Ana Sayfa Blog Sayfa 463

Fransa’da faaliyet gösteren hızlı market siparişi girişimi La Belle Vie, 28.2 milyon dolar yatırım aldı

Fransa merkezli hızlı market teslimat girişimi La Belle Vie, B Serisi finansman turunda 28.2 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Left Lane Capital ve Quadrille Capital liderliğinde yürütülen finansman Capagro‘dan da destek gördü. Şirket, daha önce 2018 yılında 6,2 milyon ve 2020 yılında 13,1 milyon dolar yatırım almıştı. La Belle Vie, yeni finansmanı Fransa’daki diğer büyük şehirlere genişlemek için kullanmayı planlıyor.

Paris çevresinde 2015’ten beri çevrimiçi market işleten La Belle Vie, Cajoo, Gorillas, Flink, Getir, Zapp ve Gopuff gibi isimler rekabet ediyor. Başlangıçta sebze, meyve, et, balık ve peynir gibi taze ürünlere odaklanarak başlayan girişim, şu anda yerel bir gıda pazarında bulabileceğiniz her şeyi müşterilerine sunmayı taahhüt ediyor. Zamanla paketli ürünler ve bir süpermarkette bulabileceğiniz birçok ürünle teklifini genişletti ve şu anda daha çok çevrimiçi bir süpermarket olarak hizmet veriyor.

Şu anda, La Belle Vie 4.000 farklı taze ürün dahil 17.000 ürün sunuyor. Şirket, siparişinizi Ile-de-France bölgesinde 3 saatten daha kısa sürede teslim edebilir. 500 çalışanı var ve haftada 15.000 sipariş işliyor. Hızlı market girişimleriyle rekabet etmek isteyen La Belle Vie, Bam Courses adlı yeni bir marka başlattı. Bu hizmetiyle siparişler şirketin Paris’teki 7 dağıtım merkezinden birinden 15 dakika gibi bir süre içinde gönderilir. Bam Courses, şu anda yalnızca 2.500 ürün ve Paris ile sınırlıdır.

Haftanın 7 günü faaliyetlerine devam eden girişim, yalnızca pazar günleri sabah 9 ile akşam 23:00 arası çalışıyor. Sipariş vermek isteyen kişiler, La Belle Vie’nin web sitesini kullanarak veya AppStore ile Google Play’den uygulamayı indirerek istedikleri ürünleri sipariş edebilirler.

TikTok, Live Studio adını verdiği Twitch benzeri yayın platformunu test etmeye başladı

Sosyal medya platformu TikTok, yeni özellik ve hizmetlerini kullanıcıları ile paylaşmaya devam ediyor. Canlı yayınlarının sıklığı ve çok fazla ilgi görmesi nedeniyle TikTok, Twitch benzeri bir platform üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. TikTok Live Studio adı verilen bu platformun birkaç gündür Windows üzerinden test edilebiliyor.

Bazı özel kişiler tarafından test edilenilen bu platform, şu an için Windows bilgisayarlarda çalışabiliyor. Bilgisayarınıza indirdikten sonra TikTok hesabınız ile giriş yapmanızı sağlayan TikTok Live Studio, platformda doğrudan canlı yayın yapabilmenizi sağlıyor. Program içerisinde yer alan bazı özellikler ise oldukça dikkat çekiyor. Sohbet özelliği ile izleyicilere hızlıca ulaşabiliyor ve mesaj gönderebiliyorsunuz.

Henüz kimler tarafından programın kullanılabildiği açıklanmasa da birkaç şanslı kullanıcının platforma erişebildiği görülüyor. Sizde şansızını denemek ve TikTok Live Studio platformunu hemen test etmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Telefon üzerinden yapmak yerine bu platformu tercih etmelerinin, kullanıcılara platfromu yayın anında kullanabilmeleri olarak gösteriliyor. Ek olarak TikTok’un açıkladığı verilere göre kullanıcılar platformda video oyunları içeriği aradıkları görülüyor. Bu motivasyonla oluşturulan TikTok Live Studio, bu yönüyle Twitch ve YouTube Gaming’e rakip olacak gibi duruyor.

