Ana Sayfa Blog Sayfa 296

Yıldız Ventures, Asana ile birlikte yatırım değerlendirme sürecini hızlandırdı

Yıldız Holding’in girişim sermayesi alanında faaliyet gösteren firması Yıldız Ventures, yatırım değerlendirme sürecini hızlandırıp verimliliği artırmak için Asana platformunu tercih ediyor. Firmanın CEO’su Yahya Ülker, Yıldız Ventures’ın girişim ekosistemini zenginleştirmesine ve yatırımların değerlendirmesini yaparken daha hızlı hareket etmesine yardımcı olmak için en yeni teknolojileri ve uygulamaları bir araya getiriyor.

İşlerin tek bir platformda merkezileştirilmesiyle firma verimliliğinin artacağını öngören Yahya Ülker, 300 kişilik ekibini ve tüm yürütme sürecini Asana’ya geçirdi. Asana’yı kullanmaya başlamadan önce muhtelif araçlar ve çeşitli uygulamaların kullanılması nedeniyle şirket genelindeki tüm projeleri ve gerçekleşen iletişimi takip etmenin hiçbir yolu olmadığından şirket çalışanları, standart süreçlerin sağladığı verimden faydalanamıyordu. Şirketin Asana ile iş yapış şeklinin değişmesi hakkında Yıldız Ventures CEO’su Yahya Ülker, “Asana, rutin işlerimizi otomatik hale getirerek Yıldız Ventures’ın farklı ekipleri ile portföydeki şirketler arasında senkronizasyon oluşmasını sağlıyor.” diyor.

Birinci sınıf bir iş birliği platformu arayışı

Yahya Ülker, 2019 yılında Yıldız Ventures’ın CEO’su olduğunda, daha önce kullandığı münferit görev yöneticilerinin sahip olduklarından daha fazla özelliğe sahip bir iş yönetimi arayışına girdi. 10’dan fazla aracı değerlendirdi ve iş birliğini tüm şirket genelinde destekleyebilme özelliği nedeniyle Asana’da karar kıldı. 

Yahya Ülker ile ekibindeki birkaç kişi, işlerini yönetmek için Asana’yı kullanmaya başladılar. Yıldız Ventures, Asana’nın benimsenmesine hız kazandırmak ve kullanımı optimize etmek için 2020’de Asana’nın iş ortağı ve bir yönetim danışmanlığı firması olan Omtera’yı da işin içine kattı.

Omtera ile iş akışlarının güçlendirilmesi

Yıldız Ventures, Omtera’yla çalışmaya başladıktan sonra, çalışanlar arasında Asana’nın kullanılma oranını %20’den %95’e yükseltti. Uygulama işlemi, Omtera’nın kurucu ortağı Murat Yılmaz tarafından yürütüldü.

Omtera Kurucu Ortağı Murat Yılmaz bu süreci şöyle anlatıyor. “Yıldız Ventures’ın hem holding şirketlerinden, hem iştiraklerden hem de yatırım sürecindeki şirketler gibi bir çok farklı gruplardan gelen pek çok iş girdisi ve çıktısı bulunuyodu.. Tüm talepleri ve ilişkileri organize etmek, işleri yönetmek ve büyük resmi görmek için merkezi ve herkes tarafından kolayca kullanılabilecek bir platforma ihtiyaçları vardı.“  

Omtera işe, iş akışlarını ve sorun yaratan noktaları anlamak için her ekiple bir araya gelerek başladı ve ardından bu iş akışlarının Asana bünyesinde oluşturulmasına yardımcı oldu. Daha önce çevrimdışı olan veya başka araçlar aracılığıyla yönetilen süreçleri buraya dahil ettiler, ekipler arasındaki süreçleri birbirleriyle bağlantılı hale getirdiler ve ekiplerin form, otomasyon ve entegrasyon gibi özellikleri kullanmasını sağladılar. Ayrıca, her seviyedeki çalışanlardan oluşan ekiplere yönelik, özel olarak hazırlanmış Asana eğitimleri düzenlediler. 

