Ana Sayfa Blog Sayfa 850

Türkiye’de öğrenci başına düşen aylık burs miktarı 418 TL

Öğrenciler için burs sistemi E-Bursum tarafından, burs ekosisteminde detaylı bir analiz eksikliğine istinaden hazırlanan Türkiye Burs Analizi Raporu‘nun sonuçları açıklandı.

Türkiye Burs Analizi, ilk düzenlendiği yıl olan 2018’de birçok kurumu bir araya getirip ekosistemin ilk geniş kapsamlı analizini yaptı. 2018-2019 dönemi analizinde ise “Geleceğe Yön, Topluma Fayda” temasıyla, burs ekosisteminin yarattığı etki kapsamlı bir şekilde ele alındı. Burs ekosisteminin daha şeffaf ve bilgilendirici olması amacıyla hazırlanan raporda; Türkiye’deki büyüklüklerine, kuruluş tarihlerine, burs verdikleri alanlara göre çeşitlilik gösteren 30 burs veren kurumun verilerinin analizi yapıldı. Hem kurumların hem de bursiyerlerin detaylı olarak incelendiği raporda; bursiyerlerin cinsiyet dağılımları, şehirlerin, üniversitelerin, bölümlerin ve sınıfların burs alma oranları, kurumların yaşları, dağıtılan burs miktarları gibi veriler analiz edildi.

Aynı zamanda, bu yıl raporun kapsamı genişletilerek kurumların şeffaflık ve yenilikçilik durumları analiz edildi. Bağımsız denetim yaptırma, finansal tabloların paylaşımı, burs dışı programların uygulanma durumları ve daha fazlası tespit edildi. Raporu inceleyen kurumların, şeffaflık ve yenilikçilik durumlarını analiz edebilmeleri için Yenilikçilik ve Şeffaflık Testi oluşturuldu.

En fazla burs verilen fakülte: Tıp Fakültesi

Rapor sonucuna göre, 30 kurumun verdiği burs miktarı 115 milyon 839 bin 400 TL. Bu miktar 33 bin 943 öğrenciye dağıtılıyor. Lisans öğrencileri için öğrenci başına düşen aylık burs miktarı ise 418 TL. Tüm fakülteler arasında ise Tıp Fakültesi tüm bursiyerlerin yüzde 14’ünü oluşturarak en fazla burs alan fakülte oldu. En fazla bursu İstanbul Üniversitesi alırken, sahip olduğu öğrenci sayısına oranla en fazla burs ise Boğaziçi Üniversitesi’nin. Rapora göre burs verilen öğrencilerin yüzde 65’i kadın öğrenciler olurken, yüzde 35’ini ise erkek öğrenciler oluşturuyor. Sınıf bazlı dağılımda ise üniversite seviyesindeki bursiyerlerin yüzde 24’ünü oluşturan 1. sınıf öğrencileri en çok burs alan öğrenciler. Hakkari 5 bursiyerle en az burs verilen şehir olurken, onu sırasıyla 13 öğrenciyle Tunceli ve 14 öğrenciyle Bitlis izledi. İstanbul ise tüm bursiyerlerin yüzde 19’unu barındırmasıyla en fazla burs verilen şehir oldu.

Rapora Verilerini Paylaşan Kurumlar

  • Afyon Eğitim Vakfı
  • Atlas Sağlık ve Eğitim Vakfı
  • Aydın Doğan Vakfı
  • Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı
  • Bolu Bağışçılar Vakfı
  • Borusan Vakfı
  • Buldan Eğitim ve Dayanışma Vakfı
  • Çelikel Eğitim Vakfı
  • Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
  • Daruşşafaka Cemiyeti
  • Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı
  • Eget Vakfı
  • Erenköy Kız Liseliler Derneği
  • Hasan Faydasıçok Eğitim Vakfı
  • Hayat Sende Derneği
  • Eget Vakfı
  • Ege Çağdaş Eğitim Vakfı
  • Hüsnü Özyeğin Vakfı
  • İstanbul Sanayi Odası Vakfı
  • İzmit Burs Derneği
  • Köksal Eğitim Vakfı
  • Limak Vakfı
  • Macahel Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı
  • Mehmet Zorlu Vakfı
  • Rumeli Eğitim Vakfı
  • Sabancı Vakfı
  • Toplum Gönüllüleri Vakfı
  • Türk Böbrek Vakfı
  • Türk Eğitim Derneği
  • Türk Eğitim Vakfı
  • Vehbi Koç Vakfı

