Ana Sayfa Blog Sayfa 297

Sağlık teknolojileri geliştiren Juno Medical, 12 milyon dolar yatırım aldı

Yetişkinliklere yönelik sağlık hizmetleri sunan Juno Medical, düzenlenen Seri A turda 12 milyon dolar yatırım aldı. NEXT VENTURES ve Serena Ventures liderliğinde düzenlenen tura Vast Ventures, New York Ventures, TXV Partners, Genius Guild, Gaingels, Atento Capital ve Humbition katıldı.

Juno’nun ekibi, sağlık hizmetlerini, teknoloji ve iş uzmanlığını bir araya getiriyor. Juno kurucusu ve CEO’su Dr. Akili Hinson‘ın da sağlık geçmişi, girişimin başarılı bir yol izlemesine olanak sağlıyor. Girişimin ürün ve hizmetleri, birinci basamak, pediatri, kadın sağlığı, aynı gün bakım ve uzaktan bakım hizmetlerinin en iyilerini özenle tasarlanıp tek bir deneyimde bir araya getirerek ailenin en büyük yardımcısı olmayı amaçlıyor. 

Girişim, Nisan 2020’de New York’ta hizmetlerine başladı. Juno, yüzlerce kişiye Covid testi ve hasta bakımı sağlamanın yanı sıra, pandemi sırasında yüz yüze önleyici bakım sunmaya devam etti. Bu yöntemle de tedavi edilebilir kanserlerin ve asemptomatik kadın ve erkeklerde daha önce teşhis edilmemiş kronik durumların tanımlanması sağlandı.

Dr. Akili Hinson, “Juno’nun vizyonu, olağanüstü, aile merkezli bakımı Amerika Birleşik Devletleri’nin %99’u için erişilebilir ve uygun fiyatlı hale getirerek sağlık hizmetlerinin geleceğini yeniden tasarlamaktır. Juno’da, ait olunacak bir yer gibi hissettiren güzel bir ortamda en yüksek kalitede bakım ve inanılmaz hizmet sunarak insanların sevdiği sağlık hizmetleri tasarladık.” dedi. 

Serena Ventures’ın yönetici ortağı ve ünlü sporcu Serena Williams, “Her türden insanın görüldüğünü, duyulduğunu ve hoş karşılandığını hissettiği kapsayıcı, tam hizmetli sağlık evi modelini genişletmek için Juno ile ortaklık yapmaktan onur duyuyoruz. Juno ve yetenekli ekibi, sağlık hizmetlerindeki kabul edilemez statükoyu bozacak vizyona, modele ve geçmiş performansa sahip.” dedi. 

Daha sağlıklı bir dünya yaratma misyonunun bir parçası olarak girişim, aldığı yatırımı yeni pazarlara açılmak ve Atlanta, Tulsa ve Los Angeles’taki en yüksek kalibreli yetenekleri işe almak için kullanacak. Juno’nun yeni klinikleri Doğu Atlanta, Greenwood (Tulsa) ve Inglewood’un (Los Angeles) tarihi ama gözden kaçan mahallelerinde yer alacak. Yatırım, Juno’nun güçlü teknoloji platformunun sürekli genişlemesini de destekleyecek.

Starbucks, NFT destekli Starbucks Odyssey platformunu kullanıcılarla buluşturdu

Starbucks Odyssey

Dünyanın en büyük kahve zinciri Starbucks, blockchain tabanlı sadakat programı ve NFT topluluğu Starbucks Odyssey‘i ABD’deki beta test kullanıcılarıyla buluşturuyor.  Gerçek dünya deneyimlerine dönüşen kahve temalı NFT’leri içeren yeni girişim, Starbucks’ın mevcut sadakat programı Starbucks Rewards‘ın bir uzantısı oluyor.

Starbucks’ın dijital bir topluluk oluşturmak için çalışmalar yaptığını daha önce sizlere paylaşmıştık. Gelen bilgilere göre kahve zinciri, Odyssey ile NFT ve web3 tabanlı içerik alemine girişi yapıyor. Starbucks Odyssey’in en sadık müşterilerin ücretsiz içeceklerin ötesinde daha geniş, çok çeşitli ödüller kazanmaları için bir yol olduğu belirtiliyor.

