Ana Sayfa Blog Sayfa 468

Akıllı otomotiv yazılım platformu geliştiren yerli girişim Eatron, 11 milyon dolar Seri A yatırım aldı

Hem araçlarda hem de bulutta koşan özgün akıllı otomotiv yazılım platformu ile hızlı bir büyüme yakalayan Eatron, liderliğini MMC Ventures’ın yaptığı ve Aster Capital ile Vinfast’ın da katıldığı 11 milyon dolarlık Seri-A yatırım turunu duyurdu.

Eatron araç üreticilerine (OEM) ve birinci seviye (Tier-1) tedarikçilere sağladığı platform teknolojisi ile karmaşık otomotiv gömülü yazılımlarının, donanımdan bağımsız olarak, hızlıca seri üretime hazır olmalarını sağlıyor. Halihazırda İstanbul’da 60 kişilik bir Ar-Ge merkezi ve Warwick, Ingiltere’de genel merkezi ile operasyonlarını yöneten Eatron, ilk yazılımlarını küresel OEM’lerin 2022 yılı 1. çeyreğinde üretime geçirecekleri modellerine lisanslama başarısını gösterdi.

Eatron’un yazılım platformu seri üretime uygun batarya yönetim sistemi, akıllı hareket kontrolü ve ileri sürüş destek sistemleri uygulamalarını içeriyor. Eatron’un modüler platform yaklaşımı OEM’lerin tedarikçi alternatiflerini genişleterek, maliyetlerini, risklerini ve pazara sunma sürelerini belirgin bir şekilde düşürüyor. Araçlarda çalışan tüm Eatron yazılımları yapay zeka (AI) temelli çalışıyor ve buluttaki eşlenikleri ile de analitik, uzaktan güncelleme ve sürekli iyileştirme sağlayarak, araçların ömürleri boyunca üstün bir performans ve güvenilirliğe ulaşmalarını sağlıyor.

İlk yatırımını ACT Venture Partners’dan alan Eatron, 2018 yılında teknoloji geliştirmeye odaklandı. Hızlı bir geliştirme süreci ile uç birimlerden buluta kadar tüm alanı kapsayan özel ve modüler bir otomotiv yazılım platformunu geliştirdi. İlk müşterilerini 1 yıl gibi kısa bir süre içerisinde kazanan Eatron, takip eden yıllarda portföyünü özellikle Avrupa ve Asya’da yeni müşterilerle genişletti.

Güneydoğu Asya’dan Vinfast ile farklı projelerde uzun süreli bir işbirliği bulunan Eatron, yazılım platformunu Vinfast’ın hızla büyüyen elektrikli araçlarında uygulamak için çalışmalarına devam etmektedir. Benzer bir anlaşmayı 2020 yılında Almanya merkezli ve küresel bir Tier-1 tedarikçi olan Hirschvogel Grubu ile imzalayan Eatron, 2020 yılında Hirschvogel Ventures’dan da 1.5 Milyon Euro’luk bir yatırım almıştı.

Özel platform yaklaşımı ve farklılaştırılmış teknolojisiyle özellikle Asya ve Avrupa’da yüksek talep gören Eatron, son 12 ayda gelirlerini 5 katına çıkarttı. Küresel ölçekteki birçok lider yarı iletken üreticisi ve Tier-1 tedarikçi ile ileri geliştirme programları yürütmekte olan Eatron, sürekli olarak desteklediği otomotiv elektroniği, donanım ve sistem tedarikçisi ağını da genişletiyor.

Eatron, Seri A yatırımının bir kısmını üçüncü parti yazılım modülleri, yarı iletken üreticileri ve donanım bileşeni tedarikçileri ile ortaklıklar kurarak değerlendirmeyi ve platformunu bu sayede genişletmeyi hedefliyor. Hızla gelişen ve küresel ölçekteki önemli otomotiv oyuncularından oluşan bir ortaklık ağına sahip olan Eatron, yakın bir gelecekte yeni ortaklıkları da hayata geçirmeyi ve duyurmayı planlıyor.

Yeni yatırımla birlikte gömülü ve bulut tabanlı akıllı yazılım özelliklerini geliştirecek ve müşterilerine sunacak olan Eatron, İngiltere, Türkiye ve Çin’deki ekipleri ile iddialı bir küresel büyüme hedefine ulaşmayı hedefliyor. Son 12 ayda 50 kişilik yeni istihdam sağlayan Eatron, Almanya, Hindistan ve ABD’de yeni satış ekipleri ile yakın zamanda 50 kişilik yeni istihdam sağlamayı hedefliyor.

Eatron Kurucu Ortağı ve CEO’su Dr. Umut Genc, bu yatırım turuyla ilgili: “Özellikle ulaşım ve otomotivin dramatik bir dönüşüm geçirdiği bir dönemdeyiz ve bu değişim ile artık bu sektörlerin yazılım temelli endüstriler haline gelmesi gerekiyor. Akıllı otomotiv yazılım platformu bu dönüşümde uç birimlerden buluta kadar kritik bir rol üstelenecek. Eatron için hem platformun hem de araçlardan gelen verinin önemi büyük. Fonksiyonel güvenlik, makine öğrenmesi, ileri kontrol sistemleri, bağlantılı ve bulut tabanlı veri analitiğini özgün bir şekilde sentezleyerek üretime hazır ve uyarlanabilir otomotiv yazılımına dönüştürüyoruz. Bu sayede OEM’ler ve Tier-1 tedarikçiler, internete bağlı ve akıllı yazılım temelli elektrikli araçlarını daha iyi ve hızlı olarak geliştirebilecekler ve rakiplerine karşı kayda değer bir fark yaratacaklar.” dedi.

