Ana Sayfa Blog Sayfa 297

Türkiye’nin decacorn’u Getir ile Just Eat Takeaway, Avrupa teslimatları için iş birliği yaptı

Türkiye’nin decacorn girişimlerinden Getir, dünyanın önde gelen yemek teslimatı şirketi Just Eat Takeaway ile Avrupa’da iş birliğine gitti.

Bu iş birliği ile Getir ürün portföyünün tamamı Just Eat Takeaway çatısı altındaki uygulamalara entegre olacak. Gelecek hafta Almanya’da başlayacak uygulama, önümüzdeki haftalarda İngiltere, İspanya, İtalya ve Fransa operasyonlarını da kapsayacak.

Bu kapsamda, Getir’in ürün portföyünün tamamı Just Eat Takeaway.com kapsamındaki uygulamalara entegre edilecek ve Getir ürünlerini sipariş eden tüketicilerin teslimatı Getir kuryeleri tarafından yapılacak.

Gelecek hafta Almanya’da başlayacak iş birliği ile, Getir’in yaklaşık 2.000 ürünü, Just Eat Takeaway.com’un Almanya’daki cep telefonu uygulamasında ve internet sitesinde satışa sunulacak. Önümüzdeki haftalarda ise İngiltere’de, İspanya’da, İtalya’da ve Fransa’da da hayata geçecek.

Getir Avrupa Bölge Genel Müdürü Turancan Salur, “İki güçlü uluslararası markanın iş birliği her iki taraf için de birçok fırsat sunuyor: Just Eat Takeaway.com müşterileri çok daha geniş bir ürün yelpazesinden seçim yapma imkanına kavuşacak. Getir de daha büyük bir tüketici tabanına erişerek, Avrupa çapındaki büyümesini sürdürecek” dedi.

Avrupa’nın market sektöründeki ilk decacorn’u Getir, bugün itibarıyla üç kıtada, 9 ülkede kullanıcılarına hizmet veriyor. Geçen yıl ocak ayında İngiltere ile başladığı yurt dışı faaliyetlerine kısa sürede Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda ve Portekiz’i de ekledi. Geçtiğimiz yıl kasım ayında ABD pazarına giriş yapan Getir, şu anda Türkiye’nin 81 iline ek olarak yurt dışında 48 şehirde faaliyetlerini sürdürüyor.

Hyundai, hidrojen yakıtlı N Vision 74 konsept aracını tanıttı

Güney Kore merkezli otomotiv üreticisi Hyundai, sürdürülebilirlik odaklı ve hidrojen ile çalışan yeni N Vision 74 konsept aracını duyurdu. Fütüristik konsept, sıfır emisyonlu teknolojilere olan bağlılığı baz alıyor.

2015 yılında piyasaya sürülen N markasının sürdürülebilir performans vizyonu, ilk olarak hidrojenle çalışan N 2025 Vision Gran Turismo‘da gösterildi. Hidrojen yakıt hücresi gücü başlangıçta bir rüya olarak görülse de, N Vision 74, yedi yıllık teknolojik gelişmeyi ve N markasının, çalışma türü ne olursa olsun otomobil tutkunları için iyimser bir gelecek sunma taahhüdünü temsil ediyor. Hyundai’nın en son teknolojisi, tasarım ve yüksek performansının zirvesiyle yeniliği teşvik ediyor.

N Vision 74, efsanevi otomobil tasarımcısı Giorgetto Giugiaro tarafından geliştirilen 1974 tarihli Hyundai Pony Coupe konseptinden iham alıyor. Hyundai mühendisleri, N Vision 74’e özgü tamamen yeni bir düzende yerleştirilmiş FCEV sistemi ile kombine ederek benzersiz bir hidrojen hibrit mimarisi geliştirdi. 85 kW çıkışlı yakıt hücresi (Max 95 kW), öne kısımda yer alıyor. Toplam yüksekliği ve ağırlık merkezini düşürmek için alt kısma 62,4 kWh T tipi pil monte ediliyor. Pil, 800V yüksek hızlı şarj mimarisini araçla buluşturuyor.

