Ana Sayfa Blog Sayfa 563

Teknasyon, yerli oyun girişimi Panteon’a yeni geliştireceği strateji oyunu için 10 milyon dolarlık nakit kaynak sağladı

Mobil oyun geliştiricisi Panteon; 4X türündeki yeni mobil strateji oyununu finanse etme sürecinde Teknasyon’un Kurucu Ortakları Mustafa Vardalı, Burak Sağlık ve Mustafa Sevinç’ten 10 milyon dolarlık fon sağladı. Topladığı bu fonla ekibini genişletip geliştireceği strateji oyunu için yeni bir ekip kuracak olan Panteon, eş zamanlı olarak ayrı bir ekiple Hyper Casual oyunlar geliştirmeye devam edecek.

2020 yılında 3 kat büyüyen Panteon; 50 milyondan fazla indirilerek dünya listelerinde başarılı bir yer edinen Home Restoration başta olmak üzere, 100 milyondan fazla oyuncuya ulaştırdığı başarılı Hyper Casual oyunları ile tanınıyor. Panteon’un Kurucu Ortağı Ufuk Şahin’in; Türkiye’nin ilk browser tabanlı strateji oyunu olan Savasim (2004) ile ODS (2006) ve Son Savaş (2008) gibi çok kişinin katılarak oynadığı strateji oyunları üzerine başarılı tecrübeleri bulunuyor.

Panteon’un, sağladığı fonla geliştirileceği yeni oyun 4X strateji türünde olacak

Geçmişte çok popüler olan browser tabanlı strateji oyunları, mobil cihazların yaygınlaşması ve güçlenmesiyle yerini günümüzdeki mobil 4X strateji oyunlarına bırakmış durumda. 2020 yılı verilerine göre; Mid Core oyun pazarının üçte birini oluşturan bu oyunlar, geçtiğimiz seneye göre yüzde 31 büyüme gösterdi. Hyper Casual türüyle oyun dünyasıyla tanışan kitlenin, yaş aldıkça 4X strateji türlerini tercih etmeye başlaması bunda önemli bir rol oynuyor. Bu türdeki güncel oyunlarda, oyuncular kendi şehirlerini ve ordularını kurup karşılarına çıkan on binlerce oyuncu ile savaşarak kendi krallıklarını kurmaya çalışıyor. Rise of Kingdoms ve State of Survival gibi başarılı örneklerin yer aldığı türde rekabet her geçen gün daha da artıyor.

Panteon Kurucu Ortağı Ufuk Şahin, geliştirecekleri yeni oyun ve sağladıkları fon hakkında şunları söyledi: “4X strateji türünde geliştireceğimiz yeni oyun için çok heyecanlıyız. Oyunun hikâyesi mitolojik ögelerle desteklenecek ve Orta Çağ’da geçecek. Başlangıçta 3 krallık ve 20’den fazla kahramanın yer alacağı oyunumuza zamanla yeni krallıklar ve kahramanlar eklenecek. İlk versiyonunu 2 yıl içerisinde tamamlamayı hedeflediğimiz oyunumuzun 42 kişilik tecrübeli ekibinde dünyanın en başarılı 10 4X strateji oyunundan birinin Lead Game Designer’ı da yer alacak. Bununla birlikte oyunun bazı sanatsal içeriklerini yurt dışındaki stüdyolarla kurulacak iş birlikleri çerçevesinde üreteceğiz. Oyun test aşamasındayken; Teknasyon’dan aldığımız 10 milyon dolarlık fonun yanı sıra oyunun pazarlaması için 20 milyon dolarlık ek bir fon toplayacağız ve toplam proje bütçesini 30 milyon dolara çıkaracağız. Projeye başlamak için 6 aylık bir hazırlık süremiz bulunuyor. Bu süreçte isimlerinin böyle bir projede yer almasını isteyen yetenekli ve tecrübeli yeni ekip arkadaşlarına da ihtiyacımız olacak” dedi.

Panteon ekibine katılıp 4X strateji türünde oyun geliştirmek isteyenler, Panteon’un internet sitesinden başvurularını kolaylıkla yapabilirler.

Yerli girişim Bizero’nun teslimat robotu Pika, Caddebostan Coffy’de kullanılmaya başlandı

Yerli girişim Bizero Robotics’in geliştirip ürettiği yarı otonom teslimat robotları, tek fiyatlı kahve noktası olarak kendini konumlandıran Coffy’de Mayıs itibarıyla kullanılmaya başladı.

