Ana Sayfa Blog Sayfa 163

Koç Üniversitesi, bozulan yiyecekleri algılayabilen bir sensör geliştidi

Koç Üniversitesi tarafından oluşturulan bir araştırma ekibi, et, tavuk ve balık gibi protein açısından zengin gıdaların tazeliğini gerçek zamanlı olarak takip edebilen ve verileri akıllı telefonunuza gönderebilen küçük bir sensör geliştirdi. Cihaz, gıda tazeliğini izleme ve yönetme şeklimizde devrim yaratma potansiyeline sahip oluyor.

Ekonomik ve çevresel maliyetlerin yanı sıra gıda israfı da sağlık açısından risk oluşturuyor. Gıda bozulduğunda, gıda zehirlenmesine neden olabilecek zararlı bakteriler üretebiliyor. Gıda zehirlenmesi, mide bulantısı, kusma, ishal ve diğer semptomların ortaya çıkmasıyla yaşamı kötü etkiliyor. Bazı durumlarda, gıda zehirlenmesinin ölümcül olduğu da söyleniyor. Yiyeceklerin ne zaman bozulduğunu anlamak her zaman kolay bir şekilde görülmüyor. Et ve kümes hayvanları gibi bazı yiyecekler, zararlı bakterilerle kontamine olduklarında bile güzel görünüp güzel kokabiliyor.

Şimdiye kadar sıradan insanların yiyeceklerin çürümesini tespit etmesi oldukça zordu. Ancak Koç Üniversitesi‘ndeki araştırmacılar tarafından geliştirilen yeni bir sensör, herkesin işini kolaylaştırıyor. Sensör küçüktür ve uygun fiyatlı olması planlanmıştır ve herhangi bir gıda kabına takılabiliyor. Sensör, yiyeceğin bozulmaya başladığını algıladığında akıllı telefonunuza bir bildirim gönderiyor. Bu şekilde yiyeceklerin ne zaman yenmesi güvenli olmadığını her zaman bilebilmeniz sağlanıyor.

Araştırmacı ekibinde Dr. Emin İstif (Kadir Has Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü) ve Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Levent Beker ve Kimya Bölümü’nden Prof. Dr. İskender Yılgör ve Dr. Emel Yılgör ile Texas A&M Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Hatice Ceylan Koydemir bulunuyor.

Araştırmacılar, cihazın gerçek dünyadaki uygulamasını göstermek için sensörlerini paketlenmiş tavuk göğsü ve kaburga biftekte test ettiler. Et örnekleri farklı koşullarda saklandı: derin dondurucuda, buzdolabında ve oda sıcaklığında. Üç gün boyunca, oda sıcaklığındaki numuneleri izleyen sensörün kapasitansı yükseldi ve bu, bozulan etten biyojenik aminlerin salındığını gösterdi. Bu da araştırmacıların, sensörün bozulmayı verimli bir şekilde tespit ettiğini gösterdiğini söylüyor.

Konuyla ilgili araştırmacılar, şu sözleri kullandı: 

“Sensörün gerçek hayattaki bir uygulamasını göstermek için çeşitli saklama koşullarında saklanan tavuk ve sığır eti örneklerini kullanarak sensörü test ettik. Sensör güvenilir bir performans sergiledi. Öyle ki, bir cep telefonu kullanılarak yapılan anlık sensör okumalarıyla üç günlük ölçüm sırasında gıdaların bozulması tahmin edildi. Üçüncü gün, oda sıcaklığında saklanan numuneler, bir dondurucuda saklanan numunelere kıyasla sensör yanıtında %700’lük bir değişiklik gösterdi. Bu değişim de sensörün bozulma tespiti için çalıştığını kanıtlıyor.” 

Yeni sensör henüz geliştirmenin ilk aşamalarında olsa da gıdaların tazeliğini izleme ve yönetme şeklimizde devrim yaratma potansiyeli bulunuyor. Sensör başarılı olursa, dünya çapında gıda israfını azaltmaya ve gıda güvenliğini iyileştirmeye yardımcı olma ihtimali yüksek görünüyor.

