Ana Sayfa Blog Sayfa 344

İnsan kaynakları uygulaması Bonded 24 Saatte İş, video entegrasyonu Mideo’yu yayına aldı

Geleneksel yöntemlerle yürüyen insan kaynakları süreçlerini dijitalleştirerek ve yapay zeka ile buluşturarak alışkanlıkları değiştiren mobil uygulama Bonded 24 Saatte İş, video/story entegrasyonu Mideo’u aday ve işverenlerle buluşturdu.

İlk kez Bonded 24 Saatte İş tarafından hayata geçirilen Mideo, diğer platformlardaki video mülakat özelliğinden farklı olarak adayların kendilerini 45 saniye içerisinde diledikleri konu hakkında ifade edebilmelerini sağlıyor. Sosyal mecralarda görmeye alıştığımız story formatındaki bu entegrasyonla adaylar, Mideo’larını çekip sisteme yükleyebiliyor, profillerine sabitleyebiliyor ve rakipler arasında avantaj sağlıyorlar.

“Yeni nesil entegrasyonlarla geleneksel yöntemlerin ötesine geçiyoruz”

Mideo’nun geleneksel işe alım yöntemlerine göre avantajlarını aktaran Bonded 24 Saatte İş kurucu ortağı Gizem Yasa, “Geleneksel yöntemlerde adayların kendilerini ifade etmelerine izin verilmiyor. CV’ler bir kağıt parçasından öteye geçemiyor. Adaylar, yeni bir işe başvuru yaparken aslında o işi ne kadar istediklerini gösteremiyorlar. Bonded 24 Saatte iş olarak, Mideo ile bu geleneksel sistematiğin ötesine geçiyoruz. Adaylarımızın başvurduğu işi ne kadar istediklerini anlatabilmesini, uzmanlıklarını ya da yeteneklerini gösterebilmelerini, tecrübelerini edinirken neler yaşadıklarını yeni nesil yöntemlerle paylaşabilmesini sağlıyoruz. Örneğin, bir barista latte art yaparken de Mideo çekebiliyor veya Rusça bilen bir aday Rusça konuşarak da kendisini ifade edebiliyor. Böylece başvurulan ilanlarda rakiplerin önüne geçme şansı yakalanıyor” dedi.

Aday ve işverenlerden aldıkları geribildirimlere de değinen Gizem, “Adaylar Mideo’yu çok sevdi. Beklediğimizden hızlı bir akış oldu. “Mideo çektiğim için işimi çok hızlı buldum” mesajlarını çok sık alıyoruz. İşverenler ise “zaman kazanmaya başladım” geribildirimiyle dönüyorlar. Zira bir şirket, bir adayın Mideo’sunu izleyerek o adayın iletişim yetenekleri hakkında daha nitelikli bilgiye sahibi olabiliyor. Her adayı iş görüşmesine çağırarak zaman kaybetmiyor. Doğru personelle eşleşme sürecini hızlandırıyor ve süreci daha verimli hale getiriyor. Hem işveren hem de aday açısından avantaj yaratan yeni entegrasyonumuz Mideo çeken adayların, çekmeyenlere kıyasla iş bulma oranının %80 arttığını tespit etmiş durumdayız” ifadelerini kaydetti.

Mükellef, 2022’nin ilk yarısında 320 farklı alanda 3 binden fazla online şirket kurulumu gerçekleştirdi

Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya’nın yanı sıra Estonya üzerinden Avrupa Birliği ülkelerinde girişimcilerin şirket kurmasını ve tüm finansal süreçlerini yönetmesini sağlayan online bir platform olan Mükellef, 2022 yılının ilk 6 ayında da girişimcilerin hayatını kolaylaştırmayı sürdürdü.

Haziran ayında hayata geçirdiği Workhy markası ile yurt dışı pazarındaki çalışmalarını hızlandıran Mükellef, 2022 yılının ilk yarısında 3 binin üzerinde online şirket kurulumu gerçekleştirdi.

Online şirket kuranların yarısından fazlası 18-25 yaş arasında

Mükellef’in verilerine göre 2022 yılının ilk 6 ayında Türkiye’de en çok e-ticaret, kurye, yazılım, reklamcılık ve danışmanlık alanlarında şirketler kurulurken; Amerika, İngiltere, Estonya ve Almanya’da kurulan şirketlerin büyük çoğunluğunu e-ticaret şirketleri ile freelancer olarak çalışan tasarımcı ve yazılımcılar oluşturdu. Yaş aralığı özelinde ele alındığında 18-25 yaş grubu online şirket kuranların yarısından fazlasını oluştururken; bu grubu yüzde 32’lik oranla 25-35 yaş arası ve yüzde 11’lik oranla 35-45 yaş arası takip etti. Türkiye’de en çok şirket kurulan iller ise sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Konya, Adana, Kocaeli, Gaziantep ve Eskişehir oldu.

