Ana Sayfa Blog

Dijital varlık geliştiricisi Goldtag, RePie Portföy liderliğinde 10 milyon dolar yatırım aldı

Blok zinciri teknolojisini kullanarak altın, gümüş ve platin gibi değerli madenlerin alım satımını sağlayan ve sistemini farklı platformlara entegre eden dijital varlık geliştiricisi Goldtag, Seri A yatırım turunda 10 milyon dolar yatırım aldı.

RePie Portföy liderliğinde gerçekleşen ve Turkcell, Colendi, Finberg ile Inveo Portföy’ün katıldığı yatırım turunda şirketin değerlemesi 50 milyon dolara ulaştı. Böylece Goldtag, 2023 yılı kasım ayında aldığı 1,1 milyon dolarlık tohum yatırımdan bu yana 10 kat büyüdü.

Türkiye’nin en büyük dijital değerli maden platformu konumunda olan Goldtag’te bugün itibarıyla 2,2 milyon aktif kullanıcı ayda 1 milyonun üzerinde işlem gerçekleştiriyor. Türkiye’nin en büyük ödeme platformlarından Paycell, MoneyPay, Hepsipay, Papara, AhlPay ve PeP’de entegre olarak hizmet veren şirket, mobil uygulaması üzerinden de kullanıcıların altın, gümüş ve platin alım-satımı yapabilmesini sağlıyor.

Tarım emtiası, enerji ve metal ürünleri yolda

Goldtag Kurucu Ortağı ve CEO’su Dolunay Sabuncuoğlu verdiği demeçte;

“Finansal erişimi sade, güvenli ve sosyal bir deneyime dönüştürüyoruz. Kısa sürede gelen yüksek ilgi, ürün-pazar uyumumuzu ve entegrasyon modelimizin sağlığını doğruluyor” açıklamasını yaptı. “Aldığımız bu yatırımla tokenizasyon altyapımızı devreye alacak, alternatif varlıklara erişimi ölçekli ve regülasyon uyumlu biçimde yaygınlaştıracağız. Değerli madenlerin ötesine geçerek kullanıcılarımıza tarım emtiası (buğday, arpa, mısır), enerji ürünleri (petrol, doğalgaz, elektrik), metaller (bakır, alüminyum, demir) ve güneş enerjisi santralleri gibi alternatif yatırım ürünlerine de erişim imkânı sunmayı hedefliyoruz.”

Yatırıma liderlik eden Türkiye’nin ilk ve en büyük alternatif portföy yönetim şirketi RePie Portföy’ün Genel Müdürü Altuğ Dayıoğlu ise demecinde;

“Girişim ekosistemindeki lokomotif rolümüzü selektif yatırımlarla sürdürüyoruz. RePie Portföy için teknolojiyle derinleşen finansal erişim ve regülasyon uyumu iki temel sütun. Goldtag tam da bu iki eksende fark yaratıyor. Entegrasyon gücüyle ölçekleniyor, uyum standartlarıyla sürdürülebilir bir pazar inşa ediyor. Yeni yatırımla hem Türkiye hem de Orta Doğu’daki büyümesini destekleyeceğiz.”

Orta Doğu’da 2 unicorn ile anlaştı

Şirketin 2026’da MENA bölgesinde açılım hedeflediği bilgisini veren Sabuncuoğlu, Orta Doğu pazarında 2 unicorn şirket ile anlaştıklarını duyurdu. “Bunun yanında bankacılık, e-ticaret ve menkul kıymet sektörlerinden 8 şirketle de entegrasyon çalışmalarımız devam ediyor. Bunlar tamamlandığında 40 milyon kişilik bir potansiyel kullanıcı havuzuna erişim sağlayacağız. Hedefimiz aktif kullanıcı sayımızı 2026’da 5 milyon kişinin üzerine çıkarmak” ifadelerini kullandı.

1 liralık altın yatırımı yapmak mümkün

Goldtag’in mobil uygulaması, değerli maden alım-satımının yanında, kullanıcıların düğün, doğum günü ya da “altın günü” gibi dijital etkinlikler oluşturulabilinmesine ve arkadaşlardan altın gibi kıymetli katkılar toplayabilmesine imkân tanıyor. Goldtag kullanıcılarına sadece 1 lira gibi küçük bir miktarla bile altın yatırımı yapma imkânının yanında mesai saatleri dışında da en iyi kur avantajlarından yararlanma imkânı sunuyor.

Kullanıcılar altını güncel kurdan bozdurup, TL karşılığını kendi banka hesabına 7/24 aktarabiliyor. İstediği takdirde çeyrek, yarım, tam ve gram olmak üzere farklı birimler üzerinden biriktirmeye devam edebiliyor.

