Ana Sayfa Blog Sayfa 296

Rivian, Mercedes-Benz ile yaptığı elektrikli araç anlaşmasını sonlandırdı

Elektrikli araç üreticisi Rivian, 3 ay önce Avrupa’da elektrikli minibüs – kamyonet üretmek için anlaştığı Mercedes-Benz ile yaptığı anlaşmayı sonlandırdığını açıkladı. Şirket, ABD operasyonlarında nakit akışını olumlu hale getirmeye çalışırken kendi müşterilerine ve mevcut ticari işlerine odaklanacağını belirtti.

Eylül ayında Mercedes-Benz Vans ve Rivian, %50 – %50 ortak girişimi kapsamında Polonya, Macaristan ya da Romanya‘daki bir fabrikada önümüzdeki birkaç yıl içinde elektrikli kamyonetler üretmek için anlaşma yaptı. Görünen o ki son son haberlere göre iki şirket yollarına ortak olarak devam etmeyecek. 

Rivian CEO’su RJ Scaringe, “Avrupa’da elektrikli kamyonetlerin ortak üretimi için bu yılın başlarında imzaladığımız Mutabakat Zaptı ile ilgili olarak Mercedes-Benz Vans ile görüşmeleri duraklatmaya karar verdik. Zamanın bu noktasında, mevcut ticari işimizin yanı sıra tüketici işimize odaklanmanın, Rivian için değeri en üst düzeye çıkarmak için en çekici kısa vadeli fırsatları temsil ettiğine inanıyoruz.” dedi.

Rivian’ın en büyük destekçileri arasında amazon bulunuyor. E-ticaret devi, şirketten 100.000 elektrikli teslimat kamyoneti tedarik etmek için anlaşma yaptı.

ABD merkezli elektrikli araç üreticisi, “Rivian için daha uygun bir zamanda” Mercedes-Benz ile gelecekteki çalışmaları keşfetmeye açık olduğunu söyledi. Mercedes-Benz, Rivian’ın kararının elektrifikasyon stratejisinin zaman çizelgesini veya Jawor, Polonya’daki yeni elektrikli araç üretim tesisinin planlanan artışını etkilemeyeceğini söyledi.

Mercedes-Benz Vans Başkanı Mathias Geisen, “Gelecekte Rivian’daki ekiple stratejik fırsatları keşfetmek bir seçenek olmaya devam ediyor.” dedi.

Diğer elektrikli araç üreticileri gibi, tedarik zinciri kesintileri Rivian’ı da olumsuz etkiledi. Şirket, bu yılın başlarında üretim tahminini yarıya indirerek 25.000 araç üretmeyi planladığını açıkladı.

Ses odaklı sağlık platformu Sonde Health, 19.25 milyon dolar yatırım aldı

Sonde Health

Yapay zeka destekli ses teknolojileri üzerinde çalışmalar yapan Sonde Health, düzenlenen Seri B turda 19.25 milyon dolar yatırım aldı. Partners Investment tarafından yönetilen yatırım turuna NEOM Company, KT Corporation, KT Corporation ve M Ventures katıldı.

2015 yılında ABD’de faaliyetlerine başlayan girişim, sesleri analiz ederek kişilerin sağlık durumu hakkında çeşitli bilgiler veriyor. Sonde, çoklu sağlık koşulları için  yapay zeka / makine öğrenimi tabanlı izleme ürünleri sunuyor. Ayrıca sesle pasif ve güvenli yonga setlerine yerleştirme yeteneği geliştiren tek sesli biyobelirteç girişimi olarak dikkatleri üzerine çekiyor.

Sonde Health, kurumsal sesli biyobelirteç teknolojisini telesağlık, ilaç, uzaktan hasta izleme ve tıbbi cihazlar dahil olmak üzere çeşitli sağlık sektörlerindeki şirketlere sunuyor. Girişim, 4 kıtada 85.000’den fazla kişiden alınan 1.2 milyondan fazla ses örneğiyle en büyük ve en çeşitli sağlık etiketli ses veri setine sahip oluyor.

