Ana Sayfa Blog Sayfa 547

Yerli girişim Bren, 7.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Son yıllarda tüm dünyada en fazla gündemimize giren kelime ‘Dijitalleşme’ oldu. Bu alanda irili ufaklı birçok şirket boy gösterirken bazıları teknolojik olarak hızla gelişip Türkiye’nin en büyük şirketleri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Öyle ki bu şirketler yatırımcıların da ilgi odağı haline gelmeye başlıyor.

Enerji verimliliği ve akışkanlar dinamiği alanında 10 yıldan fazla tecrübe ve Ar-Ge proje birikimine sahip olan, 2018’den beri de kendi bünyesinde ürettiği özgün ürün teknolojileriyle müşterilerine enerji, bakım ve zaman tasarrufu sağlayan yerli teknolojiler sunan Bren İleri Teknoloji Enerji A.Ş., genç bir şirket olmasına rağmen dünya devi yatırımcıların radarına girdi.

2020 yılında Alesta’dan 5 milyon TL değerleme üzerinden yatırım alan Bren İleri Teknoloji Enerji A.Ş., şimdi de küresel melek yatırımcı ağı olan Keiretsu Forum Türkiye’den 7.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı. Yatırım turuna Alesta’da devam yatırımı yaptı. Şirket, bu yatırım turuyla değerlemesini 1 yıldan kısa bir sürede 13 kat artırarak önemli bir başarıya imza attı.

4 özel ürün geliştirdi

Endüstriyel IoT çözümleriyle firmaların kritik ekipmanlarını akıllandırdıklarını anlatan Bren İleri Teknoloji Enerji A.Ş. CEO’su Çınar Laloğlu, firmaların doğrudan fark edemediği problemlere odaklandıklarını söyledi. Bu kapsamda dört ürün geliştirdiklerinin bilgisi veren Laloğlu, “Bu projelerimizde dünya devi yatırımcıların da radarına girdik. 2020 yılında Alesta’dan 5 milyon TL değerleme ile yatırım almıştık. Bu yatırım turuyla değerlememizi 1 yıldan kısa bir sürede 13 kat artırdık, şimdi yeni ürünlerle yurtdışındaki satışlarımızı arttırmayı hedefliyoruz” dedi. Geleneksel tüm sanayi alt yapısını yenilikçi teknolojilerle dijitalleştirerek firmalara ve çevreye katkı sunmayı hedeflediklerini anlatan Laloğlu, “Türkiye’den çıkan çok iyi girişimlerin olması diğer girişimleri motive ediyor, daha iyisini başarabilmek için daha çok çalışmaya devem edeceğiz” diye konuştu.

Yüzde 15’e varan oranda tasarruf

Geliştirdikleri dört ürüne dair de bilgiler veren CEO Laloğlu, “Şirketlere yapay zeka tabanlı bir yazılım üzerinden bildirimler ve yönlendirmelerle yüzde 15’e kadar enerji, ekipman ve zaman tasarrufu sağlıyoruz. Enerji verimliliği öncelikli olarak, maksimum performansta sistemlerin çalışması için yazılımlar geliştiriyoruz. Yazılımın yanı sıra donanımı da içeren sistemimiz, entegre olduğu tesislerdeki ulaşılması zor ve riskli alanlardaki ekipmanların arızalarını, çalışma zamanlarını, maddi kayıpları müşterilerin her yerden yönetebilmesine imkân sağlıyor” şeklinde konuştu. Bu ürünlerden biri olan Bren STM’nin (Steam Technology Monitoring) endüstride, özellikle buhar teknolojilerinde kullanıldığına dikkat çeken Laloğlu, şöyle devam etti: “Nano jeneratör teknolojileriyle yola çıkarak bu ürünümüzü geliştirdik. Mekanik, elektronik ve yazılım ekiplerinin multi disipliner çalışması sonucu Bren STM ortaya çıktı. Bu teknolojileri kendi enerjisini üretebilen, batarya değişim ihtiyaçlarını ortadan kaldırarak daha özgün ve yenilikçi hale getirdik. Bren STM ile kritik öneme sahip mekanik ekipmanları, yapay zeka tabanlı, kendi enerjisini üretebilen kablosuz sensörler ve endüstriyel nesnelerin interneti (IoT) teknolojisiyle takip ederek müşterilerimize enerji, bakım ve zaman tasarrufu sağlıyoruz” dedi.

Rusya ve Ortadoğu hedefte

Yurt dışı büyüme hedefiyle farklı ülkelerde satış operasyonlarını başlattıklarını anlatan Laloğlu, “Amerika ve Avrupa’dan sonra Rusya ve Ortadoğu pazarı öncelikli hedeflerimiz arasında. Pazarda farklı teknolojilerle katma değeri yüksek yeni ürünler üretmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ekip 1 yılda 3 kat büyüdü

Endüstriyel IoT sektörünün hızla geliştiğini aktaran Laloğlu, önümüzdeki 5 yılda yüzde 43’lük büyüme beklendiğini kaydetti. Bu alanda şirketlerinin de güçlü bir büyüme performansı sergilediğini aktaran Laloğlu, “Ekibimiz 1 yılda 3 kat büyüdü. Müşteri sayımız ise 5 kat arttı” dedi. Endüstriyel nesnelerin internetini, düşük güçte üretim teknolojilerine entegre ederek kendi enerjisini üretebilen akıllı sensörler ve birleştirilmiş yapay zeka uygulamalarını artırmayı hedeflediklerini anlatan Laloğlu, “Bu kapsamda uluslararası patentli teknolojimiz olan esnek hibrit nanojeneratör teknolojisini 2022’de daha farklı bir uygulama alanıyla ilk Türkiye’de uygulayarak yenilikçi bir çözüm getireceğiz” diye konuştu.