N Vision 74, ikili şarj özelliğine sahiptir ve arkaya monte edilmiş 9,3 lb kapasiteli hidrojen yakıt depolarına beş dakika içinde yakıt doldurulabilir. 85kW yakıt hücresi, 62kWh pili şarj etmek için hidrojeni elektriğe dönüştürür. Batarya aynı zamanda hızlı şarj özelliğine sahip Hyundai’nin e-GMP platformundaki 800V batarya teknolojisini de destekliyor. 

N Vision 74’ün temel geliştirme hedeflerinden biri, zorlu pist koşullarında bile sürücüye en yüksek sürüş duygusunu sürücülere yansıtmak oluyor.  ‘ün özel hidrojen hibrit mimarisi, ısı yönetimi için benzersiz zorluklar sunuyor. N Vision 74, henüz konsept aşamasında yer aldığı için yollarda görülüp görülmeyeceği henüz bilinmiyor.

PUBG Mobile, premium otomobil markası Maserati ile iş birliği yaptığını açıkladı

Dünyanın en popüler mobil oyunlarından PUBG Mobile, dünyaca ünlü otomobil üreticisi Maserati ile heyecan verici bir ortaklığı duyurarak oyunculara birinci sınıf spor otomobillerinden bazılarını oyun içinde kullanma fırsatı sunuyor.

Uluslararası alanda ikonik üç dişli mızrak logosu ile bilinen Maserati, 1914 yılında İtalya’nın Bologna kentinde kuruldu. Şimdi yenilikçi tasarımı ve dünya çapında mükemmellik arayışı ile uluslararası alanda sınırları zorlamaya devam ediyor. Marka, İtalyan zarafetinin sembolü olarak ün kazandı ve ileriye dönük bakış açısıyla tanınıyor.

Maserati’nin 3.0 litrelik çift turbolu V6 motora sahip hafif ama güçlü Coupe modeli süper spor otomobili MC20 ve Maserati’nin SUV modeli olan sağlam ama şık Levante’nin yanı sıra kilidi açılabilen özel, sürpriz bir araç PUBG Mobile’a gelen araçlar arasında yer alıyor. Oyuncular 18 Kasım’dan 31 Aralık’a kadar Maserati’nin spor otomobillerinin direksiyonuna geçebilecekler.

Tencent Games PUBG Mobile Yayıncılık Başkanı Vincent Wang, “Oyuncularımıza her zaman PUBG MOBILE deneyimini zenginleştirecek ortaklıklar sunmaya çalışıyoruz. Kendi endüstrisinin ön saflarında yer alan ve tarihi geçmişiyle dikkat çeken Maserati, işbirliği yapmamız için mükemmel bir ortak oldu. Sanal dünya genişledikçe ve bir bütün olarak küresel teknolojinin gelişimi için daha önemli hale geldikçe, otomotiv tasarımı ve interaktif oyun dünyalarını bir araya getirmeye yardımcı olmaktan heyecan duyacağız.” dedi.

PUBG Mobile, oyuncuların eğlenmesi için bu tarz iş birliklerini daha önce de gerçekleştirdi. Oyunda Maserati öncesinde bir diğer lüks araç üreticisi Lamborghini ile de benzer bir dönem gerçekleştirildi.

Otomasyon çözümleri geliştiren Soft Robotics, 26 milyon dolar yatırım aldı

Otomasyon odaklı robotik çalışmalar yapan Soft Robotics, düzenlenen Seri C turda 26 milyon dolar yatırım aldı. Tyson Ventures tarafından yönetilen tura Marel ve Johnsonville Ventures katıldı.

