Ana Sayfa Blog Sayfa 922

Online satışlarda iadeleri kolaylaştıran Optoro, 75 milyon dolar yatırım aldı

Ekonominin gelişip büyümesi ile birlikte perakende satışlar da bu artıştan paylarını aldılar. ABD Ticaret Bakanlığı’nın raporlarına göre; 2016 ve 2017 yılları arasında tüketiciler, özellikle online satın alımlarını %16 artırarak toplamda 435 milyar dolar harcamış.

Paylarını alan şirketler arasında ise lojistik teknoloji sağlayıcısı olan Optoro var. Washington merkezli şirketin yazılım sistemi perakende sektöründe varlık gösteren kuruluşların satmış oldukları malların iadesi ve yeniden satımına yardımcı olma amacını güdüyor. Optoro, son yatırım turunda Franklin Templeton Investments liderliğinde 75 milyon dolar yatırım aldı.

Yatırımla beraber Optoro toplam sermayesini 200 milyon dolara çıkardı. Bu yatırım turuna ayrıca; Revolution Growth, Generation Investment Management, Grotech Ventures ise diğer yatırımcılar arasındaydı.

Geçen yıl Amerika’da online satın alımların %10’unun iade edildiğini düşünürsek, şirketin yazılımı kuruluşlar için oldukça değerli. Optoro kurucu ortağı ve CEO’su Tobin Moore, ‘E-ticaretteki iade oranın offline satışlardan iki-üç kat fazla.’ olduğunu dile getiriyor. İade işlemleri ise yine kurumların iadeler için nakliye maliyeti ödemelerine yol açıyor. Bu da beraberinde markalar için ağır bir yük getiriyor.

OpenAI’nin robotik eli insan davranışlarını taklit için ek yazılıma ihtiyaç duymuyor

Elon Musk ve Sam Altman destekli OpenAI ekibi, robotlara elleri ile herhangi bir nesneyi kavrayabilen ve çeşitli şekillerde oynatabilmelerini sağlayan yeni bir sistem geliştirdi. OpenAI araştırmacıları, robotların simülasyon deneyimini kullanarak küpü döndürmek ve yönlendirmesini sağlıyor.

Robotlara her ne kadar insan özellikleri eklenilmeye çalışılsa da bazen bu pek mümkün olamayabiliyor. Örnek vermek gerekirse normal bir insan için herhangi bir elmayı ya da bardağı eliyle kavramak zor bir iş değil. Daha önce hiç görmediğimiz bir nesneyi bile kavrayarak güvenli bir tutuş sağlayabiliyoruz. Maalesef robotlar bu alanda geri kalabiliyor. Onların rastgele bir nesneyi kavrayabilmeleri için ona programlanmaları gerekiyor.

OpenAI araştırmacılarının bu soruna buldukları çözüm ise ilgi çekici. İnsan verilerini kullanmak yerine bilgisayarı bir simülasyonda yavaşça parmaklarını hareket ettirmeyi öğretiyor böylece pratik yaparak kavrama yetisi geliştirmesini sağlıyorlar.

Dactly adındaki sistem robotik elin birkaç saniyede bir nesneyi tutmanın binlerce farklı yolunu deneyip, sonuçları analiz edebiliyor ve bu verileri bir sonraki deneme için kullanabiliyor. Bahsedilen elin kendisi de çoğu robotik elden daha karmaşık olan Shadow Dexterous Hand.  Sistemin öğrenmesi gereken farklı nesneler ve pozlara ek olarak parmak uçlarının sürtünme miktarı, nesnenin rengi gibi başka özellikleri de mevcut.

Türk yapımı oyun Degeneration, Steam’de yayınlanmaya başladı

Türk oyun stüdyosu TeamPio ürünü olan Degeneration, Steam’de yayınlanmaya başladı. Hikaye tabanlı bir puzzle-platformer oyunu olan Degeneration “play in the mind” mottosu ile ilginç oyun mekaniklerinin yanında hayatın dinamiklerini sorgulatan atmosferi ile beklentilerinizi karşılayacak.

Degeneration farklı milletlerden birçok insanın kilisenin içinde hapsolduğu karanlık bir dünyada başlıyor. Bir radyo frekansı insanlığın kaderi için farklı yollar çizer. Atohi, Jasna ve Kazuki kendilerine çizilen yoldan mı ilerleyecek yoksa kendi yollarını mı çizecek?

