Ana Sayfa Blog Sayfa 849

Arya Retreat 2019’un kazanan girişimleri belli oldu

Arya Kadın Yatırım Platformu, her yıl Bodrum’da düzenlediği üç günlük yatırımcı / girişimci etkinliği Arya Retreat‘in ön buluşmasını, bizim de katıldığımız 23 Mayıs tarihinde İstanbul’da, Arya’nın yeni evi Fark Labs‘te düzenledi.

Ana sponsorluğunu Farplas ve Türkiye İş Bankası’nın yaptığı, “cüret et” temalı bir günlük zirvede, yatırım / girişim ekosisteminin önemli isimleri, deneyimlerini samimiyetle paylaştı.
Arya Hızlandırma programı ARPC (Arya Retreat Pitching Challenge) eğitiminden geçen 10 girişimci, jüri karşısında sunum yaparak yarıştı.

Birinciliği Nebyan Doğal kazandı

Birinciliği; antibiyotiksiz, doğal döngüsünde yetişmiş hayvanlardan elde edilen et ürünlerini evinize getiren Nebyan Doğal kazandı. Nebyan Doğal bu başarısıyla, İş Bankası’nın verdiği 20 bin TL’lik ödülün de sahibi oldu.

İkinciliği; Türk tasarımcılarını dünya pazarına açan online platform Hippist, üçüncülüğü ise kurum içi eğitimleri dijitalleştirip ve oyunlaştırarak ilgiyi canlı tutan Pacer aldı.

Arya’nın kurucusu Ahu Büyükkuşoğlu Serter açılış konuşmasında, kadın yatırımcı sayısının artmasının dünyanın gelecekte alacağı şekli belirleyeceğini anlattı ve kadınları karar alırken daha cüretkar olmaya ve yatırım yapmaya çağırdı.

Dünyaya açılmak isteyen markalara seslenen Dilek Dayınlarlı, global’de başarı hikayesi yaratmak için gerekli üç koşulu şöyle sıraladı: “Alanınızda fikir liderliği yapabilmeli, gireceğiniz pazarda nasıl satış yapacağınızı önceden araştırmış olmalı ve elbette çok iyi bir bir ürün yaratmış olmalısınız.”

Yatırımcı Oktay Berkin, konuşmasında, trendlere büyük bir merak duyduğu için yatırımcı olduğunun altını çizerken, yatırımcının işinin para vermekle bitmediğini, sonrasındaki yatırımcı girişimci işbirliğinin başarıda kilit rol oynadığını anlattı.

Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

Albaraka Türk, geliştiriciler için API’lerini kullanıma açtı

Albaraka Türk, hayatı kolaylaştıran finansal ürün ve hizmetleri birlikte geliştirmek için, 29 farklı bankacılık servisinin yer aldığı API platformunu; başta kurumsal firmalar, startuplar ve fintech’ler olmak üzere geliştiricilere açtı.

developer.albarakaturk.com.tr adresi ile değişen, dönüşen ve gelişen finansal dünyadaki yepyeni iş modellerine, teknolojilere ve oyunculara Albaraka API platformunun kapısını ardına kadar açan Albaraka Türk, bu platform aracılığıyla, hayatı kolaylaştıran finansal ürün ve hizmetleri birlikte geliştirme imkânı sağlıyor.

Platformda sunulan API’ler ana kategorileri itibarı ile “Hesaplar”, “Para Transferleri”, “Finansman Bilgileri”, “Kredi Kartları”, “Yatırım Ürünleri” ve “Bilgi Servisleri”nden oluşuyor. Albaraka API’lerini kullanan geliştiriciler, müşterinin rızasını alarak kendi platformları üzerinden ilgili servislere ilişkin hizmetler verebilecek.

Ayrıca geliştiriciler, kişisel finansal yönetim uygulamaları ile kişinin hesap bilgilerine ve hesap hareketlerine ulaşarak bu veriler ile müşteriye finansal önerilerde bulunabilecek. Yine geliştiriciler, bir yatırım yönetim uygulaması ile Albaraka’nın ilgili API’lerini kullanarak müşterinin altın ve döviz alıp satmasını sağlayabilecek ve bu hizmetleri kendi iş modeli içinde sunabilecek.

