Dünyanın önde gelen lastik ve kauçuk markası Bridgestone, dijital filo yönetimi çözümleri şirketi TomTom Telematics’i satın alma işlemlerini tamamladı. 910 milyon Euro değerindeki bu anlaşmayla Bridgestone dijital mobilite çözümlerindeki gücüne güç katıyor. TomTom Telematics ise global çapta sunduğu değeri artırmaya hazırlanıyor.
Bu yatırımla birlikte Bridgestone, dijital kapasitesini güçlendirmeye devam ediyor. Avrupa’da iki haneli büyüme kaydeden bir endüstrinin bir numaralı firması olan Telematics, Bridgestone stratejisine paralel olarak şirketin filo operasyonlarını daha etkili ve verimli kılacak ve mobilite çözümlerinin kapsamını genişletecek.
Yeni dönemde Telematics, Bridgestone bünyesinde bağımsız bir iş kolu olarak operasyonlarına devam ederken, Bridgestone’un güçlü marka değeri, geniş müşteri tabanı, global erişimi ve perakende ağından faydalanacak. Ayrıca şirketin Avrupa’da ve faaliyet gösterdiği diğer bölgelerde hazır bulunan büyüme planlarını hızlandırmak amacıyla Bridgestone’un yatırımlarından ve potansiyelinden yararlanılacak.
Huawei’nin fiyat-performans cihazlarıyla adından söz ettiren markası Honor, yeni giriş seviyesi akıllı telefonu Honor 8 Play‘i teknoloji severlerle buluşturdu.
Cihazın teknik özelliklerine bakacak olursak 5.71″ büyüklüğünde, çentikli, HD+ ve LCD panele sahip bir ekran kullanılan cihazda 2 GB RAM ve 32 GB dahili depolama alanı bulunuyor. Gücünü 12 nm üretilen, 2 GHz hızında ve dört çekirdekli Cortex A53 tabanlı MediaTek Helio A22‘den alan Play 8, grafik arabiriminde ise PowerVR GE8320 kullanıyor.
Günlük akıllı telefon ihtiyaçlarını karşılayacak özelliklerle geliyor
Giriş seviyesi bir telefon sayılan Honor Play 8’in ön tarafında 5 megapiksel f/2.2 çözünürlüğünde bir kamera, arka tarafında ise 13 megapiksel f/1.8 çözünürlüğünde arka kamera bulunuyor. Giriş seviyesi için gayet ideal sayılabilecek kamera özelliklerine sahip olduğu görünüyor. 3020 mAh pil kapasitesi ile gelen cihaz maalesef hızlı şarj desteğine sahip değil. Giriş ünitesi olarak USB Type-C yerine microUSB portu kullanılıyor.
Kutusundan EMUI 9.0 ve Android Pie işletim sistemi ile gelen Honor Play 8’in fiyatı 120 dolar olarak belirlendi. Cihazın hangi pazarlarda satışa çıkacağı konusunda şu an için kesin bir bilgi bulunmuyor.
Cleanzy markasıyla globalde büyümesini sürdüren yerli girişim Mutlubiev, Maxis Girişim Sermayesi ve Collective Spark’tan 2.1 milyon dolar Seri A yatırım aldı.
Yatırım turuna; 850 bin dolar ile Maxiskatılırken, 1 milyon 250 bin dolar ile Collective Spark katıldı. Bu tura Collective Spark liderlik etti. Maxis’in ilk yatırımı, geçtiğimiz Mayıs ayında 500 bin ABD Doları ile Kolay İK’ya olmuştu.
2014 yılının Ağustos ayında faaliyete başladıktan sonra 2018 yılında İtalya ile yurt dışına açılan Mutlubiev, bugüne kadar ev ve iş yerlerine 150 binden fazla temizlik hizmeti verilmesine aracılık etti. Türkiye’de 4 ilde, dünyada İtalya ve İspanya’da toplam 6 şehirde sürdürdüğü faaliyetini diğer ülke ve şehirlerde yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Mobil uygulama ve internet sitesi üzerinden kolaylıkla istenilen tarih ve saat için temizlik talebini oluşturan kullanıcılar ile çalışmak istediği tarihleri kendisi belirleyen temizlik personelini eşleştiren girişim, ev ve iş yerlerinin temizlenmesi ihtiyacına çözüm oluştururken, temizlik hizmeti vermek isteyenler için önemli bir gelir imkânı sunmuş oluyor.