Akıllı sensör teknolojisine sahip

Petrol&gaz, enerji santralleri, gıda, kimya sanayi, ambalaj ve tekstil sektörlerinin hedefleri arasında bulunduğunu anlatan Laloğlu, iş modelleriyle ilgili ise şu bilgileri verdi: “Kendi enerjisini üretebilen akıllı bir sensör teknolojisine sahibiz. Böylece geleneksel çözümlerden ayrışıyoruz. 12 aydan daha kısa sürede yatırım geri dönüş süresi olan bir iş modeli ile hizmet veriyoruz. B2B satış ve kiralama modeli üzerinden ilerliyoruz. Kiralama modelini yüksek adetlerde ihtiyacı olan müşterilerimiz için oldukça kazançlı ve avantajlı oluyor.”

Microsoft, siber güvenlik şirketi RiskIQ’yu satın alıyor

Pazar günü Bloomberg tarafından ortaya atılan satın alma iddiası, pazartesi günü iki şirketin açıklamalarıyla doğrulandı. Bloomberg’in haberine göre Microsoft’un RiskIQ için 500 milyon doların üzerinde nakit ödeme yapmayı planladığı düşünülse de anlaşmanın detayları taraflar tarafından henüz açıklanmadı.

2009 yılında kurulan şirket, güvenlik tehditlerini tespit etmek için yazılım üreterek müşterilerinin siber saldırılara karşı farkındalığını artırmak için çalışıyor. 10 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren firmanın müşterileri arasında American Express, Facebook ve ABD Posta Servisi de yer alıyor.

RiskIQ kurucu ortağı ve CEO’su Elias Manousos, web sitesi üzerinden yaptığı açıklamada küresel bir sorun olan siber saldırılara karşı savunma geliştirmek için Microsoft ile güçlerini birleştirmekten heyecanlı olduklarını duyurdu. Manousos, “RiskIQ, internetin orijinal vaadini korumak amacıyla tasarlandı, insanları bir araya getirmek. Dünyanın her yerinden insanların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlamak ve bu bağlantıların güvenilir olduğundan emin olmak savunmaya değer bir şeydir” sözlerini kullandı.

Microsoft tarafında ise bulut güvenliği başkan yardımcısı Eric Doerr yaptığı açıklamada dijital dönüşüm ve hibrit çalışma sisteminin siber güvenliğini sağlamak amacıyla RiskIQ’nun satın alındığını belirtti. RiskIQ’yu küresel istihbarat lideri olarak tanımlayan Doerr, ortak müşterilerinin küresel tehditlere karşı daha kapsamlı bir görünüm oluşturmalarına ve birinci sınıf tehdit istihbaratı oluşturmalarına yardımcı olmak için şirketi satın aldıklarını söyledi.

Etkilerini genişletip hızlandırarak Microsoft Security portföyüne RiskIQ Saldırı Yüzeyi ve Tehdit İstihbaratı çözümlerini eklemekten heyecan duyduklarını açıklayan Manousos, “Birleştirilmiş yeteneklerimiz, sınıfının en iyisi korumayı, araştırmayı ve günümüz tehditlerine karşı müdahaleyi mümkün kılacaktır” açıklamasında bulundu.

E-ticaret sitelerine rakip fiyat takip hizmeti sunan yerli girişim Prisync, Litvanyalı rakibi Marguard’ı satın aldı

2013 yılında İstanbul’da KOSGEB desteğiyle kurulan ve 50’den fazla ülkeden e-ticaret firmalarına fiyat takip ve analiz hizmeti veren Prisync, Baltık Bölgesi’nin en büyük fiyat takip otomasyonu şirketlerinden olan Litvanyalı rakibi Marguard’ı satın alarak büyümesine hız kazandırdı.

2019 yılında Avustralyalı rakibi Spotlite’ı, geçtiğimiz sene ise İngiliz rakibi Competitor Price Watch’u satın alan firma, e-ticaret fiyat otomasyonu alanındaki global pazar lideri olma hedefini pekiştirdi.

Prisync, global pazarda güven duyulan bir marka haline geldi

Firma ölçeği ya da sektör gözetmeksizin, global pazarda 600’den fazla e-ticaret firmasına fiyat otomasyonu hizmeti veren yerli girişim, müşteri portfolyosunda dünya devlerini bulunduruyor. Prisync, Marguard satın almasıyla birlikte Samsung, Jabra, Stokke, Telia, Electrolux gibi global pazarın etkili firmalarının yanı sıra Topocentras, Azeta gibi Litvanya tüketici elektroniği pazarının büyük firmalarını da müşterileri arasına ekledi.

Satın alınan rakiplerin müşteri havuzunun neredeyse tamamının Prisync’le çalışmaya devam etmeye karar vermesinin önemine dikkat çeken CEO Burç Tanır, “Markamızın dünya çapında büyük firmalara güven veriyor olması e-ticaret otomasyonu denince akla gelen ilk yazılım hizmeti olma hedefimizi gerçekleştirmek konusunda tüm ekibe cesaret ve motivasyon veriyor.” ifadelerini kullandı.

