Ana Sayfa Blog Sayfa 2

Armut’un kurucu ortağı Başak Taşpınar Değim’den erişim engeliyle ilgili özel demeç

Online hizmet platformu Armut.com’a erişim engeli geldiğini sizinle paylaşmıştık. Kurucusu ile doğrudan iletişime geçip, gecenin bu saatlerinde özel bir açıklama istedik ve sizinle paylaşıyoruz. Her zaman içeriklerimizi doğrudan kaynağından üretmeye devam edeceğiz.

Başak Taşpınar Değim’den özel demeç;

“Pazartesi günü saat 18.00’den sonra Armut.com’a yurt dışından erişim olduğunu ama Türkiye’den erişilemediğini fark ettiğimizde, BTK’nın ilgili mahkeme kararına dayanarak sitemize erişim engeli getirdiğini Milano ofisimizdeyken öğrendim.

Açıkçası büyük bir şaşkınlık yaşıyorum; çünkü karar bize henüz tebliğ edilmedi ve engel mesai saatleri dışında uygulandığı için şu ana kadar karar metnine ve gerekçesine ulaşamadık.

Avukatlarımız sabah ilk iş adliyeye gidip dosyaya erişecek, detayları öğrenecek ve haksız olduğuna inandığımız bu engelin kaldırılması için itiraz sürecini hemen başlatacak.

Armut.com, Türkiye’de yaklaşık 2 milyona yakın hizmet veren için bir geçim kaynağı; bugüne kadar milyonlarca kullanıcının hizmet ihtiyacına çözüm olmuş, ülkenin en büyük online hizmet platformuyuz. Bu durumun çok kısa sürede çözülmesini ve ne hizmet verenlerimizin ne de kullanıcılarımızın mağdur olmamasını temenni ediyorum.

Gerekçeyi ve sürecin detaylarını öğrendiğimiz anda, hizmet veren ve kullanıcılarımızı bilgilendirecek ve kamuoyuyla paylaşacağız.”

Online hizmet platformu Armut’a erişim engeli geldi

armut

Online hizmet platformu Armut‘dan yapılan resmi açıklamaya göre, bu akşam saatlerinde web sitesine Türkiye’den erişim engeli geldi.

Durumla ilgili kurucusu Başak Taşpınar Değim ile biz şu anlarda iletişim içerisindeyiz, özel bir resmi açıklama bekliyoruz. Gecenin ilerleyen dakikalarında paylaşacağız.

Armut.com’dan yapılan resmi açıklama;

“08.12.2025 tarihinde saat 18.00 sonrasında armut.com web sitemize yurt dışından erişim sağlanabildiğini, ancak Türkiye’den erişilemediğini fark etmemiz üzerine, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 04.12.2025 tarihli mahkeme kararına istinaden sitemize erişim engeli uygulandığını öğrenmiş bulunuyoruz.

Söz konusu karar tarafımıza henüz tebliğ edilmemiştir. Ayrıca erişim engeli işleminin mesai saatleri sonrasında uygulanmış olması nedeniyle, ilgili mahkeme karar metnine ve dolayısıyla erişim engelinin gerekçesine şu aşamada ulaşamamaktayız.

Avukatlarımız sabah ilk iş adliyeye giderek dosyaya erişecek, konuyla ilgili detaylı bilgi alacak ve haksız olduğuna inandığımız bu erişim engelinin kaldırılması için gerekli tüm hukuki girişimleri ivedilikle başlatacaktır.

Gerekçeyi ve sürecin detaylarını netleştirdiğimiz anda, hem hizmet verenlerimizi hem de hizmet alan kullanıcılarımızı bilgilendirecek ve kamuoyuyla paylaşacağız.”

Döngüsel moda markası nivo, kiralık kıyafet aboneliği platformu UnoMoi’yi satın aldı

Döngüsel modayı daha erişilebilir, güvenilir ve yaygın hale getirmeyi amaçlayan nivo, bu vizyon doğrultusunda UnoMoi‘yi satın aldı. Bununla birlikte, yalnızca bir marka devri değil; döngüsel moda ekosisteminin geleceğine dair güçlü bir iş birliği modeli de ortaya çıkmış oldu.

