Ana Sayfa Blog Sayfa 501

Silikon vadisi merkezli Pegasus Tech Ventures, Buba Ventures iş birliği ile Türk girişimlere yatırım yapacak

Birçok girişimi destekleyerek geniş bir yatırımcı ağını bir araya getiren Buba Ventures, yeni yatırımlarının yanı sıra yeni iş birlikleri ile de gerçekleştirmeye devam ediyor. Buba Ventures, son olarak Silikon Vadisi merkezli küresel risk sermayesi şirketi olan Pegasus Tech Ventures ile iş birliği gerçekleştirdi.

Buba Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Timuçin Bilgör, “Pegasus Ventures ile Türkiye’de yeni bir yapılanma ile Girişim Sermayesi (Venture Capital as a Service) iş modelini hayata geçireceğiz. Bu bağlamda büyük şirketlerin girişimcilik eko sistemine çok daha büyük parasal kaynaklarla gireceğini düşünüyoruz. Pegasus’un inovasyona yatırım yapmaya odaklanmış Amerika’da kurduğu 30 fon var. Bu fonların büyüklüğü 1.7 milyar doları aşmış durumda ve dünyanın en büyük şirketlerine bu hizmeti sunuyorlar. VCaaS modeli ile büyük şirketler start up eko sistemine profesyonel yöneticiler ve adanmış hizmetle daha iyi erişim sağlayabilecekler” dedi.

“Ekosistemi büyütecek çözümler oluşturmaya çalışıyoruz”

Türkiye’de belirli büyüklükteki yatırımlara ağırlıklı olarak yabancıların yön verdiğini gördüklerini belirten Timuçin Bilgör: “Biz Buba Ventures olarak Türk yatırımcılar da yabancı girişimlere neden yatırım yapmasın diye sorguladık. Bu nedenle Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine farklı bir yaklaşım kazandırmak amacıyla Pegasus Tech Ventures ile iş birliğine gidiyoruz.

Bu noktada ekosistemi büyütecek çözümler oluşturmaya çalışıyoruz. Start up oyununun içerisinde olmayan bu ekosistemden uzak duran büyük oyunculara da hem Türkiye’de VC kurdurmayı , hem de bu işlerin ana vatanı olan ABD’de Pegasus ile kurulan Pre-IPO fonu aracılığı ile daha etkin olabilecekleri bir ortam yaratmayı hedefliyoruz” dedi.

Pegasus Tech Ventures’ın yatırım yaptığı şirketler arasında; SpaceX, SoFi, 23andMe, Bird, Calm ve Carbon gibi şirketler yer alıyor.

Inveo Yatırım Bankası’nın kurulması için BDDK’ya yapılan başvuru onaylandı

BDDK, Inveo Yatırım Holding ve iştiraki Türkiye’nin en büyük yatırım kuruluşlarından Gedik Yatırım tarafından yapılan Gedik Yatırım kuruluş başvurusunu onayladı.

Inveo Yatırım Holding Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Dr. Önder Halisdemir’in yönettiği yatırım bankası kurma çalışmaları kapsamında temmuz ayında BDDK’ya müracaat edilmişti.

Yatırım bankacılığı alanında faaliyet gösterecek olan Inveo Yatırım Bankası’nın sermayesinin %74,99’u Inveo Yatırım Holding A.Ş.’ye, %25’lik kısmı ise Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’ye ait olacak. Geri kalan hisseler ise grup şirketlerinden Inveo Portföy Yönetimi A.Ş., Gedik Yatırım CEO’su Onur Topaç ve Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Topaç arasında paylaşılacak.

Yatırım bankasının sektördeki özgün konumlanmasında finansal teknolojiler ana rehber olacak

Yatırım bankasının kuruluşuna BDDK tarafından izin verilmesinin ardından Inveo Yatırım Holding adına açıklama yapan Gedik Yatırım’ın CEO’su Onur Topaç: “Sermaye piyasalarındaki 30 senelik deneyimimizi bir üst seviyeye çıkartmak ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu yatırımların finansmanına katkı sağlamak için çıkmış olduğumuz bu yolculukta BDDK’nın yatırım bankası kuruluş başvurumuzu onaylamasıyla önemli bir aşamayı tamamlamış bulunuyoruz.

Bu onay, sermaye ve para piyasalarındaki tecrübemizi, ülkemizin ve şirketlerimizin sürdürülebilir büyümesi yönünde kullanma motivasyonumuzu daha da yükseltti. Finans dünyasında yaşanan dönüşüm paralelinde, yeni nesil yatırım bankamızın sektördeki özgün konumlanmasında finansal teknolojiler ana rehberimiz olacak. Finansal hizmetlerin gelişimine nitelikli değer katarak ülkemizdeki güçlü bankacılık sistemini ve yatırım bankacılığı iş modellerini bir üst seviyeye taşımak vizyonuyla çıktığımız bu yolda ana hedefimiz sektöre öncülük etmek olacak.”