Marguard CEO’su Mindaugas Balčiūnas ise satın almayla alakalı yaptığı açıklamada birlikteliğin potansiyeline dikkat çekerek “Dört kızım var, Marguard’ı beşinci çocuğum olarak görüyorum. Marguard’ı ortaklarımla birlikte ilk günden bu yana geliştirerek dünya çapında onlarca müşteriye sahip, yenilikçi çözümler ve kaliteli müşteri hizmeti sunan bir şirket haline getirdik. Prisync’in Marguard’ı bünyesine katması, müşterilerine sağladıkları fiyat takibi ve optimizasyon hizmetine katkı sağlayarak onların, rakiplerine karşı avantaj elde etmelerine katkıda bulunacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Büyümeye ve Yazılımımızı Geliştirmeye Devam Edeceğiz”

E-ticaret dünyasının doğası gereği sürekli değişen ihtiyaçları karşılamak adına, Prisync yazılımının rekabetçi ve gelişime açık tavrının sürmesi gerektiğini ifade eden Tanır, satın almalarla birlikte rakip firmaların teknolojilerinin de Prisync teknolojisine adapte edilerek ürün gelişimlerine büyük katkı sağladığının altını çizdi.

Prisync’in büyümeye devam etmesi ve global pazar lideri olması amacıyla karşılarına çıkacak yeni fırsatları değerlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Tanır, “Büyüyen e-ticaret pazarına paralel olarak gelişen e-ticaret otomasyonu sektöründe müşteri merkezli anlayışımızla büyümemize hizmet edecek yeni satın alma şansları buldukça değerlendireceğiz.” diyerek satın almalara devam edebileceklerinin sinyalini verdi.

Teknoloji tabanlı bütünsel atık yönetim girişimi Fazla Gıda, Seri A turda 26 milyon TL yatırım aldı

Bütüncül atık yönetimi için teknolojik çözümler sunan Fazla Gıda, Seri A turda; 212 liderliğinde, MAP, 500 Istanbul ve Berlin merkezli Atlantic Food Labs’ten 26 Milyon TL’lik yatırım aldı.

Sıfır gıda atığı ve minimum karbon emisyonu hedefiyle yola çıkan Fazla Gıda, 2017’de Olcay Silahlı ve Arda Eren tarafından kuruldu. Şirket, gıda geri kazanımı için sunduğu, ikincil satış, gıda bankalarına bağış, hayvan yemi ve biyogaz gibi bütünsel çözümlerle gıda şirketlerine satılmayan stoklarını finansal, çevresel ve sosyal açıdan en yüksek geri kazanım değerine sahip olacak şekilde değerlendirebilecekleri bir teknoloji platformu ve ekosistem sunuyor.

Fazla Gıda, Türkiye’de dört yıldır Migros, Metro, Nestle, Pepsi ve Danone gibi ulusal ve çok uluslu devlerin atıl ürünlerini bütünsel bir yaklaşımla yönetmelerini sağlıyor. Yapay zeka tabanlı bulut platformu sayesinde, ilk adım olarak fazla gıdalar insan etkileşimi olmadan, Gıda Geri Kazanım Hiyerarşisi aşamalarına göre sınıflandırılıyor. Sonrasında, sınıflandırılmış atıl ürünler, bağış için gıda bankaları, ikincil satışlar için alıcılar, hayvan yemi veya biyogaz için üreticiler gibi ekosistemdeki ilgili ortaklarla uçtan uca takip edilebilir bir şekilde eşleştiriliyor.

Fazla Gıda, iklim eylemi, sıfır açlık, sorumlu tüketim ve üretim gibi Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda, küresel sorunlara bütünsel ve dijital çözümler üretmek ve uygulamak için çalışıyor. Şirket, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından dünya çapında seçilen 9 etki odaklı girişimden biri. Fazla Gıda’nın ayrıca, aralarında MIT Solve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri kategorisi ve European Investment Bank Social Innovation Tournament birinciliği olmak üzere bir çok uluslararası ödülü bulunuyor.

2017’de, 500 Istanbul tarafından ilk yatırımını alan Fazla Gıda, sonrasında Techstars ve Metro Accelerator Berlin programı tarafından desteklendi, ardından EGIAD ve Galata Business Angels yatırımlarını aldı. 500 Istanbul, EGİAD ve GBA, Seri A’dan önce şirkete yeniden yatırım yaptı ve böylece toplam yatırım miktarı 1,3 milyon Dolara ulaştı.

Kurucu ortak ve CEO Olcay Silahlı, “B2B çözümlerimizle son dört yılda 19.000 tonun üzerinde gıdayı kurtardık ve 62 bin tondan fazla karbon salımını önledik” diyor. Kurucu ortak ve CTO Arda Eren şunları ekliyor: “Merkezileşmiş bulut platformumuz şirketlerin ve bireylerin karmaşık atık yönetim sistemlerini daha kolay anlamasını ve yönetmesini sağladı. Teknolojik altyapımız, hizmet sağlayıcılarımız aracılığıyla sahip olduğumuz güçlü operasyonel yetkinliklerle birleşti ve bu sayede bugüne kadar platformumuzda 70.000’den fazla işlemi tamamlamayı başardık.”

Silahlı sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu rakamlar bizim etkimizi ve potansiyelimizi gösteriyor ancak daha kat edilecek çok yol var. Sadece Türkiye’de her yıl israf edilen yiyeceklerin değeri yaklaşık 50 milyar Euro. Fazla Gıda olarak bütünsel çözümlerimizle gıda atığı kaynaklı karbon ayak izinin 2030’a kadar yarıya indirilmesi olmazsa olmaz hedefimiz.” Bu vizyon doğrultusunda Fazla Gıda, yeni finansmanı, ürün portföyünü zenginleştirmek ve coğrafi erişimini genişletmek için kullanacak.

212 Yönetici Ortağı Ali Karabey “Fazla Gıda’nın kurucuları Olcay ve Arda’yı yıllardır tanıyoruz. Şirket, atıl ürün yönetimi pazarının öncüsü konumunda ve tamamen dijital bir çözüm sunarak Türkiye’deki atık yönetimi pazarına yeni bir yaklaşım getirdi. Atıkları azaltmaya ve çevreyi iyileştirmeye odaklanan bu ekiple ortak olmaktan gurur duyuyoruz. Teknolojinin anlamı budur—insanın ilerlemesi” diyor.

