Ana Sayfa Blog Sayfa 585

Canlı yayında alışveriş deneyimi sunan yerli girişim Vidyodan, 1 milyon dolar yatırım aldı

Çeşitli varyasyonlarda son kullanıcılara ve şirketlere canlı yayında alışveriş yapma deneyimi sunan yerli girişim Vidyodan, güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgi doğrultusunda 1 milyon dolar ön tohum yatırım aldı.

Her ay 35 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan Türkiye’nin en büyük sosyal medya platformlarından Onedio çatısı altında kurulan Vidyodan’ın yönetim kurulu başkanı Kaan Kayabalı, Genel Müdürü ve CEO’su ise Yusuf Mert Yılmaz olarak görünüyor. Ayrıca ortaklar arasında. Vngrs de görünüyor.

Şu anda artık son aşamalarında olan girişim, önümüzdeki en kısa sürede uygulama marketlerinde yerini alacak. Kaan’dan edindiğimiz bilgiye göre de yatırımcıları yakında açıklanacak.

Vidyodan’ın birkaç kullanım şeklinden bahsedelim:

  1. Markalar kendi ürünlerini bu platform üzerinden, ödeme alt yapısı hazır bir şekilde satışa sunabilecek, yani son kullanıcılara ürünleri canlı gösterip satışlarını arttırabilecek,
  2. Siz son kullanıcı olarak ikinci el ürünlerinizi platformda canlı olarak satabileceksiniz. Yani letgo’nun canlı yayın versiyonu olarak da düşünebilirsiniz. Kısacası herkes birşey satabilecek.
  3. En güzel özelliklerden biri de son kullanıcılar veya sanatçılar, canlı yayında fiziksel olmayan servisler de satabilecek. Mesela bir müzisyen istek şarkı, bir öğretmen özel ders satabilecek.

Kısacası şimdilik edinebildiğimiz bu bilgiler ile birçok şekilde alışveriş deneyimi sunulacak. Eminizki yeni satış modelleri üzerinde çalışılıyordur. Hem ürün canlıya çıktığında, hem de bir süre sonra yeni modelleri de göreceğiz.

Eticaret alışverilerindeki en büyük sıkıntılardan biri, ürünleri canlı görmek ve dokunmak. Bu yüzden online satın alma aşamasında en büyük karar verici, YouTube. Tüketiciler ürünleri görmek, dokunmak istiyor ama dokunamıyor. Takip ettikleri kanallardaki YouTuber’lar onların yerine ürünlere dokunuyor ve deneyimlerini sunuyor. Burada oluşan güven ile satın alma kararı veriliyor. Vidyodan, YouTube’un da bir adım önüne geçerek, bu deneyimi daha gerçekçi hale getiriyor. Uzun vadede, canlı yayında AR ve VR teknolojisini de eklerse, o zaman online alışveriş deneyimi nirvana olacaktır. Sizlere, girişimin tüm sürecini anlatmaya devam edeceğiz.

Kaan‘ın da Twitter’dan yaptığı açıklamada ise “30 kişilik ekibimizin bu ay içerisinde uygulama mağazalarına koymak için canla başla çalıştığı canlı yayından alışveriş deneyimini marketplace olarak sunacağımız Vidyodan projemiz, 1 milyon dolar ön tohum yatırım aldı.” dedi.

Vidyodan, bir açık arttırma platformu değildir, yani diğer kullanıcılara göre avantaj veya dezavantajınız yok. Sadece ürünleri hızlı bir şekilde canlı gördüğünüzden, diğer kullanıcılar da aynı durumda olduğundan stokları hızlı tükenebilir. Bu satış anında markalar, büyük ihtimalle Influencer’ları kullanacaktır. O zaman etkisi çok daha büyük olur.

Vidyodan, uygulama marketlerine girdiğinde biz de sizlere deneyimlerimizi sunacağız.

Hepsiburada, Hepsifly markasıyla uçak bileti satışına başladı

20 yılı aşkın süredir Türkiye’de dijital dönüşüme öncülük eden markalardan Hepsiburada, inovasyon ve girişimcilik ruhuyla yaptığı yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor.

Yeni nesil online alışveriş deneyimini uçtan uca çevreleyen ürün ve hizmetlerinin bir devamı olarak şimdi de Hepsifly markasıyla uçak bileti satışına başladı. Sizlerle geçtiğimiz hafta beta olarak paylaşmıştık, artık online hale geldi.

Pandemi döneminde ivme kazanan e-ticaret sektörünün lider e-ticaret platformu, teknoloji gücünü bu zorlu dönemden en çok etkilenen sektörlerden olan turizme ivme kazandırmak için seferber ederek ülke ekonomisine katkı sunmayı hedefliyor. Sağladığı birçok avantajla, müşterilerini sevdikleriyle birkaç tıkla buluşturan Hepsifly ile yakın dönemde seyahatler için farklı ürün ve hizmetler de hayata geçirilecek.

Hepsiburada, Hepsijet ile taşımacılık sektörüne, HepsiPay ile dijital ödeme çözümlerine, Hepsiexpress ile dakikalar içinde market, yemek, çiçek ve su siparişlerinin teslimatını sağlayan online hızlı alışverişe, HepsiAd reklam platformu ile markaların görünürlüklerine, Hepsiglobal ile e-ihracata yaptığı yatırımlara ara vermeden devam etmişti. Müşterilerine Hepsiburada güvencesiyle, yurt içi ve yurt dışı uçak bileti satın alabilme imkanı tanıyan Hepsifly markası ile alışveriş deneyimini uçtan uca çevreleyen ekosistemini büyütmeye devam ederek 2021 yılına da hızlı bir başlangıç yaptı.