Girişim sermayesi fonu Revo Capital, 90 milyon Euro’luk ikinci fonunu duyurdu

Türkiye’nin önde gelen girişim sermayesi fonlarından Revo Capital, 60 milyon Euro hedefi ile başlattığı ikinci fonunu talep fazlası ile 90 milyon Euro olarak kapattı.

Revo Capital’in talep fazlası ile ikinci fonunu kapatması, ilk fonun başarısını ve yatırımcıların güvenini yansıtıyor. İlk fonda yarattığı finansal getiri ile aynı dönemde tüm dünyada kurulmuş girişim sermayesi fonları arasında ilk %10’da yer alan Revo Capital, son 3 ayda 3 çıkış, 3 yatırım gerçekleştirerek ve 1 fon kapattı. İkinci fon rakamı ile Türkiye’deki girişim sermayesi fonları arasında ilk sırada yer alan Revo Capital Türkiye, Doğu Avrupa ve Baltıklar’daki teknoloji şirketlerine yatırım yapmaya devam edecek.

Revo Capital’in ikinci fon yatırımcıları arasında Avrupa Yatırım Fonu (EIF), Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Alman Yatırım Kuruluşu (DEG), Türkiye Kalkınma Fonu gibi önemli kalkınma kuruluşlarına ek olarak kurumsal şirketler, aile ofisleri ve girişimciler de yer aldı. Revo Capital’ın ilk fon’unda exit ettiği portföy şirketi Foriba’nın kurucu ortaklarından olan Koray Bahar ve Ahmet Bilgen’in ikinci fona yatırımcı olarak katılmaları, ekosistemin gelişmesi açısından çok değerli bir gelişme olarak dikkatleri çekti.

Cenk Bayrakdar; “Kendini kanıtlamış yatırım stratejimizi ikinci fonumuz ile devam ettireceğiz.”

Ulaşılan bu başarıyı değerlendiren Revo Capital Kurucu Ortağı Cenk Bayrakdar konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “Uzun zamandır yatırımcılarımız arasında yer alan IFC ve EBRD’den aldığımız ikinci yatırım ve ikinci fonumuzu destekleyen uzun vadeli yatırımcılar EIF ve DEG’in desteğinden gururluyuz. Türkiye, Doğu Avrupa ve Baltık’tan hızlı büyüyen yazılım ve teknoloji özellikli girişimlere sermaye ve operasyonel/büyüme desteği sağlamanın, endüstri ve küresel liderlik yolunda önemli olduğuna inancımız devam ediyor. İlk kurumsal yatırımcısı olduğumuz Getir’in Türk girişim ekosistemi için önemli bir rol model oluşturduğunu ve benzer başarı hikayeleri yaratılacağına eminim. Revo Capital olarak belirli dikeylere yatırım yapıyoruz ve gelişmeler bize bu alanların doğruluğunu kanıtlıyor. Girişimcilerle omuz omuza çalışıyoruz, bu yaklaşımımızı ve kanıtlanmış yatırım stratejimizi ikinci fon ile de devam ettireceğiz.”

Öncü teknoloji girişimlerini belirleyip A ve B serisi yatırım turlarına katılarak büyümelerini destekleyen Revo Capital’in çok çeşitli ve geniş bir yatırımcı ağı ile yakın ilişkisi portföy şirketlerinin yurtdışında ölçeklenirken küresel finansmana kolay ulaşmalarını sağlıyor.
Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve önde gelen uluslararası yatırımcılarla beraber çeşitli yatırım fırsatlarına halihazırda kaynak sağlayan yeni fonun yatırımları arasında CY Vision, Massive Bio , Akinon, Getir ve Vivoo gibi önemli yatırımlar yer alıyor. Fintech ve SaaS girişimlerine ek olarak, ikinci fon ile sağlık teknolojilerine de yeni yatırımlar gerçekleştirildi.