Bugün Yıldız Ventures’daki tüm ekipler, daha hızlı ve daha akıllı kararlar almak için Asana’daki süreçleri kullanıyorlar. Bunun sonucunda, iş süreçlerinin %40 oranında daha hızlı yürütülmesi, Zaman alıcı işlerde %35 oranında azalma ve stratejik işlerde %80 oranında artış ve e-postalarda harcanan zamanda %35 ve bilgi aramak için harcanan zamanda %55 oranında azalma aşağıda kaydedildiğini ifade ediyorlar.

Omtera Kurucu Ortağı Murat Yılmaz “Yıldız Ventures’ın buna göre planlarını yapabilmesi ve gereksiz araçlara yatırım yapmaması için Asana’nın ürün güncellemerini içeren yol haritasını düzenli olarak tüm ekiple paylaşıyoruz” diyor.

Asana ile A’dan Z’ye Yönetim 

Yıldız Ventures genelinde; OKR’leri izlemek ve sağlanan ilerlemeyi raporlamak için, anlaşma akışlarını yönetilmesi, devam eden yatırımların takibi, İK talepleri, IT ihtiyaçları, aktif sprintler ve ürün yol haritalarının yönetilmesi, hukuki sözleşme takipleri, tedarikçi yönetimi ve Şirket içi koordinasyon için Asana ve entegreli uygulamaları kullanılıyor. 

Yıldız Ventures, Asana’daki iş akışları sayesinde, bulunduğu pazardaki fırsatları yakalamak için daha atik davranabiliyor. Yıldız Ventures’ın CEO’su Yahya Ülker, “Asana işleri her açıdan görmemizi ve takip etmemizi sağlıyor, böylelikle verimli ve verimsiz tarafları tam olarak saptayabiliyoruz.” diyor.

Yıldız Ventures Yatırım Direktörü Ecem Altıok süreci şöyle anlatıyor. “Asana’nın yardımıyla, finansman sağlayacağımız en iyi girişimleri bulmak için yatırım değerlendirme adımlarımızı tamamen otomatik hale getirmemize olanak tanıyan benzersiz bir iş akışı oluşturduk.” 

Evde sağlık ve bakım hizmeti DispatchHealth, 330 milyon dolar yatırım aldı

Evde sağlık ve bakım hizmeti sunan DispatchHealth, Optum Ventures liderliğinde düzenlenen turda 330 milyon dolar yatırım aldı. Tura, Oak HC/FT, Echo Health Ventures, Questa Capital, Adams Street Partners, Olayan Group, Silicon Valley Bank, Pegasus Tech Ventures ve Blue Shield of California katıldı. Girişimin kurulduğu günden bugüne dek toplamda 700 milyon dolar’ın üzerinde yatırım aldığı açıklandı.

2013 yılında Denver’de kurulan girişim, ev içerisinde yüksek hassasiyetli bakım modeli geliştirerek evde bakım hizmetine yeni bir soluk getirdi. DispatchHealth’e göre, hizmetleri artık ülke genelindeki Medicare Advantage (MA) üyelerinin %75’inden fazlasına sunuluyor. Girişimi kullanan kişiler için herhangi bir yaş sınırı bulunmuyor. Çocuk veya yaşlı fark etmeksizin herkes DispatchHealth’i kolay bir şekilde kullanabiliyor.

DispatchHealth, acil tıp ve dahiliye eğitimi almış sağlık ekipleri aracılığıyla sağlık hizmeti sağlayıcıları ile ortak yapıyor. Girişim, acil servis ziyaretlerini ve yeniden yatışları önlemek için yaygın yaralanmaları ve hastalıkları tedavi etmenin yanı sıra, son iki yılda evde bakım modelini hayata geçirdi. Girişim, son zamanlarda odak noktasını değiştirmiş gibi görünse de yeteneklerini ve hizmetlerini güçlendirerek ve evde bakım ve yüksek hassasiyetli bakım konusunda pazarda fark yaratıyor. 

DispatchHealth’in CEO’su ve kurucu ortağı Mark Prather, “Son birkaç yılda ülke çapında birkaç bölgede faaliyetlerimize başladık. Önümüzdeki yıllarda bu pazarların her birinde yüksek ekosistemimizin tamamını hizmete sunmayı planlıyoruz.” dedi.

Yeni yatırım, lojistik, klinik destek ve girişimin ekosistemindeki diğer iş akış süreçleriyle koordinasyon halinde sağlık hizmeti sunumuna yardımcı olmayı amaçlayan Last Mile Health Care Technology adlı şirketin tescilli platformunu oluşturmaya devam etmek için kullanılacak.