MAP Yönetici Ortağı Birol Yücel “Fazla Gıda’nın ekonomik, çevresel ve sosyal anlamda yaratabileceği etkinin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Fazla Gıda’ya uzun süredir vermiş olduğumuz desteği bu yatırımla perçinlemiş olduk. Dinamik ekipleriyle, Türkiye ve Avrupa’da hızla büyüyeceklerine inanıyoruz.” diyor.

500 Istanbul Kurucu Ortağı Enis Hulli “Fazla Gıda çözülmesi çok zor bir operasyonel ve lojistik probleme, uçtan uca teknolojik bir bakış açısı ile yaklaşıyor. Değer zincirinin her kademesini derinden etkileyen bu teknolojik transformasyon, çok yakında uluslararası pazarlarda da hakettiği yeri bulacak” diyor.

Berlin merkezli Atlantic Food Labs’in Yönetici Ortağı Patrick Huber “Fazla Gıda gıda endüstrisinin en büyük zorluklarından biri olan gıda atığıyla mücadele ediyor. Kuruluşlarından kısa bir süre sonra Türkiye’de sektörün en büyük oyuncularıyla partnerlik kurmayı başardılar ve şimdi de uluslararası hale gelmek için adım atacaklar. En başından beri şirketin kurucularının, dünyanın en büyük endüstrilerinden birinde fark yaratmak için gösterdiği kararlılık ve hedeflerden etkilendik.” diyor.

Fazla Gıda ekibi, sıfır açlık, sorumlu tüketim ve üretim ve iklim eylemi gibi 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmaya kararlı. Şimdiye kadarki deneyimleri ve başarıları, bunu yapacaklarını ve hatta ötesine geçeceklerini vaat ediyor.

Türk Telekom’un hızlandırma programı PİLOT’un 9. dönemine seçilen 18 girişim

Türk Telekom, yenilikçi fikirleri olan girişimleri destekleyerek, girişimcilik ekosistemini güçlendirmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda, Türk Telekom tarafından Türkiye’de hayata geçirilen ilk kurumsal girişim hızlandırma programı PİLOT’un 9. dönem girişimleri belli oldu. Ağırlıklı olarak yapay zekâ odaklı, nitelikli ve özgün teknolojiler geliştiren ekiplerin oluşturduğu 18 girişimin her birine 200’er bin TL nakit desteği verilecek.

Yeni dönemde programa katılacak girişim sayısını ve verilen nakit desteğini artırdıklarını ifade eden Türk Telekom Strateji, Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış Karakullukçu şöyle konuştu: “Türk Telekom olarak hedefimiz, ilk günden bu yana, girişimcileri desteklemek, girişimcilik ekosistemini güçlendirmek ve girişimlerle iş birliği yaparak müşterilerimize yenilikçi ürün ve hizmetler sunmak. PİLOT ile girişimlerin en çok ihtiyaç̧ duyduğu, nakdi sermaye ve mentor desteğini bir arada sunuyoruz. Girişimlere aynı zamanda Türk Telekom ile iş birliği fırsatı, eğitimler, iş bağlantıları ve yatırımcılara erişim imkânı sağlıyor, TT Ventures ile yatırım yaparak girişimleri büyütüyoruz. Bu yıl itibarıyla PİLOT programına katılan ekipler arasından seçilenler, dünyanın en büyük inovasyon platformu Plug&Play’in 4 haftalık ABD programına katılma fırsatına da sahip olacaklar. Seçilen her bir girişimi gönülden kutluyorum.”

PİLOT’a seçilen 18 girişim:

Adnsafe: Markaların dijital reklamlara harcadıkları bütçeden maksimum verim almalarını, reklam sahtekarlığına (adfraud) maruz kalmamaları ve reklamlarının daha fazla görünür olmasını sağlayan bir raporlama hizmetidir. Bütün dijital kampanyalarda kullanılabilen Adnsafe, markalara, reklamların kullanıcı ekranında ne kadar yer kapladığını, gerçek kullanıcılar tarafından reklamın görülüp görülmediğini, reklamın doğru domain ve uygulamalarda yayınlanıp yayınlanmadığını, reklam sahtekarlığına maruz kalınıp kalınmadığını ve buna benzer daha bir çok veriyi detaylı bir şekilde raporlama imkanı sağlar.

Agrovisio: Zirai bilgiyi, iklimi, uydu görüntülerini, yapay zekayı harmanlayarak sürdürülebilir tarımsal üretimi destekleyen akıllı tarım uygulamasıdır. Tarım işletmeleri ve tarıma dayalı sanayi kuruluşları Agrovisio ile yıl boyunca tarla tarla ekili alan, rekolte, hasat zamanı, ürün sağlığını gözlemleyerek üretim risklerini yönetir ve karlılıklarını arttırır.

Arcanor: Mobil uygulamalardan konum bilgisi alarak piyasa rekabet analizlerinin ve reklam hedeflemelerinin yapılmasını, verinin veri tabansız bir şekilde düşük maliyetlerle işlenmesini sağlayan çözümdür. Arcanor çoklu boyutlu veri kaynaklarını işleyerek şirketlere eyleme geçirilebilir veriye dayalı karar almalarını, yapay zeka ve derin öğrenme projelerini geliştirmelerini sağlayan veri servisleri sunar.

