Ana Sayfa Blog Sayfa 603

Param, ParamPOS’tan yapılan tahsilatları Business Kart’a aktarma özelliğini KOBİ’lerin kullanımına sundu

Türkiye’nin ilk dijital bankası olmaya aday markası Param, güçlü teknolojik alt yapısıyla KOBİ’lere destek olmaya devam ediyor.

Param, yüzde 0,99 komisyon oranı ile ParamPOS’tan yapılan tahsilatları, anında Param Business Kart’a aktarma özelliğini KOBİ’lerin kullanımına sundu. Aynı zamanda KOBİ’ler, Param Business Kart ile anlaşmalı 100’e yakın markadan da indirimli alışveriş yapabilecek.

“Güçlü teknolojik altyapımızla kullanıcılarımız her zaman önceliğimiz”

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Param Kurucusu Emin Can Yılmaz, şunları söyledi: “POS ve kart tarafında güçlü teknolojik altyapımız sayesinde sunduğumuz çözümlerle e-ticaret sektörüne farklı finansman modelleri oluşturuyoruz. ParamPOS ile KOBİ’ler, e-ticaret siteleri, bayi ağı olan işletmeler başta olmak üzere kurumsal müşterilerimize güvenilir, hızlı ve uygun komisyon oranları ile yapabilecekleri bir tahsilat yapısı sunuyoruz. ParamKart ile de kullanıcılarımıza markalarla yaptığımız iş birlikleriyle cashback avantajları olan bir alışveriş dünyası yarattık.

ParamKart ve ParamPOS kullanıcılarının sistemimizi daha etkin kullanabilmeleri ve işlemlerini kolay ve masrafsız yapabilmeleri için 21 banka ve 8 kart ile anlaşmamız bulunuyor. Hem B2B, hem de B2C kullanıcılarımız için ürün ve özelliklerimizin kapsamını her geçen gün genişletiyoruz. Önümüzdeki dönemde de müşterilerimizin işletmelerini büyütmeye imkân sunacak kampanyalar düzenlemeye devam edeceğiz.” dedi.

Bulgaristan merkezli fintech SEPA Cyber Technologies, Türkiye pazarına adım attı

Finansal teknolojiler pazarı dijital çağa paralel olarak her geçen gün daha da önem kazanıyor. Sektörün Türkiye’de de özellikle son yıllarda hızla büyüdüğü görülüyor. Yapılan araştırmalar Türkiye’de FinTech pazarının yılda ortalama yüzde 14 büyüdüğünü gösteriyor.

Startups.Watch tarafından yayınlanan Küresel FinTech Raporu’na göre de Türkiye’de 2020’nin ilk 11 ayında 108 milyon dolar Fintech yatırımı yapıldı. Yatırımlar hız kesmeden devam ederken son olarak dünya çapında 32’den fazla ülkede faaliyet gösteren Bulgaristan merkezli Fintech şirketi SEPA Cyber Technologies, Türkiye pazarına adım attı.

Bankacılık ve finans sektörü başta olmak üzere perakende sektörüne ve hükümetlere bilgi teknolojileri çözümleri sunan şirket, İstanbul’da açtığı yeni ofisi ile Türkiye’de yerel dijitalleşmeyi hızlandırmayı amaçlıyor.

“Türkiye yenilikçi ve hızlı büyüyen bir pazar”

Konuya ilişkin açıklamada bulunan SEPA Cyber Technologies CEO’su Marvin Blazhevski, “Türkiye’ye adım atmaktan ve sunduğu tüm iş olanaklarını keşfetmekten mutluluk duyuyoruz. En hızlı büyüyen iş merkezlerinden biri olan İstanbul ise SEPA Cyber olarak yerel dijitalleşmeyi daha da hızlandırabilmemiz açısından çok önemli bir lokasyon. Ayrıca bu süreçte harika insanlarla tanıştık ve Türkiye’nin bizi büyüleyen kültür ve gelenekleri hakkında daha fazla şey öğrenme fırsatı bulduk. Türkiye’yi yenilikçi ve hızlı büyüyen bir pazar olarak görüyoruz. Bu nedenle yazılım çözümlerimizi Türkiye pazarına sunmak için sabırsızlanıyoruz. Pandemi nedeniyle ertelediğimiz açılış törenimizi ise güvenli bir ortama kavuşur kavuşmaz düzenlemek ve ekip üyelerimizi ağırlayarak Türkiye pazarına girişimizi kutlamak istiyoruz.” dedi.

