Ana Sayfa Blog Sayfa 523

Netflix, Android uygulamasında Stranger Things oyunlarını test ediyor

Popüler film ve dizi uygulaması Netflix, yeni hizmetlerini kullanıcıları ile buluşturmaya devam ediyor. Polonya’daki kullanıcıları için Android uygulamasında iki farklı Stranger Things oyununa erişim yetkisi verdiğini açıkladı.

Netflix sözcüsü tarafından açıklanan bilgide Polonya’daki aboneleri, üyeliklerinin bir parçası olarak Stranger Things: 1984 ve Stranger Things 3 olmak üzere iki oyuna, Android için Netflix uygulamasından erişebilecek ve deneyimleyebilecek.

Netflix’in bu yeni oyun hamlesi için henüz çok erken aşamada olduklarını belirten Netflix sözcüsü; reklamsız ve uygulama içi satın almasız oyun yaklaşımında olduklarını belirtti. Sözlerine ek olarak Netflix sözcüsü; önümüzdeki aylarda mümkün olan en iyi deneyimi sunmak için fazlasıyla çalışacaklarını da belirtti.

Netflix, kullanıcıların Android uygulamasında yer alan oyunlara nasıl erişebileceğini de açıkladı. Sistemde yer alan oyunlar, kullanıcıların ana sayfa akışlarında yer alacak. Oyunun simgesine dokunulduğunda ise oyun hakkında daha fazla bilgi edinebilmek mümkün olacak.

Bu sayfada oyunu indirmek için de bir buton yer alıyor. Bu butona tıklandığında ise Google Play uygulaması açılacak. Kullanıcıların Google Play Store aracılığı ile de bulabileceği bu oyunları oynamak için ise Netflix kimlik bilgilerinin onaylanması gerekmekte.

Teksas merkezli oyun şirketi BonusXP ile çalışan Netflix, oyunlar için belirli bir zaman örüntüsü belirlemiş. Stranger Things: 1984 oyunu, Stranger Things’in bir ve ikinci sezonunu içerirken devam oyunu olarak ise “Stranger Things 3” karşımıza çıkıyor. Bu oyun; dizinin yayınlanan üçüncü sezonunun oynanabilir bir versiyonu olarak kullanıcıların karşısına çıkıyor.

Netflix, Polonya’da test sürecine başlanan bu özellik için kullanıcıların bir üyeliğe sahip olmaları gerektiğini belirtiyor. Uygulamanın diğer ülkelerde ne zaman test edileceğine veya iOS platformlarına ne zaman geleceğine dair henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor.

NASDAQ borsasına açılan Hepsiburada’nın 2021 yılı satışları 10.4 milyar TL’ye ulaştı

1 Temmuz’da NASDAQ Borsası’nda gerçekleşen halka arzı sonrası ilk finansal sonuçlarını açıklayan Hepsiburada, 2021’in ilk yarısı sonunda Pazaryeri’ne üye şirketlerin satışlarının Hepsiburada platformundan gerçekleşen toplam satışların yüzde 69’una eriştiğini kaydetti.

Pazaryerinde satış yapan şirketlerin sayısı 2021’in 2. çeyreğinin sonunda geçen yıla oranla 2’ye katlanırken, Kadın Girişimcilere Teknoloji Gücü programından yararlanan kadın girişimci sahipliğindeki şirket sayısı ise 23.000’e yükseldi.

2021 ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %37,9’luk artışla ulaşılan 13,1 milyon siparişle Hepsiburada platformundaki tüm zamanların 3 aylık sipariş rekoru kırıldı. Yılın ilk yarısında Hepsiburada platformunda satışa sunulan ürün sayısı (SKU) geçen yılın aynı dönemine oranla yaklaşık 2 katına çıkarken, sipariş adedindeki artış ise %43,9 olarak gerçekleşti.

Hepsiburada, 2021 sonu itibarıyla toplam platform satışlarının 28-29 milyar TL düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini açıkladı.

Finansal sonuçları değerlendiren Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, “Bugün itibarıyla toplam platform satışlarımızın değer bazında yaklaşık %70’ini Hepsiburada Pazaryeri’nde mağaza açan KOBİ’lerimiz gerçekleştiriyor. Bu tablo Hepsiburada’nın yerel kalkınma yoluyla Türk ekonomisine yarattığı katma değerin çarpan etkisiyle arttığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde de KOBİ’lerimizle birlikte büyümeye devam edeceğiz,” dedi.