Dünyada süreklilik arz eden bir ihtiyacı karşılayan, ölçeklenebilir bir iş modeline ve başarılı bir ekibe sahip olan Mutlubiev’in hızlı büyümesini özellikle yurt dışında da desteklemek amacıyla yatırım yaptıklarını belirten Maxis Genel Müdürü Selami Düz, teknoloji odaklı erken ve ileri aşama yeni nesil girişimlere yatırım yapma stratejisine uygun girişimleri desteklemeyi sürdüreceklerini dile getirdi. Mutlubiev’in ilk girişim sermayesi fonu yatırımcısı olan ve desteğini uzun süredir devam ettiren Collective Spark’ın kurucu ortaklarından Atıl Erken de Maxis ile beraber yatırım yapmış olmaktan mutluluk duyduklarını, ortak yatırımların sayısının artmasının Türk girişim ekosistemi için son derece önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye İş Bankası, girişimcilik ekosistemine ve ülke ekonomisine sağladığı sürdürülebilir desteğin en yeni halkası olan Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. bünyesindeki Yenilikçi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’na 100 milyon TL’ye kadar kaynak aktarmayı taahhüt ederek fonun ana yatırımcısı olmuştu.
Sizlere globale açılmış yerli bir girişimimiz Vivoo‘nun yatırımını ilk kez egirişim olarak paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
Wellness asistanı Vivoo, yerli ve global yatırımcılardan 570 bin dolar yatırım aldığını duyurdu. Bu yatırım turuna; 500 İstanbul, Hande Enes ve Zeynep Zorlu, Techstars, Ginco Gorup, Mindshift Capital, Gunung Sewu Group, Irwan Liem, Farid Musayev’den yatırım aldı. Yatırım turunun henüz kapanmadığı, yeni görüşmelere devam edildiği de aldığımız bilgiler arasında. Ayrıca Vivoo’nun Ekim 2017‘de 500 İstanbul’dan 120 bin dolar yatırım aldığını duyurmuştuk.
Pivot ile gelen yeni ürün: Vivoo
Vivoo, son kullanıcıların idrarına bağlı olarak onlara kişisel beslenme ve yaşam tarzı tavsiyeleri veren bir wellness odaklı mobil uygulamadır. Miray Tayfun ve Gözde Büyükacaroğlu tarafından Aralık 2017’de ABD’de kurulan girişimin şu anda 1000’in üzerinde aktif kullanıcısı var. Daha öncesinde 2015’te yola biotech girişim Vivosens ile çıkan girişimciler, kritik isimlerden aldıkları tavsiyeler sonucunda ürünü pivot ederek yılların verdiği biotech odaklı tecrübelerinin tamamını şu anki wellnes asistanı Vivoo’ya aktararak ortaya yeni bir ürün çıkardılar.
Hedef 1 milyon test
Aldıkları yatırımdan bahseden kurucu ortak ve CEO’su Miray, bu yatırımı ürüne yeni özellikler eklemek ve pazarlamada kullanacaklar. Bu yıl sonuna kadar 10 bin kullanıcıya ulaşmayı hedefleyen Vivoo, 3 yıl içerisinde de 1 milyon teste ulaşmak istiyor. Hali hazırda 10 binden fazla test yapılmış durumda.
Vivoo nasıl kullanılıyor?
Kullanımı oldukça basit olan Vivoo, bir idrar stripidir. Her strip tek kullanımlıktır. Siz bu strip üzerine idranınızı yaptıktan sonra, telefonunuza indirdiğiniz Vivoo mobil uygulamasına çubuğun ucundaki renkli kısımın fotoğrafını gönderiyorsunuz. Uygulama ise çok kısa bir sürede sizinle ilgili bilgi ve öneriler vermeye başlıyor. Bu ürünü düzenli kullandığınızda iyi sonuçlar almaya ve yaşamınızı ona göre şekillendirmeye başlıyorsunuz.