Odyssey, “Journeys” adı verilen kullanıcıların platforma üye olmalarını tavsiye edecek yeni bir yol çiziyor. Üyeliğini tamamlayan kişilere Journey Stamps kazanmalarını sağlayarak etkileşimli etkinliklere sahip olmaları sağlanıyor. Journeys, Starbucks markasını tanıtmak ve müşterilere kahve ve şirketin geçmişi hakkında bilgi vermek için tasarlandı. Video izlemek veya testler yapmak, bulmaca oynamak ve hatta şirketin tanıtmak istediği yeni içecekleri denemek için mağazaya gitmek gibi birçok aktiviteyi bünyesinde barındırıyor.

Starbucks Odyssey, üyelerin bir araya gelebildiği, etkileşimde bulunabildiği ve kahve sevgilerini paylaşabildiği, dijital toplulukla çevrili bir deneyimi sunuyor. NFT tabanlı oluşturulan Stemps, kullanıcıların sadakat programı kapsamında ödüllendirilmesine yardımcı oluyor. Stemps toplandıkça üyelerin toplam puanı artacak ve başka hiçbir yerde bulunamayacak benzersiz avantajlara ve deneyimlere erişebilmek için kilitleri açabilecekler.

Starbucks’tan Brady Brewer, “Starbucks, müşterilerimiz adına yenilik yapmak ve onu ana akıma kolayca erişilebilir kılmak için gelişmekte olan teknolojiyi kullanma konusunda bir geçmişe sahiptir. Yenilikçi ruhumuz ve müşterilerimizin beklentilerini sürekli olarak aşma arzumuz, Starbucks Odyssey’in ortaya çıkmasını sağladı.” dedi. 

Beta testi, 8 Aralık‘ta bekleme listesinde yer alan küçük bir bölümde yer alan üyelere gönderiliyor. Ocak 2023‘te Starbucks, bekleme listesinde yer alan daha geniş bir üye grubuna aylık davetiyeler göndermeye başlayacak.

Twitter, shadowban yiyen hesapları gösterecek bir özellik üzerinde çalışıyor

Twitter, kullanıcılarının erişim ve etkileşim konusunda shadowban yiyip yemediğini gösterecek yeni bir özellik üzerinde çalışıyor. Yapılan çalışmalar doğrultusunda kişiler, olumsuz yönde etkileşim yaşayan içerikleri görebilecek ve üzerlerinde değişiklik yapabilecekler.

Geçtiğimiz günlerde Instagram‘ın shadowban yiyen kişiler hakkında çalışmalar yaptığını sizlerle paylaşmıştık. Bu özellikle beraber Instagram tarafından olumsuz olarak değerlendirilip etkileşimi ve önerileri düşürülen kişiler, içerik konusunda platformla iletişime geçebiliyor. İletişim sonrasında içerikle alakalı karar almak yine kullanıcıya kalıyor.

Twitter da Instagram’ın yaptığı özelliğin bir benzerini uygulamaya getiriyor. Platformun yeni sahibi Elon Musk, Twitter’da kullanıcıların shadowban yiyip yemediğini açıkça gösteren bir araca erişmelerini sağlayacak bir yazılım üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Shadowban yiyen kişiler, yaptığı paylaşımları neredeyse sadece kendisi görüyor. Bunun üzerine Elon Musk, gizli erişim engeli yiyen kişilerin neden buna maruz kaldığını nasıl itirazda bulunabileceklerini de açıkladı.

Twitter, Elon Musk yönetimine geçmeden önce kullanıcılara gizli erişim yasağı getirerek etkileşim almalarını engelledi. Özellikle seçim zamanlarında yapılan bu özellikle beraber platform yönetiminin istemediği kişilere shadowban uyguladığı ortaya çıktı. Hatta ABD seçimlerinde ABD eski başkanı Donald Trump’ın seçimi kaybetmesiyle beraber Twitter hesabı da süresiz olarak kapatılmıştı.

Özgürlük ortamı ile pekişmeyen bu yapıyı bozmak isteyen Elon Musk da yönetimi ele aldıktan kısa bir süre sonra Donald Trump’ın hesabını tekrar aktif etti. Geçmişte hesapları kapatılan birçok kişi için de genel bir af geleceğini paylaştı.

