Ana Sayfa Blog Sayfa 527

Zetwerk, 150 milyon dolar yatırım alarak Hindistan’ın bu yılki 25. unicorn’u oldu

Hintli girişim Zetwerk, bugün yaptığı açıklamada New York merkezli D1 Capital Partners liderliğindeki E Serisi finansman turunda 150 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Bu yatırımın ardından şirket, 1,33 milyar dolar değerlemeye ulaşarak Hindistan’ın unicorn girişimleri arasında yerini almayı başardı.

Finansman turuna, mevcut yatırımcılardan Greenoaks Capital, Lightspeed Venture Partners, Sequoia Capital ve Accel Partners ile birlikte yeni yatırımcılar Avenir ve IIFL de katılım gerçekleştirdi. Ayrıca, CRED’den Kunal Shah ve OYO’dan Ritesh Aggarwal dahil olmak üzere birçok yüksek profilli melek yatırımcı da yer aldı.

Üretim ürünleri için işletmeler arası bir pazar işleten Zetwerk, üretimde yeni bir çağa giden yolu yenilediğini iddia ediyor. Teknoloji liderliğinde, dünyanın dört bir yanındaki müşterilerin yüksek kaliteli makine parçalarına ve altyapıya erişimini kolaylaştırıyor. Dört yaşındaki girişim, 2020-2021 üretim yılında gelirinin yaklaşık üç kart arttığını söylese de son rakamlara dair bir açıklama yapmadı. Şirketin yeni sermayeyi teknoloji yığınını genişletmek ve daha fazla uluslararası pazara açılmak için kullanması bekleniyor.

Zetwerk CEO’su Amrit Acharya, Zetwerk’in işletmelerin hızla değişen küresel tedarik zincirlerinin dijital üretime geçişlerine yardımcı olduğunu söylüyor. Acharya, yaptığı açıklamada, geçen yıl 100’den fazla batılı şirketin tedarik zincirlerini Zetwerk aracılığıyla Hindistan’a taşıdığı bilgisine yer verdi.

D1 Capital Partners’dan Jeremy Goldstein, Zetwerk’in küresel şirketlere uygun maliyetli üretim çözümleri sunmada ve çok geleneksel olan bir sektörün dijital dönüşümünü hızlandırmada lider konumda olacağına inandıklarını söyledi.

Zetwerk bugün Hindistan, Kuzey Amerika, Orta Doğu ve Güneydoğu Asya’da 100’den fazla müşteriyle çalışıyor.

Apple’ın Eylül ayında birden fazla etkinlik planladığı iddia edildi

Teknoloji devi Apple, en yeni ürün ve hizmetleri için çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Bilindiği gibi Apple, her yeni ürün topluluğunu bir özel etkinlik yardımıyla tüm teknoloji meraklıları ile paylaşır. Eylül ayında da bu etkinliklerden bir tanesinin gerçekleştirileceği bekleniyorken DigiTimes şirketi bu olay için farklı bir iddia ortaya attı.

Bu iddia ya göre Apple, Eylül ayında birden fazla etkinlik düzenleyecek. Yıl sonu yapılan tatil ve alışveriş dönemi için böyle bir etkinlik serisi düzenleyeceği söyleyen DigiTimes, Apple’ın tüm ürün serilerinde yenilik yapmayı planladığını da dile getirdi.

DigiTimes cihazlar ile ilgili beklentilerini de ortaya koydu. İşte bu beklentilerin detayları:

iPhone 13

Tüm zamanların en çok beklenen akıllı telefonu için tabii ki zaman gelip çattı. En büyük beklentilerin iPhone 13 üzerinde olduğunu hatırlatalım. DigiTimes, iPhone 13’ün çentik alanının daha küçük olacağının altını çiziyor. 2017’den beri aynı çentik oranı ile karşımıza çıkacak iPhone çentiği için sonunda bir değişikliğe gidiliyor.

