Ana Sayfa Blog Sayfa 465

Küresel fintech platformu Airwallex, 100 milyon dolar yatırım aldı

Küresel fintech platformlarından biri olan Airwallex, E1 Serisi finansman turunda ek 100 milyon dolar yatırım alarak 5.5 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu. E Serisi fonlamada 300 milyon dolar toplayan Airwallex, 2015 yılındaki kuruluşundan bu yana toplamda 802 milyon dolar yatırım almış oldu.

Lone Pine Capital finansmanı yönetirken 1835i Ventures ve Sequoia Capital China dahil olmak üzere diğer mevcut yatırımcılar da katılım sağladı.

Hong Kong ve Melbourne merkezli Airwallex, her büyüklükteki işletmeyi sınırsız büyüme ve bunu yaparak küresel ekonomiye katkıda bulunma misyonuna sahip küresel bir ödeme platformudur. İşletmelere geleneksel finans sisteminin kısıtlamaları olmadan çevrimiçi ve küresel ödemelerini yönetmelerine yardımcı oluyor.

Şirket şu anda, 19 lokasyonda 1000’den fazla çalışandan oluşan bir ekiple faaliyet gösteriyor. Airwallex bugün e-ticaret, teknoloji ve SaaS şirketleri ve profesyonel hizmetler gibi alanlarda yaklaşık 20.000 müşteriye ve ayrıca kendi müşterileri için işlemleri güçlendirmek için Airwallex hizmetlerini kendi hizmetlerine yerleştiren 500 büyük platform müşterisine sahip.

Airwallex’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Jack Zhang, “Altıncı yıl dönümümüze yaklaşırken, dünyanın her köşesindeki fırsatlarla girişimcileri, iş kurucuları ve yaratıcıları bir araya getirmeye devam etmek istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Airwallex, son çeyrekte Asya-Pasifik, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgeleri genelinde büyümeye devam ederken, ABD’de de erken ivme kazandı. Hong Kong ve Birleşik Krallık’ta sanal çalışan kartlarını piyasaya süren şirket, Singapur ve Malezya’da lisanslarla Güneydoğu Asya’ya giriş yaptı ve yeni küresel müşteriler kazanmaya devam etti. Şirketin son çeyrekteki başarısı iş modelinin gücü ve müşterilerin değişen ihtiyaçlarını dijital ödeme pazarında karşılama konusundaki benzersiz yeteneğini gösteriyor.

Müşteri deneyimi platformu geliştiren yerli girişim Exairon, Heaventures’tan 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Şirketlerin Müşteri Deneyimi Yönetimi ve benzeri süreçlerine yönelik yazılım ihtiyaçlarını hizmet olarak karşılayabildikleri SaaS, startup ekosisteminde dikkat çeken bir iş modeli olarak görülüyor.

Dünyada ve Türkiye’de bu alana yapılan yatırımlar, bu modelin büyüme potansiyelini ortaya koyuyor. Öyle ki; The SaaS Funding’in raporuna göre sadece 2021 yılının ilk 3 ayında dünya çapında bu modele yaklaşık 10 milyar dolarlık (9.9 milyar dolar) bir yatırım yapıldı. KPMG’nin Türkiye’nin Girişim Ekosistemi Değerlendirme raporuna göre de 2021’in üçüncü çeyreğinde işlem hacmi bakımından en çok işlemin gerçekleştiği dikeyler arasında Saas ilk 5’te yer aldı. Bu dönemde ülkemizde Saas platformları 1.5 milyon dolarlık yatırım aldı.

Müşteri Deneyimi süreçlerine odaklanan yerli Saas şirketi Exairon, bu alanda dikkat çeken oyuncular arasında yer alıyor. Şirket, Türk yatırımcılık girişimi Heaventures ve melek yatırımcılardan toplam 2 milyon değerleme üzerinden yatırım aldı.

Exairon kurucuları Utkan Şanda, Fatih Taşhan ve Engin Öcal ve Heaventures Kurucu Ortağı Nurettin Şendoğan ile yatırım süreci ve Exairon’ın sektördeki sorunlara yönelik çözümleri hakkında özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Güvenlik yapay zeka ile otonom müşteri deneyimi: Exarion

Utkan Şanda, Exairon’ı, bir Otonom Müşteri Deneyimi Platformu olarak tanımlıyor. Platform kısaca kurumların, müşterileri, iş ortakları veya çalışanları ile gerçekleştirdikleri etkileşimlerde insan müdahalesi gerektirmeyen tüm süreç ve iletişimlerin yapay zeka tarafından otonom olarak gerçekleştirilmesini sağlayan bir platform olarak özetlenebilir. Şirket, insan müdahalesi gerektiren işlerde ise yarı otonom çalışmayla insan gücünün verimliliğini artırma ve bu sayede çok değerli olan insan kaynağının en etkin şekilde kullanılmasını sağlıyor. Exairon’un, Güvenli ve tutarlı bir şekilde Yapay Zeka ile Otonom Müşteri Deneyimini vizyonunu barındırdığını söyleyen Utkan Şanda, Exairon isminin de bu bağlamda Experience (deneyim), Artifical Intelligence (yapay zeka) ve Iron (demir) ifadelerinden türetildiğini belirtti.

