Ana Sayfa Blog Sayfa 286

Apple, Self Service Repair programını Avrupa’ya getiriyor

Apple, kullanıcıların cihazlarını kendileri tamir edebileceği Self Service Repair programını Avrupa’ya getirmeye hazırlanıyor. Bu sayede kullanıcılar, kendi cihazlarını kolayca tamir edebilecekler.

Teknoloji devi, Self Service Repair programını bu yılın başlarında ilk olarak ABD’de kullanıma sundu. Hemen ardından 8 farklı Avrupa ülkesinde de aktif edilen program sayesinde iPhone 12 ve iPhone 13 serilerindeki en yaygın sorunları ve Apple işlemcili MacBook modellerini kendileri tamir edebiliyorlar. Apple, Self Service Repair ile 200’den fazla ayrı parça ve aletin yanı sıra onarım kılavuzlarına erişim sağlıyor.” dedi

Yedek parçalar ve tamir kitleri, Apple’ın Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık‘taki Self Service onarım mağazasından satın alınabiliyor. Apple, tamir kitinin yetkili servislerin sunduğu fiyatlarla aynı fiyatlara sahip olduğunu söyledi. Tek seferlik onarım için bir alet satın almak istemeyen kişiler, bir takımı haftalık 54.90 sterlin karşılığında kiralayabiliyor. Müşteriler, değiştirilen parçaları yenileme ve geri dönüşüm için geri gönderebiliyor ve ürünlere göre geri ücret alabiliyorlar. 

Self Service Repair programı, yetkili Apple onarım merkezine uzak olabilecek kişiler için iyi bir seçenek gibi görünüyor.

Apple COO’su Jeff Williams, “Müşterilerimiz ve gezegen için en iyi teknolojinin kalıcı teknoloji olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle ürünlerimizi dayanıklı olacak ve nadiren bakım veya onarım gerektirecek şekilde tasarlıyoruz. Ancak bir onarım gerektiğinde, müşterilerin güvenli, güvenilir ve emniyetli onarım için birçok seçeneğe sahip olmasını istiyoruz.” dedi.

Apple Self Service Repair adım adım Avrupa genelindeki ülkelerde kullanıma sunulacak. Programın ülkemizde kullanıma sunulup sunulmayacağı henüz bilinmiyor.

Formula 1, sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarını açıkladı

Formula 1, 2019 yılında başlattığı Sürdürülebilirlik Stratejisi hakkında geleceğe yönelik yeni çalışmalarını açıkladı. Bu çalışmalarla beraber Net Zero 2030 hedeflerine emin adımlarla gidildiği belirtildi.

Gerek ülkemiz gerekse dünya genelinde oldukça ses getiren Formula 1, 2022 sezonunun hem takımlar hem de sürücüler klasmanında Red Bull‘a gitmesiyle beraber geçtiğimiz haftalarda son buldu. Çoğu alanda olduğu gibi F1’de de karbon salınımını azaltacak ve gelecekte neredeyse sıfıra indirecek çalışmalar önemle yürütülüyor.

2019’da F1, üç basamağa dayalı bir Sürdürülebilirlik Stratejisi başlattı. Bu aşamalar: %100 sürdürülebilir yakıtlar sağlamak da dahil olmak üzere 2030’a kadar Net Zero Carbon yani Net Sıfır Karbon elde etmek; yarışların düzenlendiği her ülkede olumlu değişim yaparak bir miras bırakmak; engelleri kaldırarak, yetenekleri besleyerek ve değişime ilham vererek daha çeşitli ve kapsayıcı bir spor oluşturmak için çalışmalar yapıyor. 

Son dört yılda, F1’in gelecekteki büyümesinin ve değerlerinin merkezinde yenilikçilik, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik ile bu hedeflere ulaşmak için çok büyük miktarda çalışma yapıldı.

Formula 1 Başkanı ve CEO’su Stefano Domenicali, “Formula 1’i daha sürdürülebilir hale getirmeye ve bu inanılmaz sporda çeşitliliği ve fırsatları artırmaya kararlıyız. Bu çok önemli hedeflere odaklanmaya devam ediyoruz ve 2022’de güçlü ilerleme kaydetmeye devam ettik. 2030 yılına kadar Net Sıfır Karbon olma yolculuğumuzda önemli girişimlerde bulunduk.” dedi. 