320 farklı alanda online şirket kurulumu

Mükellef ve workhy’nin Kurucusu Okan Şafak, giderek dijitalleşen dünyada online şirket kurma eğiliminin de günden güne arttığının altını çizerek şunları söyledi: “Her şeyin tek platformdan yönetilebildiği, zamandan tasarruf sağlayan uygulamalar günümüzde yoğun ilgi görüyor. Mükellef ve Workhy olarak biz de şirket kurulumundan başlayarak bireysel girişimcinin ihtiyaç duyabileceği tüm finansal süreçleri dijitalleştirerek tek noktadan erişim sağlıyoruz. Kurulduğumuz günden bugüne kadar geçen yaklaşık 3 yıllık sürede 320 farklı faaliyet alanında 13 binden fazla online şirket kurulumuna aracılık ettik. Buz dağının görünen kısmında her ne kadar e-ticaret, kurye ve yazılım sektörlerinden yoğun talep alıyor olsak da esasında bu alanların dışında kuş yemi üreticiliğinden dövme tasarımına, biyokimyadan müzik aleti üretimine ve halı yıkamaya kadar bağımsız birçok sektörden girişimcinin de şirket kurulumunu gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde de bu ilginin katlanarak artmasını bekliyoruz.”

“Hedefte 6 ülke daha var”

Şafak: “Kısa süre önce hayata geçirdiğimiz Workhy ile yurt dışı pazarlardaki çalışmalarımızı daha da hızlandırdık. Mükellef ve Workhy olarak 140’tan fazla ülkede girişimcilerin ihtiyaçlarını A’dan Z’ye karşılamayı hedefliyoruz. Yıl sonuna kadar Kanada, Hollanda, Macaristan, Karadağ, Malta ve Singapur’a da açılmayı ve küresel çapta binlerce şirkete kuruluşun yanında finansal çözümler de sunmayı planlıyoruz.”

İletişim ajansı BadiWorks, yurt dışı eğitim danışmanlık şirketi Orbis’e 400 bin dolar yatırım yaptı

Üniversite öğrencilerine yönelik online ve çevrim dışı eğitimler, genç yetenek kazanımı programları, işveren markası yönetimi ve kampüs etkinlikleri alanlarında faaliyetlerini sürdüren Türkiye’nin öncü Gençlik İletişim Ajansı BadiWorks, yurt dışı eğitim danışmanlık şirkleti Orbis‘in yeni ortağı oldu.

Bünyesinde Young Executive Academy, Öğrenci Kariyeri ve Talentcoders gibi alt markaları da bulunduran BadiWorks, global ölçekte hizmet veren bir marka olma vizyonu doğrultusunda, Orbis Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı’na 400 bin dolarlık yatırım gerçekleştirerek firma hisselerinin yüzde 50’sini satın aldı.

Hedef 4 yılda 25 ülkede hizmet vermek

32 senelik tecrübeye sahip sektör liderlerinin 2019 yılında kurduğu Orbis Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı, pandemi koşullarının getirdiği olumsuz koşullara rağmen; kısa sürede binlerce öğrencinin tercih ettiği danışmanlık şirketi olmayı başardı.

Orbis Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı, başta Avrupa olmak üzere dünyanın önemli merkezlerinde 1.146 üniversiteyle iş birliği halinde hareket ediyor. 4 yıllık vadede yurt içindeki ofis sayısını 80’e çıkarmayı planlayan Orbis, yurt dışında da 25 ülkede şubeleşmeyi hedefliyor. Şu anki şirket değeri 800 bin dolar olan markanın, 2025 hedefi 35 milyon doların üzerinde.

Hayallerimizi gerçeğe dönüştürüyoruz

Yatırım hakkında konuşan BadiWorks Kurucu Ortağı Olcay Aksoy, “Gerçekleştirdiğimiz bu yatırımla yurt dışına açılma hayallerimizi gerçeğe dönüştürüyoruz.” ifadelerini kullandı. Aksoy, “2013 yılında üniversite öğrencilerine kariyer tavsiyeleri veren içerik platformu Öğrenci Kariyeri’ni kurarak başladığımız yolculuğumuzun kısa sürede bu seviyelere gelmesi bizler ve ülkemiz adına çok sevindirici. İşe başlarken başta üniversite öğrencilerimiz olmak üzere, kendini geliştirmek isteyen ama kariyerine nasıl yön vereceği konusunda tereddütleri olan genç yeteneklerimize ilham olmak öncelikli gayemizdi. Bu amaçla düzenlediğimiz onlarca eğitim programıyla Türkiye’deki firmaların üst düzey yöneticileriyle öğrencilerimizi buluşturduk. Gerçekleştirdiğimiz eğitimlerin ve yatırımlarımızın bu şekilde meyve vermesi, gelecekte yapacağımız atılımlar için bizleri en çok motive eden etmenlerin başında geliyor.” dedi.

“Genç yetenekler için katma değer üretmeye devam edeceğiz”

Gençlerin yurtdışında eğitime olan ilgisine vurgu yapan Aksoy, “Yaklaşık 10 yıllık süre zarfında genç yeteneklerimizin beklentileri ve kariyer yolculukları hakkında büyük bir deneyim sahibi olduk. Heybemizdeki bu tecrübeleri yol haritamız yaparak yatırımlarımızı sürdürmeye ve genç yeteneklerimiz için katma değer üretmeye devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Yerli Pet-Tech girişim Petopy, VLMedia liderliğinde 3 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

Evcil hayvan sahiplerine sağlık, bakım ve online danışmanlık hizmetleri sağlayan yerli girişim Petopy, 3 milyon dolar değerleme üzerinden tohum yatırım turunu kapattı.

