Ana Sayfa Blog Sayfa 587

İK yönetiminde oyunla veri analitiğini birleştiren Settings Labs, 800 bin TL’lik yatırım turunu tamamladı

Eylül ayında 800.000 TL‘lik pre seed round yatırımı alan ve halihazırda Türkiye’nin öncü firmalarıyla çalışan Settings Labs, 2021 yılı içerisinde globale açılmayı hedefliyor.

Şirketlere yönelik oyun tabanlı teknoloji çözümleri sunan Settings Labs, bireysel melek yatırımcıların katıldığı ön tohum yatırım turunu tamamladı. 800 bin TL yatırım alan ekip, bu kaynağı yazılım Ar-Ge ekibini genişletmek için kullanıyor.

Çağan Yıldırım ve Cem Özdemir tarafından kurulan Settings Labs, işe alımdan oryantasyona, eğitim süreçlerinden çalışan motivasyonu ve etkileşimine kadar, çalışan yaşam döngüsünün her adımına dokunan oyun tabanlı çözümler geliştiriyor. Mobil, browser, VR oyunlar ve hatta espor aracılığıyla, şirketlerin kültürel dönüşüm çalışmalarını zenginleştiriyor.

Şirketin kurucusu Çağan Yıldırım, pandemi bittiğinde oluşacak yeni normallerde ofislerin küçüleceğini, bir haftada dönüşüme uğrayan dijital ve uzaktan çalışma modellerinin kalıcı hale geleceğini ve en önemlisi çalışanların bağlılığı, şirket kültürü, yetenek ve performans yönetimi gibi süreçleri ilerletebilmek için verinin vazgeçilmez olacağını belirtti. Oyunun ve oyunlaştırılmış süreçlerin, mevcut çalışanları ve adayları tanıma konusunda çok önemli veriler sağladığını belirten Yıldırım, geliştirdikleri API ile oyun ve oyunlaştırılmış süreçleri kullanarak çalışan deneyimine yeni bir perspektif kazandırdıklarını, böylece şirketlerin çalışanlarını daha iyi anlamasına ve onlar için doğru adımlar atmalarına yardımcı olduklarını dile getirdi.

Kendi remote mülakat oyunları ve VR eğitim uygulamalarını geliştiren Settings Labs, çok yakında SaaS modeliyle gelir üretecek oyun platformunun da yayına girmesiyle birlikte global pazara açılmayı hedefliyor. Son olarak, Settings ekibinin Türkiye’nin tek şirketler arası espor turnuvası GGCorp’u da organize ettiklerini belirtelim.

Finch Capital, Nomu Pay aracılığıyla Wirecard Türkiye’yi satın aldı

Finch Capital, ödeme varlıklarına yatırım yapan Nomu Pay aracılığıyla bugün Wirecard Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri’ni (Wirecard Türkiye) satın almak için anlaşmaya vardı. Anlaşmanın 2021 yazına kadar tamamlanması bekleniyor ve düzenleyici onayları da dahil olmak üzere belirli koşullara tabi olduğu belirtiliyor.

Bu yatırım, Nomu Pay’in Türkiye ve Ortağoğu bölgesindeki ödeme altyapısına yatırım yapmasına yönelik daha büyük planının bir parçası. Stratejinin tamamlanması ve yeniden markalaşmanın ardından daha fazla ayrıntı sağlanması bekleniyor.

Finch Capital Yönetici Ortağı Radboud Vlaar şunları söylüyor: “Bu muazzam büyüme fırsatı, Türkiye’de yaşayan 80 milyon kişinin ödeme deneyimini daha da zenginleştirecek. Wirecard Türkiye ile CEO’su Serkan Yasin’in liderliğinde bir ekip oluşturmaktan heyecan duyuyoruz. Büyüme ve gelişmeyi hızlandırmak için bölgede daha fazla birleşme ve satın alma (M&A) fırsatları aramaya devam ediyoruz.”

7.5 milyon kullanıcıyı aşan Papara’nın 5 yeni özelliği

Kullanıcılarına maliyetsiz ve uğraşsız sahip olabilecekleri bir dijital hesap ve kart sunan Papara, sağladığı finansal hizmet ve ürünlere yenilerini ekledi. “Bağış” özelliği, “bireysel ticari hesap”, “çoklu sanal kart oluşturma”, “işlem geçmişi indirme” ve “abonelikler” eklenen son özelliklerin başında geliyor.

Herkesin dilediği an kolayca ulaşıp, finansal işlemlerini gerçekleştirebildiği Papara, 5 yıl gibi kısa bir sürede elektronik para ve ödeme sistemleri sektöründe dinamikleri değiştiren önemli yeniliklere imza atarak 7.5 milyonu aşkın kullanıcıya ulaştı. Kurulduğu 2016 yılından bu yana katlanarak büyüyen, geçtiğimiz yıl kullanıcı bazında yüzde 100’lük büyüme kaydeden ve ortalama her iki haftada yeni bir özelliği yayına alarak taşları yerinden oynatan Papara, bugün ihtiyaç duyulan çok sayıda finansal hizmeti ücretsiz olarak kullanıcı ile buluşturan bir süper uygulama (SuperApp) haline geldi.

Bireysel Ticari Hesap

Zaman ve maliyetten uzak finansal işlemlere dijital çözümler üreten Papara, kullanıcılarına artık bireysel ticari hesap başvuru imkânı sunuyor. Ticari hesaba başvuru yapılabilmesi için kullanıcının Papara hesabının sözleşmeli hesap türünde ve elektronik posta adresinin onaylı olması gerekiyor. Bireysel ticari hesap sahibi olan şahıs şirketleri, bireysel satıcılar ve bağımsız çalışanlar müşterilerden ödeme almak için Papara numaralarını kullanabiliyor ya da Papara ile QR kod oluşturup anında ücretsiz ödeme alabiliyor. Müşteriler ise bireysel ticari hesap sahiplerine ister Papara hesaplarından isterlerse de hesaplarında kayıtlı olan diğer banka/kredi kartlarından ödeme yapabiliyor.

