Ana Sayfa Blog Sayfa 174

Google Pixel Fold tanıtıldı: İşte şirketin ilk katlanabilir akıllı telefonun özellikleri

Teknoloji devi Google, uzun süredir sızıntılara konu olan katlanabilir akıllı telefon Google Pixel Fold tanıtıldı. Bu yeni akıllı telefon, Google‘ın ilk katlanabilir modeli oluyor.

Şirket tarafından paylaşılan video, markanın ilk katlanabilir akıllı telefonda Samsung Galaxy Fold serisi gibi tablet benzeri bir ekran bulunuyor.  Cihazın diğer katlanabilir modellerde olduğu gibi menteşe sistemiyle açılıp kapandığı görülüyor.

Telefonun büyük ekranı kapalıyken kullanıcılar, dış kısımda bulunan küçük dokunmatik ekran panelini rahatça kullanabiliyor. Son Pixel akıllı telefon serisine uygun olarak, arkada bir kamera çubuğu yer alıyor ancak diğer modellerdeki kadar belirgin olmaması cihaza ayrı bir hava katıyor.

Google Pixel Fold

Raporlara göre Google Pixel Fold, 7.6 inçlik tablet benzeri bir panele açılan 5.8 inçlik bir ekranı bünyesinde barındırıyor. Akıllı telefonun kalbinde, Google tarafından geliştirilen Tensor G2 çip seti bulunuyor. Şirket tarafından yapılan açıklamaya göre cihazın katlanabilir menteşesi, oldukça dayanıklı olacak. Bu sayede katlanabilir akıllı telefonların en büyük sorunlarından biri olan menteşeler kullanıcıların korkulu rüyası olmayacak.

Akıllı telefonla ilgili daha fazla ayrıntı, 10 Mayıs’ta düzenlenecek olan Google I/O geliştiricileri konferansında açıklanacak. Fiyatlandırma kısmına baktığımızda ise cihazın yaklaşık 1.700 dolar civarında bir fiyatla teknoloji severlerin karşısına çıkması bekleniyor. Cihazın önümüzdeki hafta üzenlenecek olan etkinliğin hemen ardından satışa sunulması bekleniyor.

Apple Watch modelleriyle ruh sağlığı takibi yapılabiliyor

Araştırmacılar, makine öğrenimi yardımıyla Apple Watch modellerinin kişilerin ruh sağlığını da takip edebileceğini ortaya koydu. Bu sistemle giyilebilir cihazlar, bir kişinin zihinsel dayanıklılığını ve sağlığını doğru bir şekilde değerlendirebiliyor.

Giyilebilir teknoloji gelişmeye ve yaygınlaşmaya devam ediyor. Bu teknolojinin günümüzde en belirgin örnekleri akıllı saatler ve akıllı bileklikler oluyor. Çeşitli sağlık özelliklerini bünyesinde barındıran bu cihazlar, fiziksel aktivitelerini ve genel sağlığını takip etmek isteyen kullanıcıların vazgeçilmezi haline geldi. 

Kısa bir süre önce bir pandemi, yakın zamanda yaşanan küresel ekonomik kriz, gelecek kaygıları ve sosyal medya hayatımızı derinden etkiledi. Bu süreçleri kaldıramayan kişiler, ruhsal bozukluklar, küresel hastalık yükünün %13’ünü oluşturuyor ve erişilebilir ruh sağlığı hizmetlerine artan bir ihtiyaç doğuyor. Tabi ki herhangi bir hastalık gibi bu hastalıkların da çok geç olmadan tespit edilmesi gerekiyor. Görünüşe göre akıllı saatler bu konuda yardımcı olabilecek.

Mount Sinai Health System‘deki araştırmacılar, Apple Watch gibi giyilebilir cihazlardan toplanan verilere uygulanan makine öğrenimi algoritmalarının, bir kişinin zihinsel dayanıklılığını ve sağlık durumunu doğru bir şekilde değerlendirebildiğini ve psikolojik durumların uzaktan izlenmesinin önünü açtığını keşfetti. Bunu, 7 New York hastanesinde ve 329 sağlık çalışanıyla analiz ettiler.

Katılımcılar, kalp atış hızı değişkenliğini ve dinlenme kalp atış hızını ölçen Apple Watch Series 5 ve Series 4 taktı. Toplanan ölçümlerin, psikolojik özelliklerin giyilebilir veriler aracılığıyla daha fazla değerlendirilmesi için potansiyele işaret ederek, dayanıklılık veya refah durumlarını belirlemede başarılı tahminlerde bulundu. Günümüzde pek çok insan ihtiyaç duyduğu ruh sağlığı hizmetini almakta güçlük çekiyor. Apple Watch gibi cihazların kullanılması ruh sağlığı bakımını herkes için kolaylaştırabiliyor. Araştırmacılar bu teknolojiyi geliştirmeye devam etmek istiyor. Bununla beraber daha fazla insanı ve farklı sağlık koşullarını incelemeyi planlıyorlar.

