Ana Sayfa Blog Sayfa 1043

İş Planı nedir?

İş planı; yaptığınız işi tanıtan ve işiniz hakkında detaylı bilgi veren dokümandır.

İş planı;

  • Şirketinizin gelecek planlarını ortaya koyar,
  • Gelecek planlarınızın nasıl gerçekleştirilebileceğini detaylı analizlerle gösterir,
  • Yatırımcıların; fikrinizi, projenizi, kuracağınız şirketinizi vb. tanıma ve anlamadaki en önemli belgesidir.

İş planı şirketinizi tanımlamalı ve kısa, öz ve doğru bir projeksiyon yapmalıdır. Ancak, iş planı aynı zamanda pazarlama öğesi de olan bir belgedir ve bu nedenle söz konusu tanımlama aynı zamanda dikkat çekici de olmalıdır.

İş planı bir yandan sizin projenizin sabit bir hedef olmayacağını kabul etmeli, öte yandan mevcut konumu, mevcut gereksinimleri ve projenin gelecekte sunacağı fırsatları göstermelidir. Plan, şirketinizin güçlü yanlarını vurgulamalı; ancak aynı zamanda sorunlar ve bunların nasıl aşılacağı ya da en aza indirileceği konusunda gerçekçi olmalıdır.

> İlgili İçerik: Başarılı Bir İş Planı Nasıl Hazırlanır?

Melek Yatırımcı ve Büyük Yatırımcılardan destek alabilmek, bankalardan ticari veya girişimci kredisi almak, KOSGEB desteklerinden faydalanmak için bu planı hazırlamanız gerekmektedir. Bu İş Planı, işinizi geliştirmek istediğiniz sürece sizin en üst çekmecenizde olması gereken belgedir. İş planı hazırlamazsanız karşı taraf sizi tanıyamaz anlayamaz.

Bir Girişimci’yi Yatırımcılar, elindeki plandan tanır. Başarılı ve iyi tahminlerde hazırlanmış bir planın, yatırım alması kaçınılmazdır. Büyümek için bu planı hazırlamak zorundayız. Zaten olmazsa, olmaz.

Sabah Erken Kalkmanın Faydaları, Erken Uyanan Bazı CEO ve Başarılı İnsanlar

Bu içeriği hazırlarken gerçekçi olmak için ağımızda olan CEO ve başarılı insanların direkt kendilerine de sorduk. Şimdi size sadece büyük markalardaki gibi isimler sayarak bu yazıdaki gerçekliğin akıllarınızda imkansız hayallere dönüşmesini istemiyoruz. Sadece sabah erken uyanarak başarılı olamazsınız ancak başarının en önemli kapısını açmış olursunuz. Erken uyanarak; güne daha zinde başlarsınız, sabahın enerjisi ve üretkenliği daha fazla olur, gününüzü daha iyi planlarsınız, daha fazla zamanınız olur.

Howard SchultzGece kuşu olarak tabir edilen geç uyuyup sabahları bir türlü kalkmak istemeyen insanlar akşamları erken saatte uyuyup sabahları güneşin doğuşuyla birlikte uyanan insanlara oranla daha düzensiz bir hayat yaşıyorlar. Bunun nedeni uyku açığından dolayı ortaya çıkan yorgunluk hissinin gün içerisinde yapılacak olan aktiviteleri kısıtlamasıdır. Yapılan araştırmalar sabahları erken saatte uyanan insanların kendilerini daha enerjik ve mutlu hissettiğini gösteriyor.

“Sabahı kazanan günü kazanır.” Anonim

İşte erken uyanan bazı CEO ve tanıdığımız başarılı insanlar, ABD Başkanı’ndan Öğretim Görevlisi’ne kadar bizzat bizimle beraber olan başarılı insanlara da sorduk.