Her ay 10 Sanal Kart

Papara, anında ücretsiz oluşturulan ve internet harcamalarında kullanılan Papara Sanal Kart’a çoklu sanal kart özelliğini de getirdi. Bu özellik sayesinde onaylı ve sözleşmeli hesap sahibi Papara kullanıcıları, artık bir ay içinde birden fazla Sanal Kart oluşturabilecek ve kartlarını diledikleri gibi isimlendirebilecek. Bu özellik sayesinde her ay en fazla 10 tane ücretsiz Sanal Kart oluşturulabiliyor.

Bağış Özelliği

Paparalı’lar yeni eklenen “bağış” özelliği sayesinde aralarında AKUT, Darüşşafaka Cemiyeti, Tohum Otizm Vakfı, UNICEF ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın da olduğu sivil toplum kuruluşlarına ister kendi adına isterse başkaları adına kolaylıkla bağış yapabiliyor. Bağış uygulaması henüz yeni olmasına rağmen günde 250’den fazla kullanıcı Papara üzerinden kurumlara bağış yapıyor. Papara ile bağış yapmak için ödemeler sekmesinde yer alan Bağış alanını seçmek yeterli oluyor. Bu özellik üzerinden tek seferlik veya düzenli bağış da planlanabiliyor.

Abonelik Takibi

Papara Card’a eklenen “abonelikler” özelliği ile artık her ay düzenli olarak yapılan abonelik ödemeleri takip edilebiliyor. Abonelik ödemeleri iptal edilmek istenirse, ilgili platformdan kart bilgilerinin silinmesine gerek kalmadan kart abonelik ödemelerine kapatılabiliyor. Aynı zamanda, son 1 yıl içerisinde yapılan bütün abonelik ödemeleri de görüntülenebiliyor.

İşlem Geçmişini İndirme

Papara, kullanıcılarına ayrıca harcamalarını detaylı olarak görebilmeleri için işlem geçmişi indirme özelliğini de getirdi. Kullanıcılar “Son İşlemler” bölümünden “İndir” butonuna dokunarak ay bazlı yaptıkları bütün harcamaların detaylarına ulaşabiliyor. Diledikleri tarihi seçip, Excel veya PDF dosyası olarak kendilerine e-posta aracılığı ile iletebiliyor.

Houston Bionics, StartersHub’ın da dahil olduğu yatırım turunu 400 bin dolar ile tamamladı

Nörolojik rahatsızlığı bulunan hastaların tedavilerini ev ortamına taşıyan, yüksek tekrarlı hareket tedavisini görsel geribesleme ile birleştiren, kullanımı kolay, giyilebilen cihazlar geliştiren Houston Bionics, yatırım turunu 400 bin dolar ile tamamladı.

Sizlere Ocak ayında girişimin Alesta’da 50 bin dolar yatırım aldığını duyurmuştuk. İşte bu tur, yeni yatırımcılar ile tamamlanmış oldu.

Ön tohum yatırım turuna; StartersHub, Alesta Yatırım, Geometri Yatırım Ağı gibi şirketlerin yanı sıra bireysel yatırımcılarından; Koray Gültekin Bahar, Umur Çubukcu, Erbil Karaman, Mine Senuysal Özgür ve Şule Mene de dahil oldu.

Klinik olarak etkisi kanıtlanmış ilk ürünleri ExoRehab X ile hastaları hem terapistler hem de birbirleri ile online ortamda bulusturmayi amacliyorlar. HoustonBionics Türkiye ve Avrupa’da satışlara başlamış olup, 2021’de ABD pazarına açılmayı hedefliyor.

Houston Bionics bu kaynak ile ABD pazarı için gerekli olan FDA sertifikasyon sürecini tamamlamayı, önemli klinikler ile partner olarak bireysel kullanıcılara 2021 yılı içinde ulaşmayı hedefliyor. HoustonBionics’in ürünleri Mayıs ayı itibariyle ile satışa baslayacak olan, National Institute of Health tarafından desteklenen ve ev ortamında nörorehabilitasyon başlığı ile yürütülecek olan klinik çalışmada University of Texas Health Science Center Houston ve TIRR-Memorial Hermann adli kurumların terapistleri ve hastaları tarafından kullanılmaya başlanacak.

Girişimin kurucularından Ali Utku Pehlivan doktorasını robotik rehabilitasyon alanında yaparken hastaların görsel geribesleme sağlayan giyilebilir cihazlara olan ilgisini deneyimledi ve bu teknolojiyi hastaların evlerinde kullanabilecekleri hale getirmeyi tasarladı. Diğer kurucu yüksek makine mühendisi Kutay Pehlivan ile bu fikri hayata gecirdi. Kurucular iş geliştirme alanında Facebook ve Lyft’in erken aşama ürün geliştirme liderlerinden Erbil Karaman‘dan ve EY Turkiye’nin inovasyon, sağlık ve yaşam bilimleri lideri Mehmet Gülez‘den destek aldı. Aynı zamanda şirketin danışmanları arasında Dr. Zahra Kadivar (TIRR-Memorial Hermann fizik tedavi rehabilitasyon) ve Prof. Dr. Marcia O’Malley (Rice University, Houston Teksas, Makina Muhendisligi) de yer alıyor.

