Ana Sayfa Blog Sayfa 1042

Demirhan Erim, uLouder

1992 yılında Edremit’te doğan Demirhan Erim, Özel Alçev Mesa İ.Ö.O. ardından Deniz Lisesi’nden mezun olduktan sonra Koç Üniversitesi’nde Elektrik Elektronik Mühendisliğini tamamladı.

Hayatı boyunca çeşitli alanlarda; tenis, yüzme, bateri, dövüş sanatları, mankenlik, organizatörlük, motor sporları, denizcilik, basketbol ve avcılık gibi alanlarla yakından ilgilendi. Farklı ilgi alanlarının olması her türden insanla arasında ortak bir parça bulmasını kolaylaştırdı ve bu ortak parçalar ile yeteneklerini bir araya geldi. Üniversite yıllarında aile işlerinde büyük bir dalgalanma yaşayarak çok zor dönemler geçirdi. Biraz aykırı yapıya sahiptir, kalıplaşmış yolları sevmez.

Üniversitede okurken IBM, Petrol Ofisi, Koluman Motorlu Araçlar ve DEARSAN gibi çeşitli firmalarda çalıştı. Kendisini en iyi olduğu satış alanında geliştirmek için sokağa çıktı ve okul hayatı boyunca da insan ilişkilerine önem vererek kendisini bu yönde geliştirdi.

Demirhan, Amerika’da uLouder Inc. adlı girişimin kurucu ortağı. uLouder; aynı bölgede bulunan kullanıcıların birbirleri ile etkileşimini sağlayan, lokal işletme ve bireylere dijital semtlerinde seslerini duyurma imkanı veren bir ekosistemdir.

Demirhan’ın bu girişim dışında mermer ve bilişim sektöründe de iki ayrı işi var.

“İnsan düşünebildiği kadardır ya, biz büyük düşünmek istedik. uLouder ile sokakta kaybolmuş bir köpeği sahibine ulaştırmak da, acil kan ihtiyacı olan bir hastaya hayat bulmak da mümkün. İnsanların cebine birer megafon sıkıştırdığımızı düşünüp, herkese sesini duyurabilme imkanı tanımak istedik.”

Onun hayatında başarı/başarısızlık ve vazgeçmek kelimelerinin bir anlamı bulunmuyor. Sadece kararlar ve sonuçlar vardır.

Demirhan, girişimci olmak isteyenlere şunları öneriyor. “Sevdiklerinize yapacaklarınızı değil yaptıklarınızı söyleyin. Korkularınızı düşürün, unutmayın işleri iyi gitmeyen biri için herkesin bir fikri vardır aynı şekilde işleri çok iyi gidenler için de. Geleceğiniz bir merhaba sözünde sizi bekliyor olabilir, çekinmeyin dışarıya çıkın. Nasıl yapamazsınız sorusunun cevabını herkes biliyor, siz de inanmıyorsanız o zaman yapabilenleri bulun. Aracılara odaklanmayın, hedefleri isteyin. İsteyecek cesaretiniz olsun.”

Girişimcilere önerdiği üç kitap; Anthony Robbins – Bir Dosttan Pusulalar, Zig Ziglar – Satış 101, Roger Fisher & William Ury & Bruce Patton – Evet.

Erdem Yurdanur, alışveriş fişleri için sadakat programı Qumpara’ya 100 bin TL yatırım yaptı

Alışveriş fişinin fotoğrafını çekip gönderen tüketicilere anında dijital ödüller kazandıran mobil uygulama Qumpara, Erdem Yurdanur‘dan 1 milyon TL değerleme ile 100 bin TL yatırım aldı. Kullanıcılar, uygulama üzerinden gönderdikleri her fiş ile Qumpara puanlar ve dönemsel olarak markalarda sürpriz ödüller kazanabiliyor.

Uygulama diğer tarafta ise tüketim markalarına ve perakende zincirlerine, minimum eforla, herhangi bir teknolojik ya da lojistik yatırıma gerek olmadan, günler hatta saatler içerisinde satış ve sadakat kampanyaları kurgulayabilme imkanı sunuyor.

