Ana Sayfa Blog Sayfa 113

Türkiye Yapay Zeka Zirvesi, yapay zeka ekosisteminin tüm paydaşlarını bir araya getirdi

Türkiye’nin ve bölgenin en kapsamlı yapay zeka etkinliği olan Türkiye Yapay Zeka Zirvesi, yapay zeka ekosisteminin tüm paydaşlarını bir araya getirdi.

Zirvede, Her Şey Bir Soruyla Başlar teması ile başarılı sonuçların temelinde yenilikçi düşünme ve bilinmeyene duyulan merak olduğuna dikkat çekilerek inovasyon ve dönüşüm lideri şirketlerin başarılı yapay zekâ uygulamaları incelendi.

Türkiye’deki yapay zekâ farkındalığını artırmak ve ekosistemi geliştirmek amacıyla 2017 yılında kurulan Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi (TRAI)’nin düzenlediği Türkiye Yapay Zekâ Zirvesi’nin bu yıl altıncısı gerçekleşti. Zirvenin fiziksel olarak yapılan ilk günü binin üzerinde profesyonelin katılımıyla gerçekleşti. Ana Sahne’de ve Yapay Zekâ İnovasyon Sahnesi’nde (AI Innovation Stage) bankacılık ve finans, üretim, sağlık, enerji, sivil savunma, e-ticaret, perakende, otomotiv gibi pek çok farklı sektörün öncü şirketlerinden yeni yapay zekâ uygulamaları ve ekosistemdeki en güncel yenilikler katılımcılarla paylaşıldı.

Etiya, Ford Otosan, Hewlett Packard Enterprise, NVIDIA, Meta, Sambanova, Exodus, Turkcell ve Turkcell Global Bilgi, Artivise, Cypien.ai, Google Cloud, Deloitte, Intel, Robusta, Ron Digital, Wiro’nun desteğiyle hayata geçirilen zirvede Yapay Zeka uygulamaları ve tabii ki günümüzün en popüler konusu olan Üretken Yapay Zekâ (Generative AI) iş dünyası kullanım alanları işlendi. Robotik, dijital dönüşüm, otonom araçlar, siber güvenlik, global yapay zekâ ekosistemleri, ekosistemin ihtiyaçları ve çözümleri, fırsatlar ve riskler önemli deneyim aktarımlarıyla ve başarılı yapay zekâ startuplarının sunumlarıyla incelendi.

Zirve, TRAI Kurucusu Halil Aksu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında günümüzde artık her alanda yapay zekâ olduğunu belirten Aksu şunları söyledi: “Yapay zeka medeniyetimizin işletim sistemi haline gelmiştir. Pek yakında yapay zeka en ince kılcal damarlarımıza kadar ilerlemiş olacak; yapay zekasız bir hayat mümkün olmayacak. Elektrik, içten yanmalı motor, buhar makinesi, internet ve cep telefonu gibi hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelecek.”

Şirketlerin odağında yapay zekâyı rekabetçi üstünlük olarak kullanmak var

Yapay zeka şirketlere çok ciddi rekabet gücü sağlamaktadır. TRAI kurucusu Halil Aksu açılış konuşmasında 2014’ten bu yana bu konuyu vurguladıklarını, önümüzdeki 10 yıl boyunca da vurgulamaya devam edeceklerini ifade etti ve şu sözlerini ekledi: “Yapay zekayı hangi alanlarda kullanacaksınız? Yapay zeka için gerekli veri ve altyapınız var mı? En önemlisi de yapay zeka yetenekleriniz var mı? Bu yetenekler için dünya çapında bir rekabet söz konusu. TRAI 2017’den beri yanınızda, TRAI Akademi, TRAI Consulting ve TRAI Labs ile şirketlere destek olmaya devam edeceğiz.”

TRAI Üretken Yapay Zekâ Raporu

Zirvede, ayrıca TRAI Üretken Yapay Zekâ Raporu‘nun yayınlandığı bilgisi verildi. Rapor, yapay zekâ farkındalığıyla şirketlerin üretken yapay zekâyı tanımasını, yenilikleri, güncel gelişmeleri, araştırma sonuçlarını, sunduğu fırsatları takip ederek stratejik öneme sahip kararlar almasını sağlıyor.

Katma değeri yüksek işbirlikleri

Yapay zekâ startup ekosisteminden başarılı startupların projelerini, vizyonlarını ve sektöre yön verecek yeniliklerini sergiledikleri zirve; startuplar, yatırımcılar ve sektör profesyonellerine katma değeri yüksek işbirlikleri, yatırım fırsatları ve TRAI ekosistemi ile bütünleşme fırsatı verdi.