Deneyimli kurucuların saha tecrübesi ile doğan iş fikri

Ürün fikrinin, daha önceki dönemlerde birlikte yaptıkları projeler esnasında filizlendiğini aktaran Fatih Taşhan ise, “Bu dönemde büyük uluslararası üreticilerin paket çözümlerinin uyarlama ve devreye alımını; iş ortağı olarak hayata geçirirken böyle bir çözümün eksikliğini fark ettik. Piyasada bizim hayal ettiğimiz olgunlukta bir Otonom Müşteri Deneyimi Çözümü yoktu ve bu net bir ihtiyaçtı. Ekip olarak fikri olgunlaştırarak Exairon çatısı altında hayata geçirdik.” diye konuştu.

Exairon’ı yaklaşık 16 yıldır Müşteri Deneyimi ve Müşteri İlişkileri Yönetimi çözümleri üzerine birlikte çalışan 3 kişilik uzman bir kurucu kadro ile hayata geçirdiklerini ekleyen Fatih Taşhan, “Utkan, 22 yıldır bilişim sektöründe Teknoloji Girişimcisi ve son dönemde yatırımcısı olarak faaliyet gösteriyor. Müşteri İlişkileri ve Müşteri Deneyimi Yönetimi çözümleri başta olmak üzere kurumsal SAAS uygulamalarının iş modellerinin kurgulanması, tasarımı, satışı, pazarlaması ile yurt içi ve dışında iş geliştirme tecrübesi ile CEO görevini üstlendi. Kurucu CTO’muz olarak ben de 17 yıllık yine Müşteri İlişkileri ve Müşteri Deneyimi Yönetimi başta olmak üzere kurumsal SAAS yazılım mimarlığı ve teknik liderlik tecrübesine sahibim. Kurucu COO’muz Engin Öcal da yine 17 yıldır Telekom Operatörleri dahil çeşitli sektörlerde Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri sistem geliştirme, ekip ve proje yönetimi tecrübesine sahip.” açıklamasında bulundu.

Müşteri deneyiminde en önemli 3 sorun

Exairon ile piyasada eksikliğini fark ettikleri en önemli 3 sorunu çözmeyi hedeflediklerini vurgulayan Taşhan bu eksikleri şöyle sıraladı:

Birincisi, Webchat, Mobilchat, Mesajlaşma Uygulamaları ve Sosyal Medya mesajlaşma kanallarını bir arada, bütünleşik bir kanal, takım ve gelen kutusu yapısı ile yönetilemiyor ve bu sebeple işletmeler farklı çözümleri ayrık şekilde kullanmak durumunda kalıyorlar.

İkincisi de sorun piyasadaki çözümlerde bu kanallardan yürütülen diyaloglar ya Chatbot ya da Operatör tarafından yürütülmek durumunda. Eğer şanslıysanız Chatbot ve operatöre aralarında devir yapabiliyorlar. Bu da müşteri deneyiminde kesinti ve memnuniyetsizliklere neden oluyor.

Üçüncü ve belki de en önemli sorun ise piyasadaki mevcut çözümler Yapay Zeka’nın olası tüm yanıt kategorileri ve bunların ifade biçimlerini baştan tanımlamanızı bekliyor. Bu sebeple ya bu çözümleri devreye almak aylar sürüyor veya çok sınırlı bir hizmet kategorisinde diyalog yönetilerek verimsiz kullanımlar ortaya çıkıyor.

“İnsan ve makine bir arada”

Exairon’un diğer kurucu ortağı Engin Öcal ise, şirketin, piyasadaki diğer firmalardan ayrıldığı noktalara dikkat çekti.Piyasada Canlı Chat, Sosyal Medya Mesajlaşma, Whatsapp mesajlaşma ve Chatbot çözümleri sunan çok sayıda yabancı ve sınırlı sayıda yerli rakiplerinin olduğunu söyleyen Engin Öcal, “Biz İnsan ve Makinelerden oluşturabileceğiniz hibrit takımların Webchat, Mobilchat, Mesajlaşma Uygulamaları ve Sosyal Medya mesajlaşma kanalları üzerinden birlikte, takım olarak hizmet sunabildiği benzersiz bir yaklaşıma sahibiz ve bu özelliğimiz ile rakiplerimizden ayrışıyoruz. Bu yapı sayesinde Yapay Zekaya sahip makineler İş Başında Eğitim modunda müşteri diyalogları yürütülürken operatörlerinizi asiste ediyorlar ve aynı zamanda onlardan iş başında eğitim almaya devam ediyorlar, Yarı Otonom modda sadece yorumlayamadıkları kları bir talep geldiğinde Operatör desteğine başvuruyorlar, Otonom modda ise artık insan desteği olmadan tüm süreci uçtan uca yürütüyorlar. Hatta tercih ederseniz mesai saatleri içerisinde yarı otonom, dışında ise otonom modda çalışma seçeneğimiz bile bulunuyor. Bu da platformumuzun devreye alma süreçlerini çok hızlandırıyor, zira aylar süren projelere ihtiyaç duymadan bir kaç günlük odaklanma ile platformu kullanmaya başlayabiliyorsunuz.” diye konuştu.

