Ana Sayfa Blog Sayfa 547

Yerli girişim Martı, Seri B turda EBRD ve Actera liderliğinde yatırım aldı

Bugün kaynağından edindiğimiz bilgilere göre paylaşımlı elektrikli scooter girişimi Martı, B serisinde yeni bir yatırım turunu kapattı. Yatırımın değerlemesi veya miktarı açıklanmadı.

Geçtiğimiz hafta tamamlanan Seri B yatırım turu EBRD (European Bank for Reconstruction and Development) ve Actera liderliğinde, Autotech Ventures, Beco Capital, Endeavor Catalyst ve Kevin P. Ryan’ın katılımıyla gerçekleşti.

Hatırlarsanız Martı, Temmuz 2020’de 25 milyon dolarlık bir yatırım almıştı. Bu turun da en az 20 milyon dolar civarında olduğunu düşünüyoruz.

Önümüzdeki süreçte girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Oğuz Alper Öktem ile özel bir içerik oluşturacağız. Eminiz, o röportajda şirketin bugüne kadar açıklamadığı gerekli tüm bilgileri edinip sizlere aktarmaya çalışacağız.

Ayrıca geçtiğimiz haftalarda dünya evine giren sevgili Alper‘e de bir ömür mutluluklar dileriz.

Şirketle ilgili yeni bilgiler edindikçe içeriği güncellemeye devam edeceğiz.

Monster’ın yeni ürünlerini duyuracağı online etkinlik Monster WASD, 30 Haziran’da egirişim’de canlı yayında

Geçtiğimiz haftalarda yeni nesil işlemcilerle ve grafik kartlarıyla bir üst seviyeye taşınmış yeni ürünlerini kullanıcılarıyla buluşturan Monster Notebook, şimdi de yılın en büyük online etkinliği olacak Monster #WASD’ı duyurdu.

30 Haziran Çarşamba akşamı saat 20.00’de başlayacak etkinlik Türkiye’de bir ilk olacak.

Ayrıca bu etkinlik, egirisim.com okuyucuları için bu mecrada yayında olacak. Bizi takip etmeye devam ederek, en güncel gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

Oyundaki kazanma çabasının, kıran kırana geçen mücadelelerin klavye üzerindeki adresi olan #WASD; bu seneden itibaren Monster Notebook’un oyun ve teknoloji dünyasına dair keşfettiği çözümleri ve geliştirdiği yenilikleri kullanıcılarıyla paylaşacağı geleneksel buluşmaların adresi olacak.

Monster Notebook’un web sitesi, YouTube kanalı ve Twitch kanalı üzerinden canlı yayımlanacak etkinlikte sırasıyla Monster Notebook Kurucu ve CEO’su İlhan Yılmaz, Kojima Productions Pazarlama Başkanı Jay Boor, Monster Notebook CMO’su Göktuğ Okan Oğuz, Monster Notebook CGO’su Cem Çerçioğlu, Intel Türkiye Perakende Satış Direktörü Koray Yıldız, NVIDIA Pazarlama ve Ürün Direktörü Mark Aevermann, Teknoloji Editörü Mesut Çevik, Mete “EastergamersTV” Özbey, Pelin “Pqueen” Baynazoğlu, Redbull Pazarlama Direktörü Çağdaş Yaltı, Microsoft PC Gaming Direktörü Stephen Broadwell, Monster Notebook CSO’su Bilgin Semiz, Ahmet “Jahrein” Sonuç ve daha bir çok konuşmacı yer alacak.

“Şu ana kadar Türkiye’de teknoloji ve oyun ekosisteminde bu kadar özenle hazırlanmış böyle bir etkinlik henüz yapılmadı.”

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Monster Notebook Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Göktuğ Okan Oğuz, “Monster Notebook olarak, IPSOS araştırmalarına göre ülkemizde oyun bilgisayarı denildiğinde ilk akla gelen ve en çok tercih edilen oyun bilgisayarı markasıyız. Bu başarımızı uluslararası pazara da taşıyoruz ve Türkiye’den çıkan bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Kullanıcılarımıza en iyi deneyimi sunmak için geliştirdiğimiz, sektörde daha önce örneği görülmemiş hizmetlerimizle; en iyi donanım konfigürasyonları ve en erişilebilir fiyatlarla kullanıcılarımıza sunduğumuz yüksek performanslı dizüstü bilgisayarlarımız ve oyuncu ekipmanlarımızla Türkiye’de oyun dünyasına yön veriyoruz.