Bu on yılda Türkiye’den 10’dan fazla unicorn çıkması bekleniyor

İkinci fon, şimdiden 6 tanesi kârlı bir şekilde satılmış olan girişime yatırım yapmış ilk fonun başarısını takip ediyor. Getir, Foriba, Paraşüt gibi Türkiye dijital ekosisteminin yıldızlarına yatırım yapıp çıkış yapmış olan fon, yeni yatırımlarına devam ederek Türk girişimlerine kaynak sağlamayı sürdürüyor. Bu gelişmeleri değerlendiren Bayrakdar, “Türkiye’deki teknoloji ekosistemi olağanüstü bir hızla büyürken küresel yatırımcıların radarına yeniden girdi. 2021’in ilk yarısında Türkiye’deki start-uplara yapılan girişim sermayesi yatırımı tutarı geçen yılın aynı döneminin 8 katına çıkarak yaklaşık 1,5 milyar dolar oldu. Türkiye’deki girişimlere yatırılan sermaye, Avrupa genelinde yatırılan toplam değerin %2’sini aşarak Türkiye’nin uluslararası bir girişim ekosistemi olarak yerini sağlamlaştırdı. Bu on yılda Türkiye’den 10’dan fazla unicorn ve birkaç decacorn çıkmasını bekliyoruz.” dedi.

İkinci fonun başarısıyla Türkiye, Orta Orta ve Doğu Avrupa bölgelerindeki lider yatırımcı olarak itibarını güçlendiren Revo Capital, yeni girişimlerin potansiyeline ulaşmasına “yakın çalışma” prensibi ile yardım ederek bu girişimlerin sonraki aşamalarda uluslararası girişim sermayesi fonlarından yatırım almasının da önünü açıyor. Cenk Bayrakdar “Küresel pazarları hedeflemek isteyen hırslı yerel girişimlerin yükselmekte olduğu bu dönemde katalizör görevi görecek mükemmel bir konumda yer alıyoruz. İşbirlikçi yaklaşımımız ve uluslararası ağımız sayesinde, girişimleri yurtdışına götürmeye ve dünyanın önde gelen yatırımcıları ile tanıştırmaya devam ediyoruz.” diye ekliyor.

Girişimlere 50 bin TL hibe veren Lonca Girişimcilik Merkezi’nin yedinci dönem başvuruları açıldı

İnovatif fikirlerin ortaya çıkarılması ve desteklenmesi amacıyla Kuveyt Türk tarafından 2017’de kurulan Lonca Girişimcilik Merkezi’nde yedinci dönem için başvurular alınmaya başlandı.

Programa son başvuru: 8 Ekim 2021

Sistemini yenileyerek yedinci döneme Ön Kuluçka aşamasıyla başlayacak olan Lonca Girişimcilik Merkezi, ilk aşamada yaklaşık 25 yeni girişime destek verecek. Startup’lar, FinTech ve genel kategorilerinde 8 Ekim 2021 tarihine kadar loncagirisim.com adresi üzerinden yedinci döneme başvurabilecek.

Her dönem yüzlerce başvurunun alındığı Lonca’da, jüri üyeleri, girişimin geniş bir pazar büyüklüğüne hitap etmesi, bir gelir ya da fayda modelinin olması gibi birçok kriteri göz önünde bulundurarak değerlendirme yapacak.

Girişimciler artık üç aşamadan geçecek

Lonca Girişimcilik Merkezi’nde bu dönem verilecek eğitim ve hibe destekleri için geçtiğimiz dönemlere göre oldukça farklı bir süreç izlenecek. Yeni sistemde, eğitim ve hibe destekleri Ön Kuluçka, Lonca ve Lonca Scale Up olmak üzere üç aşamadan oluşacak. Ön Kuluça’da geniş bir jüri heyeti tarafından seçilecek yaklaşık 25 girişim, 4 hafta sürecek giriş seviyesi eğitimler alacak. Bu süreçte girişimcilerin gelişimi gözlenecek ve sonraki aşama olan Lonca’ya geçecek girişimciler yine jüri tarafından belirlenecek. Lonca aşamasında, Ön Kuluçka’dan geçen yaklaşık 10 girişim, yaklaşık 4 ay süren kapsamlı eğitimler alacak. Yoğun eğitimlerin verileceği bu dönemde girişimcilere mentorluk, pazarlama desteği, bulut ve özel API desteği gibi imkanlar sunulacak. Bu dönemi başarıyla tamamlayan girişimler Lonca Demoday etkinliğine katılma fırsatı elde edecek. Programın son aşaması olan Lonca Scale Up kısmında ise girişimlere büyüme, satış, şirketleşme, hukuk ve yatırım odaklı özel destekler verilecek.

