Ana Sayfa Blog Sayfa 299

Mozilla, metaverse odaklı çalışmalarını büyütmek için Active Replica’yı satın aldı

Mozilla, “web tabanlı metaverse” evreni geliştiren Active Replica‘yı satın aldığını açıkladı. Mozilla Kıdemli Başkan Yardımcısı Imo Udom‘a göre Active Replica, Mozilla’nın VR sohbet odası hizmeti ve açık kaynak projesi olan Hubs ile devam eden çalışmalarını destekleyeceklerini açıkladı.

2020 yılında Jacob Ervin ve Vlaerian Denis tarafından kurulan girişim, sanal etkinlikler oluşturma deneyimlerini Hubs topluluğuna taşıyor. Active Replica’nın oluşturduğu sürükleyici deneyimler, gerçek dünyayla beraber sanal dünyanın mükemmel bir şekilde uyum sağlamasına yardımcı oluyor.

Mozilla, Active Replica’nın birbirinden farklı özelliklerini Hubs topluluğuna entegre etmeyi planlıyor. Topluluğa dahil edilmesiyle beraber daha kişiselleştirilmiş abonelik katmanları, Hub’ların katılım deneyimini iyileştirme ve Hubs motorunda yeni etkileşim yetenekleri sunmasını sağlayacak. Girişimin geliştirdiği çözümler, Mozilla’nın isteğe bağlı çalışmalarının bir kısmını hızlandırmasına da yardımcı olacak.

Imo Udom, “Hub’lara tek başımıza yapabileceğimizden daha fazla yenilik ve yaratıcılık getirmek için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Kuruluşların etki oluşturmak için sanal alanları kullanmalarına yardımcı olan harika deneyimler yaratma konusunda Active Replica’nın benzersiz deneyimlerinden ve yeteneklerinden yararlanacağız. Ölçeğimizden, yeteneğimizden ve yeniliklerini pazara daha hızlı sunmaya yardımcı olma yeteneğimizden yararlanacaklar.” dedi.

Jacob Ervin ve Vlaerian Denis, “Mozilla uzun süredir daha sağlıklı bir interneti savunuyor. Web’e olan bağlılığı ve katkılarıyla bize ilham kaynağı oldular. Mozilla Hubs ekibiyle güçlerimizi birleştirerek misyonumuzu daha da genişletebilir ve yeni nesil içerik üreticilerine ilham verebiliriz. Active Replica, mevcut müşterilerimiz, ortaklarımız ve topluluğumuzla çalışmaya devam edecek.” dedi.

Yapılan satın alım anlaşmasıyla sadece Hub için değil birçok alanda yenilikçi çözümler geliştirileceği düşünülüyor.

Üniversitelilerin iş hayatına hazır olmalarını sağlayan Hamilik Okulu Vakfı, Girişimcilik Merkezi’ni açtı

Üniversitede öğrenim görmekte olan gençleri hem mesleğe hem de iş hayatına insan odaklı olarak hazırlamak ve “kadim değerler”in modern “meslek hayatı” içinde “güncellenmesi” arayışı  amacıyla 10 yılı aşkın süredir faaliyetlerine devam eden Hamilik Okulu Vakfı bünyesinde kurulan Girişimcilik Merkezi (GM) ilk dönem başvurularını kabul etmeye başladı. 

GM’ye başvuracak girişimci ekiplerden temelde; bir iş projesini gerçekleştirerek ekonomik bir değer ortaya koymalarının beklendiği ve bunun yanı sıra “insan olma” anlayış ve sorumluluğu kapsamında sosyal fayda üreten projelere de öncelik tanınacağı ifade edildi. Bu bağlamda sürdürülebilir iş fikirleriyle birlikte belli bir kotanın da sürdürülebilir sosyal projelere ayrıldığı vurgulandı. Program kapsamında; hızla gelişen teknoloji tabanlı faaliyetlere yönelik yeni fikirleri olan ve bunları hayata geçirmek için destek alma gereksinimi duyan ekiplere dört ay kadar sürecek bir eğitim verilerek bilgi ve tecrübe aktarımının yapılmasının planladığı iletildi.