Ankara merkezli toplam 150 milyon indirmeye sahip mobil uygulamalar ve oyunlar geliştiren başarılı mobil teknoloji şirketi VLMedia’nın liderlik ettiği yatırım turuna 3 melek yatırımcının da katıldığı açıklandı.

Şirket kurucu ortaklarından Tuğrul Çiltaş yeni gelen yatırımın Petopy’nin Yunanistan ve İspanya’da hizmet vermeye başlaması ve abonelik bazlı yeni servislerin geliştirilmesi için kullanılacağını belirtti.

Petopy mobil uygulaması ile evcil hayvan sahipleri veteriner hekimlerle canlı video görüşme yaparak danışmanlık alabiliyor, rutin aşılar, tırnak kesimi, mikroçip ve kimliklendirme uygulamaları için veteriner hekimlerden evde sağlık ve bakım hizmetleri alabiliyor.

Scotty ve BiSU’nun erken aşamalarında birlikte çalışan kurucu ekibe sahip Petopy; Bekir Genç, Hazar Utku Özay, Tuğrul Çiltaş ve Nuran Şükran Pakdemirli tarafından 2021’de kuruldu.

Kasım 2021’de kullanıcılara hizmet vermeye başlayan Petopy kısa sürede 15binden fazla pet sahibine hizmet sağladı. Mayıs 2022’de Avrupa’nın gelecek vaadeden 8 Pet-Tech girişiminden biri seçilerek Barcelona’daki EU Startup Summit’e davet aldı.

Yeni yatırımla birlikte şirket merkezini Gebze Teknik Üniversitesi Teknopark’a taşıyan Petopy hem Türkiye hem de Avrupa için ekibini ve iş hacmini büyütmeyi hedefliyor.

Timus Networks, TechOne VC’den 10 milyon dolar değerleme üzerinden 1 milyon dolar yatırım aldı

TechOne VC, teknolojideki rekabet avantajları ve yıkıcı iş modelleriyle, küresel bir oyuncu olma arzusundaki erken aşama teknoloji girişimlerine destek vermeye devam ediyor. Fon son olarak, siber güvenlik girişimi Timus Networks’e 10 milyon dolar değerleme üzerinden 1 milyon dolar yatırım yaptı.

Tuğrul Tekbulut tarafından kurulan ve henüz yeni bir girişim olan Timus Networks, ZTNA ve SASE teknolojileriyle modern iş yerlerinin ağ güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyor.

Boston merkezli girişim, mobilite ve uzaktan erişime odaklı bir şekilde işletmelerin daha etkili iş akışları elde etmelerine destek oluyor. Dinamik Güvenlik Duvarı, AI destekli Güvenli Web Ağ Geçidi, Kötü Amaçlı Yazılımdan Koruma ve İzinsiz Girişi Önleme Sistemi gibi siber güvenlik bileşenlerini kapsayan Timus Networks, bulut tabanlı SASE mimarisine sahip. Girişimin ana hedeflerinin başında globale açılmak yer alıyor.

“Ekosisteme olan desteğimizi her alanda sürdüreceğiz”

Yatırım sürecinden duyduğu mutluluğun altını çizen TechOne VC Yönetici Ortağı Yiğit Arslan, “TechOne VC olarak potansiyeli yüksek bir girişime daha yatırım yapmış bulunmaktayız. Timus Networks’ün kurucusu Tuğrul Tekbulut bugüne kadar girişimcilik alanında çok sayıda başarıya ve çıkışa sahip bir isim. Timus ekibi şimdiye kadar ekip olarak çok güzel işlere imza attı. Bundan sonraki süreçte de hep birlikte daha iyileri için çalışacağız. TechOne da ilgi alanları dahilindeki girişimleri aramaya ve yatırım yapmaya devam edecek. Katma değerli platformumuz ile birlikte ekosisteme olan desteğimizi her alanda sürdüreceğiz.” dedi.

E-ticaret şirketlerinin reklam gelirlerini arttıran yerli SaaS Enhencer, 700 bin dolar yatırım aldı

E-ticaret şirketleri için Facebook, Google ve benzer mecralarda reklam analitiği çözümü sunan yerli SaaS platformu Enhencer, 700 bin dolar yatırım aldı.

Enhencer’ın 700 bin dolarlık yatırım turu Diffusion Capital Partners (DCP) liderliğinde gerçekleşti. Yatırım turuna Boğaziçi Ventures’ın yanı sıra, Geometri Melek Yatırım Ağı, bireysel yatırımcılar Umut Şenol ve Arzu Umur da katıldı.