Stabil kripto para şirketi BiLira, 7.5 milyon TL yatırım aldı

Geleceğin özgür ve merkeziyetsiz finansını, Türkiye ile tanıştırmayı hedefleyen yerli stabil kripto para girişimi BiLira, Alameda Research, Future Perfect Ventures, İstanbul Portföy ve melek yatırımcılardan 7.5 milyon TL yatırım aldı.

Bu haber egirişim’e özel BiLira tarafından gönderildi ancak biraz gecikmeli yayınladık 🙂

Nisan 2019’da resmi olarak kurulan BiLira, tohum yatırım turunda en büyük kripto para odaklı yatırım fonlarından Alameda Research, daha önce Blockchain.com isimli kripto platformuna yatırım yapan Future Perfect Ventures, İstanbul Portföy, Borderless Capital, Türk ve yabancı melek yatırımcılar olmak üzere, toplam 7.5 milyon TL yatırım aldı.

Stabil kripto para şirketi, aldığı yatırımı ekibini genişletmek, teknik ve operasyonel anlamda hizmetine seviye atlatmak, en basit şekilde kripto para alım-satımı deneyimi ve farklı ürünleri geliştirmek için kullanacak. BiLira, Aralık 2019’da 250 bin dolarlık yatırım turunda Avalanche kurucusu Prof. Dr. Emin Gün Sirer’in Ava Labs’ı başta olmak üzere başka melek yatırımcıların dahil olduğu bir grup tarafından tohum öncesi yatırımı almıştı. İkinci yatırım turunda ise, Türk melek yatırımcıların yanı sıra, yabancı melek yatırımcılar da bulunuyor.

BiLira’nın Türk Lirası’na endeksli stabil kripto parası TRYB, dünyanın en büyük kripto para borsalarından FTX, mobil kripto para portföy takibi ve alım-satım platformu Blockfolio, Avrupa’nın en büyük kripto borsalarından Bittrex, stabil kripto para borsası VirgoX ve yerli kripto para borsası Icrypex’te listeli olarak bulunuyor. BiLira kullanıcıları bu sayede yüzlerce çeşit kripto paraya erişirken, tokenleştirilmiş varlıklardan, gelişmiş yatırım araçlarına kadar pek çok özellikten faydalanabiliyor.

Bunun yanı sıra, ilk başta sadece Ethereum zincirinde bulunan TRYB, geçtiğimiz aylarda, Avalanche blokzincirinin üzerinde de hayata geçti ve BiLira merkeziyetsiz finans (DeFi) konusunda kullanıcılarını bu alana daha fazla yönlendireceğine dair sinyaller verdi. Ayrıca, TRYB’nin farklı zincirlerde de kullanılmaya başlanacağı, bu sayede DeFi kullanımının daha fazla artması bekleniyor. BiLira’ya ait TRYB tokeninin çıkarılmasından bugüne kadar 2.5 milyar TL’lik transfer gerçekleştiği ve toplam BiLira Platformu üzerinden TRYB alım-satım hacminin 800 milyon TL olduğu belirtiliyor.

Ayrıca stabil kripto para girişimi, ekibini genişletmek için farklı pozisyonlar için adaylar arıyor. BiLira Platformu’nu kullanıcı açısından en iyi deneyimi sağlayacak stratejileri belirleyen bir Product Manager, farklı partnerlikler ve iş birliklerini geliştirecek Business Development, BiLira kullanıcılarına ve operasyonel anlamda yardımcı olacak Operation Associate ve yazılım ekibini genişletmek, daha hızlı ürünler çıkarmak için Senior beckend ve frontend olmak üzere iki adet yazılımcıyı ekibe katacak.

Pratik filtre kahve üreticisi Kahvegibikahve, 7.5 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Kaliteli, taze ve pratik kahveye her zaman ve her yerde ulaşmak isteyenler için sallama filtre kahve çözümü sunan Kahvegibikahve, 7.5 milyon TL değerleme ile Ramazan Evren, Ayşe Araz, Ömer Duran, Mehmet Ertürk, Tac Girişim Yatırım ve Danışmanlık A.Ş, Ali Rıza Babaoğlan ve Onur Okutur’dan yatırım aldı.

Girişim; Happy Center, Çağrı Market, Üçler Gıda ve Özkuruşlar gibi yerel perakende zincirlerinde ve globalde ürünlerini başarılı bir şekilde konumlandırıyor. Kahvegibikahve, almış olduğu ara yatırım ile hammadde süreçlerini ve nakit akış yönetimlerini hızlandırarak globalde adından söz ettirmeyi amaçlıyor. Hem yerel pazarda hem de globalde ürünlerini listeleyen Kahvegibikahve, özel üretim fiber filtresi ile kahve içme keyfini sağlıyor.

Fiber Filtre™ ile yenilikçi çözüm sunuyor

Özel olarak tasarlanan ve mısır fiberinden üretilen Fiber Filtre™ ile her zamankinden daha lezzetli ve pratik kahve içme keyfi sunan Kahvegibikahve, demlik poşetlerinde katkı maddesi ve koruyucu içermeyen kahve çekirdekleri kullanıyor. Doğada çözünebilen yapısı ile çevre dostu olan Fiber Filtre™ kahvenizin ideal yoğunluğuna ulaşmasını kolaylaştırıyor. Geleneksel yöntemlere kıyasla %95’e kadar daha düşük karbon salınımına neden olan Fiber Filtre™ kurumların karbon ayak izini de küçültme imkanı veriyor.

