Ana Sayfa Blog Sayfa 343

Google, Google Ekosistemi Sosyo-Ekonomik Değer Raporu’na göre ekonomiye 476 milyar TL katkı sağladı

15 yılı aşkın bir süredir Türkiye’nin dijitalleşerek büyümesine destek sağlayan Google ekosistemi, ürün ve hizmetlerinin sağladığı fırsatlarla her geçen yıl hem kullanıcılarına hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor. Bu katkıyı ölçmek ve daha iyi anlamak amacıyla uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte tarafından gerçekleştirilen sosyo-ekonomik değer analiz raporuna göre Google ekosistemiyle Türkiye’de oluşan istihdam 1,9 milyonu aştı, oluşan değerin yarattığı ekonomik katkı ise son 3 yılda 3,3 kat artarak 476 milyar TL’lik bir ekonomik değerin oluşmasını sağladı.

Google ürün ve hizmetlerinin desteklediği ekosistemin ekonomik büyüme ve sosyal refaha etkilerini ortaya koymak ve anlamak amacıyla bağımsız denetim kuruluşu Deloitte tarafından “Google Ekosistemi Sosyo-Ekonomik Değer Raporu” yayınlandı. Raporun sonuçlarına göre Google’ın 2021 yılında dört temel ürün ve hizmet kategorisiyle oluşturduğu ekonomik değer 476 milyar TL’ye ulaşarak GSYH’nin yüzde 6,6’sına denk geldi. 2018’de yapılan rapora kıyasla Google’ın ekonomik katkısı 3,3 kat artarken bu katkının 2025’te 1,1 trilyon TL’yi aşmasını bekleniyor. Google ürün ve hizmetleri işletmelerin verimliliğini, üretkenliğini artırarak ve maliyet tasarrufu sağlayarak ekonomik büyümeyi desteklerken, tüketici refahına olumlu etkisi ve kullanıcılara sağladığı zaman tasarrufu, kolaylık ve eğlence gibi özelliklerle de sosyal refahın artmasını mümkün kılıyor.

“Sunduğumuz ürün ve hizmetlerle fırsat eşitliği yaratıyoruz”

Google Türkiye Ülke Direktörü Mehmet Keteloğlu raporla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Google’ın ürün ve hizmetleri ile desteklediği ekosistemin Türkiye’de oluşturduğu sosyo-ekonomik değer artık pek çok sektöre yayılmış, birçok kişinin hayatına dokunmuş durumda. Bunun en güzel örneklerini girişimlerde ve işletmelerini büyüten başarılı mikro ve küçük işletmelerde görüyoruz. Biliyoruz ki Türkiye’nin dijitalleşmesi, dijital ekonominin büyümesi küçük esnafımızın dijitalleşmesi ile olacaktır. Bu doğrultuda raporun bizi en çok heyecanlandıran sonuçlarından biri işletmelere sunduğumuz Google Benim İşletmem Profili’nin 2021 yılında 700 binden fazla mikro ve küçük işletmenin ek gelir artışı elde etmesine katkı sağlaması oldu. Bu tabii ki işletmelere ne kadar önemli bir katma değer sağlandığını gösterirken, çift taraflı bir fayda da oluşturuyor. İşletmeler başarı grafiklerini yukarılara taşırken, kullanıcılar ve hizmetten yararlananlar da doğru işletmeyle, doğru hizmetle buluşabiliyor.

Bunun yanı sıra yine raporun sonuçlarına göre 2021 yılında oluşturulan ekonomik faaliyetlerin 1,9 milyon iş imkanı yarattığını gözlemliyoruz. Bu rakam da 2021 yılındaki Türkiye istihdamının yüzde 6’sına karşılık geliyor. Desteklenen istihdamın yüzde 58´ini mikro ve küçük işletmeler üstlenirken, bu oranın yüzde 30’unu kadın çalışanlar oluşturuyor. Bu da sunduğumuz ürün ve hizmetlerle oluşturduğumuz fırsat eşitliğinin önemli göstergelerinden biri. Google ekosisteminin bireylere ve işletmelere eşit fırsatlar sunarak katma değer sağlamasının yanı sıra pek çok farklı alanda istihdam imkanı oluşturması da hem ülkemiz için hem de Google olarak bizim için gurur verici bir sonuç.”
2025 yılında GSYH’nin yüzde 7,4’üne ulaşılması hedefleniyor

Google’ın 2021 yılında dört temel ürün ve hizmet kategorisiyle oluşturduğu ekonomik değer, 476 milyar TL’ye ulaşarak GSYH’nin yüzde 6,6’sına denk geldi. 2018’de GSYH’nin yüzde 3,9’una tekabül eden bu rakamın 2025 yılında yüzde 7,4’e ulaşacağı öngörülüyor. Google ekosisteminin ülke ekonomisine sağladığı katkı Google ürün ve hizmetlerine bağlı olarak da farklılık gösteriyor. Google reklam ürünlerinin katkısı, 2021 verilerine göre 193 milyar TL’ye ulaşırken 2025 yılında 422 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. Google Haritalar ve Google İşletme Profili’nin ekonomik etkisi ise 62 milyar TL’ye ulaşırken 2025 yılında bu rakamın 136 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Google Cloud ve Workspace alanındaysa 2021’de oluşan 12 milyar TL’lik etkinin 2025 yılında 33 milyara çıkması beklenirken, Android ve Google Play ekosisteminin ekonomik etkisi 210 milyara ulaşmış durumda ve 2025’te de 535 milyar olacağı öngörülüyor.

