Ana Sayfa Blog Sayfa 494

Girişimlerden alınan verilere göre kadın ve erkeğin aynı seviyede çalıştığı rollerde kadınlar daha az maaş alıyor

Endeavor Türkiye ile girişimci şirketler için insan ve kültür konularında danışmanlık hizmetleri veren Talentmelon’un ortak yürüttüğü Girişimci Şirketlere Özel Ücret ve Yan Haklar Raporu, üçüncü defa yayınlandı.

Araştırma için Türkiye’nin hızlı büyüyen 60 girişiminden veri

Rapora göre katılan şirketlerin 56’sı 2022 yılında hibrit çalışmaya geçmeyi planlarken, 4’ü tamamen uzaktan çalışmayı benimseyecek. Öte yandan çalışanların yarısından fazlası tamamen uzaktan çalışmayı istiyor. Ayrıca evde ya da ofiste çalışmanın üretkenliği etkilemediğini düşünüyor. Hatta yüzde 94’ü evden çalışmanın ofiste çalışmaktan daha verimli olduğunu görüşünde.

Hibrit çalışmayı uygulamayı düşünen şirketlerin çoğu haftanın 2-3 günü ofiste çalışmayı planlıyor. Bazıları şirketler ofisten çalışma gününü çalışanlarının kararına bırakırken, yüzde 15’lik bir kısım hangi günler ofise gelineceğine henüz karar vermemiş. Şirketlerin çoğu hibrit modelde, uzaktan çalışılan günler için şehir dışından çalışmaya izin veriyor.

Hibrit çalışma çalışan bağlılığını düşürüyor

Öte yandan hibrit modelin çalışan bağlılığı konusunda kısmen ya da tamamen bir düşüşe sebep olacağını düşünen şirket oranı yüzde 46. Bu da şirketlerin hibrit çalışma modeline kendi istekleriyle değil çalışanlardan gelen talepte karar verdiklerini gösteriyor.

Ücret artışı enflasyonun üzerinde

Şirketlerinin çoğunun 2022’de enflasyon oranının üzerinde maaş zammı uygulayacağı öngörülüyor. 2022’deki tahmini maaş artışı ortalaması yüzde 22. Şirketlerin yüzde 87’si beklenen yıl sonu enflasyon oranından daha yüksek bir maaş artışı planı uygulayacak.

2021 yılı değerlendirildiğinde ortalama maaş artışı, şirketlerin planlarının üzerinde gerçekleşti. Şirketlerin 2021bu yılı için maaş beklentisi yüzde 17 iken, planlı olmayan zamlarla birlikte yapılan artış yüzde 23’e yükseldi.

Katılan şirketlerin yüzde 82’sinin ücretlendirme stratejilerini güncelleme planı var. Yüzde 44’ü yeteneği elde tutmak için ücret stratejisini gözden geçiriyor.

Şirketlerin çoğu, çalışanlarının performansını, maaş artırma sürecinde göz önüne aldıklarını belirtse de çok az sayıda şirketin performans değerlendirme süreci var. Şirketin yüzde 88’i maaş artışlarının bireysel performansa göre ayrıştığını belirtirken, yalnızca yüzde 57’si performansı şirket veya takım hedeflerine göre değerlendiriyor.

En yüksek maaş yazılım geliştiricilere

Geçtiğimiz seneki gibi, şirketler en yüksek maaşı yazılım geliştiricilere veriyorlar. Tüm yazılım geliştirme rolleri arasında ise en yüksek maaş; Veri Bilimciler, Yapay Zeka Mühendisleri, Kalite Kontrol Mühendisleri ve Mobil Geliştiriciler olarak sıralanıyor.
Yazılım geliştirme tarafında seviyeler arasında da ciddi yükselmeler mevcut. Giriş seviye den 3 yıl deneyimli orta seviyeye geçişte maaşlarda yaklaşık iki kat artış olurken, giriş ve kıdemli seviyeleri arasında aynı rollerde yaklaşık iki buçuk hatta üç kat artış olabiliyor.
Özel sağlık sigortası oranlarında artış var
Şirketlerin %90’ı çalışanlarına tamamlayıcı ya da özel sağlık sigortası sunuyor. Pandeminin yarattığı farkındalıkla, bu oranda geçen seneye göre %19 artış gerçekleşmiş.

Çalışanların ruh sağlığı da önemli

Şirketler çalışanları için ruhsal sağlık desteği verme konusuna her geçen daha fazla önem veriyorlar. Katılan şirketlerin yüzde 50’si meditasyon, yoga, psikoterapi tipi destekler sağlıyor. Bu oran geçtiğimiz yıl yüzde 35 idi.

Şirketlerin %90’ı çalışanlarına tamamlayıcı ya da özel sağlık sigortası sunuyor. Pandeminin yarattığı farkındalıkla, bu oranda geçen seneye göre %19 artış gerçekleşmiş.

Performans primi ve hisse opsiyonu

Neredeyse tüm şirketlerde prim ödeme modeli mevcut. En sık rastlanan uygulama, iyi performansı primle ödüllendirme. Şirketler çalışanlarına farklı prim ödemeleri sunarken en çok rastlanan prim türü, %67 oran ile performans primi. Satış rolleri olan şirketlerin, %84’ü de satış primi sunuyor.

Şirketlerin %58’i çalışanlarına hisse opsiyonu sunuyor. Bu şirketlerin çoğu kritik rollere ya da yönetici rollerine bu planı sunarken, tüm çalışanlara bu planı sunan şirket sayısı 15.
Çalışan gelişimi ve öğrenimini desteklemek için gelişim odaklı birebir düzenli görüşmeler yapılıyor. Şirketlerin %67’si yönetici-çalışan birebir görüşmeleri yaptığını, %68’si ise bu görüşmelerden çıkan sonuçların takibinin, yöneticiler tarafından düzenli bir şekilde yapıldığını söylüyor.