“Global pazarda Kahvegibikahve’den güçlü bir şekilde söz ettirmek istiyoruz”

Kahvegibikahve kurucusu Ubeydullah Güngör; “ Son yatırım turunda bahsettiğimiz hedefleri Kahvegibikahve olarak gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bir önceki aldığımız yatırım ile birlikte seri üretime geçerek çok daha fazla kahve severe ulaşmayı başardık. Ürünlerimizi perakende zincirleri, hotel, restaurant ve cafelerde konumlandırarak başarılı bir şekilde ilerlemeye devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu ara yatırım turu ile birlikte hammadde süreçlerimizi ve nakit akış yönetimimizi hızlandırarak global pazarda Kahvegibikahve’den güçlü bir şekilde söz ettirmek istiyoruz. Tarvenn’in ve yeni yatırımcılarımızın desteği ile başarılarımızın artarak devam edeceğine inancımız tamdır.” dedi.

Visa’nın “Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırması” raporunda dikkat çeken detaylar

Visa, Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırma sonuçlarını açıkladı. Visa için Ipsos tarafından gerçekleştirilen araştırma, teknoloji girişimcisi kadınlar, erkekler ve bu alana yatırım yapan yatırımcıların görüşlerine dayanarak kadın teknoloji girişimcilerinin profilini, önlerindeki fırsat ve engelleri ortaya koyuyor. Araştırma, kadın teknoloji girişimlerinde STEM eğitimi, mentörlük ve rol modellerin önemine işaret ederken, yatırımlara erişimde yaşanan güçlüklere ilişkin veriler de sağlıyor.

STEM eğitimi teknoloji girişimciliğinde önemli

Araştırmanın öne çıkan bulguları arasında, kadın teknoloji girişimcilerinden üniversitede STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) eğitimi alanların oranının düşüklüğü göze çarpıyor. Buna göre STEM eğitimli teknoloji girişimcisi kadınların oranı %26 iken bu oran erkeklerde %60’lar seviyesine çıkıyor. Teknoloji girişimciliğinde STEM eğitimi almış olmak şirket kurucularının yaptıkları işe hakimiyetleri ve dış kaynaklara daha az bağımlı olmalarıyla ilişkilendiriliyor. Araştırma sonuçları, yatırımcıların da konuyu aynı sebeplerle önemsediğini ortaya koyuyor. Dolayısı ile teknoloji girişimcisi kadınların arasında STEM eğitimine sahip olanların oranının düşük olması, girişimlerine yatırım almaları önünde de bir engel oluşturuyor.

Mentorluk, ekosistemin genelinde düşük

Mentorluk, startup ekosisteminde; çeşitli uzmanlık alanlarında deneyime dayalı bilgi paylaşımı, yatırım hazırlığı ve girişimlerin olgunlaşması bakımından önemli rol oynuyor. Araştırma, teknoloji girişimlerinin genelinin yeterince mentor desteği alamadığını ortaya koyuyor: Kadın girişimcilerin yalnızca %22’si, erkek girişimcilerin de %28’i mentörle çalışma deneyimine sahip. Bu rakamlar, ülkemizde mentörlük sisteminin yaygınlaştırılması gerektiğine işaret ediyor.

Kadın teknoloji girişimcilerinin yarıdan fazlasının rol modeli yok

Visa Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırması, kadın teknoloji girişimcilerinin %53’ünün kendilerine başarı hikayeleriyle ilham verecek veya engelleri nasıl aştıklarıyla ilgili tecrübelerini paylaşacak bir rol modelinin olmadığını gösteriyor. Oysa rol model olabilecek girişim örnekleri, gerek elde ettikleri başarı, gerekse aştıkları engellerle, aynı yolda ilerleyen diğer girişimlere örnek olmak, ilham vermek veya onları zorluklar karşısında cesaretlendirmek açısından önemli bulunuyor. Araştırma bulguları, bu örneklerin yeterince erişilebilir veya görünür olmadığını düşündürüyor.

Bilgi eksikliği yatırım almada en önemli engel

Araştırma, kadın teknoloji girişimcilerinin yatırıma yönelik yaklaşımları ve bilgi düzeyleri ile ilgili pek çok veriye de ışık tutuyor. Araştırmaya göre kadın teknoloji girişimcilerinin yalnızca %17’si yatırım arayışında iken, bu oran erkeklerde %47. Kadınlardan, girişimlerini kurmak için yatırımcı desteğine başvuranların oranı ise %10 gibi düşük bir seviyede. Aynı oran, erkek teknoloji girişimcilerinde üç katına çıkıyor.

Yine araştırmaya göre, kadınlar yatırım almaktan kendi istekleriyle uzak duruyorlar. Kadın teknoloji girişimcileri yatırımcı desteği aldıkları takdirde işlerine müdahale edileceği endişesini taşıyor. Yatırımcı dünyasını bir erkekler kulübü olarak nitelendiren kadın girişimciler, yatırım turlarında yer almak için gerekli hazırlık ve networking toplantılarını da yük olarak görüyorlar. Kadınların yatırıma yönelmeleri önündeki en önemli engel ise bilgi eksikliği. Araştırmada yer alan girişimcilerden %40’a yakını yatırım seçeneklerinden haberdar olmadıklarını ifade ediyorlar. Tüm bu etkenler sonucunda kadınlar, yatırıma erişim anlamında karşılaştıkları zorlukları, girişimci olarak deneyimledikleri öncelikli engeller arasında sayıyorlar.

Berna Ülman: “Elimizi taşın altına koyuyoruz”

Startups.watch verilerine göre Türkiye’de kurucusu kadın olan startup’ların oranının %14 olduğunu, dünyadaki oranın da bu rakamdan sadece bir kaç puan yukarıda olduğunu vurgulayan Visa Güneydoğu Avrupa Bölge Genel Müdürü Berna Ülman, Visa Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırmasının kadın teknoloji girişimciliğine dair pek çok noktaya ışık tuttuğunu belirtti.

“Dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknolojiyi yaratan girişimlerde kadınların payının artması gerekiyor. Gerçekleştirdiğimiz araştırma kadınların bu alanda güçlenmesi için giderilmesi gereken eksiklikleri ortaya koyuyor. Araştırma bulgularından yola çıkarak Visa olarak Türkiye’de üç ana başlıkta harekete geçmeye karar verdik. Öncelikle, fintech’lere yönelik gerçekleştirdiğimiz Visa İnovasyon Programımıza aday seçiminde kadınlara erkeklerle eşit şans tanıyacağız. İkinci olarak, kadın girişimcilerin mentörlüğe erişimlerini Visa olarak destekleme kararı aldık. Bunun için, her biri alanında uzman çalışanlarımızın kadın start-up’lara mentörlük yapması için yeni bir programı devreye alıyoruz. Son olarak, rol modellerin daha çok girişimciye ulaşabilmesi için kadın start-up’ların başarı hikayelerini görünür kılmaya yönelik yeni bir proje başlatacağız. Bu küçük adımlarla Visa olarak elimizi taşın altına koyuyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu aksiyonların, girişimcilik ekosistemi ve paydaşlarımızın katkısı ile çoğalabileceğine inanıyoruz.” dedi.

Visa adına Ipsos tarafından gerçekleştirilen “Visa Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırması” kantitatif ve kalitatif araştırma teknikleri kullanılarak gerçekleştirildi. Kantitatif araştırma kapsamında toplam 79 girişimci ile online anket yöntemi kullanılarak görüşüldü. Kalitatif araştırma kapsamında ise 7 yatırımcı ve 13 girişimci ile birebir derinlemesine görüşmeler gerçekleştirildi. Araştırma ülkemizde, kadın teknoloji girişimciliği alanında yapılmış ve bu alandaki yatırım olanaklarını cinsiyet eşitliği açısından inceleyen araştırmalar arasında ilklerden biri olma özelliğini taşıyor.

Uzman Posta, 2020 yılına ait Türkiye İş E-postası Pazar Verileri’ni paylaştı [Infografik]

İnternet kullanım alışkanlıklarının neredeyse baştan yazıldığı 2020 yılını geride bırakırken, pandemi kaynaklı kısıtlamalar sebebiyle iş yapış biçimlerindeki hızlı değişimlerin tetiklediği çevrimiçi ortak çalışma gereksinimleri ve e-posta kullanımındaki artış, 2023 sonrası için projekte edilen dijitalleşme hedeflerine 2020 sonu itibariyle ulaşılmasını sağladı.

Türkiye’nin yerli ve milli e-posta servis sağlayıcısı Uzman Posta’nın yayınladığı infografiğe göre, 2018 yılında 5,501 milyon olan bir şirket veya kuruma ait e-posta hesabı sayısı 2020 Kasım ayı itibariyle 7,702 milyona ulaşarak %40’lık rekor bir artışa imza attı.

E-posta kullanımı dünyada da yükselişte

Dünya genelinde günlük ortalama 306 milyar e-posta’nın gönderildiğine dikkat çekilen infografikte, yer kürede kayıtlı e-posta adetinin 1.7 milyara ulaştığı vurgulanıyor. E-posta hesaplarındaki son 3 yıllık artışa baktığımızda ise, dünya ortalamasının ülkemizin 31 puan gerisinde kalarak sadece %9’luk bir artış gösterdiği edindiğimiz diğer önemli bilgiler arasında.

Uzman Posta Genel Müdürü Gökalp Çakıcı, son 3 yılda ülkemizde dünya ortalamasını geride bırakan bu artışın şirketlerin dijitalleşme iştahı ile paralellik gösterdiğini belirterek; “2009 yılından beri e-posta teknolojilerine odaklanan ve 1200’den fazla şirket için profesyonel çözümler üreten bir firma olarak e-posta ihtiyaçlarının gelişimine birinci elden şahitlik ediyoruz. İnfografiğimize yansıyan bu kantitatif artışa yakından baktığımızda artık işletmelerimizin sadece bir e-posta değil; kesintisizlik, yüksek güvenlik ve regülasyon uyumu gibi kalitatif ihtiyaçlarını da öncelediklerini görüyoruz.

Bu talebin kaçınılmaz sonucu olarak Uzman Posta kurulduğu günden beri dünya standartlarında ve hatta kamu mevzuatları gereği bu standartların da üzerinde e-posta teknolojileri üreten, üstelik bu üretimin tamamını milli kaynaklarımızla işleten, yüzde 100 yerli profesyonel bir e-posta servis sağlayıcısı” sözleriyle şirketinin çalışmalarını ve gelişen trendin getirdiği yeni müşteri talebini özetliyor.

Mobil açık ara önde

E-posta kullanılan cihazlar incelendiğinde ülkemizde mobil cihazların bilgisayarlara göre liderliği elinde bulundurduğu, oransal olarak bakıldığında ülkemiz genelinde mobil cihazlar üzerinden e-posta kullanımının %53 seviyesinde olmasına karşın yalnızca iş profesyonelleri düşünüldüğünde bu oranın %65’e ulaştığı görünüyor.

Şirket başına düşen ortalama e-posta sayısından gönderi büyüklüğüne kadar daha pek çok ilgi çekici veriye göz atabilmeniz için sizleri Uzman Posta imzalı infografik ile başbaşa bırakıyoruz.

