Ana Sayfa Blog Sayfa 500

40 milyar dolar değerindeki Canva, video düzenleme özelliğini bünyesine kattı

Tasarımı herkes için erişilebilir kılmayı hedef alan 40 milyar dolar değerindeki Canva, bugün ücretsiz bir video düzenleme paketi duyurarak video dünyasına giriş yaptığını belirtti.

2013 yılında piyasaya kurulan şirket, benzerlerinden farklı olarak, tasarımı herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyor. Slaytlardan broşürlere, tişört tasarımlarından sosyal medya görsellerine kadar çok çeşitli amaçlarla tercih edilebilen Canva, artık kullanıcılarının video düzenlemelerine izin veren içeriğiyle faaliyet gösterecek.

Video yazılımının sahne odaklı bir arayüz sunduğunu belirten şirket, kullanıcıların videolarını yönetmelerine, videoları kırparak kolayca parçalara ayırabilmelerine, birden fazla ses parçasını yönetmek ve çalışmalarını kontrol etmek için editör içi video önizlemelerine erişim sağlamalarına olanak tanıyacak. Canva ayrıca, kullanıcıların hedeflerine göre süreci basitleştirmek ve farklı formatta tasarım ve düzenleme yapabilmeleri için video şablonları da sunduğunu belirtiyor. Video içeriklerini geliştirmek isteyen kullanıcılar, animasyon ve otomatik geçiş özelliklerini kullanabiliyorlar.

Şirket halihazırda sunduğu tasarım paketinde kullanıcılara çok fazla ince tasarım yapmadan, yüz binlerce şablonla tamamlanmış bileşenleri tasarımlarına sürükleyerek istedikleri sonuçları elde edebilecekleri bir platform sağlıyor. Bu basitliği ve erişilebilirliği video tasarım alanında da sürdürmek için çalıştığına dikkat çeken şirket, bu süreçteki en zorlu aşamanın çok katmanlı bir tasarım paketi yerine, basitliğin korunarak ihtiyaca yönelik hizmet verdiği bir paket oluşturmak olduğunu vurguladı.

Canva’nın bünyesine video tasarım özelliğini eklemesi, yakın zamanda sınırlarını genişletmeyi hedeflediğini söyleyen şirket için oldukça önemli bir dönüm noktası olarak karşımıza çıkıyor. Şirket, geçtiğimiz ay 200 milyon dolar yatırım alarak 40 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurmuştu.

10. yılını kutlayan Big Bang Startup Challenge, bu yıl 2 Aralık’ta gerçekleştirilecek

İTÜ ARI Teknokent’in Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek tarafından gerçekleştiren; dünyadan ve Türkiye’den en iyi girişimcileri ağırlayan Big Bang Start-up Challenge için geri sayım başladı.

Bu sene 10’uncu yaşını kutlayan Big Bang Start-up Challenge, 2 Aralık 2021 Perşembe günü online olarak gerçekleştirilecek. Dünyadaki kuluçka merkezleri arasında ilk 5’te gösterilen İTÜ Çekirdek, bugüne kadar olduğu gibi, bu yıl da “öncü” girişimleri kamuoyu ile buluşturacak.

Geçtiğimiz sene 54 milyon TL’lik kaynağı girişimlere ulaştıran Big Bang’in, kendi rekorunu kırarak bu yıl çok daha büyük bir kaynak yaratması bekleniyor. Teknoloji, girişimcilik ve inovasyon odaklı binlerce izleyici bigbang2021.itucekirdek.com adresinden bu heyecana ortak olacak.

Girişimlerin toplam değerlemeleri 2,8 milyar TL’ye ulaştı

İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi kurulduğu günden bu yana 3 bin girişime ve 6 bin 500 girişimciye destek verdi. Yalnızca 2021 yılında onlarca farklı ülkeden ve Türkiye’nin 81 ilinden başvuru alan İTÜ Çekirdek’in 10 yılda desteklediği girişimler 320 milyon TL’nin üzerinde yatırım aldı. Girişimlerin toplam değerlemeleri 2,8 milyar TL’yi, toplam ciroları ise 370 milyon TL’yi aştı.