Bu adım, yalnızca bir satın alma değil; nivo’nun döngüsel moda ekosistemini kolektif bir yapıya dönüştürmek için attığı büyük bir hamle niteliği taşıyor. Şirket böylece, sektörde faaliyet gösteren irili ufaklı girişimlerin ortak bir çatı altında güçlenebileceği yeni bir modelin de işaretini vermiş oluyor.

nivo Kurucusu ve CEO’su Arnas Akbaş satın almayla ilgili verdiği demeçte;

“Döngüsel moda ekosistemini büyütme hedefimizde attığımız önemli adımlardan birini duyurmaktan heyecan duyuyoruz. Unomoi, bu alandaki en değerli oyunculardan biri. Bu birleşme, nivo’nun Circuverse vizyonunu gerçeğe dönüştürme yolunda atılmış önemli bir adım. Türkiye’de döngüsel modanın tekil değil, kolektif bir başarı hikayesi olacağına inanıyoruz. Bundan sonra da aynı inancı taşıyan, döngüselliği geliştirmeyi hedefleyen tüm girişimlerle benzer iş birliklerine açığız. Bu etkiyi birlikte büyütmek istiyoruz.” dedi.

Unomoi Kurucu Ortaklarından Gözde Atasoy ise demecinde; “Unomoi olarak başladığımız yolculukta amacımız, döngüsel modanın gücünü göstermekti. Şimdi, bu misyonu nivo ile birleştirerek çok daha geniş kitlelere ulaştırabileceğiz.”

Unomoi kurucu ortaklarından Ayşe Kefli ise; “Kurduğumuz değer zincirinin nivo’nun entegre döngüsel yapılarına dahil olması, yalnızca Unomoi için değil; bu alanda çalışan tüm girişimlerin ortak bir ekosistem altında daha güçlü bir etki yaratabileceğinin somut bir göstergesi.”

Döngüsel geleceğe yatırım

nivo’nun ekosistemi bütünleştirme hedefini gösteren bu adım, sektördeki diğer girişimlere de ilham vermeyi amaçlıyor. nivo, sadece bugünün değil, geleceğin moda anlayışını şekillendiren, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir döngüsel moda evrenini inşa etme yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

Upsonic, geliştirmiş olduğu AgentOS ürününü duyurdu

Upsonic‘in geliştirmiş olduğu AgentOS, yapay zeka ajanları geliştiren kurum ya da bireylerin geliştirmiş olduğu ajanları canlı ortama taşıyabilmesi, performans takibi yapabilmesi, analiz ve iyileştirme gibi bir çok özelliği kapsayan bir işletim sistemi olarak tanıtıldı.

Upsonic açık kaynaklı geliştirmeye devam ettiği AI Agent Framework’ünün hemen üzerine agentOS ürününü konumlayarak Framework’ünde geliştirilen agent’ların canlı ortama taşınmasını kolaylaştırarak pazarda lider konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Upsonic CEO’su Mümtaz Vural, verdiği demeçte;

“AgentOS yaklaşımsal olarak dünyada yüzbinlerce insan tarafından kullanılan Framework’ümüzü destekler nitelikte geliştirildi ve hem kurum hem bireylerin geliştirmiş oldukları ya da framework’ümüzü kullanarak geliştirecekleri agent’ları canlı ortama hızlı şekilde alabilmelerini sağlamak için yaratıldı. Gelişmekte olan ve yeni kurulan AI Agent şirketlerinin, bankaların, finansal teknoloji şirketlerinin ve dikey bağımsız yapısal dönüşüme başlayan her kurumun rahatlıkla kullanabileceği bu ürünümüz ile artık pazarda daha güçlü bir yerdeyiz.”

Ürünün teknik özelliklerinden bahseden CTO’su Onur Ulusoy ise demecinde;

“AgentOS ürünümüz aslında şirketlerdeki zaman alan işleri otomatize eden Python ile geliştirilen agentlarımızın çalıştığı bir altyapı sistemi. İçerisinde her agentin verilerini kaydedebileceği alanlar, periyodik işleri yapabilecekleri tetikleyici sistemler ve entegrasyon yapılabilmesini sağlayan standart API’ler mevcut. Bu tarafın dışında ise agentların performanslarının ölçülebildiği ve duruma göre kapasite arttırımı yapılabildiği sistemlerimiz de mevcut. Ürünümüz tam olarak San Francisco’daki rakiplerimiz ile rekabet edecek şekilde tasarlandı.”

Upsonic geliştirmeye devam ettiği ürün yelpazesi ile rakiplerinden ayrışıyor ve pazarda sadece arayüz geliştirmekten daha fazlasını hedeflediğini açıkça belli ediyor. Şirket hali hazırda Türkiye’nin önde gelen epara şirketleri ve bankalarına hizmet veriyorken Orta Doğu ve İngiltere odaklı açılımını da geliştirmiş olduğu ürün bütünü ile destekliyor.