Hepsifly ile sevdiklerinize kavuşmak çok pratik

Hepsiburada hesabı olan herkes, yeni bir hesap oluşturmadan mevcut hesabı ile giriş yaparak T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı A Grubu Seyahat Acentası İşletme Belgesine sahip ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) üyesi olan Hepsifly üzerinden seyahat hizmetlerinden yararlanabiliyor ve kayıtlı kredi kartları ile hızlı ve güvenli bir şekilde alışveriş yapabiliyor. Basit bir kullanım mantığına sahip olan Hepsifly’da kullanıcılar, nereden nereye uçacağını, uçuş tarihlerini, kaç kişi için bilet baktığını ve hangi sınıfta uçmak istediğini seçerek, farklı uçuş seçeneklerini listeleyebiliyor. Platformdaki “biletlerim” sekmesi Hepsiburada’nın siparişler kısmı ile bağlantılı olarak çalıştığı için, kullanıcılar satın aldıkları biletlere Hepsiburada’nın siparişler kısmından da ulaşabiliyorlar. Ayrıca alternatif turizm lokasyonlarından, seyahat için pratik önerilere farklı konularda içeriklere de kolayca erişebiliyorlar. Sadece birkaç tıkla yurtiçi ve yurtdışı uçak biletlerinin kolayca alınabildiği Hepsifly’da lansmana özel vade farksız 3 ay taksit imkanı da mevcut.

Mükemmel müşteri deneyimi sunmak ve kullanıcıların ihtiyaç duyduğu her ürün veya hizmeti evlerinin rahatlığında onlara ulaştırmayı hedefleyen Türkiye’nin Hepsiburadası Hepsifly markası altında yakın zaman içerisinde farklı seyahat ürün ve hizmetleri de sunmaya başlayacak.

Hız kesmeyen yatırımlarla turizme ve sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye katkı

Değişen tüketici alışkanlıklarıyla ivme kazanan e-ticaret sektörü zorlu pandemi döneminde, 2020 yılının sadece ilk 3 ayında, 3 yılda gelinmesi beklenen noktaya ulaşırken, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından yapılan değerlendirmeye göre; Covid-19’un turizm sektörüne verdiği zarar 2009 yılındaki küresel ekonomik krizin 3 katı seviyesinde. OECD’nin “Turizm Politikalarının Koronavirüse Yanıtı” raporunda ise 2020 yılında dünya turizminde yüzde 80’e varan bir daralma yaşandığı öngörülüyor. Dünya çapında en çok ziyaretçi ağırlayan 6. ülke konumunda yer alan ülkemiz ise, 2019 yılında turizmde yaşadığı %12,2’lik büyümenin ardından, 2020 yılında dünyada yaşanan bu daralmadan benzer şekilde etkileniyor.

Bu bilgiler doğrultusunda, Hepsifly’ın, Hepsiburada’nın e-ticarette sahip olduğu deneyimi ve teknolojik altyapısını turizme ve ekonomiye katkı sunmak için seferber ettiğinin altını çizen Hepsiburada Strateji ve İş Geliştirmeden Sorumlu Grup Başkanı Murat Büyümez şunları dile getirdi: “Türkiye’nin Hepsiburadası olarak farklı ihtiyaçlara sahip tüm paydaşlarımıza iyi bir alışveriş deneyimi sunmak için çalışıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına kulak veriyor, onları anlıyor ve uygun çözüm geliştiriyoruz. Hepsifly markası da bu anlayışla pazardaki lider hizmetlerimiz arasına kattığımız yenilikçi hizmetimiz. Bölgenin lider ‘süper uygulaması’ olma ve bu topraklardan global bir başarı hikayesi çıkarma vizyonuyla tüm paydaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak ve onlara fayda sağlayacak yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bu kapsamda, Hepsiexpress ile sunduğumuz geniş ürün portföyümüzü daha da genişletmeye, Hepsiglobal ile de işletmelere birer dünya oyuncusu olma fırsatı sunuyoruz. Yeni markamızı da bu anlamda attığımız bir adım olarak görüyoruz. Hepsiburada güvencesiyle müşterilerimizin sevdiklerine kavuşmasını kolaylaştıran Hepsifly ile pandemi döneminde e-ticarete ve sektörün lideri konumundaki markamıza artan ilginin, turizme ve ülkemizin sürdürülebilir ekonomik büyümesine de katkı sunmasını umut ediyoruz.”

Allianz Türkiye, Girişimciler Ofisi programıyla kendi acentesini açmak isteyenleri destekleyecek

Allianz Türkiye, sigorta sektörüne girişimci bir bakış açısı kazandırmak hedefiyle geçen yıl başlattığı Girişimciler Ofisi programının ikinci döneminde kendi acentesini açmak isteyen satış temsilcilerini desteklemeye devam ediyor.

Kurum bünyesinde bireysel güvence danışmanı olarak çalışan ve Girişimciler Ofisi programına başlayarak program boyunca belli hedefleri tutturan satış temsilcileri bir yılın sonunda kendi acentelerini açabiliyorlar; açarken levha kayıt ücreti, kira desteği ve performansa bağlı olarak ofis kurulum desteği gibi ayrıcalıklardan yararlanıyorlar. Program kapsamında ayrıca mentorluklar, ihtiyaçlara yönelik eğitimler, ödüllü kampanyalar, referans ve satış primi gibi avantajlar da sunuluyor. İlk kez 1 Mayıs 2020’de başlatılan programa dahil olan ilk 10 kişi, Nisan sonunda kendi acentesini açacak. 1 Mayıs 2021’de ise yeni girişimciler programa dahil edilecek.

