Empower Me; Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’daki genç bireylerin 21. yüzyıl becerilerini geliştirmeyi amaçlayan uluslararası bir programdır.
Starbucks Foundation, Alshaya Grubu ve Habitat Derneği’nin ortaklığıyla hayata geçirilen bu program, gençlerin dijital yetkinlikleri ve girişimcilik kapasiteleri üzerinden sosyal ve ekonomik dirençlerini artırmayı hedeflemektedir. İstihdam edilebilirlik ve bireysel yeterlilik alanlarında gençleri güçlendiren program, aynı zamanda sürdürülebilirlik, liderlik ve kariyer planlaması gibi konularda verilen eğitimlerle onların toplumsal rolleri ve sosyal etkileşim ağlarını pekiştirmeye katkı sunmaktadır.
Bu program 15-30 arasındaki gençleri hedeflemektedir.
Mobil oyun sektöründe teknik yetkinliği ve vizyoner yaklaşımıyla öne çıkan IDaNote, Boğaziçi Ventures‘tan stratejik bir yatırım aldı.
IDaNote, mobil oyun pazarında dikkat çeken yapımlara imza atan, teknik derinliği ve ürün vizyonuyla öne çıkan genç ama iddialı bir girişim. Şirketin kurucusu Kevin Kim, 18 yılı aşkın süredir oyun geliştirme ve dijital içerik alanlarında hem Güney Kore’de hem de global ölçekte tecrübe kazanmış bir lider. Kurduğu ekip ve ortaya koyduğu vizyon sayesinde IDaNote, erken aşamada olmasına rağmen ölçeklenebilir ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşma yolunda güçlü adımlar atıyor.
Şirketin bugüne kadar yayınladığı mobil oyunlar arasında Coingrid ve Bubble Monsters yer alıyor. Bu oyunlar, hem teknik yetkinliğin hem de oyuncu deneyimine odaklanan yaklaşımın somut örnekleri olarak dikkat çekiyor. Boğaziçi Ventures’ın bu yatırımı, sadece oyun sektörüne değil, aynı zamanda yaratıcı içerik üretiminin geleceğine yönelik stratejik bir inancı da yansıtıyor.
Boğaziçi Ventures, yüksek büyüme potansiyeline sahip teknoloji girişimlerine yatırım yapmayı sürdürüyor. Yapay zeka, oyun, dijital içerik ve yaratıcı teknolojiler gibi stratejik dikeylerdeki yatırımlarıyla, girişimcilerin sadece finansal değil, aynı zamanda entelektüel ve operasyonel gelişimlerine de katkı sağlamaya devam ediyor. IDaNote yatırımı da bu vizyonun yeni ve heyecan verici bir yansıması olarak dikkat çekiyor.
Boğaziçi Ventures CEO’su Barış Özistek yatırımla ilgili verdiği demeçte;
“Oyun sektörü, sadece eğlence değil, aynı zamanda teknoloji ve kültürel ihracatın güçlü bir taşıyıcısı. IDaNote’un CEO’su ve Kore’nin en tecrübeli oyun tasarımcılarından biri olan Kyoung Kim’in liderliğinde ortaya koydukları vizyon, onların bu alanda küresel bir başarıya imza atacağına dair güçlü bir sinyal veriyor. Mobil oyun dünyasında özgün içerik ve sürdürülebilir büyüme modelini birlikte inşa eden IDaNote’a destek vermekten gurur duyuyoruz.”
IDaNote CEO’su Kyoung Kim ise demecinde;
“Oyun sektörü doğası gereği küresel olsa da Avrupa, Amerika, MENA ve Asya gibi bölgelerde farklı pazar dinamiklerine şahit oluyoruz. Coğrafi olarak uzak pazarların ihtiyaçlarını anlamak her zaman kolay değil. Bu bağlamda, Boğaziçi Ventures’ın yatırımı IDaNote için büyük anlam taşıyor. Boğaziçi Ventures ekibinin Avrupa, MENA ve Rusya’daki stratejik desteği ve başarı tecrübesiyle IDaNote’un vizyonunu önemli ölçüde genişletebileceğimize inanıyorum.”
Yüksek teknolojiye sahip hareket simülasyon sistemleriyle ulusal ve uluslararası projelerde öncü rol üstlenen DOF Robotics, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF‘te sergilediği aktif simülatör çözümüyle askeri eğitim alanındaki yenilikçi yaklaşımını gözler önüne serdi.
“Biz de DOF Robotics markamızla gerçek dünyada karşılaşılması muhtemel riskleri önceden modelleyerek, personelin güvenli bir ortamda görev tecrübesi kazanmasını sağlıyoruz.”
Sanal dünyayı fiziksel gerçeklikle bütünleştiren sistemler
Simülasyon tabanlı eğitimlerin hem zaman hem de maliyet açısından ciddi avantajlar sunduğuna dikkat çeken Mertcan;
“Bu eğitimler aynı zamanda olası operasyonel hataların en aza indirilmesine katkı sağlıyor. Bu nedenle askeri eğitimde sanal dünyayı fiziksel gerçeklikle bütünleştiren sistemler geliştirmeye devam ediyoruz.”
Maksimum gerçekçilik sunuyor
Aktif simülatör altyapısıyla geliştirilen yeni sistem, joystick kontrol sistemleriyle desteklenerek eğitim amaçlı operasyonlara tam entegrasyon sağlıyor. Görev profillerini birebir modelleyebilen bu yapı, pasif sistemlerden farklı olarak içerikle anlık senkronize biçimde hareket edebiliyor. Gerçek zamanlı arazi ve görev senaryolarına göre dinamik olarak şekillenebilen sistem, eş zamanlı hareket kabiliyetiyle maksimum gerçekçilik sunuyor. Kullanıcı yönlendirmelerine ve içerik akışına gerçek zamanlı tepki verebilen yapı, simülasyon deneyimini eğitim süreçlerine etkin biçimde entegre ediyor.