Hayhay, BDDK’dan Tüketici Finansmanı alanında faaliyet izni aldı

Hayhay Finansman A.Ş., Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 6361 sayılı kanun kapsamında Tüketici Finansmanı alanında faaliyet izni aldığını duyurdu.

Elektronik para ve ödeme hizmetleri alanındaki mevcut faaliyetlerine ek olarak tüketici finansmanına yönelik bu yeni adım, Hayhay’ın Türkiye’deki finansal teknoloji ekosistemine daha kapsayıcı ve bütüncül bir yaklaşım sunma hedefinin önemli bir parçası niteliğinde.

Kurumdan yapılan açıklamada, Türkiye’de insanların ödeme ve alışveriş kararlarının hızla değiştiği bir dönemde; tüketicinin, perakendecinin ve finansal teknoloji şirketlerinin birlikte kazanabileceği daha dengeli bir sistem ihtiyacının öne çıktığı belirtildi. Hayhay’ın, hem insanların daha sağlıklı finansal kararlar verebilmesini destekleyen hem de perakendecilerin operasyonlarını kolaylaştırarak onlar için yeni bir kar merkezi olmayı hedefleyen çözümler geliştirmesi bu vizyonun temelini oluşturuyor.

Alaattin Sabuncu, Tüketici Finansmanından Sorumlu Genel Müdür Olarak Göreve Başladı
Hayhay, faaliyet izninin ardından Tüketici Finansmanından Sorumlu Genel Müdür görevine Alaattin Sabuncu’yu atadı.

25 yılı aşkın global deneyime sahip olan Sabuncu, Türkiye, Avrupa ve Asya-Pasifik’te bankacılık, fintek ve sigorta sektörlerinde birçok ticari yapılanmayı sıfırdan kurdu; ürün lansmanı, yeniden konumlandırma ve portföy yönetimi süreçlerine liderlik etti. Farklı ülkelerde kriz ve fırsat dönemlerinde tüketici davranışlarının nasıl değiştiğini yakından gözlemledi; finans kuruluşlarının bu dönemlerde ürün, risk ve iletişim stratejilerini nasıl yeniden şekillendirdiğine dair derin bir birikim edindi.
Kariyeri boyunca geniş müşteri portföylerinde veri analitiği, segmentasyon ve kredi davranışı modelleri üzerinde çalıştı; 50’den fazla model geliştirdi ve dijital kanallarda müşteri edinimi ile kredilendirme süreçlerinin uçtan uca tasarımını yönetti. Sabuncu, farklı coğrafyalarda üstlendiği yüksek hacimli ticari sorumluluklar ve veri odaklı büyüme stratejileriyle markalara sürdürülebilir kârlılık kazandırdı. Bu birikim, Türkiye’de henüz uygulanmamış bazı finansal ürün ve modellerin Hayhay bünyesinde değerlendirilebilmesi açısından önemli bir potansiyel sunuyor.

Alaattin Sabuncu verdiği demeçte;

“Türkiye’de insanlar artık yalnızca finansmana erişmek istemiyor; belirsizlik koşullarında kendi geleceklerini koruyabilecekleri sağlıklı kararlar alabilmek istiyor. Birçok insan, fırsatı kaçırmamak için hızlı kararlar veriyor; kararın ağırlığını ise ancak ödemeye geldiğinde hissediyor. Bu nedenle insanların, para ile daha sağlıklı bir denge kurmalarını destekleyen çözümlere ihtiyacı var. Uluslararası deneyimim, benzer ekonomik döngülerden geçen ülkelerde bu davranışların nasıl şekillendiğini ve finans kuruluşlarının buna nasıl yanıt verdiğini yakından görmemi sağladı. Hayhay’ın Türkiye’de daha sorumlu, şeffaf ve güçlü bir finans yaklaşımı sunacağına inanıyorum.”

Hayhay’ın Önceliği: İnsanların tüketim ve finansman kararlarında acele etmeyecekleri akıllı seçenekler sunmak

Hayhay Finansman A.Ş. insanların finansal stresini azaltan ve tüketim kararlarını çoğu zaman aceleye getiren mevcut sistemlere alternatifler sunmayı hedefliyor. Bugün pek çok insanın kredi kartlarını tek ve hızlı çözüm olarak görmesi, kararların çoğu zaman düşünülmeden verilmesine neden olabiliyor. Hayhay ise insanların “başka yolların da olduğunu” fark etmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.