Deneyime ve yeniliğe odaklanan çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Haziran ayı içinde, uzun süredir heyecanla beklenen yeni ürünlerimizin satışa çıkmasıyla ve ardından altı ay sürecek espor etkinliğimiz Intel Monster Reloaded’ın başlamasıyla birlikte 2021’in ikinci yarısına çok güçlü bir giriş yaptık. Önümüzdeki dönemde hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada yepyeni yatırımlarımız olacak. Ayrıca oyunculara, teknoloji tutkunlarına ve kreatif içerik üreticilerine destek sunacak heyecan verici projeler başlatıyoruz. Gücünü her zaman kullanıcılarıyla birebir temasta olmaktan alan bir marka olarak tüm bu gelişmeleri yine kullanıcılarımızla doğrudan paylaşacağız. Şu ana kadar Türkiye’de teknoloji ve oyun ekosisteminde bu kadar özenle hazırlanmış böyle bir etkinlik henüz yapılmadı. Her zaman ilkleri ve yenilikleri hayata geçirerek sektörüne yön vermiş bir marka olarak, Monster #WASD’ta da oyun ve teknoloji dünyasının geleceğine ışık tutacağız” dedi.

Caretta Robotics: Ahmet Bilgen’in liderliğinde su altı robotları üreten Kıbrıs merkezli girişim

Kuzey Kıbrıs’ta kurulan ve çalışmalarını o bölgede sürdüren Caretta Robotics, uzaktan kumandalı ve otonom kontrol sunan bir modüler su altı robotları geliştiren bir girişimdir.

Foriba ve Figopara’dan tanıdığımız hem girişimci hem yatırımcı kimliğiyle bildiğimiz girişimci Ahmet Bilgen ve Tezel Çelebi tarafından Ağustos 2020’de kurulan Caretta, su altı arkeoloji ve doğal yaşamın araştırılması alanında faaliyet gösterecek, dolayısıyla Kıbrıs’ın su altındaki arkeolojik zenginliklerini ve doğal yaşamını keşfedecek. Şu anda ise ekipte yaklaşık 10 kişi bulunuyor. Su altı robutunun adı ise Orca‘dır.

Orca, denizcilik sektöründe veya deniz ile bağlantılı iş kollarında faaliyet gösteren bir çok kurum ve kuruluşa da ihtiyaç duydukları denizaltı gözlemi konusunda çözüm ortağı olarak hizmet verecek. Robot ihtiyaç duyulan tüm su altı hizmetleri için uygun çözümü kısa sürede sağlayarak, görevleri başarıyla tamamlayacak ve detaylı analiz ile raporlar oluşturacak.

Caretta’nın değer önerisi

DAÜ Teknopark’ta Caretta Robotics ekibinin geliştirdiği su altı robotu Orca, yüksek performanslı, vektörel konfigürasyonlu 8 iticili, modüler yapılı, genişletilebilir özellikleri ile denetim, araştırma görevleri, endüstriyel çalışmalar ve su altı meraklıları için ortaya çıkarılmış bir su altı robotudur.

Özel tasarıma sahip ve hızlı değiştirilebilir özellikteki Li-Ion batarya ünitesinden güç alarak, su altında uzun süreli çalışmaktadır. Şiddeti ayarlanabilir güçlü LED ışıklar, canlı HD görüntü sağlayan 1080p kamera için mükemmel aydınlatma sağlar; bu sayede gece koşulları ve karanlık ortamlarda da üstün görüş imkanı sağlanır. ORCA (ROV), kendi sınıfında zorlu görevleri yerine getirmek için özel donanıma sahiptir. Balık çiftlikleri, boru hatları, su altı inşaatları, limanlar, arama – kurtarma, su altı arkeolojisi, su altı biyolojik araştırmaları gibi birçok sektör için barındırdığı üstün özellikler sayesinde denizaltı araştırma ve gözlemleme görevlerinde kilit rol üstlenmektedir. Çalışacağı ortama ve görevlere göre ekstra sensör, Sonar, Lidar, USBL, DVL, robot kol eklenebilmektedir. 100 metre derinlikte çalışabilme özelliği ve 160 kgf kopma kuvvetine sahip 100-200-300 metrelik kablo seçenekleri ile ORCA farklı endüstrilerin su altındaki tüm ihtiyaçlarını karşılayacak. Caretta Robotics ekibi tarafından özel olarak geliştirilen CAVOS (Caretta Autonomous Vehicle Operation System) yazılımı ve arayüzü sayesinde ORCA’nın su altından aktardığı görüntüleri monitörden veya VR (Sanal Gerçeklik) gözlüğü ile izlemek mümkün. Robotun kontrolünü operatör konsol ya da kullanım ve kontrol imkanlarını daha kolay hale getiren UI teknolojisi sayesinde otonom olarak gerçekleştirilebilmekte. Derinlik sabitleme, pozisyon kontrolü gibi seçenekleri ile robotun işlevselliğini de arttırmaktadır. Bu sayede ORCA ile su altı deneyimlerini oldukça basit ve verimli hale gelmektedir.