Barty: Döngüsel ekonomide ürünlerin teknoloji ve makine öğrenme algoritmalarıyla yeniden kullanımına olanak sağlayan bir yeşil fintech girişimidir. Barty bireysel kullanıcıların eşyalarını tokenize edebilmelerini, makine öğrenmesi ile değerlemesini ve böylece ücretsiz ayrıca hızlı bir şekilde el değiştirmelerini sağlar.

Bluedot: Şarj istasyonu sahibi SME’lerin istasyonlarını yönettiği, elektrikli araba kullanıcılarının da kendilerine en yakın şarj ünitesini görüp online ödeme ile şarj işlemi gerçekleştirebildiği çözümdür. Bluedot, elektrikli araba kullanıcılarının şarj deneyimine eğlenceli ve uygun bir şekilde ulaşabilmelerini; istasyon sahiplerinin de yeni nesil araç sahipleriyle etkileşim kurmasını sağlar.

Cameralyze: Teknik bilgi gerektirmeden kurumların sürükle-bırak teknolojisiyle mevcut iş akışları üzerinden işe özel yapay zeka destekli iş akışı çözümü oluşturabildikleri platform çözümüdür. Cameralyze ile teknik olmayan kullanıcılar endüstriyel süreçlerde yapay zeka tabanlı iş akışlarını herhangi bir koda gerek olmadan tasarlayabilir, süreçlerin performans iyileştirmesini ve kalite kontrolünü yapabilir, müşteri ve ziyaretçi deneyimini kontrol edebilir, ayrıca çalışan performansını ve iş güvenliğini takip edebilecekleri süreçleri oluşturmalarını sağlar.

Co-one: Yapay zeka tabanlı oyunlaştırma destekli, kollektif veri açıklama servisidir. Co-one, yapay zeka çözümleri sunan firmaların ürünlerini geliştirmeleri için gereken verilerin en doğru ve en hızlı şekilde etiketleyebilmek için yapay zeka tabanlı veri açıklama hizmeti sunar.

Costifier: Mevcut üretim verilerinden makine öğrenmesi yöntemleri ile üretilecek veya ürettirilecek ürünler için yüksek doğrulukta (>%90) ve hızlı (1-2 saniye) maliyet tahminlemesi yapan ve %15’e kadar verim artışı sağlayan bulut tabanlı (SaaS) bir yazılımdır. Costifier, firmaların teklif verecekleri ürünler için düşük teklif vererek zarar etme veya yüksek teklif vererek işi alamama problemini çözerken tedarik zinciri yönetimi yapan müşteri firmaların ise uygun tedarikçi seçimi yapmalarına destek olmaktadır.

Counterfake: İnternette ve sosyal medyada satılan sahte veya taklit ürünleri yapay zeka destekli akıllı algoritmalarla bulup ayrıştırıp ve bunları marka sahiplerine haber vererek kaldırılmasına destek olan web tabanlı bir marka koruma hizmetidir. Counterfake ile markalar, görüntü işleme, derin öğrenme ve teknik analiz modüllerini barındıran algoritmalar ile tüm internet ve sosyal medya platformlarında hızlıca, hatasız yaptığı sahte risk analizi ile sahte ürünleri arama, bulma ve kaldırma sürecinin hız ve verimini arttırabilir, full otomatik ve akıllı süreç sayesinde etkili bir şekilde sahtecilerle mücadele edebilirler.

Earnado: Firmaların SEO, sosyal medya ve reklam yönetimi yapmalarını; algoritmalar ile pazarlama kararları vermesini sağlayan karar destek çözümüdür. Earnado ile firmalar dijital pazarlama ile büyüyebilmek için Google, Facebook ve rakiplerden aldığı veriler ile yol haritaları oluşturabilir, aksiyon alabilmek için kararlar destek sistemini kullanabilir ve “Earnie” adı verilen online çalışanlar ile aksiyonları hayata geçirebilirler.

emoty.AI: Görüntü işleme tabanlı duygu durum analizi, göz takibi ve nabız tespitine yönelik otomatize çıktılar sunan yapay zeka destekli nöro teknoloji platformudur. emoty.AI, şirketlerin müşterilerini daha iyi anlayabilmelerine yönelik çözümler sunarak pazarlama faaliyetlerinin performansını artırmada yardımcı olur.

Feedgage: Müşteri geri bildirimlerini tüm ortamlardan toplayarak, yapay zeka-doğal dil işleme yetkinliği ile aksiyon alınabilir çıktılara dönüştürebilen yeni nesil bir SaaS müşteri deneyim çözümüdür. Her boyuttan işletmenin, müşteri deneyimi/memnuniyetini ölçümlemek için verileri tüm kaynaklardan (yorum-inceleme siteleri, pazar yerleri, uygulama mağazaları gibi) toplar, topladığı verileri dikeylere özel yapay zeka modelleri ile analiz eder, müşteri bağlılığını arttırır ve yeni müşteri kazanımını sağlar.

Freightest: Lojistik ve dış ticaret firmalarını tek bir platformda birleştiren bir tedarik zinciri yönetim platformudur. Freightest ile firmalar navlun teklifine ulaşma ve değerlendirme sürelerini günlerden saniyelere düşürürken anında navlun teklifine ulaşabilir, fiyat karşılaştırması yapabilir ve yüklemelerini tek bir platformdan takip edebilirler.

MYTH.AI: Moda, tekstil, oyun alanında desen ve doku tasarlanması alanında tamamen insana bağlı olan, 4.0 sanayi sistemlerine uygun olmayan bir süreci teknoloji ile dijitalleştirmektedir. MYTH.AI, kurumun oluşturmak istediği ilham verici desenlerden yola çıkarak kurumların her daim “yeni” ve benzersiz desenler üretmelerini, insana bağlılığı azaltarak zaman ve para tasarrufu yapmalarını ve kullanım kolaylığı ile değişen trendlere hızlıca adapte olmalarını sağlar. İlham olarak kurumların sezon / trend /kurum kültürü /dönemsel farkındalık/ lansman/ promosyon/ film karakteri/ oyun karakterine göre odaklandıkları ilham panolarını kullanıyoruz.

