Ana Sayfa Blog Sayfa 441

Visa İnovasyon Programı’nın üçüncü döneminden mezun olan 6 girişim

Türkiye’nin dijital ekosisteminde inovasyonu desteklemek ve hızlandırmak amacıyla yürütülen Visa İnovasyon Programı’nın 3. döneminde Türkiye’den 6 fintech mezun oldu. Yeni dönemde fintech’ler KOBİ’lerin güçlendirilmesi, yeni nesil ödeme deneyimlerinin tasarlanması ve yeni ödeme akışlarının oluşturulması temalarına odaklandılar.

6 ay süren program kapsamında fintech’ler, Hackquarters ekibiyle aynı ofisi paylaşıp girişimcilik ekosisteminde ticarileşme ve müşteri geliştirme desteği aldılar. Yalın Girişimcilik, İnsan Odaklı Tasarım, Veri Güvenliği ve Regülasyon gibi konularda 32 saat eğitimlerini tamamladılar ve 70 saati aşan mentörlük aldılar.

Çeşitli kanallardan yurtdışına açılma olanakları

Visa İnovasyon Programı, fintech’lerin Türkiye’den yurtdışına açılmaları için de önemli fırsatlar sunuyor. Bu dönem Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan’daki programların tek bir çatı altında toplanmasıyla fintech’ler yurtdışındaki iş ortaklıkları ve uzmanlarla da çalışma fırsatını elde etti. Aynı zamanda küresel ölçeklendirme hedefiyle İngiltere, Singapur, ABD, Rusya, vb. gibi ülkelerden şirketlerle 10 saati aşan iş ortaklığı oturumlarına katıldılar.

Mezun fintech’ler programdan somut çıktılarla ayrılıyor

Program süresince, katılımcı fintech’ler Visa’nın yerel ve global iş ağındaki banka, e-para kuruluşu ve üye işyerleri ile 14 pilot çalışma gerçekleştirdi. Fintech’lerden ikisi, gerçekleştirdikleri yatırımcı görüşmeleri sonucunda toplam 2,3 milyon dolar yatırım almayı başardı. Ayrıca katılımcılardan bir tanesi yurt dışında iş ortaklığı kurma fırsatı buldu.

Visa İnovasyon Programı’nın üçüncü dönem mezunları:

  1. FineDine: Dijital menülerle restoranların satış ve müşteri memnuniyetini arttıran yapay zekaya dayalı sipariş yönetim platformu.
  2. Fintegre: Tüketici finansmanı, elektronik sigorta, pazar yeri ve geri satın alma ve takas çözümleri aracılığıyla perakendecilerin finansal refahını artıran bir finansal hizmet sağlayıcı platformudur.
  3. HASO: İş yerlerinin, bankacılık sistemi dışında kalan segment ve tüketicilere ulaşmasını ve tüketicilerin herhangi bir kredi ilişkisi olmadan “Şimdi Al Sonra Öde” yapmasını sağlayan, üye işyeri ve tüketicilere yönelik risk yönetim platformu.
  4. Norma: Mikro-KOBİ’ler ve serbest çalışanlar için bankacılık ve iş yönetim çözümleri sunan finansal servisler platformu.
  5. Paratic: Tüm banka hesaplarını, işlemleri tek ekranda görmeyi, tek bir platform üzerinden yönetmeyi, banka hesaplarına ek olarak POS işlemleri, API çözümleri, entegre ERP, toplu ödemeler, toplu tahsilatlar sağlayan platform.
  6. SoliClub: Şehirlerin ulaşım hizmetlerine ve üniversitelerin kampüs ihtiyaçlarına odaklanan çözümlerle insanların tüm ihtiyaçlarını tek kartla karşılamaya odaklanan akıllı şehir çözümleri sunan bir platform. İnsanların günlük yaşamlarına hız ve kolaylık katan donanım ve yazılımlar geliştiriyor.

Dijital sağlık girişimi Transcarent, 200 milyon dolar yatırım aldı

Dijital sağlık girişimi Transcarent, bugün 200 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Kinnevik ve Human Capital liderliğindeki C Serisi finansman turuna, General Catalyst, 7wireVentures, Alta Partners, Merck Global Health Innovation Fund, Jove Equity Partners, Threshold Ventures, ve GreatPoint Ventures da katılım sağladı.