MMC Ventures’tan Mina Samaan: “Dünyadaki tüm devletler ve baktığınız her yerde önümüzdeki beş yıl içerisinde elektrikli ve otonom araçların kullanımının artırmaya yönelik teşvikleri ve kararlılığı net bir şekilde görebilirsiniz. Ancak bazı OEM’lerin bunun için yeterli yetkinlikleri geliştirip kullanabilir hale geldiğini görebiliyorken, birçoğunun henüz belirgin bir şekilde geriden geldiğini de gözlemliyoruz. Bugüne kadar birçok yazılım girişiminin bu OEM’leri desteklemek için oldukça ilginç algoritmalar, fikirler ve uygulamalar geliştirdiklerini gördük ancak hiçbirisi gerekli güvenlik ve emniyet konusundaki düzenlemeleri ve kanunları sağlayabilecek uzmanlığa sahip değiller. Eatron bu açıdan özel bir girişim. Yazılımları baştan sona kadar otomotiv standartlarında önümüzdeki birkaç yıl içinde yüzbinlerce araçta batarya ve otonom fonksiyonlarını görmeye başlayabiliriz.”

ACT Venture Partners’tan Gürcan Ozan ise “Eatron’a yatırım yapma kararı aldığımızda girişim oldukça erken bir aşamadaydı. Otomotiv gibi regülasyonların çok katı olduğu bir sektörde, satılan araçlarda çalışabilecek bir yazılım ürününü piyasaya sunabilmek için kaynak veya zamanın ötesinde, uzun yıllar içinde oluşabilecek özel yeteneklere ve sektörel deneyime ihtiyaç bulunuyor. Bu açıdan bizim de ilk günden itibaren inandığımız kurucu, yönetici ve kilit teknoloji ekibi uzun yıllar sektörde kazandıkları yetenek ve deneyimleriyle Eatron’un en güçlü yanını oluşturdular. Bu sayede zor ve riskli olan doğrulama aşamasından ölçekleme aşamasına başarılı bir şekilde geçtiler. Bu süreci birlikte yaşadığımız için oldukça mutluyuz ve küresel ölçekte lider bir girişim olma yolunda Eatron’u desteklemeye devam edeceğiz.”

Avustralya merkezli müşteri katılımı ve ticaret platformu Practice Ignition, 50 milyon dolar yatırım aldı

Profesyonel hizmet işletmeleri için Avustralya merkezli bir müşteri katılımı ve ticaret platformu olan Practice Ignition, C Serisi turda 50 milyon dolar yatırım aldı. Girişim, bugüne kadar toplamda 75 milyon dolar yatırım almış oldu.

JMI Equity tarafından yönetilen finansman, Tiger Global ve EVP dahil olmak üzere, şirketin yeni ve mevcut stratejik yatırımcıları tarafından katılım gördü.

Practice Ignition, profesyonel hizmet işletmelerinin müşterilerle etkileşim kurma ve ödeme alma şeklini dönüştürmek için Guy Pearson ve Dane Thomas tarafından 2013 yılında kuruldu. Manuel süreçler ve müşterilerden gelen geç ödemeler sonucu ikili, muhasebecilerin gelişmelerine ve daha verimli müşteri deneyimleri sunmalarına yardımcı olan bir platform geliştirdi. Platform, hizmet tabanlı ticareti kolaylaştırmak için Gusto, Xero, Quickbooks ve Zapier gibi önde gelen iş uygulamaları aracılığıyla dijital teklifleri, ödemeleri ve otomatikleştirilmiş iş akışlarını bütünleştiriyor.

Practice Ignition CEO’su ve Kurucu Ortağı Guy Pearson, COVID-19 pandemisinin, küresel profesyonel hizmetler endüstrisinin müşteri etkileşimlerini dijitalleştirmek için artan bir baskıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. Pearson, “Müşteri katılımı ve ticaret platformumuzla yeni bir kategori oluşturuyoruz” sözlerine yer verdi.

2021’de platform aracılığıyla iki katına çıkan müşteri gelirlerini neredeyse ikiye katlayan girişim, 6 pazarda binlerce müşteri ve yönetim altındaki 2 milyar ABD dolarının üzerinde müşteri geliri ile işletme ve pazarda önemli bir büyüme sağlama yolunda ilerliyor.

Yeni sermaye ile Asya-Pasifik, Kuzey Amerika, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki temel pazarlarının büyümesini iki katına çıkarmayı hedefliyor. Aynı zamanda, Gusto, Intuit ve Thomson Reuters ile olan stratejik ortaklıkları aracılığıyla ABD’ye odaklanarak şirketin uluslararası genişleme planlarını hızlandırmayı planlıyor.

Oyunseverleri tek dijital VR evreninde birleştiren yerli girişim Teleporter, 12 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Dilara Keçeci ve Aslan Yerdelen‘in kurucuları olduğu Silikon Vadisi merkezli Teleporter, dünyanın her yerinden oyunseverlerin, üç boyutlu dijital bir VR evreninde bir araya gelip birlikte birçok farklı tipte oyun oynayabildiği, espor etkinliklerinden casual etkinliklere kadar çeşitli dijital etkinliklere sanal olarak katılabildiği, birlikte filmler ve videolar izleyebildiği, sosyal alanlarda ve fantastik üç boyutlu oyun dünyalarında keyifle zaman geçirdiği bir sosyal VR evreni, başka bir deyişle bir “gamer metaverse” inşa ediyor.