Google Arama, kullanıcılara zamandan tasarruf ettiriyor

Google ekosistemi yalnızca ekonomik alanda değer yaratmıyor, aynı zamanda kullanıcıların günlük hayatını kolaylaştırırken birçok konuda tasarruf etmelerine imkan sağlıyor ve bu sayede de tüketici refahına olumlu katkıda bulunuyor. Türkiye’de 50 milyondan fazla kişinin kullandığı Google Arama’ya günde ortalama 5 soru soruluyor. 2021 yılı içerisinde Türkiye’deki Google Arama kullanıcılarının yıllık zaman tasarrufu 2,3 milyar saate ulaşmış, Arama ürününün ücretsiz kullanımı ile tüketici refahında 21 milyar TL’lik artış gerçekleşmiştir.

Google ürün ve hizmetleri sosyal refaha da katkı sağlıyor

Google Haritalar, hem kullanıcıların hem de işletmelerin hayatını kolaylaştırırken Deloitte raporunun sonuçlarına göre aynı zamanda sosyal refaha katkı alanında da 39 milyar TL’lik tasarruf sağlamış durumda. Google’ın ücretsiz çeviri, araştırma ve öğrenim uygulamaları da kullanıcıların bilgiye ulaşabilmesini mümkün kılıyor. Deloitte raporuna göre birçok dil seçeneğinde kullanıcı dostu arayüzüyle doğru ve hızlı çeviri hizmeti veren Google Çeviri, dijital çeviri platformu kullanıcılarının yüzde 83’ü tarafından kullanılırken, araştırma yapan kullanıcıların yüzde 60’ından fazlasının tercihinin Google Akademik olduğu sonucu orta çıkıyor. Gmail, Google Drive ve Google Meet ürünleriyle birlikte, iş ve eğitimin önemli bir parçası haline gelen Google Workspace ise ortak çalışma platformunu kullananların yüzde 94’ünün tercihi haline geldi. İşletmeler, girişimler, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler ve kendini geliştirmek isteyen bireyler için ücretsiz eğitim programları sunan Grow with Google programı, faydalanan kullanıcıların yüzde 84’ünün mevcuttan farklı bir iş alanına yönelmesine destek olurken ve 304 bin kişinin eğitim aldığı, 84 bin kişinin kariyerini dijital alanda geliştirmeleri için desteklendiği ve 25 bin işletmenin işlerini büyüttüğü Google Dijital Atölye, sosyal refaha katkı sağlayan diğer Google araçları olarak dikkat çekiyor.

Raporun öne çıkan bulguları

  • Google ürünleri aracılığıyla desteklenen istihdam, 2021 yılında 1,9 milyona ulaşırken, 2025 yılında bu rakamın 2,3 milyonun üzerine çıkması bekleniyor.
  • Google reklam ekosisteminin oluşturduğu ekonomik katkının önümüzdeki 4 yıl içinde Türkiye’de iki katından fazla artması bekleniyor.
  • Google reklam ürünleri sayesinde fiziksel mağaza müşterilerinde yüzde 25 artış yaşandı.
    Google reklamlarına harcanan her 1 TL işletmelere 3 TL ihracat geliri olarak dönüyor.
  • Rapordaki Akademetre işletme anketine göre 3,4 milyon işletmeden yaklaşık 1,7 milyonu Google Haritalar’ı aktif olarak kullanıyor.
  • Türkiye’de her 4 firmadan 1’i Google Haritalar ile entegre çalışabilen Google hizmetlerinden firma tanıtım ürünlerini kullanıyor.
  • Firma tanıtım ürünleri arasında en çok tercih edilen uygulama ise yüzde 94 ile Google İşletme Profili. Türkiye’de yaklaşık 900 bin işletme Google İşletme Profili’nden faydalanıyor.
  • 700 bini ise fazla mikro ve küçük işletme İşletme Profili kullanımı ile ek gelir artışı elde etti.

100 bin TL hibe veren Lonca, 1 Eylül’e kadar girişimcilerin başvurularını bekliyor

İnovatif fikirlerin ortaya çıkarılması ve desteklenmesi amacıyla Kuveyt Türk tarafından 2017 yılında kurulan Lonca Girişimcilik Merkezi’nde sekizinci dönem için başvurular alınmaya başlandı.

Yeni dönem kuluçka programında Lonca Girişimcilik Merkezi, yaklaşık 10 yeni girişime destek verecek. Sekizinci dönem için başvurular 1 Eylül 2022 tarihine kadar devam edecek.

Yeni dönemle birlikte Lonca Girişimcilik Merkezi, yıl boyunca başvurulara açık olacak. Programa kabul edilecek girişimler yine jüri değerlendirmesi ardından belirlenecek. Sektör bağımsız olarak tüm startuplara kapıları açık olan Lonca, finansal teknoloji odaklı girişimlere öncelik vermeye devam edecek.