NeSatılır.com: Online pazaryerlerinde satış yapan ve yapmayı hedefleyenler için geliştirilmiş bir yazılım setidir. Satıcıların, milyonlarca üründen oluşan veritabanı ile en çok satan ve en karlı ürünleri bulmasına, analitik araçlar ile rakiplerinin önüne geçmesine ve satışlarını artırmalarına yardımcı olan NeSatılır.com, e-ticaret için tüm ihtiyaçları tek bir çatıda toplamaktadır. NeSatılır.com, online pazaryerlerindeki ürünlerin tahmini satış, günlük fiyat, stok, görüntülenme, favori, yorum, değerlendirme, kategori ve aramalardaki sıralama değişimlerini takip eder ve analiz imkanı sunar ve ücretsiz entegrasyon hizmeti ile e-ticaret operasyonlarının kolaylıkla yönetilmesine yardımcı olur.

surfvis.ai: Üretim sektöründeki firmaların derin öğrenme destekli deflektometri ürünü ile 3 boyutlu kalite kontrol yapmalarını sağlayan çözümdür. surfvis.ai, otomotiv ve beyaz eşya sektörü başta olmak üzere firmaların üretimdeki parça yüzeylerinde oluşan istenmeyen çizik, göçük, yırtık, delik, çukur gibi anomalileri deflektometri ve derin öğrenme teknikleri ile çok yüksek hassasiyetle ve hızlı bir şekilde tespit etmelerini sağlar.

Wallids: Gelen istekleri analiz ederek ve kötü niyetli olanları diğerlerinden ayırarak atak anında haber vererek atağın yapısını öğrenip sistemden uzak tutarak şirketleri veri çalma amaçlı ataklardan koruyan bir siber güvenlik çözümüdür. Wallids, kullanıcıların sistemine 5 dakika içerisinde kurulur, sadece 50 ms gecikme süresi ile sitelerini yavaşlatmaz ve yanlış pozitif zararını ortadan kaldırır. Böylece şirketler sıfır siber güvenlik bilgisi ile para veya müşteri kaybettirmeyen bir siber güvenlik çözümü kullanırlar.

XENA VISION: Kameralardan gerçek zamanlı acil durum tespiti yapan, 1000 ve üzeri kamera için çalışabilen yapay zeka destekli, otonom video gözetleme ve tehlikeli davranışları tespit eden video analitik çözümüdür. Bulut ve onpremise ürünleri KVKK uyumlu ve yüksek güvenlikli Xena Vision, havalimanı gibi geliş alanlarda saldırı, şiddet, acil durum; yollarda ve otonom araçlarda ise kaza tespit ve kazadan sakındırma konularında kendi algoritmalarıyla ürünleşmiştir (Multicamera-Multiview-E2E Encrypted).

PİLOT’a seçilen 18 ekip, program süresince geniş mentor ağına, büyük yatırımcılara ve Türk Telekom’un iş bağlantılarına erişim olanağı bulacak. Ekipler ayrıca program süresince çeşitli eğitimlere katılacak; ofis alanı, teknoloji alt yapısı, mobil iletişim paketi ve tanıtım desteği alacak. Program sonunda 18 girişim arasından seçilecek ekipler, dünyanın en büyük inovasyon platformu ve girişim sermayesi platformlarından Plug&Play’in 4 haftalık Amerika programına katılacaklar. Bu sayede, fikirlerini dünya çapındaki yatırımcılara tanıtma ve global şirketlerle iş birliği yapma imkânı elde edecekler.

Türk Telekom bugüne kadar PİLOT mezunu 73 girişime toplamda 5 milyon TL’nin üzerine nakit desteği verirken, mezun girişimler geçen yıl 850 kişiye istihdam sağladı ve 60 milyon TL ciro elde ettiler. Mezun girişimlerden 31 tanesi yatırım aldı.

Yeni nesil bankacılık uygulaması Bunq, 228 milyon dolar yatırım alarak unicorn oldu

Geçtiğimiz perşembe günü yapılan açıklamaya göre Amsterdam merkezli yenis nesil bankacılık uygulaması Bunq, ilk kez dışarıdan bir yatırım alarak Avrupa merkezli unicorn girişimler listesinde yerini almayı başardı.

Şirketin web sitesi ve Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada 228 milyon dolar (yaklaşık 193 milyon euro) A serisi yatırım alan platformun 1.9 milyon dolar (1.6 milyon euro) değerlemeye ulaştığı belirtildi. Kuruluşundan itibaren kurucusu ve CEO’su Ali Niknam tarafından finanse edilen Bunq, ilk kez dışarıdan bir yatırım almış olmanın heyecanını yaşıyor. Pollen Street Capital öncülüğünde gerçekleştirilen yatırım turuna 29.5 milyon dolar (25 milyon euro) ile Niknam da katkı sağladı.

2012 yılında Kanadalı genç girişimci Niknam tarafından kurulan Bunq, uzun banka kuyrukları ve evrak işleriyle müşterilerini strese sokmayan ve telefonunuza yalnızca Bunq uygulamasını indirerek işlem yapabileceğiniz şubesiz, yani dijital bir bankacılık girişimi. Bu yönüyle geleneksel bankacılık sektöründen ayrılmayı başaran şirket, bu yeni fikir ve girişime güven duyan tüm müşterilerine minnet duyduğunu vurguladı.

