Ana Sayfa Blog Sayfa 334

Sohbet içi e-ticaret platformu Helorobo, aynı alanda faaliyet gösteren Shopishi ile birleşti

E-ticaret sektörünün öncü kuruluşlarından T-Soft’un kurucuları olarak tanıdığımız Ömer Arıkan ve Avni Arıkan’ın 20 yıllık e-ticaret deneyimlerini aktardıkları sohbet içi e-ticaret platformu Helorobo sosyal ticaretin en dikkat çeken girişimleri arasında.

Bu alandaki öncü yatırımlarıyla META’nın global partnerleri arasında yer alan Helorobo, aynı sektörde faaliyet gösteren Shopishi ile güçlerini birleştirdiklerini duyurdu.

2003 yılında Ömer Arıkan ve Avni Arıkan liderliğinde kurulan T-Soft, “Sosyal Ticaret”in en iddialı girişimlerinden olan sohbet içi e-ticaret platformu Helorobo’yu güçlendirmeye devam ediyor. Helorobo, META iş ortaklığıyla; Whatsapp, Instagram DM ve Facebook Messenger gibi sohbet kanalları üzerinden gelen e-ticaret müşterilerine; ürün seçme, sepet oluşturma, indirim kuponu tanımlama ve ödeme alma gibi birçok çözümü üçüncü bir aplikasyon veya web sitesine yönlendirmeden uygulama içi e-ticaret deneyimi olarak sunmasıyla dikkat çekiyor. Shopify veya T-Soft e-ticaret platformlarından herhangi birine sahip bir e-ticaret firması, Helorobo sayesinde tüm satış ve müşteri hizmetleri operasyonlarını tek bir noktadan yönetebiliyor. E-ticaret yazılımı olmayan firmalar için ise kendi bünyesindeki e-ticaret yazılımı olan HeloScope ile bütünleşik bir hizmet sunuyor. Helorobo’nun sağladığı çözümler bunlarla sınırlı kalmayıp; markaların sosyal medya yorumlarının cevaplanması ve şablon mesajlarla müşterilere remarketing kampanyası yapılması gibi özellikleri de kapsıyor. Tüm bunların yanında Helorobo ile META’nın desteklediği “Kolay Reklamlar” özelliğiyle de çok sade bir arayüz üzerinden yüksek dönüşümlü reklamlar hazırlayıp markaların, müşterilerini Whatsapp numaralarına ya da Instagram DM’lerine yönlendirerek satışlarını arttıracak aksiyonlar alabilir hale getiriyor.

Shopishi ile gerçekleştirdiğimiz birleşme sonrası “İletişime Dayalı Online Satış Modelinde” Helorobo’yu global pazar lideri yapmaya kararlıyız.

Helorobo, 2022 Ağustos itibari ile aynı alanda faaliyet gösteren girişimlerden Shopishi ile birleşme kararı alarak Helorobo markasıyla faaliyetlerine devam etme kararı aldı. Birleşme sonrası Shopishi’nin kurucusu Kağan Tonyukuk Fikri şirketin CEO’luk görevini üstlendi. Kağan Tonyukuk Fikri konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Shopishi’de ancak birkaç yıl içinde varmayı hayal ettikleri noktayı çoktan geçmiş olan Helorobo’ya katılmaktan büyük bir heyecan ve onur duyduğunu ifade etti.

Helorobo kurucularından Ömer Arıkan ise globalde “conversational commerce” olarak adlandırılan, iletişime dayalı online satış modelinin, uzun yıllardır adı konulmadan büyümeye devam ettiğini, son aylarda ise bir trend haline geldiğini belirterek: “Bu konuya inanan, öneminin farkına varmış, e-ticaretin en büyük büyüme fırsatlarının olduğu bir alanda, ayrı şirketler ile küçük adımlar atmak kimseye kazandırmayacaktı. Aynı işi yapmak üzere teknoloji geliştiren yerli girişim Shopishi ile birleşerek bu işe inanan Kağan’ı aramıza dahil ettik. Aynı vizyona sahip olduğumuz insanlar ile güç birliği yapmak çok değerli, yönümüz sınır ötesi, ekibimiz artık çok daha güçlü. Bizim tecrübemiz ve Kağan’ın liderliğinde Helorobo’yu global pazar lideri yapmaya kararlıyız” açıklamasında bulundu.

Arıkan, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı: “Çok kısa bir süre içinde yatırım süreçlerini başlatacağız ve global pazarlarda zorlanmamak için finansal imkanlarımızı da güçlendireceğiz. T-Soft olarak belirli bir ölçeğe ulaşmamız 20 yılımızı aldı, bu sefer bu yolu tercih etmeyeceğiz, Unicorn olmak istiyoruz ve bunun için 20 yılı beklemeyeceğiz. E-ticaret sektöründeki tüm tecrübemizi ve iş fikirlerini burada ideal hali ile hayata geçiriyoruz. Helorobo globalde büyüyecek, henüz yeni yerleşen bu iş modelinde dünyanın en iyi ürünü olmaya kararlıyız”.

Akıllı teslimat platformu QDelivery, idacapital’dan yatırım aldı

Berlin ve İstanbul merkezli olarak ticarileşmiş ve 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde 1000’den fazla kuryenin her gün onbinlerce teslimatını perakende sektörünün öncü şirketleri için uçtan uca yöneten QDelivery, Innovate21st İvmelendirme Programı kapsamında idacapital‘dan yatırım aldı.