Big Bang onlarca başarı hikayesine şahitlik etti

10 yıl içerisinde İTÜ Çekirdek desteğiyle projelerini geliştiren yüzlerce girişim, Big Bang’de ivmelenerek global başarı hikayeleri yazdı. Bu girişimler arasında cirosunun yüzde 85’i yurt dışından gelen; ürününü MIT’ye satan; 40’dan fazla ülkeye distribütörlük ağı kuran; Silikon Vadisi’nden yatırım alan; sektörlerin değişmesine sebep olan; unicorn olmaya çok yakın girişimler bulunuyor. Big Bang 2021’de de yine geçmiş yıllarda olduğu gibi çok konuşulacak öncü girişimlerin doğması bekleniyor.

Türkiye’ye değer katan paydaşlar

İstanbul Sanayi Odası, Elginkan Vakfı’nın Elmas Paydaş; İstanbul Büyükşehir Belediyesi-İstanbul Planlama Ajansı ve Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği (OİB)’nin Platin Paydaş; Teknoloji ile Üretelim, EnerjiSA, AgeSA, Agito, Anadolu Efes, AKSigorta, AXA Sigorta, Elder, Ford Otosan, HDI Sigorta, Teknasyon, Türkiye Sigorta ve Yapı Kredi Teknoloji’nin Altın Paydaşları arasında yer aldığı İTÜ Çekirdek’in Türkiye’ye değer katan, omuz omuza vermiş 40’ı aşkın paydaşı bulunuyor. Paydaşların desteği ile İTÜ Çekirdek girişimleri; sektörün kalbinden liderler ile buluşup mentorluk alıyor, yatırım ve satış sonlanan iş birliği görüşmeleri yapıyor.

Girişimcilere hibe miktarını 50 bin TL’ye yükselten Lonca’nın yeni sürecini Lokman Ökten anlattı

Kuveyt Türk’ün liderliğinde hayata geçirilen ve içerisinde birçok girişimcilik programını barındıran Lonca Girişimcilik Merkezi, 7. dönemle birlikte hibe miktarını 40 bin TL’den 50 bin TL’ye yükseltti.

Programın kurucu koordinatörü Lokman Ökten, yeni süreç hakkında detaylı bilgi verdi ve girişimcileri başvurusu Cuma günü sona erecek olan 7. döneme davet etti.

Lonca’nın yeni süreci

Bangalore merkezli yeni nesil bankacılık platformu Open, Temasek ve Google’dan 100 milyon dolar yatırım aldı

Bangalore merkezli yeni nesil bankacılık platformu Open, Temasek liderliğinde 100 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Open salı günü yaptığı açıklamada, C Serisi finansman turunda 100 milyon dolar yatırım aldığını paylaştı. Temasek liderliğinde yürütülen Seri C fonlama, Google, SBI Investment, Tiger Global ve 3one4 Capital gibi isimlerden de destek gördü. Bugüne kadar 137 milyon dolar yatırım alan dört yaşındaki girişimin değerlemesinin son fonlamanın ardından 500 milyon dolara yükseldiği düşünülüyor.

Open, küçük ve orta ölçekli işletmelerin geleneksel bankaların neredeyse tüm özelliklerini ek araçlarla birlikte bir işletmenin ihtiyaçlarına hizmet etmek için sunan bir neo-banka işletiyor. Şirket, işletmelerin büyüklükleri fark etmeksizin finansmanlarını otomatikleştirmelerine ve verimli bir şekilde yönetmelerine yardımcı olan modern bir işletme bankacılığı olarak hizmet veriyor. Platformunu 2 milyondan fazla işletmenin kullandığını söyleyen Open’ın Hindistan’da çok sayıda üst düzey bankayla ortaklığı var.

İşletmelere faturalandırma, ödemeler, bordro ve muhasebeyi tek bir yerden yönetme imkanı veren Open, vergi beyannamesi, defter tutmayı, banka havalelerini, nakit ve çek ödemelerini otomatikleştiriyor.

Yaklaşık 500 kişiyi istihdam eden Open, tekliflerini genişletmek ve aynı zamanda Güneydoğu Asya, Avrupa ve ABD gibi uluslararası pazarlara açılmak için sermayeyi dağıtmayı planladığını belirtti. Girişim ayrıca Hindistan ve diğer pazarlardaki stratejik birleşme ve satın alma fırsatlarını da takip ediyor ve daha fazla kişiyi işe almak istediğini söyledi.

Önümüzdeki birkaç yıl içinde 10 milyar dolar yatırım yapmayı taahhüt eden Google, Hindistan’da son bir yılda yaptığı bir dizi yatırımın sonuncusu olarak fintech girişimi Open’ı destekledi.