Finansal süreçler modüler çözümlerle dijitalleştiriliyor

SEPA Cyber olarak verdikleri hizmetlere dair detayları da paylaşan Marvin Blazhevski, “Finansal teknoloji devrimi, sektördeki birçok süreci etkileyerek tüm dünyaya yayılıyor. Pandeminin de etkisiyle FinTech’in insanların ekonomik ve sosyal yaşamlarını yeniden şekillendirmesinin finansal süreçler ve etkileşimler üzerinde olumlu etkileri olması bekleniyor. Bizler de bu noktadaki tüm yazılım ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyoruz. Dünyanın dört bir yanından geleceği düşünen şirketleri ölçeklenebilir BT çözümleri ve sektör bilgisi ile donatarak iş potansiyellerini artırmalarına yardımcı oluyoruz. İş ortaklarımızın ihtiyaçlarına uygun projeler üretiyor, özelleştiriyor ve test aşamalarını başarıyla tamamladıktan sonra entegrasyonları sağlayarak otomasyonu hızlandırıyoruz. Bu kapsamda geniş ürün portföyümüzle temel bankacılık sistemlerinden müşteri yönetimine, finansal araçların ihracından ödeme sistemleri, kimlik yönetimi ve güvenlik sistemlerine pek çok alanda modüler çözümler sunuyoruz.” diye konuştu.

Küresel Fintech pazarının 2 yıl içinde 158 milyar dolara ulaşması bekleniyor

The Business Research Company tarafından yayınlanan bir rapora göre Küresel Fintech pazarı, 2015’ten bu yana yıllık %7,9’luk büyüme oranıyla 2019’da 111,240 milyar dolar büyüklüğe ulaştı. Pandeminin ana gündem maddesi olduğu 2020 yılında da dijital ödemelerin artan popülaritesi, veri yönetimindeki yüksek verimliliği nedeniyle blockchain teknolojisine yapılan yatırımların artması ve e-ticaretin katlanarak büyümesiyle önemli bir ivme kazanan sektörün, 2023’e kadar %9,2’lik büyüme oranıyla 158,014 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

Kitle fonlama platformu Fonbulucu üzerinden 5 milyon TL’lik fon toplandı

Kurulduğu günden bugüne kadar 180 milyon TL’yi aşan fonlama talebi alarak girişimci ve yatırımcılara 360 derece fayda sağlayan yenilikçi bir finansman ve yatırımcılık sistemi oluşturan Fonbulucu, geçen kısa sürede 5 milyon TL fonlama yaparak kitlesel fonlama sisteminin ülkemizdeki bilinirliğine katkı sağladı.

Ülkemizdeki girişimcilik ekosistemini geliştirmek üzere çalışan şirket, Türkiye’nin 2020 yılı fonlama istatistiklerini açıkladı. Dijital platformları üzerinden gerçekleştirilen kampanya ve fonlama çalışmalarını değerlendiren ve girişimcilerin yatırım alanlarını gözler önüne seren fonbulucu.com’un verdiği bilgiler, dijital fonlama çalışmalarının 2020 yılında vites büyüttüğünü gösterdi.

