Ana Sayfa Blog Sayfa 883

Eticaret siteleri için Güven Damgası nedir ve nasıl alınır?

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri, online alışverişçilerin yaklaşık yüzde 25’inin çeşitli sorunlar yaşadığını ortaya koyuyor. Bu sorunların başında da sahte internet sitelerinin yaşattığı mağduriyetler geliyor.

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, internetten alışverişte güven damgası uygulaması artık başladı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından eticaret sitelerine güven damgası verilecek. Yeni uygulama ile birlikte Ticaret Bakanlığı online alışveriş sitelerini bir teste tabi tutacak. Testi başarıyla geçen sitelerde ‘güven damgası‘ yer alacak. Eticaret sitelerinin ana sayfalarında bulunacak bu sembol o sitenin belli başlı güvenlik tedbirlerini almış olduğunu ve güvenilir bir site olduğunu kullanıcılara göstermek amacı ile kullanılacak.

Peki Eticaret siteleri ne yapacak?

Eticaret siteleri Güven Damgası başvurusundan en çok 3 ay önce ve her sene içerisinde en az 1 defa sızma testi yaptırmak zorunda olacak. Kişisel veri ve ödeme bilgileri içeren tüm işlemler SSL ile gerçekleştirilecek. Satılan ürünün içeriği, stok bilgisi, malzemeleri ve ölçü bilgilerinin yanı sıra teknik özellikleri, garanti ve kullanım koşullarına da sitede yer verilecek. Ayrıca ilgili ürünün kimler tarafından kullanılabileceği ve teknik bir desteğe ihtiyaç duyulduğunda kimler tarafından bu desteğin sağlanacağı da belirtilecek. Ürünlerin gerçek boyutlarının anlaşılmasını sağlayan görseller kullanılacak, kargo ve teslim süreleri konusunda bilgilendirme sağlanacak. Tüketicinin şikayet ve taleplerini iletebilmesi için sitede, telefon aracılığı ile ulaşabilecek müşteri hizmetleri bilgisi yer alacak.

Güven Damgası’na nasıl başvuru yapılır?

Güven Damgası’nı edinmek isteyen e-ticaret firmaları başvurularını GDS’ye (Güven Damgası Sağlayıcıları) guvendamgasi.org.tr sitesi üzerinden yapması gerekiyor. Daha sonra Güven Damgası Sağlayıcıları tebliğde belirtilmiş olan şartların varlığını kontrol edecek. Sitedeki eksik maddeler tespit edilir ise ek süre verilecek. Güven Damgası Sağlayıcıları’nın 30 gün içerisinde başvuruyu sonuçlandırmaları gerekiyor. Başvuru olumlu sonuçlanırsa, sitenize Güven Damgası Sağlayıcıları sitesi ile bağlantılı bir sembol yerleştirilecek.

Turkcell’in yerli girişimler için Teknoloji Desteği paketine şimdi başvurun

Kitlesel fonlama platformu Arıkovanı ile verdiği destekle, girişimcilik dünyasında adından söz ettiren Turkcell, bu kez de Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı kapsamında Dijital Destek Programı’nı duyurdu.

Turkcell, yerli girişimlerin verilerini Türkiye’de saklayabilmesi için veri merkezlerini girişimcilerin hizmetine sunuyor.

Turkcell dijital destek paketi kapsamında, Turkcell veri merkezlerine gelen yerli girişimcilere, ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın’ düşüncesiyle, altyapı harcamalarında kullanabilecekleri bütçe desteği ve yüksek hızda internet erişim hizmeti avantajı sağlanacak. Dijital Destek Programı’na kabul edilecek girişimler Turkcell’in dijital portföyündeki; BiP, Yaani, Paycell, Turkcell Akademi, e-şirket gibi birçok uygulamanın sunduğu fırsatlardan da yararlanabilecek. Ayrıca; Turkcell’in IoT platformunda yazılım geliştirebilme imkânları da girişimciler için hazır edilecek.

