Ana Sayfa Blog Sayfa 513

Epic Games’in görüntülü konuşma uygulaması HouseParty, Ekim ayından itibaren hizmet vermeyi sonlandıracak

Popüler oyun üreticisi Epic Games, 2019 yılında satın aldığı görüntülü konuşma uygulaması HouseParty için yeni kararlar almaya devam ediyor. 35 milyon dolar karşılığında satın alınan şirket, mevcut kullanıcıları için çalışmaya son vereceğini ve uygulamayı kapatacaklarını duyurdu.

Ekim ayından itibaren uygulamaya son verileceğini belirten şirket, uygulamayı bugün itibari ile uygulama mağazalarından kaldıracağını söylüyor. Fortnite oyuncuları için ek bir paket halinde sunulan ve oyun içi konuşma sağlayan HouseParty, maalesef ki Fortnite için sunduğu bu özelliği de kullanımdan kaldıracak.

HouseParty’nin satın alınmasından 2 yıl geçmesinin ardından Epic Games, uygulamanın satın alınmama başarısızlığı hakkında herhangi bir açıklamada bulunmuyor. Epic Games için ortaya atılan iddialara bakıldığında ise şirketin, görüntülü konuşmanın ötesinde daha büyük bir proje peşinde olduğu söyleniyor. Bu iddialara göz atıldığında ise Epic Games ekibinin, HouseParty yerine geçecek büyük projesine odaklanması gerektiği tahmin edilebiliyor.

HouseParty uygulamasının kapanma kararı sonrası bu ekibi bozmadığını belirten Epic Games, ürün ailelerimiz genelinde “sosyal etkileşim” oluşturabilecek yeni yollar üzerinde çalıştıklarını gerekli ekiplere bildiriyor. Şirket, bu sosyal etkiletişimin gerçekten büyük bir değişim yaratacağını belirtiyor.

Clubhouse veya Twitter Spaces gibi uygulamalar ile benzerlik gösteren Houseparty, COVID-19 pandemisiyle beraber kullanıcı sayısında ciddi bir düşüş yaşamıştı. 10 Milyondan fazla kullanıcıya hitap eden uygulamanın kapanışı, Epic Games’e göre hafife alınmaması bir karar.

Ekim ayındaki kapanışı öncesi uygulama içi bildirimler ile kullanıcılarını bildirecek ve ardından HouseParty, 30 Eylül gecesi resmi kapanışını yapacak.

Popüler sosyal medya devi Facebook, Ray-Ban ortaklığı ile geliştirdiği akıllı gözlüğünü tanıttı

Teknoloji devleri arasında yaşanan rekabet arasında Facebook, yazılımdan daha çok donanım ürünlerine odaklanmaya devam ediyor. Ray-Ban iş birliği ile ürettiği yeni akıllı gözlüğünü tanıtan şirket, “anı yakala-paylaş-dinle” mottosu ile kullanıcılarının karşısına çıkıyor.

Telefon ile bağlantı kurarak çalışan bu akıllı gözlük, fotoğraf ve video çekebilme özellikleri ile öne çıkıyor. Aynı şekilde sesli iletişime de izin veren gözlüklerde 5MP’lik bir kamera yer alıyor. Gözlüklerin en önemli özelliği ise lens kullanan müşterilere özel gözlüğün uyum sağlama yeteneği bulunuyor.

Ray-Ban’ın klasikleşmiş gözlük hatlarına sahip olan akıllı gözlük, Facebook Assistant yardımı ile sesli iletişim sağlayarak komutları yerine getiriyor. Ek olarak bu asistana “Yakala” denildiğinde gözlük, anlık 30 saniyelik bir çekim yapabilme imkanı tanıyor. Gözlükler ile yapılan çekimlerin 5MP’lik kamerasına kıyasla oldukça etkileyici olduğunu da söylemek gerekiyor.

Çerçeve içinde yer alan hoparlörler ile müşterilerine müzik dinleme olanağı da tanıyan şirket, bu gözlüklerin eşleşebilmesi için yeni bir uygulama da çıkarıyor. Gözlük için Ray-Ban Stories adını veren şirket, Facebook View uygulaması ile eşleşebilme imkanı da sunuyor.