Donanım odaklı yerli güvenlik girişimi Smart Mimic, Indiegogo’da kitlesel fonlamaya açıldı

Sizleri daha öncesinde yerli donanım odaklı girişim Smart Mimic ile ilgili birkaç defa bilgilendirmiştik. Şimdi ise Smart Mimic’in ilk taşınabilir güvenlik sistemi ürünü Mimic Go, dünyanın önde gelen kitlesel fonlama platformlarından Indiegogo üzerinden 30 bin dolar hedefli fonlamaya açıldı.

2017 yılında Noyan Berker ve Serdar Serttop tarafından kurulan Smart Mimic, güvenliğin herkes ve her yer için kolay, rahat erişim sunan ve taşınabilir olması prensibine sahip. Smart Mimic’in ilk ürünü Mimic Plus, 2017 yılında Türkiye ve Avrupa’da çıkışını gerçekleştirdi. Smart Mimic gelişmiş en yeni ürünü Mimic Go ile bireysel güvenlik sistemlerine olan kişiselleştirilmiş yaklaşımlarını genişletmeye ve geliştirmeye hazırlanıyor.

Dünyanın ilk taşınabilir kişisel güvenlik sistemi Mimic Go dünyanın her yerinde çalışan GPS izleme birimi, eSIM ve LTE-M ile internet bağlantısı, akıllı alarmlar ve 4 farklı tipte güvenlik sensörü barındırıyor. Sahip olduğu teknolojiyle güvenli alanlar oluşturan Mimic Go, koruma, bulma ve kişisel güvenlik ihtiyacını etkin biçimde karşılıyor. Taşınabilir güvenlik sistemi sürekli internet bağlantısıyla, kullanıcılarının her an her yerden uyarı ve bildirim alabilmesini sağlıyor.

Suya ve toza karşı dayanıklı: Mimic Go

Smart Mimic kurucu ortağı ve CEO’su Noyan Berker “İnsanlar artık her zamankinden daha çok hareket halinde. Kafelerden çalışıyor veya aileleriyle seyahat ediyor. Konu ister Airbnb’de konaklayan aileniz isterse halka açık bir alana bıraktığınız dizüstü bilgisayarınız olsun; güvenlik ve güvende hissetmek hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldi.”

Taşınabilir güvenlik sistemi küçük boyutlarının yanı sıra iç ve dış mekanların zorlu koşullarına dayanacak şekilde geliştirildi. Suya ve toza karşı dayanıklılığı olan Mimic Go, 3 aya kadar ömrü olan şarj edilebilir pillere sahip. Smart Mimic mobil uygulamasıyla eşleşebilen kişisel güvenlik cihazı titreşimi, hareketi, yakınlığı ve sıcaklığı algılayabiliyor. Eşyalarını bırakarak herhangi bir yere ayrılması gereken kullanıcı, taşınabilir güvenlik sistemini güvence altına almak istediği odada kapı üstü, pencere yanı ya da doğrudan koruma altına almak istediği eşyaya iliştirerek koruma sağlayabiliyor.

Bu amaçla müşterileri için iOS ve Android mobil uygulamaları geliştiren Smart Mimic, kullanıcı dostu ara yüzüyle programlanabilir senaryoların sunulmasını sağlayacak. Bu özel senaryolar diğer Mimic Go kullanıcılarıyla paylaşılabilir olacak.

VR oyunlara yeni hareket alanı sağlayan WalkOVR, Kickstarter hedefini 4 saatte tamamladı

Tuğra Şahiner tarafından hayata geçirilen San Francisco merkezli yerli girişim WalkOVR, dünyanın en büyük kitlesel fonlama platformu Kickstarter‘daki 25 bin dolarlık hedefini 4 saatte tamamladı. Son durumda ise topladığı fon 55 bin doları aştı.

WalkOVR, sanal gerçeklik (VR) oyun dünyasındaki hareketliliği yeniden tanımlamayı hedefliyor. Kullanıcıların bulunduğu yerde istediği şekilde hareket etmesini sağlıyor. Bütün vücuda yerleştirilen cihazları ile kullanıcının oyun esnasında tüm vücuduyla olaylara tepki vermesini sağlıyor. Böylelikle sadece ellerini değil, tüm vücudunu oyuna dahil ediyor.