Girişimi yakından takip ediyoruz. Röportaj videosunu da önümüzdeki günlerde yayınlayacağız. Yeni gelişmeler oldukça da paylaşmaya devam edeceğiz.
Türkiye’nin ilk ve en büyük online yemek siparişi platformu Yemeksepeti, Edis ve Büşra Develi ile sürprizlerle dolu bir kampanyaya imza attı. Kampanyanın reklam filminde Edis ve Büşra Develi, hayranlarına #AcıktırBeni diyor. Dün Yemeksepeti Park’ta gerçekleştirilen bizim de yer aldığımız lansmanda kampanyanın tüm detaylarını öğrendik.
9 – 31 Temmuz tarihleri arasında devam edecek kampanya kapsamında; kullanıcılar, Facebook, Twitter veya Instagram hesaplarından iştah açıcı bir yemek fotoğrafını veya videosunu #AcıktırBeni hashtag’i ile @yemeksepeti sayfasını etiketleyip paylaşarak yarışmaya katılabilecekler.
Edis ve Büşra, yemek teslimatı gerçekleştirecek
Edis ve Büşra Develi, en iştah açıcı paylaşımları yapan 6 kullanıcı için kurye olup yemek siparişlerini sürpriz bir şekilde teslim edecekler.
Düzenlenen lansman toplantısında; Büşra Develi, Edis ve Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, kampanya ile ilgili merak edilenleri aktardı.
Edis kampanya ile ilgili heyecanını paylaşarak “Yemeksepeti benim için sadece yemek siparişi verdiğim bir platform değil, aynı zamanda keyifli ve eğlenceli işlerini beğenerek takip ettiğim bir platform. Yemeksepeti’nin sıradışı ve farklı bir tarzı var ve ben bunu çok seviyorum. Yemeksepeti kullanıcıları için kurye olmak sadece kullanıcılar için değil benim için de enteresan bir deneyim olacak” dedi.
Büşra Develi ise “Bir gün kurye olacağımı hiç düşünmemiştim, inanılmaz eğlenceli olacak. İyi motor kullanırım ama bakalım adresleri kolay bulabilecek miyim? Kullanıcılarla birebir etkileşimde olacağım için çok eğlenceli diyaloglarımız olacağına eminim” dedi. Büşra Develi, reklam filmi çekimlerinde en keyif aldığı sahnelerin ise reklam filminin şarkısını seslendirdikleri klip çekimleri olduğunu söyledi.
Nevzat Aydın, “Biz hiçbir zaman sadece yemek siparişi verilen bir platform olmadık.”
Online yemek siparişi sektörü lideri olarak farklı ve özgün projeler ile de sektörde lider olduklarını vurgulayan Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, “Biz hiçbir zaman sadece yemek siparişi verilen bir platform olmadık. Yemekle birlikte eğlenceyi de servis ettik. Günümüz teknoloji çağının tüketicisi hepimizden zeki ve farklı bir mizah anlayışına sahip. Biz de interaktif işleri zeki ve farklı bir mizah anlayışıyla kurgulamayı çok seviyoruz. Ünlü iş birliğini sıra dışı bir yaklaşımla ele aldığımız #AcıktırBeni kampanyası ile kullanıcılarımıza yine benzersiz ve unutulmaz bir deneyim yaşatmayı hedefliyoruz.” dedi.
1 yıllık Yemeksepeti hediye çeki
9-31 Temmuz tarihleri arasında devam edecek #AcıktırBeni kampanyası kapsamında; sevilen ikilinin hayranları, Yemeksepeti’nin sosyal medya hesaplarından Edis ve Büşra Develi’nin iştahını artıracak paylaşımlar yaparak kıyasıya bir yarışa girecekler.