Gözlükteki kamera kurulumunu tamamladıktan sonra anlık telefona geçen video ve fotoğraflar, Facebook View ile 3D efektler eklenebilir hale geliyor. iOS ve Android için platform desteği sunan Facebook View, aynı zamanda gözlük ile çekilen içerikleri diğer uygulamaların kullanabilmesi için de bazı kolaylaştırmaları bulunuyor.

Beamforming teknolojisinin kullanıldığı gözlükte arka plan gürültü engelleme algoritması kullanılıyor. Böylece üst düzey bir iletişim deneyimi sunan gözlükler, yakın zamanda AR ile yeni özelliklere kavuşacak gibi duruyor.

Numaralı lensler ile uyumlu olan bu Ray-Ban Stories akıllı gözlükler, 299 dolardan başlayan fiyatlarla satın alınabiliyor. Pek çok lens seçeneği de yine gözlük ile beraber alınabiliyor. ABD’ye ek olarak bu akıllı gözlük; Avusturya, Kanada, İrlanda, İtalya veİngiltere‘deki bazı Ray-Ban mağazalarından da satın alınabiliyor.

WePlay Ventures’tan yatırım alan Hero Concept’in üçüncü oyunu Mayhem Brawler, ilk haftayı başarıyla geride bıraktı

Türkiye’nin ilk ve tek PC ve tüm konsollara oyun geliştiren stüdyosu Hero Concept’in üçüncü oyunu Mayhem Brawler, başarılı bir ilk haftayı geride bıraktı.

19 Ağustos tarihinde çevrimiçi mağazalarında yerini alarak binlerce oyuncusuyla buluşan Mayhem Brawler, ilk haftasını başarıyla geride bıraktı. Mayhem Brawler’ı tıpkı önceki oyunları Doughlings: Arcade ve Doughlings: Invasion gibi Steam, PlayStation, Xbox ve Nintendo Switch’te yayınlayan Hero Concept, bu kez oyunlarını tüm çevrimiçi mağazalarda eş zamanlı olarak yayınlayarak operasyonel bir başarıya imza atmanın da gururunu yaşıyor.

Yayınlandığı andan itibaren oyunculardan olumlu geri dönüşler alan ve sosyal medyada yüzlerce içeriğe konu olan Mayhem Brawler, şimdiden kemik bir hayran kitlesi oluşturmaya başladı. Hardcore Gamer ve Nintendo Life gibi oyun basınına yön veren platformlardan da yüksek not alan Mayhem Brawler’ın yaratıcısı Hero Concept, oyuna vereceği desteğin gelecek olan geri bildirimler eşliğinde devam etme garantisini daha ilk haftadan yayınladığı güncelleme ile verdi.

Hero Concept’in kurucu ortağı ve kreatif direktörü Serkan Özay, “WePlay’in katılımı ve Mayhem Brawler’ın başarısıyla Hero Concept’i kısa bir sürede bambaşka bir lige taşımış olduk. Bunun Türk oyun sektöründe PC ve konsol tarafında hem geliştirici, hem de yatırımcı yönünden olumlu bir örnek teşkil edeceğine inanıyorum.” şeklinde görüşlerini belirtti.

Hero Concept’i daha yakından tanımak ve Mayhem Brawler oyununu incelemek için web sitesini inceleyebilirsiniz.

Çevrimiçi temizlik hizmetlerine odaklanan Batmaid, 23 milyon euro yatırım aldı

Batgroup‘un bir yan kuruluşu olan İsviçre merkezli çevrimiçi temizlik hizmeti Batmaid, Aevis Victoria tarafından yönetilen B serisi finansman turunda 23 milyon euro yatırım aldığını duyurdu.