Geliştiriciler Albaraka API platformuna kolayca kayıt olduktan sonra hangi API’lerin kullanılacağı ve proje detaylarını içeren form ile projelerini oluşturarak API’leri test edebilecekler. Albaraka API’lerini kullanacak projeler geliştirildikten sonra uygulamaların hayata geçirilmesi süreçlerinde Albaraka API ekibi destek verecek.

Tüm banka hesaplarınızın hareketlerini tek platformda toplayan girişim: BulutTahsilat

İş gücü maliyetini azaltan, zamandan tasarruf ettiren ve karlılığı artırmayı sağlayan BulutTahsilat, banka hesap hareketlerinin hepsini tek ekranda topluyor ve bu bilgilere anında ulaşmayı sağlıyor.

2016 yılında Mehmet Öztürk tarafından 2 ayda kurulan BulutTahsilat, sınırsız sayıdaki banka hesabınıza gelen ve giden ödemeleri konsolide ediyor, muhasebe ve ERP sistemlerinize otomatik olarak işlenmesini sağlıyor. Sonrasında yapılacak işlemi insan kontrolüne gerek kalmadan yapıyor. BulutTahsilat ile ister sipariş onaylayabilir ister bakiye yükleyebilir, isterseniz limit arttırabilirsiniz. Gelen ve giden ödeme ile ilgili ne yapmak istiyorsanız otomatik olarak yapılmasını da sağlayabilirsiniz. Girişim İstanbul’da Kayaport Teknoloji bünyesinde bulunuyor.

Ödeme Hizmetleri Sağlayıcısı

Kurucusundan aldığımız bilgiye göre BulutTahsilat uygulamasının temeli 2009 yılında Avrupa Birliği ülkelerinde ortaya çıkan Ödeme Hizmetleri Kanununa (PSD-Payment Services Directive) dayanıyor. Bu kanunla, birlik ülkelerin ulaşmaya çalıştığı temel amaç standardize edilmiş güvenli ve verimli bir ödeme alt yapısı geliştirmekti. Bu kanun, ödeme hizmetleri sektörü için heyecan verici bir gelişmeydi, çünkü Ödeme Hizmetleri Sağlayıcısı (PSP-Payment Services Providers) adı verilen yeni bir kavram ortaya çıkmıştı. Böylece “Fintech” adını vermiş olduğumuz yeni nesil finansal teknolojiler üzerine yatırım yapan işletmeler oluşmaya başlamıştı. Fintech’ler, Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Kanunu’nun dört-beş farklı kategorisinde hizmet verebiliyorlar. Bu kategorilerin en önemlisi Finansal Veri Sağlayıcısı (Financial Data Aggregators) kavramıdır. BulutTahsilat, Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Kanunu’nun getirdiği yeniliklerin uyguluyor.

Mehmet Öztürk, CEO, BulutTahsilat

Öztürk, girişimin hedefleriyle ilgili: “2018 yılı BulutTahsilat için başarılı bir yıl oldu. 2019 yılında bu başarımızı katlayarak arttırmak istiyoruz. Firmaların finansal veriye kolay erişimi, iş süreçlerinde bu veriyi daha hızlı ve doğru işleyebilmesi için yeni çözümler sunacağız. Yerel geliştirdiğimiz bu çözümlerimizi global çözümler haline getirip, yurt dışında bu ürünlerimizin tanıtım faaliyetlerinde bulunmak 2019 hedeflerimizin en başında geliyor.” dedi.

27 banka ile entegrasyon

BulutTahsilat, işlemlerini tamamen bulut üzerinden yapıyor. Kurulum, bakım, yedekleme ve güncelleme operasyonlarını BulutTahsilat kendisi karşılıyor. Akıllı öğrenme sayesinde ve eşleşme algoritmalarının çeşitliliği ile farklı sektörlerde hizmet veren firmaların banka hareketlerini muhasebe kayıtları ile eşleştirebiliyor.

2019 yılı itibariyle 27 banka ile entegrasyonu bulunan girişim, 300’ün üzerinde büyük ölçekli firmaya hizmet veriyor. Herhangi bir girişim hızlandırma programına katılmadı.

Girişimi büyütme sürecinde ne tür zorluklar yaşadınız?

Bu sorumuzu Mehmet Öztürk; “Hesap hareketleri konsolidasyonunda alanında ilk olan firmamız, mevcutta servisleri bulunmayan bankalarla geliştirilecek servisler ile ilgili gereksinimleri paylaştı. Bazı bankalardaki geliştirme süreçlerinin uzun sürmesi büyüme sürecinde yavaşlatıcı bir etkisi oldu.” şeklinde cevapladı.