Exairon, ayrıca bu yapı sayesinde Takım, Operatör, Makina ve Kanal gibi tüm boyutlarda yanıt, çözüm ve memnuniyet gibi başlıklardaki KPI’lar ile detaylı analizlerle sürekli iyileşme olanağı sunuyor. Engil Öcal, tüm bu boyutlarda bir arada yapabilme imkanının rakiplerinde bulunmadığını da vurguluyor.

Platform tüm dünyaya açık

Exairon’ın oldukça kalabalık bir yol haritası var. Tamamını bir çırpıda özetleyebilmek çok mümkün değil. Özetle vizyonları doğrultusunda sürekli olarak Daha Yetkin Yapay Zeka, Daha Fazla İş Başında (Daha zahmetsiz) Eğitim, Daha Fazla Kanal, Daha Fazla Hazır Entegrasyon ve Daha Güçlü Analitiklerden oluşan bir yapıda Platformu sürekli geliştiriyorlar. Exairon tüm dünyada kullanılabiliyor. Henüz yurtdışı satışa odaklanmasalar da, şirket 2022’de yurtdışına açılmayı hedefliyor.

Smartiks ile halka arz başarısı

Utkan Şanda ile daha önce yapmış oldukları girişimler hakkında da sohbet etme şansı yakaladık. İlk girişimlerini Smartiks’i 2006 yılında CRM, İş Zekası ve Kurumsal Yazılım Geliştirme odağı ile kurduklarını anlatan Şanda, “Yıllarca sektörde örnek gösterilen çok sayıda öncü proje ile büyüterek yaklaşık 150 kişilik sektörün liderleri arasına soktuğumuz şirketi 2019 yılında Borsa İstanbul’da halka arz ettik. Arz sonrasında misyonumuzu tamamladığımızı görerek yönetimi profesyonel kadrolara devrederek yeni girişimler ve yatırımları hayata geçirmek üzere ayrıldık. Ben sonrasında Exairon dışında melek yatırımcı şapkası ile bir çok farklı girişime de destek olmaya başladım. Bilgi birikimi ve tecrübemizi ihtiyaç duyan girişimlere aktarmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Biz yıllarca bunun eksikliğini çok hissettik” bilgilerini aktardı.

Yeni nesil yatırım sermayesi girişimi Heaventures desteği

Nurettin Şendoğan, Dünya yeni normale adapte olurken alışveriş alışkanlıklarının değişmeye devam etmekte olduğunu, internetten alışveriş arttıkça, müşteri sorunları ve istekleri artık anlık olarak çözülmek zorunda olduğunu; bu ihtiyacı karşılayabilecek ölçeklenebilir çözümleri üretebilmenin yolunun ise teknoloji ile donatılmış müşteri hizmetleri takımları oluşturabilmek olduğunu, Hizmet ve Satış ekiplerinin, iş başında öğrenen, yapay zeka destekli botların da dahil edildiği takımlar halinde, yüksek ölçeklenebilirlikte, büyük kitlelere zahmetsizce hizmet verebildiği bir teknoloji platformu sunan Exairon’ın bu alanda pazara en etkin ve kapsamlı çözümü sunması sebebi ile yatırım kararı aldıklarını belirtti.

Ayrıca Şendoğan, Heaventures olarak çok deneyimli bir kurucu kadro tarafından, birebir saha tecrübelerine dayanarak tasarlanmış bir çözüm sunan Exairon’ın kısa sürede rakiplerinden ayrışarak sektör liderleri arasına katılacağına inandıklarını, bu yolculukta kendilerinin de Exairon’a finansal desteğin yanı sıra ihtiyaç duydukları her anda teknoloji yol haritası, globalde yaygınlaşma, network desteği ve girişim hukuku desteği ile de katkı sunacaklarını paylaştı.

Otonom traktör üreticisi Monarch Tractor, 61 milyon dolar yatırım aldı

Sürdürülebilir çiftçiliği güçlendiren ve dünyanın ilk tamamen elektrikli traktörünün üreticisi Monarch Tractor, B Serisi finansman turunda 61 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Astanor Ventures tarafından yönetilen tura CNH Industrial, At One Ventures ve Trimble Ventures gibi isimler destek verdi.

Bay Area merkezli Monarch Tractor, özel mahsul çiftçilerinin hem ekonomik hem de sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma potansiyelini ortaya çıkarmayı hedefliyor. Sürdürülebilir çiftçiliği güçlendiren, verimlilik ve güvenliği artıran ve çiftçiler için karlılığı en üst düzeye çıkaran Monarch Tractor, elektrifikasyon, otomasyon ve veri analizinin bir birleşimini sunan ilk girişim olduğunu iddia ediyor.