Her ne kadar Elon Musk’ın satın almasıyla beraber çalkantılı bir süreç geçirse de Twitter, yeni yapılanmada daha şeffaf ve daha sağlam bir yapı kurmak istiyor. Her ne kadar Twitter’a reklam veren şirketler bu durumdam çok memnun olmasa da Elon Musk, kararın arkasında duruyor.

50 milyon TL sermaye ile kurulacak Norm Yeşil Enerji, Hedef Girişim’den 10 milyon TL yatırım aldı

Günümüzde enerji kaynaklarının verimli kullanılmasına dair sistemler ve depolama sistemlerinin üretimi, kurulumu ve ticareti en az enerji üretimi kadar önem taşıyor.

Hedef Holding iştiraki Hedef Girişim, günümüz teknolojisinde ihtiyaç duyulan temiz enerjiye gereken desteği vermek, hızla gelişen pazardaki enerji depolama sistemleri ve ekipmanları endüstrisinde yer almak amacıyla yeni bir yatırım kararı aldı ve İmaj Makina Sanayi A.Ş. ile “Girişim Sermayesi Yatırım Sözleşmesi” imzaladı.

Sözleşme kapsamında, enerji depolama sistemi üretilmesi hedefiyle Norm Yeşil Enerji’nin kurulmasına karar verildi. 50 milyon TL sermaye ile kurulacak olan yeni şirketin yüzde 20 hissesi Hedef Girişim’in oldu. Hedef Girişim, Norm Yeşil Enerji’nin kurulması için 10 milyon TL TL girişim yatırımı yaptı.

Enerji depolama çözümleri geliştirecek

Norm Yeşil Enerji bünyesinde inşa edilecek olan batarya (enerji depolama sistemi) üretimi tesislerinde yıllık 1 GWh’lık enerji depolama sistemi üretilmesi planlanıyor. Kurulacak şirket, enerji depolama çözümlerinin entegrasyona dâhil edildiği tesis kurulum hizmetlerini de yürütecek. Türkiye’de elektrik üretiminde fosil yakıt kullanımı yüzde 60’ların üzerinde. Sürdürülebilirlik çerçevesinde tüm dünya enerji üretim kaynaklarını sorgularken, yenilenebilir enerji kaynakları ile üretilen enerjinin süreksizliği nedeniyle depolanması da kritik önem taşıyor. Batarya çözümleri geliştirecek olan Norm Yeşil Enerji’nin çevreye olumlu katkısının yanı sıra yeşil dönüşüm için ülke ekonomisine de katma değer sağlaması amaçlanıyor.

DHL Express, Türkiye’deki elektrikli araç sayısını arttırıyor

DHL Express, global çapta yaptığı elektrikli araç yatırımlarına ülkemizde de devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaştığımız 2000 adet Ford E-Transit elektrikli araçların bir kısmı ülkemizde de kullanılacak.

Bu yıl içerisinde Türkiye filosundaki elektrikli araç sayısını 29’a çıkaran DHL Express Türkiye, 2025 sonuna kadar Türkiye’deki araç filosunun %80’ini elektrikli araçların oluşturacağını açıkladı.

“Operasyonlarımızı sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda yeniden şekillendiriyoruz”

 

Dünyanın öncü lojistik şirketi olarak sürdürülebilirlik lideri haline gelmeyi sorumlulukları arasında gördüklerini vurgulayan DHL Express Türkiye CEO’su Mustafa Tonguç, “DHL Express Türkiye olarak doğa dostu lojistik konusunda sektörümüze öncülük ediyoruz. Amaçlarımıza ulaşmak için işimizin her boyutunu sürdürülebilir kılmak üzere çalışıyor, operasyonlarımızı çevreyi koruyacak şekilde yeniden şekillendiriyoruz. Sera gazı emisyonunu 2030 yılına kadar 41 milyon metrik tondan 29 milyon metrik tona indirmeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda filomuzdaki doğa dostu elektrikli araç sayısını da artırmaya devam ediyoruz.” dedi. Doğrudan elektrikli araç almanın yanı sıra filolarındaki benzinli araçların bir kısmını elektrikliye dönüştürdüklerini de belirten Mustafa Tonguç, “Sürdürülebilirlik yol haritamız doğrultusunda 2023’ün sonuna kadar filomuzdaki elektrikli araç sayısını 59’a çıkarmayı, 2025 yılının sonuna kadar ise son teslimat etabı araçlarımızın yüzde 80’ini elektrikli araçlara dönüştürmeyi hedefliyoruz.” açıklamasında bulundu. Tonguç ayrıca, bu süre içinde elektrikli araçların menzili mevcut duruma göre artarsa yüzde 80 olarak belirlenen hedefin de yükseleceğini ekledi.