Anlık veri transferi sağlıyor
Sistem, 1 milisaniyelik gecikmeyle anlık veri transferi (telemetri) sağlayabilen teknik altyapısı sayesinde yüksek doğrulukta veri aktarımı, komut-algı mekanizması ve gelişmiş analiz kapasitesi sunuyor. Bu yetenek, askeri eğitim süreçlerinde karar alma reflekslerinin, çevresel değişkenlerin ve senaryoya dayalı durumların doğrudan deneyimlenmesini mümkün kılıyor. 6 DOF (Degrees of Freedom) hareket sistemine sahip olan platform, modüler yapısı sayesinde farklı görev türlerine kolayca uyarlanabiliyor; kara, hava ve deniz kuvvetlerine yönelik olarak geliştirilen çeşitli kabinlerle entegre edilebiliyor. Yüksek hız, hassasiyet, sağlamlık ve esneklik gibi teknik avantajlarla donatılan sistem, eğitim süreçlerinde maksimum gerçekçiliği hedefliyor.
Kurumsal iletişimdeki riskleri proaktif olarak engelleyen ABD merkezli yapay zeka platformu Compuvi, tohum öncesi turda 2.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.
Editor Not: Yatırımcı bilgisi şu an gizli tutuluyor, ancak bize sözleşmeyi görüp teyit ettik.
Yatırım, uluslararası bir özel sermaye fonu tarafından, şirketin patentli sistematik mimariye sahip Confinaid ürününün gördüğü yoğun pazar talebi ve aldığı ön siparişler üzerine gerçekleşti. Bankacılıktan perakendeye, telekomünikasyondan teknolojiye kadar birçok farklı sektörden gelen bu talep, ürünün çözdüğü problemin ne kadar kritik olduğunu kanıtlıyor.
Confinaid: Şirketleri “İçeriden” gelen risklere karşı koruyan akıllı kalkan
Geleneksel güvenlik duvarlarının yetersiz kaldığı noktada devreye giren Confinaid, şirketlerin en büyük kâbusu olan iç kaynaklı veri sızıntıları, KVKK/GDPR ihlalleri ve rekabet hukuku risklerini önlemeye odaklanıyor.
Anlık Koruma: Yapay zeka ajanları, çalışanların yazdığı her e-postayı “Gönder” tuşuna basılmadan saniyeler içinde analiz ederek riskli iletişimi anında engeller.
Geçmiş Riskleri Temizleme: Platform, şirketlerin mevcut e-posta arşivlerini tarayarak, yıllar önce atılmış riskli e-postaları bile tespit eder ve gelecekteki yasal sorunları ortadan kaldırır.
Sorunu Çözen Yapay Zeka (AI Rewrite): Sektörde fark yaratan bu özellik, riskli bir metni sadece engellemekle kalmaz, aynı mesajı yasalara uygun ve profesyonel bir dille yeniden yazarak iş akışını kesintiye uğratmadan güvenli iletişimi sağlar.
Pazara çıkış ve büyüme stratejisi
Confinaid, Ağustos 2025 başında öncelikli olarak ön sipariş listesinde yer alan şirketlerin kullanımına sunulacak ve ay sonuna doğru kademeli olarak genel kullanıma açılacaktır. Alınan yeni yatırım, bu küresel lansman sürecini hızlandırmak ve şirketin İstanbul’daki yapay zeka ve mühendislik ekibini büyütmek için kullanılacak.
“Confinaid’in daha ilk günden bu kadar geniş bir sektör yelpazesinden talep görmesi, doğru yolda olduğumuzun en büyük kanıtı. Biz sadece bir güvenlik aracı değil, yöneticilere geceleri rahat uyuma imkanı sunan bir güvence sistemi inşa ediyoruz. Bu yatırım, İstanbul’daki mühendislik dehasını küresel bir başarı hikayesine dönüştürmemiz için bize gereken gücü veriyor.”
Bilimsel temelli kişiselleştirilmiş gıda takviyesi markası Vitayou, tohum turda Meal Box’ın kurucusu ve CEO’su Murat Demirhan tarafından 150 bin dolar yatırım aldı.
Vitayou, İstanbul merkezli bir girişim olarak kullanıcıların beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve biyolojik verilerini analiz ederek kişiye özel gıda takviyesi planları oluşturuyor.
Kullanıcıların yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve biyolojik verilerini analiz ederek kişiye özel takviye önerileri sunan Vitayou, abonelik modeli ile sürdürülebilir ve güvenilir sağlık desteği sunmayı hedefliyor.
Şirket, bilimsel doğrulama süreci kapsamında çeşitli üniversitelerden akademisyenlerle iş birliği yaparken, laboratuvar çalışmalarını da tamamlayarak bir teknopark Ar-Ge projesi olarak onay aldı.
Girişimin kurucusu ve CEO’su Berkay Ünlü, verdiği demeçte;
“Piyasada yer alan pek çok takviye ürünü, kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarını dikkate almadan standart çözümler sunuyor. Üstelik internet üzerinden satılan ürünlerle ilgili ciddi bir güven problemi var. İçeriklerin doğruluğu ve kalite standartları çoğu zaman belirsiz. Biz bu sorunu hem bilimsel hem de kullanıcı dostu bir yaklaşımla çözmek istiyoruz. Murat Bey’in bu vizyona inancı ve katkısı bizim için büyük bir destek oldu.”
İlk fazda Türkiye’de hayata geçecek olan Vitayou, ilerleyen dönemlerde yurtdışına açılmayı ve kullanıcı sağlığını veriye dayalı biçimde iyileştiren bir platforma dönüşmeyi hedefliyor.
