Ana Sayfa Blog Sayfa 495

Yapay zeka ile araç hasar tespiti yapan yerli girişim Archmir, 2.4 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Sigorta firmaları için yapay zeka ile araç hasar tespiti yapan ve araç eksperlerinin operasyonel yönetim yazılımı hizmeti sunan yerli girişim Archmir, 2.4 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Archmir’in bu yatırım turuna; Techmine Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı katıldı.

Öncelikli olarak sigorta sektöründe yapay zeka tabanlı süreç optimizasyonu, verimlilik artışı ve robotik proses çözümleri üreten Archmir, ortaklıkla birlikte Türkiye ve dünyada bu konuda iddialı oyunculardan olma hedefinde önemli bir adım attı. İlk problemini oto-hasar süreçleri ve elektronik cihaz sigortaları için çözen Archmir, diğer sigorta alanlarına da girerek sorunlara AI teknolojisi ile hızlı çözümler üretmek hedefindedir.

Mustafa Çakır, Talha Saruhan ve İlker Kutsal tarafından kurulan Archmir, 2020 yılında şirketleşti. Girişim, pandemi sürecine rağmen içerisinde sigorta, otomotiv ve teknoloji şirketlerinin de bulunduğu birçok şirket ile çalışarak ürünlerini entegre etmeyi gerçekleştirdi.

İTÜ Çekirdek ve KWORKS bünyesinde de çalışmalarına devam etmekte olan Archmir, 2020 İTÜ Çekirdek Bing Bang sahnesinde en yüksek hibe alan girişim olmuştu.

10 milyon TL değerlemeye ulaşan Pazardan, tohum yatırım turu için 500 bin TL’lik NFT koleksiyonu hazırladı

Giderek yaygınlaşan NFT’ler (non-fungible token) şimdi de start-up yatırımcılarının tercihi oluyor. İnternetten kolayca indirilebilen ve milyonlarca dolara alıcı bulan kripto sanat eserlerinin dijital sertifikaları olarak tanımlanan NFT’ler, son olarak 10 milyon TL değerlenmeyle tohum yatırım turuna çıkan Pazardan tarafından gündeme taşındı. NFT aracılığıyla yatırım toplama fırsatı yaratarak girişim ekosisteminde öncülük ettiklerini belirten Pazardan CEO’su Burak Sıraç, “Pazar alışverişlerini dijitalleştiren Pazardan’ı bir teknoloji şirketi olarak konumlandırıyoruz. Türkiye’deki 75 bin pazarcıyı e-ticaretle buluşturarak, meyve-sebze alışverişlerine yeni bir soluk getirmek istiyoruz” dedi.

Ekibin yaratıcılığını avantaja çevirecek

Kısa sürede İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Eskişehir ve Gaziantep gibi illerde 200’ün üzerinde tezgaha ulaştıklarını söyleyen Burak Sıraç, sözlerine şöyle devam etti: “Pazardan’la eriştiğimiz 150 TL’lik file ortalaması, Türkiye’de market alışverişlerinde görülen sepet ortalamasının %70 üstünde. Aldığımız yeni yatırımlarla, bir yandan ürünü geliştirirken, diğer yandan pazarlama faaliyetlerimizi hızlandırarak daha geniş kitlelere hitap edeceğiz. Marketlere, restoranlara ve şirketlere toplu alışveriş yapabilecekleri bir model sunmak üzere de çalışıyoruz ve ekibimizin yaratıcılığını avantaja çevirerek farklı girişimlerin de kullanabileceği metodolojilerle sektörde ilklere imza atmak istiyoruz.”