50 bin TL’ye varan hibe desteği, 30 bin dolara kadar yatırım imkânı

Yeni dönemde, daha önce startup başına 40 bin TL olan maddi hibe desteği 50 bin TL’ye çıkarıldı. Buna göre Ön Kuluçka’da başarılı olan girişimlere 10 bin TL, Lonca’ya kabul edilenlere ilaveten 15 bin TL ve Demoday’e çıkmaya hak kazanana da artı 25 bin TL hibe desteği verilecek. Tüm bunların yanı sıra Kuveyt Türk, Lonca Demoday’e çıkacak bazı girişimlere 30 bin dolara kadar Ön Kuluçka Yatırım İmkânı sunacak.

Başvurular internet üzerinden alınıyor

Başvuruları www.loncagirisim.com adresi üzerinden alan merkez, yeni dönemde Genel ve FinTech kategorisinde geliştirilen projeleri kabul ediyor. Her dönem yüzlerce başvurunun alındığı Lonca’da jüri üyeleri, girişimin geniş bir pazar büyüklüğüne hitap etmesi, bir gelir ya da fayda modelinin olması gibi birçok kriteri göz önünde bulundurarak değerlendirme yapıyor.

Geleneksel tarım yöntemlerini değiştirmeye odaklanan otonom tarım girişimi: Iron Ox

2018 yılında otonom tarımı başlatan Iron Ox, yiyeceklerin içeriğini değiştirmeden geleneksel çiftçilikle ilgili hemen hemen her şeyi değiştiriyor.

Bitki bilimi, robot teknolojisi ve yapay zeka tarafından desteklenen veriye dayalı bir yaklaşımla tarımın çevresel etkilerini azaltmak amacıyla tescilli seralarda ürün yetiştiriyor. Kapalı döngü sistemine odaklanan girişim, bu sayede bitki verimini optimize ediyor. Kapalı döngü sistemi sayesinde büyüme döngüleri genişleyen mahsulün kalitesi en üst seviyeye çıkıyor ve önemli ölçüde daha düşük çevresel etkilere sahip bir şekilde yetişiyorlar.

İklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini azaltmak için çalışan Iron Ox, geleneksel çiftliklerden elde edilen ürünlerle hemen hemen aynı maliyette olan lezzetli, besleyici, yerel kaynaklı meyve ve sebzeler yetiştiriyor.

Iron Ox, dün yaptığı açıklamada 2050 yılına kadar net sıfır emisyon elde etmeye kendini adamış bir yatırım grubu olan Breakthrough Energy Ventures liderliğinde yürütülen 53 milyon dolarlık C serisi bir finansman turunu kapattığını açıkladı. Toplamda 98 milyon dolar yatırım alan şirket, üretimi artırmak ve küresel tarım sektöründeki karbon salınımını azaltmak için robotik ve yapay zeka alanındaki fikri mülkiyet portföyünü genişletmeyi hedefliyor. 53 milyon dolarlık finansman, bitki bilimcileri, mühendisler, sera operatörleri ve robot uzmanlarının işe alımını hızlandırmak için kullanılacak.

Iron Ox CEO’su ve kurucu ortağı Brandon Alexander, “Büyüyen bir nüfusu beslemek için gereken toprak, su ve enerji miktarını en aza indirmek için teknolojimizi uyguluyoruz. Iron Ox’taki ekip, uzun vadeli üretim sektöründeki karbon salınımını negatif hale getirme misyonumuzu gerçekleştirene kadar durmayacak” açıklamasında bulundu.

Tarfin, 4 bin çiftçinin girdi ihtiyacını 50 milyon TL’lik VDMK ihracı ile fonlayacak

Yerli girişim Tarfin, 2021-2022 tarım sezonunun ilk varlığa dayalı menkul kıymet (VDMK) ihracını gerçekleştirdi.

Pasha Bank ve OMG Capital Advisors’ın aracılığı ile toplam 50 milyon TL nominal değerli 345 gün vadeli bir ihraca kaynak olan Tarfin, böylelikle Türkiye’nin 61 ilinde üretim yapan yaklaşık 4 bin çiftçinin girdi ihtiyacını kurumsal yatırımcılarla buluşturdu. JCR Eurasia Rating tarafından “yüksek düzeyde yatırım yapılabilir” kategorisinde değerlendirilen VDMK ihracının Uzun Vadeli Ulusal Notu ‘AA- (Trk)’ olarak belirlendi.

Son yıllarda güvenilir bir finansal enstrüman olarak yükselişe geçen VDMK ihraçları, şirketlerin bilançolarında bulunan varlıkları likiditesi yüksek menkul kıymetlere dönüştürmesini sağlayan bir borçlanma aracı. Bu finansal enstrüman, ihraca kaynak kuruluş olarak katılan şirketlere, yani varlıklarını VDMK ihracı için devreden kuruluşlara, alternatif bir finansman edinme yöntemi sunarken, sermaye piyasası yatırımcılarına da şirketlerin nakit akışı sağlayan varlıklarına dayanarak güvenli bir şekilde yatırım yapma fırsatı sağlıyor.