Seri C yatırım, Transcarent’in toplam yatırımını bir yıldan kısa bir süre içinde 298 milyon dolar seviyesine çıkardı.

2020 yılında kurulan Transcarent, kendi kendini sigortalayan çalışanlar ve aileleri için dijital bir sağlık ve bakım platformu sunuyor. Transcarent, acil bakım gibi temel ihtiyaçların yanı sıra, daha düşük maliyetli ilaçlar ve semptom değerlendirmesi gibi birçok hizmet sunuyor. Gerektiğinde ameliyatlar, evde bakım desteği, kanser ve uzman görüşleri de sunulan hizmetler arasında yer alıyor. Üyeler, canlı ve dijital desteğe 7/24 doğrudan erişim sağlayabiliyor.

Transcarent CEO’su Glen Tullman, yaptığı açıklamada, Transcarent’ta sorumluluğu tekrar tüketicilere veren yeni ve farklı bir sağlık deneyimi oluşturduklarını söyledi. Tullman, sağlık tüketicilerinin anlayabilecekleri, kendilerini rahat hissedebilecekleri ve tarafsız bir şekilde bilgilendirilebilecekleri bir sağlık hizmetine erişim sağlamak istediğine dikkat çekti.

Şirket, geçtiğimiz bir yıl içinde yönetici ekibinde önemli değişiklikler geçirdi. Ayrıca, 1 milyonun üzerinde üyeye hizmet veren cerrahi ve temel bakım sağlayıcısı BridgeHealth‘in satın alınmasını ve entegrasyonunu tamamlayarak önemli adımlar attı. Transcarent ayrıca, dünyanın önce gelen perakende isimlerinden olan Walmart ile de bir ortaklık kurduğunu paylaşmıştı. Çalışanlar ile işverenlerin Walmart’ın düşük maliyetli hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak isteyen Walmart, kendi kendini sigortalayan çalışanlar için Transcarent ile bir ortaklık duyurdu.

Cem Bölükbaşı, FIA Formula 2’ye giden ilk Türk yarış pilotu oldu

Espor dünyasında 2017’den bu yana kazandığı şampiyonlukların ardından, profesyonel yarış kariyerinde yalnızca iki seneyi geride bırakan başarılı milli yarış pilotumuz Cem Bölükbaşı, Formula serilerinde kariyer basamaklarını tırmanmaya devam ediyor. Bölükbaşı, bugün İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında FIA Formula 2 2022 Şampiyonası’nda Çek takım Charouz Racing System ile yarışacağını açıkladı.

Cem Bölükbaşı, her hafta sonu iki yarış olarak gerçekleşen seride toplam 14 hafta boyunca ülkemizi temsil edecek. 2022 sezonu, Formula 2’nin 2017’deki başlangıcından bu yana en uzun takvim olarak dikkat çekiyor.

Espordan gerçek pistlere tarihi başarıya imza atan dünyadaki ilk yarış pilotu

Cem Bölükbaşı bu gelişme ile, Türkiye motor sporları tarihinde Formula 2’de yarışan ilk Türk yarış pilotu olurken, aynı zamanda espor dünyasından gelip bu seviyede sanaldan gerçeğe uzanan bir başarı hikayesine imza atan dünyadaki ilk yarışçı olarak da tarihe geçti.

Başarılı sporcumuz Formula 2 Şampiyonası’ndaki ilk yarışına Mart ayında Bahreyn Pisti’nde çıkacak. Bölükbaşı, Formula 1 Dünya Şampiyonası ile aynı hafta sonu ve aynı pistlerde gerçekleşen Formula 2 Şampiyonası’nda toplam 28 yarışta pistte zafer peşinde koşacak.

“Hedefim Formula 1’de yarışan ilk Türk olmak”

Espor dünyasından Formula 1’e geçen dünyadaki ilk yarış pilotu olma hedefi için çok önemli bir atmayı başardığını belirten Cem Bölükbaşı şöyle konuştu:

“Benim için inanılmaz bir gelişme bu. Sanal yarışlarda binlerce saat antrenman yapıp, Formula 1 Espor yarışlarında dünya şampiyonlukları kazanırken hayalimde hep bir gün gerçek yarış pistlerinde de yeteneklerimi gösterebileceğim düşüncesi vardı. Son iki yılda çeşitli şampiyonalarda elde ettiğim başarılarla bunu kanıtladığımı düşünüyorum. En son çıktığım Euroformula Open şampiyonası oldukça başarılı geçti. 15 yarışta 8 kez podyuma çıktım ve 2 yarışı da birinci bitirdim. Simulasyonda yaptığım antrenmanların yarış kariyerimde çok büyük katkısı oldu.

