Ana Sayfa Blog Sayfa 695

Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı PİLOT’un 8. dönemine seçilen 8 girişim

Türk Telekom’un, Türkiye’de girişimciliği desteklemek ve yenilikçi fikirleri katma değer sağlayacak işlere dönüştürmek amacıyla 2013 yılında hayata geçirdiği PİLOT girişim hızlandırma programının 8. dönem girişimleri belirlendi. Türk Telekom, farklı alanlarda uygulama geliştiren teknoloji odaklı 8 ekibe, toplamda 1,2 milyon TL nakit desteği ile birlikte iş birliği yapma fırsatı sunacak.

Girişimlerden 350 istihdam, 41 milyon TL ciro sağlandı

Türk Telekom’un, teknolojiye yaptığı yatırımlarla ‘inovasyon ve girişimcilik’ konularına öncülük ettiğinin altını çizen Türk Telekom Strateji, Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış Karakullukçu, “PİLOT’tan bugüne kadar 65 girişim mezun oldu. Girişimlere toplamda 4 milyon TL’nin üzerinde nakit desteği verdik. Destek verdiğimiz girişimler geçtiğimiz yıl 350 kişiye istihdam sağladı, 41 milyon TL ciro elde etti. Girişimlere verdiğimiz destekle ülke ekonomisine katkı sunmaktan dolayı çok mutluyuz. Yeni dönemde PİLOT kapsamında girişimlere yaptığımız yatırım miktarını önemli ölçüde artırdık. Her ekibe 150 bin TL nakit desteğinin yanı sıra aynı zamanda güçlü bir mentor desteği de sağlıyoruz. Desteklediğimiz girişimlerin küresel çapta başarılara imza atmasını istiyoruz” dedi.

Türkiye’de özel sektör tarafından yürütülen ilk girişim hızlandırma programı olan PİLOT’un yeni dönemine seçilen ekipler, iş fikirlerini başarılı bir şekilde uygulayabilmek için 12 hafta boyunca sektör profesyonelleri ile başarılı girişimci ve yatırımcılardan oluşan Türk Telekom mentor ağından geri bildirim alacaklar. Bu doğrultuda fikirlerini daha da ileri taşıyacak girişimler; Türk Telekom’un güçlü teknoloji altyapısının yanı sıra ofis alanı, bulut hizmetleri ve mobil iletişim desteği gibi imkânlardan faydalanacaklar. Türk Telekom ayrıca, ekiplere program süresince ve sonrasında çeşitli mecralarda tanıtım desteği de sağlayacak.

PİLOT’un 8. dönem girişimleri

CryptoIndexSeries: Kripto para piyasaları için veri analizi ve alım-satım platformu

Tekil ve kurumsal kullanıcılarına kripto para verilerini analiz imkânı, gelişmiş versiyonu CISTrader ile de bu analizin yanında farklı borsalardaki cüzdanlarından alım-satım yapmalarını sağlayan kripto para platformudur. CryptoIndexSeries™, kripto para verilerini birçok kaynaktan toplayıp sınıflandırır. Yapay zekâ kullanarak endeksler, haber duygu analizleri, sektörel içerikler ve teknik özellikleri gibi birçok indikatör ve rapor oluşturur. Yatırımcının daha iyi karar alabilmesi için kripto veriyi analiz edilebilir ve anlamlı hâle getirir. CISTrader ile bu analizin yanında kullanıcıya farklı borsalardaki cüzdanlarından tek yerden alım-satım imkânı sağlar; fon yöneticileri, finansal yazılım firmaları ve veri sağlayıcılarına da ürettiği verileri ve indikatörleri API’lar aracılığıyla sunar.

Hevi AI: İnme erken uyarı sistemi (İEUS)

hStroke ürünüyle acil şartlarda çekilen bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) incelemelerinde, inme varlığını yapay zekâ ile tespit eden erken uyarı sistemidir. Hevi AI, inme varlığını otomatik olarak yüzde 99 duyarlılık ile tespit eder, hekime bir dakika içinde uyarı yollayarak hekimlerin teşhisini hızlandırır ve hastaların tedavi şansını artırır.

PDAccess: Bulut altyapıları için siber güvenlik çözümü

Kurumların bulut alt yapılarını güvenli, çevik ve uyumlu bir şekilde kullanmalarını sağlayan siber güvenlik yazılımıdır. Kurumlara ait olan bulut yapısında yapılan her türlü aktiviteyi kayıt altına alır, güvenlik politikalarını uygular ve kimlik yönetimini sağlar.