Kitlesel fonlamada 2020 rekoru

Dijital çağın ürettiği yeni nesil finansal kaynaklar küresel bazda yükselişe geçerken, kitlesel fonlama platformları da sürece uyumlanarak 2020 yılında girişimcilere daha etkin ve işlevsel bir biçimde ulaştı. Dünyada güçlü bir büyüme trendi yaklayan kitle fonlama pazarını ülkemizde de geliştirmek üzere kolları sıvayan fonbulucu.com’a göre, alternatif finansal kaynakların son yllardaki gelişimi 2020’de pandeminin yarattığı dijital etkileşimle bir araya gelince sektörün hareket alanı genişledi.

fonbulucu.com’un ödül/bağış bazlı kitle fonlama platformu olan Reward’da 2019 yılında talep edilen fon miktarı 100.051.013 TL iken, 2020 yılında bu sayı 108.628.875 TL’ye çıktı. Platformda toplanan fon miktarı 2019’da 1.355.342 TL, 2020’de ise 2.784.594 TL olarak ölçümlenerek iki kata varan artış gözlemlendi. fonbulucu.com, talep ettiği fonun tamamını toplamayı başaran projeler için 2019 yılında 1.263.775 TL, 2020 yılında 2.699.284 TL fonlama gerçekleştirdi. Platform 2019’da 19.417 üyeye ev sahipliği yaparken rakam 2020 yıl sonunda – 25.000’e ulaşarak söz konusu yıllar arasında yükseliş yönündeki korelasyon korundu.

2021 yılı ilk çeyreğinde Paya Dayalı Kitle Fonlama sisteminin dijital fonlamalara eklenmesiyle girişimciler ile yatırımcılar daha büyük bir hacimle bir araya gelecekler gibi görünüyor. Girişimcilerin paylarını yatırımcılara satarak finansman toplaması şelinde gerçekleşecek olan Paya Dayalı Kitle Fonlama sistemi henüz çalışmaya başlamadan 2020 yılında fonbulucu.com’a gelen fonlama talebi 200 milyona yaklaştı. 1.905 yeni girişimci/girişim şirketi ve 532 yeni yatırımcı sisteme kayıt yaptırken, 1.005 kampanya talebi oluşturuldu. SPK’nın lisanslaması akabinde bu girişimler yayınlanacak ve Türkiye yepyeni bir fonlama ve yatırım modeli ile tanışacak.

Bilim ve teknolojiye yönelik girişimler başı çekti

Pandemi ile geçen 2020 yılı, girişimcileri krizi fırsata çevirenler ve krizde tutunamayanlar olarak ikiye ayırırken, bu süreçte e-ticaret, covid-19’a yönelik inovatif çözümler ile malzeme ve hizmet üretimi, oyun ve dijitalleşme gibi konularda girişimlere ilgiyi arttırdı. Kriz dönemi fiziki olarak insanlarla bir araya gelme zorunluluğu olan yani temas gerektiren sektörlere ise talebi azaltarak girişimcilerin yatırım arayışlarında online platformların öne çıkmasını tetikledi. En çok ilgi gören alanlar sıralamasında bilim ve teknoloji başı çekerken, sağlık, tasarım, çevre, sosyal sorumluluk ve eğitime yönelik girişimler de yatırımcıların gözdesi oldu. fonbulucu.com verileri, son yılların parlayan yıldızı oyun sektörüne ve tarım alanındaki üretim teknolojilerine yönelik girişimlerin önümüzdeki dönemde daha fazla ön planda olacağını ve Z kuşağı ile kadın girişimcilerin etkinliklerinin artacağını da ortaya koydu.

Vardiyalı personel yönetim süreçlerini dijitalleştiren yerli girişim Shiftplanner, 2.5 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Şirketleri vardiyalı personel yönetim süreçlerini dijitalleştiren ve optimize eden İTÜ Çekirdek girişimi Shiftplanner, ilk yatırımını 2.5 milyon TL değerleme ile Alesta Yatırım’dan aldı.

Shiftplanner, perakende sektörü başta olmak üzere, vardiyalı çalışma sistemine sahip olan firmalardaki vardiya, izin, mesai yönetimi gibi birçok işi dijitalleştiriyor. Firmalar, Shiftplanner kullanarak zamandan ve maliyetten tasarruf sağlayıp, çalışan verimliliğini artırıyor.