Altın ve değerli maden otomatları yolda

Kullanıcıların dijital olarak sahip oldukları kıymetli madenleri fiziki olarak çekebilecekleri bir deneyim üzerinde çalışan Goldtag, bu proje kapsamında geliştirilen özel makineleri, Türkiye’nin önde gelen mühendislik firmalarıyla birlikte tasarlıyor.

Barbaros Özbugutu ve Volkan Özkan tarafından kurulan Donnerstag, tam olarak neyi çözüyor?

iyzico’nun ardından yatırım odaklı bir döneme giren ve DeBa Group S.A. SPF ile DeBa Ventures çatısı altında başarılı girişimlere destek veren Barbaros Özbugutu, yeni girişimiyle yeniden sahaya dönüyor.

Özbugutu, uzun soluklu yatırımcılık tecrübesinin ardından tekrar “inşa etme” isteğiyle yola çıkarak, tedarikçilerin yaşadığı kritik bir soruna çözüm getirmek için Donnerstag.ai‘ı hayata geçirdi.

Yapay zekâ destekli bu yeni platform, özellikle Almanya’nın ekonomik bel kemiği olan Mittelstand tedarikçilerine odaklanıyor. Artan maliyetler, karmaşık iş süreçleri ve dijitalleşme baskısıyla karşı karşıya kalan tedarikçiler, alıcı tarafın otomasyon çözümleri geliştirmesine rağmen hâlâ manuel süreçlere bağımlı kalıyor. En büyük sorunlardan biri ise self-billed invoices (Gutschriften) olarak bilinen, alıcının fatura oluşturduğu sistem. Bu model, alıcı için avantaj sağlarken tedarikçi tarafında şeffaflık kaybına yol açıyor:

  • Hangi faturanın kesildiği,
  • Ne kadar ödendiği,
  • Ödemelerin ne zaman yapılacağı,

gibi durumlar ancak paranın hesabına yatmadığında fark edilebiliyor.

Donnerstag.ai bu sorunu kökten çözmeyi hedefliyor

  • Teslimatları faturalarla otomatik eşleştiriyor,
  • Hataları, uyuşmazlıkları ve eksik ödemeleri işaretliyor,
  • Gerçek zamanlı ödeme görünürlüğü sağlıyor.

Almanya’da 580 binden fazla tedarikçi yaklaşık 825 milyar euroluk self-billed invoice ekosistemi içinde faaliyet gösteriyor ve süreçlerin büyük çoğunluğu hâlâ manuel yürütülüyor.

  • Donnerstag.ai, bu dev pazarda dijitalleşme ve verimlilik için kritik bir rol üstleniyor.

Barbaros Özbugutu, iyzico’dan eski yol arkadaşı Volkan Özkan ile birlikte yeniden ürün geliştirmekten büyük heyecan duyduklarını vurguluyor:

“Donnerstag.ai, Avrupa’yı ayakta tutan tedarikçiler için geliştiriliyor. Yapay zekâyla tedarikçilerin finansal şeffaflığını artıracak, ödeme süreçlerini hızlandıracak ve güveni yeniden inşa edecek.”

Donnerstag.ai resmen faaliyete geçti ve bu sadece başlangıç olduğunu da ayrıca dile getiriyorlar.

Donnerstag.ai’nin ortaya çıkışında hem kişisel hem de sektörel bir ihtiyaç var. iyzico’dan sonra yatırımcı olarak ekosisteme katkı sağlayan Barbaros Özbugutu, zamanla yalnızca destek vermenin yeterli olmadığını, yeniden üretime dahil olma isteğini hissetti. Bu istek, Almanya’da yüzbinlerce tedarikçinin self-billed invoice sistemi nedeniyle yaşadığı görünmezlik sorunu ile birleşti. Alıcıların süreçlerini otomatikleştirdiği bir dönemde tedarikçilerin hâlâ manuel ve karmaşık işleyiş içinde kalması, büyük bir verimsizlik ve risk doğuruyordu. Yapay zekânın sunduğu dönüşüm imkânını bu noktada devreye sokan Özbugutu ve Volkan Özkan, Donnerstag.ai ile tedarikçilere şeffaflık, hız ve güven kazandırmayı amaçlayarak hem ekonomik hem teknolojik bir boşluğu doldurmayı hedefledi.

