Ana Sayfa Blog Sayfa 786

McKinsey Türkiye’nin ‘İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü’ raporu

McKinsey & Company, son 10 yıldır dünya genelinde işlerin geleceği ve yetenek dönüşümü alanında çalışmalara imza atıyor. McKinsey Türkiye ve McKinsey’nin iş ve ekonomi araştırma kolu McKinsey Global Enstitüsü iş birliği ile hazırlanan “İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü” raporu; otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerle birlikte yaşanan değişimi ve bunun işgücü üzerindeki etkilerini inceliyor.

> İşimizin Geleceği Türkiye Raporu Özeti (PDF)

McKinsey Global Enstitüsü, dijital teknolojilerin benimsenmesini gelecekteki ekonomik büyümenin en önemli faktörü olarak görüyor. Araştırmalara göre, 2030 yılına kadar potansiyel verimlilik artışının yüzde 60’ı bu alandan gelecek. Türkiye için de durum farklı değil. Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin ülke ekonomisini güçlendirme potansiyeli var. Bu potansiyeli gerçekleştirmek için işgücü ile ilgili fırsatların ve zorlukların iyi anlaşılması Türkiye’deki işgücünün yaklaşmakta olan dönüşüme hazırlanması açısından son derecede önemli.

McKinsey Türkiye, geçtiğimiz 6 ay boyunca 250 çalışanı ve McKinsey Global Enstitüsü’nün ortaklığı ile getirdiği uzmanlık ve deneyimle “İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü” raporunu hazırladı. Çalışmada, 800 meslek ve 2.000 iş aktivitesi 18 yetkinlik bazında analiz edildi ve her bir aktivite için detaylı otomasyon potansiyeli belirlendi. Ülke geneline ait ayrıntılı meslek ve maaş verileri ile eğitim, enerji, altyapı, teknoloji ve makroekonomiyle ilgili Türkiye’ye özgü göstergeleri de içeren zengin bir veri seti kullanıldı. Çıkan sonuçlar 46 ülke sonuçları ile kıyaslandı. Çalışma, en büyük 15 sektör için detaylandırıldı. Sonuçları yorumlamak, olası etkilerin netleştirilmesini sağlamak ve paydaşlar tarafından atılabilecek potansiyel adımlar ile ilgili fikir alışverişinde bulunmak için iş dünyası, akademi çevreleri, medya, sivil toplum ve kamu temsilcileriyle görüşmeler yapıldı.

McKinsey’nin paylaşmış olduğu verilere göre, dünya genelinde mevcut teknolojiler işlerin %50’sinin otomasyonla yapılmasına olanak sağlayacak nitelikte. Türkiye’de mevcut teknolojilerle her 10 meslekten 6’sı %30 oranında otomatize edilebilir durumda. Bu doğrultuda çalışma, 2030 yılına kadar Türkiye genelinde ortalama %20-25’lik bir otomasyona geçiş seviyesini temel alarak gerçekleştirildi.

Bu çalışmalar ışığında, Türkiye’nin gelecek 10 yıl içerisinde otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin yaratacağı ekonomik fayda ve sosyal değişimler ile 3,1 milyon iş artışı yaratma potansiyeli olduğu öngörülüyor. 7,6 milyon iş kaybolarak yeni işlere dönüşebilecek ve 2030 yılına kadar 8,9 milyon yeni iş oluşabilecek. Ayrıca, başta teknolojiyle ilgili alanlarda olmak üzere, tamamı yeni 1,8 milyon iş oluşturulabilecek. Örneğin dijital hizmet tasarımcıları, sürdürülebilir enerji uzmanları, siber güvenlik uzmanları ve yapay zekâ destekli sağlık bakım teknisyenleri gibi yeni rollerin yaygınlaşması bekleniyor.

Bu değişim tüm çalışanları etkileyecek. Türkiye’de işgücünde bulunan 21,1 milyon kişinin mevcut mesleğinde teknolojiden tam olarak yararlanması için yetkinliklerini geliştirmesi gerekecek. Yeni yetkinlikler kazanma ve meslek değişimi nedeniyle otomasyon ve dijitalleşmenin etkisinin 7,6 milyon çalışan üzerinde daha fazla olması bekleniyor. Bu grup içerisinde 5,6 milyon kişinin farklı yetkinlikler geliştirerek rolünü değiştirmesi ve 2 milyon kişinin farklı sektörlerde çalışmak ya da yeni meslekler edinmek için yetkinlikler kazanması gerekecek. İşgücüne yeni katılacak 7,7 milyon çalışanın gerekli yetkinliklerle donanımlı olması önemli olacak.