Çevrimiçi düzenlenen basın toplantısında konuşan Emirdağ, “Hepsiburada olarak Türkiye’den doğup dünya markası olma yolculuğunda emin adımlarla ilerleyen tek yerli şirket olmanın gururunu ve sorumluluğunu taşıyoruz. Platformumuzda yer alan 45 bini aşkın iş ortağımızla birlikte, geçtiğimiz sene %100’ün üzerinde büyüme kaydederek 17 milyar TL’lik işlem hacmine imza atmıştık. 2021 ilk yarı sonuçları da şirketimizin güçlü performansını ve büyümeye odaklandığını kanıtlıyor,” ifadesini kullandı. Emirdağ sözlerini şöyle sürdürdü:

“Giderek artan ürün ve hizmetlerimizin yanı sıra rekabetçi fiyatlarımız, aktif müşteri sayımızın sürekli büyümesini sağladı ve sipariş adedi bu çeyrekte 13 milyon ile rekor kırdı. Lojistik imkanlarımızın gücüyle Türkiye’nin 81 ilindeki tüketicilere 24 saat içinde erişebiliyor olmamız bizi en cazip dijital platformlardan biri haline getiriyor. Bu sayede aktif satıcı sayımız da geçen yılın aynı dönemine göre ikiye katlandı. 2017’de başlattığımız ‘Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü’ programının da 23.000 kadın girişimciye ulaşmış olması bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu.

İkinci çeyrekte daha fazla aktif müşteriye, artan sipariş sıklığına, daha fazla aktif satıcı sayısına ve daha çok ürün sayısına ulaştık. Hem elektronikte hem elektronik dışındaki toplam büyüme çizgisi, Hepsiexpress ve henüz Haziran 2021’de devreye giren HepsiPay Cüzdanım gibi yeni stratejik alanlarımızla da desteklendi. Geleceğe yönelik hedefimiz, gerekli adımları atıp yatırımlara hız vererek yılın tamamında güçlü bir büyüme elde etmek ve müşteri sayımızı, sipariş sıklığımızı, satıcılarımızı, ürün yelpazemizi artırmak olacak. 1 Temmuz’da yaptığımız halka arzdan toplam 700 milyon dolarlık kaynak yarattık. Bu kaynak ve güçlü bilançomuzun da yardımıyla önümüzdeki önemli büyüme fırsatlarından heyecan duyuyoruz ve Türkiye’nin Hepsiburada’sı olarak Türkiye’ye yatırım yapmaya devam edeceğiz. Türkiye pazarının bizim için bir dönüm noktası olduğu dikkate alınırsa, büyümeye öncelik vermek için doğru zamandayız.”

Hedef: SuperApp

Hepsiburada, ülke genelindeki akıllı operasyon ve lojistik merkezleri, HepsiExpress, HepsiJet, HepsiGlobal, HepsiPay gibi katma değerli servislerden oluşan dev ekosistemiyle, Türkiye’nin ilk süper uygulama platformu olarak gelişimini sürdürüyor. Türkiye’de emsali bulunmayan “Süper Uygulama” ile Hepsiburada, müşterilere geniş bir yelpazede ürün ve hizmetleri (e-ticaret, süpermarket, ödemeler, havayolu biletleri) ve farklılaştırılmış bir kullanıcı deneyimini tek bir uygulama üzerinden sunuyor.

Tolga Önal ve Özkan Akkılıç tarafından Berlin’de kurulan Elopage, 38 milyon dolar yatırım aldı

Berlin merkezli Elopage, dijital girişimcilerin işlerini kurmalarına, büyütmelerine ve gelir kazanmalarına yardımcı olmak için 38 milyon dolar (32 milyon euro) yatırım aldığını duyurdu.

2015 yılında Tolga Önal ve Özkan Akkılıç tarafından kurulan Elopage, girişimcilerin dijital ürünler ve otomatik satışlarla dijital işlerini başlatmalarını ve ölçeklendirmelerini sağlayan bir SaaS platformu olarak hizmet veriyor. Hızla büyüyen şirket, dijital girişimciler, üreticiler, kurumsal işletmeler ve KOBİ’ler için bir SaaS platformu ve ödeme sağlayıcısı.

A serisi finansman turu, Target Global’in yanı sıra Fransa merkezli Partech Ventures ve ABD merkezli Avid Ventures dahil olmak üzere önde gelen teknoloji yatırımcıları tarafından desteklendi.

