Ana Sayfa Blog Sayfa 800

Ocak’ta 6. dönemi başlayacak olan Workup’a şimdi başvurabilirsiniz

Türkiye İş Bankası’nın girişimcilik birim müdürü ve Workup Girişimcilik Programı‘nın yöneticisi Emre Ölçer ile 5. Demo Day gününde, dönemin nasıl geçtiğini konuştuk ve yeni dönemle ilgili bilgi aldık.

Workup’ın 6. dönemi yakında başlıyor ve yeni girişimlerini seçmeye devam ediyor. Başvurunuzu workup.ist adresi üzerinden yapabilirsiniz.

Workup Girişimcilik Programı’na başvurunuzla ilgili sormak istediğiniz soruları, yorum olarak gönderebilirsiniz.

1.2 milyon TL yatırım alan bir girişimin batış hikayesi: Bilemezsin

Demirören Ventures’tan 1.2 milyon TL yatırım alan ve 1.5 milyon dolarlık değerlemesi olan bir girişim Bilemezsin‘in kurucu ortağı Berkan Cesur, girişimin batış hikayesini anlattı.

Kurucu ortaklar arasındaki sorunlardan, girişimciliğin getirdiği zorluklardan bahseden Berkan, girişimcilere yol haritası olacak önemli bilgiler verdi.

İnovasyon tutkunlarının ruhunu yansıtan etkinlik: Slush

Bugün egirişim’e konu olan Gürol Üzenç, Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da yönetici olarak görevini sürdürüyor. Kendisi katıldığı etkinlik Slush‘la ilgili egirişim’e özel bir yazı kaleme aldı.

“Hayatta kalanlar, değişime en iyi şekilde ayak uyduranlardır.” Darwin’in bu sözü insanlar, şirketler, girişimler ve tabi ki de etkinlikler için her zaman geçerli. Teknolojiyi en önde takip eden; hatta sürekli henüz var olmayanı hedefleyen, çağın öncüleri girişimcilerinin ve inovasyon tutkunlarının değişen talepleri bugüne kadar süregelen etkinlik kültürünü de kökünden değiştiriyor. Buna belki de en güzel örneği geçtiğimiz hafta (21-22 Kasım tarihlerinde) Teknopark İstanbul olarak katıldığımız dünyanın en büyük girişimcilik etkinliklerinden SLUSH’ ı örnek gösterebiliriz. Gerek etkinlik öncesi gerekse etkinlik günlerinde yaşadığımız farklı deneyimlerle ve keşke bu tür organizasyonlar daha da fazla olsa dediğimiz serzenişlerimizle Slush’ın girşimcilik ekosisteminin ruhunu yansıtan bambaşka bir etkinlik olduğunu düşünüyorum.

25.000 katılımcı, 3.500 startup, 2000 yatırımcı, 350 araştırmacı ve neredeyse her yerde bizi karşılayan 2400 gönüllü çalışanın yer aldığı bu nitelikli etkinliği; bir girişimci ve Türkiye’nin en büyük kuluçka merkezi olmayı hedefleyen Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Yöneticisi olarak değerlendirmek faydalı olacak.

B2B görüşmelere başlamasına imkan sunan bir fırsatlar ağı: Matchmaking Uygulaması

Etkinliğe dair sorulması gereken ilk soru belki de; 70 milletten insan; neredeyse 1000 euro katılım ücreti ödeyerek, 0 derece sıcaklıkta neden güneşin doğmadığı memleket Finlandiya’daydık? olmalı. Bunun en önemli nedeni günler öncesinden aldığımız, hiç de sıkıcı olmayan ve periyotları farklılaşan e-mailler olabilir. Bir e-mail ne kadar etkileyici olabilir ki dediğinizi duyar gibiyim ama bir işi profesyonelce yaptığınızda bir e-mail çok çok etkileyici olabilir. Oraya gitmeden önce etkinlik portalında bir profil oluşturabilmemiz, mobil web browser üzerinde çalışan aplikasyonla etkinlik takvimine ulaşabilmemiz, fuar alanını inceleyebilmemiz ve 10.000’den fazla profili barındıran matchmaking uygulamasını kullanabilmemiz etkinliğe katılımımızı etkileyen diğer unsurlar arasında yer alıyor.