212’den erken aşama girişimler için yeni yatırım fonu: Simya GSYF

10 yılı aşkın süredir girişim ekosistemine öncülük eden 212’nin, erken aşama girişimlere yatırım yapma hedefi doğrultusunda Neo Portföy ile hayata geçirdiği Simya girişim sermayesi yatırım fonu için SPK’dan onay alındı.

Simya GSYF; 212’nin tecrübesi, geniş ağı ve yatırım fırsatlarına erişim ve Neo Portföy’ün sağlayacağı portföy yönetim hizmetlerinin yanı sıra dünyanın en iyi B2B erken aşama hızlandırma programı Alchemist ile erken aşama girişimlerin uluslararası pazarlara açılmasını sağlayacak.

“Türkiye’de erken aşama girişimlerin hızlı bir şekilde global pazara açılmasını sağlayacağız”

Türkiye’deki girişim ekosisteminde önemli bir boşluğu kapatmak için kurulan Simya GSYF’nin yatırımcısı olduklarını belirten 212 Kurucu Ortağı Numan Numan şunları söyledi: “Simya’nın amacı erken aşama girişimlere yapılacak yatırımların daha da artmasını sağlamak. 212 olarak Türkiye’deki girişim ekosisteminde erken aşama girişimciler için önemli bir boşluğu doldurmak amacıyla Simya GSYF’nin yatırımcısı olduk. Simya GSYF sayesinde erken aşama girişimciler ile 10 yılı aşkın yatırım tecrübemizi paylaşacağız ve globale açılacak yeni başarı hikayeleri yaratacağız. Simya GSYF ile erken aşama girişimlere yatırım yaparken üç temel noktaya odaklanıyoruz. Bu bağlamda hızlı, şeffaf ve inovatif bir yatırım süreci tasarladık. Stratejimizde dünyanın en iyi hızlandırma programlarından biri olan Alchemist’in çok özel bir rolü var. Bu güçlü yapı ile yenilikçi teknoloji ve B2B iş modeline sahip erken aşama girişimleri odağına alan Simya GSYF, ekosistem için kısa sürede sürdürülebilir ve güçlü bir yatırım fonu olacak.” dedi.

Simya GSYF, Sermaye Piyasası Kurulu’nun Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde belirtilen nitelikli yatırımcı tanımına uyan ve gerekli koşulları sağlayan nitelikli yatırımcılara fon payı satışı yapacaktır.

Elektrikli çocuk bisikleti Genoride, 4 milyon 650 bin TL hedefle kitle fonlama turuna çıktı

Bir teknoloji ve üretim projesi olan Genoride elektrikli bisiklet, kendine özgü pedal gücü aktarım teknolojisi ile geleneksel bisiklet sürüş sistemlerinden tamamen farklı, jeneratif sürüş olarak isim verilen sistem ile çocukları da artık elektrik destekli sürüş imkanına, ulaşılabilir maliyetlerle kavuşturuyor. Çocuklar Genoride ile bisiklet sürmeyi piyasadaki diğer ürünlerden çok daha hızlı öğrenebiliyor, öğrenirken eğlenebiliyor, motor becerilerini geliştirebiliyor. Ebeveynler ise inovatif özelliklerin de yardımıyla Genoride App’i kullanarak ürünü çocuklarının ihtiyaçlarına göre özelleştirebiliyor.

2023 yılına kadar dünya genelinde dolaşımdaki toplam elektrikli bisiklet sayısının 300 milyona ulaşması bekleniyor. Ülkemiz açısından ihracat potansiyeli son derece yüksek olan bu gelişen pazarda çocuklara yönelik bir hizmet sunan Genoride, hareket kabiliyetini artırmak üzere yatırımcılarını arıyor. Girişim şirketi Türkiye’nin en aktif kitle fonlama platformu fonbulucu’da çıktığı yatırım turunda şirket paylarının %8’ini yatırımcılara arz ederek 4 milyon 650 bin TL fon toplamaya çalışacak. 

Girişimin kurucu ortağı Gökhan Yağcı’nın 1 milyon TL sermaye ile platform üzerinden kampanyasına yatırım yapacağı yatırım turunun başlama tarihi olan 21 Kasım Pazartesi günü saat 10.00 itibari ile 20 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %25 fazladan pay verilecek. Ek paylar Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) nezdinde yapılacak pay dağıtımı esnasında yatırımcıların hesaplarına aktarılacak. Tur, 20 Ocak 2023 tarihine kadar devam edecek.