Şirket, e-ticaret, eğitim teknolojisi ve esnek çalışma alanlarındaki hızlı büyümeden yararlanıyor ve gelişmekte olan yaratıcı ekonomisine bir katkıda bulunduğunu iddia ediyor. Otomasyonu destekleyen ve dijital işletme sahipleri için müşteri kazanımını artırmaya yardımcı olan Elopage platformu, bir işletmeyi temelden kurmanın ve büyütmenin önündeki engelleri ortadan kaldırmayı hedefliyor.

Kariyerlerinin başlarında aynı zorlukları kendilerinin de yaşadığını belirten Elopage CEO’su Özkan Akkılıç, gerçekten tutkulu oldukları şeye, yani içeriklerine odaklanmalarına yardımcı olmak için dijital girişimcilik alanında harekete geçmek istediklerine dikkat çekiyor.

Halihazırda 40.000’den fazla dijital işletme için tercih edilen platform ve ödeme sağlayıcısı olan Elopage, ekibini büyütmek amacıyla yeni finansmanı kullanmayı planlıyor. Avrupa pazarındaki konumunu hızla güçlendirmeyi planlayan şirket, bu yolda emin adımlarla yürüyor. Elopage ayrıca, 2025 yılına kadar en az bir milyon işletmenin potansiyellerini açığa çıkarmasını sağlamak amacıyla uçtan uca platformuna daha fazla yatırım yapmayı hedefliyor.

Biden ile görüşen Google ve Microsoft, siber güvenliğe 30 milyar dolar harcama sözü verdi

Çarşamba günü ABD Başkanı Joe Biden ile siber güvenlik konularında görüşmelerinin ardından, önümüzdeki beş yıl içinde siber güvenlik alanındaki gelişmelere Google 10 milyar dolar yatırım yapma sözü verirken, Microsoft, 20 milyar dolar taahhüt etti.

Beyaz Saray, geçtiğimiz çarşamba günü teknolojiden sigortacılık hizmetine kadar birçok sektörden CEO’larla bir siber güvenlik zirvesine ev sahipliği yapmıştı. Toplantıdan paylaşılan detaylara göre Microsoft ve Google dahil olmak üzere büyük teknoloji şirketleri, siber güvenlik konusundaki çabaları güçlendirmek için milyarlarca dolar harcamayı taahhüt etti.

Toplantı, SolarWinds ve Colonial Pipeline dahil olmak üzere, bu tür güvenlik sorunlarına ek aciliyet getiren birkaç yüksek profilli siber saldırının ardından geldi. Başkan Joe Biden, kısa süre önce ABD kurumlarının girişler için siber saldırıların önlenmesine yardımcı olabilecek iki faktörlü kimlik doğrulama kullanmasını gerektiren bir yönetici emri imzalamıştı.

Büyük teknoloji şirketlerinin taahhüt ettiği milyar dolarlık yatırımlar, diğer işletmelere daha güçlü güvenlik araçları sağlamaya ve siber güvenlik alanındaki yaklaşık 500 bin işi doldurmak için çalışanlara beceri eğitimi sağlamayı kapsıyor.

Beyaz Saray’ın açıklamasına göre Google, siber güvenliği güçlendirmek için beş yıl içinde 10 milyar dolardan fazla yatırım yapacak ve bu yatırım, yazılım tedarik zincirini ve açık kaynak güvenliğini güçlendirmek için kullanılacak.

Microsoft, daha gelişmiş güvenlik araçları sunmak için beş yıl içinde 20 milyar dolar taahhüt etti ve devlet kurumlarının güvenlik sistemlerini yükseltmesine ve siber güvenlik eğitim ortaklıklarını genişletmesine yardımcı olmak için 150 milyon dolar yatırım yapacağını da ekledi.

Apple, teknoloji tedarik zincirlerinde güvenlik iyileştirmeleri yapmaya adanmış bir program oluşturacağının sözünü verirken Amazon Web Services, hesap sahiplerine verilerini daha iyi korumaları için ücretsiz çok faktörlü kimlik doğrulama cihazları vermeyi planlıyor.

Araştırma teknolojisi platformu Atheneum, 150 milyon dolar yatırım aldı

Bilginin nasıl paylaşıldığını yeniden şekillendirmeyi hedef edinen araştırma teknolojisi platformu Atheneum, dün yaptığı açıklamada 150 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Guidepost Growth Equity ve Limited Partners‘tan seçkin katılımcıların liderliğinde yürütülen yatırım turuna, mevcut yatırımcılar, Crosslantic Capital Management, Michael Brehm, Vogel Communications Group ve Atheneum’un Kurucu Yönetim ekibi katılım gerçekleştirdi.

