Ana Sayfa Blog Sayfa 848

FineDine, Kuveyt merkezli Savour Ventures’tan yatırım aldı

Duygu Kutluoğlu Kılıç ve Adil Burak Kılıç tarafından kurulan yerli girişimlerimizden FineDine, yemek deneyimini interaktif dijital tablet menüleriyle dijitalleştirerek, işletmelerin satışlarını ve müşteri bağlılığını artırmalarına yardımcı olan bir SaaS menü yönetim platformudur.

Kurucularından doğrudan aldığımız bilgiye göre FineDine, Orta Doğu’nun ilk gıda dikey hızlandırıcısı olan Savour Ventures‘tan bir yatırım aldı. Henüz yatırımla ilgili değerleme veya tutar açıklanmadı. Savour, ürün ve hizmetlerini pazara daha hızlı getirebilmek için MENA’nın Gıda Startup ​​ekosistemini desteklemeyi amaçlayan Kuveyt merkezli bir VC (Venture Capital) ve hızlandırıcı programıdır.

52 ülkede kullanılan FineDine özellikle Kuveyt, Suudi Arabistan ve BAE (Birleşik Arap Emirlikleri)’de 800 fazla müşteriye hizmet veriyor.

Yakında masanızdan ödeme yapabilmenizi sağlayacak olan FineDine uygulaması üzerinden garsona ihtiyaç duymadan sipariş verebiliyorsunuz. FineDine, yemek ve mutfak arasındaki süreci hızlandırmayı hedefliyor. FineDine ayrıca restoran yöneticilerinin, menü ve hizmet performanslarında analitik verileri sunarak doğru kararlar almalarına da yardımcı oluyor.

Yeni bilgiler aldıkça paylaşmaya devam edeceğiz.

Nevzat Aydın ile Banabi ve Yemeksepeti’nin kapanan projelerini konuştuk

Yemeksepeti’nin kurucusu ve CEO’su Nevzat Aydın‘ı Yemeksepeti Park’ta ziyaret ederek hem Banabi’yi hem de kapanan projeleri; Lokum, Papyon ve İrmik‘i konuştuk.

589 milyon dolara Delivery Hero’ya exit olan Yemeksepeti’nin değerlemesi 1.6 milyar dolara ulaşmış durumda. Nevzat Aydın önümüzdeki yıl yeni projelerinin de sinyallerini verdi. Banabi hakkında çok detaylı bilgiler veren Aydın’ın hikayesini birlikte dinleyelim.

Türkiye’nin önde gelen girişimcileri ile röportajlarımız sürecek. Yemeksepeti her zaman yakın takibimizde olan bir şirket. Yeni gelişmeler oldukça da paylaşmaya devam edeceğiz.

Yemek pişirme paketi gönderen girişim ŞefGibi, faaliyetlerini sonlandırdı

Sizlere geçtiğimiz yıl içerisinde paylaştığımız yemek pişirme paketi sağlayan girişim ŞefGibi, kurucusundan aldığımız bilgiye göre faaliyetlerini sonlandırdı.

Girişimin web sitesini incelediğimizde, satışların da kapatıldığını gördük. Birkaç yazılık blog içerik oluşturulmuş. Neden kapandığı konusunda aldığımız en temel bilgi; gıda fiyatlarındaki artıştan ötürü rekabet ortamına uyum sağlayamamaları olmuş.

Paket fiyatları 180 TL civarındayken siparişlerde azalma olmuş. Buna rağmen girişimin yaşam döngüsünü koruması için 250 lira gibi bir rakama artırmaları sözkonusuymuş. Ancak 180 TL’de bu tür müşteri dönüşlerinin olması, onları bulundukları pazarda daha da fazla zorlayacağından, vazgeçme noktasına gelmelerine sebep olmuş ve faaliyetlerini sonlandırmışlar. Girişimciler için doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu durum bir başarısızlık olarak görünse de, onlara eşsiz bir deneyim sağladı. Bir süre kendilerini nadasa yatıran ve mevcut uzmanlık işlerine devam eden girişimciler, eminiz iyi bir geri dönüş hikayesi yazacaktır.

Girişimin kurucuları Orçun Seviğ ve Korgün Koyunpınar‘a yeni süreçlerinde başarılar dileriz. Ayrıca detaylı yeni bilgiler aldıkça sizlerle paylaşmaya da devam edeceğiz.