Sanal gerçeklik gibi devrimsel bir teknoloji kullanıcılar tarafından halen klavye&fare ikilisi veya gamepad ile deneyimlenmekte, insan hareketlerinin kullanılamamasından dolayı sanal gerçeklikteki görsel ve işitsel deneyim yarım kalmaktadır.

İnsan hareketlerinin sanal gerçeklik uygulamalarına aktarılamamasının diğer önemli sonucu ise mide bulantısıdır. Beyin görsel olarak hareket ettiğini gözlemlese de fiziksel olarak sabit olduğunun bilincinde olduğundan vücut doğal bir reaksiyon gösterir ve mide bulantısı ile tepki verir. İki problemin de çözümü için HTC ve Oculus gibi markalar kendi kontrol cihazlarını piyasaya sürseler de kullanımı odanızın duvarları ile sınırlı kalmakta, büyük alanlarda hareket edilmesi gereken oyun ve uygulamalarda VR deneyimi için aykırı yöntemler kullanılmaktadır.

WalkoVR bu problemlerin tamamına çözüm getiren, sanal gerçeklik teknolojisi için geliştirilmiş ve kullanıcı hareketlerinin sanal gerçekliğe olduğu gibi aktarılmasını sağlayan hareket platformudur. Sanal gerçeklik gözlüklerini takan kullanıcıya sonsuz alan sağlar. Kullanıcının gerçek dünyada yer değiştirmeden serbestçe hareket edebileceği, aynı gerçek dünyadaki gibi: Yürüyebildiği, koşabildiği, zıplayıp eğilebildiği, 360 derece dönebildiği bir kontrol arayüzüdür.

WalkOVR hareket çözümleri için geliştirdiği teknolojileri, yan donanımlarında da uygulamayı amaçlamakta kablosuz silah başta olmak üzere ürün yelpazesini genişletmeyi planlamaktadır. Call of Duty, Battlefield, Crysis, Counter Strike gibi dünya çapında milyonlarca kişinin oynadığı ve takip ettiği oyunların birebir kullanıcı hareketleri ile oynandığını; FIFA gibi ekran karşısında oynanmaya alışılmış bir oyunda Messi, Ronaldo, Suarez gibi dünyaca ünlü Futbolcuların yerine geçtiğinizi düşünün. WalkOVR sanal gerçeklik deneyimini iyileştirmeyi, hatta “oyunun şeklini değiştirmeyi” hedeflemektedir.

Huawei Türkiye’den Google kararına ilişkin ilk açıklama geldi

Amerika Birleşik Devletleri’nin uzun süredir Çinli şirketlere uyguladığı yaptırımlar sonucunda ABD Ticaret Bakanlığı, geçtiğimiz haftalarda Huawei‘nin kara listeye eklendiğini duyurmuştu. Verilen bu karar, ABD merkezli firmaların Huawei ile olan ticari ilişkilerinin de kısıtlanması yönündeydi.

Karar sonrasında Android işletim sisteminin mimarı Google, Huawei ile olan Android lisans anlaşmasının askıya alındığını duyurmuştu. Bu kararla birlikte Huawei, açık kaynak kodlu yapıya sahip Android Open Source Project (AOSP)‘den herkes gibi yararlanabilecek ancak lisanslı Google hizmetlerini telefonlarında sunamayacak. Bu hizmetlerin başında Google Play Store uygulama marketi, Gmail ve diğer Google servisleri geliyor.

Huawei akıllı telefon sahipleri verilen karardan etkilenecek mi?

Google tarafından Huawei’ye ilişkin verilen lisans anlaşmalarının askıya alınması kararıyla birlikte birçok Huawei kullanıcısı mevcut telefonlarında Google özelliklerinden yararlanamayacağını düşünmeye başladı. Ancak Google ve Android yetkilileri tarafından yapılan resmi açıklamalara göre mevcut Huawei kullanıcıları bu karardan etkilenmeyecek. Tüm Huawei ve Honor telefon sahipleri aynı şekilde Google servislerini kullanmaya devam edecek ve güvenliği için Android güvenlik güncellemelerini alacak. Yine de şimdilik verilen kararlar, mevcut Huawei telefonların Android sürüm yükseltme güncellemeleri alamayacağını işaret ediyor.