2022 yılında finansal piyasaları herkes için erişebilir kılma ve bireysel yatırımcıların karar alma süreçlerini desteklemek amacıyla hayata geçen ve geçtiğimiz ay içerisinde de spin-off olduğunu duyurduğumuz yerli girişim Piapiri, iki yıl gibi kısa bir süre içinde önemli büyüme göstererek bir finansal teknoloji şirketi haline geldi.
Türkiye’nin lider yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi alanında önde gelen gruplarından biri olan ÜNLÜ & Co’nun finans sektöründeki konumundan yola çıkarak kendi teknolojisini geliştiren Piapiri, faaliyetine artık Piapiri Teknoloji A.Ş. adı altında, yetkin ve özerk bir kurum olarak devam ediyor.
Gelişmiş analiz, öneri ve hazır model portföyleri sayesinde bireysel yatırımcıların öncelikli tercihi haline gelen Piapiri büyümeye devam ediyor. Bugün 40’tan fazla çalışanı ile faaliyet gösteren Piapiri’nin yönetim ekibinde ve danışma kurulunda finans ve teknoloji dünyasından güçlü isimler bulunuyor.
Şirketin yönetim kadrosunu Erdem Cihan Çalışgan (Co-Founder & CIO), İlker Özten (Co-Founder & Head of Business Development) ve Emre Dilber (Co-Founder & CFO) oluştururken, şirketin danışma kurulunda ise Uber Türkiye Eski Genel Müdürü Neyran Bahadırlı ve ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mahmut L. Ünlü gibi tecrübeli isimler yer alıyor.
Yenilenen uçtan uca yatırım deneyimi
Piapiri Kurucuları
Piapiri yenilenen uygulaması ve geliştirdiği yeni fonksiyonlarla yatırımcılar için önemli seçenekler sunuyor. Borsa İstanbul’un yanı sıra artık Amerika borsalarına da tek ekran üzerinden erişim ve işlem imkanı sağlayan bu platform, işlem başına 1.3 dolar komisyonla önemli bir avantaj sunuyor.
Yeni versiyonla birlikte devreye alınan “hemen nakit” özelliği sayesinde Piapiri, yatırımcılara hisse satışlarının ardından beklemeksizin, T+0’da nakde ulaşma imkânı sağlıyor. Bu özellik, yatırım döngüsünü hızlandırarak yatırımcılara esneklik kazandırıyor.
Yenilenen kullanıcı dostu arayüzüyle uçtan uca yatırım deneyimi sunan Piapiri; TEFAS fonları, VİOP, varant, Eurobond ve halka arzlara yönelik işlemleri sunmaya devam ediyor. Geniş yatırım ürün yelpazesine ek olarak, günlük hisse önerileri, TEFAS fonlarını karşılaştırma ekranları, canlı piyasa verileri, haber akışı, ekonomik takvim ve analiz raporlarıyla yatırımcıların portföylerini daha etkin yönetmelerine destek oluyor. Bilgiye dayalı yatırım kararlarını kolaylaştıran bu içeriklerle kullanıcılar, piyasayı daha yakından takip ederek stratejik adımlar atabiliyor.
Piapiri’ye uluslararası ödül
Piapiri’nin yatırım teknolojilerine kazandırdığı yenilikçi yaklaşım, uluslararası arenada da takdir görüyor.
Yeni nesil yatırım uygulaması, dünyanın önde gelen markalarını ve liderlerini bir araya getirerek her yıl yenilik, etki ve markalaşma alanında üstün başarı gösterenleri ödüllendiren Global Brands Magazine tarafından verilen “Investment and Securities Awards 2025” kapsamında bu yıl “Emerging Investment Platform” ödülüne layık görüldü.
Kullanıcılarına güvenilir ve kapsayıcı bir hizmet sunduklarını ifade eden Piapiri Teknoloji Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi İlker Özten konuyla ilgili olarak verdiği demeçte;
“Piapiri olarak yatırımcılarımızın tüm ihtiyaçlarını tek platformda karşılayabileceği, uçtan uca bir yatırım deneyimi tasarladık. Yeni versiyonumuz, sadeleştirilmiş arayüzü, genişletilmiş ürün yelpazesi ve hız odaklı teknolojik altyapısıyla yatırım sürecini kolaylaştırıyor. Bu yaklaşımımızın uluslararası ölçekte takdir görmesi ve Global Brands Magazine tarafından ‘Emerging Investment Platform’ ödülüne layık görülmemizi, doğru yolda olduğumuzun güçlü bir göstergesi olarak görüyorum.”
Anadolu Sigorta, yeni yüzyılında teknoloji girişimleriyle birlikte inovatif iş modelleri geliştirmeye ve girişimlerin ülke ekonomisine katkı sağlayacak planlı yatırımlarına destek vermeye öncelik veriyor. Anadolu Sigorta’nın girişimcilik ekosistemiyle iş birlikleri kadar, şirket içinde gerçekleşen kültürel dönüşümle inovasyon kapasitesini artırmak da temel hedefleri arasında yer alıyor.
Sektördeki ilk ve tek yerinde Ar-Ge merkezi belgeli şirket olarak Anadolu Sigorta’nın “Geleceğin Şirketi” odağıyla hızlandırdığı bu yolculukta teknolojik altyapıda dönüşüm, yapay zekâ teknolojilerinin etkin kullanımı, girişimlerle inovatif iş birlikleri ve girişim hızlandırma programları önemli kilometre taşlarını oluşturuyor.
“Dijital dönüşümü, teknolojiyi ve inovasyonu merkeze alan yaklaşımımızla ‘Geleceğin Şirketi’ vizyonunu inşa ediyoruz.”