Lonca yeni ofisine taşındı

Lonca, yeni dönemiyle birlikte faaliyetlerini, girişimcilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği şekilde tasarlanan İstanbul Mecidiyeköy’deki yeni ofisinde yürütecek. Kuluçka programına kabul edilen girişimler bu merkezde, yaklaşık 6 ay süren kapsamlı ve çeşitli desteklerden faydalanacak. Yoğun eğitim programının yanı sıra girişimcilere mentorluk, pazarlama desteği, bulut servis hizmeti ve özel API desteği gibi imkanlar sunulacak. Kuluçka programını başarıyla tamamlayan girişimler Lonca Demoday sahnesine çıkma fırsatı elde edecek. Ürünü belirli bir aşamaya gelen ve yatırım arayışı içerisinde olan ekipler ise yine Kuveyt Türk tarafından kurulan Lonca GSYF’den yatırım alma konusunda pozitif yönde değerlendirilecek.

100 bin TL’ye varan nakit hibe desteği

Sekizinci dönemde standart hibe desteği 80 bin TL’ye yükseltilirken cihaz geliştiren startup’lara ekstra 20 bin TL Ar-Ge desteği de sağlanacak. Girişimcilerin hibe desteğinden faydalanabilmesi için öncelikle kuluçka programına kabul edilmesi ve sonrasında program boyunca kendilerinden beklenen odaklanmayı ve gelişimi göstermesi şartları aranacak.

Başvurular internet üzerinden alınıyor

Başvuruları loncagirisim.com/basvuru sitesi üzerinden almaya başlayan Lonca, yeni dönemde tüm sektörlere hitap eden projeleri kabul ediyor. Her dönem yüzlerce başvurunun alındığı kuluçka programında; girişimin geniş bir pazar büyüklüğüne hitap etmesi, bir gelir ya da fayda modelinin olması gibi birçok kriter göz önünde bulundurularak seçimler yapılıyor.

fonbulucu’da 2022’nin ilk yarısında 13 girişim başarıyla fonlanarak 41 milyon TL yatırım aldı

Paya dayalı kitle fonlama sisteminin ülkemizde regüle edilmesinin ardından 8 Nisan 2021’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’dan lisans hakkı kazanan ve bu yeni nesil finansman modelini Türkiye ile tanıştırarak girişimcilik ve yatırımcılık ekosistemine yepyeni bir boyut kazandıran fonbulucu, 2022 yılı ilk altı aylık kampanya istatistiklerini açıkladı.

SPK tarafından onay listesine alındıktan sonra 11 Mayıs 2021 tarihinde ilk kampanyasını yayınlayan ve 2021 yıl sonuna kadarki yedi aylık dönemde 18 girişimin toplamda 23,2 milyon TL fona ulaşmasını sağlayan platform, 2022 yılının ilk altı aylık döneminde ise 13 girişimin yaklaşık 41 milyon TL fonlanmasına aracı oldu. Fonlama tutarını yılın ilk altı ayında geçen yılın son yarı yılına göre 2’ye katlayan platformda kampanya hakkı kazanarak başarılı olan 13 girişim, geleceğin unicorn’ları olma yolundaki kritik bariyeri kırdı.

Başarıyla fonlanan girişimler ve toplanan fon miktarı

İlk yarının en başarılı kampanyası yapay zeka ve davranışsal biyometri alanlarında uzmanlaşmış kadrosuyla kimlik doğrulama ve siber güvenlik teknolojileri üreten Securify girişimi oldu.

Sadece bir günde fonlanarak 1,716 yatırımcıdan 10,1 milyon TL fon toplayan girişim, süreci 6,2 milyon TL’lik hedefinin üzerinde tamamladı. Securify dışında başarıyla fonlanan diğer girişimler Robotic Mobi, Mavi Kanatlar, egirişim, Steto, SeraCell, Scoper, Size&Me, Taze Yöre, Shiftplanner, EVbee, Yapısoft ve Retinow olarak kayda geçti.

EVbee 7,9 milyon TL, Mavi Kanatlar 5,2 milyon TL, Scoper 4,1 milyon TL, egirişim 3,1 milyon TL, Size&Me 2,9 milyon TL, Robotic Mobi 2,5 milyon TL, Yapısoft 2 milyon TL, Shiftplanner 1,8 milyon TL, Steto 1,3 milyon TL, SeraCell 1,7 Milyon TL, Taze Yöre 1,7 milyon TL ve Retinow 1,6 milyon TL fonlama ulaştı. 13 girişimin yatırımcılara arz ettiği ortalama toplam hisse oranı ise %12,66 olarak açıklandı.