2030 yılında, öngörülen yetenek dönüşümü gerçekleştiği takdirde, en büyük yetkinlik gelişiminin yüzde 63 oranı ile teknoloji yetkinliklerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Sosyal yetkinliklerde yüzde 22 ve ileri seviye bilişsel yetkinliklerde yüzde 7 artış beklenirken; temel yetkinliklerin ve fiziksel yetkinliklerin sırasıyla yüzde 10 ve 8 oranında daha az kullanılacağı öngörülüyor. Dolayısıyla çalışanların teknoloji yetkinlikleri ile sosyal yetkinliklerini geliştirmeleri büyük önem taşıyor. Duygusal zekâ, yaratıcılık, yeniden öğrenme, girişimcilik, empati kurma, ileri iletişim ile teknolojiyi kullanma, ileri veri analizi ve teknoloji geliştirme gibi yetkinliklerin ön plana çıkması bekleniyor.

Apple yapay zeka odaklı girişim Xnor.ai’yi 200 milyon dolara satın aldı

Amerika Birleşik Devletleri merkezli teknoloji yayını GeekWire’ın yayınladığı rapora göre Apple, yapay zeka odaklı girişim Xnor.ai‘yi satın aldı. 2017 yılında kâr amacı gütmeyen Allen Enstitüsü tarafından kurulan Xnor.ai yüksek verimli makine öğrenimi algoritmaları geliştiriyor.

GeekWire tarafından yayınlanan raporda Xnor.ai’nin Apple tarafından 200 milyon dolara satın alındığı belirtilirken Apple ya da Xnor.ai satın alma bedeliyle ilgili sessizliğini korudu. Satın alma süreci öncesinde ya da sonrasında şirketler tarafından duyurulmazken Apple, Xnor.ai’yi satın aldığına yönelik iddiaları doğrularken genellikle küçük teknoloji şirketlerini satın aldıklarında amaçları ya da hedefleriyle ilgili bilgi paylaşımı yapmayı tercih etmediklerini belirtti.

2017 yılında 2.7 milyon dolar ve 2018 yılında 12 milyon dolar yatırım alan Xnor.ai’nin her iki yatırım süreci Madrona Girişim Grubu liderliğinde ilerledi. Seattle merkezli şirket her iki turda da istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürdü.

Xnor.ai’nin CEO’su satın alımdan sonra şirketten ayrıldı

Apple satın almasından sonra faaliyetlerine Apple’ın Seattle ofisinde devam edecek olan Xnor.ai, mevcut ofisinden taşınmaya hazırlanırken Allen Enstitüsü, şirketin kurucusu ve CEO‘su Ali Farhadi‘nin artık şirkette çalışmaya devam etmeyeceğini de doğruladı. Ali Farhadi, Allien Enstitüsü’nün bağlı olduğu Washington Üniversitesi‘ndeki doçentlik görevini sürdürecek.

Xnor.ai satın alması Apple için neden önem taşıyor?

Apple piyasaya sürdüğü cihazlarda yüz tanıma, doğal dil işleme ve arttırılmış gerçeklik gibi teknolojileri tamamen buluttan bağımsız olarak cihazın içine yerleştirilecek bir yonga ile yapmak istiyor. Bu teknolojilerin özel bir yonga ile kullanılması hem cihazlar için performans artışı sağlıyor hem de verilerin barındırılması konusunda buluta göre daha güvenli bir ortam sunuyor.

Cameralyze: Fiziksel mağazalardaki ziyaretçileri analiz eden ve raporlayan girişim

Sizlerle geçtiğimiz yakın zamanda Aksel Kastoryano’dan 1.2 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldığını paylaştığımız yerli girişim Cameralyze‘ın kurucusu Ufuk Dağ, egirişim’e özel girişimin hikayesini anlattı ve tüm detaylarını paylaştı.