Shiftplanner Kurucu ortaklarından Ahmet Tepe, “Bugüne kadar daha çok perakende sektörüne odaklandık. Yeni yatırımla birlikte hedef pazarımızı genişletip, vardiyalı çalışılan tüm sektörler için en uygun çözümleri üreteceğiz. Önümüzdeki süreçte hızlı ve başarılı bir büyüme trendi yakalayarak, uluslararası bir girişim olma yolunda ilerlemeyi hedefliyoruz” dedi.

Alesta Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özer ise şunları söyledi; “Pazarda önemli bir ihtiyaca yönelik çözümler üreten Shiftplanner girişiminin hem ulusal hem de uluslararası pazarda başarı göstereceğine inanıyor ve başarılar diliyorum.”

Mobil uygulaması yayında olacak

Şu an web üzerinden kullanıcılarına hizmet veren Shiftplanner, web yazılımına yeni özellikler ekliyor ve kullanıcı deneyimini geliştiriyor. Ayrıca çalışanların kendileri ile ilgili durumları takip edebileceği, taleplerde bulunabileceği ve QR kod ile giriş-çıkış yapabilecekleri Shiftplanner mobil uygulamasını da yakında çıkarmaya hazırlanıyor. Shiftplanner’ın gelir modeli, çalışan başı aylık ücretlendirme üzerinden ilerliyor.

Online ödeme çözümleri sunan Bakiyem, 17 milyon TL değerlemeyle ikinci yatırımını aldı

Müşterilerinden kolay, hızlı ve düşük maliyetlerle ödeme almak isteyen farklı büyüklüklerdeki firmalara online ödeme çözümleri sunan Bakiyem, 17 milyon TL değerleme ile ikinci yatırım aldığını duyurdu.

Girişimin yatırım turunda Bakiyem’in mevcut yatırımcılarından Bankalararası Kart Merkezi (BKM) eski Genel Müdürü ve Turkish Bank Yönetim Kurulu Üyesi Sertaç Özinal’ın yanı sıra son zamanlarda yüksek büyüme potansiyeline sahip girişimlere yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Alesta Yatırım yer aldı.

Böylece geçtiğimiz yılın Eylül ayında 1 milyon dolar değerleme ile yatırım alan Bakiyem, 6 ay içerisinde değerlemesini 2,5 kat artırmış oldu.

Hedef: Global Pazar

Finansal teknolojiler alanında uzman bir ekiple çalışmalarını yürüten Bakiyem, kurulduğu ilk günden itibaren herhangi bir teknik bilgiye gerek olmadan dakikalar içerisinde kurulabilen, kolay kullanıma sahip ödeme çözümleri ve bu çözümlere yönelik entegre modüller ile platformlar geliştiriyor. Şirket, aldığı yeni yatırımı C2C ürününün marka konumlandırmasında ve global pazara açılacak yeni ürünlerine ait çalışmalarda kullanacak.

Konu hakkında görüşlerini paylaşan Bakiyem CEO’su Umut Yalçın “Hayatlarımızdaki pandemi gerçeğine rağmen Bakiyem olarak bu dönemde önemli büyüme oranlarına ulaştık. Başarımızı, aldığımız ikinci yatırımla taçlandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yatırım ile büyümemize daha hızlı bir şekilde devam ederek hedeflerimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Şimdi önümüzde yeni hedefler ve bizleri bekleyen heyecanlı bir süreç var. Çok yakında şirketimiz ile ilgili bazı sürpriz gelişmeleri açıklayacağız. 2021, Bakiyem için hareketli ve yeniliklerin bol olduğu bir yıl olacak.” ifadelerini kullandı.

Şirket, önümüzdeki haftalarda yeni marka faaliyetleriyle ilgili bazı gelişmeleri duyuracak.