Jeff Beck ve Mark Chiappetta tarafından Bedford’da kurulan girişim, geliştirdiği tescilli robotik kıskaçlarıyla 3D makine görüşü ve yapay zeka kullanarak otomatikleştirilmiş, yüksek hızlı toplama çözümleri tasarlayıp üretiyor. Girişimin robotik çözümleri, sistem entegratörlerinin ve OEM makine üreticilerinin, gıda üretiminde bulunan en zorlu toplu süreçlerin bazılarını otomatikleştiren çözümler sunuyor.

Soft Robotics‘in COO’su Mark Chiappetta, “On yıllardır, gıda üreticileri en çok iş gücünün kullanıldığı toplu üretim süreçlerini otomatikleştirmek için endüstriyel robot kollarını benimseyemiyorlar. Sonunda bir çözüm var! Devrim niteliğindeki algısı ve yapay zekası ile GripAI, iş hacmini artıran, gıda kalitesini iyileştiren ve iş gücüne olan kritik bağımlılığı kıran, bir sistemi ortaya çıkarıyor. Bu sayede gıda üretiminin neredeyse tüm aşamalarında endüstriyel robotların kullanımı sağlanıyor.” dedi.

Tyson Foods ve Johnsonville gibi şirketler, yüksek kaliteli, güvenli ve besleyici protein ürünlerine yönelik talebi karşılamak için tesislerinde güvenliği artırmaya ve üretimi artırmaya yardımcı olmak için Soft Robotics çözümlerini kullanıyorlar.

Tyson Ventures’ın Kıdemli Direktörü Rahul Ray, “Tyson’da sürekli olarak ekip üyelerimizin güvenliğini artırabilecek ve üretkenliğini artırabilecek yeni otomasyon alanları keşfediyoruz. Soft Robotics’in devrim niteliğindeki robotik teknolojisi, bilgisayar görüşü ve yapay zeka platformu, gıda endüstrisini dönüştürme potansiyeline sahip ve herhangi bir şirketin otomasyon yolculuğunda önemli bir rol oynayacak.” dedi.

Johnsonville Ventures Genel Müdürü Kevin Ladwig, “Soft Robotics ile ortaklığımızı genişletmekten ve mevcut müşteri ilişkimize yatırımcı eklemekten heyecan duyuyoruz. Soft Robotics’in çok sayıda birincil ve ikincil işleme operasyonuna uygulanabilen sınıfının en iyisi alma ve yerleştirme sistemleri sunduğuna inanıyoruz. Üretkenliği artırmanın yanı sıra tekrarlayan hareketi azaltan ve çalışan güvenliğini iyileştiren uygulamalar, herhangi bir operasyon için memnuniyetle karşılanan iyileştirmeler arasında bulunuyor.” dedi.

Yatırımla beraber girişim, 3D vizyonu yumuşak kavrama sistemi ile birleştiren mGripAI sisteminin dağıtımını hızlandırmayı planlıyor. Soft Robotics, pandemi kaynaklı sorunların ortaya çıkmasının ardından “8 yıllık tarihindeki en büyük dört satış çeyreği” ile rekor büyüme gerçekleştirdiğini açıkladı.

Yerli bilişim çözümleri girişimi TeaTechs, 3.5 milyon dolar değerleme üzerinden ikinci yatırımını aldı

Bu yılın başında yapay zeka, nesnelerin interneti, davranışların interneti, coğrafi bilgi sistemleri ve DevOps gibi alanlarda hizmet olarak yazılım (SaaS) çözümleri geliştirmek üzere kurulan TeaTechs, 1 buçuk ay içinde ikinci yatırımını alarak değerlemesini 3,5 milyon dolara çıkardı.

Eylül 2022’de kapanan tohum yatırım turunda daha önce ABD’de 11sight, Birleşik Krallık’ta Wiseworks ve Türkiye’de Vispera gibi şirketlere yatırım yapan, Hollanda ve Türkiye’de faaliyet gösteren ISTCAPITAL’den yatırım alan TeaTechs’in yeni ortağı, SaaS ekosisteminin tanınan isimlerinden Mithat Özbek oldu.