Tarfin, VDMK ihraçları ile çiftçilere yaptığı uzun vadeli gübre, yem, bitki besleme ürünleri ve zirai ekipman satışlarını fonlayarak çiftçilerin üretimleri için ihtiyaç duydukları tarım girdilerine uygun fiyatlarla ve nakit akışlarına uygun vade seçenekleriyle ulaşmalarını mümkün kılıyor. Bu ihraçlarla sermaye piyasası yatırımcılarını Türkiye’nin 7 bölgesinde üretim yapan çiftçilerle buluşturuyor ve onları doğrudan desteklemelerine olanak sağlıyor. Yatırımcıların satın aldıkları her VDMK Türk tarım sektörüne ve on binlerce çiftçiye destek olarak geri dönüyor. Tarımda üretim deseninin güçlendirilmesine katkıda bulunuyor.

“400 milyon TL’den fazla tarım girdisi tedariki gerçekleştirdik”

İlk VDMK ihracını 2018 yılı Haziran ayında gerçekleştirdiklerini belirten Tarfin Tarım A.Ş. CFO’su Kerimcan Aycibin: “10’uncu ihracımızla bugüne kadar toplam 242 milyon TL VDMK ihracı gerçekleştirmiş olacağız. Şu anda Türkiye’nin 7 bölgesinde 67 ilde 25 binden fazla çiftçimiz bulunuyor. Çiftçilerimize bugüne kadar 400 milyon TL’den fazla tarım girdisi tedariği sağladık. Tarfin’den alışveriş yapan çiftçiler hem rekabetçi fiyatlar hem de uygun ödeme avantajları ile tarımsal girdilere ulaşabildiler.

Tarfin Tarım A.Ş. olarak bundan sonra da kurumsal ve bireysel sermaye yatırımcıları ile çiftçilerimizi bir araya getirmeye devam edeceğiz. Eylül ihracından sonra 2021 yılının sonuna kadar toplam 100 milyon TL nominal değerli olacak şekilde iki ihraç daha planlıyoruz. VDMK ihraçları, çiftçilerimizin ihtiyaçlarına cevap vermemize ve tarım tedarik zincirine yenilikçi çözümler getirmemize olanak sağlıyor. COVID-19 sürecinde finansal piyasalardaki belirsizliklere rağmen toplam 150 milyon TL’lik VDMK ihracını başarıyla tamamladık. Satış hacmimiz hızla büyürken VDMK ihraçlarının Tarfin’e ve Tarfin’e güvenen çiftçilere bir istikrar kaynağı olmaya devam etmesini bekliyoruz.” dedi.

Sürdürülebilir ve antika eşya bulmayı kolaylaştıran Vinterior, 8 milyon sterlin yatırım aldı

Londra merkezli eski ve antika mobilya pazarı Vinterior, A Serisi turunda 8 milyon sterlin yatırım aldı. Şirketin yeni yatırımcısı Active Partners tarafından yönetilen A serisi finansman turuna mevcut yatırımcı Venrex de destek verdi.

Sandrine Zhang Ferron ve Leslie Fournier tarafından kurulan Vinterior, ikinci el, benzersiz ve sürdürülebilir bir eşya bulmanın zorluğundan 2016 yılında doğdu. “Hızlı mobilya” kültürünü terk etmek isteyen çok sayıda tüketiciye hitap edecek bir uygulama geliştirmek isteyen ikili, teknolojinin gücünden yararlanarak kısa süre içerisinde dijital ortama giriş yaptılar. Böylece, gerçekten benzersiz ve sürdürülebilir antika eşya bulunmasını kolaylaştıran girişim, müşterilerin evlerini anlamlı bir şekilde dekore etmelerine olanak tanıyor.

Beş yaşındaki girişim, yalnızca müşterilere hizmet vermekle kalmıyor; Londra’da ve dünya genelindeki bayilerle işbirliği yapıyor. Şirket, şu anda 30’dan fazla ülkede 1.800’den fazla satıcıyla ortaklık yapıyor. Yıldan yıla %120 büyüme kaydeden Vinterior, şu anda 43 kişilik bir ekibe sahip ve antika varlıkları 200 milyon dolar değerin üzerine taşıdı.