100 bin TL’lik altyapı bütçesi ve yüksek hızda internet

Türkiye’de ürün ve uygulama geliştiren yerli teknoloji girişimcileri, başvuru kriterlerini sağladıkları ve Turkcell Hızlı Giriş uygulamasını entegre ettikleri takdirde, 100 bin TL’lik Turkcell Veri Merkezi bulut altyapı bütçesine sahip olabilecek.

Ayrıca girişimciler 100 mbps hızında internet erişimi avantajı da elde edecekler.

Başvurular Turkcell’in kitlesel fonlama platformu Arıkovanı üzerinden alınıp ön kriterlere göre değerlendirecek.

Turkcell’in başlattığı dijital destek programı hakkında detaylı bilgi almak isteyen girişimciler bu bağlantıdan detaylı bilgilere ulaşabilir.

Destek paketinden faydalanmak isteyen girişimlerin sağlaması gereken ön kriterler:

  • Yıllık 1 milyon TL’den az ciroya sahip olmak,
  • Şirket kuruluşu üzerinden en fazla 5 yıl geçmiş olması,
  • Turkcell Güvenli E-ticaret ( Hızlı Giriş ve/veya Paycell) entegrasyonunu yapmaya gönüllü olmak,
  • Aktif olarak üniversitelerin teknopark ve/veya inkübasyon merkezlerinde yer almak,
  • Mevcut Sanal Veri Merkezi veya Yeni Nesil Sanal Sunucu aboneliği bulunmaması.

Galatasaray Espor takımı da ilk mobil espor oyuncusunu transfer etti

Galatasaray Espor, Netmarble Türkiye tarafından yayınlanan ve Kore’de düzenlenecek Paramanya Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil edecek olan esporcu Gökhan Yıldırım’ı transfer etti. Bu sayede Galatasaray Espor, ilk kez bir mobil espor oyuncusunu bünyesine kattı ve uluslararası arenada mücadele etme fırsatı kazandı.

Seul’de 22-23 Aralık 2018 tarihlerinde düzenlenecek büyük finalde, Galatasaray formasıyla Türkiye adına mücadele edecek olan Gökhan Yıldırım’ın rakipleri Kore, Tayvan, Tayland, Endonezya ve Suudi Arabistan’dan katılan oyuncular olacak.

İlkleri barındıran bir gelişme

Netmarble EMEA CEO’su Barış Özistek: “Mobil espor kavramını Paramanya ile ülkemize tanıttık. Paramanya Dünya Şampiyonası’na 2 Türk Paramanya oyuncusunun katılması, hem ülkemizin bir mobil espor alanında temsili hem de dünya çapında önemli bir mobil espor turnuvasına katılımı açısından pek çok ilkleri ve başarıları barındıran önemli bir gelişme. Bir diğer popüler oyunumuz olan Wolfteam’de başarılı bir takıma sahip olan Galatasaray Espor’un ilk mobil espor oyuncusu olarak Gökhan’ı seçmesi bizi ayrıca sevindirdi” dedi.

Yerel işletmeler için yeni gelir modeli: MenaPay Bayi Ağı

Orta Doğu’nun dijital ödeme yöntemi MenaPay, işletmelerin nakit karşılığı MenaCash satışına imkân tanıyan yeni MenaPay Bayi Ağı ile MENA bölgesinin dijital dönüşümüne katkı sağlıyor.

MenaPay Bayi Ağı nedir?

MenaPay, mevcut işlerine ek gelir sağlayacak yerel mağazalar ve işletmeler için yepyeni bir iş modeli sunuyor. MenaPay Bayi Ağı’na katılan dükkanlar Bayi Satış Paneli üzerinden MenaPay’in dijital parası olan MenaCash’ı yerel topluluklarına satabilecekler. ABD Doları ile tam olarak desteklenen MenaCash, tüm Orta Doğu’nun ortak para birimi olarak kullanılabilecek. MenaCash, para işleminin gerekli olduğu herhangi bir yerde kullanılabilir. Eticaret siteleri, restoranlar, alışveriş merkezleri, benzin istasyonları ve otomatlar MenaPay Platformu’nun günlük kullanımı için örneklerden bazılarıdır.