Kadın istihdam oranı kıdem arttıkça düşüyor ın çalışma hayatındaki rolü düşüşte
Başlangıç seviye rollerde kadın oranları, C seviyeye doğru ilerledikçe ciddi düşüşe uğruyor. Başlangıç seviyeden, C seviyeye giderken, ortalama kadın çalışan oranı %50 düşüyor.
Teknoloji rollerindeki kadın oranı çok azken, teknoloji ekip lider pozisyonunda hiç kadın yönetici bulunmuyor. Yazılım geliştirme rollerinin yalnızca %18’ini kadınlar oluştururken, bu oran başlangıç seviye yazılım geliştirme rollerinde %25.Teknoloji ekibi lideri pozisyonlarında ise hiç kadın çalışan bulunmuyor.

Kadın ve erkeğin aynı seviyede çalıştığı rollerde kadınlar daha az maaş alıyor

Kadın ve erkeğin aynı seviyede çalıştığı 83 rolün 50’inde, kadınlar ortalama %15 daha az maaş alıyor. Tüm rollere baktığımızda ise kadınlar, erkeklerden ortalama %8 daha düşük.

Araştırmayı değerlendiren Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen, “Endeavor Türkiye olarak destek verdiğimiz girişimcilerde de gözlemlediğimiz üzere girişimcilik ekosisteminde yetişmiş insan kaynağı bulmak en çok zorlanılan konulardan biri. Bu süreçte girişimcilerin özellikle maaşlarla ilgili karar alırken veriye ne kadar çok ihtiyaçları olduğunu gözlemledik. Bu raporu da girişimcileri, diğer şirketlerin İK stratejileri konusunda bilgilendirmek ve gelecek stratejilerini desteklemek amacıyla hazırladık. Hem son dönemde yaşadığımız beyin göçü, hem de pandeminin yarattığı yeni çalışma modelleri göz önüne alınca, bu raporun sonuçlarının bu dönemde daha da önemli olduğunu düşünüyoruz. Partnerimiz Talentmelon’a ve verilerini paylaşmak için zaman harcayan tüm girişimlere teşekkür ediyoruz. Bu raporun bütün kuruculara ve Türkiye’deki startup ekosistemine yararlı olmasını diliyoruz” dedi.

Talentmelon Kurucusu Sure Köse Ulutaş da şunu ekledi, Talentmelon ekibi olarak Start-up ve Scale-upölçeklenmekte olan şirketlerin başarısı ve büyümesi için en kritik konunun yeteneği çekmek ve elde tutmak olduğunu görüyoruz. Araştırmamızın özellikle pandemi ile daha da artan, oranda yetenek çekme ve tutma rekabeti sürecinde, Türkiye start-up ekosistemine, konusunda yurtdışı pazarlarla da rekabet etmek zorunda kalan Türk start-uplarına yetenek stratejilerini oluşturma ve tekrar değerlendirme yolunda önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Kendimize misyon edindiğimiz bu yönde, her yıl artan sayıda şirketten veri toplayarak,daha fazla girişim ve liderlerden veri paylaşarak gelecek sene bu çalışmanın şirketlere, ücret ve yan haklar stratejilerine yön verecek, daha da derin analizler sunmasından mutluluk duyuyoruz. etkili, daha güçlü ve daha yaygın hale getirmeyi umut ediyoruz.

Ücret ve Yan Haklar raporunun PDF haline bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

MediaMarkt Startup Challenge’ın 2021 yılı kazanan girişimi yakıt maliyetlerini indiren Optiyol oldu

Bir vizyonerin fikriyle başlayan birçok proje, bugün milyarlarca dolarlık değerleme ile dünyanın en önemli şirketleri arasında yer alıyor. Tüketimin arttığı, tüketici alışkanlıklarının değiştiği, dijitalin hayatın merkezine yerleştiği bir dünyada geleceğe uzanan, uygulanabilir, yaratıcı ve verimli projeler üreten girişimcilerin önemi çok büyük. Bu ekosistemin her geçen gün daha da büyüdüğü günümüzde ise pek çok girişimci, finansal veya finansal olmayan çeşitli ihtiyaçlar duyuyor.

Bugünün inovatif fikirleriyle geleceğin perakende dünyasına yön vermek isteyen MediaMarkt Türkiye, bu amacı doğrultusunda MediaMarkt Startup Challenge projesini 4 yıl önce başlattı. Bu yıl Lenovo Türkiye iş birliği ile gerçekleştirilen yarışma, perakende satış teknolojileri, satış sonrası teknolojiler ve kurumsal dijitalleşme süreçleri alanlarında başvurular geldi. Ağustos ayında başlayan başvuru sürecinin ardından İngiltere’den İsrail’e, Mısır’dan Pakistan’a ve Hollanda’dan ABD’ye dünyanın pek çok ülkesinden başvuru alan MediaMarkt Startup Challenge’ın finali, 22 Ekim Cuma günü Türkiye’nin dijital etkinlik ve sektörel içerik platformu Digital Network Alkaş aracılığıyla gerçekleştirildi.

Kazanan girişim: Optiyol

Ön elemeyi geçen 11 girişimcinin uzman jüriye sunumlarını yaptığı “Challenge Day”de kazanan girişimci Optiyol oldu. Satış sonrası teknolojiler kategorisinde başvuru yapan, Tuba Yılmaz Gözbaşı ve Ozan Gözbaşı’nın kuruculuğunu üstlendiği Optiyol, perakende ve nakliye firmalarının yakıt ve lojistik maliyetlerini düşürmek için bir algoritma oluşturdu. Yeni nesil rota çözümü olarak da tabir edilen bir B2B uygulaması hazırlayan Optiyol, yakıt maliyetlerinde yüzde 15 – 20 ve sefer sayılarında yüzde 5 – 10 oranlarında azaltırken, zamanında teslimat oranlarında ise yüzde 30’a varan gelişmeler sağlıyor.

İkinci proje Almanya’dan: MoEngage

MediaMarkt Startup Challenge’ın ikinci olan projesi ise MoEngage. Almanya’da temeli atılan girişim; müşteri davranışlarını analiz etmeye ve onlarla internet sitesi, mobil ve e-posta ile kişiselleştirilmiş etkileşim kurulmasını sağlayan akıllı müşteri etkileşimi platformu. MoEngage, tek bir ekranda güçlü müşteri analitiği, yapay zeka destekli müşteri yolculuğu düzenlemesi ve kişiselleştirmesi sunuyor. Raviteja Dodda and Yashwanth Kumar’ın kuruculuğunu üstlendiği girişim de satış sonrası teknolojiler kategorisinde bulunuyor.