Trendyol, yurtdışında büyümesine Azerbaycan ile devam ediyor

Türkiye’nin lider, dünyanın önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol, Azerbaycan pazarına giriyor. Kafkasya bölgesinin en büyük holdinglerinden Bakü merkezli PASHA Holding ile Azerbaycan pazarı için ortaklık anlaşması imzalayan Trendyol, global büyüme stratejisi kapsamında önemli bir adım daha atıyor. Trendyol ile PASHA Holding arasında imzalanan anlaşma ile Azerbaycan pazarında e-ticaret sektöründe faaliyet gösterecek ortak bir şirket kurulacak.

Stratejik ortaklığın yaratacağı sinerji Azerbaycan e-ticaret ekosistemini geliştirecek

İmza töreninde konuşan Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin:

“PASHA Holding ile stratejik ortaklığımızın ilk adımını attık. 3 Mayıs itibarıyla Azerbaycan sitemiz kullanıma açılacak. Altyapı çalışmalarımızı tamamladığımızda da Azerbaycan’daki faaliyetlerimize tam olarak başlamış olacağız.

Geçtiğimiz yıl yurtdışından Trendyol’a verilen siparişlere baktığımızda ilk sırada Azerbaycan yer alıyor. Bunun yanında mobil veri analiz platformu App Annie’ye göre, 2022 yılında Azerbaycan’da  en çok indirilen uygulama Trendyol oldu. PASHA Holding’in Azerbaycan pazarındaki deneyimleri ile Trendyol’un teknoloji, lojistik ve üretim yetkinliklerinin yaratacağı sinerji, Azerbaycan e-ticaret ekosisteminin gelişmesine önemli katkılar sağlayacak. Bu anlamda kurulan stratejik ortaklığın başarısına ve kardeş ülke Azerbaycan’a pozitif etkisine yürekten inanıyoruz” dedi.

Trendyol’un uluslararası pazarlara açılmasının, gelecek vizyonundaki önceliklerinden biri olduğunu vurgulayan Çetin şöyle devam etti;

“Bu girişim, sınır ötesi ticareti kolaylaştırması ve bölgedeki ekonomik büyümeye katkı sunmasıyla da Türkiye ile Azerbaycan arasındaki işbirliğine dayalı ilişkileri de güçlendirecek. Bu işbirliği, birbirini tamamlayan yetkinliklere sahip iki ülkeyi karşılıklı fayda sağlayacak bir ortaklık için bir araya getiriyor.”

‘Yeni fırsatları takip edeceğiz’

PASHA Holding CEO’su Jalal Gasimov ise şu değerlendirmelerde bulundu:

“Sağladığı kolaylık, geniş ürün seçeneği ve rekabetçi fiyatları nedeniyle Azerbaycan’da e-ticarete olan ilgi artmış durumda. Bu anlaşma, daha geniş ürün seçeneklerine avantajlı fiyatlarda erişim kolaylığı sağlarken; PASHA ekosistemine dahil olanlar başta olmak üzere Azerbaycanlı şirketlerin finansal ürün ve hizmetlerini de sunacak. Böylece, genel finansal sağlığı iyileştirirken, müşteri deneyimini de geliştirecek. Bu girişim, teknoloji transferini kolaylaştırmasının yanı sıra lojistik ekosistemini geliştirerek hızlı market ve yemek gibi farklı alanlara değer katacak; yeni iş olanakları yaratacak. E-ticaret kültürünü teşvik edecek, KOBİ’lerin online satış yapmasına imkan sağlayacak ve kayıt dışı ekonomiyi azaltacak. Böylece, bu girişimin ülkedeki yabancı yatırımı da artırmasını bekliyoruz.”

Architecht, geleceğin yazılımcılarını 3 farklı istihdam programıyla yetiştiriyor

Türkiye’nin en iyi işverenleri arasında yer alan Architecht, “TechTalent”, “Train&Work” ve “Tekno Kampüs” gibi birbirinden farklı işe alım programlarıyla yazılımcı istihdamına devam ediyor.“

Türkiye’de ve dünyada son dönemin en çok konuşulan ve en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olan yazılım sektörü, 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 15’lik büyüme gösterirken, pandeminin en etkili olduğu 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 55’lik büyümeyle ciddi bir ivme kazandı.