QDelivery, teslimat öncesi, teslimat anı ve teslimat sonrası süreçlerin uçtan uca planlandığı, yönetildiği ve optimize edildiği bulut tabanlı bir teknoloji platformudur. “Teslimat Operasyon Merkezi” kavramının temelini oluşturacak olan bu platform ile teslimattan önce sipariş konsolidasyonu, siparişten teslimata dönüşüm, rota optimizasyonu, teslimat atamaları, teslimat takibi, teslimat kanıtlarının toplanması, teslimat sonrası operasyon yönetimi ve raporlama fonksiyonlarını sağlanmakta.

QDelivery, 2022 yılı sonuna kadar İstanbul merkezli başlattığı KuiK operasyonuyla 50’den fazla küçük işletmenin aylık 2.5 milyon TL’lik ticaretine aracılık etmeyi hedefliyor. Elde ettiği deneyimlerle kobi segmentindeki çözümlerini 2023 yılından itibaren tüm Avrupa’ya yaygınlaştırmayı planlıyor.

QDelivery üç yıl içinde Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da önde gelen son mil lojistik operasyon platformu olacak. Halen platformunda Türkiye’nin en büyük teslimat operasyonları koşan QDelivery, yakın zamanda da KuiK markası ile küçük işletmelere servis sunmaya başladı. idacapital’ın ilk yatırımı ile beslenen büyüme, net müşteri ve gelir artışı ile QDelivery’i iki yıldan kısa sürede 20 milyon doların üzerinde bir değere taşıyacak. Yatırım kapsamında idacapital devam turlarında da, QDelivery’e devam yatırımlarını sürdürecek.

Innovate21st programı idacapital tarafından yürütülen ve programa özel olarak alınan girişimlerin, eş zamanlı yatırımla birlikte 36 aylık bir dönemde büyüme süreçlerine bilgi ve yatırım sağlanan bir programdır. Bu program kapsamındaki idacapital girişimleri son iki yılda 5 milyon USD üzerinde yatırım almış ve şirket değerlerini ortalamada 5 kat arttırmış durumdadır.

İzmir’de kurulan zaman ve bütçe yönetim yazılımı BeforeSunset, 250 bin dolar yatırım aldı

ABD pazarında yoğun bir şekilde tercih edilen saatlik bazda çalışma sistemi, dünya genelinde etkisini artırıyor. Özellikle ekonomik durgunluk veya küresel salgın gibi nedenlerle iş hayatında belirsizliğin hâkim olduğu bu dönemlerde, saatlik çalışanlara olan ihtiyaç artıyor. Ancak, saatlik bazda çalışanların yeterli tazminat, iş-yaşam dengesi, rahatlık ve esneklik gibi imkânlara sahip olmadığı ise üzücü bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

2021 yılında İzmir’de kurulan BeforeSunset, bu olumsuz koşullardan kaynaklanan ihtiyaçları gördü yola çıktı ve isimlerinin gizli tutulduğu bir grup melek yatırımcıdan 250 bin dolar yatırım aldı. (Yatırımcıların açıklanması bekleniyor, haber güncellenecek…)

BeforeSunset, dünya çapındaki çalışanların, iş günleri üzerinde hakimiyet sahibi olmaları için onları doğru araçlar ile bir araya getirme vizyonu taşıyor. Şirket kurucuları, çalışanların bir iş gününde yapacaklarını “gün batımından önce” bitirmelerini sağlama fikriyle yola çıkıyor. Platform, insanları kısıtlı getiriler için fazla çalışmaya zorlayan modern iş-yaşam normlarını değiştirmek istiyor.

BeforeSunset’in kuruluş hikâyesi

Daha önce, İstanbul merkezli bir yazılım geliştirme şirketinde çalışan kurucu ekip, kendi iş kollarında verimliliklerini artırmak adına; “proje yönetimi, teknoloji sektörlerinde zaman yönetimi ve çalışanlara bu gibi konularda destek olan teknolojik araçlar” üzerine araştırma fırsatı buluyor. Verimli zaman yönetimini bir numaralı öncelikleri olarak konumlandıran ekip, piyasada kullanımı kolay, hedef odaklı ve en önemlisi verimli bir zaman yönetimi ürünü olmadığını hayretle görüyor. Bunun üzerine ekip, yazılım geliştirme ve kullanıcı deneyimindeki uzmanlıkları ışığında bir yan proje olarak zaman yönetimi platformu oluşturmak için işe koyuluyor. Onlar daha ne olduğunu anlayamadan tüm şirket bu platformu günlük olarak kullanmaya başlıyor. Kullanıcı tabanının şirket dışına ve müşterilere genişlemesi ise organik bir şekilde oluyor. Ve BeforeSunset doğuyor! Dünya çapında birçok melek yatırımcıdan toplamda 250 bin dolarlık destek alan BeforeSunset, 15’i aşkın çalışanıyla merkez ofisi ABD başta olmak üzere faaliyetlerine son hız devam ediyor.