Temu, Türkiye’de yerel satıcı programı ve daha hızlı teslimatla büyüyor

Global çevrimiçi pazar yeri Temu, Türkiye’deki satıcılara kapılarını açtı. Bu adım, yerli işletmelere yeni büyüme fırsatları sunarken, Türkiye’deki tüketicilere daha hızlı teslimat ve daha geniş ürün yelpazesi sağlıyor.

Temu’nun bu yıl içinde Türkiye’de resmi temsilcilik kaydını tamamlaması ve ofisini kurmasının ardından yerel satıcılar da platforma katıldı. Şirket şu anda Türkiye ekibini kurmak için işe alım yapmaya başladı. Ayrıca lojistik ve Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) sağlayıcılarıyla işbirlikleri yapıyor. Bu da Temu’nun Türkiye pazarına olan bağlılığını ve ülkenin ekonomik büyümesine katkıda bulunma hedefini gösteriyor.

Temu Yetkilisi, konuyla ilgili şunları söyledi: “Yerelden yerele girişimimiz ile Türkiye’deki işletmeler için yeni büyüme fırsatları yaratmayı ve tüketicilere daha uygun fiyatlı ve kaliteli ürünlere daha hızlı teslimatla erişim imkânı sunmayı amaçlıyoruz.”

Temu’nun yerelden yerele programı, mevcut stokları bulunan Türkiye’deki kayıtlı işletmelere milyonlarca müşteriye ulaşabilecekleri düşük maliyetli bir kanal sağlıyor. Bu program kapsamında bazı ürünler ertesi gün kadar kısa bir sürede teslim edilebiliyor. Program şu anda yalnızca davetle katılım esasına göre çalışıyor ancak yakında Türkiye’deki tüm uygun satıcılara açılması bekleniyor.

Temu’nun yerelden yerele modeli; Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve Meksika’nın da aralarında bulunduğu 30’dan fazla pazarda aktif olarak kullanılıyor. Türkiye’deki lansman, yerel işletmeleri desteklemeyi ve alışveriş yapan tüketicilerin deneyimini iyileştirmeyi amaçlayan Temu’nun bölgesel stratejisinin en son adımı temsil ediyor.

Temu, Mayıs 2024’te Türkiye’de faaliyete geçti ve geniş ürün yelpazesi ile uygun fiyatları sayesinde kısa sürede tüketiciler arasında büyük ilgi gördü. Sensor Tower verilerine göre Temu, 2025 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’de en çok indirilen alışveriş uygulaması oldu.

NEOHUB ve Teknopark İstanbul, girişim ekosisteminin gelişmesi için karşılıklı iş birliği yaptı

NEOHUB ve Teknopark İstanbul çatısı altındaki girişimciler, karşılıklı mentörlük ağları aracılığıyla bilgi ve tecrübe aktarımında bulunabilecek; yatırımcılar ve kurumlar dahil, ekosistemin bütün önemli aktörleriyle iş ortaklığı fırsatlarından faydalanabilecek.

İş birliği protokolü, 2 Eylül Salı günü, Teknopark İstanbul’un finansal teknolojiler odaklı uydu kuluçka merkezi Cube Ümraniye’de Teknopark İstanbul Genel Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Akyol ve NEOHUB Genel Müdürü Gürhan Çam’ın katılımıyla imzalandı.

“Girişimleri ülkemize katma değer sağlayacak ölçeklere ulaştırmayı hedefliyoruz”

NEOHUB Genel Müdürü Gürhan Çam konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede: “Teknopark İstanbul ile gerçekleştirdiğimiz bu çok yönlü iş birliği ile girişimlerimizin erişim ve etkileşim alanını genişletmeyi; onları ülkemizin güçlü teknoloji ekosisteminin değer üreten aktif parçaları haline getirmeyi hedefliyoruz. Teknopark İstanbul, özellikle savunma sanayisine yaptığı katkılar ve bu alandaki uzmanlığı ile ülkemizin önemli teknoloji merkezlerinden biri. Finans sektörü de teknolojinin ayrılmaz bir paydaşı konumunda. İş birliğimiz sayesinde girişimlerimizin büyümesini desteklemekle kalmıyor; onları ihtiyaç duydukları doğru paydaşlarla buluşturarak, ülkemize katma değer sağlayacak ölçeklere ulaştırmayı hedefliyoruz”.