ProcessEye Studio: Yapay zekâ tabanlı görüntü işleme ile kalite kontrol çözümü

Üretim şirketlerinin yapay zekâ tabanlı görüntü işleme sistemleri geliştirebilmelerini sağlayan SaaS üretim ve kalite kontrol çözümüdür. ProcessEye Studio ile firmalar, üretim süreçlerini iyileştirebilir, kalite kontrol süreçlerini geliştirebilir, üretim maliyetlerini azaltabilmeleri için hiçbir yazılım ve kodlama bilgisine sahip olmadan kendi sistemlerine entegre edebilirler.

Qubitro: IoT proje geliştirme çözümü

Geliştiricilerin ve kurumların diledikleri cihazdan, altyapı kurulumuna ve kodlamaya gerek duymadan veri toplayarak akıllı çözümler üretmelerini sağlayan yüksek performanslı SaaS IoT platformudur. Qubitro kullanıcılarına monitörleme, cihazlar arası haberleşme, farklı platformlar ile entegrasyon desteği sunar. Kurumlar ayrıca Qubitro’nun API’larını kullanarak kendi markalı uygulamalarını satabilirler.

Resardis: Merkeziyetsiz Kripto Para Borsası Çözümü

Kripto para yatırımcılarının web üzerinden kripto para ticareti yapabilmelerini sağlayan yan zincir tabanlı merkeziyetsiz kripto para borsası çözümüdür. Resardis, kripto para yatırımcıları için blockchain teknolojisi ile güvenli, yan zincirin kullanımıyla hızlı ve ölçeklenebilir, teknik bilgi gerektirmeyen ön yüzüyle kullanıcı dostu bir platformda kripto para ticareti deneyimi sunar.

Sanction Scanner: Suç gelirlerinin tespitini sağlayan güvenlik çözümü

Kurumların tüm dünya regülasyonları ile uyumlu bir şekilde suç gelirlerini yapay zekâ ve derin öğrenme altyapısı sayesinde önlemelerini sağlayan güvenlik ve uyum çözümüdür. Sanction Scanner ile kurumlar, suç gelirlerini anlık izleyebilir; terör finansmanı ve bağlantılı diğer suçlarla olan süreçlerini kurum politikalarına ve prosedürlerine uygun yürütebilirler. Lisanslama modeli ile maliyet avantajı sağlayabilir; web, batch ve API kullanım imkânı sayesinde hızlı ve kolay entegrasyon yapabilirler.

Syntonym: Görsel veri ve kamera görüntü anonimizasyon çözümü

Görsel veri işleyen ve depolayan kurumların ellerindeki verileri GDPR ve KVKK uyumlu bir şekilde anonimize ederek bireylerin mahremiyetini korur. Verilerin açık rızaya gerek duyulmadan da işlenebilmesini, paylaşılabilmesini ve yapay zekâ eğitim verisi olarak kullanılabilmesini sağlar. Syntonym, resim ve videolardaki biometrik veri olan mevcut yüzleri, hiç var olmamış sentetik yüzler ile geri döndürülemez bir şekilde değiştirerek, geleneksel yöntemlerin aksine yaş, cinsiyet, baş pozisyonu ve yüz ifadeleri gibi analitik metrikleri korur. Bozulmadan yapılan bu anonimleştirme, yapay zekâ algoritmalarının doğruluklarını ve güvenilirliklerini arttırdığı gibi, ileri veri analizlerini de mümkün kılar.

Yapay zeka tabanlı bira musluğu üreten yerli girişim Pubinno’nun hikayesi

Türkiye’den başlayarak hikayesini San Francisco’ya taşıyan mükemmel ve hijyenik bira için yapay zeka tabanlı akıllı bira musluğu girişimi Pubinno‘nun hikayesini, kurucu ortağı Can Algül anlattı.

Hem girişimi kurduğu günden bu yana ne tür zorluklar yaşadığını hem de donanım girişimi olmakla ilgili sıkıntıları dile getirdi. Cihazların üretimi için Karel ile yaptıkları iş birliğinin de öneminden bahsetti.

Yerli teknoloji şirketi Akinon, Belçika merkezli SmartFin’den 5 milyon dolar yatırım aldı

Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen perakende markalarının, omni-channel operasyonlarına ve dijital dönüşüm süreçlerine destek veren yerli teknoloji şirketi Akinon, gelişmekte olan teknoloji şirketlerine yatırım yapan Venture Capital Fonu SmartFin‘den 5 milyon dolar yatırım aldı.

Bu yatırım ile Akinon, AR-GE çalışmalarını ve yeni pazarlara açılımını hızlandırmayı hedefliyor.