E-ticaret siteleri müşterilerinin satın alma iştahlarını makine öğrenmesi algoritmalarıyla tahmin edip reklam verilmesi gereken kitleyi etkin bir şekilde tahmin eden Enhencer, müşterilerine daha az bütçeyle daha yüksek dönüşüm oranları sunuyor. Pandemiyle birlikte hızla büyüyen e-ticaret sektöründe, yanlış hedef kitlelere yapılan reklam harcamaları ve dolayısıyla gerçekleşen düşük reklam dönüşümleri en büyük sorun olarak görülüyor.

Enhencer, herhangi bir kişisel veri kullanmadan, KVKK uyumlu olarak topladığı veri üzerinde elde ettiği gerçek zamanlı ziyaretçi davranış modelleriyle bu sorunları en etkin şekilde çözüyor ve müşterilerinin en kârlı hedef kitlelere ulaşmalarını sağlıyor. Özellikle Facebook ve Google reklamları için e-ticaret şirketlerine oldukça kolay bir entegrasyon yapısı sunan Enhencer’ın Türkiye, ABD, İngiltere, Hollanda ve Orta Doğu pazarlarında 150’den fazla ödeyen müşterisi bulunuyor.

Alınan yeni yatırım ile yurtdışı pazarlarda büyümenin hızlandırılması ve ekibin büyütülmesi planlanıyor.

Olcay Öztürk ve Barış Sürücü tarafından kurulan Enhencer, 2019 yılının Mayıs ayında KoçSistem’in girişimcilik platformu Techsquare’de “Yılın Girişimi” olarak seçilmişti. 2020 yılında da 18 milyon TL değerleme ile 1,5 milyon TL tohum yatırım almıştı.

New York Borsası’na açılmaya hazırlanan Martı’nın kasasına brüt 280 milyon dolar girmesi bekleniyor

Türkiye’nin lider mobilite platformu Martı, New York Borsası’na (NYSE) açılma stratejisiyle ilgili detayları ve gelecek dönem planlarını İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında paylaştı. Martı Kurucu ve CEO’su Oğuz Alper Öktem, aklımıza takılan soruları yanıtladı. Bu açılmayla birlikte de Martı’nın kasasına 280 milyon dolar girmesi bekleniyor.

Basın toplantısında Martı’nın New York Borsası’na açılma süreciyle ilgili düşüncelerini aktaran Öktem “Bu hem şirket tarihimiz hem de ülkemizin ulaşım ekosistemi için çok önemli bir dönüm noktası. Yakın gelecekte, tüm ulaşım araçlarının elektrikli; tüm elektrikli araçların da paylaşımlı olacağına inanıyoruz. Ayrıca, geleceğin şehirlerinin daha sessiz olacağı kanaatindeyiz. Bu vizyon ile dünyanın en büyük mikromobilite filolarından birini kurduk. Bugüne kadar hem Martı hem de doğa için yapabileceklerimizin sadece onda birini gerçekleştirdik. New York’ta da Türk bayrağını dalgalandıracak olmaktan gurur duyuyoruz ve üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.” şeklinde ifade etti.

“Sermaye yapımızı güçlendirmek için en doğru zaman”

E-scooter, e -mobilet ve e-moped’den oluşan 46 bini aşan araç filosuyla ulaşım hizmeti veren Martı, tek ülke odaklı ve dikey olarak entegre edilmiş iş modeliyle; birim ekonomi, genel kârlılık ve sermaye verimliliği açısından global emsallerinden farklı konumlanıyor.
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Oğuz Alper Öktem; Martı’nın, kuruluşundan beri güçlü bir büyüme ortaya koyduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi: “Türkiye’nin lider mobilite şirketi olarak, ülkemizdeki bu büyüme potansiyelini yakalamak adına sermaye altyapımızı güçlendirmek için doğru zamanın şimdi olduğuna kanaat getirdik. Paylaşımlı yolculuk ve mikromobilite hem dünyada hem ülkemizde sürekli büyüyen bir sektör. Bu büyümeyi karşılayacak sermayeyi sağlamak için de ABD sermaye piyasalarına erişme ayrıcalığını yakalamayı ve üst düzey yatırımcıların desteğini almayı hedefledik. Bu hamlemizin de uzun vadeli büyüme ve sürdürülebilir başarı için bir temel oluşturduğuna inanıyoruz.”

Martı, insanların gündelik hayatını kolaylaştırıyor

Özellikle İstanbul gibi mega şehirlerde en önemli sorunlardan biri olan ulaşım için çözüm teknolojiden geçiyor. Bizim amacımız insanların gündelik hayatlarını kolaylaştıracak ve hareket kabiliyetlerini zahmetsizce artıracak çevre dostu ve paylaşımlı ulaşım alternatifleri sunmak. Bu bilinçle başladığımız yolculukta bugün Martı Türkiye’de iOS ve Android mağazalarında 1 numaralı ulaşım uygulaması konumunda.

New York Borsası’na açılma sürecinizden bahseder misiniz?