İş gücü sıkıntısı, iklim değişikliği ve gıda güvenliği endişelerinin çiftçiler için çok sayıda zorluk yarattığını belirten şirket, çiftçilerin bu büyük zorluklarını göz önünde bulundurarak çiftçi öncelikli bir yaklaşım sağlıyor; gezegen, tüketici ve küresel gıda ekosistemi için daha sağlıklı çözümler sunuyor.

Girişim, eni sermaye ile satış, hizmet ve üretimini hızlandırmayı hedefliyor. Şirket ayrıca, ürün tekliflerini genişletmeyi ve bölgesel pazar doğrulaması için uluslararası pilot programlarını Güney Amerika, Avrupa ve Asya’da başlatmayı planlıyor.

Monarch Tractor’ın kurucu ortağı ve CEO’su Praveen Penmetsa bir blog yazısında yaptığı açıklamada, “Sürekli artan işgücü zorlukları, sürdürülebilirlik endişeleri ve çiftçilerin karşılaştığı gıda izlenebilirliği ve inceleme sorunları nedeniyle, Monarch Tractor’ın sunduğu benzersiz çözümler için büyük talep gördük” sözlerine yer verdi.

Astanor Ventures Ortağı Hendrik Van Asbroeck, “Uygun fiyatlı, temiz ve otonom bir çözüm sunmanın ötesinde, Monarch’ın traktörleri, geleceğin sürdürülebilir ve verimli çiftliklerini mümkün kılmak için ayrıntılı çiftlik içi veriler topluyor” açıklamasında bulundu.

ARYA, Hazine ve Maliye Bakanlığı nezdinde akredite edilmiş lisanslı melek yatırımcı ağı oldu

Kadın liderliğinde dünyayı değiştirme vizyonuyla kurulmuş sosyal girişim Arya Kadın Yatırım Platformu, Hazine ve Maliye Bakanlığı nezdinde akredite edilmiş lisanslı melek yatırımcı ağı oldu

Şirket, hızlı uyum sağlama yetkinliğini kullanarak, değişen koşullara ve ihtiyaçlara göre aksiyon alarak etki alanını büyütmeye devam ediyor. Bu süreçte kadın girişimcilere yatırımın artması için kadın yatırımcı sayısının da artmasını önemseyerek çalışmalarını yürütüyor.

ARYA Kadın Yatırım Platformu (ARYA), 2020 yılında kurduğu Yatırım Komitesi ile kadın ortaklı, ölçeklenebilir girişimlere yatırımlarını artırdı. 2021 yılı içinde sekiz girişime toplamda 1 milyon dolar yatırım yaptı.

ARYA Yatırım Direktörü Özlem Tümer Eke yaklaşık sekiz aylık bir sürecin sonunda akredite edilmiş lisanslı melek yatırımcı ağı olmanın ekosistem için pek çok açıdan önem taşıdığını anlattı. ‘Bir üyelik platformu olan ARYA’da, üyelerimizin Bireysel Katılım Yatırımcısı Lisansı almalarına aracı olacağız. Şimdi bu lisansı almak isteyen üyeler adına başvuruları yapıyoruz. Sonrasında da vergi teşvikinden faydalanmaları için, yaptıkları yatırımların Hazine Bakanlığına bildirilmesi işini onlar adına biz yapacağız.’ sözleriyle bu lisansın üyeler açısından ne ifade ettiğini özetledi.

ARYA Kadın Yatırım Platformu Kurucusu ve Yatırım Komitesi Başkanı Ahu Serter:

“İlk yatırımını ARYA ile yapan yatırımcı sayısı şu an 23 ve bu gruptaki 17 kadın ilk yatırımını ARYA Yatırım Günleri sayesinde gerçekleştirdi.’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti ‘Daha fazla kadının finansmana erişmesi önceliğimiz. ARYA, Türkiye’de kadın girişimcilere yatırımı önceliklendiren, yatırımın yanı sıra kadın girişimcilerin yetkinliklerinin geliştirilmesi konusunda kapsamlı eğitim programları düzenleyen, networkün gücünü girişimciler için kullanan tek kurum. ARYA Kadın Yatırım Platformu, VC’ler arasında kadın girişimcilere yatırım konusunda farkındalık yaratmak için Türkiye ve Komşu ülkelerde Kadın Girişimcilere 100 milyon Dolar Fon kampanyası başlattık. Şimdi, BKY lisansı ile kadın yatırımcılarımızın lisans sahibi olup, yatırımlarını güvenle yapmalarını ve vergi indiriminden faydalanmasını sağlayacağız. ARYA Fon gündemimizde. Yakın zamanda detaylarını paylaşacağız. Çabalarımıza katkıda bulunmak ve birlikten güç yaratarak kartopu etkisiyle daha çok başarılı girişimci kadının ekonomimize değer yaratmasına imkan sağlamaya davet ediyorum.” dedi.