Pazardan, tohum yatırım için 500 bin TL’lik NFT koleksiyonunu satışa sundu

Ekonomik gelişme ve modellerin farklılaştığı bir ekosistemde, start-up yatırım metodolojilerinin de güncel gelişmelere ayak uydurabileceğini belirten Pazardan CEO’su Burak Sıraç, NFT sürecini ise şu sözlerle anlatıyor: “İş yapış modelimiz ve ortaya koyduğumuz değer önerisi, birçok yatırımcının dikkatini çekiyor. 10 milyon TL değerlemeyle çıktığımız tohum yatırım turuna, ilk yatırımımızı alarak devam ediyoruz. Bu süreçte tüm dünyanın yoğun ilgi gösterdiği NFT ekosisteminde bir ilki gerçekleştirdik. Pazardan Seeding Collection adıyla yerel pazarlarımızdaki objeleri simgeleyen 5 eserin yer aldığı, 500 bin TL’lik (14,13 ETH) NFT koleksiyonu oluşturduk ve opensea.io üzerinden yayınlandık. Bundan sonraki süreçte yatırımlarımızı NFT üzerinden alacağız ve NFT koleksiyonlarımız kapsamında farklı planlarımız devreye girecek. Ayrıca tohum yatırım turuna katılan yatırımcılarımıza 2. turda sağlayacağımız bazı avantajlar da olacak. Önümüzdeki günlerde daha farklı NFT ve blockchain projeleri de planlıyoruz.”

Online market alışverişinin %27’den fazlası sebze ve meyvelerden oluşuyor

Türkiye’deki pazar servisi hizmet hacminin pandemiyle birlikte her geçen gün arttığını belirten Burak Sıraç, “5,5 milyar TL’lik toplam online market alışverişinin %27,27’sini sebze ve meyve oluşturuyor. Bu pastada payımızın olması için kullanıcıların semt ve organik pazar tezgahlarından online alışveriş yapabildiği bir pazaryeri platformu olarak 2021’in başında hizmet vermeye başladık. Tüketiciler uygulama üzerinden adreslerine gönderim yapan pazarları ve buradaki tezgahları seçip alışveriş yapıyor. Pazarın kurulduğu gün teslimat için saat aralıklarını seçiyor ve online ödemeyle alışverişi tamamlıyor. Bu sayede zaman ve efor isteyen geleneksel pazar alışverişi, temassız ve çevrimiçi alışveriş deneyimine dönüşüyor. Kullanıcılar Google Play Store ve App Store’dan Pazardan uygulamasını indirilebiliyor. Düşük reklam harcamalarımıza rağmen, App Store tarafından birkaç kez ‘olmazsa olmaz’ uygulama olarak önerildik! Kasım ayında satışları internet sitesinden de başlatacağız.”

Yeni nesil müşteri etkileşim platformu Batch, 20 milyon euro yatırım aldı

Yeni nesil müşteri etkileşimi platformu Batch, bugün yaptığı açıklamada Expedition Capital liderliğinde ve Orange Ventures katılımında gerçekleştirilen bir finansman turunda 23 milyon dolar (20 milyon euro) yatırım aldığını duyurdu.

Fransız girişim Batch, müşterilerinin dijital dünyanın beraberinde getirdiği teknik sorunların üstesinden gelmelerine ve verimli iletişim deneyimleri yaratmalarına yardımcı olur. Braze, Salesforce, Adobe, Oracle, IBM ve Microsoft’un büyük kurumsal çözümleriyle rekabet eden bir müşteri katılım platformu olan Batch, müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) ve analitik ürünler gibi mevcut veri kaynaklarıyla bütünleşir. Bu şekilde, segmentler oluşturabilir, bildirimleri düzenleyebilir ve müşteri hedeflemesi yapabilir.

70 ekip üyesine ve 300 kurumsal müşteriyle ortaklığa sahip olan Batch, yılda 400 milyar katılım mesajıyla yeni nesil bulut pazarlama platformunu şekillendirmeyi hedefliyor. Şirketin kurumsal müşterileri arasında Le Monde, Le Parisien, Eurosport, BNP Paribas, Société Générale ve Leboncoin gibi markalar yer alıyor.

Batch kurucu ortağı ve CEO’su Simon Dawlat bugün yaptığı açıklamada, bu pazarın dünyanın en büyük yazılım şirketleri tarafından domine edildiğine dikkat çekti. Bu şirketlerin pazar hakimiyetinin yakın zamanda yok olmayacağını kabul eden Dawlat, Batch platformunu, yeni nesil pazarlama ve müşteri etkileşim platformları ve yeni tüketici deneyimleri için inşa etmeye devam edeceklerini vurguladı. Dawlat, bu sürecin ne kadar zorlu olduğunu, teknolojik ve operasyonel uzmanlığın senkronizasyonu gerektirdiğini ilk elden bildiğini ekledi.