1.5 milyon dolar yatırım alan Paket Mutfak’ın toplam yatırım miktarı 5.8 milyon dolara yükseldi

Türkiye’nin öncü bulut mutfak girişimi Paket Mutfak, yeni yatırım turunu 1.5 milyon dolar ile tamamladı.

Nokta Yatırım Holding’in liderlik ettiği tura Ünlü Portföy Yönetimi Ar-Ge GSYF, Commencis Kurucu Ortağı Fırat İşbecer, STFA Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Sezai Taşkent ve Ünlü & Co Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Romano gibi önemli isimler katıldı.

Paket Mutfak’ın mevcut yatırımcılarının çoğunluğu da yatırım turunda yer alırken, 500 Emerging Europe Ortağı Enis Hulli, TikTak Kurucusu Ersan Öztürk ve Kıraç Gayrimenkul Grubu gibi isimler paylarını artırarak girişimin potansiyeline olan güvenlerini gösterdi.

Teslimat odaklı restoran markaları yaratan ve işleten Paket Mutfak 8 aktif şubesi ile Türkiye’nin en büyük bulut mutfak ağını oluşturuyor. 3 sene önce faaliyete başlayan girişim, 2024 senesinin sonuna kadar açacağı 20 yeni şube ile İstanbul’u kapsamayı ve 6 aktif markasına 4 yeni marka ekleyerek ürün seçeneklerini genişletmeyi hedefliyor. Paket Mutfak, halihazırda günde 1,600’ün üzerinde siparişi, Yemeksepeti, Trendyol Yemek ve Getir Yemek gibi sipariş platformlarından alıyor.‍

Paket Mutfak Kurucu Ortağı ve CEO’su Tali Şalhon, hedefleri hakkında verdiği demeçte;

“Çok aşamalı bir koordinasyon zincirini titizlikle yönetiyoruz. Şu anda odak noktamız operasyonumuzun kalitesini en üst seviyede tutmaya devam ederken şirketimizi sürdürülebilir şekilde ölçeklendirmek”.

Paket Mutfak’ın Kurucu Ortağı ve CPO’su Eytan Nahmiyas, girişimin teknolojik avantajlarına vurgu yapti:

“Uçtan uca işletim sistemimiz, operasyonlarımızı gözlemlememize ve yönetmemize olanak sağlıyor. Teknolojimizden güç alan operasyon takımlarımız sayesinde Türkiye’nin en büyük gıda şirketlerinden biri olma hedefimize her geçen gün bir adım daha yaklaşıyoruz.”

Paket Mutfak yakın gelecekte, var olan ciro dikeylerini kuvvetlendirmenin yanı sıra, öne çıkan markalarını bayilik modelleri ile büyütmeye devam etmeyi planlıyor.

Otonom lojistik teknolojileri geliştiren FERNRIDE, 29 milyon euro yatırım aldı

fernride

Otonom elektrikli kamyonlar üzerine çalışmalar yapan FERNRIDE, düzenlenen Seri A turda 29 milyon euro yatırım aldı. Girişime yatırım yapan şirketler arasında 10x Founders, Promus Ventures, Fly Ventures, Speedinvest, Push Ventures ile HHLA Next, Schenker Ventures ve Krone yer alıyor.

2019’da kurulan FERNRIDE’ın benzersiz yaklaşımı, bugün müşterileri için bu sektör zorluklarını ele alarak sürücüsüz operasyonların avantajlarını ve güvenilir hizmetini daha ilk günden ortaya çıkarıyor. Girişim, canlı operasyonlara kesintisiz veya kesinti olmadan sorunsuz bir şekilde entegre edilebilen uçtan uca bir çözüm geliştirdi. 

BMW, MAN, Mobileye ve Argo.AI’dan üst düzey yönetim ekibi üyelerini işe alan girişim, on yıllık bir araştırmayı otonom araç ve otomotiv endüstrilerindeki uzmanlıkla birleştiriyor. FERNRIDE, önümüzdeki beş yıl içinde otonom kamyon taşımacılığında dünya lideri olmayı hedefliyor.