Yatırım sürecine ilişkin değerlendirmelerini paylaşan TeaTechs CEO’su ve Kurucu Ortağı Tunç Emre Toptaş, şirketi ortakları Ali Güven ve Emrah Erşen’le 2022’nin ilk çeyreğinde kurduklarını, 1,5 arayla iki büyük yatırım alarak değerlemelerini 3,5 milyon dolara taşıdıklarını vurguladı. Başarılı bir SaaS şirketi olmanın yolunun kullanıcılara değer katmaktan, onların işlerini kolaylaştırırken kazançlarını artıran kolay ve kullanılabilir çözümler üretmekten geçtiğine inandıklarına dikkat çeken Tunç Emre Toptaş, arka arkaya iki büyük yatırımcının onlara güvenmesinin arkasında müşteri odaklı vizyonlarının olduğunu belirtti.

İş zekasına sahip mobil ve web tabanlı akıllı dijital dönüşüm teknolojilerini SaaS mimarisiyle gerçekleştiren bilişim çözümleri şirketi TeaTechs, işletmelerin varlık, üretim, tedarik, dağıtım, satış, pazarlama, müşteri, personel, malzeme, proje gibi iş birimlerine özel akıllı çözümler geliştiriyor. Uçtan uca dijital dönüşümü işletmelere özel tasarlanan ve hizmet olarak sunulan yazılımlarla gerçekleştiren TeaTechs, yapay zeka, IoT, IoB, DevOps ve coğrafi bilgi teknolojileri alanında küresel bir marka olmayı hedefliyor.

Yatırımcılarının şirkete değer katacak, vizyonlarını paylaşacak isimler olmasını önemsediklerini belirten Tunç Emre Toptaş, yatırımcılarıyla yalnızca finansal değil, entelektüel bir bağ kurmak istediklerini de söyledi. Toptaş, uluslararası şirketlerde CEO’luk ve yönetim kurulu başkanlığı gibi görevler üstlenen ve dünyanın en büyük SaaS markalarını Türkiye’ye getiren Mithat Özbek’in TeaTechs’e güvenmesinin kendilerine gurur ve mutluluk verdiğini paylaştı.

Dijital fabrika platformu Supply Chain Wizard, Sabancı Ventures’tan 1.5 milyon dolar yatırım aldı

Sabancı Topluluğu, yeni ekonomi odaklı uzun vadeli büyüme stratejisi kapsamında, Sabancı Holding’in Kurumsal Girişim Sermayesi Fonu olan Sabancı Ventures aracılığıyla, dijital fabrika platformu Supply Chain Wizard’a 1,5 milyon dolar yatırım yaptı.

2014 yılında Evren Özkaya tarafından kurulan ABD merkezli SCW.AI, sunduğu tedarik zinciri ve fabrika yönetim platformu ile üretim performansının, iş gücü ve operasyonel faaliyetlerin yakından takip edilmesini sağlayarak, tüm üretim süreçlerini dijitalleştiriyor ve veri toplamayı otomatik hale getirerek üretimde kalite ve performansın artırılmasını sağlıyor. Thermofisher, Takeda, BP, Catalent gibi birçok global müşteriye sahip olan SCW.AI, halihazırda toplam 35 fabrikaya hizmet veriyor.

Sabancı Ventures geçtiğimiz yıllarda Thread In Motion ve Lumnion’a, bu yıl ise Zack.ai, Bulutistan, Albert Health ve Figopara’ya yatırım yapmıştı. Bu yatırımla birlikte 2020 yılının sonunda kurulan Sabancı Ventures’ın portföyündeki toplam girişim sayısı 7’ye, 2022 yılında yatırım yaptığı şirket sayısı ise 5’e yükseldi. 2022 yılında yapılan toplam yatırım tutarı ise 7 milyon dolara ulaştı.

Siber güvenlik, yapay zekâ, enerji teknolojileri, finansal hizmetler, nesnelerin interneti, malzeme teknolojileri ve e-mobilite Sabancı Ventures’ın başlıca yatırım hedeflediği alanlardır.