F1, Net Sıfır taahhüdü yaptığından beri uzaktan yayın operasyonları başlatarak, yük konteynerlerini daha verimli uçakların kullanılmasına izin verecek şekilde yeniden tasarladı. F1 ofislerinde %100 yenilenebilir enerjiye geçiş yapıp F1 takvimini bölgeselleştirmeye çalışarak karbon ayak izini azaltmak için harekete geçti.

Ayrıca 2026 yılı itibariyle odak noktası sürdürülebilirlik olan yepyeni motorlara geçileceği ve bu konuda spora ilgi duyan yeni yatırımcıların bulunduğu da biliniyor. Sizlerle paylaştığımız gibi Alman otomotiv devi Audi, Alfa Romeo takımını satın alarak 2024 yılında faaliyetlerine başlayacak ve 2026 yılında bu odak noktasına uygun olarak geliştirdiği yeni motorunu kullanacak.

Sürdürülebilirlik hayatımızın her alanında vazgeçilmez bir unsur haline geliyor. Daha iyi bir gelecek için yarış sporlarında da bu gibi değişimlerin yapılması, karbon salınımının ne kadar önemli bir konu olduğunu bizlere gösteriyor.

Biyoteknoloji odaklı Vial, 67 milyon dolar yatırım aldı

Önemli sağlık kategorisi için çeşitli araştırmalar yapan Vial, düzenlenen Seri B turda 67 milyon dolar yatırım aldı. General Catalyst tarafından yönetilen tura Byers Capital ve BoxGroup katıldı. Bu yeni yatırımla beraber girişim, toplamda 100 milyon dolar yatırım aldı.

San Francisco merkezli girişim, Simon Burns ve Andrew Brackin taradından kuruldu. Vial, rakiplerine oranla daha ucuz ve daha verimli çalışarak biyoteknoloji alanında fark yarattığını iddia ediyor. Girişim, klinikler, mühendislik, finans, pazarlama, operasyonlar, ürün yönetimi ve satış gibi birçok alanda faaliyet gösteriyor.

Vial, onkoloji, dermatoloji, oftalmoloji, gastroenteroloji, nöroloji ve kardiyoloji gibi alanlarla deneme katılımını, hasta kaydını, tesis iletişimini ve veri toplamayı tek bir bağlantılı sistemde entegre ederek klinik deneyleri daha hızlı ve daha verimli hale getirmeyi amaçlıyor.

2020’de kurulan girişim, iki yılını klinik operasyonlar ve strateji yöneticilerinden oluşan bir ekip kurdu. Bu ekiple beraber yapılan çalışmaların derinlemesine incelenmesi ve gelecek için daha da geniş alanlarda çalışmalar yapması planlanıyor.

Vial’ın kurucu ortağı Simon Burns, “Alınan yatırımları, daha hızlı, daha ucuz denemeler sağlayan Vial teknoloji platformunu ölçeklendirmeye devam etmek için de kullanacağız.” dedi.

General Catalyst’in genel müdürü Hemant Taneja, firmasının sektörü yeniden tasarlama misyonunu sürdürmek için Vial ile birleştiğini söyledi. Ayrıca Hemant Taneja, “Sağlık hizmetlerinde görmekte olduğumuz dönüşümün klinik deneyler seviyesine gelmesi biraz uzun sürdü.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı müşterilerini global olarak desteklemek için ABD, Avrupa ve Asya-Pasifik’teki klinik operasyonlarını ve strateji ekiplerini güçlendirip genişletmek için kullanacak.

Aydoğan Özcan tarafından kurulan PictorLabs, Koç Holding’in de yer aldığı turda 15.2 milyon dolar yatırım aldı

Dijital patoloji girişimi PictorLabs, Seri A öncesi yatırım turunda 15.2 milyon dolar yatırım aldı. Yatırım turu, M Ventures, SCC Soft Computer ve Koç Holding‘in katılımıyla gerçekleşti.

Aydoğan Özcan ve Yair Rivenson tarafından kurulan girişim, histopatolojide devrim yaratacağını vaat ettiği yapay zeka destekli bir sanal doku boyama platformu oluşturuyor. Patoloji konusuna odaklanan girişim, tek bir boyanmamış doku örneğinden neredeyse anında sınırsız sanal boya üretebiliyor.

