Ana Sayfa Blog Sayfa 750

2020 yılının ilk çeyreğinde en çok indirilen mobil uygulama kategorileri: İş, Yeme ve İçme, Oyun

COVID-19 salgını, dünya genelinde ekonomiyi negatif yönde etkilerken, Mobil Uygulama Ekonomisi bu dönemden olumlu yönde etkileniyor. Global SaaS şirketi Adjust’ın yıllık Global Mobil Uygulama Trendleri raporu, 2019 yılı verileri ışığında, gelecek dönem trendlerini masaya yatırıyor. Rapor, 2019’un ilk çeyreği ile 2020 yılının ilk çeyreğindeki rakamları karşılaştırarak, COVID-19 salgınının Mobil Uygulama ekonomisini nasıl etkilediğini inceliyor.

Yapılan araştırmadaki verilere göre, 2020 yılında birçok sektörü kapsayan uygulamalara yapılan kullanıcı girişlerinde ve kullanıcıların yeni Uygulamaları indirmelerinde ciddi bir artış var. Bu artış özellikle İş, Yeme & İçme ve Oyun sektörlerinde görülüyor.

  • Salgın hastalık nedeniyle, evden çalışan kişi sayısının artması ve bunun bir zorunluluk haline gelmesi nedeni ile iş uygulamalarının kullanımında (2019’un ilk çeyreğine göre yüzde 105) ve yeni uygulama indirmelerde (yüzde 70) çok büyük bir artış görülüyor. Evden çalışmayı daha kolaylaştırmak amacıyla kullanıcılar, uygulamaların ücretli versiyonlarını tercih ettiklerinden, ciroya katkı sağlayan uygulama-içi hareketler de yüzde 75 oranında arttı.
  • Dükkanların kapalı olma zorunluluğu nedeniyle, birçok restoran sadece evlere servis vermeye başladı, dolayısıyla yeme ve içme uygulamalarına yapılan girişler geçen yıla göre yüzde 73 artış gösterdi. Uygulamaları yeni indiren ve kullanmaya başlayanlarda ise bu artış oranı yüzde 21.
  • Bu dönemde, oyun uygulamalarında da büyük bir artış oldu. Evlerinde oyun oynamak isteyen ve zaten var olan kullanıcılara, yenileri eklendi. Mart ayının son haftasında bu sektörde yapılan uygulama indirmeleri, geçen yıla göre yüzde 132 arttı. Genel olarak bakıldığında oyun uygulamalarında; 2019’un ilk çeyreğine göre uygulama girişlerinde %47 ve yeni uygulama indirmelerinde de yüzde 75 artış görüldü.

Rapor, indirilen ücretli ve ücretsiz uygulamalar arasındaki farkları ortaya koyuyor. Rapor gösteriyor ki, pazarlamacılar, rekabet arttıkça, uygulama içi aktiviteleri paralı hale getirmeye devam ediyor. Ücretli kaynaklardan indirilen uygulamalar, 2019’da toplam uygulama indirmelerinin yüzde 30’unu oluştururken, bu oran 2018’de yüzde 24 idi.

Ek olarak rapor, kullanıcıların mobil uygulama sektörü ile gün içinde nasıl bir etkileşimde olduğunu inceliyor, kullanımın en yoğun olduğu saatleri ve reaktivasyon kampanyaları için fırsat pencereleri hakkında bilgiler içeriyor.

  • E-ticaret uygulamalarının en çok kullanıldığı zamanlar, öğlen 12:00-14:00 arası ve akşam 19:00-22:00 arası, ki bu zaman dilimleri günlük toplam kullanımlarının çeyreğini oluşturuyor. Buna benzer olarak yeme ve içme uygulamalarına girişiler de akşam 17:00-20:00 arası yapılıyor ve bu zaman dilimi de kullanıcıların toplam günlük yaptıkları uygulama girişlerinin yüzde 31’ini oluşturuyor.
  • Öte yandan, birçok oyun uygulamasının kullanımı, gün boyunca çok önemli değişiklikler göstermiyor. Gündelik oyun aktiviteleri, 12:00-16:00 arası artıyor ama buradaki kullanıcı alışkanlığı değişimi sadece yüzde 15. Bu arada mid-core oyunlara yapılan girişler, sabah 05:00 gibi erken saatlerde artmaya başlıyor ve 13:00 gibi zirve noktasına ulaşıyor.

İş Bankası, R3 Blockchain Birliği’ne katılan ilk Türk bankası oldu

Türkiye İş Bankası, 30 Mart 2020 tarihinde dünyanın en geniş katılımcı ağına sahip blockchain platformu R3’ün Corda platformuna üye olarak, R3 Blockchain Birliği’ne katılan ilk Türk bankası oldu.