Sosyal girişimcilik programı BBVA Momentum’a seçilen 10 girişim belli oldu

Sürdürülebilir bir iş modeli ile yüksek sosyal etki yaratmak isteyen sosyal girişimcilere katkı sağlamayı amaçlayan Garanti Bankası’nın hayata geçirdiği BBVA Momentum Sosyal Girişimcilik Programı’na seçilen 10 sosyal girişim açıklandı.

BBVA Momentum Sosyal Girişimcilik Programı yeni dönemi, 24 Haziran Pazartesi günü başlayacak.

BBVA Momentum’un 2019 Sosyal Girişimleri:

Batır Gıda: Sağlıklı ve doğal beslenmenin bir yaşam biçimine dönüşmesi sürecinde yerel çiftçileri ve üreticileri güçlendirirken otantik, yenilikçi ve besleyici fındık ezmesi çeşitleri yaratıyor. Öte yandan, hiçbir katkı maddesi, koruyucu, suni tat, rafine şeker barındırmayan ve vegan olan fındık yağı üretiyor.

Es Kariyer: Engelli çalışanlara daha fazla ve sürdürülebilir istihdam olanağı yaratıyor. Türkiye’nin ilk ve tek engelli istihdamı danışmanlığı olarak 2016’dan beri hem şirketler hem de engelliler arasında çalışanlara danışmanlık yapıyor ve İŞKUR’un özel istihdam bürosu olarak faaliyet gösteriyor.

Maide Mutfak: Göçmen kadınları istihdam etmeyi ve onların toplumsal uyumuna katkıda bulunmayı amaçlıyor. Maide ekibi, bu kadınları finansal okur-yazarlıktan fotoğrafçılık eğitimine varıncaya kadar bir dizi eğitimden geçiriyor ve onları birer girişimciye dönüştürüyor.

Mumo Wrap: Balmumu, çam ağacı reçinesi ve Hindistan cevizi yağının kumaşa emdirilmesiyle üretilen MUMO, gündelik hayatta kullanılan buzdolabı poşeti ve streç filme alternatif; sağlıklı, güvenli, tekrar kullanılabilir bir yiyecek saklama kumaşı sunuyor.

NemFlora: İnsanların yaşam alanlarında sağlıklı ürünler üretmesini sağlayan aynı zamanda üretici ve tüketiciyi teknolojik altyapıyla buluşturan topraksız tarım odaklı Saas girişimidir. Buradaki ürünleri geri dönüşümlü kumaş ve kartondan yapılıyor. Ayrıca, kullanılmış ürünlerin zirai bir ekosisteme atık olmadan geri getirilmesine olanak sağlayan tarımsal geri dönüşüm projesi üzerinde çalışıyor.

Puduhepa ve Kız Kardeşleri: Puduhepa ve Kız Kardeşleri’nin amacı, Türkiye’deki kız çocuklarının kendilerine güvenen bireyler olarak büyümelerine destek olmak. Bunu yaparken de Anadolu’dan çıkan kadınların başarı hikayeleriyle onlara yol göstermek. Kadınlara, evlerinde istihdam sağlayan projenin geliri de yine kız çocuklarının eğitimine destek için kullanılıyor.

Pulsec: Elektronik atık yönetimi için daha verimli çözümler sunuyor. Yeniden kullanılabilir, işlevsel ve değerli parçaları atık olmaktan kurtarıyor. Yeniden kullanım yaklaşımı geri dönüşümden daha çevre dostu olduğu için, dünya üzerindeki karbon emisyonu olumsuz etkisini azaltıyor.

Sertifier: Her türlü belgenin güvenli şekilde dijitalleştirilmesi, dağıtılması, depolanması fikri üzerine ortaya çıkmış bir platform. Her bir belgeye özel QR kod ve seri numara yerleştiriyor ve sonrasında oluşturulan belgelerin sorgulama sayfası üzerinden kontrol edilebilmesini sağlayan güvenli bir sistem oluşturuyor. Belgeler dijital ortamda korunur ve saklanırken zaman, para ve malzeme tasarrufu yoluyla hem kullanıcılara hem de doğaya hizmet ediyor.

Tutumlu Anne: Türkiye’nin ilk ve en büyük ikinci el anne, bebek ve çocuk ürünleri sitesi tutumluanne.com, az kullanılmış markalı ürünleri almak ve satmak isteyen yüzbinlerce anneyi güvenli bir ortamda buluşturuyor.