İki kadın girişimci Yazılım mühendisi Banu Turgut ve Endüstri mühendisi Nilhan Gür tarafından Aralık 2015’te kurulan girişim, 2016 Şubat’ta Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Geliştirme merkezinde faaliyetlerine başladı.

Qumpara, ilk kurulurken finansal kaynak bulma konusunda çok zorlandı. Şirketi kurmadan önce Kosgeb Ar-Ge inovasyon desteğine başvurdular. Kurul kararı olumlu olunca, KOSGEB Boğaziçi Teknoloji Geliştirme Merkezinde ofis verildi. Yazılım, donanım ve bu projede görev alan ekibin maliyetlerinin %75’lik oranı KOSGEB desteğinden karşılanıyor.

Yatırımı yapan Maçkolik kurucusu Erden Yurdanur ise yatırım yapma nedenini şöyle açıkladı

“Yatırım yapma nedenim de iki çok başarılı kadın girisimcinin zaten çok değerli fikirlerine paradan daha cok tecrübemle katkıda bulanabileceğimi düşünmem oldu. Bence Qumpara doğrudan müşteriye ürün satmayı hedefleyen bütün firmaların severek kullanabileceği ve çok basit çözümler sunan bir ürün. Bu ürünü görüp de kullanmak istemeyecek satiş müdürü düşünemiyorum. Özellikle de ekonominin son derece daraldiği bugünlerde.

Beta yayınına başlayan sosyalleşme deneyimi platformu Letz, test kullanıcılarını bekliyor

İki kadın girişimci İdil Mayzel ve Simge İçen tarafından kurulan Letz, sosyal hayatımıza farklı bir renk katmaya geliyor. Beta kullanıcısı olmak için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsin.

Günlük hayatın akışı içinde kaybolduğumuzda, program yapmak, sevdiğimiz insanlarla vakit geçirmek hayli zor bir hal alıyor. Arkadaşlarımızı müsait bulamadığımız için o çok gitmek istediğimiz programları kaçırıyor, okuldaki o çok değerli yarım saat arayı yalnız geçiriyor, o saatte hiç eve dönmek istemezken kendimizi bir anda evin yolunu tutarken buluyoruz. Bunun yanı sıra, hep aynı yoğun tempodan sıkıldık diyor, hep aynı yerlere gitmekten, hep aynı insanlarla olmaktan bunaldığımızı söylüyor ama bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyoruz. İşte tam bu noktada devreye sosyal hayat kavramına yepyeni bir dinamizm katmayı hedefleyen, size taptaze bir deneyim yaşatacak Letz giriyor.

Letz müsait olan arkadaşlarınızla tek tuşla hızlı, eğlenceli ve kolay bir şekilde program yapabildiğiniz bir mobil uygulama. İlk versiyonlarını lanse eden Letz, büyüyerek sosyal hayatınızı canlandıracak yepyeni bir soluk olmayı hedefliyor.

Uygulamayı kullanmak için 15 karakterle programınızı yazıyorsunuz, konum ve zamanını giriyorsunuz, istediğiniz arkadaşlara gönderebiliyorsunuz ve arkadaşlarınızda kabul ederse eşleşip beraber birşeyler yapabiliyorsunuz.

Letz, sosyal hayatlarını renklendirmek isteyen tesk kullanıcılarını beta sürümüne bekliyor.

Udemy kurucusu Eren Bali’nin yeni girişimi Carbon Health, 6.5 milyon dolar yatırım aldı

Dünyaca ünlü eğitim platformu Udemy’nin kurucusu Türk girişimci Eren Bali‘nin sağlık dikeyinde hastalarla doktorları bir araya getiren yeni girişimi Carbon Health, 6.5 milyon dolar yatırım aldı.

Carbon Health’in bu yatırım turuna Javelin Venture Partners, BuildersVC, Two Sigma Ventures ve Bullpen Capital VC şirketleri ile bazı melek yatırımcılar katılmış durumda.