Eğitimle birlikte farklı sektörlerde başarılı çalışmalara imza atmış hamilerle girişimlerin ihtiyaç duydukları danışma ve deneyim aktarımının da sağlanacağı aktarıldı. Diğer girişimcilik merkezlerindeki mentor konseptinden farklı olarak hamilik konseptini kullanan GM, bunun mevcut uygulamalardaki; eğitim süreci ile kısıtlı olan mentorluktan daha kapsamlı ve girişimcilerin ihtiyaç duydukları tüm zamanlarda destek alabilecekleri bir konsept olduğunu aktardılar. Programı başarı ile bitiren girişimci ekiplerin ekosistemdeki fon kaynaklarına ve ihtiyaç duyulması halinde diğer kuluçka merkezlerine de yönlendirilecekleri ifade edildi. 

Başvurmak isteyen girişimci ekiplerin 16 Aralık tarihine kadar www.girisimcilikmerkezi.org adresinden başvurularını gerçekleştirebilecekleri belirtildi.

Tesla, elektrikli tır modeli Semi’nin ilk teslimatını yaptı

Elektrikli araç endüstrisinin öncü markalarından Tesla, 5 sene önce duyurusunu gerçekleştirdiği elektrikli tır modeli Semi için uzunca bir sürenin ardından ilk teslimatları yaptı. Tesla Semi‘yi ilk teslim alan şirket Pepsi oldu.

Şirket, ilk resmi seri üretim aracını Perşembe günü Tesla Nevada Gigafactory’de düzenlenen “Semi Delivery Event” ile birlikte Pepsi’ye teslim etti. İçecek üreticisi, şirketten toplamda 100 araç sipariş etti. İlk olarak 2017’de gösterilen Tesla Semi, başlangıçta 300 millik ve 500 millik versiyonlar için sırasıyla 150.000 dolar ve 180.000 dolar fiyatıyla satışa sunulacaktı. Bu fiyatlar, 60 bin dolarlık standart dizel araçların fiyatına göre oldukça yüksek görünüyor. Tesla, araçlarının normal araçlara oranla %20 daha verimli çalışabileceğini (Mil başına 2kWh) ve Semi’nin milyon millik ömrü boyunca 250.000 dolara kadar tasarruf sağlayabileceğini iddia ediyor. 

2017 yılında tanıtılan Tesla Semi için o günlerde Elon Musk, elektrikli tırın iki yıl sonra satışa sunulacağını açıklamıştı. Covid-19 pandemisinin ortaya çıkmasıyla beraber çip sıkıntısıyla beraber bu planlar gecikti ve bu sene ilk ürün teslim banttan indi. Semi, 4 farklı bağımsız motorla geliyor. Elektrikli tırın 0-100 km/s hıza ulaşması yalnızca 20 saniye sürüyor. 30 dakikalık şarj edilen piller, %80 oranında doluluk gösteriyor. Araçta, gelişmiş otopilot teknolojileri, özel sensörler ve kör nokta algılama sistemleri gibi önemli özellikler bu araçta yer alıyor.

Elon Musk, “Pil hücrelerinin sınırlı olması ve global tedarik zinciri zorlukları nedeniyle elektrikli tır ve kamyon programının lansmanını 2022’ye kaydırdık.” dedi.

Mayıs ayından itibaren Tesla, 20.000 dolar bedelle ön kayıt sürecini tekrar başlattı. Musk, 2024 yılına kadar 50 bin adet Tesla Semi üretmeyi planlıyor. Tesla Semi siparişi veren birçok büyük şirketin olduğu iddia ediliyor.

Melek yatırımcılar, Meleklerin Günü 2 etkinliğiyle bir araya geldi

Erken aşama girişimlerin ihtiyaç duydukları desteği vermeyi amaçlayan helo!, Meleklerin Günü 2 etkinliğiyle girişimcilik ekosisteminin bir araya gelmesi sağlandı. Meleklerin Günü 2’de yatırım sektörünün önde gelen isimleri, melek yatırım yapmak isteyen yatırımcılar ve girişimciler bir araya geldi.

