Ana Sayfa Blog Sayfa 282

Biyoteknoloji odaklı yerli girişim Massive Bio, Revo Capital liderliğinde 16.5 milyon dolar yatırım aldı

Massive Bio

Kanser hastalarına en iyi tedavi seçeneklerini bulmak için çalışmalar yapan yerli girişim Massive Bio, düzenlenen Seri B turda 16.5 milyon dolar yatırım aldı. Revo Capital liderliğinde düzenlenen tura Kenan Turnacıoğlu, IFC (World Bank), DEG-Deutsche Investitions-und Entwicklungsgesellschaft mbH, TFS Services, ImpactAssets ve SiteGround Capital katıldı.

2015 yılında Dr. Selin Kurnaz, Çağatay Çulcuoğlu ve Dr. Arturo Loaiza-Bonilla tarafından kurulan Massive Bio, dünyanın neresinde ve hangi ekonomik koşullarla yaşıyor olursa olsun kanser hastalarını klinik çalışmalarla buluşturan ve bunu da teknoloji, büyük veri ve servisi bir araya getirip saatler içinde gerçekleştiren tek şirket oluyor. Kanser hastaları kendi bilgilerini sisteme girdiğinde Massive Bio’nun yapay zeka algoritmaları, hastanın verileri ile en uygun tedavi yöntemini ve en yakın klinik araştırma merkezini eşleştiriyor.

Girişimin geçtiğimiz Haziran ayında 9 milyon dolar yatırım aldığını sizlere aktarmıştık. Yeni yatırımla beraber girişimin aldığı toplam yatırım 23.3 milyon dolar oldu.

Massive Bio

Massive Bio kısa bir süre önce platformuna 100.000’den fazla hasta eklediğini duyurdu. Platform, yapay zekayı kullanarak kanser hastalarına ilgili klinik denemeler sağlıyor. Hastaların tedavi seçeneklerini daha hızlı bulmasını sağlıyor ve yaşam bilimleri şirketlerinin geleneksel tesise özel işe alım yerine daha geniş, daha kapsayıcı, nüfusa dayalı işe alım yapmasına olanak tanıyor. Massive Bio’nun yapay zeka teknolojisi, hasta deneyimini daha önce yapamayacakları şekillerde iyileştirmek için hasta verilerini otomatik olarak kanser deneyi verileriyle eşleştirerek sağlık hizmetlerine erişimi ve eşitliği iyileştirebiliyor.

Massive Bio kurucu ortağı ve CEO’su Selin Kurnaz, “Genellikle denemelere acil erişim gerektiren en iyi tedavi seçeneklerini bulmalarına yardımcı olarak kanser hastalarına umut yaratmak ve onları güçlendirmeyi misyon ediniyoruz. Bu, yaşamları anlamlı bir şekilde değiştirmek için ileri teknolojinin tıp bilimiyle kesiştiği muazzam bir zaman noktası oluyor. Son derece tecrübeli uzmanların ekibimize katılması, 2023’e girerken misyonumuzun sınırlarını zorlamamıza ve stratejik önceliklerimizi uygulamaya devam etmemize yardımcı olacak.” dedi. 

B Corp statüsüne geçiş yapan Fazla, 2023 yılında İspanya’ya açılacağını duyurdu

Fazla

Fazla Gıda artık Fazla olarak yoluna devam edeceğini, bu kapsamda değişen kurumsal kimliğini, 2023 yılında gıdanın yanı sıra tekstil, ambalaj ve kimyasal ürün dikeylerinde atık yönetimi yapacaklarını, B Corp şirket olduklarını ve yılın ikinci yarısından sonra İspanya’ya açılacaklarını duyurdu. Sektör paydaşlarının katıldığı tanıtım toplantısında aynı zamanda gıda ve gıda dışı alanda iki farklı panel düzenlendi. 

Fazla Gıda, yoluna Fazla olarak devam edecek.

2017 yılından bu yana 58 bin tondan fazla gıdanın israfını engelleyerek, 82 bin ton karbon emisyonunun önüne geçen ve Gıda Kurtarma Derneği ile düzenli olarak gerçekleştirdiği bağış operasyonları ile her ay 1.25 milyondan fazla ihtiyaç sahibine dokundu. Bugüne kadar sadece gıda atıklarıyla ilgili hizmet sağlayan Fazla Gıda, artık Fazla olarak gıda dışı sektörler olan tekstil, ambalaj ve kimyasal ürün dikeylerinde de atık yönetimi sağlayarak israfa karşı “dur” diyecek. 