“One digital place for all the ways gamers get together” mottosuyla yoluna devam eden şirket, tüm dünyadaki oyunseverlerin dijital olarak bir araya geldiği her ihtiyaç için tek platform ve VR’da oyunlarla ilgili farklı içeriklere erişilebilen yegane “gamer metaverse” olma hedefiyle hızla yoluna devam ediyor.

Tim Draper, Teleporter’ı deneyimliyor

Mevcut platformunu yeni oyunlarla ve üç boyutlu oyuncu dünyalarıyla büyütmek isteyen ve yıl sonunda yeni bir VR strateji board oyunu çıkartmaya hazırlanan Teleporter, liderliğini Collective Spark‘ın üstlendiği bir köprü yatırım turu gerçekleştirdi. Bu tura ayrıca ARYA Yatırım Platformu meleklerinden Melis Kızıldağ, Yeşim İlbak, Murat Soğancıoğlu ve Nilüfer Günhan‘ın yanı sıra TR Angels’tan Osman Kale ve Engin Kale katılım sağladı. Ayrıca eski Riot Games’li Bora Koçyiğit, Walt Disney Compnay’nin üst düzey yöneticilerinden Mehmet İçağasıoğlu, Unilever Avrupa’nın yöneticilerinden Selim Tansuğ, melek yatırımcı Kıvılcım Çaylı, Mediterra Capital’ın yöneticilerinden Cenk Coşkuntürk gibi Teleporter’ın gelecek süreçlerinde kritik destekleri olacak isimler de bu turda yer aldılar.

Daha önce Tesla, Skype, Hotmail gibi değerli şirketlere yatırımları bulunan Draper ailesinden Adam Draper’dan, Ali Karabey, Melih Ödemiş, Ömer Erkmen, Ebru Dorman, Tunç Berkman gibi Türkiye’den ve dünyadan değerli isimlerden yatırım almış olan Teleporter, böylece tohum öncesi aşamada 1 milyon doların üzerinde finansman sağlamış oldu.

Teleporter Dijital Evren

Geçtiğimiz günlerde, önde gelen PC oyun geliştiricilerinden TaleWorlds’den ve dünyanın çok sevilen dijital strateji kart oyunlarından Magic: The Gathering ekiplerinden Teleporter’a katılan değerli takım arkadaşları olduğunu belirten Teleporter CEO’su Dilara Keçeci, bu yatırımı ekiplerini dünya kalitesindeki PC oyun geliştiricilerinin katılımıyla büyütmeye devam etmek ve birbiri ardına çıkartacakları yeni oyunlarla birlikte World of Gamers’ın pazarlama bütçesini finanse etmek amaçlı kullanacaklarını belirtti.

Pandemi sürecinde VR ve oyun pazarlarında yaşanan önemli gelişmeler sonrası, şimdi de tüm dünyayı etkisi altına alan “metaverse” akımıyla birlikte VR ve oyun alanlarındaki girişimlere yapılan yatırımların çok hızlandığını belirten Dilara, dünyanın ilk gamer metaverse’lerinden birini inşa eden Teleporter ekibinin uzun yıllardır bu alanlarda edindiği deneyimin de etkisiyle, World of Gamers’a globalde yatırımcı ilgisinin sürdüğünü ve 2022 başında yeni oyunlarının çıkışından kısa bir süre sonra bir sonraki yatırım turuna çıkmayı hedeflediklerini belirtti.

Adgager kurucusu Umut Vural, tüm yatırımcı ve ortaklarının hisselerini satın alarak yeni ortaklığını duyurdu

2016 yılında, pazarlama araştırmalarının geleceği olmak için İTÜ desteğiyle yolculuğuna başlayan ve pazar araştırmaları sektöründe müşterilerine hizmet vermeye başlayan yerli girişim Adgager, yine aynı yıl iki farklı yatırım almıştı.

Kısa süre içinde Türkiye’nin en önemli markalarının tedarikçisi olmayı başaran ve yeni nesil araştırma çözümleri üreten ve çalışmalarını Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nde sürdüren Adgager, 2018 yılında en iyi 100 girişim arasında yer almayı başarmış, 2019 yılında yakaladığı yüzde 430 büyüme sonrası, 2020 yılına geldiğinde, bir önceki yıla göre %220 oranında büyüme oranını yakalamıştı.

20 kat büyüme!

6 başarılı yılın ardından hedeflerinin daha da büyük olduğunu ifade eden Adgager kurucusu Umut Vural, bu yıl Türkiye’deki tüm yatırımcı ve ortakların hisselerini satın alarak, kurduğu yeni stratejik ve global ortaklıkla beraber kurulduğu günden bu yana şirket değerini 20 kat büyüttüklerini açıkladı.

Yeni ortaklık ve yatırım

Bu süreçte teknolojik altyapı ve ürün portföyü olarak da sektördeki lider rolünü güçlendirmek için yeni yatırımlar yapma kararı alan girişim, yeni bir stratejik ortaklığa da imza attı. Halihazırda 350 bin kullanıcı arasından seçilmiş 80 bini aşkın Gager, 50 sürdürülebilir müşteri ve 1600’den fazla araştırma gibi başarılı rakamlarla yoluna devam eden Adgager, tüm bu teknolojik yatırım kararları ile dünyaya açılma yönündeki vizyonunda ilk adımını atmış oluyor.

Adgager, Sevda Taner ve Çiğdem Kasman’ın yeni yatırımları ve stratejik ortaklıklarıyla birlikte teknolojisini ve ekibini büyüteceğini belirtiyor.