DPDHL Group’un filosunun %60’ı elektrikli araç olacak

Öte yandan, DHL Express’in bağlı bulunduğu DPDHL Group, 2030 yılına kadar global filosunun %60’ının elektrikli araçlardan oluşmasını hedefliyor. Tüm dünyada “Sürdürülebilirlik Yol Haritası” doğrultusunda doğa dostu elektrikli araç kullanımını artırmayı planlayan şirket bu kapsamda ilk olarak 2 bin adet yeni Ford E-Transit araç siparişi verdi.

Teknofest Girişim Programı’nın 2. dönem başvuruları açıldı

Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında, T3 Girişim Merkezi yürütücülüğünde 2018, 2019, 2020, 2021, 2022 yıllarında Teknofest bünyesinde düzenlenen teknoloji yarışmalarına katılarak finale kalan üniversite ve üzeri seviyedeki takım veya takım üyelerine özel düzenlenen Teknofest Girişim Programı 2. dönem başvuruları başladı. Başvurular 19 Aralık 2022 tarihinde sona erecek.

Dünün Yarışmacıları, Bugünün Girişimcileri, Yarının Teknoloji Liderleri

İlk defa 2022 yılında hayata geçen Teknofest Girişim Programı 1. döneminde 5 hızlandırma, 20 ön kuluçka ekibi olmak üzere toplamda 25 Girişime 3 milyon TL hibe desteği sağladı. Türkiye girişimcilik ekosisteminde, milli teknoloji girişimlerinin doğması, büyümesi ve dünya pazarına açılmasındaki teknik, ticari ve finansal bariyerleri ortadan kaldırarak ve yerli sermaye sahiplerini teknoloji yatırımcısına dönüştürerek Türkiye ekonomisine yüksek katma değerli teknoloji üreten girişimler kazandırmaya yönelik çalışmalarına devam eden T3 Girişim Merkezi, bu kapsamda programın 2. döneminde Ön Kuluçka seviyesindeki ekiplere 150.000 TL, Hızlandırma seviyesindeki ekiplere 300.000 TL olmak üzere toplamda ise 5 milyondan fazla maddi destek sağlayacağını açıkladı.

Seçilen ekiplere maddi desteğin yanı sıra Girişimcilik Eğitimleri, Mentorluk Desteği, Ofis Desteği, Patent, Tescil, Marka ve Faydalı Model Desteği, Teknofest Girişim Hikayeleri Tanıtım Desteği, Teknofest Girişim Gösteri Günü (Demoday) Katılım Hakkı, İlham Buluşmaları, Take Off Girişim Zirvesinde Stant Açma Hakkı, Bulut / Sunucu Desteği, Yatırımcı Görüşmeleri ve İş Birliği Görüşmeleri gibi pek çok alanda destek veren T3 Girişim Merkezi Dünün Yarışmacılarını, Bugünün Girişimcilerine, Yarının Teknoloji Liderlerine dönüştürmek için çalışmalarını sürdürüyor.

Amazon, TikTok benzeri olan Inspire özelliğini duyurdu

Amazon, uygulamasına TikTok benzeri bir alışveriş deneyimi getirmek için Inspire özelliğini tanıttı. Şirket, bu özellikle beraber tüketicilerin ürünleri ve fikirleri keşfetmesine, influencer’lar, markalar ve diğer müşteriler tarafından oluşturulan içerikten alışveriş yapmasını sağlıyor.