Toplantıda konuşan Fazla Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı, “Bugün benim için çok önemli bir gün. Bugüne kadar gıda atığını nasıl azaltacağımızı ve yöneteceğimizi öğrendik artık daha da fazlasını öğreneceğiz. Bundan böyle sadece gıdada değil tekstil, ambalaj ve kimya sektöründe de yer alacağız. Şu an bu alanlardaki bebek adımlarımızı atıyoruz. 2023 yılı dikeylerde uzmanlığımızı artırdığımız bir yıl olacak. Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde çok daha farklı ve gelişmiş projeler içerisinde olacağız. Artık Fazla ismiyle yolumuza devam edeceğiz. 2023 yılında yurtdışı operasyonlarımıza başlıyoruz ve ilk durağımız İspanya olacak. Türkiye’de hayata geçirdiğimiz işimizi böylece yurt dışına da ihraç etmiş olacağız. Öte yandan Türkiye’de atık yönetimi sektöründeki tek B Corp şirket olduk. Sadece dünyanın en iyisi olmayı değil, dünya için en iyi olmayı amaçlayan şirketlerden biri olarak yolumuza devam edeceğiz. Sürdürülebilirliğin sağlanması için sistemlerin dönüşebilmesi şart. Sistemlerin dönüşebilmesi sadece dijitalleşme ile olmuyor. İşleyişlerin de değişmesi gerekiyor. Gıda israfının önlenebilmesi, israfı önleyebilmede bu noktaya gelinebilmesinin nedeni her işletmenin içerisinde bu konuda şampiyonlarının olması. Hep söyledik, tek başına başarmamız mümkün değildi, sektör oyuncuları bu konuyu önemsedi ve hazır hale geldi, biz de hızlandırıcı olduk.” dedi. 

Konuşmasında sektörler bazında bazı çarpıcı verilere de değinen Silahlı;

“Her yıl dünya genelinde 2 milyar ton kentsel atık oluşuyor.  Dünya çapında 800 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ediyor.  Dünya genelinde her yıl üretilen gıdanın 3’te 1’i çöpe gidiyor. 

Ambalaj sektörüne bakıldığında; ambalajlar çöpümüzün 3’te 1’ini oluşturuyor.    Her yıl 8 milyon ton plastik atık denizlere ulaşıyor.  Dünya genelinde her dakika 2 milyon plastik poşet kullanılıyor.  Şimdiye kadar küresel olarak üretilen 7 milyar ton plastik atığın yüzde 10’undan azı geri dönüştürüldü.  

Tekstil sektörü özelinde; bir yılda 100 milyar adet giysi üretiliyor. Bu giysilerin %85’i maalesef çöpe gidiyor. Her yıl 92 milyon ton tekstil atığı oluşuyor.  1 kilogram pamuk üretimi için gereken su miktarı 20 bin litre. Bu sayı bir insanın 900 günde içtiği su miktarı ile aynı.  

Kimyasalda ise; her saniye 13 ton tehlikeli atık oluşuyor. Bu insan başı her yıl 60 kilogram tehlikeli atık oluşumu demek. 100 milyondan fazla insan yapımı kimyasal madde birbirinden farklı sektörlerde kullanılıyor.  

İşte tüm bu verileri de dikkate alarak Fazla olarak 2023 yılında gıdanın yanı sıra, tekstil, ambalaj ve kimyasal ürün atıklarında da israfa dur deme kararı aldık.” diyerek sözlerini tamamladı.

Toplantıda aynı zamanda moderatörlüğünü Gazeteci Elif Ergu’nun gerçekleştirdiği iki panel de düzenlendi. Gıda panelinde; Metro Türkiye Sürdürülebilirlik Müdürü Betül Bildik, Migros Kalite ve Çevre Yönetimi Direktörü Hülya Günay, CarrefourSA  İSG, Kalite Güvence, Çevre ve Sürdürülebilirlik Grup Müdürü Tayfun Akusta, Divan Çevre ve Sürdürülebilirlik Müdürü Nur Çelik, Anadolu Efes Sürdürülebilirlik Müdürü Neriman Eralp Kalyoncuoğlu, Gıda Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berat İnci panelist olarak yer alırken, gıda dışı panelde ise; Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz, Avon Türkiye Genel Müdürü Orkun Gül, Latro Kimya Ortağı Ayrin İbiş, Sun Tekstil Genel Müdür Yardımcısı Berna Adıgüzel konuşmacı olarak yer aldı.

2.859 ton gıdayı ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık

Gıda panelinde söz alan Metro Türkiye Sürdürülebilirlik Müdürü Betül Bildik, “Sürdürebilirlik bizim DNA’mızda var. Çevreyi düşünerek projelerimizi çalışıyoruz. İklim değişikliğinde gıdanın etkisini biliyoruz. Değişimin bir parçasıyız. Etki alanımızdaki paydaşlarımızla bir dönüşüm içerisindeyiz. Fazla da bu paydaşlarımızın en önemlilerinden biri. Bir tabak ile yarını değiştirebiliriz diyoruz. Bu şekilde yaklaşırsak ürünleri de geleceğe taşıyabiliriz. Müşterilerimiz için de çalışmalar sürdürürken, onları da bu yola dahil etmek istiyoruz. 2022 Ekim ayı sonu itibariye 2.859 ton gıdayı ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık.” dedi.

Türkiye’de 400 Migros şubemizle bağışta bulunuyoruz

Migros Kalite ve Çevre Yönetimi Direktörü Hülya Günay da Fazla ile işbirliğimiz çok güzel ve uzun bir yolculuk. 2016 yılından bu yana birlikte çok çalıştık. Neyi nasıl yapmamız gerektiğini çok konuştuk. Şu an tüm Türkiye’de 400 Migros şubemizle bağışta bulunuyoruz. En çok bağış Beylikdüzü ve Ataşehir Migros şubelerimizden yapılıyor. Bağış operasyonlarımızla 10 bin tondan fazla gıdayı ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık, 18 bin ton karbon salınımını engelledik. 2030’a kadar gıda israfını yüzde 50 azaltma hedefimiz var. Atık yönetimi çok önemli. Ancak atığın yüzde 16’sı hasattan mağazalara gelen kesimde oluşuyor. Atılacak adımlarda bu yöne de dikkat çekilmeli.” şeklinde konuştu.