Pizza Restoranları AŞ tarafından tüketiciyi doğru fiyata kaliteli kahve ile buluşturmak fikri ile hayata geçen kahve zinciri Coffy, paket servis operasyonlarında Pika ile dijital kahve zinciri olma amacında.

Pilot bölge olarak Caddebostan’da bulunan Coffy’nin Bağdat Caddesi şubesi seçilirken kullanıcılar Coffy uygulamasından “robot getirsin” seçeneği ile sipariş verebiliyor. Robotlar müstakil yerleşkeler, işyerleri ve kampüsler hedeflenen uygulamada sadece adrese değil Caddebostan sahil gibi anlık konumlara da teslimat gerçekleşebiliyor.

50’nin üzerinde teslimat tamamlandı

20 kişilik bir ekip tarafından geliştirilen Pika’nın Coffy’ye özel elektronik kilit sistemi bu sürümde ilk kez kullanılırken, Pika adrese geldiğinde kullanıcının telefonuna gönderilen SMS ya da sesli komut üzerinden kilit açılabiliyor. 2 kilometre yarıçapta; Erenköy, Suadiye, Caddebostan semtlerinde yapılan 50’nin üzerinde insansız ve temassız teslimatta sokağa çıkma yasaklarına rağmen kullanıcıların yoğun ilgisiyle karşılaşılırken siparişlerin tamamı kahveler dökülmeden veya herhangi bir ısı kaybı yaşanmadan başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Uzaktan pilotlar yardımıyla kontrol edilebilen Pika robotları, machine learning (makine öğrenmesi) temelli sisteme kastedilen rotaları şimdiden öğrenmeye başlayarak yarı otonom altyapı modellemesi de gerçekleştiriyor. Kaldırımların yanı sıra, kavşak ve trafik ışıklarında, ara sokak ve yağışlı kaygan zeminlerde de teslimatlar başarıyla gerçekleştirilirken, 1 hafta içerisinde eğitim alan 6 pilot Pika kullanım ehliyeti almaya hak kazandı.

2 km yarıçapta Erenköy, Suadiye, Caddebostan semtlerinde yapılan 50’nin üzerinde insansız ve temassız teslimatta sokağa çıkma yasaklarına rağmen kullanıcıların yoğun ilgisiyle karşılaşılırken siparişlerin tamamı kahveler dökülmeden veya herhangi bir ısı kaybı yaşanmadan başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Sporculara giyilebilir teknoloji geliştiren Ankara merkezli girişim Neurocess’in hikayesi

2018’de yılında Erhan Ertan ve Mert Ergeneci tarafından kurulan Ankara merkezli Neurocess, profesyonel sporcuların anlık kas aktivitelerini takip ederek antrenman performanslarını arttıran ve sakatlık risklerini azaltan giyilebilir teknolojiler geliştiren bir girişimdir.

Kuruculardan Erhan ile Ankara ziyaretimde, ODTÜ Teknokent genel müdürü Serdar Alemdar aracığıyla tanıştım ve ODTÜ Teknokent içerisinde yer alan bir kafede hikayesini çektim. Kafe sohbeti havasında bu röportajda oldukça güzel bilgiler edindik. Şu anda özellikle İngiltere başta olmak üzere Avrupa futbol sektörüne odaklanan Neurocess, Nisan ayının ilk haftasında Diffusion Capital Partners’tan yatırım aldı. 2018 yılında donanım hızlandırıcı program Hax Accelerator’a katıldı.

Neurocess’in hikayesi

Her sektörün olduğu gibi Hardware yani donanım girişimi olmanın da zorlukları en derinden yaşayan Mert ve Erhan, yakın gelecekte giyilebilir teknoloji alanında adlarından oldukça söz ettirecekler.

Fonbulucu üzerinden Türkiye’nin ilk Paya Dayalı Kitle Fonlama kampanyası, yerli girişim PromoSEED ile başladı

Sermaye Piyasası Kurulundan lisans alarak Paya Dayalı Kitle Fonlaması sistemini hayata geçiren ilk platform olan Fonbulucu, ilk kampanyasını yatırımcılarla buluşturdu.