Kişiselleştirilmiş ilişki kurulmasını sağlayan Qumpara üçüncü oldu

Nilhan Gür ve Banu Turgut Ahıska’nın kurucu ortaklığını üstlendiği Qumpara, tüketicilerin alışveriş yaptıktan sonra fişlerini yükledikleri bir mobil uygulama. Qumpara bu sayede tüketici ve marka arasındaki iletişim boşluğunu dolduruyor ve birebir kişiselleştirilmiş ilişki kurulmasını sağlıyor. Ayrıca tüketiciye yeni teklif ve marka sadakati sunuyor. Kullanıcılar her ay kampanyalı noktalar, ürünler veya ürün gruplarından sürpriz hediyeler ve Qumpara Puan kazanırken bu puanlar çeşitli ödüllere veya alışveriş çeklerine dönüştürülebiliyor, biriktirip banka hesabına aktarılabiliyor.

Jüri üyeleri arasında kimler vardı?

MediaMarkt Startup Challenge’ın bu yıl jüri üyeleri arasında MediaMarktSaturn Perakende Grubu COO’su ve MediaMarkt Türkiye CEO’su Yenal Gökyıldırım, MediaMarktSaturn N3XT Operasyon Direktörü Sonja Moosburger, Lenovo Türkiye Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Soyak, Inbusiness Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Sabah Gazetesi Köşe Yazarı Hülya Güler, Hackquarters Kurucusu ve CEO’su Kaan Akın bulunuyordu.

Başvuran projeler hakkında

  • 46 ülkeden başvuru geldi.
  • Bunlardan 114’ü perakende satış teknolojileri,
  • 60’ı kurumsal dijitalleşme süreçleri,
  • 18’i satış sonrası teknolojilerle ilgili girişimler oldu.
  • Geri kalan başvurular ise farklı alanlarda yapıldı.
  • Başvuran girişimlerden 113’ü yatırımcılardan fon toplamayı başardı.

Geçmiş yıllarda MediaMarkt Startup Challenge

4 yıl içerisinde 600’e yakın girişimci MediaMarkt Startup Challange’a başvurdu. Bunların dağılımlarına bakıldığında;

  • 268 girişim perakende satış teknolojisi
  • 145 girişim kurumsal dijitalleşme süreçleri
  • 54 girişim satış sonrası teknolojileri
  • 56 girişim de diğer olarak nitelendirdiğimiz perakende dışı projelerden oluşuyor.
  • Bu girişimler içinden 6’sı şu anda MediaMarkt Almanya ve MediaMarkt Türkiye’de kullanılıyor.

Getir’in MOOV’u satın alma bedeli yaklaşık 23 milyon dolar ile tamamlanacak

Son zamanlarda attığı adımlarla adından sıkça söz ettiren yerli teknoloji şirketi Getir‘in büyüme ve pazarda derinleşme politikaları kapsamında MOOV‘u satın alacağı rakam kesinleşti.

Hatırlarsanız 19 Ağustos’ta satın alma görüşmelerinin başladığını dile getiren bir açıklama yapılmıştı ve anlaşılan artık bu süreçte sona gelindi. Yeni edindiğimiz bilgiler doğrultusunda yakında resmi bir açıklama yapılmasına çok az kaldı.

Anadolu Grubu’nun KAP açıklaması

“19.08.2021 tarihinde yapılan KAP açıklamamızda İştirakimiz Çelik Motor Ticaret A.Ş.’nin %100 bağlı ortaklığı olan saatlik araç kiralama şirketi Moov Dijital Ulaşım Çözümleri Ticaret A.Ş.’nin (MOOV) sermayesini temsil eden payların %75’inin Getir Perakende Lojistik A.Ş.’ne satılmasına yönelik bağlayıcı olmayan bir mutabakat sağlanarak ilgili pay devrine ilişkin gerekli süreçlerin başlatıldığı belirtilmişti.

Bu çerçevede, pay devrine ilişkin Rekabet Kurulu izni alınmış olup, bağlayıcı devir ve ortaklık sözleşmeleri taraflarca imzalanmıştır.

19.08.2021 tarihinde yapılan KAP açıklamamızda belirtildiği üzere, taraflarca sağlanmış mutabakata göre MOOV’un sermayesini temsil eden payların %75’inin devir bedeli, 16.000.000 USD tutarı üzerine MOOV’un kapanış tarihindeki bilançosunda yer alan araçlara ilişkin varlık ve yükümlülüklerinin netleştirilmesi ile hesaplanacak tutarın %75 oranındaki kısmının eklenmesi/çıkarılması şeklinde hesaplanacaktır. Bu hesaplama sonucunda toplam payının devir bedelinin yaklaşık 23.000.000.- USD seviyesinde olacağı tahmin edilmekle birlikte kesin tutar devir işlemlerinin tamamlandığı tarihte belli olacaktır.

Devir işlemlerinin en kısa sürede tamamlanması hedeflenmektedir.”

İmzalar atıldığında net bilgi vereceğiz ancak nasıl bir anlaşma yapılacağı netleşmiş oldu sayılır.

Bizzat yerinden takip ettiğimiz ARYA Retreat 2021 sahnesine çıkan 5 girişim ve etkinliğin özeti

Kadın liderliğinde dünyayı değiştirme vizyonuyla kurulmuş sosyal girişim, ARYA Kadın Yatırım Platformu, bu yıl altıncısını gerçekleştirdiği ARYA Retreat’te, hem Türkiye hem globalde iş yaşamındaki kadınları güçlendirecek iki yeni iç girişimini tanıttı. ARYA Challenge Club Üyeleri, Yatırım Komitesi Üyeleri ile birlikte, tecrübeli melek yatırımcıları ve iş insanlarını buluşturan ARYA Retreat, beş yıldır Bodrum’da düzenleniyor. Türkiye İş Bankası ve Fark Holding ana sponsorluğunda düzenlenen etkinlikte; ARYA Yatırıma Hazırlık Hızlandırma Programı yarı finalistlerinden beş girişim, Advoard Robotics, Plastic Move, Pusulu.AI, Sizlikİş ve UpSchool sunumlarını yaptı.