2023 yıl sonuna kadar toplam 1 milyar TL’lik finansman hacmi bekleniyor

Paya dayalı kitle fonlama modelinin Türkiye’deki konumuna ilişkin bilgi veren fonbulucu CEO’su Hakan Yıldız, “Katma değeri ve rekabet edebilirliği yüksek teknolojik ürün ve hizmet üretimi planlayan girişim şirketlerinin paylarının bir kısmını yatırımcılara arz ederek ihtiyaç duyduğu finansmanı temin etmesini sağlayan kitle fonlaması, birikimlerini değerlendirmek isteyen her ölçekten yatırımcıya inovatif girişimlerden pay alarak yatırım yapma olanağı sunuyor. Küreselleşen dünyada paya dayalı kitle fonlaması muazzam bir hızla büyümeye devam ederken 2020 yılında 400 milyar doları aşan bir hacim yakalayan sistem, Forbes’in tahminine göre 2023 yılında 1 trilyon dolarlık hacme ulaşacak. Türkiye ise girişimcilik ve yatırımcılık ekosistemindeki büyüme ve buna bağlı olarak gelişen taleple birlikte dünyada güçlü bir konuma sahip olma potansiyelinde. Bu potansiyeli öngören ve harekete geçen fonbulucu olarak ekosistemine yeni bir boyut kazandırdığımız iş modelimizle bugüne kadar çok ilke imza attık. Sadece 2022 yılının ilk altı ayında 48.645,585 milyon TL fonlama talebi alarak 13 girişimin başarıyla fonlanmasını ve üretim döngüsüne katılımını sağladık. Ülkemizdeki ekosistemi büyütürken üretim ve istihdama yönelik bir katma değer de hedefledik. Önümüzdeki dönem şirketimizin, girişimciliğin ve tabana yayılan yatırımcılığın daha da parladığı bir yıl olacak. 2023 sonuna kadar 1 milyar TL’lik finansman hacmine ulaştığımızı konuşuyor olacağız” dedi.

“Dünya pazarlarında rekabet edebilen organizasyonların kurulması için kitle fonlamanın aktif biçimde kullanılması şart”

Paya dayalı kitle fonlama ekosisteminin ülke ekonomisine katkılarına da değinen Hakan Yıldız, “Girişimcilerin kitlesel fonlamanın önde gelen modellerinden biri olan paya dayalı kitle fonlamasını kullanması global boyuttaki gelişimin önemli faktörlerinden. Şirketlerin ya da sosyal girişimlerin büyümesi, ülke ekonomilerinin gelişmesi, inovatif iş modelleriyle dünya pazarlarında rekabet edebilen organizasyonların kurulması için bu modelin aktif biçimde kullanılması şart. Kitle fonlamasının genel yapısı ve dağılımı açısından işlerin nasıl değiştiğine özellikle dikkat edilmeli. 2016 yılında, kredi piyasası tüm sektörün %70’ini oluşturuyordu. Bununla birlikte, son yılların öz sermaye kitle fonlaması istatistikleri, işlerin yavaş yavaş değiştiğini gösteriyor. Endüstri hala öncelikli olarak kredi verme segmenti etrafında dönüyor olsa da paya dayalı kitle fonlaması şu anda üç kattan daha hızlı büyüyor. Bu nedenle bundan sonra an ben nasıl geliştiğimizi ve nerede olduğumuzu görmek ilginç olacak” ifadelerini kaydetti.

Yemek sipariş uygulaması Fuudy, 11 milyon dolar değerleme üzerinden 300 bin dolar yatırım aldı

Gurme yemek sipariş uygulaması Fuudy, Techmine Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı‘ndan 11 milyon dolar değerleme üzerinden 300 bin dolar yatırım aldı. Geçtiğimiz yılın Eylül ayında ise 7.1 milyon dolar değerleme üzerinden 1.1 milyon dolar yatırım almıştı. Vakko Holding’den ise bu yılın Ocak ayında 10.1 milyon dolar değerleme üzerinden 3 milyon dolar yatırım almıştı.

Fuudy, bu yatırımla birlikte üçüncü yatırımını almış oldu. Kurulduğu günden bu yana kullanıcılara yemek siparişi hizmeti vermenin ötesinde üst düzey bir hizmet ve teknoloji deneyimi sunmayı hedefleyen ve bu doğrultuda çalışmalarını sürdüren bir uygulama.

İlker Baydar’dan edindiğimiz bilgiye göre; gerçekleşen yatırımı büyük ölçüde teknoloji ve ürün geliştirme alanında değerlendirmeyi planlıyorlarmış.

İlker Baydar: “Techmine Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı ile gerçekleşen iş birliğimiz bizim için çok değerli. Teknoloji alanında Türkiye’nin en üst düzey sipariş uygulaması olma hedefiyle emin adımlarla ilerliyoruz ve pek çok konuda ilk olma gururunu yaşıyoruz. Fuudy’nin sektörde bu özel yere sahip olmasında tüm iştiraklerimizin kattığı değerin yeri büyük.”