Yeni dönem 1 Mayıs’ta başlıyor

Allianz Türkiye olarak yeni nesil sigortacılığın öncülüğünü yapma vizyonuyla sigorta sektörünü ileriye taşıma yolunda projeler geliştirdiklerini belirten Allianz Türkiye Satış ve Dağıtım Kanalları Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Yücenur, “Girişimciler Ofisi programıyla kurum içindeki girişimcilik potansiyelini harekete geçirirken; yeni nesil acentelerin finansal danışmanlık yönünü güçlendirmeyi, direkt satış organizasyonunda yer alan çalışma arkadaşlarımıza kariyer fırsatı sunmayı hedefliyoruz. Programla acentelerimizin markamıza olan aidiyetlerini pekiştirirken, Allianz’ın genç ve dinamik acente profilini koruyoruz. Programın 1 Mayıs’ta başlatılacak yeni sezonu için Allianz kadrosunda 6 kişi belirlendi, talep çerçevesinde 4 kişi dışarıdan dahil edilebilecek. Bu programa sektörde hayat sigortaları, bireysel emeklilik ve sağlık sigortaları alanlarında direkt satış yapan ve acente olmak isteyen, Allianz kadrosu dışında adaylar da başvurabilecek ve bunlar arasından 4 arkadaşımızı da Girişimciler Ofisi programımıza dahil edebileceğiz” diye konuştu.

ODTÜ Teknokent’in YFYİ demo day sahnesinde sunum yapan 19 girişim

ODTÜ ve ODTÜ TEKNOKENT tarafından 16’ıncısı düzenlenen girişim hızlandırma programı Yeni Fikirler Yeni İşler (YFYİ) teknoloji tabanlı girişimciliği yaygınlaştırmayı ve desteklemeyi amaçlar. Bu program, yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikri olan öğrencilerin ve yeni mezunların fikirlerini hayata geçirmeleri için uygun ortamı sağlar ve onlara başarılı iş insanları olmaları yolunda destek verir.

Online olarak gerçekleştirilen bugünkü etkinlikte ben de bizzat yer alarak, 6 girişim ile bir panel gerçekleştirdim. İzleyiciler online olarak, konuşmacılar ve girişimler ise fiziksel artırılmış gerçeklik sahnesinde yer aldı.

YFYİ Demo Day sahnesinde yer alan 19 girişim:

  1. Bionova: Bionova gıda endüstrisinde açığa çıkan gıda atıklarının katma değer ürünlere dönüştürülmesini sağlamaktadır. Özellikle ithal edilen ve ulaşımı zor olan enzim, ve yenilenebilir enerji olarak kullanımı yaygınlaşan biyoetanol üretimini gerçekleştirmektedir. Gıda endüstrisinin atık yönetimini kolaylaştırmayı ve bu atıkların çevresel etkilerini azaltmayı hedefler.
  2. Breathall: Breathall, solunum yolu rahatsızlığına sahip kişilerin günlük olarak ihtiyaç duyduğu göğüs fizyoterapisinin hasta yakınları tarafından her seansta doğru ve etkili şekilde uygulanmasına olanak sağlayan akıllı bir fizyoterapi yeleğidir. Ayrıca entegre mobil uygulama aracılığı ile seansların anlaşılır ve pratik olmasını sağlar.
  3. Case Future: Kişiselleştirilmiş eğitim uygulamasıdır. Mentor ağı ve geniş içerik kapasitesi ile sürdürülebilir bir yapıda eğitim sistemi sunar.
  4. Castera: 3 boyutlu yazıcı teknolojisini kullanarak hastaya-özel ürettiği medikal ürünler ile; hastaya daha konforlu iyileşme süreci sağlarken, günlük ihtiyaçlarını giderebilmelerinin yanı sıra iş, eğitim, spor ve sosyal hayatlarına kısa sürede dönmelerini sağlamaktadır.
  5. Favor: Restoranlarda, kafelerde ve marketlerde sırf tüketilmediği için çöpe dökülen ürünlerin normalden daha uygun fiyatlar ile tüketiciye sunulduğu, pazar yeri iş modeline sahip bir mobil uygulamadır. Gıda israfını önlemenin yanında, işletmelere son kullanma tarihi yaklaşmış ürünler özelinde stok ve fiyat optimizasyonu hizmetleri de sunmaktadır.
  6. HED: Ürün, arka planda egzersiz sağlayan ve fizyoterapistlerin gözlemlemesi için veri platformu oluşturan özel bir oyun denetleyicisidir. Üst ekstremitede uygulanması beklenen egzersiz programlarına katkı sağlamak için oyun aktivitesi ile hastaların daha fazla egzersiz yapmasını amaçlar. Benzer ürünlerden farklı olarak, market oyunlarıyla etkileşime geçebilen ürün hastanın istediğini oyunu oynayarak egzersizi sürdürmesini sağlamaktadır.
  7. Hetes: E-ticarette giyim, kozmetik ve ev tekstili ürünlerinin gün içerisinde mağazadan eve teslimatını yapmayı tüm satış kaynaklarını e- ticarette kullanmak isteyen firma kanallarına entegre olarak gerçekleştiren yeni nesil e-ticaret lojistik hizmetidir.
  8. HiFace: Bireylerin yüz şekillerini AR ile tespit ederek kullanıcıların kendilerine özgü stilleri tavsiye eder. HiFace ile AR teknolojileri kullanarak en uygun ürünü deneme fırsatı veriyoruz. Bu şekilde, çevrimiçi satın alımlarınızda ürünü denemek, hem zamandan hem de paradan tasarruf etmenizi sağlamaktadır. Dijital dönüşümle, Dene-Al yöntemini kozmetik, gözlük ve aksesuar ürünleri satan e- ticaret sitelerine entegre ediyoruz.
  9. iyiMakina: İkinci el iş makinası satış süreçlerini açık artırma kavramı üzerinden optimize edip taraflar için hızlı, adil, güvenilir ve verimli sonuç yaratan bir online pazaryeri platformudur.
  10. Magfi: Ortak ilgi alanına sahip kişileri sosyal medya uygulamalarındaki gruplarda bir araya getiren kullanıcı odaklı bir platformdur. Ayrıca firmaların reklamlarını sosyal medya uygulamalarındaki gruplar vasıtasıyla milyonlarca insana ucuz, etkili ve kalıcı şekilde pazarlayabilmesini sağlayan dünyadaki ilk çözümdür. İşletme ve içerik üreticileri için aylık ve tek seferli mikro ödemelerle içerik üretmelerine Pazaryeri olarak aracılık etmektedir.
    yfyi.com
  11. Noticy: Su, enerji ve para tasarrufu yapmayı sağlayan akıllı cihazlar geliştiren bir projedir. Çocukların bilinçli bireyler olarak yetişmesine katkı sağlarken, kullanıcılarına sağlıklı bir duş deneyimi vaat eder. Geliştirilen ürünler sayesinde su kullanım süresi, sıcaklığını ve miktarı anlık olarak takip edilebilir. Noticy cihazları IoT teknolojisi yardımı ile mobil ve web kanallarının yardımıyla su kullanımı hakkında bilgilendirme yapabilir. Geliştirilen cihazların hedef kitlesi B2B (oteller, inşaat şirketleri, site yönetimleri, fitness salonları) ve B2G (belediyeler) kanallarıdır.
  12. Oculera: Sanal gerçeklik teknolojisi ile göz sağlığı hizmetlerini bir araya getiren bir dijital sağlık girişimidir. 50 yıldır hantal ve maliyetli makinelerle yapılan görme alanı, görme keskinliği gibi rutin testler, artık 500 gramlık gözlüğün takıldığı her yerde uygulanabilir hale geliyor. Kayıpsız performans, taşınabilirlik ve tam hasta uyumu sağlanırken satın alma maliyeti beşte birine düşürülüyor. CE ve FDA onaylı Oculera ürünleri B2B ve SaaS iş modeli ile global pazarda sağlık kurumlarına ulaştırılıyor.
  13. OPTIO: Konut tasarımı süreçleri için geliştirilmiş, kullanıcının arazisine göre, seçecek olduğu mimari tasarımları optimize ederek kullanıcı isteklerini karşılayan çözümler üreten, nihayetinde sadece dakikalar içerisinde inşaat firmalarına BIM modeli, CAD çizimler ve metraj dosyaları oluşturan, yapay zekâ temelli bir tasarım otomasyon ve optimizasyon aracıdır.
  14. Porion: Çölyak hastaları için her türlü besinin içerisindeki gluteni dakikalar içerisinde ve çok hassas miktarlarda (ppm) ölçebilen, cepte taşınabilir ve şarj edilebilir bir cihaz üretmektedir. Bu sayede ömür boyu glütensiz beslenmek durumunda olan ve uzun süre glütene maruz kaldıklarında hastalıklarının kansere kadar dönüşme riski taşıyan çölyak hastalarının, tükettikleri besinlerden emin olmalarını sağlamaktadır.
  15. solarVis: Güneş enerjisi santrali kurulumu yapan firmalar için müşteri kazanımı, 3B güneş projesi tasarımı, fizibilite analizi, müşteri ilişkileri yönetimi, kurum kaynak yönetimi ve enerji izlemeyi birleştiren bir uçtan uca yazılım çözümüdür. Böylelikle, güneş enerji santrali kurulumu yapan firmaların satış gücünü artırıp operasyonel giderlerini azaltıyor; potansiyel güneş enerjisi müşterilerinin farkındalığını artırıyoruz.
  16. Sweephy: Sweephy gelebilecek farklı kaynak ve formattaki verilere (finans verileri, transaction verileri, kullanıcı kaydı verileri vb.) otonom temizleme ve düzenleme hizmeti sunan on-premise yazılım modelidir. Sweephy olarak nöral ağlar ile veri setlerinin metadata’sı incelenerek, yapısal olan verilerde kolon açıklamalarına bakılarak, yapısal olmayan verilerde de veri setinin açıklamasına bakılarak veriye uygun temizleme modüllerini oluşturacağız. Derin öğrenme ve makine öğrenmesi ile geliştirdiğimiz algoritmalar veri düzenleme işlemlerini otonom şekilde sağlayacaktır.
  17. Vivente: Vivente, diyabete bağlı göz hastalıklarının erken teşhisi için yapay zeka çözümleri üretiyor. Bu amaçla retinayı görüntüleyen bir kamera ve yapay zeka tabanlı hastalık analiz yazılımları geliştiriyor. Web tabanlı karar destek sistemleri sayesinde hasta takibine olanak sağlıyor. Vivente sadece diyabete bağlı göz hastalıklarını değil retina görüntülenmesi ile tanı konulabilecek diğer göz hastalıklarını da erken tanıyarak herkes için ulaşılabilir bir göz hastalıkları tarama programı oluşturmayı hedefliyor.
  18. WeeKiddo: WeeKiddo okul öncesi dönemdeki çocuklar için interaktif, sosyal ve güvenli eğitim platformu. WeeKiddo 5P ve Montessori ile zenginleştirilmiş ve oyunlaştırılmış bir uygulamadır. Amacımız temel becerilerin ve sosyal gelişimin eğitimin tüm kollarını içe alan bir sistemde öğretilmesi. 5P ve Montessori ile geliştirilmiş sistem ile çocuklara 21.yüzyıl yetkinliklerini farklı ortamlarda sunmayı hedefliyoruz. Oyunlaştırılmış sistem, ebeveyn-çocuk- yaşıt-okul etkileşimi, QR sistemi ile offline ve online ürünün takibinin yapılması, çocuğa seviyesine uygun içerik yönlendirilmesi, zaman kısıtlaması, raporlama ve AR ile eğitimini desteklemek ve hayal gücüne katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bunun yanında yaptığımız STK partnerlikleri ile eğitimi ulaşılabilir kılmayı hedefliyoruz.
  19. Yolla: Yolla, son km dağıtımı süreci için modifiye ettiği elektrikli araçları ve kendi geliştirdiği yazılımı kullanarak maliyetleri ve süreçleri optimize eden, doğaya aşık, son kilometre teslimat çözümüdür. Yolla, kargo ve kendi lojistik ağı olan e-ticaret firmalarına yazılım ve operasyon hizmeti olmak üzere iki farklı modelde hizmet sunmaktadır.