Cameralyze’ın hikayesi

Web üzerindeki site ziyaretçilerini ölçmek için Google Analytics, Hotjar vb. birbirinden farklı çeşitli uygulamaların olduğunu biliyoruz. Ancak aynı ölçümlemenin fiziksel mağazalarda yapılması o kadar da kolay olmuyor. İlk aklıma gelenlerden Udentify, V-Count vb. girişimler de alışveriş merkezlerinde veya cadde üzerindeki mağazaların kameralarına entegre olarak, fiziksel mağaza ziyaretçilerinin analitik verilerini ortaya çıkarıyor.

Hangi reyonda ne kadar gezmiş, mağazanın yoğun olduğu veya seyrek olduğu bölümler neresi, ziyaretçiler ne tür davranışlar sergiliyorlar gibi ölçümlemeler yapıyorlar. Dolayısıyla çıkan bu sonuçlar neticesinde marka, mağazanın satışlarını artırmak için çözümler üretiyor. Bazı durumlarda da ziyaretçilerin yüz ifadelerini ölçerek mağazadan mutlu/mutsuz ayrıldığının raporunu çıkarıyor. Elbette aldığımız bilgiler doğrultsunda ifade etmek gerekirse; KVKK ve GDPR kapsamında bu verilerin analizini çıkardıktan sonra, yüz verilerini kayıtlı tutmuyorlar.

Türkiye’den böylesine güzel yüksek teknoloji odaklı daha fazla girişimin çıkmasını temenni ediyoruz. Yeni girişimleri keşfettikçe de sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Elektrikli hava taksi servisi Joby Aviation Toyota’dan 394 milyon dolar yatırım aldı

Önümüzdeki beş yıl içinde hayata geçmesi beklenen ve tüm dünyada yaygın hale geleceği düşünülen elektrikli hava taksileriyle ilgili en iddialı girişimlerden Joby Aviation, Toyota Motor Corporation‘ın 394 milyon dolarla katıldığı Seri C turunda toplam 590 milyon dolar yatırım aldı.

Aldığı yatırımın yanı sıra Toyota Motor Corporation ile önemli bir stratejik iş birliği gerçekleştiren Joby Aviation, Toyota’nın araç üretim deneyiminden yararlanacak ve Toyota’nın Joby Aviation için geliştirdiği elektrikli dikey kalkış ve iniş uçaklarını kullanacak.

Toplam yatırımı 720 milyon dolara ulaştı

Seri C turuyla birlikte toplam fonuna 590 milyon dolar ekleyen Joby Aviation toplamda 720 milyon dolar fona ulaştı. Şirketin daha önceki yatırımcıları arasında Intel Capital, JetBlue Technology Ventures ve Toyota AI Ventures gibi şirketler de yer alıyor. Ayrıca bu satın almayla birlikte Toyota Motor Corporation’ın Genel Müdür Yardımcısı Shigeki Tomoyama da Joby Aviation’ın yönetim kuruluna katıldı.

2009 yılında California‘da kurulan Joby Aviation, tüketici elektroniği ürünlerine yönelik aksesuarlar üreten Joby şirketinin kurucusu JoeBen Bevirt tarafından hayata geçirildi. Joby Aviation’ın tescilini aldığı eVTOL ilk hava taksisi tek şarjla 200 mil uçabiliyor. Ayrıca bu hava taksilerinin diğer uçaklara göre 100 kat daha sessiz çalıştığı belirtiliyor.

Elbette Joby Aviation alanında faaliyet gösteren tek şirket değil. Havacılık konusunda deneyimli Çin merkezli EHang ve Airbus gibi şirketler de elektrikli hava taksileri konusunda çalışmalar yürütüyor. Yine de Joby Aviation’ın bir girişim olması büyük yapılara göre pazarda onu daha şanslı kılacaktır.

Anadolu Hayat Emeklilik’in fon danışman robotu Fonmatik ROBO, 3 ayda 20 bin kişiye ulaştı

Türkiye’de hem sigorta şirketlerinde hem de girişimlerde özellikle fonunu yönetmek isteyen insanlara yönelik çözümlerin geliştirildiğini görüyoruz. Bunun bir örneğini geçtiğimiz günlerde paylaşmıştık.