Finalist beş girişimcinin tamamı yatırımcılarla buluşma ve yatırım alma şansı yakaladı.

Arya Retreat 2021; Arya Kurucusu Ahu Serter ve Kurucu Ortağı Münteha Adalı’nın Arya’nın etki raporunu paylaşmasıyla başladı.

Kadınların her alanda gelişmesini destekliyoruz.

Raporda dikkat çeken ve yeni nesil bir konuşmacı ajansı olarak faaliyet gösterecek olan Arya Voices; kadınlara gerçek benliklerini ortaya koyma ve seslerini duyurma gücü veren Arya Sesleri Sertifika Programı’nı başlatıyor. Kadın seslerinin değer gördüğü, cesaretlendirildiği ve kutlandığı organizasyonları da deneyimli konuşmacılar ile buluşturuyor.

Aynı zamanda Arya Kadın Yatırım Platformu’nun Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Akredite Melek Yatırım Ağı Statüsü almaya hak kazandığı açıklandı. Bu statü, bakanlık nezdinde melek yatırımcı olmayı ve yapılan yatırımlarda vergi indiriminden faydalanmayı mümkün kılıyor.

Raporun sunulmasının ardından Ahu Serter Re-Generation / Yenilenme formülünü 5C ile açıkladı.

  • “Challenge / Zorlu Hedef: Kendinize sizi zorlayacak bir hedef belirleyin ve Arya Retreat 2022’de buluşana kadar bu hedef üzerinde çalışın.”
  • “Collaboration / İş Birliği: Arya Retreat 2022’de tekrar buluşana kadar bir kişiyle tanışın, onunla birlikte kendinizi, işinizi ve birbirinizi geliştirmek için iş birliği yapın.”
  • “Communication / İletişim: İnsanlarla iletişime geçerken satır aralarını daha iyi görmenin ve onlarla tanışmadan önce kendileri hakkında bilgi sahibi olmanın öneminden bahsetti.”
  • “Connect / Bağlantı: Kendinize zorlayıcı bir hedef belirleyip, iş birliği yapmak üzere iletişiminizi kuvvetlendirdiğinizde o kişi ve çevrenizle doğrudan bağlantı kuruyorsunuz.”
  • “Convergence / Birleşme: Yaptığınız işlerin bugüne kadar birikmiş etkisinin exponential bir şekilde artmasını hedefleyin.”

Münteha Adalı ise “Yenilenme için koyduğumuz hedeflere ulaşmak adına ihtiyacımız olan gücün içimizde olduğunu ve yapmamız gerekenin bu gücü keşfetmekten geçtiğini” belirtti.

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: “Eğer İş Bankası’nın hikayesinde bir şey ilham olacaksa, içerdeki kaynaklarla yapmak kadar dışarıdaki girişimcilere destek olup, girişimcilerin ürünlerini kazandıracak mekanizmayı kurmanın da çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnovasyon merkezlerimiz, girişimcilere destek verdiğimiz programlar ve platformların yanı sıra girişimcilere yönelik yatırım fonumuz ile halkanın tamamlandığına, bu alanda arzu ettiklerimizi yapabilecek araçlara sahip olduğumuza inanıyorum. Şu anda hem kendi içimizde üretiyor hem de bir girişimin ürününü alıp bankacılık hizmetleriyle entegre edebiliyoruz. Bu, müşteri deneyimini artırmamıza katkıda bulunuyor. Girişimleri, ürünlerini kullanma ve dijital kanallarımızı tercih eden müşterilerimizle buluşturarak, onlara pazarlama kabiliyeti kazandırma bakımından iki açıdan destek sağlamış oluyoruz.” dedi.

Teknolojinin istihdamı artırıcı yönde kullanılmasına önem verdiklerini de vurgulayan Aran; “Teknolojiyi insanın yerine değil insanın yanına konumlandırıyoruz” dedi.

Yatırımcılığa teşvik etmek için Fintech alanında dünyanın en başarılı 100 kadını arasına giren DIFC Fintech Hive Genel Müdür Yardımcısı Raja Al Mazrouei, Fintech ekosisteminin potansiteli ve yatırımcı adaylarının bu sektöre daha fazla ilgi göstermeleri gerekliliğine yönelik bir konuşma gerçekleştirdi.

Cambridge Consulting Services Başkanı, MENA Bölgesi Strateji ve Organizasyon Uygulama Lideri Dr. Marwan I Samadi Türkiye girişimcilik ekosistemindeki cinsiyet dağılımına yönelik bilgiler aktarıp, bunun yatırımcıya etkisini anlatırken; Türkiye’deki kadınların işgücü katılımlarının %35 oranında olduğunu, yönetim pozisyonlarında kadınların %22 oranında yer aldığını ve kadınların erkeklerle aynı iş gücünde %15 oranla daha az gelir elde ettiğini belirtti. Peter Drucker’ın “Geleceği öngörmenin en iyi yolu onu yaratmaktır” sözünden ilhamla, kadınların kendi geleceklerini yaratmak konusundaki başarılarından söz etti.

İlham veren son konuşmacımız Nihat Odabaşı ise “Artistik Yenilenme” hikayesini paylaştı.

Tecrübeli yatırımcılar; yatırım tecrübelerinden, bir yatırımcı gibi düşünmekten ve bir girişimi değerlendirirken nelere dikkat ettiklerinden, yatırımcı olmanın hayatlarını nasıl dönüştürdüğünden bahsederek yeni yatırımcılara ilham verdiler.

5 girişimci yatırımcı karşına çıktı

2021 yılında 34 melek yatırımcının 7 girişime, toplamda 1 milyon dolar yatırım yapmasını sağlayan Arya Kadın Yatırım Platformu’nun girişimleri yatırımcı karşısına çıkmaya hazırlayan programı Arya Yatırıma Hazırlık Hızlandırma Programı’nda finale kalan girişimciler; şirketlerine yatırım alabilmek için sunum yaptılar.