“Türkiye’nin lider mobilite şirketi olarak, Türkiye’deki büyüme potansiyelini yakalamak adına sermaye altyapımızı güçlendirmek için doğru zamanın şimdi olduğuna kanaat getirdik. Bir Türk şirketi olarak New York Borsası’na açılacak olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bugün e-scooter, e -mobilet ve e-moped’den oluşan 46 binlik filomuzla ulaşım hizmeti veriyoruz. Kendi işimize odaklıyız ve Türkiye’nin lider mobilite platformu olarak milyonlarca kişiye ulaşım hizmeti sağlıyoruz. Kendi IOT altyapımızı ve yazılım sistemlerimizi üretiyoruz. Martı, kuruluşundan beri güçlü bir büyüme ortaya koymuş durumda. Tek ülke odaklı ve dikey olarak entegre edilmiş iş modelimizle; birim ekonomi, genel kârlılık ve sermaye verimliliği açısından kendimizi global emsallerden farklı konumluyoruz. Şimdiye kadar, uzun vadede ortaya koyabileceğimizin sadece yüzde onunu gerçekleştirdik, yani daha yolumuz uzun, yapacaklarımız çok.”

Türkiye’de ulaşımın geleceği sizce nasıl şekillenecek?

“Özellikle gelişmekte olan İstanbul gibi mega şehirlerde, ulaşımın bir numaralı sorunu teşkil ettiğine inanıyoruz. Ayrıca, yakın gelecekte tekerlekli olan tüm araçların elektrikli; elektrikli tüm araçların da paylaşımlı olacağını düşünüyoruz. Bizce geleceğin şehirleri sessiz olacak. Bu vizyonla, dünyadaki en büyük mikromobilite filolarından birini inşa ettik. Bizim amacımız insanların gündelik hayatlarını kolaylaştıracak ve hareket kabiliyetlerini zahmetsizce artıracak çevre dostu ve paylaşımlı ulaşım alternatifleri sunmak. Bu bilinçle başladığımız yolculukta bugün Martı Türkiye’de İOS ve Android mağazalarında 1 numaralı ulaşım uygulaması.”

Martı’nın gelecek planları nedir?

“E-moped, e-mobilet ve e-scooter’dan oluşan filomuza olan talep gün geçtikçe artıyor. Zorlu pandemi süreci, ulaşım fiyatlarındaki hızlı yükseliş, ülkemizde paylaşımlı mikromobilite araçlarının önemini ve bu hizmete olan ihtiyacı gösterdi. Yani günümüz dünyasında mobilite ve ulaşım harcamaları bir lüks değil, bir gereklilik. Ayrıca Türkiye, G20 ülkelerinin arasında ulaşım Super App’i olmayan tek ülke. Endonezya, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan G20 ülkelerindeki lider mikromobilite uygulamalarının değerlemeleri ise milyar dolarlar mertebesinde. Biz de bu hedefle çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

Hep ulaşım alanında mı kalacaksınız? Sosyal medyada Martı’nın elektrikli arabasıyla sıkça karşılaşır olduk. Arabalarınızı ne zaman sokakta göreceğiz?

Kullanıcıların ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak adına Martı, farklı araç modelleriyle pilot çalışmalarını sürdürüyor. Hizmetlerimiz; farklı konfor, fiyat ve mesafe gereksinimlerini göz önünde bulundurularak şekilleniyor. Halihazırda e-moped, e-mobilet ve e-scooter’dan oluşan filomuzu çeşitlendirmek için de hazırlıklara devam ediyoruz. Farklı paylaşımlı, çevreci ve pratik ulaşım alternatiflerini bilfiil değerlendiriyoruz.

Neden BİST yerine NYSE?

Paylaşımlı yolculuk ve mikromobilite hem dünyada hem ülkemizde sürekli büyüyen bir sektör. Bu büyümeyi karşılayacak sermayeyi sağlamak için de ABD sermaye piyasalarına erişme ayrıcalığını yakalamayı ve üst düzey yatırımcıların desteğini almayı hedefledik. New York Borsası’na açılan bir Türk şirketi olmaktan gurur duyuyoruz. Bu hamlemizin de uzun vadeli büyüme ve sürdürülebilir başarı için bir temel oluşturduğuna inanıyoruz.

SPAC nedir? Nasıl çalışır? Neden geleneksel halka arz (IPO) yöntemi yerine SPAC metodunu tercih ettiniz?

Galata, gelişmekte olan pazarlarda teknoloji destekli bir işletmeyle birleşme hedefiyle 2021 yılında New York Borsası’na arz oldu. Galata gibi şirketler, “Special Purpose Acquisition Companies”, ya da kısacası SPAC’lar, Türk sermaye piyasası hukukunda “Birleşme Amaçlı Ortaklık” olarak adlandırılıyor. Galata’nın sunacağı kaynak ve tecrübeyle Martı, NYSE’de halka açılması daha hızlı bir şekilde gerçekleştirecek.

İkinci kez kitle fonlama turuna çıkan Arkerobox, 2.75 milyon TL yatırım almayı hedefliyor

Çocukların kültürel mirasımıza karşı farkındalıklarını artırmak üzere geliştirilen, deneyerek öğrenmeye dayalı arkeoloji setlerini tüm dünyayla buluşmayı amaçlayan Arkerobox, Türkiye’nin lider kitle fonlama platformu fonbulucu’da ikinci kez yatırım turuna çıktı.