“Görünüşüne aldanma, tadına şans ver” diyoruz

CarrefourSA İSG, Kalite Güvence, Çevre ve Sürdürülebilirlik Grup Müdürü Tayfun Akusta, CarrefourSA içerisinde mottomuz doğru üreticiden doğru üretimi alıp müşteriye ulaştırmak. En büyük sorunlarımızdan biri müşterilerimizin son kullanma tarihi ile ilgili eksiklikleri. Diğer bir sorun ise alışveriş sırasında hep en güzelini seçmeye çalışmamız. “Görünüşüne aldanma, tadına şans ver” çalışmasıyla gıdaların sadece görüntüsüne göre alınmaması gerektiğini anlatmaya çalıştık. Bu sayede 632 bin TL’lik yani 10 ton gıdayı atık olmaktan kurtardık.” şeklinde görüşlerini dile getirirken, Fazla ile birlikte bağış miktarını hızlı bir şekilde artırdıklarını ve Cumhuriyet Seferberliği kapsamında, Gıda Kurtarma Derneği ve Fazla ile yaptıkları iş birlikleriyle tarlada kalan gıdaları kurtardıklarını belirtti.

2030 hedeflerimizi belirledik

Anadolu Efes Sürdürülebilirlik Müdürü Neriman Eralp Kalyoncuoğlu da Anadolu Efes olarak iş modelimizin temeli sürdürülebilirlik. 2010 yılından beri sürdürülebilirlik çalışmalarımızı neyi nasıl yaptığımızı göstererek en şeffaf şeklide paylaşıyoruz. Yönetim kurulumuzdan çalışanlarımıza kadar herkesin içerisinde olduğu bir komiteyle ilerliyoruz. 2030 hedeflerimizi belirledik. Çevre, cinsiyet eşitsizliği, sosyal etki, girişimcilik konusunda atacağımız adımlarla hedeflerimize ulaşmak için koşuyoruz. Sıfır atık konusunda çalışmalarımızı belgelendirmek de hedeflerimiz arasında. 2,5 yıl önce Fazla ile birlikte bir yolculuğa çıktık. Fazla malt ürünlerinden protein değeri çok yüksek olan bir yan maddenin hayvan yemi sektöründe kullanılmasını sağladık. Şimdi de bu ürünün tüketici ürünlerinde kullanılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Üretirken fazla olarak gördüğümüz şeyler aslında çok değerli.” dedi.

Sürdürülebilirlik raporumuzu 2023’te yayınlayacağız

Divan Çevre ve Sürdürülebilirlik Müdürü Nur Çelik de, “Divan grubunun çok geniş bir hizmet alanı var. Sürdürülebilirlik bizim için olmazsa olmaz bir alan. Çalışmalarımızı hızlandırdık ve ilk sürdürülebilirlik raporumuzu 2023’te yayınlayacağız. Günümüzde evde tüketim azalırken, dışarıda tüketim arttı. Yeme içme sektöründe sadece gıdayı değil, suyu da, enerjiyi de israf ediyoruz. Fazla ile bu noktada yollarımız kesişti. Dünyanın en büyük sorunu gıda israfı. Biz de tüm gruplarımızda Fazla’nın desteğiyle israfı azaltıyoruz ve çalışmalarımız da hızla sürüyor. Akıllı tartıyı da restoran ve kafeteryalarımızda kullanıyoruz ve çıkan sonuçlardan anladık ki en büyük silahımız menü. Menülerimizi değiştirdik ve israfı azalttık. 2023’te de akıllı tartı ölçümlerine otellerimizde de başlayacağız.” şeklinde konuşurken, 

Gıda Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berat İnci de “Yola çıkarken Türkiye’de gıda israfı konusunda önce farkındalığı artırmamız gerektiğini tespit ettik. Yaptığımız iletişimlerde atık kaynaklı cebimizden çıkan parayı paylaştığımızda çok büyük bir etki yarattığını gördük. Bugün 4 kişilik ortalama bir aile her yıl 2 asgari ücrete denk gelen gıdayı çöpe atıyor. Bu çok yüksek bir tutar. Farkındalıkla beraber gereken alt yapının kurulması ve yönetmeliklerin hazırlanması konusunda ciddi yol kat ettik. Yapılacak daha çok iş var. Gıda Kurtarma Derneği ve Fazla’nın iş birliği kurum ve derneklerin birlikte nasıl bir etki yaratabileceği konusunda çok güzel bir örnek. Ortak çalışmalarımız çarpan etkisi yarattı.” dedi. 