TRAI açık kaynak eğitimler ve oturumlar

Zirvenin ikinci ve üçüncü günleri çevrimiçi olarak devam etti. İkinci gün küresel yapay zekâ ekosisteminden konuşmacılarla en yeni teknolojiler, farklı sektörlerden inovatif projeler ve önemli deneyim aktarımları canlı olarak çevrimiçi etkinliklerle sağlandı. Zirvenin final günündeyse TRAI Akademi, Microsoft, Ford Otosan, Google ve Amazon Web Services’ten yapay zekâ eğitimleri verildi. Açık kaynak olarak paylaşılan oturum ve eğitimlere TRAI Youtube kanalından da ulaşabilirsiniz.

Turan, yeni dört ülkeye; Kazakistan, Kırgızistan, KKTC ve Özbekistan pazarlarına açıldı

Orta Asya ve özellikle Türk Devletleri arasında para transferi sürecini dijital dünyaya taşıyan Turan, ilk ülke açılımını Şubat ayında Azerbaycan ile gerçekleştirmişti.

Türkiye’de ikamet eden Türk soydaşlar için birçok finansal işlemi kolaylaştıran Turan, soydaşların kendi ülkelerine para transferi sürecini de dijitalleştirmeye devam ediyor.

Azerbaycan açılımının ardından uluslararası para transferi hacmini kısa sürede milyonlarca liraya ulaştıran şirket, dijital para transferi ağına diğer Türk Devletleri’ni de ekledi. Turan kullanıcıları bugünden itibaren Azerbaycan’daki tüm bankalara saniyeler içinde para transferi yapabilmelerinin yanı sıra, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC ve Özbekistan’a komisyonsuz para transferine başladı. Turan böylece Türk Devletleri arasında oluşturmaya çalıştığı para transferi koridoru misyonu adına büyük bir süreci daha tamamlamış oldu.

Türkiye’den Türk Devletleri’ne para transferi hiçbir zaman bu kadar maliyetsiz, hızlı ve kolay olmamıştı

Turan’ın Türk Devletleri açılımı ile ilgili konuşan Turan Kurucusu Özgür Bayraktar, verdiği demeçte;

“Gaspıralı İsmail’in dilde, fikirde, işte birlik misyonu doğrultusunda Turan ile çıktığımız yolda tek bir motivasyonumuz bulunuyordu; Ülkemizde yaşayan soydaşlarımızın Türkiye içindeki finansal imkanlarını artırmak ve kendi ülkelerine para transferi süreçlerini Avrupa’ya para transferinden farksız kılmak. Şimdi bu hayalimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Artık Turan, Türkiye’de yaşayan Azerbaycan Türkü, Kazak, Kırgız, Kıbrıs Türkü ve Özbek soydaşlarımızın tüm ihtiyaçlarına kendi dillerinde çözüm sunabilen tek finansal uygulama oldu. Bu süreçte iş ortağımız United Payment’ın yanı sıra Payporter ile de kapsamlı bir entegrasyon sürecine girdik.”

Ayrıca 2024 yılı içinde Azerbaycan’da yaşayan tüm kullanıcılara da Azerbaycan’a özel bir cüzdan sunmayı planlayan şirket, Türkiye – Azerbaycan arasında cüzdandan cüzdana sıfır maliyetli para transferine olanak sağlamak için çalışmalarına başladığını duyurdu.

Tarım teknolojilerine odaklanan yerli girişim Doktar, Diffusion Capital Partners liderliğinde yatırım aldı

Tarım ve gıda endüstrisinin dijital dönüşümüne yönelik uçtan uca teknolojiler geliştiren yerli girişim Doktar, seri A yatırım turunu tamamladı.

Doktar’ın A serisi yatırım turu, Diffusion Capital Partners liderliğinde gerçekleşti. Yatırım turuna, DCP haricinde bireysel yatırımcılar ve şirketin mevcut yatırımcıları arasında yer alan Credia Ventures da katıldı.

Alınan yeni yatırım ile Doktar, hali hazırda 17’den fazla ülkede kullanılan ürünlerinin global penetrasyonunu artırmak amacıyla yurtdışı yapılanmasını güçlendirecek. Halen Yunanistan, İspanya ve Romanya pazarlarında faaliyet gösteren Doktar, bu yatırımla birlikte tüm Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’yı kapsamayı hedefliyor.

2017 yılında Tanzer Bilgen ve Selim Uçer tarafından kurulan Doktar, tarımsal üretimde etkili olan toprak, hava, ışık, bitki ve zararlı gelişimi gibi tüm faktörlerin takibi için, nesnelerin interneti tabanlı donanımlar geliştiriyor,; uydu ve radar gibi dış kaynak sistemlerine de bağlanarak, bulut tabanlı yapay zeka algoritmaları ile çiftçilerin, gıda firmalarının ve kamu kurumlarının tüm stratejik kararlarını bilgiye dayalı vermelerini sağlıyor.

