Ana Sayfa Blog Sayfa 586

Hakan Aran, İş Bankası’nın yeni genel müdürü oldu

Türkiye İş Bankası’nın 1 Nisan 2021 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında Adnan Bali‘nin Yönetim Kurulu Başkanı seçilmesine, Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran‘ın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na gerekli bildirimlerin yapılması ve izinlerin alınmasını takiben Genel Müdür olarak atanmasına karar verildi.

1962 yılında Gaziantep İslahiye’de doğan Adnan Bali, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. 1986 yılında İş Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başlayan Adnan Bali, Fon Yönetimi Müdürlüğü’nde 1994 yılında Müdür Yardımcısı, 1997 yılında Grup Müdürü olarak görev yaptı, 1998 yılında ise Fon Yönetimi Müdürü olarak atandı. 2002 yılında Şişli Şubesi, 2004 yılında Galata Şubesi Müdürü olan Bali, 30 Mayıs 2006 tarihinde Genel Müdür Yardımcısı, 1 Nisan 2011 tarihinde de Türkiye İş Bankası’nın 16. Genel Müdürü olarak atandı.

1968 yılında Antakya’da doğan Hakan Aran, 1990 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 2000-2001 yılları arasında Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İşletme yüksek lisans programını tamamlayan Aran halen İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde bankacılık doktorasını sürdürüyor. 1990 yılında İş Bankası’nda Yazılım Uzmanı olarak göreve başlayan Aran, 2005 yılında Yazılım Geliştirme Bölüm Müdürü oldu, 2008 yılında Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı. Operasyonlardan, dijital bankacılıktan ve teknolojiden sorumlu olarak Bankanın önemli dönüşüm programlarında görev alan Aran, İş Bankası Rusya Yönetim Kurulu Başkanlığı, Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği, Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulundu ve halen Softtech, LiveWell, GullsEye şirketlerinin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini sürdürüyor.

Xiaomi, akıllı elektrikli araçlara 10 milyar dolar yatırım yapacak

İstanbul’da açtığı fabrika ile gündeme gelen Xiaomi, Hong Kong Borsa’sına yaptığı kamuoyu açıklamasıyla akıllı elektrikli araç üretim çalışması hazırlıklarına başladığını duyurdu.

Xiaomi’nin Kurucusu, Başkanı ve CEO’su Lei Jun, 2021 Mart ayında yapılan lansmanda şirketin 10 milyar RMB başlangıç yatırımıyla tamamen Xiaomi’ye ait bir yan kuruluş altında faaliyet gösterileceğini açıkladı. Xiaomi, önümüzdeki 10 yıl boyunca toplamda tahmini 10 milyar ABD doları tutarında yatırım yapmayı hedefliyor. Lei Jun aynı zamanda akıllı elektrikli araç için kurulan yan kuruluşun CEO’su olarak görev yapacak.

Lei Jun, “Bu kararı tüm ortaklar arasında yapılan çok sayıda müzakere sonrasında aldık. Bu, hayatımın son büyük girişimcilik projesi olacak. Tüm kişisel itibarımı ortaya koymaya ve akıllı elektrikli aracımız için gereken tüm mücadeleyi vermeye hazırım. Xiaomi elektrikli aracının başarıya ulaşması için tüm mücadele boyunca ekibimin başında olmaya kararlıyım” dedi. Jun, aynı zamanda Xiaomi yönetim ekibinin son 75 gün içinde elektrikli araç sektörüne yönelik 200’den fazla sektör uzmanıyla 85 toplantı, dört şirket içi yönetim müzakeresi ve iki yönetim kurulu toplantısı olmak üzere çok titiz ve kapsamlı araştırmalar yürüttüğünün altını çizdi. Jun sözlerini: “Bu kararın verilmesinde Mi fanlarının Xiaomi’nin değerlerine olan güvenleri ve markaya verdikleri sürekli desteğin de büyük etkisi oldu. Bu da Xiaomi’nin yeni bir çığır açarak akıllı elektrikli araç sektörüne girmesinde önemli bir temel oluşturdu. Son mali sonuçlara göre, dünya genelinde akıllı telefon satışlarımız 146 milyona ulaştı ve dünyanın en büyük üç akıllı telefon üreticisi arasında yer almaya devam ediyoruz. Üst düzey akıllı telefon satışlarımız 10 milyonu aştı. TV satışlarında ise Çin’de arka arkaya 8 çeyrektir zirvedeki yerimizi koruyoruz. Xiaomi’nin AIoT platformunda 324,8 milyonun üzerinde bağlı cihaz bulunuyor. Aylık 86,7 milyon aktif kullanıcıya sahip olan XiaoAI yapay zeka asistanıyla akıllı ev sektörüne liderlik etmeyi sürdürüyoruz. 2020 yılının sonunda grubumuz toplamda 108 milyar RMB nakit rezervine sahip oldu” diyerek tamamladı.