Bu denklemlerin her birinin cevabını oyun içinde alabilirsiniz. Fakat unutmamanız gereken bir şey var her bir hikaye öğesi sizin için bir ödül ve bu ödülleri kazanmak için puzzle’ları çözmek zorundasınız.

Görüntü kontrol sistemi Wollox, Arıkovanı’nda desteklerinizi bekliyor

Kitlesel fonlama platformu Arıkovanı‘nda fonlamaya açılan projeleri paylaşmaya devam ediyoruz. Şimdi sizlere bugün itibariyle sonlanmasına 41 gün kalan bir projeden Wollox‘tan bahsedeceğiz. Öncelikle destek vermek için bu bağlantıdan projeye ulaşabilirsiniz.

Wollox, yeni nesil flat TV ve projeksiyon cihazlarının verimli ve etkileşimli kullanılmasını sağlamak için tasarlanmış bir görüntü kontrol sistemidir.

Wollox görüntü kontrol sistemi, fuar alanları, konferans salonları, büyük toplantı salonları ve benzeri geniş alanlarda projeksiyon cihazlarının sunum yapılan bilgisayarlarla kablosuz bağlantı kurmasını, görüntünün yansıdığı alanı etkileşimli çalışma alanına çevirmesi için tasarlanmış ve üretilmiş bir cihazdır. Bu sayede projeksiyon cihazı ve bilgisayar arasında uzun mesafe kablolama ve bilgisayar üzerinden sunum yapma zorunluluğu ortadan kalkar.

Uzaktan yönetim kalemi sayesinde, projeksiyon cihazının yansıdığı alanı (projeksiyon perdesi, tahta, duvar, cam, televizyon vb.) dokunmatik hale getirir ve bilgisayarınızı uzaktan kontrol edebilmenizi sağlar. Daha önce bilgisayar üzerinden yaptığınız çalışmalara Wollox sayesinde görüntünün yansıdığı alanda rahatça devam edebilirsiniz.

Wollox uzaktan görüntü kontrol sistemi Radyo Frekans protokolü kullanarak, Wi-Fi kullanan benzerürünlere nazaran daha hızlı veri ve görüntü transferi sağlar, bu sayede takılma, donma ve gecikme gibi sorunların yaşanmasını ortadan kaldırır.

Gazi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi IV. Fikirden İcraata İş Fikri Yarışması Birinciliği (2017)

Ömer Erkmen “Girişimciler, ürünü çıkarmadan hedef kitlesiyle konuşmalı.”

Yatırımcı ve mentor kimliğiyle girişimcilik dünyasından yakından tanıdığımız isim Ömer Erkmen (Ömer Abi) ile ayak üstü güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Özellikle girişimcilere güzel tavsiyeleri var. Bizim en ilgimizi çeken cümlesi, ürünü henüz çıkarmadan ürünün hedef kitlesiyle konuşmamız gerektiği. Çünkü bazı girişimciler ne yazık ki, ürüne odaklanmaktan kullanıcıya/müşteriye odaklanmıyorlar. Pazara çıktıklarında ise hiç beklemedikleri tepki ile karşılaşıyor. Şimdi Ömer abi ile gerçekleştirdiğim röportajı izleyelim.

Yerli araç çağırma uygulaması YOLO, 50 bin kullanıcıya ulaştı

Günümüzün en büyük problemleri arasında yer alan şehirlerde yaşanan trafik kaosu ve devamında gelen park problemlerine karşı sunduğu çözümler ile çalışmalarını sürdüren yerli araç çağırma uygulaması YOLO, büyümeye devam ediyor. Şehir içi lüks taşımacılık alanında Aralık 2016’dan bu yana faaliyet gösteren YOLO, kısa sürede elde ettiği büyüme ile bir dünya markası olma yolunda ilerliyor. Girişim, 1500 sürücüyü ve 50 bin kullanıcıyı aştı.

Şu anda İstanbul, Bodrum, Adana, Antalya ve Ankara’da kullanılabiliyor.