Yeni kısa biçimli video ve fotoğraf akışı hizmeti, kullanıcıların videolarda ya da fotoğraflarda gördükleri ürünleri satın alması üzerine kuruluyor. Bu özellik, tüketicilerin dikkatini markaların doğrudan tüketicilere pazarlayabildiği TikTok gibi uygulamalardan uzaklaştırarak Amazon‘daki satışları artırmak için tasarlanıyor. 

Amazon’un TikTok benzeri bir uygulama ya da özellik üzerinde çalıştığı daha öncesinde biliniyordu. Özellik, Amazon mobil uygulamasının altında kendi gezinme düğmesine sahip olduğu sürümleri test ediyor. Şu anda çıkan sürümde, ana kısımdaki üst düzey yerleşim aynı kalıyor. Inspire beslemesine artık testlerde görülen elmas simgesi yerine bir ampul simgesiyle karşımıza çıkıyor.

Müşteriler, Inspire’ı kullanmaya başlamak için Amazon Shopping uygulamasını açacak ve Inspire’ın simgesine dokunacak. İlk başlatıldığında, Inspire ksmını kişiselleştirmek için makyaj, cilt bakımı, evcil hayvanlar, oyun, bitkiler, yürüyüş, iç tasarım, seyahat, koşu ve daha fazlasını içeren 20’den fazla ilgi alanı arasından seçim yapmaları isteniyor.

Inspire, kısa biçimli video içeriğine odaklanırken, aynı zamanda fotoğraflar için destek sunarak onu TikTok ve Instagram arasında bir melez haline getiriyor. Instagram gibi içeriği beğenmek için ekranda herhangi bir yere iki kez dokunabilirsiniz. Bununla birlikte, bir sonraki videoyu görmek için alttan yukarı kaydırdığınız TikTok’un dikey video arayüzünü kullanmak gibi Inspire deneyiminde gezinebilirsiniz. Etkileşim düğmeleri, TikTok’ta olduğu gibi ekranın sağ tarafında da kapalıdır.

Amazon Inspire şu anda yalnızca iOS ve Android’deki Amazon mobil uygulamasında bulunuyor. E-ticaret devi, alışveriş özelliğinin ilk olarak Aralık ayı başlarında ABD’deki belirli müşterilere sunulacağını ve ilerleyen süreçte ABD’li müşteriler için geniş çapta kullanımına sunulacağını açıkladı.

Togg’un mobil uygulaması Trumore duyuruldu: İşte Trumore’un detayları

Togg, başta ulaşım olmak üzere birçok konuda kullanıcılar ayardımcı olacak mobil uygulaması Trumore’u duyurdu. Trumore, mobilite deneyimini A noktasından B noktasına gitmekten öteye taşıyarak yeniden tanımlayan dijital bir platform olarak karşımıza çıkıyor.

Togg, güçlü iş birlikleri ve pek çok farklı özelliğiyle bir platform olarak konumladığı mobil uygulaması Trumore ile fintech, insurtech, blockchain, IoT, yapay zekâ gibi yeni nesil teknolojilerle kişiselleştirilmiş, kullanıcı odaklı, akıllı ve empatik deneyim sunuyor, kesintisiz kullanıcı deneyimi yaşatıyor.

Trumore, kullanıcılar için kazandıran, gezdiren, eğlendiren ve sürekli gelişen bir platform olmayı hedefliyor. Trumore iş modeli ve teknolojisinde kullanıcı deneyimi merkezde yer alıyor. Togg, veriyi işleyip yapay zekâ ile geliştirebilen platformunu ‘kullanıcı empati platformu’ olarak tanımlıyor.

  • Earn.more 

Kullanıcıya kazandıran hizmetleri kapsıyor, kesintisiz ödeme ve ödüllendirme deneyimleri sunan fintech çözümlerini içeriyor. Earn.more servisleri kapsamındaki e-cüzdan ile araç içi ödeme, mobil ödeme, dijital varlık cüzdanı oluşturmak mümkün.

Dijital varlık yönetimi altında da çeşitli ödül programları (Puan, NFT’ler gibi), dijital sanat koleksiyonları ve iş modeline bağlı NFT’ler kullanıcıların hizmetine sunuluyor.