Lei Jun, çalışanlarına yönelik yazdığı mektupta Xiaomi’nin otomobil üretiminde farklı ve benzersiz avantajlara sahip olduğunun altını çizdi:

  1. Akıllı elektrikli araçlar geleneksel otomotiv sektörünün iş modelini kökten değiştirdi ve Xiaomi, donanım tabanlı internet hizmeti iş modeli hakkında ayrıntılı bilgiye sahip.
  2. Xiaomi, yazılım ve donanım entegrasyonunda en kapsamlı deneyime ve internet sektöründeki en derin üretim teknik bilgisine sahip.
  3. Xiaomi’nin ürün çeşitliliği, ürün ölçeği ve kullanıcı sayısı açısından en kapsamlı akıllı ekosisteme sahip.
  4. Xiaomi, akıllı elektrikli araçlara uygulanabilecek çok sayıda temel teknolojiye sahip.
  5. Xiaomi, dünya çapındaki Mi fanlarının güven ve desteğiyle güçlü bir markaya ve güçlü bir kullanıcı tabanına sahip.
  6. Xiaomi’nin bu alana güvenle yatırım yapmasına olanak tanıyan bol miktarda nakit kaynağına sahip.

Lei Jun, “Akıllı elektrikli araçlar, önümüzdeki 10 yıllık dönemin en büyük iş fırsatlarından birini ve akıllı yaşamın vazgeçilmez bir bileşenini temsil ediyor. Akıllı AIoT ekosistemimizi her geçen gün daha da genişletiyoruz ve dünyadaki herkesin yenilikçi teknolojilerle iyi bir yaşam sürmesini sağlama vizyonumuzu sürdürüyoruz. Bu nedenle, elektrikli araç sektörüne girmek bizim için çok doğal bir karar” dedi.

Apple, yeni iOS sürümüyle Siri’nin sesini varsayılan olarak kadın yapmayacak

Teknoloji devi Apple’ın akıllı asistanı Siri, günümüzde Türkçe de dahil olmak üzere 16 dilde kullanılabilen ve içinde önemli yapay zeka teknolojileri barındıran bir sesli asistan. Her geçen gün gelişerek hayatımızın her anında yer almaya başlayan Siri, kullanıma sunulduğu ilk günden beri varsayılan olarak kadın sesiyle geliyordu.

Apple, yaptığı geliştirmelerle zaman içerisinde Siri’ye farklı yetenekler kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda Siri için alternatif seslendirmeleri de kullanıma sundu. iOS 14 ile birlikte Türkçe Siri de hem kadın hem de erkek seslendirme seçeneğiyle kullanılabiliyordu. Apple, yakın zamanda yayınlayacağı iOS 14.5 güncellemesi ile Siri için önemli bir değişikliğe gidiyor.

Kurulum esnasında Siri ses tercihiniz sorulacak

Yeni iOS 14.5 ile birlikte Apple, artık cihazın kurulumu esnasında Siri’yi hangi seslendirmeyle kullanmak istediğinizi soracak. Böylelikle kullanıcılar Siri’yi kadın ya da erkek ses seçeneğiyle kurarak varsayılan ses tercihini kendisi belirleyecek. Siri’nin sesi Ayarlar menüsünden değiştirilebiliyor olsa da birçok kişi, Siri’nin erkek ses seçeneğine de sahip olduğunu bilmiyordu. Yeni güncelleme ise kullanıcıların Siri ile ilgili kişiselleştirilmiş seslendirme tercihi yapmasını sağlayacak.

Aynı zamanda Apple, yeni sürümle birlikte yeni seslendirme seçeneklerini de ekliyor. Böylelikle Siri, daha farklı ve insana daha yakın bir sese kavuşarak kendini geliştirmeyi sürdürüyor. Öte yandan Siri, İngilizce konuşan kişilerin farklı aksanını algılayarak daha kesin sonuçlara ulaşabiliyor.

Microsoft, ABD ordusuna 120 bin AR başlığı sağlamak için 22 milyar dolarlık anlaşma yaptı

Son dönemde arttırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik teknolojileri alanında attığı adımlarla dikkat çeken teknoloji devi Microsoft, Amerika Birleşik Devletleri ordusuyla önemli bir anlaşmaya imza attığını duyurdu.

2018 yılında Microsoft, ABD ordusuyla benzer bir anlaşma imzalamış ve bu anlaşma arttırılmış gerçeklik alanında yapılacak geliştirmelere odaklanmıştı. Şimdi ise 22 milyar dolara ulaşan anlaşma, Microsoft tarafından ABD ordusuna 120 bine yakın arttırılmış gerçeklik başlığı verilmesini sağlıyor.