“Girişimlerimize uluslararası pazarlara açılmaları için destek olacağız”

Teknopark İstanbul Genel Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Akyol ise, her adımda girişimcilerin yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “İş birliğimiz, sadece girişimcilere sunulan desteklerin çeşitlenmesi anlamına gelmiyor; aynı zamanda ülkemizin teknoloji tabanlı kalkınma vizyonuna da katkı sağlıyor. NEOHUB ile oluşturduğumuz sinerji sayesinde, Teknopark İstanbul çatısı altındaki girişimlerimizi finansal teknolojiler başta olmak üzere birçok sektörde daha güçlü hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda girişimlerimize daha rekabetçi olmaları, hızlı bir şekilde büyümeleri ve uluslararası pazarlara açılmaları için finansal desteğe ulaşma imkânı sağlayacak; kapsamlı mentörlük programlarımızla yol göstereceğiz. Böylece hem teknolojik hem de finansal ve stratejik açıdan güçlenecekler. Bu tür stratejik ortaklıkların, sürdürülebilir büyümenin anahtarı olarak son derece önemli olduğu kanaatindeyiz.”

Yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesini kolaylaştıran Eachlabs, Revo Capital’dan yatırım aldı

Türkiye merkezli girişim sermayesi fonu Revo Capital, 2025’te devreye aldığı yeni Fund III kapsamında, yapay zekâ uygulamalarının geliştirilmesini kolaylaştıran Eachlabs’e yatırım yaptığını duyurdu.

Eachlabs, San Francisco merkezli Right Side Capital liderliğinde tohum öncesi yatırım turunu başarıyla tamamlamıştı.

Pre-Seri A turuyla sağlanan bu yatırım, Eachlabs’in kurumsal satış gücünü artırmasına ve hızla büyüyen yapay zekâ altyapısı pazarında liderliğini güçlendirmesine imkân verecek.

2024 yılında Eftal Yurtseven (CEO), Ferhat Budak (CPO) ve Canberk Sinangil (CTO) tarafından kurulan Eachlabs, bir yıl gibi kısa sürede dikkat çekici bir ivme yakaladı. Şirket, aylık %40’ın üzerinde gelir artışı elde ederken yıllık tekrar eden gelirini (ARR) 1,5 milyon doların üzerine çıkardı. Platform, metin, görsel ve ses alanlarında 200’den fazla yapay zekâ modeline erişim sağlıyor; sürükle-bırak arayüzü sayesinde geliştiricilere karmaşık altyapı yönetimi olmadan kolay entegrasyon imkânı sunuyor. Ayrıca Minimax (Hailuo AI), Luma Dream Machine, Runway, Wan (Alibaba Wan), ByteDance ve Kling AI gibi dünya çapındaki sağlayıcılarla yapılan özel iş birlikleri sayesinde benzersiz bir değer önerisi oluşturuyor.

Eachlabs’in hızla benimsenmesini sağlayan en önemli unsurlar arasında sezgisel tasarım, ölçeklenebilir altyapı ve teknik destek bulunuyor. Platform, ürün geliştirme süreçlerini 4 kata kadar hızlandırıyor ve yapay zekâ tabanlı uygulamaların pazara çıkış süresini 6 aya kadar indiriyor. Bugün itibarıyla ABD, Türkiye, Güney Kore ve Doğu Avrupa başta olmak üzere 82 ülkeden 10.000’in üzerinde geliştirici projelerini Eachlabs üzerinde hayata geçiriyor.

Şirket, güçlü bir uluslararası yatırımcı grubunun desteğini de arkasına almış durumda. 2025 Şubat ayında tamamlanan tohum öncesi tur, Right Side Capital liderliğinde TreeoVC, EnaVC ve önde gelen melek yatırımcıların katılımıyla gerçekleşti. Revo Capital’in bu yeni yatırımı ise şirketin kurumsal pazara açılımını hızlandıracak stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.

Yapay zekâ tabanlı içerik ve altyapı pazarındaki potansiyel oldukça yüksek. Yalnızca generatif medya endüstrisinin 2032 yılına kadar 1,3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Eachlabs, bu dönüşümün merkezinde yer alarak, geliştiriciler ve şirketler için yapay zekâyı hızlı, uygun maliyetli ve ölçeklenebilir bir şekilde erişilebilir hale getiriyor.

Revo Capital CEO’su Cenk Bayrakdar yatırımla ilgili demecinde:

“Eachlabs, bir yıl bile olmadan yakaladığı olağanüstü ivme ile Türkiye’nin mühendislik yetkinliklerinin küresel ölçekte nasıl değer yaratabileceğini gösteriyor. Platformları, yapay zekâ uygulamalarının önündeki en büyük engellerden birini — modellere basit ve ölçeklenebilir erişimi — ortadan kaldırıyor. Kurumsal pazara açıldıkları bu kritik aşamada ekibe destek vermekten büyük heyecan duyuyoruz.”