Öyle ki küresel yazılım pazarının 2026 yılında 1 trilyon 605 milyar dolar gelir elde edeceği öngörülüyor. Yazılım sektörü her ne kadar dijitalleşme ve e-ticaretin yaygınlaşması gibi etkenlerle bilişim dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiş olsa da nitelikli yazılımcı eksikliği bu gözde sektörün en büyük sorunlarından birini oluşturuyor. Özellikle pandemi sonrası gelen uzaktan çalışmayla birlikte, nitelikli yazılımcı bulma konusunda sektörde ciddi anlamda daralma yaşanıyor.

Architecht “TechTalent” ile ayrıcalıklı bir kariyer fırsatı sunuyor

Yenilikçi ürün portföyü, uluslararası iş ortakları ve müşterileriyle Türkiye’nin önde gelen finansal teknoloji şirketlerinden olan Architecht, fintech alanında kendi yeteneklerini yetiştirmek üzere birbirinden farklı istihdam programları tasarlıyor. Tech Talent, Train&Work ve Tekno Kampüs programlarıyla geleceğin yazılımcılarını yetiştirmeyi hedefleyen şirket bu kapsamda başlattığı “TechTalent” programıyla üniversiteden mezun olan yeni mezunlara; hibrit çalışma modeli, kapsamlı akademik teşvikler, uluslararası projelerde çalışma fırsatı, uluslararası sertifika/eğitim programları, rekabetçi ücretlendirme politikası ve esnek yan haklar gibi ayrıcalıklı bir kariyer fırsatı sunuyor.  

Tech Talent programının haricinde Train & Work ve Tekno Kampüs gibi eğitim ve istihdam odaklı iki farklı projesi bulunan Architecht, henüz üniversitede okuyan ve yeni mezun olmuş genç yeteneklere alanında uzman teknik mentörlerle birlikte kapsamlı bir yazılım eğitimi veriyor. Yazılımcı yetiştirme programı Train&Work ile mühendislik dışı bölümlerden mezun olan genç yeteneklerin yazılımcı olmaları hedefleniyor.  Uzman eğitmenler tarafından çevrim içi ve yüz yüze olmak üzere yaklaşık 6 ay süren bu eğitimlerle adaylara düzenli maaş ödemesi yapılıyor ve program sonunda başarılı olanlar Architecht’te istihdam ediliyor. 

Tekno Kampüs programında ise üniversite üçüncü ve dördüncü sınıfta okuyan, yazılımcı ve analist gibi teknik kadrolarda çalışmayı hedefleyen öğrenciler uzun süreli staj imkanıyla teknik mentorlar tarafından sıkı bir şekilde yetiştirilerek mezuniyet sonrasında Architecht’in kadrolarında istihdam ediliyor.

Öğrenci ve yeni mezunlara özel istihdam süreci sağlanıyor

Architecht’in istihdam projeleri hakkında bilgi veren Architecht İK, Yönetişim ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şule Hatun Avşaroğlu:

“Sürdürmekte olduğumuz istihdam programlarımızla hem genç yetenekleri kadrolarımıza dahil etmek hem de sektörümüzün ihtiyaç duyduğu nitelikli yazılımcı açığını kapatmayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda hayata geçirdiğimiz birbirinden kıymetli istihdam ve eğitim odaklı programlarımız bulunuyor. Train&Work programımızla mühendislik dışı farklı disiplinlerden mezun olan yeni mezunları, 6 ay süren çok kaliteli bir eğitimle yazılımcı ya da analist olabilecek seviyeye çıkarmayı amaçlıyoruz. Bununla birlikte ülkemizin nitelikli üniversitelerinden mezun olmuş teknoloji yeteneklerine “TechTalent” programımızla ayrıcalıklı bir kariyer fırsatı sunuyoruz. Son olarak en değerli sosyal sorumluluk projelerimizden biri olan Tekno Kampüs ile bugüne dek sektörümüze yüzlerce teknik uzman yetiştirdik. Yeni dönemde de öğrenci arkadaşlarımızı bu vizyonumuzun bir parçası yapıp Tekno Kampüs programımızla destekleyeceğiz” diye konuştu. 

Mercedes-Benz, ülkemizde online satış sistemine geçiş yapıyor

Dünyanın en değerli lüks otomobil markası Mercedes-Benz, Türkiye’de hayata geçirdiği müşteri odaklı Yeni Satış Modeli’ni duyurdu. Mercedes-Benz’in lüks stratejisinin de bir parçası olan bu satış modelinde, bayiler acentelere dönüşüyor ve kusursuz müşteri deneyiminin daha da yukarı taşınmasındaki rolleri farklılaşıyor.