Yerli girişim Sinemia kapandı

Sizlere geçtiğimiz haftalarda yaşadığı sorunlardan bahsettiğimiz globale açılan yerli girişim Sinemia, hem kurucusu Rıfat Oğuz‘dan konuyla ilgili doğrudan aldığımız bilgiye göre hem de web sitesinden yaptığı paylaşımda faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı.

Sinemia’nın resmi açıklaması;

Sevgili Sinema Severler,

Yenilikçi bir fikir ve bu fikre açık bir sektörün, yatırımcılarımızın ve en önemlisi müşterilerimizin katkıları ile Sinemia 4 yılda bizim dahi tahmin edemediğimiz kadar hızlı büyüdü. Sinemia olarak Amerika’ya açılmamızın ardından Amerika ve dünya basınında en çok yer edinen Türk girişimi olduk. Bunu, sürekli geliştirdiğimiz yeni ürünler ve inanılmaz bir takım ile başardık. Sinemia’yı kurduğumuz ilk günden bugüne kadar tek hayalimiz, insanları sinemayla daha sık buluşturmak ve bunu en az maliyetle gerçekleştirmekti. Geçtiğimiz 4 yıl boyunca boş salonların daha fazla seyirciyle dolmasını sağlayarak ve gişesi olmayan filmlerin bile daha çok izleyici ile buluşmasına yardımcı olarak başta Türk sineması olmak üzere, tüm sinema dünyasına sağladığımız katkıdan dolayı gurur ve mutluluk duyuyoruz. Şirketimizle gerek müşterisi gerek iş ortağı olarak ilişkisi olan herkese, yaşadığımız süreci ve gelinen noktayı büyük bir açıklık ve şeffaflıkta izah etmek isteriz.

Türkiye’deki başarılı gidişattan ve müşterilerimizin olumlu yorumlarından cesaret alarak kamuoyunca da yakından takip edildiği üzere Türkiye dışında, Amerika Birleşik Devletleri pazarında hepimizin göğsünü kabartacak bir Türk şirketimizin olması niyetiyle bir süredir çalışmalar yürütmekteydik. Fakat pek çok kurumsal yatırımcı ve ülkemizin önde gelen iş insanlarından 2,5 milyon dolar yatırım almış bir Türk şirketi olarak, Amerika’ya açıldığımızda bizden küçük olan rakibimiz, bizim Amerika’ya girişimizin hemen 2 ay sonrasında halka açık bir şirkete satılarak 300 milyon doların üzerinde bir yatırım almasına tanık olduk. İlerleyen dönemde rakibimiz bize karşı açtığı davalar ile yeni yatırım olanaklarımızın önünü kesse de biz Sinemia olarak yeni ürünlerimiz ve sürdürülebilir fiyat politikamız ile Amerika’ya girişimizden bir yıl sonra rakibimizden daha fazla üyeye sahip olduk. Her ne kadar bunu başarmış olsak da tek rakibimizin, 300 milyon doların üzerinde olan finansal gücünü bizden çok daha ucuza üyelik satarak harcaması ve sonunda da başarısızlık yaşamasının oluşturduğu tablo, Sinemia olarak bizim de yeni yatırımlar almamızı zorlaştırdı.

Bu süreçte, rakibimiz finansal durumunun verdiği gücü kullanarak dayanaktan yoksun ve yıkıcı saikle sarf edilmiş yasal yollar ile üzerimize gelmeye devam etti ve biz Sinemia olarak, dava başına savunma masrafı 1 milyon doları bulan bu meblağları karşılayamayacak duruma geldik. Tüm bunların sonucunda üzülerek de olsa kaçınılmaz olarak Amerika’dan çekilme kararını almak zorunda kaldık. Amerika’da yaşadığımız süreçleri tüm girişimlerin faydalanması için farklı kaynak ve yollar ile daha detaylı olarak anlatmaya devam edeceğiz. Bu yolda edindiğimiz tecrübe, yararlanmak isteyen her girişimcinin erişimine açık olacaktır.

Amerika’dan çekilme sırasında Türkiye’de de bazı finansal ve teknik sorunlar yaşıyor olsak da bu sorunların teknik kısmını kısa süre içerisinde çözüme kavuşturduk, fakat Türkiye’de 4 yılı aşkındır, her yıl yüksek büyüme ile sürdürdüğümüz girişimimizin kontrolümüz dışında değişen sektör dinamiklerinden büyük ölçüde etkilenmesinin önüne maalesef ki geçemedik.