MacBook Pro

Görsel açıdan MacBook Pro serisinde bir değişimin olması bekleniyor. iMac benzeri bir tasarımla gelebilecek olma ihtimali ise Twitter’da popüler teknoloji gündemi arasında. M1X işlemcisi ile bizleri şaşırtması beklenen Apple’ın 7 farklı renk seçeneği ve TouchBar’ın bulunmadığı 14 inç ve 16 inç modeller ile kullanıcıları karşılaması bekleniyor.

iPad

9. nesil iPad ve yeniden tasarlanmış 6. nesil iPad mini ile Apple’ın kullanıcıların karşısına çıkması bekleniyor. Yine iMac benzeri bir tasarıma geçecek olan iPad’lerde M1X işlemcinin 9. nesil iPad’de yer alması bekleniyor. Bloomberg’in tarafından paylaşılan sızıntılar da iPad serisi için beklentileri doğrular nitelikte.

Apple Watch Series 7

Tamamen düz kasanın geleceğini belirten DigiTimes şirketi, Apple Watch Series 7 için tasarımsal değişikliklerin ciddi boyutlarda olacağını söylüyor. Geliştirilmiş bir ekranın daha yer alacağı saat için yeni sağlık ve aktivite özellikleri hakkında bir bilgi söylenmiyor.

Geçen yaz sonrasında Apple; Eylül, Ekim ve Kasım aylarında birer etkinlik düzenlemiş ve duyurularını gerçekleştirmişti. DigiTimes ve Bloomberg’in beklentileri doğru ise önümüzdeki ayın sonunda kadar bir sürü Apple ürünü ile karşılacağız.

120 milyon dolar yatırım alan emlak platformu QuintoAndar’ın değerlemesi 5 milyar dolara ulaştı

São Paulo merkezli emlak kiralama platformu QuintoAndar, mayıs ayında 300 milyon dolar E serisi finansmanını duyurduktan üç ay kadar kısa bir süre sonra, 120 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Bu finansman ile 9 yaşındaki girişimin değerlemesi 5,1 milyar dolara yükseldi.

120 milyon dolarlık yatırım turu, Greenoaks Capital ve Çinli Tencent tarafından yönetilirken, şirketin bazı mevcut yatırımcıları da tura katıldı. 2012 yılında yolculuğuna başlayan girişim bugüne dek 700 milyon dolardan fazla yatırım aldı. Mayıs ayındaki 300 milyon doların ardından 4 milyar dolar değerlemeye yükselen girişim, 3 ay gibi bir sürede 1 milyar dolardan fazla değerlendi.

QuintoAndar kendisini, potansiyel kiracılar ve ev sahiplerini birbirine bağlayan “uzun vadeli kiralamalar için uçtan uca bir çözüm” olarak tanımlıyor. Kullanıcıların Brezilya’da kiralık gayrimenkul arayıp rezervasyon yapmalarına ve kiralamalarına olanak sağlayan platform, geçtiğimiz sene ev alıcılarını satıcılarla buluşturmaya da başladı.

Şirketin uzun vadeli planı, ipotek, tapu sigortası ve emanet hizmeti de sunan tek bir emlak platformuna dönüşmek. Şu anda Brezilya’da toplam 40’tan fazla şehirde faaliyet gösteren QuintoAndar, bu yıl içinde 12 yeni şehre operasyonlarını genişletti. Ayrıca, 2 binden fazla çalışana istihdam sağlıyor ve yeni finansmanın ardından dünya çapında genişlemesini ve çalışan sayısını artırmayı hedefliyor.

Şirket, Brezilya dışındaki genişlemesinin ilk adımı olarak Meksika pazarına girmeyi hedeflese de henüz bunun için bir tarih belirlemedi. QuintoAndar, belirli bir yönde büyümesine yardımcı olacağına inandığı yeni platformları satın almaya açık olduğunu da belirtti. Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Gabriel Braga, bu fikre açık olduklarını ancak temel stratejilerinin kendi içlerinde büyümek ve kendi inovasyonuna odaklanmak olduğunu dile getirdi.