FERNRIDE kurucu ortağı ve CEO’su Hendrik Kramer:

“Müşterilerimiz, işbirliğimizin en başından itibaren özerkliğe yönelik insan destekli yaklaşımımızdan yararlanıyor. Mevcut müşterilerimiz yalnızca Avrupa’da 1.000’den fazla kamyon işletiyor. FERNRIDE ile insan destekli yaklaşımımız hemen işe yaradığından, olası tüm uç vakaları çözdüğünden ve endüstrinin ihtiyaç duyduğu güvenilirliği sunduğundan tam da bunu yapabiliriz.” dedi.

Yeni yatırım, FERNRIDE’ın operasyonlarını küresel olarak mevcut ve yeni müşterilerle büyütmekle beraber insan destekli otonom yapıya yönelik benzersiz yaklaşımlarının teknolojik gelişimini desteklemek için kullanılacak. 

Netflix, ilk canlı spor yayınını bir golf turnuvasıyla yapacak

İçerik akış platformu Netflix, canlı spor yayını için yeni çalışmalar yapıyor. Ortaya çıkan bilgiler doğrultusunda şirket, Formula 1 pilotları ve profesyonel golfcülerin bir arada olacağı bir golf turnuvası düzenleyerek bunu canlı yayınla paylaşmayı planlıyor.

The Wall Street Journal‘a göre akış hizmetinin, F1 sürücüleri ve profesyonel golfçülerin yer aldığı ünlü bir golf turnuvası olan ilk spor etkinliğini canlı yayınlamak için görüşmelerde bulunduğu söyleniyor. F1 sürücülerini ve profesyonel golf oyuncularını takip eden Netflix belgeselleri olan Drive to Survive ve Full Swing’den kişilerin yer alacağı bildiriliyor. WSJ’ye göre görüşmeler henüz ön hazırlık aşamasında yer alıyor. 

Ünlü golf etkinliği, Netflix’in bir format belirlemesi ve gelecekteki canlı spor etkinliklerinde oluşabilecek teknik sorunları çözmesi için düşük riskli bir yol olacak. Yani bu etkinlik, bir test etkinliği olarak görülüyor.

Şirketin Rick Shiels ve Bob Does Sports gibi golf YouTube kanallarının popülaritesini de fark etmiş olarak bu kararı alma ihtimali de bulunuyor. Bunlarda genellikle Max Homa gibi üst düzey profesyoneller tur oynuyor ve ortalama oyuncularla rekabet ediyor. F1 pilotlarının ve oyuncularının yarıştığı ama aynı zamanda eğlendiği benzer bir format, normalde asla golf izlemeyecek sıradan izleyicileri çekebilecek gibi duruyor.

Netflix, bir yılı aşkın bir süredir canlı spor yayınlarını araştırıyor. Daha önce Formula 1’in canlı ABD yayın hakları için teklif verse de ESPN’e karşı kaybetti. Ayrıca platform, tenis, bisiklet ve diğer düşük profilli sporların yayın hakları için teklif vermeyi araştırdı. İlerleyen süreçte şirketin canlı yayın işine içten içe katılacağı tahmin ediliyor. 

Elektrikli araçlar için şarj istasyonları kuran Fastned, 24 milyon euro yatırım aldı

Güneş ve rüzgar enerjisi kullanarak elektrikli araçlara şarj istasyonu kuran Fastned, düzenlenen turda 24 milyon euro yatırım aldı. Yatırım, tahvil ihracı yoluyla yapıldı.

2012 yılında Michiel Langezaal ve Bart Lubbers tarafından kurulan Fastned, elektrikli sürücülere özgürlük vererek elektrikli mobiliteye geçişi hızlandırmayı amaçlıyor. Şirket, Avrupa genelinde elektrikli araçlar için hızlı şarj altyapısı geliştiriyor.

Daha önce Schroders Capital tarafından 75 milyon euro ve ardından 13 milyon euro yatırım aldığını sizlerle paylaşmıştık.