2014 yılında Andreas Schollin-Borg ve Eric C. Laudet tarafından kurulan Batmaid, ev temizliğinden ticari temizliğe kadar geniş çaplı temizli hizmeti sunan Batgroup’un bir parçası olarak faaliyet gösteriyor. Lozan, Zürih, Lugano, Varşova, Paris, Milano ve Lüksemburg’daki ofislerinde çalışan yaklaşık 200 çalışanı bulunan şirket, 70.000’den fazla müşteriye hizmet veren 4.000 maaşlı temizlik görevlisiyle ortaklık yapıyor. Şirket, İsviçre’deki projelerinin yanı sıra önümüzdeki aylarda 15 ülkedeki 21 şehre genişleme planlarını hızlandırmak için yeni finansmanı kullanmayı planlıyor.

Batmaid, temizlik hizmetlerine ek olarak bu yılın mart ayında Batmaid Club adında abonelik tabanlı hizmetini piyasaya sürmüştü. Biyolojik olarak parçalanabilen temizlik ürünlerini doğrudan tüketicilerin kapılarına kadar getiren Batmaid Club’ı genişletme planları yapan şirket, birkaç ay sonra Batmaid Dry adındaki çamaşırhane hizmetinin Lozan’da testlerini yapmaya başladı. Şirket sıradan ev temizliği ve ticari temizlik hizmetlerinin yanı sıra, kiracılık sonu temizliği ve ofis temizliği gibi hizmetler de sunuyor.

Kayıt dışı çalışmayla mücadele

Kurucu ve CEO Andreas Schollin-Borg tarafından yönetilen çevrimiçi temizlik hizmetleri sunan Batmaid, insanların kolay ve güvenilir bir şekilde temizlik uzmanları bulmalarına yardımcı oluyor. Şirket ayrıca, temizlik görevlilerine sigortalı ve yasal koşullarda çalışma fırsatı sunarak güvenli bir atmosfer yaratıyor. Kayıt dışı çalışmaya ve güvencesiz çalışan görevlilerin birçok sorundan muzdarip olmalarına karşı mücadele etmek amacıyla kurulduğunu söyleyen şirket, temizlik sektörüne daha fazla eşitlik ve adalet getirdiğini iddia ediyor.

Özgün algoritmaya sahip yerli robo danışman Magnus, 420 bin dolar yatırım aldı

Akıllıfon adıyla tanıdığımız, yapay zeka tabanlı bir portföy optimizasyon ve robo danışmanlık platformu Magnus, ilk turda IstCapital B.V. liderliğinde Qatar Development Bank (QDB) ve Alima Ventures B.V.’den 420 bin dolar yatırım aldı.

Bu gelişmeyi duyururken yurt dışındaki faaliyetleri ve yeni ürünleri sebebiyle kimliğini de tamamen yenileyen Akıllıfon, artık yoluna yepyeni bir kimlikle, Magnus adıyla devam edecek.

Magnus, Latincede büyük, yüce anlamına geliyor. Tecrübeli isimlerden oluşan Magnus ekibi, kendilerini de büyük veri ile çalışarak büyük fark yaratacak finansal çözümler üreten bir girişim olarak tanımladıklarını bu nedenle bu ismi seçtiklerini söylüyor. Magnus 2020 yılının Aralık ayında ilk yatırımını Lima Ventures’tan almıştı.

Akademik Çalışmadan Global Girişime

Kurucu ortaklardan Dr. Esra Ulaşan’ın NC State University’de Prof. Dr. Mehmet Caner ile yaptığı akademik çalışmaları sırasında ortaya çıkan proje, özgün makine öğrenimi algoritmasını geliştirdi ve başarısını hem teorik anlamda hem de pratik olarak çeşitli piyasalarda kanıtladı. Magnus halihazırda aralarında tecrübeli seri girişimci Ercan Gümüş ve Prof. Dr. Özlem Önder’in de bulunduğu 4 kurucu ortağının yanında yazılım ekibiyle birlikte toplamda 8 kişilik bir takımdan oluşuyor.