Call Center Studio markasıyla yurt dışına açılan AloTech, 18 ülkede faaliyet gösteriyor

Nevzat Aydın‘ın yatırımlarından biri olan çağrı merkezi bulutu AloTech, Call Center Studio markasıyla yurt dışına açıldı. Call Center Studio son 6 ayda ABD, Kenya, İngiltere, Pakistan, Cezayir, Nijerya, Rusya ve Almanya’da da hizmet vermeye başlayarak destek verdiği ülke sayısını 18’e çıkardı.

Geçtiğimiz yıl 550’den fazla şirkete ulaşan ve cirosunu yüzde 100 artıran şirket, Red Herring North America Top 100 listesine girme başarısı da gösterdi. Dünyanın en prestijli teknoloji ödülleri arasında yer alan ve yenilikçi şirketlerin sıralandığı Red Herring’in Top 100 listesinde geçtiğimiz yıllarda Facebook, Google, Salesforce, Spotify ve YouTube gibi firmalarda yer almıştı.

“Yurt dışında şirketlere verdiğimiz danışmanlıkla öne çıkıyoruz”

Alotech ve Call Center Studio kurucu ortağı Cenk Soyak yurt dışındaki hızlı büyüme ivmesine dair açıklamalarda bulundu; “İlk olarak Türkiye’deki müşterilerimiz yurt dışına açılırken bizleri de yanlarında götürdüler ve farklı ülkelerdeki ekipleri için de bizi kullanmaya başladılar. 2020 ikinci yarısı itibariyle direkt yurt dışında hem iş ortaklıkları ile hem de pazarlama faaliyetleri ile farklı pazarlara giriş yapmaya başladık. Şu ana kadar onun üzerinde proje satışı gerçekleştirdik” dedi.

Global pazarda rakiplerinden bir adım öne çıkmalarını ürün özelliklerine ek sundukları danışmanlık desteği ile artan verim olduğunun altını çizen Soyak, “Birçok şirket iş süreçlerini doğru tasarlamadığı için yüz binlerce dolarını kaybediyor. Bizimle tanışan şirketlerde öncelikli olarak süreçleri nasıl tasarlamalıyız konusuna odaklanıyoruz. İşlerini dinliyoruz. Operasyon ekiplerinin daha verimli çalışacağı, maliyetleri minimize edecek yapılar olarak tasarlıyoruz. En önemlisi devamlı memnuniyet için 7×24 destek sunuyoruz.”

Uluslararası büyüme uluslararası ekip

Türkiye’ye ek olarak Kanada, Fas, Bulgaristan, Venezuela, Filipin, Hindistan ve Amerika vatandaşlarından oluşan 92 kişilik bir ekibe ulaşan AloTech, global bir marka olma hedefine doğru ilerliyor. 2020 yılında ekibini 40 kişi büyüten AloTech, #BenneredeysemAlotechorada mottosuyla yaklaşık bir yıldır lokasyon bağımsız olarak hizmet veriyor. Hatta çalışanların nerede olduklarını gösteren bir mikro site de mevcut. www.benneredeysemalotechorada.com

Yapay zeka kullanımıyla operasyonel maliyetlerde ortalama yüzde 40 tasarruf

Geçtiğimiz yıl çok kanallı iletişim ve bot özelliklerine odaklanan AloTech, Web Chat, Facebook Messenger, WhatsApp ve sesli bot ve yazılı bot kullanan şirket sayısını bir önceki yıla göre %433 artırmayı başardı. Bu kanallara ek olarak 2021 yılında video konferansın da eklenmesiyle 360 derece bir müşteri hizmetleri deneyimi sağlamayı hedefliyor.

Ayrıca Yapay Zeka üzerine 2020 yılında bir departman kuran AloTech mevcut yapısı dahilinde otomatize edebileceği ve maliyetleri azaltabileceği alanlarda müşterilerine destek vermeye de başladı. Ekip ilk yılında 10’a yakın müşteride geliştirdiği sesli ve yazılı bot servisleri ile operasyonlara gelen çağrıların ortalamada %40’ını çağrı merkezi ekiplerine ulaşmadan çözerek ciddi bir müşteri memnuniyeti artışı ve maliyet avantajı sağladı. Alotech’in 2021 hedefleri arasında hali hazırda hizmet verdiği 550’nin üzerinde müşterisi için benzer analizleri yaparak yapay zeka içeren çözümleri en hızlı şekilde operasyonlarına dahil etmek yer alıyor.