Meleklerin Günü 2’nin 30 Kasım Çarşamba günü düzenleneceğini daha önce sizlerle paylaşmıştık. Bizim de katıldığımız etkinlikte, deneyim sahibi melek yatırımcılar, etkinlik kapsamında gerçekleştirilen panellerde sektördeki tecrübelerini katılımcılarla paylaştı. Meleklerin Günü 2’nin girişimcilik ekosistemine daha fazla melek yatırımcının dahil olmasına katkı sağlaması bekleniyor.

Meleklerin Günü 2’de Türkiye’nin önde gelen melek yatırımcıları ve fon yöneticileri melek yatırımcı olmak isteyenlerle tecrübelerini paylaştı. Kolektif House Levent’te 30 Kasım 2022’de düzenlenen etkinlikte, yatırım sektöründe deneyim sahibi olan ve aktif olarak melek yatırımcı olan isimler, melek yatırım yapmak isteyen 250’den fazla katılımcıyla bir araya geldi. Etkinlikte; Türkiye ekosisteminin genel gidişatı, kurumsal girişimcilik, yatırımların hukuki boyutu ve sektörün geleceği konuşuldu.

Sektörün öncülerinden Ersin Pamuksüzer, Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Tuğrul Ağırbaş ve Serkan Ünsal gibi isimlerin konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte; Kurumsalın Girişimcilerle Etkileşimi, Geleceğe Tohum Ekmek: Deneyimli Melekler, Geleceğe Yatırım Yapmak ve Sürdürülebilir Bir Dünyaya Yatırım başlıklı oturumlar düzenlendi. Katılımcılar, teknoloji alanındaki girişimleri için yatırım arayan girişimcilerin sunumlarını takip etti. Program sonundaki networking bölümünde ise ekosistemdeki birçok isim etkileşimde bulunma fırsatını yakaladı.

Meleklerin Günü 2 açılış konuşmasında sahne alan helo! CEO’su ve Kurucu Ortağı Orhan Bayram“Bu özel ve anlamlı günde sektördeki öncü isimlerin deneyimlerini ilk ağızdan dinleyecek olmaktan dolayı oldukça mutluyuz. helo!, yatırımcılara ve yatırım kuruluşlarına yatırım süreçlerinde çeşitli hizmetler veren, girişimcilere de geliştirdiği programlarla destek sağlayan bir girişim platformu olarak faaliyet yürütüyor. Bugün de Meleklerin Günü’yle birlikte melek yatırımcılıkla ilgili deneyimleri ve süreçleri aktararak, daha fazla melek yatırımcının sektöre katılmasını katkı sunmayı hedefliyoruz. Ekosistemdeki paydaşlar olarak günlük telaşlardan uzaklaştığımız, farklı yolculuklardan edinimler kazandığımız bir gün olmasını diliyorum” dedi.

“Türkiye Girişim Ekosistemine Genel Bakış” başlıklı oturumda konuşan startup.watch Kurucusu Serkan Ünsal, sektörün gidişatına dair değerlendirmelerde bulunurken bazı önemli verileri de katılımcılarla paylaştı. Serkan Ünsal, “Türkiye ekosistemine baktığımızda, bilanço olarak tahminen geçen yıla yakın bir konumda veya geçen yılın biraz üstünde bitireceğiz. Bu sene verilerine bakacak olursak, 350 yatırımcının en az bir yatırım turuna katıldığını görüyoruz. Gaming ve fintech yatırımlarını değerlendirdiğimizde, fintech’te tüm zamanların rekorunun kırıldı. Yatırımcılar sadece fintech’lere 89 milyon dolar değerinde yatırım yaptı. Dünya genelinde yatırım miktarlarının düştüğünü söyleyebiliriz dedi.