Microsoft’un arttırılmış gerçeklik tarafında çalışmalar gerçekleştirdiği HoloLens‘in teknolojisine dayanan AR başlıklar, askerlere daha hızlı karar vermeleri ve daha fazla bilgiye ulaşmaları konusunda destek veriyor. Microsoft tarafından orduya sağlanacak AR başlıkları, HoloLens 2 AR başlığının askeri standartlara göre geliştirilmiş versiyonu olarak dikkat çekiyor.

Microsoft tarafından üretilen HoloLens birçok farklı kullanım alanına sahip. Örneğin cerrahi alanda ameliyatların daha kusursuz yapılabilmesi, teknik çalışanların eğitilmesi gibi konularda da HoloLens aktif bir şekilde kullanılabiliyor. Aynı zamanda karma gerçeklik teknolojisi sayesinde bu başlık dijital ortamda tasarlanan nesnelerin gerçek hayatta nasıl görüneceğini analiz etmek için de kullanılabiliyor.

YouTube videolardan ‘beğenmeme’ sayısını kaldırmaya hazırlanıyor

Dünyanın en popüler video paylaşım platformu YouTube, mevcut sosyal ağlar arasında kullanıcıların bir içeriği beğenmediğini tek bir butonla ifade edebildiği platform olarak büyük bir önem taşıyor. Kullanıcılar, YouTube’a yüklenen videolarda beğeni sayısını görebildiği gibi beğenmeme ya da popüler tabiriyle “dislike sayısını da görüntüleyebiliyor.

Beğenmeme sayısının sosyal ağlarda görünmesi sık sık tartışma konusu olurken YouTube, yaptığı açıklamada YouTube’un yeni arayüzüyle ilgili çeşitli denemeler gerçekleştirdiğini söyledi. Bu denemelerden birinde ise videolardaki beğenmeme sayısı artık gizleniyor. Ancak beğenmeme butonu, videoların altında yer almaya devam ediyor.

“İçerik üreticilerin beklentilerine göre alınmış bir karar”

YouTube, platformundaki içeriklerde beğenmeme sayısını kaldırmayı, içerik üreticilerin videolarına yapılan beğenmeme saldırılarına karşı bir yanıt olarak belirtiyor. Özetle, birbiriyle iyi geçinemeyen içerik üreticilerinin sahip olduğu hayran kitlelerinin gruplaşarak içerik üreticilere zarar vermek için videolarında beğenmeme tuşuna bastığı ve sayının herkese açık görünmesinin bu durumun önüne geçebileceği söyleniyor.

YouTube, henüz bu sayıyı tamamen gizleyeceğini söylemese de bu kararın tüm kullanıcılar için nihai karar olmasıyla birlikte, içerik üreticilerin hala kullanıcıların geri dönüşünü görebilmek için beğenmeme sayılarının içerik üreticiler tarafından görülmeye devam edileceğini belirtiyor.

Instagram, Reels için Remix özelliğini kullanıma sundu

Instagram bugün Reels için Remix özelliğini kullanıma sunduğunu açıkladı. Remix ile insanlar mevcut bir Reels videosuyla yan yana olacak şekilde kendi Reels videosunu oluşturabilecek.

Remix özelliğini kullanmak için:

  • Beğendiğiniz bir Reels videosu bulun
  • Üç nokta ikonundan menüye girin ve “Remix this Reel” seçeneğini tıklayın
  • Ekran bir tarafta orijinal Reels videosu olacak şekilde ikiye bölünecek, burada karşılıklı olarak kendi Reels videonuzu çekin
  • Kaydettikten sonra ses ayarlarını yapın
  • İstediğiniz düzenlemeleri yapın ve paylaşın.

Bu yeni özellik ile birlikte sadece yeni yüklenen Reels videoları üzerinden Remix özelliği kullanılabilecek. Live Rooms, Hikayelerde anket ve soru, Artırılmış Gerçeklik gibi interaktif özelliklerin insanların Instagram deneyimlerinin önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Instagram, Remix özelliği ile insanlara yeni trendler ve içerik üreticileriyle etkileşimde bulunmak ve yaratıcı içerikler üretmek için yeni yollar sunmayı amaçlıyor.

Kuliss.co: İstediğiniz yere güzellik ve bakım hizmetlerini getiren yerli girişim

Kuliss.co, güzellik ve bakım hizmetlerini (manikür, pedikür, kalıcı makyaj, makyaj, cilt bakımı vb.) müşterilerinin dilediği lokasyona (ev, ofis) kendine bağlı çalışan güzellik uzmanları aracılığıyla götüren bir girişimdir.

Naz İncesu ve Umur Doruk Kaşoğlu tarafından Ağustos 2019’da İstanbul’da kurulan girişim; salon hizmetlerinin, kalabalıklara karışmadan, trafikte zaman kaybetmeden, iş yoğunluğu içinde ertelenmeden istenilen lokasyonda alınabilmesine imkan tanıyor. Son zamanlarda pandemi süreci ile de evden çıkmadan hijyenik ve konforlu bir bakım hizmeti sunması ile her geçen gün yeni kullanıcılar edinen bir platformdur. Kuliss.co bünyesinde çalışan uzmanlar birkaç aşama ve birebir görüşmeler sonucunda sisteme dahil edilen, alanlarında eğitimli ve oldukça deneyimli uzmanlardır.