Fintech nedir? Fintech’ler dünyayı nasıl değiştiriyor?

Tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılan fintech kavramı, dijitalleşmenin artmasıyla birlikte hayatımızda önemli bir yer edindi. İngilizce’de “finance” ve “technology” kelimelerinin birleşmesiyle ortaya çıkan fintech, Türkçe’de finansal teknoloji anlamına geliyor. Aynı zamanda Türkiye’de kelimenin “fintek” olarak kullanımı da yaygın.

Adından da anlaşılacağı üzere fintech, finans ekosistemiyle teknolojinin bir araya gelmesinden oluşuyor. İlk başlarda finans sektöründeki teknolojik atılımlar üzerinden ortaya çıkan fintech kavramı artık belli bir sınırın içinde değil. Mobil bankacılık, şubeye gitmeden hesap açabilme gibi faaliyletler fintech kavramına dahil olsa da finans dünyasında teknolojiyi kullanarak devrim yaratan girişimler, kendilerini bir fintech olarak konumlandırıyor. Aynı zamanda kripto paralar da fintech dünyasının içinde yer alıyor. Böylelikle fintech, artık geleneksel finansal yapıların dışına çıkarak başlı başına bir sektör halini aldı.

Fintech dünyayı nasıl değiştiriyor?

Türkiye’de ve dünyada fintech alanında faaliyet gösteren girişimlerin büyük bir kısmı, finans dünyasını yeniden şekillendiriyor. Paranın dijitalleşmesi ve yatırım araçlarının dijital dünyaya taşınması radikal değişiklikler olarak görünse de fintech’lerin kullanıcı deneyimini iyileştirmesi ve günlük yaşamı kolaylaştırması büyük önem taşıyor.

Fintech’ler ile birlikte kullanıcıların finansal yaşantısını yönetmek için artık banka şubelerine gitmesi gerekmiyor. Banka müşterileri, işlemlerinin neredeyse tamamını dijital bankacılık hizmetleri üzerinden gerçekleştirebiliyor. Aynı zamanda geleneksel bir bankaya bağlı olmayan fintech’ler, kullanıcıların paralarını dijital hesaplarında tutmasını ve ödemelerini çok daha detaylı bir şekilde takip etmesini sağlıyor.

Fintech ile birlikte kullanıcılar, daha kişiselleştirilmiş bir bankacılık deneyimi yaşıyor. Fintech’ler, yapay zeka ve veri işleme teknolojilerinin yardımıyla müşterilerin bankacılık faaliyetlerini daha kapsamlı bir şekilde analiz ediyor ve kişiye özel çözümler sunuyor.

Aynı zamanda Fintech’ler hem büyük kurumsal yapıların hem de KOBİ’lerin de hayatını kolaylaştırıyor. Kurumsal yapılar, fintech ile birlikte finansal raporlarını daha kapsamlı bir şekilde takip ederken KOBİ’lerin müşterilerinden ödeme alması kolaylaşıyor.

Fintech dünyasının önemli oyuncusu: Param

Finansal teknoloji ve dijital bankacılık dünyası her geçen gün gelişirken, önemli oyuncular yenilikleriyle karşımıza çıkmaya devam ediyor. Fintek dünyasının en önemli oyuncularından Param da kısa süre içerisinde mobil uygulama ve tüm ürünleriyle yenilenmiş bir şekilde karşımıza çıkacak. Ödeme aldığınız veya yaptığınız her noktada bulunan ve hızla büyüyen marka için daha detaylı bilgi için tıklayın.

Bu içerik Param sponsorluğunda hazırlanmıştır.