YOLO, son bir yılda sürücü portföyünü 500’den 1500’e çıkartırken, uygulamanın bireysel kullanıcı sayısı ise şimdiden 50 bini aştı. Kurulduğu günden bu yana gerek aldığı yatırımlarla gerekse uygulamayı geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya yönelik attığı adımlarla dikkat çeken YOLO, dünyada aktif kullanılan bir uygulama olmak için çalışmalarını sürdürüyor.

n11, Lokalizasyon projesi ile aynı gün içerisinde teslimata başlıyor

Saha etkinliğini artırmak ve satış sonrası hizmetlerine bir yenisini eklemek üzere harekete geçen n11.com, Türkiye eticaret lojistiğinin geleceğine ışık tutacak ‘Lokalizasyon’ projesini başlatıyor. Sektörde bir ilki gerçekleştirerek tedarik zincirini şirket odağından müşteri odağına çevirdiği yeni sistemiyle n11.com, aynı gün teslimat ve konuma özel indirim seçeneklerinden oluşan özel teslimat hizmetiyle yepyeni bir alışveriş deneyimi sunuyor.

‘Lokalizasyon’ projesi kapsamında ‘n11 Özel Teslimat Hizmetleri’ adıyla duyurduğu yeni hizmetiyle n11.com, Türkiye eticaret’inde ilk kez 50’den fazla şehre aynı gün içinde teslimata başlıyor. Saat 12:00’ye kadar verilen siparişler aynı gün saat 18:00’e kadar alıcısıyla buluşurken, 15:00′e kadar verilen siparişler ise akşam kargosuyla 18:00 ile 22:00 arası kapıya teslim ediliyor. 15:00 sonrasında verilen siparişler ise ertesi gün 15:00’e kadar alıcısıyla buluşuyor. Hızlı teslimatın ötesinde konuma özel teslimat hizmeti de sunan n11.com’da konuma özel fiyatlı ürünler doğrudan mağaza tarafından alıcı adresine iletilirken, kargoya ödenecek bedel kullanıcıya indirim olarak yansıtılıyor. Aynı gün teslimat hizmetine ek alıcının konumuna göre indirim sunan n11.com’da Konuma Özel İndirim hizmetiyle Konuma Özel Fiyat logolu ürünler mağaza tarafından kata kadar teslim ediliyor.

Eticarette yol gözleme dönemi bitti

Konuyla ilgili açıklama yapan n11.com CEO’su Won Yong, Jo, “Zaman ve mekândan bağımsız alışveriş yapma olanağı sağlayan e-ticarette, hızlı ve güvenli alışveriş deneyimine ek olarak ürünün alıcıya sorunsuz ve kolaylıkla teslim edilme süreci de kritik önem taşıyor. Satış sonrası hizmet, alıcı memnuniyetinde oldukça belirleyici bir faktör. Ürün ve maliyet açısından beklentilerin tam olarak karşılanmasının ardından hizmet olarak da bu tatminin sağlanması gerekiyor, nitekim hiç kimse evi veya ofisine sipariş ettiği bir ürününün günler sonra hasarlı ve yüksek lojistik maliyetleriyle teslim edilmesini beklemiyor. Bu noktada biz de ‘Lokalizasyon’ projesi kapsamında ‘n11 Özel Teslimat Hizmetleri’ adıyla duyurduğumuz yeni modelimiz sayesinde, ülke genelinde 50’den fazla şehre sipariş zamanlarına bağlı olarak; istenilen saat aralıklarında ya da aynı gün teslimat yapıyoruz” dedi.

İlerleyen dönemde 81 ile ‘Özel Teslimat Hizmeti’

Aynı gün teslimat hizmetinin yanı sıra alıcının konumuna göre indirim sunduklarını belirten Jo, Konuma Özel Fiyat logolu ürünlerin mağaza tarafından özel olarak teslim edildiğini söyledi ve “Konuma Özel Fiyat logolu ürünlerde alıcının bulunduğu bölgedeki mağaza siparişin ardından devreye giriyor, ürünün dağıtımını bizzat yapıyor. Operasyonel açıdan teslimat sırasında yaşanan sorunları ortadan kaldırmayı, uzun yollardan gelen ürünlerin hasar düzeyini yok etmeyi ve makul kargo, lojistik bedelleriyle müşteri memnuniyetini yukarı çekmeyi hedefliyor, başından sonuna kadar mutlu ve uğurlu bir alışveriş deneyimi vadediyoruz. Şu an için 50’den fazla ilde verdiğimiz aynı gün ve kata teslimat hizmetimiz ilerleyen dönemde Türkiye genelinde 81 ili de kapsayacak” dedi