İlk kez kullandığım araçlarda podyuma çıkmayı başardım. Şimdi ise sadece birkaç hafta önce ilk defa resmi test sürüşlerine çıktığım Formula 2 aracıyla tam sezon FIA Formula 2 Şampiyonası’nda yarışacağım. Bu yolculukta hayallerime benim kadar inanan başta ailem, ajansım TEM Agency ve ana destekçim ICRYPEX’in yanı sıra Kuzu Grup, Zorlu Enerji, Go Türkiye, Rixos, Gentaş’a; yine destekleriyle yanımda olan TOSFED’e çok teşekkür ederim. Bu destekler olmasa bu noktaya gelemezdim. Şimdi bir an önce Charouz Racing System ile sezona başlamak için sabırsızlanıyorum. Yarış kariyerime, Türkiye ve dünya motor sporları tarihine yeni rekorlar eklemek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.”

“Cem Türk otomobil sporları tarihinde çok önemli bir kapıyı aralıyor”

TOSFED Başkanı Eren Üçlertoprağı, “Cem Bölükbaşı, 10 yılı aşkın bir süredir yakından takip ettiğimiz başarılı ve genç bir sporcumuz. Tek koltuklu otomobil yarışları, hepimizin yakından bildiği üzere, ancak maddi ve manevi ciddi destekle ilerlenebilen bir alan. Cem’in Formula 1 Espor alanından gelmesiyle, “sanaldan gerçeğe” uzanan hikayesi, yurtiçi ve yurtdışında da özellikle Formula 1 yönetimi tarafından yakından takip ediliyor. Örnek bir genç sporcumuz olan Cem Bölükbaşı, şimdi Formula 2’ye çıkarak Türk otomobil sporları tarihi açısından çok önemli bir kapıyı aralıyor. Cem’i Formula 2’de görmeyi çok arzuluyorduk. Bu noktada milli, sporcumuzun maddi ve manevi olarak artan bir eğriyle desteklenmesi çok önemli. Biz de Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu olarak kendisini her anlamda destekliyoruz. Formula 1’e uzanabileceği bu yolda, Cem’in hepimizi gururlandırmaya devam edeceğine yürekten inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

628 milyon euro yatırım alan Bolt, 7.4 milyar euro değerlemeye ulaştı

Estonya merkezli Bolt, bugüne kadarki en büyük finansman turunu kapattığını duyurdu. Şirketin paylaştığı açıklamaya göre 628 milyon euro yatırım alan Bolt’un değerlemesi 7.4 milyar euro seviyesine yükseldi.

Sequoia Capital ve Fidelity Management and Research Company‘nin ortak liderliğinde gerçekleşen finansman turu, Whale Rock, Owl Rock, D1, G Squared, Tekne ve Ghisallo tarafından desteklendi.

Araç çağırma, paylaşımlı taksi, mikromobilite, yemek ve market siparişi alanında faaliyet gösteren girişim, 2013 yılında Markus VilligMartin Villig ve Oliver Leisalu tarafından Tallin’de kurulmuştu. Şehirleri arabalar için değil insanlar için yeniden inşa etmek gerektiğini söyleyen Bolt, son 8 yıldır, kişisel bir arabaya sahip olmanın artık bir zorunluluk olmadığını kanıtlamak için sürekli çaba sarf ettiğini belirtiyor.

İlk olarak paylaşımlı taksi uygulaması olarak başlayan Bolt, zaman içinde e-scooter ve e-bisiklet kiralamadan araç paylaşımına, yiyecek ve market teslimatına kadar genişledi. Bolt, şu anda Avrupa ve Afrika’da olmak üzere 45 ülkede ve 400’den fazla şehirde faaliyet gösteriyor. Bolt’un aktardığı bilgiye göre şirketin mobilite ve teslimat hizmeti 100 milyondan fazla kullanıcı tarafından kullanılıyor. Bolt, Ağustos 2021’deki E Serisi finansmanı duyururen 75 milyon müşterisi olduğunu açıklamıştı.