ARYA Kadın Yatırım Platformu yatırım ekibi, her ay düzenlediği Yatırım Günü’nde kadın ortaklı girişimleri Yatırım Komitesi ile buluşturuyor. ARYA Yatırım Komitesi, deneyimli melek yatırımcılar ve kurumsal yatırımcı temsilcilerinden oluşuyor. 2021 yılı içerisinde toplamda yapılan 230 girişim görüşmesi sonucunda seçilen 26 girişim Yatırımcı Günü’ne davet edildi ve 8 girişim yatırım aldı.

Kadın liderliğiyle dünyayı dönüştürme vizyonuyla 2013 yılında kurulan Arya Kadın Yatırım Platformu, bir sosyal girişimdir. Kadın girişimcilerin finansa erişiminde kolaylaştırıcılık rolü üstlenir ve kadın girişimcilere bilfiil yatırım yaparken, daha çok kadının yatırımcılığı öğrenip deneyimlemesi ve üyelik programlarıyla da profesyonel yaşamlarında birbirlerini güçlendirmelerini sağlar. Eğitim programları, etkinlikler ve networking faaliyetleri düzenler.

Melek Yatırımcı Lisansı almanın avantajları nelerdir?

Gelir Vergisi Kanunu’na göre BKY (Melek Yatırımcı) lisansına sahip tam mükellef gerçek kişiler, edindikleri iştirak hisselerini en az iki yıl boyunca elinden çıkarmazsa, hisselerin tutarının %75’ini vergi indirimine konu edebiliyorlar. Eğer Ar-GE teşviki kapsamında, projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlanıyor ise hisselerin tutarının %100’ü beyannamede vergi indirimi olarak yazılabiliyor.

Melek Yatırımcı Lisansı almanın şartları nelerdir?

1. Grup: Yüksek Gelir veya Servete Sahip Yatırımcı Kriterleri

Lisans almadan önceki iki takvim yılı için, yıllık gayrisafi geliri 200.000 TL ve üzerinde olan yatırımcılar veya,
Müracaat anında sahip oldukları her türlü menkul ve gayrimenkul varlıklarından oluşan kişisel servetin toplam değeri 1.000.000 TL ve üzerinde olan yatırımcılar

2. Grup: Tecrübeli Yatırımcı Kriterleri

Bu grupta ise ekonomik gücün yüksekliğinden ziyade tecrübenin varlığının yeterli görüldüğü kriterler düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Banka ve finansal kuruluşlarda fon veya portföy yöneticisi olarak ya da banka ve finansal kuruluşların küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin finansmanı, proje finansmanı veya kurumsal finansman birimlerinde veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları dahil girişim sermayesi şirketlerinde müdür veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda en az iki yıl iş tecrübesine sahip olan veya,
  • Lisans alınmadan önce son beş yıl içinde en az iki yıl, yıllık cirosu en az 25.000.000 TL olan bir şirkette genel müdür yardımcısı veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda çalışan veya,
  • BKY ağlarının birine lisans alınmadan önce en az bir yıl süreyle üyeliği bulunan ve müracaat sırasında halka açık olmayan en az üç şirkette BKY olarak ortak olan veya,
  • Başlangıç veya büyüme aşamasındaki şirketleri desteklemek amacıyla kurulmuş olan yurt içi kuluçka merkezlerinde ya da teknoloji geliştirme merkezlerinde en az iki yıl tecrübesi bulunan ve bu merkezlerdeki başlangıç veya büyüme aşamasındaki en az üç şirketin her birine en az 20.000 TL sermaye koyan kişiler BKY olmak üzere başvuru yapma hakkına sahiptir.

Google, yerel haber kuruluşlarını desteklemek için yeni özellik ve araçlar kullanıma sundu

Google, salı günü yaptığı açıklamaya göre, yerel haber kuruluşlarına yardımcı olmak için tasarlanmış hem okuyucular hem de muhabirler için yeni araçlar ve özellikler başlattı.

Yerel haberlerin önemini vurgulayan Google yaptığı açıklamada, bunun en önemli örneğinin pandemi döneminin başlarında yaşandığını belirtti. Yerel toplulukların farklı ihtiyaçlarının olduğu ve farklı şekillerde etkilendiği bu dönemde yerel haberlere olan talep de önemli ölçüde artmıştı. Google, okuyucuların artık her zamankinden daha çok yerel haberleri tercih ettiğini vurguladı.

Geçtiğimiz sene şirket, muhabirlerin günlük işlerinde kullanabilecekleri bir dizi ücretsiz araç olan Journalist Studio‘yu piyasaya sürdüğünü duyurmuştu. Google bugün, okuyucuların yerel yayıncıların içeriğini eskisinden daha kolay bulmasına yardımcı olmak için Google Arama’ya gelen bir dizi yeni haber özelliğini paylaşıyor. İlk olarak, COVID aramaları için kullanıma sunulan bir özelliğini geliştireceğini söyleyen şirket, okuyucuların yakınlarındaki yerel haber öykülerinden oluşan ve tüm dillerde küresel olarak sunulacak bir ağ göreceklerini belirtti.