Sorumluluk ve aksiyon alan müthiş bir topluluk

Daha önce farklı bir çok sektörde büyük başarılara imza atmış olan stratejik yatırım ortaklarından Sevda Taner, global adımlarla yola devam ettikleri bu sürecin umut ve heyecan dolu olduğunu ifade ederken, Adgager’da yer alan Gager topluluğunun gücünü vurgulamayı ihmal etmiyor.

Sevda Taner konuyla ilgili: “Adgager Ailesi’nin bir parçası olmaktan büyük heyecan duyuyorum. Bilişim dünyası beni her zaman heyecanlandırmıştır ve Adgager’ın gelişmiş teknik altyapısı beni bu dünyaya taşıdı. Ayrıca 80.000 Gager’ın yarattığı topluluk çok etkileyici! Sadece araştırmalara yön vermekle kalmayıp; aidiyet hisseden, fikirleriyle dünyayı değiştirebileceğinin bilincinde, doğru öngörüler vermek için sorumluluk ve aksiyon alan müthiş bir topluluk!” dedi.

Daha önce E&Y, Procter & Gamble, GE gibi uluslararası şirketlerde üst düzey yönetici olarak çalışmış olan Çiğdem Kasman, ayrıca uluslararası şirketler kapsamında Türkiye’den dünya çapında bir göreve atanan ilk Türk olma özelliğine de sahip. Kariyerine Londra’da hightech start-up dünyasında devam eden Çiğdem Kasman özellikle yerel bir markadan dünya çapında bir oyuncu olma surecinde Adgager ile birlikte çalışacak olmaktan çok büyük heyecan duyduğunu söylüyor.

Umut Vural, Adgager

Adgager’ın kurucusu Umut ise gururlu sevincini şu sözlerle dile getirdi: “2016 yılında hayal ederek başladığımız ve pazar araştırmasının geleceği mottosuyla harekete geçirdiğimiz Adgager, Gager’ın nitelikli verisi ve hızıyla araştırma dünyasına renk ve yenilik getirmişti. Getirmeye de devam ediyor. Bunu hissetmek, bilmek ve kendi müşterilerinden dinlemek inanılmaz keyifli ve motive edici. Bunun yanında artık yeni ortakları ve yaptığı teknolojik yatırımlarla da global adımlarını atmaya başlamış olması beni ve Adgager ekibini çok mutlu ediyor. Fikir değişiyor, dünya değişiyor!” dedi.

2016 yılından bu yana Adgager’ın tüm gelişmelerine egirişim olarak yer verdik ve Umut’un bundan sonraki aynı girişimde olan yolculuğunda da yer vermeye devam edeceğiz.

Haksız rekabetten ötürü Uber’e açılan dava mahkeme tarafından reddedildi

Kullanıcılarının dakikalar içinde diledikleri yere kolayca ulaşmalarını sağlayan ulaşım teknolojisi platformu Uber’in 2019 yılının Mayıs ayında kendi insiyatifi ile hizmete kapattığı UberXL ürünü nedeniyle Amerika’da bulunan Uber Technologies Inc’e açılan haksız rekabet konulu dava Uber’in lehine sonuçlanarak mahkeme tarafından reddedildi.

Temasa geçilen Uber global sözcüsü: ”Alınan mahkeme kararını memnuniyetle karşılıyoruz ve Uber olarak Türkiye’ye olan bağlılığımızı sürdürüyoruz. İstanbul, Ankara ve İzmir’deki tüm yerli ve yabancı kullanıcılarımıza ve taksi sürücülerine UberTaksi hizmetimizi başarıyla sunmaya devam edeceğiz.” dedi.

Uber Dava Süreci

Uber 2014 yılında İstanbul’da kullanılmaya başlanmasından bu yana şehirde güvenli ulaşım hizmeti alabilmek için kullanılan popüler bir seçenek haline gelmiştir. Uygulama Türkiye’de 5 milyon kullanıcı tarafından indirilmiş ve kullanılmıştır. Asliye Ticaret Mahkemesi bu karar ile Amerika’da mukim bir şirket olan Uber Technologies Inc. aleyhine 2017 yılında açılmış olan haksız rekabet konulu davayı reddetti.

Mahkeme bu kararı, Türkiye’de Uber uygulamasının Uber Technologies Inc. tarafından sunulup sunulmadığını değerlendirmek üzere bilirkişi heyeti atadıktan sonra aldı. Mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyeti, hazırladığı iki raporda da Uber uygulamasının Türkiye’de Uber Technologies Inc. tarafından değil, Uber B.V. şirketi tarafından sağlandığı yönünde görüş bildirdi. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında İstinaf Mahkemesi Uber aleyhine açılan bir diğer haksız rekabet davasında alınan ve Uber’e Türkiye’de erişim engeli getirilmesine neden olan ilk derece mahkemesi kararını hatalı bulmuş, şirketin Türkiye’de sarı taksiler ile hizmet vermesini onaylamıştı.

2021 yılında yüzde 50’den fazla büyüyen Apsiyon, 2022 yılında Batı Asya ülkelerine açılmayı hedefliyor

İnsan odağındaki inovatif çalışmaları ile birçok ulusal ve uluslararası listede yer alan Apsiyon, online aidat, kira ve fatura ödemeleri gibi değişen ihtiyaçlar özelindeki çözümleri ile 1 milyondan fazla konutu dijitalleştirerek büyümesini sürdürüyor. 2021 yılını yüzde 50’nin üzerinde bir büyüme ile kapatmayı hedefleyen Apsiyon, büyüme stratejisi doğrultusunda, 2022 yılında en az iki Batı Asya ülkesinde faaliyet göstermeyi hedefliyor.