Ürünün kullanımı

Hizmet, güdümlü projelerin içeriği doğrultusunda su altı denetim, gözetim ve raporlama şeklinde gerçekleştirilecektir. Kamu ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu uzun soluklu deniz altı gözetimi ve raporlanması hizmetlerini saatlik veya proje bazlı kiralama iş modeli ile hizmet verecektir.

Caretta’nın hedefleri

Girişimin kurucu ortağı Ahmet Bilgen: “Akdeniz’de eksikliği hissedilen pek çok denizaltı araştırma ve gözlemleme projelerinde görev alarak su altında kalmış arkeolojik zenginliği ve sualtı doğal yaşamını keşfetmeyi hedefliyoruz. Bu hedefin yanında denizcilik sektöründe veya deniz ile bağlantılı iş kollarında faaliyet gösteren bir çok kurum ve kuruluşa da ihtiyaç duydukları denizaltı gözlemi konusunda çözüm ortağı olarak hizmet vereceğiz.” dedi.

İş Bankası’ndan e-ticaret sektörüne hizmet verecek yeni dijital platform: Pazarama

Pazarama, İş Bankası’nın e-ticaret alanındaki yetkinliklerini yeni bir ekosisteme dönüştürmek adına, bazı fonksiyonları bünyesinden ayrıştırarak (spin-off) devrettiği Topkapı Danışmanlık Elektronik Hizmetler Pazarlama ve Ticaret A.Ş. şemsiyesi altında hayata geçti.

Pazarama, online alışveriş ve hizmetlere tüm paydaşlar için yenilikçi ve farklı bir anlayış getiriyor.

Günümüzde büyük bir hızla yaygınlaşmakla beraber gitgide birbirine benzeşen hizmetler sunulan e-ticaret sektöründe sadece ürün satışına değil aynı zamanda ekosistem anlayışı ile hizmete ve marka işbirliklerine odaklanıyor. Pazarama, değer ve dayanışma odaklı, yerel üreticilere güç veren bir bakış açısıyla e-ticarete 360 derece bakabilen bir platform olarak doğuyor.

Pazarama, yolculuğuna ilk olarak Maximum Mobil uygulaması içinde başlıyor

Herkesin uygulama marketlerinden Maximum Mobil’i indirerek kolayca ulaşabileceği Pazarama’da ürün ve hizmet satışlarının yanı sıra mobil ödeme deneyimi de yaşanıyor. Pazarama’da giyimden kırtasiyeye, elektronikten evcil hayvan ürünlerine ve oyunlara kadar çok geniş bir yelpazede farklı ürünleri bulmak mümkün. Araçtan inmeden akaryakıt ödemesi, ulaşım kartı yüklemesi ve market alışverişi, yemek siparişi, dijital oyun kodu gibi mobil ödeme imkanlarının yanı sıra restoran indirimleri de sunan Pazarama, kullanıcılarına günlük hayatın her anında tek uygulamadan ihtiyaçlarını karşılamayı vaad ediyor. Pazarama tüm bu hizmetleri tek bir platformdan sunarken, ödeme anında kullanıcılarına indirim, taksit, puan gibi pek çok kolaylık da sunuyor.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Topkapı Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Sezen, “Çağın gereksinimi ve müşteri beklentileri paralelinde, ödeme sistemleri alanındaki gücümüzü, yükselen değer e-ticaret alanındaki yetkinliklerimizle birleştirmek ve bu alanda farklılaşmak amacıyla, daha önce Maximum Mobil’in ekosistem fonksiyonlarını devrettiğimiz grup şirketimiz Topkapı A.Ş.’yi görevlendirmiştik.

Pazarama ile herkes, tek uygulama üzerinden hem ürün ve hizmet satın alabilecek hem de bu işlemleri kolaylaştıran ödeme ve finansman imkânlarına başka bir uygulamaya gerek kalmadan ulaşabilecek. Pazarama ile finansal hizmetleri ve e-ticareti birbirine yaklaştırırken, iki alanda da değer odaklı bir platform ile hizmet vereni ve alanı bir araya getirmeyi amaçlıyor; alışveriş paydasında Anadolu’nun dijitalleşmesi ve günümüzün e-ticaret dünyasının parçası haline gelmesine katkı sağlayabilmeyi Bankamızın kurulduğu günden bu yana taşıdığı misyonun bir parçası olarak görüyoruz. Pazarama’nın doğuşunda yanımızda bulunan, beraber yürümeye ve büyümeye devam ettiğimiz tüm iş ortağı paydaşlarımıza içtenlikle teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yeni başlayan bu yolculuğumuzda ekosisteme değer katacağımıza inanıyoruz.” dedi.