Infografik

Küresel teknoloji lideri Xiaomi, İstanbul’da açtığı fabrika ile üretime başlıyor

En güncel inovatif teknolojileri herkes için erişilebilir kılmayı amaçlayan küresel teknoloji lideri Xiaomi, akıllı dünyaya güç veren partneri Salcomp ile üretime başlayacağı dördüncü fabrikasını, düzenlenen basın toplantısı ile resmi olarak açtı.

Basın toplantısına Xiaomi Ortadoğu Başkanı Ronnie Wang, Xiaomi Türkiye Ülke Müdürü Vincent Chang, Salcomp Kıdemli Başkan Yardımcısı Travel Xue, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Yurt Dışı Faaliyetler Daire Başkanı Furkan Karayaka, İstanbul Yatırım Ofisi Başkanı Nihat Narin, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve Avcılar Kaymakamı Kemal İnan gibi isimler katıldı.

Açılışa özel olarak mektup yollayan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Xiaomi ve Salcomp ortaklığında kurulan üretim tesisinin şirketiniz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Bugün dünya devlerinin yatırımlarında ülkemizi tercih etmesinin gerisinde, Türkiye’nin girişimci dostu yatırım ikliminin önemli payı bulunuyor. Ayrıca ülkemiz, dinamik ve nitelikli iş gücü, geniş iç ve bölgesel pazarlara ulaşım imkânı, stratejik konumu ve yaygın teşvik sistemi ile uluslararası yatırımcılar için çok ciddi fırsatlar sunuyor. Yatırım ortamını daha da iyileştirmeye yönelik ekonomi reform paketimizin hayata geçmesi ve salgının etkilerinin hafiflemesiyle bu ivmenin giderek artacağına inanıyorum. Yıllık 10 milyonun üzerinde cep telefonu satışının gerçekleştiği; Avrupa, Rusya ve Ortadoğu pazarlarının birleşme noktası Türkiye, akıllı telefon üreticileri için bölgenin üretim üssü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Xiaomi ve iş ortağı Salcomp’un yaklaşık 30 milyon Dolarlık yatırımla, 14 bin metrekare arazi üzerinde kurduğu bu fabrika, yıllık 5 milyon üretim kapasitesiyle 2 bin kişiye de istihdam sağlayacaktır. Dünyanın Kovid-19 salgını sebebiyle sancılı günler yaşadığı bir dönemde, sizlerin şahsında Türkiye’ye güvenen, ülkemizin potansiyeline ve geleceğine inanan tüm yatırımcılara şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle, ülkemize yatırım yapan tüm firmaların Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerini Türkiye’de kurma noktasındaki taleplerine açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ilettiği video mesaj ile “2018’den bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Xiaomi, başarılı faaliyetlerini bu yatırımla taçlandırıyor. Xiaomi’nin bu yatırımı Türkiye’nin küresel üretim üssü olması yolunda köşe taşlarından biridir. Ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır. Ekonomik belirsizlikte birçok ülkede yatırımlar durma noktasına gelirken ülkemiz ivme kazandı. Yabancı yatırımcılar için yüksek teknolojili sektörlerdeki Ar-Ge ve nitelikli insan kaynağını geliştirmek için yoğun gayretteyiz. Teşviklerimizi ve desteklerimizi bölge bağımsız artırarak devam ediyoruz. Xiaomi tesisi de öncelikli desteklerimizden faydalanacak. Yatırımcılara her türlü kolaylığı sağlıyoruz. Bu yatırım kararı da tüm gayretlerimizin meyvesini verdiğini gösteriyor. Xiaomi ve Salcomp ortaklığındaki bu stratejik yatırımda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da açılışa ilişkin videosunda “Xiaomi ve Salcomp’un Türkiye’ye yatırım gerçekleştiriyor olmasından büyük memnuniyet duyuyorum. Bu yatırım teknolojisi ve ihracat potansiyeli ile son derece dikkat çekici ve stratejik bir yatırımdır. Xiaomi ve Salcomp’a aramıza hoş geldiniz diyorum. Bakanlık olarak bu alanda teşviklerimizi artırıyoruz. Rekabetçilik yönünde sağladığı avantajlarla yatırımcıya verilen destekler sayesinde doğrudan yabancı yatırım alanında çekim ve cazibe merkezi olmayı sürdürecektir. Xiaomi’ye ülkemizdeki fırsatı gördükleri için tebrik ve teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Bu fabrika ülkemiz için önemli bir paydaş olacak, sektörün diğer aktörleriyle önemli etkileşimler sağlayacak ve bu yatırımlarla büyük kazanımlar elde edecektir. Bu fabrikanın hayırlı olmasını temenni ediyor ve çalışanlara başarılar diliyorum” diyerek duygularını ifade etti.

Açılışta konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Yurt Dışı Faaliyetler Daire Başkanı Furkan Karayaka: “Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak ülkemize gelen her türlü katma değerli yatırımdan büyük memnuniyet duyuyoruz. Sanayimizin küresel değer zincirindeki yerinin güçlenmesi için bu tür teknoloji düzeyi yüksek yatırımların artması bizim için çok önemlidir. Uluslararası yatırımlar açısından Bilgi Teknolojileri ve İletişim sektörü öncelik verdiğimiz sektörlerin başında geliyor. Bu kapsamda yatırımcı firma önemli teşviklerden faydalanıyor. Bu yatırımın tüm fazlarının gerçekleşmesiyle 2000 kişiye istihdam fırsatı sağlanacağını duymanın mutluluğu içerisindeyiz. 30 milyon dolarlık bu yatırım ülke ekonomisine ithalatı azaltma noktasında ciddi katkı sağlayacaktır” dedi.