Pandemi sırasında geliştirilen ve piyasaya sürülen 15 dakikada market teslimat hizmeti Bolt Market, şirketin en yeni ürünlerinden biri. Avrupa genelinde 10 ülkede hizmet veren Bolt Market, bu lokasyonlarda birçok mağazaya sahip. Şirket ayrıca, çevre üzerindeki etkiyi azaltmak için Avrupa’daki tüm sürüşlerini “Bolt’s Green Plan” projesi kapsamında karbonsuz olarak gerçekleştiriyor.

Ağustos ayında Bolt’un 600 milyon euro değerindeki finansman turunu kapatarak 4 milyar euro değerlemeye ulaştığını sizlerle paylaşmıştık.

340 milyon dolar yatırım alan GoStudent, 3.5 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Çevrimiçi özel ders alanında Avrupa’nın lider isimlerinden olan GoStudent, D Serisi finansman turunda 340 milyon dolar yatırım aldı. Prosus liderliğindeki yatırım turuna Deutsche Telekom, SoftBank Vision Fund 2, Tencent, Dragoneer, Left Lane Capital ve Coatue katıldı.

2016 yılında Felix Ohswald (CEO) ve Gregor Müller (COO) tarafından Viyana’da kurulan GoStudent, bugüne kadar 699 milyon dolar yatırım aldı. GoStudent Haziran 2021’de 244 milyon dolar yatırım alarak 1.7 milyar dolar değerlemeye yükselmişti. Şu anda 3 milyar euro (3.5 milyar dolar) değerinde olan şirket, Avrupa’nın en değerli ed-tech girişimleri arasında yer alıyor. GoStudent, 2021 yılında Kanada, Meksika ve Türkiye dahil olmak üzere 16 ülkeye genişledi ve 19 uluslararası ofis açtı.

GoStudent, şu anda 22 ülkede müşterilerine hizmet veriyor. Platformu aracılığıyla bir üyelik modeli kullanan girişim, 30’dan fazla konuda ilk, orta ve üniversite çağındaki öğrencilere ücretli, bire bir ve video tabanlı eğitim sağlar. 50 dakikalık derslerden oluşan GoStudent eğitim modeli, her öğrenci için özelleştirilmiş öğrenme planları sunar.

GoStudent, yeni finansmanı uluslararası genişleme, stratejik ortaklıklar, satın alma ve ürün portföyünü genişletmek için kullanmayı planlıyor. Şirket, ABD, Asya-Pasifik ve MENA bölgesi gibi yeni bölgeler de dahil olmak üzere bu yıl en az 6 yeni pazara girmeyi planladığını söyledi.

Mart 2021’de B Serisi finansman turunda 70 milyon euro yatırım alan GoStudent, finansmanı Türkiye ve Yunanistan gibi uluslararası pazarlara açılmak için kullanacağını belirtmişti. Geçtiğimiz sene ülkemizde de faaliyetlerine başlayan şirket, “derse ve süreye göre 125 ₺ ve 192 ₺ arasındaki birim fiyatlarda özel dersler” sunuyor.

TechOne Venture Capital, 2021 yılında 11’i yeni olmak üzere toplam 15 girişime yatırım yaptı

2020 yılının ortasında faaliyetlerine başlayan TechOne Venture Capital, geçtiğimiz yılın bir özetini paylaştı. Tecrübeli ekibi ile Türkiye’den global pazarlara açılma potansiyeli olan teknoloji girişimlerine yatırım yapmayı, desteklemeyi ve büyütmeyi odağına alan TechOne, 2021 yılında 15 yatırım turu gerçekleştirerek 11 yeni girişime yatırım yaptı ve portföyündeki girişim sayısını 20’ye yükseltti.

  • TechOne ekibi 1 yıl içerisinde 10.290 girişim inceleyip, 1.924 online görüşme gerçekleştirdi ve 150 girişime detaylı inceleme (deep dive) gerçekleştirdi.

2020 yılının Temmuz ayında faaliyetlerine başlayan 300 Milyon TL büyüklüğe sahip TechOne fonu, 2021 yılında yatırımlarına hızla devam ederek, portföyüne sırasıyla Sorwe, VRLab Academy, AloTech, ULive, Tridi, Livad, ForFarming, Cognitiwe, Modanisa, Inooster ve Evreka’yı ekledi. Portföyündeki girişim sayısını 1 buçuk yıl içerisinde 20’ye çıkaran TechOne ekibi, 4 portföy girişimine ise devam yatırımı gerçekleştirdi.