Bugünkü finansman turuyla şirket, daha fazla yeteneği çekmek ve mevcut yetenekleri elde tutmak için kendi iç kültürüne yatırım yapmak istediğini belirtti. Girişim ​​ayrıca, ürününü daha da geliştirmek ve yeni müşteriler edinmek için satış ve pazarlama alanında daha fazla insanı işe almayı hedefliyor.

Değişen iş hareketliliğinde uzaktan işe alımları kolaylaştıran Paris merkezli girişim: Next Station

Geçtiğimiz sene büyük ölçüde değişen iş hareketliliği ve işe alım süreçleri, adayların yurtdışında iş bulmalarına yardımcı olacak platformların sayısını da hızla artırdı.

Bu girişimlerden biri olan Paris merkezli insan kaynakları girişimi Next Station, 2018 yılında kuruldu ve 2019 yılında, küresel salgın başlangıcından kısa süre öncesinde faaliyetlerine başladı. Bu dönemde küresel şirketlerin yurtdışından alanının en iyi yeteneklerini işe almak için hangi hizmetleri kullanmaları gerektiğini yeniden düşünmeye başlamışken, Next Station, uluslararası işe alım çözümü sunarak bu süreci şirketler için kolaylaştırıyor.

Şu anda Fransa, İspanya ve Almanya‘da faaliyet gösterme olan Next Station, 100’den fazla ülkeden adayların iş bulma süreçlerini kolaylaştırdığını söylüyor. Bir açılış ilanının hemen ardından 48 saatten daha kısa bir süre içinde, şirketler pozisyonları için gerekli becerilere sahip bir dizi adaydan başvuru alabiliyorlar.

Geçtiğimiz bir senede %400 büyüme sağladığını belirten şirket, Avrupa’daki uluslararası genişlemesine devam etmek için yeni bir finansman turunu kapattığını duyurdu. 1,5 milyon euro ek finansman sağlayan Paris merkezli girişim bu finansman turunda İspanyol bir risk sermayesi şirketi olan Cabiedes & Partners ve Fransız melek yatırımcı Denis Fayolle gibi isimlerden destek gördü.

Zaman zaman adaylar bazen yurtdışındaki iş fırsatlarını tespit etmekte zorlanıyor ve hedeflerine uygun fırsatları değerlendirmek için çok zaman harcayabiliyorlar. Aynı şekilde İK ekipleri ve iş verenler de işveren markası eksikliğinden dolayı uluslararası adayların iş başvurusu listelerine girmekte zorlanabiliyorlar.

İş başvurusu, başvuru değerlendirme, mülakatlar ve işe alım süreci gibi birçok aşamada arka planda büyük bir rol oynayan Next Station, şirketler ve adaylar için uluslararası yetenek pazarını daha iyi bağlamayı ve bu zorlukları ortadan kaldırmayı hedefliyor.

Invicti Security, Summit Partners liderliğinde 625 milyon dolar yatırım aldı

Uygulama güvenliği testlerinde lider isimlerden biri olan Invicti, çarşamba günü yaptığı açıklamada Summit Partners liderliğindeki 625 milyon dolarlık bir yatırım için kesin bir anlaşma imzaladığını duyurdu.

2017 yılında ilk kez Invicti’ye yatırım yapan Turn/River Capital da finansman turuna katılım gerçekleştirdi ve gelecekte de önemli bir hissedar olmaya devam edecek. Yatırım turunun finansal gizliliğinin korunacağı belirtildi.

15 yılı aşkın bir süredir, her sektördeki şirketlerin genel güvenlik operasyonlarını büyütmelerine, güvenlik kaynaklarını en iyi şekilde kullanmalarına ve genel güvenliklerini iyileştirmeleri için geliştiricilerle bağlantı kurmalarına yardımcı olmak için dinamik ve etkileşimli uygulama güvenliği ürünleri sağlıyor. Binlerce web uygulamasını güvence altına alan Invicti, işletmeler ve kamu sektörü kuruluşları arasındaki kritik bir ihtiyacı karşılıyor. Acunetix ve Netsparker ürünleri kullanan şirketin yazılımı, kuruluşların tüm web ayak izlerini güvenlik açıkları için taraması ve bu açıkları bulmayı kolaylaştırmak için tasarlanmış.