2024 yılında Avrupa’dan siparişler almayı öngörüyor

Fonlamanın başarıyla tamamlanması halinde yeni şirketini kuracak olan Genoride, mevcut finansal imkanlarını da aktararak seri üretimi gerçekleştireceği kapalı alanı kiralayacak. Genoride, son prototipinin testlerini ve sertifikasyonunu tamamladıktan sonra 2023 yılında seri üretime geçecek. Sadece yurt içinde piyasaya sürülecek olan ilk parti üretimiyle teknolojinin doğrulanması ve gerekli görülen noktalarda ürünün geliştirilmesi amaçlanıyor. Girişim şirketi satışı gerçekleşmiş, belgelendirmeleri tamamlanmış ve ürünleri aktif olarak kullanılan bir marka olarak 2023 yılının dördüncü çeyreğinde montaj hattını geliştirecek. Genoride, 2024 yılında Avrupa’dan siparişler alacağını öngörürken, aynı yıl çıkacağı ikinci yatırım turunun ardından sektördeki öncü firmalara veya yurt dışı yatırım fonlarına kısmi exit yaparak global yolculuğuna başlayacak.

Yatırım turu hakkında konuşan Genoride Kurucu Ortağı ve CTO’su Gökhan Yağcı, “Planladığımız gelecek hedeflerimizin gerçekleşebilmesi için öz sermayemizin yeterli olamayacağını tespit ettik ve buna uygun olarak da yatırım alma kararı verdik. Ürünle ilgili geliştirmelerin tamamlanabilmesi, seri imalat hatlarının kurulabilmesi, pazarda oluşacak talebi karşılayacak şekilde ölçeklendirmenin yapılabilmesi için de bu sermayeye ihtiyaç duyuyoruz. Ürünümüz son kullanıcıya hitap ediyor. Kitle fonlaması ile ürünümüzün binlerce insana ulaşmasını sağlayarak bize tanıtım ve pazarlama konularında dolaylı yoldan da katkıda bulunacağından, ilk yatırım turumuzda fonbulucu’yu tercih ederek yatırımcılara projemize ortak olma yolunu açtık. Tüm dünyada mobilite ürünlerine olan talep gün geçtikçe artmak ve elektrikli bisiklet pazarı hızla büyümekte. Pazarın ve ürünümüzün potansiyeline inanan tüm yatırımcılarımızı kampanyamıza davet ediyoruz” dedi.

“Yabancı yatırımcı 3 milyon dolara zaman ayırmıyor” Sabri Sami Toker’in Ulak Hikayesi

Kurye teslimat girişimi Ulak‘ın kurucusu Sabri Sami Toker, Videocast serimizin yeni konuğu oldu.

2015 yılı şubat ayında kurulan ve aynı yılın sonunda şirketleşen Ulak, lojistik sektörü konusunda yazılım geliştirerek yazılımını kullanan işletmelere kurye kaynağı sağlıyor. Girişim, gerçek zamanlı bilgi akışı sunarak Türkiye’nin birçok şehrinde aynı gün teslimat hizmeti ve paket servis alt yapısı sunuyor.

2020 yılında 10 milyon TL değerleme ile yatırım aldığını paylaştığımız Ulak’ın kurulduğu günden bugüne dek nasıl bir yol izlediğini Sabri Sami Toker bizler için anlatıyor.

Disney CEO’su Bob Chapek görevinden ayrıldı

Dünyanın en büyük film stüdyoları arasına adını altın harflerle yazdıran Disney, şirket CEO’su Bob Chapek hakkında oldukça ses getiren bir karar aldı. Geçtiğimiz gün yapılan açıklamada Bob Chapek’in görevinden alındığı ve yerine iki yıl önce bayrağı teslim eden eski CEO Bob Iger’in tekrar geri geleceği açıklandı.