Fastned, Hollanda, Almanya, İsviçre, Birleşik Krallık ve Belçika’da elektrikli araç şarj istasyonları ağının sahibi ve işletmecisi olarak karşımıza çıkıyor. İstasyonlarının çoğu, Hollanda karayolu dinlenme alanlarında bulunuyor.

Girişim, 215’in üzerinde hızlı şarj istasyonuyla, sürücülerin 300 km menzile sahip elektrikli araçlarını yolculuklarına devam etmeden önce sadece 15 dakikada şarj edebilecekleri hızlı şarj altyapısı sağlıyor.

Fastned’in CFO’su Victor van Dijk:

“Yatırımcıların Fastned’e yeniden güven duymasından gurur duyuyoruz. Devam eden enflasyon ve artan faiz oranları ile zorlu sermaye piyasası ortamına rağmen Fastned, sağlam ve büyüyen yatırımcı tabanıyla perakende tahvil piyasasında dayanıklılığını bir kez daha kanıtladı.

2030 yılına kadar güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklardan enerji satarak iklim krizini frenlemeye ve aktif olarak yardımcı olduğumuz bin istasyon hedefimize her geçen gün daha da yaklaşıyoruz.” dedi.

Amsterdam merkezli girişim, fonları Avrupa çapındaki ağını genişletmek için kullanacağını belirtiyor. Avrupa’nın ana karayolları boyunca hızlı şarj altyapısı gerektiren son Avrupa düzenlemelerinin bir sonucu olarak önümüzdeki yıllarda ek sözleşmeler yapılacak. Fastned, bu tür ihalelerdeki başarı rekorunu korumak için iyi bir konumda olduğunu iddia ediyor.

Volkswagen Multivan çok yakında Türkiye’ye geliyor: İşte eHybrid modelin özellikleri

“Başarı, özgürlük ve gelecek taşıyoruz” sloganı ile müşterilerinin günlük hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla e-mobilite’ye kolay ve güvenli geçiş için uzun süredir çalışmalar yürüten Volkswagen Ticari Araç, değişen çağın koşullarıyla uyumlu, doğaya saygılı, daha temiz, akıllı ve sürdürülebilir mobilite çözümlerini tek tek hayata geçirmeye başladı.

Volkswagen Ticari Araç’ın eHybrid (plug-in hybrid: şarj edilebilir, elektrikli ve içten yanmalı motorlu) modeli Yeni Multivan, markanın sıfır emisyon üreten bir sürüş sistemine geçme fikriyle başlayan elektromobilite stratejisinin ilk yapı taşlarından biri.

Volkswagen DNA’sını taşıyan ve hem dış tasarımı, hem de iç mekanda sunduğu işlevselliği, günlük kullanıma uygunluğu ve konfor özellikleriyle yeniden tasarlanan Yeni Multivan, yeni bir çağın başlangıcını temsil ediyor. Elektrikli araçlar ve otonom sürüşün gelecekte Transporter modellerine adaptasyonu, eHybrid Multivan ile başlıyor.

Yeni Multivan’ın temmuz ayı içerisinde 1.4 TSI eHybrid motor 218 beygir gücünde Türkiye’de satışa sunulması planlanıyor.

Plug-in hybrid ile konforlu yolculuklar

Plug-in hybrid çekiş sistemine sahip olan Yeni Multivan hem içten yanmalı benzinli motora (TSI) hem de elektrik motoruna sahip. Multivan eHybrid, elektrik gücüyle çalışarak özellikle kısa yolculukların emisyonsuz sürüşe dönüşmesini sağlayacak  şekilde tasarlanmış. 13 kWh’lik lityum-iyon batarya sayesinde Yeni Multivan, tamamen elektrik gücüyle günlük mesafelerde kullanılabiliyor. TSI motor, 130 km/s’in üzerindeki hızlarda devreye giriyor.

10,4 kWh net batarya kapasitesine sahip model 3,6 kW AC şarj ile 3 saat 40 dakikada şarj olabiliyor.