“Girişimcilerin optimist realist olması gerekiyor”

“Geleceğe Tohum Ekmek: Deneyimli Melekler” başlıklı oturumda konuşan TheLifeCo Kurucusu Ersin Pamuksüzer“Melek yatırımcılık anlayışımda mentörlük ön planda, yatırımcılık arka planda yer alıyor. Yatırımcı tarafında, yeni girişimler noktasında karşıdaki girişimcinin kimliği önem kazanıyor. Benim anlayışıma göre girişimcilerin optimist realist olması gerekiyor. Ancak böyle girişimciler başarı sağlayabilir. Gereğinden fazla optimist olan birisi büyük bir ihtimalle batar. Girişimlerin zamanın ruhunu da takip edebilmesi gerekiyor. Tavsiyem fikirlerinden çok kendi mesleklerine saygıları olsun. Girişimciler ekosisteme daha fazla hâkim olarak melek yatırımcıları ikna edecek bir duruş sergilemeli” dedi.

Aynı oturumda tecrübelerini paylaşan Arya Kadın Yatırım Platformu Kurucusu Ahu Büyükkuşoğlu Serter“Melek yatırımcılıkta kişilere yatırım yapıyoruz. Ancak kurucuları destekleyen en önemli faktörün ekipler olduğunu görüyoruz. Sizi ileri taşıyan ve dikkat çeken bir kurucu, iş süreçlerindeki çok küçük noktalarda başarısızlık yaşayabiliyor. Birbirlerini tamamlayan ekiplerin olmasının değerli olduğunu düşünüyorum. Yatırımcı tarafında girişimcilerin performans odaklı, işine hâkim ve net olması bekleniyor. 5 dakikalık bir sunum olsa dahi işin özünün hızlı bir şekilde anlatılması oldukça önemli. Yatırım görüşmelerinde, girişimlerin potansiyel olarak sorulabilecek bazı soruların altını doldurmasının temel nokta olduğunu ifade edebiliriz” dedi.

“Kurumsalın Girişimcilerle Etkileşimi” başlıklı oturumda konuşan Girişimci Kurumlar Platformu Başkanı Tuğrul Ağırbaş“Kurumları, girişimci kurumlar haline getirmeye çalışıyoruz. Birbirimizden öğrenerek girişim ekosistemindeki iş birliklerini büyütmeye çalışıyoruz. Kurumdan çıkıp girişimci olunur mu? Kendi serüvenimde bu soruya cevap arayarak insanlara örnek olmak istiyorum. Herkes gerekli tecrübeleri kazandıktan sonra mentör ve yatırımcı oluyor. Farklı bir yola girerek girişimciliği test etmeye yöneldim” dedi.

Disney, oyuncuların daha genç veya daha yaşlı görünmesini sağlayan bir yapay zeka geliştirdi

Disney, içeriklerinde rol alan aktör ve aktristlerin gençlendirme ve yaşlandırma geçişlerini kolaylaştırmak için yeni bir yapay zeka geliştirdi. Bu teknoloji sayesinde hem görsel efektler daha hızlı olması hem de oyuncuların daha az yorulması amaçlanıyor.

Disney görevlileri, bir oyuncunun bir sahnede daha genç veya daha yaşlı görünmesini çok daha kolay hale getiren bir yapay zeka sistemi geliştirdi. Sanatçılar, efektin olabildiğince gerçekçi görünmesini sağlamak için manuel ayarlamalar yapmaya devam etse de yapay zeka aracı sorun çıkarabilecek işlerin çoğunu halledebiliyor. Yaşlanma efektlerini tek bir kareye uygulamak, yapay zekanın sadece beş saniyesini aldığı söyleniyor.

Bir aktörün film ya da dizide yaşlandırılması, sanatçıların karakterin görünümünü manuel olarak değiştirmek için bir sahnenin kare kare incelemesini gerektiriyor. Bu süreç de pahalı ve zahmetli bir hal alıyor. Disney de bu sorunu çözmek için FRAN adında yapay zeka geliştirdi. FRAN, sanatçının başını veya yüzünü hareket ettirdiğinde veya bir çekimde ışık değiştiğinde bile kimliği ve görünümü bozmadan yeniden yaşlanmasına yardımcı oluyor.