Türkiye’nin ilk Paya Dayalı Kitle Fonlama kampanyası, tarımsal üretim gibi çok önemli bir alanda faaliyet gösteren biyoteknoloji şirketi PromoSEED Biyoteknoloji A.Ş. oldu. Şirketin ‘Akıllı Bakteri Teknolojisi’ adlı kampanyası 60 gün sürecek ve yatırımcılar arz edilen payları alarak şirkete ortak olabilecek. 300 bin TL’lik fonlamaya ulaşması hedeflenen kampanya, 7 Temmuz 2021 tarihine kadar devam edecek. Başlar başlamaz yoğun bir yatırımcı ilgisinin olduğu kampanyanın ilk gününde fonun yüzde 20’si toplandı.

Biyoteknolojik ürünlerle güçlü ve sürdürülebilir tarım hedefi

2008 yılından bu yana tarım odağında bakteriler üzerinde bilimsel çalışmalar yürüten PromoSEED Biyoteknoloji A.Ş., kendi alanında on yılı aşkın tecrübeye sahip bilim adamları, teknoloji uzmanları ve girişimciler tarafından kurulmuş biyoteknolojik ürünler geliştiren ve üreten üniversite odaklı bir oluşum. Tarım sektöründeki dışa bağımlı yüksek teknolojik ürünleri yerli ve ülkemiz şartlarına uygun olarak üreten şirket, geliştirdiği Akıllı Bakteri Teknolojisi sayesinde tarım girdilerinde ciddi bir azalış sağlamak, üretim ve verimliliği arttırmak için çalışıyor.

Faaliyetlerine Erciyes Teknopark’ta devam eden şirketin Bac-OMET ve Bac-IMET olarak iki ana gruba ayrılan ürünleri 10 yılı aşan bilimsel araştırmalar sonucu geliştirildi. Üretim için gerekli tüm izinleri alınan teknolojinin patent başvurusu da tamamlanmış durumda. Tarımsal üretim verimini yaklaşık yüzde 20 oranında artırabilecek farklı ürünler için Tarım Orman Bakanlığından şu anda 6 ürün için lisans ve tescil belgelerini alarak üretim aşamasına geçen PromoSEED Biyoteknoloji A.Ş.’nin biyoteknolojik ürünleri; bitki büyümesi teşvikine, zararlı böceklerin kontrolüne ve mantar hastalıklarının engellenmesine yardımcı oluyor.

“PromoSEED’in Türkiye tarımının gelişimine katkıda bulunacağına inanıyoruz”

Türkiye’deki Paya Dayalı Kitle Fonlanmasının başlangıç projesinin PromoSEED olmasının asla bir tesadüf olmadığını ve bir tarım projesi olan bu projenin Türkiye’nin geleceğine damga vuracağına inandıklarının altını çizen fonbulucu.com Platformları Kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Yıldız, “Ülkemiz tarımının geliştirilmesinde PromoSEED’in çok büyük katkıları olacağını gördük ve Paya Dayalı Kitle Fonlamasının ilk kampanyasını PromoSEED ile yapma kararı aldık. Yakın bir zamanda da bu kararımızın ne kadar doğru olduğuna hep birlikte şahit olacağız” dedi.

fonbulucu.com’un ve ekibinin destekleri ile kampanya hazırlık sürecini tamamladıklarını ve fonlanmaya çıktıklarını belirten PromoSEED CTO’su Orhan Kızılkaya ise Paya Dayalı Kitle Fonlamasının Türkiye’deki ilk kampanyasında var olmanın gururunu yaşadıklarını ifade etti. Orhan Kızılkaya, “Şirket olarak çok ciddi bir bilimsel altyapımız ve deneyimimiz var. Biyoteknolojik ürünlerimizle laboratuvar sürecinden endüstriyel boyuta geçme aşamasındayız. Tam da bu aşamada ülkemizde tarımsal biyoteknolojinin gelişmesine katkıda bulunmak isteyen halkımıza ve yatırımcılarımıza şirketimize yatırım yapmaları konusunda davette bulunuyoruz” dedi.

Paya Dayalı Kitle Fonlama’yla ilgili tüm gelişmeleri artık biz de egirişim olarak paylaşmaya başlıyoruz.

Dijital sözleşme platformu Jetlexa, 3.75 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı

Geçtiğimiz günlerde detaylarını paylaştığımız, sözleşmelerin hazırlanmasını, takibini ve yönetimini kolaylaştıran ‘dijital sözleşme platformu’ Jetlexa, tohum turda İrem Aydın ve kurucu ekipte de yer alan Bensu Aydın‘dan 3.75 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldığını duyurdu.