Kurucu ortan Naz İncesu, tam olarak hangi sorunu çözdükleriyle ilgili: “Şehir hayatı, zamansızlık ve iş yoğunluğu içinde güzellik ve bakım ritüellerini erteleyen veya iptal etmek zorunda kalan kullanıcılara evlerinin, ofislerinin konforunda bakım hizmetleri alma imkanı tanımaktayız. Kullanıcılarımızın özellikle korona sürecinde de kalabalıklara karışmadan, kuaföre veya güzellik salonlarına gitmeye gerek kalmadan çok daha hijyenik çok daha konforlu bakım hizmeti almalarına olanak sağlıyoruz.” dedi.

Kuliss.co’nun ürettiği değer önerisi

Konuyla ilgili Naz: “Kuliss.co’nun profesyonel makyaj ve bakım ekibi deneyimli, sektörel bilgi ve becerilere sahip, yetenekli ve iletişim gücü yüksek uzmanlardan oluşmaktadır. Meslek standartlarına uygun sertifikaların yanı sıra alaylı olarak nitelendirebileceğimiz, uzun yıllar bu sektörde deneyimi olan profesyoneller tercih edilmektedir. Makyaj ve bakım uzmanları, Kulissco yönetimi tarafından birebir görüşmeler ve hizmet denemeleri yapılarak özenle sisteme dahil edilmektedirler. Profesyonellerimiz her markadan birçok çeşit ürünü kullanmaktadırlar. Marka anlaşmaları ile kozmetik firmalarının ürünleri profesyonellerimize hediye edilmekte böylece hem profesyonellerimize ürün desteği sağlanmakta hem de yeni ürünler denemelerine destek olunarak marka ve ürün skalasının genişletilmesi amaçlanmaktadır. Manikür/pedikür gibi hijyenin daha da ön planda olduğu hizmetlerimiz için ise tek kullanımlık ürünler ve setler kullanılmakta ve ürün tedariği Kulissco yönetimince yapılmaktadır. Her profesyonelimizin aynı ürünleri kullanması sağlanarak hizmet standardı ve kalitesi her müşterimiz için aynı ve eşit hale getirilmektedir. Pazaryeri uygulamaları içinde standart ürün kullanımına sahip tek platform Kulissco ‘dur.

Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılar randevu alma aşamasında ücret ve detaylarını açıkça görebildikleri hizmetlerimizi sepete ekleyerek bilgilerini girer ve online ödeme yaparak hizmet satın alma işini sonlandırırlar. Hizmet ücretleri kişiye, işletmeye veya lokasyona göre değişmez, verilecek hizmete göre yapılmış̧ piyasa fiyat araştırmaları ve meslek standartlarına uygun olarak Kulissco yönetimi tarafından belirlenir. Bu özelliği ile Kulissco uzmana, lokasyona göre fiyat değişimi ve farklı uygulamalar olmadan hızlı, pratik ve standart bir hizmet anlayışını ön plana çıkarır. Kulissco’nun henüz web sitesi dışında bir mobil uygulaması yoktur. Uygulama üzerinden full otomasyon yerine kullanıcılarıyla birebir iletişimi ön plana çıkaran ve büyüme yolunda kullanıcıları ve uzmanları ile işbirliği içinde olan bir markadır. Kullanıcılarının farklı kanallar üzerinden kolayca iletişim kurabileceği Kulissco, müşteri deneyimi ve ulaşılabilirlik hususunda etkili olma ve kullanıcılarına maksimum güveni ve hızı verme amacındadır.” dedi.

Kuliss.co’nun kullanımı

Kuliss.co web sitesi üzerinden kolayca online randevu alarak online ödeme yapabilen kullanıcılar manikür, pedikür, makyaj, kalıcı makyaj gibi farklı birçok hizmeti alma imkanına sahiptirler. Müşteriler, diledikleri hizmeti, günü ve saati seçerek hızlıca ve en pratik şekilde web sitesi üzerinden randevu alabiliyor. Kuliss.co güzellik ve bakım profesyonelleri şimdilik müşteri tarafında seçilememekte, müşterilerin tercih ettikleri hizmet ve lokasyona göre sistem üzerinden otomatik olarak atanmaktadır. Şehir hayatı ve yoğunluğu içinde profesyonellerin yolda zaman kaybetmeden en kolay ve en pratik şekilde müşterilere ulaşmaları hedefleniyor. Bunlara ek olarak randevu alma aşamasında kullanıcılar tercih ettikleri hizmetle ilgili diledikleri detay ve isteği not olarak ekleyebiliyor ve bu sayede hizmeti kişiselleştirebiliyor.