İlk etapta 30 milyon dolar toplam fon büyüklüğüne sahip olan Sabancı Ventures, hem yurt içi hem de yurt dışında yatırımlar hedeflemektedir. Tohum sonrası ve Seri A aşamalarındaki girişimlere büyüme amaçlı olarak 500 bin dolar ile 4 milyon dolar arasında değişen tutarlarda yatırım yaparak, hissedar olmayı hedeflemektedir.

Hakan Baş, Orkun Işıtmak gibi isimlerin kurucuları arasında olduğu Gamer Arena’nın global yolculuğu

Kurulduğu günden bu yana yakından takip ettiğimiz Gamer Arena, birçok Mobil, PC ve Konsol oyununda oyuncuların istedikleri yerden düello ve turnuvalarla mücadele edebildikleri, kripto para ve ödüller kazanabildikleri bir rekabetçi oyun platformu oluyor.

Girişimin kurucularından Kerim Yılmaz, bize girişimin yeni serüvenini anlattı. 2 yıl aradan sonra tekrar egirişim’e konuk olan Gamer Arena’nın bu süreçte neler yaptığını öğrenmek için videomuzu izleyebilirsiniz.

WhatsApp, anket özelliğini kullanıma sundu

WhatsApp, daha önce test aşamasında olarak sadece beta kullanıcılarıyla buluşturduğu anketler özelliğini tüm kullanıcılar için aktif hale getirdi. WhatsApp Anketler, kullanıcıların hem bireysel hem de grup sohbetlerinde anketler oluşturmasına izin verecektir.

Neredeyse 1 senedir test edilen anketler özelliği, Meta bünyesindeki Instagram ve Facebook’un ardından WhatsApp kullanıcıları için de kullanıma sunuldu. Anket düzenleyen kişiler, en fazla 12 seçeneklik anketler oluşturabiliyor. Aynı cevaplı ikinci bir şık oluşturulduğunda uygulama, kullanıcıyı uyararak seçeneğin değiştirilmesini istiyor.

Anketlere cevap veren kişiler, bir ya da daha fazla şıkka oy verebiliyor. Sadece mobil sürümler için aktif olan bu özelliğin WhatsApp Web için ne zaman aktif hale geleceği henüz bilinmiyor. Web sürümünde sadece ankete oy verilebiliyor. Yapılan anketler, diğer kulanıcılara iletilemeyip sadece konuşma içerisinde kalıyor.

WhatsApp Anketler özelliğini kullanmak için birkaç işlem yapmanız gerekiyor. İlk olarak uygulama içerisinden bireysel ya da bir grup sohbetine giriş yapın. Hemen ardından Android’de ekler kısmına ve iOS’de de + simgesine dokunun. Çıkan kısımdan Anket seçeneğine dokunun. Açılan alandan sorunuzu yazdıktan sonra 12 farklı seçenekli bir anket oluşturmanız mümkün hale geliyor.

Her ne kadar WhatsApp’a yeni gelmiş olsa da anket özelliği daha önce Meta uygulamalarında ve iletişim uygulamasının en büyük rakiplerinden olan Telegram’da da bulunuyordu. Anket özelliğiyle beraber özellikle grup sohbetlerinde arada kalınan konulara üyelerin kesin bir cevap bulacağı tahmin ediliyor.

Yerli oyun şirketi Rollic, Almanya’nın lider oyun stüdyolarından Popcore’u satın aldı

Şubat 2022’de Almanya merkezli oyun stüdyosu Nanotribe’ı satın alarak küresel bir büyümeye işaret eden Rollic, Popcore’u da bünyesine dahil ederek indirme ve gelir bakımından dünya çapındaki hyper-casual yayıncılar arasındaki lider konumunu daha da güçlendiriyor.