Eczacıbaşı Holding’den Faruk Eczacıbaşı 05:30 (bu soruyu kendisine sorduğumuzda sorunun cevabını tam sabah uyandığı saatte verdi, sanırım yeterince net)

41!29? CEO’su Alemşah Öztürk – 07:00

Markafoni CEO’su Sina Afra – 06:40

Markafoni Eski Kurucu Ortağı Tolga Tatari – 06:00

Avon CEO’su Andrea Jung – 05:00

ABD Başkanı Barack Obama – 07:00

Disney CEO’su Bob Iger – 04:30

Bilgi Üniversitesi’nin Başarılı Öğretim Üyesi Ercüment Büyükşener – 07:00

Kadir Has Üniversitesi’nin Başarılı Öğretim Üyesi İsmail Hakkı Polat – 07:00

Starbucks CEO’su Howard Schultz – 06:00 – bu soruyu kendisine sormak isterdik, cevabı İnternet’ten bulduk.

İş dünyasının dahi isimlerinden biri olarak kabul edilen Virgin’in kurucusu Richard Branson, her sabah saat 5:30’da kalkıyor. Günün bu saatinde kalkmanın kendisi için yaptığı en büyük iyilik olduğunu düşünüyor. “Günün doğuşuna tanıklık etmek hayatın en değerli anlarına tanıklık etmek gibi…” diyor. Bu saatlerde her şey hakkında daha net düşünebiliyorum. Bugüne kadar bulduğum en yaratıcı fikirler günlük koşuşturmacanın başladığı ilerleyen saatlerde değil, sabahın erken saatlerinde aklıma geldi” diyor.

Paypal Başkanı Jeff Jordan – 05:00

Unilever CEO’su Paul Polman – 06:00

Keskinoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu 05:30

Arzum Genel Müdürü Murat Kolbaşı – 05:30

…GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Canan Özsoy, “Saatimi sabah 06:06, 06:16 ve 06:26’ye kuruyorum” diyor…

Pepsico Eski CEO’su Steve Reinemund 05:30

Apple CEO’su Tim Cook – 04:30

Tim cookVe yazmak isteyipte sadece yazı çok uzamasın diye yazamadığım çok CEO var. Bunların büyük bir kısmı Türkiye’den. Sabahları erken uyanmanın faydasını sabahları erken uyananlar hisseder. Denemeden göremezsiniz, hissedemezsiniz.

En başarılı olan İnsanlar genellikle 5-6 saat uykuyla yetinebiliyor. Bu insanlar çoğu zaman gece geç saatlere kadar çalışıp, sabah da erken kalkabiliyor. Öğle saatlerinde 15 dakikalık kısa bir şekerleme uykusu ile gece zaten kısa olan uyku sürelerini 1 saat daha azaltabiliyorlar. Dolayısıyla günün neredeyse 18 saatlik bölümünü istediklerinde işe veya kendi ihtiyaçlarına ayırabiliyorlar. Yukarıdaki insanlar CEO veya başarılı oldukları için erken uyanmaya başlamadılar, erken uyanmaları onların başarılı olmalarını sağladı. Tercih sizin.

Her gün 20 dakika kuralını uygulayarak kısa zamanda hayat kalitenizi artırın

Son dönemlerde öne çıkan neredeyse tüm motive edici bilimsel teoriler, kuramdan uygulamaya geçiş için özel formüller üzerine kafa yoruyor. Bunlardan biri de “20 Dakika Kuralı”. Bu kural direncimiz ne kadar olursa olsun, 20 dakikalığına hepimizin herhangi bir hareketi yapmaya katlanacağını gösteren çok basit bir psikolojik davranış biçimini dikkatimize, ilgimize sunuyor ve hayatımızda uygulayarak denemeyi tavsiye ediyor.

20 Dakika Kuralı; tembelliğe karşı savaşmanın, motivasyonunuzu artırmanın, kendinizi sürekli şarj etmenin (doldurmanın), işe odaklanırken aynı zamanda dış dünyadan yani sosyal hayattan kopmamanın, kısacası hangi anlamda ve ne kadar yoğun olursanız olun kendinizi zinde tutmanın oldukça aktif bir yolu.

Gelin hep birlikte bakalım, bu kural nasıl çalışıyor:

Eğer her gün 20 dakika spor yaparsanız sağlığınızla ilgili endişelenmenize gerek kalmaz. Düzenli olarak hergün yapacağınız 20 dk spor sayesinde bedenen zinde kalabilirsiniz.