Pandemi sonrası değişen iş-yaşam dengesi

Geleneksel “9-5” çalışma sistemi, pandemi öncesinde de yeni jenerasyon, diğer adıyla Z kuşağı tarafından rağbet görmüyordu. İş hayatından beklentileri söz konusu olduğunda her şeyden önce iş-yaşam dengesini kurmaya öncelik veren Z kuşağı iş vereni de düşündürüyordu. Dolayısıyla geleneksel çalışma düzeni pandemi yaşanmasa da değişmeye mahkumdu. Pandemiyle birlikte başlayan karantina dönemi, birçok sektörde uzaktan çalışmayı mecbur kılınca, çalışan da iş veren de bu farklı düzene hızla adapte olmak zorunda kaldı. Tam da bu noktada başka bir sorun baş gösterdi: İş gününün ne zaman başlayıp ne zaman bittiği… Bu durum özellikle, gelirini artırmak amacıyla fazladan mesai yapan birçok çalışan için çalışma saatlerini daha da bulanık hale getirdi. İş günlerine sınır belirlemek son derece sancılı bir durum oldu. Üstelik pandemi sonrası evden çalışma iş modeli bazı sektörlerde kalıcı olacağa, bazı sektörlerde ise ofise gidiş gelişle birlikte süreceğe benziyor.

Z kuşağının, iş gücünde varlığını artırmasıyla birlikte iş verenlerin de onların önceliklerine duyarsız kalması düşünülemez. Bu nedenle uygun zaman ve bütçe yönetimi yazılımları, çalışan ve işveren açısından önem kazanıyor. Bu yazılımlar sayesinde, bir yandan çalışanın iş günlerini en verimli şekilde planlaması, bir yandan da çalışanın önceliklerini dikkate alan işverenin istihdam kaybı yaşamaması mümkün olabilir.

Uzaktan çalışanların sorunlarına dair BeforeSunset araştırma ekibi tarafından yürütülen ankete katılanların yüzde 70’i yakın dönemde kendilerini en çok zorlayan şeyin zaman ve ücret taahhüdü yaklaşımları olduğunu söylüyor. Ankette, bu çalışanların, tam zamanlı çalışanlarla aynı muameleyi görmedikleri ve onlar gibi tazmin edilemedikleri ortaya çıkıyor.
Aynı anket, katılımcıların yüzde 41’inin zamanlarını takip etmek için yetkin herhangi bir teknolojik araçtan haberdar olmadıklarını veya mevcut yöntemleri kullanışsız bulduklarını da gösteriyor.

İşte burada BeforeSunset uygulaması devreye giriyor. Kuruluşundan bu yana, sadece birkaç hafta içinde 100’den fazla kullanıcıya ulaşan BeforeSunset, zaman ve bütçe yönetimi pazarında şimdiden önemli bir konuma sahip.

BeforeSunset platformu nasıl çalışıyor?

BeforeSunset platformu, kullanımı oldukça kolay bir zaman ve bütçe yönetim yazılımı. Sorunsuz kullanıcı arayüzü ve duyarlı müşteri destek hunisi ile BeforeSunset, çalışanların daha çok çalışmak yerine, daha akıllıca çalışmaya başlamalarına; iş günlerini kendilerine göre yönetmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Platform, her ay yeni özelliklerin eklendiği benzersiz sürümlerin yanı sıra, basit proje ve zaman yönetimi için aşağıdaki temel özelliklerden yararlanmamızı sağlıyor:

  • Proje yönetimi kolaylaştırılmasında sınırsız imkan
  • Görevlerde/projelerde taahhüt edilen zamanı takip etmek için tek tıklamayla başlatılan zamanlayıcı
  • İş arkadaşlarına birden fazla görev ataması yapabilme
  • Sorunsuz raporlama için haftalık ve aylık raporlar
  • Proje yöneticileri, serbest çalışanlar, saatlik çalışanlar ve ekip liderleri için birden çok kullanıcı rolü
  • Faturalandırılabilir ve faturalandırılmayan görev yönetimleri

Sıfırdan başlayan 10 yıllık bir girişimcilik hikayesi: Armut

Hizmete ulaşmanın en kolay ve güvenilir yolu olma amacıyla 2011 yılında kurulan Armut.com‘un iki kurucusundan biri olan Başak Taşpınar Değim, konuğumuz oldu ve 10 yıllık sıfırdan globale uzanan girişimcilik hikayesini anlattı.

4.000’in üzerinde farklı kategoride 700.000’den fazla hizmet vereni hizmet almak isteyenlerle buluşturan şirket, Türkiye’nin hizmet alanındaki en büyük online platformu ve Ar-Ge merkezi olarak faaliyet gösteriyor. 8 farklı milletten 110 kişilik ekibe sahip olan Armut, global markası HomeRun ile İngiltere, Mısır, Romanya, Suudi Arabistan, Polonya, Macaristan ve Çekya’da operasyonlarını yürütüyor. Şirket, 2017 yılında Deloitte tarafından seçilen Technology Fast 50 listesinde Türkiye’nin en hızlı büyüyen 2. teknoloji şirketi, Technology Fast 500 listesinde ise Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki en hızlı büyüyen 40. şirketi oldu.

Yerli girişim Getmobil, 180 milyon TL değerleme üzerinden 27 milyon TL yatırım aldı

2018 yılından beri elektronik cihazların 360 derece çözüm ortağı olarak hizmet veren Getmobil, 180 milyon TL değerleme üzerinden 27 milyon TL yatırım aldı.