Twin Science & Robotics: Çocukların hayal gücünü geliştiren, eğlenceli ve öğretici bir robotik ve kodlama seti olan Twin, her çocuğun bilime ulaşabilmesini sağlamak ve eğitimde fırsat eşitliği vizyonuyla hareket ediyor. Ayrıca, YGA (Young Guru Academy) & T.C. Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği ile hayata geçen Bilim Seferberliği projesi ile ihtiyaç sahibi köy okullarına Twin seti gönderiyor.

Yerli biotech girişim Naturansa, Tim Draper’dan çekirdek yatırım aldı

Naturansa, geliştirdiği biyoteknolojik yöntem ile tüketiciye henüz ulaşmamış günlük sebze ve meyve atıklarının kullanılması ile yenilebilir protein kaynağı üreten bir yerli biotech girişimdir.

Esra Serbes tarafından kurulan Naturansa, günümüz problemlerinden olan gıda atıklarının yeniden besin zincirine kazandırılamaması ve varolan protein kaynağı üretim yöntemlerinin sürdürülebilir, efektif ve sağlıklı olmamasından kaynaklı problemlere çözüm üretmek amacıyla kurulmuştur.

Tim Draper’dan çekirdek yatırım

Esra Serbes ve Tim Draper (egirişim’e özel fotoğraf)

Kurucusu Esra Serbes hem ürünle hem yatırımla ilgili egirişim’e şu açıklamayı yaptı:

“İki yıl süren Ar-Ge çalışmalarının ardından ilk olarak pet sektörünü hedefleyerek ürünlerimizi piyasaya sürdük. Aslına baktığınızda hem biz hem hayvanların kullandıkları protein kaynakları aynı ve aynı problemler her iki sektörde de var. Pet hayvan yemi 70 milyar dolar büyüklüğünde ve bunun 30 milyar dolarını Amerika Birleşik Devletleri oluşturuyor. Gerek pazar büyüklüğü gerekse de girişimcilik ekosistemi göz önünde bulundurulduğunda, aslında başından beri hedefimiz Amerika pazarına açılmaktı. Haziran ayından itibaren Silikon Vadisi’nde Draper ailesinin 3. jenerasyon yatırımcısı ve Tesla, Skype gibi şirketlerin de yatırımcısı olan Tim Draper’in liderliğinde yürütülen Draper Üniversitesi’nin girişimcilik programına katıldık. Programın sonunda yatırım teklifi alarak, ilk çekirdek yatırım turumuzu Draper University Ventures ile kapattık.

Bu sayede üretim kapasitemizi arttırarak Amerika pazarına açılacağız. Aynı zamanda yeni Ar-Ge çalışmalarımız ile de ilk insan gıdası pazarına yönelik protein içeriği daha da arttırılmış olan prototiplerimizi geliştirmeye başladık. Mevcut ürünlerimizde etin yaklaşık 2 katı protein, 100 katı kalsiyum ve 4 katı fosfor var. Fakat hedefimiz, klasik bir besin, özellikle de protein içeriği bir ürün çıkarmak değil, burada da mevcut problemlere çözüm getirecek ürünler geliştirmek. Geleneksel protein kaynaklarına alerjisi olanlara, böbrek ve kanser hastaları gibi diğer ürünleri sindiremeyen hastalara ve bir de sporculara yönelik gıdalar üretmeyi hedefliyoruz. Kişiye özel besin içeriklerinin hazırlanmasının, farklılaşmanın önemli olduğuna inanıyoruz.” dedi.

ABD’de çalışmalarını sürdüren girişimi yakından takip ediyoruz. Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

KOD Ödülleri Yarışması’nın Oyun ve Fikir kategorisini kazanan projeler

Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından ilki geçen yıl gerçekleştirilen, Türkiye’de matematik ve fen bilimleri alanlarındaki eğitim oyunlarının ödüllendirildiği KOD Ödülleri Eğitim Oyunu Yarışması’nın kazananları belli oldu.

Birincilik ödülleri; Oyun kategorisinde Kağıt Makineler’e, fikir kategorisinde ise Sayıların Efendisi‘ne verildi.