Dünyada kamu ve özel sektörden 300’den fazla katılımcının bulunduğu geniş bir ekosistem üzerinde çalışmalarını yürüten, kurumsal ölçekte blockchain yazılımları geliştiren R3 firması, Corda ismini verdiği blockchain platformu üzerinde yarattığı işbirliği ortamı üzerinden üyelerin blockchain tabanlı uygulamalar geliştirmesini sağlıyor.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, üyelikle ilgili olarak şunları söyledi: “Blockchain teknolojisini; güvenlik, hız ve operasyonel verimliliği artırma potansiyeli nedeniyle finans sektörünün ve bankacılığın geleceğini şekillendirecek, yeni bir iş modeli olarak görüyoruz. Henüz blockchain teknolojisi tam olgunlaşmamış olsa da yakın gelecekte bu teknolojinin bankacılık sektöründe çok farklı akışlarda yaygın bir şekilde kullanılacağını düşünüyorum. Blockchain teknolojisini kullanarak, İş Bankası ve Grup bünyesinde yer alan finansal iştiraklerimiz ile bugüne kadar birçok konsept çalışma gerçekleştirdik.

Tüm denemelerimizde, blockchain alanında başarılı çıktılar üretmek için farklı paydaşlarla bir arada çalışmanın ne kadar önemli olduğunu da gördük. Bunun üzerine ilk olarak Türkiye’de blockchain ekosisteminin oluşmasına katkı sağlamak amacıyla oluşturulan Blockchain Türkiye Platformu’na dâhil olduk. Bir yandan, Blockchain Türkiye Platformu üzerinde bankacılık ve finans dikeyinde yürütülen çalışmalara aktif katkı sağlarken, bir yandan da uluslararası arenada devam eden çalışmaları yakınen incelemeye devam ettik. Dünyanın en geniş katılımcı ağına sahip blockchain platformu konumunda bulunan R3’ün küresel blockchain ağına katılmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Bu platformun bir üyesi olarak, R3’ün Corda platformu üzerinde yürütülen 100’den fazla projeyi yakından inceleme ve R3 üye ağında bulunan 300’den fazla paydaş ile işbirliği ve fikir alışverişi yapma avantajlarından faydalanacağız. Kazanımlarımız ile blockchain alt yapısına entegre olarak geliştireceğimiz hizmetlerimiz ile bu alanda Türkiye’de öncü banka olmayı hedefliyoruz. ”

Yemeksepeti, restoranlara destek olmak için Kazandıran Restoran Destek Çeki’ni duyurdu

Yemeksepeti, tüm dünyada olduğu gibi zor bir süreçten geçen Türkiye’de restoranların işlerini devam ettirebilmeleri için kullanıcılarının da katılımıyla bir kampanyayı daha hayata geçirdi.

Ticaret Bakanlığı’nın KOBİ’lerin bu dönemde ticari faaliyetlerinde e-ticaretin imkanlarından en etkin şekilde faydalanmalarını sağlamak amacıyla başlattığı “E-ticaret olarak KOBİ’lerin Yanındayız” dayanışma kampanyasına Yemeksepeti, TOBB iş birliği ile hayat geçirdiği “Kazandıran Restoran Destek Çeki” projesi ile destek veriyor.

Bu kampanya ile Yemeksepeti kullanıcıları, belirlenen miktarlarda destek çeki satın alarak, daha sonra favori restoranlarında bu çekleri kullanabilecekler. Restoranların daha sonra karşılığını kullanıcılara yemekle ödeyebilecekleri bir finansman sağlamasının hedeflendiği proje ile Yemeksepeti kullanıcıları, satın aldıkları çekler ile daha sonra ödedikleri bedelin daha fazlasını harcayabilecekler. Böylece hem bu zorlu dönemde favori restoranlarını desteklemiş olacaklar, hem de bu dönem geçtikten sonra bu restoranlardan daha avantajlı bir tutar ile sipariş verebilme şansı yakalamış olacaklar.

Kazandıran Restoran Destek Çeki Projesi nasıl işleyecek?