Sonde Health CEO’su David Liu, “Dijital biyobelirteçler sağlık hizmetlerinde temel dayanak noktası haline geliyor. Günümüzün sağlık şirketleri, sesli biyobelirteçlerin insanları sağlıklarının erken dönemlerinde nasıl sorunlar oluşturacağını fark ediyor. Seste bulunan veriler ve içgörüler, sağlık izlemeyi ve hasta sınıflandırmasını güçlendirebiliyor. Böylece sorunlar maliyetli bir tıbbi müdahaleden çok daha önce ortaya çıkabiliyor. Ses ve herhangi bir dinleme cihazıyla, dünyanın büyük çoğunluğu için erişilebilir ve etkili sağlık izleme sağlanabiliyor.” dedi.

Partners Investment Başkan Yardımcısı Joonsoo Kim, “Sonde, sağlık durumumuzu tespit etme, yönetme ve anlama şeklimizi değiştirme potansiyeline sahip sesli bir biyobelirteç devriminin ön saflarında yer alıyor. En derin, yüksek kaliteli veri setine sahipler ve öncü işleme teknolojisi onlara önemli bir avantaj sağlıyor. Sonde ekibinin ve platformunun dünya çapında sağlık izlemeyi bozmaya ve buna muazzam bir değer katmaya hazır olduğuna inanıyoruz ve şirketin daha iyi sağlık için sesin gücünden yararlanma misyonunu desteklemekten heyecan duyuyoruz.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı global büyümesini desteklemek, solunum ve ruh sağlığı izleme teknolojilerini derinleştirmek ve ek sağlık koşullarına yeni yetenekler geliştirmek için kullanacak.

Figopara’nın İnsan ve Kültürden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Mete oldu

Kurumsal şirketler için tedarikçi finansmanına aracılık etmenin yanında geliştirdiği çözümlerle KOBİ’lerin hızlı, kolay ve ucuz finansmana ulaşmasını sağlayan fintech şirketi Figopara; çalışan odaklı ve bütünsel politikalar geliştirme hedefiyle ekibini büyütmeye devam ediyor. Bu bağlamda; yetenek yönetimi, performans yönetimi, eğitim ve gelişim, çalışan bağlılığı, şirket kültürü ve işveren markası dahil olmak üzere insan kaynakları alanında birçok farklı deneyime sahip Zeynep Mete, Figopara’da İnsan ve Kültürden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (Chief People and Culture Officer-CCO) olarak göreve başladı.

Şirketin Türkiye ve global büyüme hedefleri doğrultusunda insan ve kültür odaklı strateji, yönetim ve hizmet anlayışından sorumlu olacak Zeynep Mete, proaktif bakış açısıyla organizasyonel yapının güçlendirilmesini sağlamanın yanında Figopara’nın stratejik yönetimine de katkı sağlayacak.

Zeynep Mete kimdir?

İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden 2006 yılında mezun olan Zeynep Mete; aynı yıl içerisinde insan kaynakları alanında kariyer yolculuğuna başladı. Teknoloji, risk sermayesi, hızlı tüketim ve İK yönetim danışmanlığı sektörlerinde faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası şirketlerde uzun yıllar global çapta insan kaynakları yönetimi deneyimi kazanan Zeynep Mete, 2017 yılında kendi girişimi Neotalent’ı kurdu.

Girişim ekosisteminin önemli oyuncularından olan teknoloji girişimlerine ve yatırım fonlarına insan ve kültür odağında yenilikçi çözümler sunmanın yanı sıra şirketlerin hem Türkiye hem de global faaliyetleri için projeler geliştiren ve ICF Koçluk sertifikasına sahip olan Zeynep Mete, teknoloji girişimlerine profesyonel koçluk ve mentorluk hizmeti sunuyor. Yetenek kazanımı, yetenek yönetimi, organizasyonel tasarım ve işveren markası alanlarında çok sayıda tecrübesi bulunan Mete, Aralık 2022’den itibaren Figopara’da İnsan ve Kültür’den sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalışmalarını sürdürecek ve tüm paydaşların memnuniyetini önceliklendiren; hızlı, kaliteli ve uzun soluklu çözümler üretecek.