Henüz çok erken aşamada olan ve yeni yeni test edilebilen bu program, hali hazırda kullanılan OBS veya Streamlabs programlarından pek çok eksiği bulunduğunu belirtelim. Konu hakkında TechCrunch ile konuşan TikTok, Live Studio’nun piyasaya sürülmesinin garanti edilmediğini de belirtiyor ancak lansman gerçekleştiği taktirde rakip platformları inceleyerek programa ihtiyacı olan özellikler kazandırılacak.

Platformun bilgisayarlarda yer alması 16:9 video formatına bir geçiş yaptığı soruları da akıllarda yer aldı. Bu konuda ise TikTok tarafından hiçbir bilgi paylaşılmadı.

Web site monitörleme servisi sunan yerli girişim Peyk, 100 bin dolar tohum yatırım aldı

Albaraka Türk, Vakıf Katılım ve Bilişim Vadisi’nin kurucuları arasında olduğu Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Yeni nesil web site monitörleme servisi sunan Peyk’e 100 bin dolar yatırım yaptı.

Gais Security bünyesinde geliştirilen ve geçtiğimiz aylarda Osman Doğan, Can Umay ve Burak Dönmez tarafından şirketleştirilen Peyk’in aldığı bu tohum yatırımı Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun 5. Yatırımı oldu. Yeni nesil monitörleme üzerine ürün ailesi üretmeyi hedefleyen Peyk, geliştirmiş olduğu web sitesi monitörleme servisi ile sadece birkaç adımda hem işletmeler hem de bireysel kullanıcılar için çözümler sunuyor.

15’ten fazla modülüyle yeni nesil monitörleme deneyimi

Web sitelerinde yer alan uygunsuz içeriklerin tespitinden, kaynak kod değişikliklerinin takibine, web sitesinde kullanılan teknolojilerde yer alan güvenlik açıklarından, ürün fiyat değişikliklerinin tespitine kadar çok geniş bir skalada, 15’ten fazla modülüyle Peyk kullanıcılarına yeni nesil monitörleme deneyimi yaşatmayı planlıyor. Bu sayede Peyk, geleneksel monitörleme ürünlerinin kontrol ettiği erişilebilirlik durumunun dışında içeriklerde yaşanan değişiklikleri de tespit edebiliyor.

Kullanıcı dostu ara yüzüyle daha önce monitörleme servisi kullanmamış olan kullanıcıların bile çok kısa sürede adapte olup, monitörleme süreçlerini başlatmasını mümkün kılan Peyk, ayrıca içerisinde bulundurduğu korelasyon motoru sayesinde profesyonel kullanıcıların ön tanımlı kuralları kullanarak milyonlarca yeni kural oluşturabilecekleri esnek ve benzersiz bir ortam sağlıyor. Peyk yakın tarihte devreye almayı planladığı Slack, Teams ve Telegram entegrasyonlarıyla ile birlikte kullanıcıların monitörleme süreçlerini kullanmış oldukları iletişim uygulamasından çıkmadan yönetebilmesini hedefliyor.

Ekosistemi büyütmeye devam ediyoruz

Kurucuları arasında yer aldıkları Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun 5. Yatırımını Peyk’e yaptığına dikkat çeken Albaraka Portföy Genel Müdürü Emin Özer, “Şu ana kadar birçok yenilikçi start up’a yatırım yapılıyor olmasını ekosistemin gelişimi açısından son derece önemli buluyorum. Bu yatırımla birlikte start up’ların büyümesi ve gelişmesi için böyle çok paydaşlı yapıların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ve inanıyorum ki hep birlikte daha katma değerli ve yenilikçi yatırımlarla ekosistemi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

Yerli girişim Enquire, Seri A turda 5.5 milyon dolar yatırım aldı

GlobalWonks, gerçek zamanlı olarak küresel konu uzmanlığına ulaşılmasını sağlayan, dünyanın önde gelen yapay zeka destekli platformu Enquire.ai adı altında yeniden markalaştı.

Enquire.ai olarak gerçekleştirilen ilk A Sergisi fonlama turunda da hızlı büyüme yolculuğunu sürdüren platform, Uzabase liderliğinde Teneo Ventures ve Blu Ventures‘ın’ın yanı sıra sektörün önde gelen melek yatırımcılarının da desteğini alarak 5,5 milyon dolarlık bir fon sağladı. Finans kurumlarından Fortune 100 şirketlerine kadar çok sayıda endüstriye destek veren platform, uzman görüşlerini hızlı ve gerçek zamanlı olarak aktarmasıyla rakiplerinin önüne geçiyor.