Teknolojide rol model kadınlar yetiştirerek iş hayatında fırsat eşitliği yakalanmasına olanak sağlayan UpSchool, iç mekanlar için otonom robot çözümleri sunan Advoard Robotics, nişasta bazlı tarımsal ve gıda atıklarından elde ederek ürettiği biyopolimer ile ambalaj, otomotiv ve beyaz eşya sektöründe plastik kullanımını azaltmayı hedefleyen Plastic Move, işletmeler için maliyetleri düşürmek ve karı optimize etmek için yapay zeka çözümleri geliştiren Pusulu.AI ve şirketler ve kobilerin projelerini seçilmiş freelancer’lar ile buluşturarak projelerde verim artışını hedefleyen bir hizmet-çözüm entegratörü Sizlikİş yatırımcı karşısına çıktı.

Bu girişimlerden ilk üç sırasıyla UpSchool, Pusula.AI ve Advoard Robotics oldu.

Kolombiya ve Meksika’da bulut mutfak işleten Foodology, 15 milyon dolar yatırım aldı

2019’dan beri Kolombiya ve Meksika’da bulut mutfak zinciri işleten Foodology, bugün duyurduğu 15 milyon dolar değerindeki yeni sermaye ile Latin Amerika pazarında konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Andreessen Horowitz ve Base Partners liderliğinde yürütülen A Serisi finansman turunda, mevcut yatırımcılar Kayyak Ventures ve Jaguar Ventures; Instacart başkanı Nilam Ganenthiran, Kavak CEO’su Carlos Garcia, Ualá CEO’su Pierpaolo Barbieri, eski Burger King Başkanı Dick Boyce ve Merama CEO’su Sujay Tyle dahil olmak üzere bir grup melek yatırımcı katılım gerçekleştirdi. Şirket, bugüne kadar toplamda 20 milyon doların üzerinde yatırım almış oldu.

Yemek pişirme hayranı olan ve bu tutkuyu işe dönüştürmek isteyen Daniela Izquierdo (CEO) ve Juan Guillermo Azuero tarafından kurulan Bogota merkezli girişim, bulut mutfaklarda çalışan sanal marka portföyüyle müşterileri için sınıfının en iyi teslimat deneyimini yaratmak için çalıştığını söylüyor. 2 yaşındaki şirket, Latin Amerika’daki ilk teslimat odaklı girişim olmayı hedefliyor.

Foodology, yemek teslimatının müşteriler açısından genellikle harika bir deneyim yerine ortalama bir deneyim olduğunu belirtiyor. Bu algıyı değiştirmek istediğini vurgulayan şirket, üçüncü taraf restoran markalarını Latin Amerika pazarlarında haftalar içinde hızla büyütecek ve müşterilerini memnun edecek şekilde yemek servis etmesini sağlayacak bir model oluşturduğunu iddia ediyor.

Foodology şu anda Kolombiya’da 6 şehir ve Meksika’da 10 şehir olmak üzere toplamda 20 bulut mutfak işletiyor. 60 kurumsal çalışanı olan şirket, mutfaklarında ise 300’den fazla çalışana sahip. Şirket, yalnızca Kolombiya’da ayda 100 bin sipariş alıyor ve toplamda 1 milyon siparişlik olan dönüm noktasını geçmiş bulunuyor.

Cilt hastalıklarını tedavi etmesi için cihaz geliştiren Zerigo Health, 43 milyon dolar yatırım aldı

Kronik cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için tek bağlantılı ışık tedavisi çözümü sunan Zerigo Health, 7wireVentures liderliğinde yürütülen B Serisi fonlamada 43 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. General Catalyst, Dragoneer, Cigna Ventures, Leverage Health Solutions ve Leaps tura katılan yeni isimler arasında yer aldı.

Sedef hastalığı, vitiligo ve egzama gibi cilt rahatsızlıkları için ışık tedavisi çözümleri üreten ABD merkezli şirket, ülkede bu hastalıklarla yaşayan 40 milyondan fazla Amerikalı için yenilikçi bir tedavi çözümü sunuyor. İlk bağlantılı fototerapi çözümü olarak kayıtlara geçen Zerigo Health, hastaların kronik cilt rahatsızlıklarını ev rahatlığında veya seçtikleri herhangi bir yerde yönetmelerini sağlıyor. Böylece, eski veya pahalı tedavi yöntemleriyle ilişkili maliyetleri önemli ölçüde azaltmaya yardımcı oluyor.

Zerigo Health’in 2017 yılında FDA onayı aldığı ışık tedavisi, ultraviyole ışınlarından faydalanılarak birçok cilt hastalığının tedavisinde kullanılabiliyor. Kullanıcılar, şirketin ürettiği cihazı bir akıllı telefon uygulamasına kolayca bağlayabiliyorlar. Böylece cihaz, kronik cilt rahatsızlıkları olan hastaları ve doktorları kişiselleştirilmiş veri ve içgörülerle birbirlerine bağlı tutuyor. Cihazın doz ayarı, buluta bağlı bir teknoloji ile doktorların reçetelerine göre güvenli bir şekilde ayarlanıyor ve kontrol ediliyor. Uzaktan takip edilen hastalar, tedavileri boyunca kişisel koçluk ve destek hizmeti alabiliyorlar.

Zerigo Health Başkanı ve CEO’su John E. Schellhorn, “Zerigo Health, pazarda büyümeye devam ediyor ve hastaların kronik cilt rahatsızlıklarını nerede olurlarsa olsunlar tedavi edebilmeleri için artan talebi karşılamada iyi bir konuma sahip” dedi. Cihazın daha uygun maliyetli ve klinik olarak kanıtlanmış çözümler sunması sebebiyle serbest çalışanlar arasında tercih edildiğini söyleyen Schellhorn, yeni sermayenin şirketin bu pazardaki büyümesini sürdürmesini beklediklerini belirtti.