Carbon Health ile hastalar, mobil uygulama üzerinden randevu alabiliyor, ödeme yapabiliyor ve doktor tarafından yapılan test sonuçlarına erişebiliyor. Bir nebze hasta ile doktor arasında hızlı bir iletişim sağlıyor. San Francisco’da hayata geçirilen bu girişim, öncesinde kapalı-beta olarak yayına başlatıldı ve kısa zamanda bine yakın hastaya hizmet vermeye başladı.

Carbon Health şimdilik Kaliforniya’da uygulanıyor. Diğer bölgelerde ve ülkelerde ne zaman uygulanacağı konusunda henüz net bir açıklama yapılmadı. Gelişmeleri sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

Buldumbuldum, yeni yatırım turuyla beraber yurtdışına açılıyor

Türkiye’de eticaret alanında en çok yatırım alan girişimlerinden BuldumBuldum.com yeni bir yatırım turuna imza attı. Yeni yatırımla beraber girişim, yurtdışı pazara açılmak için çalışmalara başlayacak. Bu turda ne kadar yatırım alındığı henüz açıklanmadı. Ancak 4 yatırım turunda 6 milyon dolardan fazla yatırım aldığı ifade ediliyor.

Buldumbuldum’un bu yatırım turuna mevcut yatırımcılarının tamamı olan Hasan Aslanoba, Nevzat Aydın, Melih Ödemiş, Bedii Can Yücaoğlu ve Birol Yücel katıldığını, bunların da yurtdışı açılımına destek vereceklerini dile getiriyor.

Buldumbuldum.com’un Hisse Oranları

  • Güçlü Gökozan – 56,03%
  • Hasan Aslanoba – 35,11%
  • Nevzat Aydın – 3,16%
  • Melih Ödemiş – 3,16%
  • Bedii Can Yücaoğlu – 1,27%
  • Birol Yücel – 1,27%

İlk hedef Orta Doğu, Avrupa ve Amerika

Buldumbuldum.com kurucusu ve CEO’su Güçlü Gökozan “bu yatırım kişiye özel ürün üreten makine sayısını arttırmak, üretim tesisini büyütmek için kullanılacak”

İlk etapta Orta Doğu, Avrupa ve Amerika’da satışa başlayacak olan BuldumBuldum.com, 1 sene içinde 100 ülkeye ve 3 milyardan fazla nüfusa sahip coğrafyalara açılmayı deneyecek. Şuanda 120 kişilik ekiple çalışan girişim, 1 sene içinde çalışan sayısını 200 kişiye, 3000 metrekarelik operasyon ve üretim merkezini de 6 bin metrekareye çıkarmaya çalışacak.

BuldumBuldum farklı dillerin konuşulduğu pazarlara açılacak olsa da hiçbirinde yeni bir isim ve alan adı kullanmayacak. Mevcut BuldumBuldum.com adresini kullanacak ve yeni dil seçenekleri ekleyerek markasını farklı ülkelerde büyütmeye çalışacak. İngilizce dil seçeneğini Mayıs ayında yayına alarak Orta Doğu, Avrupa ve Amerika’da satışa başlamayı planlıor. Bir sene içinde ise Arapça, Almanca, Fransızca ve İspanyolca dil seçenekleri siteye eklenecek. Her ülkeye özel kampanyalar ve ürün seçenekleriyle de yerel büyüme stratejileri uygulanacak.

Yabancı eticaret devleriyle de ürün satışı yapacak

Güçlü Gökozan, BuldumBuldum.com dışında Amazon Custom, Souq gibi markalarla da anlaşmalar yaparak satış gerçekleştireceklerini söylüyor ve yurtdışı operasyonu için UPS, DHL, Aramex, FedEx, PTS, GeoPost gibi 6 farklı kargo firmasıyla çalışacaklarını ekliyor. Tüm üretim ve kargolamanın ise Türkiye’deki operasyon ve üretim merkezinden yönetileceğini söylüyor.

2016 yılında Deloitte Fast50 şirketleri arasına giren BuldumBuldum’un Türkiye’de bilinirliği malum ancak yurtdışında ne kadar başarılı olacağı elbette soru işaretlerini akıllara getiriyor.