“Anadolu Sigorta, 100 yıllık köklü geçmişi ve “Kaybetmek Yok” mottosuyla ikinci yüzyılında da emin adımlarla ilerliyor. Şirketimiz güçlü finansal sonuçları ve marka değeri ile sigorta sektöründe öncü rolünü sürdürürken, geleceğe dair sağlam ve yenilikçi adımlar atıyor. Dijital dönüşümü, teknolojiyi ve inovasyonu merkeze alan yaklaşımımızla ‘Geleceğin Şirketi’ vizyonunu inşa ediyoruz. Bu kapsamda Şirketimiz adına yeni bir açılım olan Workup AStart Girişim Hızlandırma Programı’nı hayata geçirmekten dolayı çok mutluyuz.
Yeni yüzyılımızda, teknoloji girişimleriyle birlikte inovatif iş modelleri geliştirmeye ve girişimlerin ülke ekonomisine katkı sağlayacak planlı yatırımlarına destek vermeye öncelik veriyoruz. Bu yolculuk, girişimcilik ekosistemiyle kurduğumuz iş birliklerini değil; aynı zamanda şirket içindeki kültürel dönüşümle inovasyon kapasitemizi artırmayı da hedefliyor.
Sektördeki ilk ve tek yerinde Ar-Ge merkezi belgeli şirket olarak ‘Geleceğin Şirketi’ odağıyla hız verdiğimiz bu yolculuğun kilometre taşlarında; teknolojik altyapımızda dönüşüm, yapay zeka teknolojilerinin etkin kullanımı, girişimlerle inovatif iş birlikleri ve girişim hızlandırma programımız var.
Anadolu Sigorta, Yapay Zeka Fabrikası ve İş Bankası Girişimcilik Ekibi’nin yetkin yaklaşımları ve tecrübelerini birleştirerek dizayn ettiğimiz Workup AStart Programı’nın ilk döneminde sigorta teknolojileri, sağlık, yapay zeka, mobilite, enerji ve doğal afet yönetimi dikeylerinden 9 girişimimiz yer alıyor. Girişimcilerimizin attığı her adımda, biz de yanlarında olmaya; onların hayallerine ortak, başarılarına destek olmaya devam edeceğiz.”
Yapay Zekâ Fabrikası ve İş Bankası Girişimcilik Ekibi’nin yetkin yaklaşımları ve deneyimlerini birleştirerek oluşturulan Workup AStart Girişim Hızlandırma Programı‘nın ilk döneminde, sigorta teknolojileri, sağlık, yapay zekâ, mobilite, enerji ve doğal afet yönetimi alanlarında faaliyet gösteren 9 girişim yer alıyor. Şirket, girişimcilerin attığı her adımda yanlarında olmaya, hayallerine ortak olup başarılarına destek vermeye devam edecek.
9 girişim ile yapılan röportajlar
Robeff Teknoloji
“Yeni nesil elektrikli ve otonom araç platformlarıyla endüstriyel alanlar odağında intralojistik çözümleri sunan derin teknoloji girişimidir. Çözümlerimiz, endüstriyel tesislerdeki manuel malzeme taşımacılığı ve yetersiz gerçek zamanlı takip sistemlerinin yol açtığı yüksek maliyetler, güvenlik riskleri ve operasyonel darboğazlara yönelik geliştirilmiştir. İleri düzey otonom sürüş yetenekleriyle Robione, hem iç hem de dış mekanlarda kesintisiz operasyon kabiliyeti sunan; aynı anda yük çekme ve taşıma fonksiyonlarını entegre şekilde gerçekleştirebilen, yerli üretim tek çözümdür. Bununla birlikte, yüksek hız kapasitesi, ölçeklenebilir boyut seçenekleri ve gelişmiş filo yönetimiyle uzaktan kontrol ve veri analitiği sistemleri, operasyonel verimliliği en üst seviyeye çıkarmakta ve pazarda güçlü bir fark yaratmaktadır. Aynı zamanda müşteri ihtiyaçlarına özel ortak geliştirme süreçleri ve özelleştirilebilir tasarımlar sayesinde yüksek esneklik ve ölçeklenebilirlik sunmaktadır.
2024 yılında başlayan Karsan iş birliğimiz kapsamında Robione, 1.300 km’den fazla mesafede sıfır kaza ile operasyon gerçekleştirmiştir. Karsan test ekibi tarafından yapılan çalışmalara göre, Robione’nın %32 operasyonel verimlilik artışı ve %40 maliyet avantajı sağladığı raporlanmıştır. Daha fazla aracın devreye alınmasıyla birlikte bu oranların katlanarak artması beklenmektedir. Global rakiplerine kıyasla sağladığı avantajlar doğrultusunda hızlı ve kolay sevk edilebilir yapısıyla Robione’ın, yalnızca Türkiye’de değil, global boyutta önemli operasyonel iyileştirmeler sağlayabileceğine inanıyoruz.”
Sensed AI
“Sensed AI olarak misyonumuz, “Yapıların Fiziksel Sağlığını İzlemenin En Sürdürülebilir Yolu” parolasıyla, binaların ve kritik altyapıların fiziksel durumunu milimetre düzeyinde izleyerek can ve mal kayıplarını minimize etmektir. Bu hedefle, uydu tabanlı Sentetik Açıklıklı Radar (InSAR) verilerini yapay zekâ destekli modellerle işleyerek son 10 yıllık risk geçmişini analiz ediyor ve gerçek zamanlı erken uyarılarla ilgili tüm paydaşları bilgilendiriyoruz. Ana ürünümüz HouseRadar; yapısal anomalileri, zemin ve yapı hareketlerini birbirinden ayrıştıran özgün InSAR algoritmaları ve güncel makine öğrenmesi teknikleri sayesinde milimetre hassasiyetle tespit ediyor. Deprem, sel, heyelan gibi doğal afet risklerini hem geçmiş veriler hem de geleceğe dönük modellerle değerlendirerek; belediyeler, sigorta şirketleri, bankalar, emlak firmaları ve altyapı operatörlerine hem tekil rapor hem de sürekli izleme aboneliği yoluyla kritik erken uyarılar gönderiyoruz.