Şirket, insanların yalnızca borçlanmak değil; kendileri için daha uygun, daha anlaşılır ve daha öngörülebilir finansal seçenekleri değerlendirmek istediğini vurguluyor. Hayhay, insanların karmaşık terimlere boğulmadan, açık ve anlaşılır bilgilerle kendi tüketim ve finansman kararlarını sağlıklı şekilde değerlendirmelerine destek olmayı amaçlıyor.

Hızdan çok sağduyuya; otomatikleşmiş borçlanma alışkanlıklarından çok kontrollü ve güven veren çözümlere odaklanan şirket, değişen ekonomik ortamda insanların yanında duran, sürdürülebilir bir finansal anlayışı Türkiye’ye kazandırmayı hedefliyor.

250’den fazla global yatırımcının katılacağı Take Off İstanbul kayıtları devam ediyor

Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkeden yüzlerce girişimi ve binlerce ziyaretçiyi buluşturan Take Off Istanbul, geleceğin dünyasını şekillendiren yenilikçi fikirlerin küresel ölçekte görünürlük kazanmasına olanak tanıyor.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı), T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde gerçekleştirilen zirve, Türkiye’nin küresel inovasyon vizyonunu ileri taşıyan en önemli platformlardan biri olarak konumunu güçlendiriyor.

2018’de başlayan yolculuğundan bu yana Take Off İstanbul, girişimlerin küresel ölçekte büyümesine zemin hazırlayan stratejik bir platforma dönüştü. Bugüne dek yaklaşık 1000 girişimi ağırlayan zirve, toplamda 1,8 milyon dolarlık yatırım desteğiyle ekosisteme önemli katkılar sundu.

Küresel girişim ve yatırım ekosistemi Take Off’ta buluşuyor

Bu yıl Take Off İstanbul; 40 ülkeden 500’ü aşkın girişimi, 250’den fazla yatırımcıyı, 80 partneri ve 13 sponsor kurumu aynı platformda bir araya getirecek. Uluslararası katılımın güçlendiği zirvede, İspanya, Bangladeş, Kuzey Makedonya ve Özbekistan; oluşturacakları ülke pavilyonlarıyla kendi ekosistemlerinin öne çıkan start-uplarını Take Off İstanbul’a taşıyacak.

Zirve boyunca, uluslararası iş birliğini güçlendirmeye yönelik yatırım görüşmeleri ve kapsamlı networking fırsatları sunulurken, katılımcıların yeni iş bağlantıları oluşturmasını desteklemek amacıyla “Girişimci Etkinliği” ve “Uluslararası Yatırımcı Buluşması” gibi özel programlar da zirvede yer alacak.

Teknoloji ve girişimcilikte geleceğin Rotası İstanbul’da Çİziliyor

Ziyaretçiler; ana sahnede alanında önde gelen uzmanları dinleyerek ilham verici konuşmalara tanıklık edecek, yan sahnede ise seçilen girişimlerin sunumlarını takip ederek teknolojik çözümleri yakından keşfedebilecek. Öte yandan deneyim alanları ve interaktif uygulamalar, katılımcılara hem bilgi edinebilecekleri hem de keyifli vakit geçirebilecekleri zengin bir etkinlik ortamı sunacak.

Bu yıl Take Off ana sahne programları arasında üretken yapay zeka, derin teknoloji, fintech inovasyonları, küresel yatırım trendleri ve sürdürülebilirlik gibi güçlü başlıklar öne çıkıyor. Ayrıca ekosistemdeki genç yetenekleri desteklemek amacıyla öğrenciler için özel eğitim oturumları düzenlenirken, gönüllülük modeli de topluluk bilincini ve ortak üretim kültürünü daha da güçlendirecek. Önde gelen kurumların, uluslararası paydaşların ve sektör şirketlerinin buluştuğu Take Off İstanbul; yenilikçi fikirlerin yatırıma dönüşmesini ve güçlü iş birliklerinin doğmasını sağlayan etkileyici bir ekosistem oluşturacak.

Savunma teknolojileri girişimi Parabellum Systems, 1 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Geliştirdiği yapay zeka destekli anti-drone ve akıllı nişangah sistemleriyle savunma teknolojilerinde yeni bir standart oluşturan Parabellum Systems, 1 milyon dolar değerleme üzerinden Kayacan Ventures‘tan yatırım aldı.

Alınan yatırım, şirketin ürün geliştirme süreçlerini hızlandırırken yapay zeka tabanlı mekatronik silah sistemlerini küresel savunma pazarına ölçeklendirme hedefinin önünü açacak.