Özellikle dolar kurunun hızlı artışından dolayı dolar/TL paritesini çok büyük bir avantaja çevirmeyi planlayan BuldumBuldum.com’un ürün satış fiyatları yurtdışındaki rakiplerine göre dolar bazında dörtte bir fiyatına denk geliyor. Türkiye’deki yaklaşık 350 Euro’ya gelen asgari ücret Avrupa’da 1500-2000 Euro arasında, Amerika’da ise eyalete göre değişmekle birlikte yaklaşık 2000 dolar civarında olduğu için Avrupalı ve Amerikalı rakiplerinde göre 6-7 katlık işçilik ve üretim maliyeti avantajıyla tüm pazarlardaki rekabeti alt üst etmeyi hedefliyor. Türkiye’nin merkezi konumu sebebiyle OrtaDoğu ve Avrupa’ya 2 ila 3 günde; Amerika’ya 3 ila 4 günde kapıya teslim yapacak olan BuldumBuldum.com hızlı teslimat ile yurtdışı rakiplerine de fark atmayı planlıyor.

Kişiye özel ürün ve hediye markası BuldumBuldum.com, Aslanoba Capital’den 2013 yılında 5 milyon TL, 2014 yılında ise 5,5 milyon TL yatırım almıştı. 2015 yılında da Nevzat Aydın, Melih Ödemiş, Birol Yücel ve Bedii Can Yücaoğlu’ndan 60 milyon TL değerlemeli bir yatırım almıştı.

Girişiminizin başarılı olması için CEO’lardan kritik tavsiyeler

Hangi girişimciyle konuşursanız konuşun, size kendi işini yürütmenin çok zaman ve emek gerektireceğini anlatacaktır. Girişimcilik, günlük görevlerinizi yerine getirmek, uzun dönem planlamalar yapmak ve bu ikisi arasında kalan her türlü işten sorumlu olmak anlamına gelir.

Bireysel yüklerin yanında bütün bu sorumluluklarla boğuşmak sonucunda stres altında kalmak ve pes etmek kaçınılmaz gibi görünebilir. Ancak zamanınızı doğru yönetecek stratejileri bilmek, kişisel sorumluluklarınızı yerine getirebilmenin yanında hak ettiğiniz dinlenme ve rahatlama zamanını size sağlamaya yardımcı olabilir. Küçük işletme sahipleri ve girişimciler, size bir girişimci olarak gereken kişisel zamanı ve yeni bir bakış açısını yaratabilecek tüyolarını sizlerle paylaştı.

“Çalıştığınız kadar oynayın.” Dan Brinton, Fractured Prune Doughnuts

Sizi en mutlu edecek şeyi bulun, ki bu benim için kesinlikle golf. Evde olduğum zamanlar haftada en az dört kez oynuyorum çünkü oynarken de işimi yapıyorum. İşime de oyuna karşı gösterdiğim tutkuyla yaklaşıyorum ve ikisi de bana aynı rekabet duygusunu ve heyecanı yaşatıyor.

“İşinizle ilgili olmayan bir hobi edinin.” Katherine Niefield, BlinkPR Başkanı ve CEO

Okumak, dans etmek ya da şarkı söylemek; ne olursa olsun, işinizle alakası olmayan bir hobi edinin. Bu boş zaman etkinliğinizi yürütecek bir zaman ayırıp rutin haline getirmeye özen gösterin.

“Ne olursa olsun, rutininize sadık kalın.” Jennifer Adams, Jennifer Adams Worldwide

İşim gereği çok fazla seyahat ediyorum, bu yüzden de nerede olursam olayım günlük düzenime sadık ve sağlıklı olmaya çalışıyorum. Günlük rutinime ve yeme alışkanlıklarıma devam ediyor ve mümkün olduğunca kendime bakıyorum. Her gün sabahları meditasyon yapıp gün biterken yapabildiğim kadar yoga yapıyorum. Çok zorlu ve yorucu günler geçirdiğim oluyor ama bunu sürdürebildiğiniz sürece enerjinizi tekrar toplayıp ertesi gün kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz.