KOBİ’ler için İK platformu olan Personio, 270 milyon dolar yatırım alarak 6,3 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Küçük ve orta ölçekli şirketler için insan kaynakları hizmeti veren Münih merkezli bir girişim olan Personio, bugün E Serisi finansman turunda 270 milyon dolar bir yatırım alarak 6,3 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu.

Greenoaks Capital Partners tarafından yönetilen Seri E fonlamada, Altimeter Capital ve Alkeon gibi yeni yatırımcıların yanı sıra, mevcut destekçilerden Index Ventures, Accel, Meritech, Lightspeed, Northzone ve Global Founders Capital gibi isimler karşımıza çıkıyor. Bu yılın ocak ayında 1,7 milyar dolarlık bir değerlemeye sahip olan şirket, kısa bir sürede inanılmaz büyüyerek değerlemesini neredeyse 3,7 kat artırmayı başardı.

Personio bugün, Avrupa’da genellikle 10 ila 2 bin çalışana sahip küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri hedefleyen hepsi bir arada bir platformda işe alma, bordro, devamsızlık takibi ve diğer önemli İK süreçlerini yönetiyor. Şu anda 5 bin müşterisi olan şirket, ürün yelpazesini büyütmeye devam etmeyi hedefliyor.

Personio, manuel süreçleri uygulamaları birbirine bağlayan, bu gecikmeleri ortadan kaldıran ve kuruluşların fırsatları gerçekleştirmesine yardımcı olan otomatik iş akışlarına dönüştürerek Avrupa KOBİ’lerinin üretken potansiyelini ortaya çıkarmak için “People Workflow Automation” adındaki yeni özelliğini tasarladığını son finansmanla beraber duyurdu.

Personio’nun kurucu ortağı ve CEO’su Hanno Renner, “Bu yatırım, işin devam eden hızlı büyümesini ve muazzam pazar potansiyelini ve aynı zamanda İK teknolojisinin geleceği için vizyonumuza olan inancı vurgulamaktadır. Bu finansmanı önemli bir dönüm noktası olarak görsem de, henüz yolculuğumuzun en başındayız” sözlerine yer verdi.

Şirket yaptığı açıklamada, yeni sermayenin müşteri ve çalışanlarının ihtiyaçlarına yönelik uzun vadeli bir strateji üzerine odaklanırken, People Workflow Automation kategorisinde lider konumunu güçlendirmek için kullanılacağını söyledi.

Ludus Girişim Stüdyosu, 3 tanesi yerli olmak üzere toplam 5 oyun girişimine yatırım yaptı

Sizlere geçtiğimiz aylarda hikayesini aktardığımız İstanbul merkezli Ludus Girişim Stüdyosu, Türkiye’de 3. çeyrekte 3 farklı erken aşama yerli oyun stüdyosuna yatırım yaptıklarını duyurdu. Ayrıca 2 tane de globalden yaparak, toplamda 5 yatırımı birden açıklamış oldu.

Ludus Girişim Stüdyosu, Türk ekosistemindeki yeteneğe inandıklarını belirtti ve sürdürdüğü girişim stüdyosu modeliyle, Türkiye’nin mobil oyun pazarında yetenek açısından lider ülkelerden biri olmaya devam edeceğinden emin olduğunu söyledi.

Türkiye’de yaptıkları yatırımlara ek, Ludus yine 3. çeyrekte 2 adet de yurt dışı yatırımı gerçekleştirdi. Ekip, Türkiye’de Maestro, Paxie ve Stardust Games, Finlandiya’da StageZero ve Amerika’da Monetizr olmak üzere toplamda 5 şirkete 2.5 milyon doların üstünde sermaye yatırdı. Ludus’un 3. çeyrekte yaptığı yurtiçi ve yurt dışı beş yatırımın hepsinin hukuk danışmanlığını Çalışkan Okkan Toker avukatlık bürosu üstlendi

30 milyon dolarlık başlangıç fonu

Ludus, bu yılın başlarında toplam 30 milyon dolarlık başlangıç fonu ile kuruldu ve kurulduğu günden beri, yeni yetenekler ve yeni fikirler aramaya devam ediyor. Firma daha önce 2’si Türkiye ekosisteminde, 2’si de SEA bölgesinden olmak üzere 4 yatırım yapmıştı. Bu 5 yatırımla beraber, senenin ilk 9 ayında toplam yatırım sayısı 9’a ulaşmış oldu.