Atık ekmeklerden biyopolimer üreten yerli girişim Plastic Move, ilk ürün denemelerini Evyap ve Sarten ile yaptı

Atık ekmeklerden biyopolimer üreten yerli girişim Plastic Move, ilk ürün denemesini Evyap ve Avrupa’nın en büyük plastik ambalaj üreticilerinden biri olan Sarten iş birliğinde gerçekleştirdi.

İlk kez Mayıs 2020’de TÜSİAD’ın yarışmasında beş finalistten biri olarak karşımıza çıkan girişimin hikayesine Ağustos 2020’de yer vermiştik. Ayrıca Workup Girişimcilik Programı’nın da yedinci dönemine seçildi.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ile kullandıkları plastik oranlarını azaltmaya çalışan firmalar için yüksek değer önerili katkı hammaddeleri sunan Plastic Move, bu alandaki şirketlerin şimdilik plastik kullanım oranını yüzde 20 azaltıyor. Bunu da gıda ve tarım atıklarından elde ettikleri düşük maliyetli bir biyopolimer ile sağlıyorlar.

Plastic Move’un atık ekmeklerden ürettiği biyopolimer yeni piyasaya çıkaracağı 2.5 litre Işıl ve 4 litre Fax şişelerinin orta kapak üretiminde denendi.

Plastic Move’un hikayesi

Avrupa Birliği ile ticaret yapan ülkelerin üretimlerini standardize etmesi gerekiyor ve Türkiye bu bağlamda neredeyse aynı ligde üretim yaptığı tüm ülkelerden geri kalmış durumda. Bu standardizasyon için ciddi bir azaltım politikası uygulanması gerekiyor ve bundan dolayı da ülkemizin en kısa zamanda AB ile uyumlu bir karbon vergisi uygulamasına geçmesi ve daha doğa dostu çözümler araması gerektiği anlamına geliyor.

Plastic Move plastik sektörüne gelecek vaat ederken, dünyanın da geleceğini ilgilendiren girişimlerden biri olarak gözümüze çarpıyor.

Girişimle ilgili tüm gelişmeleri sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

Akıllı telefonları POS’a çeviren Sipay, temassız ödemelerde taksit yapabilme özelliğini duyurdu

Yeni nesil ödeme çözümleri sunan yerli finansal teknoloji şirketi Sipay, halihazırda kurumsal ve bireysel kullanıcılara dijital cüzdan, sanal POS ve linkle ödeme gibi yeni nesil ödeme sistemleri alt yapısı sağlıyor.

Sipay, artık e-ticaret için sağladığı sanal POS altyapısını mobil üzerinden fiziki mağazalara da taşıyor ve akıllı telefonları mobil POS’a çevirerek temassız ve taksitli alışveriş imkanı sunuyor. İlk olarak Altınbaş mağazalarında başlatılan bu yenilikçi uygulamanın yakında farklı sektörlerde de yaygınlaşmaya başlayacak.

Ödeme sistemlerinin ödüllü şirketi Sipay’in Genel Müdürü Semih Muşabak temassız taksit uygulamasına dair şu sözleri ifade etti: “Altınbaş mağazalarında başlattığımız bu hizmetle, e-ticaret için sağladığımız sanal POS altyapısını mobil üzerinden fiziki mağazaya taşıdık. Kısacası telefonları mobil POS’a çevirip temassız ve üstelik taksitli alışveriş imkanı sunmaya başladık.