Atheneum, şirketlere, paydaşlarla yapılan sanal görüşmeler ve anketler yoluyla elde edilen araştırmaları yürütmek ve analiz etmek için bir platform sağlıyor. Şirket, stratejik danışmanlık firmaları, yatırım hizmetleri ve telekomlar, medya ve teknoloji firmaları gibi sektörleri kapsayan, yaklaşık 680.000 uzman ve yüz binlerce kişiden oluşan bir ağı kapsayan 500 büyük işletme tarafından kullanılmakta olduğunu iddia ediyor.

Atheneum, kısıtlı zaman zorlukları altında birincil araştırma yürütmenin ve pazar içgörülerini güvenilir bir şekilde sağlamanın zorluklarını anlayan Mathias Wengeler, Ammad Ahmad ve Marta Margolis‘in Berlin‘de bir araya gelmesiyle yolculuğuna başlamış.

Yeni sermayesini ABD de dahil olmak üzere hızlı pazar genişlemesini sürdürmek; ürün geliştirmeyi ve işe alım girişimlerini hızlandırmak için kullanmayı planlayan Atheneum, operasyonel mükemmellik ve ürün yeniliği ile konumunu güçlendiriyor. Şirketin 2020’de %50 büyüdüğünü söyleyen Atheneum kurucusu ve CEO’su Mathias Wengeler, bu yıl bu büyümeyi %80’e yükseltmeyi başardıklarını belirtti.

Atheneum’un büyümesi, pandemi döneminde uzaktan çalışmanın teşvik ettiği dijital dönüşüme hızlı bir geçiş ve sahadan alınan geri bildirimlere dayalı stratejik kararlar veren şirketlerin genel olarak veri bilimi ve teknolojisindeki yeniliklerden giderek daha fazla yararlanmak istemelerinden kaynaklanıyor.

Instagram, alışveriş sekmesinde reklam gösterimine başladı

Popüler sosyal medya uygulaması Instagram, kullanıcılarına yeni deneyimler sunmaya devam ediyor. Reklamlar ile ilgili oldukça ilginç bir politika izleyen Facebook yönetiminde olan Instagram, alışveriş sekmesi içerisinde reklamlı ürünler göstermeye başladı.

Geçtiğimiz Kasım ayında Instagram uygulamasına dahil olan alışveriş sekmesi, uzun bir süredir kullanıcıların reklamsız alışveriş yapmasını sağlıyordu. Bu deneyimi oldukça seven kullanıcılar da alışveriş sekmesini, sıklıkla ziyaret ettikleri bir yer haline getirmiş oldu.

Ancak bir süredir bu sekmede reklamları test eden Instagram, şimdi de tüm kullanıcılarına reklamları göstermeye başladı. Her ne kadar Instagram’da daha fazla sekmede reklam gösterilecek olması bazı kullanıcıları mutsuz etse de alışveriş sekmesindeki reklam gösterimlerinin arkasında gizli bir alt metin de bulunuyor.

Bu bölümdeki reklamlar, kullanıcıların alışveriş sekmesi altında inceledikleri ürünlere benzer öneriler şeklinde karşılarına çıkıyor. Bu gösterim şekli aslında tam olarak reklam olarak adlandırılmayıp tıpkı diğer içerikler gibi görünmesini sağlıyor.

O ürünün sponsorlu olarak karşınıza çıktığını anlamanın ise oldukça basit bir yolu bulunuyor.  Ürünün üst bölümünde “sponsorlu” ifadesi yer alması, Instagram’da reklam verilen bir ürün olduğunu ifade ediyor.

Instagram’ın alışveriş sekmesinde reklamlara yer vermesi, markalar için de oldukça tatmin edici olmuş gibi duruyor. Away marka sözcüsü yaptığı açıklamada insanların alışveriş sekmesine bir şeyler alma motivasyonuyla geldiğini ve bu nedenle reklamların etkisinin arttığını belirtiyor.

Reklamlara tıklandığında ise aynı diğer ürünler gibi bu ürün hakkında da daha fazla bilgi almanız mümkün oluyor. Ürünün daha fazla görseli ve benzer ürünlerin yer aldığı ürün sayfası daha sonra okumanız için kaydedilebiliyor veya paylaşılabiliyor. Reklamlar içim herhangi bir gizleme seçeceğinin olmadığını da belirtelim.

