Mobil uygulama üzerinden dakikalar içinde teslimat hizmeti sunan Glovo, İstanbul’dan sonra İzmir’de faaliyetlerine başladı. Artık İzmirliler de diledikleri yemeğe, kahveye, tatlıya, market ve kişisel bakım ürününe ya da evde, kafede, ofiste unuttuğu herhangi bir eşyasına dakikalar içinde kavuşacak.
Haziran ayında İstanbul’da faaliyetlerine başlayan ve altı ayda 70 bin kullanıcıya ulaşan Glovo, İzmir’de de hızla büyümeyi hedefliyor. Aralık ayı itibariyle Alsancak’ta hizmete başladıklarını aktaran Glovo Türkiye Genel Müdürü Austin Kim, kısa sürede İzmir’in birçok semtine hizmet götüreceklerini belirtti.
Kim sözlerine şöyle devam etti: “Haziran ayından bu yana İstanbul’da elde ettiğimiz başarılı büyümeyi İzmir’de de gerçekleştirmek istiyoruz. İstanbul’da çok kısa sürede on binlerce kişi Glovo uygulamasını indirdi, yüzlerce ortağımız bizimle çalışmaya başladı ve biz de kullanıcılarımızın yüz binden fazla talebini karşıladık. Türk halkı akıllı telefonlarından sipariş vermeyi ve kapıya teslimatı çok sevdi. Glovo olarak biz de bu pazarda en iyi hizmeti sunmak için var olacağız. İstanbul’da yer alan genel merkezimiz ve çağrı merkezimizdeki çalışanlarımızla beraber şu anda yaklaşık 100 kişilik bir ekiple hizmet sunuyoruz. Kuryelerimizin sayısı da her geçen gün artıyor. İstanbul’da 900 kurye Glovo adına hizmet veriyor. İzmir’de özellikle yeme içme sektörü çok geliştiğinden İstanbul ile aynı rakama ulaşmayı hedefliyoruz.”
Alışveriş ödemelerinin eğitim, sağlık ve sokak hayvanları için bağış olarak aktarıldığı, uygun fiyatlı alışveriş yaparken bağış yapılmasını sağlayan sosyal girişim Givin mobil uygulaması, Metin Hara’dan yatırım alarak yeni bir ortaklığa imza attı.
Başak Süer ve Ali Aksakarya ortaklığıyla Nisan 2017’de uygulama mağazalarında yerini alan Givin, 2017’de App Store’un en sevdiği 20 uygulamadan biri olarak gösterilmişti. Givin ayrıca, Türkiye’de daha çok bağış yapan kullanıcılara ödüller kazandıran ve tüm gelirlerin bağış olarak aktarılması için oluşturulmuş ilk mobil uygulama olma özelliğini taşıyor.
İlk etapta, kişilerin kullanmadıkları eşyalarını bağış karşılığında paylaşması mesajıyla yola çıkan Givin, markaların da denetmek ve eritmek istedikleri ürün ve hizmetleri sivil toplum kuruluşları için bağış karşılığında vererek platforma dahil olmasıyla büyümeye devam ediyor. Aralarında Uber, Mavi, Zorlu PSM’nin de olduğu onlarca marka da kendi ürün ve hizmetlerini uygun bağış tutarları karşılığında vererek Givin ile yeni kullanıcılarla buluşurken sosyal fayda sağlıyor.
30 binin üstünde kayıtlı kullanıcıya sahip uygulama, dijital bir bağış sağlama kanalı sunduğu sivil toplum kuruluşlarından aldığı yoğun taleple, platforma dahil olan kurumları aracılığıyla da erişimini arttırmayı hedefliyor. Şu anda Givin mobil uygulaması ile uygun fiyatlarla alışveriş yaparken Toplum Gönüllüleri Vakfı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı, Tohum Otizm Vakfı, HAÇİKO ve TOÇEV gibi sivil toplum kuruluşlarına bağış sağlamak mümkün.