Akinon’un kurucu ortağı ve CEO’su Tolga Tatari “Akinon olarak Türkiye’de 3 yılda pazar lideri olduk. Biz büyürken teknoloji altyapısını sağladığımız markalarımızın da dijital operasyonlarının büyümesine yardımcı olduk. 2020’de Akinon ticaret platformu ile 4.2 milyar TL’lik bir ticaret hacmi yaratmayı hedefliyoruz. Başarılarımızla Türkiye’de ve yurtdışında birçok fonun dikkatini çektik. Büyümekte olan ve B2B teknolojiler geliştiren şirketlere yatırım yapan SmartFin ile bu yolda ilerlemek bizi heyecanlandırıyor. Bu yatırım ile markalarımıza sunduğumuz hizmet kalitesini en üst seviyeye taşımayı ve Türkiye’de yakaladığımız başarıyı global ölçekte sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi.

Avrupa pazarında 300 milyon euroyu aşan yatırımı bulunan SmartFin yönetici ortağı Jurgen Ingels, “Akinon’un e-ticaret platformu, pazardaki esnek, modüler ve ölçeklenebilir e-ticaret platform ihtiyacını karşılıyor. Akinon’un alanında küresel bir lider olabileceğinden eminiz.” dedi.

Akinon’la ilgili yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Türkiye İş Bankası, Moka Ödeme Kuruluşu’nu 3.8 milyon dolara satın alıyor

Türkiye İş Bankası, KAP’ta yaptığı açıklama ile Moka Ödeme Kuruluşu‘nu 3.8 milyon dolara satın alıyor. Satın alınma süreci henüz tamamlanmadı ancak yetki verildiğiyle ilgili resmi açıklama yapıldı.

İş Bankası’nın KAP açıklaması

“Bankamız Yönetim Kurulu tarafından, Moka Ödeme Kuruluşu A.Ş.’nin %100 oranında payının 3,8 milyon ABD Doları bedelle Bankamızca satın alınması, söz konusu satın alma işlemine ilişkin olarak mevcut ortaklarla pay alım sözleşmesi dahil olmak üzere ilgili dokümanların imzalanması, satın almaya ilişkin gerekli başvuruların yapılması, yasal izinlerin alınması ve diğer tüm işlemlerin yerine getirilmesi için Genel Müdürlüğe yetki verilmiştir.”

Hubbox, Startus Insights’ın araştırmasında, IoT kategorisinde en iyi iki firmadan biri seçildi

Makinelere uzaktan erişim için yerli ve milli olanaklarla teknoloji geliştiren Hubbox, Startus Insights tarafından yapılan “En İyi 10 Endüstri 4.0 Trendleri ve Yenilikleri: 2020 ve Ötesi” araştırmasında, IoT kategorisinde en iyi iki firmadan biri seçildi.

Araştırma kapsamında, Startus Insights analistleri, endüstri 4.0’da ortaya çıkan çeşitli inovasyon eğilimlerini ve teknolojilerini belirlemek için kapsamlı bir araştırma yaptılar. Araştırmada dünya çapında 770 startup ve gelişmekte olan şirket yeraldı. Bu araştırma kapsamında Türk firması Hubbox, büyük bir başarı göstererek IoT kategorisinde en iyi iki firmadan biri seçildi.

Internet of Things (IoT)’yi oluşturan makine-makine, insan-makine ve insan-insan arasındaki gerçek zamanlı bağlantı, daha hızlı, verimli ve uygun maliyetli üretim süreçleri sağlar ve endüstri 4.0 için çok önemlidir.

Üretim şirketleri için güvenli bir endüstriyel uzaktan bağlantı cihazı sağlayan Hubbox, nesnelerin interneti çözümü oluşturarak makineler arasında M2M networkler kurar. Cihaz, WAN, LAN ve WiFi arayüzleri ile birlikte gelir ve güvenli SSL sertifikalarını ve gelişmiş şifreleme yöntemlerini kullanır. Cihaz ayrıca ERP, CRM, Mes gibi kurumsal yazılımlar ve kendi özel yazılım projelerini yapmak isteyenler için tüm platformlarla ile iletişim kurabilir olarak tasarlanmıştır.

Yıldız Holding’den şirket içi yeni çalışma modeli: Dijital Sosyalleşme

Pandemiden önce Yıldız Holding’in Çamlıca Kampüsü’ndeki sosyal yaşam alanlarında gerçekleşen tesadüfi karşılaşmalar ve sohbetler, “yeni normal” çerçevesinde Dijital Koridor’a taşındı. Her hafta dijital uygulama tarafından rastgele seçilen çalışanlar, online platformda bir araya gelerek sosyalleşme imkânı buluyor.