ABD Ticaret Bakanlığı’nın verdiği kararlara ve ABD Başkanı Trump’ın açıklamalarına ilişkin olarak sadece Huawei’nin değil; Intel, Qualcomm, Broadcom gibi diğer ABD’li teknoloji şirketlerinin de Huawei ile olan ticari ilişkilerini keseceği belirtiliyor. Aynı zamanda Trump, NATO müttefiki olan diğer ülkelere de çağrı yaparak Huawei’nin altyapı çözümlerini kullanan ülkelerle istihbarat paylaşımı yapmayacağını öne sürüyor.

Ayrıca Huawei Türkiye tarafından basın mensuplarıyla paylaşılan ilk resmi açıklamayı aşağıda sizlerle paylaşıyoruz:

HUAWEI, Android’in dünyadaki gelişimine ve büyümesine önemli katkılarda bulunmuştur. Android’in en önemli küresel iş ortaklarından biri olarak hem kullanıcılara hem de sektöre fayda sağlayan bir ekosistem geliştirmek için açık kaynaklı platformlarıyla yakın bir şekilde çalışmaktadır.

HUAWEI, tüm dünyada bugüne kadar satılan ve halihazırda stokta bulunan tüm HUAWEI ve Honor akıllı telefon ve tablet ürünleri için kullanıcılarına güvenlik güncellemeleri ve satış sonrası hizmetler sunmaya devam edecektir.

Dünya çapında tüm kullanıcılara en iyi deneyimi sunmak amacıyla güvenli ve sürdürülebilir bir ekosistem kurmaya devam edeceğiz.

Ayrıca referans için Google ve Android’den gelen açıklamaları sizinle paylaşmak isteriz:

Google:

“Kanuna uyuyor ve sonuçları gözden geçiriyoruz. Hizmetlerimizin kullanıcıları için Google Play ve Google Play Protect’teki güvenlik korumaları mevcut HUAWEI cihazlarında çalışmaya devam edecek.”

Android:

“ABD hükümetinin son eylemlerine uymak üzere attığımız adımlarla ilgili olarak HUAWEI kullanıcılarından gelen sorulara istinaden, ABD hükümetinin tüm gereksinimlerine uymakla birlikte, tüketicilerin halihazırda kullanmakta olduğu mevcut cihazlarda Google Play ve Google Play Protect’in güvenliği gibi hizmetlerin çalışmaya devam edeceğini garanti ederiz.”

imece’den eşitsizliklerin azaltılması için çalışan sosyal girişimcilere açık çağrı

Toplumsal meselelere sosyal inovasyon ile çözüm üretmek isteyenleri bir araya getiren sosyal inovasyon platformu imece, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma için belirlediği 17 hedef arasında yer alan ‘Nitelikli Eğitim’ ve ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ meselelerinin ardından yeni sürecinde, ‘Eşitsizliklerin Azaltılması’ konusuna odaklanıyor.

Eşitsizliklerin Azaltılması

Dezavantajlı grupların ekonomik ve sosyal olarak güçlendirilmesi, herkes için erişilebilir eğitim, iş ve sosyal imkânları sağlama ile mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanmasını kolaylaştıracak sosyal girişimlerin hayata geçirilmesini hedefleyen 3. Destek Programı’nın kapsamı, uluslararası kalkınma kuruluşları, özel sektör, akademi ve sivil toplum kuruluşlarından alanının uzman isimlerinin katılımıyla, düzenlenen etkinlikte açıklandı. ‘Eşitsizliklerin Azaltılması’ başlığı altındaki bu meselelere çözüm getirecek sosyal girişimcilerin başvurması için, canlı yayınla geniş kitlelere de ulaştırılan açık çağrı yapıldı.

‘Nitelikli Eğitim’ ve ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ hedeflerine odaklanan ilk iki programda, 25 insiyatif ve sosyal girişimin projelerinin hayata geçmesi için destek veren imece, 3. Destek sürecinde, ‘İTÜ Çekirdek’ ile gerçekleştirdiği stratejik ortaklık ile desteklerinin kapsamını genişletiyor. Bu işbirliği kapsamında, programa başvuru sonucu seçilecek sosyal girişimler, imece ve İTÜ Çekirdek ortaklığındaki kuluçka programında girişimlerini geliştirme fırsatı elde edecek; ayrıca mentorluk, çalışma alanı, eğitim, ekosisteme erişim, kurumsal işbirliği ve hibe kaynaklarından yararlanabilecek.