Sektörde şu anda temassız yapılan ödemelerde taksit imkanı sunan başka bir uygulama bulunmuyor. Sanal POS altyapısını kullandığımız bu uygulamada müşteri, akıllı telefonuna gelen OTP SMS’i (anlık ve tek kullanımlık şifre) kullanarak temassız ödeme onayını veriyor. Pilot olarak Altınbaş mağazalarında başlattığımız bu uygulamayı hızlı bir şekilde sahada yaygınlaştırıp farklı sektörlerde de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”

Logo Yazılım, 2020 yılında şirket gelirlerini yüzde 29 arttırdı

Türkiye’nin en büyük yerli iş yazılımı şirketi Logo Yazılım 2020 finansal sonuçlarını açıkladı. Logo Yazılım, 2020’de satış gelirlerini geçen yıla oranla %29 arttırarak 545 milyon TL’ye yükseltti. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kârını (FAVÖK) da %25 oranında arttıran Logo’nun net kârı ise %33 artış göstererek 115 milyon TL’ye ulaştı. Logo Yazılım hisse başına kazancı ise %33 oranında artarak 4,75TL oldu.

Pandemi döneminde de stratejik yatırımlarını sürdüren Logo, müşteri sayısındaki artışını güçlü bir şekilde gerçekleştirerek önümüzdeki dönem sürdürülebilir büyüme gücünü güvence altına aldı. Tüm iş birimlerinde çift haneli gelir büyümesi sağlayan Logo, özel entegratörlük alanında da en fazla müşteri sayısına sahip firma olarak liderliğini korudu.

Logo Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Grup CEO’su M. Buğra Koyuncu başarıyla geride bıraktıkları 2020 yılının ardından yaptığı değerlendirmede, dijital dönüşümün giderek ivmelendiğini belirterek şunları söyledi “Teknolojiye yatırım artık gerek küçük firmaların gerek orta ve büyük ölçekli işletmelerin yaşamının her alanında gittikçe artarak yer almaya başladı. Şirketler değişen dünya koşullarına ve kullanıcı davranışlarına uyum sağlayabilmek ve rekabet açısından öne geçebilmek amacıyla ürünlerini, hizmetlerini ve iş modellerini/süreçlerini dijitalleştirerek dönüştürmek durumunda kalıyorlar. Bu dönüşümün önümüzdeki yıl da hızlanacağını, etki alanını genişleteceğini bekliyoruz. Bu bağlamda Logo olarak üç stratejiye odaklanacağız. Bunların en önceliklisi yazılım ve teknoloji çözümlerini bir hizmet olarak sunabilmek. Yazılım sektörü sürekli, kesintisiz ve kaliteli hizmetler gerektiren bütünleyici bir değer anlayışına doğru hızla eviriliyor. Bunu hem yazılım ürünlerinin sunduğu teknolojik altyapı ve olanaklar açısından, hem de kullanıcılarımıza uçtan uca bir iş modeli ile yüksek katma değerli çözümler sunmak olarak yorumlayabiliriz. Kullandıkça öde, lisans kiralama, SaaS, bakım anlaşmaları, üyelik gelirleri ve kontör karşılığı sunulan e-servisler olarak örneklendirebileceğimiz tekrarlayan gelirlerimizin toplam gelirlerimizin içerisindeki payını istikrarlı şekilde artırmayı hedefliyoruz.

Diğer hedefimiz ise dikey çözüm alanlarına odaklanmak, yani belirli niş alanlarda, seçtiğimiz sektörlere ve/veya iş fonksiyonlarına yönelik uzmanlaşmış çözümler üretmek. Ana faaliyet alanımızı oluşturan iş yazılımlarımızın etrafını bu türden dikey çözümler ile kuşatarak, kullanıcılarımıza sunduğumuz toplam faydayı artırmak, birbirini tamamlayan çözümler ve hizmetler ile zenginleştirmek istiyoruz. Burada stratejik iş birliklerine de açık olan bir büyüme modelini benimsiyoruz.

Uluslararasılaşmak ise büyüme stratejimizin üçüncü boyutu. Bugün bölgesel ölçekte rekabet eden bir yazılım firması olarak Romanya ve Hindistan’daki şirketlerimizle yurt dışı pazarlara yönelik yeni ürün geliştirme, tutundurma ve pazarlama faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Ölçeğimizi daha da genişletip, bizim için fırsatlar sunabileceğini öngördüğümüz yeni pazarlara girmek ve gelir kanallarımızı çeşitlendirmeyi hedefliyoruz.”