MenaPay Bayi Ağı Sistemi

MenaPay tarafından onaylanan bayiler, kredi kartı ve elektronik transfer yoluyla MenaPay’den Menacash alabilecekler. Düzenli olarak satışların raporlanabildiği Bayi Satış Paneli, MenaCash satışları için özel olarak tasarlandı. MenaPay bayileri, sattıkları MenaCash üzerinden komisyon oranını belirleyebilecek ve kayıtlarını raporlayabilecekler.

MenaPay Genel Müdürü Tolga Odoğlu, “Kullanıcıların nakit parayı dijital ortama aktarmalarını sağlamak ve temelde nakit kullanan bölgedeki dijital dönüşümü başlatmak için tüketicinin MenaCash’e kolayca ulaşmasının çok önemli olduğuna inanıyoruz. İnternet kafeler, döviz büroları, kuyumcular ve marketler bayi uygulamasını kolaylıkla kullanabilecekler. Kabul edilen işletmeler, gelirlerini mevcut işlerine ek gelir kaynağı olarak %30’a kadar artırabilecek ve müşteri portföyünü genişletebilecekler.” dedi.

Blockchain tabanlı şeffaf bir ödeme sunan MenaPay, hızlı para transfer özelliği sayesinde banka ve kredi kartı şartı olmadan kişiler arası işlem yapmayı mümkün kılıyor.

Studio Billion, Tarvenn’den 1.4 milyon TL değerleme ile ilk yatırımını aldı

Global mobil oyunu pazarına Türkiye’den yeni oyuncular katılıyor. Son oyunu “Spin Warriors İstanbul” ile; çoğu Türkiye dışından olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden 600 bini aşkın indirme rakamına ulaşan
Studio Billion, küresel oyuncu olmak için, Tarvenn’den 1.4 milyon TL değerleme ile ilk yatırımını aldı.

Ümit Aparı, Ömer Aslan ve Eşref Bektaş tarafından kurulan Studio Billion bu yatırımı, uluslararası arenada iddialı oyuncu olmak için kullanacak ve global bir oyuncu olmanın sinyallerini de şimdiden vermeye başladı. Spin Warriors İstanbul, Apple Store’da da yayına alınarak yurt dışında geniş kitlelere hitap etmeye başladı.

Android’de 620 bini geçti

Studio Billion

Spin Warriors İstanbul, İstanbul’un tarihi ve sembolik yapılarına tanıklık edilebilecek 3D mobil aksiyon oyunu. Oyunda İstanbul, 2000’lerin efsane çizgi filmi Beyblade’den uyarlanan spin savaşçılarının görkemli savaşına sahne oluyor. Oyun sadece Android platformunda 620 binden fazla indirme aldı. Oyun geçtiğimiz günlerde de iOS platformunda yayınlandı. Başta Hindistan ve ABD olmak üzere birçok farklı ülkeden kullanıcıya sahip olan Studio Billion’ın kullanıcı portföyünün büyük çoğunluğu yurtdışından oluşurken, iOS kullanıcıları ile daha geniş bir kitleye hitap edeceği tahmin ediliyor.

Hedef 1 milyar indirme

Şirket, dilerseniz gerçek zamanlı başka oyuncularla yarışarak, dilerseniz kendi başınıza internete ihtiyaç duymadan kelime haznenizi geliştirebileceğiniz mobil oyun olan “Word Hunters-Kelime Avcıları” için de lansman yapmaya hazırlanıyor. Şirket bu oyun ile başarısını dünya çapında geliştirmeyi hedefliyor. Farklı oyun modlarında ve kategorilerde gerçek insanlara karşı oynanabilen Kelime Avcıları, Play Store ve Apple Store mağazalarında ilk olarak Türkçe devamında ise başta İngilizce olmak üzere İspanyolca, Almanca ve İtalyanca gibi farklı dil seçenekleriyle yayınlanacak.