Kullanıcılar; Türkiye genelinde, Facebook, Twitter veya Instagram hesaplarından iştah açıcı bir yemek fotoğrafını veya videosunu #AcıktırBeni hashtag’i ile @yemeksepeti sayfasını etiketleyip paylaşarak yarışmaya katılabilecekler.
Edis ve Büşra Develi 6 Yemeksepeti kullanıcısı için kurye olacak ve bu kullanıcılarının siparişlerini sürpriz bir zamanda teslim edecekler. Ayrıca, bu şanslı isimlerden 2 kişi ise 18.250 TL değerinde 1 yıllık Yemeksepeti hediye çekine de sahip olacaklar.
Mercedes-Benz Türk’ün 50. yılını kutladığı 2017 yılında başlattığı ve bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Mercedes-Benz Türk StartUP yarışmasının kazananları belli oldu.
“Sosyal Fayda” kategorisinde KompoRize ile Mustafa Kuyumcu, “Teknoloji” kategorisinde SafeTech ile Fatma Ertürk ve “Jüri Özel Ödülü” kategorisinde Tolkido ile Can Yıldız bu yıl ilk üçe girerek büyük ödülün sahibi olan girişimciler oldu. Kazanan 3 startup’a ise 50’şer bin TL para ödülü verildi. Türkiye’nin dört bir yanından 600’ü aşkın girişimcinin başvurduğu yarışmada ilk 10’a kalan startup’lar “StartUP Boost” adı verilen özel gelişim programı ve Mercedes-Benz ile özel Almanya seyahati de kazandı.
Süer Sülün: “Mercedes-Benz Türk StartUP projemiz ile üç yıldır Türkiye’nin genç ve yaratıcı zihinlerini destekleyerek ülkemizin geleceğine yatırım yapıyoruz” dedi.
“Sosyal Fayda Ödülü” çevreye ve istihdama destek veren girişimcinin oldu
Sosyal Fayda Ödülü kazananı KompoRize startup’ının kurucusu Mustafa Kuyumcu oldu. Önemli bir atık sorununa çözüm getiren KompoRize, çay üretimi esnasında yılda 60 bin ton olmak üzere açığa çıkan ve normalde yakılarak veya çürütülerek bertaraf edilen, çevreye zarar veren çay liflerini çeşitli plastiklerin içerisine katıyor. KompoRize, otomotiv, inşaat ve mobilya sektörlerinde kullanıma uygun plastik sektörünün ihtiyaç duyduğu düşük maliyetli ve doğa dostu hammaddeler üretmek üzere çalışıyor. Mustafa Kuyumcu, aldığı ödül ile aynı zamanda memleketi olan Rize’ye bir üretim hattı kurarak istihdam alanı yaratmak istiyor.
“Teknoloji Ödülü” teknoloji ve bilişim alanındaMercedes-Benz Türk StartUP rol model bir kadının oldu
Teknoloji Ödülü kazananı; toplumsal düzenin sürdürülebilirliğinin sağlanması için enerji, ulaşım, su gibi sektörlerde kullanılan endüstriyel kontrol sistemlerinin teknolojik afetlere karşı korunmasını sağlayan startup’ıyla Safetech’in kurucusu Fatma Ertürk oldu. Ertürk, kurduğu startup’ı ile elektrik-su şebekeleri, ulaşım ağları, akıllı binalar, veri merkezleri gibi kritik altyapı tesislerinin uzaktan kontrol ve denetimini sağlayan sistemlerini siber saldırılara ve operasyonel tehditlere karşı koruyan bir sistem üretiyor. Teknoloji ödülünü kazanan Fatma Ertürk, aynı zamanda bilişim alanında kazandığı büyük başarı ile genç kadınlar için rol model oluşturuyor.