15 Mayıs’tan itibaren devreye alınacak Online Store veya acenteler aracılığıyla müşteriler, araç stoklarını gerçek zamanlı ve şeffaf biçimde takip edebilecekler, ülke genelinde geçerli olacak tek fiyatla diledikleri araç modeline ulaşabilecekler.

Müşteriler, Mercedes-Benz Finansal Hizmetler tarafından sunulan kredi seçenekleriyle uygun buldukları finansman ve Mercedes-Benz Kasko teklifini tercih edebilecekler. Araçlarını teslim almak istedikleri Mercedes-Benz acentesini seçen müşterilere faturalar Mercedes-Benz Otomotiv tarafından kesilirken, araç tescil, plaka ve teslim işlemlerini ise acenteler yürütmeye devam edecek.

Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan: “Yeni Satış Modelimiz ile en iyi müşteri deneyimini sunma sözümüzü ileri taşıyoruz”

Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan:

“Giderek dijitalleşen bir dünyada, müşterilerin satın alma alışkanlıkları değişiyor ve sunduğumuz yeni satış modeli ister online ister fiziksel, tutarlı ve şeffaf bir satın alma yolculuğu sağlıyor. Ayrıca, yeni modelimiz ile müşterilerimiz nereden araç satın almayı seçerlerse seçsinler fiyatlandırma şeffaf ve tek şekilde sunulduğundan, farklı lokasyonlardan fiyat karşılaştırması süreci ortadan kalkıyor.

Yeni Satış Modeli ile inovasyon, şeffaflık ve çok daha hızlı bir iletişim imkânı sunması sayesinde müşterilerimizle olan bağımızı daha da güçlendireceğiz. Bu heyecan verici dönüşümü birlikte tasarladığımız acentelerimiz, benzersiz müşteri deneyimini ileri taşımak için uzun yıllara dayanan uzmanlıkları ve deneyimleriyle fark yaratmaya devam edecekler.”

Yeni iş modeliyle birlikte kilit rol oynamaya devam edecek olan Mercedes-Benz acenteleri, artık stok bulundurmak zorunda olmadıklarından finansal ve piyasa dalgalanmalarına dair riskleri azalacak, ülke genelindeki tek fiyat politikasıyla müşteri talep ve ihtiyaçlarına daha fazla odaklanma imkânı bulacaklar. Acenteler, daha önceden olduğu gibi ürün danışmanlığı, test sürüşü, araç teslimi, ikinci el araç satışı, satış sonrası hizmetler, aksesuar satışı ve teknik servis gibi konularda hizmetlerine devam edecek.

Mercedes-Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlar İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz: “Hafif ticari araç satışlarında Yeni Satış Modeli’ne otomobil ile geçen ilk ülkeyiz”

“Mercedes-Benz’in faaliyet gösterdiği ülkeler arasında Türkiye, hafif ticari araç satışlarında Yeni Satış Modeli’ni otomobil ile uygulayan ilk ülke oldu. Yeni modelimiz sayesinde müşteri deneyimini üst düzeye çıkaracak birçok yeni uygulamayı süreçlerimize dahil ettik. Online konfigüratör ve test sürüşü rezervasyon uygulaması müşterilerimizin direkt olarak kullanabileceği yeni uygulamalar olduğu gibi, bu deneyimi dolaylı olarak etkileyen geliştirmeleri de hayata geçirmiş durumdayız. Yeni Satış Modeli’nin devreye alınması sonrasında da araçların müşterimizin taleplerine göre çok daha spesifik olarak konfigüre edildiği filo satışlarında hem Mercedes-Benz olarak biz, hem de acentelerimiz her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz.”

Yemeksepeti’nin yerli teslimat robotu YEBO, Caddebostan’da hizmete başladı

Türkiye’de hızlı ticaretin öncülerinden Yemeksepeti’nin vatandaşlar ve medya tarafından büyük ilgiyle karşılanan teslimat robotu YEBO, tekrar Caddebostan sokaklarında hizmete başladı. Fosil yakıt tüketmeyen, elektrikle çalışan ve doğa dostu sipariş teslimatı yapan YEBO, Caddebostan’ın seçili restoranlarından ve Yemeksepeti Mahalle işletmelerinden siparişleri teslim etmeye devam ediyor.

Teknoloji yatırımlarıyla kullanıcılarına sadece bugünün değil, geleceğin müşteri deneyimini yaşatmak için önemli inovatif projeler hayata geçiren Yemeksepeti, bunlardan biri olan otonom teslimat robotu YEBO ile benzersiz bir deneyim için tekrar yola çıktı. Belirli mahalle işletmeleri ve restoranlardan sipariş veren kullanıcılara sunulan bu yenilikçi deneyim, geleceğin temiz ve çevre dostu teslimat modelinin ilk örneklerinden birini temsil ediyor.