Seçilebilir elektrikli ve hybrid sürüş modlarıyla sürdürülebilir ve çevreci

Yeni Multivan’da E-modu ve Hybrid modu olmak üzere iki farklı sürüş seçeneği yer alıyor.

E-modunda yüksek voltajlı (HV) bataryadan güç alan elektrik motoruyla ön tekerleklere güç iletiliyor. Hem elektrikli hem de içten yanmalı motorun kombinasyonuyla gerçekleşen Hybrid sürüş modunda ise, sürücü mevcut şarj seviyesini seçebiliyor, şarj rezerve edebiliyor ve yüksek voltajlı (HV) bataryanın şarj seviyesini artırıp azaltabiliyor.

Plug-in hybrid bataryası uygun şekilde şarj edilirse, şehir içinde tamamen elektrikle yaklaşık 50 km’lik bir menzilde kullanılabiliyor. Böylelikle, sürüş keyfi ve sıfır emisyon arasında bir uzlaşma arayan modern aileler için mükemmel bir seçim haline geliyor.

Çok yönlü ve işlevsel

Yeni Multivan’ın özellikleri arasında son teknoloji sürüş destek ve bilgi-eğlence sistemleri, “IQ. Light” LED Matrix farlar, “Dundrod” 17 inç alüminyum alaşımlı jantlar, 7 koltuklu esnek ve geniş yaşam alanı, panoramik cam tavan yer alıyor. Yeniden tasarlanan dış tasarımı ve iç mekanıyla Yeni Multivan, kullanıcılarına günlük kullanıma uygun, konforlu ve geniş bir yaşam alanı sunuyor.

Euro NCAP testinde Multivan’a 5 Yıldız ! 

Yeni Multivan dünyaca bilinen güvenlik testi Euro NCAP’te, en yüksek puanları alarak “5 Yıldız”la derecelendirilme başarısını gösterdi. Yeni Multivan, çok sayıdaki yeni teknoloji sürüş destek sistemlerine sahip kapsamlı donanımı sayesinde özellikle yetişkin yolcuların korunması, çocukların güvenliği ve kaza önleme konularında müfettişleri mükemmel derecelerle etkiledi.

Uydu teknolojileri geliştiren yerli girişim Hello Space’in ilk test cep uydusu uzaya fırlatıldı

Türkiye’nin ilk ve dünyanın üçüncü ticari cep uydu girişimi olan Hello Space, uzayda kuracağı cep uydusu takım uydu ağı ile kesintisiz, uçtan uca IoT veri hizmeti sunmaya hazırlanıyor.

Hello Space’in ilk test cep uydusu ‘İstanbul’, SpaceX Transporter-8 misyonunda uzaya fırlatılan tek Türk uydusu oldu.

Dünyanın en yeni ve en küçük uydu standardı olan cep uydusu (pocketqube) standardında, 5cm x 5cm x 5cm’lik ölçüyle üretilen İstanbul cep uydusu, bir avuca sığabilen ilk Türk uydusu olarak dikkat çekiyor. Yazılımı ve donanımı Türkiye’de yapılan İstanbul, Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi’nde yer alan Hello Space yer istasyonundan takip edilecek.

Sadece 1 senede yazılım ve donanım üretimi tamamlandı, uzaya fırlatıldı

Hello Space, 2022 yılının Mayıs ayında bir uydu teknolojileri girişimi olarak kuruldu. Kuruluşundan 13 ay sonra, dünya için yepyeni bir teknoloji olan cep uydu teknolojisinde ilk test uydusu İstanbul’un yazılım ve donanım üretimini Türkiye’de tamamladı. Istanbul, Transporter-8 misyonuyla Kaliforniya’dan SpaceX’e ait Falcon9 roketi ile uzaya fırlatıldı. Üretim sürecine paralel olarak takım-uydu ağı yönetim ve kontrol merkezi olarak konumlanan Hello Space Yer İstasyonu, Ankara’da Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi’nde faaliyete geçti.