Eczacıbaşı Topluluğu’nun ana sponsorluğunu üstlendiği yarışma, ilkokul, ortaokul ve lise eğitim düzeylerinde, dijital oyunların eğitimdeki önemini ve katkısını vurgulamak, bu alanda fikir üreten, oyun geliştiren ve uyarlama yapan kişi ve kurumların çalışmalarına güç katmak ve yetişmekte olan kuşakları özendirmek amacıyla düzenlendi. Yarışmaya, matematik ve fen bilimlerinde öğrenmeye katkı sağlayacak dijital oyun ya da dijital oyun fikri üretenler katıldı.

Toplam ödüllerin 90 bin TL’yi bulduğu yarışmada, Oyun ve Fikir kategorilerinde ilk 3’e girenler ödüllendirilirken, tüm katılımcılara da sertifika verildi. Oyun kategorisinin birincisi olan Kağıt Makineler, ödülünü TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın elinden aldı.

Ödül Kazanan Projeler

Oyun Kategorisi Ödülleri

Birincilik Ödülü – Kağıt Makineler: Bir çocuğun rüyasında geçen fizik simülasyonudur. Kağıt Makineler; 2 boyutlu, fizik tabanlı, öğretici bir platform oyunudur. Oyunda oyuncu, fiziksel bilgiye dayanan bulmacaları çözerek ilerlemeye çalışır. Oyunda ki bulmacalar genel olarak bozuk denge ve engellerle oyuncunun ilerlemesini önleyecek şekilde dizayn edilmiştir. Her bir bulmacayı geçmek için oyuncu dengeyi sağlamalı veya engeli kaldırmalıdır. Oyuncu bulmacaların çözümlerini oyun sırasında öğrendiği fizik bilgilerini kullanarak yapar.

İkincilik Ödülü – Bir Kimyagerin Macera Günlüğü: Oyun içerisindeki karakter Kimyager Korhan, mahsur kaldığı ormanda kurtulmak için sunulan çeşitli engelleri kimyasal bileşikleri birleştirerek ve kullanarak geçebilmektedir. Bu şekilde oyuncuya doğrudan bir soru sormadan oyun oynama hissiyatı vererek dolaylı yoldan kullanılan bileşiklerin pek çok kez tekrar ettirilmesi amaçlanmaktadır. Bu şekilde öğrenenler kolaydan zora doğru, geribildirimlerin de bulunduğu ortamda kendi öğrenme hızlarında, seviyelerine uygun olarak öğrenme süreçlerini ilerleteceklerdir. Ayrıca ipucu-geribildirim sistemi de kolaydan zora giden oyunda zor bölümlere yaklaştıkça azaltılır ve öğrenende hedef kazanım test edilir.

Üçüncülük Ödülü – Tesla’nın Sırları: Tesla’nın Sırları tek kişilik bir macera, aksiyon ve platform oyunudur. Oyun’un amacı oyunculara Fizik alanındaki; dalgalar, elektrik ve manyetizma konularını eğlenerek öğretmektir. Oyunda, oyuncu meşhur mucit Nikola Tesla’nın gizli laboratuvarlarındaki, Tesla’nın gün yüzüne çıkmamış icatlarını interaktif bir şekilde test edecek ve bir yandan da laboratuvarı ele geçiren düşmanları çeşitli stratejilerle yenmeye çalışacaktır.

Fikir Kategorisi Ödülleri

Birincilik Ödülü – Sayıların Efendisi: Oyun, öğrencilerin zorlandığı ve eğlenceli bulmadığı bir konunun kazanımlarına keyif alarak ulaşmayı sağlıyor. Bunun yanında oyuncuyu Türkiye’nin Dünya Mirasları Listesi’ne girmiş tarihsel zenginlikleri ile tanıştırıp heyecanlı bir yolculuğa ortak ediyor. Planlanan fikrin çıktıları:

  1. Matematiksel kazanımları keyif alarak pekiştirirken yerel değerlerinin bilincinde olan ve daha fazlasını öğrenmek adına içinde merak uyanan çocuklar edinebilmek.
  2. Gerek tarihsel zenginlikler gerek bunların farklı matematik konularıyla bağdaştırılabilirliği açısından üretkenliğe ve geliştirilmeye açık bir oyun üretmek.

İkincilik Ödülü – Hücreni Yarat: Oyuncu tarafından yaratılacak bir hücre simülasyonu ve Sayısal Adak isminde; öğrencilere çarpım tablosunu bir adak seremonisi şeklinde sunarak çarpım tablosunun öğrenimini oyunlaştırmayı hedefleyen bir oyun fikri projesi ile katıldı.