Tekstilde izlenebilirliği sağlamak atığı sektöre yeniden kazandırıyor

Oturumun 2.yarısında gerçekleşen gıda dışı panelinde söz alan Sun Tekstil Genel Müdür Yardımcısı Berna Adıgüzel, Tekstilde çok ciddi bir atık oluşuyor. Tekstil sektörünün en büyük sorunlarından biri dönüşüm oranlarının çok düşük olması. Tekstilden tekstile dönüşüm oranı sadece yüzde bir. Tekstil atıklarımızın ise yaklaşık yüzde 17’si keçe ve dolguluk malzemesi olarak tanımladığımız aslında katma değeri çok düşük olan malzemelere dönüştürülüyor. Maalesef yüzde 70-80 oranında bir atık ise enerji için yakılıyor veya toprak altına gömülerek imha ediliyor. Tekstilde bu oranları artırmanın önündeki en büyük engel ise izlenebilirlik. Tasarım aşamasından üretime kadar olan kısmı izlemek şu an çok mümkün değil. Fazla ile atık yönetimi konusunda bir çalışmaya imza attık. Üretimlerimiz sonrası oluşan kumaş atıklarımız var. Bir kumaşı kestiğimizde bunun ortalama yüzde 80-85’ini ürün haline getirebiliyoruz. Kalan kısım atık olarak tamamen istifleniyor, poşetleniyor. Şu an izlenebilirliği sağlayabildiğimiz için atıkların nereye kullanabileceğini artık biliyoruz. Atıkların bazıları tekrar pamuğa veya elyafa dönüşebiliyor. Fazla ile iş birliğimizde hedefimiz; atıkların ham maddeye dönüşebilmesi ve sektöre dahil olabilmesini sağlayabilmek. Sürdürülebilirlik konusunda 2025 yılı tüm sektörler için büyük değişimlerin yaşanacağı bir yıl olacak” dedi.

Sürdürülebilirlik konusunda gençleri de harekete geçireceğiz

Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz da sürdürülebilirlik adına oluşturdukları tekstil ürünleriyle ödül aldıklarını belirterek, “Sürdürülebilirlik konusunda artık hızla yol alıyoruz, bu çok sevindirici. Bugün buradaki panellerde gördüm ki, artık bu konuda hazırız, herkes bir ajandaya sahip ve ne yapması gerektiğini biliyor. Fazla özelinde önümüzdeki dönemde aktif olarak çalışıp fazla ürünleri nasıl tekrar sektöre kazandırabiliriz bunun özelinde çalışacağız. Sürdürülebilirlik raporumuzu hazırlıyoruz. Çevre, toplum ve insan konuları üzerine odaklanıyoruz. Mavi’nin çok genç takipçileri de var. Sürdürülebilirlik konusunda gençleri de harekete geçirmeyi planlıyoruz. Toplumumuz buna hazır. Gençler sürdürülebilirlik konusunda çok hevesli.” şeklinde konuştu.

Sınırların ortadan kaldırıldığı bir yönetim sistemini benimsiyoruz

Latro Kimya Ortağı Ayrin İbiş de “Yaptığımız iş gereği çok fazla farklı sektörle iç içeyiz. Bu da bizim birçok sektörü gözlemlememizi sağlıyor. Kolektif bilincin faydalarına inanıyoruz. Atık olarak değerlendirilen ürünlerin katma değerli ürünler olduğunu düşünüyoruz. Latro Kimya olarak bütün sınırların ortadan kaldırıldığı bir yönetim sistemini benimsiyoruz. Doğadan gelen bir ürünle ithal ettiğimiz bir ürünün yer değişebileceğini fark ettik ve bu çok heyecan verici. Fazla ile zaten bir süredir farklı projeler yaratıyoruz. Bu alanda gerçekleştirebileceğimiz sinerji fırsatı sonsuz. Atıkların hepsi bir inovasyon projesi.” dedi.

Avon Türkiye Genel Müdürü Orkun Gül de “Kozmetik sektöründe ürünler son kullanma tarihi gelmeden genellikle tüketiliyor. Ancak ambalaj atığı çok fazla. Bu noktada Fazla sektöre çok fayda sağlayacak. Biz Dünya’nın en büyük kozmetik şirketi olmak için değil Dünya’ya en çok faydayı sağlayan kozmetik şirketi olmak çalışıyoruz. Fazla bugün B Corp sertifikası aldığını paylaştı, biz de önümüzdeki yıl bu sertifikayı alacağız. Hedeflerimizden biri de ürünlerimizin yüzde 79 olan biyo çözünürlüğünü en az yüzde 95’e çıkarabilmek. Ayrıca ambalajlarımızın da yüzde 100’ünün geri dönüştürülebilir olmasını sağlayacağız.” dedi.

Bayilik ve franchising sistemiyle çalışan markalar için yerli platform: Branchsight

Bayilik ve franchising hizmeti veren markalara bağlı bayilerin dijital pazarlama reklamlarını 10 saniyede en doğru şekilde vermelerini sağlayan Branchsight, güçlü müşteri destek operasyonu ve en yeni teknolojik altyapısıyla Türkiye pazarında hizmet vermeye başladı. Tek bir platformda hem markaların hem de bu markaların bayi veya franchise şubelerinin dijital çözüm ortağı olan Branchsight, aralıklı olarak verdiği eğitimlerle de bayilerin dijital pazarlamayı daha yakından tanımalarına yardımcı oluyor. 