Bu yatırım haberi, Invicti için önemli bir büyüme döneminde geldi. Son bir yılda 700’den fazla yeni müşteriyi kullanıcı tabanına ekleyen Invicti’nin yıllık tekrarlayan geliri ise geçen yıla kıyasla %60 büyüme kaydetti. Invicti, şu anda dünya çapında 3.100’den fazla müşteriye hizmet veriyor ve bugüne kadar 800.000’den fazla web sitesini taradığını bildirdi.

Şirketin büyümesindeki yeni dönem için Summit Partners’ı aralarında görmekten heyecan duyduklarını belirten Invicti kurucusu ve CEO’su Ferruh Mavituna, “Summit’in kapsamlı güvenlik deneyiminin ürün inovasyonumuzu hızlandırmaya, erişimimizi genişletmeye ve dünyanın dört bir yanındaki kuruluşların karşılaştığı acil web uygulaması güvenliği sorununu çözmeye yardımcı olacağından eminiz” sözlerine yer verdi.

Türkiye’nin 30 şehrinde ve 5 ülkede çalışanları olan AloTech, kalıcı olarak uzaktan çalışmaya geçti

Yurt içinde yakaladığı başarıyı 27 ülkede sürdüren Türkiye’nin en büyük bulut tabanlı çağrı merkezi platformu AloTech, Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının görülmesiyle birlikte geçtiği uzaktan çalışma modelini kalıcı hale getirdi. Böylece AloTech’in 120 çalışanı diledikleri şehirden ve ülkeden çalışma fırsatına sahip oldu.

Cenk Soyak: “Uzaktan çalışma kararını çalışanlarımızla birlikte aldık”

Kalıcı olarak uzaktan çalışma kararını çalışanlar ile değerlendirdikten sonra aldıklarını söyleyen AloTech Kurucu Ortağı Cenk Soyak, “Pandemi ile birlikte başladığımız uzaktan çalışma dönemini son derece verimli geçirdik. Bunun üzerine bunu kalıcı hale getirebileceğimizi düşündük. Çalışanlarımızın çok büyük bir oranının bizimle aynı fikirde olması ve hizmet alanımızın son derece elverişli olması nedeniyle bu modele kalıcı olarak geçmeye karar verdik. Geri dönmemek üzere yapılandırdığımız modeli #benneredeysemAloTechorada mottomuzla sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi.

“Turnover düştü, istihdam arttı”

Uzaktan çalışmayla birlikte çalışanların şehir değiştirmeye başladıklarını belirten Soyak, “Pandemi öncesinde tüm çalışanlarımızın İstanbul’da olması gerekiyordu. Uzaktan çalışmaya geçmemizle birlikte özellikle Ege ve Akdeniz’deki şehirlere taşınmaya başladılar. Bir buçuk senedir İstanbul’a hiç uğramayan çalışanlarımız var. Turnover’ımızda (Çalışan değişim oranı) olumlu yönde değişim oldu. Bunun yanı sıra şehir dışından ve yurt dışından aldığımız başvuru sayısı da ciddi ölçüde arttı. Türkiye’nin 7 bölgesindeki 30 ilde çalışanımız bulunuyor. Şu anda çalışanlarımızın dörtte biri İstanbul dışında. Yurt dışında ise ABD, Fas, İngiltere, Nijerya ve Venezuela’da olmak üzere toplam beş çalışanımız var. Pandemi sürecinde istihdamımızı da yüzde 62 artırmayı başardık” diye konuştu.

“Çalışanlarımızın keyif almasını önemsiyoruz”

İşveren markası hedeflerine de değinen Soyak şöyle devam etti; “AloTech olarak hizmet verdiğimiz alanda en çok memnuniyet duyulan ve tercih edilen şirket olmayı hedefliyoruz. Bunun yolu da yaptığımız işe güvenirken, iç ilişkilerimizi iyi yönetmekten geçiyor ve biz bu iki konuda da iddialıyız. Bu alandaki ikinci hedefimiz ise ilk hedefimize giderken geçtiğimiz yoldan keyif almak.”

İsteyen paylaşımlı ofiste isteyen karavanda çalışıyor

AloTech uzaktan çalışamaya geçmesine rağmen İstanbul’daki ofisini kapatmadığı gibi çalışanlarının evleri dışında çalışabileceği alanların sayısını da artırdı. Şu anda çalışanlar İstanbul’daki ofisten, farklı ilçelerde konumlanan üç AloTech karavanından ve İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Mersin olmak üzere toplam beş şehirde bulunan paylaşımlı ofislerden diledikleri zaman yararlanabiliyor.