Geleceğin teknolojileriyle donatıldı 

Teslimat süreçlerinin akıllı, hızlı, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleşmesi için Yemeksepeti ve DELIVERS.AI işbirliğiyle yerel teslimatın daha çevre dostu, hızlı, hijyenik, akıllı, risksiz ve uygun maliyetli olması hedefleniyor. Simülasyon ortamında otonom navigasyon altyapısı ile çalışan ve 1.6 km çapında teslimatları otomatikleştirmeyi hedefleyen YEBO’nun teknolojisi ve yazılımı da DELIVERS.AI tarafından geliştirildi.

Çevresindeki canlıları ve hareketleri algılamasını sağlayan kamera ve sensörlerle donatılmış olması sayesinde YEBO, tüm gelişmiş otonom robotlardaki gibi güvenli hareket imkanına sahip. Üzerindeki vericiler sayesinde anbean takip edilerek konumu canlı izlenebilen YEBO’nun kapağında ve bataryasında yer alan kilitlerle birlikte, hazne içindeki kamera sayesinde güvenlik sağlanıyor.

YEBOnun getirdiği ilk sipariş 100 TL kazandırıyor

Caddebostan’da tekrar hizmet vermeye başlayan YEBO’nun teslim ettiği ilk siparişten sonraki 150 TL ve üzeri siparişte kullanılmak üzere 100 TL değerinde kupon hediye edilecek. Mayıs sonuna kadar devam edecek kampanyadan, Caddebostan’daki seçili işletme ve restoranlardan sipariş veren kullanıcılar faydalanabilecek.

Sahip olduğu deneyim, uzmanlık ve teknolojiler sayesinde her gün yüz binlerce siparişi en hızlı şekilde kullanıcılarına teslim eden Yemeksepeti; inovatif kimliğiyle, h-ticaret alanında öncü marka olmayı sürdürmek ve teslimatın geleceğini şekillendirmede önemli bir rol üstlenmek için yeni projeler hayata geçirmeye de hazırlanıyor.

YEBO sistemi nasıl çalışıyor?

Yemeksepeti’nin otonom gönderim teklifini kabul eden kullanıcılara e-posta üzerinden bir kod gönderiliyor. Hizmet verilen bölgedeki kaldırımlarda, önceden belirlenmiş uygun alanlarda bekleyen YEBO, sipariş geldiğinde özel bir optimizasyon ve navigasyon algoritması ile sipariş edilen ürünü restorandan veya mahalle işletmelerinden teslim alarak kullanıcının bina kapısına kadar götürüyor. Kullanıcı, YEBO üzerindeki alandan kodunu girerek siparişine hızla ve güvenle ulaşıyor.

3 adet kızılötesi dalga boyutunda çalışan derinlik sensörü ve 8 adet görünür dalga boyutunda çalışan kamera ile donatılmış olan YEBO’lar, 360 derece çevresel farkındalığa sahip. Engel tanıma yazılımı ile donatılmış olan YEBO, dinamik ortamlarda bir engele çarpmadan yol alabiliyor. İnsan, hayvan ve çeşitli dinamik nesnelerden kaçınarak sorunsuz bir sürüş gerçekleştirebilen DELIVERS.AI teknoloji altyapılı robotlar; insan yoğunluğu yüksek olan bölgelerde otonom sürüş esnasında, tele-operatör tarafından gerekirse manuel olarak da kontrol edilebiliyor.

İç mekan versiyonu YEBOlar Akasya ve Akmerkezde

YEBO’nun Caddebostan’dan sonra geçtiğimiz yıl içinde hazır hale getirdiği iç mekan versiyonu YEBO’lar ise Akasya ve Akmerkez’de hizmet veriyor. Yemeksepeti üzerinden seçili restoranların siparişlerini alan YEBO, yemek katından giriş katına giderek kapıda bekleyen Yemeksepeti saha elemanına siparişi teslim ediyor.

Hepsiburada Premium, 1 milyon üyeye ulaştı

Hepsiburada, geçtiğimiz Temmuz ayında tanıttığı, Türkiye’de geliştirilen ve hayata geçirilen ilk üyelik bazlı sadakat programı Hepsiburada Premium‘un 1 milyon üyeye ulaşması ve 10 ayda sağladığı 1.2 milyar TL’lik fayda ile ilgili detayları paylaştı.

Ayda ortalama 4 sipariş veren bir üye, sadece 14.90 TL ödeyerek ayda 300 TL fayda elde ediyor

Ayda 4 sipariş veren bir Hepsiburada Premium’lu, toplamda 97 TL kargo bedeli, 60 TL Hepsipay Papel kazancı, 69.90 TL BluTV hediyesi, ortalama 105.00 TL tutarında Premium’a özel kampanya faydasıyla toplamda aylık 300 TL’nin üzerinde fayda elde edebiliyor.   Hepsiburada Premium kullanıcıları sadece 14.90 TL ödeyerek kazandığı faydaları uygulama içindeki özel sayfadan da takip edebiliyor.