Açılışta söz alan Çin Halk Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti Olağanüstü ve Tam Yetkili Temsilcisi Liu Shaobin, Türkiye’deki Çin Büyükelçiliği adına Xiaomi Group’u tebrik ederek Türkiye’deki üretim ve faaliyetlerini sorunsuz bir şekilde sürdürmesini diledi. Bu yatırımın Çin-Türkiye yüksek teknoloji iş birliğine daha fazla ivme kazandırmasından duyduğu mutluluğu paylaştı. Shaobin sözlerine; “Bu yıl Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıldönümü. Geçtiğimiz 50 yıl içinde her iki tarafın ortak çabaları sayesinde son derece verimli sonuçlar elde ettik. Her iki tarafın da Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümünü, iki ülke arasındaki iş birliklerini daha da güçlendirmek ve karşılıklı ilişkilerinin gelişmesine yeni büyük katkılar sağlamak için bir fırsat olarak değerlendireceğini umuyorum” şeklinde devam etti.

Xiaomi Ortadoğu Başkanı Ronnie Wang ise: “Xiaomi olarak en büyük önceliğimiz en güncel teknolojileri adil fiyatlarla dünyanın her yerinde kullanıcılarımız için ulaşılabilir kılmak… Bu misyonla temel stratejimizi de akıllı telefonlar ve yapay zeka destekli nesnelerin interneti birleşimi üzerine kurguladık. Bu strateji önümüzdeki 5 yıl içinde 7 milyar dolar yatırım yapmayı planladığımız 5G ve yapay zeka destekli nesnelerin interneti çalışmamızın daha geniş bir versiyonu. Bu yeni strateji ile de var olduğumuz alanlardaki liderliğimizi sürdüreceğiz. 2020’nin son çeyrek raporlarına göre 54 ülkede ilk 5 telefon markasından biriyiz, 10 ülkede de birinci sıradayız. Genel anlamda da dünyanın 3 numaralı akıllı telefon markasıyız. Kurduğumuz nesnelerin interneti platformu ile 289,5 milyon cihazı birbirine bağlıyoruz. 2020 yılı içinde yüzde 19,4 büyüyerek kullanıcılarımız için daha fazla çalışma imkanına sahip olduk. Bizi Türkiye’de de kucaklayan Xiaomi severlere teşekkür ediyoruz. Bu ülkede yatırımlarımız Türkiye Devleti destekleriyle devam edecek” diyerek konuşmasını tamamladı.

Xiaomi Türkiye Ülke Müdürü Vincent Chang: “Türkiye’de lokal bir partner haline gelerek bizim için kilit görevi gören bu pazarda üretime başlamamızdan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu ülkede katma değer yaratarak istihdam fırsatları sunacak olmamız nedeniyle çok gururluyuz. Hedefimiz bu yıl için beyaz ve mavi yaka olarak 2000 kişiye iş alanı yaratmak ve 5 milyon adet akıllı telefon üretmek. İlk etapta giriş segmentindeki Redmi 9C modelimizi bu fabrikada üreteceğiz. Verdiğimiz tüm hizmetleri Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırmak için Mi Store’larımızın sayısını da 100’e ulaştırmayı hedefliyoruz. Sürecin başından beri desteğini esirgemeyen bakanlıklarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Aynı şekilde 2019 yılından beri bizi Türkiye’nin en sevilen telefon markalarından biri haline getiren kullanıcılarımıza da teşekkür ediyoruz” dedi.

Salcomp Kıdemli Başkan Yardımcısı Travel Xue da: “Xiaomi ile atıl durumda olan bu fabrikayı yeniden inşa ederek son teknoloji üretim hatları inşa ediyoruz. Bu tesisi Xiaomi akıllı telefonları için bölgesel bir üretim merkezi haline getirmek için çalışıyoruz. Yıllara dayanan küresel uzmanlığımız neticesinde Türkiye’de de büyük işler başaracağımıza inanıyoruz. Başta personelimize yönelik eğitimlerimiz olmak üzere verdiğimiz hizmeti daha kaliteli hale getirmek için her gün daha fazla çabalıyoruz. Bu fabrikayla ilk yıl yaratılacak 200 milyon dolarlık katma değeri her yıl artıracağız. Türkiye’nin lider telefon markası olarak Xiaomi’nin Türkiye yolculuğu hız kesmeden yeni yatırımlarla devam edecek” açıklamasında bulundu.

Dünyadaki herkesin yenilikçi teknolojiler aracılığıyla daha iyi bir yaşam sürmesini sağlamak için durmaksızın çalışarak adil fiyatlarla harika ürünler üretme misyonuna sahip olan Xiaomi, Türkiye’de yerel üretimle büyümeye devam edecek..

Medianova CEO’su Serkan Sevim: “Dijital dönüşüme yatırım yapanlar kazanacak”

Dijitalleşmenin hız kazanması küresel rekabeti de artırdı. Önümüzdeki dönemde “gelişmiş ülkelerin teknolojiyi, gelişmekte olan ülkelerin de ürünleri” ürettiği uluslararası iş bölümünde köklü dönüşümler yaşanması bekleniyor. Bu kapsamda teknoloji üretimi ülkelerin küresel arenada söz sahibi olmaları için bir mecburiyet haline geldi. İçe kapalı ekonomi modellerinin yerini alan küresel ekonomi modeli neredeyse tüm ülkelerin birbiriyle rekabet edebileceği bir ekonomik konjonktürün kapılarını araladı. Bu konjonktürde söz sahibi olmak isteyen ülkeler de hem nitelikli iş gücü hem de teknolojiye yatırım yaparak önümüzdeki dönemin stratejilerini oluşturdu.