Kazandıran Restoran Destek Çeki projesi ile Yemeksepeti kullanıcıları, satın aldıkları çekler ile daha sonra bu çekler için ödedikleri bedelin daha fazlasını harcayabilecekler. Örneğin bugün 40 TL ödenerek alacakları çeki, 60 gün sonra kullanıcılar 50 TL olarak harcayabilecekler. Programda “40 Öde – 50 Ye”, “75 Öde – 100 Ye” ve “150 Öde – 225 Ye” özelliklerinde 3 adet çek çeşidi bulunuyor. Kullanıcıların bugün ödedikleri 40 TL, 75 TL veya 150 TL değerindeki çekler karşılığında, satın aldıkları günü takip eden 60. günde, Cüzdan hesaplarına 50 TL, 100 TL ya da 225 TL bakiye yüklenecek ve bu bakiye çek satın alımı yapılan restoranda Cüzdan ile ödemelerde kullanılacak ve tarih kısıtlaması olmayacak. Ayrıca yüklenen Cüzdan bakiyesi ister tek seferde ister parça parça farklı siparişlerde kullanılabilecek.

Kazandıran Restoran Destek Çeki projesi kapsamında Yemeksepeti’nin belirli kriterler çerçevesinde belirlediği restoranlar programa katılabilecek. Kampanya kurgulanırken özellikle küçük esnaflara, yani mahalle restoranlarına destek verilmesi hedeflendi için, her restoran kampanyada olmayacak.

Çekler, menülerde restoranlar programa katıldıkça görüntülenebilirken, restoranların “Kazandıran Destek Çeki” Programına girebilmesi için, belirlenen kriterleri sağlayan restoranlara Yemeksepeti’nin Portakal platformu üzerinden pop-up ekran ile teklif sunulacak.

Yemeksepeti kampanya kapsamında komisyon almayacak

Çek ürünleri yalnızca Online Kredi/Banka Kartı ödeme yöntemi ile ödenen siparişlerde satın alınabilecek ve aynı sepette hem çek hem yemek siparişi verilebilecek. Öte yandan, bir sepette en fazla 1.000 TL değerinde çek satın alımı yapılabilecek.

Projenin tanıtımında, Yemeksepeti’nin bu kampanya dahilinde toplanan para ya da bu bakiyelerle daha sonra verilecek siparişlerden hiçbir şekilde komisyon ya da gelir elde etmeyeceğini vurgulayan Nevzat Aydın, “Tüm bu desteklerle birlikte projenin restoranlara bir can suyu olmasını planlıyoruz.” dedi.

Arvia: Web sitelerine görüntülü görüşme özelliği sunan yerli çözüm

İşlerimizi online sistemler üzerinden sürdürdüğümüz son dönemlerde, İTÜ Çekirdek girişimlerinden Arvia, web sitelerine video chat özelliği eklemeyi mümkün kılıyor. WebRTC teknolojisi kullanarak geliştirilen sistem, mobil cihazlar üzerinde de kolayca çalışıyor.

Burhan Bozkurt ve Özge Bozkurt tarafından Ekim 2017’de İstanbul’da kurulan yerli girişim Arvia, video görüşmelerin yanı sıra mesajlaşma, dosya gönderme ve ekran paylaşma gibi özellikleri de sunuyor. Bu girişim kişi ya da kurumların ihtiyacına özel olarak sesli ve görüntülü iletişim çözümleri sağlıyor. Web sitenize kolayca görüntülü görüşme, sesli arama veya mesajlaşma özelliği ekleyebilirsiniz. İş süreçlerinize görüntülü görüşme veya sesli arama özellikleri ekleyerek müşterilerinizle daha etkili ve verimli ilişkiler kurabilirsiniz. Bunu yaparken kullanıcılarınızı skype, whatsapp ve benzeri diğer uygulamalara yönlendirmek yerine, web sitenizde tutarak, görüşmeleri kayıt altına alabilirsiniz.

Örneğin sistem üzerinden görüntü üzerine çizim yapılabiliyor veya gelen aramalar özelliklerine göre guruplandırılabiliyor ve ilgili uzmana yönlendirilebiliyor. Tüm görüşme ve toplantılar, herhangi bir uygulama indirmeden ve giriş yapılmadan tek tıkla online olarak hızlı ve kesintisiz biçimde sürdürülebiliyor.

İletişimi esnek ve bağımsız hale getiren arvia.chat; sağlıktan eğitime, ticaretten kamusal alanlara kadar her sektör ve alanda güvenle kullanım imkanı sunuyor. Hizmeti alanların, sunucularına herhangi bir yazılımı kurmasına gerek olmadığı gibi ödemeler de kullanıma göre yapılabiliyor. İhtiyaçlar dahilinde farklı paketlerde sunulan sistem, “Personal”, “Business” ve “Enterprise” paketleri ile servis edilirken, deneyim sunma amacı ile temel özellikleri ücretsiz sağlıyor.