Teknoloji geliştirmenin yanı sıra, bu teknolojilerin sahada sürdürülebilirlik etkisi yaratmasına da odaklanan Doktar, lider gıda firmaları için saha uygulamaları geliştirerek su tasarrufu, karbon tutulumu, kalıntı azalımı, verim artışı ve toprak onarımı gibi hedeflere ulaşılmasını sağlıyor.

İstanbul Portföy ve Mediterra Capital, yeni fonunu Türkiye’deki yatırımcılara açıyor

İstanbul Portföy, Türkiye’nin en başarılı Özel Sermaye (Growth Equity) fon yönetim şirketlerinden Mediterra Capital ile özel bir iş birliği yaptı.

Kuruluşu tamamlanan İstanbul Portföy Yönetimi Mediterra 3 Girişim Sermayesi Yatırım Fonu vasıtası ile Mediterra Capital Partners III fonuna (Fon 3), girişim sermayesi fonlarının sağladığı avantajlarla yatırım imkanı sağlıyor.

İstanbul Portföy Mediterra 3 GSYF, Mediterra Capital’in daha önce kurup yönettiği fonların sağlamış olduğu Euro bazında net %12 ve üzerinde bir getiri hedefini sadece İstanbul Portföy müşterilerine sunacakmış.

2010 yılında Ahmet Faralyalı ve Murat Erkurt tarafından kurulan Mediterra Capital, Türkiye’deki hızlı ve karlı büyüyen orta ölçekli şirketlere uzun vadeli yatırımlar yapmayı hedefliyor.

16 yerli girişime 330 milyon euro yatırım

Şirket, 2011-2022 yılları arasında Fon 1 ve Fon 2 aracılığıyla 16 yerli girişime 330 milyon Euro’dan fazla yatırım gerçekleştirmiştir.

Mediterra’nın Fon 1 ve Fon 2’deki yabancı yatırımcıları arasında, dünyanın en büyük fon yöneticilerinden AlpInvest, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Dünya Bankası kuruluşu olan IFC, Alman Kalkınma Bankası (DEG), Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) ve Avrupa Yatırım Fonu (EIF) gibi global kurumlar var.

Bize aktarılan bilgiye göre; söz konusu fon yatırımcıların euro bazında yıllık yaklaşık %12 getiri elde ettiği söyleniyor.

Bu yüksek getiriler, Mediterra’nın potansiyeli yüksek şirketlerde yönetim hakları ve yüksek hisse oranlarıyla yatırım yapması ve şirket performansının yükselmesine katkı sağlaması sayesinde sağlanmaktadır. Mediterra’nın yatırım portföyü, teknoloji şirketleri, tüketici odaklı şirketler ve katma değerli ihracat yapan şirketler olmak üzere üç ana grupta değerlendirilmektedir. Mediterra’nın yatırım yaptığı şirketler, 5 yıl içinde 2-3 kat reel büyüme hedefleriyle yönetilmektedir.

Yatırım yapılan girişimler 5 yılda 2-3 kat büyüme hedefiyle yönetiliyor

Mediterra’nın yatırım portföyü; teknoloji şirketleri, tüketim şirketleri ve katma değerli ihracat yapan şirketler olmak üzere üç ana gruba ayrılıyor. Mediterra’nın yatırım yaptığı şirketler, 5 yıl içinde 2-3 kat reel büyüme hedefiyle yönetiliyor.

İlk Mediterra Fonu olan Fon I, sırasıyla Mikro Ödeme, Mobiliz, Logo Yazılım, Uğurlu Balık, Arzum Elektrikli Ev Aletleri, ACP Sigorta Brokerliği, Söke Un ve Tavuk Dünyası olmak üzere 8 şirkete yatırım yapmıştır. Bu 8 şirketten 7’si stratejik şirketlere satış veya halka arz/borsada satış yoluyla yatırımcılara geri dönüş sağlanmıştır. 2016 yılında ilk yatırımını gerçekleştiren Fon II, sırasıyla Arkel Elektrik Elektronik, Glasshouse, Terra Pizza, Pidem, Dürümle, Paycore/Yazara, Zero Density ve Elba Bant olmak üzere 8 şirkete yatırım yapmıştır.

İstanbul Portföy Mediterra 3 GSYF, bir portföy yönetim şirketi ile uluslararası yatırımcılara sahip bir özel sermaye fonu iş birliğiyle kurulan Türkiye’nin ilk girişim sermayesi yatırım fonu olup, nitelikli yatırımcıların buna benzer yatırım araçlarına ulaşmasını sağlaması açısından da benzersiz bir özelliğe sahiptir.