Matchmaking uygulamasına profil oluşturmak yalnızca 2 dakikada ve üstelik herkes için yeterli bilgiyi sağlamış oluyorsunuz. Potansiyel partnerlerinizden oluşan, herkesin network için orada bulunduğu, randevu isteyip, mesaj atabildiğiniz global network erişimi için oldukça ideal bir uygulama. Öyle ki insanların açılış törenini bile izlemeyip; B2B görüşmelere başlamasına imkan sunan bir fırsatlar ağı olarak tanımlamak yanlış olmaz. Aplikasyon üzerinden ajandanıza kaydettiğiniz oturumda ve B2B görüşmeler öncesinde size hatırlatma mailleri geliyor. Hatta “geleceğin trendleri” ne benzer konuda bir sunumu dinledikten hemen sonra sunuma dair temel bilgi notların telefonuza mail olarak gelmesi gerçekten tatmin edici.

Etkinliği tamamlayan kelimeler: siyah, karanlık, neon ve en fazla da truss

Etkinlik gününden bahsedecek olursak; giriş alanından itibaren tüm dekor ve ortam/alan tasarımı tek kalemden, tek kurgudan çıkmış ve her alan bütünüyle çok “cool” bir hava taşıyor. Tasarım anlamında anahtar kelimeler: siyah, karanlık, neon ve en fazla da truss. Etkinlik alanında hiçbir tavan aydınlatması kullanılmıyor; her yer siyah truss sistemiyle donatılmış; geneliyle karanlık, truss sisteminden yer yer aydınlatma loş ve etkileyici bir ortam sağlanmış. Yaka kartlarımız da alışılagelmişten büyük, ama karanlıkta ya da o her yerde olan neon ışıkta parlama özelliğine sahip. Etkinlik haritasına baktığımızda; 2 büyük vestiyer alanı, 5 sahne, büyük bir yemek alanı, saklı bahçe, devasa B2B alanı, 2 buluşma noktası/alanı, startup ve çeşitli firmaların stant alanları ve sauna alanından oluşuyor ve her yer mütemadiyen insan kaynıyor. Etkinlik her daim dolu, tüm sahnelerde minumum seyirci var, çünkü her zaman dikkat çekecek bir şeyler var. Etkinlik alanında sıkılanlar atari alanında geçmişe dönerken, su sesinde istirahat etmek ya da sohbet etmek isteyenler saklı bahçede kendi ruh haline uygun yer bulabiliyor. Fin hamamı tercihi edecekler de sauna bölgesine yöneliyor.

Yarım saati aşmayan paneller

Panellerin uzunlukları ise oldukça ideal. Günümüzde video izleme alışkanlıkları 1 dakikanın altına düşmüşken; uzun uzadıya panellerin ne yazık ki artık kimsede cazibesi bulunmuyor. Bu yüzden Slush’ta aynı anda gerçekleşen birden fazla etkinlikte en uzun oturum sadece yarım saat sürüyor. Yüzlerce yıldır konferanslara katılım gösteren insanlık artık farklı ortamlar, farklı deneyimler arıyor. Hele kitle kural tanımayan girişimcilik ekosistemi ise bu kişileri formal alanlarda oturtmak mümkün olmuyor. Çünkü konferans salonlarında oturmaktan, onlarca yıldır proje konuşmaktan artık hepimiz sıkıldık. Bu sebeple boks ringine benzeyen Saga Sahnesi, farklı estetik donatılarla kuşatılmış ve led ekran algımızı değiştiren ana sahne (Founder Stage) bizleri mekânsal olarak kendine bağlıyor. Dikkat çekici konularla birlikte bir o sahneye, bir diğer sahneye koşup adete köşe kapmaca oynayabiliyorsunuz.

B2B alanlar bulunmaz işbirliği fırsatları sunuyor

Slush’ın B2B alanına apayrı değinmek gerekiyor. “İşi olmayan giremez” tabelası yerine girişinde yetkililerin bulunduğu ve sizin uygulama ekranınızdan randevunuzu görerek içeri girebildiğiniz; renklendirilmiş ve numaralandırılmış bire bir görüşme kabinleri, yüzlerce masa bulunuyor ve hepsinde rezervasyon zorunlu. Görüşme periyotları da yine kısa ve net: yarım saat sürüyor. Yukarı da değindiğim global network erişimi için mükemmel bir çözüm olarak gördüğüm machmaking uygulaması; global anlamda potansiyel yatırımcınız, hızlandırıcınız, mentorunuz ve/veya partneriz ile yapabileceğiz onlarca birbirinden verimli B2B görüşmeler sunuyor. Gerçekten benim gibi iletişim canlısı ve diyaloğa inanan biriyseniz bulunmaz işbirliği fırsatları yakalayabilirsiniz.