Lansmanı sonrası sadece 1.5 yıl içinde, 600 bin liranın üstünde bağış potansiyeli ortaya çıkaran ve 200 bin liraya yakın bağışa aracılık eden givin’in net bir finansal gelir modelinin olması da sosyal girişimin sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor. Givin’de yapılan ödemelerin %80’i seçilen sivil toplum kuruluşlarına aktarılırken %20’si de givin’in sürdürülerek daha çok bağış sağlamasına destek oluyor. Givin, aynı zamanda bağışçıları ödüllendiren de ilk platform. Givin ile bağış yaparak destek puanları toplayan kullanıcılar dönemsel yarışmalarla çeşitli ödüller kazanabiliyor ve en az 2 kişilik şirket ekipleri oluşturarak diğer ekiplerle yarışabiliyorlar.
Yatırımın tam tutarı ve değerleme açıklanmamış olsa da, Givin, Metin Hara’dan finansal yatırıma ek olarak, Hara’nın aktif desteği ile sosyal ağlardaki bilinirliğini arttırmayı, kurumsal ve ünlü isimlerle olan işbirlikleriyle büyümeye devam ettirmeyi amaçlıyor. Önümüzdeki sene sonunda 100 bin kayıtlı kullanıcıyı geçmeyi hedefleyen sosyal girişimin Amerika pazarına genişleme planları için de Metin Hara’nın önemli bir rol oynaması bekleniyor.
Givin kurucularından Başak Süer: “givin, umudu çoğaltarak iyi amaçlar için harekete geçip kendinin en kahraman hali olan bir modern kahramanlar topluluğu. Metin Hara ile iyilik ve daha “iyi”ye dönüştürmek konusunda çok örtüşen bir misyonumuz var. Kendisinin finansal ve normalde erişmekte zorlandığımız sosyal ağları aktive etme konusunda vereceği destek ile işimizi ve yarattığımız sosyal faydayı çok daha fazla büyütmeyi planlıyoruz. Destek için herkesi Givin’i indirerek aramıza bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Metin Hara: “givin’i ilk dinlediğim andan itibaren, iyi bir amaç için yola çıkmış ve bağışçılık için yeni ve teknolojik bir sistem inşa eden genç girişimcinin hayaline destek vermek ve bizzat projenin parçası olmak istedim. Givin, çok daha fazla kişi ve kurumun çocuklara, gençlere, sokak hayvanlarına destek olmasını sağlayan, iyi amaçlar için herkesin elinden geldiği şekilde katkıda bulunmasına imkan veren, büyüme potansiyeli çok yüksek bir proje. İyiliğe destek olmak isteyen herkesi givin mobil uygulamasını indirerek aramıza katılmaya davet ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Givin kurucularından Ali Aksakarya ise: “Metin’den aldığımız yatırımı ve ortaklığı, özellikle projeye finansal desteğin ötesinde katacaklarını düşündüğümüzde akıllı bir yatırım olarak görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Güneydoğu Asya’da özellikle büyük gelişim gösteren TNB Aura, bölgedeki farklı şirketlere büyük yatırımlar yapmaya devam ediyor ve adından söz ettiriyor.
2016 yılında büyük bir yatırım fonu oluşturacağını ifade eden Avustralya merkezli şirket kısa süre içinde yenilikçi startup’lara yatırım yapmaya başladı. Şirket yetkilileri: “Özelikle ileri üretim ve mühendislik tekniklerine yatırım yapmak istiyoruz. Yani endüstri 4.0 gibi geleceğin teknolojilerine büyük önem veriyoruz.” diye ifade ediyor.
Şirketin yatırım fonunun önümüzdeki iki üç yıl içinde daha da artması bekleniyor. Bu anlamda her şirkete yapılan 500 bin dolar ile 4 milyon dolar arası ödemelerin minimum 1 milyon dolardan başlayacağı bekleniyor. Şirket şimdiye kadar dört önemli teknoloji şirketine toplamda 10 milyon dolar yatırım yaptı ve bu piyasa özellikle öne çıktı denilebilir.