“Aksiyonlarımız bize başarıyı getiriyor”

Pandemide değişen ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirdikleri Site Panosu, Komşum Var, Sayaç Okuma ve Faturalandırma, Sayaç Muayene, Tesis Panosu ve Online Rezervasyon Sistemi gibi çözümleriyle 2021 yılında istikrarlı büyümelerini sürdürdüklerini söyleyen Apsiyon CEO’su ve Kurucu Ortağı Kudret TÜRK; “Büyümemizi ve başarımızı, sektörün ihtiyaçlarını çok iyi okumaya ve doğru zamanda doğru alana yatırım yapmaya bağlıyoruz. Güçlü teknolojik altyapımız ve Ar-Ge Ekibimizle çok hızlı aksiyon alabiliyor ve anlık olarak proje geliştirebiliyoruz. Bu aksiyonlarımız ise bize başarıyı getiriyor” dedi.

Büyüyen ekiple yeni hedef yurt dışı

Apsiyon olarak kuruluşlarında belirledikleri ilk ve en önemli hedeflerden olan 1 milyon konuta ulaşmayı bu yılın ikinci çeyreğinde başardıklarını aktaran Kudret TÜRK, “3 kişiyle çıktığımız yolculuğumuza bugün 163 kişilik uzman ve dinamik ekibimizle devam ediyoruz. Ekibimizi her geçen gün büyütüyor, büyüyen ekibimizle yeni hedefler belirliyoruz. Belirlediğimiz en önemli yeni hedeflerden biri de yurt dışına açılmak. Büyüme stratejilerimiz doğrultusunda 2021 yılını da yüzde 50’nin üzerinde bir büyüme ile kapatacağız” dedi.

“Yurt dışındaki yerel partnerler aracılığıyla büyümeyi hedefliyoruz”

Batı Asya ülkelerinde, toplu yaşam alanlarında kalite standartlarını oturtmak, denetimi güçlendirmek ve ödeme altyapısını en pratik şekilde dijitale çekmek amacıyla Apsiyon’un talep edildiğini aktaran Kudret TÜRK; “2022 yılında portföyümüze katılacak bu Asya ülkelerinde ivme kazanan inşaat ve modernleşen gayrimenkul sektörlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için Apsiyon’un kritik bir çözüm olacağını düşünüyoruz. Yeni katılacak ülkelerde lisans vermeyi planladığımız yerel partnerler aracılığı ile büyümeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Potansiyel hedef Türkiye’deki portföyün yarısı

Türkiye’nin vizyonunda ilerleyen en az iki Batı Asya ülkesinde hem kamu hem de özel sektörden temsilcilerle Apsiyon ile ilgili görüşmelere hız verdiklerini belirten TÜRK, “Yeni ülkelerde operasyon tarafında Yazılım ve Müşteri Destek Departmanlarımızı koşullara göre ya bizzat ya da partnerlerimiz üzerinden kurgulayacağız. Planlarımız kapsamındaki ülkelerde Türkiye’deki portföyümüzün yarısı olan 600 bin konut potansiyel olarak bulunuyor. Büyüme hedeflerimiz dahilinde yaptığımız bu atılımımız, bizim için büyük bir sıçrama olacak. Yeni yıl için heyecanımız dorukta” dedi.

200 milyon dolar yatırım alan Grammarly’nin değerlemesi 13 milyar dolara ulaştı

Yazma konusunda yapay zeka destekli bir otomatik düzenleme aracı sunan San Francisco merkezli Grammarly, Baillie Gifford tarafından yönetilen finansman turunda 200 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Bu finansman ile birlikte şirketin değerlemesi 13 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Fonun büyük bir kısmının yapay zeka teknolojisini ve ürününü geliştirmek için kullanacağını belirten şirket, dijital öncelikli dünyada insanların iletişim kurmasına yardımcı olma misyonunu benimsemeye devam ediyor. Grammarly ayrıca, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş iletişim geri bildirimi sağlamak için doğal dil işleme ve makine öğrenimi teknolojisini geliştirmeye devam edecek.

Ücretli ve ücretsiz hizmet sunan Grammarly, her gün yaklaşık 30 milyon kişi tarafından kullanılıyor. Ücretsiz hizmeti yazım yanlışları, dil bilgisi hataları ve gereksiz kelimeleri tespit ederken ücretli abonelik hizmeti ise intihalleri tespit ediyor ve kullanıcılara ek öneriler sunuyor.

Bu hafta başında Mac ve Windows’da kullanılmak üzere masaüstü uygulamasını piyasaya süren Grammarly, artık her yerde erişilebilir olma yolunda ilerliyor. Masaüstü uygulaması, Microsoft Office, Slack, Discord, Jira ve daha fazla uygulamaya entegre olabiliyor ve tarayıcı uzantılarıyla ilişkili teknik engelleri aşabiliyor. Bugün Grammarly, e-posta istemcileri, kurumsal yazılımlar ve kelime işlemciler dahil olmak üzere 500.000’den fazla uygulama ve web sitesinde çalışıyor.

En son 2019 yılında 1 milyar dolar değerleme ile 90 milyon dolar yatırım alan şirket, bugünkü finansman turuyla pandemi döneminde zorunlu olan uzaktan eğitim nedeniyle kadar büyüdüğünü kanıtlamış oldu. San Francisco, Kiev, New York ve Vancouver’da ofisleri bulunan Grammarly, 600’den fazla kişiden oluşan bir ekibe ev sahipliği yapıyor.