Apple, Haritalar uygulamasına Siri ile kaza bildirimi özelliğini ekledi

Teknoloji devi Apple, iOS 15 içerisinde güncelleştirdiği Haritalar uygulaması için yeni güncellemeler sunmaya devam ediyor. Haritalar uygulamasında son dönemde rakiplerine daha da yaklaşan Apple, anlık kaza veya tehlike bildirimi için Siri’yi kullanmanıza imkan tanımaya başladı.

Sürücülerin akıllı telefon kullanımını azaltmayı amaçlayan Apple; CarPlay, Apple Haritalar, Apple Music ve Siri gibi özellik ve hizmetlerini gün geçtikçe güncelliyor. Yeni özelliğini Haritalar ve Siri için yayınlayan Apple, “Hey Siri, kaza bildir!” demeniz halinde anlık Haritalar uygulamasına kaza eklemesi yapıyor.

iOS 14.5 ve üzeri tüm iOS cihazlarında aktif hale gelen özellik, CarPlay ile birlikte de çalışıyor. Bildirimi yaptığınız taktirde Siri, “Rapor gönderiliyor…” bildiriminde bulunuyor ve sürüşünüze odaklanmanızı sağlıyor.

Siri ile Bildirim Seçenekleri

Siri, pek çok farklı olayı Haritalar uygulamasına ekleyebiliyor. Bu olaylar ise kısaca; kaza, tehlike, hız kontrolü, hız kapanı ve olay şeklinde. Bu olay türlerinden birini Siri ile bildirmek için ise aşağıdaki sözleri Siri’ye söylemeniz yeterli.

  • Kaza/tehlike/hız kontrolü/hız kapanı/olay bildir
  • Kaza/tehlike/hız kontrolü/hız kapanı/olay var
  • İleride kaza var
  • Yolda bir aksilik var
  • Burada hız kapanı var

Bulunduğunuz yerdeki kaza veya tehlike geçtiğini Siri’ye bildirdiğiniz takdirde anlık bildirimi Haritalardan silebiliyor. Yine bu bildirimi gerçekleştirmek için ise Siri’ye şunların söylenmesi gerekiyor:

  • Kazayı/tehlikeyi/olayı kaldır
  • Tehlike geçti
  • Burada artık olay yok
  • Kaza devam ediyor

Apple’ın Haritalar uygulamasına yakında radar bildirme seçeneğinin de eklemesi bekleniyor. Son olarak özellik, Türkçe dahil tüm Dünya dillerinde kullanılabiliyor.

Google Takvim, yeni güncellemesi ile nerede çalıştığınızı göstermenize olanak sağlıyor

Popüler arama motoru ve Android işletim sisteminin yürütücüsü Google, dahili uygulamalarına için yeni özelliklerini ekleme devam ediyor. Son güncellemesini Takvim uygulaması için gerçekleştiren Google, COVID-19 ile süre gelen uzaktan çalışma için faydalı bir özelliği uygulamasına dahil ediyor.

Uzaktan çalışmanın arttığı bu pandemi döneminde Google Takvim uygulaması, çalışanların her hafta nerede çalışmayı planladıklarını doğrudan takvimlerinde belirtebilmesini sağlayacak. Bu özellik sayesinde, belirli bir hafta için konum rutini eklemenize ve iş arkadaşlarınızın sizi bir etkinliğe davet ettiklerinde nerede çalıştığınızı bilmenizi sağlayacak.

30 Ağustos tarihinden itibaren Google Workspace kullanıcıları için aktif olacak bu özellik, Google Takvim uygulamasının haftalık takvim bölümünden erişilebilecek. İş konumu olarak eklenebilen konumlar arasında “Ofis”, “Belirtilmemiş” veya “Başka Bir Yer” seçenekleri bulunuyor. Varsayılan olarak kapalı olarak gelecek bu özelliği kullanmak için kullanıcıların takvim ayarlarına erişip bu özelliği etkinleştirmeleri gerekiyor.