Gazeteciliğe yönelik çalışmalarını ve desteğini genişletmeyi hedefleyen Apple, Haber Ortağı Programı’nı duyurdu

Teknoloji devi Apple, kullanıcı deneyimine arttırmaya yönelik pek çok hizmetini ve bu yöndeki yeni programlarını duyurmaya devam ediyor. Apple News ile dijital gazeteciliğe adım atan Apple, uygulaması ile kullanıcılara üst düzey bir haber okuma deneyimi sunuyor.

Gazeteciliğe yönelik çalışmalarını ve desteğini genişletmeyi hedefleyen Apple, Haber Ortağı Programı ile bunu sağlayabileceğine inanıyor. Haber Ortağı Programı, Apple News yayıncılarına finansal destek sağlarken kullanıcıların doğru ve güvenilir bilgi erişimi için yayıncıya motivasyon olmasını sağlıyor.

ANF olarak kısaltılan Apple Haber Formatına uygun olacak şekilde haberlerin üretilebileceği Haber Ortağı Programı, Apple News için üst düzey bir okuma deneyimi sağlıyor. Aynı zamanda bu format, tüm Apple cihazlarında sorunsuz bir şekilde ölçeklenebilen içerikler ve sesli haberler oluşturma yetkisi veriyor.

Apple’ın bu haber formatı aynı zamanda reklamları da destekliyor. Bu reklamlar sayesinde elde edilen gelirin yüzde 100’ü ise yayıncıya ait oluyor. ANF içeriklerine yazılarını optimize eden kullanıcıları desteklemek amacıyla Apple, uygulama içi satın alma abonelikleri içinde yüzde 15’lik bir komisyon ile yayıncının karşısına çıkıyor.

27 Ağustos itibariyle başvurulabilen program için Apple’ın Hizmetlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Eddy Cue şu sözleri söylüyor:

“Apple News kullanıcılarının, yayıncılardan gelen güvenilir bilgilere kolayca erişim sağlaması ilk günden beri önceliğimiz oldu. On yıldan fazla bir süredir Apple olarak, müşterilerimize haber içeriklerine erişmeleri ve bunların keyfini çıkarmaları için birçok yol sunuyoruz. App Store’da dünya çapında düzinelerce ülkeden yüzlerce haber uygulaması ve haber yayıncısı bulunuyor. Yayıncılara içeriklerini sergilemeleri ve milyonlarca Apple News kullanıcısına harika bir deneyim sunmaları için Apple News Format’ı oluşturduk.”

Haber Ortağı Programı, Apple Geliştirici Programı üyesi olan kullanıcılar tarafından kullanılabiliyor. Avustralya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ta güçlü bir Apple News kanalına sahip olunması gerektiğini söyleyen Apple, bu bölgelerin dışında yerel haber üreticileri ve ANF’de yayın yapmayan yayıncıların, RSS yoluyla içeriklerini paylaşabileceğini söylüyor.

Programa dahil olmak isteyen yayıncılar, buradaki bağlantıya tıklayarak Haber Ortağı Programı hakkında daha fazla bilgi edinebiliyor ve başvuruda bulunabiliyor.

YouTube, Premium abonelerine Resim içinde Resim desteği sunuyor

Popüler video ve eğlence uygulaması YouTube, kullanıcı deneyimini arttırmaya ve yeni özellikler eklemeye devam ediyor. Uzun bir süre önce iOS 14 ile birlikte gelen Resim içinde Resim (PIP) özelliğini kendi uygulamasına eklemek istediklerini belirten YouTube, Premium üyeleri için bu özelliği test etmeye başladı. Sınırlı bir süre için test edilecek bu özellik için iOS 14 ve üstü bir cihaz gereksinimi duyuyor.

Nasıl Kullanılır?

Öncelikle bu özelliği kullanmak isteyen kişilerin Premium abonesi olması gerektiğini tekrar hatırlatalım. Bu özelliği aktif hale getirmek için:

  1. www.youtube.com/new adresinde girin.
  2. Safari içinde YouTube’u açın ve hesap bilgilerinizi girerek oturum açın.
  3. Ardından “iOS’te Pencere içinde Pencere” başlıklı özelliğin altındaki “Dene” yazısına tıklayın.

Resim içinde Resim özelliğini bu şekilde aktif edebilmek mümkün olsada henüz test edildiğini hatırlatmak gerekiyor. Şayet ki şu an için iPhone’un ekranı kitlendiğinde PiP modunda oynatılan video durduruluyor. Ancak kilit ekranında yer alan medya kontrolleri ile video yeniden başlatılabiliyor.