Farklı iş birlikleriyle yatırımcılara daha fazla seçenek sunmayı hedefleyen İstanbul Portföy Yönetimi Alternatif Varlık Sınıfları Direktörü Yiğit Arslan, verdiği demeçte;

“Mediterra 3 GSYF ile bir kez daha bir ilki gerçekleştirerek nitelikli yatırımcılara özel sermaye varlık sınıfına erişim sağlamış bulunuyoruz. Girişim sermayesi alanında katma değerli ortaklıklarla büyüme hedefimizi hayata geçirmekten ve özel sermaye alanında en başarılı fon yöneticileriyle stratejik bir iş birliği gerçekleştirmekten mutluyuz.”

Fongogo Ventures: Kitle fonlaması ile girişim sermayesi yatırımlarının birleştiği yeni GSYF

Kitle fonlama platformu Fongogo, 2013’den bugüne yürüttüğü ödül & bağış bazlı kitle fonlama hizmetlerine 2022 yılında aldığı lisans ile paya dayalı kitle fonlama hizmetini eklemişti.

Yakın bir zaman önce sektörün girişimci ve yatırımcı etkileşim platformu olan StartupMarket’ı satın alarak faaliyetlerini genişleten platform şimdi ise Fongogo Ventures ile girişim/yatırım ekosisteminin yeni bir dikeyinde de faaliyetlerine başlıyor.

Fongogo’nun yeni nesil Girişim Sermayesi Yatırım Fonu Fongogo Ventures, kitle fonlaması ile girişim sermayesi yatırımlarını bir sepette birleştiriyor. Fongogo ve Foneria Portföy Yönetim Şirketi işbirliği ile kurulan Fongogo Ventures aynı zamanda Fongogo’nun halihazırda aktif olduğu dikeyler göz önünde bulundurulduğunda hibrit bir yapıyla kaynak arayışında olan girişimlere sermaye ile birlikte kitlenin ortak yatırımlarıyla satış potansiyellerini daha hızlı yükseltme olanağı sağlıyor.

3 yıl içinde 50 yatırım planlayan Fongogo Ventures, Fongogo öncelikli olmak üzere, kitle fonlama platformlarında yatırım arayışında olan teknoloji ve üretim girişimlerine yatırım yapmayı hedefliyor. Yatırımcı açısından kitle fonlamanın temel prensibi olan portföy çeşitlendirme mantığına paralel şekilde konvansiyonel girişim sermayesi fonlarından daha fazla girişime yatırım yaparak yatırım portföyünü çeşitlendirmeyi ve bu sayede riski bir çok farklı yatırıma bölerek minimize etmeyi hedefliyor. Fongogo Ventures, çekirdek ile Seri A turları arasındaki yatırımlara odaklanıyor ve kitle fonlamaya açılan yatırımlarda ‘lider yatırımcı’ rolünü, kitle fonlama dışındaki yatırımlarda ise bir lider yatırımcının yatırımı yönlendirdiği yatırım turuna katılarak ‘ortak yatırım’ stratejisini benimsiyor.

  • Fongogo Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çebi, verdiği demeçte;

“Ekosistemimizde uzun zamandır faaliyet gösteren platformumuz her gün yeni bir ürünle portföyünü genişletmeye devam ediyor. Paya dayalı kitle fonlama, StartupMarket satın alımı ve son olarak Fongogo Ventures GSYFmiz ile girişimlerin tüm finansman ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ve aynı zamanda görünürlük kazanabilecekleri kapsayıcı bir platform olmayı hedefliyoruz. Yatırımcılara ise birçok farklı yatırım fırsatını inceleyebilecekleri ve aralarından risk iştahlarına en uygununu seçebilecekleri bir mecra yaratmak istiyoruz. Finansmanın dijitalleşmesi ve tabana yayılması için tüm çabalarımız devam ediyor. Fongogo’nun deneyimli ekibi, Foneria’nın GSYF yönetiminde profesyonelleşmiş kadrosu ve fonumuzun sektör duayenlerinden oluşan yatırım komitesi ve danışma kurulu ile kaynağı katma değeri yüksek ve sürdürülebilir girişimlere aktarmayı hedefliyoruz. Ülkemizden birçok başarı hikayesi çıkmasına vesile olarak ekonomimize katma değer, yatırımcılarımıza ise yüksek getiri sağlamak niyetindeyiz.”

  • Fongogo Ventures Yatırım Komitesi Üyesi ve Carvak kurucu ortağı Mehmet Çelikol ise;

“Fongogo Ventures, teknoloji girişimlerine yatırım sektöründe pek çok doğru parçanın buluştuğu tam bir çözüm. Yatırım yapılacak girişimlerin seçimindeki özgün ve analitik değerlendirme modeli en büyük farkı olacaktır. Fongogo Ventures’ın yatırımcılara yüksek getiri sağlayacağını öngörüyorum.”