Anadolu Hayat Emeklilik’in bireysel emeklilik katılımcılarının fon dağılım değişikliği hakkındaki çekincelerini ortadan kaldırmak amacıyla sunduğu Fonmatik ROBO, kısa sürede binlerce katılımcının tercihi oldu. Katılımcıların bireysel emeklilik birikimlerini yatırımcı karakterlerine en uygun fonlarda değerlendiren ve piyasa koşullarına göre fonlarını otomatik değiştiren bu yeni hizmet, Anadolu Hayat Emeklilik tarafından ücretsiz olarak sunuluyor.

18-35 yaş grubu

Fonmatik ROBO’dan yararlanan 20 bini aşkın bireysel emeklilik katılımcısının yaklaşık üçte biri 18-35 yaş grubunda yer alıyor. Hizmetten yararlananların yüzde 67’si mobil şubeyi kullanarak bireysel emeklilik hesaplarını Fonmatik ROBO’ya dahil etti.

Şirketin genç katılımcı oranının sektöre kıyasla her zaman yüksek seyrettiğinin altını çizen Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Yılmaz Ertürk, “Fonmatik ROBO’nun gençler tarafından yoğun olarak tercih edilmesi, bu segmentin ihtiyaçlarına da cevap verebildiğimizi göstermesi sebebiyle bizi mutlu ediyor. Öte yandan kullanıcıların büyük kısmının mobil şubeyi tercih etmesi, dijital deneyimlerde ağırlıklı olarak cep telefonlarının kullanıldığını bir kez daha kanıtlamış oldu” dedi.

“Amaç sistemin getiri potansiyelinden fayda sağlamak”

Fonmatik ROBO’nun temel amacının fon seçimi kaynaklı müşteri memnuniyetsizliklerinin önüne geçmek olduğunu söyleyen Anadolu Hayat Emeklilik genel müdürü Yılmaz Ertürk, “Amacımız müşterilerimizin uzun vadeli bir yatırım aracı olan bireysel emeklilik sistemine duyduğu güveni sağlamlaştırmak ve sistemin getiri potansiyelinden tam olarak faydalanmalarını sağlamak. Hayata geçtiği tarihten bugüne kadar geçen 3 ay gibi kısa bir sürede, Fonmatik ROBO’nun katılımcılarımıza önerdiği ve gerçekleştirdiği fon dağılım değişikliklerinin sonuçlarına baktığımızda, söz konusu dönem için getiri oranlarının %4 ila %9 bandında gerçekleştiğini görüyoruz. Fonmatik ROBO hizmetini kullanan katılımcılarımız için getiriler, başta enflasyon olmak üzere, repo, mevduat ve BIST endekslerinin üzerinde performans göstermiştir” dedi.

VR tabanlı girişim Immersive Factory, WaterStart Capital’den 1 milyon Euro yatırım aldı

Bir Vive X şirketi olan ve çevrim içi platformlar üzerinden endüstriyel grupların iş birliğiyle sanal gerçeklik tabanlı mesleki sağlık, güvenlik ve çevre eğitimleri sunan girişim Immersive Factory, WaterStart Capital’den (NCI) 1 milyon euro yatırım aldığını duyurdu.

Üç yıl önce dört girişimci; Olivier Pierre (CEO), Bertrand Pierre (CCO), Philippe Timsit ve Francis Savic tarafından kurulan Immersive Factory, Londra’da HTC VIVE X programı ve Fransa’da Shell LiveWIRE tarafından destekleniyor. Paris’teki yönetim ve satış merkezi ile Albi’deki Ar-Ge merkezinde yaklaşık 30 çalışana sahip olan şirket, sanal gerçeklik tabanlı eğitimlere odaklanarak bu eğitimleri sunduğu platformu da geliştirmeye devam ediyor.