Hello Space Kurucu Ortağı ve CEO’su Muzaffer Duysal, verdiği demeçte;

“Bir uydunun üretim ve uzaya gönderim süresi ortalama 2-2.5 seneyi bulurken, yepyeni bir teknoloji olan cep uydusu teknolojilerindeki bilgi birikimimiz ve takımımızın gücüyle bu süreyi 1 sene gibi dünya çapında görülmemiş bir süreye indirdik. Kısa zamanda kuracağımız takım-uydu ağıyla, bugün veri takibi zor olan okyanuslar, kurak araziler dahil dünyanın her yerinden lojistik, tarım, üretim gibi sektörlerde uçtan uca, kesintisiz darbant veri hizmeti sunan global bir girişim haline gelmeyi hedefliyoruz. İstanbul, girişimimizin ilk uydusu, fırlatılışı için çok heyecanlıyız” dedi.

Nesnelerin internetine (IoT) uydu kapsaması geliyor

Hello Space, son derece gelişmiş dar bant veri iletişimi teknolojisi sayesinde, uzaydan dünya çapında kapsama sağlayarak, denizcilik, tarım, lojistik, enerji ve imalat endüstrilerinde, kesintisiz ve güvenilir veri hizmet sunacak. Mevcut teknolojilerle kapsama alanı dışında kalan, insan yoğunluğu az olan uzak bölgeler ve okyanuslarda dahi nesnelerin interneti IoT hizmeti sunabilecek olan Hello Space, örneğin okyanuslardaki konteynerlerden lokasyon, kapsanamayan tarım arazilerinden nem, ısı gibi verileri, uydu teknolojileri aracılığıyla uçtan uca istikrarlı ve doğru sunarak iş ortaklarının verimliliğini artırabilecek.

Takım arkadaşlarının ismi de uzaya gönderildi

Hello Space ekibi özel bir yazılımla, çalışma arkadaşlarının isimlerini test uydusu “İstanbul”un içerisine yerleştirdi. İstanbul ile birlikte, çalışanların isimleri de uzayda yerini alacak.

İstanbul’dan sonra 4 uydu daha yolda

Uydu girişimi Hello Space, uzaya göndermeyi planladığı cep uydular ile bir takım-uydu ağı oluşturacak. Takım-uydu ağı hedefinin ilk test uydusu İstanbul’un uzaya gönderilmesinin ardından, Hello Space 4 yeni test uydusu gönderimine hazırlanıyor. Hello Space, diğer 4 test uydusunu ise Ekim ayında uzaya göndermeyi planlıyor.

Google Fotoğraflar Web, gelişmiş düzenleme özelliğiyle geliyor

Google tarafından sağlanan, yaygın olarak kullanılan bulut tabanlı bir fotoğraf yönetimi ve depolama hizmeti Google Fotoğraflar, we sürümü için düzenleme seçeneğini artırıyor. Daha önce yalnızca mobil uygulamada bulunan Portre Işığı, Portre Bulanıklığı, Dinamik, Renk Pop, HDR ve Gökyüzü gibi bu güçlü araçlar şimdi web sitesinde ilk kez karşımıza çıkıyor.

Bu yeni özellikler, kullanıcıların resimlerini daha fazla esneklik ve yaratıcı kontrolle dönüştürmelerine olanak tanıyarak, fotoğraf düzenleme yeteneklerini geliştirmek üzere ayarlanıyor. Ancak bu yeni özellikleri kullanmadan önce akılda tutulması gereken birkaç önemli nokta olduğunu unutmamak gerekiyor.

Google’ın yardım sayfasında açıklığa kavuşturduğu gibi bu araçlardan bazıları uygulamaya bir bilgisayardan erişirken Google One üyeliği gerektiriyor. Ek olarak sorunsuz bir deneyim sağlamak için Google, bilgisayarınızda en az 4 GB RAM bulunmasını ve tarayıcınızın en son sürüme güncellenmesini öneriyor. Bu sistem gereksinimleri, düzenleme araçlarının potansiyelinden tam olarak yararlanmak ve optimum performansı sağlamak için gerekli oluyor.