PTT, Kargomat cihazları üzerinden ilk etapta PttAVM siparişlerini 7 gün 24 saat teslim edecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren PTT, 7 gün 24 saat kargo teslim avantajı sağlayan yerli ve millî Kargomat 7/24 cihazlarının kullanım alanını genişletti. PTT, müşterilerin gönderilerine istedikleri anda ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla Kargomat 7/24 uygulamasını e-ticaret sitelerine entegre etti.

PttAVM.com’da verilen hizmeti yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalarını sürdüren PTT, diğer e-ticaret siteleriyle söz konusu hizmetin entegrasyonu için anlaşma sağladı.

PTT AŞ Genel Müdürü Hakan Gülten, müşterilerin kargolarını teslim almak için adreste beklemelerine gerek kalmadan, istedikleri zaman diliminde Kargomat 7/24 cihazından gönderilerini alabildiklerini belirterek, “Bu hizmetimiz artık diğer e-ticaret sitelerinde de geçerli. Ülke ekonomimize önemli bir katkı sağlayan e-ticaret alanındaki aktif faaliyetlerimizi geliştirmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

PTT’nin ilk olarak PttAVM.com’dan yapılan alışverişler için doğrudan “Kargomat 7/24 teslimli” sipariş seçeneği hizmetini verdiğini ifade eden Gülten, “Şirket olarak, e-ticaret firmaları ile entegrasyon çalışmaları yaparak, gönderilerin teslim süreci için yeni bir dönem başlattık. Müşterilerimiz, artık alışveriş sonunda kendilerine en yakın Kargomat 7/24 cihazını teslim noktası olarak tercih edebiliyor ve gönderilerini istedikleri zaman cihazdan teslim alabiliyor” dedi.

Gönderiler mesai saatleri dışında da alınabiliyor

Temassız ve hızlı teslim avantajlarını müşterilere sunan Kargomat 7/24 hizmetiyle gönderi kabul işlemleri esnasında alıcının cep telefonu bilgilerinin alınması şartıyla, adreste teslimi sağlanamayan ihbarlı gönderiler de alıcının adresine en yakın Kargomat 7/24 cihazına bırakılıyor. Ayrıca müşteriler, kargolarını PTT iş yerlerinden “Kargomat 7/24 teslimli” olarak da gönderebiliyor.

Kargo tesliminde, müşterilerin evde bulunamadıkları durumlarda yaşanan sorunların çözümünde etkili olan Kargomat 7/24, PTT iş yerlerine gelinmesine gerek kalmadan, hayatı kolaylaştıran alternatif teslim seçeneği sunuyor. Gönderiler bu cihazlardan mesai saatleri dışında da kolaylıkla alınabiliyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Eskişehir ve Kocaeli’nde hizmet veren Kargomat 7/24 hizmetinin ülke genelinde yaygınlaştırılması için çalışmalarını sürdüren PTT, önümüzdeki süreçte cihaz sayısını da artırmayı hedefliyor.

QR kodu ile kolay teslimat

Müşteriler, SMS yoluyla kendilerine gönderilecek olan akıllı şifreyle, SMS içeriğinde adresi belirtilen “Kargomat 7/24” cihazından gönderilerini teslim alabiliyor. Kargomat 7/24 hizmetinde, Türkçe dışında İngilizce, Almanca, Rusça ve Arapça olmak üzere dört farklı dil seçeneği mevcut.

Kargomat 7/24 ile kargolar, çeşitli ebatlara sahip çelik konstrüksiyondan oluşan haznelerde emniyetli bir şekilde muhafaza ediliyor ve cihazlar günün her anında güvenlik kameralarıyla takip ediliyor. PTT, gönderilerin muhafaza edildiği haznelerin, alıcı tarafından kimlik numarası ve akıllı şifre girişiyle açılmasını sağlayarak, güvenliği en üst düzeyde tutuyor.

Müşteriler, IOS ve Android işletim sistemli akıllı telefonlarına Kargomat 7/24 uygulamasını indirmeleri halinde, Kargomat 7/24 cihazına bırakılan gönderiye ait QR kodunu cihazın barkod okuma bölmesine okutarak akıllı şifre girmeden de ürünlerini alabiliyor.

Yerli fintech girişim Ödeal, 290 milyon TL değerleme üzerinden 28.7 milyon TL yatırım aldı

7 yıl önce Türkiye’yi Cepte POS ile tanıştıran, lider elektronik ödeme şirketi Ödeal, dünyanın da dikkatini çekmeye devam ediyor. İngiltere merkezli SPG Holdings, toplam hisselerin yüzde 9,9’una sahip olmak için Ödeal’a 28.7 milyon TL yatırım yaptı. Bu yatırımdan sonra Ödeal’ın değeri 290 milyon TL’ye ulaştı.