Reengen, globaldeki büyümesine İngiltere merkezli Faradai markası olarak devam edecek

Türkiye’den çıkan iş zekası şirketi Reengen, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik dikeylerindeki yapay zeka ve IoT uygulamalarında globaldeki önemli oyunculardan biri olma hedefine Faradai markasıyla devam edecek ve yurt dışındaki operasyonlarının tümünü İngiltere merkez ofisine taşıdı.

Reengen, 2021 ilk çeyrekte Fas, Rusya, Azerbaycan, Ekvador, Peru ve Kolombiya’yı hizmet verdiği pazarlar arasına kattı. Londra’da aktif çalışanlara sahip bir merkez ofisi olan Reengen, GEP (Global Enterprenur Program) ve London & Partners projeleriyle büyüme faaliyetlerine Faradai olarak devam ediyor.

Londra’da açtıkları ofisten ve yurt dışı stratejilerinden Reengen-Faradai Kurucu Ortak & CEO ‘su Şahin Çağlayan söyle bahsetti: “Reengen olarak global pazarlarda enerji sektöründeki açığı daha öncesinde de görmüştük ve halihazırda da 25 müşteriye yurt dışında hizmet veriyoruz; ancak globalde lider olabilmek hızlı aksiyon alabilmekten geçiyor. Bizim de hedefimiz globalde de öncü olmak ve değer yaratmak olduğu için globalde konumlanmış bir marka ihtiyacı bizim için kaçınılmaz oldu ve tüm bu sebeplerden Londra merkezli yeni markamız Faradai ortaya çıktı.

Reengen ile Faradai’ın hizmetleri hemen hemen aynı olsa da sektör ihtiyaçları biraz daha farklı bu nedenle ürünlerimizi de biraz daha bölgeye göre optimize ederek aynı hizmet kalitesi ile sunma niyetindeyiz. İngiltere dışında Batı Avrupa, Latin Amerika ve Orta Doğu bölgeleri de hedef pazarlarımız içerisinde.”

Şahin Çağlayan neden bir isim değişikliği ile yurt dışına açıldıklarını ise su sözlerle anlattı:
“Biz enerjide dijital dönüşümü şirket odağına alarak müşterilerimize uçtan uca dijital enerji yönetim imkanı sunuyoruz. Bu sayede onların potansiyel tasarruf alanlarını keşfetmelerini sağlayor, enerji verimliliklerini artırmalarına Enerji AI & IoT Platformumuz ile destek oluyoruz. Böylece hem kaynakların verimli kullanılmasını hem de kurumların karbon ayak izlerini azaltmalarını sağlayarak sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz. Amacımız; temiz enerji ve sürdürülebilir bir dünya. Bu bağlamda bizim mevcut ismimiz Reengen olarak Renewable Energy Generation (Yenilebilir Enerji Yönetimi) ‘dan geliyor. Fakat biz tüm bunları yaparken arkada teknolojiyi, yapay zeka ve machine learning algoritmalarını yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Bu nedenle de ismimizde AI geçmeli artık diye düşündük ve bu düşünceyle de yeni bir pazara hem yeni bir isimle hem de yeni bir mottoyla açılma kararı aldık.

Faraday’ı elektrikten biliyorsunuzdur. Yine yaptığımız işin içinde enerji ve elektrik var fakat bu sefer markamızın yanına yapay zekayı da ekledik ve FaradAI markası doğdu. Yıllardır sıklıkla kullandığımız Energy is the new internet mottomuzu da Energy & Sustainability Intelligence olarak değiştirdik.

Globaldeki yeni marka açılımımız Faradai’ın Türkiye lansmanını 30 Mart Salı günü kıymetli iş ortaklarımız, müşterilerimiz, partnerlerimizle birlikte gerçekleştirdik.

Lansmanımıza katılım çok yüksekti. İş ortaklarımız Flo, ISS ve Oracle firmalarından çok değerli isimler de lansmanımızda konuşmacı olup bizi yalnız bırakmadılar. Hepsine değerli katılımları için teşekkür ederiz.

Pandemi dönemi devam ettiği için mecburen online bir etkinlik düzenledik fakat umuyorum ilerleyen günlerde yüz yüze de bir etkinlik yapma şansımız olur.”

Son olarak bu kadar hızlı büyümenin arkasındaki motivasyondan bahseden Çağlayan sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Bizi en çok motive eden konulardan bir tanesi yaptığımız işin katma değeri. Bugüne kadar çalıştığımız iş ortaklarımızla birlikte toplamda 1.2 Gigaton karbon ayak izi düşüşü sağladık ve 500 milyar kadar ağaç kurtardık. Bu sayıyı İngiltere ofisimizdeki global çalışmalarımızla daha da yükselterek dünyaya pozitif katkımızı katlayarak artırmak istiyoruz.”

Reengen-Faradai’ın ürün ve servislerinden sorumlu kurucu ortağı Utku Simitli, Reengen’in globaldeki yeni yüzü Faradai ile önümüzdeki 2 yılda Avrupalı proje partnerleri ile talep tarafı yönetimi, güneş enerjisi, enerji depolama ve mikro-şebeke optimizasyonu üzerine 3 yeni AB Ar-Ge projesi gerçekleştireceklerini belirtti. Bu projelerle Enerji AI & IoT Platformu’nun analitik zeka, veri entegrasyon ve raporlama kabiliyetlerini geliştirerek farklı sektörlerden müşterilerinin ihtiyaçlarına daha hızlı ve nokta atışı çözümler sunmayı hedeflediklerini söyledi.