Eğer günün 20 dakikasını temizlik ve düzen için harcarsanız karışıklıkta kaybolmazsınız. Yaşam ve çalışma alanlarında günde toplam 20 dk lık yapacağınız temizlik ve düzenlemeler sayesinde herşey elinizin altında kalır ve bu size saatler kazandırır.

Gününüzün 20 dakikasını konsantrasyonunuzu artırmaya adarsanız yaratıcılık konusunda endişelenmenize gerek kalmaz. Çünkü yapacağınızı her 20 dk lık konsantrasyon egzersizi; özel hayatınızdaki ve iş hayatınızdaki odaklandığınız konularda çok daha derinlere inabilmeyi sağlar.

Günün 20 dakikasını size yakın olan birini / birilerini dinlemeye ayırsanız ilişkilerinizle ilgili hiçbir endişeniz kalmaz. Dostlarınızı ve yakınlarınızı dinlemeniz, onlara zaman ayırmanız ikili ilişkilerinizde sarfedeceğiniz pek çok ekstra efordan sizi kurtarır, hayatı kaçırmadan yaşama şansı verir.

Gününüzün 20 dakikasını yeni gelir kaynakları aramak için feda etseniz finansal problemler yaşamazsınız. Üzerinde çalıştığınız iş fikrini yada işinizi geliştirmek için veya yeni iş modelleri, yeni finansal kaynaklar bulmak için harcayacağınız her 20 dk sizi köşeye sıkışmaktan, dağ boğazlara girmekten kurtarır.

Kendinize 20 dakika rahatlama ve dinlenme süresi verin, bu şekilde hiç yorgunluk hissetmeyeceksiniz. Günün tam ortasında veya yakın saatlerde her gün vereceğiniz 20 dk lık mola yorgunluklarınızın birikmesine mani olur ve hem iç (ruhsal) hemde beden enerjinizi yüksek tutar.

Günün 20 dakikanızı kendinizi dinleyip not almaya ayırsanız fikir bulamayacağınıza dair rahatsız edici düşüncelerden uzaklaşırsınız. Hatırlamanız gereken her detayı beyninize yük etmez ve kağıt veya dijitla ortam farketmeksizin not alırtsanız; hem daha dinç bir beyne sahip olursunuz, hemde yeni ve özgün fikirler bulması için beyninize fırsatlar sunarsınız.

Günün 20 dakikasını kitap / makale okumaya ayırsanız öğrenme açlığından kurtulup öğretme / dinletme olgunluğuna ulaşırsınız. Unutmayın ki; günün 20 dakikasını kitap okumaya ayıran birinin her türlü ortam ve konuda dinlenecek bilgi ve tespitleri olacaktır. Dahası; nasıl başarılı olduğuna dair sorulara verecek net cevapları vardır.

Tekrar edelim, 20 dakika kuralı; tembelliğe karşı savaşmanın, motivasyonunuzu artırmanın, kendinizi sürekli şarj etmenin (doldurmanın), işe odaklanırken aynı zamanda dış dünyadan yani sosyal hayattan kopmamanın, kısacası hangi anlamda ve ne kadar yoğun olursanız olun kendinizi zinde tutmanın oldukça aktif bir yolu.

IQ Chocolate, çikolatanın sağlık olduğunu kanıtlayan İngiltere merkezli bir girişim

Sağlıklı yemekler devrimi bir çoğumuzu ele geçirdi. Birçoğumuz acaba yediklerimizle vücudumuza neler koyuyoruz diye düşünüyor ve doğru şeyleri yediğimizden emin olmak için bilinçlenmeye çalışıyoruz. Tabi ki bu bir ya da iki parça çikolata yemek istemediğimiz anlamına gelmiyor. İşte burada İngilitere’den bir startup favori abur cuburumuzu sağlık yiyecekler listesine eklemiş.