“Jüri Özel Ödülü” sahibi, otizmli çocuklar için geliştirdiği teknolojik eğitim materyali ile çocuk bakımına anne ve babaların eşit katılımını teşvik ediyor
Jüri Özel Ödülü’nün sahibi otizmli çocuklar için ürettiği teknoloji ile eğitim süreçlerine anne ve babaların eşit katılımı teşvik eden Tolkido’nun kurucusu Can Yıldız oldu. Yıldız, Tolkido ile otizmli çocukların dil ve konuşma eğitimlerinde kullanılan görsel eğitim kartlarını, aile ve öğretmen tarafından kişiselleştirilebilir ve seslendirilebilir hale getiren bir eğitim materyali üretiyor. Sadece kartlar ile sınırlı kalmayıp, çocuğun yaşam alanındaki her nesneyi de sesli hale getiren özel bir teknolojiyi içinde barındıran Tolkido, öğrenme sürecini hızlandırıyor ve evde de özel eğitim imkânı sağlıyor. Ürettiği teknoloji sayesinde ailenin üzerindeki yükün hafiflemesine katkıda bulunuyor, anne ve babaların eğitim ve bakım sürecine eşit katılımını teşvik ediyor, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunuyor.
Mercedes-Benz Türk StartUP yarışmasında finale kalan 10 girişim:
Yemek siparişinden market alışverişine, ihtiyaç duyulan her şeyi hizmet verdiği 23 ülkede kullanıcılarına ulaştıran Glovo’nun (CTO) Teknolojiden Sorumlu Başkanı Mustafa Sezgin oldu. Sezgin, Dünya çapında 1.7 milyon aktif kullanıcının yaşamına dokunan Glovo’nun teknoloji operasyonlarını yönetecek.
Güney Avustralya Üniversitesi Yazılım Mühendisliği bölümünden mezun olan Sezgin, iş hayatına Motorola’da Yazılım Mühendisi olarak başladı. Daha sonra Ericsson’da İletişim/Yazılım Mühendisliği, Aconex’te Kıdemli Yazılım Mühendisliği, ThoughtWorks’te Kıdemli Yazılım Geliştirme Danışmanlığı, Soundcloud’da Mobil Mühendislik Direktörlüğü ve Uber’de Kıdemli Mühendislik Müdürlüğü görevlerini yaptı.Sezgin, kariyerine Glovo’nun Teknolojiden Sorumlu Başkanı olarak devam edecek.
İspanya merkezli yeni nesil teslimat uygulaması Glovo, 23 ülkede hizmet veriyor. Yemek siparişinden, market alışverişine ve kurye hizmetine kadar farklı alanlarda kullanıcılarına hizmet veren Glovo, “Ne İstersin” özelliği ile farklı ihtiyaçlara dakikalar içinde çözüm sunuyor. “Şehrin en iyilerini kullanıcılarına ulaştırma” mottosu ile çalışmalarını sürdüren ve şu anda İstanbul, Ankara ile İzmir’de hizmet veren Glovo, Türkiye’de hızla büyüyor.
Karbon salınımını azaltmak artık birçok şirketin gündeminde. Doğaya saygılı olmak ve gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakmak için atılacak bazı adımlar var.
MNG Kargo da bu kapsamda karbon salınımını azaltmak adına elektrikli bisikletlerle dağıtım yapmaya başladı. Türkiye’nin pek çok ilindeki 100’den fazla şubesinde kullanılan 200 elektrikli bisikletle doğayı koruyarak dağıtım yapan MNG Kargo, yakın zamanda yeni alımlar yaparak elektrikli bisiklet sayısını artırmayı planlıyor.
2017 yılından beri kargo dağıtımında kullanılan elektrikli bisikletler sayesinde daha az karbon salınımı yapılmasını sağlayan şirket, bu bisikletlerle özellikle araç trafiğinden olumsuz etkilenen ve yaya dağıtımının zorlu olduğu noktalarda hizmet veriyor. Ayrıca elektrikli bisikletler, İstanbul adaları gibi fiziksel koşulları dağıtım bakımından zorlu olan ve araç trafiğine kapalı alanlarda bulunan müşterilere kesintisiz hizmet sağlanmasında da yardımcı oluyor.