Disney’in böyle bir araç geliştirmek istemesinin birçok iyi nedeni bulunuyor. Sistem, görsel efekt sanatçılarının iş yüklerini azaltırken sürecin de hızlanmasında büyük rol oynuyor. Gişe rekorları kıran ve yeterli bütçeleri olmayan yapımların oyuncuları yaşlandırmasına yardımcı olmanın yanı sıra, gereksiz yükselen bütçeleri kontrol altında tutmaya da yardımcı olabileceği tahmin ediliyor. Bütçesi 200 milyon doları bulan The Irishman filminin bütçesinin önemli bir kısmı Robert De Niro, Al Pacino ve Joe Pesci‘yi daha genç göstermeye gitti. Hal böyle olunca şirketler de bu işi daha ucuza yapabilecek bir sistem üzerinde ister istemez çalışmaya başladı.

Disney’in geliştirdiği yeni yapay zeka teknolojisini ilk olarak hangi filmde ya da dizide kullanacağı henüz bilinmiyor. Gençlendirme ve yaşlandırma işlemlerine ayrılan dev bütçe, bu sayede diğer önemli kollara harcanabilecek.

Web3 geliştirici platformu Fleek, Seri A turunda 25 milyon dolar yatırım aldı

fleek

Web3 geliştirici platformu Fleek, düzenlenen Seri A yatırım turunda 25 milyon dolar yatırım aldı. Polychain Capital tarafından yönetilen tura Coinbase Ventures, Digital Currency Group, Protocol Labs, Arweave, North Island Ventures, Distributed Global, The LAO ve Argonautic Ventures katıldı.

2018 yılında kurulan girişim, depolama, barındırma ve faturalandırma gibi web3 hizmetlerinin temel katmanını oluşturuyor. Bu katmanla beraber girişim, herkesin erişebileceği bir arayüz ve protokol katmanı oluşturmayı hedefliyor.

Fleek birden çok web3 protokolünde depolama hizmetleri sunuyor. Platform, şu anda bu hizmetleri sağlamak için AWS ve Cloudflare gibi web2 sağlayıcılarını kullanıyor. Girişim, web2’nin merkezi depolama ve barındırma sağlayıcılarına bağımlılık sorununu çözen merkezi olmayan bir web3 içerik ve uygulama dağıtım platformu olan Fleek Network‘ü gelecek yıl piyasaya sürmeyi planlıyor.

Fleek’in kurucu ortağı Harrison Hines, “Fleek, meşru bir merkezi olmayan Web3 deneyimi elde etmek için kritik bir eksik parça sağlıyor. Fleek Network aracılığıyla, geliştiricilere ve kuruluşlara, gerçekten merkezi olmayan bir web vaadini gerçekleştirmeye yardımcı olacak, kullanımı kolay bir web3 odaklı içerik dağıtım mekanizması sağlayacağız.” dedi.

Platformda Ethereum, Filecoin, Internet Computer, InterPlanetary File System (IPFS) ve Textile gibi kripto protokolleri üzerine inşa edildi. Hines, girişimin önce web3 ekosisteminde büyümeye odaklanacağını, daha sonraları ise video oyun platformları, akış hizmetleri gibi web2 odaklı şirketlere de hizmet vereceklerini söyledi.

Fleek, yeni yatırımı Fleek Network için ve ekibini büyütmek için kullanmayı planlıyor. Bu sayede yeni yeteneklerle beraber daha iyi işlerin ortaya çıkması amaçlanıyor.

Yerli fintech Colendi, interaktif eğlence platformu Hadi’yi satın aldı

Mobil canlı bilgi yarışması Hadi, Türkiye’nin lider finansal teknoloji şirketlerinden biri olan Colendi tarafından satın alındı. Satın alımla alakalı iki şirket de herhangi bir açıklama yapmadığından anlaşma şartları henüz bilinmiyor.