Bob Chapek’in şirketten ayrılışı birçok kişide şok etkisi yarattı. Şirkette iki yıldan fazla sürede hizmet veren Chapek’in sözleşmesi sadece beş ay önce 2025’e kadar “oybirliğiyle” yenilendi. Disney için uzun süre hizmet veren Iger’in iki yıllığına CEO olarak geri dönmeyi kabul ettiği açıklandı. Önümüzdeki iki yıl boyunca Iger, Disney’in ilerlemesine öncülük edecek ve yönetim kuruluyla yakın bir şekilde çalışacak.

Göreve geri döndüğü açıklandıktan sonra Iger, Disney çalışanlarına ve Oyunculara bir e-posta gönderdi. E-posta’da, “İnanılmaz bir minnettarlık ve alçakgönüllülük duygusuyla – itiraf etmeliyim ki, biraz şaşkınlıkla – bu akşam size Walt Disney Company’ye CEO olarak döndüğümü açıklıyorum.” açıklamalarına yer verdi.

Iger daha önce Disney’de görev aldığı için birçok çalışan tarafından oldukça seviliyor. Iger yaptığı açıklamada şirketin çeşitli ekiplerdeki başarılarını kutladı ve Disney’in geleceği hakkında ilham verici bir iyimserlikle konuştu.

Iger, “Başarılarınıza hayranım ve sizinle birlikte birçok yeni girişime atılmaktan heyecan duyuyorum. Ben iyimser biriyim ve Disney’de geçirdiğim yıllardan öğrendiğim bir şey varsa o da belirsizlik karşısında bile çalışanlarımız ve oyuncular imkansızı başarıyor. Disney’in özel bir yeri var. Bu şirkete olan bağlılığınız ve onun harika hikayeler anlatarak insanlara neşe getirme misyonu bana her gün ilham veriyor.” dedi.

Yönetim Kurulu Başkanı Susan Arnold, “Bob Chapek’e, pandeminin benzeri görülmemiş zorluklarında Disney’e verdiği hizmet için teşekkür ediyoruz.” dedi.

Mimari odaklı yazılımlar geliştiren CONIX.AI, 1.3 milyon dolar yatırım aldı

Mimari SaaS yazılımı geliştiren CONIX.AI, düzenlenen tohum öncesi turda 1.3 milyon dolar yatırım aldı. Yatırım turu, BIM Ventures‘ın liderliğinde düzenlendi. 

2020 yılında Yusuf Fahmy tarafından kurulan CONIX.AI, gayrimenkul çalışanlarının ve mimarların yapay zeka tabanlı çözümünü kullanarak platformu aracılığıyla tasarımlar ve uyarlanabilir malzemeler oluşturmasına olanak tanıyor. Platform, kullanıcıların şantiyelerin geçerliliğiyle beraber birden fazla oluşabilecek senaryonun yalnızca birkaç dakika içinde değerlendirmesine yardımcı oluyor.

CONIX.AI, mimarlara haftalar yerine dakikalar içinde eksiksiz tasarımlar sunuyor. Bu da girişimin rakiplerinden kolayca ayrılmasını sağlıyor. Mackinsey tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, mimarlık, mühendislik ve inşaat endüstrilerinin dünyadaki en az dijitalleştirilmiş endüstrilerden biri olduğunu gösteriyor. CONIX.AI’nin hali hazırda 3.3 milyar dolar değerindeki devasa küresel mimari tasarım pazarına katmayı planladığı özel sistemler bulunuyor.

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Yusuf Fahmy, “Mimarların işlerini dönüştürerek daha verimli hale getiriyoruz. CONIX.AI ile mimarlar, müşterilerine aynı gün içinde aralarından seçim yapabilecekleri çok sayıda ısmarlama yineleme sunabiliyor. Ayrıca gayrimenkul uzmanları, şirket içi mimari ekipleriyle birlikte CONIX.AI’yi kullanarak yatırım kararlarını anında alabilirler.” dedi. 

Girişimin kurucu ortağı ve CCO’su Hani Farrag, “Girişim, gayrimenkul uzmanlarının yatırımını kolaylaştıran, zengin ve uygulanabilir tasarım yeteneklerinin değerlendirilmesine yardımcı olmak için son teknolojiden en iyi şekilde yararlanıyor. CONIX.AI artık gayrimenkul uzmanları ile iş yapmaya açık ve yakında mimarlar için de olacak.”

BIM’in Kurucusu Mohamed Amine Merah, bu yatırımın şirketin Suudi Krallık’ının dışından yetenekleri ve akıllı teknolojileri destekleyerek gelişim sağlamalarının bir sonucu olduğunu belirtti.