Ödeal tarafından yapılan açıklamada, yeni fonların, Ödeal’ın devam eden organik büyümesini desteklemek ve Ödeal’ın üçüncü fazı olarak tanımlanan “Ödeal API” için kullanılacağı belirtildi. Ödeal, kurucusu Fevzi Güngör’ün Genel Müdürlüğü’nde büyüme yolculuğuna devam edeceği ifade edildi.

Güngör: “Ülkemiz, hak ettiği oranda yabancı sermaye yatırımı alamıyor”

Ödeal Kurucu Genel Müdürü Fevzi Göngör, yeni yatırımla ilgili açıklamasında, günümüz dünyasında yabancı sermaye yatırımlarının üstlendiği hayati öneme dikkat çekerek, “Türk firmalarına ve Türk ekonomisine yönelik yabancı sermaye yatırımları artıyor ve bu yılın sonuna kadar, özellikle hacim olarak önemli artışlar bekliyoruz ama hala ülke olarak hak ettiğimiz oranda yabancı sermaye yatırımı alamadığımız da bir gerçek.” dedi.

Yeni fonlar, devam eden organik büyüme ve Ödeal API için kullanılacak

Ödeal olarak aldıkları yeni yatırıma da değinen Güngör, şunları söyledi: “Ödeal olarak 7 yıl önce, perakende, ödeme sistemleri ve fintek ekosistemlerini doğru okuyarak, cep telefonlarını POS cihazı haline getiren Cepte POS ile sektöre girmiştik. Bu süre zarfında ulaştığımız 60 bini aşan üye işyeri sayımız ne kadar doğru bir öngörüde bulunduğumuzu gösteriyor. Bu bizi ayrıca gururlandırıyor. Elbette bu gelişme yabancı yatırımcıların da ilgisini çekti. “SPG Holdings”’ gibi bizim alanımıza yatırımlar konusunda deneyimli bir kurumdan yatırım almak bizim için ayrıca önemliydi. İlerleyen dönemde SPG Holdings’in ek yatırımları olacaktır ve global diğer yatırımcıların da ilgisini çekeceğimizi düşünüyorum. Yeni fonlar, devam eden organik büyümemizi desteklemek ve üçüncü fazımız olarak tanımladığımız, reyonda ödemeyi sağlayarak mağazalardaki kasa kuyruklarını ortadan kaldıran Ödeal API için kullanmayı planlıyoruz.”

Yüzde 274’lük büyüme

Ödeal, bu yılın ilk çeyreğinde, geçen senenin aynı dönemine göre üye işyeri sayısını yüzde 24 artırarak, 60 bin üye işyeri sayısını aştı. Ayrıca, işlem sayısını yüzde 274 ve işlem hacmini yüzde 124 artırdı. Ödeal’ın toplam üye işyeri sayısının yüzde 79’unu bireysel girişimciler ve şahıs şirketleri; geri kalan yüzde 21’lik kısmını ise limited şirketler ve kooperatiflerle, dernekler oluşturuyor.

Tmob kurucusu Rudi Dökmecioğlu: “Üç yıl içinde yazılım teknolojisi alanında ilk 10 şirketten biri olmak istiyoruz.”

Rudi Dökmecioğlu, Tmob kurucusu

Türkiye ve dünyada milyonlarca kişinin kullandığı mobil uygulamaların mimarı Tmob (Thinks Mobility) perakende, e-ticaret, bankacılık ve havacılık sektörlerinde konusunda uzman, dinamik, genç ve sürekli büyüyen ekibiyle şirketlerin dijital dönüşüm yolculuğuna yeni logosuyla daha yenilikçi ve modern bir iletişim tasarımı yaklaşımı ile farklı bir soluk katmayı hedefliyor.

Tmob, dijital teknolojilerin yarattığı değişimi turuncu rengin enerjisiyle logosuna katıyor ve kolay okunur, belirgin ve keskin hatlı bir yazı tipi tercih ediyor.

2009 yılında kurulan ve kendi geliştirdiği yenilikçi PaaS portföyü ile işletmelerin yazılım ihtiyaçlarına uçtan uca çözümler sunan uluslararası teknoloji şirketi Tmob, hızla devam eden dijital dönüşümün, yenilenen teknolojilerin tüketici davranışlarında yarattığı etkileşime öncü olmak için,her platformda daha güçlü ve belirgin logosunu tüm Tmob ekibinin ortak kararı ile yeniledi.

Geliştirdikleri teknolojik çözümler ve servisler ile şirketleri dijital dönüşüm yolculuğunda geleceğe taşırken, yurtdışından gelir getiren iş modelleriyle Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaya devam eden Tmob, yeni yüzü ile önümüzdeki dönemlerde ses getirecek inovatif yaklaşımlar ile çalışmalarına son hız devam ediyor.