Küresel fintech platformu Airwallex, 100 milyon dolar yatırım aldı

Küresel fintech platformlarından biri olan Airwallex, E1 Serisi finansman turunda ek 100 milyon dolar yatırım alarak 5.5 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu. E Serisi fonlamada 300 milyon dolar toplayan Airwallex, 2015 yılındaki kuruluşundan bu yana toplamda 802 milyon dolar yatırım almış oldu.

Lone Pine Capital finansmanı yönetirken 1835i Ventures ve Sequoia Capital China dahil olmak üzere diğer mevcut yatırımcılar da katılım sağladı.

Hong Kong ve Melbourne merkezli Airwallex, her büyüklükteki işletmeyi sınırsız büyüme ve bunu yaparak küresel ekonomiye katkıda bulunma misyonuna sahip küresel bir ödeme platformudur. İşletmelere geleneksel finans sisteminin kısıtlamaları olmadan çevrimiçi ve küresel ödemelerini yönetmelerine yardımcı oluyor.

Şirket şu anda, 19 lokasyonda 1000’den fazla çalışandan oluşan bir ekiple faaliyet gösteriyor. Airwallex bugün e-ticaret, teknoloji ve SaaS şirketleri ve profesyonel hizmetler gibi alanlarda yaklaşık 20.000 müşteriye ve ayrıca kendi müşterileri için işlemleri güçlendirmek için Airwallex hizmetlerini kendi hizmetlerine yerleştiren 500 büyük platform müşterisine sahip.

Airwallex’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Jack Zhang, “Altıncı yıl dönümümüze yaklaşırken, dünyanın her köşesindeki fırsatlarla girişimcileri, iş kurucuları ve yaratıcıları bir araya getirmeye devam etmek istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Airwallex, son çeyrekte Asya-Pasifik, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgeleri genelinde büyümeye devam ederken, ABD’de de erken ivme kazandı. Hong Kong ve Birleşik Krallık’ta sanal çalışan kartlarını piyasaya süren şirket, Singapur ve Malezya’da lisanslarla Güneydoğu Asya’ya giriş yaptı ve yeni küresel müşteriler kazanmaya devam etti. Şirketin son çeyrekteki başarısı iş modelinin gücü ve müşterilerin değişen ihtiyaçlarını dijital ödeme pazarında karşılama konusundaki benzersiz yeteneğini gösteriyor.

Müşteri deneyimi platformu geliştiren yerli girişim Exairon, Heaventures’tan 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Şirketlerin Müşteri Deneyimi Yönetimi ve benzeri süreçlerine yönelik yazılım ihtiyaçlarını hizmet olarak karşılayabildikleri SaaS, startup ekosisteminde dikkat çeken bir iş modeli olarak görülüyor.

Dünyada ve Türkiye’de bu alana yapılan yatırımlar, bu modelin büyüme potansiyelini ortaya koyuyor. Öyle ki; The SaaS Funding’in raporuna göre sadece 2021 yılının ilk 3 ayında dünya çapında bu modele yaklaşık 10 milyar dolarlık (9.9 milyar dolar) bir yatırım yapıldı. KPMG’nin Türkiye’nin Girişim Ekosistemi Değerlendirme raporuna göre de 2021’in üçüncü çeyreğinde işlem hacmi bakımından en çok işlemin gerçekleştiği dikeyler arasında Saas ilk 5’te yer aldı. Bu dönemde ülkemizde Saas platformları 1.5 milyon dolarlık yatırım aldı.

Müşteri Deneyimi süreçlerine odaklanan yerli Saas şirketi Exairon, bu alanda dikkat çeken oyuncular arasında yer alıyor. Şirket, Türk yatırımcılık girişimi Heaventures ve melek yatırımcılardan toplam 2 milyon değerleme üzerinden yatırım aldı.

Exairon kurucuları Utkan Şanda, Fatih Taşhan ve Engin Öcal ve Heaventures Kurucu Ortağı Nurettin Şendoğan ile yatırım süreci ve Exairon’ın sektördeki sorunlara yönelik çözümleri hakkında özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Güvenlik yapay zeka ile otonom müşteri deneyimi: Exarion

Utkan Şanda, Exairon’ı, bir Otonom Müşteri Deneyimi Platformu olarak tanımlıyor. Platform kısaca kurumların, müşterileri, iş ortakları veya çalışanları ile gerçekleştirdikleri etkileşimlerde insan müdahalesi gerektirmeyen tüm süreç ve iletişimlerin yapay zeka tarafından otonom olarak gerçekleştirilmesini sağlayan bir platform olarak özetlenebilir. Şirket, insan müdahalesi gerektiren işlerde ise yarı otonom çalışmayla insan gücünün verimliliğini artırma ve bu sayede çok değerli olan insan kaynağının en etkin şekilde kullanılmasını sağlıyor. Exairon’un, Güvenli ve tutarlı bir şekilde Yapay Zeka ile Otonom Müşteri Deneyimini vizyonunu barındırdığını söyleyen Utkan Şanda, Exairon isminin de bu bağlamda Experience (deneyim), Artifical Intelligence (yapay zeka) ve Iron (demir) ifadelerinden türetildiğini belirtti.