Ürünlerini eğitim teknolojilerine entegre etmek ve dünya çocukları arasında bir kültür ağı kurabilmek adına kolları sıvayan girişim, globalleşme açılımını hızlandırmak adına çıktığı yatırım turunda şirket paylarının %7,2’sinin yatırımcılara arzıyla 2,75 milyon TL’ye ulaşmaya çalışacak.

Arkerobox, geçtiğimiz yıl kasım ayında yine fonbulucu platformunda çıktığı tur sonunda hedefini tutturarak bini aşkın yatırımcıdan yaklaşık 1,3 milyon TL fon toplamayı başarmıştı. Bu başarının ardından Avrupa pazarına girerek İngiltere şirketini kuran ve Avustralya, Kıbrıs, Belçika ve Amerika pazarlarına ürün ihracatına başlayan girişim, yeni yatırım turu sonrasında ABD merkezli bağış platformu Kickstarter’de fonlamaya çıkarak global çapta daha da erişilebilir hale gelecek.

Arkerobox sermaye artırımı yapacak, yatırımcılar bedelsiz pay sahibi olacak

8 Ağustos 2022’de başladığı ikinci yatırım turunun başarıyla sonuçlanması durumunda şirket sermayesini 4 milyon TL’ye çıkaracak olan Arkerobox, bu artırım sonucunda ilk yatırım turuna katılan yatırımcıların şirket sermayesinde sahip oldukları pay oranını korumaları adına bir fırsat yaratacak. Bu fırsatla, ilk yatırım tutarlarının %24’ü kadar ek yatırım yapan yatırımcıların, bu tutarın %50’si oranında yatırım yapmaları yeterli olacak. Ek yatırımın kalan %50’si ise girişim şirketinin payından karşılanacak. Ayrıca ilk yatırım turunda yatırım yapan yatırımcılar, ek yatırım yapmaları ve ikinci turda da yatırımcı olmaları durumunda %30 bedelsiz pay sahibi olacak. Kampanyanın kapanış olarak belirlenen 26 Ağustos’tan önce hızla fonlanarak tamamlanması durumunda ise ek ödemesini yapamayan yatırımcılar girişim şirketine kampanya dışından doğrudan ödeme yapabilecek. Ancak doğrudan ödeme yapan yatırımcılar %30 bedelsiz paydan istifade edemeyecek. Bu taahhüt bundan sonra gerçekleşmesi muhtemel tüm yatırım turları için geçerli olacak.

Arkerobox yeni yatırım turumuzun başlama tarihi olan 8 Ağustos Pazartesi saat 10.00 itibari ile ilk 5 iş günü içerisinde EFT veya kredi Kartı ile yapılan yatırımlarda tüm yatırımcılara koşulsuz olarak %25 bedelsiz hediye pay da verecek. İlk 5 iş günü içerisinde fonlama tamamlanmaz ise fonlama oranı %120’ye ulaşana kadar yapılan yatırımlarda yatırımcılara %15 bedelsiz dağıtılacak.

Arkerobox, deneyerek öğrenmeye dayalı alternatif bir eğitim modeli

Arkerobox, kültürel mirasımızı bir arkeolog gibi keşfettirerek yenilikçi öğrenme modeli sunan bir arkeoloji seti olarak 2015 yılında 3Durak Dijital Fabrika tarafından geliştirildi. Kültürel mirasa gereken önemin verilmemesi, kültürel mirasın yıllar içinde tahrip olması, tanıtıcı içeriğin eksikliği gibi problemleri çözmek amacıyla tasarlanan Arkerobox, 5 yaş ve üzerindeki çocuklara hitap eden arkeoloji setleri ile deneyerek öğrenmeye dayalı, uygulamalı ve alternatif bir eğitim modeli sunmayı amaçladı. Arkerobox ürün satışları 2021 Aralık’a kadar 3Durak A.Ş. çatısı altında yurt içindeki müşterilere gerçekleştirildi. fonbulucu’da yürüttüğü kampanya sonrası Arkerobox Eğitici Oyun Tek. A.Ş.’yi kuran girişimin ana satış ağını müze, perakende, oyuncak zincirleri ve kitapevleri oluşturuyor. Girişimin belediyeler, vakıflar, dernekler ve kurumsal firmalarla da iş birlikleri bulunuyor.

İlk kitle fonlaması sonrası ilk 6 ayda 1,8 milyon TL ciro elde etti

2021 yıl sonu itibariyle toplamda 15 bin adet satışla kısa zamanda popüler hale gelen Arkerobox’ın elde ettiği ciro, 2020 yılında 115 bin TL iken 2021 yılında 5 katın üzerinde artışla 630 bin TL olarak gerçekleşti. Kitle fonlaması sonrası 2022 yılının ilk 6 ayında 1,8 milyon TL ciro elde eden ve yaklaşık 20 bin adet satış gerçekleştiren Arkerobox, Türkiye’de 250’den fazla satış noktasıyla 45 bin çocuğa ulaşmış ve Avustralya, Kıbrıs, Belçika ve Amerika pazarlarına ürün ihracatına başlamış durumda. Bu finansal başarının yanı sıra kurulduğu günden bu yana sürdürülebilir bir geleceğe, toplumsal ve çevresel sorunların çözülmesine son derece büyük bir hassasiyetle yaklaşan Arkerobox, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı – UNDP’nin sürdürülebilir kalkınma amaçlarından Nitelikli Eğitim ve Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı konusunu sahiplenerek gelecek nesillere katkı sağlayacak doğaya zarar vermeyen ürünler geliştirdi. Girişim, 2022 yılında Social Impact Award Ödülü’nü alarak bu yaklaşımını tescilledi.