Şirketin yatırım fonu 10 şirket çalışanı tarafından yönetiliyor. Özellikle yazılım ve donanım anlamında büyük atılımlar yapan şirketlere yönelik yatırımlar yapıldığını ifade eden yatırım fonu yetkilisi “Bu yatırımlar bizi de güçlendiriyor. Artık dünyada yaptığımız yatırımlarla adımızı duyuruyoruz. Ayrıca yeni gelişen alanlara da kaymış oluyoruz.” dedi.
Singapur dışında da daha fazla ilerleme kaydetmek isteyen şirket 20205 yılına kadar 240 milyar dolar yatırım yapmak istiyor. Oldukça büyük düşünen şirket özellikle internet erişiminin tüm bölgelerde giderek artacağını ve yatırım yapılan alanların dünyanın en önde gelen alanları haline geleceğini düşünüyor.
Şirketin yatırım yaptığı şirketler arasında Jungle Ventures, Golden Gate Ventures, Openspace Ventures, Monks Hills Ventures, Qualgo gibi şirketler var.
Dünyanın en hızlı büyüyen para transferi şirketlerinden biri olan ve ücretsiz bir servis sağlayan TransferGo, Vostok Emerging Finance ve Silikon Vadisi’nden Hard Yaka tarafından Revo Capital, U-Start Club ve Practica Capital’ın katılımıyla yönetilen ve 17.5 milyon dolar tutarında fon için gerçekleştirilen B Serisi Fonlama Turu’nun tamamlandığını duyurdu. Tur iki bölüm halinde gerçekleşti. İlk sermaye enjeksiyonu Mayıs ayında gerçekleşirken; bu son gerçekleşen ikinci sermaye enjeksiyonu ile fon tutarı toplam 17.5 milyon dolara ulaştı. TransferGo’nun ayrıca Seedrs platformunda henüz tamamlanmış olan ve ihtiyacın üzerinde fona ulaşılmış bir crowdfunding (toplu fonlama) kampanyası da bulunuyor.
TransferGo bu sene %100 oranında büyüdü
TransferGo CEO’su ve kurucularından Daumantas Dvilinskas toplanan fonla ilgili açıklamasında,“Bu sene geçtiğimiz seneye oranla %100 büyüme kaydettik. Bundan böyle büyüme hızımızı daha da artıracağız. Bu fonu uluslararası büyümemizi hızlandırmak ve özellikle Türkiye ve diğer birkaç hedef pazarımızda pazar payımızı artırmak için kullanacağız. Yine bu fonla, müşterilerimiz için yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye de devam edeceğiz. Mevcut yatırımcılarımızın devam eden desteğinden dolayı mutluyuz. Yönetim Kurulumuza yeni katılan Hard Yaka’dan Greg Kidd’in dünyanın en iyi fintek şirketlerinin bazılarının büyümesindeki rolü ve bu alandaki deneyimleri bizler için çok değerli.” dedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Hard Yaka kurucularından Greg Kidd ise, “TransferGo müşteri hizmetleri ve ürün inovasyonu alanına odaklı yaklaşımıyla, gerçek anlamda Avrupa’daki en heyecan verici tüketici finansmanı şirketlerinden biri. TransferGo’nun sunduğu müşteri deneyiminin gittikçe daha da güçleneceğine şüphemiz yok” dedi.
TransferGo, Bu Yatırımı Başta Türkiye Pazarı Olmak Üzere Hedef Pazarlarda Büyümesini Hızlandırmak ve Ürün İnovasyonu için Kullanacak
Her gün 1000 yeni müşteri geliyor
47 ülkede faaliyet gösteren, Londra, Vilnius, Berlin, Varşova ve İstanbul’da ofisleri olan TransferGo’nun müşteri sayısı hızla artıyor. Şu an 833.000 müşterisi olan şirket, müşteri portföyüne günde 1.000’den fazla yeni müşteri katıyor. TransferGo, geçtiğimiz Ekim ayında Türkiye pazarında da faaliyetlerine başladığını duyurmuştu.
