Ana Sayfa Blog Sayfa 498

Hayat sigortası poliçeleri sunan Ladder, 100 milyon dolar yatırım alarak 900 milyon dolar değerlemeye ulaştı

Esnek vadeli hayat sigortası poliçeleri sunan Ladder, bir D Serisi öz sermaye finansmanında 100 milyon dolar yatırım alarak 900 milyon dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu.

Thomvest Ventures ve OMERS Growth Equity tarafından yönetilen D serisi tura destek veren diğer yatırımcılara dair şirket tarafından bir açıklama yapılmadı.

Yalnızca ABD’de faaliyet gösteren Palo Alto merkezli girişim, pandemi döneminde gelirini dört kat artırdı ve bu yılın sonuna kadar 30 milyar dolarlık kapsama alanı sağlama yolunda ilerliyor. Çevrimiçi olarak aranabilen ve satın alınabilen esnek vadeli politikalar sağlayan şirket, yalnızca kullanıcı dostu ve modern arayüzler oluşturmakla kalmıyor, risk fiyatlandırmasını belirleyen algoritmalar kullanarak sigortalama, anında ihraç ve aynı zamanda politika yönetimi gibi hizmetler sunuyor. Ladder, bugün kullanıcılarına diğer insurtech platformlarına kıyasla %40 tasarruf sağladığını iddia ediyor.

11 yaşında babasını kaybeden Ladder CEO’su ve kurucu ortağı Jamie Hale yaptığı açıklamada, “Hayat sigortasının bir hayatı nasıl değiştirebileceğini ilk elden biliyorum” diyerek kendi hayatından yola çıkarak hayat sigortasının insanların hayatındaki öneme dikkat çekti. Hale, “Operasyondaki operatörümüz ve bu yeni finansman turuyla, ailelerin ve toplulukların hizmetinde inovasyonu büyük ölçüde hızlandıracak konumdayız. Orijinal vizyonumuzun gerçekleşmeye devam ettiğini görmek beni çok heyecanlandırıyor” sözlerine yer verdi.

Müşterilerinin hakkını her zaman her yerde ödemek için hazır olduğunu söyleyen Ladder, intihar ve dolandırıcılık nedeniyle ölüm gibi vakaları bunun dışında tutuyor. Şirket, herhangi bir nedenle müşterilerin poliçelerinden memnun kalmaması gibi bir durumda, ilk 30 gün içinde iptal ve tam para iadesi alma hakkını müşterilerine sunuyor. Ladder, 3 milyon dolar veya daha az sigortacılık işlemleri için %100 dijital hizmeti sunsa da, daha büyük bir tutarlarda hızlı, evde ve ücretsiz sağlık kontrolü gibi hizmetler sunuyor.

İşletmelere teslimat takip hizmeti veren e-ticaret odaklı Parcel Perform, günlük 100 milyon kargo takibi yapıyor

Günlük 100 milyondan fazla kargo takibi yapan Parcel Perform, işletmeler ve tüketiciler için gerçek zamanlı takip verileri sağlıyor. E-ticaret odaklı teslimat deneyimi platformu olarak hizmet veren girişim, müşteri sadakatini %40 oranında artırdığını iddia ediyor.

2015 yılının sonlarında Arne Jeroschewski ve Dana von der Heide tarafından kurulan Parcel Perform’un şu anda Berlin, Vietnam ve Singapur’da ofisleri bulunuyor. Pandemi döneminin başlangıcından bu yana 5 kat artış gören şirket, halihazırda oldukça karlı bir iş çıkarıyor. Parcel Perform, 600’den fazla lojistik taşıyıcıya bağlı ve lojistik olayların en kapsamlı standardizasyonu ile dünya çapındaki satıcılar için taşıyıcıdan bağımsız lider kargo takip hizmeti veriyor.

Yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojilerini kullanarak e-ticaret lojistiğinde yenilikler yapan girişim, Amazon Web Services’in Makine Öğrenimi Çözüm Laboratuvarı ile birlikte geliştirdiği beyaz etiket hizmetiyle perakendecilerin müşterilere paketlerinin ne zaman ulaşması gerektiği konusunda en güncel bilgileri sağlamasına olanak tanıyor. 700’den fazla küresel kuryeden son mil teslimat verilerini standartlaştıran girişim, Nespresso, Waterdrop ve idealo gibi e-ticaret markaları dahil olmak üzere D2C perakendecileri, pazar yerleri ve lojistik operasyonlarının yükünü hafifletiyor.

Taşıyıcıdan bağımsız kargo takip hizmeti Parcel Perform, A Serisi bir yatırım turunda 20 milyon dolar yatırım aldığını duyurmuştu. Cambridge Capital tarafından yönetilen A Serisi fonlama, yeni yatırımcı SoftBank Ventures Asia, Wavemaker Partners ve Investible dahil olmak üzere mevcut yatırımcılardan katılım gördü. Yeni finansmanla şirket, devam eden küresel genişleme planlarını hızlandırmayı planlıyor.

İşletmelerin pazarlama ve kampanya raporlarını izlemelerine yardımcı olan Whatagraph, 7.2 milyon dolar yatırım aldı

İşletmelerin çevrimiçi pazarlama performansını izlemeleri ve raporlamaları için otomatik bir araç geliştiricisi olan Whatagraph, A Serisi finansman turunda 7.2 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Andrius Malinauskas, Justas Malinauskas, Tomas Malinauskas tarafından 2015 yılında kurulan ve sosyal medya, e-ticaret ve reklam değerlendirme platformlarından veri toplanmasına izin veren girişim, pazarlamacıların kampanyalarının gidişatını izleyebilmelerine ve süreci değerlendirebilmelerine olanak tanıyor.

Pazarlama uzmanları, farklı kanallardaki kampanya sonuçlarını izleyebilmek için Whatagraph platformunu kullanabilir, özelleştirilebilir raporlar oluşturabilir ve gelecek projeler için veri içgörülerinden yararlanabilirler. Whatagraph, Facebook, Twitter, Google Analytics ve çok daha fazlası dahil olmak üzere birçok kanaldan, istenilen sayıda kaynaktan veri izleme imkanı veriyor. Böylece, pazarlama uzmanları kampanya ve projelerin performansını tek bir platformda takip edebiliyorlar.

Şirketin sunduğu bir diğer hizmet ise raporları müşterilere zamanında teslim etmek ve bu raporları müşteriler için özelleştirmek. Whatagraph, raporları istenilen zamanda ve müşterilerin marka renklerini ve logosunu kullanarak ve özel alanlar ekleyerek teslim ediyor. Manuel olarak rapor teslim etmenin zorlukları düşünüldüğünde, otomatik bir şekilde seçilen sıklıkta rapor göndermek şirketlere büyük bir kolaylık sağlıyor.

Yeni finansmanı ekibindeki çalışan sayısını ikiye katlamak için kullanmayı planlayan şirket, ABD ve Avrupa’daki büyüme operasyonları yoluyla ürün geliştirmeyi hızlandırmayı hedefliyor. A Serisi turda LitCapital, Inventure, Open Circle Capital ve melek yatırımcı Giles Palmer gibi isimler karşımıza çıkıyor.

Finansmanın ardından açıklama yapan Palmer, “Whatagraph, büyüme hikayesinde çok önemli ve çok heyecan verici bir noktada. Gittikçe daha önemli hale gelen bir alanda birinci sınıf bir iş kurma yolunda adım atan Justas ve ekibiyle birlikte çalışmak üzere aralarına katılmaktan mutluluk duyuyorum” sözlerine yer verdi.

İşletmelerin küresel ölçekteki ödemelerini otomatikleştiren girişim: Verto

Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin, sınır ötesi ve kurumsal düzeydeki Forex ve bankacılık çözümlerine erişmesini sağlayan Verto, işletmelerin ödemelerini otomatikleştiren küresel bir finansal teknoloji firması olarak hizmet veriyor.