Bunq, kullanıcı merkezli düşünme yapısına sahip ve şeffaflık ilkesine önem veriyor. Şirket, zaman ve para tasarrufu sağlayarak hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra, CO2 salınımı azaltmayı da misyonu edinmiş. Geleneksel bankacılık sınırlarını zorlayarak sektöre yenilikçi bir bakış açısı getirmenin gerekliliğini iddia eden platform, paranızın kontrolünü elinizde tutmanızı sağlıyor. Yalnızca 5 dakika içerisinde banka hesabınızı açabileceğinizi iddia eden uygulamada harcamalarınızı takip edebilir ve hesaplarınızı kolaylıkla başkalarıyla paylaşabilirsiniz.

Avrupa pazarında yeni nesil bankacılık uygulamalarının rekabetinin son yıllarda artması sebebiyle Bunq, büyüme stratejisini göz önünde bulundurarak ilerleyen zamanlarda küçük ölçekli şirketler satın almayı hedefliyor.

Hybrid casual oyunlar geliştiren yerli girişim Funrika, Boğaziçi Ventures’tan 2.75 milyon TL yatırım aldı

Teknoloji şirketlerine yatırım yapan fonlar kuran ve yöneten Boğaziçi Ventures, Oyun, fintech, dijital sağlık ve perakende teknolojileri alanlarındaki erken aşama girişimlere odaklanan yatırım fonu BV Growth aracılığı ile hybrid casual oyunlar geliştiren Funrika’ya 2 milyon 750 bin TL yatırım yaptı.

Cem Köne ve Can Köne tarafından 2011 yılında kurulan Funrika, kurulduğu günden bugüne kadar mobil odaklı oyunlar geliştirdi ve son olarak Top Race adlı oyunuyla başarıyı yakaladı.

“Ekibin başarıya çok yakın olduğunu düşünüyorum.”

Boğaziçi Ventures kurucu ortağı Burak Balık, ekibin uzun süredir girişim ekosisteminde olduğunu ve başarıya çok yakın olduğunu belirtti. Burak Balık, “Bir ekibe yatırım kararı almadan önce belirlediğimiz kriterler var, ekip bu kriterlere uyarsa yatırım kararını alıyoruz. Funrika bu kriterlerin tamamına uyuyor diyebilirim. Ekibin vizyonu, geçmişi, unicorn olma hayali gibi kriterlerimizi göz önünde bulundurarak ekiple görüştüğümüzde her şey bizim stratejimize birebir uydu.” dedi.

Funrika kurucuğu ortaklarından Cem Köne ise, oyunlarında özellikle rekabete odaklandıklarını, oyunu eğlenceli kılan en önemli faktörün bu olduğunu ve rekabetin kullanıcıyı oyunda tutma oranını da artırdığını belirtti. Ayrıca, oyuncuların single player deneyiminden çok çabuk sıkıldığını, multiplayer oyunların oyuncuların sosyalleşmesini sağladığını, böylece oyuna daha fazla bağlandıklarını vurguladı. Funrika aynı zamanda AI tabanlı, içinde şans faktörü de bulunan Top Race adlı oyunlarında kullanıcı deneyimini günden güne iyileştirmeye ve geliştirmeye devam ediyor. Funrika ekibi, “Boğaziçi Ventures’ın deneyimli ekibine çok güveniyoruz ve aslında bu yatırım bizim gelecekte başarımız için büyük önem arz ediyor. Globale, özellikle Asya pazarına ulaşmak istiyoruz ve bu bağlantılar Boğaziçi Ventures tarafından sağlanacağı için oldukça umutluyuz.” dedi.

OKR sistemi ile entegre iş yönetim platformu: ConectoHub

Banu Akgül ve Mehmet Emre Akyol tarafından kurulan yerli girişim ConectoHub, OKR sistemi ile entegre iş yönetim platformudur. Hedefleri, organizasyonların yüksek katma değerli çıktı üretmesidir.

Zorlu Holding‘in kurum içi girişimcilik programından çıkıp Vestel Ventures‘tan yatırım alarak 2020 yılında kurulan ConectoHub, kurucu ortağı Banu Akgül; 100’ün üzerinde çalışanı olan şirketlerde ekiplerin yüzde 7’sinin hedeflere hakim olduğunu, çalışma hayatının %39’unda gerçek anlamda çıktı üretildiğini, kalan zamanda tekrarlayan işler yaparak katma değeri düşük çıktı ürettiğini söylüyor.

Temel amaçları organizasyonların hedeflerini merkezine alarak hedefe yönelik çalışmayı teşvik edecek, organizasyonların çevik çalışmasını sağlayacak verimli bir sistem yaratmak.

ConectoHub, organizasyonların tek platformdan agile çalışmasını sağlamak için 3 özelliği bir araya getiriyor. İş yönetim modülü sayesinde proje, görev ve takım yönetimi yapılırken; İş Yönetimi ile entegre OKR modülü sayesinde kişi-takım ve şirket hedefleri uygulamadaki projeler ve görevler ile entegre edilerek hedef ilerlemeleri otomatik olarak iş verileri ile yapılıyor.

Hem web hem de mobil uygulamaları ile her yerden işinizi yönetmenizi sağlayan platformun dört ana faydası var:

  • Organizasyondaki herkes hedeflerini ve hedeflerine erişmek için yapması gereken işleri görüyor.
  • Proje, görev ve takım yönetimi tek platformdan yapılarak verimli bir çalışma sistemi sağlanıyor
  • Hedef ilerlemeleri otomatik olarak iş verileri ile yapılıyor, yani her hiyerarşi için iş performansı şeffaf bir şekilde ölçülmüş oluyor.
  • Kişi-takım ve şirket bazında her hiyerarşide iş ve performans metriklerine anlık erişilerek erken risk tahminlemesi yapılıyor.