Vinterior CEO’su Zhang Ferron yaptığı açıklamada, “Vinterior’u, vintage’in daha iyi, daha sürdürülebilir bir tüketim yolu ve evinizi gerçekten benzersiz ve anlamlı bir şekilde dekore etmenin bir yolu olduğu inancıyla kurduk” sözleriyle insanların şık ve sürdürülebilir bir şekilde yaşama seçeneğine sahip olması gerektiğine inandıklarını söyledi.

Active Partners’dan Tom Profumo, “Vinterior, güzel ve yüksek kaliteli mobilya ve ev aksesuarlarından oluşan olağanüstü koleksiyonu ile her ev için bir şeyler sunar ve dünyanın her yerindeki tüketicilere vintage pazarına erişim sağlar” dedi ve döngüsel ekonominin yükselişinde Vinterior benzeri girişimlerin önemine dikkat çekti.

LG, İsrail merkezli araç siber güvenlik risk değerlendirme çözüm sağlayıcısı Cybellum’u satın alıyor

LG Electronics (LG) Yönetim Kurulu, önde gelen bir araç siber güvenlik risk değerlendirme çözümü sağlayıcısı olan Cybellum’un satın alınmasını onayladı. Anlaşma, LG’nin 140 milyon ABD Doları değerindeki teknoloji şirketinin yaklaşık yüzde 64’lük hissesini devralmasına olanak tanıyor. Bu durum, LG’nin siber güvenlik yeteneklerini geliştirecek ve “Geleceğin Mobilitesi İçin İnovasyon Ortağı” olma çabalarını hızlandıracak stratejik bir hamle olarak görülüyor.

Kalan hisseler ise yakın gelecekte nihai değerleme ile satın alınacak ve toplam yatırım tutarı o zaman teyit edilecek. LG, bu ilk yatırıma ek olarak, dördüncü çeyrekte işbirliği sürecinin tamamlanmasının ardından, Cybellum’a 20 milyon ABD Doları tutarında ek yatırım yapmak üzere gelecekteki öz sermaye (SAFE) için temel bir anlaşma yapmayı taahhüt etti.

2016 yılında Tel Aviv’de kurulan Cybellum, yaklaşık 50 çalışanı ile lider araç siber güvenlik şirketleri arasında. Cybellum, şu anda sektörün önemli oyuncularıyla işbirliği yaparak ürünlerini dünya çapındaki araç üreticilerine ve tedarikçilere başarıyla ulaştırıyor. Cybellum’un İsrail’in yanı sıra Japonya, Almanya ve Kuzey Amerika’da da faaliyetleri bulunuyor. Cybellum, müşterilerinin alıştığı standartlarla büyümeye, müşterilerini ve ortaklarını desteklemeye devam ederek bağımsız bir marka olarak kalmayı hedefliyor.

Uluslararası standartları karşılayan araç siber güvenliğine duyulan ihtiyaç, artan siber güvenlik tehditlerinin sayısı, türü ve küresel otomobil endüstrisinin güvenli bağlantının şart olduğu bağlantılı otomobil çağına geçişiyle birlikte arttı. Araçlar, çeşitli bileşenleri arasında karmaşık ilişkilerle organik olarak bağlı sistemlere dönüştükçe, araç siber güvenliğinin zaman içinde daha da önemli hale geleceği ortada. Cybellum, LG’nin hızla büyüyen otomotiv siber güvenlik endüstrisinde sürdürülebilir büyümeyi güvence altına almasını ve yazılım güvenliğini optimize ederek parça tasarımı, geliştirme ve çalıştırma gibi kilit alanlarda daha fazla değer sunmasını sağlayacak.

Cybellum’un araçları siber güvenlik tehditlerinden korumaya yönelik en gelişmiş çözümlerinden biri Cyber Digital Twins platformu. Cyber Digital Twins, bir aracın yazılım bileşenlerinin ayrıntılı kopyasını kaynak koduna erişmeden oluşturuyor ve potansiyel olarak istismar edilebilecek riskleri otomatik olarak ortaya çıkarıyor. Platform, güvenlik açıklarını kontrol etmek için gerçek zamanlı tehdit bilgi akışını kullanıyor ve bu güvenlik açıklarının tam bir değerlendirmesini yaparak çözüm önerilerinde bulunuyor.

LG için İsrail ve siber güvenlik alanındaki ilk satın alma olan bu yatırım, büyüyen bu kategorinin öneminin altını çiziyor ve LG’nin stratejik satın almalar, ittifaklar ve ortaklıklar yoluyla iş portföyünü güçlendirme stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor. LG, Ağustos 2018’de, otomotiv aydınlatma pazarında lider bir oyuncu olan Avusturyalı ZKW Group’u satın almış, Temmuz 2021’de ise, dünyanın en büyük üçüncü otomobil tedarikçisi olan Magna International ile LG Magna e-Powertrain oluşturmak için bir ortak girişim başlatarak her iki ortağın rekabet gücünü ve gelecekteki büyüme potansiyelini artırmıştı.