B2B ödeme platformu olan Verto, işletmelerin tek bir platform aracılığıyla ödemeleri kabul etmelerine veya küresel olarak başka bir işletmeye göndermelerine olanak tanıyor ve her yerde işletmeleri birbirine bağlama sözü veriyor. İşletmelerin 200’den fazla ülkede ve 39 para biriminde işlem yapmalarını mümkün kılan şirket, serbest çalışanlar, KOBİ’ler ve şirketler için tasarlanmış olduğunu ve her segmentte ödeme ve çoklu para birimi hesapları oluşturma hizmeti verdiğini söylüyor. Verto, şu anda ortalama 30.000 ABD doları ile işlem yapan yaklaşık 2000’den fazla işletmeden oluşan bir müşteri tabanına sahip.

Ticaret ve tedarik zincirleri giderek daha küresel hale geldikçe, uluslararası ödemelerin de karmaşık ve pahalı bir seçenek olmaya devam ettiğine dikkat çeken girişim, iki Nijeryalı girişimci olan Ola Oyetayo ve Anthony Oduwole tarafından 2018 yılında kuruldu. Verto kurucu ortağı ve CEO’su Oyetayo, işletme sahiplerinin geleneksel bankalardan dokuz kat daha ucuza döviz kurlarında sınır ötesi B2B ödemeleri ödemeleri yapabileceklerini dile getiriyor. Oyetayo, geçtiğimiz günlerde verdiği bir demeçte, şirketin artık yalnızca bir döviz piyasası olmaktan çıkıp, işletmeler için eksiksiz bir sınır ötesi ödeme ürünleri paketi sunan bir platform olduğunu söyledi.

Verto, geçtiğimiz günlerde 10 milyon dolar değerinde bir A Serisi finansman turunu kapattığını duyurdu. Fintech odaklı risk sermayesi şirketi olan Quona Capital tarafından yönetilen Seri A tura Middle East Venture Partners (MEVP), TMT Investments, Unicorn Growth Capital, Zrosk Investment Management ve P1 Ventures gibi isimler de katıldı.

Kurumsal şirketlere kişiselleştirilmiş hediye hizmeti veren Reachdesk, 43 milyon dolar yatırım aldı

Şirketlerin kurumsal hediye kampanyaları oluşturmalarına yardımcı olan SaaS platformu Reachdesk, B serisi finansman turunda 43 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Highland Europe tarafından yönetilen turda Highland Capital, HubSpot Ventures ve RLC Ventures gibi isimler karşımıza çıkıyor.

2019 yılında Alex Olley, Jay Radia, Meelan Radia ve Alex Correia-Santos tarafından kurulan Reachdesk, kurumsal hediyeyi daha kişiselleştirilmiş, güvenilir ve ölçeklenebilir hale getirmek için hizmet veriyor. B2B sektöründe hediye verme sürecinin ne kadar manuel olduğunu anlayan şirketin kurucu ortakları, bu sürecin çok daha anlamlı olabilmesi için ilk adımları attılar. Reachdesk, SaaS platformuyla hediye verme işlemini tamamen otomatikleştiriyor ve entegre olabilmesini mümkün ediyor. Böylece, şirketlerin potansiyel müşterilerine, mevcut müşterilerine ve çalışanlarına hediye göndermeyi, bir e-posta göndermek kadar basitleştiriyor.

İki yaşındaki şirket şu anda 144’ten fazla ülkede ZoomInfo, ZScaler, Hootsuite, SimilarWeb‘in de aralarında bulunduğu birçok sayıdaki markaya kişiselleştirilmiş hediye hizmeti veriyor. Reachdesk kurucu ortağı Alex Olley yaptığı açıklamada, “Veri odaklı, yapay zeka destekli ve entegre yaklaşımımız, tek, basit ama güçlü ve güvenilir bir küresel platform aracılığıyla her aşamada müşterilerimizin yanında olmamızı sağlıyor” sözlerine yer verdi.