Araç kiralama platformu Miniyol, 10.2 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Biletall.com’un kurucuları ve yöneticileri tarafından Erciyes Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesinde KOSGEB AR-GE ve İnovasyon desteği ile kurulan Miniyol, paya dayalı kitle fonlama platformu fonbulucu’da 10.2 milyon TL hedefle yatırım turuna çıkıyor.

Onlarca araç kiralama platformunun, binlerce aracını kıyaslamak için yüzlerce web sayfasını ziyaret edip, manuel kıyaslama yapma problemine çözüm olarak yola çıkan girişim, şirket paylarının yüzde 12’sinin yatırımcılara arzıyla 10 milyon 200 bin TL finansmana ulaşmayı hedefliyor.

Ankara Kalkınma Ajans ile fonbulucu Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun eş finansman modeliyle 1 milyon TL yatırım yapma kararı aldığı tura, fonbulucu CEO’su Hakan Yıldız ve farklı melek yatırımcıların da katılımıyla 1 milyon TL’nin üzerinde fon sağlanacak.

Yatırım turu bugün saat 10.00 itibari ile başladı ve 15 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %20 bedelsiz pay verilecek. Ek olarak, yatırımcıların fonbulucu10 indirim koduyla Miniyol.com üzerinden yapacağı işlemler, bir yıl boyunca %10 indirimli olacak.

Miniyol Mobility Super App’in ilk aşaması olan günlük araç kiralama pazaryeri Miniyol, 2021 Haziran’da hizmete açılarak, halihazırda 1 milyon 500 binden fazla ziyaretçiye ve ilk 17 ayda 11 milyon TL ciroya ulaşmış durumda. Yatırım turunun başarıyla tamamlanmasıyla birlikte kullan-bırak araç kiralama hizmeti verecek olan Miniyol Express ve kişiden kişiye araç kiralama hizmeti verecek olan Miniyol Self ürünlerinin 2023 yılında hayata geçirilmesi planlanıyor. “Araç kiralamanın yeni yolu” mottosuyla ilerleyen Miniyol, yeni ürünlerinin devreye alınmasının ardından beş yıl içerisinde Mobility Super App haline gelecek.

Türkiye’nin ikinci online araç kiralama pazar yeri

Hizmetleri hakkında bilgi veren Miniyol Kurucu Ortağı Yaşar Çelik, “Miniyol, araç kiralama hizmeti veren firmaların Miniyol sistemlerine entegre edilmesi ile miniyol.com web sitesi ve mobil uygulamaları üzerinden araç kıyaslama ve rezervasyon yapma hizmeti veren platform. Platform üzerinde Sixt, Garenta, Europcar, Rentgo, Avec gibi global, ulusal ve bölgesel hizmet veren 80’den fazla firmanın 80 binden fazla aracı yer alıyor. Miniyol.com’u rakiplerinden ayıran temel farklılıklar ödeme yöntemleri, müşteri sadakat programları ve koşulsuz iptal, iade hakları. Bu donanımı ile birlikte Miniyol.com bir yıl gibi kısa sürede Türkiye’nin ikinci online araç kiralama pazar yeri konumuna geldi” dedi.

Miniyol Kurucu Ortağı Furkan Çelik, “Sürdürülebilir bir dünya için yeni iş modelleri ve teknolojileri geliştiren bir şirketiz. Geliştireceğimiz ürünler ile yeni gelir modelleri oluşturuyor, paylaşım ekosistemi ile karbon emisyonunun azaltılmasını sağlıyoruz. Dolasıyla insana, topluma ve dünyaya yönelik bir değer üretimi içerisindeyiz. Hedef kitlemiz olan Y ve Z kuşağının paylaşım ve kiralama ekosistemine olan ilgisi giderek artarken kalıcı değer öneriyle yola çıkan şirketlerle bağ kurmayı tercih ettiğin de farkındayız. Toplumsal sorumluluk bilinci tabanında gelişen mobilite ekosisteminin geleceğine inanan tüm bireysel ve kurumsal yatırımcılarınızı hikayemize ortak olmaya davet ediyoruz” dedi.