Yatırımla sonrasında girişim, Suudi Arabistan pazarına giriş yapmayı ve daha fazla ürün geliştirmeyi planlıyor.

İş Bankası ve Arya’dan 10 milyon dolarlık yeni fon: Arya GSYF

Türkiye’nin ve MENA’nın (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) ilk cinsiyet dengesi odaklı etki yatırımını yapan “Arya Girişim Sermayesi Yatırım Fonu” Arya Kadın Yatırım Platformu, Türkiye İş Bankası ve Maxis iş birliğinde kuruldu. Fonun minimum 10 milyon dolar büyüklüğe ulaşması hedefleniyor.

Yapılan araştırmalar, son 30 senede girişimlere yapılan yatırımın sadece %2,4’ünün kadın kuruculu girişimlere gerçekleştiğini ve bu rakamın 2020 yılında hala %2,3 ile aynı aralıkta olduğunu gösterse de kurucuları arasında kadınların da olduğu girişimler, yalnız erkek kuruculu girişimlere oranla %25 daha yüksek değerleme sağlıyor.

Gerek karar alma noktasında gerekse operasyonda cinsiyet dengesini gözeten girişimlere yatırım yapacak olan fon, bölgesel etki yaratan bir girişim sermayesi yatırım fonu olmayı hedefliyor.

Arya GSYF girişimcilik ekosisteminde oyunu değiştiren yere sahip olacak

Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir olmasına katkı sağlamak, daha fazla kadını yatırımcıyı ekosisteme kazandırma konusunda cesaretlendirmek ve kadının her alanda güçlenmesine katkı sağlayabilmek adına sosyal girişim olarak kurulan Arya Kadın Yatırım Platformu, 2013 yılında başladığı yolculukta, 2018’den itibaren İş Bankası’nın da desteğini alarak büyük etki yaratmayı başardı. 8 yılda temasa geçilen 800’den fazla kadın kuruculu girişimin 22’sine 5,4 milyar dolar yatırım yapan Arya Kadın Yatırım Platformu’nun melek yatırımcı ağında 300’den fazla lider kadın bulunuyor.

Arya Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, sahip olduğu kadın ağırlıklı yatırımcılarından da güç alarak; Arya etkisinin önemli bir halkası olan cinsiyet dengeli ekiplerini sadece erken aşamada değil, kritik eşik olan Seri A etrafında da desteklemek üzere kurgulandı. Fon, kadın girişimcilerin aktif olduğu girişimler başta olmak üzere, yenilikçi uygulamalar ve teknolojiler geliştiren, kolay ölçeklenme potansiyeli bulunan, rekabette ayrışabilir ve çıkış imkânları öngörülebilir girişim şirketlerine yatırım yapmayı amaçlıyor. Fon, bu kapsayıcı ve etkinleştirici özelliğiyle Türkiye girişimcilik ekosistemi açısından çok önemli ve oyunu değiştiren bir yere sahip olacak.

 

Türkiye’de kadın girişimcilerin karşılaştığı en büyük zorluk finansmana erişim 

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran fonun tanıtıldığı basın toplantısında yaptığı konuşmadakadın girişimcilerin girişimcilik ekosistemi içerisindeki yerlerini sağlamlaştıracak, ekonomik hayatta kadınların daha fazla değer yaratmasının önünü açacak, girişimlerini büyütmelerine, globale açılmalarına imkân verecek fonun, kadının toplumda hak ettiği yeri alması açısından kıymetli olduğunu vurguladı.