  • Son olarak Foneria Portföy Yönetim Kurulu Başkanı Arif İsfendiyaroğlu ise verdiği demeçte;

“Foneria Portföy olarak, Fongogo Kitle Fonlama Platformu ile birlikte kurduğumuz Fongogo Ventures ile, girişimcilik ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmayı ve ölçeklenebilirliği yüksek girişimlere yatırım yaparak bu girişimlerin büyüme ve gelişim süreçlerinde yanlarında olmayı hedefliyoruz. Fongogo Ventures bu yoldaki önemli kilometre taşlarından biridir.”

Editör Not: egirişim olarak Türkiye’de faaliyet gösteren tüm kitle fonlama platformlarının içeriklerini sizlere kitle fonlama kategorimizden ulaştırıyoruz.

Ev arkadaşı bulabileceğiniz Roombadi, 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü
Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

Roombadi, pandemi sonrasında artan kira artışlarından sonra ortaya çıkan bir projedir. Türkiye’nin 81 iline ve 288 ülkeye yayılmış olan girişim, yeni yatırımla birlikte büyümesini sürdürmektedir.

Yemeksepeti’nin ilk çalışan ekibinde yer alıp iş ve ürün geliştirmeden satın alma yöneticiliğine 16 yıl çalışan Bahattin Öktemer, şirkette ayrıldıktan sonra kurduğu girişim Roombadi ile artık eski patronu diyebileceğimiz Yemeksepeti kurucusu Nevzat Aydın, İzmir merkezli Atanova Ventures kurucusu Atakan Atalar ve Soysal Grup yönetim kurulu üyelerinden olan Yusuf Soysal’dan 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Roombadi nedir?

Hızlıca ilan vererek ev arkadaşı veya ev bulmaya yardımcı olan yerli girişim Roombadi, kısa süre önce geliştirilen bir ev arkadaşı uygulaması olarak öne çıkıyor. Genç ve dinamik ekibi ile piyasa şartlarını gözlemleyen ve son dönemde büyük bir sorun haline gelen ev bulma konusuna odaklanan Roombadi, giderek artan fiyatlar karşısında kullanıcıların kendilerine en uygun yaşam alanlarını bulmalarına yardımcı oluyor.

Uygulamayla birlikte, sizleri hem eğlenceli hem de bütçenizi sarsmayan güvenli bir gelecek bekliyor. Ev arkadaşı bulmanın avantajlarını Roombadi ile keşfedebileceksiniz.

Bütçenizi doğru bir şekilde yönetmek için ev arkadaşı bulma arayışlarına girebilirsiniz. Ev arkadaşına ihtiyaç duyma sebeplerinizi şu şekilde özetleyebiliriz;

  • Artan kira fiyatlarını yarı yarıya indirerek ev ekonomisine katkı sağlamak,
  • Elektrik, su, doğalgaz vb. aylık ödenekleri paylaşmak,
  • Daha kolay sosyalleşebilmek,
  • Kiralama yoluyla bütçede artış sağlamak,
  • Ev arkadaşı bularak gelir elde etmek,
  • Ev işlerini paylaşmak,
  • Samimiyet kurabileceğiniz ve hayatınızı paylaşabileceğiniz dostluk edinmek,

gibi sizin de ekleyebileceğiniz bir çok sebepten ötürü ev arkadaşı bulabilirsiniz.

Ev arkadaşı bulma sürecindeki en önemli madde, güvenirlilik.

Türkiye’de ve dünyada ev arkadaşı güvenilir kişilerden oluşmaktadır. Özellikle Roombadi’de güvenebileceğiniz, bütçenizden tasarruf edebileceğiniz kişileri bulabilirsiniz. Hem hayatınızı paylaşmak hem de masraflarınızı azaltarak bütçenizi yönetebilirsiniz.

Bütçe paylaşımı derken asıl anlatmak istediğimiz 25.000 TL’ye kiraya verilen bir daireyi yarı fiyatına ödeyebilir, maaşınızdan geri kalan ödemeleri birçok sosyal etkinliğe ayırabilirsiniz. Eşyalı ve temiz ev kiralama ihtiyacınızı güvenebileceğiniz ev arkadaşlarıyla karşılayabilirsiniz.

Roombadi kimlere uygun bir platformdur?