Wellbeing faaliyetleri aralıksız sürüyor

Çalışanlarının iyi olma haline önem veren AloTech, uzaktan çalışma döneminde de wellbeing çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Eğitim, gelişim ve sağlık destek seminerleri, yoga, zindelik ve spora yönelik aktiviteler, canlı konserler, workshop’lar ve yarışmalar düzenleyen AloTech, İstanbul ofisinin bir bölümünü de müzik sistemi, sahne ve oyun konsolları ile bir sosyal platforma dönüştürdü.

AloTech çalışanlarının yaşadığı şehirler benneredeysemalotechorada.com adresi üzerinden de görülebiliyor.

Avrupa’nın en büyük Apple mağazası olacak Apple Bağdat Caddesi, 22 Ekim Cuma günü açılıyor

Teknoloji devi Apple, mağaza ve ürün yelpazesini arttırmaya yönelik duyurularını gerçekleştirmeye devam ediyor. Türkiye’de açacağı üçüncü mağaza olacak Apple Bağdat Caddesi mağazası için herhangi bir tarih belirtmeyen Apple, açılış tarihini web sitesi ve mail bülteni yardımıyla paylaştı.

Doğu Avrupa’nın en büyüğü olacak bu Apple mağazası resmi olarak 22 Ekim günü açılacak. Saat 10.00 itibari ile içeriye alımların yapılacağı mağaza için pandemi nedeniyle rezervasyonu giriş sağlanacak. 22 Ekim günü Genius desteği sağlamayacak şirket, o gün mağazayı görmeye gelen kişilere tüm mağazayı ve özelliklerini anlatacak.

Teknoloji devi Apple, orada yer alacak bazı şanslı kişilere de hediyeler dağıtacak. Bilindiği üzere Apple, her mağaza açılışında sınırlı sayıda o mağaza için ürettiği tekstil ürünlerini ziyaretçilere hediye eder. Şirketin, geleceği devam ettirerek aynı davranışı bu mağazada da gerçekleştirmesi bekleniyor.

Mağaza açılışına katılması beklenen Apple’ın Retail ve Çalışanlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Deirdre O’Brien, maalesef mağaza açılışına katılım gösteremeyeceğini belirtti. Aynı zamanda Deirdre;

“Türkiye bizim için çok önemli bir ülke, şu anda da toplam 800 çalışanımız bulunuyor. Bağdat Caddesi’nde açılacak olan yeni mağazada 130 kişiyi istihdam edeceğiz.”

Mağaza için tam bir yaratıcılık yuvası olacağını da belirten Deirdre;

“Yeni mağazadaki altı haftalık programlar ile sanatçılarla gençleri buluşturacağız. Kodlama, fotoğraf, resim gibi konularda tamamen ücretsiz olarak gençlerle bir araya gelmeyi planladık. Yaratıcılığa açık herkesi Apple’ın yeni mağazasına davet ediyoruz.”

Mağazada gerçekleştirilecek ilk Today at Apple etkinliği de belli oldu. Perspektif İstanbul olarak adlandırılan bu etkinliğin içeriğinde ne olduğu henüz bilinmiyor. Bu etkinlik türünün sadece Apple Bağdat Caddesi mağazasına özel olduğunu da hatırlatalım. Today at Apple etkinliklerini keşfetmek için buraya tıklayın.

Mağaza hakkında daha detaylı bilgi almak için buradaki bağlantıya tıklayarak Apple web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Tospaa, bilgisayar olmadan çocuklara kodlama öğretmeyi hedefliyor

Bilgisayar teknolojilerine ihtiyaç olmadan kodlama öğrenmeyi mümkün kılmak için yola çıkan sosyal girişim Tospaa, kodlama eğitiminin yaygınlaşmasına odaklanarak başta bilgisayar sınıfı olmayan okullar olmak üzere öğrenciler, öğretmenler ve ailelerin kullanımı için kutu oyunu ve farklı eğitsel kodlama araçları tasarlıyor.