IQ Chocolate isimli bir şirket ‘çekirdekten bara‘ (kakao çekirdeğinden çikolata barına) konseptli bir çikolata üretti. Ürünleri aralarında fındık, gluten ve soyanın da bulunduğu toplam 14 alerjeni içermiyor ve düşük glisemik indexli. Yani bunun anlamı; bu çikolata glikoz seviyenizi yükseltmiyor. Bu çikolatanın tatlılığını ise organik hindistan cevizi çiçeği nektarından geliyor. Ki bu madde ‘superfood‘ olarak adlandırılan yiyecekler kategorisinde. İçerisinde yüksek miktarda magnezyum, potasyum, demir ve çinko bulunuyor. Aynı zamanda B1, B2, B3 ve B6 gibi önemli vitaminleri içeriyor.Bir çikolata hiç bu kadar sağlıklı olmamıştı.

IQ Chocolate kurucular Kate ve Jane

Kurucular Kate ve Jane kendilerini ”çok uzun yaşamak ve yolculuğundan keyif almak isteyenler” olarak tanımlıyorlar. Bu, IQ Chocolate’nin kalbindeki fikri destekleyen ahlaktır.Kim diyebilir ki hem favori yiyeceğini rahatlıkla yiyebileceksin ve üstüne üstlük bir de sağlıklı olacak.Bütün bunlardan sonra çikolatanın kalbi olan kakao çekirdeği Dünya’da yoğun besleyici gıdalar listesine girmeyi başardı. Özellikle gelişmekye olan ülkelerde yaygın bir sağlık sorunu olan diyabete de neden olma durumunun aslında besinlerin işlenişiyle alakalı olduğunu gösterdi.

IQ Chocolate bu ürünlerini tanımak için bir yolculuğa çıkıyor ve kakao çekirdeğinin sağlık için yararlı olduğu halini koruyarak süpermarket raflarında yerini almasını sağlamak istiyor. Bu yolculuk bir mücadeleyi katılmaya yönelik. Kurucular Jane ve Kate’,n geleneksel çikolata yapım yöntemleriyle mücadelesi. Rowett Aberdeen Üniversitesi Beslenme ve Sağlık Enstitüsü’nün de desteğiyle Kate ve Jane farklı kakao çekirdeklerini test ederek

Bugünlerde hızlı bir şekilde ilerleyen şirket Great Taste Awards’ta iki yıldıza sahip ve çikolatanın spor dünyasındaki yerini incelemekle birlikte yaşlılıktaki zihinsel düşüşü yavaşlattığına yönelik çalışmalar da yapıyor. Çikolataları artık Dünya’da 13 ülkede yer alıyor ve Kate ile Jane daha fazla büyümek için çalışmalarına hızla devam ediyor.

ODTÜ Teknokent Yeni Fikirler Yeni İşler girişim hızlandırma programı

ODTÜ Teknokent tarafından uygulanan Yeni Fikirler Yeni İşler hızlandırma programı yöneticilerinden Gökhan Çelebi ile röportaj gerçekleştirdik. Yakında başvuruları kapanacak olan bu programa siz de girişiminizle başvurup, kendinize Amerika yolu açabilirsiniz.

UberPitch ile girişimciler, Uber araçlarında yatırımcılara sunum yaptı

Uber‘in yurtdışında uygulamaya başladığı UberPitch uygulaması, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da da yapıldı. Ön elemeden geçen girişimciler, yarışma günü mobil cihazlarından kendilerine açılan özel panel ile yatırımcıların olduğu bir Uber aracı çağırdı ve 7 dakika boyunca jüriye karşı sunum yaptı. Birçok girişimcinin kendisini yatırımcıya anlattığı bu yarışmada, 7 aracın her birinden sadece 1 kazanan girişim seçildi.

Kolektif House Levent şubesinde yapılan ödül töreninde kazanan 7 girişim açıklandı. Bu girişimciler Uber kredisi ve çeşitli ödüller kazandı.

Etkinlik esnasında konuşma yapanlar arasından özellikle Fırat İşbecer, yüzünü globale dönen girişimlerin son zamanlarda arttığını dile getirdi.

UberPicth araçlarındaki yatırımcılar; Arda Kutsal, Arif Akdağ, Cem Soysal, Dilek Dayınlarlı, Fırat İşbecer, Nevzat Aydın ve Yomi Kastro.

UberPitch İstanbul 2017 kazanan girişimleri;

Bilemezsin.com: Kullanıcıların hayata dair her konu hakkında sanal para ile bahse girebildikleri bir eğlence sitesi. Kurucuları: Berkan Cesur, Koray Eymur, Ece Köprücü, Can Ferman Gülmez.