İş Bankası’ndan esnaf ve KOBİ’lerin dijitalleşmesine yönelik çözümlerin toplandığı platform: DijiKolay

Türkiye İş Bankası, esnaf ve KOBİ’lerin ticari hayatlarını kolaylaştırmak için yeni bir çözüm geliştirdi. DijiKolay, ticari müşterilerin dijitalleşme ihtiyaçlarını karşılayan ürün ve hizmetleri tek bir çatı altında kolay ve ayrıcalıklı bir şekilde sunuyor.

DijiKolay, e-dönüşüm hizmetlerinden e-ticaret ve e-ihracat çözümlerine, ödeme sistemlerinden ön muhasebe ve bulut uygulamalarına kadar her boyutta işletmenin ihtiyacını karşılayacak şekilde geliştirildi.

Banka; dijital dönüşüm kredisi, dijital tedarikçi finansmanı, dijital kasa, TekCep gibi ürün ve hizmetlerini de içinde bulunduran DijiKolay ile KOBİ’lerin rekabet gücünü artırarak, işlerini büyütmesine ve ileriye taşımasına destek olmaya devam ediyor.

“Müşterilerimizin dijital yeteneklerini arttıracak yeni bir süreci başlatıyoruz”

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, konuya ilişkin açıklamasında, Dijital Dönüşüm Merkezi, Dijital Anadolu Etkinlikleri ve İŞ’TE KOBİ internet sitesi ile verdikleri hizmetleri bu çözüm ile bir adım daha ileriye taşıdıklarını vurguladı.

Uygulamanın, ticaret ve iş yapma şekillerini güncel gelişmelerle desteklemek isteyen, dijitalleşme konusunda yenilenmek ya da firmasını, işini geleneksel yöntemlerden modern, inovatif ve dijital sistemlere taşımak, çağdaş metotlarla hedeflerine ulaşmak isteyen tüm ticari müşterilerine yönelik olduğunu belirten Şimşek, şöyle dedi: “Ticaretin zorluklarını biliyoruz ancak ‘her işin de bir DijiKolayı var’ diyoruz. E-belgeden ön muhasebeye, pazaryeri çözümlerinden tüm banka kartlarından ödeme alabilecek sanal POS uygulamalarına kadar farklı ihtiyaçları karşılayacak şekilde müşterilerimizin dijital yeteneklerini artıracak yeni bir süreci başlatıyoruz. Yaşayan bir platform olarak tasarlanan DijiKolay, sürekli eklenecek yeni çözümlerle firmaların hayatını kolaylaştıracak.”

OİB 10. Otomotivin Geleceğin Tasarım Yarışması’nın kazanan girişimi Steer-By-Wire oldu

Türkiye otomotiv sektörünün ihracattaki tek koordinatör birliği olan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından sektörde katma değerli ürün ve teknolojileri geliştirmek amacıyla düzenlenen 10. Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması sonuçlandı.

Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde gerçekleşen ve bu yıl “Hareketlilik Ekosisteminde Çözümler” teması ile düzenlenen yarışmada, 383 proje arasından birinciliğe Steer-By-Wire projesiyle Technische Hochschule Ingolstadt’ta eğitim gören Can Acar layık görüldü.

Toplam 140 bin TL’lik büyük ödülün sahibi olan Steer-By-Wire projesi, Türkiye’de ilk kez otonom sürüşü gerçek kılarak sürücüyü yolcuya dönüştürecek olan sürüş sistemini geliştirdi.

Can Acar, geçen yılki yarışmada Otomotiv Sistemleri için Teşhis ve Güç Yöneticisi projesi ile beşinci olmuş ve 30 bin TL kazanmıştı. Yarışmada ikinciliği HydroBorPEM Fuel Cell Technologies projesi ile alan Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesinden Erhan Demircioğlu, 120 bin TL’lik ödülün de sahibi oldu. Üçüncü seçilen Advoard Robotics projesinin sahibi ODTÜ’den Pınar Oğuz Ekim de 100 bin TL’lik ödül aldı.

Dünyadaki 193 ülkenin tamamına ihracat yapmayı başaran otomotiv endüstrisinin en büyük Ar-Ge ve inovasyon etkinliği olan yarışmaya OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik ile OİB Yönetim Kurulu Üyesi ve OGTY Yürütme Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu ev sahipliği yaptı. Yarışmanın açılışında T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ve TİM Başkanı İsmail Gülle de konuşma yaptı. Teknoloji ve Trend Avcısı Serdar Kuzuloğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı, sektör profesyonellerinden akademisyenlere, girişimcilerden öğrencilere kadar çok sayıda kişinin izlediği yarışmada, dereceye giren başarılı proje sahiplerine toplam 500 bin TL ödül verildi. Yarışmada dereceye girenler ayrıca İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi olanaklarından yararlanarak girişimlerini geliştirme, İTÜ Big Bang sahnesinde yarışma ve otomotiv sanayinin deneyiminden ve geniş ağından faydalanma gibi ayrıcalıklar elde etti.

Çelik: “İlk beş projeye Patent tescil hakkı vereceğiz”

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “OİB olarak, Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışmasının bu yıl 10. sunu gerçekleştirmekten dolayı çok mutluyuz. Dereceye giren projeleri ve tüm ekibi kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum. Ayrıca dereceye giren girmeyen toplam 383 proje sahibinin her birine ayrı ayrı teşekkür ederim. Bizim için hepsi birbirinden değerli. TİM Başkanı İsmail Gülle’ye de şahsım ve yönetim kurulum adına teşekkürlerimi sunuyorum. Geçen yıl 250 bin TL olan toplam ödül tutarımızı, bu yıl 500 bin TL’ye çıkardık. Kazanan proje sahibi ve ekibi için şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Big Bang yolculuklarında OİB olarak kazanan proje sahibine 600 bin TL ödül vereceğiz. Ayrıca, kazanan tüm projelere İTÜ ARI Teknokent ile işbirliğimiz kapsamında, kuluçka hakkı vereceğiz. Aynı zamanda dereceye giren ilk 5 projemiz için Fikri ve Mülkiyet Hakları partnerimiz Adres Patent”ten Patent tescili hakkı vereceğiz. Ve Automechanika partnerliğinde Almanya’da gerçekleştirilecek Automechanika Frankfurt 2022 fuarına ilk 3 yarışmacımızın seyahat ve konaklama masraflarıyla birlikte katılım imkanı sağlayacağız. Ayrıca 18-21 Kasım 2021 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Automechanika Istanbul Plus fuarında ilk 5 finalistimizin, fuar sırasında fiziksel ödül töreni organizasyonuna katılımı ve fuarın e-mobility-startup bölümüne katılarak markalarını ve projelerini tanıtma fırsatı sağlanacak” dedi.