2019 yılı içerisinde 3 yeni oyun geliştirmeyi planlayan şirket, oyunlarını tüm mobil platformlarda, farklı dil seçenekleriyle lanse ederek dünya çapındaki kullanıcılara da ulaşmayı amaçlıyor. Kurulduğu günden bu yana küresel bir oyun firması olma amacıyla hareket eden Studio Billion, geliştirdikleri oyunlar ile 5 yıl içinde 1 milyar indirme rakamına ulaşmayı hedefliyor.

Tarvenn bu yatırımla birlikte 8. yatırımını duyurmuş oldu.

Kişiler arası gıda paylaşım platformu: CookMapp

CookMapp, yemek yemek isteyen insanlara bilindik restoranlar ya da yemek sipariş platformları gibi seçeneklerin dışında kendi sokağında, mahallesindeki herhangi bir kişinin evde yaptığı yemekleri inceleyip, sipariş etmesine olanak sağlıyor. Ayrıca tarlası olup, tarlasından doğrudan son kullanıcılara ürün satmak isteyen çiftçiler için de bir gelir kapısı oluyor.

Mahallenizdeki bir komşunuzun evinde yaptığı yemeklerin tadına bakabilir ve hatta evine misafir olup, yemek yiyebilirsiniz. Kim bilir belki siz de makarna, kek, kurabiye, limonata gibi evinizde bir şey yapıp, şehirdeki insanlarla paylaşabilir, bundan para kazanabilirsiniz. Ya da ürünlerin tarladan eve gelene kadarki geldiği süreçte aracılardan oluşan yüksek maliyeti, doğrudan satın alım yaparak kaldırabiliyorsunuz.

cookmapp
CookMapp

CookMapp, ev ekonomisine katkıda bulunmak isteyen ev hanımları, henüz işsiz insanlar, organik tarım üreticileri, öğrenciler, seyyar satıcılar gibi insanlar için gelir kaynağı olmak amacıyla yola çıktı. CookMapp, evdeki imkanlarla yapılan peynir, tereyağ, yoğurt ya da yemekleri tek tuşla satılabildiğini insanlara anlatmak ve yeni gelir kaynağı ile motivasyon sağlıyor.

İskender Ekren ve iki arkadaşı tarafından toplamda üç kurucu ortakla kurulan CookMapp, 12 Mayıs 2018’de İstanbul’da faaliyetlerine başladı. MVP sürecinde olan girişim, 17 Aralık 2018’de Scotty aracılığıyla 8 sipariş teslim etti.

Girişimin hedefleri arasında yerelde tarım ve hayvancılıkla uğraşan her İnsana ulaşıp, ürettikleri ürünlerin pazar yeri olmak var. Ayrıca sadece Türkiye sınırları içerisinde değil, dünya pazarında da o bulunduğu bölgenin kendi lezzetlerine göre bir pazar yeri olmak istiyor.

Doktorderki: Uzman doktorlara soru sorabildiğiniz mobil uygulama

Türkiye’deki girişimleri paylaştığımız serimizde, uzman doktorlara birebir soru sorup onlardan görüş alabildiğiniz mobil uygulama girişimi Doktorderki’den bahsetmek istiyoruz. Sizlere 2016 yılında BIC Angels’tan 1.5 milyon TL değerleme ile girişimin yatırım aldığını duyurmuştuk.

Mobil cihazınıza indireceğiniz Doktorderki uygulaması üzerinden branş doktorunuzu seçip, mesajlaşma ile soru sormaya başlayabiliyorsunuz. Dilerseniz fotoğraf veya tahlil belgeleri gönderip, görüş alabiliyorsunuz. Ayrıca medikal kayıtlarınızı da uygulama üzerinde güvenli bir şekilde tutabiliyorsunuz.

Berke Uygun tarafından Ocak 2016’da İstanbul’da kurulan Doktorderki’ye, sonradan kurucu ortak olarak PepApp kurucusu Emrah Yiğit dahil oldu. Böylelikle güç birliği yapan Berke ile Emrah, bu süreçten sonra girişimi büyütmek için beraber yola çıktılar.