COVID-19 salgını boyunca çalışanlarının sadece fiziksel değil psikolojik sağlığını da gözeterek faaliyetlerini sürdüren Yıldız Holding, bu kapsamda yeni dijital uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyor. Çalışanlarının, iş dünyasının “yeni normal” dönemine uyum sağlamasını kolaylaştırmayı amaçlayan Yıldız Holding, son olarak geliştirdiği projelere Dijital Koridor ile bir yenisini daha ekledi. Dijital Koridor, iş hayatına renk katan ancak sosyal mesafe kuralları gereği kısıtlanan tesadüfi karşılaşmalar, ayak üstü sohbetler gibi ofis içi sosyalleşme anlarının dijital olarak devam ettirilmesine imkan sağlıyor.

Pandemi sürecinde iş sürekliliğinin yanı sıra çalışan mutluluğu ve motivasyonu sağlayan dijital uygulamaları hızlı bir şekilde hayata geçirdiklerini anlatan Yıldız Holding CEO’su Mehmet Tütüncü:

“Dijital Koridor, yeni normal döneminde çalışma hayatımıza dahil ettiğimiz son uygulamalardan biri oldu. Sosyal mesafe kurallarına titizlikle uyan arkadaşlarımızın işlerini uzaktan erişimle devam ettirmeleri sebebiyle gün içinde Çamlıca Kampüsümüz’ün koridorlarında yaptıkları samimi sohbetleri, tesadüfi karşılaşmaları, hâl hatır sormaları özlediklerini düşündük. İçinde bulunduğumuz dijitalizasyon çağı bize bu tür konularda yeni fırsatlar sunuyor. Bu yaklaşımla Holdingimiz bünyesinde kesintiye uğrayan sosyal hayatı yeniden canlandırmak adına dijital araçlardan yararlanmaya karar verdik. Kendi ekiplerimizin geliştirdiği bu uygulama devreye girdiği andan itibaren çalışma arkadaşlarımızın yoğun ilgisini topladı ve şu anda etkin şekilde kullanılıyor. Önümüzdeki dönemde de bu tür dijital uygulamalarla çalışanlarımızın mutluluğu ve motivasyonuna katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

Tüm grup şirketlerine yayılacak

Yıldız Holding Bilgi Teknolojileri Başkanlığı ve İç İletişim ekiplerinin birlikte hayata geçirdiği Dijital Koridor uygulaması kapsamında, sistem her hafta çalışanları, rastlantısal olarak bir araya getiriyor. Uygulama, her iki çalışanın da takvimine uygun olan 5’er dakikayı belirleyip online görüşmeyi düzenliyor; katılım bağlantısını ve takvimini otomatik e-posta yoluyla iletiyor. Online platformda gerçekleşen görüşmeler, çalışanların dijital takvimine de otomatik olarak ekleniyor. Dijital Koridor buluşmaları her Cuma günü 15.00-17.00 saatleri arasında gerçekleşiyor.

Çamlıca Kampüsü’nde başlatılan Dijital Koridor uygulamasının yakın zaman içinde Yıldız Holding’in tüm grup şirketlerinde de hayata geçirilmesi hedefleniyor.

TÜSİAD Bu Gençlikte İş Var! EGE finalini kazanan girişimler: Docto Baby, Bookgether, Genotech

Türkiye genelinde üniversite öğrencilerine, yenilikçi bakış açısı ve girişimcilik yetkinliği kazandırmak amacıyla 2011’den bu yana düzenlenen, 2019 itibari ile de Ege Bölgesi’nde girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Ege Programı” adı altında sürdürülen etkinliğin 2020 dönemi, EGİAD iş birliği ile İzmir’de online olarak gerçekleştirildi.

Kazananlar

Yarışan girişimler arasından ödül kazananlar 23 Temmuz’da gerçekleşen dijital Final Günü’nde belirlendi. Bu seneki finalde annelerin hamilelik ve doğum sonrası süreçlerini bilinçli geçirmelerini sağlayan Docto Baby birincilik; sanal kitap toplantıları ile farklı bakış açılarına ve hayat deneyimlerine sahip insanları buluşturan mobil uygulama Bookgether ikincilik; 1. ve 2. evre karaciğer kanseri ve potansiyel karaciğer hastalarına yönelik tedavi amaçlı solüsyon Genotech üçüncülük ödülü aldı.

Birinci: Docto Baby

Annelerin hamilelik ve doğum sonrası süreçlerini bilinçli geçirmelerini sağlayan, gerektiğinde uzman doktorlarla iletişimi kolaylaştıran bir mobil uygulama. Ayrıca bebeğin yaşayabileceği olası problemleri küçük testlerle belirleyip erken önlem almalarına yardımcı oluyor.