Burhanoğlu: “Desteklediğimiz projeler 104 milyon TL yatırım aldı”

OİB Yönetim Kurulu Üyesi ve OGTY Yürütme Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu: “Bugüne kadar 12 binden fazla kişinin katılımıyla gerçekleşen yarışmalarda 4 binden fazla başvuru değerlendirildi ve 107 proje ödül almaya hak kazandı. 1 milyon 700 bin TL nakdi ödül hak eden projelere dağıtıldı. Bu yıl da mobilite ekosisteminin önemli kişilerinin bulunduğu bir jüri tarafından değerlendirilen projelerden uygun görülenlere, ilk turda 500 bin TLlik bir ödül ve hepsinin Patent Tescilini yaptıracağız. Ancak yarışmayı yalnızca nakdi ödül dağıtmak için yapmıyoruz. En önemlisi, biz bu projelerin sahiplerinin otomotiv sektörünün gelecekteki mühendisleri, yöneticileri, ihracatçıları olduğunu biliyoruz. Bu nedenle yarışma bittikten sonra da projelerinin hayata geçebilmesi için desteklerimizi sürdürmeye devam ediyoruz.” dedi.

Projemizi gerçekleştirme ve sonrasındaki takip işlemlerini 2015 yılından bugüne olmak üzere 7 yıldan beri İTÜ Çekirdek işbirliğiyle sürdürüyoruz. Kazanan arkadaşlar İTÜ Çekirdekte kuluçka programına alınıyor ve eğitime devam ediyor, mentorluk alıyorlar. Süreç boyunca Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliklerinden biri olan Big Bang Startup Challange’a hazırlanıyorlar. Big Bang Startup Challange’da 2021 ‘de OİB olarak bu yarışma ödülü dışında 600 bin liralık bir ödülümüz daha var.” dedi.

Birinci olan Steer-By-Wire projesi, 5.seviye otonom sürüşü gerçek kılıyor

Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışmasında birinci seçilen Steer-By-Wire projesi ile Proje ile direksiyon ile tekerlek arasındaki tüm gereksiz mekanik bağlantılar kaldırılıyor, sensörlerin yanı sıra direksiyona ve direksiyon dişlisine motorlar ekleniyor ve böylece arabalar, uçaklarda olduğu gibi yalnızca dijital bilgi ile sürülüyor. Mükemmelleşmiş yeni bir sürüş deneyiminin kapısını aralayan proje ile direksiyon, araç içerisinde herhangi bir yerde ve herhangi bir şekilde olabiliyor. Araç içerisinde yerden kazanç sağlandığı için, sürücü herhangi bir anda yolcuya dönüşebilir. Koltuğun 360 derece döndüğü Steer-by-Wire ile 5. seviye otonom sürüş gerçek kılınıyor. Can Acar “Üç farklı kontrol sistemi döngüsü ile gerçek sürüş deneyimini mükemmelleştiriyoruz. Bu kontrol sistemlerinden birincisi direksiyonda sürüş hassasiyeti yaratmak için, ikincisi tekerlekleri sürecek motor için, üçüncüsü ise direksiyon açısı ile tekerlek açısı arasındaki oranı kontrol eder. Sürüş anında mili saniyelik bile olsa hiçbir gecikme yaşanmaz, sürücüye yoldan kaynaklı hiçbir titreşim iletilmez. Bunun yanı sıra araç ağırlığı azalır, bu da daha iyi pil ve yakıt performansı ve daha düşük emisyon demek. Steer-By-Wire, çevre koşullarına göre sürüş deneyimini sürekli mükemmelleştiren bir kontrol sistemine de sahiptir. Ağ iletişiminden aldığı yol durumu, araç hızı, hava koşulları gibi bilgileri değerlendirir ve tekerleği süren çıkış değerini sürekli optimize eder ve geleneksel otomobillerde bulunmayan hassasiyette mükemmel bir sürüş deneyimi sağlar.Bir tehlike anında Steer-By-Wire sürücüden önce milisaniyeler içerisinde gerekli manevrayı yerine getirebilir, hangi yol koşulunda olursa olsun çok daha kısa sürede ve daha kısa fren mesafesinde durabilir. Rakiplerimizden farkımız, mekanik elemanların kalktığı ve her yerde sürüş iznine sahip ilk Steer-By-Wire’lardan olacak. Tasarlanan bu sistem, otomotiv sanayinin yanında; savunma sanayide ve tarımdaki araçlara da kolaylıkla entegre edilebilir” dedi.

İkinci proje; altı kat verimli kompozit yakıt hücresi membranı üretiyor

Yarışmada ikinci olan HydroBorPEM Fuel Cell Technologies projesi hidrojen yakıt hücreli araçlar için 6 kat verimli kompozit yakıt hücresi membranı üretiyor. Her geçen gün artan çevre kirliliği ve fosil yakıtların yakın zamanda tükenme ihtimalinin yüksek olmasıyla alternatif enerjili araçlara yönelim artıyor. Günümüzde, alternatif enerjili araçlardan biri olan hidrojen yakıt hücreli araçlar verimli ve çevreye uyumlu teknolojileriyle öne çıkıyor. HydroBorPEM projesi de hidrojen yakıt hücreli araçlar için 6 kat verimli Bor ve Perlit katkılı kompozit yakıt hücresi membranı ve yakıt hücre yığınları üretmektedir.