Üyelere 65.5 Milyon TL değerinde Hepsipay Papel tanımlandı

Verilere göre, “her alışverişte %3 Hepsipay Papel kazancı” avantajıyla 1 milyon üye 10 ayda toplam 65.5 milyon TL değerinde Hepsiburada alışverişlerinde kullanabilecekleri Hepsipay Papel kazandı.

16 milyon siparişte kargo bedavadan yararlanıldı

Premium kullanıcıları, her alışverişlerinde kargo bedava avantajından yararlandı. Sepet tutarından bağımsız tüm siparişlerde geçerli kargo bedava avantajıyla 340 milyon TL değerinde fayda elde ettiler.

685 bin Premium üyesi BluTV’de 24.6 milyon saat içerik izledi

685 bin Premium üyesi BluTV’deki 10.000 saatten fazla yerli ve yabancı dizi, film, program ve  belgeselleri hediye olarak izledi.

Hediye BluTV ayrıcalığıyla Hepsiburada Premium üyeleri, The Last of Us’dan Behzat Ç’ye,The Handmaid’s Tale’den Bozkır’a toplam 24.6 milyon saat içerik izledi.

Mobilya ve lastik montajında 2 Milyon TL indirim

Hepsiburada Premium’lular 7 bin mobilya ve 2 bin lastik siparişindeki montajlarından %50 indirimli yararlandı. Toplamda 9 bin kez yararlanılan bu avantajla, üyeler toplam 2 milyon TL fayda elde etti.

Burger King Tıkla Gelsin, Petrol Ofisi, Yemeksepeti en çok kullanılan avantajlar arasında yer aldı, 150 bin hamburger menü, 20 bin tatlı yendi

Hepsiburada’nın Premium ile sunduğu onlarca avantajdan öne çıkanlar Burger King Tıkla Gelsin’de %50 indirim, Yemeksepeti’nden ilk siparişine özel 80 TL indirim, Petrol Ofisi’nden yapılan yakıt alımlarında 5 kat puan oldu.

Yemeksepeti’nin Hepsiburada Premium’lulara sunduğu avantajla da üyeler 20 bin tatlı siparişi verdi.

Hepsiburada Premium’luların alışveriş tercihleri

Hepsiburada Premium’lular en fazla süpermarket, züccaciye, sağlık-güzellik, ev tekstili ve oyuncak kategorilerinden alışveriş yaptı. Süpermarket kategorisinde, en çok satılan ürünler sırasıyla; çay, fındık kreması, ayçiçek yağı ve tuvalet kağıdı oldu. Premium’lular 10 ay içinde 280 ton yani 84 milyon bardak çay tüketti. 135 ton fındık kreması, 427 ton ayçiçek yağı satın alan Premium’luların sipariş verdiği 14 milyon adet tuvalet kağıdı ise dünyayı 6,5 kez dolaşacak uzunlukta. Premium’lular diğer kategorilerden züccaciyede en fazla döküm tava seti, sağlık-güzellik kategorisinde saç bakım toniği ve bitkisel bakım kompleksi tercih ederken, ev tekstili kategorisinde otel yastığı satın aldı.

Hepsiburada Premium’luların en fazla okumayı tercih ettiği kitaplar 

Premium’lulara özel hobi ve kitap kategorisinde yapılan yüzlerce kampanya ile 10 ay içinde toplam 250 binden fazla kullanıcı, 2 milyonun üzerinde kitap aldı. Premium’luların çocuk ve diğer türlerde okumayı tercih ettiği ilk 5 kitap ise;

1.Ahmet Ümit –  Bir Aşk Masalı

2.Dan Brown- Hayvanlar Senfonisi

3. Wendy McClure – Bu Bir Bal Kabağı

4. George Orwell- Hayvan Çiftliği

5. Matt Haig – Gece Yarısı Kütüphanesi

oldu.

Premium hala sadece 14.90 TL, öğrencilere 9.90 TL!

Aylık ücretin 14.90 TL olduğu Hepsiburada Premium, 25 yaşından küçük öğrencilere ise 9.90 TL’ye sunuluyor.