Elektrikli bisiklet kullanımı ile emisyon salınımını minimize ederek çevreye duyarlı ve dağıtım verimini yüzde 25’ler seviyesinde arttıracak şekilde teslimat yapıldığını belirten MNG Kargo Ticari Faaliyetlerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Özgün Şahin, elektrikli araçların karbon salınımı konusunda doğaya çok büyük katkıları olduğunu söylüyor: “Elektrikli bisikletlerimiz sayesinde karbon salınımını en aza indiriyoruz. 2017 yılında doğayı korumak adına attığımız bu projeyi büyütmek ve önümüzdeki yıllarda filomuzdaki elektrikli araç sayısını artırmayı planlıyoruz.”
Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.
Geliştirdiği giyilebilir teknoloji platformu ile endüstriyel alanları dijitalleştirerek optimize eden, kısa süre içerisinde birçok global markanın teknoloji tedarikçisi olmayı başaran Thread in Motion yeni yatırım turuyla birlikte değerlemesi 50 milyon TL’ye ulaştı.
Sizlere egirişim olarak Thread in Motion’la ilgili tüm gelişmeleri paylaşmıştık. Bunlar; Haziran 2017’de 350 bin dolar yatırım almıştı. Temmuz 2017’de Mercedes-Benz Türk Startup yarışmasında büyük ödül kazanmıştı. Temmuz 2018’de ise StartersHub XO hızlandırma programına kabul edilmişti. Ayrıca geçen yıl yeni ürünü WIO hakkında da özel röportaj yapmıştık.
Türkiye’nin önde gelen erken aşama teknoloji yatırımcılarından StartersHub’ın ve Vinci Girişim Sermayesi’nin liderlik ettiği Thread in Motion’ın son yatırım turuna Melek Yatırımcılar Ebru Dorman, Onur Topaç, Murat Balcı da katıldı.
Thread in Motion, geliştirdiği akıllı eldiven ile kısa sürede hem Türkiye’de hem de dünyada önemli şirketlerin teknoloji tedarikçisi olmayı başardı. Halen piyasada en çok kullanılan akıllı eldivenle üretim bandından lojistiğe kadar birçok endüstriyel aşamada takip, kontrol ve tasarruf sağlayan şirket, Mercedes-Benz, Renault, Bridgestone – Lassa, Honda gibi global markalara teknoloji tedarik ediyor.
Thread in Motion’ın bu başarısının ardında, Endüstri 4.0 dönüşümüne yönelik başarılı çalışmaları ve güçlü Ar-Ge birimi bulunuyor. Türk mühendisler tarafından geliştirilen teknoloji, Endüstri 4.0 dönüşümüzü benimsemiş global markalar tarafından kullanılıyor.
Yatırımcılardan Thread in Motion’a güven oyu
Hem bir önceki hem de bu yatırım turuna melek yatırımcı olarak da katılan, StartersHub Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dorman, “Thread in Motion müşterilerinin Endüstri 4.0 yolculuğunda hızla uygulanabilen ve fayda sağlayan somut çözümler sunarken, son kullanıcılara kolaylık sağlayarak başarılı bir formül yakaladı. Referans müşterileri arasında pek çok uluslararası markanın bulunması yurt dışı büyümeleri için sıçrama tahtası etkisi yarattı. Thread in Motion’ın tüm Türkiye’nin gurur duyacağı bir başarı hikayesi yazacağına inancımız sonsuz.”
2016 ve 2017 yılından bu yana Thread in Motion’a yatırım yapan StartersHub’ın, bu yatırım turuyla birlikte şirkete toplamda yaptığı yatırım miktarı 250 bin dolara ulaştı.
Henüz 2018 yılının son çeyreğinde kurulan, yeni bir girişim sermayesi olmasına rağmen aktif bir şekilde yatırımlarına devam eden Vinci Girişim Sermayesi Yatırım Komitesi Başkanı Şelale Zaim Gorton, “Finansal yatırımımızın ötesinde, hedef sektörlerindeki endüstriyel tecrübelerimiz ve ilişki ağımızla, Thread in Motion’ın global bir şirket olarak büyümesine katkıda bulunacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.