Eachlabs CEO’su ve Kurucu Ortağı Eftal Yurtseven yatırımla ilgili demecinde;

“Kurulduğumuz günden bu yana misyonumuz netti: yapay zekâyı dünyadaki her geliştirici ve her şirkete erişilebilir kılmak. Henüz bir yıl olmadan onlarca ülkede binlerce geliştiricinin projelerini destekler hale geldik. Talep çok açık: şirketler yapay zekâyı ürünlerine entegre edebilecek birleşik, uygun maliyetli ve ölçeklenebilir bir çözüme ihtiyaç duyuyor. Revo Capital’in desteğiyle yalnızca büyümemizi hızlandırmıyoruz; aynı zamanda yapay zekâ kullanımında küresel standartları da şekillendiriyoruz. Bu daha sadece başlangıç.”

Influencer’lar ile markaları bir araya getiren Winfluencer, FCB Artgroup’dan stratejik yatırım aldı

Influencerlar ile binlerce markayı bir araya getirmek üzere kurulan ve Türkiye’de kısa sürede yaygınlaşarak global markalar tarafından da kullanılmaya başlanan yapay zeka destekli influencer pazarlama platformu Winfluencer, şimdi de global arenada güçlü bir etki yaratma yolunda önemli bir iş birliği yaptı.

ABD merkezli, dünyanın en büyük iletişim ağlarından FCB Global’i Eurasia bölgesinde temsil eden FCB Artgroup, teknolojiyi yaratıcılıkla birleştiren vizyonuyla Winfluencer’ın global büyüme yolculuğuna güçlü bir ivme kazandıracak.

Winfluencer, 2025 yılının Nisan ve Mayıs aylarında; Yapay Zeka Fabrikası, İTÜ ARI Teknokent ve Decacorn Angels‘tan globalleşme yolculuğunu hızlandırmak üzere art arda yatırımlar aldı. Şirket, FCB Artgroup’un yatırım desteğiyle de özellikle küresel pazarlarda daha fazla etki yaratmayı hedefliyor.

FCB Artgroup Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Özkan konu ile ilgili şunları söyledi:

“Winfluencer, yapay zeka destekli ve Türkiye’de başarısını kanıtlamış influencer pazarlama platformuyla, teknolojiyi yaratıcılıkla buluşturan ve ölçülebilir iletişime odaklanan vizyonumuzla mükemmel bir uyum içinde. Bu stratejik iş birliği, yalnızca bir yatırım değil; Winfluencer’ın özgün teknolojisi ile global pazarda gerçek bir fark yaratacağına olan güçlü inancımızın da somut bir yansımasıdır.”

Bu yatırım ile birlikte seed yatırım turunu kapatan Winfluencer kurucu ortağı Funda Yener verdiği demeçte;

“Winfluencer, yapay zeka ve pazarlama teknolojilerini (MarTech) bir araya getirerek influencer pazarlamasında yeni bir dönem başlattı. Bu yeni yatırım ve stratejik ortaklıkla, influencer pazarlamasında devrim yaratan çözümümüzün tüm dünyada yaygınlaşmasını hedefliyoruz. Eko sisteme destek veren herkese içtenlikle teşekkür ederiz. Bu başarılar, özveriyle emek veren Winfluencer ekibinin katkılarıyla mümkün oluyor.”

Winfluencer, Generative AI ajanları ile sektöre yenilik getiriyor

Winfluencer, platformunun sunduğu veriye dayalı eşleşmeler, otomatikleştirilmiş süreçlerle markaların influencer iş birliklerini daha hızlı, performans odaklı ve daha verimli yönetmelerini sağlıyor. Bu sayede markalar, influencer hedeflemeden anlık raporlamaya kadar kampanya süreçlerini yüzlerce influencer ile yönetebilirken, manuel yöntemlere kıyasla daha etkili sonuçlar elde edebiliyor. Winfluencer, SafeWin, TaggyWin, MatchaWin ve ScriptlyWin isimli AI ajanlarıyla içerik güvenliği, influencer kategorizasyonu, içerik uyumunun sağlanması ve kişiselleştirilmiş transkript üretimi gibi alanlarda TÜBİTAK destekli ArGe projeleriyle sektöre yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor.

FCB Artgroup hakkında: Dünyanın en büyük reklam ve pazarlama iletişimi gruplarından Interpublic Group (IPG) çatısı altında faaliyet gösteren, merkezi ABD’de bulunan FCB Global’in Türkiye, Almanya, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Özbekistan ve Ukrayna’daki ofisleriyle Eurasia bölgesindeki temsilcisi olan FCB ArtGroup, 300’ü aşkın iletişim profesyoneliyle sektörün önde gelen ajansları arasında yer almaktadır.