Yüz yüze iş birliklerini planlamayı daha da kolaylaştırdığını dile getiren Google, şirket içi planlama ve yönetimi de olumlu bir şekilde değiştireceğini söylüyor. Yeni özelliğini blog sayfasında paylaşan şirket özelliğin; Google Workspace Business Standard, Business Plus, Enterprise Standard, Enterprise Plus, Education Plus, Sivil Toplum Kuruluşları ve G Suite Business kullanıcıları için aktif olacağını belirtiyor.

G Suite Basic, Google Workspace Essentials, Business Starter, Enterprise Essentials ve Education Fundamentals planlarında bulunan müşteriler ise maalesef ki bu özellikten yararlanamayacak.

Erdem Yurdanur, Heaventures’ın kurucuları arasına katıldı [Özel Haber]

Geçtiğimiz ay sonunda erken aşama girişimlerin mutfağındaki teknoloji yatırım şirketi olarak sizlere aktardığımız Heaventures‘la ilgili hem özel hem de güzel bir haberi paylaşıyorum.

Maçkolik, Masomo ve Kokteyl girişimleriyle ve 40’tan fazla girişime yaptığı yatırımlarla yakından tanıdığımız isim Erdem Yurdanur, Heaventures’ın kurucuları arasına katıldı. Kendisiyle oluşturduğumuz özel röportaj içeriğini sizlerle paylaşıyorum.

Kendisine Erdem abi dediğim için, bu şekilde kişisel hitapla devam edeceğim.

Erdem abi, Heaventures ile nasıl tanıştın ve bu ekibe kurucu olarak nasıl dahil oldun?

“Nurettin ve Utkan benim 25 yıl önce Arçelik’ten ayrıldıktan sonra kurduğumuz ilk şirket olan Coretech’de birlikte çalıştığım; çalışkanlıkları, zekâları ve üretkenlikleri ile her zaman takdir ettiğim kişilerdi. Onlar Coretech’den ayıldıktan sonra kurdukları Smartiks ile de çok başarılı oldular.

Bizim ilişkimiz de hiç kesilmedi, düzenli olarak birbirimizi neler yaptığımız konusunda güncelledik. Bu yaz başında yine bir görüşmemizde Nurettin bana Utkan ve Aylin ile birlikte farklı bir yatırımcılık girişimi kurduklarını ve ilk yatırımı gerçekleştirme aşamasında olduklarından bahsetti ve akıllarındaki modeli bana anlattıktan sonra benim düşüncelerimi sordu.

Ben de girişimcilik ekosisteminde uzun süredir var olan birisi olarak startupların ihtiyaçları konusunda zaten ciddi bir bilgi ve birikime sahip olduğumdan, bu modelin, altındaki yapının ve uygulayacak ekibin gerçekten de önemli bu ihtiyacı karşılayabileceğini düşündüğümü söyledim.

Birçoğunda yatırımcı da olduğum yüzlerce startup ile sürekli iletişim halinde olan bir melek yatırımcı olarak, bu misyonumu bireysel kapasitemin sınırlarında sürdürmek yerine, benzer ilkelerde buluştuğum ve vizyonunu paylaştığım Heaventures ekibi ile bu amaçta çok daha fazla katkıda bulunabileceğime inandığım için kuruculardan birisi olarak Heaventures’a katılmaya sıcak bakabileceğimi ilettim, ertesi gün anlaştık ve ekiple birlikte hemen yola koyulduk.”

Bu birliktelikle neyi hedefliyorsun?

“Dahil olduğum Heaventures’ın diğer oluşumlardan en temel farkı, yatırımcısı olacağı startuplara sağlayacağı yatırım katkısını smart-money olarak yaparken, bunun smart tarafının değerinin çok daha önemli görüldüğü startuplara gerçekleştirmek olduğunu söyleyebilirim.