  • Rehberi: Özüm İlter Demirci, Bayteks Tarım Ürünleri Yönetim Kurulu Üyesi / Melek Yatırımcı
  • Ekip Üyeleri: Samet Demirdağ, Hasan Berk Kocabaş, Nazmi Güzel

İkinci: Bookgether

Sanal kitap toplantıları ile farklı bakış açılarına ve hayat deneyimlerine sahip insanları buluşturan mobil uygulama.

  • Rehberi: Zerrin Ülken, Tunaboylu Mefruşat İş Geliştirme Müdürü / Melek Yatırımcı
  • Ekip Üyeleri: Burcu Karacaağaçlı, Oğuzhan Taşyaran

Üçüncü: Genotech

1.ve 2. Evre karaciğer kanseri ve potansiyel karaciğer hastalarına yönelik tedavi amaçlı solüsyon.

  • Rehberi: Filip Minasyan, EFE Industries & Trade Co. Genel Müdürü / Melek Yatırımcı
  • Ekip Üyeleri: Ege Erol, Burak Giray Sarı, Hulusi Burak Etler, Can Toraman

Türkiye’nin ilk Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği bölümü İTÜ’de açılıyor

Türkiye’nin ilk Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölümü İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi altında kuruluyor. 2020-2021 yılında ilk öğrencilerini kabul edecek olan bölüm, İTÜ bünyesinde yürütülmekte olan ulusal ve uluslararası yapay zeka ve veri mühendisliği çalışmalarını lisans eğitimine taşıyor.

Yapay zeka teknolojileri, dünyada her gün üretilen 2,5 kentilyon verinin analizinden robotikten doğal dil işlemeye; bilgisayar ile görü gibi ileri teknolojilerden sağlık hizmetlerine, telekomünikasyondan imalata pek çok farklı alanda kullanılıyor. 2021 yılının sonuna gelindiğinde ise, yeni gelişen teknolojilerin en az %80’inin yapay zeka teknolojilerinden beslenmiş olacağı öngörülüyor. Beklentilerin büyüklüğü ve bu büyük etkinin muhtemel yakınlığı düşünüldüğünde, programa girecek 40 öğrenci, Türkiye’nin ilk Yapay Zeka ve Veri Mühendisleri olarak Türkiye ekonomisinin ve sektörlerinin şekillenmesine liderlik edecek.

Akademik ve Çalışma Hayatını Destekleyen Ekosistem

Son beş yılda yapay zeka alanında aldığı atıflarla Türkiye üniversiteleri arasında birinci sırada yer alan İTÜ’de yapay zeka altyapısıyla ilgili çalışmalar 2018’den beri İTÜ Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütülüyor.

Aynı zamanda İTÜ ARI Teknokent, akademiyle sektörü buluşturarak yüksek teknoloji çözümleri geliştiriyor ve startup’ları İTÜ Çekirdek ile destekliyor.

Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şule Gündüz Öğüdücü; “Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölümü, yapay zeka ve veri bilimi konusunda yalnızca temel mühendislik uygulamalarının değil, yeni yapay zeka ve veri bilimi algoritmalarının da geliştirileceği güçlü bir ekosistem oluşturacak. Bölüm, kritik önem taşıyan alanlarda milli teknolojilerin gelişmesine katkı sağlayacak. Bu yıl öğrencimiz olacak 40 genç, Türkiye’nin ilk yapay zeka ve veri mühendisleri olacaklar. Böylece büyük verilerin toplanması, saklanması, yönetilmesi yapay zeka algoritmalarına uygun koşullara getirilmesi veri analitiği veri akışlarının yönetilmesi gibi bütüncül bir bakış açısına sahip olacaklardır.“ dedi.

Milli Teknoloji Üretiminde Öne Çıkan Projeler

Türkiye’nin teknolojik geleceğine yön verecek öğrencileri yetiştirecek, ulusal ve uluslararası başarılarıyla ve aldıkları ödüllerle alanlarında öne çıkan akademisyenlerin bazı güncel projeleri:

  • Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şule Gündüz Öğüdücü, TÜBİTAK ile aday ve iş ilanı platformları için derin öğrenme yöntemleri ile karşılıklı öneri sistemi geliştirmeye çalışan bir TÜBİTAK projesinin yürütücülüğünü yapıyor. Ayrıca, öneri modelleri, finansal analiz, dinamik fiyatlandırma, gerçek zamanlı sistemlerin makine öğrenmesi yöntemleri ile ölçeklendirmesi konularında özel sektör ile projeler yürütüyor.
  • Prof. Dr. Gözde Ünal ve TU-AI ve ITU Vision Lab’daki ekibinin, Uzman Radyolog Dr. Defne Gürbüz ve ekibi ile yürüttüğü çalışma, 3-boyutlu bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülerinden COVID-19 hastalığının akciğer bulgularının yapay zeka teknikleri ile hesaplanmasını hedefliyor.
  • Doç. Dr. Berk Canberk’in Türkiye’de sektörün önde giden şirketleriyle yapay zeka tabanlı 4G, 5G ve 6G ve akıllı iletişim sistemleri alanlarındaki çalışmaları hızla devam ediyor. Yeni nesil akıllı kablosuz ağ yönetimi, zeki nesnelerin interneti, akıllı drone ağlar, akıllı içerik dağıtım ağları ve yazılım tabanlı haberleşme alanlarında çalışan Doç. Dr. Berk Canberk aynı zamanda, İTÜ Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (İTÜAI) müdürlük görevini sürdürüyor.
  • Doç. Dr. A. Cüneyd Tantuğ, yapay Zeka, yapay Öğrenme, derin öğrenme, doğal dil işleme ve bilgisayarlı çeviri alanlarındaki çalışmalarının yanı sıra 2012 yılından beri İTÜ’nün tüm bilgi işlem alt yapısından ve yeni bilgi teknolojileri projelerinden sorumlu olarak Bilgi İşlem Daire Başkanı görevini yürütüyor. Kalkınma Bakanlığı, TÜBİTAK, Avrupa Birliği destekli bir çok projede yürütücü ve araştırmacı olarak görev alıyor.
  • Doç. Dr. Hatice Köse’nin işitme engelli ve otizmli çocuklarla yaptığı çalışmalar; yapay zeka tabanlı yaklaşımlarla işaret dili ve hareket tanımayı, robot ve avatarlarla gerçeklemeyi ve robotların sensörleri aracılığıyla çocukların duygu durum ve motivasyonlarını anlayıp buna göre davranış sergilemeyi hedefliyor. İşitme engelli çocuklarla yürüttüğü projesi dünyada bir ilk niteliği taşıyor.
  • Doç. Dr. Gülşen Eryiğit, her dil için yerli geliştirilmesi gereken bir teknoloji olan Doğal Dil İşleme alanında 20 yıldır Türkçe üzerine çalışıyor. Bu anlamda Doç. Dr. Gülşen Eryiğit liderliğinde yürütülen çalışmalar, Türkiye’nin açığını kapatma açısından büyük önem taşıyor.
  • Doç. Dr. Sanem Sarıel son dönemdeki akademik çalışmalarını bilişsel robotların yaşam boyu öğrenme yöntemlerine yoğunlaştırıyor. İnsansı robotların gündelik işleri güvenli olarak yürütebilmesi için gerekli olan derin pekiştirmeli öğrenme yöntemlerini de içeren yapay öğrenme yöntemlerinin geliştirilmesi üzerine çalışıyor.

Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği hakkında bazı istatistikler

  • Yapay zekanın 2030 yılında kadar küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolar katkı yaparak küresel gayri safi yurtiçi hasılayı %14 artırması bekleniyor.
  • Gartner’ın yayınladığı bir başka araştırmaya göre dünya genelindeki organizasyonların %37’si “bir çeşit yapay zeka” teknolojisi kullanıyor ve bu oran geçmiş 4 yıl ile karşılaştırıldığında %270’lik bir artışa tekabül ediyor[1].
  • Dünya Entelektüel Mülk Organizasyonu’nun (WIPO) yayınladığı istatistiklere göre, yalnızca 2013 ile 2017 arasında alınan yapay zeka patentleri 19.000’den 55.000’e çıkarak yaklaşık üç katına ulaştı.

Cambly Türkiye’nin salgın sürecinde yeni kullanıcılardan gelen organik trafiği yüzde 25 arttı

Pandemi dijitalleşme sürecini hızlandırırken, tüketici alışkanlıklarını da değiştiriyor. Pandemi sürecinde hem öğrenciler hem de çalışanlar tarafından online eğitime ilgi artarken, 2019 yılında 200 milyar doları aşan küresel e-öğrenme pazar büyüklüğünün 2026 yılında yaklaşık 2 katına çıkması bekleniyor. Türkiye’de de pazar büyüklüğünün 2023’te 200 milyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İngilizce eğitim uygulaması Cambly’nin Türkiye Ülke Müdürü Emre Şimdi “Pandemi’nin ilan edilmesinin ardından hükümetlerin attığı ilk adımlardan biri okulların kapatılması oldu. Bu karar ile birlikte dünya genelinde pek çok çocuk uzaktan eğitime geçiş yaparken, ebeveynler de e-eğitim hizmeti veren şirketlere yöneldi. Ayrıca bu süreçte sadece ebeveynlerin ve çocukların değil; kendine yatırım yapmak, vaktini verimli şekilde değerlendirmek isteyen kişilerin/çalışanların da tercihi yine e-eğitimler oldu” dedi. Pandemi döneminde Türkiye’deki mevcut kullanıcılarının Cambly kullanımında artış oranının yüzde 21 olduğuna işaret eden Emre Şimdi, salgın sürecinde Cambly Türkiye’de yeni kullanıcılardan gelen organik trafiğin de yüzde 25 arttığını söyledi.