Laska Enerji, kauçuk bazlı atıklardan termo-kimyasal yöntemle değerli hammaddeler ve elektrik enerjisi elde ediyor. Laska Enerji bu yöntemle ortalama 1 milyon ağacın bir yılda temizlediği Co2 kadar salımı engelleyecek.
3M Türkiye tarafından Big Bang 2018 sahnesinde 50 bin TL’lik ödül alan Laska Enerji Kurucusu & CEO’su Onur Güdü ise şunları söyledi:
“Laska Enerji olarak atık lastiklerden temiz yakıt, çelik ve karbon siyahı üretmeyi planlıyoruz. Bu yakıt doğrudan elektrik enerjisine çevrilecek ve elde edilen karbon siyahı ise zenginleştirilerek birçok sanayi kolunda kullanılmak üzere temel hammadde veya katkı maddesi olarak tekrar üretime kazandırılacak.
Bu, çevre korumaya ve karbon salımını azaltmak açısından çok önemli bir girişim. Çünkü ham petrolden bir ton karbon siyahı üretilirken doğaya 5,2 ton Co2 salımı yapılıyor. Laska Enerji’nin yöntemi ile bu ürünü ham petrolden elde etmek yerine lastik atıklarında ürettiğimizde ise her 1 ton karbon siyahı ile 5 ton Co2 önlüyoruz. Yılda 10 bin ton lastik dönüştürme hedefimizi gerçekleştirdiğimizde 3.500 ton alternatif karbon siyahı üretmiş olacağız. Bu da ortalama 1 milyon ağacın, örneğin Belgrad Ormanı’nın bir yılda temizlediği Co2’e eşdeğer”.
Biz de girişimle ilgili olan gelişmeleri siz değerli okuyucularımızla paylaşmaya devam edeceğiz.
İnternet ve girişimcilik ekosisteminde yıllardır çeşitli içerikler yayınlayan, girişimleri paylaşan, ekosistemin paydaşlarından biri olan sevgili Fırat Demirel’in kaleme aldığı Türkiye’nin İlk İnternet Girişimleri’ni paylaştığı kitabı “Geleceği Görenler” kitlesel fonlama kampanyasını tamamladı, hazır hale geldi ve tüm kitapçılarda satışa çıktı.
İmzalı kitabını elden teslim aldığımız Fırat, destek verdiğimiz bu süreçte egirişim takipçileri için 3 tane fazladan hediye kitap gönderdi. Biz de önce çok düşündük bu kitabı nasıl hediye edebiliriz diye ve şu kararı verdik. Bir tanesini linkedin’den, bir tanesini blog’dan, bir tanesini de instagram üzerinden hediye edeceğiz.
Kitapta yayınlanan bazı İnternet girişimleri:
Mynet
Ekşi Sözlük
itiraf.com
Pilli Network
Yemeksepeti
Gittigidiyor
Nokta Medya
Cember.net
Gro.ups
Blogcu.com
Uludağ Sözlük
Blog’dan yani buradan hediye edeceğimiz “Geleceği Görenler” kitabını kazanmak için yapmanız gereken, bu gönderinin yorum kısmına, kitabın içerisinde bulunan favori İnternet girişiminizi ve neden bu girişim olduğunu açıklamasıyla birlikte yorum olarak yazmanız.
Kitabı henüz okumamış olabilirsiniz ancak aklınızda iz bırakan bir tanesi elbet vardır. İşte bize tam da bu lazım. Neden o girişim?
Yorum yazarken eposta adresinizin doğru olduğuna lütfen emin olunuz. Yoksa sizinle iletişime geçemeyiz.
Workup Girişimcilik Programı üçüncü dönem demo day’de konuşmasını yapan Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, girişimlere Maxis ile destek olacaklarını dile getirdi ve bu konuda şu açıklamayı yaptı.