Satış ve Operasyondan sorumlu kurucu ortak Burak Sefer ise Faradai markasıyla globaldeki büyümeyi güçlü partner ve müşteri ağıyla her geçen gün katlayarak artırdıklarını ve hedeflerinin 2021 senesi içinde globalde toplamda 15 ülkeye ulaşmak olduğunu belirtti. Ayrıca asıl motivasyonlarının her zaman değer yaratmak, enerji verimliliğine ve sürdürülebilirliğe katkı sunarak sürdürülebilir bir dünya ve gelecek için çalışmak olduğunu belirtti.

SpaceX, astronotların uzayda dışarıya bakabileceği Dragon kapsülünü duyurdu

Dünyanın en büyük özel uzay şirketi SpaceX, attığı her adımla gündem yaratmaya devam ediyor. Elon Musk’ın kurucusu olduğu şirket, uzaya insan taşıma konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirirken diğer uzay görevleri için de ihtiyaçları karşılayacak etkileyici çözümler üretiyor.

Bu çözümlerden biri olan SpaceX’in Dragon kapsülü, NASA‘nın astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu’na göndermesinde büyük bir önem taşıyor. Falcon 9 roketleriyle fırlatılan kapsül, günümüzde en yaygın kullanılan uzay araçlarından biri.

SpaceX, yaptığı duyuruyla birlikte Dragon kapsülüne ilişkin önemli bir haber paylaştı. Dragon kapsülünün yeni tasarımıyla birlikte kapsülün üst kısmında bir cam kubbe bulunacak. Bu cam kubbe sayesinde uzaya yolculuk yapan astronotlar, uzayın derinliğini camın ardından kapsülün içinde izleyebilecek. Gökyüzünü görmek için yer yüzünde bile cam kubbeler çok etkileyici izlenim yaratırken, uzayda cam kubbenin yaratacağı etkiyi tahmin etmek dahi güç.

SpaceX, Dragon kapsülüne cam kubbe eklenmesinin dışında kapsülle ilgili henüz farklı bir gelişme paylaşmadı.

Bankalarda uzaktan kimlik tespiti süreci başlamasıyla birlikte kuruluşlar nelere dikkat etmeli?

Identify Türkiye genel müdürü Ali Haydar Ünsal, egirişim’in konuğu olarak bankalarda uzaktan kimlik tespit süreci başlamasıyla birlikte kuruluşların nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında detaylı bilgi verdi.

Teknolojik gelişmeler ve özellikle pandemiyle hayatımıza giren uzaktan iş yapma yönetmeleri haliyle sektörlerin dönüşümünü zorunlu kılıyor. Bu dönüşüm yasa yapıcılar tarafından da dikkatle takip ediliyor ve ülkemizde Temmuz ayından bu yana uzaktan müşteri edinimine dair pek çok regülasyon yayınlanıyor.

Bu regülasyonlardan sonuncusu ise bankalar başta olmak üzere finansal kuruluşlar, sermaye piyasası aracı kurumları, sigorta ve reasürans şirketleri, faktöring şirketleri, ödeme kuruluşları 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ile yükümlülük altına giren tüm kurumların müşteri edinme ve tanıma süreçlerini uzaktan gerçekleştirebilmelerinin önü açılıyor. 1 Nisan 2021 itibariyle Resmi gazetede yayınlanan “Bankalarca kullanılacak uzaktan kimlik tespiti yöntemlerine ve elektronik ortamda sözleşme ilişkisinin kurulmasına ilişkin tebliğ ilgili kuruluşlarda geleneksel müşteri edinme yöntemlerini yasal bir çerçeveye oturtarak fiziki bir araya gelme zorunluluğunu ortadan kaldırıyor ve işleri daha kolay hale getiriyor.

Uzaktan kimlik tespitinin müşteri temsilcisi ile kişinin; fiziksel olarak aynı ortamda bulunmasına gerek olmadan, çevrim içi olarak görüntülü görüşmesi ve birbiriyle iletişim kurmasıyla yapılabilmesinin önünü açan tebliğde müşteri temsilcilerinin eğitiminin kritikliği vurgulanıyor. Tebliğde müşteri temsilcilerinin uzaktan kimlik doğrulama hizmetlerini nasıl yapmaları gerektiği tebliğe tabi kuruluşların hangi taknolojilere gerek duydukları bu teknolojilerin sahip olması gereken özellikler detaylıca sıralanıyor. Uzaktan kimlik tespitinde kullanılacak görüntülü görüşme yönteminde olası teknolojik, operasyonel ve benzeri risklerin dikkate alınarak yeterli seviyede güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği vurgulanıyor.

“10 dakikada müşteri kazanma avantajı 10 dakikada potansiyel müşteriyi kaybetme olayına dönüşebilir”

Türkiye’de bankacılık ve finans ekosisteminin gelişmiş olması bu tebliğe uyumda kuruluşların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirebileceğini gösterse de aslında hem teknolojinin gelişmiş güvenlik önlemlerine sahip olması hem de müşteri temsilcilerine gereken eğitimlerin verilmesi düşünüldüğü kadar kolay olmayabilir. Finans kurumlarının kendi işleri olan finans konusundaki uzmanlıkları su götürmez bir gerçekken dijital kanallar için de kendi işlerinde uzman teknoloji firmaları ile işbirliğine gitmelerinin yasalara uyumsuzluk risklerini azaltacağı düşünülüyor.