Son Başvuru ve Başvuru Bağlantısı

Sosyal etki odaklı girişimcilere açık olan imece’nin 3. Destek Programı başvuruları, 9 Haziran 2019 tarihine kadar yapılabilecek. Başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

imece Destek Programı nedir?

imece bünyesinde açılan Destek Programları ile, sosyal meselelere çözüm üretmek isteyen girişimci adayları arasından seçilen takımlara; eğitim, mentorluk, ağ gibi katkıların yanı sıra hibe desteği veriliyor. Bu destekler sayesinde fikir ve projeler, sürdürülebilir iş modellerine dönüştürülebiliyor.

imece, her 7 ayda bir açılan Destek Programı sürecinde, Birleşmiş Milletler tarafından sürdürülebilir kalkınma için ilan edilen 17 Küresel Hedef’e göre belirlenen bir temaya ve temayla ilgili meselelere odaklanıyor.

imece, başlangıç olarak kendisine 3 ana konu belirledi: “Nitelikli Eğitim”, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” ve “Eşitsizliklerin Azaltılması.” Bu üç temanın fonlanmasını ise Zorlu Holding üstlendi. imece ekibi, açılacak yeni Destek Programı süreçlerine yeni fon sağlayıcılar bulmak için iş dünyası ile görüşmelerini sürdürüyor.

Geçen yıl Tarvenn’den yatırım alan Yollando, Türkiye’den 71 farklı ülkeye ürün gönderdi

2018 yılının Nisan ayında Tarvenn’den 2.5 milyon TL değerleme ile yatırım aldığını açıkladığımız Türkiye’den Dünya’ya alışveriş ve paket yönlendirme hizmeti veren Yollando, son aldığımız bilgilere göre 71 ülkeye gönderim yaparak 21.000’den fazla alışverişe aracılık etti.

Yollando, yurtdışındaki kullanıcılarına Türkiye’de bir teslimat adresi tanımlayarak tüm eticaret sitelerinden kolayca alışveriş yapmalarını sağlıyor. Dünya’nın farklı ülkelerindeki kullanıcılarına sunduğu katma değeri artırmak için ise; “Benim İçin Al, Paket Birleştirme, Depolama, Paket Takibi ve İndirimli Paket Yönlendirme” gibi çeşitli hizmetler sunuyor. Yollando aracılığıyla yapılan online alışverişlerde, ürünlerin yurt dışına transfer maliyeti; paket optimizasyonu servisi sayesinde yüzde 80’e varan oranlarda düşüyor. Gelişmiş teknolojik altyapısı ve kapsamlı servisleri ile Türkiye’nin e-ihracatına katkı sağlamayı hedefleyen girişim, bölgede önde gelen alışveriş ve paket yönlendirme servisi olmayı hedefliyor.

21.000’den fazla alışverişe aracılık ederek 71 farklı ülkeye ürün gönderdik

Yollando Türkiye

Tarvenn’den ilk yatırımını aldıktan bir süre sonra gelirlerini 5 kat arttırdığı bilgisini aldığımız Yollando kurucusu Serdar Güvenkaya, bize şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye’nin e-ticaret konusunda sahip olduğu potansiyeli yurtdışına açıyoruz. Türkiye’den alışveriş yapmak isteyen kişilerin uluslararası teslimat, yüksek gönderi ve ürün maliyeti, eksik alternatif ödeme seçenekleri ve alışveriş esnasında yaşayabilecekleri diğer tüm problemlerini çözüyoruz. Kullanıcılar Benim İçin Al hizmeti ile Türkiye’den istedikleri ürünün linkini Yollando’ya ileterek, vakit kaybetmeden ürüne sahip olabiliyor. Ayrıca 5 dilde sunduğumuz hizmet ile müşteri memnuniyetini üst seviyede tutuyoruz. Geliştirdiğimiz teknolojik altyapı ile Türkiye’den tüm Dünya’ya binlerce ürün göndermeyi başardık.” dedi