Buna ek olarak Google, yetkili yerel haber kaynaklarının En Çok Okunan Haberler gibi genel haber özelliklerinde daha sık görünmesi için sistemini geliştirme ve iyileştirme aşamasında olduğunu açıkladı. Böylece Google insanların haber ararken güvenilir yerel haberleri görmelerini sağlayarak haber yayıncılarının hem markasının hem de içeriğinin daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı olacak.

Google ayrıca, futbol ve lise futbolu gibi daha özel konulara yönelik anlama yeteneğini geliştirerek yerel haber deneyimini geliştirmeyi planlıyor. Bu özellik, konum sinyallerinin eşleşmesiyle okuyucuların aradıkları konularla daha alakalı materyaller bulmalarına yardımcı olacak. Google Haberler, konum sinyallerinden yola çıkarak yalnızca profesyonel spor takımlarının haberlerini göstermek yerine, yerel lise ve üniversite takımlarının sonuçlarını da gösterebilecek.

Fiziksel engelli insanlar için sezgisel bir beyin izleme kulaklığı geliştiren Cognixion, 12 milyon dolar yatırım aldı

Fiziksel engelli insanlar için sezgisel bir beyin izleme kulaklığı ve arayüzü tasarlayan bir girişim olan Cognixion, 12 milyon dolar yatırım aldığını paylaştı. Prime Movers Lab tarafından yönetilen yatırım turuna Northwell Health, Amazon Alexa Fund ve Volta Circle katılım sağladı.

Bir nöral arayüz girişimi olan Santa Barbara, Kaliforniya merkezli Cognixion, fiziksel engelli yüz milyonlarca insan için konuşma ve akıllı ev kontrollerinin kilidini açan yapay zeka destekli arayüzler geliştiriyor. Şirketin cihazı olan Cognixion ONE, etkileşimli nesneler üzerinde görsel sabitleme ile ilişkili kullanıcının beyin dalgalarından gelen sinyalleri algılar ve AR/XR uygulamalarının ses olmadan kontrolünü sağlar. Önde gelen araştırma yazılımlarıyla bütünleşen cihaz, beyindeki görsel korteksi uyaran ve kontrol sinyallerini AR uygulamasına geri gönderirken aktivitesini okuyan kapalı döngü bir cihazdır.

Cognixion, nörogelişimsel bozukluklardan ve beyin ve omurilik yaralanmalarından etkilenenler de dahil olmak üzere insanlar için yapay zeka destekli yardımcı teknoloji ve faydalı uygulamalar sunuyor. Şirket, Cognixion ONE cihazına ek olarak, iletişim kurmayı tanıma ve tahmin etmede daha verimli hale getiren yapay zeka destekli bir dil sistemi geliştiriyor. Böylece bir Cognixion kullanıcısı, doğrudan Amazon Alexa ile arayüz kurabilecek, çevreleriyle etkileşim kurmak ve akıllı cihazları kontrol etmek veya haberlere, müziklere, bilgilere ve daha fazlasına erişmek için kulaklıktaki akıllı asistanın işlevlerine erişebilecek.

Cognixion CEO’su ve kurucu ortağı Andreas Forsland yaptığı açıklamada, “Tüm geliştirme süreçlerimizde danışma konseyi olarak yer alan yaklaşık 150 kullanıcı, klinisyen ve bakıcıdan oluşan bir grubumuz var, bu nedenle bu gruptan sürekli olarak çok zengin geri bildirimler alıyoruz” sözlerine yer verdi.

Fintech girişimi Upgrade, 280 milyon dolar yatırım alarak 6 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Ağustos ayında 105 milyon dolarlık E Serisini duyuran fintech girişimi Upgrade, bugün F Serisi finansman turunda 280 milyon dolar yatırım alarak 6 milyar dolar değerlemeye yükseldiğini duyurdu.

Coatue Management ve DST Global tarafından yönetilen Seri F tura Dragoneer Investment Group’un yanı sıra Gopher Asset Management, G Squared, Koch Disruptive Technologies, Old Well Partners, Ribbit Capital, Sands Capital, Ventura Capital ve Vy Capital gibi bazı mevcut yatırımcılar da katılım sağladı. Ağustos ayında 3.325 milyar dolar değerlemeye sahip olan Upgrade, kuruluşundan bu yana 600 milyon dolar yatırım aldı.

ABD’deki tüketiciler için kredilere odaklanan San Francisco merkezli Upgrade, kullanıcıların ödemelerini zamanında yapmaları için teşvik eden kredi kartları sunuyor ve aylık ödemelerini yaptıklarında kullanıcıları ödüllendiriyor. Şirket, Cash Rewards kartı ile tüm alışverişlerde %1,5 nakit para iadesi sunuyor. Ayrıca, bitcoin ödüllerine odaklanan başka bir kredi kartıyla bitcoin olarak %1.5 geri almanızı sağlar. Upgrade, tüketicilerin kredi kartı borçlarını 24 saat ile 60 ay arasında ödeyebilecekleri bir taksitlendirme planı sağlıyor ve tüketiciler aylık sabit bir oranda bakiyelerini ödeyebiliyorlar.