Deneyimli kurucuların saha tecrübesi ile doğan iş fikri

Ürün fikrinin, daha önceki dönemlerde birlikte yaptıkları projeler esnasında filizlendiğini aktaran Fatih Taşhan ise, “Bu dönemde büyük uluslararası üreticilerin paket çözümlerinin uyarlama ve devreye alımını; iş ortağı olarak hayata geçirirken böyle bir çözümün eksikliğini fark ettik. Piyasada bizim hayal ettiğimiz olgunlukta bir Otonom Müşteri Deneyimi Çözümü yoktu ve bu net bir ihtiyaçtı. Ekip olarak fikri olgunlaştırarak Exairon çatısı altında hayata geçirdik.” diye konuştu.

Exairon’ı yaklaşık 16 yıldır Müşteri Deneyimi ve Müşteri İlişkileri Yönetimi çözümleri üzerine birlikte çalışan 3 kişilik uzman bir kurucu kadro ile hayata geçirdiklerini ekleyen Fatih Taşhan, “Utkan, 22 yıldır bilişim sektöründe Teknoloji Girişimcisi ve son dönemde yatırımcısı olarak faaliyet gösteriyor. Müşteri İlişkileri ve Müşteri Deneyimi Yönetimi çözümleri başta olmak üzere kurumsal SAAS uygulamalarının iş modellerinin kurgulanması, tasarımı, satışı, pazarlaması ile yurt içi ve dışında iş geliştirme tecrübesi ile CEO görevini üstlendi. Kurucu CTO’muz olarak ben de 17 yıllık yine Müşteri İlişkileri ve Müşteri Deneyimi Yönetimi başta olmak üzere kurumsal SAAS yazılım mimarlığı ve teknik liderlik tecrübesine sahibim. Kurucu COO’muz Engin Öcal da yine 17 yıldır Telekom Operatörleri dahil çeşitli sektörlerde Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri sistem geliştirme, ekip ve proje yönetimi tecrübesine sahip.” açıklamasında bulundu.

Müşteri deneyiminde en önemli 3 sorun

Exairon ile piyasada eksikliğini fark ettikleri en önemli 3 sorunu çözmeyi hedeflediklerini vurgulayan Taşhan bu eksikleri şöyle sıraladı:

Birincisi, Webchat, Mobilchat, Mesajlaşma Uygulamaları ve Sosyal Medya mesajlaşma kanallarını bir arada, bütünleşik bir kanal, takım ve gelen kutusu yapısı ile yönetilemiyor ve bu sebeple işletmeler farklı çözümleri ayrık şekilde kullanmak durumunda kalıyorlar.

İkincisi de sorun piyasadaki çözümlerde bu kanallardan yürütülen diyaloglar ya Chatbot ya da Operatör tarafından yürütülmek durumunda. Eğer şanslıysanız Chatbot ve operatöre aralarında devir yapabiliyorlar. Bu da müşteri deneyiminde kesinti ve memnuniyetsizliklere neden oluyor.

Üçüncü ve belki de en önemli sorun ise piyasadaki mevcut çözümler Yapay Zeka’nın olası tüm yanıt kategorileri ve bunların ifade biçimlerini baştan tanımlamanızı bekliyor. Bu sebeple ya bu çözümleri devreye almak aylar sürüyor veya çok sınırlı bir hizmet kategorisinde diyalog yönetilerek verimsiz kullanımlar ortaya çıkıyor.

“İnsan ve makine bir arada”

Exairon’un diğer kurucu ortağı Engin Öcal ise, şirketin, piyasadaki diğer firmalardan ayrıldığı noktalara dikkat çekti.Piyasada Canlı Chat, Sosyal Medya Mesajlaşma, Whatsapp mesajlaşma ve Chatbot çözümleri sunan çok sayıda yabancı ve sınırlı sayıda yerli rakiplerinin olduğunu söyleyen Engin Öcal, “Biz İnsan ve Makinelerden oluşturabileceğiniz hibrit takımların Webchat, Mobilchat, Mesajlaşma Uygulamaları ve Sosyal Medya mesajlaşma kanalları üzerinden birlikte, takım olarak hizmet sunabildiği benzersiz bir yaklaşıma sahibiz ve bu özelliğimiz ile rakiplerimizden ayrışıyoruz. Bu yapı sayesinde Yapay Zekaya sahip makineler İş Başında Eğitim modunda müşteri diyalogları yürütülürken operatörlerinizi asiste ediyorlar ve aynı zamanda onlardan iş başında eğitim almaya devam ediyorlar, Yarı Otonom modda sadece yorumlayamadıkları kları bir talep geldiğinde Operatör desteğine başvuruyorlar, Otonom modda ise artık insan desteği olmadan tüm süreci uçtan uca yürütüyorlar. Hatta tercih ederseniz mesai saatleri içerisinde yarı otonom, dışında ise otonom modda çalışma seçeneğimiz bile bulunuyor. Bu da platformumuzun devreye alma süreçlerini çok hızlandırıyor, zira aylar süren projelere ihtiyaç duymadan bir kaç günlük odaklanma ile platformu kullanmaya başlayabiliyorsunuz.” diye konuştu.

Exairon, ayrıca bu yapı sayesinde Takım, Operatör, Makina ve Kanal gibi tüm boyutlarda yanıt, çözüm ve memnuniyet gibi başlıklardaki KPI’lar ile detaylı analizlerle sürekli iyileşme olanağı sunuyor. Engil Öcal, tüm bu boyutlarda bir arada yapabilme imkanının rakiplerinde bulunmadığını da vurguluyor.