Yeni teknik, geleneksel, kimyasal bazlı boyama ihtiyacını ortadan kaldırabiliyor. Böylece sonuç elde etme süresini kısaltabiliyor ve birden fazla doku örneğine ihtiyaç duymadan tekrar biyobelirteç testini mümkün kılabiliyor.

Bu özelliklerin hepsi bir araya geldiğinde, derin öğrenme teknolojisi, klinik karar vermeyi, inovasyonu ve ilaç keşfini hızlandırmanın yanı sıra iş akışlarını basitleştirerek onlarca yıldır çok az değişiklik görmüş bir alanı potansiyel olarak dönüştürebiliyor.

PictorLabs CEO’su ve kurucu ortağı Yair Rivenson, “Geleneksel histolojik boyama, uzmanlık eğitimi ve yürütmek için çok fazla zaman ve kaynak gerektiriyor. Sanal boyama teknolojimiz, kimyasal bazlı muadillerinden ayırt edilemeyen sanal lekeler üretmek için tasarlanmış ve titizlikle eğitilmiş yapay zeka destekli algoritmalar uygulayarak patologların sonuçları tıpkı kimyasal olarak boyanmış bir doku örneğinde olduğu gibi yorumlamasına olanak tanıyor ve zamanı büyük ölçüde hızlandırıyor.” dedi.

Şirket, birkaç iyi onaylanmış hastalık biyobelirteçleri için sanal boyama sistemini şimdiden başarıyla uyguladı ve karşılanmamış ihtiyaçları olan hastalık alanlarını takip ediyor.

Yeni yatırımla beraber girişim, biyobelirteç portföyünü genişletmeyi, yeni ürünler geliştirmeyi, işe alımlar yapmayı ve yeni bir altyapı oluşturmayı planlıyor.

Ürün kiralama platformu Varsapp, Monster Notebook ürünlerini platformunda listelemeye başladı

Varsapp Monster Notebook

Zeynep Eliçin ve Hande Sevinç tarafından kurulan kişiden kişiye eşya kiralama platformu Varsapp, Monster Notebook ile anlaşma yaptığını açıkladı. Anlaşmayla beraber artık eşya kiralama platformunda Monster Notebook ürünlerinin de bulunacağı belirtildi.

Monster Notebook, Varsapp ürün kiralama platformuyla yaptığı işbirliğiyle yeni bir deneyim ortamı sunuyor. Varsapp uygulaması kullanıcıları artık Monster Notebook’un 7 bilgisayarını ve 7 aksesuarını kolaylıkla kiralayabilecekler. Kullanıcılar ilgilendikleri ürünü satın almadan önce deneyimleyip karar verebiliyor. 

Platform üzerinden kiralama sürecini başlatan kullanıcılara ürünler Varsapp tarafından ücretsiz gönderiliyor ve kiralama sonunda geri alınıyor. Şimdilik İstanbul, Ankara ve İzmir’de hizmet veren Varsapp, kiralama sürecinde depozito veya teminat tutarı talep etmiyor ve yalnızca kira bedeli üzerinden işlem yapıyor. Ayrıca kullanım sırasında oluşabilecek hasarlara karşı Varsapp güvence sistemi ve sigorta seçeneği de ürünlerin güvenli bir şekilde kiralanmasına imkan sağlıyor.

İş birliği kapsamında Monster Notebook için oluşturulan özel kategori üzerinden oyun bilgisayarları ve aksesuarları kiralanabiliyor. Aynı zamanda kullanıcılara bu ürünleri paket olarak da kiralayabilme imkanı sunuyor. Varsapp’ın Monster Notebook için özel olarak oluşturduğu kategoride aksesuar paketi, monitör / klavye paketi ve oyun paketi sunuluyor. 

Sanal gerçeklikle pilotluk eğitimi veren Loft Dynamics, 20 milyon dolar yatırım aldı

Helikopter pilotları için sanal gerçeklik (VR) simülasyon teknolojisi kullanan Loft Dynamics, 20 milyon dolar yatırım aldı. Yatırım turuna Craft Ventures, Sky Dayton ve Up Ventures katıldı.

2016 yılında Zürih’te kurulan Loft Dynamics, tek türbinli Airbus H125 dahil olmak üzere en yaygın helikopterlerden bazıları için çok sayıda simülatör geliştirdi . Bu sayede, yetişmekte olan pilotlar, gece uçuşu dahil olmak üzere gerçekçi eğitim senaryolarına katılabilir ve sistem arızalarını ve diğer sorunları simüle etmek için çeşitli geri bildirimlerle ile yeterlilik kontrolleri gerçekleştirebilir.