Cybellum CEO’su Slava Bronfman konuyla ilgili şöyle dedi; “LG ile ortaklıktan ve paydaşlarımıza sunabildiğimiz büyük getiriden dolayı heyecanlıyız. Cybellum, sektördeki en kapsamlı ürün güvenliği yönetimini geliştirdi. LG ile güçlerimizi birleştirmek, vizyonumuzu gerçekleştirmemizi daha da hızlandıracak. Yakın gelecekte önemli ölçüde büyümeyi bekliyoruz.”

LG Otomotiv Bileşenleri Şirketi Başkanı Dr. Kim Jin-yong ise,” Yazılımın otomotiv endüstrisinde oynadığı kritik rol bir sır değil, bununla birlikte etkili siber güvenlik çözümlerine duyulan ihtiyaç ortaya çıkıyor. Bu son anlaşma, LG’nin siber güvenlik alanındaki sağlam temelini daha da güçlendirecek ve bağlantılı otomobiller çağına daha da hazırlıklı olmamızı sağlayacak” şeklinde konuştu.

2013 yılında kurulan LG’nin Otomotiv Bileşen Çözümleri Şirketi, 2020’de 2019’a göre yüzde 6,1 artışla 5,18 milyar ABD doları satış kaydetti. LG, araç siber güvenliğine yaptığı yatırımla, otomotiv bileşen endüstrisinin üç direği olan bilgi-eğlence sistemleri, elektrikli araç güç aktarma organları ve araç aydınlatma yeteneklerinin rekabet gücünü artırmayı taahhüt ediyor.

Portekiz merkezli siber güvenlik girişimi Jscambler, 15 milyon dolar yatırım aldı

Portekiz merkezli web ve mobil uygulama siber güvenlik firması Jscambler, A Serisi finansman turunda 15 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Girişimin 2.3 milyon dolarlık tohum finansmanı sağlamasından iki yıl sonra gelen yatırım, Ace Capital Partners tarafından yönetildi ve Portugal Ventures ve Sonae IM dahil olmak üzere mevcut yatırımcıların katılımını gördü. Şirket, yeni finansmanı Avrupa ve ABD pazarlarında satış ve pazarlama hizmetlerini güçlendirmek ve ürün yol haritasını geliştirmek için kullanmayı planlıyor.

2014 yılında kurulan ve yalnızca 40 çalışana sahip olan girişim, şirketleri web veri sızma saldırılarına karşı koruyarak siber güvenlik ürünlerinde uzmanlaşmıştır. Şirket, JavaScript korumasına ve istemci tarafı web ve mobil gerçek zamanlı güvenlik izlemesine odaklanıyor. 2021 yılında siber saldırıların sayılarının hızla artmasına ve web sitelerinin istemci tarafını hedef alan saldırıların işletmeleri tehdit etmesine dikkat çeken şirket, bu dönemde büyümesini hızlandırarak kendi tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmayı başardı.

Jscrambler, e-ticaret, finans, yazılım, medya, oyun ve sağlık sektörleri için bir dizi istemci tarafı koruma seçeneğiyle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve bazı Fortune 500 şirketleri tarafından güvenle tercih ediliyor. Web uygulaması güvenlik duvarlarının istemci tarafı saldırıları etkili bir şekilde önleme söz konusu olduğunda ciddi şekilde yetersiz olduğunu belirten şirket, bu eksikliği giderdiğini söylüyor ve sektördeki konumunu güçlendirmeyi istiyor.

Şirket ayrıca, istemci tarafında herhangi bir kötü niyetli davranış belirtisi algılayarak ve kötü niyetli davranışı gerçekleşmeden önce etkili bir şekilde engelleyen ve önleyen kurallar tanımlayarak web tedarik zinciri saldırılarına karşı koruma sağlayan bir Web Sayfası Bütünlüğü modülü de sunuyor.

Facebook ile Ticarette Öne Çıkın Programı, Türkiye’de başlıyor

Facebook yaptığı bir açıklamayla KOBİ’lerin dijital dönüşümünü desteklemek amacıyla Türkiye’de ilk kez bir küresel pilot program başlattığını duyurdu.