Türkiye’de Ekim 2020 İtibariyle faaliyet göstermeye başlayan Identify Türkiye Genel Müdürü Ali Haydar Ünsal: “Tebliğ dijital müşterilerin talepleri ve beklentileri doğrultusunda hayata geçiriliyor. Burada müşteri deneyimindeki paradigma kaymasını iyi anlamak gerekiyor. Örneğin müşteri temsilcisinin bu işlemi yaparken hızlı olması, riskleri hızlı tespit etmesi, süreci hızlı tamamlaması çok önemli. Burada yaşanan bir gecikme müşteriyi kaybetmeye neden olabilir. Yani bir başka deyişle 10 dakika da müşteri kazanma avantajı 10 dakika da potansiyel müşteriyi kaybetme olayına dönüşebilir. Tebliğe tabi kuruluşların bu riski iyi anlamaları gerekiyor. Biz Türkiye’de uygulamaya aldığımız akademi programı ile kurumların müşteri temsilcilerini yani müşteri müfettişlerini yetiştirmelerine destek oluyoruz. Bunun dışında bu süreçlerde deneyim çok fazla öne çıkıyor. Biz Almanya’da 4 yıldır bu çalışmaları büyük bir başarı oranıyla gerçekleştiriyoruz. Keza bu çözümü geliştirmemizin en önemli nedeni de Almanya’da bu çalışmaları yaparken yaşadığımız zorluklar ve 3. taraflardan uzaktan müşteri tanımlama için aldığımız hizmetin bizim için yeterli olmamasıydı. Şimdi Türkiye’de özellikle finans kuruluşlarının bu sıkıntıları yaşamamaları için tüm deneyimimizle kurumlara güç katmaya hazırız. Identify Türkiye olarak kurumlara; uzaktan kimlik tespiti, dijital müşteri tanıma ve edinme hizmetlerini yasalara uygun şekilde tek bir yerden yönetebilecekleri bir platform olan IMPaaS (Identify Management Platform as a Service) sunuyoruz.” diyor.

Adres bilgilerinizi 1 saniyede paylaşmanızı sağlayan yerli girişim: Postnick

İlk kez Eylül 2020’de karşımıza çıkan yerli girişim Postnick, dijital dünya üzerinden adres paylaşma işlemlerini 1 saniye gibi bir süreye indiren platformdur.

Pandemi sürecinde artan e-ticaret ve gönderi hacminin yanı sıra evden çalışma ve değişen yaşam koşulları nedeniyle milyonlarca kişinin farklı yerlere taşınması, e-ticaret sitelerinde hem yeni üye sayılarını hem de yapılan adres değişikliği işlemlerini de artırdı. Adres bilgisi paylaşılan her platformda uzun adres detaylarını girme gerekliliği ise kullanıcıların zorlandığı başlıca konular arasında yer aldı. Tam da bu noktada 19. yüzyıldan bu yana geçerliliğini koruyan ancak dünya çapında hala kabul görmüş bir standardı bulunmayan sokak/bina adlandırma ve numaralandırma sisteminin de dönüşüm geçirmesi ve kolaylaştırılması ihtiyacı bir kez daha kendini hissettirirken, iki Türk girişimci Buğra Kocatürk ve Yiğit Çallı tarafından kurulan San Francisco merkezli Postnick, global adres standardını oluşturacak ve adres paylaşımıyla kaybedilen zamanı en aza indirecek bir çözümle karşımıza çıkıyor.

Adresler de dijital dönüşüm geçiriyor: >>postnick

1 Ocak 2021 tarihinden itibaren ücretsiz hizmet vermeye başlayan ve bugün 18 ülkede 66 şehirde yaşayan kullanıcılara ulaşan girişim, adreslere takma isim vererek 1 saniyede paylaşma imkanı sunuyor. Tüm dünyada sokak, cadde, daire no, posta kodu, ilçe, il gibi ayrıntılar içeren adresleri >>postnick adını verdiği “>>isim.ev”, “>>firma” gibi takma isimlerle sistemine işliyor ve entegre platformlarda kullanımına izin veriyor. Kullanıma başlamak için yapılması gereken tek şey ise platform üzerinden üyelik oluşturup istediğiniz adres adını ücretsiz olarak almak.

Tüm adresler tek bir uygulamada ücretsiz saklanabiliyor

Postnick kullanıcıları, ev, iş, yazlık gibi tüm adresleri için, istedikleri >>postnick’leri seçebiliyor ve hepsini tek bir uygulamada saklayabiliyorlar. Üstelik her kullanıcı, seçtiği adres takma ismine ömür boyu ücretsiz sahip olup tüm adreslerini bu isim altında tanımlayabiliyor. Postnick’i entegre eden platformlarda, kullanıcılar uzun uzun adres bilgisi yazmak yerine daha önce oluşturdukları adresleri kullanabiliyor.

Taşınma ya da iş değişikliği gibi senaryolarda, kullanıcıların tüm platformları ayrı ayrı ziyaret edip adreslerini güncellemesine de gerek kalmıyor. Bilgilerini sadece Postnick hesaplarında güncelledikleri anda, tüm entegre platformlarda otomatik olarak güncel adreslerine erişebiliyorlar.

Başkalarına yapacakları gönderilerde de, alıcıya ait tüm adres bilgilerini yine çok hızlı bir şekilde, alıcının >>postnick’ini paylaşarak tamamlayabiliyorlar.

Ortak kullanıcılı belge düzenleme uygulaması Craft Docs, 8 milyon dolar Seri A yatırım aldı

Birden çok kişinin belge veya dosya üzerinde birlikte çalışmasına yardımcı olmak için oluşturulmuş bir iOS uygulaması olan Craft Docs, 2020 yılı Kasım ayında piyasaya sürüldü ve Creandum liderliğindeki 8 milyon dolarlık Seri A yatırım turunu tamamladı. Yatırım turuna InReach Ventures, Skyscanner‘ın kurucu ortağı Gareth Williams ve birçok farklı teknoloji girişimcileri de katıldı.