Getmobil, yatırımcıları arasında Nevzat Aydın, Birol Yücel, Cem Topçuoğlu, Fırat İşbecer, Ömer Aras, Umur Ozal, Ahu Serter, Ahmed Karslı, Emre Kenci, Sercan Işık ve İzzet Zakuto gibi isimlerin bulunduğu, GBA’nın liderlik ettiği tohum yatırımı ile yenilenmiş elektronik cihazları tüketicilerin ilk tercihi haline getirmeyi hedefliyor.

Alım-satım kolaylığı ile yenilenmiş telefon alışverişini ikinci el araba alışverişi kadar yaygın hale getirmeyi hedefliyor

Kurucu ortak Mehmet Uygun şirket misyonunu şöyle açıklıyor: “Alım-satım süreçlerini kapıdan teslimat ve anında ödeme ile müşterilerimiz için daha kolay, güvenli ve ekonomik hale getiriyoruz. Şeffaf ve güvenilir yaklaşımımız ile tüketicilerin yenilenmiş elektronik ürünlere bakış açısını değiştirmeyi, farkındalıklarını ve güvenlerini artırmayı hedefliyoruz. Elektronik kategorisinde geri dönüşümün öncüsü olmak ve yenilenmiş ürün alışverişini ikinci el araba alışverişi kadar yaygın hale getirmek en büyük amaçlarımız arasında.”

Getmobil, kurye hizmeti ile müşterilerin kapısında anında ödeme ile kullanılmış cihazları topluyor

Tüketicilerin çekmece gözünde duran ve ekonomiye kazandırılmayı bekleyen kullanılmış telefonlarını en kolay ve hızlı şekilde satmasını sağlamak Getmobil’in en büyük önceliği. Bunun için telefonunu satmak isteyenlerin telefonlarını kapılarında Türkiye’de ilk ve tek olan akıllı ürün durum tespit uygulaması aracılığıyla en iyi fiyata, anında ödeme ayrıcalığı ile adresinden teslim alan Getmobil, bu süreci daha da hızlandırmak için yeni teknolojiler geliştiriyor ve şirket politikasını telefon alımına odaklıyor. Yenilenmiş cihaz almak isteyenler için ise bu cihazları en uygun fiyata, bir yıl garantili olarak satın alabilecekleri bir online platform sunuyor. İstanbul’un dört bir yanında bulunan mağazaları aracılığıyla da arıza durumunda birçok noktada güvenli tamir hizmeti sunuyor. Tüketicilerin minimum eforla kullanmadıkları eski telefonlarını paraya dönüştürmesini sağlayan yöntemler geliştirmek için global teknoloji firmalarıyla da iş birliği yaptığını belirten Getmobil, döngüsel ekonomi vizyonunun bir parçası olarak elektronik atıkları azaltmayı ve Türkiye’nin en büyük sürdürülebilir teknoloji firmalarından biri olmayı amaçlıyor. Kurucu ortak Zeynep Uygun, şirket vizyonlarını “Gezegenimizin değerli kaynakları kullanılarak üretilen elektronik cihazların ömrünü̈ uzatıp tüketim döngüsü içinde el değiştirmesini kolaylaştırmak ve aynı zamanda Türkiye’deki elektronik atık sorununa çözüm bulmak” olarak tanımlıyor.

Üç kişi olarak başladıkları yolculukta çok yakın zamanda 100 kişiye ulaşacaklarını belirten kurucu ortak ve CEO’su Mehmet Uygun, bugüne kadar elde edilen tüm başarının yenilenmiş cihaz dünyasına ve gelecekteki etkilerine inanan mükemmel bir ekibin ayrı ayrı çok değerli katkıları ile elde edildiğini dile getiriyor ve bundan sonraki süreçlerde de genç, dinamik, üretken ve her gün öğrenen evrensel ekip kültürüyle Türkiye’de yeni oluşan bu dünyada fark yaratacaklarını sözlerine ekliyor.

Güngören Belediyesi girişimciler için Alt+Tab Yazılım Kuluçka Merkezi’ni hayata geçiriyor

Güngören Belediyesi üçüncü bin yılı inşa edecek sektörün yazılım olacağı gerçeğinden yola çıkarak, yeni bir kuluçka merkezi açmaya hazırlanıyor.

Alt+Tab Yazılım Kuluçka Merkezi ismiyle faaliyet gösterecek merkez, 24 Eylül Cumartesi günü Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımı ile açılacak. Merkez, yetenekli gençleri yazılım sektörü profesyonelleri ile bir araya getirerek, onların yenilikçi örnek projelerde yer almalarına olanak sağlayacak.

Merkeze başvurular online olarak kabul edilecek. Her üç ayda bir 7 kişiden oluşan 16 ekip merkeze kabul edilecek. Ekipte yer alacak kişiler 17-30 yaş arasında olacak. Algoritmik değerlendirme ile merkeze kabul edilen gençler, gerçek projelerde yer alarak kendilerini sektöre hazırlayabilecek.

1 Ekim 2022 Cumartesi günü saat 15.00’te de online olarak merkeze kabul sınavı gerçekleştirilecek. 10 sorudan oluşan testi başarıyla geçen 112 kişi merkeze kabul edilecek.