Türkiye’nin en ucuz elektrikli otomobili Leapmotor T03 satışa sunuldu

Fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan iklim krizi ve hızlanan dijitalleşme, dünya çapında otomotiv sektörünün elektrikli dönüşümüne büyük bir ivme kazandırdı. Bunun etkisiyle Türkiye pazarına giren elektrikli araçlardaki marka ve model sayısında büyük artış yaşandı. Son olarak Çin’in dünyaca ünlü otomobil üreticisi Leapmotor, teknolojik donanımlarla geliştirdiği T03 modelini Ulu Motor distribütörlüğüyle Türkiye pazarında teslimata başladı.

Kompakt boyutları ve teknolojik özellikleri ile tam bir şehirli

Tam dolu bir batarya ile şehir içi kullanımda 417 kilometreye varan menzil sunan Leapmotor T03, kompakt görünümü, kullanışlı teknolojik özellikleri, akıllı bağlantıları ve konforlu sürüş destek sistemiyle Türkiye’deki elektrikli araç seçenekleri arasında öne çıkan modellerin başında geliyor.

Hızlı şarj olma özelliğiyle yaklaşık 36 dakikada yüzde 30’dan yüzde 80 doluluk oranına ulaşan yenilikçi model, 799 bin liralık lansman fiyatıyla piyasada en kolay erişilebilir elektrikli araçlardan biri olarak dikkat çekiyor.

“Şehir içi trafikte kusursuz bir seçenek” 

Leapmotor’un yeni nesil araçlar alanındaki tecrübesiyle tasarladığı T03 modelinin dizaynı ve dinamik yapısı ile özellikle şehir içi kullanımlarda büyük avantajlar sağladığına değinen Ulu Motor CEO’su Mahmut Ulubaş:

“80 kW maksimum güç ve 158 Nm maksimum tork sunan T03, şehir içi kullanımda 417 km’ye kadar menzil yapabiliyor. Bunun yanında çelik gövdesi ile kullanıcılarına huzurlu ve güvenli bir sürüş sağlayan aracımız için 6 yıl ve 100 bin KM batarya garantisi sunuyoruz. Yüzde yüz elektrikli ve tamamen çevreci bir araç olan T03, pratik olmasının yanı sıra şık iç ve dış tasarımı ile de kullanıcı beklentilerini fazlasıyla karşılayacak. 0’dan 100 km/s hıza ulaşması 12,1 saniye süren modelimizde ev tipi prizlerde 100 kilometrelik mesafe için gereken şarj kapasitesinin maliyeti, yaklaşık olarak 18 liraya denk geliyor. Tüm bu özellikleriyle piyasadaki modellerden sıyrılan yeni aracımızı, özellikle şehir içinde konforlu bir sürüş tercih edenler kullanıcıların beğenisine sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz.” dedi.

Enis Kirazoğlu, yeni oyun stüdyosunu ve yeni oyun projesi Anomaly Agent’ı duyurdu

Türkiye’nin en sevilen oyun influencer’larından Enis Kirazoğlu, yeni oyun stüdyosu Phew Phew Games’i ve stüdyonun ilk oyunu Anomaly Agent’ı PC platformu için duyurdu.Bir süredir ürettiği popüler oyun inceleme ve gündem videolarının dışında oyun projeleri üzerinde de çalıştığı bilinen Enis Kirazoğlu ve kreatif ekibi, Phew Phew Games markası altında toplandı.

Yaklaşık iki yıllık bir geliştirme sürecinin ardından duyurulan Anomaly Agent, dünyaya tehlike saçan Anomali tehditlerini yok etmekle görevli Ajan 70’in maceralarını konu alıyor. Ajan 70, tam da terfi alacağı gün, zaman akışının bütünlüğünü tehdit eden bir tehlike ortaya çıkar. O güne değin çıktığı görevlerden çok daha büyük ölçekli bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu anlayan Ajan 70, kendini zamanın bütünlüğünü korumasını gerektiren bir görevin içinde bulur.

Anomaly Agent, “aksiyon-platform” türüne birçok yenilik getiriyor

Yeniliklerle dolu Anomaly Agent’ta oyuncuları bekleyen birçok heyecan verici içerik bulunuyor. Oyunun dikkat çeken bazı özellikleri ise şu şekilde:

  • Kesintisiz, akıcı ve dinamik oyun yapısı,
  • Ajan 70, hem yakın hem de uzak mücadele opsiyonlarına sahip olacak,
  • Düşmanlar birbirleriyle etkileşime geçip yeni düşman tipleri haline gelebilecekler,
  • Oyuncular, oyunun dinamik olarak tasarlanan seviyelerinde, çevreyle de farklı şekillerde etkileşime geçebilecekler; tuzaklara dikkat etmek gerekirken, mekanlar da oyuncuya beklenmedik sürprizler sunabilecek,
  • Ajan 70 oyundaki karakterler ile diyalog kurabilecek.