Bayilerin Tüm Dijital Pazarlama Süreçlerini Takip Edin 

Emre Gökşin ve Hüseyin Can Yıldırım tarafından kurulan Branchsight, 2022 Kasım itibariyle Alarko, Toshiba, Michelin gibi markalarla çalışma sürecine başladı. Verdiği eğitim ve danışmanlık hizmetlerinde gördüğü eksik noktalar sonucunda Branchsight girişiminin ilk adımlarını atan kurucu ortak Emre Gökşin, ”Bayilerin tüm dijital süreçlerini takip etmeyi sağlayan Branchsight fikri, aslında çok temel ama çok önemli bir ihtiyacın fark edilmesi üzerine ortaya çıktı. Bayi yapısına sahip olan kurumlar, bayilerinin dijital pazarlama yetkinliğine sahip olmasını talep ediyorlar. Burada başladığımız eğitim yolculuğu sonunda bayilerin aksiyon alma oranlarının oldukça düşük kaldığını tespit ettik. Konu ile ilgili engelleri analiz ettiğimizde en büyük sorunların; bayinin reklam süreçlerini öğrenmesi ve uygulaması için gereken zamanı bulamaması, reklam platformlarının karışık arayüzleri, reklam vermek isteyen bayinin nasıl bir hedefleme yapacağını bilememesi ve görsel ihtiyacını tek başına çözememesi gibi sorunlar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Branchsight için bayilerin tüm bu ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yola çıkan bir proje diyebiliriz.” 

Branchsight Nasıl Çalışıyor?

Branchsight “10 saniyede Reklam’’ felsefesi ile çalışıyor. Bayinin Facebook, Instagram ve Google Ads hesaplarını hızlıca entegre eden sistemde, genel müdürlük tarafından belirlenen görsel ve hedefleme stratejisi her bayi özelinde -bayiye özel- otomatik olarak üretiliyor. 

Bayiler kendileri için Branchsight tarafından hazırlanmış stratejiye ek olarak sadece bütçe belirleyerek kampanyayı 10 saniyede aktive edebiliyor. Hem bayi hem genel müdürlük aktive olan reklamın tüm sürecini ve performansını panel üzerinden kolayca takip edebiliyor. Bayinin dijital pazarlama üzerinden aldığı tüm veriler ise CRM sistemi ile paylaşılarak markaların veri yönetim sürecini de elinde tutmasına yardımcı olmaktadır. 

Sistemine dahil olan tüm markaların ve bayiliklerin çağımızın en etkin pazarlama yöntemi olan dijital pazarlama hizmetinden optimum şekilde fayda sağlamasını hedefleyen Branchsight sade ve kolay kullanılabilir arayüzü ile reklam verenlerin en büyük yardımcısı olmayı hedefliyor.

Power House’tan video girişimcileri için 10 milyon dolarlık fon

Teknoloji ve video yayıncılığı alanlarında çok sayıda şirketi çatısı altında barındıran Key Networks Group sahip olduğu bilgi birikimi, teknoloji ve inovasyon gücüyle finansal kaynakları birleştirerek Power House’u 2022 yılının ilk yarısında ekosisteme kazandırdı.

Video yayıncılığı dikeyinde fikir aşamasından başlayarak girişimcilerin desteklenip iş fikirlerinin hayata geçirilmesi, hızlandırılması ve global ölçeğe ulaştırılması hedefiyle ilerleyen Power House kısa sürede 4 önemli yatırım gerçekleştirdi.

Enes Usta, Yiğit Doğan Çelik ve Kerem Ersoy’un kurucu ortakları oldukları Key Networks Group bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Power House, uzman kadrosu ve yatırımlarıyla uzun vadede pazardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Rekabetin zorlu olduğu video ekosisteminde öne çıkabilmek adına teknoloji ve yaratıcılığı bir arada kullanarak ilerlemeyi hedef edinen Power House’un yatırım yaptığı markalar arasında Ollang, Cineshort, Deepzen ve Başlat gibi girişimler yer alıyor. Video yayıncılığı dünyasında bu yatırımlarla dikkat çeken Power House, yaratıcı fikirler ve stratejik düşünce üzerine geliştirdiği programlar ile girişimlere önemli geliştirmeler ve inovasyon imkanı tanıyor.

Yatırım alan yenilikçi girişimler neler yapıyor?

Ollang, video ve audio içerikleri için uçtan uca alt yazı ve dublaj teknolojileri sağlayan bir teknoloji girişimi. TV/Film şirketleri, Youtube Creator’ları, E-learning platformlarına AI Dubbing teknolojilerini sunarak içeriklerini milyonlarca izleyiciyle buluşturmalarına imkan sağlıyor.

Cineshort, gün içerisindeki kısa vakitlere nefis filmler sığdırılan yeni nesil streaming platformu olarak faaliyet gösteriyor. Dikkat süresi kısa olup içerikte kalite arayanlar için Cineshort yeni bir eğlence alanı olma özelliği taşıyor. Uygulama mağazalarından indirip ücretsiz kayıt olabilir, nefis filmler keşfedebilirsiniz.

DeepZen, metninizi doğal sesin duygu, tonlama ve ritmiyle zenginleştirilmiş ses içeriğine dönüştürüyor. Sesli kitaplar, reklam, pazarlama, marka sesleri ve podcasting, oyun ve sanal asistanlar dahil olmak üzere diğer sesli içerik türleri için dijital ses çözümleri üretiyor.