Alternatif değil, tamamlayıcı olacak

Yenilikçi yönleriyle öne çıkan merkez pek çok kuluçka merkezinin aksine her sektörden girişimcilere değil, sadece yazılımcılara ev sahipliği yapacak. Merkez bu özelliğiyle ülkemizde çok iyi noktalara gelen kuluçka merkezlerine bir alternatif değil, tamamlayıcı bir görev üstlenecek. Tüm sürecin online işleyeceği merkezde, kabul alan katılımcılar sektörün ihtiyaç duyduğu teknolojilerde örnek projeler geliştirecekler.

Bu projeleri 7 kişilik takımlardan oluşan 16 ekip 3 aylık süre içerisinde Agile Proje Yönetim metodolojisi ile geliştirecek. Sektörden deneyimli Team Lead’lerin bizzat yöneteceği projelerde, kullanılacak teknolojiler sektörün ihtiyaçları göz önünde bulundurularak istişarelerle belirlenecek. Her ekip kendi içinde iş bölümü yaparak gerçek bir Startup’ta proje geliştiriyormuşçasına bir deneyim elde edecek. Buradan mezun olan katılımcılar yazılım sektöründe deneyimli bir eleman olarak işe başlayacak yetkinliğe sahip olacak.

Yıllık 12 milyon dolar katkı sunacak

Merkezin sloganı “3’üncü bin yılı inşa et” olacak. Merkez bu sloganla, içinde bulunduğumuz bin yılın teknolojiyi takip ederek değil üreterek inşa edilebileceğine vurgu yapacak. Ülkemiz açısından da rekabetçi bir ortam oluşturması beklenen merkezin ülke ekonomisine yıllık 12 milyon dolar doğrudan, 55 milyon dolar dolaylı katkı sağlaması hedefleniyor.

Alt+Tab’ın ülkemiz için stratejik olan yazılım sektörüne güçlü bireyler yetiştirmek amacıyla kurulduğu vurgulayan Güngören Belediye Başkanı Bünyamin Demir, “Güngören’de katma değer yaratmaya istekli gençlerden oluşan dinamik bir potansiyelimiz var. Bugünün dünyasında yeni nesil ekonominin aktörleri artık yazılım-teknoloji sektörü mensupları olacak. Temel motivasyonu insanlığın ortak iyiliği olan bu gençleri burada bir araya getirip geleceğe hazırlamanın başlı başına bir ekonomik değer olduğunu düşünüyoruz. Ülkemiz için stratejik olan yazılım sektörüne güçlü bireyler yetiştirmek maksadıyla kurduğumuz merkezimin her yıl yaklaşık 12 milyon dolarlık bir değer üretmesini bekliyoruz” dedi.

Üçüncü bin yıla hazırlık mottosunu belirlemelerindeki en önemli nedenlerinden birinin de gençlerin büyük düşünmeleri ve büyük resme odaklanarak vizyoner bir yaklaşımı benimsemelerini sağlamak olduğunu belirten Demir, “Kuluçka merkezimizde alanında uzman sektör profesyonelleri, eğitim koçları gençlerimize bir yandan danışmanlık ve mentorluk hizmeti verirken aynı zamanda onlara bu ekosistem içerisinde mesleki derinlikler kazandıracaklar. Millet olarak çağdaş dünyada var olabilmemiz için etkili, verimli ve planlı bir üretimimizin olması gerekiyor. Aynı zamanda bu üretim süreçlerini organize edip sürdürecek yetişmiş insan kaynağımızın olması da gerekiyor. Bu bakımdan gençlerimizi üretim süreçlerine hazırlarken onları katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi noktasında teşvik etmeliyiz” dedi.

Anadolu Efes’in eski CEO’su Tuğrul Ağırbaş, Girişimci Kurumlar Platformu’nun başkanı oldu

“Türkiye Ekonomisi Girişimci Kurumlara Dönüşüyor” mottosuyla 2018 yılında faaliyete başlayan Girişimci Kurumlar Platformu, üyelerinden aldığı güçle; inovasyon ekosistemi yaratmak, şirketleri bu ekosistemde bir araya getirerek değerli iş birliği olanakları oluşturmak amacıyla etki alanını büyütmeye devam ediyor.

Geleceği şekillendiren kurumsal üyeleri ve inovatif bakış açısına sahip kurumsal liderleri aynı çatı altında buluşturan Girişimci Kurumlar Platformu (GKP); girişimci kültürünü yaygınlaştırarak daha iyi bir gelecek inşa etme tutkusuyla yeni faydalar yaratıyor. Yeni dönemde Birleşik Ödeme’nin ve Figopara’nın da üyeler arasına katılmasıyla güçlenen platformda, seçilmiş girişimlerin platforma kabul edilmesiyle girişimcilik dünyasına katkı sağlayan Türkiye’nin önde gelen kurumlarının yöneticileri ile girişimcilik dünyasının oyuncularının tanışması mümkün oluyor. Girişimlerin, girişimci kurumların uluslararası network, müşteri ve tedarik ağı gibi varlık ve yetkinliklerinden faydalanarak büyümesi; kurumların ise girişimlerin kaslarından ve hızından ilham alarak hızlanması ile hem kurumlar hem de girişimler için kazan kazan modeli yaratılması amaçlanıyor.