“Ücretsiz ders içerikleri de sunuyoruz”

Cambly’nin bu süreçte yaptığı çalışmalara da değinen Emre Şimdi “Cambly olarak COVID-19 ile ilgili gelişmelerin yanı sıra hem öğrencilerimiz hem de eğitmenlerimiz üzerindeki etkilerini yakından takip ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Hizmet ettiğimiz topluluğu önemsiyor, bu dönemde evlerimizde daha fazla zaman geçirdiğimiz için farklı fırsatlar sunmaya çalışıyoruz. Kullanıcılarımızın zamanını verimli kılmak, dünyanın dört bir yanından insanlarla iletişim kurup fikir alışverişi yapmalarını sağlamak, kişisel gelişimlerine destek olmak istiyoruz. “Cambly ile İngilizce Öğren” YouTube kanalında ücretsiz ders içerikleri paylaşırken, Spotify kanalımızda ise dinleme becerilerini geliştiriyoruz. Yine okurken hem eğlenip hem öğrenebileceğiniz Cambly Blog’da İngilizce kendini tanıtmaktan özgeçmiş hazırlamaya birçok içerik sunuyoruz. Aynı zamanda COVID süresince tek geçim kaynağı Cambly’de çalışarak para kazanmak olan, başka geçim kaynağı olmayan değerli eğitmenlerimize desteğimizi de sürdürüyoruz” diye konuştu. Emre Şimdi ayrıca, Cambly’nin ilk kez uygulamayı deneyecekler için “12ingilizce” koduyla 15 dakika ücretsiz deneme dersi sağladığını belirterek, sınırlı sayıda kişi için geçerli olan aynı kod ile 12 aylık aboneliklerde de yüzde 45 oranında indirimden faydalanma imkânı sunduklarını kaydetti.

Türkiye’de 2023 yılı için beklenti 200 milyon dolarlık pazar büyüklüğü

Öte yandan yapılan araştırmaların pandeminin neden olduğu e-öğrenme pazarının yükselişinin kalıcı olacağını gösterdiğine işaret eden Emre Şimdi, Türkiye’deki e-öğrenme pazarına ilişkin ise şu bilgileri verdi: “Türkiye’de yapılan araştırmalara göre e-öğrenme pazar büyüklüğü 2013-2018 yılları arasında çift haneli büyürken, Türkiye’de pazar büyüklüğünün 2023 yılının sonunda 200 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Bunun en önemli nedenleri arasında online eğitimin kişiselleştirilebilir olması, kullanıcılara zaman kazandırması, global bilgi paylaşımını desteklemesi ve sürekli kendini güncellemesi gibi önemli noktaları gösterebiliriz. Ayrıca Türkiye özelinde baktığımızda genç nüfusun yoğun olması, artan internet penetrasyonu, son yıllarda okul sayılarındaki yükseliş ve evden çalışma düzenine geçen şirket sayısındaki artış ile birlikte çalışanların kendini geliştirmek için arayış içerisinde olmaları da Türkiye açısından büyük bir potansiyel olduğunu ortaya koyuyor.”

gelal: Kargoları, aynı yöne giden kişilerle buluşturan uygulama

Kargo ve taşımacılık sektörünün yeni girişimlerinden gelal, paylaşım ekonomisi modelini ve teknolojinin gücünü kullanarak kargoları aynı yöne giden binlerce taşımacıyla buluşturan bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor. Uygulama göndericilere zaman, taşımacılara ise para kazandırıyor.

Özellikle e-ticaretin yaygınlaşmasıyla pazarın büyüme hızına yetişemeyen kargo şirketleri, göndericilerin ihtiyaçlarını zamanında karşılayamıyor. Kargolar, alıcılara hatalı, gecikmeli ya da hasarlı teslim ediliyor. Lojistik ve yazılım tecrübelerini birleştiren kurucular Mustafa Karataş, Ali Akdeniz ve Bülent Bulut son dönemin en hareketli alanına pratik bir çözüm getiriyor. “Biz Bize Teslimat” sloganıyla yola çıkan girişim, kargo sektörüne hız, güven ve hassasiyet kazandırmayı hedefliyor.