Mayıs ayında Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı‘nın (EASA) Loft Dynamics’in Airbus H125 uçuş eğitim cihazını yetkilendirmesinin ardından pilotlar artık bir simülatörde geçirdikleri süre için eğitim kredisi alabilecekler. Girişimin geliştirdiği platform, daha fazla eğitim fırsatı açtığı ve uçuşla ilgili maliyetlerin çoğunu azalttığı için pilotların erken emekliliğe gitmeyi veya kariyer değiştirmeyi seçmesiyle pandemiyle beraber daha da artan global pilot eksikliğini gidermeye yönelik bir yol kat ediyor. 

Loft Dynamics, simülatörlerinin boyutunun geleneksel simülatörlerin onda biri kadar olması nedeniyle amaca yönelik tesisler gerektirmeden ölçekte devreye almanın daha kolay olduğunu belirtiyor.

Loft Dynamics kurucu ortağı ve CEO’su Fabi Riesen, “Yıllarca süren geliştirme sürecinden sonra Loft Dynamics’i küresel bir şirket haline getirmeye ve teknolojimizi ve eğitim çözümlerimizi dünyaya getirmeye hazırız. Bu yatırım, uçuş okullarına yönelik artan talebi karşılayabileceğimiz ve desteklediğimiz uçak türleri yelpazesini hızlandırabileceğimiz için tam olarak doğru zamanda geliyor.” dedi. 

Girişim, aldığı yatırımı uluslararası pazarlarda özellikle ABD’de büyümesini hızlandırmak için kullanmayı planlıyor.

FormaStar, Kerim Kotan liderliğinde 3.5 milyon dolar değerleme üzerinden 500 bin dolar yatırım aldı

Fehmi Hikmet Öncel tarafından kurulan FormaStar, sporun tüm paydaşlarını dijital ortamda buluşturan dünyanın spor odaklı tek ekosistemi. Sektörde hiçbir spor organizasyonunun tek başına başarmayacağı bir dijital dönüşüme liderlik eden FormaStar, Türkiye’nin duayen yatırım bankacılarından ve seri girişim yatırımcılarından Kerim Kotan’ın liderliğinde çıktığı yatırım turunu tamamladı.

FormaStar, SPX Spor Mağazaları ile Skechers Türkiye’nin kurucu ortakları Özhun Olgar, Orkun Olgar ve Yasin Kavşak; Türkiye’nin en önemli yapay zekâ odaklı teknoloji şirketlerinden Litum’un kurucu ortaklarından Kamil Sözen, Özgür Ülkü, Alp Ülkü; ve kendi alanlarının önde gelen isimlerinden Tunç Berkman, Erol İren ve Efe Duran Sarıkaya’nın da dâhil olduğu 15 yatırımcıdan oluşan konsorsiyumdan 3,5 milyon dolar değerleme üzerinden 500 bin dolar tutarında yatırım aldı.

“700 kulüp ve 15 bin sporcu FormaStar kullanıyor”

FormaStar Kurucu ortağı ve CEO’su Fehmi Hikmet Öncel, sene sonu itibarıyla 100 bin kullanıcıyı hedeflediklerini belirterek, “FormaStar’ı bugün itibarıyla 700 kulüp ve 15 bin sporcu aktif bir şekilde kullanıyor. Futbol, basketbol, voleybol, Amerikan futbolu, golf, beyzbol gibi birçok geleneksel sporda ligler, kulüpler, antrenörler, scout’lar (yetenek avcıları), menajerler, profesyonel ve amatör oyuncular ile taraftarlar FormaStar’da buluşuyor. Veri ile sporun görselliğini birleştiren FormaStar’da sporseverler, sporcular, kulüpler ve sporun tüm diğer aktörleri global bir ağda etkin bir iletişim içindeler” dedi.