Yollando

Yenilenen altyapısı ile büyümeye devam edecek

Tarvenn yatırımı sonrası yeni ofisine geçen ve teknolojik altyapısını yenileyen Yollando, kullanıcılarına farklı bir eticaret deneyimi yaşatmak istiyor. Üstün teknolojik altyapısı ve yeni hayata geçirdiği Yollando Shop hizmeti ile tek bir panel üzerinden tüm Dünya’daki üyelerinin Türkiye’den hızlı ve kolay alışveriş yapabilmesine imkan sunacak. Yollando Shop hizmeti sayesinde yerel firmalara marka bilinirliği ve yurtdışı pazarına açılma fırsatı sağlamanın yanı sıra satış ve gönderim operasyonlarını uçtan uca yönetme imkanı veren girişim, sağladığı ek hizmetler sayesinde kullanıcılara ve satıcılara maliyet avantajı da sağlayacak.

Yeni yatırım turunu bu sene içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini belirten Serdar Güvenkaya, operasyon ve pazarlama faaliyetlerini hızlandırarak 3 yıl içerisinde senelik 100 milyon dolarlık alışverişe aracılık edeceklerini belirtti. Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

VisitorLAB: Web sitenizi ziyaretçilerinizin gözünden görmenizi sağlayan yerli çözüm

Kullanıcı deneyimlerini görselleştirerek web sitenizi ziyaretçilerinizin gözünden görmenizi sağlayan VisitorLAB, web site performansınızı arttırmanız için gerekli tüm verileri size sunan yeni bir web analitik yazılımı.

Makine öğrenmesi ile desteklenmiş VisitorLAB ile web sitelerindeki kullanıcı hareketlerinden anlamlı veriler elde edebiliyor, kullanıcılardan site ile ilgili geri bildirimler toplayabiliyorsunuz. Böylece web sitelerini ziyaretçilerin hareketlerinden elde edilmiş bilgilere göre düzenleyerek daha iyi bir kullanıcı deneyimi yaratma şansı elde edebiliyorsunuz ve web sitenizin performansını arttırabiliyorsunuz.

Ziyaretçi kayıtları, ısı haritaları, funnellar aracılığı ile ziyaretçilerinizin tüm kullanım süreçlerini videolar aracılığı ile izlemenin yanı sıra, web sitenizin en çok tıklanan alanlarını, ziyaretçilerinizin nihai sonuca ulaşmak için izledikleri yolu, hangi sayfada sitenizden çıktıklarını gözlemleyebiliyorsunuz.

Console hataları tespiti ve form analizleri ile web sitenizin arka yüzünde olan ancak kullanıcı deneyimini negatif etkileyen hataların hangi sebeple oluştuğunu direkt tespit edebiliyorsunuz. Böylece yazılım ekibinizin tespit edilmiş hatayı çözme süresini hızlandırabiliyorsunuz.

Anketler ve geri bildirim araçları ile de web sitenizde gezinen ziyaretçilerin web siteniz hakkında ne düşündüğü, deneyimden memnun kalıp kalmadığı ya da ne gibi özellikler istedikleri hakkında bilgi toplayabiliyorsunuz.

VisitorLAB, ziyaretçi kayıtlarının kaydedilmesi sonucu oluşan videolardan dilerseniz küçük ya da genel kullanıcı grupları ile ilgili kullanıcı davranışlarını makine öğrenmesi algoritması ile sizler için çıkartabiliyor. Böylece her bir videoyu izleme ve videolardan data çıkarmak için harcayacağınız zamandan sizi kurtarıyor.

İlerleyen günlerde bütün bu özellikleri mobil uygulama içinde kullanmanızı sağlayacak olan VisitorLAB’i web site trafiğinize uygun farklı paketler ile kullanmaya başlayabiliyor, dilerseniz on-premise kurulum dahi yapabiliyorsunuz.

Böylelikle pazarlama, ürün yönetimi ve UX/IU tasarım ekiplerinin bir sonraki stratejilerini belirlerken direkt olarak beslenebilecekleri kullanıcı dataları elde etmiş oluyorsunuz.

Müşteri deneyimi mükemmelleştirme alanında sunduğu teknoloji girişimlerine chatbot uygulaması Yubi ile başlayan Developtica; VisitorLAB ile de müşteri deneyimi şekillendirmede sunduğu çözümlerin etki alanını genişletiyor.

TÜBİTAK BİGG 2018 yılı 2. çağrı kapsamında destek almaya hak kazanan projeler

TÜBİTAK, Bireysel Genç Girişim “BİGG” programı ile genç ve yenilikçi girişimci adaylarının hayallerini gerçekleştirmeye devam ediyor.