2017’deki başlangıcından bu yana Upgrade, tüketicilere kartlar ve krediler aracılığıyla 10 milyar doların üzerinde uygun fiyatlı kredi sağladı ve yalnızca 2021’de 8 milyar dolar kredi verme yolunda ilerlediğini belirtiyor. Şirket, bu yılın başlarında, tüketicilere ortak günlük harcamalarda %2 nakit geri banka kartı ödülü sunan bir “Rewards Checking” hesabı başlattı.

San Francisco, California merkezli Upgrade, Phoenix, Arizona’da bir operasyon merkezi ve Montreal, Kanada’da bir teknoloji merkezi ile hizmet veriyor.

Kurumsal hizmet platformu olarak hizmet veren Sleek, 14 milyon dolar yatırım aldı

Küçük ölçekli işletmeler ve girişimcilerin her konuda ihtiyaç duyduğu bir işletim sistemi sunan Sleek, Jungle Ventures ve White Star Capital tarafından yönetilen A Serisi finansman turunda 14 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Julien Labruyere ve Adrien Barthel tarafından 2017 yılında Singapur’da kurulan Sleek, başlangıcından bu yana girişimcilerin ve yatırımcıların hayatlarını kolaylaştırdığını belirtiyor. Defter tutma, şirket sekreteri, bordro, vergi danışmanlığı ve çalışma vizesi hizmeti dahil olmak üzere her işletme sahibinin ihtiyaç duyduğu bir işletim sistemi sunan Sleek, ofis operasyonlarında daha az vakit harcamak isteyen 5000’den fazla şirketle çalışıyor.

Yeni sermayeyi ürün ve teknolojisini geliştirmek, mevcut pazarlardaki konumunu güçlendirmek ve ekibini genişletmek için kullanmayı planladığını açıklayan girişim, gelecek planlarına dair bazı detayların altını çizdi. Girişimci ve küçük işletme sahipleri artık Sleek aracılığıyla mevduat hesabı açabilecek ve böylece uzun süreli evrak gerekliliklerinden kurtulabilecekler. Her şirketin hesap ayrıntıları, Sleek’in defter tutma ve muhasebe hizmetleri aracılığıyla toplanan diğer şirket finansal bilgilerinin yanı sıra Sleek panosundan kolayca yönetilebilecek.

Pandemi döneminde müşteri portföyünü ikiye katladığını belirten girişim, 2020’de 1,4 milyondan fazla defter tutma işlemi gerçekleştirdi ve yaklaşık 700 milyon dolar gelir bildirdi.

Sleek bir blog yazısında yaptığı açıklamada 2005 yılında kurulan ve toplamda 450.000 şirketi bünyesine katan ve İngiltere merkezli KOBİ’ler için bir işletim sistemi olan Birleşik Krallık merkezli Ltd Companies‘i satın aldığını duyurdu. Singapur merkezli şirket, kuruluşundan bu yana Hong Kong, Avustralya, Birleşik Krallık ve Filipinler’e genişleyerek buralarda yeni ofisler açtı.

Twitter, Tweet dizilerini okumayı kolaylaştıran Threader uygulamasını satın aldı

Twitter, pazartesi günü yaptığı açıklamada Tweet dizilerini toplu bir şekilde makale formatında okunmasını kolaylaştıran Threader uygulamasını satın aldığını duyurdu. İki şirket arasındaki anlaşmanın finansal detaylarına dair bir bilgi aktarılmadı.

Threader, Twitter’da yer alan Tweet dizilerinin toplu bir şekilde ve makale formatında okunmasını kolaylaştırmak için 2017 yılında Fransa’da kuruldu. Kullanıcılar, derlenmesini istedikleri favori Tweet dizilerine yanıt olarak “compile” yazıp ve Threader’ı etiketleyerek uygulamayı kullanabiliyorlar. Threader ise atılan Tweet sonrasında makale formatına dönüştürdüğü tweet dizisini kullanıcıya sunuyor.

Twitter, geçtiğimiz günlerde kullanıma sunduğu ücretli abonelik ürünü olan Twitter Blue içerisinde de okuyucu modu olarak adlandırılan bir özellik sunduğunu duyurmuştu. Kullanıcı deneyimini geliştiren özellikler sunan Twitter Blue, şirketin açıklamasına göre ilk olarak ABD ve Yeni Zelanda’da piyasaya sürüldü.