Özellikle pandemi sonrasında uzaktan-hibrit çalışma modellerinin artması ile birlikte verimli çalışma, dataya tek platformdan erişme büyük önem kazandı. Şirketlerde takımların ihtiyaçlarına göre görev, proje ve hedef yönetimi için birden fazla ve farklı uygulamalar kullanılıyor. Çoğu zaman da teknik olmayan satış pazarlama, insan kaynakları gibi ekipler bu tür araçların kullanıcı dostu olmayan arayüzleri ve karmaşık yapılarından dolayı kullanmayıp; mail, whatsapp ve ortak excel dosyaları üzerinden çalışmak zorunda kalıyor. ConectoHub tasarlanırken farklı yapıda ekiplerin veya şirketlerin kendi ihtiyaçları doğrultusunda kullanabilecekleri esneklikte; teknik olmayan ekiplerin de kolay bir şekilde kullanabilmelerini sağlayan sade ve kolay arayüzlerle tasarlandı.

Kurumların içinden çıkarak ihtiyacı görmeleri ve kullanıcılarını merkeze almaları ile birlikte hem Türkiye’nin en büyük şirketlerinin; hem de startupların özellikle teknik olmayan ekiplerinin kullanmaya başladığı bir platform haline geldi.

Artık global bir marka olma yolunda ilerleyen ConectoHub, 13 Temmuz tarihiyle yani bugün  ProductHunt lansmanı yapıyor. Girişimi desteklemek için: producthunt.com/posts/conectohub

Yerli girişim Servislet’in Autostop Global’dan 86 milyon TL değerleme üzerinden aldığı yatırım doğrulandı

Otomotiv sektörü satış sonrası hizmetler alanında pazar yeri olarak 2020 yılında faaliyete başlayan Servislet, güvenilir kaynaklardan edinerek dün aldığımız bilgi doğrultusunda Autostop Global‘dan 86 Milyon TL değerleme ile yatırım aldığını doğruladı.

Globale açma planı dahilinde haziran ayında Yunanistan pazarında Tirelet adı ile faaliyete başlayan Servislet, ikinci yatırım turunu dünyanın en büyük araç aksesuar, yedek parça ve iç döşeme üreticilerinden Autostop Global’dan 86 Milyon TL değerleme üzerinden aldığı yatırımla tamamladı.

2020 sonunda 5 milyon TL değerleme ile yatırım alan servislet, 7 ay sonrasındaki 2. turda değerini 17 kat artırarak erişilmesi güç bir başarıya imza attı.

Audi, Ford, Mercedes gibi sektörün önde gelen üreticilerinin tedarikçilerinden biri konumunda olan Autostop Global, bu yatırım ile kendi ürün portföyünde yer alan perakende ürünlerini de öncelikle Doğu Avrupa Pazarında Servislet teknolojik altyapısı ile satışa açmayı planlıyor. Halen faaliyetleri otomobil lastiği konusunda yoğunlaşan Servislet, servis, akü, yağ, aksesuar gibi farklı ürün ve hizmet çeşitlerini de sunmayı, Yunanistan’dan sonra yeni ülkelerde satış ve hizmet ağını genişletmeyi hedefliyor. Bu açılımda geniş marka portföyü ve üretici ilişkileri sayesinde Autostop Global’in kuvvetli bir ivme kazandıracağına inanıyor.

On demand” pazarındaki gelişmeleri çok yakınen takip ettiklerini belirten Servislet CEO’su Gökmen Bolayır, “Yeni yatırımımız ile birlikte, nispeten teknolojiye daha yavaş adapte olan otomotiv hizmetleri alanında, global ölçekte, hizmete ulaşımı çok kolay ve hızlı bir noktaya getirmeyi planlıyoruz’’ dedi.

Servislet, önümüzdeki 1 yıl içerisinde en az 5 ülkede daha faaliyete başlamayı hedefliyor.

Kahve içme kültürünü değiştiren yerli girişim Kahvegibikahve’nin hikayesi

Kaliteli, taze ve pratik kahveye her zaman ve her yerde ulaşmak isteyenler için sallama filtre kahve çözümü sunan Kahvegibikahve kurucusu Ubeydullah Güngör, girişimin tüm hikayesini egirişim’e anlattı.

3 yılda 3 yatırım turu

Kahvegibikahve ilk yatırımını Mart 2018’de 2 milyon TL değerleme üzerinden Tarvenn’den almıştı. Aradan geçen 16 ayın ardından değerlemesini 4.8 milyon TL’ye yükselterek ikinci yatırımını Tarvenn’in liderlik ettiği yatırım turuna; Milli basketbolcu Sinan Güler, iş insanları Ramazan Evren, Şükrü Dönmez, Tolunay Yıldız, Ömer Duran, Ayşe Tuba Araz, Nur Öztürk ve Keiretsu Forum melek yatırımcılarından Figen Korun’dan aldı. Son olarak ise geçtiğimiz Mart ayında 7.5 milyon TL değerleme üzerinden üçüncü yatırımını aldı.

Kahvegibikahve’nin hikayesi

Girişim; Happy Center, Çağrı Market, Üçler Gıda ve Özkuruşlar gibi yerel perakende zincirlerinde ve globalde ürünlerini başarılı bir şekilde konumlandırıyor. Kahvegibikahve, almış olduğu ara yatırım ile hammadde süreçlerini ve nakit akış yönetimlerini hızlandırarak globalde adından söz ettirmeyi amaçlıyor. Hem yerel pazarda hem de globalde ürünlerini listeleyen Kahvegibikahve, özel üretim fiber filtresi ile kahve içme keyfini sağlıyor.