2012 yılında başlatılan Program kapsamında desteklenen 1094 girişimci, şirketlerini kurarak iş fikirlerini hayata geçirmiştir. 2018 yılı 2. çağrısını yürüten 30 Uygulayıcı Kuruluş girişimcilere eğitim, mentorluk, kuluçka, iş birliği ağlarının kullanımı ve müşteri doğrulama desteklerini içerecek şekilde hızlandırıcı hizmeti sağlamaktadır.

Programın 2. Aşamasında girişimcilerin firmalarını kurmaları sonrası 200 bin TL’ye kadar sermaye desteği sağlanmaktadır. Ayrıca BiGG desteği alan girişimcilerden bir grubun, İngiltere ile işbirliğinin geliştirilmesine yönelik olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı girişimiyle başlatılan ve TÜBİTAK tarafından yürütülen Kâtip Çelebi-Newton Fonu kapsamında Royal Academy of Engineering tarafından yürütülen “Leaders in Innovation Fellowships” Programından faydalanmaları sağlanmaktadır.

BiGG 2018 yılı 2. çağrısına 4594 girişimci iş fikri başvurusu yaptı. Bu başvurulardan 1833 girişimci 1. Aşama desteği aldı. Uygulayıcı Kuruluşlar tarafından iş planına onay verilen girişimciler arasından 553’ü panel değerlendirmesine kabul edildi. TÜBİTAK tarafından yürütülen ve akademisyenler, sanayiciler ve yatırımcılardan oluşturulan panel değerlendirmeleri sonucu 146 girişimcinin Teknogirişim Sermayesi Desteği alması uygun bulundu.

1240 teknogirişim firması BiGG desteği almaya hak kazandı

BiGG 2018 yılı çağrısı ile desteklenecek girişimcilerle birlikte toplamda 1240 teknogirişim şirketi bu programdan yararlanarak kurulacak.

Desteği almaya hak kazanan 146 girişimci Mayıs ve Haziran aylarında şirketlerini kurmaları sonucu TÜBİTAK’la sözleşme imzalayarak, 1 Temmuz 2019 tarihinde iş planlarını gerçekleştirmek için çalışmalarına başlayacak.

TÜBİTAK BİGG’e başvurduysanız ve proje numaranızı biliyorsanız, aşağıdaki listeden kontrol edebilirsiniz. (CTRL+F yaparak proje kodunuzu kontrol edin)

BİGG 2018-2 Çağrısı Desteklenmeye Uygun Bulunan Proje Listesi

  • 2180449
  • 2180451
  • 2180454
  • 2180457
  • 2180459
  • 2180468
  • 2180472
  • 2180497
  • 2180507
  • 2180509
  • 2180510
  • 2180514
  • 2180518
  • 2180520
  • 2180522
  • 2180524
  • 2180526
  • 2180527
  • 2180532
  • 2180534
  • 2180535
  • 2180536
  • 2180538
  • 2180541
  • 2180545
  • 2180549
  • 2180553
  • 2180555
  • 2180556
  • 2180558
  • 2180560
  • 2180564
  • 2180565
  • 2180566
  • 2180572
  • 2180576
  • 2180578
  • 2180580
  • 2180581
  • 2180584
  • 2180589
  • 2180590
  • 2180592
  • 2180593
  • 2180595
  • 2180597
  • 2180600
  • 2180603
  • 2180604
  • 2180607
  • 2180610
  • 2180619
  • 2180622
  • 2180625
  • 2180629
  • 2180632
  • 2180642
  • 2180644
  • 2180655
  • 2180656
  • 2180662
  • 2180666
  • 2180668
  • 2180676
  • 2180677
  • 2180687
  • 2180689
  • 2180690
  • 2180691
  • 2180693
  • 2180694
  • 2180695
  • 2180696
  • 2180697
  • 2180700
  • 2180702
  • 2180703
  • 2180705
  • 2180708
  • 2180713
  • 2180717
  • 2180722
  • 2180723
  • 2180726
  • 2180736
  • 2180739
  • 2180742
  • 2180744
  • 2180747
  • 2180752
  • 2180755
  • 2180761
  • 2180766
  • 2180767
  • 2180770
  • 2180776
  • 2180783
  • 2180784
  • 2180792
  • 2180795
  • 2180800
  • 2180807
  • 2180815
  • 2180819
  • 2180820
  • 2180823
  • 2180831
  • 2180834
  • 2180837
  • 2180844
  • 2180848
  • 2180849
  • 2180856
  • 2180857
  • 2180870
  • 2180873
  • 2180877
  • 2180879
  • 2180880
  • 2180881
  • 2180885
  • 2180889
  • 2180890
  • 2180891
  • 2180894
  • 2180896
  • 2180897
  • 2180898
  • 2180916
  • 2180918
  • 2180928
  • 2180932
  • 2180936
  • 2180939
  • 2180956
  • 2180959
  • 2180968
  • 2180969
  • 2180974
  • 2180976
  • 2180984
  • 2180985
  • 2180990
  • 2181002
  • 2181004
  • 2181010