Counter-UAS, algılama & gözetleme (sensing-surveillance) ve AI destekli ateş destek sistemleri alanlarında faaliyet gösteren Parabellum Systems, dronelara karşı maliyet-etkin, hızlı ve güvenilir çözümler sunarak modern savaş alanının ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Şirketin geliştirdiği teknolojiler; tehdit tespiti, otomatik takip, yüksek doğruluklu angajman ve sahaya hızlı entegrasyon gibi kritik kabiliyetleri tek bir mimaride bir araya getiriyor.

Kayacan: “Savunma teknolojilerinin geleceğine yatırım yapıyoruz”

Yatırıma ilişkin değerlendirmede bulunan Kayacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Kayacan verdiği demeçte;

“Güvenlik ihtiyaçları değişiyor ve ileri teknolojilerin rolü her zamankinden daha belirleyici bir noktaya geldi. Düşük maliyetli drone imhası, yüksek doğruluk ve zor koşullarda güvenilir çalışabilirlik, önümüzdeki yılların standart ihtiyacı olacak. Parabellum Systems, yapay zeka destekli algılama ve angajman kabiliyetleriyle sahadaki birimlere yeni bir çeviklik ve doğruluk standardı kazandırıyor. Bu vizyon Türkiye’de savunma alanında güçlü bir etki yaratacak. Kayacan Holding olarak bu yolculuğun parçası olmaktan gurur duyuyoruz.”

Dindar: “Sahadaki karar gücünü yapay zeka ile büyütüyoruz”

Parabellum Systems Kurucusu Arda Dindar yatırımla ilgili demecinde;

“TÜBİTAK mentörlüğünde başlayan yolculuğumuz, kısa sürede aldığımız yatırımlar ve katıldığımız savunma kümelenmeleriyle birlikte hızla olgunlaştı. Bugün geldiğimiz noktada piyadenin karar gücünü yapay zeka ile büyüten, sahadaki görme, tespit, takip ve doğru atışı otomatikleştiren PADS platformunu geliştiriyoruz. Sınır hatlarından üs bölgelerine, kritik tesislerden konvoylara kadar geniş bir yelpazede savunma kapasitesini artıran bu teknoloji; düşük maliyetli, güvenilir ve yüksek doğruluklu anti-drone kabiliyeti sunuyor. Aldığımız yeni yatırımla Ar-Ge sürecimizi daha da hızlandırıyor, çözümlerimizi uluslararası ölçekte standardize ederek Türkiye’nin savunma teknolojileri alanındaki gücünü küresel arenaya taşımaya hazırlanıyoruz.”

Trendyol, Kasım ayında 140 milyon ürün satışı gerçekleştirdi

Trendyol, bu yıl Süper Alışveriş Günleri ve Efsane Günler kampanyalarını Türkiye ile birlikte 15 ülkede aynı anda yürüttü.

Böylece kasım kampanyalarıyla oluşan e-ticaret ve e-ihracat hacmiyle Trendyol satıcılarının işlerini Türkiye’nin yanı sıra yurt dışı pazarlarda da büyütmesini sağladı. Trendyol ayrıca kampanya süresi boyunca pazarlama ve lojistikten avantajlı finansman erişimine pek çok desteği de iş ortaklarına sundu.

Türkiye’deki üretici, esnaf ve KOBİ’lerin ürünlerinin yurt içinde ve yurt dışında milyonlarca müşteriyle buluşmasını sağlayan platformda, satıcıların toplam Trendyol satışları içindeki payı ise yüzde 90’ın üzerinde gerçekleşti.

Kasım ayında Trendyol’a toplam 2 milyarın üzerinde ziyaret gerçekleşirken, bunun 550 milyonundan fazlası yurt dışındaki kullanıcılardan geldi. Kasım ayı boyunca Trendyol satıcıları Türkiye ve uluslararası pazarlardaki müşterilerine toplam 140 milyon ürün satışı gerçekleştirdi. Trendyol’un Kasım ayında günlük ortalama aktif kullanıcı sayısı ise 30 milyonu aştı.

Günlük 5,2 milyon kargo sevkiyatı

Trendyol, uygulama performansında da Kasım ayında uluslararası pazarlarda öne çıktı. Platform, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Moldova’da mobil uygulama mağazalarının alışveriş kategorilerinde 1 numaraya yerleşti.

Trendyol, lojistik operasyonlarında da Kasım döneminde faaliyet gösterdiği tüm pazarlarda günlük 5,2 milyon kargo sevkiyatına ulaşarak yeni bir gönderim rekoru kırdı.

Orta Doğu ve Avrupa’dan güçlü talep

Üç büyük ilin ardından en çok e-ihracat yapan satıcıların bulunduğu ilk üç şehir Bursa, Denizli ve Gaziantep olurken; uluslararası pazarlarda en fazla alışveriş yapılan şehirler ise Riyad, Bükreş ve Bakü oldu.

Hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlar toplamında en yüksek satış performansını ise Kocaeli, Bursa ve Kayseri’deki satıcılar gösterdi.

Mastercard, Türkiye pazarında 30 yılı geride bıraktı

Mastercard, Türkiye’de 30 yıldır ödeme teknolojilerinin dönüşümüne katkı veriyor. Türkiye’de faaliyete başladığı günden bu yana dijital ödemeler alanındaki gelişimini destekleyen şirket, 30. yılını kutlarken geleceği şekillendirecek teknoloji, fikir ve yeteneklere odaklanıyor. Türkiye’deki iş ortakları ile birlikte birçok ilki hayata geçiren Mastercard, Türkiye’nin ödeme sistemlerinde güçlü bir ülke olması için önümüzdeki dönemde de teknoloji ve inovasyon odaklı büyümesini sürdürmeyi hedefliyor.

Mastercard’ın Türkiye’deki 30 yılının ülkedeki dijital ödemelerin gelişim hikayesiyle çok paralel olduğunu belirten Mastercard Doğu Avrupa Bölge Başkanı Yasemin Bedir;

“Mastercard’ın Türkiye’deki yolculuğuna başladığı dönemde ülkemiz ödeme sistemlerinde büyük bir dönüşümün eşiğindeydi ve Mastercard bu potansiyelin tam kalbinde yer alıyordu. Bizim için bu 30 yıl, sektörümüzde pek çok alanda inovasyonla değer yaratmanın hikayesi. Bugün, 12 ülkenin yer aldığı Doğu Avrupa Bölgesi’nin yönetim merkeziyiz. Türkiye’de geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve hizmetleri bölgeye ihraç ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de inovasyon mirasımızı geleceğe taşıyacak heyecanlı bir yolculuğa çıkıyoruz.”

Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Onur Faydacı ise şöyle konuştu:

“30 yıldır ülkemizin dijital ekonomi vizyonunu destekliyor, finansal ekosisteme değer katıyor ve tüketicilerin yaşam kalitesini artıran çözümler geliştirmenin gururunu yaşıyoruz. Türkiye’nin güçlü teknoloji altyapısı ve yenilikçi bakış açısı sayesinde, bugün sadece ülkemize değil, bölgeye de yayılan projeler üreten bir inovasyon merkezi haline geldik. Her yıl 100’ün üzerinde iş ortağımızla 150’den fazla proje yürütüyor, bankalardan finteklere, kamu kurumlarından merkez bankalarına uzanan geniş bir paydaş ağı ile finansal kapsayıcılık ve dijital dönüşüm alanlarında birlikte çalışıyoruz. 30 yıldır Türkiye’nin ritmini paylaştığımız bu yolculukta yanımızda olan tüm paydaşlarımıza, tüketicilerimize ve Mastercard ailesine teşekkür ediyorum.”

Geleceği yapay zeka, yetenek ve sanat şekillendirecek

Mastercard, geleceğin şekillenmesinde üç temel unsurun belirleyici olacağına inanıyor: yapay zeka, sanat ve yetenek. Yapay zekayı operasyonel verimlilikten müşteri deneyimine uzanan tüm süreçleri güçlendiren bir teknoloji altyapısı; yeteneği kurumların dönüşüm kapasitesini artıran stratejik insan kaynağı; sanatı ise inovasyonu besleyen yaratıcı düşüncenin dinamosu olarak konumlandırıyor. Bu vizyon doğrultusunda Mastercard, yıl boyunca sürecek kapsamlı bir yapay zeka inisiyatifi başlatarak sektörü ve kamuoyunu yapay zeka odaklı gelişmelerle buluşturacak. Teknolojide Kadın Derneği iş birliğiyle, sektörde yapay zeka alanında donanımlı kadın iş gücünü yetiştirmeyi hedefleyen bir akademi de kuracak. Ayrıca, tüketiciler için Paha Biçilemez platformu üzerinden ilham verici sanat deneyimleri sunmaya devam edecek.

30. yıla özel dijital sanat eseri

Mastercard Türkiye’nin 30. yılı anısına genç tasarımcı Ecem Dilan Köse tarafından özel olarak üretilen Mycorrhiza isimli dijital sanat eseri, doğadaki ortak yaşam birliğinden ilham alıyor. Bu eser, Mastercard’ın iş ortaklarıyla kurduğu güven, iş birliği ve iletişim değerlerini sembolize ediyor; tıpkı doğada birbirine bağlı köklerin oluşturduğu yaşam ağı gibi, Mastercard ve paydaşları da birlikte, tek başlarına yaratamayacakları güçlü bir ekosistem inşa ediyorlar. Marka değerleri etrafında şekillenen bu yenilikçi çalışma, Mastercard’ın sanatla kurduğu bağın güçlü bir ifadesi niteliğinde.