1 yıl içerisinde 10.000’den fazla girişimi inceleyerek 1.924 görüşme yapan TechOne ekibi, global pazarda rekabet edebilecek teknoloji girişimlerine yatırıma devam ederek 50 girişime ulaşmayı hedefliyor. Şu anda aktif olan 20 portföy şirketi 1.300’den fazla kişiye istihdam sağlarken bu girişimlerin %85’inin yurtdışında ofisi bulunuyor. Portföy girişimleri yıllık ortalama 5,5 kat büyürken toplam cirolarının %92’si global pazardan geliyor.

TechOne 2022 yılında yatırımlarına hızla devam edecek!

Yatırımlarını Akıllı Sermaye Modeli ile gerçekleştiren TechOne, 30’dan fazla kişinin yer aldığı geniş ekibi ile yatırımcısı olduğu girişimlere finansal desteğin yanı sıra stratejik olarak da birçok destek sunuyor. Kendilerini bir takım arkadaşı gibi konumlandırarak girişimlere erken aşamadan itibaren strateji, finans ve iş geliştirme gibi konularda destek sunan ekip, girişimlerin çok daha hızlı büyümelerini ve küresel pazarın önemli oyuncularından biri haline gelmelerini hedefliyor. 2022 yılı hedefleri içerisinde ise yatırım sayısını 35’e çıkarmak, yatırım yapılan şirketlerdeki global gelirleri yüksek seviyede tutmak var.

İnfografik

Soner Canko, 2019’da Türkiye pazarına yatırım yapmak için giriş yapan Amani AI’ın yönetim kurulu başkanı oldu

Fintech ekosisteminde önemli çalışmaları olan ve bizim de yakından takip ettiğimiz Dr. Soner Canko, Amani AI‘ın yönetim kurulu başkanı olarak atandı.

Dr. Soner Canko’nun konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Hamid Khan’ın 2019 yılında ekonomimize yatırım yapmak için Türkiye’ye gelmesinden bu yana Amani’yi destekliyorum. Hamid, geçtiğimiz üç yılda Türkiye teknoloji ekosistemi ve Dijital Müşteri edinim süreçlerine büyük yatırımlar yaptı. Amani’nin kurulması ve geliştirilmesi sırasında benzersiz bir hikaye yarattı. Liderliğini yaptığı Amani ekibi yeni nesil bir Kimlik Doğrulama ve Biyometri platformu geliştirdi. Kişisel olarak gündemim, Amani’nin küresel ölçekte konusunda uzman bir teknoloji şirketi olması için destek olmak olacak.” dedi.

Amani AI kurucusu ve CEO’su Hamid Khan, “Dr. Soner Canko’nun resmi olarak Amani ailesine katılmasından mutluluk duyuyoruz. Türkiye, dijital ürünlerin kullanım oranı ve yüksek katılım düzeyleri birleştiğinde, dünyadaki en genç nüfuslardan birine sahiptir. Küresel Kimlik Doğrulama ve Dijital Müşteri Edinim Endüstrisi, 2025 yılına kadar dünya genelinde 25 milyar doları, Türkiye’de ise 500 milyon doları aşacak. Benim görevim, bu işi Türkiye ekonomisinin yararına olacak şekilde hem yurt içinde hem de yurt dışında güvence altına almak.” dedi.

Canko, kariyerinin ilk yıllarında, önde gelen uluslararası şirketlerde yöneticilik görevlerinde bulundu. 2011 yılında Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) genel müdürü oldu. Türkiye kartlı ödeme pazarına yeni teknolojiler ve hizmetler sunmaya odaklanan Canko, Türkiye’de banka kartları, Chip&PIN ve temassız ödemelerin geliştirilmesine öncülük etti. Türkiye’nin mobil dijital cüzdanı BKM Express ve Türkiye’nin Ödeme Yöntemi TROY markalarıyla dijital ekonomiye ve nakitsiz topluma geçişe katkıda bulundu. Türkiye’de finansal teknoloji alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Dr. Canko ayrıca FinTech İstanbul, Blockchain Türkiye, Siber Güvenlik Türkiye ve Girişimci Kurumlar Türkiye platformlarında kurucu olarak yer almıştır.