Özgün algoritma

Magnus algoritması, sunduğu önerileri hesaplarken yatırımcıların risk profili, beklentileri ve kısıtları doğrultusunda optimal varlık dağılımı sağlıyor. Portföyleri anlık olarak izleyen ve yöneten robo danışmanlık teknolojisi ile Magnus, finansal kuruluşlara ve yatırımcılara algoritmalara dayalı fon oluşturma, fon sepeti oluşturma ve yönetme hizmeti veriyor. Hizmetlerine sektörün ihtiyaçlarına yönelik farklı çözümler üreten girişim, robo danışmanlık hizmetlerinin yanında makro beklentiler modülü, öngörüler ve haber analizi gibi farklı ürün seçenekleri de sunuyor.

Herkes için Profesyonel Yatırım Danışmanlığı

API ve SDK çözümlerinin yanında web ve mobil tabanlı çözümler de sunan Magnus, sadece yüksek gelir varlık grubundaki yatırımcıların yararlanabildiği profesyonel yatırım danışmanlığı hizmetini tüm yatırımcılara yayarak bu hizmetlerin ulaşılabilirliğini arttırmayı hedefliyor.

Sürekli gelişen algoritması ve uluslararası geçerliliği olan yöntemler kıstas kabul edilerek performans karşılaştırmaları ile kendilerini bir Ar-Ge İnovasyon firması olarak tanımlayan Magnus ekibi, aldıkları yeni yatırım ile yurt dışında süren operasyonlarını genişletmeyi ve yeni entegrasyonlarla Türkiye’deki varlıklarını güçlendirmeyi hedefliyor.

Istcapital Yönetim Kurulu Başkanı Naci Topçuoğlu, “ Magnus birbirini tamamlayan, enerjisi ve bilgisi yüksek bir ekip ile makina öğrenmesini çok doğru ve eşsiz şekilde kullanan bir algoritmaya sahip. Sunduğu inovatif ve eşsiz çözümler ile global pazarda ve yurt içinde büyük bir açığı kapatacağına, Türkiye’deki fintech ekosisteminin gelişmesine katkıda bulunacağına inanıyorum” dedi.

Lima Ventures ve Alima Ventures B.V. kurucu ortağı Ahmet Argun, “Fintech ekosistemindeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Robo danışmanlık alanında MENA bölgesinde büyük bir fırsat olduğu aşikar. Magnus ekibinin geçtiğimiz 1 yıllık performansına baktığımızda bölgenin lider robo danışmanlık girişimi olacağına inancımız tam” dedi.

Finansal teknolojiler üreten yerli girişim Finartz, Türkiye’nin fintech fabrikası olmak için çalışmalarına başladı

Kuruluşundan itibaren hızla büyümesini sürdüren Finartz, yeni markaları ile bir fintech fabrikasına dönüşüyor.

2021 yılında Deloitte tarafından Türkiye’nin en hızlı büyüyen FinTek şirketi seçilen Finartz, yeni nesil finansal teknolojiler üreten bir şirket oluyor. Bugüne kadar güvenli ödeme çözümleri ile globalde de ülkemizi başarıyla temsil eden Finartz, ürün ve servislerini uzmanlık alanlarına göre ayırarak çeşitlendiriyor.

Finartz, yeni FinTek ürünlerini Secureartz, Payartz ve FinartzConnect markaları ile pazara sunuyor.

Finartz, inovatif çözümler üretme amacıyla çıktığı yolda, Secureartz, Payartz ve FinartzConnect markaları olarak alanında daha odaklı bir yapı ile devam ediyor.

Finartz, altında yer alan ürün ve hizmetlerde,

  • Secureartz: Ödeme güvenliği alanında global güvenlik sertifikalı ürünlerle ödeme esnasında kullanıcıyı doğrulama çözümlerine detaylı bir şekilde yer veriyor.
  • Payartz: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na bağlı 6493 yasasının gereksinimlerine uygun olarak şirketlerin e-para kuruluşu veya ödeme kuruluşu olabilmek için ihtiyaç duyabilecekleri uçtan uca yazılım altyapıları sunuyor.
  • FinartzConnect: FinTek’ler ve büyük ölçekli e-ticaret şirketleri için hem ödeme hem de ödeme öncesi ve sonrası süreç operasyonlarında şirketlere özel (custom) proje geliştirme servisleri sunuyor.