Emrah Yiğit – Berke Uygun

Bir gün Berke boğaz ağrısıyla uyanıyor. Sonrasında İnternet’ten sol bademcik şişmesini araştırıyor ancak bir şey bulamıyor. Bulsa da bilgi kirliliği ve karmaşıklıktan dolayı kaynaklara fazla güvenemiyor. Sonra bu duruma doğrudan doktora sormak istiyor ancak şöyle bir sorun var, Berke doktora gitmekten ciddi anlamda çekiniyor. Aslında bu sorunu sadece kendisinin değil, çevresinde birçok kişinin de yaşadığını kendi sorunundan yola çıkarak farkediyor.

Ülkemizde hastaneye gitmeye korkan, çekinen, üşenen vb. İnsanlar var. Bunun tam tersini düşünmek gerekirse, acil durumlar haricinde yaşadığı her anlık durumda hastaneye gidenler de var. Doktorderki bu iki uç noktadaki İnsanlara dokunarak, bir yandan hem hastaneye gidemeyenler için doktor ile hasta arasında bir köprü oluyor, hem de yaşadığı ufak rahatsızlıklardan dolayı anında İnsanların doktora ulaşmasını sağlıyor. Berke, bu uygulamanın kesinlikle tedavi yerine geçmeyeceğini veya tanı koyan bir uygulama olmadığını özellikle dile getiriyor. Sadece görüş alabildiğiniz bir girişim olarak konumlandırıyor.

Doktorderki’nin diğer bir faydası ise diyelim ki hastaneye gittiniz ve sizinle ilgili bir teşhis konuldu veya hastalığınızla ilgili birşey söylendi. İkinci veya üçüncü görüşün yaygın olduğu sağlık durumlarında Doktorderki ile farklı doktorlardan aynı hastalıkla ilgili de yorum alabiliyorsunuz. Elinizde bulunan belgeleri sisteme yükleyerek doktora gönderiyorsunuz, doktor da bunları inceleyerek size görüşlerini bildiriyor. Eğer şüpheli bir durum varsa, sizi ilgili branşa yönlendiriyor.

Girişimin Türkiye’de görüntülü konuşma üzerine odaklanan DoctorTurkey isimli rakibi var.

Yerel ve global hedeflerinden bahseden Berke, yerelde hastanelerdeki acil olmayan ancak en ufak sorunlarda hastaneye giden hastaların oluşturduğu meşguliyeti ve masrafı kısmak, globalde ise Türkiye’de son yıllarda sağlık turizminin popüler olmasından dolayı özellikle turistlerin Türkiye’ye daha fazla yönelmesi için çalıştıklarını söyledi.

Girişimin gelir modeli; uygulama içerisinde doktora soru sormak için ödeme.

Uygulama içerisinde doktora soru sormanın ötesinde; nöbetçi eczanelere ulaşma, doktorların bloglarını okuyabilme, en yakın hastaneleri görebilme, ilaç hatırlatıcı kurma vb. geliştirilmeye devam edilen çeşitli özellikleri de var.

Mayıs 2018’de Workup’a kabul edilen Doktorderki, Aralık 2018’de buradan mezun oluyor. Girişimle ilgili gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

Seismic, 1 milyar dolar değerlemeyle 100 milyon dolar E Serisi yatırım aldı

Şirketlerin 2010 yılından bu yana satışlarını artırmalarına ve pazarlama süreçlerini yönetmelerine yardımcı olan girişim Seismic, E serisi turda 100 milyon dolar yatırım alarak 1 milyar dolarlık değerlemeye ulaştı. Unicorn oldu.

Bu gerçekleştirilen yatırım turuna; Lightspeed Venture Partners ve T Rowe Price yeni katılırken, mevcut yatırımcılar General Atlantic, JMI Equity ve Jackson Square Ventures da katıldı.

Şirketin kurulduğu günden bu yana 179 milyon dolar kazandığı söyleniyor.