Girişimleri globale açmayı hedefleyen yerli oluşum: Studio10X

Teknolojini Yukarıya Taşı mottosuyla yola çıkan Studio10X, Teknoloji ve Girişimcilik ekosistemine yeni bir boyut eklemeyi planlıyor. Teknoloji paydaşlarının, global oyunculara dönüşme yolculuğuna ivme kazandıracak uluslararası standartlarda hizmetlerle dünyanın kapısını açmaya hazırlanıyor.

15 yılı aşkın süredir girişimcilik ekosisteminde önemli sorumluluklar üstlenen Gürol Üzenç’in kurucu ortaklarından olduğu yapı, alanında deneyimli ekibiyle değer yaratacak işlere imza atmayı planlıyor. Studio10X, 2022 son çeyreğinde ise Hollanda ofisini faaliyete geçirmeye hazırlanıyor.

Studio10X, ismini son dönemlerde popüler olan Startup Studio kavramından ve X çarpanıyla exit etme teriminin birleşmesinden alıyor. Exit; bir girişimcinin ve yatırımcının, istediği boyutlarda bir yatırıma ve geri dönüşe ulaşmasının ardından girişimden ayrılması anlamına geliyor. 10X ise, 10 çarpanlı exit ettirecek kadar büyük olan vizyonlarının iddiasını gösteriyor.

Türkiye ve Hollanda’dan Avrupa’ya ve dünyaya marka yolculukları

Organizasyonun hedef kitlesi; yatırım almış startuplar, büyüme trendinde olan scale up’lar, ölçeklenmiş teknoloji firmaları, bu firmalara hizmet sağlayan ve/veya bu firmalarla iş birliği/iş ortaklığı yapan kurumlardan oluşuyor. Yani teknoloji ve inovasyon üretenlerin sesi olup, onları global markalar haline dönüştürmeye odaklanıyor.

Studio10X, 4 ana başlıkta hizmet vermeye odaklanıyor. Bunlar; Pazarlama ve Strateji, Tasarım ve Dizayn, Satış ve Ölçeklenme Danışmanlığı ve tüm bu süreçleri içeren özel dizayn edilmiş programlar. Süreçler 500’ün üzerinde uluslararası kurum benchmark çalışmasının ve yurt dışında belirli sürede yapılan network çalışmalarının ardından geliştirilerek tamamlandı. Bütün servislerin en büyük önemli noktası var: Hepsi global olmayı hedefliyor. Ayrıca hizmetlerin birçoğu Türkiye’de ilk defa Teknoloji ve İnovasyon Ekosistemi özelinde sunuluyor.

Girişim şirketleri için katma değer yaratılıyor

CB Insights’ın 2021 yılında yayınladığı The Top 12 Reasons Startups Fail (Startup’ların 12 Başarısız Olma Sebebi) raporunda birinci ve en büyük sebep olarak, teknoloji firmalarının nakdinin bitmesi olarak gösteriliyor. Studio10X; doğru yerde, doğru kanal ve yöntemle doğru müşteriye ve doğru yatırımcıya ulaşarak bu sorunu ortadan kaldırıyor, 360 derece hizmet veriyor. Programlar başlığıyla ise girişimcilerin yeni ülkelere açılması, iş seyahatleri ve fuar katılım organizasyonları, açık inovasyon programları, özel dizayn edilmiş proje bazlı programlar, hızlandırma programları, inovasyon etkinlikleri, girişimcilik, inovasyon ve teknoloji raporları hazırlama gibi hizmetlerin sunulması planlanıyor.

Kurucu ortaklar toplam 40 yılı aşkın birikime ve girişimcilik tecrübesine sahip, ayrıca bugüne kadar 1300’den fazla startup ve/veya teknoloji firmasıyla çalışmış olmaları teknoloji, girişimcilik ve inovasyon dünyasını çok iyi bildiklerini gösteriyor. Ayrıca kurucu ortaklardan Yener Çevreli, global ve büyük markaların tasarım ve kreatif süreçlerinde uzun bir süre üst düzey pozisyonlarda görev aldı. Studio10X’in diğer faaliyet alanlarında ise alanında yetkin kişilerle bir çalışma ekibi yer alıyor.