Başlat, Türkiye’nin ücretsiz dijital içerik ve yayın platformu olarak %100 yerli sermaye ile kuruldu. İçerisinde 6000 saatten fazla premium film ve dizi içeriği bulundurmasının yanında 7/24 yayın yapan kendi kanallarıyla birlikte ulusal TV ve radyo kanallarına erişebiliyorsunuz. Sadece Başlat’a özel spor, magazin, eğlence programları da bulunuyor. Ayrıca yüzbinlerce kısa video ile kullanıcılarına yepyeni bir deneyim sunmayı da amaçlıyor.

“Yenilikçi fikirlere ve iş modellerine 10 milyon dolar kaynak ayırdık”

Power House Kurucu Ortağı Enes Usta yaptığı açıklamada, video yayıncılığı alanında önemli iştiraklere sahip bir organizasyon olduklarına dikkat çekerek, “Merzigo markamız başta olmak üzere grup şirketlerimiz arasında Keyvod, Voxl, Key Records, Keycon gibi video yayıncılığı sektöründe global değer yaratan önemli şirketler yer alıyor. Bu alandaki odağımızı büyütmek küresel bir büyüme ve iddia ortaya koymak için yeni teknolojilere ve yeteneklere ihtiyaç duyuyoruz. Hem bünyemizdeki şirketlerin gelecek vizyonuna katkı sağlamak hem de video ekosistemini geliştirmek amacıyla Power House platformunu hayata geçirdik. Parlak iş planları olan girişimciler ile yenilikçi çözümler ortaya koymuş girişimlere yatırım yapıyor ve onlara her türlü büyüme desteğini sağlıyoruz. Power House olarak 2022 içinde önemli yatırımlar yaptık. Önümüzdeki yıl için 10 milyon dolarlık bir kaynak ayırdık ve gelecek dönemlerde yenilikçi fikir ve iş modellerine yaptığımız yatırım miktarını artırmayı da düşünüyoruz. Burada teknoloji geliştirme, strateji oluşturma, pazarlama ve iş geliştirme desteği sunma gibi alanlarda önemli katkılar sunuyoruz” dedi.

ScaleUp girişimci hızlandırma programının dördüncü dönemine seçilen 12 girişim

ScaleUp Programı

Büyüme aşamasına ulaşmış girişimlere yönelik bir hızlandırma programı olarak tasarlanan, kapsamı ve hedef kitlesi itibariyle Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine farklı bir değer katan ScaleUp Programı, şirketlerin globalleşme ve büyüme hedeflerine ulaşmalarına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

4 yıldır P&G Türkiye iş birliğiyle, Endeavor Türkiye tarafından gerçekleştirilen ScaleUp programının yeni dönemi, girişimcilerin de katıldığı buluşma ile başladı. Aktif olarak faaliyet yürüten ve yıllık en az 10 milyon TL ciroya ulaşan teknoloji ve internet odaklı girişimcilerin katıldığı program ile 5 ay boyunca atölyeler düzenlenecek, girişimcilerin ihtiyaçlarına yönelik birebir mentörlükler, global ve yerel ağlara erişim imkanı sunulacak.

ScaleUp Programı’na kabul edilen girişimler

Endeavor ScaleUp Programı’na kabul edilen girişimler, farklı sektörlerde yenilikçi çözümler sunarak hayatı kolaylaştırıyor.

Programa kabul edilen girişimler; Evreka, Hergele Mobility, Hihwell, Hoopla, Getmobil, Lumnion, Navlungo, Sanction Scanner, Shippn, Packupp, Techsign ve Tiplay. Şirketler ve program hakkında daha fazla detay scaleup.endeavor.org.tr adresinde bulunuyor.

P&G Türkiye kampüsünde gerçekleşen etkinlikte söz alan P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Kumaş ve Ev Bakım Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Yetkin Tepeköylü “P&G Türkiye’de 35, globalde ise 185 yaşında bir şirket. Türkiye’de genç olabiliriz ama globalde oldukça köklü bir şirketiz. İki asra yakın tarihimiz boyunca milyarlarca insanın yaşamına Gillette, Orkid, Ariel, Prima, Fairy gibi markalarımızla dokunabilmeyi 2 temel gücümüze borçluyuz; yenilikçiliğimiz ve araştırma gücümüz. Başka bir deyişle yenilikçi düşünce P&G’nin DNA’sı arasında yer alıyor ve bugünün girişimciliği arkasında ise P&G’nin inovasyon gücünü farklı alanlarda destekleyebilecek hızlı gelişen dijital bir dünya var. Biz de bu bakış açısından hareketle bundan yıllar önce girişimcilerin dünyasına adım atmak üzere Endeavor Türkiye’nin yönetim kuruluna girme kararı almıştık. Amacımız bu ekosistemin bir parçası olmak ve P&G’nin ölçeğini girişimcilere sunarken, dış dünyadan yeni fikirleri alıp uyulabilmekti. Bu kapsamda geçmiş yıllarda çok sayıda girişimciyle bir araya geldik, onları ofisimizde ağırladık ve çeşitli iş birliklerinde bulunduk. Bu nedenle ScaleUp projelerinden çok şey ögreneceğimize ve sürdürülebilir ortaklıklar elde edeceğimize inanıyor, 4’üncü döneminde Scale Up projesini desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Endeavor Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen; “Girişimcilik ekosistemi için Scaleup şirketlerin yarattığı değer tartışılamaz. Endeavor Türkiye olarak 15. senemizi kutluyoruz ve kuruluşumuzdan bu yana girişimcilik dünyasında öne çıkan pek çok şirketin büyümesine destek olmanın gururunu yaşıyoruz. Hem girişimcilerin desteklerimizden daha erken ve sistematik şekilde faydalanmasını sağlamak, hem de PG ile değerli iş birliklerinin oluşması adına dördüncü defa yürüttüğümüz ScaleUp Programı’nın hedefine ulaşacağına ve yeni başarı hikayelerinin oluşacağına inancımız sonsuz. Bu bağlamda dört senedir yan yana yürüdüğümüz P&G’ye teşekkür ediyor ve programa seçilen girişimcileri kutluyorum.” şeklinde konuştu.