Earn.more’da kullanıcılar için dijital magnet kazanımı uygulaması bulunuyor. Kullanıcının oluşturduğu rotaya göre ve o zamanki yolculuk şartlarına göre kişiye ve yolculuğa özel oluşturulan bir dijital magnet bu. Go.more uygulamasının verileri ile dijital sanatçıların çalışmaları birleştirilerek ortaya çıkarılan dijital sanat eserleri, kullanıcının varacağı noktaya özel olduğu için klasik buzdolabı magnetini andıran ama tamamen yolculuk deneyimine özel oluşturulan bir ürün olarak ortaya çıkıyor.

  • Go.more 

Kullanıcıyı gezdiren, kişiselleştirilmiş rota önerilerinde bulunan lokasyon bazlı akıllı hizmetler sunuyor. Karma mobilite servisleri, şarj ağı, restoran, rezervasyon işlemleri gibi hizmetler kullanıcıların mobilite deneyimini kesintisiz hale getiriyor.

Uygulama içindeki tasarruf hesaplayıcı ile yol ücreti hesaplama, elektrik tüketimi hesaplama, karbon salımı hesaplama gibi servislerden yararlanmak mümkün oluyor.

  • Play.more 

Kullanıcıyı eğlendiren, gündelik hayatı oyunlaştırma yoluyla daha kolay ve keyifli hale getiren akıllı yaşam hizmetleri Play.more’da yer alıyor.

Akıllı yaşam çözümleri, kullanım bazlı sigorta servisleri, araç içi ve mobil oyun uygulamaları, akıllı sağlık uygulamaları Play.more servislerini oluşturuyor.

USE CASE Mobility® kavramını evrensel bir dil olan sanatla da anlatan Togg, ‘Dijital Art Mode’ konseptinde duality dünyasındaki ‘İnsan-Teknoloji’, ‘Doğu-Batı’, ‘Akıl-Kalp’, ‘Birlik-Çokluk’ ve ‘Bugün-Yarın’ kavramlarını kullanıcıya deneyimletiyor. Kullanıcılar akıllı cihaz ekranında gördükleri dijital sanatları, isterlerse de evlerindeki TV’lerde ya da dijital ekranlarında yansıtabilecekler.

  • Scale.more 

Sürekli gelişen, iş birlikleriyle büyüyen ekosistem ile kesintisiz ve entegre kullanıcı deneyimi sunuluyor. Ava Labs, Trendyol, Hopi, Plug and Play, THY, Shell, Paycell, ETIYA, SMART IX ve BlindLook, Togg’un şu ana kadar iş birliğini duyurduğu şirketler. 

  • Dijital sanat 

Togg, kullanıcı odaklı (user-centric), akıllı (smart), empatik (emphatic), bağlantılı (connected), otonom (autonomous), paylaşımlı (shared) ve elektrikli (electric) olarak tanımladığı özelliklerini temsil eden USE CASE Mobility® kavramını dijital sanatla da ifade ediyor. Togg’un duality dünyasından yola çıkarak eser üreten sanatçılar şöyle:

Can Büyükberber: Fiziksel ve dijital alanlar arasındaki sınırları bulanıklaştıran sürükleyici görsel-işitsel deneyimler üzerinde çalışan bir görsel sanatçı ve yönetmen. Sanat, tasarım ve bilime uzanan disiplinler arası bir düşünceyle hareket eden çalışmaları, doğrusal olmayan anlatılar ve ortaya çıkan formlar için yeni yöntemler keşfederek insan algısına odaklanıyor. ‘İnsan ve Teknoloji’ arasındaki ilişkiyi eserine taşıyan Büyükberber, “Togg’un ileriye dönük yenilikçi vizyonunu yakalarken, sanat ve teknolojinin gelişimiyle tarihsel bir bağlantı kuran bir sanat eseri yaratmak istedim” diyor. 

-Nohlab: Sanat, tasarım ve teknoloji ekseninde multidisipliner deneyimler üreten bir stüdyo olan Nohlab, teknolojinin sanat ve tasarımla ilişkisini incelerken, dijital ve fiziksel gerçeklik arasında bir köprü oluşturmayı hedefliyor. Stüdyonun ‘Doğu ve Batı’ temasını işleyen eseri, Doğu ve Batı kültürlerinin kesiştiği odak merkezinden bakarak, bu iki kavramın birbiriyle karışıp hibrit bir yapı oluşturmasını sembolize ediyor. 