“Ürün ve Servislerimizi Uzmanlık Alanlarına Göre Ayırarak Zenginleştiriyoruz.”

Bu önemli atılım için Finartz CEO’su Cihan Demir, “Finartz olarak Türkiye’nin en büyük FinTek fabrikası olmaya hazırlanıyoruz. Bu anlamda da ürün ve servislerimizi uzmanlık alanlarına göre ayırarak farklı dikeylere çıkıyoruz. Bu ürün aileleri arasına şu an AR-GE sürecinde olduğumuz yeni çözümleri de ekleyerek ilerlemeye devam ediyoruz. Özellikle Payartz tarafında e-para ve ödeme kuruluşu olmak isteyen şirketler için veya halihazırda bu lisanslara sahip şirketler için sektör standartlarında uçtan uca yazılım altyapıları sunuyoruz.

Sandbox’lar (Düzenleyici deney alanı) ile bu ürünleri bütün yazılım geliştiricilerin kullanımına kısa sürede açıyoruz.” açıklamasında bulundu.

3D Secure 2.0 ürünleri ile dünyada güvenli ödeme işlemlerinin geçerliliği konusunda tek otorite kuruluş olan EMVCo’dan sertifika alan 71 şirketten biri olan Finartz, son dört yıllık dönemde %2478 büyüme oranı ile Deloitte tarafından belirlenen Teknoloji Fast 50 listesi, FinTek kategorisinde 1. sırada yer alarak Türkiye’nin en hızlı büyüyen FinTek şirketi oldu. Ödeme sistemleri alanındaki uzmanlığı ile inovatif çözümler üretmeye; Secureartz, Payartz ve FinartzConnect markaları altında alanında daha odaklı bir yapı ile devam eden Finartz, finansal teknolojiler alanında dijital cüzdan altyapıları, elektronik para ve ödeme kuruluşu altyapıları, 3DSecure 2.0 ile kullanıcı doğrulama sistemleri ve büyük ölçekli e-ticaret şirketleri için ödeme geçitleri gibi white label ürünler geliştiriyor. Finartz’ın referansları arasında ise BKM, TROY, GO Ödeme, BKM Express, N11, GittiGidiyor, Modanisa, Zubizu, Trendyol, Getir, Sipay gibi markalar yer alıyor.

Microsoft, seyahat ve konaklama hizmetlerini birlikte geliştirmek için OYO ile stratejik anlaşma yaptığını doğruladı

Microsoft, “yeni nesil seyahat ve konaklama” platformu olan Hindistan merkezli Oyo ile birkaç yıl sürecek bir stratejik ittifak kurduğunu doğruladı.

Temmuz ayında Microsoft’un Oyo’ya yatırım yapmak için görüşmelerde olduğu ve teknolojilerini Güney Asya pazarındaki en değerli şirketlerden biri olan Hintli girişime sağlamanın yollarını araştırdığına dair bir rapor yayımlanmıştı. Microsoft, bugün yapılan basın açıklamasıyla bu iddiaları doğruladı ve Oyo’ya stratejik bir öz sermaye yatırımı yaptığını da söyledi, ancak yatırımın değerine dair bir açıklama yapmadı.

Oyo, “yeni nesil seyahat ve konaklama hizmeti” geliştirmek için Microsoft ile ortaklık kurmaktan heyecanlı olduğunu dile getirdiği açıklamasında, bulut tabanlı yenilikleri yönlendirmek, konaklama ve seyahat teknolojisi endüstrisini yeniden şekillendirmek için Microsoft Azure‘un önemli bir etkinleştirici olarak kabul edileceğine de değindi.

Oyo’nun açıklamasına göre, dünyanın dört bir yanında bulunan küçük ve bağımsız oteller ve ev sahipleri, Microsoft Azure’un güvenliği ve ölçeklenebilirliği ile misafirlerinin deneyimini yönetmek, gelirlerini artırmak ve operasyonlarını sorunsuz bir şekilde yürütmek için en son Oyo teknolojisine erişebilecek.