Potansiyelimizi göstermemek hiç içimize sinmiyor

Pek çok start up, hükümetleri ve/veya hükümetlerin desteklediği kurumlar ile birlikte ülkelerinden toplu olarak katılım gerçekleştirmiş. Japonya, Rusya, İtalya, Çin, Kore, Polonya, Fransa, İrlanda, Hindistan, Tayvan, İsviçre ve hatta Tataristan. İçlerimizde bizlerin neden toplu olarak orada olamadığına dair burukluk yaşanıyor. Ne toplu olarak, ne de tekil ülkemizden hiç bir start up’a denk gelemiyoruz (bir girişimcimiz bir konuşmaya davetli olarak gelmiş, onu saymazsak). Uluslararasılaşmaya bu kadar ihtiyacımız varken; olanı global arenalara taşımamak ve potansiyelimizi göstermemek hiç içimize sinmiyor.

Eğitim teknolojileri ile girişimciliği buluşturan program: NEXT 2020

Amerikan Büyükelçiliği ve Zorlu Holding desteğiyle, Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Mef Üniversitesi ortaklığında, eğitim teknolojileri alanında farkındalık yaratmak ve eğitim alanındaki problemlere inovatif çözümler üretmek amacıyla hayata geçirilen NEXT 2020 projesinin ilk tanıtımı Prof. Dr. Erhan Erkut‘un katılımıyla gerçekleşti.

Türkiye’de ilk defa eğitim teknolojileri ile girişimciliği buluşturan program olma özelliğini taşıyan NEXT 2020, eğitim teknolojileri alanında farkındalık yaratmak ve eğitim alanındaki problemlere inovatif çözümler üretmek amacıyla hayata geçirildi.

NEXT 2020 programı kapsamında iki ay boyunca seçilen takımlar ya da kişiler “Girişimciye Dönüş” ile fikirlerini iş modellerine dönüştürüp hayata geçirmek üzere çeşitli eğitimler alacaklar. Program boyunca ve sonrasında ekipler, mentorlar eşliğinde fikirlerinin iş modeli ve tekniği üzerinde çalışacaklar. ​Mentorluk seansları Demo Day’e kadar belirli aralıklarla devam edecek. Kişiler ya da takımlar iki ay sürecek online girişimcilik eğitimlerinden sonra İstanbul’da üç gün sürecek bootcamp’e katılmaya hak kazanacak ve burada daha önce online girişimcilik eğitimlerinde oluşturdukları iş fikirlerini mentorler eşliğinde bir sonraki seviyeye taşıma imkanı elde edecekler. Bootcamp’e katılmaya hak kazanan 15 takımdan ön jüri elemesiyle Demo Day’e katılmak için sekiz takım seçilecek. Final jüri aşamasına geçmeye hak kazanan sekiz takım demo ve sunumlarını gerçekleştirecekler. Jüri değerlendirmesiyle ​seçilecek olan ​maksimum üç takım ücretsiz inkübasyon merkezi almaya hak kazanacak ​ve​ ​mentorluk almaya devam edecek.​ Projelerini​ daha da geliştirmek üzere​​ ​Girişimcilik Vakfı, takımlara destek olmaya devam edecek. Kazanan birinci takıma 15.000 TL para ödülü ve ilk üç takıma ücretsiz inkübasyon ve süreçleri boyunca mentorluk desteği sağlanacak.

NEXT 2020 programına kimler katılabiliyor?

Programa, eğitim teknolojileriyle ilgili fikri olan ve bu fikrini iş fikrine dönüştürmek isteyen üniversite öğrencileri katılabiliyor. Programa ister bireysel ister maksimum üç kişi olmak üzere ekip olarak başvurulabiliyor. Türkiye’nin her yerinden başvuru yapılabilen programa, İstanbul dışından başvuracak kişiler için konaklama ve ulaşım masrafları program tarafından karşılanıyor.