Şu anda iOS, iPadOS ve MacOS’ta mevcut olan Craft Docs, 2021’de API’leri, genişletilmiş entegrasyonları ve tarayıcı tabanlı bir düzenleyiciyi piyasaya sürmeyi planlıyor. Notion’a benzer bir verimlilik uygulaması olma isteklerinin olduğunu belirten CEO Balint Grosz, “Notion, wiki oluşturma ve yazmaya odaklı bir uygulama. Notion’dan gelen çok sayıda kullanıcımız var, ancak kullanıcılar için özellikle yazı içeriklerinde daha iyi çözümlerimiz olduğuna inanıyoruz. Notion, veritabanları ve yapısal içeriği ile çok güçlü bir uygulama olsa da insanlar onu başka şeyler için kullanıyor. Bu yüzden ürünlerimizdeki benzerlikler nedeniyle kullanıcılarımız tarafından çok güçlü bir rakip olarak görülüyoruz. Pazarlarımızın ortak olduğuna inanmıyorum ama Notion kullanıcıları bizim uygulamamızı kullanmayı tercih etmeye başlıyor ” dedi.

Bu durumun sıralı içerik oluşturmaktan çok uygulama deneyimine bağlı olduğunu belirten Grosz, ” Notların içinde notlar oluşturabileceğiniz bir yapıya sahibiz, bu nedenle her metin parçasıyla içerik ve gezinme stilinde değişiklikler ve eklemeler yapabilirsiniz. Bu, birçok ürünün sahip olmadığı bir özellik, dolayısıyla insanların Notion ile bizi karşılaştırma eğiliminde olmasının birincil nedenin bu olduğunu düşünüyoruz.” diyerek sözlerine ekleme yaptı. Craft, Notion’a göre en büyük avantajlarının UX olduğunu söylüyor. Uygulama kullanıcıları, veri depolama ve gizlilik, 3. taraf bulut hizmetleri ve diğer araçlarla entegrasyon özelliklerini kullanabiliyor. Creandum’dan Fredrik Cassel yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İlk yatırım kararımızdan bu yana hem kullanıcıların Craft’a olan sevgisinden hem de ekibin güzel ve güçlü bir ürün yaratma konusundaki motivasyonlarından etkilendik.

Uygulamaya gelecek olan bağlantı ve veri erişilebilirliği ile ilgili özellikler, Craft’ı diğer rakiplerinden ayırıyor. ” InReach Ventures’ın Kurucu Ortağı Roberto Bonazinga, “Milyonlarca insanın düşüncelerini nasıl yapılandırıp bunları nasıl yazabileceğini yeniden keşfetmek için girişimin vizyonunun netliği ve cesaretinden etkilendiğimiz için Craft’a yatırım yaptık.” dedi.

Craft’ın piyasaya sürülmesi, yatırım alması ve Çin’in en büyük seyahat firması olan Trip.com Group tarafından 2016’da 1.75 milyar dolar satın alınmasının ardından girişimin ortaya çıkan bir “Skyscanner Mafia” olduğunu gösteriyor.

SabancıDx’in yeni genel müdürü Doğuş Kuran oldu

Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik etme ve yazılımın gücüyle dünyaya açılma vizyonuyla faaliyet gösteren SabancıDx‘in genel müdürlük görevine Doğuş Kuran atandı. Bilişim sektöründe 20 yılın üzerinde deneyime sahip olan Doğuş Kuran, yeni görevine 1 Nisan 2021 itibariyle başladı.

Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl Haziran ayında Burak Aydın‘ın liderliğinde SabancıDx’in ofis turunu gerçekleştirmiştik.

Bilinmeyenleri keşfetme tutkusuyla çalışmalarını sürdüren SabancıDx sektörün deneyimli ismi Doğuş Kuran’ın liderliğinde yeni bir dönemin başlangıcını yaptı. Kuran, siber güvenlik, IoT ve yapay zeka gibi yeni nesil teknolojiler ışığında geleceğe değer katacak ürün ve hizmetler sunan 240 kişilik tecrübeli ve nitelikli bir ekibi yönetecek.

Doğuş Kuran kimdir?

İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünden mezun olan Doğuş Kuran, sonrasında Mühendislik Yönetimi dalındaki yüksek lisansını Portland State Üniversitesi’nde tamamladı. Profesyonel yaşamına 1998 yılında başlayan Kuran, 1998-2000 yılları arasında Alcatel’de sırasıyla Şirketler ve Tüketici Grubu Proje Koordinatörü ve Satış Müdürü olarak çalıştı. Kuran kariyerine, 2000-2008 yılları arasında Cisco Türkiye’de, Telekom, Kurumlar & İnternet İş Çözümleri Grup Müdürü ve Telekom Sektörü Hizmet Sağlayıcı Grubu Satış Direktörü ve 2008-2011 yılları arasında Microsoft Türkiye’de Profesyonel Hizmetler ve Danışmanlık Grubu Çözümler ve Hizmetlerden Sorumlu Satış Direktörü olarak devam etti. 2011-2013 yılları arasında Ericsson Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Satış ve Operasyondan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Kuran, 2013-2015 yılları arasında Accenture Türkiye ve IGEM Bölgesi’nde İletişim, Medya ve Teknoloji Grubu’nda Yönetici Ortak olarak görev aldı. 2015-2019 yılları arasında Turkcell’de Müşteri Deneyimi ve Dijitalleşme & Analitik Mükemmellik Merkezi’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak profesyonel kariyer hayatına devam eden Kuran, 2020 yılında kendi şirketi Lancra Ltd.’yi kurdu.