Fabrikalar için robotik çözümler geliştiren Robco, 14 milyon dolar yatırım aldı

Küçük ve orta ölçekli endüstriyel işletmeler için uygun fiyatlı modüler robotlar tasarlayan Robco, düzenlenen Seri A turda 14 milyon dolar yatırım aldı. Sequoia tarafından yönetilen tura Kindred Capital, Promus Ventures ve Torsten Reil, Christian Reber ve Daniel Dines katıldı.

Paul Maroldt ve Constantin Dresel ve Roman Hölzl tarafından kurulan girişim, torna, lazer işleme ve paletleme üzerine odaklanan üç bileşene dayanıyor; iş modeli, müşterilerin ihtiyaç duydukları şeyi sipariş etmelerine ve bunun karşılığında onlara bir hizmet olarak sunulmasına dayanıyor – robotların kendileri satın alınmıyor ve gerektiğinde yenilenebilecekleri ve diğer müşteriler için yeniden kullanılabilecekleri fikriyle Robco’dan kiralanıyor.

Robco, son yıllarda çeşitli endüstriyel otomasyon ve robotik şirketlerine akıtılan yüz milyonlarca dolara rağmen, zorlu görevlere odaklanıp uygun maliyetli çözümler üreterek küçük işletmelerin ihtiyaçları için pazarda bir niş bulduğuna inanıyor. Acil bir iş ortaya çıktığında ve bu iş için birilerini işe almak istemeyen işletmeler için Robco vazgeçilmez olacak gibi görünüyor.

Robco, çözümünü bir tür “endüstriyel robotlar için Lego kiti” olarak tanımlıyor. Temel, donanım modüllerinin yerleştirilebileceği kendi geliştirdiği yazılıma dayanıyor. Otomasyon çözümleri bir gün içerisinde devreye alınabiliyor.

Alman Robot Bilimleri Derneği‘nin (DRV) tahminlerine göre, özellikle vasıflı işçi eksikliği, orta ölçekli şirketlerde otomasyon talebini artırıyor. Bu faktör, korona salgınında ve Ukrayna savaşı zamanlarında kesintiye uğrayan tedarik zincirleriyle ilgili sorunların çözülmesinde de rol oynuyor.

Robco CEO’su Roman Hölzl, girişimini iyi bir konumda görüyor. Sistem çözümleri pazarı hala çok parçalı olduğu biliniyor. Hölzl, “Pazar nişine hakim olan, Avrupa’dan küresel olarak aktif bir şirket yaratmayı hedefliyoruz.” dedi.

Sequoia’dan Luciana Lixandru, “Robco’nun yaklaşımı benzersiz çünkü yaptıkları biraz Lego’ya benziyor. Modüler bir yaklaşım benimsiyorlar. Kullanım durumunuz ne olursa olsun, onlara hangi makineye ihtiyacınız olduğunu söyleyin ve onlar da doğru formatı oluştursun.” dedi.

Yatırımla beraber girişim, hem mevcut modüllerin yeteneklerini arttırmayı hem de modüler tabanlı olan sisteme daha fazla müşteri çekebilmeyi planlıyor.

Twitter Blue, Apple cihazları kullanan kişiler için daha yüksek fiyatlı olacak

Twitter, ayrıcalıklı hesaba sahip olmak isteyen kişiler için piyasaya sürdüğü Twitter Blue aboneliğinin yeni sürümünü Apple cihazlar için daha yüksek bedelle birlikte piyasaya süreceğini açıkladı. Normal kayıtlar 8 dolar üzerinden değerlendirilecekken Apple markalı bir cihaz üzerinden kaydolan kişiler ise 11 dolar ödeme yapacak.

Twitter yetkilileri tarafından yapılan açıklama göre platform, Twitter Blue aboneliğini beş ülkede başlayıp hızla diğer ülkelere yayılarak resmi olarak geri getiriyor. Aboneliklerle beraber onaylanan bir hesaba sahip olmanın yanı sıra daha uzun tweet’ler atabilme, yanıtlarda üstte olma gibi birçok ayrıcalık kullanıcılarla buluşturuluyor.