Enquire.ai’nin Kurucu Ortağı ve CEO’su Cenk Sidar, konuya ilişkin değerlendirmesinde “Enquire.ai, kendisini şirketlere bilgiyi en verimli şekilde kullanmaları konusunda yardımcı olmaya adıyor. Bu marka değişikliği, kuruluşların kurum içi veya dışından uzman görüşlerinden yararlanması için, yapay zeka destekli en yeni teknolojiyi kullanarak işletmelerin ve profesyonellerin tüm potansiyelini ortaya çıkarmamızı sağlıyor” dedi.

Sermaye artırımına liderlik eden Kurucu Ortak ve COO, Bilal Baloch da, “Şirketimizin, hizmet verdiği kuruluşları iş hayatının geleceği ve bugünün dünyasındaki mevcut bilgi fazlalığına karşı daha iyi donatmak üzere evrimleşmesi bizi gururlandırıyor. Yeni ve eski yatırımcılarımız, temel ürünümüz Network Pulse’ın kullanıcı içeriklerinin paylaşımı ve kazanç elde edilmesi sürecini benzersiz bir şekilde değiştirme vizyonunu destekliyor” diye konuştu.

Uzabase’in Kurucu Ortağı Yusuke Umeda ise şunları kaydetti: “Enquire.ai’nin misyonu, tutkumuz olan ‘bilgi yoluyla inovasyon’ prensibi ile uyumlu. Teknoloji aracılığıyla uzmanlık alma ve verme şeklimizi gerçekten yeniden icat ediyorlar. Tüm tarafların çıkarlarını göz önünde bulunduran bir şirkete yatırım yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu bakımdan Enquire.ai önemli kararların verilmesi sürecinde, araştırma, doğru kaynak ve bilginin uygulanmasıyla büyük bir değer oluşturuyor.”

Apple, her çalışanına 1000 dolar ikramiye vererek Apple ofislerinin açılışını yeniden erteledi

Teknoloji devi Apple, yeni ürün ve hizmetlerini paylaşmaya devam ediyor. Uzun bir süredir Covid-19 pandemisi nedeniyle evden çalışan Apple, çalışmalarına neredeyse hiç ara vermeden ürünlerini zamanında kullanıcılar ile buluşturabiliyor. Şirket içinde ofise gidilmesi gerektiğini düşünen kişiler olsa da evden çalışma modelini beğenen kişiler de yer alıyor. Bu nedenle geçtiğimiz aylarda Apple, ofise dönüş tarihini ertelemiş ve 2022 başında yeni tarihin açıklanacağını söylemişti.

Apple ofislere dönüş süresiz olarak ertelendi

1 Şubat itibari ile hibrit modele geçiş yapan Apple, normal ofis düzenine geçiş için tarihi bir kez daha erteledi. Bloomberg’den Mark Gurman ve NBC News’den Zoë Schiffer‘e göre Apple çalışanlarının ofise dönmesi için gereken tarih süresiz olarak ertelendi.

Tim Cook tarafından atılan bir e-posta ile ortaya çıkan haberde ilgi çeken bir detay da yer alıyor. Tim Cook, mailde işe dönüş tarihinin henüz belirlenmediğini belirtirken, evden çalışma ihtiyaçları için kullanabileceğiniz 1000 dolar ikramiyenin de Apple çalışanlarına sunulacağı söyleniyor. Mark Gurman tarafından belirtilen bu bilgi de, yine Tim Cook’un mailinde yer aldığı belirtiliyor.

Ofise geri dönüşün nedeni olarak ise artan Covid-19 vakaları ve yeni ortaya çıkan Omicron varyantı olarak gösteriliyor. Ek olarak Apple, artan vakalar nedeniyle bu hafta 3 Apple mağazasını kapatmıştı. Ayrıca 14 Aralık itibariyle de tüm mağazalarda maske zorunluluğu yeniden getirilmişti.

Geçmişte Tim Cook’un ofise dönün ısrarları nedeniyle pek çok Apple çalışanı istifa etmiş, Apple’da bir önlem olarak tüm çalışanlarını bir Slack grubunda toplamıştı. Tim Cook’un son mailinden sonra böyle bir ısrarının kalmadığını anlamak mümkün.

Abonelik tabanlı mobilya kiralama seçeneği sunan Pabio, Almanya’da faaliyetlerine başladı

Mobilya kiralama seçeneği sunarak mobilyacılık sektörüne farklı bir bakış getiren İsviçre merkezli Pabio, bugün Almanya pazarına açıldığını ve 2.2 milyon dolar tohum finansmanı aldığını duyurdu.

İyi tasarlanmış, sağlam, yeniden kullanılabilir, dönüştürülebilir ve iyi düşünülmüş iç tasarım önerilerine sahip mobilyaları kiralama imkanı sunan Pabio, insanların kısa süreli mobilyalar satın almalarını önlemek amacıyla birkaç sene önce kuruldu. Bugün Almanya’ya açıldığını duyuran girişim ayrıca, pazarlamasını genişletmek ve başka Avrupa ülkelerine ulaşmak için 2.2 milyon dolarlık tohum finansmanını kullanmayı planladığını açıkladı.

Pabio, müşterilerine tamamen mobilyalı dairelerinin nasıl görüneceğine dair gerçekçi görüntülerle kişiselleştirilmiş bir iç tasarım teklifi sunar. Müşteriler bir kat planı ve dairenin bazı fotoğraflarını yüklerler. Pabio ise, dairenin mobilyalarının ve hepsinin 3 boyutlu bir modelini oluşturur. Müşteri beğenirse, teslim edilen, montajı yapılan ve sigortalı olan mobilyalarını aylık abonelik ücreti karşılığında teslim alabilir.

Pabio’nun kurucu ortağı ve CEO’su Carlo Badini, TechCrunch’a yaptığı bir açıklamada, “Çoğu insan, yaşadıkları daireye benziyorsa bir Airbnb için ödeme yapmaz. Belki orada bir şeyler vardır diye düşündük. İç tasarım ve mobilya alanına girdik” açıklamasında bulundu. Badini ayrıca, mobilyacılık sektöründeki “geri dönüştürülebilir” ve “sürdürülebilir” ibarelerinin çoğunun aldatmaca olduğuna değindi.

Pabio, bir abonelik planı sunduğu için eşyaları mümkün olduğunca müşterilerinin dairelerinde tutmayı hedefliyor ve bunun için sürdürülebilir ve uzun süre dayanan kaliteli mobilyalarla onları motive ediyor. Şirket, fiyatlandırmanın kendi mobilyalarını satın almaya kıyasla makul ölçüde rekabetçi olmasını hedefliyor. Örneğin tek odalı bir daire için gereken tüm mobilyalar ayda 250 doların altında bir ücret karşılığında kiralanabiliyor.

Snap, Spotlight platformunu kullanan içerik üreticilere bir yıl içinde 250 milyon dolar ödeme yaptığını açıkladı

Mobil video alanında TikTok ve Instagram ile rekabetle karşı karşıya olan Snapchat, geçtiğimiz sene Kasım ayında içerik üreticiler için büyük bir fırsat olan Spotlight bölümünü kullanıma sunduğunu duyurmuştu. Snap, salı günü yaptığı açıklamada, Spotlight platformunu kullanan kullanıcılar için bir sene içinde 250 milyon ABD doları ödeme yapıldığını açıkladı.

“Geçen yıl boyunca, Spotlight programı aracılığıyla 12.000’den fazla içerik üreticiye toplu olarak 250 milyon ABD dolarının üzerinde ödeme yapıldı” diyen Snap, önümüzdeki yılda da topluluğunu eğlendirmeye devam eden içerik üreticilere birçok fırsat sunmaya devam edeceğini vurguladı. Snapchat ayrıca, ister Spotlight, ister Hikayeler veya Keşfet’te olsun, en sevdiğiniz içerik üreticilerin içeriklerini takip etmenizi ve görüntülemenizi daha fazla kolaylaştırmaya devam edeceğini söyledi. Şirket, en iyi performans gösteren Spotlight gönderimlerine sahip kullanıcılara ayda milyonlar ödediğini söylüyor ancak kesin bir sayı belirtmedi.

Snap ayrıca, içerik üreticilere dikey videolar üzerinde daha hassas düzenleme kontrolü sağlamak amacıyla Story Studio adlı bağımsız bir video düzenleme uygulamasını başlattığını duyurdu. İlk olarak Mayıs ayında duyurulan uygulama artık ABD, İngiltere ve Kanada’daki iOS kullanıcıları için “erken sürüm” olarak sunuluyor.

Snap, Story Studio’nun içerik üreticilerle birlikte oluşturulduğunu söylüyor. Özellik, Spotlight kullanan içerik üreticiler için olduğu gibi daha gelişmiş bir video düzenleme aracı olacak. Story Studio’da düzenlenen videolar doğrudan Spotlight’a veya bir kullanıcının Snapchat hikayesine aktarılabilir. Videolar diğer platformlarda indirilebilir ve paylaşılabilir.

WhatsApp, sesli mesajlar için ön izleme özelliğini kullanıma sundu

Meta’ya ait anlık mesajlaşma hizmeti WhatsApp, kısa süre önce sesli mesajlar için bir ön izleme özelliği kullanıma sundu. Böylece artık ses kayıtlarınızı başkalarına göndermeden önce herhangi bir kusur içerip içermediğini kontrol etmek amacıyla dinleyebilirsiniz.

WhatsApp, özelliğin son haftalarda yavaş yavaş kullanıma sunulduğunu ve artık iOS, Android, web ve masaüstü dahil tüm platformlarda kullanılabileceğini söyledi. WhatsApp yardım sayfasına göre, bir kaydı bitirmek için durdur düğmesine bastıktan sonra sesli mesajı ön izleme seçeneği görünür. Daha sonrasında üçgen şeklindeki “oynat” ikonuyla sesli mesajın ön izlemesini yapabilir çöp kutusu simgesiyle silebilir veya gönder seçeneğiyle gönderebilirsiniz.

WhatsApp, son zamanlarda sesli mesajlar ile ilgili birçok yeni özellik ve güncelleme piyasaya sürmüştü. Bu yılın başlarında sesli mesajların oynatma hızının ayarlanabilmesi için normal hıza ek olarak 1,5x ve 2x hız seçeneğini kullanıcılara sunmuştu. Ayrıca şirket, bir ses kaydını duraklatmanın ve devam ettirmenin de yakında mümkün olacağını bildirdi. Bu özelliğin iOS için WhatsApp’ın beta sürümünde mevcut olması bekleniyor.

Bütün bunlara ek olarak daha ilginç özellikler de yakında kullanıcılarla buluşabilir. WhatsApp, eylül ayında yaptığı bir açıklamada, bir sesli mesajı dinlemek yerine bir dökümünü okumanıza izin verebilecek yeni bir sesli çeviri özelliği geliştirmenin ilk aşamalarında olduğunu doğrulamıştı. Ekim ayında ise WABetaInfo, WhatsApp kullanıcılarının çok uzun zamandır beklediği bir gelişme olan diğer sohbetlere geçildiğinde sesli mesajları dinlemeye devam etme özelliğinin yolda olduğunu iddia etmişti.

Şirketlerin karbon ayak izlerini azaltmalarına yardımcı olan Sweep, 22 milyon dolar yatırım aldı

Şirketlerin tedarik zincirlerinde karbon emisyonu verilerini azaltmalarına yardımcı olan Sweep, A Serisi finansman turunda 22 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Balderton Capital liderliğinde gerçekleşen finansman turuna şirketin mevcut yatırımcılarından New Wave, La Famiglia ve 2050 katılım sağladı.

Karbon yönetim platformu Sweep, 2020 yılında Raphael Güller ve Yannick Chaze ile birlikte Delacour Raspal ve Nicolas Raspal tarafından Fransa’da kuruldu. Şirket, büyük kuruluşların büyük veri içgörüleri aracılığıyla karbon ayak izlerini azaltmalarını sağlıyor. Toplu kurumsal iklim eylemini geniş bir alana yayma misyonu edinen Sweep, büyük şirketlerin ekipleri birlikte emisyonları ölçmesine ve azaltmasına yardımcı olmak için kuruldu. Geçtiğimiz nisan ayında lansmanını gerçekleştiren girişim, kısa sürede güven dolu müşterilerin endüstri ortaklarının ve yatırımcıların ilgisini çekmeyi başardı.