Önümüzdeki süreçteki planlarla ilgili Baydar: “Kullanıcılarımıza lezzet deneyimini en iyi şekilde yaşatmak için pek çok yeniliği ülkemizde tecrübe etmeye devam ediyoruz. Yemek siparişinin yanı sıra çoğu online platformlar arasında Fuudy’de bulunan seçkin markaların ürünlerini Fuudy Market bölümümüz ile Fuudy ayrıcalığı ve güvencesiyle evlere servis ediyoruz. Ayrıca Ghost Kitchen projemizle şehrin değerli şeflerinin menülerini farklı lokasyonlarda sadece online sipariş odaklı kurulan mutfaklar aracılığıyla daha geniş bir kesimle buluşturmayı hedefliyoruz. Odağımıza her zaman “iyi yemek deneyimini” alarak bu vizyonla yenilikler yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Xiaomi, bağlantılı yaşamın sınırlarını araştıran insansı robotu CyberOne’ı tanıttı

Geçen yıl tanıtılan dört bacaklı robot Cyberdog’a katılan Xiaomi‘nin Cyber serisinin en yeni üyesi CyberOne, gelişmiş kollar ve bacaklarla donatıldı. İki ayağı üzerinde dengeli bir şekilde duran yeni CyberOne, maksimum 300 NM torka ulaşıyor. Robot insan duygularını algılama, gelişmiş görme yetenekleri ve diğer gelişmiş özelliklerinin yanı sıra gerçek dünyanın üç boyutlu sanal yapılandırmasını oluşturmasına olanak tanıyan işlevselliğini de taşıyor.

Xiaomi Group Kurucusu, Bakanı ve CEO’su Lei Jun, “CyberOne’ın yapay zeka ve mekanik yeteneklerinin tamamı Xiaomi Robotics Lab tarafından geliştirildi. Yazılım, donanım ve algoritma inovasyonları dahil olmak üzere çeşitli alanları kapsayan Ar-Ge faaliyetlerine büyük yatırım yaptık. Merkezinde yapay zeka olan ve tam boyutlu bir insan form faktörüne sahip olan CyberOne Xiaomi’nin gelecekteki teknolojik ekosisteminini olasılıklarının keşfedilmesi açısından büyük önem taşıyor ve Xiaomi için yeni bir atılım olarak öne çıkıyor” dedi.

177 cm boyunda ve 52 kilo ağırlığında olan insansı robot CyberOne’ın kol açıklığı 168 cm. Dört bacaklı robotla karşılaştırıldığında, mekanik olarak oldukça karmaşık bir yapıya sahip ve daha güçlü motorlar, daha fazla serbestlik derecesi ve karmaşık insansı iki ayaklı kontrol algoritmaları gerektiriyor. CyberOne, 21 dereceye kadar hareket serbestliğini destekliyor ve her bir serbestlik derecesi için 0,5 milisaniyelik gerçek zamanlı yanıt hızına ulaşıyor. Bu, insan hareketlerini tam olarak simüle etmesine olanak tanıyor.

Robotun hareket performansı, her bir ortak motorun performansına bağlı. Bileşenlerin boyunu büyütmeden daha fazla kinetik enerji üretilmesi gerektiğinden, bu tür motorların üretimi son derece yüksek teknoloji gerektiriyor. Xiaomi, CyberOne’ın üst uzuvlarında esneklik sağlamak için üst uzu eklemleri için 30 Nm’ye kadar nominal çıkış torku sağlayan ve yalnızca 500 gr ağırlığında yüksek verimli bir motor geliştirdi. Kalça eklemi motoru da benzer şekilde 300 Nm’ye kadar anlık tepe torku sağlayabiliyor. Xiaomi’nin kendi geliştirdiği insansı iki ayaklı kontrol algoritması sayesinde CyberOne’ın yürüme duruşu hem doğal hem de dengeli olacak şekilde programlandı. CyberOne, tek elle 1,5 kilograma kadar ağırlık taşıyabiliyor. CyberOne, genel olarak iyi geliştirilmiş koordinasyon ve olağanüstü hareket yeteneklerine sahip insansı bir robot olarak öne çıkıyor.

İnsansı robotlar, görüş yeteneklerini kullanarak çevrelerini işliyor. Xiaomi’nin kendi geliştirdiği Mi-Sense derinlik görüş modülü ve yapay zeka etkileşim algoritması ile donatılan CyberOne, etrafını üç boyutlu olarak algılamanın yanı sıra kişileri, jestleri ve ifadeleri tanıyabiliyor ve yalnızca çevrisini görmekle kalmıyor aynı zamanda işleyebiliyor. CyberOne, dünyayla iletişim kurmak için Xiaomi tarafından geliştirilen MiAI ortam semantik motoru ve MiAI sesli duygu tanıma motoruna sahip. Robot, 85 türde çevresel sesi ve 45 farklı insan duygusunu tanıyabiliyor. CyberOne, mutluluğu algılayabiliyor ve hatta kullanıcıyı üzüntü durumunda rahatlatabiliyor. Tüm bu özellikler, gerçek zamanlı etkileşimli bilgileri görüntülemek içi kavisli bir OLED modülü ile eşleştirilerek CyberOne’ın işlem birimlerine entegre edildi.

Xiaomi, araştırmaya ve robotları insanların hayatına sokmaya devam ediyor

Robotik, üretimde ün üst düzey olarak kabul edilir ve sektördeki birçok kişi için nihai hedef insansı robotlar üretmektir. Özelleştirilmiş mekanik yeteneklere sahip endüstriyel robotlarla karşılaştırıldığında, insansı robotların yapımındaki en temel zorluk çeşitli senaryolar dahilinde insanların algılama, biliş, karar verme ve yürütme süreçlerini mükemmel bir şekilde simüle etmektir. Bu zorlukları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar sonucunda ortaya çıkan çok sayıda yeni teknoloji şimdiden topluma olumlu şekillerde hizmet ediyor.