Kuliss.co’nun hedefleri

Konuyla ilgili açıklama yapan kurucu ortak Doruk: “Kuliss.co’nun ana amacı, salon hizmetlerini kullanıcılarının kapısına götürmek ve onlara maksimum konforu ve kaliteli hizmeti bulundukları lokasyonda sağlamaktır. Dünya’da gelişmekte olan mobil teknolojiler ile kullanıcıların kişisel bakım deneyimlerinin kalitesini arttırmayı hedefleyen “on demand beauty” konseptinin Türkiye pazarındaki en başarılı uygulayıcısı olmak asıl hedefidir. Kulissco şimdilik sadece İstanbul’da hizmet vermektedir. Ancak en yakın sürede diğer şehirlere açılma ve tüm Türkiye genelinde kullanıcılarına hizmet ulaştırma amacındadır. Global pazarlara açılmadan önce tüm Türkiye genelinde en başarılı bakım hizmet sağlayıcısı olmak ana gayelerindendir.” dedi.

Insider, en az 1 yıldır ekipte olan hissedarlarına yaklaşık 8 milyon TL ayırdı

8 yıl önce Türkiye’de kurulmasının ardından şu anda aralarında Singapore Airlines, Virgin, Uniqlo, Nestle, Nissan, Samsung, Lenovo, Puma, Media Markt, IKEA, Allianz, Santander, Dominos, Avon ve CNN gibi markaların bulunduğu 25 ülkedeki 1100’dan fazla partnerinin dijital büyümeye giden yolda güvendiği, 4 yıl üst üste Türkiye’nin En İyi Start-Up’ı seçilen başarılı SaaS girişimi Insider yeniden karşımızda.

2018’de dünyanın en büyük girişim sermayesi firmalarından olan, daha önce Whatsapp, Airbnb gibi şirketlere de yatırım yapan Sequoia Capital’dan 2018’de Seri B ve Temmuz 2020’de aldığı 32 Milyon dolarlık yatırımla Seri C turunu tamamlayan Insider, son zamanlarda Türkiye’de bir ilke imza attı. Hisse sahibi çalışanlarına nakit çıkışı hakkı sunarak nakit çıkışı isteyenlerden hisselerinin bir bölümünü satın almak için yaklaşık 8 Milyon Lira ayırdığını açıkladı. Böylelikle Türkiye’de ilk defa bir şirket “Çıkış” yapmadan, yani girişim satılmadan veya mevcut payını elden çıkarmadan, hisse sahiplerine böyle bir opsiyon sunmuş oldu.

Insider IK Direktörü Duygu Devecioğlu hissedarlığın Insider ve Insiderlılar için maddi kazanımın yanında manevi değerinin de çok büyük olduğundan bahsediyor. Duygu Devecioğlu “Hisse sahibi olan kişiler aylık hissedar toplantılarına, Sequoia Capital ile olan yönetim kurulu toplantılarına ve Insider’ın stratejik karar süreçlerine dahil olabiliyor, farklı sorumluluklar alabiliyorlar. Yine aynı şekilde önemli kararları ve haberler ilk olarak onlarla paylaşılıyor. İçeride de ciddi anlamda güzel etkiler yaratan, uzun süredir bizimle bulunan arkadaşlar bu sistemin bir parçası, bizim isteğimiz Insider’daki tüm çalışanlara bu fırsatı sunmak. “Sharevisor” adını verdiğimiz program ile hisse sahibi olan Insiderlılar, 1 senesini doldurmuş kişilere mentörlük yapıp bu süreçte yardımcı ve rol model oluyorlar.” diyor ve ekliyor; “Insider bugün aslında bir ilki yaratıyor ve girişimcilere örnek oluyor. Günümüzde birçok girişimin hisselendirme sistemlerini yeni kurduğu bu dönemde Insider’ın bu şekilde çıkış opsiyonu sunmuş olması ekosistemde yeni bir kapı açıyor, bu bize ayrı bir gurur veriyor.”

Insider, kurulduğu günden bu yana Türkiye’de pek de yaygın olmayan bir uygulamaya sahip; Hissedarlık sistemi. Belirli kriterleri karşılayan tüm çalışanlara hisse veriliyor, üstelik performans anlamındaki başarının yanı sıra kaç yıldır Insider’da bulundukları, kültüre uygunluk, yarattıkları etki, Insider’a ve insanlara kattıkları değer gibi birçok farklı kriter de bu değerlendirme sürecine dahil. Bu değerlendirme her sene yapılıyor, olumlu olduğu takdirde kişilere hisse opsiyonu sunuluyor. Olumsuz sonuçlanması durumunda ise kişilere geliştirilmesi gereken yönleri de belirtilerek gelişim imkanı sağlanıyor ve bu sayede süreç aslında hep devam ediyor. Sequoia Capital yönetici ortaklarından (Managing Partner) Pieter Kemps’in bir açıklamasında belirttiği üzere Insider’ın belirli kriterleri karşılayan çalışanlarına hisse vermesinin, Sequoia Capital tarafından örnek proje olarak seçildiğini ve Insider’ın bu hareketiyle Sequoia’nın portfolyosunda bulunan diğer girişimler için de bir ilham kaynağı olduğunu biliyoruz.