Sweep, müşterilerinin herhangi bir sistem, hizmet veya veritabanı üzerinden yalnızca birkaç satır kodla bağlanmak için kullandıkları çeşitli API’ler sunar. Yaygın veri türleri arasında elektrik üretimi, arazi kullanımı, seyahat ve malzeme taşımacılığı gibi şeyler bulunur. Girişim, bir şirketin doğrudan ve dolaylı emisyonlarına ilişkin bütünsel bir genel bakış elde etmek için geniş ve farklı veri havuzlarını birbirine bağlar.

Küresel iklim felaketi şu anda birçok iş alanında gündemin üst sıralarında yer aldığından, şirketler çevresel etkilerini ele alma konusunda artan bir baskı altında. Birçok sektörde sürdürülebilirliğin iş ve yatırım için yeni standart olduğu iddia edilse de, birçok şirket bu alana ilgi göstermiyor veyahut hayata geçirilmeyen iyi niyetli sözler veriyor. Çoğu kuruluş, kapsamlı tedarik zincirleri ve emisyonların hesaplanmasının zor bir süreç olması sebebiyle iklim etkisi analizi yapmıyor. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda, Sweep müşterilerinin küresel iklim felaketi konusunda attığı adımların değerini takdir edebilmek mümkün.

Linkedln, Çin’deki profesyonellerin iş bulabilmelerini sağlayacak InCareer uygulamasını duyurdu

İş dünyasında sıkça tercih edilen Linkedln, yeni hizmet ve özelliklerini duyurmaya devam ediyor. İnternet dünyasında kullanıcılara pek çok imkan tanınsa da yerel bazda kısıtlamalar, maalesef ki yerel halkı da doğrudan etkiliyor. Örneğin Çin’ye yaşanan internet baskıları gün geçtikçe artmakta bu nedenle bazı platformları tamamen kullanılmaz kılmakta.

Linkedln’de aynı şekilde kullanılamayan uygulamalardan bir tanesiydi. Çin’deki profesyoneller için iş imkanı sunamıyor ve insanlar yardımcı olamıyordu. Bu nedenle Linkedln, Çin Hükümeti ile uyumlu olacak InCareer platformunu tanıttı. LinkedIn Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohak Shroff:

“InCareer lansmanımız henüz bir başlangıç. Üyelerimiz ve müşterilerimizden aldığımız geri bildirimlerle geliştirmeye devam edeceğiz.”

Linkedln’in yeni blog yazısında duyurulan bu platformun çalışma mantısı Linkedln ile birebir aynı. Sadece sosyal medya paylaşım özelliklerini barındırmayan uygulama, kullanıcıların gönderi veya makale paylaşmasına izin vermiyor. Aynı şekilde Linkedln’de olduğu gibi bir profil sayfası olmayacak kullanıcılar, profillerine sadece kişisel bilgilerini ekleyebilecek ve iş yerleri ile mesajlaşabilecek.

Güçlü filtreleme algoritmasının yer aldığı yeni platformda tıpkı LinkedIn’de olduğu gibi iş unvanına, konuma, şirkete, sektöre veya kıdem düzeyine göre filtrelemek mümkün. Ek olarak henüz bağlantı kurulmayan üyelere mesaj göndermeyi sağlayan InMail özelliği de InCareer’de yer alıyor.

Geçtiğimiz aylarda Çin’e neden farklı protokollerin işlediği ile ilgili açıklama yapan şirket:

“Çin’de önemli ölçüde zorlu bir çalışma ortamıyla karşı karşıyayız. Bunu göz önünde bulundurarak, Çin’deki insanların LinkedIn’in sosyal medya özelliklerine erişmelerine sağlayan yerelleştirilmiş sürümünü kaldırma kararı aldık.”

ABD merkezli olan Linkedln, Çin Halk Cumhuriyet’inde barınabilen en büyük şirket olmayı başardı. Ülkede Facebook, Twitter, Google dahil çoğu platform faaliyet göstermemekte.