Ek olarak YouTube’un iPad uygulamasında da aktif olduğu görülüyor. iPad için de yine iOS 14 ve üstü bir işletim sisteminin bulunması gerekiyor. YouTube’un daha eski bir tarihte iOS için PiP özelliğini tüm abonelerine getireceğinin sözünü verdiğini de hatırlatalım.

Premium kullanıcılarına sunulan bu özellik, YouTube’un bahsettiğine göre 31 Ekim 2021’e kadar test edilebilecek gibi görünüyor. Bu tarihten sonra özelliğin tam olarak yayınlanıp yayınlanmayacağı da gizemini koruyor.

Şikayetvar’a bugüne kadar toplamda 14 milyona yakın şikayet yazıldı

Çözüm platformu Şikayetvar yılın ilk yarısı için verilerini paylaştı. Tüketicilerin satın alma kararında nelerin öncelikli olduğuna, en çok şikayet edilen sektörlere ve şikayet konularına dikkat çeken raporda, değişen tüketici alışkanlıklarıyla ilgili çarpıcı veriler de yer alıyor.

Şikayetler mayıs ayında zirveyi gördü

Şikayetvar yılın ilk ay verilerini paylaştı. Verilere göre 2021’in ilk 6 altı ayında Mayıs ayında şikayetlerin zirve yaptığı görülürken, en çok şikayet Salı günleri yazıldı. Türkiye’nin en çok şikayet yazdığı saat 14:00 oldu. 2021’in en çok ziyaret edilen ayı 19.3 milyonla Ocak ayı olurken ilk 6 ayda Şikayetvar’ı aylık 18.1 milyon kullanıcı ziyaret etti. Verilere göre platformda 757 kategoride toplam 140 bin 578 marka yer alıyor.

2021’in ilk 6 ayında 200 binin üzerinde şikayet çözüldü

Çözüm platformu Şikayetvar’a 2021 ilk 6 ayında toplam 773 bin 596 yeni üye katıldı. Bu dönemde platformun büyüme oranıysa yüzde 11’lere ulaştı. Toplam üye sayısı 6 milyon 970 bin 676 olan Şikayetvar’a şimdiye kadar toplam 13 milyon 776 bin 242 şikayet yazıldı. Tüketicilerin bir referans kaynağı olarak başvurduğu ve satın alma kararıyla ilgili araştırma yaptığı Şikayetvar’da yılın ilk 6 ayında toplam 206 bin 596 şikayet çözüme kavuştu. Tüketicilerin yüzde 82’si Şikayetvar’a mobil cihazlardan giriş yapıyor.

Şikayetvar’da en çok hangi markalar merak edildi?

Yılın ilk 6 ayında Şikayetvar’da, sayfası en çok aranan marka 2 milyon 117 bin 320 sayfa görüntülenmesiyle Trendyol oldu. Trendyol’u, Türk Telekom, Ziraat Bankası, Vodafone ve Xiaomi izledi. 2021’e damgasını vuran kripto paralara ilgili Şikayetvar verilerine de yansıdı. Paribu ve Binance Şikayetvar’da en çok merak edilen markalar arasında kendilerine yer buldu.

Memnuniyet oranı en yüksek sektör: Anne-bebek-çocuk ürünleri sektörü

Şikayetvar verilerine göre 2021’in ilk yarısında müşterisini en çok dinleyen ve memnuniyet oranı en yüksek olan sektör yüzde 61’lik oranla anne-bebek-çocuk ürünleri sektörü oldu. Bu oran emlak ve inşaat sektöründe yüzde 56, cep telefonu ve gıda sektörlerinde yüzde 53’lere ulaştı.

En çok şikayet e-ticaret sektörüne geldi

219 bin 564 şikayet sayısıyla e-ticaret sektörü 2021’in ilk altı ayında en çok şikayet alan sektör oldu. E-ticaret sektörünü 177 bin 887 şikayet sayısıyla finans sektörü izledi. İnternet (133 bin 852), kargo (116 bin 563) ve alışveriş (80 bin 536) sektörleri ilk 6 ayda Türkiye’nin en çok şikayet edilen sektörleri olarak öne çıktı. Geçtiğimiz dönemde en çok şikayet edilen sektör sırasıyla şöyleydi: E-ticaret, kargo, finans ve internet…