Cinsiyet ve fırsat eşitliğinin olmadığı veya zayıf kaldığı bir ortamda, sürdürülebilir ekonomik kalkınmadan bahsedilemeyeceğinin altını çizen Aran, fırsat ve cinsiyet eşitliğini sağlamanın, kadınların toplumsal hayata, ekonomiye, girişimcilik ekosistemine daha fazla katılımına imkân vermenin önemine işaret etti. Hem dünyada hem de ülkemizde son yıllarda kadınların iş yaşamında daha çok var olduklarını, daha etkin hale geldiklerini, ancak bunun istenilen seviyede olmadığını belirten Aran, şöyle dedi: “Türkiye’de kadın girişimcilerin hayallerini gerçekleştirmede ve belli bir ölçeğe ulaşmada karşılaştıkları en büyük zorluk finansmana erişim, fon bulma noktasında oluyor. Yaratıcı bir fikri, tecrübesi, özgüveni olan pek çok kadın inanıyorum ki finansal destek bulduğu takdirde kendi işini kuracaktır. Bu noktada kadın girişimcilere işletmeyi kurma aşamasından, büyütme ve ekonomiye katkı sağlayacak aşamaya ulaşana kadar sağlanacak finansal, eğitsel ve mentorluk desteği büyük önem taşıyor. Ekonomiye kazandıracağımız daha fazla kadın girişimci demek daha fazla üretim, daha fazla istihdam, dolayısıyla ülke ekonomisine daha fazla katkı demektir.”

Hakan Aran, Arya Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile bankanın sürdürülebilirlik çerçevesinde ve özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği ile kadınların işgücüne katılımının sağlanması kapsamında sürdürdüğü çalışmalara yatırım ayağını da eklediklerini, böylelikle bu alanda bütünsel bir yaklaşım ortaya koymuş olduklarını söyledi.

Arya GSYF Kurucularından Ahu Serter; “Arya, insanların daha önce görmediği, görüp de değerlendirmek konusunda geç kaldığı bir konudaki fırsatı göz önüne çıkarmak için kuruldu. Bu fırsat neydi? Kadınlar, Türk Kadınları…

Geçtiğimiz 10 sene içinde dünya, kadınların önemini ve gayri safi hasılaya erkekler kadar katılsalar nasıl bir fayda getireceklerini keşfetti. Cinsiyet ve çeşitlilik odalı bakmanın dünyaya nasıl faydalı olacağını anlattığımız bir yer Arya! Bugün burada bir dönüm noktasındayız aslında. Türkiye’de ve MENA’da bir ilk olmasının yanı sıra globalde de ilk gösterilen olmayı hedefliyoruz.

Kadınların farkını gösterebilmesi için parayla olan ilişkilerini daha iyi hale getirmeleri gerekiyor. Böylelikle başarılı olan ile başarısız olanın farkına varabilelim. Bu yüzden Paranın Cinsiyeti Yoktur diyoruz.” sözleriyle cinsiyet dengesinin önemi için uzun zamandır yaptığı çalışmalara değindi.

Yatırım Komitesi Üyeleri arasında; Ahu Serter, Barış Karakullukçu, İlknur İlkyaz Gül, Murat Özgen, Özlem Tümer Eke, Rıza Kutlusoy, Sanem Tatlıdil Özal ve Selami Düz, Danışma Kurulu Üyeleri arasında; Aydın Ersöz, Banu Kısakürek, İlhami Koç, Münteha Adalı, Neşe Gök, Özge Bulut Maraşlı, Umur Özal, Ümit Boyner’in yer almasıyla daha da güçleniyor.

Arya GSYF’nin ilk LP’leri İnci Holding, Coşkunöz Holding Kurucusu Oya Aktaş, İdil Türkmenoğlu, Finberg, Ford Drive Ventures oldu.

Derin teknoloji girişimi Sarcura, 7 milyon euro tohum yatırım aldı

Gelişmiş hücre terapilerinin üretimi için aracı bir platform geliştiren Sarcura, tohum turunda 7 milyon euro yatırım aldı. Lansdowne Investment Company Cyprus ve IST Cube tarafından ortaklaşa yönetilen tura HCVC ve tecnet katıldı.

2019 yılında kurulan Sarcura, gelişmiş hücre terapilerinin üretimi için bir platform geliştiriyor. Platformları, hücresel düzeyde eş zamanlı süreç kontrolünü sağlamak için silikon çip teknolojisi ile mikroakışkan işlemeyi birleştirerek tam otomatik ve modüler bir üretim sistemi sağlıyor.

Geliştirilen hücre tedavileri, daha önce tedavi yöntemi bilinemeyen hastalıklarda hastalara umut oluyor. Devam eden 1400’den fazla CAR-T klinik denemesiyle, gelişmiş hücre tedavisi endüstrisi benzeri görülmemiş bir büyüme gerçekleştirdi. Büyümenin yanı sıra hayat kurtaran tedavilerin üretimi de yüksek maliyetli olduğu için girişimleri zor durumda da bırakabiliyor.