Pandemi dönemine rağmen genişleyerek Latin Amerika ve Amerika Birleşik Devletleri pazarlarına açılan Insider, sadece 2020’de bünyesine 348 kişi katarak hızla büyümeye devam ediyor. Şu anda aktif olarak 25 ülkede operasyonu bulunan Insider, global pazarlara Türk mühendisler tarafından geliştirilen yapay zeka ve makine öğrenmesi destekli teknolojiyi ihraç ediyor. Her ülkedeki partnerlerine kendi dilinde hizmet verebilmek amacıyla 48 farklı milletten Insiderlı ile operasyonlarını yürüten Insider’da şu an 234 yazılımcı çalışıyor.

Insider kurulduğundan bu yana yenilikçi karar ve uygulamalarıyla sıkça gündeme gelen bir girişim. En son almış oldukları hisse sahibi çalışanlarına çıkış opsiyonu kararıyla ilgili olarak da tecrübelerini ve uygulama örneklerini Türkiye’deki benzer modelleri uygulamak isteyen girişimcilerle ve girişimcilik ekosistemi ile paylaşmaya hazır.

BIO Startup Program’ın 2021 yılı 5 finalisti belli oldu

Türkiye’nin ilk ve tek biyoteknoloji temalı hızlandırıcı programı BIO Startup Program‘ın beşincisi geçtiğimiz sene yapılan 56 başvuru arasından gerçekleşen değerlendirme sonucunda seçilen 12 startup ile başladı. Startuplar, geçen yıl aldıkları ilk etap çevrimiçi eğitimlerin devamında, programın ikinci aşaması olan Biyogirişimcilik Kampı’nda, uzman eğitmenler ve sektörün önde gelen profesyonellerinden mentorluk ve online eğitimler aldılar. Biyogirişimciler 30 Mart’ta gerçekleşen BIO Startup Demo Day’de akademi, kamu, yatırım ve iş dünyası ile sivil toplumun önde gelen temsilcilerinden oluşan jürinin karşısına çıktılar. Birbirinden inovatif projeleri beşer dakikalık sunumlar halinde dinleyen jüri üyeleri, sorularını katılımcı startuplara ilettiler. Demo Day sonucunda seçilen beş startup Biyogirişimcilik Kampı’nın ikincisine ve gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra da 10-18 Haziran 2021 tarihlerinde dijital ortamda düzenlenecek dünyanın en büyük biyoteknoloji organizasyonu BIO Digital Convention’a katılma hakkına sahip oldu.

BIO Digital Convention öncesinde düzenlenecek ikinci Biyogirişimcilik Kampı’nda biyogirişimciler, bir ay boyunca küresel aktörlerle verimli temaslarda bulunduktan sonra ihtiyaç duyacakları, regülasyon, patent, iletişim, pazar analizleri gibi alanlarda yol haritaları hazırlamak üzere mentorlarla birlikte çalışacaklar.

BIO Startup Program’da finale kalan beş finalist:

Funktor geliştirdiği medikal bilgi işleyen, yenilikçi arama motoru ile literatür araştırmalarına interaktif bir yöntem kazandırıyor.

Bilişsel Bilimci Erdem Ünal, ontoloji ve yapay zeka uzmanı Doç. Dr. Aziz F. Zambak, fizikçi Onur Yeşil ve matematikçi Tennur Baş tarafından kurulan girişim, yeni bir veri yapılandırma kaynak dili üzerinde çalışıyor. Geliştirdikleri “Carnap” ismindeki ürün, yeni bir tür medikal bilgi arama ve keşif motoru olarak dikkat çekiyor. Carnap, medikal veriyi yeni bir yapılandırma mimarisi kullanarak işliyor ve farklı bir keşif deneyimi içeren interaktif bir arayüzle sunuyor. Çözümleri hakkında bilgi veren Erdem Ünal şu ifadeleri kullanıyor: “Bilimsel literatüre her sene 3 milyon yeni makale ekleniyor, bu da yaklaşık her 10 saniyede bir yeni makale anlamına geliyor. Yaygın olarak kullanılan PubMed/ Medline veritabanında halihazırda olan makale sayısı ise 30 milyon civarında. Yaşam bilimleri alanındaki bilgi üç ayda bir iki katına çıkıyor. Tek sorun çok sayıda bilgi öğesi ile sınırlı zamanda başa çıkmak değil, bu içeriğin bilim alanına sunabileceği potansiyelden verimli bir şekilde yararlanamamak, bu kalabalıkta duran üstü kapalı bilgilere erişememektir. Carnap işte bu sorunların çözümünü hedefliyor. Carnap’ta sonuçları, sadece arama terimleri değil, terimler arasındaki ilişkiler belirliyor. Böylelikle herhangi bir ayar yapmaya gerek olmadan ilk adımda bile ilgili sonuçlara erişilebiliyor.”