Teknolojiyi yaratıcılıkla harmanlayan vizyonu sayesinde markaların dijital dönüşüm yolculuklarına değer katan FCB ArtGroup, global ölçekte ses getiren yaratıcı projelere imza atmakta ve teknoloji destekli, ölçülebilir iletişim alanında sektöre öncülük etmektedir.

Revo Capital, Midas’ın aldığı 80 milyon dolarlık yatırımın ardından kısmi çıkış yaptı

Revo Capital, 2021 yılında Midas’a yatırım yapan ilk kurumsal girişim sermayesi fonu olmuştu. Midas’ın son 80 milyon dolarlık Seri B yatırımının ardından kısmi çıkış (exit) yaptı.

Bu kısmi çıkış, Midas’ın Türkiye’nin önde gelen yatırım platformu haline gelme yolculuğunu ve Revo Capital’in kategorisini tanımlayan girişimleri küresel sahneye taşıma, aynı zamanda LP’lerine güçlü geri dönüşler sağlama becerisini bir kez daha ortaya koyuyor.

Midas: Düşük maliyetli aracı kurumdan varlık yönetimi liderine

2020’de kurulan Midas, düşük maliyetli hisse senedi işlem uygulamasından 3,5 milyonun üzerinde kullanıcıya sahip kapsamlı bir varlık yönetim platformuna dönüştü. ABD ve Türkiye hisseleri, ETF’ler, kripto para, altın ve yatırım fonlarına komisyonsuz veya düşük maliyetli erişim sağlayarak, topluluğuna bugüne kadar yaklaşık 50 milyon dolar işlem ücreti tasarrufu sağladı ve milyonlarca yeni yatırımcı için yatırım yapmayı erişilebilir kıldı.
Yeni yatırımla birlikte şirket, ABD opsiyonları ve türev ürünleri dâhil gelişmiş yatırım araçlarını kullanıcılarına sunmayı ve güvenlik altyapısını uluslararası standartlara taşımayı hedefliyor.

Revo Capital Yönetici Ortağı ve Kurucu Ortağı Cenk Bayrakdar bu çıkışla (exit) ilgili verdiği demeçte;

Cenk Bayrakdar, Revo Capital
Cenk Bayrakdar, Revo Capital

“Midas’ın bir fikirden Türkiye’nin önde gelen fintech şampiyonuna dönüşmesi, Revo Capital olarak desteklediğimiz vizyonun en güzel örneği. Şirketin ilk kurumsal VC yatırımcısı olarak Egem ve ekibini en başından beri desteklemekten gurur duyuyoruz. Bugün Midas’ın dünya çapında yatırımcıları çekiyor olması, hem şirketin gücünü hem de Türkiye’nin küresel ölçekte rekabetçi fintech liderleri çıkarma potansiyelini gösteriyor. Bu kısmi çıkış, Fund II için önemli bir geri dönüş anlamına geliyor ve hem Revo hem de LP’lerimiz adına gurur verici bir an.”

Midas kurucusu ve CEO’su Egem Eraslan ise bu konuyla ilgili;

“Revo Capital, daha yolun başındayken bize inandı ve bugün Midas’ın geldiği noktada onların desteği kritik rol oynadı. Misyonumuz her zaman Türkiye’de yatırım yapmayı demokratikleştirmek; herkes için erişilebilir, uygun maliyetli ve sezgisel hâle getirmek oldu. Bu yeni yatırımla birlikte ürün yelpazemizi genişletmeye, altyapımızı güçlendirmeye ve dünya standartlarında varlık yönetimini bölgedeki milyonlarca kullanıcıya ulaştırmaya hazırız.”

Revo Capital: Türkiye’den küresel başarı hikayeleri

Bu dönüm noktası, Revo Capital’in 2025’te başlattığı Fund III ile de paralel ilerliyor. Fund III, 2025’in ilk çeyreğinde 86 milyon dolar ile başarılı bir ilk kapanış gerçekleştirdi. Revo Capital, 2025’in 4. çeyreğinde ikinci kapanışını 100 milyon dolar ile tamamlamayı, 2026 yılı içerisinde ise nihai kapanışa ulaşmayı hedefliyor.