Jetlexa‘nın kurucu ortağı ve CEO’su hem de yatırımcısı olan Bensu Aydın, yatırımla ilgili: “Biz sözleşmelere dair tüm verimsizlikleri ortadan kaldırma ideali ile bu yola çıktık. Şirket içinde de en önem verdiğimiz şeylerden biri bu verimsiz süreçlerden uzaklaşabilmek. Bunun için hem New York hem Türkiye’de bulunan ekibimizle, sözleşme dünyasının dijital değişimine öncülük ediyoruz ve geliştirdiğimiz ürün ve hizmetleri Türkiye dışında da faydalanılabilir hale getiriyoruz. Tüm bunların bir araya gelişi tabii ki her şeyden önce doğru ekibi yaratabilmekle başlıyor. Ortağım Emrullah (Saruhan) ile birbirimizin eksik olduğu alanları tamamlamaktan öte, birinci önceliğimiz her zaman hukuk dünyasındaki teknolojik dönüşüme en doğru katkıyı sağlamak oldu. Bu yüzden hep aynı sayfadayız. Benzer bir ruhu bize tohum aşamasında inanan yatırımcımız İrem (Aydın) ve ekip arkadaşlarımızla paylaşıyor, bu şekilde birlikte büyümenin sırrını çözeceğimize inanıyoruz.

İstanbul ve New York merkezli çalışmalarımızla başta Doğu Avrupa ve MENA bölgesi olmak üzere globalde büyüme planlarımızı ilk günden düşünerek bu yola çıkıyoruz. Hedefimiz globalde büyüyen, Legal Tech (Hukuk teknolojileri) dikeyinde önemli ve örnek olabilecek bir firmaya dönüşmek.” dedi.

Kurucu ortaklardan Emrullah Saruhan ise: “Piyasadaki en gelişmiş sözleşme yönetim sistemini sunmak ve altyapısını geliştirmek amacıyla çıktığımız bu yolun henüz başındayız. Farklı sektörlerden şirketler fiziki evrak angaryasını ve manuel işlemleri ortadan kaldırmak istiyorlar, JETLEXA’da tam olarak bu noktada şirketlerin imdadına koşuyor. Şirketlerden gelen talepler, pazardaki ihtiyaçları doğru biçimde görmemizi sağlıyor ve bizi sürekli ilerleme konusunda motive ediyor. Hızlanmak için yatırım almayı tercih ettiğimiz bu süreçte, yatırımımızı sektördeki ihtiyacı doğrudan fark etmiş yatırımcılardan almış olmamız bizler için çok daha değerli.” dedi.

Tohum tura yatırımcı olarak katılan İrem Aydın da” Bugün belki dünyanın en konservatif mesleğinde inovasyon konuşabiliyorsak bu Bensu ve Emrullah gibi gençlerin taşın altına parmaklarını koyarak oluşturdukları altyapılar sayesinde oluyor. Jetlexa’nın yolculuğunda yer almak ve şirketlere hukuk altyapı ve teknolojileri desteği sağlamakla hepimiz hayallerimize bir adım daha yaklaşıyoruz. Kullanıcıların analog olarak hala farkına varmadan yaptığı birçok uygulamayı Jetlexa, dijital uygulamanın ötesinde yapay zekaya yaklaştırıyor. Uzaktan çalışmayla birlikte iç onay süreçlerinizi de elektronik olarak programlayabileceğiniz, çağa uygun hızda ve kolaylıkta kullanım deneyimi sunuyor. Bu anlamda sınırlarımızı aşan pazar potansiyeli de dikkate alındığında işin içinden gelen birinin Jetlexa’ya yatırım iştahı da sanırım doğrulanmış oluyor. Henüz ihtiyaç spekturumundaki renkler yeni yeni oluşurken Jetlexa’nın büyüme potansiyeli de katlanıyor. Sağlam ama hızlı adımlarla güven veren şekilde oluşan Jetlexa portföyünün genişlemesini büyük bir ilgiyle izleyeceğim.” dedi.