Aldığımız bilgiler doğrultusunda Arvia, Brezilya’daki sağlık sistemine destek sağlıyor. Girişimin görüntülü görüşme altyapısını kullanan Brezilya hükümeti, uyguladığı COVID-19 Rehberlik Servisi için Arvia sisteminden yararlanıyor. Kendisinde Corona Virüs olduğundan şüphelenen kişiler, web sitesine girerek, uzmanlar ile online görüşme yapabiliyor. Arvia üzerinden program indirilmeden ve üyeliğe ihtiyaç duyulmadan kullanıcılar sadece kimlik doğrulaması yaparak uzmanlar ile görüşüp, sağlık hizmetlerinden hızlı ve güvenli şekilde faydalanabiliyor. Online sağlık hizmetleri konusunda Brezilya hükümeti ile vatandaşlarına kolaylık sağlayan ve kullanılmaya devam eden projede bugüne kadar 62.000’den fazla görüşme yapılmış.

Sağlık sektörü dışında da diğer sektörlerde de kullanılan Arvia, pazarlama iletişimine de destek sağlıyor. Sosyal mesafenin önemi nedeniyle yüz yüze iletişim ve doğrudan satış iletişiminin azaldığı bu dönemde, Hollandalı otomobil galerisi Kolenaar, arvia.chat ile pazarlama faaliyetlerine görüntülü görüşmeler ile devam ediyor. Müşterileri ile doğrudan temastan uzak durmaya özen gösteren marka, Arvia’nın görüntülü görüşme sistemi ile karantina günlerinde müşterilerine daha sağlıklı hizmet vermeyi sürdürüyor.

Domino’s, WhatsApp üzerinden pizza sipariş hizmetini duyurdu

Domino’s, WhatsApp üzerinden eve servis hizmetini devreye alarak mobil siparişte yepyeni bir dönem başlattı.

“Pizza satan teknoloji firması” Domino’s, mobil sipariş seçeneklerine bir yenisini daha ekleyerek WhatsApp üzerinden sipariş dönemini başlattı. Online platform satışlarının yüzde 86’sını mobil kanallar üzerinden elde eden Domino’s, mobil aplikasyon indirme oranını 2019 yılında yüzde 100 artırmış, mobil aplikasyon cirosunda ise yüzde 24 artış yaşamıştı. Bugüne kadar 4 milyon tüketicinin mobil aplikasyon indirmesini sağlayan marka, WhatsApp sipariş hizmetiyle mobil kanallardaki büyümesini sürdürmeyi amaçlıyor.

Lezzet severlerin Domino’s ürünlerine kolayca erişebilmelerinde önemli bir araç niteliğindeki WhatsApp sipariş hizmeti, 444 33 22 numaralı telefon hattı üzerinden verilecek. Kullanıcılar numarayı cep telefonlarına kaydettikten sonra vermek istedikleri siparişe ilişkin her türlü bilgiyi mesaj yoluyla Domino’s’a iletecek. Dileyenler WhatsApp’tan gönderdikleri mesaja “Temassız Teslimat” ifadesini ekleyerek siparişlerini sağlık ve güvenle teslim alabilecek. WhatsApp’ın yaygın kullanımıyla müşterilerine kolay ve hızlı bir eve sipariş deneyimi yaşatan Domino’s, hazır WhatsApp’tayken başka hiçbir işlem yapmadan sipariş vermek isteyenleri adresleyerek müşteri memnuniyetini de artırmayı hedefliyor.

2020’de dijitalleşmeye 20 Milyon TL yatırım

Son 5 yılda dijital kanallara 12 Milyon TL olmak üzere operasyon, üretim ve benzeri alanlara toplam 23 Milyon TL’lik teknoloji yatırımı yaptıklarını hatırlatan DP Eurasia Group CEO’su Aslan Saranga, “Müşterilerimizden gelen talepler de bize geleceğin mobilde olduğunu gösteriyor. Kendi online platform satışlarımızın yüzde 86’sı mobil kanallardan geliyor. Mobil kanallardan verdiğimiz hizmetlere WhatsApp sipariş uygulamamızı da ekleyerek bu alandaki gücümüzü artıracağız. Olağanüstü koşullar dolayısıyla tüketicilerin evlerinde kalmalarının taleplerin önemli ölçüde eve servise kaymasına yol açtığına dikkat çeken Saranga, “Domino’s olarak 2020 yılında dijitalleşmeye 20 Milyon TL daha yatırım yaparak bu süreçte önemli bir gelişim yaşayan evlere servis pazarını tüm gücümüzle destekleyeceğiz. Yatırımlarımıza hızla devam ederek müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran teknolojileri devreye almayı sürdüreceğiz” dedi.