GlakoLens glokom hastalığına yönelik akıllı kontak lens, giyilebilir okuma, kayıt ve takip sistemleriyle tedavi sağlıyor.

Biyomedikal Mühendisi Özgür Kaya, Elektronik Mühendisi Günhan Dündar, Elektronik Mühendisi Arda Deniz Yalçınkaya ve Elektronik Mühendisi Hamdi Torun tarafından hayata geçirilen girişim, göz tansiyonunu takip eden kontakt lensler geliştiriyor. Dünyada 70 milyon, Türkiye’de ise 1 milyon hasta önlenebilir körlüğün en önemli ikinci sebebi olan glokomdan muzdarip. Glokoma bağlı gelişen görme kaybının bilinen bir tedavisi bulunmuyor. Glokomun en sık rastlanan şekline yüksek göz tansiyonu neden oluyor. GlakoLens Genel Müdürü Özgür Kaya girişimleriyle ilgili şu açıklamayı yapıyor: “Göz tansiyonu gündüz ve gece sürecinde değişkenlik gösterdiği için 24 saat boyunca düzenli ölçüm yapmak kritik önem taşıyor. GlakoLens olarak bu alanda çözüm sunmayı hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz kontakt lense gömülü biyosensör sistemiyle, göz tansiyonu dalgalanmalarını 24 saat boyunca takip ederek, göz doktorlarının doğru teşhis koyabileceği, kişiselleştirilmiş bir glokom yönetimine odaklanıyoruz. GlakoLens, göz tansiyonu takip eden kontakt lenslerini tüm dünyanın erişimine açtıktan sonra, patentli biyosensör teknolojisinin diğer medikal uygulamalarına da odaklanacak.”

GlaucoT ilaçsız ve invasif olmayan tekniklerle nöroprotektif glokom tedavisi geliştiriyor.

Elektronik Mühendisi Veysel Özkapıcı ve Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Abdulkadir Oduncu tarafından hayata geçirilen girişim, GlaucoT cihazı ile göz tansiyonu hastalığına (glokom) kalıcı çözüm üretmeyi hedefliyor. GlaucoT’nin geleneksel glokom tedavi yöntemlerinden farklı olarak, girişimsel olmayan nöron koruyucu bir tedavi sunan, dünyadaki ilk tedavi yöntemi olduğunu belirten Op. Dr. Abdulkadir Oduncu, “GlaucoT ile hastaların evlerinde günlük bir saatlik özel bir gözlük kullanımıyla hastalığın gözde ve beyinde meydana gelen nöronal hasarı düzeltmeyi hedefliyoruz. Yenilikçi teknoloji ile geliştirilen GlaucoT gözlüğü göz çevresinde kişiye özel vakum ile glokomdan kaynaklanan optik sinir başındaki translaminar basıncı dengeliyor. Aynı anda 40 Hz frekansında titreşen ışık ile beyinde görme merkezindeki nöronal hasarı geriletiyor. Glokom hastalığında gözde ve beyinde biriken toksik proteinleri hedefleyen başka bir tedavi yöntemi dünyada yok. GlaucoT tedavisiyle nöronal inflamasyonu geriletmek mümkün olacak” diyor. Veysel Özkapıcı ise, 2021 son çeyreği içerisinde bu hastalığın etkilediği ve belki de görme fonksiyonunu yitirmek üzere olan hastalara kalıcı bir ürün sunabileceklerini aktarıyor.

Oruba çeşitli sağlık testleri ve takibi sağlamak adına idrar miktarı ve hız ölçümü yapan ve otomatik, steril ve operatör ihtiyacı olmaksızın çalışan üroflowmetre geliştiriyor.

Utku Uluşahin tarafından hayata geçirilen girişim, çeşitli sağlık testleri ve takibi sağlamak adına idrar miktarı ve hız ölçümü yapan ve otomatik, steril ve operatör ihtiyacı olmaksızın çalışan üroflowmetre geliştiriyor. Üniversite mezuniyet projesi olarak başlayan girişim, mühendislik ve tıp fakültelerindeki öğretim üyelerinin danışmanlığıyla devam eden bir yıllık çalışmanın akabinde, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenmeye layık görüldü. Kendi kendini temizleyebilen bir üroflovmetri cihazı olan Oruflow, dünyada ön tanı testlerinin klinik dışına taşınması trendinin üroloji alanındaki ilk uygulaması.

Virasoft klinik tanılar ve teşhisler için dijital patoloji yazılımı geliştiriyor.