Fotoğrafçılar, gelişmiş Portre Işığı ve Portre Bulanıklığı seçenekleriyle portreleri hassaslaştırıyor. Dinamik özelliğiyle bir dinamizm dokunuşu ekliyor. Ayrıca Color Pop ile renkleri öne çıkartıp genişletilmiş araç setiyle fotoğrafçıların yaratıcı ürünlerinde hassas ve kolay bir şekilde ince ayar yapmalarına yardımcı oluyor. 

Param, yazılım çözümleri geliştiren Univera ve iştiraki Univis’i bünyesine kattı

Univera ve bağlı iştiraki Univis’i bünyesine katan yerli finansal teknoloji şirketi Param, iki şirketin katkısından doğacak sinerjiyle finansal kapsayıcılığını artıracak.

Univera’nın geniş ürün gamı Param’ın finansal teknolojisi ile buluşurken, Univera’daki; distribütör, bayi, alt bayi gibi müşteriler arasındaki akışlara da Param’ın ödeme sistemleri entegre edilecek. Bununla birlikte Kredim’in yetenekleri ile bütünleşik finans altyapısı sunulacak. Univera aynı zamanda müşteri ve ürün portföyü ile Param’ın Avrupa açılımına da destek verecek. Dünyada hızla büyüyen ve büyük bir akım haline gelen “Şimdi Al, Sonra Öde” modelini Türkiye’yle tanıştıran Param bünyesindeki Kredim Univera’daki bayi ağına nakit çözümlerinin sunulmasını sağlarken, Finrota ise online tahsilat ve açık bankacılık uzmanlığı ile değer katacak. Ayrıca Univera’daki insan kaynağı yeteneklerinin de katılımı ile Param, teknoloji alanında daha güçlü bir kadroya sahip olacak.

30 yıllık bilgi birikimiyle yenilikçi çözümler sunuyor

Markaların Satış, Servis ve Lojistik süreçlerini yönetebileceği yazılımları tek bir platformda geliştirmek, bu süreçlerin tamamen dijitalleşmesi için ihtiyaç duyulan tüm hizmetleri sağlamak misyonu ile hareket eden Univera, 30 yıllık bilgi birikimiyle sektörünün öncü markası. 270 binden fazla noktada yaygınlığı ile Türkiye’nin en önemli şirketleri arasında ve en büyük 500 hizmet ihracatçısından biri. Univera farklı sektör ihtiyaçlarına yönelik olarak; Çoklu Kanal Satış Yönetimi, İş Ortağı Yönetimi, Mobil Ekip Yönetimi, Depo ve Üretim Yönetimi, Sahadan Veri Toplama, Tedarik Yönetimi gibi konularda kendi ürettiği yazılımlarla iş süreçlerinin hızlı ve minimum hata ile gerçekleşmesini sağlıyor ve Türkiye’de gösterdiği faaliyetin yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde projeler yürütüyor. Univis ise OT/VT ve IoT alanlarında başlayan faaliyetlerini bugün; satış, servis ve lojistik konularındaki yazılım, donanım, destek ve proje hizmetlerini sağlayarak devam ediyor.

Param Kurucu ve CEO’su Emin Can Yılmaz: “Sektördeki lider konumumuzu devam ettiriyoruz”

Param’ın, Univera ve Univis’i bünyesine katması hakkında görüşlerini paylaşan Param Kurucu ve CEO’su Emin Can Yılmaz,

Herkes için her yerde hayatı finansal teknolojilerle kolaylaştırmak’ vizyonumuz ile kurumsal ve bireysel kullanıcılarımıza çözümler sunarken, sektördeki lider konumumuzu devam ettiriyoruz. 2022 yılında; Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), CEECAT Capital, Alpha Associates ve Revo Capital’den 217 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alarak sektörün en değerli finteki haline geldik. Kullanıcı sayımız 2022 yılında 5 milyona, kart sayımız 7 milyona, Param ile yapılan harcama tutarı ise 9,2 milyar TL’ye ulaştı. 2023’ün ilk çeyreğini, faaliyet alanlarımızda gerçekleştirdiğimiz büyüme rekorlarıyla geride bırakırken, yılın devamında da önemli başarılara imza atarak ilerliyoruz.