Rollic kurucu ortağı ve CEO’su Burak Vardal, yapmış olduğu açıklamada “Popcore’un oyun üretimindeki başarısını, Rollic’in bağlı olduğu değerler ile yan yana koyduğumuzda, iki şirketin bir araya gelmesi mobil oyunların geleceğindeki kullanıcı deneyimleri açısından mükemmel bir sinerji yaratıyor. Popcore’u aramızda görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Popcore’un ailemize katılmasyla, ekiplerimizin geliştirdiği teknoloji ve tasarımları kullanarak oyuncularımıza uzun süreli etkileşim seçenekleri yaratabileceğiz. Bu birleşme ile oluşacak toplam oyuncu havuzumuz, oyun dünyasına yeni katılan ve uzun süredir oyun oynayan kullanıcıların harmanlandığı, oyun dünyasındaki en değerli oyuncu kitlesini temsil edecek.”

Burak Vardal

Popcore’un Kurucu Ortağı Johannes Heinze ise açıklamasında “Ekiplerimiz oyunlarımızı titizlikle test ediyor ve Hyper-casual türünün erişilebilirliğini Casual oyunların istikrarlı etkileşimiyle dengeleyen eğlenceyi sağlamak için oyunlarımızı derin bir veri analitiğine dayalı olarak geliştiriyor. Bu anlaşma sayesinde, yeni nesil mobil oyunları oluşturmak için markalaşmış reklam bazlı, oynaması ücretsiz mobil oyunlarımız, Rollic’in küresel pazarlama uzmanlığı ve Zynga’nın oyun içi geliştirme geçmişiyle birleşecek.” dedi.

Thomas Heinze ve Johannes Heinze kardeşleri tarafından kurulan Popcore, dünya çapındaki kullanıcılar tarafından iOS ve Android üzerinden toplamda 500 milyondan fazla indirilmiş, yenilikçi, reklam odaklı, oynaması ücretsiz oyunlar geliştiriyor. Ekip, minimum riskle denemeyi kolaylaştıran benzersiz veri testi yöntemlerini kullanarak, hem kitlesel çekiciliğe hem de uzun vadeli etkileşime sahip kullanıcı duyarlılığı ve davranışına ilişkin derin bir anlayış içeren oyunlar geliştiriyor. Merkezi Berlin’de bulunan Popcore ekibinin 150’den fazla üyesi, Avrupa genelinde oyunlarını geliştirmek, test etmek ve büyütmek için çalışıyor.

İstanbul merkezli Rollic, yakın zamanda dünya çapında toplamda 2 milyar indirmeyi aştı ve bugüne kadar 19 oyunu ABD Apple App Store’da 1. veya 2. sıraya ulaştı. Şirket, 175’ten fazla ülkede popüler mobil oyunlar geliştiriyor ve yayınlıyor, en iyi performans gösteren oyunların çoğuna oyun içi güncellemeler ve etkinlikler ekleyerek hızla büyüyen Hyper-casual sektörünü yeniden tanımlıyor. Bu gelişmeler sayesinde Rollic, Hyper-casual oyunlarının yaşam döngüsünü türün geleneksel penceresinin ötesine taşıyarak etkileşim kalıplarını baştan yaratıyor.

Popcore kurucuları: Thomas Heinze, Johannes Heinze

2018’de kurulan Popcore, iOS ve Android için reklam bazlı oynaması ücretsiz oyunlara odaklanan, Berlin merkezli bir oyun geliştiricisidir. Popcore, wired.com tarafından Berlin’deki en sıcak 10 girişim ve Avrupa’daki ilk 100 girişim arasında listelendi ve iOS ve Android’de 500 milyondan fazla indirilmiş olan Parking Jam, Pull the Pin, Scavenger Hunt ve Tap Away gibi listelerin zirvesinde yer alan oyunlar geliştirdi ve yayınladı. Popcore, yetenekleri yaratıcılara dönüştüren ve onları mükemmelleştirmek adına araçlar ve destek sağlayan bir ekosistem kurarken, hem kitlesel çekiciliğe hem de uzun vadeli etkileşime sahip oyunlar yaratmaya kendini adamıştır.