Türkiye’de 2019 yılında eticaret hacmi yüzde 39 büyüyerek 83.1 milyar TL’ye ulaştı

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından Deloitte Türkiye’nin proje ortaklığı ve SimilarWeb ile İnveon’un işbirliğiyle hazırlanan, Türkiye’de e-ticaret pazarındaki gelişmeleri uluslararası standartlara göre ölçümleyen “Türkiye e-Ticaret 2019 Pazar Büyüklüğü” raporunun bulguları online ortamda düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı. Rapora göre, Türkiye’de e-Ticaret sektörü 2019 yılında büyümesini sürdürerek yüzde 39 oranında artışla 83,1 milyar TL’lik hacme ulaştı.

83,1 milyar TL büyüklüğüne ulaşan e-ticaret pazarında Online Perakende yüzde 43’lük büyüme ile 44,9 milyar TL, Online Tatil ve Seyahat yüzde 32 büyüme ile 30,2 milyar TL büyüklüğüne ulaştı.

Online Perakende kategorisinde Sadece Online Perakende (30,8 Milyar TL) yüzde 48 ile en fazla büyüme gösteren alan oldu. Burada yüzde 50’lik büyüme ile Pazar yerlerinin etkisi büyük oldu. Pazar yerlerinin hacmi 29,3 milyar TL ye ulaştı.

Çok Kanallı Online Perakende kategorisinde en yüksek büyüme oranı yüzde 40 ile Giyim ve Ayakkabıda görüldü, pazar büyüklüğü böylece 3,5 milyar TL’ye ulaştı. Yüzde 33’lük büyümelerle Ev ve Dekorasyon (1,7 milyar TL,) ve Eğlence ve Kültür (0,7 milyar TL) Giyim ve Ayakkabıyı takip etti. Elektronik ise yüzde 18’lik büyüme ile 4,0 milyar TL oldu.

Online Tatil ve Seyahat kategorisinde ise Sadece Online Tatil & Seyahat (4,3 milyar TL) yüzde 47 ile Çok Kanallı Tatil & Seyahatten (25,9 milyar TL) daha hızlı büyüdü (yüzde30).

“Türkiye e-ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre 2015 ile 2019 yılları arasında en yüksek oranda yıllık büyüme gösteren e-ticaret kategorilerinde ilk sırayı yüzde 38 ile Sadece Online Perakende alırken, söz konusu beş yıllık dönemde Tatil ve Seyahat yıllık yüzde 36, Online Yasal Bahis yıllık yüzde 33, Çok Kanallı Perakende yüzde 31 oranında büyüdüler.

2019 yılında 83,1 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan e-ticaret pazarında 306 site ile Sadece Online Perakende toplam sektörde yüzde 37’lik paya sahip olurken, 77 site ile Tatil& Seyahat yüzde 36’lık, 371 site ile Çok Kanallı Perakende yüzde 17’lik, 6 site ile Online Yasal Bahis yüzde 10’luk paya sahip oldu. Geçen yıla göre Sadece Online Perakende sitelerinde bir artış görülürken Tatil & Seyahat sitelerinde de azalma görüldü.

Mobil telefonların internette kullanımının artması ile beraber e-ticarette de yıllar içerisinde mobil ticaretin payı görünür şekilde arttı. Rapora bu yıl, mobil internet ve mobil uygulamalar üzerinden yapılan e-ticaret verileri de eklendi. E-ticaret ciroları içerisinde mobil payı yaklaşık yüzde 60’a kadar çıktı. Kullanıcıların mobil deneyimlerinin artması ve firmaların bu alanlara yatırımlarının devam etmesiyle yüzde 60’lık ciro payının her sene yüzde 5 ila 10 bandında artması bekleniyor.

Rapora göre 2018 yılında Türkiye’de yüzde 5,3 olarak ölçülen online perakendenin toplam perakende içindeki payı 2019 yılında a yüzde 6,2’ye yükseldi. Aralarında Polonya, Hindistan, Brezilya ve Rusya’nın da bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için online perakendenin toplam perakende içindeki pay ortalaması yüzde 6,7 iken gelişmiş ülkeler ortalaması yüzde 12,3 olarak ölçüldü.