Proje hakkında konuşan GİRVAK Genel Müdür Mehru Aygül şu açıklamaları yaptı: “NEXT 2020 ile İleri Teknolojiler, Özel İhtiyaçlar Eğitimi, Yaşam Boyu Öğrenme ve ESTEAM ana başlıkları altındaki sorunlara çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Bu konu başlıklarından birinde bir fikriniz varsa bizimle bu fikrinizi iş fikrine dönüştürebilir, hayalinizi daha da ileriye taşıyabilirsiniz.”

“Hedefimiz, eğitimde tekno-girişimciliği desteklemek”

Prof. Dr. Erhan Erkut ise konuşmasında şunları söyledi: “Tüm dünyada eğitim hızla evriliyor. Tetikleyici güçler: bilgi patlaması, maliyetler, eşitsizlikler, Z kuşağı, teknoloji, ve girişimciler. Gelecekte eğitimde daha az kürsüden anlatma, daha çok teknoloji yardımıyla kendi kendine veya küçük gruplarla öğrenme olacak. Eğitim kurumlarında atalet çok yüksek olduğundan, değişimi ancak girişimciler gerçekleştirebilir. Şu anda dünyada girişimcilerin hedeflediği temel sektörler arasında eğitim de var. Dünyanın en büyük eğitim sistemlerinden birisi olan Türkiye’de bu programla eğitimde tekno-girişimciliği desteklemeyi hedefliyoruz.

“En büyük gücümüz; inovasyon, teknoloji, tasarım ve girişimcilik”

Zorlu Grubu’nun gücünü inovasyon, teknoloji, tasarım ve girişimcilikten aldığını dile getiren Zorlu Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Aslı Alemdaroğlu “Girişimciliğe ve inovasyona verdiğimiz önem sayesinde şirketlerimiz Türkiye’den dünyanın 155 ülkesine teknolojik ürünler ihraç ediyor. Vestel Ventures ile start-uplara yatırım yapıyor, kurum içi girişimcilik programımızla 30 bin kişilik Zorlu Grubu içerinde inovasyonu her zaman canlı tutuyoruz. Girişimci ruhumuzu toplumsal sorumluluk anlayışıyla yeniden yorumlayarak kuruculularından biri olduğumuz sosyal inovasyon platformu imece ile sosyal girişimciliği destekliyoruz. Buradan hareketle eğitim teknolojileri alanında farkındalık yaratmak ve eğitim alanındaki problemlere inovatif çözümler üretmek amacıyla hayata geçirilen NEXT 2020 projesini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz ” dedi.

Workup Girişimcilik Programı’nın beşinci döneminden mezun olan 9 girişim

Türkiye İş Bankası’nın girişim hızlandırma programı Workup‘ın beşinci döneminden 9 girişim, İş Kuleleri’nde gerçekleştirilen bizim de sizler için aktif olarak sosyal medya üzerinden içerik ürettiğimiz demo day’de mezun oldu.

Beş dönemdir egirişim olarak yakından takip ettiğimiz bu program, bugüne kadar 50’ye yakın mezun verdi. Yakın bir süreçte 6. döneme de merhaba diyeceğiz.

Workup’ın beşinci dönem mezun girişimleri

  • Agrovisio: Uydu görüntüleriyle toprağı, ürünü ve iklimi takip eden ve gerçekleştirdiği toprak analizleriyle sürdürülebilir ve planlanabilir bir tarımın yolunu açan SaaS tarım teknolojisi girişimi.
  • Cameralyze: Kamera görüntülerini analiz ederek, elde ettiği sonuçlarla önerilerde bulunan yapay zekâ destekli sanal asistanları geliştiren girişim.
  • FakeFind: İnternette açılan sahte hesapları tespit etmeyi ve sosyal medyayı daha güvenilir bir şekilde kullanmayı sağlayan mobil uygulama.
  • Vidyou: Eticaret ve pazaryerlerinin yüzbinlerce ürününü saniyeler içerisinde otomatik videoya dönüştüren ve otomatize eden video pazarlama platformu.
  • Qubitro: IoT projelerinin geliştirme sürecini hafifleterek bireysel ve kurumsal kullanıcılar için gerekli tüm senaryoların kodlama ve kurulum yapılmadan hayata geçirilmesini sağlayan bulut platformu.
  • Teamfluencer: Nano-influencerların sosyal medya hesaplarında toplu bir şekilde paylaşımda bulunarak markaların tanıtımını organik bir şekilde gerçekleştiren topluluk bazlı pazarlama teknolojisi platformu.
  • Verilogy: Şirketlerin ve avukatların KVKK ve GDPR gibi karmaşık veri koruma regülasyonlarına uyum sağlayarak kişisel veri akışlarını yönetmelerini ve raporlamalarını sağlayan SaaS yazılımı.
  • Gamer Arena: Çeşitli dijital oyunlarda benzer yetenekteki rakipleri turnuva ve düello ortamında karşı karşıya getirerek oyunculara para kazanma ve kendilerini ispatlama imkânı sağlayan rekabetçi e-spor platformu.
  • HoloNext: Firmaların ve maker’ların Artırılmış Gerçeklik (AR) deneyimlerini kolayca tasarlayabilmelerine ve farklı platformlar üzerinden görüntülemelerine yardımcı olan SaaS tabanlı AR içerik geliştirme platformu.