Önümüzdeki iki yıl içinde Türkiye ve AB pazarında 28 şehirde hizmet sunarak 50 milyondan fazla kişinin yaşadığı metropol alanlarına ulaşmayı hedefliyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız kapsamında deprem sonrası hızlı bina hasar analizi modülünü de geliştiriyoruz; bu sayede depremden sonraki ilk saatler içinde tüm şehrin hasar tespit haritasını çıkararak arama-kurtarma ekiplerini yönlendirebileceğiz. Uzun vadede yalnızca yapı sağlığı değil, enerji depolama, iletim hatları ve ulaşım güzergâhlarının çevresel ve fiziksel risk analizini sunan yeni dikey ürünler de hayata geçireceğiz.Girişimimiz, kuruluşundan bu yana aldığı prestijli ödüllerle güven kazanmıştır. Aralık 2024’te İTÜ BigBang’de yılın en iyi ikinci teknoloji girişimi seçilen Sensed AI; ardından, EPDK sponsorluğunda düzenlenen Enerji Teknolojileri Hızlandırma Programı 2025’te birincilik ödülünü kazanarak enerji sektörüne yapacağı katkıları görünür kılmıştır. En son olarak da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Emlak Konut’un ev sahipliğindeki Anahtar Fikirler Zirvesi’nde 2025’in En İyi Emlak Teknolojisi Girişimi” ödülüne layık görülmüştür. Bu başarılar, vizyonumuzu gerçekleştirme yolundaki kararlılığımızı ve sektör paydaşlarımızın bize duyduğu güveni pekiştirmiştir.”
Marsirius AI Labs
“FDA ve CE onaylı çok-modelli yapay zekâ motorunu tek bir bulut platformunda birleştirerek radyolojik görüntüleri milisaniye düzeyinde işler, otomatik rapor taslakları üretir ve klinik ekiplerin doğru karara hızlıca ulaşmasını sağlar.Tam entegre PACS-DICOM iş akışı, veri gizliliğini koruyan uçtan uca şifreleme ve esnek API’ler sayesinde hastaneler karmaşık IT projelerine gerek kalmadan yapay zekâ gücünden faydalanır; sonuçta tanı güvenilirliği artar, tekrar inceleme oranları azalır ve toplam sağlık maliyetleri optimum seviyeye iner. Hastalar için daha hızlı sonuç, hekimler için iş yükü azalması ve sigortacılar için israfın önlenmesi gibi çok paydaşlı bir değer zinciri yaratıyoruz.
Kısa vadede Kıbrıs çıkışlı pilot projelerimizi tamamlayıp Türkiye ve Orta Doğu’daki seçkin referans hastanelerle ölçeklenebilir kurulumlar gerçekleştiriyoruz. Orta vadede, Tempus, Azmed, Cortechs AI, Infervision, ve Quibim gibi global iş ortaklarımızın uzmanlık alanlarını duAIcheck çatısı altında toplayarak tarama başına maliyeti düşürmeyi ve hasta memnuniyetini artırmayı hedefliyoruz. Uzun vadede ise genomik veri, patolojik analiz ve klinik karar destek katmanlarını platforma entegre ederek Marsirius’u yapay zekâ temelli, tam kapsamlı dijital tanı ekosistemi hâline getirmeyi amaçlıyoruz.”
Risk Primi
“Anadolu Sigorta’nın kurum içi girişimi olarak geliştirildi. Sigortacılık sektöründeki fiyatlandırma kavramlarını ve piyasa dinamiklerini oyunlaştırarak, kullanıcıların bu alandaki bilgi ve içgörüsünü artırmayı hedefliyor. Oyuncular, birer sigorta şirketini temsil ederek risk üstlenme stratejileri geliştiriyor ve temel sigortacılık kavramlarını deneyimleyerek öğreniyor.
Oyun, sektöre yeni başlayanlar için öğretici bir araç, profesyoneller için ise stratejik düşünmeyi teşvik eden bir simülasyon ortamı sunuyor. Sigortacılığın karmaşık yapısını sadeleştirerek bu alanda farkındalık yaratmayı amaçlayan Risk Primi; hem kurumsal eğitim ve etkinliklerde kullanılmak üzere fiziksel olarak, hem de mobil oyun versiyonuyla daha geniş kitlelere ulaşacak şekilde tasarlanıyor. Oyunun fiziki prototipi Şirket içinde kullanılmaya başlanmış olup, ilerleyen aşamalarda fiziksel ve dijital versiyonlarının birlikte sunulması planlanıyor.”
CyberWhiz Security
“CyberWhiz, IoT ekosisteminin 3 dikeyini oluşturan uç cihazlar, bu cihazları kontrol ya da monitör eden mobil uygulamalar ve bunların bağlı olduğu bulut servisleri özelinde uçtan uca siber güvenlik çözümleri geliştiren bir teknoloji girişimidir. Geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle üreticilerin RED Delegated Act (DA) ve Cyber Resilience Act (CRA) gibi yeni nesil regülasyonlara uyumunu hızlandırıyor; Türkiye’de ve AB’de geliştirilen çok sayıda IoT cihazın Avrupa pazarına güvenli şekilde çıkmasını sağlıyoruz. Beyaz eşya üreticilerinden EV şarj istasyonu üreticilerine, otomotivden akıllı cihaz üreticilerine kadar farklı sektörlerdeki üreticilerle çalışan ve tüm bu dikeyleri kapsayan entegre çözümler sunabilen tek IoT siber güvenlik şirketiyiz.