Kripto para 2021’in ilk yarısına damgasını vurdu

E-ticaret sektörünün alt kırılımları incelendiğinde pazaryeri siteleri, tesettür giyim siteleri ve ikinci el giyim sitelerinin bu alanda en çok şikayet edilen kategoriler olduğu göze çarpıyor. 2021’in ilk 6 ayında en çok şikayet edilen bir başka sektör olan finans sektöründe özel ve kamu bankaları tüketicilerin sorun yaşadığı kategoriler oluyor. Yine aynı sektör başlığı altında yer alan kripto para şikayetlerinin bu dönemde çarpıcı bir şekilde yükseldiği gözlemleniyor (47 bin 146). 78 bin 766 şikayet sayısıyla internet sektörünün altında yer alan internet servis sağlayıcılar bu dönemde en çok şikayet edilen kategori olarak öne çıkıyor.

E-ticarette sipariş teslim süreleri can sıktı

Şikayetvar verilerine göre 2021’in ilk 6 ayında en çok şikayet alan sektör olan e-ticaret alanında siparişlerin tedarik ve teslim sürelerinin gecikmesi en çok dile getirilen konuların başında geldi. Kusurlu ya da görselden farklı ürün gönderimi tüketiciler tarafından çözüm bekleyen diğer konu olurken ürün iade ve değişiminde yaşanan sıkıntılar bu sektörle ilgili en çok şikayet edilen konular arasında yer aldı. Sorunlar karşısında muhatap olunacak kimsenin olmaması ve ürünün sepete atıldığında fiyatının artması dile getirilen diğer sorunlar oldu.

Finans sektöründeki en büyük sorun kart aidatları

Yılın ilk yarısında en çok şikayet edilen bir başka alan olan finans sektörüyle ilgili en çok şikayet edilen konu kredi kartı aidatları ve bankaların EFT, havale gibi işlemlerde gerçekleştirdiği kesintiler oldu. Müşteri hizmetlerine erişimde yaşanan sıkıntı, ATM arızası, internet ve mobil bankacılıkta çıkan sorunlar öne çıkan diğer şikayet konuları oldu.

İnternetin yavaşlığı tüketicileri çileden çıkardı

Pandemi nedeniyle birçok tüketicinin evden çalıştığı, eğitimlerin online yapıldığı 2021’in ilk 6 ayında internet servis sağlayıcılarla ilgili şikayetler de artış gösterdi. Tüketicilerin internetle ilgili en çok şikayet ettiği konular şöyle sıralandı: Vaat edilen hızın verilmemesi, sürekli yavaşlama ve kopma sorununun yaşanması, boş port olmaması, servis sağlayıcıların nakil işlemi süresini uzatmaları ve haksız kazanç elde etmeleri…

En çok karşılaştırılan iki marka Biance ve Paribu oldu

Markaların müşteri memnuniyeti ve şikayet yönetimi konularında performanslarının karşılaştırıldığı “Marka Karşılaştır” verilerine göre, 2021’in Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında en çok kripto para sektöründe bulunan Biance ve Paribu karşılaştırıldı (38 bin 534). Tüketicilerin en çok karşılaştırdığı diğer iki markaysa Türk Telekom ve Turkcell oldu (26 bin 306). BtcTurk ve Paribu 26 bin 274 karşılaştırmayla üçüncü sırada yer alırken onu 20 bin 821 karşılaştırma adediyle Turkcell ve Vodafone izledi.

İlk 6 ayda kripto para şikayetleri yüzde 1278 arttı

Şikayetvar verilerine göre 2021’in ilk 6 ayında kripto para şikayetleri yüzde 1278 arttı. 3 bin 690 olan şikayet sayısı 47 bin 146 oldu. Bu dönemde öne çıkan bir diğer sektör çiçek sipariş siteleri oldu. Online çiçek sipariş hizmeti veren markaların şikayet artış oranı yüzde 231’leri buldu. Restoranların çoğunlukla paket servisi hizmeti sunduğu 2021’in ilk aylık döneminde online yemek sipariş siteleri şikayetleri de yükselişe geçti. Bu sektörde 11 bin 881 olan şikayet sayısı yüzde 204 artarak 24 bin 204’e çıktı.