Ludus Ortağı İsmet Gökşen, hız kesmeye niyetlerinin olmadığını, hatta yakın zamanda hem yerel hem de global daha fazla yatırımın duyurusunu yapacaklarını söyledi. Her zaman farklı türlere ve trend teknolojilere odaklanan yeni stüdyolar aradıklarını ve amaçlarının portföylerini genişletmek olduğunu da sözlerine ekledi.

Yatırım yapılan yerli oyun girişimlerinin detayları

Maestro Game Studio

Daha önce reklam teknolojisi ve e-ticaret sektörlerinde farklı şirketlerde çalışan Orhan Veli Çetin, Muhammed Ceyhun Kardaş ve Ege Baştürk tarafından kurulan Maestro Game Studio tohum öncesi yatırım turunda Ludus’tan 500 bin dolarlık bir yatırım ve buna ek 500 bin dolar pazarlama kredisi aldı.

Mobil oyunlarda hybrid kategorisine odaklanacak olan ekip aldığı bu yeni yatırımla kısa sürede oyunlarını geliştirmek ve bu oyunları ile sıralamalarda yer edinmek için ekiplerini genişletecek. Kurucu Ortak ve CEO Orhan Veli Çetin, “Biz tutkulu oyuncular ve girişimcileriz. Oyun bilgimizi tutkumuzla birleştirerek herkes için harika ve benzersiz deneyimler yaratmanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Ludus, oyun alanındaki deneyimi ve ağı ile bizim için bir yatırımcıdan fazlası oldu. Hedeflerimize ulaşmak için Ludus ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Stardust Games

Günay Özkan ve Berkay Soyer tarafından kuruldu ve Ludus’tan tohum öncesi yatırım turunda 405 bin dolar aldı. Günay Özkan’ın global oyun sektöründe Ubisoft ve Sony gibi şirketlerde 10 yılı aşkın tecrübesi bulunmakta. Berkay Soyer ise Armut, Trendyol ve Letgo gibi şirketlerde ürün yönetimi ekiplerine liderlik etti. Kurucu Ortak ve CTO Günay Özkan yeni yatırım turu hakkında “Stardust Games olarak, yıllarca oynanacak ve hatırlanacak, eğlenceli ve küresel çapta başarılı mobil oyunlar geliştirip sektörün önde gelen oyun stüdyolarından biri haline gelmeyi hedefliyoruz. Ludus ile yatırım süreci bizim için çok öğretici bir tecrübe oldu ve ileriye dönük olarak desteklerini yanımızda hissetmek oldukça motive edici.” dedi.

Paxie Games

İlk yatırım turunda toplam 1 milyon dolar topladı. Ludus liderliğinde gerçekleşen tura, Alfa Game Partners ve bazı melek yatırımcılar da katıldı. Direnç Çelik, Hüseyin Anıl Özmen, Refik Anıl Bulut ve Sare Başel tarafından kurulan Paxie Games ekibi hem mobil oyun hem de mobil reklamcılık alanlarında deneyime sahip.

Paxie ekibi, alınan bu yatırımı ekiplerini büyütmek ve casual oyun kategorisinde oyunlar yapmak için kullanacak. Kurucu ortak ve CEO Direnç Çelik, “Oyun geliştirmede 4 ana kilit rol var; yazılım, görsel dizayn, ürün geliştirme ve pazarlama. Paxie Games’in 4 kurucusu olarak bu rollerde ayrı ayrı tecrübelerimiz var. Bu gücümüzü, Ludus ile birleştirip milyonlarca insanın günlük yaşamının bir parçası haline gelecek, oyuncuların ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayacak casual oyunlar üretmek için kullanacağız. Ludus sektördeki tecrübelerini aktarmanın yanı sıra ekibimizin sadece oyun geliştirmeye odaklanması adına her konuda bizlere yardımcı olup çok daha hızlı ve efektif çalışmamızı sağlıyor.” açıklamasında bulundu.

Ludus Girişim Stüdyosu, yukarıda da bahsettiğimiz gibi Türkiye’de yaptığı son 3 yatırıma ek olarak, üçüncü çeyrek iki adet de yurt dışı yatırımı kapattı.