Roombadi, Türkiye’de ve dünyada ev arkadaşı bulma problemini en aza indirgeyen uluslararası bir uygulamadır. Öğrenci, çalışan, emekli, uluslararası vatandaş, ofis kiralayan, sosyalleşmeye çalışan herkes için uygundur. Roombadi 7’den 70’e ev arkadaşı arayan ve ev arkadaşı olmak isteyen kişileri bir araya getirir. Belirli sorularla bu kişileri doğru filtremelerle bir araya getirir ve süreci güvenli bir şekilde gerçekleştirir.

Ev arkadaşı arayanlar ve ev arkadaşı olmak isteyenler için Roombadi güvenilir ödeme fırsatları oluşturur. Bütçeden tasarruf etme fikirlerinin yanı sıra asgari maaş alan bir çalışanın yanı sıra öğrencinin giderlerini de hesaba katar. Ev arkadaşlarının ortak kullanım sınırlarını belirleyerek aynı yaşam felsefesine sahip kişileri bir araya getirir.

Aynı zamanda Roombadi sosyalleşmek isteyenlere de uygun fırsatlar sunar. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından edinebileceğiniz arkadaşlarınızla gidebileceğiniz birçok etkinliğe imkan tanır. Şehrin belirli bir bölgesinde konsere gitmek isteyen, kampa giden, kahve içen veya gezmek için can atanları birleştirir, ev arkadaşından yol arkadaşlığına herkesi bir araya getirir.

Sabancı Holding’ten bölgesel girişimciliği kaldıracak adım: Sabancı Hatay Kuluçka Merkezi

Türkiye’nin en geniş katılımlı sosyal sorumluluk hareketi Sabancı Cumhuriyet Seferberliği ile Cumhuriyet’in 100’üncü yılının coşkusunu sahada çalışarak kutlamaya devam eden Sabancı Topluluğu, deprem bölgesinin yerel kalkınmasına destek olacak anlamlı bir projeyi hayata geçiriyor.

Hatay’da açılan Sabancı Hatay Kuluçka Merkezi ile deprem felaketi nedeniyle bölgeyi terk etmek zorunda kalan vatandaşların bölgeye geri dönmesi, gençlerin ve kadınların yeniden ekonomik ve sosyal hayata kazandırılması, yeni iş fırsatları yaratılması, bölgede bulunan girişimcilerin Türkiye ve dünya girişimcilik ekosistemine entegre edilmesi amaçlanıyor.

Habitat Derneği ile Sabancı Topluluğu şirketleri Brisa, Kordsa, Temsa ve Teknosa’nın iş birliğiyle hayata geçirilen Sabancı Hatay Kuluçka Merkezi’nin açılışı, Sabancı Cumhuriyet Seferberliği etkinlikleri kapsamında gerçekleştirildi.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Sabancı Cumhuriyet Seferberliği kapsamında 2 yıl boyunca toplam 22 bin Sabancı Gönüllüsü 48 şehirde toplam 270 etkinlik düzenledi. İklim acil durumu ile mücadeleden toprak rehabilitasyonu ve fidan dikimine, biyoçeşitliliğe destekten okul yenilemeye, çevre temizliğinden gençlerin geleceğe hazırlanması ve kadının iş gücüne katılımına kadar pek çok alanda çalışmalar yapıldı.

Açılışta konuşan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Hatay’da böylesine özel bir projeyi hayata geçirmekten gurur duyduklarının altını çizerken, “6 Şubat depremlerinin acısını ve üzüntüsünü hala derinden yaşıyoruz. 7 bine yakın Topluluk çalışanımız depremlerden doğrudan etkilendi. Sabancı Topluluğu olarak, 21 çalışma arkadaşımızı ve çalışanlarımızın ailelerinden yaklaşık 1.000 kişiyi kaybettik. 2 bin 343 çalışanımız evini yitirdi. Öte yandan, bölgedeki vatandaşlarımız için tüm ekonomik ve sosyal hayat yerle bir oldu. Bugün hâlâ, Hatay nüfusunun yaklaşık üçte biri şehirlerinden uzakta. Şunu unutmamalıyız: Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün meşhur sözündeki gibi; Hatay her bir Cumhuriyet sevdalısının, tüm Türkiye’nin, hepimizin ‘şahsi meselesi’” dedi.

Yerli edtech girişimi Patika, ABD merkezli web3 eğitim teknolojileri şirketi BlockBeam’i satın aldı

Patika.dev, web3 odaklı uluslararası markası Rise In ile ABD’nin ilk ve en büyük web3 odaklı eğitim teknolojisi şirketlerinden olan BlockBeam’i satın aldı.