2013 yılında kurulduğundan bu yana Revo Capital, Türkiye’nin en aktif fintech yatırımcısı olarak ülkenin öncü girişimlerini destekledi. 250 milyon doların üzerinde AUM, 44 yatırım ve 18 çıkış ile ikas, Param, Paraşüt, Massive Bio, Yazara, Figopara, Foriba, Roamless ve Logiwa gibi kategori liderlerinin yanı sıra Ar-Ge’si Türkiye’de bulunan Bumper ve TransferGo gibi uluslararası ölçekli girişimlere de yatırım yaptı.

  • 2021–2024 yılları arasında Türk girişimlerine 6 milyar dolardan fazla yatırım yapıldı ve bu yatırımın %50’den fazlası Revo Capital portföy şirketlerine geldi.

2025 yılında Revo Capital, CFI.co tarafından “Emerging Market Girişimcilerini Güçlendirmede Lider (Avrupa)” ödülüne layık görüldü. Bu ödül, Revo’nun Türkiye’nin güçlü mühendislik yetkinliğini küresel ölçekte rekabetçi teknoloji şirketlerine dönüştürme vizyonunun bir göstergesi oldu.

2013 yılında kurulan Revo Capital, Türkiye’nin en büyük teknoloji odaklı girişim sermayesi fonudur. Tohumdan Seri B aşamasına kadar erken aşama yatırımları gerçekleştiren Revo, ürün geliştirme, işe alım ve küresel pazara açılma gibi konularda stratejik destek sağlar. 2025’te devreye alınan Fund III ile Revo; fintech, B2B SaaS, siber güvenlik, sağlık teknolojileri, enerji ve oyun sektörlerine öncelik veriyor. Özellikle yapay zekâ odaklı çözümler geliştiren ve Türkiye’de kurucu ya da Ar-Ge kökleri bulunan girişimlere yatırım yapıyor. Revo’nun “Türkiye’de Ar-Ge, küresel merkezlerde genel merkez” stratejisi, birçok sınır ötesi başarı hikâyesine zemin hazırladı.

İlaç sektörünün pazarlama ve satış süreçlerini dönüştüren reprai, Simya VC’den 500 bin dolar yatırım aldı

212’nin, erken aşama girişimlere yatırım yapma hedefi doğrultusunda hayata geçirdiği Simya VC, ilaç sektöründeki pazarlama ve satış süreçlerini dönüştürmeyi hedefleyen teknoloji girişimi reprai’ye 500 bin dolar yatırım yaptı.

Avrupa ve Amerika pazarlarında ölçeklenebilir büyümeyi odağına alan reprai, aldığı yatırımla pazar payını artırmayı, ekip yapısını genişletmeyi ve teknolojisini daha da geliştirmeyi hedefliyor. reprai, bu adımlarla global ölçekte sektör standartlarını şekillendiren oyunculardan biri olmayı amaçlıyor.

İlaç firmalarının sağlık profesyonelleri ile olan etkileşimini kişiselleştirilmiş ve veri odaklı hale getirerek, sektörde dijital dönüşüme liderlik etmeyi amaçlayan reprai, ilaç şirketlerinin pazarlama kanallarını yapay zekâ destekli çözümlerle dönüştürerek optimize ederken, aynı zamanda sağlık profesyonellerine daha etkili erişim sağlayan ölçeklenebilir etkileşim modelleri geliştiriyor.

Maliyeti 500 dolardan 20 doların altına indiriyor

Simya VC Yönetici Ortağı Selma Bahçıvanoğlu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Simya VC olarak geleceğin teknolojilerine yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Son yatırımımız reprai, yapay zekâ temelli etkileşim platformuyla ilaç sektöründeki önemli bir dönüşüm ihtiyacına çözüm sunuyor. Yüz yüze satışların etkisinin azaldığı, sağlık profesyonellerinin dijital beklentilerinin arttığı bir dönemde, bu çözüm zamanlama açısından son derece avantajlı. Kurucular Didem Aral, Özhan Öztürk, teknoloji liderleri Cihan Şahin ve Charles Randall’ın birbirini tamamlayan yetkinlikleri ve deneyimli ekipleri, erken aşamada güçlü bir ürün-pazar uyumu yakaladıklarını gösteriyor. ABD’de bir doktor-temsilci görüşmesi ortalama 500 dolara mal olurken, reprai bu maliyeti 20 doların altına düşürüyor. Bu da ölçeklenebilirlik ve verimlilik açısından ciddi bir potansiyel sunduğunu ortaya koyuyor. Simya VC olarak reprai’nin, hâlen yeterince dijitalleşmemiş bu pazarda önemli bir pay elde edebileceğine inancımız tam.”

reprai, ilaç sektörü için verimlilik odaklı dijital dönüşüme liderlik ediyor

reprai Kurucu Ortağı ve CEO’su Didem Aral ise konuyla ilgili verdiği demeçte;