Türk pazarında şirketimiz için en yıkıcı gelişme, şüphesiz 7163 sayılı kanunun yasalaşmasıdır. Amerika’dan çekilme kararımız ile aynı döneme denk gelen bu durum, sinema salonlarından toplu bilet alarak sinema severlerin daha fazla sinemaya gitmesini sağlayan Sinemia için bu indirimlerin tamamen son bulması ve hatta yasa yürürlüğe girmeden 4 ay önceden başlamak üzere sektör tarafından bu indirimlerin tüm paydaşlar için kaldırılmasına yol açarak şirketimizin temel iş modelini kaçınılmaz olarak uygulanamaz hale getirmiştir. Sinemia olarak son dönemde katkı payı gibi modeller tasarlayarak bu indirimli abonelik modelini devam ettirmeyi mümkün kılacak bir çözüm geliştirmeye çalışsak da yasanın getirdiği yeni şartların önüne geçmeyi başaramadık.

İlgili yasanın değişmesi, toplu bilet alımlarında indirimin tekrar gündeme gelmesi veya belirli teknolojik altyapılar kontrolünde girişimlere verilecek istisnalar olması durumunda, Sinemia üyeliklerini tekrar sunmaya başlayabileceğimizi biliyoruz. Fakat, mevcut durumda her türlü fikri denememize ve tüm uğraşlarımıza rağmen bu hizmeti artık sürdüremiyoruz. Bu sebeple, büyük bir üzüntüyle, yeni yasanın yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2019 tarihi itibariyle Sinemia üyelik satışlarını durdurduğumuzu, aynı tarih itibariyle Sinemia tarafından herhangi bir üyelik satışı yapılmadığını ve şirketimizin indirimli sinema biletlerini yasa nedeniyle temin edemiyor olması nedeniyle bugünden itibaren de tüm Sinemia üyeliklerinin askıya alındığını duyururuz.

Üyelik ücretlerini ödemiş ancak hizmet alamadığı için iade almak isteyen üyelerimiz, ödeme yapmış oldukları bankalarına ulaşarak hizmet alımını sürdüremediklerini belirterek kayıt oluşturabilir ve bankalarının ilgili kaydı incelemesinin ardından iade alabilmektedirler.

Sinemia olarak ayrıca belirtmek isteriz ki, üyelerimizin sinemaya gitme sıklığını arttırmak ve sanatı herkes için erişilebilir kılmak için geliştirdiğimiz sistemimizde, aldığımız tüm yatırımlarımız sinemaya gidişi arttırmaya ve yeni ürünlerimize harcanmış olup, en büyük giderimiz her zaman sinema biletlerinin tedariği olmuştur. Sinemia ekibi ve yöneticileri kendi alacaklarını alamadıklarında bile sinema bileti en öncelikli durumda tutulmuş, kazanılan tüm gelir hizmetin sürdürülmesi ve sinema bileti tedariği için harcanmış, kazanılan gelir kişisel çıkarlar yahut benzeri bir gerekçe için asla dışarıya çıkarılmamıştır. Her yıl sektörün en büyük denetleme firmaları tarafından denetlenmiş olan girişimimizde, çalışanlarımız veya herhangi bir yöneticimiz fazla kaynak almak bir yana, pek çok zaman kendi maaşlarını dahi aylarca almamış ve girişimin yaşatılabilmesi için büyük fedakarlıkla bu alacaklardan feragat ederek sinema bileti alımına daha fazla kaynak ayrılmasını sağlamışlardır. Her ne kadar böyle bir izahta bulunmaktan dahi hicap duysak da maalesef kamuoyundaki asılsız söylenti ve iftiralara karşı bir red beyanında bulunmak zorunda bırakıldık.

Sinemia ekibi olarak, ileride şartların tekrar oluşması durumunda sizlerle tekrar buluşmayı, sinema sevgisini tekrar birlikte pekiştirmeyi canı gönülden isteriz.

Sinemia

Bridgestone, TomTom Telematics’i 910 milyon Euro’ya satın aldı

Dünyanın önde gelen lastik ve kauçuk markası Bridgestone, dijital filo yönetimi çözümleri şirketi TomTom Telematics’i satın alma işlemlerini tamamladı. 910 milyon Euro değerindeki bu anlaşmayla Bridgestone dijital mobilite çözümlerindeki gücüne güç katıyor. TomTom Telematics ise global çapta sunduğu değeri artırmaya hazırlanıyor.