Ülkemizin dijital dönüşüme uyum sağlaması için kat etmesi gereken önemli bir mesafe var

Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği tarafından hazırlanan Dijital Dönüşüm Endeksi 2020 raporu, ülkemizin dijitalleşme konusunda geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Endekste, Türkiye’nin dijital dönüşüme uyumu, dijitalleşmeyle ilgili 64 gösterge kullanılarak 5 üzerinden hesaplanırken, 2019 ve 2020 yılları için 5 üzerinden sırasıyla; 2,94 ve 3,06 olarak hesaplandı. 2019’dan 2020’ye %4’lük bir iyileşme oluşsa da, bu ortalama performans Türkiye’nin dijital dönüşüme uyumu açısından kat etmesi gereken önemli bir mesafe olduğuna işaret etti. Endeks, Türkiye’de yenilik ve yatırım ortamını bozan faktörler arasında yer alan ileri teknoloji ürünlerinin kamu tarafından tedariğinin ve bilişim teknolojileri alanında üniversite sanayi iş birliğinin yetersizliğini ortaya koydu.

Dijital altyapı sorunlarının giderilmesi gerekli

Endeksin ortaya koyduğu veriler ülkemizdeki altyapı sorunlarına dikkat çekti. Dijitalleşme için altyapıyı yetersiz kılan en önemli üç faktör “elektrik üretimi”, “uluslararası internet bant genişliği” ve “güvenli internet sunucuları” olarak öne çıktı.

Türkiye’de 1 milyon kişiye düşen güvenli internet sunucusu sayısının 4.340 olduğunu gösteren endeks verileri, ülkemizin bu oranla seçilmiş ülkeler ortalamasının oldukça gerisinde kalarak; Güney Kore, Brezilya, Çin, Meksika ve Hindistan ile birlikte alt sıralarda yer aldığını gösterdi.

Veriler, Türkiye’nin performansının en düşük olduğu alanlardan birisinin de “internet kullanıcısı başına uluslararası internet bant genişliği olduğunu ortaya çıkardı. Bu göstergede; en kötü performans 850 kb/s ile Honduras iken, en iyi performans 10767262 kb/s ile Hong Kong’a ait olduğu görüldü. Türkiye’nin değeri ise 94995 kb/s ile 429665 kb/s olan dünya ortalamasının oldukça altında çıktı. Buna karşın altyapı konusunda Türkiye’nin en iyi olduğu alanın ise “mobil ağ kapsamı” olduğu görüldü.

Türkiye, dijitalleşmede “kullanım” konusunda iyi

Türkiye’nin dijitalleşme konusunda en iyi olduğu alanın “kullanım” olduğunu gözler önüne seren Dijital Dönüşüm Endeksi 2020 raporu, bireysel internet kullanımı oranında Meksika ve Brezilya’nın ardından 3. sırada olan Türkiye’de, nüfusun %71,04’ünün bireysel internet kullanıcısı olduğunu gösterdi. Veriler, her 100 kişide yalnızca 16,28 sabit geniş bant internet üyeliği ile Türkiye’nin yine seçilmiş ülkeler ortalamasının altında yer aldığına dikkat çekti.

Dijital dönüşüm konusunda toplumsal farkındalığın düşük olduğuna dikkat çeken endeks, mevcut fiber altyapısının yeterli olmamasının yatırımları olumsuz etkilediğini ve altyapı yatırımları konusunda rekabet ortamının gelişmemiş olmasının da olumsuz göstergeler arasında yer aldığını gösterdi. Üniversitelerden mezun olanların, sektörün ihtiyaçlarını karşılayabilecek niteliklere sahip olmadığına dikkat çeken endeks, matematik ve fen eğitimi kalitesinin de düşük olmasına dikkat çekti.

Daha çok yazılımcıya, veri bilimciye, sistemciye ve ürün yöneticisine ihtiyacımız var

Medianova CEO’su Serkan Sevim, “Dijital dönüşümün önemini yadsımak bugün artık mümkün değil, hem altyapı hem de eğitim bağlamında çözülmesi gereken sorunlarımızın bulunduğu açık. Daha çok gencin dijital dünyaya dahil edilerek onların parlak zihinlerinden faydalanmamız gerektiğini düşünüyor; gençlerimizin, girişimcilerimizin meraklı, sorgulayan ve daha iyi eğitilmiş şekilde iş dünyasına katılmasını arzuluyoruz. Global vizyonu olan, iyi İngilizce konuşan ve çevik yöntemler ile çalışan daha çok girişimciye, yazılımcıya, veri bilimciye, sistemciye ve ürün yöneticisine ihtiyacımız var” dedi.

Önümüzdeki dönemde dijital dönüşümün daha da hız kazanacağını vurgulayan Serkan Sevim, “Yerli bir şirket olarak dijital yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Son yaptığımız yatırımlar ile Türkiye’de yerli ve yabancı dahil en büyük şirketin 5 katı kadar daha büyük bir kapasiteye ulaştık. Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalması için ve e-ticaretten video, müzik servislerine kadar daha hızlı dijital servisler için ülkeye güven içinde yatırıma devam edeceğiz” diyor.

Geçtiğimiz dönemde Medianova’nın toplam trafiğinin 3 katına çıktığına dikkat çeken Sevim, “Türkiye’nin en büyük altyapı operatörü olarak dünyadan da gelen talepleri başarıyla karşılamaya devam ediyoruz. Türkiye’de sekiz noktadaki yatırımlarımız sayesinde internet altyapısının en önemli oyuncularından biri konumundayız. 2021’de de yerli ve global bir teknoloji şirketi olarak tüm internet kullanıcılarına ve teknoloji şirketlerine güç vermeye devam edeceğiz” şeklinde sözlerini sürdürdü.