Platform tüm dünyaya açık

Exairon’ın oldukça kalabalık bir yol haritası var. Tamamını bir çırpıda özetleyebilmek çok mümkün değil. Özetle vizyonları doğrultusunda sürekli olarak Daha Yetkin Yapay Zeka, Daha Fazla İş Başında (Daha zahmetsiz) Eğitim, Daha Fazla Kanal, Daha Fazla Hazır Entegrasyon ve Daha Güçlü Analitiklerden oluşan bir yapıda Platformu sürekli geliştiriyorlar. Exairon tüm dünyada kullanılabiliyor. Henüz yurtdışı satışa odaklanmasalar da, şirket 2022’de yurtdışına açılmayı hedefliyor.

Smartiks ile halka arz başarısı

Utkan Şanda ile daha önce yapmış oldukları girişimler hakkında da sohbet etme şansı yakaladık. İlk girişimlerini Smartiks’i 2006 yılında CRM, İş Zekası ve Kurumsal Yazılım Geliştirme odağı ile kurduklarını anlatan Şanda, “Yıllarca sektörde örnek gösterilen çok sayıda öncü proje ile büyüterek yaklaşık 150 kişilik sektörün liderleri arasına soktuğumuz şirketi 2019 yılında Borsa İstanbul’da halka arz ettik. Arz sonrasında misyonumuzu tamamladığımızı görerek yönetimi profesyonel kadrolara devrederek yeni girişimler ve yatırımları hayata geçirmek üzere ayrıldık. Ben sonrasında Exairon dışında melek yatırımcı şapkası ile bir çok farklı girişime de destek olmaya başladım. Bilgi birikimi ve tecrübemizi ihtiyaç duyan girişimlere aktarmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Biz yıllarca bunun eksikliğini çok hissettik” bilgilerini aktardı.

Yeni nesil yatırım sermayesi girişimi Heaventures desteği

Nurettin Şendoğan, Dünya yeni normale adapte olurken alışveriş alışkanlıklarının değişmeye devam etmekte olduğunu, internetten alışveriş arttıkça, müşteri sorunları ve istekleri artık anlık olarak çözülmek zorunda olduğunu; bu ihtiyacı karşılayabilecek ölçeklenebilir çözümleri üretebilmenin yolunun ise teknoloji ile donatılmış müşteri hizmetleri takımları oluşturabilmek olduğunu, Hizmet ve Satış ekiplerinin, iş başında öğrenen, yapay zeka destekli botların da dahil edildiği takımlar halinde, yüksek ölçeklenebilirlikte, büyük kitlelere zahmetsizce hizmet verebildiği bir teknoloji platformu sunan Exairon’ın bu alanda pazara en etkin ve kapsamlı çözümü sunması sebebi ile yatırım kararı aldıklarını belirtti.

Ayrıca Şendoğan, Heaventures olarak çok deneyimli bir kurucu kadro tarafından, birebir saha tecrübelerine dayanarak tasarlanmış bir çözüm sunan Exairon’ın kısa sürede rakiplerinden ayrışarak sektör liderleri arasına katılacağına inandıklarını, bu yolculukta kendilerinin de Exairon’a finansal desteğin yanı sıra ihtiyaç duydukları her anda teknoloji yol haritası, globalde yaygınlaşma, network desteği ve girişim hukuku desteği ile de katkı sunacaklarını paylaştı.

Otonom traktör üreticisi Monarch Tractor, 61 milyon dolar yatırım aldı

Sürdürülebilir çiftçiliği güçlendiren ve dünyanın ilk tamamen elektrikli traktörünün üreticisi Monarch Tractor, B Serisi finansman turunda 61 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Astanor Ventures tarafından yönetilen tura CNH Industrial, At One Ventures ve Trimble Ventures gibi isimler destek verdi.

Bay Area merkezli Monarch Tractor, özel mahsul çiftçilerinin hem ekonomik hem de sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma potansiyelini ortaya çıkarmayı hedefliyor. Sürdürülebilir çiftçiliği güçlendiren, verimlilik ve güvenliği artıran ve çiftçiler için karlılığı en üst düzeye çıkaran Monarch Tractor, elektrifikasyon, otomasyon ve veri analizinin bir birleşimini sunan ilk girişim olduğunu iddia ediyor.

İş gücü sıkıntısı, iklim değişikliği ve gıda güvenliği endişelerinin çiftçiler için çok sayıda zorluk yarattığını belirten şirket, çiftçilerin bu büyük zorluklarını göz önünde bulundurarak çiftçi öncelikli bir yaklaşım sağlıyor; gezegen, tüketici ve küresel gıda ekosistemi için daha sağlıklı çözümler sunuyor.

Girişim, eni sermaye ile satış, hizmet ve üretimini hızlandırmayı hedefliyor. Şirket ayrıca, ürün tekliflerini genişletmeyi ve bölgesel pazar doğrulaması için uluslararası pilot programlarını Güney Amerika, Avrupa ve Asya’da başlatmayı planlıyor.

Monarch Tractor’ın kurucu ortağı ve CEO’su Praveen Penmetsa bir blog yazısında yaptığı açıklamada, “Sürekli artan işgücü zorlukları, sürdürülebilirlik endişeleri ve çiftçilerin karşılaştığı gıda izlenebilirliği ve inceleme sorunları nedeniyle, Monarch Tractor’ın sunduğu benzersiz çözümler için büyük talep gördük” sözlerine yer verdi.

Astanor Ventures Ortağı Hendrik Van Asbroeck, “Uygun fiyatlı, temiz ve otonom bir çözüm sunmanın ötesinde, Monarch’ın traktörleri, geleceğin sürdürülebilir ve verimli çiftliklerini mümkün kılmak için ayrıntılı çiftlik içi veriler topluyor” açıklamasında bulundu.