Şirketlerin kendi işlerine odaklanabilmeleri için IoT siber güvenlik ve regülasyonlara uyum süreçlerini “as-a-service” modeliyle biz yönetiyoruz. Geliştirdiğimiz platform ve sürekli analiz altyapısı sayesinde, üreticiler için karmaşık teknik süreçleri yalınlaştırıyor, riskleri proaktif olarak yönetiyor ve mevzuata tam uyumlu ürünler geliştirmelerini sağlıyoruz. Bu sayede müşterilerimiz, siber güvenliği bir yük olarak değil, rekabet avantajı sağlayan bir hizmet olarak deneyimlebiliyor.
Şu ana kadar 1 Ağustos 2025 tarihli regülasyona Türkiye’deki üreticilerimizin toplam 2 milyondan fazla IoT cihazını güvenli hale getirdik.”
KuartisMED
“Yenidoğan sağlığı için yenilikçi çözümler geliştirme amacıyla kurulan KuartisMED, yenidoğan doktorlarından, akademisyenlerden ve uzman mühendislerden oluşan ekibiyle yenilikçi ve özgün ürünler tasarlamakta ve geliştirmektedir. Şirket, özellikle prematüre bebekler başta olmak üzere, yenidoğanların sağlığı ve esenliği için yapay zeka destekli, güvenli ve inovatif medikal ürünler tasarlayıp üretmektedir.
KuartisMED’in ilk ürünü olan NeoSAFE, yenidoğanlarda beslenme yeteneğini nesnel ve non-invaziv bir şekilde değerlendiren, CE belgeli tıbbi bir cihazdır. NeoSAFE, bebeklerin solunum ve yutma aktivitelerini izleyerek, makine öğrenmesi algoritmaları ile beslenme yeteneğine dair klinik kararları destekleyen analizler sunmaktadır. NeoSAFE, 2021 yılında Türk Neonatoloji Derneği tarafından en yenilikçi teşhis teknolojisi ödülüne layık görülmüş ve şu anda Avrupa dahil olmak üzere 25’ten fazla hastanede başarıyla kullanılmaktadır. Nimie ise, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi (NICU) ile ev ortamını birbirine bağlayan ve aradaki bakım boşluğunu dolduran dijital bir bakım platformudur. Nimie, yapay zekâ destekli analizler, giyilebilir sensör verileri ve büyük dil modelleri (LLM) entegrasyonu ile hem sağlık profesyonelleri hem de ebeveynler için kapsamlı bir yenidoğan izleme ve bakım çözümü sunmaktadır. KuartisMED olarak misyonumuz, sağlık profesyonellerine doğru zamanda doğru kararlar alabilmeleri ve aynı zamanda ebeveynlerin bebekleri için ihtiyaç duydukları güçlü ve güvenilir araçları sunarak, her bebeğin hayata sağlıklı ve güvenle başlamasını sağlamaktır.”
Breathment
“Breathment, solunum hastalıklarıyla yaşayan bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve tedaviye erişimi kolaylaştırmak amacıyla kurulan bir dijital sağlık şirketidir. KOAH ve Astım gibi kronik solunum hastalıklarına yönelik geliştirdiğimiz yapay zeka destekli dijital terapi uygulamamız, hastaların yalnızca telefonlarını kullanarak kişiselleştirilmiş egzersiz programlarıyla sağlıklarını aktif olarak yönetmelerine imkân tanır. Dijital sağlık platformumuz, aynı zamanda tedavi süreçlerinin uzmanlar tarafından uzaktan takip edilmesini sağlar.
Breathment olarak Almanya ve İsviçre’de AOK Rheinland-Pfalz/Saarland, CSS ve Barmenia gibi önde gelen sigorta şirketleriyle iş birliği yürütüyoruz. Hedefimiz, solunum sağlığına bütüncül bir yaklaşım sunarak dijital sağlıkta öncü bir platform haline gelmektir. Breathment’ı yalnızca bir uygulama olarak değil, sigorta şirketleri, sağlık hizmeti sağlayıcıları, ilaç firmaları ve tıbbi cihaz üreticileri gibi tüm paydaşları entegre eden bir dijital platform olarak geliştirdik. Amacımız, önleyici bakımdan teşhise, klinik çalışmalardan rehabilitasyona kadar tüm tedavi aşamalarını kapsayan dijital çözümler sunmak. Vizyonumuz, Breathment isminin solunum sağlığıyla özdeşleştiği; hastalar için güvenilir bir yol arkadaşı, sağlık profesyonelleri için ise etkili bir araç olarak sağlık sistemlerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmesidir.”
Healysense
“Healysense, medikal görüntü analizi alanında yapay zekâ ve matematiksel modelleri akıllıca bir araya getirerek hibrit sistemler geliştiren bir sağlık teknolojileri girişimidir. İlk odak noktası olarak abdomen bölgesindeki altı ana hastalığın teşhisine yönelen Healysense, acil servis hastalarına ait Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntülerini analiz ederek anında karar desteği sunan, FDA ve CE onaylı yapay zekâ çözümleri üretmektedir. Bu sistemler, hekimlere anlık karar desteği sağlayarak tanı süreçlerini hızlandırır, hasta bakım kalitesini artırır ve klinik iş akışını optimize eder. AortaSense Pro ve AppendiXpert gibi çözümleri sayesinde, marketplace üzerinden hastanelerin PACS sistemlerine entegre olarak BT görüntülerini otomatik olarak inceler ve sonuçları uzman hekime raporlar.