Bu yatırımla birlikte Bridgestone, dijital kapasitesini güçlendirmeye devam ediyor. Avrupa’da iki haneli büyüme kaydeden bir endüstrinin bir numaralı firması olan Telematics, Bridgestone stratejisine paralel olarak şirketin filo operasyonlarını daha etkili ve verimli kılacak ve mobilite çözümlerinin kapsamını genişletecek.

Yeni dönemde Telematics, Bridgestone bünyesinde bağımsız bir iş kolu olarak operasyonlarına devam ederken, Bridgestone’un güçlü marka değeri, geniş müşteri tabanı, global erişimi ve perakende ağından faydalanacak. Ayrıca şirketin Avrupa’da ve faaliyet gösterdiği diğer bölgelerde hazır bulunan büyüme planlarını hızlandırmak amacıyla Bridgestone’un yatırımlarından ve potansiyelinden yararlanılacak.

Uygun fiyatıyla dikkat çeken Honor Play 8 tanıtıldı

Huawei’nin fiyat-performans cihazlarıyla adından söz ettiren markası Honor, yeni giriş seviyesi akıllı telefonu Honor 8 Play‘i teknoloji severlerle buluşturdu.

Cihazın teknik özelliklerine bakacak olursak 5.71″ büyüklüğünde, çentikli, HD+ ve LCD panele sahip bir ekran kullanılan cihazda 2 GB RAM ve 32 GB dahili depolama alanı bulunuyor. Gücünü 12 nm üretilen, 2 GHz hızında ve dört çekirdekli Cortex A53 tabanlı MediaTek Helio A22‘den alan Play 8, grafik arabiriminde ise PowerVR GE8320 kullanıyor.

Günlük akıllı telefon ihtiyaçlarını karşılayacak özelliklerle geliyor

Giriş seviyesi bir telefon sayılan Honor Play 8’in ön tarafında 5 megapiksel f/2.2 çözünürlüğünde bir kamera, arka tarafında ise 13 megapiksel f/1.8 çözünürlüğünde arka kamera bulunuyor. Giriş seviyesi için gayet ideal sayılabilecek kamera özelliklerine sahip olduğu görünüyor. 3020 mAh pil kapasitesi ile gelen cihaz maalesef hızlı şarj desteğine sahip değil. Giriş ünitesi olarak USB Type-C yerine microUSB portu kullanılıyor.

Kutusundan EMUI 9.0 ve Android Pie işletim sistemi ile gelen Honor Play 8’in fiyatı 120 dolar olarak belirlendi. Cihazın hangi pazarlarda satışa çıkacağı konusunda şu an için kesin bir bilgi bulunmuyor.

Globalde Cleanzy markasıyla büyüyen Mutlubiev, 2.1 milyon dolar yatırım aldı

Cleanzy markasıyla globalde büyümesini sürdüren yerli girişim Mutlubiev, Maxis Girişim Sermayesi ve Collective Spark’tan 2.1 milyon dolar Seri A yatırım aldı.

Yatırım turuna; 850 bin dolar ile Maxis katılırken, 1 milyon 250 bin dolar ile Collective Spark katıldı. Bu tura Collective Spark liderlik etti. Maxis’in ilk yatırımı, geçtiğimiz Mayıs ayında 500 bin ABD Doları ile Kolay İK’ya olmuştu.

2014 yılının Ağustos ayında faaliyete başladıktan sonra 2018 yılında İtalya ile yurt dışına açılan Mutlubiev, bugüne kadar ev ve iş yerlerine 150 binden fazla temizlik hizmeti verilmesine aracılık etti. Türkiye’de 4 ilde, dünyada İtalya ve İspanya’da toplam 6 şehirde sürdürdüğü faaliyetini diğer ülke ve şehirlerde yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Mobil uygulama ve internet sitesi üzerinden kolaylıkla istenilen tarih ve saat için temizlik talebini oluşturan kullanıcılar ile çalışmak istediği tarihleri kendisi belirleyen temizlik personelini eşleştiren girişim, ev ve iş yerlerinin temizlenmesi ihtiyacına çözüm oluştururken, temizlik hizmeti vermek isteyenler için önemli bir gelir imkânı sunmuş oluyor.