Türkiye’nin ilk canlı bilgi yarışması mobil uygulaması olan Hadi, yaptığı yarışmalarla birlikte çeşitli para ödülleri verdi. İlerleyen süreçte ise interaktif videoların olduğu yeni mobil uygulamasını egirişim aracılığıyla duyurduğunu sizlerle paylaşmıştık. Bu uygulama binlerce interaktif yerli içeriğe kolay bir şekilde istediğin zaman ve istediğin yerden ücretsiz izleyebileceğin mobil televizyon olarak karşımıza çıktı. Bu yılın başlarında ise platform, konumlandırmasını değiştirerek kripto para ödüllü bir uygulama oldu. Böylece canlı yayınla gerçekleştirilen mobil bilgi yarışmasının yerine kripto paralara odaklanan Hadi Crypto+ platformuna evrildi.

Satın alımı Instagram hesabı üzerinden duyuran Hadi’nin kurucusu Emre Ulusoy, 5 yıl boyunca Hadi’yi Hadi yapan; 100e yakın ekip arkadaşı, sunucu, kardeş firma, sponsor marka, yatırımcı ve en çok da 10 milyon kullanıcımıza güzel anılar için teşekkür ediyoruz. Canlı yayınlara ara verdik ama Hadi markası, Türkiye’nin en güçlü fintech şirketi Colendi çatısı altında, 7/24 yepyeni oyunlarla alışılmadıkları yapmaya, yollar açmaya ve eğlendirmeye devam edecek…” dedi. 

Türkiye’nin en büyük sermayeli finansal teknoloji şirketlerinden biri olan Colendi, önemli satın alımlar ve iş birlikleri yaparak adından oldukça söz ettirmeye devam ediyor. Şirket, geçtiğimiz Eylül ayında Londra merkezli blok zinciri yerleşimleri ve ödeme sağlayıcısı SETL‘ın tamamını satın aldı. Ayrıca Colendi, geçtiğimiz haftalarda da New York Federal Merkez Bankası’nın teknoloji ortağı oldu. Şirketin Hadi ile nasıl bir yolculuğa çıkacağı henüz bilinmiyor.

EIT Jumpstarter 2022’de ham madde kategorisinin birincisi Türkiye’den çıkan FarMine oldu

Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü‘ne (EIT) bağlı altı topluluk tarafından yürütülen EIT Jumpstarter‘ın altıncı edisyonu Orta, Güney ve Doğu Avrupa’dan katılan yüzden fazla girişimci ile gerçekleşti. Polonya’nın Krakow kentinde geçtiğimiz gün düzenlenen ve 42 finalistin 7 farklı kategoride yarıştığı erken aşamadaki projelere yaklaşık 200.000 euro ödül verildi.

Yedi ay süren programda, iş modellemesi ve iş planlamasına yönelik derinlemesine incelemeler sonrasında finale kalan girişimler; sağlık, gıda, hammadde, enerji, kentsel hareketlilik, imalat ve sürdürülebilir kapsayıcı yaşam alanlarına yönelik projeleri ile Büyük Final’e katılmaya hak kazandılar.

Erken aşama girişimleri desteklemek amacıyla düzenlenen EIT Jumpstarter 2022’nin başvuru süreçleriyle ilgili gelişmeleri daha önce sizlerle paylaşmıştık.

Son altı yılda 750’den fazla girişimcinin programa katılarak aldıkları ek finansman ile başarı öyküsü yarattığına dikkat çeken EIT Topluluğu Bölgesel Stratejik İnovasyon Projeleri Direktörü Dora Marosvolgyi; ‘‘Programa net ve uygulanabilir fikirlerle katılan girişimlerin bazıları final öncesi şirketlerine yatırım alırken, 45’ten fazlası resmi olarak şirket kuruluşlarını yaptı ve genişlemeye devam ediyor.” yorumunda bulundu.

Türkiye‘den FarMine girişim projesine birincilik ödülü

 Toplam yirmi dört girişimin ödüllendirildiği programda hammadde kategorisinde birincilik ödülüne Türkiye’den katılan “FarMine” projesi layık görüldü. Proje, bir mobil işleme tesisi kullanarak geleneksel ve küçük ölçekli altın madenlerinin atık akışlarından altın geri kazanımını en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor.