Tıbbî görüntüleme ve yapay zekâ, sağlık alanında devrim yaratıyor. Ancak hâlâ kimsenin dokunmak istemediği bir bölge var. Abdomen, kritik organlarla dolu, karmaşık, büyük ve yorumlanması uzmanlık gerektiren bölgedir. Healysense tam da bu karmaşaya cesurca odaklanıyor. İzmir’den doğan bu yenilikçi girişim, acil servislere karın ağrısı şikayeti ile başvuran hastaların saatlerce beklemesine son vermeyi amaçlıyor. BT görüntülerini analiz ederek kritik vakaları öne çıkaran yapay zekâ sistemleri, acil tıp uzmanlarına karar destek sistemi olarak fayda sağlıyor. Böylece daha hızlı teşhis, daha az bekleme süresi, daha iyi klinik sonuçlar ve artan hasta memnuniyeti sağlanıyor. Healysense, hekimleri destekleyen, onların yükünü hafifleten çözümler geliştirerek, herkes için daha sağlıklı ve parlak bir gelecek hedefliyor.”
RareSum
“Dünya genelinde her 10 kişiden 1’inin nadir bir hastalık etkisinde yaşadığı tahmin ediliyor. Bu da yaklaşık 800 milyon kişiye denk geliyor. Ancak teşhis almış hasta sayısı yalnızca 400 milyon. RareSum olarak, “”Peki bu hastaların diğer yarısı neden teşhis edilemiyor?”” sorusuyla yola çıktık. Nadir hastalıkların tanısını kolaylaştırmak ve hızlandırmak için yapay zeka tabanlı teknolojiler geliştiriyoruz. Bu teknolojilerle doktorlar ve klinik araştırmalara gelişmiş bir karar destek aracı sunmayı hedefliyoruz. Sağlık alanında özelleşmiş kendi NLP (doğal dil işleme) modelimiz, LLM (büyük dil modelleri) ve nadir hastalıklara özgü medikal algoritmalarımızın desteğiyle doktorlar, karmaşık vakalarda hızlı ve veriye dayalı analizlerden faydalanabiliyor. 2026’ya kadar tamamen kendi geliştirdiğimiz özel modelimizi devreye alarak, mevcut literatürde henüz tanımlanmamış teşhis örüntülerini ve korelasyonları otomatik olarak keşfedip, klinisyenlere sunabiliyor olacağız.
Mevcutta klinik araştırmalarda yüksek sayıda hasta popülasyonlarında anonim verileri geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı ve etkin bir şekilde tarayarak detaylı içgörüler sunuyoruz. Esnek bulut mimarisi sayesinde platformumuz yüksek erişilebilirlik sağlarken, “”on premise”” çözümümüz ile yüksek güvenlikli kurum içi kurulum seçeneği de sunuyoruz. Bu hibrit yaklaşım, hem büyük ölçekli veri işleme kapasitesi hem de maksimum veri güvenliği gereksinimleri olan sağlık kuruluşlarının ihtiyaçlarını karşılıyor. RareSum olarak öncelikle Türkiye ve devamında Avrupa’da çeşitli sağlık sektörü paydaşlarıyla iş birliklerimizi genişletmeyi, milyonlarca hastanın ve hasta yakınının yaşamına dokunmayı hedefliyoruz.”
Dijital sağlık hizmetleri sunan Ortus4C‘nin Bupa Türkiye tarafından satın alımı konusunda anlaşmaya varıldı. Yapılan ortak açıklamada, Rekabet Kurumu’nca gerekli onayın verilmesi halinde bahsi geçen hisse devrinin yapılarak satın alma işleminin tamamlanacağı bilgisi paylaşıldı.
Bupa Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Gürcan, bu süreçle ilgili verdiği demeçte;
“Bupa Türkiye çatısı altında yürüttüğümüz entegre sağlık faaliyetlerimizi ve Blua markası ile sunduğumuz dijital sağlık hizmetlerimizi; Ortus’un sahip olduğu dijital sağlık çözümleri ile güçlendirerek Bupa Türkiye üyelerine sunma ve sağlık alanında dijital yatırımlar yapmaya devam etme vizyonumuz ile gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin öncü entegre sağlık şirketi olarak dijital alandaki büyümemize ve özellikle dijital sağlık hizmetleri sunan Blua markamıza hızlı bir ivme kazandıracak bu yatırımla, ülkemizin büyüme potansiyeline duyduğumuz güveni bir kez daha vurguluyor; Türkiye’ye olan inancımızı, Bupa olarak tüm kalbimizle ifade ediyoruz. Bu yatırım, yalnızca ekonomik bir adım olmanın ötesinde, toplumumuzun daha sağlıklı ve daha güçlü bir geleceğe adım atmasını sağlamak ve sağlık hizmetlerine erişimin yaygınlaştırılması adına atılmış önemli bir adımdır.” diye belirtti.
Ortus Yazılım A.Ş. kurucusu Onur Doğan ise demecinde;
“Yapay zeka temelli dijital sağlık ürün, çözüm ve hizmetleri konusundaki deneyimimiz ve odağımız ile Bupa Türkiye’nin güçlü çatısı altında yer almak bizim için büyük bir mutluluktur. Bupa çatısı altında, aynı vizyon ve odak ile ve güçlenerek geliştireceğimiz yeni dijital ürün ve çözümlerle sağlık hizmetlerine erişimi daha verimli, güvenli ve hızlı hale getirerek dijital dönüşümü hızlandırmayı ve toplumun yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Bu birleşme, hedeflerimize ulaşma yolunda önemli bir adım olup, geleceğe dair heyecan vericidir.” şeklinde görüşlerini belirtti.
Yerli finansal teknoloji şirketi iyzico‘nun kadın girişimcilerin dijital ekonomide güçlenmelerine katkı sunmak amacıyla 2021 yılında başlattığı Kadın Girişimci Destek Programı, 9. dönem başvurularını almaya başladı.