“Rudi Dökmecioğlu: Teknoloji ihracatında ilk 10 firma arasında yer almayı hedefliyoruz”
Perakende, e-ticaret,bankacılık ve havacılık çözümleri konusunda uzman olan Tmob’un kurucusu ve CEO’su Rudi Dökmecioğlu:

“Bugüne kadar 11 ülkede 200’den fazla projeyi hayata geçirerek edindiğimiz birikim ve deneyimi, Türkiye’deki şirketlere de sunarak iç pazarda büyük kurumların stratejik hamlelerinde teknoloji ve dijital dönüşüm partneri olarak yanlarında olmaya devam ediyoruz. Diğer yandan yurtdışında geliştirilecek projelerde en üst seviyede kalite ve hizmet sunmak için ülkemizin avantajlarını kullanarak globalde rekabetçi bir teknoloji şirketi haline gelmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki 3 yıl içinde yazılım teknolojisi dendiğinde akla gelen ilk 10 şirket arasında yer almak için çalışmalarımızı yürütüyor, kurumların iş ihtiyaçlarına göre geliştirdiğimiz e-ticaret çözümleriyle onları geleceğin teknolojik dünyasına taşırken yurtdışından gelir getiren iş modelimizle Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaya devam ediyoruz.” dedi.

Türkiye ve dünyada, derecelendirme kuruluşlarının belirlediği en büyük 500 firma listesindeki şirketlere hizmet veren ve bankacılık, telekomünikasyon, havayolları, e-ticaret başta olmak üzere farklı sektörlere özel çözümler sağlayan Tmob, 2013 yılında Ar-ge ofisini, 2021’de de Londra ofisini açtı.

İstanbul ve Londra’da ofisleri bulunan ve yenilikçi teknolojilere yatırım yaparak işletmelere değer katmaya devam eden Tmob, yurt içi ve yurt dışında 50’den fazla ödül kazandı.

Efilli: Web siteleriniz üzerinden veri toplama izinlerini kolayca yönetmenizi sağlayan platform

Workup Girişimcilik Programı’nın 8. dönemine seçilen girişimlerden Efilli, internette varlık gösteren websitelerine KVKK, GDPR ve CCPA’ye uygun şekilde çerez izni toplama ve bu verileri Türkiye’de depolama imkânı sağlarken, websitesi ziyaretçilerine de site üzerinde toplanan tüm kişisel çerez verilerini yönetebilme imkânı sağlayan yerli girişimdir.

Girişim daha öncesinden de 11Sight ve Akıllıfon ile tanıdığımız Ercan Gümüş, Esra Ulaşan ve Şefik Yunus Özcan tarafından Nisan 2019’da İzmir merkezli olarak kuruldu.

İnternette kendi siteleri ile varlık gösteren tüm firmaların KVKK’ya uyması gerekmektedir. 2018 yılı verilerine göre Türkiye’de tescilli 1 milyonun üzerinde domain bulunuyor. İhlâl sebebiyle veri toplama süreçlerini KVKK’ya uygun hale getirmeyen firmaların ciddi meblâğlarda cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalma riski vardır. Bu sebeple söz konusu düzenlemeyi yapma zorunluluğu hisseden tüm firmalar ‘Efilli Rıza‘ projesinin hedef kitlesi kapsamına giriyor.

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Ercan Gümüş “Efilli Rıza, çerez izin verilerin depolanması, yönetilmesi alanında Türkiye’de geliştirilen araçlarındandır. Yüzde 100 yerli kaynaklarla üretilmesi ve toplanan verilerin tamamen Türkiye içerisinde kalması uluslararası rakipler karşısında Efilli Rıza’nın sahip olduğu en büyük avantajdır. Eklenmek istenen web sitesinde halihazırda mevcut durumda veri toplayan araçları otomatik olarak analiz etmesi ve firmaları tek tek tanımlama yapma yükünden kurtarması sahip olduğu bir diğer farklılıktır. Bu sayede firma, yönetim panelinden zorunlu ve opsiyonel verileri seçebilir ve web sitesi ziyaretçileri için daha açık bir süreç sunabilir. Toplanan veriler ve ziyaretçiler tarafından kapatılan çerezler hakkında panel üzerinden detaylı analiz imkânı sunması firmaların site kurgularını optimize edebilmeleri için önemli bir bilgi kaynağı oluşturacaktır. Firmaların kendi verilerini kendi serverlarında (On-prem) depolama imkânına sahip olması da Efilli Rıza‘nın sahip olduğu diğer avantajlardan birisidir.