Heaventures temel ihtiyacı para olan girişimleri radarına almayacak olup, bizleri daha çok co-founder gibi görebilecek, varlığımızın değer katacağına inanacak girişimlere yatırım yapacak. Daha sonra da bu erken aşama girişimleri daha büyük yatırımlar yapabilecek fonlara hazırlamak için birlikte çalışacak.”

Heaventures olarak yatırım yaptığınız girişimlere, maddi destek dışında neler sunacaksınız?

“Erken aşama startupların büyük çoğunluğunda en temel ihtiyaç aslında para değil, tecrübe ve akıl. Biz 4 ortağın toplam iş tecrübesi 70 yıla yakını girişimci ve yatırımcı rollerinde olmak üzere 90 yıldan daha fazla, bu yüzden birçok genç girişimciye ve erken aşama startuplara aktarabilecek oldukça fazla tecrübemiz ve aklımız olduğunu düşünüyoruz. Bu tecrübe ve aklın kapsamında strateji çizme, teknolojik destek, network sağlama, yatırımcı ilişkileri yönetimi, telif hakları ve hukuksal danışmanlık gibi birçok konu sayabilirim.”

Hedefinizde hangi alanlardaki girişimlere yatırım yapmak var?

“Daha çok teknoloji temelli ve ağırlıklı olmak üzere mümkün olduğunca globali hedefleyen, ölçeklenebilir her türlü fikri ve girişimi dinlemeyi ve değerlendirmeyi hedefliyoruz. Ama en önemli kriterimiz bizim felsefemizi anlamış ve buna değer verecek girişimciler bulmak. Çünkü sadece maddi katkı verip kenara çekilmeyi tercih etmeyeceğimiz için karşılıklı sevgi, saygı ve güvenin çok önemli olduğu bir ilişki ve çalışma biçimi yaratmak istiyoruz.”

Berlin merkezli fintech Moss, 29 milyon dolar yatırım aldı

Berlin merkezli Moss, A Serisi finansman turunda 29 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Şirket, bugüne kadar toplamda 64 milyon dolar yatırım aldı.

Fintech girişimi Moss (eski adıyla Vanta), yüksek limitli fiziksel ve sanal kredi kartları ile gider ve fatura takip yazılımı sunuyor. 2020’nin ortalarında piyasaya sürülen Moss, o zamandan beri, hem sanal hem de fiziksel 8.500’den fazla kredi kartı çıkarttığını ve 100.000’den fazla işlemin gerçekleştiğini bildirdi.

Raisin Bank ile işbirliği içinde sunulan Moss, yazılım ve ticari kredi kartının bir birleşimi olarak tanımlanabilir. Almanya’daki girişimler ve dijital şirketler için yeni bir tür kurumsal kredi kartı sunmasının yanı sıra, gider ve faturaları otomatik olarak takip ederek defter tutmayı kolaylaştırıyor. Moss müşterileri artık yalnızca sanal ve fiziksel kredi kartlarıyla bağlantılı yüksek kredi limitlerine değil, aynı zamanda çok yönlü bir harcama yönetimi yazılımına da erişebiliyorlar.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler arasında da hızla ivme kazanan platform, yeni finansmanı, ürün inovasyonunu geliştirmek, çalışan sayısını artırmak ve dünya çapında genişlemesini hızlandırmak için kullanmayı hedefliyor. Özellikle Avrupa pazarına girmek isteyen Moss, bu yıl içinde ikinci bir pazarda da satışa sunulacak ve 2022 itibariyle başka ülkelerde de hizmet verecek.