 

Büyüme yolculuğumuz doğrultusunda, yenilikçi yazılım çözümleri geliştiren Univera ve iştirak şirketi Univis’i bünyemize kattık. Param ve Univera’nın önemli bir sinerji yakalayarak sektörün diğer güçlü oyuncuları ile gerek ulusal gerek uluslararası pazarlarda daha etkin rekabet edeceğine inanıyoruz.

Univera’nın, Param Grubu’nun çatısı altına girmesi hakkında konuşan Univera Genel Müdürü Merthan Kaleli; birleşme ile gerek ulusal gerek uluslararası pazarlarda daha etkin rekabet edebilir hale geleceklerini belirtti. Univera’nın; müşterilerine sağladığı uçtan uca bütünleşik satış, servis ve lojistik dijital dönüşüm hizmetlerini, Param’ın uzmanlık alanı olan finansal teknolojiler ile birleştirerek finansal kredi ve ödeme avantajları sağlayacağını vurguladı. FMCG sektöründe satış ve lojistik yazılımlarında sektör lideri olduklarını vurgulayan Merthan Kaleli tüm müşterilerini, iş ortaklarını ve çalışanlarını Univera ve Univis markalarını daha güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacak bu heyecan verici gelişmeye ortak olmaya davet etti.

Fotoğrafçıları turistik alanlarla buluşturan Smiler, 7.9 milyon euro yatırım aldı

Fotoğrafçıları popüler turistik yerlerle buluşturan girişim Smiler, düzenlenen turda 7.9 milyon euro yatırım aldı. Tur, Octopus Ventures liderliğinde düzenlendi.

2021 yılında kurulan girişim, fotoğrafçılar tarafından cazibe merkezlerinde ve turistik yerlerde doğaçlama fotoğraf çekimleri yapmak için kullanılıyor. Bu spontane fotoğraf çekimleri, ziyaretlerinin zahmetsizce yüksek kaliteli fotoğraflarla kaydedilmesinden yararlanan tüketiciler arasında büyük ilgi gördü. Bu kısa fotoğraf çekimlerini önceden bulabilme, planlayabilme ve ayırtabilme özelliği, hem tüketiciler hem de fotoğrafçılar tarafından en çok talep edilen özelliklerden biri oldu.

Smiler, yaptığı duyuruda 20.000 fotoğrafçılık kaynağından yararlanan ve tüketicilerin bu hızlı ve kolay fotoğraf çekimlerini önceden bulmasına, planlamasına ve rezerve etmesine olanak tanıyan bir tüketici web sitesi Smiler.co‘nun lansmanıyla birlikte sunuluyor. Smiler.co, Paris’teki Eyfel Kulesi, Roma’daki Kolezyum ve Barselona’daki La Sagrada Familia gibi Smiler fotoğrafçılarının bulunabileceği Avrupa’nın en ikonik, mutlaka görülmesi gereken yerlerinden bazılarını her hafta eklenen yeni konumlarla zaten listeliyor.

Smiler CEO’su ve kurucu ortağı Kasper Middelkoop:

“Kendi fotoğrafçılık işinizi kurma, kendini tanıtma ve rezervasyon oluşturma süreci geleneksel olarak önemli çaba, bağlantılar ve biraz şans gerektiriyor. Smiler, fotoğrafçıların yalnızca kameralarını ve Smiler Photographer uygulamasını kullanarak yüksek kaliteli fotoğrafçılık için gerçek tüketici talebiyle doğrudan bağlantı kurmasını sağlayarak bu süreci basitleştiriyor.” dedi.

Smiler, yeni yatırımla önümüzdeki yıl binlerce yeni mekan ve fotoğraf çekimi deneyimi yaşatmayı hedefliyor.