Teknolojik ürün geliştirmek de vizyonun parçası

Özellikle teknoloji ve inovasyon üreten firmaların lokal kalma lüksünün olmadığı bu dönemde Studio10X rotasını ve hizmetlerini destek sağladığı müşterileriyle birlikte globale çeviriyor. Sağlamış olduğu bütün hizmetleri İngilizce destekli gerçekleştirecek yapı, yurt dışı partnerleriyle birlikte 2022 son çeyreğinde Hollanda’da da şube açmayı planlıyor. Avrupa’nın çeşitli noktalarında ve Amerika’da sahip olduğu iş ağıyla birlikte kısa süre içerisinde hizmet verdiği kurumları globale açmayı hedefliyor.

Studio10X, vermiş olduğu hizmetler kapsamında girişimlere yatırım yapma hazırlıklarını da sürdürüyor. Joint ventutres yani ortak girişim fırsatlarını da değerlendiriyor. Ortak girişim, genellikle ortak sahiplik, ortak getiri ve riskler ve ortak yönetişim ile karakterize edilen iki veya daha fazla tarafın oluşturduğu bir ticari varlık olarak öne çıkıyor. Studio10X’in gelecek vizyonunda teknolojik ürün geliştirme çalışmaları da bulunuyor.

Üzenç: “Girişimcilerimizin ve firmalarımızın ürettiği teknoloji global ortalamanın çok üzerinde”

Son olarak Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Cube Incubation Müdürü olarak görev yapan kurucu ortaklardan Gürol Üzenç: “Bugüne kadar farklı unvanlarla 1000’in üzerinde girişimci ve teknoloji firmasıyla çalışma fırsatına eriştim. Yurt dışında büyük etkinliklerin birçoğunda bulundum. 200’ün üzerinde yurt dışında faaliyet gösteren girişim hızlandırma programı veya kuluçka merkeziyle görüşme sağladım. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki girişimcilerimizin ve firmalarımızın ürettiği teknoloji global ortalamanın çok üzerinde. Ama global firma olma yolunda eksikliklerimiz var. Biz de tam bu noktadaki sorunları çözmek için hizmet vermek istiyoruz. Naçizane gördüğüm en büyük sorunlardan pazarlama odaklı strateji geliştirme, markalaşma ve satış alanına çağdaş çözümler getiriyoruz. İnanıyoruz ki hep birlikte büyüyeceğiz.” dedi.

Yerli oyun girişimi Agave Games, Balderton Capital liderliğinde 7 milyon dolar yatırım aldı

Dört deneyimli Türk mobil oyun geliştiricisi tarafından ortaklaşa kurulan yeni gündelik bulmaca oyun stüdyosu Agave Games, Avrupa’nın önde gelen yatırımcılarından Balderton Capital liderliğindeki turda 7 milyon dolar yatırım aldı. Agave Games’in bu yatırım turuna; Felix Capital ve 500 Istanbul da katıldı.

Alper Öner, Burak Kar, Baran Terzioğlu ve Oğuzhan Merdivenli tarafından İstanbul’da kurulan Agave’nin 12 kişilik ekibi, gündelik hayatta çalışmış çok sayıda yüksek profilli Türk oyun geliştiricisine sahip.

Agave, IOS ve Android için ilk gündelik bulmaca oyununu geliştirirken, önümüzdeki 18 ay içinde çalışan sayısını 12’den yaklaşık 40’a yani üç katına çıkarmak istiyor. Agave, her çalışanın kendi işi üzerinde sorumluluk ve özerkliğe sahip olduğu çevik bir ekip oluşturmak için Türkiye’deki en üst düzey oyun geliştiricileri ve tasarımcılarını işe almak istiyor.

Sadece mobil oyun güçlenmekle kalmıyor, özellikle Türkiye’nin mobil oyun sektörü son aylarda benzeri görülmemiş bir büyüme kaydetti.

Araştırma firması Sensor Tower tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, Türk mobil oyun geliştiricilerinin gelirleri 2022’nin ilk çeyreğinde 160 milyon dolar olmuş. 2021’deki aynı çeyreğe göre yüzde 37’lik bir artış söz konusu. Bu, Türkiye’yi Avrupa’nın en büyük beşinci mobil oyun üreticisi yapıyor, Toplam gelire göre sırasıyla; Almanya, İngiltere, Fransa ve Rusya. Beşinci ise Türkiye. Ayrıca Türkiye, 2022’nin ilk çeyreğinde toplam 160 milyon dolarlık gelirle Avrupa’nın en büyük beşinci oyun üreticisi konumunda.

Agave, pazara hakim olacak bir oyun üretmek istiyor ve bu nedenle de tüm stüdyo aynı anda yalnızca bir oyun üzerinde çalışacak. İlk prototipin ise 6-8 ay arasında sürmesi planlanıyor.

Agave, üretecekleri oyununun ilk etapta; ABD, Kanada, İngiltere ve Japonya pazarlarında indirilmesini bekliyor, ancak mümkün olan en geniş yetişkin kitlesini hedeflemek için oyunun kullanıcı deneyimini en üst düzeye de çıkarması gerekiyor.

Agave Games‘in kurucu ortağı ve CEO’su Alper Öner: “Agave Games’de, mobil oyun endüstrisindeki engin deneyimimizden faydalanarak piyasadaki en yaygın ve uzun ömürlü gündelik bulmaca oyununu yaratma fırsatına sahibiz.” dedi.