Dine&Pay: Hesap ödemek için garsonu beklemeden direkt uygulama üzerinden hesabı ödemenizi sağlıyor. Ayrıca restoran için rezervasyon yapılmasına da imkan sağlayan mobil uygulama. Kurucuları: Mehmet Emir Çağan, Enver Eren, Cüneyt Ortan, Ferruh Karakaşlı, Onur Balaban ve Boğachan Fidan

Looky: İnsanların günlük eşyalarını pratik ve az yer kaplayan bir takip cihazı ile kaybetmelerini önleyen bir girişim. Kurucuları: Alp Onur

Melina Aero: Havacılık ve uzay teknolojileri alanında kullanılan itki ve güç sistemleri, yer test düzenekleri, tepkimeli akışlar, enerji v.b. alanlarda yazılım ve donanım anlamında özgün ürünler tasarlayabilen, üretebilen ve servis hizmeti verebilen bir tasarım şirketi. Kurucuları: Onur Tuncer

qumpara: Her ay anlaşmalı kampanyalı noktalar, ürünler veya ürün grupları ile her zamanki alışverişlerinizden hediyeler ve ekstra avatajlar kazanmanızı sağlayan mobil uygulama. Kurucuları: Banu Turgut

Teleskop.co: Süreçlerini mobil dünyaya göre tasarlayan, güncel bilgiye ofis dışında, hızlı şekilde ulaşan, teknolojiyi verimli şekilde kullanarak işine değer katan gerçek zamanlı işletmeler için tasarlanan bir uygulama. Kurucuları: İbrahim Mestav

Urbansurf: Seyahat edenleri ufak gruplarda sosyalleştirip, hikayelerini paylaştıran uygulama. İster bir aktivitede, ister aktivitesiz gezginlerle veya yerel halkla buluşabilirsiniz. Kurucuları: Serkan Pulat

Kazanan girişimleri tebrik ediyoruz.

Kendi icatlarıyla hayatını kaybeden mucit girişimciler

Geçmişten bugüne hayatımızı kolaylaştıran binlerce icat yapıldı. Bugün kullandığımız her şey bir mucit girişimcinin eseri. Bazıları hayata geçirdikleri ve bugün de bizim kullandığımız icatlarını çok fazla kullanamadan hayata gözlerini kapattı, hem de kendi icatlarıyla. İşte aşağıda ölüm sebebi kendi icatları olan mucit girişimciler. Ancak onların girişimleri sürekli geliştirilme evresi içinde olmak koşuluyla ölümsüz kalacaktır.

Henry Smolinski (1973)

henry smolinski
Henry Smolinski

İcadı ve ölümü: Uçan Araba – Uçuş esnasında aracın sağ kanadı koptu ve araç düştü.


Horace Hunley (1863)

horace hunley
Horace Hunley

İcadı ve ölümü: Denizaltı – Bir test denemesinde boğularak hayatını kaybetti.


Marie Curie (1934)

marie curie
Marie Curie

İcadı ve ölümü: Radyum ve Polonyum üzerinde çalışmalar yapıyordu. Ancak yeterli önlemleri almadı. Aplastik anemi hastalığı yüzünden hayatını kaybetti.


William Bullock (1867)

William Bullock
William Bullock

İcadı ve ölümü: Dönerbasar – Test esnasında ayağı ezildi ve kangrenden dolayı hayatını kaybetti.


Henry Winstanley (1703)

Henry Winstanley
Henry Winstanley

İcadı ve ölümü: Deniz Feneri – Fırtınalı bir günde deniz fenerini terk etmek istemeyince boğularak hayata gözlerini kapattı.


Thomas Midgley Jr. (1944)

Thomas Midgley Jr.
Thomas Midgley Jr.

İcadı ve ölümü: Engelliler için yatağa yatıran robot – Mekanizmanın demirlerine düşünce boğazı kesildi ve yaşama gözlerini yumdu.