KWORKS’e de seçilen Jetlexa’yı yakından takip ediyoruz ve girişimle ilgili yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Doğum günlerinizi STK’lara bağışlayabileceğiniz sosyal girişim İyilik Paylaş, 3 milyon TL destek barajını aştı

Doğum gününüzde; seçtiğiniz bir vakıf, dernek ya da sivil toplum kuruluşu için bağış toplayabileceğiniz ya da devam etmekte olan kampanyalara tek tıkla destek verebileceğiniz sosyal bağış platformu İyilik Paylaş‘ın 3 milyon TL destek barajını aştığını sizlerle paylaşmak isterim.

2014 yılında iki Ankaralı arkadaş; Sertaç Taşdelen ve Şevin Ballıktaş tarafından sosyal girişim olarak hayata geçirilen platform “Doğum Gününü Bağışla” projesiyle seçilen vakıf, dernek ya da sivil toplum kuruluşunun bağış toplaması için yeni bir yöntem sunuyor. Gönüllüler iyilikpaylas.org üzerinden kampanya yaratarak doğum günlerini bağışlayıp çevrelerinden hediye yerine, seçtikleri kurum için destek isteyebiliyor ya da devam etmekte olan kampanyalara bağış yapabiliyor. Kar amacı gütmeyen, tamamen gönüllülük esasıyla çalışan ve her geçen gün büyüyen bir ekipten oluşan girişimin tek motivasyon kaynağı “iyilik yapmayı kolaylaştırmak”.

Şevin, pandemi ile birlikte Türkiye’de sosyal sorumluluk bilincinin arttığını ve İyilik Paylaş üzerinden toplanan bağışın yüzde 85’nin son bir yılda gerçekleştiğinin altını çiziyor. Sertaç Taşdelen ise “Herkes maraton koşamayabilir, herkes yüzerek boğazı geçemeyebilir ama herkesin bir doğum günü var! Bu her sene tekrar ediyor.” diyerek tüm Türkiye’yi sahiplenebilecek bir iyilik projesi olduğunu vurguluyor.

Geçtiğimiz üç yılda 3 milyon TL’den fazla bağışın toplanmasına vesile olan platform ile aralarında ünlü isimlerin ve iş insanlarının da olduğu yüzlerce gönüllü kampanya oluşturuldu. Binlerce bağış yapıldı. Siz de doğum gününüzü bağışlayıp, yeni yaşamların umudu olabilirsiniz.

Twitter, Direkt Mesajlar için sesli mesaj atma özelliğini hayata geçiriyor

Twitter, yeni özellikleri açıklamaya ve test etmeye devam ediyor. Twitter son olarak, Direkt Mesajlarda (DM) sohbet etmeyi daha kolay hale getirmek için DM’lere sesli mesaj özelliğini getirdi.

Şirket tarafından yapılan açıklamada, bu denemenin bugünden (12 Mayıs) itibaren Türkiye ve Nijerya’da uygulanmaya başlandığı belirtildi.

Yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

Twitter konuyla ilgili: “Bu, insanlara ister hareket halinde olsunlar ister yazacak çok fazla şey olsun, kendilerini net ve hızlı bir şekilde ifade etmeleri için daha fazla imkan sağlayacaktır. Hands free yani eller serbest bir deneyim için, bir DM görüşmesinde, hesap sahiplerinin kayda başlamak için yeni ses kaydı simgesine bir kez dokunmaları yeterlidir.

Tamamlandığında durdur simgesine dokunarak kaydı göndermeden veya silmeden önce kayıtlarını dinleme seçeneğine sahip olurlar. Alternatif olarak, ses kaydı simgesini basılı tutarak ve konuşmayı bitirdikten hemen sonra göndermek için yukarı kaydırarak da hızlı gönderebilirler. Her kayıt için 140 saniyelik bir sınır vardır. Herkesi, sesli mesajları kullanarak kendileri için önemli olan şeyler hakkında özel sohbetler başlatmaya teşvik etmek istiyoruz. Özelliğimizin Türkiye ve Nijerya’da nasıl kullanıldığını görmeyi ve bu denemeyle ilgili geri bildirimleri almayı dört gözle bekliyoruz.” açıklamasını yaptı.

Yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Influera: Markalar ile iş birliği yapmak isteyen Nano ve Micro-Influencer’ları buluşturan platform

Influera, takipçi sayısı fark etmeksizin herkesin markalar ile bir araya gelip kampanyalara katılarak sosyal medya hesapları üzerinden gelir elde edebilecekleri Micro-Influencer platformudur. Girişim, Temmuz ayından bu yana 9000’i aşkın Influencer ile 35’ten fazla kampanya ve milyonlarca görüntülenme sundu.