Seismic’in kurucu ortağı ve CEO’su Doug Winter; “Seismic ile yapmaya çalıştığımız şey, satışçılara yardımcı olmak için doğru içeriği oluşturmaya çalışan pazarlamacılara yardımcı olmak, ve yine satışçıların da doğru parçaları ve argümanları bir araya getirmeleri konusunda yönlendirmek. Şirketlerin satış döngüsünü sorunsuz bir şekilde ilerletmelerine yardımcı oluyoruz.” açıklamasında bulundu.

Seismic, pazarını büyütmek için Mayıs ayında Savo Group’u satın almıştı. Şu anda San Diego Boston ve Chicago’da ofisleri var. Ayrıca, bu yılın başlarında İngiltere ve Avustralya’da da ofisler açtı ve yeni yatırımlarla daha da uluslararası planlar yaptı.

185’i mühendis ve proje yöneticisi olmak üzere 600’den fazla çalışanı olan Seismic’in yeni yatırımla birlikte neler yapacağını zamanla göreceğiz.

1907 Fenerbahçe, mobil espor oyuncusu transfer eden ilk takım oldu

Kore’de düzenlenecek Paramanya Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil edecek olan esporcu Anıl Çağlar Çiçekdal, 1907 Fenerbahçe takımına transfer oldu. Bu sayede Türkiye’de bir espor takımı ilk kez bir mobil espor oyuncusunu bünyesine kattı ve uluslararası arenada mücadele etme fırsatı kazandı.

Netmarble Türkiye tarafından yayınlanan, Türkiye’nin ilk mobil espor oyunu Paramanya için Aralık ayında Kore’nin başkenti Seul’deki GIGA Arena’da düzenlenecek uluslararası turnuvada ülkemizi temsil edecek 2 finalistten biri olan Anıl Çağlar Çiçekdal, 1907 Fenerbahçe espor takımına transfer oldu.

Seul’de 22-23 Aralık 2018 tarihlerinde düzenlenecek büyük finalde, Fenerbahçe formasıyla Türkiye adına mücadele edecek olan Anıl Çağlar Çiçekdal’ın rakipleri Kore, Tayvan, Tayland, Endonezya ve Suudi Arabistan’dan katılan oyuncular olacak.

İlkleri barındıran bir gelişme

Netmarble EMEA CEO’su Barış Özistek: “Mobil espor kavramını Paramanya ile ülkemize tanıttık. Paramanya Dünya Şampiyonası’na 2 Türk Paramanya oyuncusunun katılması, hem ülkemizin bir mobil espor alanında temsili hem de dünya çapında önemli bir mobil espor turnuvasına katılımı açısından pek çok ilkleri ve başarıları barındıran önemli bir gelişme. Bir diğer popüler oyunumuz olan Wolfteam’de başarılı bir takıma sahip olan 1907 Fenerbahçe’nin ilk mobil espor oyuncusu olarak Anıl’ı seçmesi de ayrıca mutluluk verici” dedi.

1907 Fenerbahçe Espor Takımı Başkanı Sina Afra ise yaptığı açıklamada “1907 Fenerbahçe’nin ilk mobil espor oyuncusu olan Anıl’ın takımıza katılmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyorum. Kendisinin Güney Kore’de düzenlenecek Paramanya Dünya Şampiyona’sında takımımızı ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyorum ve rakipleri karşısında başarılar diliyorum.” dedi.

“Bayrağımın ve formamın hakkını vereceğim”

Paramanya oynamaya hobi olarak başlayıp zamanla kendini geliştirdiğini belirten Anıl Çağlar Çiçekdal ise: “Paramanya’yı ilk oynamaya başladığımda bu noktaya geleceğimi hayal bile edemezdim. Kore’de ülkemi temsil edeceğim için büyük bir gurur duyuyorum. 1907 Fenerbahçe takımının ilk mobil esporcusu olduğum için de çok sevinçliyim. Hem bayrağımın hem de formamın hakkını vermek için elimden geleni yapacağım” dedi.