En çok şikayet eden il İstanbul

Nüfus ortalamasına göre 2021’in ilk 6 ayında Muş binde 0,06 ile şikayet yoğunluğu en az şehir oldu. Muş’u sırasıyla Hakkari, Kars ve Iğdır takip etti. Şikayetvar verilerine göre bin kişi başına düşen şikayet sayısına göre 30,4 şikayet yoğunluğuyla Türkiye’nin en şikayetçi ili İstanbul oldu. 30.30

Yılın ilk 6 ayında Şikayetvar’a gelen en ilginç şikayetler…

  • İnternet üzerinden satın aldığım bebek bezinin içinden sürekli canlı, tekrar ediyorum canlı kurt çıkıyor. Bebeğimizin sağlığını düşünüp bu marka bez kullandık ama pişmanız. Bezin içinden canlı kurt çıkması nasıl bir rezilliktir! Saklama koşuluna da gayet özen göstermemize rağmen bu rezilliğe acilen bir çözüm bulunmasını rica ediyorum.
  • Spor mağazasından bisiklet sele kılıfı sipariş verdim, yerine tencere geldi. Mağdur oldum. Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum.
  • Otobüs hareket halindeyken kafamdan aşağı motor yağı aktı. Otobüste oturduğum koltuğa yukarıdan simsiyah yağ aktı üzerime. Saçlarım t-shirt’üm simsiyah yağ oldu. Şoför “klima suyudur” dedi. Diğer şoförlerden biri üstümü görünce gülmeye başladı. T-shirt lekesi kesinlikle su değil, yağ! Suya tuttum leke kesinlikle çıkmıyor. T-shirt’üm kullanılmaz halde, çöp oldu. Mağduriyetimin ivedilikle çözülmesini istiyorum.
  • Kargo çalışanının apartmanda sevmediği biri olmasından dolayı tüm binaya 2-3 yıldır kargo teslimatı yapmıyor. Niye böyle bir durum olduğunu da geçen apartman toplantısında öğrendik. Komşunun biriyle tartışmışlar. Son üç yılda 20 küsur kadar kargomu getirmediler. Bugün de artık yine 2 kargom getirilmeyince şikayetimi buraya taşıma gereği duydum.

Facebook, NFT dünyasına adım atmaya hazırlanıyor

Popüler sosyal medya platformu Facebook, yeni projeleri ile gündem olmaya devam ediyor. NFT dünyası ile ilgili pekçok dedikodunun içinde yer alan Facebook, bu alana adım atmaya hazırlandıklarını ve bu alana hizmet edecek yeni ürünler geliştirdikleri dile getirdi.

Facebook Financial direktörü David Marcus tarafından yapılan duyuruda Facebook’un NFT’lerle (non-fungible token) ilgili ürün ve hizmetler geliştirmeye hazırlandığı söylendi. Geçtiğimiz açıklamasında “Novi dijital cüzdanı piyasaya çıkmaya hazır.” sözlerini dile getiren Marcus, yeni açıklamasında NFT ile ilgili şunları söyledi:

“Kesinlikle bu alana dahil olmanın birkaç yolunu arıyoruz çünkü bunu yapmak için gerçekten iyi bir konumda olduğumuzu düşünüyoruz. Novi gibi iyi bir kripto cüzdanınız olduğunda, tüketicilerin NFT’leri desteklemesine nasıl yardımcı olabileceğinizi de düşünmelisiniz.”

Facebook’un NFT için ürün geliştirmelerinin ve planlamalarının henüz erken olduğunu dile getiren David, geliştirici ekibin sadece bu fikir üzerinde çalışmaya başladıklarını söyledi.

“Kesinlikle bunu düşünüyoruz. Gerçekten keşfetmeye değer bir alan ve hem içerik oluşturucular hem de tüketiciler için olumlu bir etki yaratabileceğimiz bir alan.”

AR ile NFT dünyasını bir araya getirmeyi amaçlayan Facebook, Horizon Workroom ile birlikte iNFT’leri içeren ödeme yöntemlerine sahip sanal alışveriş merkezi kurmayı planlıyor gibi duruyor. Bitcoin piyasasının dalgalanmaları nedeniyle iyi bir takas aracı olarak görmeyen Facebook Financial direktörü David Marcus, NFT’ye odaklanılması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi:

“Dünyanın her yerine para gönderiyorsanız, gönderdiğiniz varlığın değerinin bir günde %20 veya bir günde %10 düşmesine sahip olamazsınız. Bu aslında ödemelere uygun olmayan bir oynaklık. Belki bir gün ama şimdi değil.”

Bitcoin için yatırımsal açıdan gayet iyi bir araç olduğunu belirten Marcus, Facebook bünyesindeki içerik üreticilerine NFT ile para kazanmaları ve bir gelir modeli oluşturmalarının olabileceğinden de bahsediyor.