Biryudumkitap, QR kodlarla kitap pasajlarını işletmelere taşıyor

2015 Aralık ayında yayına başlayan ve Türkiye’deki kitap okuma alışkanlıklarını pozitif yönde dönüştürmeyi amaçlayan sosyal girişim Biryudumkitap, kurumsal çözümler sunmaya başladı. Bunlardan en dikkat çekeni yakın zamanda tanıtılan Biryudumkitap QR oldu.

Çoğu edebiyat olmak üzere çeşitli kategorilerdeki kitaplardan 5 dakikalık pasajlar hazırlayıp topluluğuna ulaştıran Biryudumkitap’ın kitap pasajları, işletmeler için QR kodlar ile sunuluyor. Birkaç aydır bazı noktalarda testler yapılmış ve günlük okutma sayısı beklenenin 2.5 katı olunca “Biryudumkitap QR” bir ürün olarak ortaya çıkmış. Kamuya bağlı üniversitelerde ve liselerde, köy ve mahalle kahvelerinde, STÖ ofislerinde bu çözüm ücretsiz sunuluyor. Metinlerin okunduğu sayfada logo yerleşimi ve istediğiniz metinleri seçebileceğiniz model ise ticari işletmeler için ücretli. Bu modelde 1000’den fazla pasaj arasından özel bir liste oluşturabiliyorsunuz ve okuma ekranının altında işletmenizin logosu eklenebiliyor. Bu süreçlerin tamamı bir platform üzerinden yönetiliyor. Tasarım ihtiyacınız olursa Biryudumkitap bunu da karşılıyor. Şu anda 6 yerde aktif olarak çalışıyor. Aşağıdaki QR’ı okutarak siz de çözümü test edebilirsiniz:

Şu anda kurumsal.biryudumkitap.com adresinden talep toplayan Biryudumkitap, cuma günü yayınladığı tanıtım filminden sonra 1 yurt dışı ülkeden, 21 ilden 100’den fazla talep almış. Özellikle iOS’te QR’ların ek bir uygulama gerekmeden okunması sonrasında QR’ın gelecek vadettiği aşikâr. Biryudumkitap; e-posta bülteni, Chrome eklentisi ve şimdi de QR uygulamasıyla atıl olduğu düşünülen pek çok alanda yaptığı çalışmalarla fark yaratıyor.

Facebook, 123 milyar dolar değer kaybetti

Tüm zamanların gülük bazda en büyük düşüşünü Facebook gerçekleştirdi. 25 Temmuz tarihinde şirket %20 değer kaybetti. Buna göre ise şirket 629 milyar dolardan 506 milyar dolar değerlemesine sahip oldu.

Bu düşüşün sebebi, daha önceleri olduğu gibi herhangi bir siyasi skandala dayanmıyor. Şirket ise konu hakkındaki üzüntülerini belirtti. Facebook tarihinde ilk kez büyümesinde durma yaşıyor. Daha da kötüsü, Facebook’un kullanıcı tabanı Avrupa’da daraldı. Avrupa’da aylık kullanıcı sayısı 377 milyondan 376 milyona geriledi. Bu rakamlar 2017’den beri Amerika’da 241 milyon ve Kanada’da 239 milyon civarlarında seyrediyor. Buna rağmen şirketin diğer uygulamaları olan Instagram, Messenger ve Whatsapp kullanımı hala popüler durumda.

Facebook, Instagram ve ‘hikaye’ özelliğinin şirketin geleceği olduğunu düşünüyor. Fakat Instagram’ın bu özelliği ile ne kadar para kazandırabileceği şimdilik muamma.