Otto Lilienthal (1896)

Otto Lilienthal
Otto Lilienthal

İcadı ve ölümü: Planör – Fırtınanın etkisiyle kontrolü kaybetti ve düşerek hayatını kaybetti.


Li Si (MÖ. 208)

Li Si
Li Si

İcadı ve ölümü: İşkence Sandalyesi – Vatan hainliği yaptığı yaptığı öne sürüldü ve kendi icat ettiği sandalyede kan kaybından hayatını kaybetti.


Alexander Bogdanov (1928)

Alexander Bogdanov
Alexander Bogdanov

İcadı ve ölümü: Kan Nakli – Kendine yanlış kan verince hayatını kaybetti.


Franz Reichelt (1912)

Franz Reichelt
Franz Reichelt

İcadı ve ölümü: Paraşüt Kostümü – Eyfel kulesinin tepesinden atladı. Ancak paraşüt açılmayınca yere çakıldı ve hayatını kaybetti.

36 Soruda Aşk ve Saydamlık ile girişiminizi beğenilen marka Lovemark yapın

İki insanın aşık olması için birbirlerine 36 soru sorup, sonra da dört dakika boyunca sessizce bakışması yeterli midir?

Arthur Aron ve arkadaşlarının 1997 yılında yayınladıkları “The Experimental Generation of Interpersonal Closeness” isimli makalesine bakarsanız, bu olasılık yabana atılmayacak kadar yüksek.

Makaleye söz konusu olan deney, psikolog Arthur Aron’un New York State üniversitesindeki dersinde yapılmış. Birbirlerini tanımayan öğrenciler ikişerli olarak gruplanmış ve ellerine birer soru listesi verilmiş. Öğrenciler karşılıklı olarak soruları yanıtladıktan sonra birbirlerine karşı büyük bir yakınlık duyduklarını ifade etmişler. Hatta, deneye katılan iki öğrenci, altı ay sonra evlenmiş.

Deneyde kullanılan soruların bir kısmı çok genel. “En son ne zaman uzun bir yürüyüşe çıktın? Nereye gittiğini ve neler gördüğünü anlatsana!” gibi. Bazı sorularsa çok daha özel. “Ailenden en çok kimi kaybetmek seni üzer?” gibi.

Görülen o ki, iki kişi arasındaki yakınlık, birbirlerini tanımalarına bağlı. Yakınlaşmak için duyguları, düşünceleri, yaşanmış olayları paylaşmak önemli. Ama belki de en önemlisi, güçlü yanları olduğu kadar zayıf yanları da paylaşmak. Yakınlaşmak istediğiniz kişiye karşı olabildiğince saydam olmak.

Son 30 yıldır, pazarlama dünyası da tüketicilerle markalar arasındaki yakınlığın peşinde. Pazarlama guruları hep bir ağızdan “aşk markaları” (lovemarks) yaratmak için neler yapılması gerektiğini konuşuyorlar.

Peki, Arthur Aron’un mantığı tüketicilerle markalar arasında da geçerli mi? Yani, bir markanın müşterilerine yakın olması, onlarla duyguları, düşünceleri, yaşanmış olayları paylaşması mı demek?

Eğer bu doğruysa, bir marka yöneticisinin ilk yapması gereken, tüketicilerine en azından şu meşhur deneydeki sorulardan bazılarını sormak. Ve markasının hikayesini, kimliğini, başarılarını ama en az bunlar kadar bu markanın yaşadığı sorunları, zayıf yanlarını tüketicileriyle paylaşmak. Yani, tüketici karşısında saydam olmak.

McDonald’s Kanada’nın Pazarlama Direktörü’nün hamburgerlerin reklamlarda neden restaurantlardakinden farklı göründüğünü anlatması, ya da Burger King Türkiye’nin Pazarlama Direktörü’nün patateslerinin kötü olduğunu ve müşterilerin memnun olmadığını reklamlarda kabul etmesi gibi.

Peki, Siz aşk markası olma yolunda hala bir ilerleme kaydedemediyseniz?

Büyük bir ihtimalle, malum 36 sorudan hiç birini sormadınız ve kendinize sordurmadınız demektir.