“Yeni dönemde başarılı işler yapacağız”

Bu yeni vizyonla girişimcilik dünyası ve kurumları bir araya getiren Girişimci Kurumlar Platformu’nun başkanlığını; girişimcilik vizyonuyla hareket ederek Anadolu Efes’in bu yoldaki dönüşümüne liderlik eden, kurumlar ile girişimleri kol kola yürümeye teşvik etmek üzere Danışma Kurulu üyesi olarak platformda aktif görev alan Tuğrul Ağırbaş üstlendi.

GKP’nin NFT odağında gerçekleşen etkinliğinde üye kurumların yönetici ve inovasyon liderleri ile buluşan Tuğrul Ağırbaş, görüşlerini şu cümleler ile ifade etti:
“Girişimci Kurumlar Platformu, 2018 yılında kurumsal şirketlerin girişimci kurumlara dönüşümünü desteklemek ana hedefiyle kurulan ve şimdi etki alanını artırmasıyla yeni dönemde girişimcilik dünyası ve kurumları bir araya getiren bir yapıya büründü.
Girişimci perspektifiyle, Anadolu Efes’te bu yöndeki dönüşüme liderlik eden biri olarak, kurumların ve girişimlerin rekabet etmek yerine kol kola girerek birlikte başarmaları için Danışma Kurulu Üyesi olarak yer aldığım Girişimci Kurumlar Platformu’nda Başkanlık görevini üstlenmiş bulunmaktayım. Platform Kurucusu İhsan Elgin ve çok değerli danışma kurulu üyelerimizle kol kola yürüyeceğimiz yeni süreçte güzel işler yapacağımızı umuyorum.”

Başkanlığını Tuğrul Ağırbaş’ın yaptığı Platform Danışma Kurulu’nda FarPlus Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahu Büyükkuşoğlu Serter, General Electric Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Canan Özsoy, MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut, Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Girişimci Kurumlar Platformu Kurucusu İhsan Elgin, Otokoç Otomotiv Genel Müdürü İnan Ekici, Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, Teknosa Genel Müdürü Sitare Sezgin ve Softtech Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Soner Canko yer alıyor.

Macellan’ın yeni ürünü Alternatif SuperApp, 16.6 milyon TL’lik kitle fonlama yatırım turuna çıktı

2021 yılının Aralık ayında lansman yapan Macellan’ın en yeni ürünü Alternatif SuperApp, 2022 Ağustos ayı itibarıyla 70 işletmeye, 900 şubeye ve 150.000 kullanıcıya ulaşmıştı.

Alternatif SuperApp Türkiye’de büyümesini hızlandırmak ve yurtdışına açılmak için 5 milyon dolarlık yatırım turuna çıkıyor. Bu yatırım tutarının 16 milyon TL’sini Fonangels üzerinden kitle fonlama kampanyası ile almayı hedefliyor.

Alternatif SuperApp yeni bir yatırım modeli ile farklı yatırımcı kategorilerini tek yerde topluyor. Girişim sermaye fonları, melek yatırımcılar, nitelikli yatırımcılar, kurumsal yatırımcılar ve küçük yatırımcıların aynı anda yatırım yapabileceği bu turda paya dayalı kitle fonlama ile girişim sermayesi fonu birlikte kullanılıyor. Kitle fonlama yöntemiyle kendi müşterilerini hedefleyen Alternatif SuperApp, girişim sermaye fonu ile nitelikli yatırımcıları markaja alıyor.

Bugüne kadar kayıtlara geçen en büyük kitle fonlama tutarı 16 milyon TL ile Fonangels‘ta kampanyaya çıkan şirket, bu yöntem ile müşterilerinin hikayesine sadece ürünü kullanarak değil aynı zamanda fonlayarak ortak olmasını sağlamak istiyor. Kitle fonlamanın tercih edilmesinin diğer bir nedeni ise personellerini şirkete ortak yaparak çalışan bağlılığını güçlendirmek olduğu ifade ediliyor. Katılım finans ilkeleriyle de uyumlu olan Alternatif SuperApp’in bünyesinde yer alan üye iş yerleri ise hem kitle fonlama üzerinden hem de girişim sermayesi fonu üzerinden yatırım yapabiliyor.

Qinvest Portföy Yönetimi önderliğinde kurulan Macellan İleri Teknoloji Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile ise nitelikli yatırımcıları hedefleyen şirket uluslararası yatırımcıların dikkatini çekerek yurt dışı büyümesine odaklanmak istiyor.

Alternatif SuperApp bu yatırımla global büyümesini gerçekleştirerek 5 yıl içerisinde 12 ülkeye açılmayı hedefliyor. Bugün 70’ten fazla dijital cüzdanı içinde barındıran Alternatif SuperApp 2023 sonunda 250’ye yakın markayla pazaryeri konumunu güçlendirecek. Üye iş yerlerinin, çalışanlarının ve müşterilerinin aynı anda nitelikli yatırımcılarla birlikte Alternatif SuperApp’e yatırım yapmasıyla güçlü bir kullanıcı tabanına ulaşması amaçlanıyor.