Dünyada süreklilik arz eden bir ihtiyacı karşılayan, ölçeklenebilir bir iş modeline ve başarılı bir ekibe sahip olan Mutlubiev’in hızlı büyümesini özellikle yurt dışında da desteklemek amacıyla yatırım yaptıklarını belirten Maxis Genel Müdürü Selami Düz, teknoloji odaklı erken ve ileri aşama yeni nesil girişimlere yatırım yapma stratejisine uygun girişimleri desteklemeyi sürdüreceklerini dile getirdi. Mutlubiev’in ilk girişim sermayesi fonu yatırımcısı olan ve desteğini uzun süredir devam ettiren Collective Spark’ın kurucu ortaklarından Atıl Erken de Maxis ile beraber yatırım yapmış olmaktan mutluluk duyduklarını, ortak yatırımların sayısının artmasının Türk girişim ekosistemi için son derece önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye İş Bankası, girişimcilik ekosistemine ve ülke ekonomisine sağladığı sürdürülebilir desteğin en yeni halkası olan Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. bünyesindeki Yenilikçi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’na 100 milyon TL’ye kadar kaynak aktarmayı taahhüt ederek fonun ana yatırımcısı olmuştu.

Sağlıklı yaşam asistanı yerli girişim Vivoo, 570 bin dolar yatırım aldı

Sizlere globale açılmış yerli bir girişimimiz Vivoo‘nun yatırımını ilk kez egirişim olarak paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.

Wellness asistanı Vivoo, yerli ve global yatırımcılardan 570 bin dolar yatırım aldığını duyurdu. Bu yatırım turuna; 500 İstanbul, Hande Enes ve Zeynep Zorlu, Techstars, Ginco Gorup, Mindshift Capital, Gunung Sewu Group, Irwan Liem, Farid Musayev’den yatırım aldı. Yatırım turunun henüz kapanmadığı, yeni görüşmelere devam edildiği de aldığımız bilgiler arasında. Ayrıca Vivoo’nun Ekim 2017‘de 500 İstanbul’dan 120 bin dolar yatırım aldığını duyurmuştuk.

Pivot ile gelen yeni ürün: Vivoo

Vivoo, son kullanıcıların idrarına bağlı olarak onlara kişisel beslenme ve yaşam tarzı tavsiyeleri veren bir wellness odaklı mobil uygulamadır. Miray Tayfun ve Gözde Büyükacaroğlu tarafından Aralık 2017’de ABD’de kurulan girişimin şu anda 1000’in üzerinde aktif kullanıcısı var. Daha öncesinde 2015’te yola biotech girişim Vivosens ile çıkan girişimciler, kritik isimlerden aldıkları tavsiyeler sonucunda ürünü pivot ederek yılların verdiği biotech odaklı tecrübelerinin tamamını şu anki wellnes asistanı Vivoo’ya aktararak ortaya yeni bir ürün çıkardılar.

Hedef 1 milyon test

Aldıkları yatırımdan bahseden kurucu ortak ve CEO’su Miray, bu yatırımı ürüne yeni özellikler eklemek ve pazarlamada kullanacaklar. Bu yıl sonuna kadar 10 bin kullanıcıya ulaşmayı hedefleyen Vivoo, 3 yıl içerisinde de 1 milyon teste ulaşmak istiyor. Hali hazırda 10 binden fazla test yapılmış durumda.

Vivoo nasıl kullanılıyor?

Kullanımı oldukça basit olan Vivoo, bir idrar stripidir. Her strip tek kullanımlıktır. Siz bu strip üzerine idranınızı yaptıktan sonra, telefonunuza indirdiğiniz Vivoo mobil uygulamasına çubuğun ucundaki renkli kısımın fotoğrafını gönderiyorsunuz. Uygulama ise çok kısa bir sürede sizinle ilgili bilgi ve öneriler vermeye başlıyor. Bu ürünü düzenli kullandığınızda iyi sonuçlar almaya ve yaşamınızı ona göre şekillendirmeye başlıyorsunuz.

Girişimi yakından takip ediyoruz. Röportaj videosunu da önümüzdeki günlerde yayınlayacağız. Yeni gelişmeler oldukça da paylaşmaya devam edeceğiz.