Okullar, öğretmenler ve aileler için oyun tabanlı kodlama araçları üreten ve teknolojiye erişimi olmayan öğrencilere yönelik ürün geliştiren bir bilgisayarsız kodlama girişimi olan Tospaa ile çocuklar erken yaşta kodlama öğreniyor ve sosyal yetilerini güçlendiriyor.

Türkiye’de bilgisayara erişimi olmayan yüzde 40’ı aşkın okul, Bilişim Teknolojileri Eğitimcileri Derneği işbirliğiyle Tospaa tarafından sağlanan programlardan faydalanıyor. Tospaa aynı zamanda, nitelikli eğitimi ve eğitimde fırsat eşitliğini odağına alarak, fiziksel ve dijital kodlama araçları arasındaki uçurumu kapatmak ve eğitimdeki eşitsizlikleri azaltma hedefinde.

Tospaa, okullarda bilgisayar olmasa da kodlama eğitimini daha erişilebilir hale getirerek çocuklardaki algoritmik düşünme becerilerini geliştirmek için, ilk ve orta seviyedeki okullarda öğretmenler ile birlikte çalışarak; öğrencilerin kodlama eğitim içeriğine erişmesini sağlıyor.

Tospaa, eğlendirerek çocuklara kodlama öğretiyor

Girişimin kurucusu Burak Sevim Şenyurt, Tospaa’nın ürünleri ve hizmetleri sayesinde yarattıkları etkiyi “öğrenciler erişilebilir ve eğlenceli bir şekilde kodlama becerileri geliştirmekle beraber, bilgi işlemsel ve algoritmik düşünme becerilerinin altyapısını oluşturacak yetenekleri geliştiriyor” ifadesiyle tanımlıyor.

Tospaa, kodlama eğitimindeki eşitsizlikleri minimuma indirme hedefinde

Tospaa, çocukların kodlama eğitimi için gerekli olan malzeme, kaynak ve eğitimli öğretmen eksikliğini gidermek üzere çalışıyor. Türkiye’de erken kodlama dönemine erişmiş 10 milyonun üzerinde ilkokul ve ortaokul öğrencisi var. Fakat aynı zamanda, Türkiye genelinde öğrencilerin %33’ü okul ödevleri için kullanabilecekleri bir bilgisayarının olmadığını bildiriyor. Donanım konusundaki eşitsizlik, nitelikli bir kodlama eğitimine erişimi imkansız kılıyor. Girişimin buna yönelik attığı önemli adımlardan biri öğrencilerin eğitimini desteklemek amacıyla uygun fiyatlı ve erişilebilir malzemeler üretmek.

Gelir modeli ürün satışlarıyla beraber ücretli eğitim materyallerinin satışına dayanırken, bir-al bir-bağışla yaklaşımları ve ücretsiz eğitim materyalleri ile kapsayıcı bir eğitim ürünü ve hizmeti de sunuyor. Tospaa uzun vadeli etki yaratmak adına Türkiye’deki tüm ilköğretim öğrencilerinin uygun fiyatlı kodlama araçlarına erişimini sağlayarak kodlama eğitimindeki eşitsizlikleri azaltmayı hedefliyor.

Tospaa, kodlama eğitiminin yaygınlaşmasına odaklanarak başta bilgisayar sınıfı olmayan okullar olmak üzere öğrenciler, öğretmenler ve ailelerin kullanımı için kutu oyunu ve farklı eğitsel kodlama araçları tasarlarken Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen sürdürülebilir kalkınma amaçları kapsamındaki “Nitelikli Eğitim” ve “Eşitsizliklerin Azaltılması” maddelerine doğrudan katkı sağlıyor.

Uzaktan işe alımları kolaylaştıran Deel, 425 milyon dolar yatırım alarak 5.5 milyar dolar değerlemeye ulaştı

İşletmelerin uzaktan işe alım yapmasına yardımcı olmak için İK çözümlerine odaklanan San Francisco merkezli bir girişim olan Deel, D Serisi fonlamada 425 milyon dolar yatırım alarak 5,5 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu.

Coatue tarafından yönetilen Seri D finansman turunda Altimeter Capital, Andreessen Horowitz (a16z), Neo, Spark Capital ve YC Continuity Fund dahil olmak üzere birçok yeni ve mevcut yatırımcılardan destek gördü. 6 ay gibi kısa bir süre önce 1,25 milyar dolar değerleme ile 156 milyon dolarlık bir artış gören şirket, kısa süredeki bu büyümesinin ardından gelecek hedeflerine dair açıklamalar yaptı.