CyberOne’ın geliştirilmesi, Xiaomi’nin tek bir noktada merkezlenmiş bir teknolojik ekosistem tasarlamasına ve bunu daha önce görülmemiş şekillerde dünyaya bağlama hedefinin bir simgesi olarak öne çıkıyor. Akıllı telefonlar, giyilebilir cihazlar ve akıllı evlerden akıllı üretime, akıllı elektrikli araçlara ve biyonik robotlara uzanan Xiaomi, insanları ve dünyayı birbirine daha iyi bir şekilde bağlamak için sürekli olarak çeşitli senaryolar dahilinde yenilikleri araştırarak ve genişleterek sürekli gelişen bir Xiaomi Teknoloji Ekosferi oluşturuyor. Lei Jun, insansı biyonik robotların maksimum düzeyde teknik entegrasyon gerektirdiğin ve bunun akıllı robotik alanında en büyük zorluğun olduğunun altını çiziyor. Xiaomi, bu alanda ilk adımlarını atıyor ve CyberOne’a sürekli yeni yetenekler ekliyor. Lei Jun, “Akıllı robotların gelecekte kesinlikle insanların yaşamlarının bir parçası olacağını düşünüyoruz” diyor.

CyberOne’ın araştırma ve geliştirme süreci, biyonik algı ve biliş, biyomekatronik, yapay zeka, büyük veri, bulut bilişim ve görsel navigasyon dahil olmak üzere çeşitli sektörlerden en son teknolojileri bir araya getirdi. Bu teknolojik atılımların aynı zamanda gelişmiş mekanik performansa sahip endüstriyel robotlar, duygu tanıma özelliğine sahip refakatçi robotlar, büyük veri ve bulut bilişimle çalışan kamu hizmeti robotları gibi diğer alanlarda daha fazla uygulama senaryosunu hayata geçirmesi bekleniyor. CyberOne’da kullanılan teknolojiler, gelecekte daha fazla Xiaomi ürününde de kullanılacak.

Ön muhasebe ve finans platformu KolayBi’, TechOne VC liderliğinde 1 milyon 150 bin dolar yatırım aldı

Türkiye’nin önde gelen muhasebe ve finans platformlarından biri olarak 40 binden fazla KOBİ’ye hizmet sunan KolayBi’, TechOne Venture ve Türkiye’nin önde gelen girişim sermaye fonlarının katılımıyla 1 milyon 150 bin dolarlık yatırım aldı. KolayBi’, 2023 yılında aktif müşteri sayısını 100 bine çıkarmayı hedefliyor.

Ön muhasebe programı olmasının yanı sıra işletmelerin ofis işlerini optimize ederek verimlilik ve sürdürülebilirliklerini artıran KolayBi’; 2022 yılında büyüme ve yatırım atağıyla hız verdiği hedefleri doğrultusunda hizmet ağını genişletiyor. KolayBi’ finans ve ön muhasebe süreçleri için sunduğu çözümler ile KOBİ’lerin ticari işlerini kolaylaştırırken aynı zamanda KOBİ’ler için zaman ve kaynak tasarrufu sağlıyor.

TechOne ve Türkiye’nin önde gelen girişim sermaye fonlarının da katıldığı yatırım turunda elde ettiği 1 milyon 150 bin dolarlık yatırım ile KolayBi’, 2023 yılında hizmet vermeyi planladığı 100 bin aktif müşterisi için yeni ürünler geliştirmeyi ve büyüme stratejisini güçlendirmeyi hedefliyor.

40 binden fazla şirkete kesilen 70 milyar TL fatura tutarı

KolayBi’ CEO’su Gökhan Boyana, “Tüm dünyada KOBİ’ler finansal takip eksikliği ve doğru nakit yönetimi yapamamasından dolayı kuruluşundan sonraki 5 yıl içinde batıyor. KolayBi’ ise KOBİ’lere finansal verilerini tek bir platformdan takip edebilme imkanı sağlıyor. Bu noktada sunacağımız yeni hizmetler için yaptığımız her geliştirme büyük değer taşıyor. Küçük işletmelere finansal yönetim konusunda verdiğimiz desteği ve teknolojimizi her geçen gün daha da geliştiriyoruz. İşletmeler gelirlerini, giderlerini ve masraflarını bu sisteme doğru şekilde girdiklerinde, anlık nakit akışlarıyla birlikte kar ve zararlarını da görebiliyorlar. Tüm dünyada ticaretin yüzde 98’ini KOBİ’lerin oluşturduğunu hesap ettiğimizde karşımıza devasa bir hizmet alanı çıkıyor. Şu an kullanıcılarımız; KolayBi’ üzerinden 40 binden fazla şirkete, 70 milyar TL tutarında fatura kesmiş durumda” dedi.