Moss CEO’su ve kurucu ortağı Ante Spittler, altı ay önceki son finansman turundan bu yana müşteri sayısını dört katına çıkardıklarını vurguladı. Spittler, şirketlerin, potansiyellerinden en iyi şekilde yararlanmaları için kuruluşlarındaki finans süreçlerini dönüştürmelerine yardımcı olmayı vizyon edindiklerini ve bu amacın Moss’u bir adım ileriye taşımaları için bir motivasyon kaynağı olduğunu belirtti.

Apple’ın 2022’nin başına kadar uzaktan çalışmaya devam edeceği ortaya çıktı

iPhone, iPad ve Mac gibi ürünleri ile öne çıkan Apple, kullanıcıları için yeni gelişmeler paylaşmaya devam etse de şirket içi politikalarını güncellemeye devam ediyor. Kısa bir süre önce Tim Cook tarafından gönderilen bir mail ile hibrit modele dönmeleri istenen Apple çalışanlarının 2022’nın başına kadar uzaktan çalışacağı ortaya çıktı.

Eylül ayının başında Tim Cook tarafından atılan mail ile başlayan olayın devamında bazı çalışanlar uzaktan çalışmak istediklerini dile getirdikleri bir yazı ile Apple yönetimine iletti. Ancak Apple, hibrit çalışma kararında oldukça ısrarcı olarak bu yazıyı önemsemedi. Ardından çıkan haberlere göre bazı çalışanlar ve hatta bazı üst yöneticiler şirketten ayrıldı.

Şimdi ise ortaya çıkan bilgilere göre Apple, ofise dönme planlarını bir kez daha erteleyerek 2022’nın başına kadar normal çalışma düzenlerine dönmeyi beklemediklerini söyledi. Boolomberg’ın haberinde paylaşılan bir not ile ortaya çıkan bu bilgide, ertelenmenin sebebi olarak ise COVID-19 vaka sayılarındaki artış gösterildi.

Genel olarak olayın ana hatlarına bakıldığında ise COVID-19 vakalarının artıması, şirketin kendine bir göz atmasına ve ofis planlarını yeniden gözden geçirmesini sağlamış oldu. Apple’ın normal planlarında ise Ekim ayında ofise geri dönmesi bulunuyordu.

Apple’ın bu şirket içi politikaları ve ofise dönüş planları arasında bir de Eylül ayında iPhone 13’ün yer alacağı bir özel etkinlik yapması bekleniyor. Henüz netlik kazanmayan etkinliğin duyursunun 31 Ağustos’ta, etkinliğin ise 7 Eylül’de yapılması bekleniyor.

Fitness sektörünü dijitalleştiren Sport Alliance, 60 milyon euro yatırım aldı

Fitness sektörünü dijitalleştirerek insanların spora erişimini kolaylaştıran Hamburg merkezli Sport Alliance, PSG’den 60 milyon euro yatırım aldığını duyurdu.

Dünya çapında fitness sektörünü “daha fazla spor” vizyonuyla dijitalleştirmeyi hedefleyen Sport Alliance, spor ve fitness salonları için yenilikçi yazılım hizmeti sağlıyor. Spor salonu yönetimini daha verimli hale getirmek ve üyeleri için spor ve egzersize dijital erişimi genişletmek amacıyla fitness zincirlerine, franchise sistemlerine ve bağımsız fitness sağlayıcılarına hizmet veren girişim, pandemi koşullarına rağmen büyümeye ve dijitalleşmeye yönelik artan talepten yararlandığını söylüyor.

Almanya, Avusturya ve İsviçre’de 5.000’den fazla müşteriye sahip olduğunu söyleyen Sport Alliance’ın ürün portföyü şu anda ABD, İtalya, İspanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde mevcut. Şirket, bağımsız spor salonlarından uluslararası zincirlere kadar tüm iş süreçlerini yönetebilecek bulut tabanlı bir platform oluşturmak için en son teknolojiden yararlanıyor.