Influencer reklam sektörüne yeni soluk

Dört girişimci arkadaş; Mahmut Kurt, Ege Tuna Diken, Atakan Şahin ve Mehmet Efe Akça tarafından Temmuz 2020’de İstanbul’da kurulan girişimin yaklaşık 10 kişilik bir ekibi var. Şirketleşme sürecini tamamlayan Influera’nın ödeyen müşterileri de bulunuyor. Uygulamayı App Store veya Google Play‘den indirebilirsiniz.

Influera, markaların sosyal mecralarda oluşturdukları “Link bıraktım, inceleyebilirsiniz.” kampanyaları yerine doğal ve yaratıcı içerikler oluşturmanızı sağlıyor. Kitleler pandemi döneminde de artan influencer reklamları ile bu reklamlara duyarsızlaştı.

Girişimciler; “Herkes etkiler” düşüncesi ile kitlelerin kendi aile ve arkadaşlarını etkileme gücünün önemli olduğunu düşünüyor. Buradan yola çıkarak girişimi hayata geçirdiler.

Influera’nın değer önerisi

Kurucu ortak Mahmut Kurt: “Influera olarak tüm süreçleri otomatize edecek ve kişilerin etki güçlerini hesaplayabilecek bir ürün üzerinde çalışıyoruz. İlk etapta yayınladığımız mobil uygulamamız ve marka panelimiz ile kampanya süreçlerinin önemli bir kısmını otomatize olarak sürdürüyoruz. Önümüzdeki aylarda detaylı profil analizi, hedef kitle seçimi ve etki gücü hesaplamalarıyla birlikte sektörde önemli ölçütte fark yaratabileceğimize inanıyoruz. Tüm bunların yanında rakiplerimizin yanısıra markalara kampanya süreçlerinin her aşamasında kreatif destek sunuyoruz. Başarılı bir teknoloji şirketi olmak isterken aynı zamanda kreatif ekibimizle markalara özel içerikler oluşturuyoruz. Önümüzdeki süreçte platformlar ile tamamen entegre olacak Influencer uygulamamız ile çok daha etkili raporlama süreçleri olacağına inanıyoruz.” dedi.

Platformun kullanımı

Markalar panel.influera.co‘dan marka profillerini oluşturuyorlar. Marka panelini kullanarak diledikleri platformdan istedikleri kriterleri koyarak istedikleri hedef kitleye ulaşabiliyorlar. Oluşturulan kampanyalar admin ekibi tarafından inceleniyor, gerekli kreatif destek sunuluyor ve marka ile onaylaştıktan sonra kampanya süreci başlatılıyor. Influencer‘lar ise Google Play Store ve Apple Store’da yer alan uygulamalar üzerinden Influera’ya kaydoluyor ve kendilerine uyan kampanyaları görmeye başlıyorlar.

Kullanıcılara sanal deneme kabini sunan yerli girişim Size&Me, 1 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı

Yerli girişim Size&Me, online tekstil alışverişinde insanların farklı markalarda, farklı ürünlerde doğru bedenini bulması ve markaların beden uyumsuzluklu iadelerinin ortadan kaldırılması adına giydirilebilir vücut avatarı teknolojisi sunan yapay zeka odaklı bir girişimdir.

Girişim, ilk yatırım turunda Hikmet Tanrıverdi ve Fatih Şengöz‘den 1 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı.

Ataberk Taçar ve Kamran Balayev tarafından İstanbul’da kurulan girişim, Mayıs 2020’den bu çalışmalarını aktif olarak sürdürüyor.

büyük rakiplerimiz avatar oluşturumu sonrası beden önerisi yapmakta fakat biz bu teknoloji üzerine anlaşılan markaların ürünlerini avatara giydirebilme fonksiyonunu ekleyerek insanların slim, regular, oversize tercihlerine göre de hangi bedenin üzerinde nasıl duracağını göstermiş oluyoruz.