Kaynak: Dr. Engin Baran, Pazarlamablog.com

Anne ve Bebek ürünleri satan eticaret sitesi Butikbebe.com kapandı

Anne ve Bebek ürünleri odaklı eticaret sitesi olan Butikbebe.com kapandı. Ne zaman ve neden kapandığıyla ilgili resmi bir açıklama yapılmadı. Sitenin direkt olarak kapandığını siteye girdiğimizde görebiliyoruz.

Netset Group bünyesinde 2012 yılında 35 kişilik bir ekiple kuruldu. Günlük ortalama 400 ürün kargoluyordu ve 7,5 milyon TL ciro yapıyordu. Ağustos 2014’te ise günlük ortalama 1000 kargo çıkışı yapmaya başlamıştı. O tarihlerde azerbaycan sitesini de açmıştı.

Yetkililerden konuyla ilgili açıklama yapıldığında tekrardan bu haberi güncelleyip sizinle paylaşacağız. Ayrıca kapanan girişimleri de bu bağlantıdan görebilirsiniz.

Geçen yıl BIC Angels’tan yatırım alan Doktorderki, 15 bin üyeye ulaştı

Geçtiğimiz aylarda yatırım haberlerini duyurduğumuz ve BIC101 kapsamında desteklenen Doktorderki, 15 bin üyesi ve 22 doktor ile sağlık alanında gelişmeye ve büyümeye devam ediyor. Bu bağlamda Doktorderki kurucularından Berke Uygun, Doktorderki’den biraz bahsetti.

Doktorderki, sağlık ile ilgili soruları olan insanların, uzman doktorlar ile mobil uygulama üzerinden birebir mesajlaşarak doğru bilgilenmesini destekleyen bir platformdur.

BIC 101 kapsamında yatırım ve destek süreci başladı. Yatırımı daha çok doğru iletişim kanalını split testler ile bulmak için kullandılar. Aynı zamanda blog yazılarının da yer aldığı yeni internet sitesi ve android uygulaması da tamamlandı.

Doktorderki kurucularından Berke Uygun “Büyüme stratejimizin ana odağı uygulamamıza ilk gelen early adopter kitlesine hem en doğru hizmeti vermek hem de onların yorumlarından dersler alıp, doğru hamleler yapmak diyebiliriz. Tabi ki pazarda ilk olmanın avantajını kullanıp destekli adımlarla marketi penetre etmek en önemli stratejimiz. Her startup gibi dijital pazarlamayı kullanmak ve doğru A-B testlerle hedef kitleyi bulmak stratejimizin en büyük parçası. Köftenin kendisinden önce kokusunu satabilmek için doğru insana doğru zamanda doğru mesajı vermeye çalışıyoruz. Offline pazarlama kısmında benzer kitlelere hali hazırda ulaşmış firmalarla iş birliği yapıyoruz. Doktorderki’yi hem trust-mark hem love-mark haline getirmek. İnsanların güvenle gelip, mutlu bir şekilde ayrıldığı bir uygulama haline getirmek istiyoruz.”

Girişim şuanda 22 doktor ile 15.000 üyeye hizmet vermektedir. Haftalık %6 büyüme oranını yakalamış durumda.

Büyüme planları arasında öncelikle eczanelere girmek var. Sağlık dışında dermo-kozmetik alanı da üstünde çalışmaya başladıkları bir alan. Bu kategoride firmalar ve eczaneler ile çalışmalar yapmayı hedefliyorlar. Doktorderki uzmanından anında saç dökülmesi, sivilce veya bakım hakkında ücretsiz danışmalar alıp, doğru markanın doğru ürününü de kullanıcılarına sunmayı planlıyor.

Berke Uygun melek yatırım almak isteyen girişimlere şunları tavsiye ediyor.

“4 önemli şey söyleyebilirim; kendilerini fikre körü körüne âşık olmadan fakat rasyonel bir şekilde ikna etmiş olmaları, kurucuların ve takımın ilgi-bilgi alanlarının birbirini tamamlar nitelikte olması ve en önemlisi yatırım almaya gelmeden önce müşteri keşfi ve müşteri validasyonu kısımlarını aştıklarından emin oldukları mvp (prototip) bir ürün ile yatırımcı karşısına çıkmaları.”