Özel bir geceyle kutladı

Mastercard Türkiye, 30. yıl dönümünü iş ortaklarının katılımıyla düzenlenen özel bir geceyle kutladı. Gecenin teması olan “30 Years Inside the Circles”, Mastercard’ın logo tasarımındaki halkalara atıfta bulunarak markanın bakış açısını yansıtıyor. Halkaların içinden açılan pencerelerde, herkes için sınırsız ve paha biçilemez olasılıkların olduğu bir dünya keşfediliyor; bu değerler, yarınlara umut ve ilham bırakıyor.

AWS, şirketin en güçlü ve verimli CPU’su Graviton5’i duyurdu

Amazon Web Services (AWS), geniş bulut iş yükü yelpazesi için AWS’in bugüne kadarki en gelişmiş özel çipi olan Graviton5 işlemcilerini duyurdu.

Önceki nesle göre %25’e kadar daha iyi bilgi işlem performansı sunan Graviton5, enerji verimliliğini korumasının yanı sıra maliyetlerin düşürülmesini ve sürdürülebilirlik hedeflerinin karşılanmasını sağlıyor. Graviton5, kuruluşların bulut iş yüklerinin ölçeğinin artmasına paralel olarak artan karmaşıklığı ortadan kaldırarak hız ve verimlilik arasında seçim yapma zorunluluğunu bertaraf ediyor.

Graviton5, ölçülebilir iş etkisi sağlıyor

Graviton5 tabanlı EC2 M9g sunucuları, 192 çekirdek ile Amazon EC2’de bulunan en yüksek CPU çekirdek yoğunluğu ile bilginin daha verimli işlenmesini sağlıyor. Bu verimli tasarım, verinin çekirdekler arasında kat etmesi gereken mesafeyi azaltarak, çekirdekler arası iletişim gecikmesini %33’e kadar düşürürken bant genişliğini artırıyor. Gerçek zamanlı oyun, yüksek performanslı veri tabanları, büyük veri analitiği, uygulama sunucuları ve Elektronik Tasarım Otomasyonu (EDA) gibi zorlu iş yükleri, artık işlem çekirdekleri arasında daha hızlı veri alışverişi ile ölçeklenebiliyor.

Çip, sık erişilen verileri işlemciye yakın tutan yüksek hızlı bir bellek tamponu olan L3 önbelleğinin 5 kat daha büyük versiyonunu içeriyor. Her bir Graviton5 çekirdeği, Graviton4’e göre 2,6 kat daha fazla L3 önbelleğe erişebiliyor. Bu sayede, doğrudan verilerin beklenme sürecinde daha az gecikme ve daha hızlı yanıt süreleri elde edilebiliyor. Bellek performansı da iyileştirilen Graviton5, daha hızlı belleğiyle veri kümelerinin işlenmesine ve belleği yoğun olarak kullanan uygulamaların daha verimli çalışmasına olanak tanıyor.

Ağ bant genişliği sunucu boyutlarında ortalama olarak %15’e kadar arttı. Amazon Elastic Block Store (EBS) bant genişliği ise artık %20’ye kadar daha yüksekken, büyük sunuculara yönelik ağ bant genişliği iki kata kadar artırıldı. Bu sayede veri transferleri ve yedeklemeler daha hızlı yapılabilirken, dağıtılmış uygulamalar için gelişmiş performans elde edilebiliyor.

Graviton5, daha iyi performans sunarken enerji verimliliğini de artırarak kuruluşların sürdürülebilirlik hedeflerini karşılamalarına yardımcı oluyor. Bu yenilikler, çip tasarımından sunucu mimarisine kadar uçtan uca sahiplik sayesinde mümkün oluyor. En yeni 3nm teknolojisini benimseyen Graviton5, tasarımı AWS kullanım örnekleri için optimize ediyor ve bare-die cooling gibi, sistem düzeyinde optimizasyonlara olanak tanıyor.