Üçüncülük Ödülü – İlham Perisi: Oyun boyunca, tarihte yaşamış farklı bilim insanlarına “yardımcı olunur”. Oyuncu bilim insanlarının düşünmesine nöronları bağlayarak, çalışırken hastalık kapanların da bağışıklık sistemini kontrol ederek bilim insanlarının günümüzde kullandığımız icatları yapmasını sağlar. Bazen gerekli matematik işlemlerini yapar, bazen de bozulan aletlerini tamir eder. Sonuç olarak oyuncu bilim insanlarını tanır, yaptıkları icadı ve onun için yaptıkları çalışmaları öğrenir. Eylemleri temsil eden oyunlar ise biyoloji (bağışıklık sistemi kontrolü, nöron bulmacaları), matematik (4 işlem) ve fizik (elektrik devreleri oluşturma, ışığın yansıması ve kırılması) alanlarında eğlenerek ve düşünerek bilgi sahibi olunmasını sağlar, kişi bu konulara merak duyar.

GittiGidiyor’un süpermarket kategorisine CarrefourSA dahil oldu

GittiGidiyor, 53 şehirde 612 marketi bulunan Türkiye organize perakende sektörünün öncü markası Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA‘yı kullanıcılarıyla buluşturdu.

Gerçekleştirilen işbirliğiyle CarrefourSA, ilk kez bir online pazaryerinde mağaza açtı ve ticarette kendi sitesi dışında ilk kez farklı bir kanal kullanmaya başladı. CarrefourSA’nın GittiGidiyor’daki mağazasında temizlik ürünlerinden kozmetik ve kişisel bakıma, ev aletlerinden anne-bebek kategorisine kadar uzanan geniş bir yelpazede yüzlerce ürün seçeneği tüketicilere sunuldu.

E-ticarette süpermarket alışverişi 3 yılda 7,5 kat

Son yıllarda platformlarında ciddi bir büyüme trendi yakalayan süpermarket kategorisine CarrefourSA’yı dâhil etmekten büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden GittiGidiyor Genel Müdürü Öget Kantarcı, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi olarak hem ekosistemimizi geliştirmeye hem de perakendenin güçlü markalarını e-ticaret kanalıyla daha geniş kitlelere ulaştırmaya odaklanıyoruz. GittiGidiyor’da hızla yükselen kategorilere baktığımızda süpermarketin ilk sıralarda yer aldığını görüyoruz. Öyle ki, süpermarket kategorisi son 3 yılda 7 buçuk kat büyüdü. Tüketicinin süpermarket alışverişinde eskisinden çok daha fazla online kanalları tercih ettiğini görüyoruz.”

Gelişen ve büyüyen e-ticaretle tüketicilerin internetten alışveriş yapmanın kolaylığına alıştığını belirten Kantarcı, günümüzde süpermarket alışverişlerinde de ihtiyaç duydukları ürünleri tek tıkla evlerine ulaştırabildiklerini söyledi. Bu kapsamda kullanıcılarını daha fazla ürünle buluşturmak için çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Kantarcı, “Biz de bu trendin farkındalığıyla süpermarket kategorisini daha çok zenginleştirmek için önemli işbirlikleri gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede Türkiye’nin önde gelen markalarından CarrefourSA’yı kullanıcılarımızla buluşturmaktan son derece mutluyuz” dedi.

“GittiGidiyor ile güçlerimizi birleştirdik”

CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu ise “GittiGidiyor’da mağaza açarak ilk kez bir online pazaryeri platformunda yer aldık ve kendi sitemiz dışında bir e-ticaret kanalını kullanmaya başladık. Sektördeki 18 yıllık deneyimiyle Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarından biri olan GittiGidiyor sayesinde ürünlerimizi çok daha fazla kullanıcıya güvenle sunabileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.

Blockchain odaklı yerli girişim MenaPay, Hande Enes’ten yatırım aldı

Son dönemlerde yatırımlarını sık sık duyurduğumuz, Engin Grup Yönetim Kurulu Üyesi Hande Enes, token satışını yakın zamanda tamamlayan Türkiye çıkışlı Blockchain girişimi MenaPay’e yatırım yaptı. Yatırım miktarı henüz açıklanmadı.