Kargoda gün ve saat sınırlamaları ortadan kalkıyor

Teknolojik altyapısı iki yılda tamamlanan uygulama, aynı yöne giden kişiler sayesinde kargo taşımaları için gün ve saat sınırlamasını ortadan kaldırıyor. Akşam saatlerinde ya da hafta sonunda kargo teslimatını mümkün hale getiriyor. Göndericiler ve taşımacılar, kendi numaralarını paylaşmadan uygulama üzerinden iletişim kurabiliyor.

Sektörün tüm sorunlarına teknolojik çözümler sunan yeni nesil taşımacılık uygulaması gelal, konum bazlı bir uygulama. Göndericiler uygulama üzerinden taşımacıyı anlık olarak takip edebiliyor. Taşımacılar da haritadan gideceği adrese yol tarifi alarak teslimatları daha hızlı gerçekleştiriyor.

Kargo ve yük taşımacılığındaki problemlerin akıllı bir sistemle çözülmesi ihtiyacından doğan girişim, ilk etapta şehir içi olarak İstanbul’da faaliyetine başladı. Nakliye taşımaları ve araba kargo için birçok büyük şehir arasında hizmet veriyor. Kısa sürede tüm Türkiye’ye yayılması planlanan proje, gelal ve gelal Taşımacı olmak üzere temelde iki uygulamadan oluşuyor.

Uygulamayı İlk Günden 4 Bin Taşımacı İndirdi

Kurye, kargo ve nakliye hizmetlerini tek platformda bir araya getiren uygulamaya taşımacı kayıtları gelal Taşımacı uygulaması üzerinden kabul ediliyor. Paylaşım ekonomisinin gelişimini sürdürebilmesi için güvenlik konusunda sıkı tedbirler alınıyor. Taşımacıların sisteme yüklediği tüm bilgi ve belgeler resmi olarak onaylanıyor.

Güvenlik aşamasını başarıyla geçen taşımacıların sisteme kaydı tamamlanmış oluyor. iOS ve Android için ücretsiz olarak sunulan uygulama, yayınlandığı gün 4 bin kişi tarafından indirildi.

Uygulama ile ek gelir elde etmek için bireysel üyelik ya da şirket üyeliği oluşturmak yeterli. Bireysel üyelikte taşımacılar yaya olarak, motoruyla ya da aracıyla kazanç sağlayabiliyor. Hali hazırda faaliyet gösteren kurye ve nakliye şirketlerinin yanı sıra kendi işini kurmak isteyen taşımacılar da sisteme kabul ediliyor.

İstanbul’dan Ankara’ya 5 Saatte Kargo Gönderilebiliyor

gelal uygulaması sayesinde göndericiler, kargolarını aynı yöne giden taşımacılarla sigortalı gönderiyor. Kullanıcılara “canlı takip” ve “temassız teslimat” gibi birçok özellik sunuluyor. Gönderi ücreti, uygulama üzerinden anında öğrenilebiliyor.

Hiç beklemeden yola çıkan kargolar, aynı yöne giden taşımacılar sayesinde bir şehirden başka bir şehre bile birkaç saatte teslim edilebiliyor. Örneğin, İstanbul’dan Ankara’ya ortalama 5 saatte, İzmir’den Antalya’ya yaklaşık 6 saatte kargo göndermek mümkün. Kargolar aktarılmadan taşınacağı için, hassas kargo gönderimi de en güvenli şekilde yapılıyor.

Uygulamada göndericilere kurye, kargo ve nakliye seçenekleri sunuluyor. Taşıma yaptırmak isteyen kişiler, aynı yöne giden taşımacılardan çok daha uyguna hizmet alabiliyor. Kullanıcılar aynı gün içinde, hatta birkaç saatte kargo ve eşya gönderebiliyor. Acil kargo ve hassas kargo gönderimi ile de dikkat çeken uygulama, 7/24 destek hizmeti sayesinde sektöre çözüm odaklı bir yaklaşım getiriyor.

gelal’ın pandemi sürecinde e-ticaret alışverişlerinin artmasıyla taleplere yetişemeyen kargo şirketlerindeki yığılmayı azaltacağını söyleyebiliriz. Ayrıca girişimin taşımacı uygulaması tarafıyla da işsizliğin arttığı bu dönemde yeni bir istihdam alanı yaratacağını belirtelim.

gelal’ı incelemek için gelal.com’u ziyaret edebilir veya Android ve iOS uygulamalarını indirebilirsiniz.