Finlandiya merkezli yapay zekâ veri şirketi StageZero’nun Konvoy Ventures tarafından yönetilen son yatırım turunda yer alan Ludus, buna ek olarak Amerika merkezli oyun içi ödül sistemlerine yoğunlaşan Monetizr’ın son yatırım turunda Alfabeat, UpTech Fund ve Berkeley Angel Network’ün yanında yer aldı. Ludus, kurulduğu günden beri globaldeki oyun odaklı yatırımcılarla ilişkilerini her zaman iyi tutmak istediklerini ve son yatırımlarında bu şirketlerle yan yana olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.

Emre Yiğit Alparslan tarafından kurulan Drive Buddy, İtalya merkezli Volvero tarafından satın alındı

Volvero, mobilite sektörünün verimsizliklerinin üstesinden gelmek için araç paylaşım pazarına patentli bir sürücü davranışı analizi teknolojisi getirmek için, Emre Yiğit Alparslan tarafından kurulan yerli girişim Drive Buddy‘i satın aldı.

Bir p2p araç paylaşım uygulaması ve sürüş davranışı analizi çözümü olan Volvero ile Drive Buddy, paylaşımlı mobilite sektörünü iyileştirme misyonları doğrultusunda bir araya geldi. Başarılı bir iş ortaklığı sürecinden sonra, iki şirket, platformda paylaşılan araçlara telematik çözümünün nasıl uygulandığı sürecinde yatan patentli teknolojiyi pazara sunmak için birleşiyor.

Y Combinator’ın girişimcilik ​​okulu Impact Hub ve şu anda Start-up Şili‘de kayıtlı olan The EIT Urban Mobility programından geçen Volvero, özel ve işletme sahiplerinin araçlarını ihtiyacı olanlarla paylaşmasına olanak tanıyan bir uygulamadır. Verimsiz araç kullanım sorununu çözmek için doğdu. Gerçekten de, araçlar küresel CO2 emisyonlarının yüzde 20’sinden sorumlu, kentsel alanlar ve aşırı trafik varken aynı zamanda ortalama bir araç zamanın yüzde 96’sında kullanılmaz halde kalıyor ve bazılarımızın hala ulaşım araçlarına erişimi bile yok.

Emre Yiğit Alparslan, Drive Buddy kurucusu

Volvero, bu sorunlardan yararlanarak, araçların daha verimli bir şekilde dağıtılmasını sağlıyor. Araç sahipleri, kendi araçlarını paylaşarak sahip olma maliyetlerini karşılayabilirken, ulaşım ihtiyacı olanlar, alternatiflerin uygun veya mevcut olmadığı durumlarda mobilite ihtiyaçlarına anında çözüm bulabiliyor. Şirket, sahiplerinin yalnızca arabaları değil, aynı zamanda motosikletleri, kamyonetleri ve kampçıları da paylaşmalarına izin vererek bunu bir sonraki seviyeye taşıyor. Sonuç olarak, işleri basitleştirmek için buna araçlar için Airbnb diyebilirsiniz.

Drive Buddy araba kullanma alışkanlıklarını yorumlayarak risk analizi yapabilen yerli bir girişimdir.

Bir Impact Connected Car Alumni ve Avrupa Birliği H2020 tarafından finanse edilen bir proje olan Drive Buddy, bir SDK olarak geliştirilen, yalnızca mobil tabanlı bir çözümdür. Bir şirket, Drive Buddy’yi herhangi bir özel donanıma ihtiyaç duymadan birkaç dakika içinde mevcut mobil uygulamasına entegre edebilir ve sonuç olarak da platform tüm verileri akıllı telefon sensörlerinden topluyor.

Drive Buddy’nin benzersiz algoritması, Makine Öğrenimi yöntemini kullanarak sürücünün alışkanlıklarını analiz eder ve sürücünün risk puanını basit bir gösterge panosunda görüntüler. Drive Buddy’nin çözümü, İngiltere, Avustralya ve Türkiye dahil olmak üzere dünyanın birçok noktasındaki şirkete başarıyla entegre edildi. Drive Buddy binlerce sürücüyü takip etti ve milyonları analiz etti, otomobil paylaşım sektörüne en iyi mobil telematik çözümünü sunmak için maksimum verimlilik seviyesine ulaşmasını sağlayan kilometrelerce sürüş verisi topladı. Girişim şimdi, genişlemek ve daha verimli kullanım senaryoları oluşturmak için Volvero ile birleşmenin bir sonraki adımına geçti.