Türkiye ve Orta Doğu pazarına odaklı blockchain tabanlı ödeme platformunu geçtiğimiz aylarda mobil uygulamalar üzerinden hizmete açan MenaPay, Mayıs ayında token satışını tamamlamıştı.

Alınan yeni yatırımı değerlendiren MenaPay Genel Müdürü Tolga Odoğlu, “Hande Enes Türkiye’de girişimcilik ekosistemine yön veren en önemli aktörlerden biri. MenaPay’i Türkiye ve Orta Doğu’da hızla büyütmek için kendisinin tecrübelerinden faydalanacağız.” dedi.

MenaPay’in yeni yatırımcısı Hande Enes, “MenaPay bir süredir çok yakından takip ettiğim bir Blockchain girişimiydi. MenaPay’in Orta Doğu’dan çıkan ilk Unicorn olma hedefi beni heyecanlandırıyor” diye konuştu. MenaPay Yönetim Kurulu Üyesi Burak Balık ise MenaPay yatırımcıları içerisine Hande Enes’in katılması ile ilgili cok mutlu olduğunu dile getirirken; “Hande Enes için melek yatırımcı yerine “Archangel” terimini kullanmamız daha yerinde olacaktır. Gücümüze güç kattık, hep birlikte bölgenin ilk milyar dolarlık fin-tech şirketini çıkaracağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.

MenaPay kripto para ve ödeme teknolojileri arasında yeni nesil bir bağ kuruyor. Nüfusunun %84’ü geleneksel bankacılık hizmetlerini kullanmayan Orta Doğu ve Afrika için geliştirilmiş Blockchain tabanlı, İslami Finans esaslarına uygun olan bu platform üzerinden elde edilen gelirin önemli bir bölümü ile borsalardan MPAY tokenları geri alınarak “green mining” rezervi doldurulacak. Bu tasarımla, kripto para dünyasına yenilikçi bir yaklaşım ve yatırımcılara platformun gelirine ortak olma imkanı sunulmaktadır.

MenaPay’in yenilikçi modeli olan “Green Mining” ile yatırım yapmayan kullanıcılar bile MenaPay’i kullanarak yaptıkları her işlemde MPAY token kazanma şansı buluyorlar.

Blockchain tabanlı mobil ödeme uygulamasını geçtiğimiz Nisan ayında piyasaya süren MenaPay Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki bankacılık sistemine uzak kitleyi dijital ödeme dünyası ile tanıştırıyor. MenaPay’in kurduğu geniş bayi ağı sayesinde herhangi bir banka hesabına veya kredi kartına gerek duymadan mobil cüzdanlarına stabil dijital para yükleyebilen kullanıcılar QR kod okutarak kolayca ödemelerini yapabiliyorlar. Kasım 2017’de lanse edilen MenaPay projesi, bölgedeki 18 ülkede yaşayan 420 milyon kişiye gelişmiş ödeme hizmetleri sunmayı amaçlıyor. Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

Oyun dünyasının buluşma noktası olmak isteyen Playz, 3. yatırım turunu kapattı

Oyun dünyasındaki tüm paydaşların buluştuğu bir platform olmak isteyen Playz, 3. yatırım turunu kapattı.

Daha önceki turda Kaan Kayabalı, Kaan Kural ve Barış Karadenizli’den yatırım alan Playz’in bu yatırım turuna Hande Enes, Kaan Kalıpçı, Rıfat Elhadef, Demirhan Büyüközcü ve Erdem Gezer gibi ağırlıklı yurtdışı büyüme odağına yatırım yapan yatırımcılar katıldı. Playz aldığı bu yatırımla birlikte global büyümeye odaklanacak.

9 kişilik ekibe sahip olan girişim, merkezini yakında Estonya’ya taşımayı planlıyor. Bir sonraki hedefinde global isimlerden yatırım almak var.

Playz, önceden sadece League of Legends oyuncularına hitap ediyorken, 1 Ocak 2019’dan itibaren 22 farklı oyunun oyuncularına hitap etmeye başladı. Sonrasında IOS uygulamasını da hayata geçirip oyunculara ulaşmak isteyen bir çok firma ile işbirliği gerçekleştirdi. Son 4 ayda kullanıcılar tarafından 250 binden fazla gönderi paylaşılan uygulamada, bu gönderilere 1 milyonun üzerinde beğeni ve 400 binin üzerinde de yorum yapıldı. Bugüne kadar kullanıcılar tarafından paylaşılan 80. binin üzerinde video toplamda 34 milyondan fazla izlendi.