Microsoft Hindistan Başkanı Anant Maheshwari yaptığı açıklamada, Microsoft’un Oyo gibi dijital yerlileri endüstri dönüşümünü ve yenilikleri hızlandırmak ve pandemi sonrası dönemin zorluklarını gelecek için fırsatlara dönüştürmek için güçlendirdiğini görmenin ilham verici olduğunu söyledi.

Oyo, pandemi sırasında dünyanın dört bir yanındaki sokağa çıkma yasaklarının uygulanmasıyla dünya çapında binlerce çalışanını işten çıkarmak zorunda kalmıştı. Oyo CEO’su Ritesh Agarwal Temmuz ayında Bloomberg TV’ye verdiği demeçte, “yüzde 60’ın üzerinde bir düşüş sadece 30 gün sürdü” diyerek pandeminin şirketi nasıl etkilediğine dikkat çekmişti.

OPPO, Türkiye’nin de dahil olduğu yeni bölgesel operasyonlarını duyurdu

Teknoloji markalarından Oppo, bugün gerçekleştirdiği ‘CEE Into The Future’ etkinliğinde, genel merkezin olduğu Polonya-Varşova, test merkezinin bulunduğu Romanya ve kapsamlı üretim tesislerinin bulunduğu Türkiye’nin de aralarında olduğu 11 Orta ve Doğu Avrupa ülkesindeki operasyonel altyapıyı kapsayan bölgesel operasyonların başladığını duyurdu.

Bölgesel operasyonların merkezi, Orta ve Doğu Avrupa Başkanı Johnny Zhang’in liderliğinde Polonya’nın Varşova şehri olmaya devam edecek. OPPO halihazırda CEE bölgesinde Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Kazakistan, Moldova, Polonya, Romanya, Rusya, Slovakya, Türkiye, Ukrayna ve Özbekistan’da faaliyet gösteriyor ve bu ülkelerde 400 milyondan fazla kişiye ulaşıyor.

OPPO bölgeye olan bağlılığını, Türkiye’de şirket için Reno ve A Serisi akıllı telefon üretecek kapsamlı bir üretim tesisine yatırım yaparak gösterdi. Fabrikada halihazırda 800’den fazla yerli çalışan istihdam ediliyor. OPPO ayrıca, bölgeye uzun vadeli bağlılığının bir başka göstergesi olarak Romanya’da bir test merkezi kurdu.

OPPO Orta ve Doğu Avrupa Başkanı Johnny Zhang, şu açıklamalarda bulundu: “Bugün, bölgedeki varlığımızı inşa etmek için iki yıldan fazla süren sıkı bir çalışma içerisindeydik. OPPO, 800 yerli çalışandan oluşan Türkiye’deki üretim tesisinin açılışından bölge genelinde yerel ekiplerin kurulmasına kadar, markamızı uzun vadede inşa etmemizi sağlamak için sürdürülebilir bir varlık oluşturuyor. Bölgede yaptığımız ve devam eden yatırımların gösterdiği gibi Orta ve Doğu Avrupa, OPPO için kritik derecede önem gösteriyor. Bölge yalnızca akıllı telefon teknolojisini benimsemekle kalmadı, bugüne kadar elde ettiğimiz başarı, OPPO ile Orta ve Doğu Avrupa bölgesindeki kullanıcılar arasındaki sinerjiyi gözler önüne serdi.”

Etkinlikte konuşan Canalys Araştırma Müdürü Ben Stanton ise şunları söyledi: “Tüketiciler birinci sınıf kalitede bir kameraya, bir ekrana ve uzun ömürlü bir pile sahip akıllı telefon istiyor. Aynı zamanda yerel olarak yatırım yapan ve yerli yetenekleri istihdam eden güvenilir bir marka görmek istiyorlar. OPPO, bölgedeki insanların ilişki kurabileceği ve güvenebileceği saygın bir marka ile Orta ve Doğu Avrupa pazarına seçenek getiriyor.”