KOBİ’lerin Facebook araçlarına dair bilgi ve becerilerini artırmayı ve sürdürülebilirliklerini sağlamalarına yardımcı olmayı hedefleyen Facebook ile Ticarette Öne Çıkın programı kapsamında Türkiye’deki üç e-ticaret altyapı sağlayıcı platform IdeaSoft, Ticimax ve Tsoft’la bir ortaklık hayata geçirildi.

Bu ortaklık sayesinde KOBİ’ler Facebook ürünlerinden daha kolay bir şekilde yararlanma fırsatı elde edebilecek. Programdan ilk aşamada 35.000 KOBİ yararlanabilecek.

E-ticaret yapan KOBİ’ler Facebook platformlarından yararlanıyor

“Facebook Küçük İşletmeler Küresel Durum Raporu” çıktılarına göre, COVID-19 krizi sırasında dijitalleşmeyi başaran KOBİ’ler bu krizden diğerlerine göre daha başarılı bir şekilde çıktı. TÜİK’in 2019 raporuna göre işletmelerin yüzde 99,8’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Ancak bu potansiyele rağmen, “Facebook Küçük İşletmeler Küresel Durum Raporu” anketleri, Türk KOBİ’lerinin dijitalleşme konusunda hala çok geride olduğunu gösteriyor.

Türkiye’deki KOBİ’lerin dijital dönüşümünü desteklemek amacıyla Türkiye’de ilk kez başlatılan Facebook ile Ticarette Öne Çıkın programı KOBİ’lerin Facebook araçlarına dair bilgi ve becerilerini artırmayı ve sürdürülebilirliklerini sağlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Program sayesinde, işletmeler alışık oldukları e-ticaret altyapı sağlayıcılarının panellerinden sadece birkaç adımda Facebook, Instagram, WhatsApp platformlarında hızlıca yer alabilecek, ürün kataloglarını entegre ederek satış yapabilecek ve müşterilerine WhatsApp ve Instagram üzerinden müşteri temsilcileriyle veya akıllı chatbotlar aracılığıyla hizmet verebilecekler.

Aynı zamanda yine bu altyapı sağlayıcıların panellerinden Facebook, Instagram ve Whatsapp platformlarına kolayca reklam verebilecekler. Program kapsamında kullanıma sunulan reklam özellikleri sayesinde ilk olarak WhatsApp, ve Messenger’a yönlenen ve işletmelerin müşterilerine sohbet üzerinden hizmet verebilecekleri mesajlaşma reklamları ve ürün kataloğu üzerinden akıllı algoritmayla çalışan ‘Dinamik Reklamlar’ modelleri kullanılabilecek.
KOBİ’lerin Dijital Dönüşümü

Facebook’un işletmelerin ürün ve hizmetlerinin keşfedilmesini sağlamasına ve bunun sonucunda işlerini büyütmelerine yardımcı olduğunu söyleyen Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş şu şekilde konuştu: “Covid-19, tıpkı dünyadaki diğer ekonomilerde olduğu gibi Türkiye’nin de ekonomisindeki dijital dönüşümü hızlandırdı. Değişen dijital alışkanlıklar pandemi döneminde faydalı olsa da sürdürülebilir bir katkı sağlamak için KOBİ’lerle dijitalleşme yolculuklarında yaptığımız ortaklıkların şimdi her zamankinden daha da önemli olduğuna inanıyoruz. Bu inançla başlattığımız Facebook ile Ticarette Öne Çıkın programı sayesinde teknolojinin gücünü kullanarak ve iş ortaklarımızın mevcut sistemleri ile entegre olarak her boyutta işletme için kolay bir ticaret deneyimi yaratmayı hedefliyoruz.”

Facebook ile Öne Çıkın

Facebook, KOBİ’lerin dijitalleşmesini desteklemek için Türkiye’de yürüttüğü diğer programlarından biri olan Facebook ile Öne Çıkın ile programının ikinci yılında Ticaret Bakanlığı, TOBB ve Hackquarters işbirliği ile programı KOBİ’lerin dijital dönüşümüne odaklama kararı aldı. Bir önceki sene program kapsamında işsizlik sorunu ele alınarak ve KOBİ’lerin yanı sıra iş arayanlara, kendi işini kurmayı hedefleyen bireylere dijital beceriler ve çevrimiçi pazarlama becerileri kazandırılması hedeflenerek, online eğitimler sayesinde 81 ilden yaklaşık 20 bin kişiye ulaşıldı.

Bugün başlatılan bu yılki program kapsamında, Hackquarters tarafından üstlenilen 20 eğitim oturumu ve Facebook ile Ticarette Öne Çıkın ortaklarının sunduğu çözümler ile dijitalleşme serüvenlerinde olan 100.000 KOBİ’ye ulaşmayı hedefliyor.