Lansmanla duyurulan yeni dönem, kapsayıcı büyüme hedefi doğrultusunda girişimcilik ekosistemine güçlü bir ivme kazandırmayı amaçlıyor. Bugüne kadar 530’dan fazla kadın girişimciye ulaşan program, toplamda 170 milyon TL’yi aşkın işlem hacmiyle ekosistemde kapsayıcılığın gelişimine, e-ticarete ve ekonomiye somut katkı sağladı.
Kadın girişimcilere geniş bir yelpazede destek sunan program, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından girişimciler tarafından yoğun ilgi görüyor. Programın yeni dönemine başvurular 31 Temmuz’a kadar sürecek. Katılımcılar, 6 ay boyunca %0 komisyonla Sanal POS ve Cep POS çözümlerine erişebilecek, e-ticaret ve dijital pazarlama eğitimlerinden faydalanabilecek, tanıtım destekleri ve güçlü iş birlikleri sayesinde büyüme yolculuklarına hız katabilecek.
“Kadın güçlenirse ekonomi güçlenir; kadın üretirse toplum kazanır”
Yasemin Hacıkura, Merve Uçar, Şebnem Dağ Güven, Hilal Yabuz İçgören
iyzico Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şebnem Dağ Güven, programın arkasındaki vizyonu şu sözlerle aktardı:
“Dünya genelinde kadınlar, finansal ürün ve hizmetlere erişim konusunda önemli engellerle hala karşı karşıya. Bu durum, kadın girişimcilerin işlerini büyütme ve sürdürülebilir kılma yolunda ciddi kısıtlar yaratıyor. Üstelik risk sermayesi yatırımlarında da benzer bir eşitsizlik söz konusu. Bu yapısal dengesizlik, kadın ve erkek girişimciler arasındaki farkın kapanamamasındaki temel nedenlerden biri. Son 20 yılda dünya genelinde kadın girişimcilerin oranında sadece 4 puan artış sağlanabildi. Türkiye’de ise 2002 yılında %13 olan girişimci kadın oranı 2024’te %18’e yükseldi. Oysa OECD verilerine göre, girişimcilik ekosisteminde eşitlik sağlanabilirse küresel ekonomiye 5-6 trilyon dolar arası katkı sağlanabilir.
Biz iyzico olarak, kadın girişimcilerle birlikte bu potansiyeli açığa çıkarmak hedefiyle teknolojinin gücünü kadınların finansal hayata tam katılımı için seferber ediyoruz. Kadın Girişimci Destek Programı’nı hem bir finansal kolaylaştırıcı hem de bir büyüme ve görünürlük platformu olarak ele alıyoruz. Kadınların cesaretine, emeğine ve üretkenliğine yatırım yapıyor, dijital çözümler ve etkili bir ağ ile girişimcileri destekliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, kadın güçlenirse ekonomi güçlenir; kadın üretirse toplum kazanır.”
Girişimcilerin gözünden: “iyzico, güvenilir bir yol arkadaşı”
iyzico Kadın Girişimci Destek Programı deneyimini aktaran, 2. dönem katılımcısı, 108niyettasi Kurucusu Merve Uçar;
“iyzico Kadın Girişimci Destek Programı’nın sunduğu sıfır komisyon gibi işimizi güçlendiren desteklerinin yanında bize kattığı en büyük şey, bir yol arkadaşımız olduğunu hissetmek oldu. Görülmek, en önemli iş partnerlerinizden biri tarafından böyle desteklenmenin verdiği motivasyon ve birlik hissi paha biçilemez. Programdan kendi kanatlarımızla uçarak ayrıldık fakat iyzico bizim her zaman güvenilir yol arkadaşımız olmaya devam edecek.”
Programın 1. dönem katılımcısı, Bonj Kurucusu Hilal Yabuz İçgören;
“Bonj markasını kurarken yola çıkış motivasyonum, aslında hayatın içinde karşılaştığım sorunlara çözüm üretmekti. Bu yaklaşımı, yıllardır iş birliği içinde olduğum iyzico’da da görmek benim için çok kıymetli. Çünkü iyzico’nun en güçlü yönlerinden biri, tıpkı benim gibi, sorunlara çözüm üretmeye odaklanması ve kullanıcılarına her zaman en iyi deneyimi sunma çabası. Bonj’un kurulduğu ilk günden bu yana, iyzico her adımda yanımdaydı. Gerek teknik altyapı gerek ödeme sistemleri, gerekse kullanıcı dostu çözümleriyle bize güven verdi, işimizi kolaylaştırdı. Bugün, bu güçlü iş birliğini temsil etmekten gurur duyuyorum. Kadın girişimciler için hem ‘Kadın Girişimci Destek Programı’yla hem de sunduğu sade ve etkili çözümleriyle iyzico’yu gönülden tavsiye ediyorum.”
3. dönem katılımcısı, A! Ne Hoş Kurucu Ortağı Yasemin Hacıkura;
“A! Ne Hoş, kâğıdı sadece bir yüzey değil, duyguları taşıyan yaşayan bir malzeme olarak gören bir hayal ile doğdu. El emeğini, zarafeti ve kalıcılığı bir araya getirerek insanların hayatlarına dokunan tasarımlar üretmeyi amaçladık. Kadın girişimci olarak çıktığımız bu yolda birçok zorlukla karşılaştık ama her zorluk, bizi daha yaratıcı çözümler üretmeye itti. iyzico Kadın Girişimci Destek Programı’na katılmak, işimizi büyütmekte yalnız olmadığımızı hissettirdi. Sağladığı ödeme altyapısı kolaylığı ve görünürlük desteği, markamızın daha fazla kişiye ulaşmasına katkı sağladı. Bu destek, hayal ettiğimiz dünyayı inşa etme yolculuğunda bize güç verdi.”