-Mehmet Kızılay: Londra merkezli bir kreatif direktör ve tasarımcı olan Mehmet Kızılay’ın ‘Akıl ve Kalp’ üzerinden ürettiği eserinde duygu mantıklı dans ediyor, soyut düşünce ve dilin karşıtlığından ve etkileşiminden doğan zenginlikler ortaya çıkıyor.

-Selay Karasu: İstanbul merkezli multidisipliner bir sanatçı ve yaratıcı yönetmen olan Selay Karasu, günümüzün gelişen teknolojilerini ve dijital sanat ortamını kullanarak bilim odaklı konuları somutlaştırmaya çalışıyor. ‘Birlik ve Çokluk’ üzerinden ürettiği eserinde de seyirciyi farklı bir yolculuğa davet ediyor.

-Ahmet Said Kaplan: Sanat, tasarım ve bilime uzanan disiplinler arası bir düşünceyle hareket eden çalışmaları, doğrusal olmayan anlatılar ve ortaya çıkan formlar için yeni yöntemler keşfederek insan algısına odaklanıyor. Kaplan, ‘Bugün ve Yarın’ üzerinden ortaya çıkardığı eserinde de günümüz yapay zekâ ve simülasyon teknolojisinden yararlanarak, soyut ve modern bir yaklaşım ortaya koyuyor.

-Güvenç Özel: Ödüllü bir siberfizik mimar, kritik teknoloji uzmanı ve tasarım araştırmacısı olan Özel, binaları, enstalasyonları ve yazıları aracılığıyla, çağdaş teknoloji ve medyanın dijital kültür ve yapılı çevrenin sosyopolitik ve estetik manzarasını nasıl şekillendirdiğini araştırıyor. Disiplinler arası bir yenilikçi olan Özel, mimaride Genişletilmiş Gerçeklik (XR), etkileşimli robotik ve makine öğreniminin uluslararası kabul görmüş öncüsü konumunda. Özel’in, Togg Teknoloji Kampüsü’nde 20 metre yüksekliğinde 200 metre genişliğinde toplam 4 bin 200 metrekarelik alana da uygulanan ‘Arayüz’ adlı eseri, Togg’un ulaşım, şehircilik ve güncel yaşamla ilgili teknolojik yaklaşımlarını vurguluyor. Sanatçının ‘İnsan ve Teknoloji’ odağındaki ‘Yeni Doğa’ adlı çalışması ise tabiat, insan ve teknolojinin ütopik bir uyum içinde sentezlendiği fütüristik bir manzara tasavvur ediyor. 

-Mehmet Ünal-Ahmet Said Kaplan: Mehmet Ünal, İstanbul merkezli bir sanatçı, besteci ve yazılım geliştiricisi. Güçlü bir müzik geçmişinden gelen Ünal, teknik nesnelerin ahenginden etkileniyor. Mehmet Ünal ile Ahmet Said Kaplan’ın ‘Bugün ve Yarın’ ekseninde birlikte ortaya çıkardıkları ‘An’ eseri, biyolojik yaşamdan ilham alıyor. Aynı canlıların yaptığı gibi bilgileri alıp sürekli işleyen, hiç tekrar etmeyen, yenilenen ve sürekli dönüşen benzersiz interaktif bir deneyim sunuyor. Eserde, ekranın önünde yer alan sensörler sayesinde, gerçek zamanlı kamera görüntüsü simülasyona dahil oluyor.

Sürdürülebilir uzay teknolojileri geliştiren Dawn Aerospace, 20 milyon dolar yatırım aldı

Dawn Aerospace

Uzay taşımacılığında kullanılan birçok ürünün tekrar kullanılmasını sağlayan Dawn Aerospace, 20 milyon dolar yatırım aldı. Yatırım turuna Icehouse Ventures, GD1 ve Movac katıldı.

2017 yılında Stefan Powell, James Powell, Tobias Knop, Jeroen Wink ve Robert Werner tarafından kurulan Dawn Aerospace, sürdürülebilir uzay taşımacılığı için aynı gün yeniden kullanılabilir fırlatma araçları ve uydu tahrik sistemleri üretiyor. Girişim, NanoSat, MicroSat, ESPA ve ESPA Grande-class uydular için yeşil enerjili sistemlerin lider üreticisi olduğunu iddia ediyor.