Biyomühendis Gökhan Hatipoğlu ve Bilgisayar Mühendisi Samet Ayaltı tarafından hayata geçirilen girişim, kanser tanısında yapay zeka ve dijital patoloji (DP) kullanımı üzerine çalışıyor. DP alanında tüm temel ihtiyaçları eksiksiz olarak karşılayacak ürünleri olduğunu ifade eden Virasoft İş Geliştirme Müdürü Özgür Teke, “Acıbadem Hastaneler Grubu başta olmak üzere ülkemizin önde gelen özel kurumlar, kamu kurumları ve Ankara Şehir Hastanesi’nde ürünlerimiz kullanılıyor. Yurtdışında ise Koch Institude for Integrative Cancer Research at MİT ve Massachusetts General Hospital Cancer Center ile bilimsel işbirliklerimiz mevcuttur” diyor. Ülkemizde DP’nin doğru kurgulanmasına ve gelişmesine öncülük etmeyi hedeflediklerini aktaran Ayaltı ise, “Sonrasında ABD pazarına başarılı bir giriş yapmayı hedefliyoruz” diye ekliyor.

Clubhouse benzeri ses tabanlı yerli sosyal ağ: Mahal

Yerli girişim Mahal, çeşitli konulardaki sesli odalarda konuşma imkanı sağlayan Clubhouse benzeri ses tabanlı bir sosyal ağdır.

Connected2me kurucusu Ozan Yerli tarafından Ankara’da kurulan Mahal, şu anda Android platformlarda hizmet veriyor. Yakında iOS cihazlarda çıkması bekleniyor.

Yerli Clubhouse: Mahal

Mahal’ı kullanmak için uygulamayı indirdikten sonra davetiye sistemi ile içeri kabul ediliyorsunuz. Bir arkadaşınızın size referans olması gerekiyor. Daha sonra arkadaşlarınızı sisteme davet edebiliyorsunuz. Uygulamanın içindeyken ilgilendiğiniz konulardaki kanallara girerek dinleyici veya konuşmacı olarak katılım sağlayabiliyorsunuz.

Ozan: “50 milyon kullanıcıya ulaşan Connected2.me ile sahip olduğumuz deneyimle kullanıcıların severek kullanmaya başladığı ses tabanlı bir sosyal ağ geliştirdik. Özellikle pandemi sürecinde insanların sesli iletişim ihtiyacının arttığını gözlemledik. Biz de en doğal iletişim halimiz olan ses tabanlı bir sosyal ağ geliştirdik. Son dönemde özellikle mobil uygulama alanındaki gelişmelere rağmen ses tabanlı platformlar yeni çıkmaya başladı ve bu alana yapılan yatırımların ileride çok büyük geri dönüş sağlayacağına inanıyoruz. Ayrıca ses bazlı içerik üreten ve pandemi döneminde yine sıkıntı yaşayan müzik ve eğlence sektöründeki başarılı isimlere de bir gelir modeli sunarak evlerinden takipçilerine çok rahat ve hızlı bir şekilde ulaşmalarını sağlıyoruz.” dedi.

Ozan, ürettikleriyle değer önerisiyle ilgili de: “Clubhouse’dan farklı olarak Android platformuna yönelik teknolojimizi tamamladık. Yapısı gereği Android üzerine gerçek zamanlı ses uygulaması geliştirmek oldukça güç. Deneyimimiz sayesinde başarıyla kendi ses platformumuzu geliştirdik. Ayrıca baştan hem iOS hem Android tabanlı çalışacak şekilde hazırladığımız için yakın zamanda iki platformda da hizmet vermeye başlayacağız. Türkiye pazarını hedeflediğimiz ve bu pazarda çok iyi bir deneyimimiz olduğu için rakiplerimizin Türkiye’de sunamayacağı gelir modeli sistemleri geliştirmekteyiz. Bu sayede başarılı Türk içerik üreticiler ve yayıncılar, uygulamamızdan gelir elde edebileceklerdir.”

Mahal’ın hedefleri

Ozan: “Türkiye’de ve global pazarda en çok kullanılan mobil platform Android. Bu nedenle ilk amacımız Dünya çapındaki Android kullanıcılarının severek kullandığı bir ses platformu haline gelmek. Şu andaki hızlı büyümemiz kullanıcıların platformumuzu çok beğendiklerini gösteriyor. İkinci aşamada ise iOS uygulamamızla birlikte her iki platforma da hizmet veren en büyük ses platformu olmayı hedefliyoruz. Ayrıca gelir modelimiz sayesinde ses alanında başarılı içerik üreticilere de gelir elde etme imkanı sağlayan tek platform olacağız.”

Mahal uygulamasına yaklaşık 1 milyon dolar kaynak ayrılmış. Ozan, çalışmalarını şu an Silikon Vadisi’nde sürdürüyor. Uygulama için vadideki yatırımcılarla da görüşmeler içerisinde olduğunu dile getirdi.