1 milyon 150 bin dolarlık yatırım alan KolayBi’, Servis Bankacılığı sistemine dahil oluyor

Güçlü bir büyüme hikayesiyle kısa sürede önemli yol kat ettiklerini ve Türkiye’nin önde gelen girişim sermayelerinin katıldığı turda 1 milyon 150 bin dolarlık yatırım topladıklarını söyleyen Boyana, yeni dönem hedeflerini şu şekilde açıkladı: “2021 yılında toplam 70 milyar TL hacminde e-belgenin kesilmesine aracılık ettik. Bu yılki başlıca hedefimiz ise ürünümüzü kullanıcılarımızın ihtiyaçlarına göre şekillendirerek işletmeye özel çözümler yaratmak. Bu amaçla, Türkiye’de tüm bankalarla entegre olmayı planlıyoruz. Bunun yanı sıra çok yakında Servis Bankacılığı sistemine kullanıcı dostu bir arayüz ile dahil oluyoruz. Bunun sonucunda çok yakında tüm KolayBi’ kullanıcılarının kendilerine özel bir hesap numarası ve ATM kartı olacak. Kullanıcılarımız, para transferi gibi temel finansal işlemleri bu kartlarla yapabilirken ilgili banka hareketlerini otomatik olarak KolayBi’ hesaplarına aktarılabilecek. İlerleyen dönemde ise bu kartlar, kredi kartı olabilecek. Bu yatırımla tek noktadan bankacılık ve finansal yönetim platformu haline gelecek olan KolayBi’, zamandan ve maliyetten tasarruf sağlayan entegre çözüm üreticisi olma sürecini tamamlayacak.

“Hedefimiz yeni pazarlara açılmak’’

KolayBi’ CEO’su Gökhan Boyana şirketin gelecek hedeflerine değinerek: “Bugünün koşullarına ve teknolojisine uyum sağlamak isteyen bankacılık ve finans sektöründe en önemli unsur, finansal teknoloji altyapı hizmetlerini sunan kurumlardır. Biz de bu kapsamda işletmelerin asıl ihtiyaçlarını araştırıp, sürekli yenilikçi ve güncel kalarak ürünlerimizde fark yaratmaya çalışıyoruz. Bu yılın üçüncü çeyreğinde başta Avrupa ve Orta Doğu pazarları olmak üzere yurt dışında faaliyet göstermeye ve büyümeye odaklandık. Bu hedefimiz doğrultusunda KolayBi’ hizmetini yurt dışındaki KOBİ’ler ile de buluşturacağız” dedi.

Faladdin kurucusu Sertaç Taşdelen’den kendi ismiyle yeni moda tasarım odaklı girişim

Faladdin kurucusu Sertaç Taşdelen, egirişim’e konuk olarak yeni moda tasarım odaklı girişimini ilk kez detaylı olarak anlattı. Ayrıca kendisinin günlük yaşamıyla da ilgili verdi.

Metaverse as a Service girişimi Atlas Space, DOMiNO Ventures’tan yatırım aldı

Geliştirdiği Metaverse evreni ile şirketler için gerçekçi iş etkinliklerinin ve iş dışı sosyal etkinliklerin gerçekleştirilmesine olanak sağlayan yerli girişim Atlas Space, DOMiNO Ventures’tan yatırım aldı.

Yerli girişim Atlas Space, geliştirdiği Metaverse Evreni ile şirketler için gerçekçi iş etkinliklerinin ve iş dışı sosyal etkinliklerin gerçekleştirilmesine olanak sağlıyor.

Özellikle pandemi ile birlikte yükselişe geçen ve kalıcı olması beklenen evden çalışma konseptinin başlıca sorunları olarak görülen sosyal etkileşim eksikliği, şirket içi iletişim eksikliği ve verimsizlik gibi sorunlarına çözüm olmayı hedefliyor. Sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ile entegre bir şekilde çalışabilen Atlas Space, müşterilerin istekleri doğrultusunda kişiselleştirilebilir ihtiyaçlarına tam olarak yanıt verebiliyor. Kendi blockchain ağı ve tokenomics sistemine sahip Atlas Space, NFT marketi sayesinde “real life utility” özelliğiyle benzerlerinden ayrışıyor. Ayrıca kullanıcılar, Atlas Space Metaverse evreni içinde kendi oluşturdukları üç boyutlu avatarları kullanabiliyor.

Yeni yatırım turu ile global pazarda büyüme hedefleniyor

5 aylık kısa bir sürede güçlü bir ivmeyle büyümeye devam eden Atlas Space, 6 ülkede 25’ten fazla şirkete hizmet sağlamaya devam ediyor. Gelirinin büyük çoğunluğunu global pazardan elde eden Atlas Space, 2022 2. çeyreğinde yüzde 110 büyüme elde etti. Global pazarda büyümeye devam ederken ekibini yetkin ve profesyonel çalışanlarla büyütmek isteyen Atlas Space, çalışmalarına yatırım sonrasında daha hızlı bir şekilde devam edecek.

Aldığı yeni yatırım ile birlikte Paris ve Berlin’de ofis kuracak olan Atlas Space, ABD ve Kuzey Amerika’daki operasyonlarını güçlendirmeyi ve pazarda daha güçlü bir şekilde konumlanmayı hedefliyor. Bununla birlikte ürün geliştirme süreci beraberinde global kapsamda satış ve pazarlama stratejilerini uygulamaya devam ederek Metaverse evreninde önemli oyunculardan biri olmayı amaçlıyor.