“reprai’yi, ilaç sektörünün pazarlama süreçlerine yapay zekâ temelli bir dönüşüm getirmek amacıyla kurduk. Kuruluşumuzdan bu yana Avrupa ve Amerika gibi stratejik pazarlarda ölçeklenebilir büyümeye odaklandık. Aldığımız yatırımla birlikte, kısa sürede elde ettiğimiz sektörel etkimizi daha da derinleştirmeyi ve sektörün global standartlarını belirleyen oyunculardan biri olmayı hedefliyoruz. Sadece müşteri portföyümüzü genişletmekle kalmayacak, aynı zamanda global ölçekte ilaç sektöründe dijital dönüşüme yön veren bir etki yaratacağız.”

Üç Türk girişimcinin Almanya’da kurduğu Breathment, 800 bin euro yatırım aldı

2022 yılında Almanya’da, üç Türk kurucu ortak Elçin Can Çavuşoğlu, Baturay Yalvaç ve Yalvaç Top tarafından kurulan Breathment, KOAH ve Astım gibi kronik solunum hastalıkları için evde uygulanabilen dijital tedavi çözümleri sunuyor.

Girişim, hastalara kişiselleştirilmiş tedavi, sigorta şirketlerine ise maliyet tasarrufu sağlıyor.

Breathment, geliştirdiği ve patent başvurusu yapılan yapay zekâ teknolojisi sayesinde, hastalara mobil telefonları üzerinden 7/24 erişebilecekleri bir dijital fizyoterapist deneyimi sunuyor. Platform, hastaların tedaviye her an erişebilmesini sağlarken, sağlık profesyonellerine de uzaktan takip ve veri temelli müdahale imkânı tanıyor.

Almanya’da yürütülen klinik çalışmada, KOAH hastalarında %21,4 semptom azalması ve %20 oranında daha yüksek sağlık düzeyine ulaşıldığı kanıtlanan Breathment, Almanya ve İsviçre’nin önde gelen sigorta şirketleri tarafından geri ödeme kapsamında karşılanıyor.

Breathment’ın 800 bin euro’luk tohum öncesi yatırım turuna; Meerkat, SCE Freiraum Ventures, Ipp Investment, Michael Friebe, Claudia Fell ve Alihan Özbayrak katıldı.

Bu yatırımla birlikte Breathment, sağlık teknolojisini daha da ileri taşımayı ve Avrupa’daki büyümesini hızlandırmayı hedefliyor.

Hukuk dikeyinde yapay zeka çözümleri geliştiren Onedocs, APY Ventures ve Arz Portföy’den yatırım aldı

Hukuk dikeyinde yapay zeka çözümleri geliştiren yerli girişilm Onedocs, yeni turda APY Ventures ve Arz Portföy‘den yatırım aldı.

Böylece APY Ventures, 2022’deki ilk yatırımının ardından Onedocs’a desteğini bu turda da sürdürmüş oldu.

Onedocs Kurucusu Emrullah Saruhan yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Bugün Türkiye’nin önde gelen hukuk bürolarıyla birlikte çalışıyor, aynı zamanda şirketlerin farklı ihtiyaçlarını karşılayacak kapsamlı bir altyapı sunuyoruz. Sunduğumuz çözümlerle yalnızca süreçleri dijitalleştirmiyor, aynı zamanda her kurumun yanında duran güvenilir bir iş ortağı haline geliyoruz. Tek bir iş akışına değil; sözleşmeden davaya, belge yönetiminden görev takibine kadar uçtan uca çözüm üreten bir platform inşa ediyoruz. Türkiye’den doğan bir LegalTech girişimi olarak, hukukun teknolojilerinde küresel bir referans noktası olma yolunda ilerliyoruz. APY Ventures’un yatırım turunda yeniden yanımızda olması da, bu vizyonun ulusal ve uluslararası ölçekte karşılık bulduğunun güçlü bir göstergesi.”

Onedocs, 2022 yılında APY Ventures’tan 200 bin dolar yatırım alarak yolculuğuna başlamıştı. Şirket, ilk olarak sözleşme yönetimi (CLM) alanında faaliyet gösterdi ve 2025 yılının başında stratejisini hukukta yapay zekâ odaklı hale getirdi. Daha önce Arz Portföy, KWORKS ve bireysel yatırımcılar Av. Bensu Aydın ve Av. İrem Yağcı Aydın’dan da yatırım alan Onedocs, Türkiye’nin ilk VC destekli LegalTech girişimi olarak faaliyetlerini sürdürüyor.