5G’de liderlik

2022’nin sonunda Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde yaklaşık 20 milyon 5G mobil aboneliğinin olması bekleniyor ve bunun önümüzdeki 5 yıl içinde on kat artarak 200 milyona[1] ulaşacağı tahmin ediliyor. OPPO’nun 2019 yılında ilk ticari 5G akıllı telefonu Avrupa pazarına sürmesiyle 5G standartlarındaki liderliği onu sunduğu kapasite, hız ve esneklikten yararlanmak isteyen operatörler ve perakendeciler için ideal bir ortak haline getiriyor.

Johnny Zhang, konuyla ilgili şunları söyledi: “OPPO, birçoğu Avrupa’da olmak üzere dünya çapında 80’den fazla operatörle 5G iş birliği gerçekleştirdi ve 5G standartlarıyla ilgili 3.000’den fazla patent başvurusunda bulundu. OPPO akıllı telefonlarının 5G’nin avantajlarını bölgedeki kullanıcılara sunmak için tamamen optimize edilmesini sağlamak için bölgedeki operatörlerle yakın iş birliği yapıyoruz.”

İnovasyonun tarihi

6 Araştırma Enstitüsü, 5 Ar-Ge Merkezi ve dünya çapında kendini yeniliğe adamış 10.000’den fazla personeli ile şarj ve pil teknolojisi, yapay zeka ve 6G’yi kullanan gelişmiş görüntü ve video teknolojisi gibi kritik kullanıcı merkezli teknolojilerde yenilikler yapan OPPO, donanım, yazılım ve tasarım yeteneklerini daha da geliştirmeyi ve optimize etmeyi taahhüt ediyor. ‘İnsanlık için Teknoloji, Dünya için İyilik’ vizyonu ile hareket eden OPPO, teknolojisi ve inovasyonu aracılığıyla insanları daha fazlasını yapmaya teşvik eden kullanıcı merkezli bir deneyim sunmanın görevleri olduğuna inanıyor ve bunun için kullanıcı deneyimini geliştiren teknolojiler geliştirmeyi amaçlıyor.

Yerli girişim Thread in Motion, TIM Partners programıyla akıllı eldivenlerini tüm dünyaya duyuracak

Endüstriyel akıllı giyilebilir ürünler üreten yerli teknoloji girişimi Thread In Motion, yeni TIM Partners programını duyurdu.

TIM Partners programı, Thread In Motion’ın mevcut faaliyet bölgelerine ve yeni hedef pazarlarına uçtan uca kusursuz hizmet vermeyi amaçlıyor.

Program ile ilgili konuşan Thread In Motion Kurucu Ortağı ve CEO’su Kadir Demircioğlu, “Uzun zamandır ajandamızda olan partnerlik yapısını tam anlamıyla hayata geçirdiğimiz için çok heyecanlıyız. Bilinen kanal satış düzenine yepyeni bir soluk getiriyoruz; yurt içi ya da yurt dışındaki partner firmalarımızın hak edişleri bir yana, ‘önce insan’ felsefemiz doğrultusunda satışı gerçekleştiren çalışanları ödüllendireceğiz. Ayrıca, pazarda rakipsiz olan akıllı eldivenlerimiz iş ortaklarımızı rekabette öne geçirmekte, bunun da aldığımız en güzel geri dönüşlerden bir tanesi” olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Dört farklı iş birliği modeli uygulanıyor

Thread In Motion, TIM Partners programı dahilinde iş ortaklarına Diamond, Platinum, Gold ve Silver olmak üzere dört farklı model sunuyor. Her model kendi içerisinde belirli minimum gereksinimler, farklı yüzdelerde hak edişler ve partner’ın hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi için çeşitli avantajlar barındırıyor.

Thread In Motion Kanal ve Partner Program Direktörü Gökhan Barlak’ın belirttiğine göre yurt dışında Romanya, Hollanda, Almanya, İspanya, Portekiz, Güney Kore, Hindistan ve Brezilya’daki oyuncular ile ilerleyen iş ortaklığı yapısı son bir senede olgunlaşarak TIM Partners programına dönüştü ve Türkiye ile beraber global pazarlarda uygulanmaya başladı.