Amani AI, Türkiye’deki %100 Tescilli, Kimlik Doğrulama, Biyometri ve Dijital Müşteri Edinimi hizmetleri sunan yapay zeka şirketidir. Amani AI, herhangi bir dijital kanalın, ürünün veya platformun %80’inin müşteri edinim süreci olduğunun bilinciyle en yüksek düzeyde Kalite, Hizmet, Bağlılık ve Dürüstlük ile birlikte piyasadaki en gelişmiş, esnek ve güvenli müşteri deneyimi sunmaktadır.

Sözleşme süreçlerini dijitalleştiren Jetlexa, 2022 yılında e-imza yöntemlerini tek bir platformda tutmaya hazırlanıyor

Sözleşmelere dokunan tüm süreçleri dijitalleştiren ve otomatize eden yerli girişim Jetlexa, yeni yılda elektronik imza çözümü, entegrasyonlar ve yeni özelliklerle uçtan uca, veri odaklı bir yasal süreç yönetimine dönüşmeyi hedefliyor.

Geleneksel sözleşmelerin bittiğini artık dijital ve akıllı sözleşmelerin başladığını belirten şirket kurucusu ve CEO’su Bensu Aydın “Teknolojinin gelişimi ve pandemi ile birlikte sadece depolama yönetimi sunan çözümler yeterli olmamaya başladı. Bununla birlikte hukuksal süreçler de gelişmeye başladı. Sözleşmeler dijitale döndü ve smart contract konuşulmaya başlandı. Artık sözleşme yönetimi ürünlerden beklenen şey; sadece takip etme ve depolama değil. Çünkü; artık risklerimi ve verilerimi nasıl yönetebilirim derdi başladı.” dedi.

Jetlexa’nın sözleşme yaşam döngüsünü yönetmek istediğini ve bunun için CLM (Contract Lifecycle Management) çözümünü geliştirdiklerini belirten Bensu Aydın “Özellikle pandemi ile birlikte insanlar sözleşme verilerinin çok değerli olduğunu farketti. JETLEXA CLM ise bununla birlikte ortaya çıktı.” dedi.

Sözleşme yönetimi yazılımı (CLM yazılımı olarak da bilinir), depolama, raporlama ve elden çıkarma dahil olmak üzere sözleşme sürecinin tüm yaşam döngüsünü baştan sona otomatikleştirir ve yönetir.

Entegrasyonlar dijitalleşmeyi ve otomasyonu hızlandırıyor

Firmaların sözleşme sürecinin birbirinden farklı olduğuna dikkat çeken şirket kurucusu Emrullah Saruhan çözümleri açıklarken “Sözleşme süreçlerini “Oluşturma, İşbirliği, İmzalama, Yönetme ve Analiz” olmak üzere 5 farklı sürece böldük. Bu süreçler de entegrasyonlar da mevcut. Böylece her ölçekteki firmanın birbirinden farklı sözleşme süreçlerini daha hızlı ve kolay dijitalleştirmiş oluyoruz.” dedi.

Somut bir örnek olarak Şirketler Google Drive gibi depolama/arşivleme uygulamalarında sözleşmelerini saklıyor fakat sözleşme verilerini yönetemiyor. JETLEXA’da hem veriler kolayca yönetiliyor hem de sözleşme ekleri Google Drive’da kalmaya devam ediyor. Google Drive uygulamanıza girmenize gerek kalmadan dokümanlar otomatik bir şekilde gruplandırılıyor ve ilgili klasörlere yerleştiriliyor.

Gelişmiş arama ve filtreleme özellikleriyle hangi verinin hangi sözleşmeye ait olduğunu kolayca bulmuş oluyorsunuz. Ayrıca; sözleşme ile ilgili önemli bildirimleri ve tarihleri size otomatik göndermiş oluyor.

Tüm sözleşmeleriniz aranabilir verilere dönüşsün.

Google Drive entegrasyonu ile birlikte OCR tabanlı sözleşme analizi yeni özellikler arasında bulunuyor. Bu özellik ile PDF, resim, tablo ve form formatlı sözleşme belgelerinden veriler otomatik ayıklanır ve sözleşme yaşam döngüsünün bir parçası haline getirilir.
Sözleşme süreçlerini dijitalleştiren JETLEXA, 2022 yılında e-imza yöntemlerini tek bir platformda tutmaya hazırlanıyor.