Böylece Rise In, 200 binden fazla yetenekli topluluğunu Amerika’ya genişletmeyi hedefliyor. BlockBeam, Harvard Blockchain, Princeton Blockchain Kulübü, ve Blockchain at Berkeley dahil olmak üzere 90’dan fazla üniversite blokzincir kulübü ile iş birliği yaparak ABD’nin en prestijli yeteneklerine ulaşam web3 eğitim teknolojisi şirketi. Bu satın alma, Rise In ve müşterisi olan lider blockchain ekosistemlerinin, dünyanın en iyi üniversitelerine erişmesine ve ABD’de web3 yazılımcıları yetiştirmesine yardımcı olacak.

Patika.dev, ülkemize yeni yazılımcılar kazandıran ve 200,000’den fazla öğrencisiyle en büyük online yazılım eğitimleri girişimlerinden olan bir eğitim teknolojileri girişimi. Patika.dev, Eylül 2023’te global web3 eğitimleri açılımı yaparak Rise In markasını hayata geçirdi. Rise In, globalde blokzincir ve web3 teknolojileri üzerine eğitim alanında bir numaralı yetenek platformu olmayı hedefliyor.

Patika.dev ve Rise In’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Gülcan Yayla, verdiği demeçte;

“BlockBeam ile ilk olarak 2022’de bir araya geldik. Hem BlockBeam hem biz, yazılımcıları web3 alanında yetiştirmenin en iyi yöntemlerini bulmaya çalışıyorduk. İki ekip de en iyi web3 kariyer programları oluşturmaya çalışıyordu ve benzer hedeflerimiz vardı. BlockBeam ekibinin Amerika’daki gücü ve üniversite kulüpleriyle olan yakın ilişkileri, satın alma kararımızda bize yardımcı oldu. Bu sayede, dünyanın en iyi web3 yeteneklerine ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.”

BlockBeam’in kurucu ortağı Drew Cousin ise;

“Bizim için önemli olan, satın alan şirketin sadece bayrağı taşıyabilmesi değil, BlockBeam tarafından yaratılan değerli yetenekleri ve ortaklarımızı artırabilmesiydi. Rise In’in, yeteneklere ve şirketlere fırsatlar yaratmaya devam etmesini ve varlıklarımızla ABD genişlemesini hızlandırmasını heyecanla bekliyoruz.”

Rise In, Türkiye merkezli Patika.dev tarafından 2023 Eylül’de yayına açıldı. Amacı, 200.000’den fazla web2 geliştiriciye, web3 alanındaki kariyer imkanlarını tanıtmak ve bu yeni teknolojinin öğrenilmesini sağlamak. Rise In, kısa sürede 90’dan fazla ülkeden 25.000+ yazılımcıyı web3’e dersleri ve bootcamp’larine dahil etti. Bu dersler, blokzincire giriş eğitimlerinden başlayıp teknik olarak daha detaylı Solidity, Rust ve Substrate geliştirme gibi pek çok konuya uzanıyor. Tüm kurslar ve bootcamp’lar ücretsiz, çünkü girişimin gelir modeli, lider web3 ekosistemleriyle ortaklığa dayanıyor. Rise In, bugüne kadar Solana, BNB Chain, Polkadot, Sui, Internet Computer, Ethereum Vakfı, Chiliz ve daha birçok ekosistemle iş birliği yaptı.

Bu satın alma ile Rise In, platformuna ABD’den yaklaşık 1.000 web3 yeteneği ve 90’dan fazla öğrenci kulübü ekleyecek. Rise In ve BlockBeam, güçlerini birleştirerek dünyanın neresinde olursa olsun her yeteneğe geleceğin teknolojilerini şekillendirme imkanı sağlamayı hedefliyor.

1999 yılında kurulan Mynet, Mediazone tarafından satın alındı

İstanbul Portföy, Türkiye’nin en büyük yerli sermayeli bağımsız portföy yönetim şirketi olma özelliğini taşıyor. Türkiye’nin ilk spor, medya ve eğlence girişim sermayesi yatırım fonu TwoZero Ventures’i de kuran İstanbul Portföy, bünyesindeki Mediazone ile büyük medya yatırımlarına devam ediyor.

Maçkolik’in çoğunluk hissesini, Onedio’nun tamamını satın alan Mediazone, Mynet satın alımı ile dijital medyada birleşerek büyüme stratejisine devam edeceğinin de sinyallerini veriyor.

Dijital medyada dev birleşme

Son olarak 45 milyondan fazla kullanıcıya sahip Türkiye’nin lider internet şirketi Mynet Medya’yı ve Web oyunları kısmını bünyesine katan Mediazone, bu büyük birleşmeyle dijital medya alanına yenilik ve değer katmayı hedefliyor.

Türkiye’nin en büyük yeni medya atılımına imza atan Mediazone’un bu girişiminin ardından Mynet, Onedio ve Maçkolik tek çatı altında toplanmış olacak ve Türkiye’nin en büyük dijital medya operasyonu haline gelecek.