Edis ve Büşra Develi, Yemeksepeti kullanıcıları için kurye olacak

Türkiye’nin ilk ve en büyük online yemek siparişi platformu Yemeksepeti, Edis ve Büşra Develi ile sürprizlerle dolu bir kampanyaya imza attı. Kampanyanın reklam filminde Edis ve Büşra Develi, hayranlarına #AcıktırBeni diyor. Dün Yemeksepeti Park’ta gerçekleştirilen bizim de yer aldığımız lansmanda kampanyanın tüm detaylarını öğrendik.

9 – 31 Temmuz tarihleri arasında devam edecek kampanya kapsamında; kullanıcılar, Facebook, Twitter veya Instagram hesaplarından iştah açıcı bir yemek fotoğrafını veya videosunu #AcıktırBeni hashtag’i ile @yemeksepeti sayfasını etiketleyip paylaşarak yarışmaya katılabilecekler.

Edis ve Büşra, yemek teslimatı gerçekleştirecek

Edis ve Büşra Develi, en iştah açıcı paylaşımları yapan 6 kullanıcı için kurye olup yemek siparişlerini sürpriz bir şekilde teslim edecekler.

Düzenlenen lansman toplantısında; Büşra Develi, Edis ve Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, kampanya ile ilgili merak edilenleri aktardı.

Edis kampanya ile ilgili heyecanını paylaşarak “Yemeksepeti benim için sadece yemek siparişi verdiğim bir platform değil, aynı zamanda keyifli ve eğlenceli işlerini beğenerek takip ettiğim bir platform. Yemeksepeti’nin sıradışı ve farklı bir tarzı var ve ben bunu çok seviyorum. Yemeksepeti kullanıcıları için kurye olmak sadece kullanıcılar için değil benim için de enteresan bir deneyim olacak” dedi.

Büşra Develi ise “Bir gün kurye olacağımı hiç düşünmemiştim, inanılmaz eğlenceli olacak. İyi motor kullanırım ama bakalım adresleri kolay bulabilecek miyim? Kullanıcılarla birebir etkileşimde olacağım için çok eğlenceli diyaloglarımız olacağına eminim” dedi. Büşra Develi, reklam filmi çekimlerinde en keyif aldığı sahnelerin ise reklam filminin şarkısını seslendirdikleri klip çekimleri olduğunu söyledi.

Nevzat Aydın, “Biz hiçbir zaman sadece yemek siparişi verilen bir platform olmadık.”

Online yemek siparişi sektörü lideri olarak farklı ve özgün projeler ile de sektörde lider olduklarını vurgulayan Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, “Biz hiçbir zaman sadece yemek siparişi verilen bir platform olmadık. Yemekle birlikte eğlenceyi de servis ettik. Günümüz teknoloji çağının tüketicisi hepimizden zeki ve farklı bir mizah anlayışına sahip. Biz de interaktif işleri zeki ve farklı bir mizah anlayışıyla kurgulamayı çok seviyoruz. Ünlü iş birliğini sıra dışı bir yaklaşımla ele aldığımız #AcıktırBeni kampanyası ile kullanıcılarımıza yine benzersiz ve unutulmaz bir deneyim yaşatmayı hedefliyoruz.” dedi.

1 yıllık Yemeksepeti hediye çeki

9-31 Temmuz tarihleri arasında devam edecek #AcıktırBeni kampanyası kapsamında; sevilen ikilinin hayranları, Yemeksepeti’nin sosyal medya hesaplarından Edis ve Büşra Develi’nin iştahını artıracak paylaşımlar yaparak kıyasıya bir yarışa girecekler.

Kullanıcılar; Türkiye genelinde, Facebook, Twitter veya Instagram hesaplarından iştah açıcı bir yemek fotoğrafını veya videosunu #AcıktırBeni hashtag’i ile @yemeksepeti sayfasını etiketleyip paylaşarak yarışmaya katılabilecekler.

Edis ve Büşra Develi 6 Yemeksepeti kullanıcısı için kurye olacak ve bu kullanıcılarının siparişlerini sürpriz bir zamanda teslim edecekler. Ayrıca, bu şanslı isimlerden 2 kişi ise 18.250 TL değerinde 1 yıllık Yemeksepeti hediye çekine de sahip olacaklar.

Mercedes-Benz Türk StartUP 2019’u kazanan girişimler açıklandı

Mercedes-Benz Türk’ün 50. yılını kutladığı 2017 yılında başlattığı ve bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Mercedes-Benz Türk StartUP yarışmasının kazananları belli oldu.