Sosyal etkileşim platformu Intouch, Innogate ile globale açılıyor

Innogate, başarılı Türk teknoloji şirketlerinin global pazarlarda rekabetçi hale gelmelerini sağlayan özel eğitim, koçluk ve danışmanlık sunarak bir sonraki aşamada potansiyel global müşteri, yatırımcı ve iş ortaklarıyla bir araya getirme imkanı sağlıyor. Innogate programına dahil olan 15 girişimden biri olarak Intouch, Türkiye’den sonra yurtdışında büyüme hedefinde emin adımlarla ilerleyecek.

intouch, bir topluluğun parçası olan kişilerin görünürlüğünü ve kendi aralarındaki etkileşimi artırmalarına yardımcı olan, Türkiye’den çıkan başarılı sosyal etkileşim girişimleri arasında yer alıyor. Özellikle pandemi ile daha ön plana çıkan uzaktan ve hibrit çalışma modellerinde etkileşim artırarak çalışan aidiyetini, şirket kültürünün gelişimini sağlayan bir sosyal iletişim uygulaması olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, hobi ya da ilgi alanlarına göre bir araya gelen farklı büyüklükteki toplulukların (spor takımları, sosyal sorumluluk gönüllülükleri, çeşitli kulüplerin vb.) içerisinde bireylerin daha görünür olmasını, paylaşımlarını ve güncel kalmalarını sağlıyor.

Şirketlerin iç iletişimi geliştirmek için kullandığı, günümüzde 5 farklı şirketten 10.000’den fazla kullanıcısı olan Intouch mobil uygulamasında, tek platform üzerinden fotoğraf, video, doküman paylaşımı gerçekleştirilebiliyor, duyuru ve etkinlik paylaşımı sağlanabiliyor, çalışma grupları ya da sosyal gruplar oluşturularak topluluk içerisindeki diğer kişilerle etkileşimde kalınabiliyor. Geri bildirim kültürünü destekleyen özellikleri ile Intouch kullanıcıların daha şeffaf, açık ve samimi iletişim ile topluluklardaki aidiyetini artırabiliyor. Oyunlaştırma ve yapay zekâ ile desteklenen özellikleri fark yaratıyor.

Kadın mühendisten kadın CEO’ya

OBSS’de 2015 yılından beri çalışan ve Matematik ve Endüstri Mühendisliği kökenli Seçil Kavaş Akköse, Intouch’ın 2017 yılında bireylerin kendilerini kolaylıkla ifade edebildikleri, topluluk içerisindeki kişilere rahatlıkla erişebildikleri, duyuruların anlık ve direkt olarak tüm kullanıcılara ulaştırılabildiği, bir konu ya da kişi ile ilgili geri bildirimlerin hızlıca paylaşılabildiği, şeffaf ve “yaşayan” bir platform oluşturma düşüncesi ile ortaya çıktığını belirtiyor. 2021 yılından itibaren bir start-up olarak yoluna devam eden Intouch’a, Seçil Kavaş Akköse kurucu ortak ve CEO olarak liderlik ediyor.

intouch Kurucu Ortağı ve CEO’su Seçil Kavaş Akköse, girişimciliğin ve Intouch’ın fark yaratan yanlarını şöyle anlatıyor: “Bir kadın mühendis, kadın girişimci ve CEO olarak, Intouch’ın Türkiye’den çıkan potansiyeli yüksek teknolojik girişimler arasında yer almasından çok büyük bir gurur duyuyorum. Özellikle teknolojide kendini sürekli yenilemenin ve gelişmenin kritik olduğu bir ortamda Intouch’ın da benim de kendimizi sürekli geliştirmemizin ne kadar önemli olduğunun farkındayım ve bu zorlu yolculuğa hazırız. Innogate’in İngiltere pazarına açılma konusunda bize büyük bir değer katacağına inanıyorum.”