Twitter’ın ürün yönetim direktörü Esther Crawford, kullanıcıların Android işletim sistemli bir cihaz ya da web sitesi üzerinden üyelik oluşturarak istedikleri cihazdan uygulamaya giriş yapabileceklerini de belirtti. iOS’de abonelik kayıtlarının daha yüksek oluşu, Elon Musk tarafından ortaya çıkarılan %30’luk kesintinin dengelenmesi ve şirketin zarar görmemesi için belirlendiği düşünülüyor. Ayrıca bu hamle, Apple’ın Twitter’a reklam vermemesi üzerine şirketi caydırmak için yapıldığı da düşünülüyor. 

Twitter Blue Apple

Crawford hafta sonu Twitter’da, Twitter Kuralları’na aykırı olduğunu söylediği sahte hesaplarla mücadele etmek için bir hesaba mavi tik vermeden önce bir inceleme adımı eklendiğini tweetledi. Böylece ünlülerin adına açılan ya da yanlış bilgiler veren troll hesapların mavi tik almasının önüne geçilecek. 

Twitter’ın abonelik teklifinin yeniden başlatılmasıyla, sosyal medya platformu işletmeler için altın onay işaretleri ve yakında hükümetler için gri onay işaretleri sunarak tik düzenini daha farklı bir hale getirecek. 

Twitter bu özelliği test etmeye devam ettiği için, adını, kullanıcı adını veya profil fotoğrafını değiştiren abonelerin, hesapları yeniden incelenene kadar mavi onay işaretini geçici olarak kaybedecekleri konusunda uyardı.

Influencerlar ile markalar arasındaki iş birliği süreçlerini dijitalleştiren Winfluencer, 2.5 milyon TL yatırım aldı

Teknolojiyi kullanarak markaların Influencer iş birliği süreçlerini otomatikleştiren Winfluencer, aralarında küresel teknoloji şirketlerinin yöneticilerinin de olduğu deneyimli iş insanlarından oluşan bir melek yatırımcı grubundan 2.5 milyon TL yatırım aldı.

E-ticaret siteleriyle influencerların işbirliğinde kazanç modelini merkeze alan Winfluencer, pazardaki rakiplerinden anlık raporlamalarla ölçümlenebilir bir sistem sunması ve e-ticaret sitelerinin altyapılarına entegre olarak şeffaflık ve güvenilirlik sağlaması gibi yönleriyle ayrışıyor.

Winfluencer’ın teknolojiden aldığı gücün, günler süren anlaşma süreçlerini dakikalara indirdiğine dikkat çeken Winfluencer kurucu ortağı Funda Yener, e-ticaret siteleri ile influencerların tek bir sözleşme imzalayarak işbirliği yapabilecekleri tam otomatik bir pazaryeri kurduklarını vurguladı.

Influencerlarla tek tek anlaşma imzalamak operasyonel iş yüklerini artırıyor ve ayrılan bütçelerin karşılığı tam olarak kestirilemiyor. Öte yandan az takipçisi olan nano ve mikro influencerlar da doğru kampanyalarla eşleşemiyor. Winfluencer’ın pazarın somut problemlerine çözüm sunabildiğini dile getiren Funda Yener, mega influencerların marka işbirliği süreçlerini kısalttıklarına ve yüz binlerce nano ve mikro influencerın gücünü e-ticaret siteleriyle güvenli bir biçimde buluşturabileceklerine dikkat çekti.

Influencerlarla işbirliği yapmak isteyen e-ticaret siteleri, Winfluencer’da kolayca kampanya oluşturabiliyor. Satış başına bir komisyon da belirleyen e-ticaret siteleri, influencerlar aracılığıyla satış tamamlandığında belirlenen komisyon oranında ödeme yapıyor. Bu sayede markalar kampanya verimliliğini ölçebilirken influencerlar da daha çok kampanyayla eşleşebiliyor ve kazançlarını anlık olarak takip edebiliyor.

Kurumsal hayatta yöneticilik yapmış deneyimli bir ekip tarafından kurulan Winfluencer, küresel teknoloji şirketlerinin yöneticilerinin de aralarında olduğu melek yatırımcılardan aldığı 2.5 milyon TL’lik yatırımla dünya markası olma yolculuğunda hızlanmayı hedefliyor. Influencer pazarlamasını manuel süreçlerden kurtararak yüz binlerce işbirliğine olanak tanıyan bir pazar yerine imza attıklarını belirten Funda Yener, Winfluencer ekibine, yatırımcılara, İTÜ Çekirdek’e ve İTÜ Çekirdek paydaşlarına teşekkürlerini paylaştı.