Ford, McDonald’s’ın kahve atıklarından otomobil parçası üretecek

Ford ve McDonald’s, sabah rutininin olmazsa olmaz kahve çekirdeklerinin atıklarını otomobil parçalarında kullanmak üzere çevreci bir iş birliğine imza atıyor. Ford, McDonald’s’ın kahve çekirdeği atıklarını üreteceği otomobil parçalarının far yuvaları başta olmak üzere ve diğer farklı bileşenlerinde kullanmayı planlıyor.

Her yıl, tonlarca kahve çekirdeği, demleme işlemi sırasında doğal yollardan soyuluyor. Ford ve McDonald’s, birlikte bu atıkların çok önemli bir miktarını yenilikçi ve sürdürülebilir bir şekilde değerlendirmeyi hedefliyor.

İki şirket, kahve çekirdeği atıklarının, otomobil parçalarında kullanılabilen oldukça dayanıklı bir maddeye dönüştürebileceğini keşfetti. Ford tarafından yapılan açıklamaya göre; kahve çekirdeği atıkları, düşük oksijende, yüksek dereceyle ısıtıldıktan sonra plastik ve diğer ek maddelerle karıştırıldığında, ortaya çıkan madde çeşitli şekillere dönüştürülebiliyor. Kahve çekirdeği atıklarından oluşan bu bileşenler, far yuvası ve diğer iç ve dış kaporta parçalarının sahip olması gereken kalite özellikleriyle uyuşuyor. Üstelik, bu yöntemle üretilen parçalar %20 oranında daha hafif oluyor ve kalıplama sürecinde %25 daha az enerji kullanımına imkan sağlıyor.

Proje kapsamında, McDonald’s’ın Kuzey Amerika’daki kahve çekirdeği atıklarının önemli bir kısmını araç parçalarında kullanılmak üzere Ford’a yönlendirmesi öngörülüyor. Ford ise halihazırda dünya genelinde ürettiği otomobillerde geri dönüştürülebilir ve yenilenebilir plastiklerin kullanılması hedefine ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Workup 5. Dönem Demo Day sunumları

Workup Girişimcilik Programı 5. dönem demo day canlı yayını başladı. Twitter hesabımızdan bugünle ilgili daha fazla detay paylaşıyoruz.

FakeFind: Instagram hesabınızdaki sahte takipçileri bulmanızı sağlayan girişim

Workup Girişimcilik Programı‘nın 5. dönemine seçilen yerli girişimlerden FakeFind, Instagram hesabınızdaki sahte takipçileri bulmanızı sağlıyor. İlk etapta Instagram ile başlayan girişim, daha sonrasında bunu tüm sosyal medya hesaplarına yaymayı planlıyor.

Kurucuları Selimhan Çakır ve Mehmet Taban ile FakeFind üzerine detaylı bir video içerik ürettik. Girişimlerle olan röportajlarımız devam edecek.

Eğer sorularınız varsa yorum olarak yazabilirsiniz.

Dijital reklam hesaplarını tek bir platformdan yöneten Wask, 30 ülkeye açıldı

Geliştirmiş olduğu yapay zeka destekli ve bulut tabanlı yazılım sayesinde Facebook, Instagram, Google gibi farklı platformlardaki dijital reklamların tek bir noktadan daha verimli yönetilmesini sağlayan Wask, otomatik özellikleri ile reklam harcamalarını düşürerek daha fazla müşteri kazanılmasını sağlıyor.