Üçüncü proje ile depolardaki işleyiş 2-3 kat verimli hale geliyor

Üçüncü olan Advoard Robotics projesi ise daha verimli depolar için işbirlikli otonom mobil toplama robotları üretiyor. Otonom mobil robot sayesinde hatasız ve verimli toplama yapılarak depolardaki işleyişlerde 2 – 3 kat verim artırımını amaçlanıyor. E-ticaret ve lojistik depolara özgü otonom mobil toplama yapabilen robot Türkiye’de üretilmiyor. Dünyada ise sadece altı firma bu konuda çalışıyor. Türkiye’de geliştirilen bu ürün sayesinde diğer firmalardan daha ucuz, daha fazla yük taşıyabilen, herhangi bir depo yönetim uygulaması ile birleştirilmede daha esnek yapıya sahip özgün bir değer elde ediliyor.
Yarışmada dördüncülüğü Hibrid Konum Kontrol Sistemleri ile Bursa Uludağ Üniversitesinden Çağatay Karademir alırken, 80 bin TL’lik ödülün de sahibi oldu. Beşinciliğe ise Hologram Görüntüsü ve Yapay Zeka Teknolojisine Sahip Akıllı Araç Asistanı projesi ile Yıldız Teknik Üniversitesinden Serdar Sultanoğlu seçildi ve 60 bin TL ödül kazandı.

Mükellef, ABD’de kurduğu şirketin başına geçmek üzere Apple Pay’den Ersin Koçal ile anlaştı

Evden çıkmadan, vergi dairesine, notere, ticaret odasına gitmeye ihtiyaç duymadan şirket kurulum hizmetini online olarak kullanıcılarına sunan Mükellef’in, ABD’de kurduğu şirketin Ülke Müdürlüğü görevini üstlenmek üzere Ersin Koçal ile anlaştı.

Koçal, bu yeni görevi öncesinde Apple Pay İş Geliştirme Departmanı’nda, Apple müşterilerinin e-ticaret sitelerinden alışverişleri sonrasındaki ödeme deneyimlerini en üst düzeye çıkarmak üzerine birçok başarılı projede görev aldı. Koçal, Mükellef ABD’deki yeni görevine Mükellef’in Türkiye’de ve Avrupa’da ulaştığı başarıyı ABD’ye de taşımak hedefiyle başladı.

ABD’de şirket kurmak isteyenlere, şirket kurulumundan ön-muhasebeye, muhasebeden vergi beyanı konularına kadar Mükellef platformu üzerinden verilecek hizmetlerin operasyonunda görev alacak Koçal, Mükellef’in ABD’de de hizmetlerinin kullanıcılara ulaştırılmasından ve yeni iş ortaklıkları yaratılmasından sorumlu olacak.

Ersin Koçal kimdir?

2005 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nde lisans eğitimini tamamlayan Koçal, Türkiye’de ve yurtdışında telekomünikasyon, akıllı şehir ve havaalanı projelerinde Proje Yöneticiliği ve İş Geliştirme görevlerinde çalıştı. 2014 yılında Ege Üniversitesi’nde MBA eğitimini tamamlayan Koçal, ardından 2014 yılında Foriba ve ardından Trendbox’ta, İş Geliştirme ve Satış pozisyonlarında yöneticilik yaparak kariyerine devam etti.

ABD’de yaşayan Ersin Koçal, son görev yeri olan Apple Pay İş Geliştirme Departmanı’nda, Apple müşterilerinin e-ticaret sitelerinden alışverişleri sonrasındaki ödeme deneyimlerini en üst düzeye çıkarmak üzerine birçok başarılı projeye imza attı. Koçal, bundan böyle Mükellef ABD Ülke Müdürü olarak çalışama hayatına devam edecek.

Latin Amerika genelinde teslimat uygulamasını genişletmeyi hedefleyen Yummy, 18 milyon dolar yatırım aldı

2020 yılında Vicente Zavarce tarafından kurulan ve şimdiye kadar 200 bin kayıtlı kullanıcıyı bir araya getiren süper teslimat uygulaması Yummy, Latin Amerika’da öngörülen genişlemesini hızlandıracak 18 milyon dolarlık bir A Serisi finansman turunu kapattığını duyurdu. Anthos Capital tarafından yönetilen tura JAM Fund da katılım sağladı.

Geçtiğimiz temmuz ayında Latin Amerika’daki mağazalarını genişletmek için 4 milyon dolar başlangıç sermayesi sağladığını duyuran Venezüella merkezli şirket, hem teslimat hem de araç paylaşımı içeren ücretsiz indirilebilen uygulamasıyla hizmet veriyor. Son dört ayda %35’in üzerinde istikrarlı bir büyüme ile Venezuela’da halihazırda 340 binden fazla aylık işlem gerçekleştirdiğini söyleyen girişim, 12 şehirde teslimat ve araç paylaşım operasyonunda 5 binden fazla sürücüden oluşan bir ağa sahip.

Şirket, geçtiğimiz yıl içinde 600 binden fazla gıda, yiyecek, alkol ve alışveriş teslimatını tamamladı. Ayrıca, aylık brüt mal hacminde 1 milyon dolara ulaşan şirket, aydan aya gelirinde ise %38 büyüme gördüğünü doğruladı. Bu ay Peru ve Şili’de de faaliyetlerine başlayan ve henüz açıklanmayan üçüncü bir pazara girmeyi hedefleyen Yummy, 2022’nin sonuna kadar her ülkede 50 aktif sanal mağazaya sahip olmayı ve 15 dakikadan daha kısa sürede 2 binden fazla ürün teslim edebilmeyi hedeflediğini açıkladı.

Perşembe günü duyurulan 18 milyon dolarlık fonlamanın Venezüellalı bir girişim için tarihteki en büyük finansman olduğunu söyleyen Zavarce, bunun teknoloji şirketlerinin ülkede bir değişiklik yapabilecek güce sahip olduğunun bir kanıtı olduğuna dikkat çekti. Zavarce, şirketin iç pazarda az sayıda girişimle rekabet halinde olduğunu, ancak uygulama paketinin zenginliği sebebiyle, uygulamanın halihazırda ciddi bir kullanım sıklığına sahip olduğunu söyledi.