Turkcell’in mesajlaşma uygulaması BiP, Pakistan pazarına giriş yapıyor

Turkcell Bip Pakistan

Turkcell ve VEON Group, BiP’in Pakistan’da yaygınlaştırılmasına olanak sağlayacak önemli bir iş birliğine imza attı. VEON Group bünyesindeki Pakistan merkezli Telekom operatörü Jazz ile BiP’in taraflar olarak yer aldığı anlaşma çerçevesinde Jazz; Pakistanlı kullanıcılara BiP’in hızlı ve güvenli mesajlaşma, yüksek kaliteli sesli ve görüntülü görüşme, gizli mesaj, anında çeviri hizmeti ve kullanım kolaylığı gibi bir çok faydasını takdim edecek. Bu iş birliği aynı zamanda teknoloji diplomasisinin ülkeler arasındaki yakın ilişkileri nasıl derinleştirebileceğinin de bir örneği oldu.

BiP, çeviri gibi ayrıcalıklı özellikler sunarak, iletişime yardımcı oluyor ve çok dilli yerel toplulukların uygulama kullanımını kolayca benimsemesini sağlıyor. Hepsi bir arada süper uygulama olarak tasarlanan BiP, kullanıcılara yemek, spor, eğlence, moda gibi kanalları keşfetme kolaylığı da sağlıyor. 192 ülkede aktif olarak kullanılan BiP, yaklaşık 99 milyon indirmeye ulaştı.

Gerçekleştirilen törende Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, “Müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için gayret ederken dijital hizmetlerimizin kapsamını ve ölçeğini de genişlettiğimizi görmek bizim için kritik bir başarı faktörü. VEON ve Jazz ile hayata geçirdiğimiz bu iş birliğinin gücüne yürekten inanıyoruz ve BiP’i Pakistan pazarında yaygınlaşması için Jazz ile yakından çalışmaya başlamaktan mutluluk duyuyoruz. Bu iş birliği, Türkiye’nin katma değeri yüksek teknoloji transferini artırma hedefine ulaşmasında da bir mihenk taşı oldu. BiP’in Pakistan’da kullanımı arttıkça, bu ortaklık modelini diğer ülkelerde de yaygınlaştırmak için çalışacağız. Ülkemizin haricinde başka ülkelerin de dijital ekonomilerinin gelişimine katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuştu.

BiP CEO’su Gökhan Yüksektepe, “İletişim ve yaşam platformumuz BiP’in Pakistanlı kullanıcılar nezdinde ivme kazandığını duyurmaktan gurur duyuyoruz. BiP’i küresel bir iletişim uygulaması haline getirme, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş yerel deneyimler sunma hedefimiz için özveriyle çalışıyoruz. Bu stratejiyle ilgili olarak, bölgede Jazz gibi bir ortakla iş birliği yapmak bizim için önemli. Bugün BiP ve Jazz, BiP’in Pakistan’daki penetrasyonunu artırmak amacıyla stratejik ortaklığa başlıyor” dedi.

VEON Grup CEO’su Kaan Terzioğlu, “Mesajlaşma, stratejik bir uygulama ve dijital operatör stratejimizin önemli bir parçası. Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde geniş bir hizmet yelpazesi ile yüksek düzeyde güvenlik sunan ve yerel teknoloji ekonomisini geliştiren mesajlaşma çözümleri sunmayı hedefliyoruz. BiP, dünyanın farklı yerlerinde kendini kanıtlamış mükemmel bir hizmet ve Jazz’ın Pakistan’da yaygınlaşması hem kullanıcılara hem de dijital ekosisteme fayda sağlayacak” diye konuştu.

Jazz CEO’su Aamir İbrahim ise “Dijital operatör stratejimiz çerçevesinde Pakistan’daki 120 milyon mobil geniş bant kullanıcısı için bir yaşam tarzı ortağı olarak hizmet etmeye odaklanıyor, finansal işlemler, TV yayıncılığı, müzik veya sigorta gibi çok kapsamlı servisler sunuyoruz. BiP lansmanı ile dijital servis portföyümüzü daha da güçlendirdik ve kullanıcılarımızı çok amaçlı bu iletişim uygulaması ile tanıştırıyoruz” dedi.