Yıllık %600’lük rekor büyümenin ardından bu yıl işini 4 katına çıkarma yolunda ilerlediğini belirten Reachdesk’in şu anda Londra, New York ve Lizbon’da ofisleri var ve bu yılın sonuna kadar varlığını ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda genelinde genişletmeyi planlıyor.

Olley, “Tıpkı her müşterinin bir CRM, pazarlama otomasyonu ve satış otomasyonu platformuna sahip olması gibi, her işletmenin Reachdesk gibi bir hediye platformuna ihtiyaç duyacağı bir dünya görüyoruz” diyerek kişiselleştirilmiş hediye platformları ile çalışmanın kurumsal şirketler için önemine dikkat çekti.

8. dönemini tamamlayan Workup Girişimcilik Programı’nın demo day sahnesinde sunum yapan 7 girişim

Türkiye İş Bankası’nın ana destekçisi olduğu Workup Girişimcilik Programı‘nın 8. dönem girişimleri mezun oldu. Online olarak gerçekleştirilen ve Workup YouTube hesabından canlı olarak yayınlanan Demo Day etkinliği; İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın açılış konuşmasının ardından Workup Programı Lider Mentoru Ömer Erkmen ve Kolektif House Kurucu Ortağı Ahmet Onur’un Yekta Kopan ile sohbetiyle devam etti. Etkinlikte ayrıca mezun olan 7 girişim, (The Academys, Beklemesen, Ecording, Efilli, Finfree, Livad, Retter Businnes Services) iş modellerini ve izleyecekleri yol haritalarını paylaştılar.

2017 yılından bu yana kesintisiz şekilde sürdürülen Workup Girişimcilik Programı’na yapılan toplam başvuru sayısı, 8. dönem için yapılan 600 başvuru ile birlikte 13 bine ulaştı. Yüzlerce girişimle bir araya gelinen ve 107 girişimin kabul edildiği programdan 8. dönem ile birlikte toplamda 81 girişim mezun oldu. Mezun olan her 4 girişimden 3’ünün girişimcilik yolculuğuna devam ettiği programa dahil olan 30 farklı girişim, şimdiye kadar toplam 7,2 milyon ABD Doları yatırım aldı.

İş Bankası genel müdürü Hakan Aran, etkinlikte yaptığı konuşmada, girişimlerin büyümesiyle yarattığı istihdam ile ülke büyümesi arasında ciddi bir pozitif korelasyon bulunduğunu, dolayısıyla girişimcilerin desteklenmesiyle ülke büyümesinin desteklenmiş olduğunu söyledi. Aran, Workup Programı’nın, Bankanın girişimcilik alanındaki faaliyetlerinin en önemli parçalarından birini oluşturduğunu, bu alandaki desteği aldıkları yeni inisiyatiflerle sürekli genişlettiklerini vurguladı.

Workup’ın 8. dönem mezunları

  1. The Academys: Espor sektöründe kariyer yapmak isteyenlere bir çok alanda eğitimler veren ve turnuvalar, etkinliklerle markaların espor entegrasyonunu sağlayan girişimdir.
  2. Beklemesen: Self-service hizmet veren kahve satıcılarında, müşterilerin zamandan tasarruf edebilmesi için siparişlerini önceden oluşturup, ödemelerini sağladıkları; sonrasında müşterinin siparişini kendisinin teslim aldığı bir pazaryeri platformudur.
  3. Ecording: Kendi geliştirdikleri insansız hava araçları ile insanların ulaşamadığı, ağaçlandırılması gereken alanlara tohum topu atışları yaparak küresel iklim krizine karşı sürdürülebilir ve inovatif çevre teknolojileri geliştiren sosyal girişimdir.
  4. Efilli: Web siteleri tarafından kullanılan çerezlerle ilgili izinlerin kolay ve anlaşılır bir şekilde toplanmasını sağlayan çerez yönetimi platformudur. https://efilli.com
  5. Finfree: Yatırımcıların yalın bir yatırım deneyimi ile Türkiye ve Amerika borsalarında işlem gören hisse senetlerine yatırım yapabilmesini amaçlayan; eğitim, temel analiz ve portföy takibi araçları ile zengileştirilmiş yeni nesil mobil yatırım platformudur.
  6. Livad: Geliştirdiği canlı yayın reklam teknolojileri sayesinde yayıncıların içeriklerini düzenli olarak paraya dönüştürmelerini, markaların ise Z kuşağına etkili biçimde ulaşmalarını sağlamayı hedeflemektedir.
  7. RBS: Son kullanıcıya hizmet veren şirketlere bulut tabanlı hazır iş modelleri sunan servis platformudur.