İtalya merkezli Volvero ve Drive Buddy’nin kurucuları Marco Filippi ve Emre Yiğit Alparslan, Londra’da mobiliteye yönelik bir startup etkinliğinde bir araya geldi. Paylaşım hizmetleriyle ilgili temel endişelerden biri güvenlik ve güven düzeyi olduğundan, Volvero yalnızca birinci sınıf sigorta sağlamakla kalmadı, aynı zamanda sorumlu sürüş davranışını teşvik etmek ve sürücülerin güvenilir olduğundan emin olmak istedi. Drive Buddy’nin boşluğu doldurduğu yer de tam olarak burasıydı. Kısacası iki girişim, birbirini tamamlayıcı bir rol oynadı.

Volvero, güvenli sürüşü teşvik etmek için çok sayıda sürücüyü izleyerek, geliştirmenin ilk günlerinden itibaren Drive Buddy’nin çözümünü kullanıyordu. İş ortaklığı şimdi birleşmeye dönüştü.

Drive Buddy kurucusu Emre’ye, Volvero ile yeni sürecinde başarılar dileriz.

İşletmelerin doğrudan satış yapmalarını ve 30 dakikada siparişleri teslim etmelerini sağlayan girişim: PideDirecto

Meksika merkezli bir şirket olan PideDirecto, Latin Amerika’daki yerel işletmelerin doğrudan tüketicilerine satış yapmalarını ve siparişleri 30 dakikadan daha kısa sürede teslim etmelerini sağlayan bir platform geliştiriyor.

Şirket, üçüncü taraf şirketlere komisyon ödemekten bıkmış ve doğrudan satın alım yapmak isteyen çok çeşitli bir müşteri tabanına sahip. Şirketin müşterileri arasında restoran, eczane, pastane, yerel perakendeciler, evden satış yapmak isteyen satıcılar ve doğrudan sipariş talep eden müşteri tabanını artırmak isteyen işletmeler yer alıyor. Yerel işletmelerin e-ticaret uygulamalarını geliştiren ve müşteri katılımını otomatikleştiren şirket, 30 dakika içerisinde kendi sürücü filosuyla siparişleri teslim etme garantisi veriyor.

Latin Amerika’da çok az sayıda üçüncü taraf şirketin eksiksiz bir ürün paketi sunduğunu söyleyen PideDirecto kurucu ortağı Ronni Samir, hepsi bir arada paketlerin şirketlerin pazarlarda yer almalarına ve hangi iletişim yöntemi kullanılırsa kullanılsın aynı düzeyde müşteri hizmeti sunmalarına olanak tanıdığını vurguluyor.

Geçtiğimiz günlerde PideDirecto, JAM FUND tarafından yönetilen 5,25 milyon dolar değerinde bir finansman turunu duyurmuştu. A Serisi turda, Soma Capital, Acacia Ventures, Kube VC, Flexport ve Y Combinator gibi isimlerin yanı sıra, Grubhub, Jeeves ve Par Technologies gibi şirketlerden bir grup bireysel yatırımcı da karşımıza çıkıyor.

2020 Eylül’de piyasaya giriş yapan şirket, bir yıl gibi kısa bir sürede %32 oranında büyüdü ve şu anda yaklaşık 1000 markanın yer aldığı bir müşteri tabanına sahip olduğunu belirtiyor. Şirket, bir yılda toplamda 500 binden fazla sipariş işlediğini söylüyor. Teslimat hizmeti ve pazarlama araçlarını içeren aylık 1.900 ABD dolarından başlayan fiyatlandırma ile müşterilere SaaS platformu olarak hizmet veren PideDirecto, sınırsız sipariş ve gelişmiş pazarlama araçlarını içerir. Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Hussein Fawzi, yaptığı açıklamada, teslimat ücretlerinin tüketici tarafından ödendiğini söyledi.

Instagram, gençleri korumaya yönelik geliştirdiği “mola” özelliğini duyurdu

Popüler sosyal medya platformu Instagram, yeni deneyimler sunmaya devam ediyor. Çocuk ve genç yaş kitlesi dolayısı ile pek çok önlem alan platform, bugün itibari ile gençlere yönelik yeni bir özelliği daha kullanma aldı.

Platformun duyurduğu en yeni özelliği “Mola” olarak adlandırılıyor. Gençlerin, platformda barınma sürelerini azaltmak ve “bir ara verme” kavramını daha da benimseyebilmeleri isteyen şirket, bu özelliğini getirmekte oldukça kararlı.