“Kendinizi masadan kurtarın.” Sandra Ponce de Leon, Lifetime Memori

Tedbil-i mekanda ferahlık vardır derler, duymuşsunuzdur; hiç ummadığınız yerde bir bakmışsınız kafanız yepyeni fikirlerle dolar. O yüzden ofis dışında zaman geçirip, bu zamanı işle ilgili yarıcı fikirler oluşturmak için kullanın. Bu, ekibinize gelenek dışı düşünebilmenin iyi, takdir edilir ve daima aranılan bir şey olduğu mesajını verecektir.

“İyi bir ekip kurun.” Eric Casaburi, Retro Fitness

Girişimciler, diğer insanlardan çok daha uzun ve yorucu sürelerde çalışırlar ama kendinizi veremiyorsanız, işinizi başarıya taşımaya çalışmak sonunda sizi vazgeçme noktasına getirir. Sevdiğiniz alanlara vakit ayırabiliyor musunuz yoksa kendinizi hesaplar arasında boğulmuş ya da başkalarını yönetmek için çabalarken mi buluyorsunuz? Doğru insanları işe almak ve doğru sistemi kurmak vizyonunuzu başkalarının yürütebilmesini sağlar, böylece siz de işle ilgili veya değil, sevdiğiniz şeylere odaklanabilirsiniz.

“Görevlerinizi başkasına devredin.” Elan Katz, Cure Urgent Care

Başarılı olabilmek için bir girişimci hayattaki en büyük hazinesini, vaktini işine adamak zorundadır. Ancak siz boğmasını engellemek için zaman yönetimini iyi bilmek çok önemlidir. İşinizle evli olmadığınızı ve aşkınıza karşılık vermeyeceğini aklınızdan çıkarmayın. Görevlerinizi devredebilmek için yeterli ve istekli elemanları işe alın. Bazen elini işlerin üstünden çekebilmek zordur ama büyümek ve büyük düşünmek için yetenekli insanlara güvenip onların işlerini yapmalarına izin vermelisiniz.

“Zamanınızı bütçe hesabı gibi düşünün.” Yuri Sagalov, AeroFS

Mali yönden sorumlu davranın. Öncelikle bütçe dışı zamanınızı hesaplayın, tıpkı paranızdan birikim için bir kenara para ayırmak gibi. Sonra giderlerinizden, yani çalışma saatlerinizden kalan zaman üzerinden aylık bütçenizi hesaplayın. Bütçenize sadık kalarak harcamalarınızı kontrol altına alabilir, gereksiz harcamalarınızı kısabilirsiniz. Mesela katılmak zorunda olmadığınız toplantıları geri çevirebilir veya müşteri toplantılarını pekala halledebilecek takım liderlerine devredebilirsiniz. Kendinizi her gün ofisten dışarı atmaya ve zaman bütçenize sadık kalmaya çalışın. (Yuri Sagalov, AeroFS eş kurucusu ve CEO’su.)

“Farklı teknolojilerden yararlanın.” Konrad Billetz, Frameri

Bilgisayarınızı bir haftalığına da olsa kenara atıp her şeyi cep telefonunuz üzerinden yürütmeye çalışın. Bu sizi daha yakın bir iletişime geçirip ekibinizle daha yakın olmanızı sağlayacaktır.

“Kendinize aktif zamanlar oluşturun.” Jimmy Gilchrist, Rock N Dade

Zindeliğe, barışa ve sükunete; yani hiçbir şey yapmama lüksüne ihtiyacım var. Bunlar günlük yaşamınızın bir parçası olmalı. Ben her gün, günde en az 20 dakikamı meditasyona ayırırım. Arabaya binip, en az bir saat, kimsenin bilmediği bir yee seyahat etmeyi severim çünkü araba kullanmak çok dingin ve dinlendiricidir. Zamanınız var, ama zaman yaratmak zorundasınız da. ‘Yeter artık, bir mola vereceğim.’ Deyip çalışma masanızdan uzaklaşmakta hiçbir sakınca yok.

Startuplar, Bizspark ile Microsoft ürünlerini ücretsiz kullanabiliyor

Microsoft Türkiye Pazarlama Grup Müdürü Çiğdem Kayalı ile Microsoft Teams ve Bizspark üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Startuplar, Bizspark ile Microsoft ürünlerini ücretsiz kullanabiliyor.