Yatırım ile ilgili Kurucu Ortaklarından şirket Genel Müdürü Engin Sever; “Yeni versiyona geçtikten sonra yurt dışındaki kullanıcıların ilgisi ve bağlılığını da göz önünde alarak sürekli denemeler yaptık. Playz’in yurtdışı pazarında ilgi görmesi ve hızla büyümesi ile 54 farklı ülkeden 80.000’den fazla kullanıcıya ulaştık. Bu yatırımı, yurtdışından daha fazla kullanıcıya ulaşma ve gelir modellerini devreye almak için kullanacağız. Uygulamayı tamamen oyuncuların isteklerini göz önüne alarak geliştirdik ve bu vizyona uygun olacak şekilde İninal ile birlikte Playz Pro Gamer Kart’ı devreye alacağız. Oyuncu odaklı fayda sağlama stratejimiz ile oyuncular için vazgeçilmez bir platform olmak istiyoruz.” dedi.

Girişimi yakından takip ediyoruz. Gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

DHL, EHang iş birliği kapsamında Çin’de drone ile dağıtıma başlıyor

Uluslararası hızlı taşımacılığı hizmet sağlayıcısı DHL Express ile Çin merkezli akıllı otonom hava aracı üreticisi EHang stratejik bir ortaklığa imza attı. Sizlere ayrıca EHang’ın geçtiğimiz yıl İnsan taşıyan drone’u da tanıttığından bahsetmiştik.

Çin’in büyük şehirlerinde kapıya teslimat konusunda yaşanan zorlukların üstesinden tam otomatik ve akıllı drone’larla gelmeyi mümkün kılan ortaklık kapsamında DHL ülkenin drone ile teslimat hizmeti veren ilk uluslararası hızlı hava taşımacılığı şirketi oldu.

Teslimat süresi 40 dakikadan 8 dakikaya indi

İlk etapta bir DHL müşterisi için DHL Liaobu, Dongguan hizmet merkezi ile müşterinin tesisleri arasında özel bir rota oluşturuldu. EHang’in yeni piyasaya sürdüğü Falcon serisi İHA’ların akıllı otomasyon kabiliyeti ve güvenliği sayesinde, şehir trafiği ve yolların karışıklığı gibi sorunların üstesinden gelinmiş oluyor. Tek taraflı teslimat süresini 40 dakikadan 8 dakikaya indiren sistem, teslimat başına maliyeti yüzde 80’lere varan oranda azaltırken, karayolu taşımacılığına göre daha az enerji tüketilmesini ve karbon ayak izinin küçülmesini sağlıyor.

Şehir içinde zamanında teslimat için etkili çözüm

Akıllı drone ile teslimat çözümü DHL’in teslimat kapasitesini geliştirirken, lojistik sektörüne getireceği yeni müşteri deneyimi ile sürdürülebilir büyüme ve ekonomiye katkı için yeni fırsatlar doğuracak. Çin’de son kullanıcıya hizmet veren işletmelerin (B2C) ve adrese teslim uygulamasının yaygınlaşmasıyla birlikte teslimat hizmetlerinde drone’ların kullanılması, özellikle şehir içinde kapıya teslim uygulamalarında giderek artan zamanında teslimat taleplerini karşılamak açısından önemli bir çözüm olarak dikkat çekiyor.

Sefer başına 5 kilogram taşıma kapasitesi

Dört kolunda sekiz pervanesi bulunan EHang Falcon, akıllı ve güvenli uçuş kontrol modüllerinin yanı sıra yedek sistemleriyle uçuş emniyetini ön plana çıkarıyor. Dikey kalkış ve iniş, hassas GPS ve görsel tanımlama sistemleri, akıllı uçuş rotası planlama, tam otomatik uçuş ve canlı ağ bağlantısı gibi özelliklere sahip. Sefer başına 5 kilograma kadar yük taşıyabilen drone’lar, tam otomatik ve akıllı çözümler olarak sevk edilen ürünün otonom bir şekilde yüklenmesini ve indirilmesini sağlayan akıllı istasyonlar arasında sefer yapıyor. Ekspres gönderilerin ayrılması, taranması ve depolanması gibi otomatik süreçlerle bağlantılı olan istasyonlar, yüz tanıma ve kimlik tarama gibi fonksiyonları da yerine getirecek.