B2B ticareti için sorunsuz bir ödeme altyapısı oluşturmaya odaklanan Amsterdam merkezli fintech girişimi: Sprinque

2021’de kurulan Amsterdam merkezli ödeme platformu Sprinque, dijital bir ödeme altyapısı sunuyor. Çevrimiçi bir tüketici mağazasından sipariş vermek gibi işlemleri sorunsuz hale getirmek için bir platform sunan girişim, SaaS çözümleri ile tek bir entegrasyona ihtiyaç duyar ve işletmelere çok sayıda seçenekler sunar.

Manoj Tutika (CTO), Mark Holleman (CPO) ve Juan Espinosa (CEO) tarafından Amsterdam’da kurulan şirket, 30, 60 ve 90 günlük ödemelerin yanı sıra bölünmüş ödeme seçeneği de sunuyor. Ödeme platformu, tüm ödeme akışlarını otomatikleştiriyor ve satıcılara anında ödeme alma seçeneği sunuyor. Sprinque ayrıca, “Bankayla Öde” seçeneği ile birden fazla ödeme yöntemine erişim sağlayarak alıcıların çevrimiçi banka hesaplarını veya mobil banka uygulamalarını kullanarak faturalarını kapatmalarına olanak tanıyor.

Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Juan Espinosa, “B2B ticareti, küresel salgın tarafından daha da hızlanan dijital kanallara hızla geçtiğinden bir sonraki teknoloji dalgasını yaşıyoruz. Avrupa’da şu anda 300’den fazla B2B pazarı var ve çoğunluğu son beş yılda kuruldu. Ancak iş B2B ödemelerine gelince, her şey hala çevrimdışı oluyor. Sprinque’de, dijital B2B ticareti için sorunsuz bir ödeme altyapısı oluşturmaya çalışıyoruz. Amacımız basit: B2B pazaryerlerinin ve tüccarların maliyetlerini düşürürken işlerini büyütmelerine yardımcı olmak istiyoruz” diyerek şirketin misyonuna dikkat çekti.

Şirket, geçtiğimiz günlerde 1.7 milyon euro değerinde olan yeni finansmanın haberini duyurmuştu. Bu yıl içinde kurulan genç girişim, Volta Ventures, Force Over Mass, ünlü bir grup melek yatırımcı ve ödeme sektörü yöneticilerinden yatırım almıştı. Şirket, yeni finansmanın Sprinque’nin ürünlerini geliştirmesine ve sayısı sürekli artan bekleme listesindeki müşterileri almasına yardımcı olmak için kullanılacağını belirtti.

İş Bankası genel müdürü Hakan Aran: “Girişimcilik şubemizi bu yıl hayata geçiriyoruz”

Workup Girişimcilik Programı’nın 8. döneminde açılış konuşmasını yapan İş Bankası genel müdürü Hakan Aran, demo day sahnesinde oldukça dikkat çekici açıklamalar yaptı.

Farklı şube tasarımı ve özelleştirilmiş hizmet modeli ile geleneksel banka şubesinden ayrışıp, sadece startup’lara ve girişimcilik ekosistemine hizmet verecek Girişimcilik Şubesini bu yıl hayata geçireceklerini belirten Hakan Aran, “Tarım, finans ve teknolojiyi buluşturan platform olma vizyonumuz dahilinde sadece tarım odaklı teknoloji girişimlerini desteklemek ve ülkemizde tarımı sürdürülebilir çözümlerle güçlendirmek üzere Workup çatısı altında WorkupAgri tarım girişimciliği programını da başlattık.

Ayrıca, sürdürülebilirlik ve etki yatırımcılığı odağında, girişimcileri daha fazla desteklemek üzere ekosistemdeki güçlü paydaşlarımızdan Vehbi Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi ile yeni ve güçlü bir platformu hayata geçirmek üzere güç birliği yapıyoruz” dedi.

“Kurum içi girişimcilik fikirlerinden birkaçını bu yıl bitmeden hayata geçirmeyi planlıyoruz”

Maxis Yenilikçi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun bu yılın Ocak ayında Workup’ın 6. dönem mezunlarından Mindsite’a yaptığı 1,9 milyon TL tutarındaki yatırım ve Temmuz ayında yine Workup mezunu portföy şirketi PCI Checklist’e yaptığı devam yatırımı ile birlikte yatırım yaptığı girişimlerin sayısının 5’e, toplam yatırım tutarının 3,13 milyon ABD Doları’na ulaştığını aktaran Aran: “Girişimciliğin sadece startup kurucularına has bir düşünce yapısı olmadığına inanıyoruz. Bu kapsamda Bankamız çalışanlarının girişimci gibi hareket etme yetkinliklerinin güçlendirilmesi ve yenilikçi iş fikirlerinin ortaya çıkmasının teşvik edilmesi amacıyla Kurum İçi Girişimcilik Programımızı başlattık. Kurum içi girişimcilik programı kapsamında çalışanlarımızın ilettiği birbirinden kıymetli fikirlerden birkaçını, bu yıl bitmeden Banka ürün gamı içerisinde ya da dışarıda kendi ayakları üzerinde duracak şekilde hayata geçirmeyi planlıyoruz.”

Gülsüm Çıracı, Pitchbook’un takip edilmesi gereken 64 kadın kurucu ve yatırımcı listesinde yer aldı

Geçtiğimiz Mart ayında 10 milyon dolarlık fonunu duyuran Startupfon’un kurucusu Gülsüm Çıracı, Pitchbook tarafından “Takip Edilmesi Gereken 64 Kadın Kurucu ve Yatırımcı” listesinde yer aldı.

Dünyaca ünlü risk sermayesi, özel sermaye ve M&A işlemleri dahil olmak üzere özel sermaye piyasalarını kapsayan veri ve araştırma şirketi olan Pitchbook, yazısında; 2021 yılının ilk yarısında ABD merkezli ve kadın kuruculara sahip startupların VC’lerden 2 milyar dolar topladığı bilgisini paylaştı.

Her ne kadar ABD’de durum bu olsa da özellikle Avrupa’da erkek ortak kurucu olmadan kadınlar tarafından yönetilen işlere sağlanan yatırımların son üç yılın en düşük seviyelerini gördüğünü vurguladı. Pitchbook, girişim ekosistemine ölçeklenebilir fikirler, ürünler sunan, yeni nesil kurucuları ve dünyayı şekillendirecek çözümlere fon sağlayan yatırımcı, yılların ve hatta on yılların deneyime sahip 64 takip edilmesi gereken kadın kurucu ve yatırımcıları öne çıkaran bir liste hazırlayarak onları kutladı.

Özellikle kadın yatırımcılar ve kurucuların oranının VC’lerde de artmasının girişim ekosistemine eşitliği de beraberinde getirdiğini ifade eden Pitchbook, 500 Startups Kurucu Partner ve CEO’su Christine Tsai, ve KFond’un partneri Carina Szpilka gibi global girişim ekosistemin tanınan isimlerinin bulunduğu listede Türkiye’den Gülsüm Çıracı’ya yer verdi.

Pitchbook; listeye dahil olan kişileri seçerken, pitcbook tarafından takip edilen 5 geniş endüstri dikeyinden biri veya girişimcilik, yatırım, teknolojide kadınlar ve/veya kadınlar için savunuculuk ve yatırımda yeterince temsil edilmeyen gruplar ile ilgili konular da dahil olmak üzere dijital alanlarda görünürlüklerini ve bulundukları coğrafyaları dikkate aldı.