Raporda öne çıkan gözlemler şöyle:

  • Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de e-ticaret, ölçek rekabetinin olduğu bir sektördür, bu nedenle büyümenin büyük bir kısmı lider şirketlerden gelmektedir. Çalışma kapsamındaki ilk 10 şirketin payı yıllar içerisinde yüzde 40’lar seviyesinden artarak yüzde 55’e gelmiştir. Yabancı oyuncuların pazara girmesi ve yerli oyuncuların yatırımları ile artan bu trendin gelecek yıllarda da devam etmesini öngörülüyor.
  • Çalışmanın başladığı ilk yıllarda özel alışveriş ve çok kategorili gibi iş modellerine sahip firmaların birçoğu yıllar içerisinde pazaryerlerine dönüştüler. Artık iş modellerinin farklılaştığı, silolar halinde rekabetin olduğu bir pazar yapısından birçok oyuncunun benzer iş modelleri ile aynı müşteriye daha fazlasını sunmaya çalıştığı bir rekabet ortamına girildi. İş modellerinin bu yakınsamasını rapora yansıtmak adına farklı kategoriler “Pazar yerleri” adı altında birleştirildi.

Lojistik sektörüne QR kod ile takip çözümü sunan Logmore, 4.5 milyon Euro yatırım aldı

Finlandiya merkezli girişim Logmore, Seri A turda 4.5 milyon Euro yatırım aldığnı duyurdu. NordicNinja VC‘nin liderlik ettiği yatırım turuna; Icebreaker VC, Trind Ventures, Tekton Ventures ve Jaakkoo-Taara katıldı.

2017 yılında Janne Juhala (CEO), Antti Tapio ve Niko Polvinen tarafından kurulan Logmore, yenilikçi bir QR tabanlı ürünün hem kodlamasını hem de üretimini yaptı. Lojistik sektöründe gönderi koşullarının izlenmesi (gıda ve ilaçların sıcaklıklarının takip edilmesi gibi), ürünlerini takibinin yapılması gibi çözümler sunuyor. Bulut hizmeti kullanarak İşlerin sorunsuz bir şekilde çalıştığından emin olmak için malların sürekli olarak adımlarını ve hareketlerini izliyor.

Logmore, aşağıda görmüş olduğunuz kendi üretimi bu ürün ile takibi sağlıyor.

Taşınmakta olan ürünlere ilişkin veriler, herhangi bir akıllı cihaz kamerası veya standart barkod okuyucu ile QR kodu okunarak alınır ve daha sonra otomatik olarak Logmore bulut platformuna yüklenir, bu da her boyuttaki filoların yönetilmesini ve izlenmesini sağlar.

Logmore alıcılardan belirli bir teknoloji gerektirmez ve soğuk hava zincirlerinde de kullanılabiliyor. Bu da ürünü gerçekten uçtan uca bir çözüm haline getiriyor. Tüm süreci, kargo ile bir ürün sipariş eden kullanıcılar da telefonlardaki uyguladan takip edebiliyor. Logmore’u 150’den fazla kurumsal firmanın kullandığı söyleniyor.

Bu yatırım ile sermaye girişim Logmore’un operasyonlarını büyütmesine, Kuzey Amerika, Asya ve Avrupa’daki hizmetlerine olan güçlü talebi karşılamasına ve Finlandiya’daki ekibini genişletmesine olanak sağlayacak. Logmore, daha öncesinde 1.3 milyon Euro yatırım almıştı.

Antti Tapio, Janne Juhala, Niko Polvinen

Logmore’un kurucusu ve CEO’su Janne Juhala: “Çalışmalarımıza başladıktan sonra, gıda ve ilaçların sıcaklık denetimi gibi kritik önem taşıyan sevkiyatların durumlarını izlemeyi; kolay, verimli ve güvenilir hale getirmek için çok çalışıyoruz. Küresel tedarik zincirlerine şeffaflık ve güvenlik getirmekten de büyük heyecan duyuyoruz.” dedi.

Size dünyayı gezdirecek seyahat temalı 7 belgesel

Evde bol bol vakit geçirdiğimiz bugünlerde bolca kitap okumak, yeni bir hobi edinmek ve kendimizi geliştirmek için ideal. Evdeyken yapabileceğimiz bir diğer aktivite ise belgesel izlemek. Oturduğunuz yerden sizi dünyanın öbür ucuna götürecek ve oradaki insanların hayat tarzları ile tanıştıracak seyahat temalı belgeseller izlemeye ne dersiniz?

Bu belgesellere Google üzerinden arama yaparak ulaşabilirsiniz.

Jack Whitehall: Travels with My Father

Kim demiş belgeseller komik olamaz diye? İngiliz bir komedyen olan Jack Whitehall’ın kendisinden tamamen farklı bir karaktere sahip babası ile dünyayı gezmesini anlatan ve bu ikilinin maceraları ile atışmalarına odaklanan bu belgesel hem içinizdeki gezgin ruhunu besleyecek hem de eğlendirecek. Coğrafya dersini özleyenler için bu belgesel kaçmaz!