Mediazone önce Türkiye’nin sonra bölgenin “En Büyük Dijital Medya Operasyonu” olacak!
Mediazone CEO’su Kaan Kayabalı, dijital medya ve reklam teknolojileri alanında stratejik satın almalara devam edeceklerini, amaçlarının Türkiye’nin ve bölgenin en büyük dijital medya operasyonunu kurarak, hem operasyonel verimliliği arttırmak hem de reklamverenlere daha iyi hizmet vermek olduğunu belirtti.

Mynet Games, yoluna Vuvy olarak devam edecek

Mynet’in, mobil ve Facebook oyunlarının sahibi Mynet Games ile Türkiye’nin en önemli markalarının eğitim altyapısını sağlayan LMS ve Eğitim SaaS şirketi Vidobu satın almanın dışında tutuldu ve Emre Kurttepeli’nin sahipliğinde kaldı. Mynet Games’in ismi Vuvy olarak değişti. Vuvy küresel oyun pazarının en iyilerinden olmayı hedeflerken bu alanda emin adımlarla ilerliyor.

Dijital para birimi İzmir Token, Sedat Ocakcı’dan 15 milyon TL yatırım aldı

Dünyanın ilk şehir token’ı olma özelliği taşıyan kripto para birimi İzmir Token, ilk turda iş insanı Sedat Ocakcı‘dan 15 milyon TL yatırım aldı.

Sedat Ocakcı, Metayıldız ve TPR Bilişim markalarıyla drone, yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve robotik gibi yükselen teknolojilerde üretim ve Ar-Ge çalışmaları yürüten İzmir merkezli Ocakcı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı’dır.

Konuyla demeç veren Ocakcı; “Kripto ekosistemi bugüne dek pek çok inovasyona ev sahipliği yaptı. Dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan şehir token’ı konseptinin Türkiye’nin incisi İzmir’den çıkması ise bizi çok heyecanlandırdı. Bu heyecanımızı ve projenin potansiyeline ilişkin inancımızı 15 milyon TL’lik yatırımımızla ortaya koyduk. İzmir Token ile çok kârlı bir yatırıma imza attığımı düşünüyorum. Muazzam bir değerlemeye ulaşacağını düşünüyorum. Bu yüzden hem yatırım yapmaya devam edeceğim, hem de etrafımdaki yerli ve yabancı büyük yatırımcılara bu projeyi bizzat tanıtacağım.”

İzmir hayatının dijital para birimi olacak

İzmirli bir girişimci ve dijital iletişim danışmanı olan Barış Turgut’un girişimiyle, Batufi Soft tarafından ERC-20 blokzinciri ağında üretilen İzmir Token, Türkiye’nin Ege kıyısındaki metropol kenti İzmir’deki sosyal yaşamın dijital para birimi olması amacıyla geliştirilmiş.

Barış Turgut, verdiği demeçte;

“İzmir’in diğer tüm güzeliklerinin yanı sıra, inovasyona açık doğası, dünyanın ilk şehir token’ını İzmir’de geliştirmek için bize ilham verdi. İzmir’in tokenizasyonuyla, şehri yazılım, blokzinciri, kripto gibi yüksek teknolojilerle daha fazla tanıştırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin drone ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojilerdeki vizyonunu dünyaya tanıtma görevi üstlenen Ocakcı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Ocakcı’nın projemize yönelik ilgisi bizi motive ediyor. Birinci faz yatırımı, İzmir Token’ın geniş kitleler için benimsenmesini sağlamak amacıyla, pazarlama ve Ar-Ge faaliyetlerinde kullanacağız.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yaş gününde satışa çıkarılacak

Fan token gibi bir konsept varken şehirler için kripto para birimi üretilmemiş olmasının büyük bir eksiklik olduğunu kaydeden Barış Turgut;

“Blokzincirinin potansiyelini şehir düzlemine taşıyan ilk şehir token’ını bu eksiklikten yola çıkarak geliştirdik. İzmir sosyal hayatının dijital para birimi olacak, hem yatırımcılarına hem de İzmir şehrine katkıda bulunacağına inandığımız İzmir Token’ı Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlayacağımız 29 Ekim’de, Türk kripto para borsası Bzetmex’te erişilebilir bir fiyattan ön satışa çıkaracağız. 1 ila 5 milyon dolar seviyesinde olmasını planladığımız İkinci ve üçüncü faz yatırımlar için halihazırda Dubai, Almanya ve Katar merkezli iş insanlarıyla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. İzmir Token, kısa sürede benimsenerek kendi değerini kendisi oluşturacak ve kripto ekosisteminde küresel bir yankı uyandıracak.”