Kadir Demircioğlu, Thread in Motion
Melek yatırımcılardan mentorluk ve network desteği de alıyor
Thread in Motion’ın kurucusu ve CEO’su Kadir Demircioğlu da şunları söyledi: “Özellikle Türkiye’de otomotiv, otomotiv yan sanayi ve lojistik alanında birçok büyük markaya satış gerçekleştirdik. Avrupa’dan gelen talepler ve müşteri sayısındaki artışla birlikte yatırım turunu tamamladık. Avrupa’da daha büyük hacimli satış hedeflerimizi gerçekleştirebilmek, ABD pazarına giriş ve mevcut ekibimizi genişletebilmek bu yatırım turunun gerçekleşmesindeki başlıca hedeflerdi. TIM’in bu zamana kadar olan başarısında, mevcut kurucu ekibin yanı sıra mevcut yatırımcıların gerek mentorluk gerekse network anlamındaki katkıları etkili oldu. Mevcut yatırımcılarımızın yeni yatırım turunda da bize desteğinin yanında, yeni yatırımcılarımızın heyecanıyla globalde Türkiye’nin gurur duyacağı bir başarı hikayesi yazacağımıza inancımız sonsuz. “
Gözünü ABD pazarına dikti
Personele ek iş yükü getirmeyen, verimlilik ve hız başta olmak üzere izlenebilirlik ve dijitalleşme adına kazanımlar sunan yeni ürünleri portföyüne katmak için çalışmalarını hızlandıran Thread In Motion, bir yandan da yurt dışında büyümek üzere girişimlerini artırıyor. Thread in Motion, önümüzdeki dönemde öncelikli ABD olmak üzere diğer ülkelerde de varlığını güçlendirmeyi hedefliyor.
Kadir Demircioğlu ile geçen yıl gerçekleştirdiğimiz video röportaj:
Türkiye’de ve dünyada bankalara, finans kuruluşlarına, ödeme servis sağlayıcılarına, telekom operatörlerine 2001 yılından bu yana ödeme teknolojileri konusunda yenilikçi çözümler sunan PayCore, MPTS Turkey’i satın aldı.
MPTS Turkey, 2018 yılının Aralık ayında yapılan şirket satış sözleşmesinin ardından Rekabet Kurumu ve Merkez Bankası onaylarının tamamlanmasıyla 18 Haziran itibarı ile resmen PayCore bünyesine geçti. Geçmişte Provus markası ile 12 ülkede faaliyet gösteren MPTS Turkey, artık faaliyetlerine PayCore Holding çatısı altında PayCore markasıyla devam edecek.
Bu satın alma ile mevcut processing işini büyüten ve güçlendiren PayCore, processing sektöründe bölgenin öncü kurumlarından biri konumuna geldi.
Processing; bankalar, devlet kurumları, telekom operatörleri ve perakendeciler gibi geniş kapsamlı bir müşteri tabanına POS yönetimi, kredi ve banka kartı yönetimi, ATM yönetimi, otomatik geçiş, ücret toplama, toplu taşıma kart entegrasyonu vb alanlarda verilen operasyonel hizmet için kullanılan bir finans sektörü terimi.
“Processing alanında Türkiye ve bölgenin en büyük gücü haline gelmeyi hedefliyoruz”
PayCore CEO’su Turgut Güney satın alma ile ilgili, “MPTS Turkey’i satın almamız, yalnızca processing dünyası için heyecanlı bir gelişme olmadı, aynı zamanda global büyüme vizyonumuzun da bir parçasına hizmet etti. Bu aksiyon, yeni bir vizyonla yurt içi ve yurt dışında yenilikçi ürünlerle büyümeyi hedefleyen şirketimiz adına yepyeni bir dönemin başlangıcı olması yanında önemli bir stratejik adım. Bu hamle, mevcut processing şirketimiz ile birlikte processing sektöründe Türkiye’nin ve bölgenin en büyük gücü olma hedefimize yönelik bir sıçrama etkisi yarattı” dedi.
Devir ile birlikte PayCore mevcutta sahip olduğu Dış Hizmet Sağlayıcı Lisanslarına ek olarak Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistem İşleticisi faaliyet iznini kapsayan Merkez Bankası Takas ve Mutabakat Lisansına da sahip oldu.