Dawn, Mk-II Aurora uzay gemisinin aktif bir test uçuş programıyla yeniden kullanılabilir fırlatma aracı geliştirmede aktif rol oynadığını açıkladı. Mk-II Aurora, 25’in üzerinde uçuş gerçekleştirdi. 2023’ün ilk çeyreğinde Mk-II’nin jet motoru kullanımının yerini alan roketle çalışan başka bir uçuşun yapılması bekleniyor.

Dawn Aerospace’in kurucu ortağı Stefan Powell, “Bugün açıklanan yatırım, yörüngesel bir uzay aracı olan Mk-III’ün geliştirilmesi ve yeni araçların geliştirilmesini desteklemek için kullanılacak. Icehouse Ventures’a ve diğer yatırımcılarımıza şirketimizin ve uzay teknolojisinin geleceğini destekledikleri için minnettarız.” dedi.

Icehouse Ventures CEO’su Robbie Paul, “Binlerce uzay teknolojisi şirketi milyarlarca dolar yatırım aldı. Yatırım alan girişimlerin ancak azı gerçekten uzaya gitti ya da geliştirdiği teknolojiden gelir elde etti. Dawn’ın teknik ve ticari gücü, kurucularının ve muhteşem ekibinin bir kanıtı oluyor. Bu yüzden yatırım turunda 10 milyon dolardan fazla yatırım yaptık.” dedi. 

Yeni yatırım turuyla beraber Dawn Aerospace, uydu sistemlerini ve uzay gemisi geliştirme çalışmalarını daha da genişleterek bu alanda fark yaratacak çalışmalar yapmayı planlıyor. 

Porsche, elektrikli araçlar için çeşitli bataryalar geliştiren Customcells’e yatırım yaptı

Geliştirdiği yenilikçi pillerle elektrikli araçların daha uzun menzillere sahip olmasını amaçlayan Customcells, düzenlenen Seri A turda 63 milyon dolar yatırım aldı. World Fund liderliğinde düzenlenen tura otomotiv devi Porsche, Abacon Capital ve Vsquared Ventures katıldı.

Leopold König ve Torge Thönnessen tarafından kurulan Customcells, elektrikli araçlar ve tıbbi ekipmanlar gibi ürünlere güç sağlayan yüksek performanslı lityum-iyon piller geliştiriyor. Ayrıca hali hazırda bulunan ömrünü tamamlamış bataryaları da geri dönüştürüyor. Itzehoe ve Tübingen’de fabrikaları bulunan Customcells, Fraunhofer-Gesellschaft’ın bir yan ürünü olarak geliştirildi. Uzun süredir son teknoloji lityum iyon pil hücrelerinin geliştirilmesinde ve seri üretiminde önemli rol oynuyor.

Customcells Group CEO’su Dirk Abendroth, “Pil hücreleri için uluslararası pazarda yeni bir premium segment oluşturmayı ve bu pazarı şekillendirmeyi amaçlıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre özel olarak geliştirilen ve üretilen yeni nesil pil hücreleri de bu pazar içerisinde yer alıyor. Customcells, global pil hücresi işinde bağımsız, büyük ve birinci sınıf bir marka olan global bir oyuncu haline gelmelidir.” dedi.

World Fund kurucu ortağı Daria Saharova, “Enerji depolama, yenilenebilir enerjilerin daha fazla genişletilmesi ve dolayısıyla küresel ekonominin daha fazla karbondan arındırılması için çok önemli bir teknoloji.” dedi.

Abacon Capital CEO’su Tobias Krauss, “Ekonomimizin elektrifikasyonu daha yeni başlıyor ve dünyanın en büyük üç pazarının – enerji, inşaat ve mobilite – dönüşümünü sağlıyor. Enerji depolama çok önemli nokta. Customcells, bunun için benzersiz bir konuma sahip ve müşterilerini güvenilir bir ortak olarak memnun ediyor.” dedi.

Girişim, yeni yatırım turuyla birlikte havacılığın elektrifikasyonundaki konumunu daha iyi ele almayı ve ABD gibi yeni pazarlara açılmayı planlıyor.