Bu yıl içinde çıkışı planlanan Anomaly Agent’ın önce Steam ardından da popüler konsollara çıkarılması planlanıyor.

BTM’nin Yatırımcı Hızlandırma Platformu’ndan 139 yatırımcı mezun oldu

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) girişimcilik ekosistemine nitelikli yatırımcı ve mentor kazandırmayı amaçlayan programı Yatırımcı Hızlandırma Platformu yeni mezunlarını verdi. Bu amaçla düzenlenen mezuniyet töreni dün BTM’nin Fulya’daki yerleşkesinde gerçekleştirildi.

İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle hayata geçirilen program, İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Ticaret Üniversitesi, Teknopark İstanbul, Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırma Vakfı, Startup Bilgi Teknolojileri, WePlay Ventures, Tarvenn Ventures ve İstanbul Portföy Yönetimi ortaklığıyla gerçekleştirildi.

Dünyanın ilk 5’i arasında

Mezuniyet töreninde konuşan BTM Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, Yatırımcı Hızlandırma Programı’nın 4 dönemden oluştuğunu 18 ay sürdüğünü kaydetti. Elbaşı:

“Biz burada startup yatırımcısı olmak isteyen iş insanlarına bir formasyon tanımladık. Onları yeni yöntem ve terim havuzuyla buluşturduk, kıdemli yatırımcılarla eşleştirdik ve onlarla startup diyalog süreçlerini deneyimledik. Aslında startup yatırımcılığına dair bir tür formülasyon süreç yöntemi geliştirdik ve potansiyel yatırımcı ile buluşturduk. Dünyada kişi başına düşen startup yatırımı diye bir tabir var. Bu tabirin Türkiye’ye de yerleşmesi için adımlar atıyoruz. Bir sonraki dönemde de daha global bir çıkışla ve ölçekle yeni çalışmalara imza atmayı planlıyoruz. Amacımız Yatırımcı Hızlandırma Programı’nı global anlamda ölçeklemek. Tüm dünyada otorite olarak kabul edilen UBI Global tarafından ‘Dünyanın En İyi 5 Startup Merkezinden Biri’ olarak seçilmemiz, glabol anlamda herkesin dikkatlerini de üzerimize çekti. Bizi takip eden kurumsal yapılardan Yatırımcı Hızlandırma Programı’na yönelik çok olumlu dönüşler alıyoruz. Umarız tüm dünyaya örnek bir çalışma olacak” dedi.

İsteği olan yatırımcı olabilecek

Törenin açılışında konuşan bir diğer isim İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Genel Sekreteri İsmail Erkam Tüzgen oldu. Tüzgen yaptığı konuşmada:

“Girişimcilik İSTKA’nın hep birinci hedefi oldu. Girişimcilik merkezlerini sayarken İstanbul’u buraya sokmak için yola çıktık. Bu alana ilk girdiğimizde 2009-2010 yılında girişimcilik İstanbul’da yaygın değil, aksine tekil birkaç örnekten ibaretti. Artık çok büyük bir ekosistem oldu. Kalkınma Ajansları kamunun startupları gibi çalışıyor. Sürekli bir arayış içindeyken BTM bize orjinal fikirlerle geldi. ‘Girişimcileri desteklerken yatırımcıları da desteklememiz lazım’ dedi. ‘Yatırımcılara da alternatifleri göstereceğimiz bir mekanizma kuralım’ dedi. Biz de övünerek desteklediğimiz bir proje oldu. Kalkınma ajanları olarak bizim de örnek göstereceğimiz övüneceğimiz projelere ihtiyacımız vardı ve hala da var. Bize böyle bir projeyi destekleme fırsatı sunduğu için BTM’ye çok teşekkür ediyorum. Bu programla ‘benim sadece girişimciye yatırım yapma isteğim var diyenler’ bile yatırımcı olabilecek” dedi.

Toplam 466 başvuru yapıldı

İstanbul’da var olan küresel ölçekli startup yatırımcılığı potansiyeli odağında topluma, sanayiye ve ticarete katma değer yaratma ve bölgesel çekim gücünü artırmayı hedefleyen Yatırımcı Hızlandırma Programı kapsamında bu zamana kadar eğitim, mentorluk, yuvarlak masa toplantıları ve yatırım simülasyonu gibi çeşitli faaliyetler düzenlendi. Üçer aylık 4 ayrı dönemden oluşan ve toplam 18 ay süren programa 466 kişi başvurdu. Bu başvurular arasından toplam 394 kişi programa dahil edildi. Programa kabul edilen katılımcıların yüzde 79’u erkek ve yüzde 21’i kadınlardan oluşurken program, bugüne kadar toplam 139 mezun verdi. Son dönem mezun sayısı ise 40 oldu.