Deel kurucu ortağı ve CEO’su Alex Bouaziz, nisan ayından bu yana şirketin küresel müşteri tabanı 1.800’den 4.500’ün üzerine yükseldi ve bu müşteriler arasında Shopify, Intercom, Coinbase ve Dropbox gibi şirketler yer alıyor. 6 ay içinde çalışan sayısını 115’ten 400’e yükselten Deel, 13 ayda müşteri sayısını etkin bir şekilde 9 katına çıkardığını iddia ediyor.

Deel, dünyanın her yerindeki ekipler ve işletmeler için uzaktan çalışmayı daha erişilebilir hale getirme ve piyasadaki en iyi çalışan işe alım deneyimini oluşturma misyonunu üstlendiğini belirtiyor. Uzaktan işe alma engellerini ortadan kaldırarak ekiplerin ne zaman ve nerede çalışmak isterlerse başarılı olmaları için oluşturulmuş bir platform, araç ve esneklikle herkes için bir fırsat yaratan Deel, şirketlere “tek bir tıklama” ile 120’den fazla para biriminde ekiplere ödeme yapma olanağı vererek küresel çalışanlar ve işletmeler için maaş ödemelerini kolaylaştırıyor.

İnsanların çalışma şeklinin temelden değiştiğini ve asla geriye dönmeyeceğini söyleyen Deel CEO’su Alex Bouaziz, “Şirketlerin nasıl çalıştığına dair normlara meydan okumaya ve işin geleceğini şekillendiren araçlar oluşturmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Instacart, akıllı alışveriş sepeti ve anında ödeme girişimi olan Caper’ı 350 milyon dolar karşılığında satın alıyor

Müşteriler için çevrimiçi ve mağaza içi alışveriş akışlarını birleştirme hedefi olduğunu söyleyen Instacart, salı günü yaptığı açıklamada kasiyersiz market girişimi olan Caper AI‘yi 350 milyon dolar karşılığında satın aldığını duyurdu.

Satın alma Instacart’ın gelişen “B2B2C” stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu yılın mart ayında 39 milyar dolar değerlemeye ulaşan şirket, online sipariş ve market teslimatı hizmetlerinin yanı sıra müşterilere yeni hizmetler sunmak için kullanabilecekleri mağazalar için bir dizi ürün ve hizmet geliştiriyor.

New York merkezli Caper, Instacart’a katılarak Instacart’ın mevcut ürün geliştirme ekibine donanım mühendisliği yeteneği katacak ve zamanla Caper teknolojisi Instacart uygulamasına ve perakende ortaklarının e-ticaret web sitelerine ve uygulamalarına entegre edilecek. Böylece müşteriler, çevrimiçi alışveriş listeleri oluşturabilecek, önceden tariflere göz atabilecek ve gittikleri sırada listelerini kontrol edebilecekler.

Yaptığı açıklamada, Kuzey Amerika’daki marketlerin işlerini çevrimiçi ortama taşımasına ve müşteri ihtiyaçlarını karşılamasını yardımcı olduklarını söyleyen Instacart CEO’su Fidji Simo, “perakendecilerin hem çevrimiçi hem de mağaza içi alışverişte tüketici ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olan birleşik ticaret teklifleri geliştirmeleri için daha fazla yol oluşturmaya odaklanıyoruz” sözlerine yer verdi.

2016 yılında Lindon Gao ve York Yang tarafından kurulan Caper, her büyüklükteki perakendeci için dağıtımı kolay ve daha önce hiç var olmayan bir fiziksel perakende ekosistemi yarattığını iddia ediyor. Şirket, Caper Cart adını verdiği dijital bir alışveriş listesine öğeleri algılamak ve eklemek için bilgisayar görüşü ve kameralar kullanan bir alışveriş sepeti ile kasiyersiz markette alışveriş yapmayı kolaylaştırıyor.

Gao bir basın açıklamasında, “perakendeciler için çevrimiçi ve çevrimdışı alışverişi bir araya getirmeye yardımcı olan daha da fazla çözüm geliştirmek üzere Instacart ile güçlerimizi birleştirmekten gurur duyuyoruz” dedi.