Immersive Factory’nin VR eğitimleri tehlikeli durumların simülasyonunu gerçekleştirerek geleneksel eğitimlere göre çok daha etkili oluyor. Eğitime katılanlara işlerinde karşılaşabilecekleri riskler ilk elden gösterilerek kaza oranının azaltılması ve çalışan davranışlarının iyileştirilmesi hedefleniyor. Eğitimlerde gerçekçi bir sanal ortama giren çalışanlar, iş prosedürlerini deneyebiliyor ve güvenlik kuralları ihlal edildiğinde neler yaşanacağını görebiliyor. Eğitimin sonunda yöneticiler, çalışanların yaptıkları hatalar hakkında ayrıntılı istatistikler elde edebiliyor. Kurumlar sanal gerçeklik tabanlı eğitimleri yalnızca çalışanların davranışlarını değerlendirmek için değil, iş yerinde değişime öncülük edecek ve güvenliği artıracak hedefler hakkında bilgi vermek için de kullanabiliyor.

Immersive Factory bugün yaklaşık yüz önemli müşteriye hizmet veriyor. Bunlar arasında Shell, Colas, Siemens, Moët Hennessy, Suez, Volvo, P&G, Engie, Airbus, EDF, Veolia, Saint Gobain, Orano, Eiffage, Bureau Veritas ve Air Liquide gibi şirketler yer alıyor. Şirket, sanal gerçeklik kurulumlarında müşterilerine destek olmak ve platformun tanıtımını yapmak için kurduğu perakende ağında 40’tan fazla iş ortağıyla birlikte çalışıyor. Immersive Factory, aldığı yatırımla çalışmalarını global düzeye taşıyıp her bölgede müşterilerine destek sunmayı ve mesleki sağlık ve güvenlik eğitimlerindeki yöntemleri yenilemeyi hedefliyor.

Müzisyen rezervasyon platformu LiveTonight, Side Capital’den 1 milyon Euro yatırım aldı

Fransa merkezli girişim LiveTonight, bugün canlı müzik endüstrisinin önemli oyuncularından biri olmak için 1 milyon Euro yatırım aldı. Yatırım turunu Paris merkezli yatırım fonu Side Capital katıldı.

2016 yılında kurulan girişim LiveTonight, kullanıcıların herhangi bir etkinlik için müzisyenleri bulmalarını sağlayan bir müzisyen rezervasyon platformudur. Bu platform üzerinden online olarak tüm işlemlerinizi yapabilirsiniz. Platformda şu an 500’ün üzerinden müzisyen bulunuyor. Düğün, doğum günü, kurumsal veya herhangi bir etkinlik için istediğiniz tarzda bir müzisyen bulabilirsiniz.

LiveTonight 14 kişilik bir ekipten oluşuyor. Bu yatırımı, sisteme daha fazla müzisyen eklemek için pazarlamanın yanı sıra, müşterilerine giderek daha fazla özelleştirilmiş hizmet sunmak ve 6 ay içinde de ekibini iki katına çıkarmak istiyor. Ayrıca LiveTonight, büyümesini hızlandırmayı ve Fransa’da canlı müzik kültürünü geliştirme misyonunu yaymayı amaçlıyor.

2017’de yayına girdikten sonra platform üzerinden 2.500’ten fazla müzik performansı düzenlenmiş. Bu hedeflerini; bu yıl içerisinde 4000+, 2021’de 16000+ ve 2022’ye kadar da 30.000’den fazla etkinliğe unutulmaz deneyimlerle müzisyen sunmak istiyor.

Yatırımı gerçekleştiren Side Capital’in yönetici ortağı Renaud Guillerm, “LiveTonight, gerçek bir sorunu bularak, basit ve etkili bir çözüm üreten meraklılardan oluşan harika bir ekip. Önümüzdeki yıllarda büyümesine destek olmak için, girişimcileri desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.

egirişim olarak biz de dünyadaki yatırım örneklerine daha fazla yer vereceğiz.

Wikipedia, Türkiye’de yeniden erişime açıldı

Bildiğiniz gibi Wikipedia, Türkiye’de iki buçuk yıldır erişime kapalıydı. Türkiye’de erişime kapatılan Wikipedia’nın sahibi Wikimedia Vakfı, erişim yasağı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu.

Bu başvuruyu geçen ay gündem toplantısında ele alan Anayasa Mahkemesi, Wikipedia’nın Türkiye’de erişiminin engellenmesinin bir hak ihlali olduğuna hükmetmişti.

İhlal kararının 6’ya karşı 10 üyenin oyuyla alındığı öğrenilmişti.