2018 yılının Ekim ayında Tarvenn Ventures’dan yatırım alan Wask, iş modelini değiştirerek 2 ay gibi kısa bir sürede 30 ülkeden ödeme yapan müşterilere ulaştı. Wask, farklı reklam mecralarının ek bir yerden yönetilmesine olanak sağlarken otopilot, zamanlayıcı, bütçe yönetimi ve performans karşılaştırma gibi ek özellikleriyle çok daha akıllı bir reklam yönetimi sunuyor.

Tüm reklam hesapları için tek bir platform

Wask; Facebook Ads, Instagram Ads ve Google Ads hesaplarının tek bir platformdan takip edilmesini ve yönetilmesini sağlıyor. Kullanıcılar tek bir tıkla reklam hesaplarını platforma entegre ederek tek bir ekrandan kolayca yönetebiliyor. Hali hazırda herhangi bir reklam hesabı olmayan kullanıcılar ise saniyeler içerisinde Wask platformu üzerinden yeni hesaplarını oluşturabiliyor. Basit ve kullanıcı dostu ara yüzü sayesinde Wask, kullanıcıların tüm reklam hesaplarının verilerini tek bir ekranda anlık olarak takip etmesine imkan sağlıyor. Geliştirmiş olduğu yapay zeka destekli bulut tabanlı çözüm sayesinde, tüm cihazlardan dijital reklamların daha verimli yönetilmesini sağlayan Wask, geliştirdiği bütçe yönetimi, otopilot, zamanlayıcı, otomatik raporlama ve performans karşılaştırma gibi araçlar ile daha az zaman harcayarak tüm işlemlerin kolayca yapılmasına olanak sağlıyor.

Yapay zeka ile mükemmel hedef kitle

Wask’ın sahip olduğu üstün yapay zeka teknolojisi sayesinde kullanıcılar mükemmel hedef kitleler oluşturabiliyor. Sektör, alt sektör, iş modeli ve hedeflenen ülke gibi bazı bilgileri aldıktan sonra saniyeler içerisinde reklamlarınız için en iyi hedef kitle belirlenerek reklam verimliliğinin artması sağlanıyor. Bu sayede kullanıcılar hem daha az para harcıyor hem daha çok müşteri kazanıyor. Ayrıca platform yapay zeka ile her reklam için bir skor belirleyerek reklam verimliğinin kolayca takip edilmesini sağlıyor.

“Küresel bir oyuncu olmaya hazırlanıyoruz”

Wask kurucusu Ercan Pilcioğlu; “Wask, bundan 18 ay önce bir dijital danışman kiralama platformu olarak hayata geçti ve küçük bir ekiple güzel işler yapmaya başladık. Daha sonra Tarvenn Ventures bize yatırım yaptı ve her gün yanımızda oldu. Eski iş modelimizin temelini oluşturan dijital danışmanlık hizmeti pazardaki ihtiyacı ve odaklanmamız gereken yerleri gösterdi. Dijital reklamcılık alanındaki ihtiyacı, eksikleri ve büyük talebi bu süreçte fark ettik. 2 ay önce iş modelimizi pivot ederek Wask’ı yapay zeka destekli bir dijital reklam yönetim platformuna çevirdik. Bundan sonraki süreç ise hayallerimizin çok ötesine geçti. Çok kısa sürede 30 farklı ülkeden binlerce kullanıcıya ulaştık.” dedi.

Hüseyin Nalbantoğlu hisselerini devrederek girişimi Jetract’ten çıkış yaptı

Sizlerle ilk kez Temmuz 2016’da bir girişimci olarak paylaştığımız eski adı İnşaat Dükkanı ve sonrasında yeni Jetract adıyla devam ettiğimiz Hüseyin Nalbantoğlu’ndan doğrudan aldığımız son dakika bilgisi ile girişimi Jetract’ten tüm hisselerini devrederek bir çıkış yaptığını öğrendik.

Hüseyin’in konuyla ilgili yaptığı açıklamada;

“Nisan 2016 tarihinde, 21 yaşımdayken kurduğum İNARTS Yazılım A.Ş. – JETRACT’ten bugün itibariyle, 25. yaşgünümde tüm hisselerimi devrederek başarılı bir çıkış yaptığımı duyurmak isterim.” dedi.

Kendisinden bu süreciyle ilgili detaylı bilgi alıp, önümüzdeki günlerde bir içerik paylaşacağız.