HUAWEI, görme engelli İnsanlar için yüz ifadelerini okuyabilen uygulama geliştirdi

HUAWEI, görme engelli insanların yapay zekanın gücünü kullanarak konuştukları insanların yüzlerindeki duyguları “görmelerini” veya hissetmelerini sağlayan bir uygulama geliştirdi. “Facing Emotions” adı verilen uygulama, yedi evrensel insani duyguyu yedi benzersiz sese çevirmek için HUAWEI Mate 20 Pro’nun kamerasını kullanıyor. Bu sayede görme engelli kişilerin başkalarıyla iletişim kurarken daha zengin bir deneyim ve anlayışa sahip olmasını mümkün kılıyor.

Yapay Zeka (AI) destekli bir uygulama

“Facing Emotions”, yapay zeka teknolojisinin sınırlarının zorlanması ile elde edildi. Yüz ifadeleri ve duygular analiz edildikten sonra bunları sese dönüştürmek için yapay zeka desteğiyle yeni bir programlama dili yaratıldı. Arka kameraları kullanan uygulama, görme engelli insanın konuştuğu kişinin yüzünü tarıyor ve göz, burun, kaş, ağız gibi yüz unsurlarının birbirlerine göre pozisyonlarını tanımlıyor. Yapay Zeka daha sonra tanımlanan duyguyu telefonda duyulan tanımlı bir sese dönüştürerek görme engelli kişinin taktığı kulaklığa iletiyor. Tüm bunlar gerçek zamanlı ve çevrimdışı modda gerçekleşiyor.

Projenin geliştirilme amacı, görme engellilerin gerçek dünyada deneyimlediği bir soruna teknoloji yardımıyla çözüm bulmaktı. İnsanları ve teknolojiyi bir araya getiren “Facing Emotions” uygulaması, görme engelli bireyler ve hayır kurumlarının desteği ile geliştirildi. Ve proje, Mate 20 Pro’nun sahip olduğu güçlü işlemci ve yapay zeka sayesinde hayata geçti.

Duygudan alınan ilham

Bu sürecin önemli bir bileşeni seslerin kendisiydi. Görünmez Sergi gibi önemli sanat projelerine imza atmış olan görme engelli besteci Tomasz Bilecki tarafından yedi duygudan her birini temsil etmek için yaratılacak sesler; kullanıcı ve çevreleri için kısa, özlü, basit olmalıydı. Bilecki’nin sesin doğasına dair kendine özgü bakış açısı sayesinde uygulama, duyguları diğer görme engelli insanlara aktarabildi. Ses örnekleri daha sonra görme engelli danışmanlardan oluşan ekip tarafından test edilerek final haline getirildi. Ses tasarımcısı Tomasz Bilecki, “Oluşturmak istediğim sesler, her bir duyguya özgü olmalı ve kullanıcıları konuşmalarından uzaklaştırmamalıydı.

Uygulama geliştirme sürecinde, görme engelli insanların ideal olarak eller serbest bir cihaz çözümünü sevecekleri öğrenildi, böylece örneğin bir baston tutmak için elleriyle kolay erişim sağlayabiliyorlardı. Kampanya kapsamında, Ödüllü Tasarımcı Janek Kochanski, görme engelli insanların uygulamayı ve genel olarak telefonlarını kullanmasını kolaylaştıran Mate 20 Pro için özel bir telefon tutucu geliştirdi. Janek Kochanski, “Benim için, bir tasarımcı olarak, işlev her şeyden önce gelir ve biçim genellikle işlevden kaynaklanır. İlk olarak, kullanım gereksinimleri yerine getirilmelidir, ancak o zaman estetik ve görsel değerler karşılanabilir. Huawei Mate 20 Pro, çok modern ve şık, bu yüzden telefon tutucusu da öyle olmalıydı” diyor.

Facing Emotions uygulamasının insanların yaşamlarında ne kadar fark yaratabileceğini göstermek için kısa bir belgesel film hazırlandı. Türkiye’den Mustafa, İsveç’ten Mirjana ve Polonya’dan Robert’ın hikayelerinin anlatıldığı film, üç görme engelli insanın hayatından kesitler sunuyor. Hikayeleri ve tepkileri inanılmaz derecede motive ediciydi ve bu güçlü kısa film, uzun zaman boyunca izleyicileri etkisi altında bırakacak temalara değiniyor.