EIT Food’un Bölgesel İnovasyon Program (RIS) Merkezi olan Varşova Üniversitesi ise “En İyi RIS Merkezi” seçildi.

Akbanklılar için girişim destek programı: Akbank+

Akbank+ Programı‘yla Akbanklılar Kendi Girişimlerini Kurma Fırsatı Yakalıyor! Akbank+’a katılıp iş fikirlerini geliştiren çalışanlar, Akbank’ın desteğiyle kendi şirketlerini kurabiliyor.

Akbank LAB bünyesinde gerçekleştirilen faaliyetler ile hem ekosisteme hem de kurum içi inovasyon kültürüne katkı sağlayan programı genişleterek ve geliştirerek yoluna devam ediyor.

Akbank+ programıyla alakalı önemli bilgileri programın mentorü Ozan Sönmez ve Akbank LAB İnovasyon Merkezi Müdürü Selim Yüksel‘den öğreniyoruz.

Lüks otel ve tatil köylerini tek bir platformda toplayan ResortPass, 26 milyon dolar yatırım aldı

Birbirinden farklı lüks otellerin günlük ne durumda olduğunu tek bir yerde gösteren girişim ResortPass, düzenlenen Seri B turunda 26 milyon dolar yatırım aldı. Girişim, aldığı toplam yatırımın 37 milyon dolar olduğunu açıkladı.

Declaration Partners ve 14W tarafından yönetilen tura, CRV de William Morris EndeavourAdam Grant, Marvel filmlerinde yer alan oyuncu Gwyneth Paltrow, Fantastik Dörtlü’de yer alan Jessica Alba ve The Points Guy olarak da bilinen Brian Kelly katıldı.

2016 yılında Amanda Szabo tarafından kurulan girişim, genellikle bir otelin sunduğu hizmet ve olanakları yansıtan fiyatların belirlenmesine yardımcı olmak için otellerle birlikte çalışır. ResortPass, kullanıcıları otellerle bir araya getirip her rezervasyondan pay alan bir pazar yeri işlevi görüyor. Covid-19 pandemisi kısıtlamaları hafifledikçe ve insanlar kaybedilen zamanı telafi etmeye istekli olduğundan girişim, 2021’e kıyasla şimdiye kadar brüt rezervasyon hacminde %100 artış gördüğünü belirtiyor. Ayrıca kullanıcı sayısının da iki katına çıktığı açıklandı.

ResortPass, pazar yeri teklifinin ötesinde, otel endüstrisinin günlük konuk erişimini desteklemesini kolaylaştırmak için SaaS yazılımı da geliştirmiştir. Bunun gerekçesi, ResortPass’ın bu otellere günlük olarak daha fazla misafir kabul etmelerini sağlayarak yeni bir gelir akışı sağlıyor. ResortPass, bireysel otel ortaklarının “birçoğuna” 1 milyon doların üzerinde yeni rezervasyon geliri sağladığını iddia ediyor. Girişim, başlangıcından bu yana ortak otellerinde 1.6 milyon misafiri bir araya getirdiğini söylüyor. Oteller için ResortPass’e katılmak ücretsiz olsa da, birçoğu oteldeki erişim yönetimi ve rezervasyon yazılım araçlarına abone oluyor.

14W’den Ryan Acell, “ResortPass, 1.5 trilyon dolarlık küresel konaklama endüstrisinin yepyeni bir segmentine öncülük ediyor. Girişim, oteller ve misafirler için bu fırsatı yaratarak, sektörü, insanların evlerine daha yakın, daha kısa ve daha sık deneyimlerle tatil yapmayı tercih etme şekliyle uyumlu hale getiriyor.” dedi.

ResortPass, şu anda çoğunlukla Amerika Birleşik Devletleri’nde – Florida, California, New York, Hawaii, Oklahoma ve Arizona dahil olmak üzere 35 eyalette faaliyet gösteriyor. Yatırımla beraber girişim,  Avrupa ve Asya-Pasifik bölgesi gibi yeni coğrafyalara doğru genişlemeyi planlıyor.