Atlas Space’in Kurucusu Burçin Gürbüz; “Çok yakın geçmişimizde akıllı telefon ve teknolojilere hatta sosyal medya platformlarına olduğu gibi, bugün Metaverse konusuna da temkinli ve hatta şüpheli yaklaşanlar var. Metaverse ile yeni platformlar, yeni değer ve para birimleri, yeni imkân ve yöntemlerle tanışıyoruz. Gelecek öngörülerine baktığımızda, Metaverse için internetin bir sonraki evresi deniliyor. Aslında Metaverse, sosyal ağların ve sosyal medya platformlarının geleceği konumundadır. Atlas Space ile bu hikayeyi tüm dünyaya anlatmak için sabırsızlanıyoruz. Türkiye’den bu alanda ilk girişim olmanın ve bu başarıyı devam ettirmenin heyecanını ve motivasyonunu yaşıyoruz.” dedi.

Üçüncü çeyrek verilerini açıklayan Apple, bu dönemde 83 milyar dolar gelir elde etti

Apple, 2022 mali yılının 25 Haziran 2022 tarihinde sona eren üçüncü çeyreğine ait finansal sonuçları açıkladı. Şirket, Haziran çeyreğinde geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki gelirini yüzde 2 artırarak 83 milyar ABD doları gelir kaydettiğini, üç aylık seyreltilmiş hisse başına gelirinin ise 1,20 dolar seviyesinde olduğunu duyurdu.

“Bu çeyreğin rekor sonuçları Apple’ın yenilik yaratmak, yeni olasılıklar geliştirmek ve müşterilerimizin hayatlarını zenginleştirmek için sürdürdüğü çabaların bir göstergesi.” diyen Apple CEO’su Tim Cook “He zamanki gibi değerlerimizi her şeyin üstünde tutuyoruz ve ürettiğimiz her şeyde bu değerleri dışa vuruyoruz. Kullanıcı gizliliğini ve güvenliğini korumak için tasarlanmış yeni özelliklerden tutun, herkes için ürünler yaratma konusunda süregelen kararlılığımızın bir parçası olan erişilebilirliği artıran araçlara kadar her şey bu değerlere dayanıyor.”

Apple CFO’su Luca Maestri “Haziran çeyreği sonuçlarımız, işimizi zorlu çalışma ortamına rağmen verimli şekilde idare edebilme becerimizi bir kez daha gösterdi. Haziran çeyreği gelir rekorunu kırdık ve aktif kurulu aygıt tabanımız her coğrafi segmentte ve ürün kategorisinde tüm zamanların en yüksek sayısına ulaştı. Bu çeyrekte 23 milyar Amerikan dolarına yakın operasyonel nakit akışı sağladık, hissedarlarımıza 28 milyar ABD dolarından fazla geri ödeme yaptık ve uzun vadeli büyüme planlarımıza yatırım yapmaya devam ettik.” dedi.

Yeni bir enstitü kuran Hyundai ile Boston Dynamics, robotlar için 400 milyon dolar harcayacak

Otomotiv devi Hyundai Motor Grubu ve Boston Dynamics tarafından yepyeni bir yatırıma imza atarak yapay zeka ve robotik araştırmaları enstitüsü kuruyor.

Grup tarafından yönetilecek olan enstitü, bilişsel ve atletik yapay zeka kadar organik donanım tasarımının teknik alanlarındaki kaynaklarına yatırım yapacak. Enstitü, yapay zeka ve robotik araştırmaları ile ilgili yazılım ve donanım mühendisliğinde de etkinliğini artıracak. Bu tip endüstri odaklı alanlarda yetenekli kişileri işe almanın yanı sıra üniversiteler ve kurumsal araştırma laboratuvarlarıyla da ortak çalışılacak.

Hyundai ve Boston Dynamics, Boston Dynamics’in kurucusu Marc Raibert tarafından yönetilecek yeni enstitüye 400 milyon dolardan fazla bir başlangıç yatırımı yapacak. Araştırmaya öncelik veren enstitü, gelişmiş robotların yaygınlaşması için çalışacak. Yapay zeka, robotik, bilgi işlem, makine öğrenimi ve mühendislik alanlarındaki seçkin mühendisler, robotlar için daha fazla teknoloji odaklı hareket edecek.

Boston Dynamics Direktörü Marc Raibert, “Hedefimiz; daha akıllı, daha çevik, daha algısal ve daha gelişmiş robotlar ve akıllı makineler yaratmak. Enstitünün yapısı, teknoloji alanındaki temel çözümlerden yararlanarak sorunsuz çalışan robotlar üretmek üzerine kurulu. İnsanlığa gelecekte daha faydalı olabilmek adına sınırları zorlamaya devam edeceğiz” dedi.

Enstitü, Amerika Massachusetts’teki Kendall Square araştırma merkezinde yer alacak. Yapay zeka ve robotik araştırmacılarıyla beraber yazılım ve donanım mühendislerini de işe alarak teknoloji alanında yeni istihdam fırsatları da yaratacak.