Dünya çapındaki kadın yatırımcıların ve VC kurucularının yanı sıra, tarımdan taşımacılığa sağlık teknolojilerinden sürdürülebilir şehir projelerine kadar çeşitli sektörlerden kadın kurucuları listesinde öne çıkardı.

Pitchbook bu seçimle ilgili:

“Burada vurgulanan 64 kişi de dahil olmak üzere kadın kurucular ve yatırımcılar, yaratıcı ve yenilikçi kişilerdir. Yoldaki tüm engellere rağmen, topluluklarımızı ve dünyayı şekillendiren çözümleri inşa ediyorlar.”

Sanofi PharmUp’ın ikinci dönemini başarıyla tamamlayan girişimler: Oruba, Gene2info, Avokadio

Türkiye’de sağlık alanında yenilikçi çözümler geliştirmek üzere hayata geçen Sanofi’nin Girişimcilik Programı PharmUp‘ın ikinci dönemi girişimcilik alanındaki en köklü kurumlarından Endeavor’ın iş birliğinde gerçekleşti.

Programın yeni döneminde jüri üyeleri tarafından en çok beğenilen girişimler, 30 Eylül’de düzenenlen Demo Day’de açıklandı.

Bu yılki konu başlıkları; Akıllı Sağlık Cihazları ve Diagnostik Çözümler (giyilebilir teknolojiler ve hızlı test araçları), Medikal Eğitim ve İletişim Araçları, Sağlıklı Yaşam Çözümleri, Dijital Sağlık ve Teletıp, Veri Yönetimi ve Analitiği, Kurumsal Dijital Dönüşüm olarak belirlenen PharmUp’ta, altı girişimci programa katılmaya hak kazanmış ve mentörlük desteği ile eğitimler içeren 3 aylık bir hızlandırma döneminine katılmışlardı.

Birinci olan girişin: Oruba

Bu dönem sonunda ürünlerini olgunlaştırma şansı bulan girişimlerden Oruba; TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, Sanofi Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Başkanı Cem Öztürk, Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Cansen Başaran, Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen ve Start-up Mentörü/Danışmanı Ozan Sönmez tarafından oluşan jüri üyelerinin değerlendirmeleri sonucunda PharmUp’ın ikinci dönem birincisi oldu.

Jüri üyeleri oyları ile Gene2info’yu programın ikincisi ve Avokadio’yu ise üçüncüsü olarak duyurdu.

Sanofi Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Başkanı Cem Öztürk, “64 yıldır Türkiye’nin sağlıklı geleceği için çalışan ve inovasyona büyük önem veren yenilikçi bir ilaç şirketi olarak sektörümüzü daha ileriye taşıma potansiyeline sahip girişimlere katkı sağlamayı çok önemsiyoruz. Bu doğrultuda başlattığımız girişimcilik programımız PharmUp’ın bu yıl ikinci dönemini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.

Endeavor Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli ise “Endeavor olarak her sektörden girişimciye destek sağlıyoruz. Hele ki içinde bulunduğumuz dönemde, özellikle sağlık sektöründe fark yaratan girişimcilerin önlerinin açılması ve yanlarında destek hissetmeleri son derece önemli. Öte yandan ekosistemde girişimci merkezli, iş birliğini ve etki yaratmayı hedef alan çalışmalar yürütmek bizim her zaman önceliğimiz oldu. Bu noktada Sanofi gibi ortak hedefler paylaştığımız bir partnerle yol almak bizim için büyük bir şans ve çok güzel bir deneyim. PharmUp bu sene sona erse de girişimcilerle çıktığımız yol uzun ve heyecanlı bir süreç, onlara desteğimiz her zaman devam ediyor. Bize program boyunca destek sağlayan mentor ve partnerlerimize teşekkür ediyor ve Demo Day’de seçilen girişimcilerin başarılarını kutluyorum. Ayrıca programa başvuran ve seçilen tüm girişimcileri de tüm gayretleri için, kısacası girişimci olmayı seçtikleri için kutlamak istiyorum.” dedi