Funda Yener, Big Bang 2022 sahnesinde, İTÜ Çekirdek paydaşlarından Petrol Ofisi’nin Kadın Girişimci Ödülü‘nü de aldı.

Huawei, geliştirdiği 5G patentlerini Oppo ile paylaşıyor

Çin merkezli teknoloji devi Huawei, ABD yaptırımları sonucunda üzerinde çalıştığı 5G patentlerini kullanamadığı için bu patentleri rakipleriyle paylaşmayı planlıyor. Yapılan anlaşmayla beraber Oppo, Huawei’nin önemli 5G çiplerine erişebilecek.

ABD’nin eski başkanı Trump dönemine kadar Huawei dünyanın en büyük akıllı cihaz üreticilerinden biriydi. Hatta o dönemde ortaya çıkan raporlara göre Çinli akıllı cihaz markası, hem Samsung’u hem de Apple’ı geride bırakarak dünyanın en büyük akıllı telefon üreticisi oldu. Trump tarafından getirilen ambargoyla beraber Huawei’nin satışları, ters düzeyde etkilendi ve satışlar neredeyse durma noktasına geldi.

Ambargonun etkisiyle her ne kadar kendi ekosistemini geliştirme kararı alsa da şirket, kullanamadığı patentleri artık Çinli rakipleriyle paylaşmaya başladı. Huawei, bu hafta en büyük yerel rakibi ile bir çapraz lisanslama patent anlaşması imzaladığını duyurdu.

Huawei’nin Fikri Mülkiyet Departmanı Başkanı Alan Fan, “20 yılı aşkın süredir devam eden inovasyonun ardından Huawei, küresel pazarda 5G, Wi-Fi ve ses/video codec’leri gibi alanlarda çok sayıda yüksek değerli patent portföyü geliştirdi. Oppo ile bir çapraz lisanslama anlaşmasına vardığımız için çok mutluyuz. Şirketler arasında fikri mülkiyet değerinin karşılıklı olarak tanınması, yüksek değer standartlarında olumlu bir inovasyon ve araştırma döngüsünü teşvik etmeye yönelik büyük bir adımdır: yatırım yapmak, yatırımdan getiri elde etmek, ve ardından yeniden yatırım yapmak. Bu, sektörümüzün yenilik yapmaya devam etmesini ve tüketicilere daha rekabetçi ürün ve hizmetler sunmasını sağlayacaktır.” dedi.

Oppo Kıdemli Fikri Mülkiyet Direktörü Adler Feng, “Huawei ile patent çapraz lisans anlaşmasına girmekten çok memnunuz. Bu, iki şirketin birbirinin fikri mülkiyetinin değerini bildiğini ve bunlara büyük saygı duyduğunu açıkça gösteriyor. Bu, her iki taraf için de bir kazan-kazan anlaşması oldu. Her zaman olduğu gibi, fikri mülkiyet lisanslarının dostane müzakerelerle çözülebildiği ve her şirketin patent değerine büyük saygı duyulan sürdürülebilir, sağlıklı bir fikri mülkiyet ekosisteminin kurulmasını savunacağız.” dedi.

Anlaşmanın ABD’de ve dünyanın diğer bölgelerinde nasıl ilerleyeceği henüz bilinmiyor. Yapılan anlaşma baz alındığında Oppo ve şirketin diğer alt markalarının akıllı telefon modellerinde Huawei tarafından geliştirilen 5G teknolojilerini sorunsuz kullanabileceği düşünülüyor.

Dahili kulaklığa sahip Huawei Watch Buds tanıtıldı: İşte özellikleri

Çinli teknoloji devi Huawei, kablosuz kulaklığı bünyesinde barındıran Watch Buds akıllı saatini tanıttı. Akıllı saat, kulaklıklara sahip olmasının yanı sıra sağlık özellikleriyle de dikkatleri üzerine çekiyor.