KOSGEB’den ARGE İnovasyon desteği alan Efilli, Türk Telelom Pilot’un yedinci dönemine seçildi ve TEB Girişim Evi tarafından da desteklendi.

Kuveyt Türk’ün fikir yarışması Ideathon’un kazanan projeleri belli oldu

İnovatif ürün ve hizmetlerini her geçen gün geliştirmeye devam eden Kuveyt Türk’ün, üniversite öğrencilerine yönelik “geleceğin bankacılığı” temasıyla düzenlediği Ideathon fikir yarışmasında Feyza Tartar, Aktar adlı projesiyle birinci olurken, Dilara Tuncel oyunlaştırma temelli mobil uygulama fikriyle ikinciliği elde etti.

Karşıyakalılar 35.5 ve Prompt takımları ise yenilikçi fikirleriyle üçüncülüğü paylaştı. Yarışma kapsamında ilk üçe girenlere sırasıyla 15 bin TL, 9 bin TL ve 6 bin TL’lik para ödülü takdim edildi.

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk’ün, kariyer platformu Toptalent iş birliğiyle üniversiteli öğrencilerin gelişimlerini desteklemek ve geleceğin bankacılığına yönelik fikir üretmelerine ortam oluşturmak amacıyla düzenlediği Ideathon fikir yarışması tamamlandı. İlk kez ve tamamı online ortamda gerçekleştirilen Kuveyt Türk Ideathon’da, üniversite öğrencilerinin birbirinden değerli fikirleri ödüllendirildi.

Gençlerin yenilikçi fikirleri finalde yarıştı

Final günü jüri karşısına çıkan yarışmacılar, yenilikçi fikir ve enerjileriyle dikkat çekti. İlk üçe girenlere sırasıyla 15 bin TL, 9 bin TL ve 6 bin TL’lik para ödülü verildi. Ayrıca finale kalan yarışmacıların her biri 250 TL’lik Amazon hediye çeki kazandı.

“Yenilikçi fikirlerin seslerini duyurmak ve gençleri yüreklendirmek istiyoruz”

Kuveyt Türk Strateji, İK ve Dijital Dönüşümden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aslan Demir, “Dijital dönüşümün inovatif fikirlerden filizlendiği bilinciyle hareket ediyoruz. Dijital dönüşüm yolunda attığımız yenilikçi ve güçlü adımlarla sektörün gelişimine katkıda bulunuyoruz. İlkini düzenlediğimiz Ideathon yarışmamızda olduğu gibi bundan sonraki dönemde de inovatif fikir sahibi gençlerin seslerini yakından duymak ve duyurmak istiyoruz. Geleceğin bankacılığına değer katmak için fikirleriyle yarışan ve dereceye giren gençlerimizi tebrik ediyoruz” dedi.

Dereceye giren fikirler

“Geleceğin bankacılığı” temalı Kuveyt Türk Ideathon’da, Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği son sınıf öğrencisi Feyza Tartar, Aktar adını verdiği projesiyle birincilik ödülünün sahibi oldu. Yapılan alışveriş tutarlarının küsuratları bir havuzda biriktirilerek öğrencilere burs olarak verilmesi üzerine geliştirilen fikir, kurumsal sosyal sorumluluk yönü, gelir modeli ve müşteri deneyimi bakımından jürinin ve izleyicilerin beğenisini topladı.

Bilkent Üniversitesi Kimya Bölümü öğrencisi Dilara Tuncel’in oyunlaştırma ve ödüllendirme temelli mobil uygulama fikri ise ikincilik ödülünün sahibi oldu. Fikir, gençlerin kendine finansal hedefler belirlemesi, gençlere özel yatırım simülasyonları sağlanması ve finansal bir topluluk aracılığıyla sosyalleşme gibi alanları kapsıyor.

Yarışmaya takım olarak katılan Karşıyakalılar 35.5 ve Prompt ekipleri ise eşit puan alarak üçüncülüğü paylaştı. Karşıyakalılar 35.5 ekibi, Kuvy adlı sanal asistan ve gençlere özel indirimlerin tanımlı olduğu kişiselleştirilebilir sanal kart fikriyle öne çıkarken; Prompt ekibi ise gençlerin yatırımcılığa giriş ve öğrenme süreçlerini kolaylaştıracak ve sürdürülebilir yatırımı teşvik edecek fikirleriyle dereceye girmeye hak kazandı.

Dijital eserler için yapay zeka destekli yerli NFT pazar yeri: Smaugs NFT

Teknoloji ve dijitalleşmenin getirdiği yenilikler, sanat dünyasını da dönüştürdü. Dijital ürün sahipliği yaygınlaşırken, önemli bir hamle de Smaugs NFT’den geldi.