Sport Alliance CEO’su Daniel Hanelt, fitness sektörünün pandeminin bir etkisi olarak eskisinden daha fazla değişim gösterdiğine dikkat çekti. Almanya, Avusturya ve İsviçre bölgesinde halihazırda pazar lideri konumuna sahip olduklarını ve bir sonraki adım için küresel olarak endüstrinin en iyilerinden olmayı hedeflediklerini belirtti.

Sport Alliance’ın büyüme potansiyelinden heyecan duyduklarını söyleyen PSG Genel Müdürü Skip Besthoff, pandemi döneminde eğlence ve fitness sektörünün karşılaştığı zorluklara rağmen şirketin son iki yılda büyümeye devam ettiğine dikkat çekti.

Yaklaşık 210 kişilik bir ekibe sahip olan şirket, sektörü geleceğe taşımak amacıyla ekibini geliştirmeyi hedefliyor. Şirket, dün yaptığı açıklamada yeni yatırımın büyüme hedeflerine yardımcı olacağına inandıklarını ve ileride PSG ekibiyle çalışmayı dört gözle beklediklerini de söyledi.

Getir, araç kiralama hizmeti sunan MOOV’un yüzde 75 hissesini satın alıyor

Son dönemde aldığı yatırımlar ve satın almalarıyla dikkatleri üzerine toplayan yerli teknoloji şirketi Getir, KAP’ta yer alan bir bilgiye göre Moov‘un yüzde 75 hissesini satın alıyor.

Şu an için tek resmi açıklama bu. Yeni bilgiler edindikçe sizlerle paylaşacağız.

MOOV’unn KAP Açıklaması:

Özet Bilgi

Çelik Motor A.Ş. nin %100 bağlı ortaklığı Moov Dijital Ulaşım Çözümleri Tic. A.Ş. (MOOV) paylarının %75 inin Getir Perakende Lojistik A.Ş.ye satışına yönelik sağlanan bağlayıcı olmayan mutabakat

Tam Açıklama

“İştirakimiz Çelik Motor Ticaret A.Ş. bünyesinde saatlik araç kiralama faaliyeti olan Moov hizmet işletmesi; kayıtlı değerleriyle ve kısmi bölünme yoluyla Çelik Motor Ticaret A.Ş.’nin %100 bağlı ortaklığı olarak yeni kurulan Moov Dijital Ulaşım Çözümleri Ticaret A.Ş.’ye (MOOV) devredilmiş olup bölünme işlemi 17.08.2021 tarihinde tescil edilmiştir. MOOV, inovatif olarak saatlik ve esnek süreli araç paylaşım platformu olarak geliştirilen bir dijital ulaşım şirketidir.

26.07.2021 tarihinde yapılan KAP açıklamamızda ortaklık da dâhil olmak üzere işbirliği yapmak üzere görüşmelere başlandığı belirtilmişti.

Bu kapsamda MOOV’un sermayesini temsil eden payların %75’inin Getir Perakende Lojistik A.Ş.’ne satılmasına yönelik olarak Getir Perakende Lojistik A.Ş. ile bağlayıcı olmayan bir mutabakat sağlanmış olup ilgili tarafla pay devrine ilişkin finansal, vergisel, hukuki inceleme ve ilgili devir ve ortaklık sözleşmelerinin hazırlanması süreci başlatılmıştır.

,Bu çerçevede, pay devir işlemlerinin gerektirebileceği izinler için resmi kuruluş ön başvuruları da dâhil, gerekli işlemlerin başlatılmasına karar verilmiştir. Taraflarca sağlanmış mutabakata göre MOOV’un sermayesini temsil eden payların %75’inin devir bedeli, 16.000.000 USD tutarı üzerine MOOV’un kapanış tarihindeki bilançosunda yer alan araçlara ilişkin varlık ve yükümlülüklerinin netleştirilmesi ile hesaplanacak tutarın %75 oranındaki kısmının eklenmesi/çıkarılması şeklinde hesaplanacaktır.

Konu ile ilgili gelişmeler olduğunda kamuoyu bilgilendirilecektir.”