Graviton5, güvenlikten ödün vermiyor

Hükümet, sağlık ve finansal hizmetler dahil dünyanın gizliliğe en çok önem veren kuruluşları tarafından güvenilen güvenlik ve performans temelli AWS Nitro Sistemi üzerine inşa edilen Graviton5 sunucuları, sanallaştırma, depolama ve ağ işlevlerini özel donanıma aktarmak için altıncı nesil Nitro Kartları’nı kullanıyor. Bu mimari, sunucunun neredeyse tüm bilgi işlem ve bellek kaynaklarını doğrudan iş yüklerine sunarken, başka herhangi bir sistemin veya kişinin EC2 sunucularına giriş yapmasını, örnek belleğini okumasını veya müşteri verilerine erişmesini temelden engelleyen, sıfır operatör erişimi tasarımını uyguluyor.

Graviton5, iş yüklerinin birbirinden ve AWS operatörlerinden izole edildiğine dair matematiksel kesinlik sağlamak için biçimsel doğrulamadan yararlanarak Nitro Sistemine bir geliştirme olarak Nitro İzolasyon Motoru’nu (Nitro Isolation Engine) sunuyor. Nitro İzolasyon Motoru’nun minimal, biçimsel olarak doğrulanmış kod tabanı, tam olarak tanımlandığı gibi davrandığından emin olmak için matematiksel kanıtları kullanıyor ve matematiksel olarak kanıtlanmış bulut güvenliği için yeni bir standarda öncülük ediyor. AWS, müşterilerinin Nitro İzolasyon Motoru’na erişebilmesi ve elde edilen sonuçları değerlendirebilmesi için onlarla iletişime geçecek.

Farklı sektörlerde kanıtlanmış müşteri performansı

Adobe, gelişmiş bilgi işlem performansından yararlanarak video akışlarını gerçek zamanlı olarak işlemek suretiyle, yayınları milyonlarca kullanıcı için kişiselleştirilmiş izleme deneyimlerine dönüştürmek için Graviton’u kullanıyor. Epic Games, milyonlarca oyuncuya günlük olarak rekabetçi oyun deneyimleri sunmak için Graviton’a güveniyor ve azaltılmış gecikme süresi ve artırılmış bant genişliği, yoğun talep sırasında bile kesintisiz oyun deneyimini garanti ediyor. Formula 1, Graviton’u kullanarak taraftarların 350 km/s hızla giden sürücüleri takip etmelerine yardımcı oluyor, telemetri verilerini işliyor ve dünya çapındaki izleyicilere gerçek zamanlı bilgiler sunuyor. Pinterest, Graviton tabanlı altyapıda aylık 500 milyondan fazla aktif kullanıcıya ev sahipliği yapıyor ve kişiselleştirilmiş içeriği büyük ölçekte sunmak için fiyat-performans avantajlarından yararlanıyor.

Airbnb, 2007 yılında iki ev sahibinin San Francisco’daki evlerinde üç misafiri ağırlamasıyla doğdu ve o zamandan beri dünya çapında neredeyse her ülkede 2 milyardan fazla misafiri ağırlayan 5 milyondan fazla ev sahibine ulaştı. Airbnb Baş Performans Mühendisi Denis Sheahan, konuyla ilgili olarak demecinde;

“AWS Graviton5 tabanlı Amazon EC2 sunucuları, şimdiye kadar test ettiğimiz en hızlı EC2 sunucularından bazıları. Airbnb’nin üretim arama iş yüklerini kullanarak gerçekleştirdiğimiz performans testlerimizde, aynı nesildeki diğer sistem mimarilerine göre %25’e kadar ve önceki nesil Graviton4 sunucularına göre %20’ye kadar iyileşme görüyoruz. Özellikle kritik iş yüklerimiz için P95 gecikme süresini çok beğendik. Bu da Airbnb misafirleri ve ev sahipleri için tutarlı bir deneyim sağlamaya yardımcı oluyor.”

Yazılım geliştirme, iş yönetimi ve kurumsal hizmet yönetimi yazılımlarında tanınmış bir lider olan Atlassian, işletmelerin üretkenliğini ölçeklenebilir şekilde açığa çıkaran yapay zekâ destekli bir çalışma sistemi ile iş ve teknoloji ekiplerini birbirine bağlamalarını sağlıyor. Atlassian Baş Mühendisi Tibo Delor;

“Atlassian, Jira ve Confluence için 3.000’den fazla EC2 sunucusunu AWS Graviton4 tabanlı sunuculara geçirdi. AWS Graviton5 tabanlı M9g sunucularında Jira üzerindeki testlerimizde, önceki nesle göre %30 daha yüksek performans ve %20 daha düşük gecikme süresi gözlemledik ve AWS Graviton5’in genel kullanıma sunulmasını dört gözle bekliyoruz.”