Sporcuyu en öncelikli değer olarak gören bakışı açısına sahip, sporculara ve kulüplere teknolojinin tüm olanaklarını sunmak konusunda arayış içinde olan ligler de FormaStar’ da yerini alıyor. FormaStar’da yer alan liglerin fikstür bilgileri, fikstür değişiklikleri; kulüplere, koçlara, sporculara anlık bildirim olarak ulaşıyor, takvimlerine otomatik olarak işleniyor.
Liglerde oynanan maçlar, FormaStar üzerinden canlı yayınlanıyor, tüm oyuncuların istatistikleri anlık takip ve analiz edilebiliyor. Üstelik bu veriler sadece sezonluk tutulmuyor. Onlarca yıl sonra bile sporcuların tüm verilerine ulaşılabiliyor. Menajerler ve scout’lar, sporcuların istatistik bilgilerini, fiziksel gelişimlerini inceleyerek genç yetenekleri erken keşfetme, izleme ve renklerine katma şansına kavuşuyor.
Kulüpler FormaStar sayesinde taraftarıyla daha yakın

FormaStar aslında tüm kulüplerin, koçların ve sporcuların senelerdir eksikliğini çektiği dijitalleşmeyi hayallerin de ötesinde özelliklerle hayata geçirdi. FormaStar sayesinde takım bilgilerini doğrudan kendileri düzenleyen kulüpler yönetimsel işlemleri için de FormaStar’ın araçlarını kullanıyor. Kulüpler artık FormaStar sayesinde taraftarlarının istek ve eğilimlerini de çok daha yakından ve gerçek zamanlı olarak takip edebiliyor.

FormaStar, sporculara dünyanın farklı noktalarındaki kulüplere, scout’lara, menajerlere, spor akademilerine ve potansiyel hayranlara tek noktadan erişim olanağı sunuyor. Sporcular, gelişimlerini bilimsel yöntemlerle ve istatistikler ile izleyebildiği gibi dünyaya da gösterebiliyor da. Yeteneklerini videolar ile dünyanın dört bir yanındaki diğer sporseverler ile paylaşıp onlarla etkileşime geçebiliyor. FormaStar ekosistemindeki sporcular, antrenörlere ve kulüplere doğrudan ulaşarak gelişimleri ve başarıları için kritik olan eğitimleri alabiliyor

Amatör sporcular kendilerini gösteriyor

Amatör sporcular, sportif yetenekleriyle ilgili koçlarından ve kulüplerinden aldıkları referans ile performanslarının yanında sporcu kimliklerini de ortaya koyuyorlar. Sportif aktivitelerinin tamamını cep telefonuna yüklü FormaStar uygulaması üzerinden, ailesi, arkadaşları, okulu ve tüm çevresi ile paylaşabiliyor.

Veteran sporcuların en önemli sorunlarından biri de maç yapabilecekleri kişi veya takım aramak. FormaStar veteran sporcuların bu derdine son veriyor. Veteran sporcular FormaStar üzerinden hem liglerin düzenlediği turnuvalara katılabiliyor hem de diğer sporcu ve takımlar ile doğrudan iletişime geçerek kendileri turnuva düzenleyebiliyor.

FormaStar dünyasındaki sporseverler ise sevdikleri spor dalında milyonlarca video izleyebiliyor. Sporun en keyifli anlarını, öne çıkanları kısa klipler halinde seyreden taraftarlar, desteklediği takım ve sporcu ile doğrudan etkileşim içinde olabiliyor. İlaveten takımının ve taraftarı olduğu sporcuların antrenmanlarını, fiziksel durumunu yakından takip edebiliyor.

FormaStar, tüm kullanıcılara istatistikler, performans verileri, saha analizi ve sporcuların fiziksel gelişimi ile ilgili verileri en ileri teknolojiyle sunuyor. FormaStar kullanıcısı, genç yıldızları herkesten önce keşfediyor, “haftanın”, “ayın”, “yılın” sporcuları seçmelerine katılarak desteklediği sporcuların öne çıkmasına katkı sağlıyor. FormaStar kullanıcısı böylelikle sporla ilgili gündeme katkı koyabildiği gibi hâkim de oluyor.

Lider yatırımcı Kerim Kotan da, tüm sporculara, taraftarlara, takımlara, kulüplere, menajerlere ve scout’lara seslenerek, “Global ve iddialı hedeflerimiz var. Bunu sağlamak için en ileri teknolojik altyapı ve kurgu, özel bir ekip ve fonlama haricinde de farklı kasları ve coğrafi sınırları aşan uzunlukta kolları olan bir hissedarlık yapısıyla yola çıktık. Sporun rekabetçi dünyasında bir adım öne geçmek istiyorsanız, yıl sonu itibarıyla 100 bin kullanıcıya ulaşmayı hedefleyen FormaStar ekosisteminde siz de yerinizi alın!” dedi.

Kurucuları arasında Murat Günak’ın da bulunduğu e-bisiklet üreticisi Onomotion, 21 milyon euro yatırım aldı

Onomotion

Şehir içi lojistik için alternatif alternatif çözümler geliştiren e-bisiklet üreticisi Onomotion, düzenlenen Seri A turda 21 milyon euro yatırım aldı. Yatırımın 6 milyon euro’su sermaye olarak kullanılacakken 15 milyon euro’su ise borçlar için kullanılacak.

6 milyon euro için düzenlenen tura Proeza Ventures, Zu na mi GmbH ve European Innovation Council katıldı. Borç için düzenlenen tura ise GLS Bank katıldı. Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Beres Seelbach’a göre Onomotion, GLS’ye yıllık %5,5’lik faiz oranı da dahil olmak üzere yedi yıl sonra geri ödeme yapacak.

Türk otomobil tasarımcısı Murat Günak, Beres Seelbach ve Philipp Kahle tarafından kurulan Onomotion, insanları öne ve merkeze koyan akıllı şehir lojistiğine sahip şehirler geliştirmek için çalışmalar yapıyor. Girişim, kentsel lojistiğe odaklanarak, ürünleri şehirler arasında sürdürülebilir, verimli ve uygun maliyetli yollarla taşıyor. bisikletin esnekliğini bir minibüsün kapasitesi ve dayanıklılığıyla birleştiren ONO e-cargobike, günümüz şehirleri için tasarlanarak optimize edilmiş çevre dostu kentsel lojistik çözümleri sunuyor.

Girişim, şehirlerin, ilçelerin ve mahallelerin daha yakın ve daha iyi bağlantılı hissetmelerini istiyor. Onomotion’un UPS, DPD ve Hermes gibi lojistik ortaklarıyla birlikte Almanya’da yollarda 100+ aracı bulunuyor.

Onomotion’ın hizmet olarak iş modeli, müşterilerin araçlar, konteynerler, şarj cihazları, bakım ve servis için aylık ücret ödemesini içeriyor. Girişim, aynı zamanda bir filo yönetim programı sunuyor ve kablosuz yazılım güncellemeleri sağlıyor. Böylece araç mekaniği sürekli gelişebiliyor.

Onomotion’ın müşterilerinin çoğunun kendi teslimat sürücüleri bulunuyor. Buna ek olarak girişimin lojistik operasyon ekibi sunan başka bir iş birimi de yavaş yavaş büyütülüyor.

Seelbach, “Bu yılki ciromuzun %15-%20’si hizmet olarak lojistikten gelecek. Müşterilerimizin çoğu sürücü bulmanın zor olduğunu söyledi. Bu nedenle, bazı müşterilerimiz için araçları vermekten sürücülere kadar her şeyi yapıyoruz.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı daha fazla şehir ve lojistik şirketiyle beraber yoğun şehir merkezlerinde paket teslimi için hem daha sürdürülebilir hem de verimli çözümler bulmak için kullanacak. Önümüzdeki birkaç yıl içinde şirket, Avrupa ve Kuzey Amerika’da birkaç bin aracı genişletmek istiyor.

Video içeriklerini analiz eden Twelve Labs, 12 milyon dolar yatırım aldı

Kullanıcıların videolarda belirli kesitleri istediği anda bulmalarını sağlayan Twelve Labs, 12 milyon dolar yatırım aldı. Radical Ventures liderliğinde düzenlenen tura Index Ventures, WndrCo, Spring Ventures, Weights & Biases CEO’su Lukas Biewald katıldı.

TikTok, Vimeo ve YouTube gibi platformların yükselişiyle birlikte videolar hayatımızın önemli bir parçası haline geliyor. Aranılan videoyu bulabilmek için eskiden içeriğin başlığını yazmak, etiketler üzerinden aratmak ya da açıklamasındaki anahtar kelimeleri yazmak yeterli oluyordu. Şimdilerde ise bunlara ek olarak videoların istenen kısmını bulabilmek için daha da fazla detay bilgiye ihtiyaç duyuluyor. Bu sorunu çözmek isteyen Jae Lee, arkadaşlarıyla birlikte video arama ve anlama için bir bulut hizmeti oluşturdu.

Şu anda kapalı beta aşamasında olan Twelve Labs, hareket ve eylemler, nesneler ve insanlar, ses, ekrandaki metin ve konuşma gibi videolardan zengin bilgiler çıkarmaya çalışmak için yapay zekayı kullanıyor. Platform, bu çeşitli öğeleri vektörler adı verilen matematiksel temsillere dönüştürüyor. Çerçeveler arasında geçici bağlantılar oluşturarak video sahnesi arama gibi uygulamaları etkinleştiriyor.

Twelve Labs’ın arama platformu, kullanıcıların doğal dilde sorgular kullanarak bir videodaki belirli bir ana hızlı bir şekilde atlamasını sağlıyor. Örneğin bir pazarlamacı, bir TV reklamının şirket logosunun göründüğü bölümlerini bulmak için platformu kullanabiliyor. Platform ayrıca kullanıcıların beyaz tahtada el yazısı gibi diğer nesneleri, ses ve metin parçacıklarını aramasına olanak tanıyor. 

Şirketler, isteğe bağlı olarak girişimin platformunu kendi gereksinimlerine göre özelleştirebiliyor. Özellikle, müşterilerin arama platformunu güçlendiren yapay zeka modelini özel veri kümeleri üzerinde eğitmelerini sağlıyor. Bir şirketin üretimde analiz etmeyi planladığı bilgilere benzer bir veri kümesi üzerinde yapay zeka modeli eğitmek, işleme doğruluğunu artırıyor. 

Müşteriler, platforma bir dizi bulut tabanlı uygulama programlama arabirimi aracılığıyla erişebiliyor. Twelve Labs’a göre API’ler, geliştiricilerin platformunu 20 satırdan az kod içeren bir uygulamaya entegre etmelerini sağıyor. Başlangıçta, erken müşterilerin API’lerini online eğitimden reklamcılığa kadar çok sayıda kullanım durumuna uyguladıklarını söylüyor. 

Lee, “Geliştiricilerin akıllı video uygulamaları oluşturmasına yardımcı olmak için şirketin vizyonuna ulaşmanın bir parçası olarak, Twelve Labs ekibi çok modlu video anlayışı için temel modeller inşa ediyor. Geliştiriciler, yalnızca semantik arama yapmakla kalmayıp, aynı zamanda uzun biçimli video bölümleştirme, özet oluşturma ve video soru ve yanıtlama gibi diğer görevleri de gerçekleştirerek bir API paketi aracılığıyla bu modellere erişebilecek.” dedi.

Radical Ventures ortağı Rob Toews, “Twelve Labs, videonun geleceği için tamamen yeni olanaklar sunuyor. Ekibin araştırmaya ve devam eden inovasyona olan derin bağlılığı, tüm sektörü, şu anda video biçiminde bulunan dünya verilerinin %80’ine verimli bir şekilde erişmeye ve bunlardan tam olarak yararlanmaya yönlendiriyor. Twelve Labs, videolar için dünyanın önde gelen temel modelini oluşturacak ve bu ortamla etkileşim biçimimizi sonsuza dek değiştirecek şekilde konumlandırıldı.” dedi. 

Girişim, aldığı yatırımı platformunun yeteneklerini geliştirmek için kullanacak.

Gaziantep’te proton hızlandırıcının içine girdik | Mini Cern’de Kanser Teşhisi!

Gaziantep girişimcilik turumuzda yepyeni bir şirketi sizlerle buluşturuyoruz. Gaziantep Üniversitesi Teknopark‘ta yer alan Proton Hızlandırma ve Radyofarmasotik üretimi tesisini Doç. Dr. Umut Elboğa ile gezdik ve sizler için proton hızlandırıcının içine girdik.

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi veya Fransızca adı olan Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire‘in kısaltmasıyla CERN, İsviçre ve Fransa sınırında yer alan, dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarını yöneten araştırma kuruluşudur. 1954 yılında 12 ülkenin katılımıyla kurulmuş olan CERN‘in 23 tam üyesi vardır. İsrail, Avrupa dışında yer alan tek tam üyedir. Türkiye, ortak üye statüsündedir.

Gaziantep Üniversitesi Teknopark’ta yer alan Proton Hızlandırma ve Radyofarmasotik üretimi tesisi hakkında detaylı bilgi için videomuzu seyredebilirsiniz.