“Sosyal Fayda” kategorisinde KompoRize ile Mustafa Kuyumcu, “Teknoloji” kategorisinde SafeTech ile Fatma Ertürk ve “Jüri Özel Ödülü” kategorisinde Tolkido ile Can Yıldız bu yıl ilk üçe girerek büyük ödülün sahibi olan girişimciler oldu. Kazanan 3 startup’a ise 50’şer bin TL para ödülü verildi.  Türkiye’nin dört bir yanından 600’ü aşkın girişimcinin başvurduğu yarışmada ilk 10’a kalan startup’lar “StartUP Boost” adı verilen özel gelişim programı ve Mercedes-Benz ile özel Almanya seyahati de kazandı.

Süer Sülün: “Mercedes-Benz Türk StartUP projemiz ile üç yıldır Türkiye’nin genç ve yaratıcı zihinlerini destekleyerek ülkemizin geleceğine yatırım yapıyoruz” dedi.

“Sosyal Fayda Ödülü” çevreye ve istihdama destek veren girişimcinin oldu

Sosyal Fayda Ödülü kazananı KompoRize startup’ının kurucusu Mustafa Kuyumcu oldu. Önemli bir atık sorununa çözüm getiren KompoRize, çay üretimi esnasında yılda 60 bin ton olmak üzere açığa çıkan ve normalde yakılarak veya çürütülerek bertaraf edilen, çevreye zarar veren çay liflerini çeşitli plastiklerin içerisine katıyor. KompoRize, otomotiv, inşaat ve mobilya sektörlerinde kullanıma uygun plastik sektörünün ihtiyaç duyduğu düşük maliyetli ve doğa dostu hammaddeler üretmek üzere çalışıyor. Mustafa Kuyumcu, aldığı ödül ile aynı zamanda memleketi olan Rize’ye bir üretim hattı kurarak istihdam alanı yaratmak istiyor.

“Teknoloji Ödülü” teknoloji ve bilişim alanındaMercedes-Benz Türk StartUP rol model bir kadının oldu

Teknoloji Ödülü kazananı; toplumsal düzenin sürdürülebilirliğinin sağlanması için enerji, ulaşım, su gibi sektörlerde kullanılan endüstriyel kontrol sistemlerinin teknolojik afetlere karşı korunmasını sağlayan startup’ıyla Safetech’in kurucusu Fatma Ertürk oldu. Ertürk, kurduğu startup’ı ile elektrik-su şebekeleri, ulaşım ağları, akıllı binalar, veri merkezleri gibi kritik altyapı tesislerinin uzaktan kontrol ve denetimini sağlayan sistemlerini siber saldırılara ve operasyonel tehditlere karşı koruyan bir sistem üretiyor. Teknoloji ödülünü kazanan Fatma Ertürk, aynı zamanda bilişim alanında kazandığı büyük başarı ile genç kadınlar için rol model oluşturuyor.

“Jüri Özel Ödülü” sahibi, otizmli çocuklar için geliştirdiği teknolojik eğitim materyali ile çocuk bakımına anne ve babaların eşit katılımını teşvik ediyor

Jüri Özel Ödülü’nün sahibi otizmli çocuklar için ürettiği teknoloji ile eğitim süreçlerine anne ve babaların eşit katılımı teşvik eden Tolkido’nun kurucusu Can Yıldız oldu. Yıldız, Tolkido ile otizmli çocukların dil ve konuşma eğitimlerinde kullanılan görsel eğitim kartlarını, aile ve öğretmen tarafından kişiselleştirilebilir ve seslendirilebilir hale getiren bir eğitim materyali üretiyor. Sadece kartlar ile sınırlı kalmayıp, çocuğun yaşam alanındaki her nesneyi de sesli hale getiren özel bir teknolojiyi içinde barındıran Tolkido, öğrenme sürecini hızlandırıyor ve evde de özel eğitim imkânı sağlıyor. Ürettiği teknoloji sayesinde ailenin üzerindeki yükün hafiflemesine katkıda bulunuyor, anne ve babaların eğitim ve bakım sürecine eşit katılımını teşvik ediyor, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunuyor.

Mercedes-Benz Türk StartUP yarışmasında finale kalan 10 girişim:

BenzinLitre, BioGuy Ver.2, Bluedot Co., BREN, ConFarm, Enio Çevre Teknolojileri, KompoRize, SafeTech, Tolkido, Triwi