Hem akıllı saat hem de kablosuz kulaklığı bir araya getiren cihaz, markanın Flip Cover tasarımı olarak adlandırdığı manyetik bir kapakla birlikte geliyor. Cihaz, güvenilir ve pürüzsüz bir menteşeyi bünyesinde barındırıyor. Kullanıcılar, saatin kapağını tek parmakla kolaylıkla açabiliyor. Kulaklıklar, IP54 su geçirmezliğe sahip olsa da Huawei, akıllı saatin kulaklık bölmesine su girmemesi konusunda kullanıcıları uyarıyor.

Huawei Watch Buds, 1300 derece sıcaklıkta oluşturulmuş paslanmaz çelik gövdeli ve 3D kavisli camla geliyor. Akıllı saat 47 mm çapında, 466 x 466 piksel çözünürlüğe sahip 1.47 inç AMOLED ekranla bizleri karşılıyor. Sadece 4 gram ağırlığındaki kulaklıkların dış kısmında çeşitli işlevlerin kontrol edilebileceği dokunmatik bir alan bulunuyor.

Akıllı cihaz, aktif gürültü önleme ve şeffaflık modunu bünyesinde barındırıyor. Aramalarda net kalite için yapay zeka destekli gürültü azaltma da bulunuyor. Kullanıcılar, bir akıllı saate veya telefona geçmek zorunda kalmadan, gelen bir aramayı doğrudan kulaklıktan cevaplayabiliyor.

Huawei Watch Buds’ın akıllı saat kısmı ise kalp atış hızı ve SpO2 sensörü ile donatılıyor. Giyilebilir cihaz ayrıca anormal kalp atış hızı okumaları için atriyal fibrilasyon ve EKG‘yi de kullanıcılarına sunuyor. Akıllı saat, 80’den fazla egzersiz modu ve 200 sağlık odaklı program desteği sunuyor.

Huawei Watch Buds

Huawei Watch Buds, 410 mAh batarya kapasitesiyle 3 güne varan pil ömrü sunduğunu iddia ediyor. Her kulaklık 30 mAh pil hücresiyle destekleniyor. ANC açıkken 4 saat kullanım kullanım ömrü vaat ediyor. Akıllı saat kablosuz olarak şarj edilebilirken, kulaklıklar kutunun içine yerleştirilebiliyor. Giyilebilir cihaz, HarmonyOS 3 işletim sistemiyle çalışıyor.

Huawei Watch Buds, 429 dolar fiyatıyla raflardaki yerini alacak. Siyah ve Haki renk seçenekleriyle sunulan modelin ülkemizde satışa sunulup sunulmayacağı henüz bilinmiyor.

Getir, Alman rakibi Gorillas’ı 1.2 milyar dolara satın aldı

Türkiye’nin önde gelen hızlı teslimat girişimi Getir, Alman rakibi Gorillas’ı 1,2 milyar dolara satın aldı. Türk hızlı teslimat girişimi Getir, Alman rakibi Gorillas’ı satın alma anlaşmasını imzaladı.

Eylül ayında 3 milyar dolar olarak ifade edilen Gorillas‘ın değeri 1.2 milyar dolar civar olarak belirlendi. Getir de kendi değerini dörtte bir civarında düşürdü. Getir’in değeri Mart ayında aldığı 800 milyon dolar yatırım ile 11,8 milyar dolara kadar çıkmıştı.

Financial Times’ta yer alan haberde anlaşmanın pandemi döneminde start-up finansmanındaki patlamanın Avupa’nın 2 büyük kazananı olan Getir ve Gorillas’ı bir araya getirdiği, 2 şirketin 2020’den beri girişim sermayesi fonlarından 3 milyar dolardan fazla yatırım aldığı belirtildi.

Uygulama üzerinden market hizmeti sunan pek çok start-up şirketi kapanırken Getir ile birlikte ABD merkezli Gopuff ve Almanya merkezli Flink sektörün büyük oyuncuları olarak kaldı.

Varılan anlaşma sonrası 2020 yılında Gorillas’ın kurucularından biri olan Kağan Sümer’in de ayrıca şirketten ayrılması bekleniyor.