Salt Fat Acid Heat

Dünyaca ünlü bir aşçı olan Samin Nosrat, bir yemeğin en önemli dört ögesinin tuz, yağ, asit ve sıcaklık olduğunu düşünüyor ve bunu anlatan bir kitap yazıyor. Daha sonra ise bu dört ögeyi en iyi yansıtan, mutfağı dünyaca ünlü dört ülkeye giderek bir yemeği “iyi” yapan ne demektir anlatıyor. Mutfakta vakit geçirmeyi sevenlerin kaçırmaması gereken bu belgeseli Netflix’te izleyebilirsiniz. Belgesel çeşitleri arasında son yıllarda büyük önem kazanmış olan yemek/mutfak belgeselleri arasında en iyilerden biri olarak gösterilen Salt Fat Acid Heat kaçırmamanız gereken bir program.

The Kindness Diaries

İlham verici bir yapım izlemek istiyorsanız bu belgeseli kaçırmayın. Belgeselin sunucusu Leon Logothetis’in oldukça eski model motorsikleti ile dünyayı gezdiği ve yabancılarla sohbet edip onların yardımları ile tamamladığı seyahat anılarını izleyerek keyifli vakit geçirebilirsiniz. İyilik Günlükleri anlamına gelen The Kindness Diaries, içinizi ısıtacak bir serüveni anlatan muhteşem bir belgesel.

Mountain

Oturduğunuz yerden müthiş manzaralar görebileceğiniz bir belgesel Mountain. Bir insan neden dağa tırmanmak ister? Tırmanmak nasıl bir hobi ve eğlence aracı oldu? İnsanlar neden dünyanın en yüksek alanlarına tırmanmak istiyor? Tırmanış ile ilgili birçok soru Mountain belgeselinde cevaplanıyor.

Tales By Light

En etkileyici filmlerin, belgesellerin ve kliplerin arka planında kalan bir rol var: Kameranın arkasındaki kişi. Mükemmel çekimi ararken genellikle bu kişi spot ışığının arkasında kalır. Kısa bir dizi olarak başlayan ve National Geographic ile bir ortaklığa dönüşen Tales By Light, sizi her bölümde muhteşem bir fotoğrafçı ile tanıştırıyor ve sizi zorluklarla dolu vahşi yaşamı, benzersiz toplulukları ve yürekten temaları yakalamak için bir yolculuğuna götürüyor.

Losing Sight Of Shore

Kaliforniya’dan Avustralya’ya kadar, Pasifik Okyanusu boyunca kürek çekmeyi hiç hayal etmiş miydiniz? Etmenize gerek yok, direkt olarak izleyebilirsiniz! Dört kadından oluşan bir ekibin, binlerce kilometrelik yolculuğunu, dokuz aylık maceralarını ve karşılaştıkları tüm zorlukları ve eğlenceyi izlemek ister misiniz?

Dark Tourist

Netflix yapımı Dark Tourist, karanlık turizm dünyasına odaklanan Yeni Zelandalı film yapımcısı David Farrier’in seyahatlerini paylaşan bir belgesel. Farrier, nükleer bir gölden perili bir ormana, dünyanın dört bir yanındaki ürkütücü ve bazen de tehlikeli turistik yerleri ziyaret ediyor. Dark Tourist, belgesel önerileri listelerinde çok göremeyeceğiniz ancak müthiş bir içeriğe sahip olan bir belgesel.

Bir Öneri Daha Netflix Party

Sosyal izolasyon arkadaşlarınızdan uzaklaşmanıza sebep olmasın, yalnızca sohbetlerinizi online ortama taşısın! Google Chrome’a Netflix Party eklentisini ekleyerek favori programlarınızı arkadaşlarınız ile beraber izleyebilir, izleme esnasında sohbet edebilir ve uzaktayken de birlikte olabilirsiniz!

SAP, Ariba Discovery’yi 30 Haziran’a kadar tüm kurumların ücretsiz kullanımına açtı

SAP, 190’ı aşkın ülkede 4 milyondan fazla tedarikçiye ve 3,21 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip dünyanın en geniş iş ağının bir parçası olan SAP Ariba Discovery’yi 30 Haziran’a kadar tüm kurumların erişimine açtı.

Türkçe dil seçeneği bulunan SAP Ariba Discovery, alıcıları ve tedarikçileri hızlı ve etkili bir şekilde buluşturuyor ve bu tür kriz dönemlerinde sevkiyattaki gecikmelerden, kapasite sorunlarından ve artan tüketici talebinden kaynaklanan aksaklıkları en aza indirmeye yardımcı oluyor.

Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınının artan etkileriyle başa çıkmaya çalıştığımız bu dönemde, sağlıklı yaşam ve güvenlik tüm dünyada birincil önem taşıyor. Salgının küresel ekonomi üzerinde etkileri artarken iş dünyası da benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya. İş seyahatleri sınırlandırıldı, etkinlikler iptal edildi ve tedarik zincirleri zayıfladı, süreçlerin çoğu artık normal seyrinde ilerlemiyor.

Yaklaşık 48 yıl önce çok net bir hedefle “Dünyayı daha yaşanılır kılmak ve insan hayatını iyileştirmek” amacıyla kurulan SAP, bugün her zamankinden daha fazla bu amaç doğrultusunda çalışıyor. Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri SAP, tedarik zincirinde ciddi aksamaların yaşandığı bu dönemde, sahip olduğu uzmanlık ve benzersiz donanımı ile tüm kurumlara yardımcı olmak için harekete geçti. SAP, ücretsiz ulaşıma açtığı SAP Ariba Discovery ile şirketlerin değişimi daha iyi yönetmesine ve müşterilerinin ihtiyaçlarına ve taleplerine daha hızlı yanıt vermelerine yardımcı olacak.

190’ı aşkın ülkede 4 milyondan fazla tedarikçiye ve 3,21 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip dünyanın en geniş iş ağı SAP Ariba Network’ün bir parçası olan 30 Haziran’a kadar tüm kurumların erişimine açık olacak. Talep girmek ve bu taleplere yanıt vermek ücretsiz ve herkesin kullanımına açık hale geldi. Böylece satın alma yapmak isteyen herkes acil ihtiyaçları olan ürün ve servisleri sistem üzerinden bildirecek ve tedarikçiler de bu talepleri karşılayabileceklerine dair yanıt verebilecek. SAP Ariba Discovery, alıcıların ve tedarikçilerin hızlı ve etkili şekilde iletişim kurmalarına yardım ederek kriz dönemlerinde sevkiyattaki gecikmelerden, kapasite sorunlarından ve artan tüketici talebinden kaynaklanan aksaklıkları en aza indirecek. 24 farklı dil seçeneği bulunan SAP Ariba Discovery, kullanıcılara Türkçe dil seçeneği de sunuyor.

SAP Ariba Discovery sayesinde Türkiye’deki şirketler, aradıkları müşteriler ve farklı pazarlar ile buluşacak; yeni ihracat fırsatları yakalayabilecek. SAP Ariba Network, özellikle tedarik zincirinde risk yönetimi ve sürdürülebilirlik konusunda tedarik hedeflerine ulaşmak isteyen, sadece anlık değil kalıcı iş ilişkileri kurmak isteyen tüm alıcılar ve satıcılar için önemli bir açığı kapatıyor.

Uber, sağlık çalışanlarının ücretsiz kullanabileceği Medikal Taksi hizmetini duyurdu

Uber, Türkiye’deki COVID-19 salgını ile mücadele sürecine destek olmak amacıyla, İstanbul’da görev yapan sağlık çalışanlarının hastaneden evlerine dönerken ticari sarı taksileri ücretsiz kullanabilmelerini sağlayacak “Medikal Taksi” hizmetini 5000 ücretsiz yolculuk ile başlatıyor.

Bu yolculuk ücretleri tamamen Uber tarafından karşılanacak. Uber, salgının yayılmasını önlemek için var gücüyle mücadele eden sağlık çalışanlarına destek olmak amacıyla dünya genelinde hayata geçirdiği hizmetlerden biri olarak görüyoruz.

Medikal Taksi nasıl kullanılıyor?

Uber Medikal Taksi, sağlık çalışanlarının bir form doldurarak yolculuk talebinde bulunduğu ve ardından yolculuğun telefon üzerinden planlandığı bir taksi rezervasyon hizmeti olacak.

Hiçbir kar amacı gütmeyen bu yeni hizmet, İstanbul’daki sağlık çalışanlarını ve aynı zamanda taksi esnafını bu zor günlerde desteklemeyi amaçlıyor.

Uber Medikal Taksi hizmeti sadece sağlık çalışanları için verilecek ve hizmet alanı kapsamında yer alan devlet hastanelerinde geçerli olacak. Uber Medikal Taksi’den faydalanmak isteyen sağlık çalışanları, bu hizmet için özel olarak oluşturulan medikaltaksi.com‘daki formu doldurmaları gerekmektedir.