TSKB Teknoloji ve Girişimcilik Platformu’nun kazanan projeleri belli oldu

TSKB’nin, 2016 yılında kurum içi girişimciliği geliştirmek ve “Geleceğe Bakış” programını bir adım öteye taşımak için Türkiye Girişimcilik Vakfı (GİRVAK) işbirliğiyle kurduğu TSKB Teknoloji ve Girişimcilik Platformu’nun kazanan projeleri belli oldu.

2018 Kasım ayında TSKB çalışanlarına ve Girvak fellowlarına açık olarak Kolektif House Maslak’ta gerçekleştirilen İlham Günü sonrasında gönüllüler arasından başvurular toplandı ve ekipler oluşturuldu. TSKB çalışanları, GİRVAK fellowları, TSKB çalışanı iç mentorler ve girişimcilik alanında deneyimli dış mentorlerden oluşan ekipler, 14 Aralık 2018’de Fikir Geliştirme Atölyesi’yle ilk buluşmayı gerçekleştirdi. Eş zamanlı olarak TSKB’den gönüllü olan mentorlar da Yatırımcı Gibi Düşünme Çalıştayı’na katıldılar. Oluşturulan gruplar sunum eğitimi alma ve günümüz girişimcilerinden Alemşah Öztürk ile Reyhan Çepik gibi isimlerle bir araya gelme fırsatı buldular.

Kurulan 11 farklı proje grubu, 6 ay boyunca yenilikçi fikirleri projelendirmek amacıyla çalıştı. Proje ekipleri çalışmalar boyunca farklı düşünce teknikleri ve çalışma modelleri hakkında eğitimlere katıldı. 15 Mayıs’ta gerçekleştirilen ön elemenin ardından 8 takım finale kaldı.

Altyapı, ulaşım, eğitim, inovatif perakende çözümleri, atık yönetimi, sürdürülebilirlik derecelendirme platformu, girişimci ve yatırımcıları buluşturma platformu gibi çeşitli temalarda sekiz farklı takımın gerçekleştirdiği sunumların ardından iki proje ödüle değer bulundu.

Kazanan Projeler

Platform kapsamında birincilik alan fikir “Inovasyonix” ile GİRVAK fellowlarından Kadir Can Kırkoyun ve Elif Aleyna Duman ile TSKB’den Fulya Güray ve Nur Püsküllü ödüle değer bulundu.

Kurum içi girişimciliğin oluşmasını sağlayan online ve offline olarak tasarlanmış 15 haftalık bir eğitim ve startup geliştirme programı olan Inovasyonix’in mentorları arasında ise TSKB’den Sevilay Kıran ve Öznur Gökhan ile girişimci Bülent Ekuklu bulunuyor. Birincilik alan proje ekibi 13-14 Haziran tarihinde Berlin’de gerçekleşecek Noah Konferansı’na ve startup gezisine katılma şansı elde etti.

İkincilik ödülünü almaya hak kazanan “Symbiot” projesi, inovatif perakende çözümleri üretmek amacıyla fiziksel data ile dijital datayı konuşturup, müşteriye özel kişiselleştirilmiş analizler sunuyor. Proje ekibinde, GİRVAK fellowlarından Tuna Sarp ve Atakan Ülgen ile TSKB’den Esra Akıllı bulunuyor. “Symbiot” projesinin mentörleri ise TSKB’den Çağlar Gökile girişimci Sinan Zabunoğlu. İkincilik kazanan proje ekibi Almanya’daki startup gezisine katılacak.