“Önümüzdeki dönemde yatırımların artacağına inanıyorum. Girişimcilik ekosistemi artık çok konuşulan, herkesin ilgilendiği bir alan haline geliyor. Biz şimdiye kadar startup’lara işbirlikleri şeklinde sürdürdüğümüz katkıyı finansal destekle de pekiştireceğiz. Girişimcilik ekosistemine sağladığımız katkının önemli bir halkası olarak, İş Bankası Grubu bünyesinde kurduğumuz Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. altında geçtiğimiz ay sonu itibarıyla oluşturulan Yenilikçi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’na İş Bankası olarak 100 milyon TL’ye kadar kaynak aktarmayı taahhüt ettik. Böylece, çok kısa bir süre içerisinde duyacağınız yatırım haberleri ile girişimlere kurulan fon aracılığıyla ortak olarak, ihtiyaç duydukları finansal desteği sağlayacak ve ölçeklenmelerinde pay sahibi olacağız” dedi.
Hayata geçirdikleri Workup programıyla startup’ların ülke ekonomisine katkıda bulunacak şekilde gelişmelerinin yolunu açmaktan mutluluk duyduklarını belirten Bali: “Yurtdışında da startup ekosistemini ve teknolojik yenilikleri ilk elden takip ediyoruz. Silikon Vadisi’nde kurduğumuz inovasyon merkezimiz Maxitech aracılığı ile dünyanın en önemli girişimcilik ekosistemindeki yeni oluşum ve teknolojilerle ilgili gelişmeleri takip ederek işbirliği fırsatlarını değerlendiriyoruz. Maxitech ile birlikte öne çıkan yapay zekâ, robotik teknolojiler ve fintech örneklerini, sektörümüzde öncü olabilmek için yerinde görüp, yakından izliyoruz. Silikon Vadisi’nde açtığımız merkezin bir benzerini bu yıl Cumhuriyetimizin de kuruluş yıldönümü olan 29 Ekim’de Çin Şanghay’da açtık. 2019 yılında Londra’da da bir merkez açacağız.
Böylece, dünyada inovasyon ve ileri teknoloji alanlarında öne çıkan çekim merkezlerinde varlığımızı sürdürmeyi, oralardaki gelişmeleri yerinde ve yakından izlemeyi amaçlıyoruz” dedi.
Workup Girişimcilik Programı’nın 3. dönemi geride kaldı. Bugüne kadar toplamda 7 binden fazla başvuru alan bu programa 40 girişim seçildi. Üçüncü dönem bu Ay içerisinde tamamlanıyor. Yeni dönem için çalışmalar hızla başladı. Yakında yeni döneme seçilen girişimleri de paylaşacağız.
Workup Girişimcilik Programı üçüncü döneminde sahne alıp mezun olan 10 yerli girişim:
Animega: Anime severlerin, takip ettikleri film, dizi ve müziklere ulaşabildikleri online uygulama.
Compocket: Büyük, pahalı ve kullanımı karmaşık bir elektronik ölçüm cihazı olan osiloskobu uygun maliyetli, küçük ve kolay kullanılabilir hale getiren yazılım ve donanım girişimi.
Doktorderki: Uzman doktorlara bire bir soru sorulabilen mobil uygulama.
Epiqur: Müzisyenler için donanım destekli sosyal canlı yayın platformu.
Hangi Üniversite Hangi Bölüm: Üniversite adayı öğrencilerin üniversiteleri ve bölümleri keşfetmelerini sağlayan, video içerik üreten web platformu.
Her Yerde Pilates: İstenilen zaman ve istenilen yerde uzman eğitmenler eşliğinde pilates yapılabilmesini sağlayan online stüdyo.
Leadonly: Sağlık sektörü için dijital lead otomasyonu sağlayan CRM aracı.
Onboardio: Canlı sohbet kullanan web sitelerinde, ziyaretçilerin site içerisindeki hareketlerini analiz edip potansiyel soruları ve cevapları daha soru sorulmadan gösteren ön-sohbet aracı.
StartupHR: Startup’ların ekip arkadaşı, stajyer, yarı zamanlı ya da tam zamanlı çalışan bulabileceği dijital platform.
UserGuiding: Kullanıcının ürün kullanımı yolculuğunu kolaylaştıran, interaktif rehberler ve ürün turları hazırlanabilen araç.