Threader bir blog yazısında yaptığı açıklamada, satın almanın bir parçası olarak, Threader’ın 15 Aralık 2021‘de kapanacağını belirtti. Aralık ayında kullanımdan kalkacak olan Threader, Twitter Blue’nun bir parçası olarak kullanılabilen benzer bir okuma deneyimi sunacak. Kullanıcılar, Twitter Blue aracılığıyla uzun Tweet dizilerini daha kolay okunan bir deneyime dönüştüren Reader ve sevilen Tweet dizilerinin kaydedilip düzenlenmesini sağlayan Yer İşaretleri gibi özelliklere erişebilecekler. Threader deneyimini bundan sonra da sürdürmek isteyen kullanıcılar ayda 2,99 ABD doları karşılığında Twitter Blue’ya abone olabilecekler.

Ücretli bir hizmet sunan ve mevcut tüm abonelikleri sonlandırdığını belirten Threader, 15 Aralık’a kadar premium tüm özelliklerin açık olduğunu duyurdu. Yıllık premium aboneliğe sahip olan kullanıcılar, kısmi bir geri ödeme alabilecek; iOS’ta yıllık aboneliğe sahip olan kullanıcılar ise Apple’dan geri ödeme talebinde bulunabilecekler.

Aktif Portföy’den yapay zekâ destekli fon: Robo Fon Sepeti Fonu

Getirinin doğru adresi Aktif Portföy’ün ihracını gerçekleştirdiği “Robo Fon Sepeti Fonu”, ülkemizin yapay zekâ desteğiyle yönetilen ve Global Borsa Yatırım Fonları’nı (ETF) içeren ilk yatırım fonu oldu.

Dünyada yeni bir akıma dönüşen ve portföy yönetimi alanında son yıllarda oldukça verimli sonuçlar üreten robo-danışmanlık hizmeti, yatırım tavsiyeleri sunan yapay zekâ tabanlı dijital platform ve uygulamalar olarak tanımlanıyor. Aktif Portföy’ün hayata geçirdiği Robo Fon Sepeti Fonu da bu kapsamda, farklı sektör ve coğrafyalardan 300’e yakın yabancı ETF ile birlikte yurtiçindeki yatırım fonlarına, yapay zeka tabanlı portföy değerlendirme modelini kullanarak yatırımlar yapıyor. Fon; yatırımcılarının portföylerini çeşitlendirmek amacıyla, ağırlıklı olarak yurtdışı piyasalardaki finansal enstrümanlara yatırım yaparak, küresel piyasalardaki getirilerden yararlanma imkânı da sağlıyor.

Tonguç: “Fon büyüklüğü 160 milyon TL’yi geçti”

Fonun büyüklüğünün 1 ay gibi çok kısa bir zamanda 160 milyon TL’yi geçtiğini belirten Aktif Portföy Genel Müdürü Bahadır Tonguç, “Aktif Portföy olarak, geçtiğimiz yıl yenilenen yüzümüzle büyümeye ve ürün yelpazemizi genişletmeye odaklandık. Bilgi birikimimiz ve sektördeki uzmanlığımızla farklı risk ve getiri beklentileri için geliştirdiğimiz birçok yatırım fonunun kuruluşunu gerçekleştirdik ve yönettiğimiz portföy büyüklüğü 3,5 milyar TL’ye ulaştı. Son dönemde ise finansal teknolojilerin en önemli gündem maddelerinden olan robo-danışmanlık alanında çalışmalarımızı hızlandırdık ve yatırımcılara Robo Fon Sepeti Fonu’nu sunduk.

1.Fon Sepeti Fonu unvanı ve MJB kodu ile Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu’nda (TEFAS) işlem gören Robo Fon Sepeti fonumuz, yatırımcılarına alım-satım işlemlerini, hesaplarının bulunduğu banka ve aracı kurumların şubelerinden veya internet, mobil uygulamaları üzerinden kolayca yapabilme imkânı sağlıyor. Ağırlıklı olarak global piyasalarda işlem gören ETF’lere yatırım yaparken, yine robo-danışmanın tavsiyeleri sonucu yurtiçinde ihraç edilmiş yabancı hisse senedi yatırım fonlarına da yatırım yapabilme imkânı tanıyan fonumuz; ayrıca 31.12.2021 tarihine kadar alınan fonlardan elde edilen kazançlara uygulanan yüzde 0 stopaj avantajı da taşıyor” şeklinde bilgi verdi.

Robo Fon Sepeti Fonu nasıl çalışıyor?

Robo Fon Sepeti Fonu, fon portföyünün içinde yatırım yapılacak fonların seçilmesi ve ağırlıklarının belirlenmesi sürecinde, yapay zekâ tabanlı portföy değerlendirme modelinin çıktılarını baz alıyor. Bu model kapsamında, yatırım yapılacak fonlara dair ileriye dönük getiri beklentileri oluşturulurken; varlıkların geçmiş fiyatları, makroekonomik veriler, piyasa verileri, finansal modeller, teknik indikatörler ve istatistiksel modeller kullanılıyor. Portföy yöneticisinin piyasa şartlarını da değerlendirmesi ile birlikte portföy oluşturuluyor. Portföyün oluşturulma sürecinde ise yatırımlara karar veren yapay zekâ destekli modeller aylık periyotlarda gözden geçiriliyor ve yatırım yapılacak fonlara karar veriliyor.