Sarcura’nın Kurucu Ortağı ve CEO’su Daniela Buchmayr, “Bu yatırım turunu başarıyla tamamladığımız için çok mutluyuz. Hücre terapilerinin üretimindeki mevcut zorlukların üstesinden gelmek için çığır açan teknolojilere yönelik ihtiyaç karşılanıyor. Bilim insanları, üretim maliyetini düşürürken kontrolü artırarak doğru hücreleri belirleyip tasarlamayı hedefliyor. Sarcura, hücre tedavisi üretimini otomatikleştirmek, minyatürleştirmek ve eş zamanlı kontrol getirmek için mikroakışkan kartuşlardaki entegre fotonikler gibi en son silikon teknolojilerini birleştiriyor.” dedi.

HCVC’den Jerry Yang, “Kariyerimin ilk 12 yılını Tayvan ve Silikon Vadisi’nde yarı iletkenlerde geçirmiş biri olarak, HCVC’nin Sarcura’daki yatırımına liderlik etme şansına sahip olduğum için gerçekten heyecanlıyım. Sarcura, yarı iletken MEMS teknolojisinden yararlanarak hücre tedavisinde çok büyük bir soruna değiniyor. Başarılı olurlarsa, kanser tedavisi manzarasını tamamen değiştirebilirler. Daniela ve kurucu ortaklarıyla beraber çalışmayı dört gözle bekliyorum.” dedi.

Yatırım sonrasında girişim, hayat kurtarmak ve belirli kanser türlerini tedavi etmek amacıyla kişiselleştirilmiş hücre terapilerinin üretimi için yeni nesil sisteminin prototipinin geliştirmeyi planlıyor.

WhatsApp, İşletme Rehberi özelliğini kullanıma sundu

Meta, insanların WhatsApp üzerinden işletmeleri kolayca bulabilmesini amaçladığı İşletme Rehberi özelliğini duyurdu. Bu özellik sayesinde sohbetler üzerinden bir işletmeyi bulmak, mesaj göndermek ve işletme üzerinden alışveriş yapmak daha kolay bir hale geliyor.

Meta CEO’su Mark Zuckerberg, Sao Paulo’daki WhatsApp İş Zirvesi’nde kullanıcıların işletmeleri kategoriye göre veya ada göre aramasına olanak tanıyan arama özelliğiyle birlikte gelen yenilikleri açıkladı. Yeni işletme özellikleriyle beraber kullanıcılar, iletişim kurmak istedikleri herhangi bir işletmenin detaylı bilgilerine göz atabilecekler.

Meta tarafından yapılan açıklamaya göre İşletme Rehberi’ni kullanan kişiler, seyahat veya alışveriş gibi kategorilere göre göz atabilecekler. İşletmeler tarafında ise bu özelliği kullanmak isteyen yöneticilerin WhatsApp Business platformuna kayıtlı olması gerekiyor.

İş platformuna kaydolan işletmeler dizinde görünürken, Brezilya’daki küçük işletmeler için de bu özellik kullanılabiliyor. Özellik, her ne kadar duyuru sonrası oldukça ses getirse de aslında 1 senedir Brezilya’da test ediliyor. Ayrıca WhatsApp üzerinden tamamen alışveriş deneyimi yaşamak isteyen kişileri düşünen Meta, gerekli yasal prosedür sürecini geçene kadar Brezilya’nın en büyük kredi kartı şirketi Cielo da dahil olmak üzere ülkedeki birkaç bankayla anlaşma yapıyor.

Meta CEO’su Mark Zuckerberg yaptığı açıklamada, “Buradaki nihai amacımız, WhatsApp üzerinden bir işletmeyi bulabilmenizi, mesaj gönderebilmenizi ve bir işletmeden ürün satın alabilmenizi sağlamak oluyor.” dedi.

WhatsApp’ın yeni İşletme Rehberi özelliği, Brezilya’nın ardından Kolombiya, Endonezya ve Meksika’da kullanıma sunulacak. Meta’nın gelecek planları arasında kullanıcıların uygulama üzerinden alışveriş yaparak uygulamayı başka bir boyuta taşımak bulunuyor. Sistemin diğer ülkelerde ne zaman kullanıma sunulacağı hakkında henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor.