Ana Sayfa Blog Sayfa 270

Ankara merkezli TrabTech, 6.6 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

2013 yılında ODTÜ TEKNOKENT’te kurulan ve eklemeli imalat alanında ürün ve hizmetler geliştiren BTech’in (şimdiki unvanı ile Addpark) spin-off şirketi olan TrabTech, 6 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı. Tura, Fark Holding, Teknokent Girişim Destek ve Yatırım, Coşkunöz Holding, Ahu Serter, Şule Mene, Emin Ataç, Ömer Burhanoğlu, Deniz Büyükkuşoğlu, Mehmet Murat Ayabakan ve Ertuğrul Birol Şen katıldı.

Bu yatırıma ek olarak TrabTech, ileri malzeme araştırmaları ve pediyatrik uygulamaların da dahil olduğu, ortopedi ve pediatrik alanında geliştireceği yeni implant malzemeler için Avrupa Birliği fonlarından 1.3 milyon euro destek aldı.

Bu desteklerle TrabTech, ilk seri imalat ürünü olan kalça protezi TrabCup’ın ticarileşmesini sağlamayı, yeni geliştirilen ürünlerin regülasyon süreçlerinin tamamlanmasını, şirket merkezinin Almanya’ya taşınarak Avrupa Pazarına açılmayı ve FDA başvuru hazırlıklarını devam ettirmeyi hedefliyor. TrabTech’in kurucuları arasında Kuntay Aktaş, Katalist Yatırım şirketi kurucusu Dr. Erol Teberoğlu ve BTech’in ortakları yer alıyor.

TrabTech yeni bir imalat yöntemi olan ve 3 Boyutlu yazıcılar olarak da bilinen eklemeli imalat yöntemiyle, kemik ile çok daha hızlı entegre olabilen, hızlı iyileşme sağlayan, genç ve yaşlı hastalarda kullanılabilen “Trabeküler İmplant” serisini geliştiriyor. İmplant yüzeyinde kemiğin trabeküler yapısına benzeyen yüzey teknolojisi, kemik ve dokuların büyümesini sağlarken, boşluklu yapısı sayesinde doku ve kanlanmayı maksimum seviyede tutmakta, nano seviyedeki pürüzlülük hücrelerin de tutunması için özel bir ortam oluşturuyor. Üstelik titanyum malzeme ve eklemeli imalat ile üretilen implantlar, yüksek biyouyumluluk, mukavemet ve sürtünme katsayısının yanında esneklik ve kolay stabilizasyon sağlıyor. Bu sayede implantların insan vücudundaki ömrünün artırılması ve ileri yaşlardaki veya daha önce implant ameliyatı geçirmiş hastaların hayat kalitesinin önemli seviyede arttırılması hedefleniyor.

İmplant endüstrisinde getirdiği yenilikler ile büyük bir dönüşümü tetikleyen bu teknolojide uzun yıllardır çalışan TrabTech ekibi, kişiye özel implantlar ile birlikte Türkiye’nin Class III medikal cihaz olarak alanındaki ilk seri imalat ürünü, Dünya’da da sayılı örneği olan kalça implantı projesini sertifikalandırarak önemli bir aşama kaydetti. Ürünün ise 2023 yılında pazarda olması planlanıyor.

Eklemeli İmalat’ta kafes yapı adı verilen gözenekli yapılar “Eklemeli İmalat ile Tasarım” yöntemlerinin ileri seviye kullanımını gerektiren komplike bir tasarım yöntemi olarak biliniyor. Bu alanda uzun yıllardır araştırma yapan ve ürün geliştirme konusunda tecrübeli bir ekibe sahip olan TrabTech; kazandığı bilgi birikimini hem pazardaki medikal ürünlerinde hem de ileri teknoloji yeni implant sistemlerini geliştirmek üzere yürüttüğü yeni Ar-Ge projelerinde kullanmaktadır.

TrabTech’in yaptığı iş birliklerine değinen firmanın CEO’su Kuntay Aktaş, “Bu alanda çalışmaya başladığımız günlerde “Eklemeli İmalat” teknolojisi ve medikal kullanımlar çok yaygın ve bilinir değildi. Bugün geldiğimiz noktada ise implant endüstrisini dönüştürecek bir teknolojinin kabulünden bahsedebiliyoruz. Bu tür dönüşümler ise ancak iyi iş birlikleri ile olabilir. Geliştirdiğimiz ürünleri Dünya’nın en prestijli üniversite ve kurumları ile yürüttüğümüz iş birlikleriyle hayata geçiriyoruz. TrabTech bir implant veya ortopedi firması değil.  Geliştirdiği ürünlerin ötesinde kullandığı yöntemler, araçlar, iş yapma biçimi ve çok uluslu şirket kültürü ile yeni nesil bir teknoloji firması. İsviçre, Almanya, İsveç, İngiltere ve Amerika’nın önemli kuruluşları ile yaptığımız ortak çalışmalar vizyonumuzu ve yetkinliğimizin karşılık bulması sebebiyle bizi daha da heyecanlandırıyor. Amacımız bu alanda yüksek nitelikli ürünler geliştiren dünyanın en önemli teknoloji şirketlerinden birisi olmak. Bize inanan yatırımcılarımıza, bu rüyanın gerçek olmasını sağlayan, çalışkan, donanımlı ve tutkulu mühendislik ekibimize, beraber çalıştığımız bilim insanlarına, “Eklemeli İmalat” ve “Medikal 3D Printing” uygulamalarının gelişmesine fayda sağlayan endüstriyel dostlarımıza çok teşekkür ederim.” dedi. 

Türkiye’de kurulan ve bu günlerde Avrupa ofisinin kurulum süreçleri devam eden TrabTech’in diğer bir önemli gelişmesi ise 2023 yılında başlayacak yeni araştırma projeleri. Medikal alanda 3 Boyutlu yazıcılar olarak bilinen “Eklemeli İmalat” teknolojisi konusunda uzmanlığı ile Avrupa’nın en saygın ve önemli üniversitelerinin ve kurumlarının bulunduğu bir çok araştırma grubunda yer alan TrabTech’in,  yürütücüsü olduğu yeni bir projesi geçtiğimiz aylarda Avrupa Komisyonu’ndan onay aldı. 

Yapay zeka destekli çeşitli tasarım yöntemlerinin, özel boşluklu yapıların kullanılacağı implant ürünlerinin yeni bir prosesle geliştirilmesi de hedefleniyor. Macaristan’dan bilim insanlarının destek vereceği proje 1.3 milyon Euro bütçesi ile önemli bir araştırma kaynağı yaratıyor.

Online PR Servisi B2Press, 2022 yılında iş hacmini yüzde 104, gelirlerini ise yüzde 164 artırdı

2016’dan bu yana markalara ‘kullandığın kadar öde’ modeliyle PR hizmeti sunan Online PR Servisi B2Press, 2022’de 450’den fazla markayla çalışarak iş hacmini %104, cirosunu ise %163 artırdı. İş hacmindeki artışın lokomotifi %280’lik bir yükselişle yurt dışı basın bülteni dağıtımları olurken, yurt dışı gelirlerinin toplam cirodaki payı da yarıya yaklaştı. 

2022’nin beklentilerinin birkaç adım ötesinde bir yıl olduğunu belirten B2Press Yönetici Ortağı Ediz Tokabaş, “Artan iş hacmini verimli yönetmek adına yeni stratejiler geliştirdik. Medya satın alımına dair önemsenecek miktarda yatırım yapmadığımız halde, 2022 pazarda tutunduğumuz, marka bilinirliğimizi önemli düzeyde artırdığımız ve bunu ticarileştirebildiğimiz bir dönemdi.” dedi. 

Her basın bülteniyle ortalama 103 yansıma elde edildi

Online PR Servisi B2Press, dünya genelindeki basın bülteni dağıtımlarını bir önceki yıla kıyasla %62 artırarak 1.911’e çıkardı. Her basın bülteni ortalama 103 basın yansımasına dönüşürken, toplamda 146.368 yansıma elde etti. Farklı mecralarda yayımlanmasını sağladığı özel haber ve röportaj çalışmalarını da %375 artırarak 874’e ulaştırdı.

En çok basın bülteni dağıtımı Dubai/BAE, Avrupa ve ABD’de

B2Press, geçtiğimiz yıl Türkiye’de 1.421 basın bülteni ve 823 özel haber/röportaj çalışmasına imza attı. Yurt dışında ise 55 farklı haber ajansı ve medya veritabanı işbirliğiyle 490 basın bülteni gönderimi ve 51 özel haber/röportaj çalışması gerçekleştirdi. Globalde 25 dilde basın bülteni dağıtan şirket, en çok Dubai/BAE, Avrupa ve ABD’de basın bülteni servis etti. Bunun yanı sıra en çok basın bülteni dağıttığı aylar ise ekim, kasım ve aralık oldu. 

Dijital içerik servisi B2Press Plus’ı hayata geçirdi

İspanya, Hollanda, Polonya, Irak, Malezya, Endonezya gibi yeni pazarlardan da talep alan  B2Press, 2022 boyunca yeni ürün ve hizmetleriyle yurt dışında büyümeye devam etti. Mevcut müşterilerinden gelen taleplere istinaden B2Press Plus ismi verilen dijital içerik servisini hayata geçirdi. Henüz lansmanı yapılmayan hizmet kapsamında markaların söylem dünyasını zenginleştirmeyi hedefleyen şirket, önde gelen siber güvenlik, kurumsal yazılım sağlayıcıları ve holdingleri için teknik doküman (white paper), blog yazıları, web sitesi içeriği, rakip, gündem ve trend analizleri başta olmak üzere özel içerikler üretmeye başladı. 

SAP Türkiye, Zer, Philips, VitrA, RE/MAX, Roksit, CoinWExpress VPN, SPARK, The Stevie Awards, True Global Ventures gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren 450’den fazla şirketle çalışan B2Press; 2022’de markalar için hazırladığı TV programı, lansman etkinlikleri, dijital medya projeleriyle de iş ve gelirlerini çeşitlendirdi.

2023’ten beklentisi daha da büyük

B2Press Yönetici Ortağı Ediz Tokabaş, şirketin 2023 için hedeflerini de şöyle açıkladı: “2023 hedeflerimiz, geride bıraktığımız yıla kıyasla çok daha büyük. Öncelikle içerik yönetim sistemi gibi hedeflediğimiz projeleri canlıya almayı planlıyoruz. Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’nın da önemli yayın gruplarıyla anlaşmalar yapmak için görüşmelerimiz devam ediyor. Dijital içerik servisimiz B2Press Plus ile gelirlerimizi çeşitlendirerek hedef pazarlarımızdaki olası oynaklıklardan en az düzeyde etkilenmeyi hedefliyoruz.”

Uber Kurye hizmeti İstanbul’da faaliyetlerine başlıyor

Uber Kurye

Global teknoloji platformu Uber, anlık paket teslimatı yapılabilen “Uber Kurye” hizmetini İstanbul’da başlattı. 19 Ocak tarihinden itibaren Uber ayrıcalığı ile İstanbul’da hızlı, kolay ve güvenli anlık paket teslimatı yapılabilecek.

Yolcuların bir yerden bir yere gitmelerine yardımcı olmanın yanı sıra platform, insanların daha hızlı ve daha hesaplı bir kargo hizmetine de başlıyor. Bununla beraber sağlık hizmetlerine ulaşımın önündeki engelleri kaldırarak yeni taşımacılık rezervasyonu çözümleri oluşturuyor. Ayrıca şirketlerin çalışanlarına sorunsuz bir yolculuk deneyimi sağlamalarına yardım ederek her zaman sürücü ortakları ve kuryelerin para kazanmasını da sağlıyor.

Uber, dünyanın nasıl daha iyi hareket edebileceğini yeniden tasarlamayı misyon ediniyor. Geliştirilen teknoloji, yolculuk yapmak isteyen tüketicilerle bağımsız yolculuk hizmeti sağlayıcıları ve bunun yanı sıra toplu taşıma, bisiklet ve scooter gibi başka ulaşım araçlarını eşleştiren çok taraflı platformlar geliştirmeye ve sürdürmeye yardımcı oluyor.

Uber Kurye ile gönderilecek paketler, Uber uygulamasında belirtilecek adresten teslim alınır ve iletilmek istenen adrese teslim edilir. Uber kullanıcıları, uygulamada bulunan ‘Paket gönder’ seçeneğine ek olarak, ‘Paket al’ seçeneğini de kullanarak belirttikleri adresten paket aldırıp teslimat adresine ulaştırabilir.

1000W motora ve kendi kendini onarabilen lastiklere sahip Bugatti Bytech e-Scooter 2023 duyuruldu

Bugatti, Bytech ile ortaklaşa geliştirdiği Bugatti Bytech e-Scooter modelini dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES 2023‘te görücüye çıkardı. Yeni model, 2022 lansman modelinin başarısını temel alıyor ve birinci sınıf tasarımı ve gelişmiş özellikleriyle onu bir sonraki seviyeye taşıyor.

Yenilenen scooter modelindeki en önemli değişikliklerden biri de boyutunda oluyor. Scooter, daha rahat ve dengeli bir sürüş sağlayan önceki modelden %10 daha büyük olarak geliyor. Daha geniş taban kısmıyla beraber aynı zamanda daha fazla ayak alanı sağlanıyor. Bu sayede scooter’ı manevralarda kontrol etmek kolaylaşıyor.

Scooter’a güç sağlamak için 36V, 15,6 Ah akü ve 1000W pik güçlü motor kullanılır. Bu kombinasyon, scooter’ın çoğu şehir içi ulaşım için yeterince hızlı olan 22 mil / saat hıza ulaşmasını sağlıyor. Scooter ayrıca 18°’ye kadar olan eğimleri de kaldırabiliyor. Böylece engebeli araziler için uygun hale geliyor. Tek şarjla 50 km menzile sahip olan yeni modelle, 2022 modelden daha uzağa seyahat etme imkanı sunuyor.

2023 Bugatti elektrikli scooter’ın en yenilikçi özelliklerinden biri de kendi kendini onaran 10 inç lastikleri oluyor. Bu lastikler, lastik patladığında otomatik olarak serbest kalan, patlağı onarmaya ve yola geri dönmenize yardımcı olan özel bir yapıştırıcı sistemi ile geliyor. Bu özellik, sizi lastik değiştirme zahmetinden ve masrafından kurtarabiliyor.

Scooter ayrıca entegre LED dönüş sinyal lambalarına sahip deri kulpları da bünyesinde barındırıyor. Bu dönüş sinyalleri, sürücü için ekstra bir güvenlik katmanı sağlayan, beraberindeki MIPS donanımlı bir kask üzerine yansıtılabiliyor. E-scooter ayrıca, şifre koruması ve sürüş modunuzu değiştirmek ve farlarınızı kontrol etmek için kullanabileceğiniz yerleşik bir dokunmatik ekran gibi yeni özellikleri kullanıcılarına sunuyor. Ekran, hız ve kalan pil ömrünün görüntülenmesi için de bu ekran kullanılabiliyor.

2023 Bugatti elektrikli scooter mavi, sarı ve mavi olmak üzere üç farklı renkte satışa sunulacak. 2023 Bugatti Bytech elektrikli scooter’ın ne zaman satışa çıkacağı veya ne fiyatının ne olacağı henüz bilinmiyor. 2022 model cihaz, 1200 dolara satışa sunuldu. Bu model baz alındığında yeni e-scooter’ın daha yüksek fiyatla gelmesi bekleniyor.

Sporcu sakatlıklarını erken tespit eden yerli girişim Aivisiontech, 3 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Sporculara özel yapay zeka çözümleri üreterek onların daha az sakatlanmasını veya sakatlığın önlenmesini sağlayan yerli girişim Aivisiontech, yeni ai4sports ürünüyle 3 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldığını egirişim üzerinden duyurdu.

Yatırım turu adı açıklanmayan bir bankanın genel müdürü tarafından gerçekleştirildi. Adının açıklanmasını istediğinde de burayı güncelleyeceğiz.

Aivisiontech Elektronik Yazılım A.Ş., Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Murat Ceylan, tarafından kuruldu. Daha sonrasında da Hulusi Berik ve Ali Aksakarya girişime hem yatırımcı hem de yönetici ortak olarak katıldı.

ODTÜ Teknokent’te kurulan daha sonra merkezini Konya Teknokent’e taşıyan Aivisiontech, Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı Pilot’a da kabul aldı ve mezun oldu.

Yapay zeka çözümleri üreten Aivisiontech’in, ai4sports adında “Sporcu sakatlanmalarında kişiselleştirilmiş erken teşhis ve sakatlık önleme” yazılımı aynı zamanda ai4sportsW ürünüyle de Kadın sporcularda ve E-Spor alanında sahip olduğu çözümleri alanında ilk ve tek çözümler olarak dikkat çekiyor.

Problem nedir?

Futbolda sakatlanmaların takımlara yüksek maliyetler getirmesi ve bunların da önlenebilir olması, Doç. Dr. Murat Ceylan’ın bu alanda bir çözüm üretmesine ilham olmuş.

Girişimci, futbolda kas sakatlıklarının yüzde 90’ı, alt vücut sakatlıklarının yüzde 66’sı ve eklem sakatlıklarının yüzde 60’ının temassız gerçekleştiğini ve önlenebileceğini savunuyor.

Buradan da yola çıkarak bu girişimin temellerini atmış.

Peki ne çözüm sunuyor?

Aivisiontech, ai4sports ürünüyle termal görüntüleme ve yapay zeka kullanarak, 30 saniyeden daha kısa sürede sporcu sakatlıklarını erken tespit edebiliyor.

  • Termografi, deriden yayılan kızılötesi radyasyonu elektrik sinyallerine dönüştürerek görselleştiren klinik bir görüntüleme tekniğidir.
  • Çoğu tıbbi görüntüleme sistemi anatomik görüntüleme kullanırken, termografi fizyoloji ve fonksiyon görüntülemeye odaklanır.
  • Vücuttaki termal anormallikler tespit edilerek çeşitli hastalıklar ve fiziksel yaralanmalar belirlenir.

Galatarasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor’un da dahil olduğu Süper Lig takımlarıyla 2 sezon çalışılmış ve sakatlıkların yüzde 95’i önden doğru olarak tahmin edilmiş.

Girişimi yakından takip ediyoruz ve gelişmeleri oldukça da yer vermeye çalışacağız.

Global dizüstü bilgisayar pazarı, son 10 yılın en düşük sevkiyat seviyesine geriledi

Global ekonomiyi olumsuz etkileyen birçok etkenden dolayı elektronik ürün pazarı gibi birçok pazarda belirsizlikler sürüyor. TrendForce tarafından yakın zamanda yapılan bir analize göre, küresel dizüstü bilgisayar sevkiyatlarının hem 2022 hem de 2023’te yıldan yıla düşmesi bekleniyor.

En son raporlara göre, küresel dizüstü bilgisayar sevkiyatı, bir önceki yıla göre %24.5 düşüşle 2022’de yaklaşık 186 milyon birime ulaşacağı tahmin ediliyor. 2023’te dizüstü bilgisayar pazarının performansına ilişkin görünüm belirsizliğini koruyor. Toplam cihaz sevkiyatın yıllık %7.8 düşüşle yalnızca 171 milyon adet olması bekleniyor. Bu düşüş, küresel ekonomiyi ve siyaseti etkileyen ve tüketici elektroniğine olan talepte keskin bir düşüşle sonuçlanan çeşitli önemli olaylara bağlanıyor.

Ekipman sevkiyatlarının pandeminin neden olduğu parça eksikliklerinden etkileneceğine dair endişeler de bulunuyor. Sonuç olarak, küresel dizüstü bilgisayar sevkiyatlarının 2023’ün ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %9.5 düşüşle 35.1 milyon adede düşmesi bekleniyor. Bu sayı, ilk çeyrek sonuçları için 10 yılın en düşük seviyesinde görünüyor.

ABD-Çin arasında yaşanan anlaşmazlıklar, jeopolitik gerilimlerin artmasına neden oluyor. Buna bağlı olarak da büyük elektronik markalarını tedarik zinciri stratejilerini yeniden düzenleme yapmaya koyuluyor. Bu markalar arasında bulunan ABD markaları, ekipman üretimini değiştirme ve alternatif bileşen tedarik kaynakları bulma konusunda en aktif rolü üstleniyor. 

Coğrafi ve demografik avantajları nedeniyle Vietnam, üretim üssü olabilmek için popüler bir seçim haline geliyor. Compal Wistron, Foxconn ve diğer ODM üreticileri, ABD’li bir müşteriden gelen Talep ile başa çıkmak için Vietnam’da dizüstü bilgisayar montaj hatları kurmaya başladı. Ayrıca, ABD’li bir dizüstü bilgisayar markası, 2023’e kadar Vietnam’dan yapılan cihaz sevkiyatlarındaki payını %20’ye çıkarma ve 2027’ye kadar Çin’den yapılan cihaz sevkiyatlarındaki payını %20%30 aşağıya düşürmeyi hedefliyor.

Türkiye İş Bankası’ndan yeni nesil deneyim alanı: İş Mekan

İş Mekan

Türkiye İş Bankası Grup bünyesindeki ortaklarıyla birlikte dijitalde dokunduğu müşterileriyle fiziksel ortamda da temas edip farklı bir deneyim yaşatmak üzere yeni nesil deneyim alanı olan İş Mekan’ın ilkini Nişantaşı’nda hayata geçirdi. Banka, global deneyim tasarım ajansı I-AM’in katkılarıyla hizmete sunduğu,  ülkemizde de bir ilk olan İş Mekan ile keyifli ve farklı bir müşteri deneyimine kapılarını aralamış oldu.

Paylaşıma açık ve katılımcı bir platform niteliğindeki İş Mekan’ın açılışı, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, I-AM Kurucu Direktörü Emre Kuzlu, İş Bankası paydaşlarının katılımıyla gerçekleşti.

Dünyada ve Türkiye’de son dönemde hızını artıran dijitalleşme ve buna paralel değişen kullanıcı alışkanlıkları, bankacılık dahil hemen hemen tüm sektörlerde yeni iş modellerini, yeni çalışma alanlarını gündeme getirdi. Kullanıcıların markalarla ilişkisini sadece ana iş kolu ile değil farkındalık yaratacak faaliyetler ve sosyal sorumluluk gibi temel değerler üzerinden kurmaya başlaması, bu iş modellerinin ve çalışma alanlarının daha etkin olmasına imkan sağlamaya başladı.

İnsandan ilham alan yeni nesil yaşam alanı: İş Mekan

İnsandan ilham alan yeni nesil bir yaşam alanı olan İş Mekan’da hem bankacılık işlemlerinin yapılabildiği hem de İş Bankası Grubu bünyesindeki markaların ve platformların sunulduğu bir ekosistem oluşturuldu. Tasarımı günlük yaşamdaki beklentilerin önceliklendirilerek çalışma, sosyalleşme, farklı deneyimlerle buluşma ve alışveriş ihtiyaçlarının karşılanmasını merkeze alan kurguda hazırlanan İş Mekan’da; İş Bankası Nişantaşı Şubesi’nin yanı sıra İş Bankası Kültür Yayınları’nın bir köşesi, İş Bankası’nın online alışveriş platformu Pazarama’nın ilk fiziksel satış noktası ile Coffee Department iş birliğiyle oluşturulan kafe bulunuyor.

Banka iştiraki İşmer tarafından yönetilecek kiralanabilir toplantı odaları ve çalışma alanlarıyla iş hayatına dokunan, etkinlik alanlarıyla aktivitelere ev sahipliği yapacak olan İş Mekan’da ayrıca İş Bankası çalışanlarının hafta içi mesai saatlerinde kullanabileceği MaxiOfis’ler yer alıyor. İş Bankası Nişantaşı Şubesi mevcut çalışma saatleri kapsamında hizmet verirken,  İş Mekan haftanın tüm günlerinde açık olacak.

Mekan içerisinde sunulan fiziki deneyimin tüm kanallarda tutarlı ve erişilebilir olmasını sağlamak üzere “İşMekan” mobil uygulaması da tüm uygulama marketlerde kullanıcılara açıldı. Bu uygulama üzerinden toplantı odaları kiralanabilecek, etkinlik takviminden haberdar olunarak katılım sağlanabilecek ve ilerleyen dönemde kişiye  özel kampanyalar hakkında bilgi edinilebilecek.

“ ‘Benim Mekanım’ diyebilsin anlayışıyla yola çıktık” 

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, açılışta yaptığı konuşmada, şubelerin yeni tasarımını kurgularken, aynı zamanda Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sunmayı da dikkate aldıklarını söyleyerek, şöyle dedi: “Bundan 1,5 yıl önce ‘İş Bankası şubeleri’ nasıl olmalı diye düşünürken, ‘öyle bir mekan açalım ki herkes burada kendisini rahat hissetsin, ‘Benim Bankam’ söylemimizi çağrıştırdığı gibi ‘Benim Mekanım’ diyebilsin’ anlayışıyla yola çıktık. Sadece bankacılık işlemleri için değil kitap okumak, satranç oynamak ya da uzaktan çalışmak isteyenlerin yararlanabileceği, gelenlerin arkadaşlarıyla birlikte kahve içebileceği bir mekan tasarlamak istedik. Anlamlı bir şekilde yaşayan ve o trafiği yaratırken etkileşimi de artıran, etkinlikler düzenlenen, iş ortaklarımızın, girişimcilerimizin ofis gibi kullanabileceği, herkesin burayı buluşma adresi olarak verebileceği; Pazarama gibi dijital markalarımızın fiziksel olarak da görülebildiği, hissedilebildiği yer olmasını arzu ettik.”

“İş Mekan, fiziksel anlamda da dijital bir markanın nasıl temsil edileceğine imkan veren bir alan”    

Hakan Aran, İş Mekan ile dijital ve teknoloji okur yazarlığı, finansal okur yazarlığı, okuma alışkanlığı yüksek bir toplum yaratılmasına verebilecekleri azami katkıyı, farklı alanlarda oluşturdukları temas noktalarıyla birleştirmeye çalıştıklarını vurguladı.

Dijitalleşmenin noktasal değil sürekli devam eden bir süreç olduğunu belirten Aran, “Teknoloji değişiyor, toplum değişiyor. Eğer bir dijital marka olmak istiyorsanız, bilmeniz gereken, dijitalleşmenin ve bu dönüşümün sonunun olmadığı, bunun sürekli bir yolculuk olduğudur. Biz dijitalleşmeyi bu şekilde ele alıyoruz. İş Mekan’ın da dijital marka olma iddiasındaki bir kurumun, fiziksel anlamda da dijital bir markayı nasıl temsil edebileceğine imkan veren bir alan olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“Önemi kaybolmayan çalışma alanlarının yeniden tanımlanması gerekiyor”

I-AM Kurucu Direktörlerinden Emre Kuzlu da projeyle ilgili şunları söyledi: “I-AM olarak her sene yayınladığımız trend raporumuzda 2022 yılının öne çıkan trendlerinden empati kavramını inceledik. Özellikle banka sektörünün bu dönemde müşterileri ile empati kurmasının müşteri ilişkilerini güçlendirdiğini biliyoruz. Araştırmalar günden güne dijital kullanım alışkanlıkları artan banka müşterilerin %63’ünün karşılaştıkları finansal sorunlar için dijital araçlardan ziyade banka çalışanları ile konuşmayı tercih ettiğini gösteriyor. Yani artan dijital kullanıma rağmen bankaların müşterilerine kişisel tavsiye vermesinin ve banka şubelerinin önemi kaybolmuyor ancak bu alanların yeniden tanımlanması gerekiyor. İş Mekan projesini bu bakış açısı ile ele aldık ve farklı hedef kitle ihtiyaçlarına cevap veren sürdürülebilir bir konsept tasarımını gerçekleştirdik. İş Mekan, İş Bankası’nın çatısı altında öğrencileri, girişimcileri, kamu çalışanlarını hatta aileleri bir araya getirerek topluluk oluşturacak yeni nesil bir yaşam alanı. Mekandaki kullanıcı yolculuğunun tamamlayıcı unsuru olarak tasarladığımız İş Mekan uygulaması ise dijital alışkanlıkları kuvvetli ziyaretçilerin bu mekâna erişimini ve buradaki deneyimlerini zenginleştirecek.”

QR kod yönetimini kolaylaştıran Beaconstac, 25 milyon dolar yatırım aldı

Beaconstac

QR kod deneyimlerini hızlı ve kolay bir hale getiren Beaconstac, düzenlenen Seri A turda 25 milyon dolar yatırım aldı. Telescope Partners liderliğinde düzelenen tura mevcut yatırımcı Accel katıldı.

İşletmelerin fiziksel temas noktalarına hijyenik alternatifler aramasıyla pandemi sırasında öne çıkan QR kod teknolojisi, özellikle restoranlar ve perakende satış mağazaları gibi sektörlerde popülaritesini artırmaya devam ediyor. Pazarın önemli oyuncularından Beaconstac da bu alan için yenilikçi çözümler geliştiriyor.

2019 yılında Sharat Potharaju ve Ravi Maddimsetty tarafından kurulan girişim, işletmelerin farklı fiziksel temas noktalarında QR kodları oluşturmasına, yönetmesine ve izlemesine olanak tanıyan bir platform oluşturarak QR kodu benimseme dalgasını yönetmeye çalıştı. Şirketler, Beaconstac’ı kullanarak şekil, alt yazılar ve arka plan renkleri dahil olmak üzere markalı QR kodlarının özelliklerini tasarım dillerine uyacak şekilde değiştirebilir.

Girişim, Flowcode ve Bit.ly dahil olmak üzere satıcılarla rekabet ederken 20.000’den fazla müşteriye sahip olduğunu ve geçen yıla oranla yaklaşık olarak 2 katı büyüme gerçekleştirdiklerini iddia ediyor.Bu müşteriler arasında United Airlines, Amazon, Deloitte, Revlon, Nestle, FedEx ve Marriott gibi şirketler yer alıyor.

Beaconstac CEO’su Sharat Potharaju, “Marka ve tüketici arasındaki temas noktalarının katlanarak büyüdüğü bir dünyada, tüketicilerle çevrimiçi ve çevrimdışı olarak buluşan teknolojiye acil ihtiyaç var. QR kodlar bu zorluğun üstesinden geliyor. Bu yatırım, pazardaki lider konumumuzu doğruluyor ve bize platformumuzda ek ürünler oluşturmanın yanı sıra işletmelerin müşteri etkileşimi için QR kodlarını benimsemesine yardımcı olmaya devam etmemiz için gereken kaynakları sağlıyor.” dedi. 

Telescope Partners kurucusu Mickey Arabelovic, “QR kodların işletmelerin müşterileriyle nasıl iletişim kurduğunun ayrılmaz bir parçası haline geldiği açık. Beaconstac’ın işletmeler için sunduğu esneklik ve içgörü, rakiplerinden ayrılmasını sağlıyor. Şirketin pazardaki en büyük oyuncu olma vizyonuna ve yeteneğine sahip olduğuna inanıyoruz.” dedi.

Yeni yatırım, Beaconstac’ın platformunu daha da geliştirmesine, birinci sınıf bir ekip kurmasına ve nihayetinde yeni ve mevcut müşterilerin, geniş bir kitleyle geniş ölçekte kişisel bağlantılar kurmanın ve fiziksel dünya arasında köprü kurmanın bir yolu olarak QR kodlarını benimsemesini sağlayacak. Ayrıca müşteri deneyimlerinin dijitale entegre edilmesine de yardımcı olunacak.

Martı, Hop ve BinBin’in Kadıköy’deki scooter’ların toplanmasıyla ilgili açıklamaları

Gündelik kullanım için ideal çözümler sunan elektrikli scooter’lar, kısa mesafe gidilecek yerler için alternatif bir ulaşım çözümü oluyor. Her ne kadar artı yönü fazla olsa da dikkatsiz kişilerin kaldırım işgali sonrasında yayalar da bu araçlardan olumsuz etkilenebiliyor. İşte tam bu yüzden Kadıköy Belediyesi, kaldırımları işgal eden scooter’ları toplama kararı aldı.

Kadıköy belediyesine bağlı olan zabıta ekipleri, yaya geçisine engel olan ve yanlış yere bırakılan tüm scooter’ları toplama kararı aldı. Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Ekiplerimizle sabah itibarıyla skuter denetimlerimiz başladı. Uygunsuz park eden, yaya geçişini engelleyen skuterleri kaldırıyoruz. Yaya hakkını sonuna kadar koruyacağız.” dedi.

Scooter şirketleri neler dedi?

Martı kurucusu Oğuz Alper Öktem, konuyla ilgili şunları söyledi: “Sayın Odabaşı, her gün onlarca şikayet gelse alabileceğiniz maksimum şikayet 99x365gün = 36.135 olur. Oysa son 12 ayda sadece Martı’ya “Kadıköy’de daha fazla scooter istiyoruz” diyen Kadıköylü sayısı 101.874. Bahsettiğiniz Paris referandumu Kadıköy’de yapılsa sonuç ortada.

Görüntülerde mavi ve kırmızı Martıların kilitlerini keserek aldığınızı üzülerek görüyoruz. O kilitlerin tanesi 600 TL. Ziyan olan milli servetimiz, yazık keşke iş buraya gelmese. Belediyenizden 12 farklı tarihte “park yasak harita alanı” talep etmişiz. Bize bugüne kadar ulaşan herhangi bir harita olmadığı gibi, son günlerde gelen hiçbir resmi yazı da yok maalesef. Belediyenizden 12 farklı tarihte “park yasak harita alanı” talep etmişiz. Bize bugüne kadar ulaşan herhangi bir harita olmadığı gibi, son günlerde gelen hiçbir resmi yazı da yok maalesef.

Bu vesileyle sizi ofisimize davet etmek istiyorum. Yeni kaldırım tanıma sensörlerimizi, Türk mühendislerimizin ürettiği scooter beyinlerini ve daha sokağa çıkmamış araba prototiplerimizi göstermek isterim. Kadıköy ilçesi, kişi başına düşen paylaşımlı elektrikli araç kullanımında dünyada birinci sırada. Kadıköy’ü Berlin Mitte, Paris Zone-1 ve Brüksel merkez ilçeleri takip etmekte. Biz bununla gurur duyuyoruz. Birlikte çalışarak emin olun Kadıköylüler için çok büyük işler yapabiliriz. Örneğin elektrikli arabalarımızı Kadıköy’de pilot kullanıma açabiliriz. Biz, Kadıköy için daima hizmete hazırız.” 

Scooterların toplanmasıyla alakalı mobilite şirketi Hop, Hizmet vermeye başladığımız 2019 yılından beri özenle çalışıyor, operasyonlarımızı titizlikle gerçekleştiriyoruz. Her belediyenin sınırları içerisinde belirlenen skuter adetlerine ilk günden beri dikkat ediyor, bu konuda asla taviz vermiyoruz. Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi’yle (U-ETDS) anlık olarak verilerimizi paylaşıyoruz.

Hop olarak çözüm odaklı yaklaşımımızla tüm şehir sakinlerinin pratik ve sürdürülebilir bir şekilde ulaşım ihtiyacını karşılayabilmesi adına güvenlik gündemimizi güncel tutuyor, kullanıcılarımızı tüm iletişim kanallarımızdan uygun ve doğru park konusunda bilgilendiriyoruz.

Ulaşım problemini çözerek şehir hayatına büyük ölçüde katkı sağlayan mikromobilite araçlarının toplum tarafından özümsenmesi, yaya ve şehir sakinlerinin haklarının korunması için yasal mercilerle her zaman iş birliğine açık olduğumuzu belirtmek isteriz. Kadıköy Belediyesi’nin “kuralsızca park edilmiş skuterleri toplama konusundaki” tutumunu ise tarafsız ve adil bulmuyor ancak saygıyla karşılıyoruz. Bunun yanı sıra tarafımıza ulaşan hiçbir resmi yazı olmaksızın ve yayınlanan haber kayıtlarında hop’lar geniş kaldırımlarda, hiçbir yayaya engel olmayacak şekilde park edildiği halde, belediye yetkilileri tarafından, büyük oranda hop’ların toplandığı açıkça görülmektedir.

Konunun takipçisi ve şehir sakinlerinin haklarının en büyük savunucusu olmaya devam edeceğiz.” açıklamasını yaptı. 

Scooter pazarının bir diğer önemli oyuncusu BinBin ise, “BinBin olarak, trafikteki bu yeni araçların şehir yaşamını destekleyecek bir şekilde var olması için yapılan tüm düzenlemeleri içtenlikle destekliyoruz. Bunun, uzun vadede başta scooter’lar olmak üzere giderek yaygınlaşan tüm mikromobilite ve paylaşımlı ulaşım çözümlerinin sürdürülebilirliği açısından önemli olduğuna inanıyoruz.

Bu kapsamda konuyla ilgili çıkarılan düzenlemelere hızla uyum sağladığımız gibi yerel yönetimlerle yakın bir çalışma ve iş birliği içerisinde olmaya özen gösteriyoruz. Park edilen scooter’ların yayaların geçişine engel olmasının önüne geçmek için park alanlarının önemine inanıyoruz. Bu yüzden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Daire Başkanlığı ile gerekli verileri paylaşarak, scooter yoğunluğunu tespit etmelerine ve ortaya çıkan ısı haritasına göre oluşturacakları park alanlarını daha etkin bir şekilde tespit etmelerine katkıda bulunuyoruz.

Ayrıca BinBin olarak herkesin örnek alacağı scooter park istasyonu çalışmamızı sektöre girdiğimiz günden bu yana geliştirerek hayata geçiriyoruz. Bugün itibarıyla 8 şehirde toplu taşıma durakları ve AVM önlerinde toplam 58 scooter park istasyonu oluşturduk. Yeni istasyonlar oluşturmak için çalışmalarımız kesintisiz olarak sürdürüyor, 2023 sonuna kadar park istasyonu sayımızı 5 katına çıkarmayı hedefliyoruz.

Önümüzdeki dönemde de bulunduğumuz tüm şehirlerde günlük yaşamı aksatmayacak, aksine kolaylaştıracak bir şekilde operasyonlarımızı yürütmek üzere tüm yetkililerle iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.” açıklamasını yaptı.

Ulusal Mobilite Platformu, Kadıköy ilçesi ile alakalı olarak derlediği verileri açıkladı. Kadıköy’de son 3 yılda, en az 682.246 tekil kişi elektrikli scooter kullanmış ve toplamda en az 8.172.083 kez yolculuk yapılmış. Kadıköy ilçesi, dünyada kişi başına düşen paylaşımlı elektrikli araç kullanımında birinci sırada oluyor. Kadıköy’ü Berlin Mitte, Paris Zone-1 ve Brüksel merkez ilçeleri takip ediyor. Kadıköy’de kamuya açık alanların %88’i otomobil yolu ve park yerlerine ayrılmıştır. Yayaların yürüyebileceği alan, kamuya açık alanların sadece %12’si oluyor. Kadıköy’de kullanılan scooterların %30’dan fazlası gün içerisinde farklı ilçelerden Kadıköy’e yapılan yolculuklar sonucu ilçeye geliyor. 485 bin nüfusu olan Kadıköy ilçesinde, son 12 ay içerisinde MERNİS kontrolü yapılmış, 16 yaşından büyük 101.494 tekil kişi, lider operatör uygulaması üzerinden 191.199 kez “Kadıköy sınırları içerisinde daha fazla elektrikli scooter istiyorum.” dediği de belirtiliyor.

Hayatı kolaylaştıran ulaşım araçlarının ülkemizde oldukça tercih edildiği biliniyor. Kaldırımları işgal etmeleri yerine onlara özel olarak hazırlanan park alanlarının yapılması ve bu alalara park edilmenin zorunlu kılınmasıyla beraber park işgalinin önüne geçileceği tahmin ediliyor. İlerleyen dönemlerde nasıl bir yol izleneceği henüz bilinmese de mobilite şirketlerinin kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmaya açık oldukları görülüyor.

Boğaziçi Ventures, Web3 ve oyun sektörüne odaklanan yerli girişim DOJO Talent’a yatırım yaptı

İnovatif teknoloji ürün ve hizmetlerine yatırım yaparak Türkiye’deki girişim ekosistemini destekleme misyonu ile faaliyetlerini yürüten Boğaziçi Ventures, Web3 ve oyun sektörü için yeteneğe anında erişim sağlayan, yetenek gelişimini destekleyen ve bu alanda bir topluluk oluşturmaya odaklanan DOJO Talent’ı son yatırımı ile portföyüne kattı.

Hızlı büyüyen Web3, oyun ve blokzincir teknolojisi sektörlerinde yeni nesil insan kaynağı çözümleri, yetenek açığı ve nispeten niş bilgiye sahip yetkinliklere hızlı ulaşmak tüm ekosistemin en önemli sorunları arasında.

DOJO Talent, bu dikeylere odaklanarak, yetenek gelişimi ve yetenekler ile kurumlar arasında köprü kurma imkanları sağlayan bir platform olarak hizmet veriyor. DOJO Talent ile firmalar, özellikle oyun geliştiricisi, oyun tasarımcısı, oyun sanatçısı, topluluk yöneticisi, blokzincir geliştiricisi gibi alanlarda uzmanlığa sahip yeteneklere hızlı ulaşarak, esnek ve firmaya yada projeye özel çalışma koşulları ile işbirliği yapma imkanı buluyor. Japonca’da ‘yetkinliklerin geliştirildiği yer’ anlamına gelen DOJO, bu ekosistemde çalışmak isteyen kişilere özel sunduğu programlar ile yetkinlik gelişimi imkanları ve farklı projeler ile bu alanda kariyerlerini inşa etmek için gençlere fırsatlar sunuluyor.

Türkiye ekosisteminde küresel olarak yaygınlaşmayı hedefleyen DOJO Talent platformu bu alana ilgi duyan tüm dünyadaki yetenekleri bir araya getirmeyi amaçlıyor. Farklı bilgi, beceri seviyeleri ve yetkinliklere sahip gençler ve farklı ölçeklerdeki şirketler için özel olarak tasarlanmış geniş bir hizmet yelpazesi sunan DOJO Talent, genç yeteneklerin ekosisteme hazır hale getirilmesi ve ilgili projelerle eşleşmesi süreçlerini oyun ve Web3 teknolojisi ile ilgilenenlerin çok sık kullandığı Discord üzerinden yönetiyor.

Hem bireylere hem de kurumlara kazan-kazan durumu yaratmak için yetenek havuzuyla farklı etkileşim yöntemleri sunan DOJO Talent’in kurucusu Alp Sezginsoy “DOJO teknoloji temelli bir yetenek platformu. Kişilerin kendi uzmanlıkları ve yetkinliklerine uygun projelerle eşleşmesini makine öğrenimli algoritmik altyapımız ile sağlıyoruz. En uygun eşleşmelerin sağlandığı bir yetenek pazaryeri sunan DOJO platformumuz yetenek-proje eşleşmesinin ötesinde, süreç yönetimi ve ödemelere kadar çok katmanlı dijital çözümleri de içerisinde barındırıyor. Ekosistemimizdeki firmalar saatlik, yarı zamanlı ya da tam zamanlı olarak yeteneklerle çalışma imkanını hızlı ve pratik bir şekilde yakalıyorlar. Tüm bunların yanı sıra yeteneklerin de kendi bağımsız ve esnek kariyerlerini en iyi şekilde geliştirme fırsatlarını buldukları bir alan yaratıyoruz DOJO’da. Ekosistemi bir topluluk olarak dahil ettiğimiz, uluslararası bir nosyon ile yola çıktık. Bu alandaki tecrübeleriyle Boğaziçi Ventures ve UGC90 ile bu yolculukta buluştuğumuz için büyük heyecan duyuyoruz. Firmaların yeteneğe erişimi ve yeteneklerin kendi kariyerlerini inşa etmesi için yeni bir sayfa açacağız” dedi.

Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Barış Özistek, yaptıkları bu yatırım ile ilgili olarak “Bizler oyun sektöründe ve Web3 teknolojisi alanında çok derin tecrübesi ve yatırımları olan bir ekip olarak bu sektörün hem bugünü hem de geleceğini doğru okuyabiliyor ve doğru tahminleyebiliyoruz. Hızla büyüyen oyun sektörü yeni teknolojilere de çok hızlı entegre oluyor. Bu durum da işgücü yapısında yeni gereklilikleri beraberinde getiriyor. DOJO Talent bu alanda hızla gelişen, değişen, geleceği belirleyen oyun ve Web3 dünyasında yeteneklerin gelişimi ve yeteneğe erişim için önemli bir alt yapıyı inşa ediyor. Yetenek odaklı hizmetlerinin yanı sıra kurumların ödeme süreçlerine kadar farklı ihtiyaçlarını da en hızlı ve verimli şekilde çözen platformları bugünden geleceğin yönetim yaklaşımını sunuyor. DOJO Talent’in insan kaynakları teknolojileri alanındaki girişimi topluluk odaklı büyüme stratejisi ile çok hızlı büyüyecek ve daha önemlisi çok önemli bir soruna çözüm getirerek katma değer yaratacaktır. Boğaziçi Ventures olarak önem verdiğimiz yatırım dikeylerinden olan insan kaynakları ve eğitim teknolojileri alanında DOJO Talent’a yol arkadaşlığı yapacak olmaktan dolayı çok mutluyuz” dedi.

DOJO Talent’in ortağı UGC90 CEO’su Burak Günsev ise görüşlerini şu şekilde aktardı: “UGC90 ile Web3 oyun ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmak üzere çıktığımız yolda bugüne kadarki deneyimlerime dayanarak bu ekosistemin çok hızlı büyümeye devam edeceği ve bu yolda karşılaşılacak en önemli zorluğun da yetkin insan kaynağı olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu farkındalığımızla ekosisteme katma değer yaratmak amacı ile, metaverse oyun dikeyine ek olarak HRTech alanında yatırım yapma kararı aldık ve ilk ortaklığımızı DOJO Talent ile yaptık. DOJO Talent’in yeni yetenekleri bulma, bir araya getirme ve yetkinliklerine uygun projelerle buluşturma yolundaki farklı ve yenilikçi yaklaşımı Web3 ekosisteminin büyümesinde önemli bir katkı sağlayacaktır. Biz de Web3 deneyimine sahip ekibimiz ile DOJO Talent’a iş geliştirme odaklı hem teknolojik hem de stratejik açılardan destek veriyor olacağız.”

Boğaziçi Ventures oyun, oyun teknolojileri ve Web3 dikeylerindeki yatırımlarından sonra, bu ekosistemde insan kaynağı ve potansiyel iş gücünü destekleyecek yeni yatırımı ile portföyünü genişletmeye devam ediyor.