Şengünler: ‘‘Lojistik sektörünü birlikte dönüştürüyoruz’’

Türkiye’nin lider izlenebilirlik entegratörü Vector’ün CEO’su Halit Erol Şengünler “Thread In Motion’ın Türkiye’deki ilk ve tek Diamond partneri olarak akıllı eldivenler ile müşterilerimizin lojistik süreçlerini hızlandırıp kusursuz hale getiriyoruz. Yola çıktığımız günden beri her noktada destek aldığımız Thread In Motion ile sektörü dönüştürmeye başladık. Hem biz hem de müşterilerimiz oldukça memnun, hedefimiz tüm pazarı endüstri 4.0 kazanımlarıyla buluşturmak” diye konuştu.

Oyun odaklı fon WePlay Ventures, ilk yılında 10 girişime yatırım yaptı

2020 yılının 3. çeyreğinde faaliyetlerine başlayan Türkiye’nin ilk oyun sektörü odaklı yatırım şirketi WePlay Ventures, geçtiğimiz yılın bir özetini paylaştı.

Oyun ve Startup sektörlerinde tecrübeli ekibi ile oyun girişimlerini desteklemeyi ve büyütmeyi odağına alan WePlay Ventures, ilk yılında Mobil, PC ve Konsol platformları için oyunlar geliştiren 10 stüdyoya yatırım gerçekleştirdi. WePlay Ventures bu alandaki yatırımlarına hız kesmeden devam etmeyi planlıyor.

Yatırımların %60’ı mobil, %40’ı PC ve Konsol platformları

Türkiye Oyun Sektörü, özellikle son 3 yıl içerisinde göstermiş olduğu büyük başarılar ile küresel oyun pazarının önemli oyuncuları arasına adını yazdırdı. 2020 yılı itibari ile 1 Milyar doları aşmayı başaran Türkiye Oyun Pazarı, birçok yeni oyun girişiminin kurulmasına ve mevcut oyun girişimlerinin önemli yatırımlar alarak hızla büyümesine olanak sağladı. Bu konuya paralel olarak 1 yıl içerisinde 1250’den fazla oyun girişimini inceleyerek 400’den fazla görüşme yapan yatırım şirketi, bu girişimler arasından 10 oyun stüdyosuna yatırım yaptı.

Sırasıyla Gnarly Game Studio, Madcraft Studios, Funmoth Games, Hoody Studios, Forge Games, Gorilla Softworks, Gyroscoping Games, UDO Games, Hero Concept ve Apphic Games’e yatırım yapan WePlay Ventures, portföylerini mobil, PC ve konsol platformlarında dengeli bir şekilde dağıtmayı hedeflediklerini ve şu ana kadar yapmış olduğu yatırımların %60’ının Mobil %40’ının ise PC ve Konsol platformlarına oyun geliştiren stüdyolardan oluştuğunu açıkladı.

WePlay Ventures’ın yatırımcısı olduğu oyun girişimleri 1 yıl içerisinde 4 kat büyüme

Yatırımlarını Akıllı Sermaye Modeli ile gerçekleştiren WePlay Ventures, yatırımcısı olduğu girişimlere finansal desteğin yanı sıra stratejik olarak da birçok destek sunuyor. Kendilerini bir takım arkadaşı gibi konumlandırarak oyun stüdyolarına erken aşamadan itibaren strateji, finans ve iş geliştirme gibi konularda destek olarak çok daha hızlı büyümelerini ve küresel oyun pazarının önemli oyuncularından biri haline gelmelerini hedefliyor. Bu doğrultuda WePlay Ventures’in yatırım gerçekleştirdiği oyun stüdyoları, 1 yıl içerisinde 4 kat büyüyerek toplam değerlemelerini 64 Milyon dolara çıkarmayı başardı. Bünyesinde 160’tan fazla ekip arkadaşı bulunduran oyun stüdyoları, yine bu süre zarfı içerisinde 10 tanesi PC ve Konsol olmak üzere toplamda 180’den fazla oyun geliştirdi.