E-İmza’nın 2004’te “ıslak imza” yerine kullanılmaya başlandığını hatırlatan Aydın, 2022 yılının Ocak ayında e-İmzanın kimlik kartlarına yüklenmeye başlanmasının ardından, kullanımın sivil alanda ve özel sektörde yaygınlaşacağını dile getirdi.

Müşterilerin taleplerindeki farklılığı görerek çeşitli imzalama yöntemlerini platformda yer vermeyi hedeflediklerini belirten Saruhan “Türkiye’de kimlik kartlarına yüklenen e-imza ve GSM SIM kartlarına yüklenen mobil imza başta olmak üzere SMS/OTP ile imzalama ve hatta entegrasyonu üzerinde çalıştığımız blockchain ile imzalama gibi imzalama yöntemlerini müşterilerimizin ihtiyacına göre çeşitlendirip platformda yer vereceğiz. Böylece e-imzayı sözleşme yaşam döngüsü yönetiminin bir parçası haline getirebileceğiz” dedi.
Sözleşme süreçlerini dijitalleştiren JETLEXA, 2022 yılında e-imza yöntemlerini tek bir platformda tutmaya hazırlanıyor.

Getir, n11’in kısmi hisselerini satın alarak resmen ortak oldu

Getir’in Türkiye’nin öncü alışveriş platformlarından n11’e yatırım yapmak için ağustos ayında başlattığı görüşmeler tamamlandı. Getir, sermaye artırımı ile n11’e ortak olurken şirketin yönetiminden de sorumlu olacak.

Hem yurt içinde hem de yurt dışında hızlı büyümesini sürdüren Getir, geçtiğimiz yılın ağustos ayında n11 için ortaklık görüşmelerini başlatmıştı. Geçtiğimiz haftalarda ise Rekabet Kurumu, n11 hisselerinin bir kısmının sermaye artırımıyla satın alınması işlemine onay verdi.

Mart 2013’te Doğuş Holding A.Ş. ile Güney Kore’nin en büyük gruplarından SK Planet Co. Ltd. ortaklığında kurulan n11’de mevcut ortaklar şirkette kalmaya devam ederken, Getir şirketin yönetim kontrolünden de sorumlu olacak.

20 milyondan fazla ürün ve 270 binden fazla kayıtlı iş ortağını 23 milyondan fazla kullanıcıyla buluşturan n11’e yapılan yatırım, Getir’in şimdiye kadar Türkiye’de hayata geçirdiği en büyük satın alma yatırımı oldu.

Türkiye’nin yeni decacorn girişimi: Getir, 12 milyar dolar değerleme üzerinden yatırım alıyor [Duyum]

Kurulduğu günden bu yana, hem büyümesiyle hem aldığı yatırımlarla hem de globaldeki hızlı adımlarıyla dikkatleri fazlasıyla üzerine toplayan yerli teknoloji şirketi getir, yeni yatırımını açıklamaya hazırlanıyor.

Büyük ihtimalle diyoruz ancak, güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, görüşmeleri sürüyordu ve yatırım aldı deniyordu. Haziran 2021’de aldığı 7.55 milyar dolar değerlemeli yatırımdan sonra büyümesini hızla sürdürdü ve ABD dahil olmak üzere bir çok pazara açıldı. Cirosunu, müşteri sayısını ve bilinirliğini globalde; sponsorluklarıyla ve yeni lokasyonlarıyla oldukça büyüttü.

Zaten bu yatırımı alması bize göre sürpriz değildi, hatta neden bu kadar süre geçmişken yeni bir yatırımı duyurmakta gecikti diye de düşünüyorduk. Eminim pazarlıklar bu sefer çok sıkı sürdü. Bloomberg tarafından da bu 12 milyar dolarlık duyum yatırım paylaşıldı.

Geçen yıl yatırımcılardan birkaç turda toplam 1,1 milyar dolar toplayan İstanbul merkezli şirket, en değerli hızlı teslimat girişimlerinden biri haline geldi. ABD’li rakibi GoPuff’un değeri 15 milyar dolar.

Bu yatırım resmi olarak duyurulduğunda, sizlerle paylaşacağız.