E-ticaret lojistiğine odaklanan yerli girişim Octovan, 11.5 milyon TL yatırım aldı

Küresel ekonomik yavaşlama belirtilerine rağmen Türkiye girişimcilik ekosistemi 2022’nin başından bu yana büyümesine hız kesmeden devam etti. Güncel verilere göre, 2022’nin ilk çeyreğinde toplam 1,27 milyar dolarlık yatırım anlaşması yapıldığı bilinirken, yerli girişimciler dünya standartlarındaki teknoloji ve iş modelleriyle rekabette bir adım öne çıkmayı başardı.

Bu konudaki son haber de lojistik sektöründe hizmet vermek amacıyla 2017’de kurulan, nakliye şirketleriyle müşterileri buluşturan bir pazar yeri olarak konumlanan Octovan’dan geldi. Ocak 2022’de duyurduğu yeni hizmeti Octovan Express ile e-ticaret lojistiğine odaklanan Octovan, edindiğimiz bilgiye göre; Arz Portföy ve Vinci Girişim Sermayesi‘nin katıldığı turda 11.5 milyon TL yatırım aldı.

Yatırım süreciyle ilgili değerlendirmelerini paylaşan Octovan CEO’su Erhan Güneş, “2022 itibarıyla önemli bir büyüme ivmesi yakaladık ve Octovan Express hizmetimizle hız kesmeden büyüyoruz. Tamamladığımız bu yatırım turundan elde ettiğimiz finansmanla modelimizi Türkiye’de tamamen kusursuzlaştırmayı hedefliyoruz. Halihazırda Türkiye’de çalıştığımız bazı şirketlerin yurt dışı operasyonlarını başlatmak üzere görüşmelerimiz de sürüyor. Öte yandan yakın dönemde Seri A yatırım görüşmelerine başlamayı planlıyoruz” dedi.

Lojistiği teknolojiyle birleştirerek müşteri memnuniyetine odaklanıyor

Güvenilir nakliye şirketleriyle sorunsuz taşıma hizmetine ihtiyaç duyan kurumsal ve bireysel müşterileri bir araya getiren Octovan’ın şehir içi ve şehirler arası nakliye hizmetleri için bir pazaryeri olarak kurulduğunu belirten Erhan Güneş, “Mobil uygulamalarımızın kullanıcı odaklı arayüzü ve müşteri memnuniyetini önceliklendiren yaklaşımımızla, sabit fiyatlar ve sigorta gibi güvencelerle hizmet veriyoruz. Ocak 2022 itibarıyla duyurduğumuz Octovan Express hizmetiyle e-ticarette aynı gün teslimat, randevulu teslimat ve fotoğraf ile ürün teslim alımı yapan ve teslimatı yapan bir model üzerinden anında teslimat çözümleri sunmaya başladık. Bu hizmetimizle Trendyol, N11, Doğtaş, Arçelik, Pazarama, Vodafone gibi pek çok pazaryeriyle işbirliği halinde çalışıyoruz. Octovan Express çözümleriyle dünyada herkesin sorun gördüğü taşımacılık sektöründe teknoloji ve lojistiği birleştirerek bu işin müşteri memnuniyetiyle yapabileceğini kanıtlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İstanbul’da 8,5 saatte büyük ürün teslimatı

Şehir içinde 24, şehirler arasında 72 saatte teslimat garantisi sunan ve mikrodalga fırın boyutuna karşılık gelen 30 desi ve üzeri ürün taşımacılığına odaklanan çözümü Octovan Express’in geçtiğimiz 6 ayda teslimat adetlerinde 10 kat büyüyen ve hacim bazında ise 15 kat büyüme yaşadığını dile getiren Octovan CEO’su Erhan Güneş, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Geçtiğimiz yıl ürünümüzü 6 ay boyunca kapalı bir biçimde test ederek yazılımımızın kusursuz bir biçimde çalışmasını sağladık. Bugün Octovan Express, şehir içinde 24 saat garantisine %99,97 uyuyor. İstanbul içi teslimat saati ortalamamız 8,5 saat. Randevulu bir biçimde gerçekleştirilen teslimatlarda binalarda asansör olmasa dahi ürünler müşterinin kapısına kadar ulaştırılıyor. Hızlı teslimat giderek önem kazansa da 30 desi ürün taşımacılığında rekabet oldukça az. Octovan olarak her biri büyük ürün taşımacılığı konusunda uzmanlaşmış 1.200’ü aşkın nakliye şirketiyle çalışıyoruz. Aldığımız yatırımla e-ticaret şirketleri ve beyaz eşya ile mobilya üreticileri başta olmak üzere büyük ürün nakliyesine ihtiyaç duyan şirketlerin müşteri memnuniyetine katkıda bulunmaya ve tüketicilerin hayatlarını kolaylaştırmak için çalışmaya devam edeceğiz.”