Siz de bir teknoloji Startup’ı iseniz, Microsoft Bizspark‘a şimdi başvurabilirsiniz.

 

TRPE’den 1 milyon dolar yatırım alan Deriva, konum bazlı müşteri analiz çözümü sunuyor

Güvenilir ve başarılı marka imajına sahip markaların temel felsefesi, müşterileriyle ilk ilişki kurdukları noktadan başlayıp onlara hayat döngüsünün tamamını kapsayacak deneyim yaşatmaktır. Bu bağlamda, markaların müşterileri değerlendirme noktasında yaratıcı çözümler bulmaya odaklandığı da bilinen bir gerçek. Uzun vadede düşünüldüğünde müşterilerle temas kurmadan onlardan veri sağlamanın en etkili yolu analitik ölçümler yapabilmektir. Deriva, geliştirdiği teknoloji ile bu analitik ölçümlemeyi yapmayı hedeflemektedir.

Kasım 2015’te, Erbil Eren tarafından kurulan Deriva; Twentify, Pisano gibi girişimlerin de yatırımcısı olan TRPE Venture Partners’tan geçtiğimiz yıl içerisinde 1 milyon dolar yatırım almıştı. Bu yatırım ile öncelik olarak ekibini büyüterek operasyonlarını geliştirdi. Bugün 10 kişilik ekipten oluşan Deriva, Türkiye pazarında bir çok markaya hizmet vermektedir.

Deriva kurucu Erbil Eren / Fotoğraf: egirişim

Deriva’nın kurucusu ve Genel Müdür’ü Erbil Eren, egirişim’e yaptığı açıklamada “Önce Türkiye’de sonra Avrupa ve Amerika’da müşteri analizi üzerine bir farkındalık yarattıktan sonra başta perakende sektörü olmak üzere tüm sektörlerdeki veri kaynaklarını tek bir platformda birleştirerek, müşteri analizini kolaylaştırmayı hedefliyoruz.” dedi.

Deriva; sektöre Wi-fi analitiği ile giren Deriva şuan tüm data kaynaklarından gelen verileri analiz edebilen bir yapıya sahip. Crm, pos, kamera, beacon gibi farklı data kaynaklarından toplanan verileri tek bir platform üzerinden analiz ederek aksiyon alınabilir sonuçlar çıkartmaktadır. Özellikle perakende sektöründe faaliyet gösteren girişim, alışveriş merkezleri, havaalanları, fuar ve etkinlik alanları gibi her türlü ziyaretçi ağırlayan fiziksel mekanların analizini gerçekleştirebilmektedir. Çevrimiçi dünyada istenilen verinin analizi kolayca yapılabiliyorken, Deriva ile bu durum offline yani fiziksel mekanlara da taşınmıştır.

Müşteriler, mağaza içerisinde hareket ederken, mağazayı nerede ve neden terk ettiklerini de raporlayabiliyor. Marka bu sayede kaybettiği müşterinin nedenini daha iyi analiz ederek, daha az müşteri kaybı için kendini geliştirebiliyor.

Jetract, İstanbul Startup Angels’tan 2 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Satın alma departmanları için iş süreçlerini standardize eden SaaS servisi Jetract, İstanbul Startup Angels’dan yatırım aldı. 2 milyon TL değerleme ile yapılan yatırıma, İstanbul Startup Angels ile üyelerinden Hande Enes ve Murat Kantarcı katıldı. Türk Telekom Pilot ve İTU Çekirdek mezunlarından olan Jetract, büyük ölçekli firmalar için satın alma ve sözleşme yönetimi yazılımları sunuyor.

Girişim, sunduğu bulut tabanlı e-satın alma, e-teklif hazırlama, sözleşme yönetimi, tedarikçi yönetimi çözümleriyle tüm bu süreçlerin raporlanabilir ve izlenebilir bir ortamda yönetilmesini sağlıyor. Girişim bugün Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta çalışmalarına devam ediyor.