Mahkemenin kararı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) iletmesiyle birlikte Wikipedia bugün 23.00 gibi yeniden erişime açıldı.

Bu kararın verilmesi, ülkemiz adına güzel bir adım oldu. Bakalım ilerleyen süreçlerde neler olacak birlikte göreceğiz.

1 milyon TL’lik destek ile kurulan İTÜ Çekirdek Insurtech programı, girişimlerin başvurularını bekliyor

İTÜ ARI Teknokent ve sigorta sektörünün önde gelen kurumlarından Agito, Aksigorta, Allianz, AvivaSA, Eureko Sigorta, Güneş Sigorta, HDI Sigorta, Sigorta Cini ve Vakıf Emeklilik güçlerini birleştirerek, İTÜ Çekirdek InsurTech Programı’nı hayata geçiriyor.

Girişimlere yeni 1 milyon TL’lik destek

Programın detayları bugün bizim de katıldığımız İTÜ ARI Teknokent’te gerçekleşen basın toplantısında duyuruldu. Program kapsamında sunulan pek çok desteğin yanı sıra, girişimlerin sektöre erişimi sağlanacak ve başarılı olan girişimlere 1 milyon TL ödül cansuyu olarak verilecek.

Basın toplantısında konuşan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Deniz Tunçalp, “İTÜ Çekirdek InsurTech Programı’nda yeni InsurTech çözümleri üretecek girişimleri geliştirmek, bu alanda sektörel bir ekosistem oluşturmak, girişimlerin ticarileşmesi ve global başarı hikayeleri oluşturmalarını sağlamak adına, ülkemizin sigorta sektöründeki dev isimlerini bir araya getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” diye belirtti.

Sektörün dev kuruluşları etkinlik kapsamında sektör manifestosunu da açıkladı:

Sigorta sektörü olarak hayatın her alanına dokunan yeni teknolojileri süreçlerimize dâhil etmeliyiz. IoT, mobilite, blockchain, yapay zeka ve robotik süreç otomasyonu gibi pek çok teknolojinin sigorta sektörüne entegre hale gelmesi gerekiyor.

Biz; sektörümüzü daha ileri götürmek için elimizi taşın altına koyarak inovasyonu ve erken aşama girişimcileri desteklemek üzere yola çıktık.

İTÜ Çekirdek InsurTech Programı’nda hayatın her alanına dokunan teknoloji girişimcilerine çağrı açarak, mentorluk ve eğitim verecek, toplantılar ve seminerler düzenleyecek, sektörle girişimcileri bir araya getireceğiz.

Bu kapsamda sigorta sektörünün ihtiyaçlarına dair farkındalık yaratılması, yeni InsurTech çözümlerinin oluşması, bu çözümlerin kazanan iş modeline dönüşmesi, yeni iş birlikleri ile sektörün gelişmesi, ülkeye katma değer sağlanması ve global başarı hikayelerinin çıkmasını hedefliyoruz.

Agito, Aksigorta, Allianz, AvivaSA, Eureko Sigorta, Güneş Sigorta, HDI Sigorta, Sigorta Cini ve Vakıf Emeklilik olarak sektörümüzü ileriye taşıyacak girişimleri, girişimcilik kuluçka merkezleri sıralamasında dünyada ilk 5’te yer alan İTÜ Çekirdek’e davet ediyor ve tüm gücümüzle destekleyeceğimize söz veriyoruz.

Bu vesileyle ülkemizdeki farklı sektörlerdeki bizler gibi kendi alanlarının başarılı olan kurumlara da bu dayanışmayla örnek olmayı hedefliyoruz.

Ford’un yeni elektrikli aracı ilk Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde kullanılacak

Türk otomotiv sanayinin öncü şirketlerinden Ford Otosan, 2020 Uluslararası Yılın Ticari Aracı (IVOTY) ödülünün sahibi, hibrit elektrikli Ford Custom (PHEV) Plug-In Hybrid modelini 15-16 Ocak tarihlerinde Ankara’da ATO Congresium’da gerçekleştirilen Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisi’nde tanıttı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın katılımı ile gerçekleşen etkinlikte sergilenen, Türkiye’de üretilen segmentinin ilki, uluslararası ödüllü modelin test amaçlı olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne verileceği ve buradan elde edilecek verilerin Ford Otosan mühendisleri tarafından Akıllı Şehir Modelleri, Temiz Ulaşım Yöntemleri ve ürün geliştirme için kullanılacağı bilgisi de paylaşıldı.