Söz konusu özelliğin duyurusunu yapan kişi ise Facebook’un küresel ilişkilerinden sorumlu başkan yardımcısı Nick Clegg. CNN’in “State of the Union” olarak adlandırdığı programda konuşan Clegg, bu açıklamasını geçtiğimiz haftalarda eski Facebook çalışanı tarafından Instagram’In gençleri etkileyen bir platform olarak göstermesi nedeniyle yaptığı söyleniyor.

“Bariz fark yaratacağını düşündüğüm bir şeyi duyuracağız. Gençlerin aynı şeylere tekrar tekrar baktığını algılayacak olan algoritmalarımız, bunun onlar için iyi olmadığını düşünerek onları başka içeriklere bakmaları konusunda uyaracak.”

Ek olarak Instagram’ın özel bir çocuk versiyonun da geliştirildiği biliniyordu. Bu proje için de bazı açıklamalarda bulunan Nick Clegg, çocuklar içinde böyle bir ara verme özelliğinin yer alabileceğini belirtti.

Clegg, söz konusu özellik için herhangi bir tarih belirtmedi. Facebook tarafından yapılan açıklamada ise özelliğin testlerinin yakında başlayacağı belirtildi. Geçtiğimiz aylarda Instagram’ın CEO’su Adam Mosseri tarafından da bu yönde bir adımın atılacağı sürekli olarak söyleniyordu.

Özelliğin gençler için ne kadar fayda sunacağı ve deneyimi ne kadar arttıracağı henüz bilinmiyor. Zaman içerisinde özelliğin kullanıma sunulması ile öğrenilecek bu bilgi için Facebook ve Instagram’ın resmi açıklamalarının beklenmesi gerekiyor.

Kadınlara yönelik finansal çözümler üreten Berlin merkezli dijital finans platformu: FinMarie

Kadınları finansal olarak daha bağımsız hale getirmek ve finansal piyasaya erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla kurulan fintech girişimi FinMarie, Avrupa’da sayıları gün geçtikçe artan kadınlara yönelik fintech girişimlerinin öncü isimlerinden biri olma yolunda ilerliyor.

Berlin merkezli girişim, kadınların finansal bağımsızlıklarını elde etmeleri için henüz tam olarak karşılanamayan bir ihtiyacın olduğunu anlayan ve uluslararası bankacılık sektöründe yöneticilik geçmişine sahip olan Karolina Decker tarafından 2018 yılında kuruldu. Cinsiyetler arası ücret farkı hakkında artan farkındalıkla birlikte, birçok kadın sorumluluk alma ve değişimi kendilerinin yönlendirmesi gerektiğinin daha fazla farkına vardı.

Bu kadınların sayısı arttıkça FinMarie gibi girişimlere olan ihtiyaç da artıyor ve şirket şu anda kişisel koçluk, fintech araçlarına erişim ve özel My.FinMarie topluluğu ile kadınların maddi durumlarıyla ilişki kurmalarını ve mali durumlarıyla ilgilenmelerini kolaylaştırıyor. Şirketin ürün portföyü artık geleneksel finansal koçluğa ek olarak çeşitli robo danışmanları, bir e-öğrenme topluluğu ve diğer finansal eğitim tekliflerini içeriyor. FinMarie, emeklilik planlaması ve birikim yönetimi gibi konularda kadınların ihtiyaç ve risk profillerine göre şekillendirilmiş dijital bir yatırım çözümü sunuyor.

Şirket, geçtiğimiz günlerde erken aşamada 1,4 milyon euro tutarında yatırım aldığını duyurmuştu. Şirketin ilk dış finansman turu, High-Tech Gründerfonds (HTGF) ve Berlin merkezli wallstreet:online AG tarafından yönetildi. Toplanan sermayeyi öncelikle ekibi oluşturmak ve hedeflenen pazarlama önlemleri için kullanmayı planlayan FinMarie, uygulama lansmanı için 2022’nin ilk çeyreğini öngördüğünü söylüyor.

High-Tech Gründerfonds Kıdemli Yatırım Müdürü Tobias Schulz, “FinMarie’de en uygun ürünü ve modern bir tüketici markasını bulduğumuza kesinlikle inanıyoruz ve Karolina, Rica ve Leitha ile bu heyecan verici büyüme segmentinde son derece güçlü bir kadın kurucu ekibini desteklemekten özellikle memnunuz” açıklamasında bulundu.