Dijital sanat eserlerini ve koleksiyon ürünlerini tescil edilebilir ve satılabilir varlıklar haline getiren dijital sertifika olarak tanımlanan NFT’ler (non-fungible token – takas edilemez jeton) için yapay zeka destekli pazaryeri olarak konumlanan platform, eserlerin kolaylıkla dijitalleştirilip satışa sunulmasına imkan vereceğini duyurdu.

Smaugs NFT Kurucusu bilgisayar mühendisi Emre Ulgaç, “Ekip olarak yapay zeka kullanarak yeni NFT ürünlerinin oluşturulabilmesi için bir sistem geliştirdik. Ayrıca çok sayıda farklı tokenla işbirliği yaparak kullanıcılara çok daha zengin ödeme seçenekleri sunmayı amaçlıyoruz” dedi.

Bir çok farklı token alınıp satılabilecek

Smaugs NFT projesinin çıkış noktasını, blok zinciri ve kripto para birimi odaklı merkezi olmayan finans kavramının dünyanın her yerinden insanlara sunduğu yeni finansal fırsatlara erişme imkanıyla açıklayan Emre Ulgaç, “Decentralized ve Finance kelimelerinin kısaltması olan DeFi, yani merkezi olmayan finans, geleneksel finansal sisteme hızla büyüyen bir alternatif olarak ortaya çıktı. Şeffaflık ilkesi üzerine inşa edilen bir ekosistemde NFT tokenları da son zamanlarda popüler hale geldi. Ancak iki önemli şeyden yoksun olduklarını gördük ki bunlar likidite ve kripto alanında gerekli olan bazı teşvikler. İşte burada devreye giren DeFi protokolleri ve ‘Yield Farming ve Stake’ adını verdiğimiz teşvik mekanizmalarıyla NFT’lere yardımcı oluyor. Biz de yapay zeka destekli NFT marketi Smaugs NFT’yi hayata geçirerek NFT’nin yanı sıra Governance ve DeFi’dan da oluşan bir ekosistem oluşturduk. Bu pazaryerini diğerlerinden ayıran en büyük fark ise birçok farklı tokenın alıp satılabilmesi ve kullanıcılarına rastgele NFT Token hediyeleri göndermesi. Merkeziyetsiz işleviyle tamamen kullanıcılarının idaresine bırakılan bu sistemde, eserleri kolaylıkla dijitalleştirip satışa sunmak mümkün” diye konuştu.

“Daha adil bir pazarlama ekosistemi yaratmayı amaçlıyoruz”

Emre Ulgaç, beta yani test aşamasındaki pazaryerinin işleyişine yönelik ayrıntıları ise şöyle aktardı: “Smaugs NFT’deki ürünler, diğer kullanıcıların görüntüleme sayısına göre öne çıkacak. Bunu sağlayamayan kullanıcılar için bir reklam sistemi oluşturulacak. Kullanıcılar istedikleri ürünleri günlük veya aylık olarak öne çıkarmanın yanında, doğrudan kendi profillerini de öne çıkararak daha fazla kişiye ulaşabilecek. Yalnız platformun içinde değil, dışında da çeşitli reklam çalışmaları yapılacak, her gün 10 yeni kullanıcıya ücretsiz reklam hakkı verilecek. Bu sayede herkesin gelir elde edebildiği daha adil bir pazarlama ekosistemi yaratmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda NFT tokenlerın stake kullanılarak killitlenip stake süresi dolduğunda daha değerli halde geri çekilebilmesine ve DeFi, NFT pazarlarının alım satım veya nadir koleksiyonlar oluşturmaya yönelik ödül teşvikleriyle büyümesine fırsat vereceğiz. Üstelik söz konusu işlemler için Smaugs Token kazanma fırsatı da sunacağız.”

Toplam arzı 90 milyon olan Smaugs NFT (SMG) tokenın Pancakeswap, Biki.com ve Bitmart borsalarında listelendiğini ve yakın zamanda büyük borsalardan birinde de listelenmesini beklediklerini ifade eden Emre Ulgaç sözlerini şöyle noktaladı: “Smaugs NFT’nin sunduğu en büyük avantajlardan biri de düşük işlem kesintileri. Ethereum ağındaki sistemlerde 3 ila 50 dolar arasında olan işlem kesintileri, Smaugs NFT platformunda yalnızca 10 ila 50 cent arasında değişiyor. Projenin partner ve sponsorları arasında ise Tosdis Finance, Dapp, Nuls ve CertiK bulunuyor. CertiK akıllı sözleşme ve blockchain ağlarını denetleyen, sadece merkeziyetsiz değil merkezi sistemler için de güvenlik çözümleri üreten bir şirket. CertiK’in güncel verilerine göre Smaugs NFT’nin notu 100 üzerinden 91.” dedi.