Minis, Compocket adındaki genç Türk mühendis ekibi tarafından oluşturulan, Dünya’nın en küçük osiloskobudur. Osiloskopların çok pahalı ve ilkel olması problemlerinden yola çıkarak, elektronik ölçüm cihazlarını tamamen değiştirmeyi ve herkese ulaşabilir kılmayı hedefleyen girişim, kitlesel fonlama platformu arıkovanı‘nda desteklerinizi bekliyor.
Günümüzde kullanılan ve tamamı ithal olan, büyüklüğü ise bir mikrodalga fırını anımsatan osiloskoplar, hem pahalı hem de karmaşık bir yapıya sahipler. Minis, bu büyük cihazları Endüstri 4.0 teknolojisiyle cebinizde taşıyabileceğiniz büyüklüğe indiriyor ve mobil teknolojiler kullnılarak cihazın kullanılmasını kolay bir şekilde sağlıyor. Artık bu büyük cihazlara gerek kalmadan; telefon, tablet ve bilgisayarlar üzerinden bu mini cihaz minis, kolaylıkla kullanılabiliyor.
Compocket girişimi İlayda Büyükdoğan, Burak Deniz ve Selim Coşkun Güler (CEO) tarafından 2017 yılında İstanbul’da kuruldu. Bu yılın ortalarında ise Kopenhag’a ikinci ofislerini açarak Avrupa ile çalışmaya başladılar.
Minis (Fotoğraf: egirişim)
Compocket ekibine; “Neden Minis?” diye sorduk?
Kurucu ortak Burak, bu soruyu şu şekilde yanıtladı: “Üniversite öğrencisiyken sadece elektronik laboratuvarlarında ve az sayıda bulunan bu eski ölçüm cihazlarına kolaylıkla ulaşamıyorduk. Okul dışında hobi amaçlı yaptığımız elektronik projelerindeki hatalarımızı tespit etmek, osiloskop kullanmadan günlerimizi alabiliyor ve motivasyonumuzu kırıyordu. Aslında girişim fikrimizin çıkış noktası, bir gün kendimize osiloskop satın almaya karar verip, pahalı fiyatlarına bütçemizin yetmediğini gördüğümüzde oldu. Kendimize, peki biz osiloskop yapamaz mıyız diye sorarak başlayan yolculuğumuz, aslında bu cihazların çok ilkel kaldığını ve yeni teknolojiyle birçok sorununun çözülüp geliştirmeye açık olduğunu fark etmemizle ilerledi.
Compocket Ekibi
İki yıla yakın süredir aralıksız çalışmamızda bizi motive eden şey ise, elektroniği öğrenme ve uygulamada bizim yaşadığımız problemleri artık gençlerimizin yaşamayacağını düşünmemiz oldu. Uygun ortam yaratıldığında Türkiye’deki özellikle gençlerin elektroniğe hakim olarak geleceğin teknolojisini yaratabileceğine inanıyoruz.” olarak bu sorumuzu cevapladılar.
Compocket ekibinin misyonu, eski, karmaşık ve pahalı ürünleri ya da hizmetleri, yenilikçi teknolojisiyle sadeleştirerek, kullanıcılarına mutluluk verici deneyimler sunmak ve bu ürünlerin daha çok kişiye ulaşmasına yardımcı olarak topluma fayda sağlamaktır.
Osiloskop pazarının büyüklüğü
Pazar büyüklüğü endüstride elektronik ölçüm cihazları olarak 25 milyar dolardan fazla ve 2023’te 29 milyar doları geçmesi beklenmektedir. Ayrıca öğrencilerin ve elektronikle hobi olarak ilgilenen bireysel kitlenin büyük kısmının, daha önce bu cihazlara erişimi olmadığı için yeni bir pazar yaratılmaktadır. Eğitim alanında ise sadece Türkiye’de yaklaşık 3500 teknik lise bulunmakta ve burada 2 milyon öğrenci eğitim almaktadır. Her yıl ise 15.000 bin yeni elektronik mühendisi adayı öğrenci üniversitelere yerleşmektedir.