Arz Gayrimenkul ve Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Onuk, inovasyon ve girişimcilik faaliyetlerinin; girişim sermayesi yatırımları ile desteklenebildiği ölçüde ekonomilerin büyüme ve kalkınmasında önemli bir etkiye sahip olabileceğini vurguladı. Onuk ardından şu ifade ile sözlerine devam etti: “Tech-InvestTR programı kapsamında kısa süre önce faaliyete geçirdiğimiz Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu başta olmak üzere yönettiğimiz girişim sermayesi yatırım fonları ile ekonomilerin dijital dönüşümüne katkı sunan, yenilikçi iş modelleri ve çözümler geliştirerek uluslararası ölçekte faaliyet yürütebilecek teknoloji tabanlı yeni nesil Türk girişim şirketlerini her zaman olduğu gibi desteklemeye devam edeceğiz”

Vinci Yatırım Komitesi Başkanı Şelale Zaim Gorton konu hakkında “Pandemi dönemini takiben kalıcı hacimli eşyaların da artık internet üzerinden alınması normalleşti ve yaygınlaştı. Bu sadece Türkiye pazarına özgü bir durum değil, bir mega trend. Hacimli eşya kategorisinin ülkemizdeki öncüsü ve lideri olan Octovan, bu turdaki yatırımla beraber pazardaki konumunu pekiştirecek ve yurtdışı yapılanmasının ilk adımlarını atacak. Biz de üç senedir olduğu gibi Octovan’ı bu yolculukta lojistik sektöründeki uzmanlığımız ve bağlantılarımız ile desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Singapur merkezli yeşil hidrojen girişimi SunGreenH2, Vinci’den yatırım aldı

Vinci Girişim Sermayesi, 2018 yılının son çeyreğinden bu yana mobilite ve otomotiv teknolojileri, endüstri 4.0, tedarik zinciri, lojistik çözümleri ve enerji yönetimi ve depolama alanlarında özellikle Almanya, İngiltere ve Türkiye’de yatırımlarına devam ediyor.

Vinci son olarak Singapur merkezli SunGreenH2 temiz teknoloji şirketine yatırım yaptı. Yatırımın finansal verileri paylaşılmadı. Sıfır emisyon vizyonuyla faaliyet gösteren girişim, yeşil hidrojenin seri üretimini küresel olarak yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Doğaya karbon dioksit salımı yapmadığı gibi tek salımı su olan hidrojen enerjisi, günümüzde taşımacılıktan sanayiye, uzay roketlerinden petrol üretimine kadar birçok yerde kullanılıyor. Ancak fosil yakıtlardan hidrojen üretiminin çevreye etkisinin de önemi büyük olarak nitelendiriliyor. Bu nedenle, elektroliz işleminde suyu saf hidrojen ve oksijene ayırmak için rüzgar ve güneş gibi temiz enerji kaynaklarını kullanan ve karbon içermeyen bir alternatif olan yeşil hidrojen, düşük karbon ekonomisine geçişte hayati öneme sahip olarak önümüze çıkıyor.

İnci Holding’in stratejik yatırımcısı olduğu Vinci Girişim Sermayesi’nin tohum öncesi yatırım yaptığı SunGreenH2, dünyanın en yüksek performanslı elektrolizörlerini inşa ederek yeşil hidrojen üretimini dönüştürüyor. SunGreenH2’nun çığır açan teknolojisi, suyu oksijen ve hidrojen olarak bileşenlerine ayırma sırasında 30 kat daha az değerli metal ve %10 daha düşük enerji kullanarak 2 kat fazla yeşil hidrojen üretiyor. Seri üretime imkan tanıyan ve neredeyse mevcut tüm elektrolizörlere uygulanabilir teknolojisi sayesinde Şirket, düşük maliyetli yeşil hidrojen kullanımı sürdürülebilir kılmayı hedefliyor.

“Pazarda 2030 yılına kadar 500 kat büyüme bekleniyor.”

Uygun fiyatlı yeşil hidrojen üretmeye odaklanan SunGreenH2, ileri teknolojisi ile elektrolizörlerin seri üretimini mümkün kılarak uzun vadede hidrojen fiyatlarını aşağı çekmeyi hedefliyor. SunGreenH2’nun kurucusu ve CEO’su Tulika Raj, yatırımın ardından yaptığı açıklamada, “Küresel elektrolizör pazarı katlanarak büyüyor. 2030 yılına kadar, birkaç yıl öncesine göre 500 kat daha büyük olması bekleniyor. Biz de SunGreenH2 olarak Asya Pasifik, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki büyük elektrolizör üreticileriyle işbirliği yapıyoruz,” dedi.

“SunGreenH2 elektrolizör pazarında ciddi yer edinecek.”

Vinci Yatırım Komitesi Başkanı Şelale Zaim Gorton: “Bugüne kadar Türkiye’de üç, İngiltere’de iki ve Almanya’da iki yatırım gerçekleştirdik. Biz yatırım yapmanın ötesinde, portföyümüzdeki girişimler için kurumsal kaynakları, endüstriyel deneyimi ile gerçek bir stratejik ortak olarak portföyündeki şirketlere değer katmayı hedefleyen bir fonuz. En son yatırımımızı düşük karbon ekonomisine geçişte hayati öneme sahip olan yeşil hidrojen maliyetlerini düşürmekte kritik rol oynayacakSunGreenH2’ya yapmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Tulika ve Saeid, yeşil enerjiye geçiş için çok önemli olan bir pazarda faaliyet gösteren vizyoner kurucular. Vinci’nin enerji sektöründeki uzmanlığı ve bağlantıları ile birlikte, SunGreenH2’nun yakın gelecekte güçlü büyümesini ve elektrolizör pazarında önemli bir yer edinmesini bekliyoruz.”