Hüseyin Nalbantoğlu ve Onurhan Öztürk tarafından 2016 yılında İnşaat Dükkanı adıyla kurulan girişim, küresel hedefini yansıtacak şekilde bir süre sonra adını JETRACT olarak değiştirmişti. Girişimin ilk ünvanı, satın alma departmanlarından beklentilerin yüksek olduğu inşaat sektörünü önceliklendirdiğini ortaya koyuyor.

Girişimin örnek gösterdiği referanslar arasında Nef ve Emlak Konut gibi tanınmış şirketler var.
Aldığı yatırım ile farklı sektörlere hizmet vermeyi hedefleyen Jetract’ın odağında sağlık, ilaç ve ağır sanayi geliyor. Yatırım sonrası satış ekibi ve ürünü geliştirmeye odaklanan ekip 2017’de hızlı bir büyüme hedefleyerek, 2018’de farklı coğrafyalarda hizmet vermeyi planlamakta.

Jetract aynı zamanda İstanbul Startup Angels’in 9. Yatırımı olma özelliğini taşıyor.

Bir problemi çözmek veya yeni fikirler üretebilmek için beyninizi farklı işlere odaklayın

Sydney Üniversitesi’nde Sophie Ellwood yönetiminde bir araştırma grubu yepyeni fikirler üretmek veya problem çözerken yeni bulgular sunabilmek için bir deney yaparlar. Deney’de insanların fikir üretirken ara ara mola vermelerinin etkisi üzerinde yoğunlaşırlar. 3 gruba bir kağıdın kaç farklı şekilde kullanılabileceği konusunda fikirleri yazılması istendi.

1. Grup: Bu gruba ara verdirilmeden 4 dakika boyunca fikirleri yazdırıldı. Başka hiç bir iş yaptırılmadı.

2. Grup: 2 dakika boyunca fikirleri yazmaları istendi, ve ara verdirilerek yine yaptığı işle alakalı kısa süreli başka bir iş verildi ve tekrardan 2 dakika daha verilerek toplamda 4 dakikalık fikirleri yazdırıldı.

3. Grup: 2 dakika boyunca aynı şekilde fikirleri yazdırıldı, kısa süreli ara verdirildi ve bu arada Kişilik Testi çözdürüldü. Sonrasında eksik kalan 2 dakikaları daha verilerek yine toplamda bunlar da 4 dakikalık fikirlerini yazdı.

Sonuç olarak;

3. Grup: En başarılı grup oldu. Çünkü ara verdiklerinde yazdıkları fikirle ilgisi olmayan bir iş yaptılar yani bambaşka bir konuya odaklanarak zihinlerini dağıttılar, sonrasında tekrar fikirlerine dönerek daha fazla fikir buldular.

2. Grup: Orta derecede başarı gösterdiler. Ara verdirildiklerinde fikirleriyle alakalı ancak içerik olarak farklı bir konuda iş yapmaları istendi. Böylelikle yine ara verdiklerinde fikirlerinden yarım uzaklaşarak, orta seviyede başarılı oldular.

1. Grup: Yine fikir ürettiler ancak yukarıdaki iki gruptan başarısız oldular. Çünkü hiç ara vermeden kafalarını bir an bile olsun dağıtmadan daha fazla fikir bulmaya çalıştılar ancak en az fikir bu gruptan çıktı.

Bu çalışmadan çıkarılacak sonuç şudur:

İşinizle, projenizle veya herhangi bir konuyla ilgili problem çözmek için veya yeni fikirler üretebilmek daha iyi sonuçlar almak için masanın başından saatlerce kalkmadan, dışarıya çıkıp bir hava almadan, o an kafanı o problemden uzaklaştıracak kısa süreli bir çalışma yapmadan saatlerce probleme odaklanmayın. Çünkü Beyin kendini resetleyemeyeceği için bir süre sonra error verir, sonra sıkılırsınız veya sağlıklı sonuca ulaşamazsınız, hatta beyniniz yorulur düşünemez hale gelirsiniz.

Beynin; hiç birşey yapmadığı zaman değil, farklı işlere odaklandığında dinlenir, gelişir, sağlıklı düşünür. Hiçbir iş yapmayarak, boş oturarak beyninizi köreltirsiniz.