Minis’i diğer ürünlerden avantajlı hale getiren durum
Elektronik öğrenim ve uygulamasının basitleştirilmesi amacıyla, Minis’in kullanıcı dostu ve pratik olmasına çok önem vermişler. Ölçüm işlemlerinde, eski cihazlardaki ekran ve düğmeleri ortadan kaldırıp, telefon ve tablet uygulamasıyla hepimizin alışık olduğu parmak hareketlerini getirmişler.
Türkiye’nin önde gelen erken aşama teknoloji yatırımcılarından StartersHub, girişimcileri cinsiyet ve tecrübe açısından dengeli bir ekip kurmaya teşvik ediyor.
Kadınların iş gücüne katılımından yönetim kurulu seviyesinde varlığına kadar ekonomiye katkısının önemini vurgulayan pek çok araştırma ve kurum mevcut. Konu girişimciliğe geldiğinde de alınacak çok yol var. Türkiye’nin önde gelen erken aşama teknoloji yatırımcılarından StartersHub, yatırım yaptıkları girişimlerde cinsiyet ve tecrübe açısından kurulan çeşitlilik ve dengenin çok daha güçlü ekipler oluşturduğunun altını çiziyor.
StartersHub bünyesindeki Startupbootcamp Istanbul, StartersHub XO, 3S Landing Pad ve Gamer’s Qube programları kapsamında bugüne kadar 56 ayrı erken aşama teknoloji girişimine hem yatırım hem hızlandırma ve globalleşme desteği sağladı. Bu girişimlerin %38’inde en az bir kadın kurucu ortak yer alıyor. Bu oran Türkiye geneli ve global istatistiklerin oldukça üzerinde.
Kadınlar kurucu ekipte olduğunda yatırım desteği güçleniyor
TÜİK rakamları Türkiye’de kadın girişimci sayısının 110 bin ile toplamın %8,5’ine denk geldiğini gösteriyor. Startups.Watch tarafından derlenen veride, 2010 yılından itibaren Türkiye’de kurulan teknoloji girişimlerinde kurucular arasında kadınların oranının %14,6 ile sınırlı kaldığını görüyoruz.
Crunchbase’in son raporuna göre 2018’in ilk üç çeyreğinde, girişim sermayesi (venture capital) yatırımı alan girişimler arasında en az bir kadın kurucu ortağı olanların oranı globalde sadece %14 idi. Erken aşama girişimlere yapılan tohum yatırımları arasında ise bu oran %21’lerde. Erken aşamalardaki oranın artmış olması kadın kurucuların teknoloji girişim dünyasına katılımı açısından henüz yeterli olmasa da olumlu bir trende işaret ediyor.
StartersHub’ın portföyünde bulunan Zeplin, Reality Arts, Poltio, Paym.es, Kimola, Eyedius, Teleporter ve Optiyol gibi girişimler, cinsiyet ve tecrübe açısından dengeli bir ekiple yola çıkarak kısa zamanda önemli yatırımlar almayı başardı.
Geliştiricilerin ve tasarımcıların birlikte verimli şekilde iş yapmalarını sağlayan ortak çalışma platformu Zeplin, Startupbootcamp Istanbul programının hemen ardından Amerika’da y-combinator programına katılıp 1.3 milyon dolar yatırım aldı. Karlı ve hızlı büyüme momentumunu sürdüren Zeplin’in kurucusu Pelin Kenez Forbes dergisi tarafından teknoloji dünyasını sarsan 60 kadın kuruculu teknoloji şirketi listesinde yer alan tek Türk isim oldu.
Bilgisayar oyunları ve sanal gerçeklik deneyimleri üreten Reality Arts 130 bin dolar, sosyal anket platformu Poltio 416 bin dolar, sosyal alışveriş platformu Paym.es 180 bin dolar yatırım aldı. Eyedius ise İTÜ Big Bang 2017’de aldığı 1.4 milyon TL yatırımla birinci oldu. Teleporter ve Optiyol StartersHub’ın halen devam etmekte olan 3S Landing Pad Silikon Vadisi programı kapsamında global ölçeklenme yolculuğunda önemli adımlar atan şirketler arasında.