Ford Transit ve Tourneo Custom PHEV, Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim üssü olan Ford Otosan Kocaeli Fabrikalarında üretiliyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) dünyada sadece 16 fabrikayı kabul ettiği “Global Lighthouse Network” ağına Türkiye’den giren ilk otomotiv tesisi olan Kocaeli Fabrikası’nda kısa süre önce seri üretime geçen model, Türkiye’de üretilen şarj edilebilir hibrit elektrikli ilk ticari araç olma unvanına da sahip bulunuyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: “Günümüzde tüm dünyada kentler arasında bir rekabet yaşanıyor. Ankara bu rekabette öne çıkacak çok önemli bir potansiyele sahip. Şehrimizin tarihini, kültürünü, turizmini, üretimini önemli bir kaynak olarak kullanırken, şehircilik politikalarında da bugünün gereklerine uygun bir yaklaşımla önemli mesafe katediyor,çevre dostu akıllı şehircilik uygulamalarını hayata geçiriyoruz. Bu anlamda Türkiye’nin ilk ve tek yerli şarj edilebilir, hibrit elektrikli ticari aracı olan Ford Custom PHEV’in test sürüşleri için Ankara’nın seçilmiş olmasından mutluluk duyduk. Ford Otosan tarafından ülkemizde üretilen bu araçların yarattığı katma değeri şehrimizin sakinlerinin hizmetine sunarken edineceğimiz deneyim, sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyan elektrikli araç teknolojilerinin geliştirilmesine de katkı sağlayacak” dedi.

25 ülke jürisinin oyları ile 2020 Uluslararası Yılın Ticari Aracı (IVOTY) ödülünü kazandı
Avrupa’nın 25 ülkesinden 25 uzman otomotiv gazetecisinin oluşturduğu jürinin oy birliği ile verdiği kararla 2020 Uluslararası Yılın Ticari Aracı (IVOTY) ödülünün kazananı olan Yeni Ford Transit Custom Plug-In Hybrid modeli, yakıt maliyetlerini düşürmeye yardımcı olması, düşük emisyon bölgelerine giriş izni sunması, menzil endişesini ortadan kaldırması, basit şarj imkanı ve emisyonları azaltmak üzere tasarlanan elektrikli güç aktarım mekanizmasıyla dikkatleri çekiyor.

56 km sıfır emisyonlu, toplam 500 km’nin üzerinde menzil sunabiliyor

Segmentinde bir ilki gerçekleştirerek, 56 km’ye varan sıfır emisyonlu sürüş sunan model, 1.0 litre EcoBoost benzinli motoru menzil uzatıcı olarak kullanıyor ve toplam menzilini 500 km’nin üzerine çıkarıyor. Transit Custom Plug-In Hybrid’in ön tekerleklerini 13,6 kWh kapasiteli lityum-iyon batarya tarafından beslenen 92,9 kW gücünde bir elektromotor harekete geçiriyor. Şarj edilebilen 13,6 kWh kapasiteli batarya ile sıfır emisyonlu sürüşe imkân tanıyan gelişmiş şarj edilebilir hibrit mimari ise emisyonların azaltılmasına yardımcı oluyor.

Sistem 2.7 lt/100 km yakıt tüketimi ve 60 gr/km CO2 emisyon salım değeriyle dikkat çekiyor. Elektrikli hibrit paketin optimum tasarımı sayesinde araç 6.0 m3 yükleme hacmini koruyor ve 1.130 kilogram taşıma kapasitesi sunuyor.

Elektrikli araç kullanıcıları için önemli kriterlerden olan şarj süresi açısından da avantajlı konumda olan yeni Transit Custom Plug-In Hybrid 240 Volt 10 amper ile elektrik şebekesinden 4,3 saatte, tip 2 AC araç şarjı kullanılarak ise 2,7 saatte şarj edilebiliyor. Ayrıca araç yavaşlarken veya fren anında oluşan kinetik enerji de elektrik enerjisine dönüştürülerek ilave enerji kaynağı olarak kullanılıyor.