Facebook’un 123 milyar dolarlık kaybını herhangi bir şekilde ölçeklendirmeye kalkarsak;

  • Örnek vereceğimiz ilk mecra bitcoin olur. Şu an bitcoin piyasasının toplam değeri 141 milyar. Facebook’un toplam değeri bazında çok göze batmasa da şirketin bir günde kaybettiği %20’lik pay, yaklaşık olarak bitcoin piyasasının bir gecede çökmesine eşdeğer.
  • Netflix, şu anda 158 milyar dolar değerinde.
  • Twitter’ın piyasa değeri ise yalnızca 33 milyar dolar. Bu durumda şirket bir gecede 4 Twitter kaybetti.

Facebook’un başarı hikayesi ise bilindiği üzere inanılmaz bir boyutta. Şirket sadece birkaç yıl içinde dünyanın sayılı kuruluşlarından biri haline geldi ve binlerce çalışana sahip oldu. Ve dünya çapında aylık kullanıcı sayısı 2,23 milyar. Kullanıcı sayıları eşittir reklam izleyicileri demektir ki bu da milyar dolarlık kazanç demek. Kullanıcıları bünyesinde tutabilmek için ise sürekli taze kan arayan şirketin ürünleri kullanıcılarında bağımlılık yaratacak boyutta. Buna yeni eklenen hikaye özelliğini örnek gösterebiliriz. Hikaye aralarına sıkıştırılan reklamlar ise daha fazla kazanç anlamına geliyor.

Fırat İşbecer, kendi girişimini kurmak için şirketten ayrılan çalışanına yatırım yaptı

Your Porter, Airbnb’de profesyonel olarak birden fazla daire kiralayanlara yönelik yönetim ve otomasyon araçları sunan iki Türk girişimcinin kurduğu Hollanda merkezli bir girişimdir. İstanbul Erkek Lisesi’nden sınıf arkadaşı olan İsmail Can Lermi ve Erinç Arık tarafından hayata geçirildi. Your Porter; Fırat İşbecer ve Cem Çetin‘den 1.5 milyon Euro değerleme ile yatırım aldı.

Aslında burada enteresan bir hikaye var. Erinç, bu girişime ilk para ödeyen kullanıcıları almaya başladığında, İsmail Can‘ın eski işi Fırat İşbecer‘in de kurucusu olduğu Commencis‘ten (eski adıyla Monitise) ayrılması için ikna etmeye çalışıyordu. Çünkü artık Erinç’in de yanında tam zamanlı bir kurucu ortağa ihtiyacı vardı. Sonunda İsmail Can, hayallerinin peşinden koşmak için İşbecer ile konuşarak işinden ayrıldı ve tam zamanlı olarak Your Porter‘da yoluna daha hızlı bir şekilde devam etti. Bizim tanıdığımız Fırat İşbecer, takım olmanın faydasını her zaman savunmuştur ve birisi eski çalışanı olmak üzere iki girişimciye yatırım yaptı.

Buradan çıkarılacak en güzel ders; eğer kurumsal hayatta çalışıyorsanız ve girişimci olmak istiyorsanız, bu durumu üst yöneticinizle veya patronunuzla çok iyi konuşun, kendinizi çok iyi ifade edin. Çünkü iş hayatında nerede, ne zaman ve ne şekilde karşılacağınız hiç belli olmuyor. Gün geliyor yatırımcınız olabiliyor.

Yatırımdan sonra ekibini genişletmeye başlayan Erinç ve İsmail Can, kendileri dahil 3. kişi olarak Burcu Karaköse‘yi hemen işe aldılar. Airbnb’nin yanı sıra, Booking.com ve TripAdvisor gibi platformları da entegre ettiler. Türkiye’den hiç kullanıcısı olmayan Your Porter’ın en çok kullanıcısı olan ülkeleri; ABD, Avustralya ve İngiltere.

Yatırım sonrasında Amerika ve Avrupa’daki büyüme hızlarını artırmak istiyorlar. Son 3 ayda ortalama aylık olarak %16,8 büyümüşler. Girişimcilerin hedefinde, Türkiye’den çıkmış bir girişim olarak Airbnb dikeyinde yazılım üreten en önemli oyunculardan biri olmak var. Bu alanda ciddi rakiplerinin olduğunu da özellikle belirtiyor.

Ayrıca bir çağrıları var. Global mecrada yer almak isteyen Türk yazılım geliştiricileri de arıyorlar. Girişimin web sitesi üzerinden başvuru yapabilirsiniz.