Size&Me’nin kullanımı

Kurucu ortak Ataberk: “Size&Me olarak 4 farklı çözüm sunuyoruz. Bunlardan iki tanesi B2B,m diğer ikisi ise B2C’dir. B2C çözümümüzde son kullanıcılar bu hizmete bizim web sitemiz üzerinden erişebilirken, B2B çözümlerde ise markalar kendi web sitelerinden bu hizmeti son kullanıcılara sunabiliyor. Kendi sitemiz üzerinde Türkiye’de online tekstil alışverişinde pazar hacmi en yüksek 10 markanın 5 farklı pazar yeri (trendyol, morhipo, n11, hepsiburada, amazon) içerisindeki tüm ürünleri linkleri ile bulunmakta (100.000 den daha fazla ürün) bu markalardan herhangi birinde bedenini bilen kullanıcılara diğer markalarda giymesi gereken bedeni ürünlerin linkleri ile çıkarıyoruz. Bir ürünün linklerini de en ucuzdan pahalıya şekilde sıralıyoruz. B2B’de ise, markalarla aramızda yazılım lisanslama ve transaction base’inde komisyon gelir modeli elde ederek çalışıyoruz. Dolayısıyla müşterilerine çeşitli hizmetler sunmak isteyen e-ticaret siteleri, hizmetlerini geliştirmiş, satışlarını arttırmış hatta iade oranlarını düşürmüş oluyor.”

Hedeflerle ilgili de Ataberk: “Hedeflerimiz görüşmüş olduğumuz tüm pazar yerleri ve markaların websitelerine entegre olup pazardaki açığı kapatıp, pazarı büyük oranda domine ettikten sonra, test sonuçları ile geliştirmelerimizi tamamlayıp globalde yeni ülkelerde hızla büyümek istiyoruz.”

Garenta, 31 ilde 52 şubeye ulaşarak hizmet bölgesini genişletti

Garenta, 2021 yılında beş şube daha açılışı gerçekleştirdi ve toplamda 31 ilde 52 şubeye ulaşarak hizmet bölgesini genişletmeye devam ediyor. Ayrıca, 22 marka ve 85 farklı modelden oluşan 4 binin üzerinde geniş araç filosuyla sürdürülebilir büyümesini de sürdürüyor.

Salgın sürecinde de müşterilerinin hayatını kolaylaştırmak ve ulaşım ihtiyacına alternatif sunmak amacıyla bayi atağına devam eden Garenta, son olarak Bodrum, İzmir Karşıyaka, Edremit ve Zeytinburnu’nda franchise modeliyle açtığı yeni şubelerle 52 noktada hizmet vermeye başladı. Salgına rağmen sürdürülebilir büyüme odaklı çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Emre Ayyıldız, “2021 yıl sonunda hedeflerimizin de üzerine çıkarak şube sayımızı arttırmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Garenta deneyimini ve konforunu daha çok kişiye yaşatmak istiyoruz. Covid-19 salgını kapsamında da araçlarımızı müşterilerimize teslim ederken hijyen ve dezenfeksiyon işlemlerini Mart 2020’den bu yana uyguluyoruz” dedi.

Ayrıca Emre Ayyıldız, “Geçtiğimiz yıla benzer bir tablo yaşıyoruz. Geçen yıl da kısıtlama kararlarının olduğu dönemlerde araç kiralamaya olan talep düşmüştü. Bu yıl ise, mart ayında kısıtlamaların nispeten gevşetilmesinin ardından talep bir önceki aya göre yüzde 50 artış kaydetti. Nisan ayında ise yeniden kısıtlama kararlarının alınmasıyla birlikte talebin bir önceki aya göre yüzde 23 azaldığını söyleyebilirim. Kiralama talebindeki değişimi resmi web sitemiz garenta.com.tr adresinden de gözlemliyoruz. Web sitemizin trafiği mart ayında bir önceki aya göre yüzde 22 artarken, nisan ayında ise talep mart ayına göre yüzde 37 düştü. Site trafiğindeki bu azalma organik talebin de azaldığını gösteriyor. Ramazan Bayramından sonra yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte site trafiğinde ve talepte yeniden bir artış kaydedeceğimizi ve mayıs sonundan başlayarak eylül sonuna kadar günlük kiralama sektöründe son yılların en iyi dönemlerinden birini göreceğimizi, hatta talebe yetişmekte bile zorlanabileceğimiz zamanlar olacağını öngörüyoruz. Bu sebeple, araç kiralamayı düşünenlerin yaz dönemi için önden rezervasyon yapmaları araç bulamama riskine karşı koruma sağlayacaktır.” dedi.