Nasdaq, Midas’ın 500.000 kullanıcıya ulaşmasını New York Times Meydanı’nda kutladı

Midas, geçtiğimiz hafta yayınladığı büyüme verileriyle başarılı bir yılı geride bıraktığını açıklamıştı. Amerikan borsaları ve Borsa İstanbul’a tek uygulama üzerinden masrafsız ve rahatça yatırım yapma imkanı sunan Midas’ın 2022 yılında 10 kat büyüyerek 500 bin kullanıcıya ulaşması, Türkiye’nin ardından Amerika’da da büyük ses getirdi. 

Dünyanın en büyük teknoloji borsası Nasdaq, Midas’ın Amerikan Borsalarının ardından Borsa İstanbul hisselerini de uygulamaya getirerek ulaştığı bu başarıyı New York Times Meydanı’ndaki dev ekranda kutladı.

Türkiye’yi gururlandıran kutlama

Tüm yatırım ihtiyaçları için tek platform olma hedefi doğrultusunda büyük adımlar atan Midas, 2022 yılında kullanıcı sayısını 10 katına çıkararak 500 bin kullanıcıya ulaştı, işlem hacmini ise 27 katına çıkardı. Bu başarısının dünyanın en büyük teknoloji borsası Nasdaq tarafından, finansın kalbinin attığı dünyanın en kalabalık meydanında kutlanması tüm Türkiye’yi gururlandırdı. 

Büyüme rakamları kadar kullanıcı deneyimini iyileştirme adına yaptığı geliştirmelerle de dikkat çeken Midas, Nasdaq ile kullanıcılarına en hızlı canlı veriyi sağlamak için yaptığı işbirliğini genişletti. Bu anlaşma ile Midas, Amerikan borsalarındaki canlı verileri Türkiye’deki kullanıcılarına en hızlı şekilde ulaştıran ve bu hızda canlı veri hizmetini ücretsiz olarak sağlayan tek aracı kurum oldu. 

“Bir Türk fintech olarak başarımızın dünyanın en büyük teknoloji borsası Nasdaq tarafından kutlanmasının gururunu yaşıyoruz.”

Midas CEO’su Egem Eraslan, “Borsa işlemlerinizi en avantajlı ve zahmetsiz şekilde yapabileceğiniz uygulama olma hedefiyle çıktığımız bu yolda başarılarımızın global ölçekte takdir görmesi bizim için çok kıymetli. Bir Türk fintech olarak başarımızın dünyanın en büyük teknoloji borsası Nasdaq tarafından kutlanmasının gururunu yaşıyoruz. Borsa yatırımlarında bizi tercih eden 500 bin kullanıcımız sayesinde buraya geldik. Önümüzdeki dönemde kullanıcılarımıza daha iyi hizmet vermek için çağrı merkezini ve canlı chat’i hayata geçireceğiz. Tüm yatırım ihtiyaçları için tek platform olma yolunda 2023’te değerli madenler ve yatırım fonlarını da Midas’ta göreceğiz. Başarılarımızın global ölçekte takdir görmesi bizim için çok kıymetli, 2023 yılında da kullanıcılarımıza en iyi hizmeti verebilmek için çok çalışacağız.” dedi.

Twitter, Elon Musk hakkında haber yapan gazetecileri banladı

Twitter, platform üzerinden Elon Musk hakkında haber yapan kişilere herhangi bir uyarı veya açıklama yapmadan hesaplarını askıya aldı. Bu karar ilk olarak Twitter alternatifi olarak geliştirilen Mastodon‘un Twitter hesabının askıya alınmasının ardından ortaya çıktı.

Askıya alınan hesapların en azından bir kısmı, Mastodon’un askıya alınmasıyla ilgili ekran görüntülerini ve gözlemlerini paylaştı. Washington Post muhabiri Drew Harwell, askıya alınmasından hemen önce Mastodon’un platformdan atıldığını tweetledi. Twitter, Musk’ın özel jetinin nerede olduğunu takip eden bot @ElonJet’in Mastodon sayfasına bağlanan hesabın ardından Mastodon hakkında işlem başlattı. 

Eski MSNBC sunucusu Keith Olbermann, The New York Times’tan Ryan Mac, CNN’den Donie O’Sullivan, Mashable’dan Matt Binder ve gazeteci Aaron Rupar da Perşembe akşamı platformdan banlandı. Muhabirlerin çoğu, Musk’ın son aylarda Twitter’ı devralmasını düzenli olarak haber yapan kişiler olduğu için daha da fazla dikkat çekiyorlar. 

Askıya alınan hesaplardan bazıları, Mastodon ve ElonJet’in Twitter kullanıcı adlarını ve eski hesabı askıya almış gibi görünen tweet’in resimlerini paylaştı.

Olayların gelişimi açısından Twitter, açık kaynaklı rakibi Mastodon’un hesabını askıya aldı. Yapılan araştırmaya göre, hesap askıya alınmadan hemen önce Mastodon (@joinmastodon) kendi hizmetindeki jet takip hesabını tweetledi. Birçok Twitter kullanıcısı, Twitter alternatifi güç kazandıkça biyografilerine bir Mastodon profil bağlantısı ekledi. Artık engellenen Mastodon sunucularına olan tüm bağlantılar devre dışı bırakıldı. Bırakılmasının ardından da “Uyarı: bu bağlantı güvenli olmayabilir” metni paylaşıldı.

Musk’ın kişisel ve politik tercihleri, şirketin uygulamalı yeni sahibinin görevi devralmasından bu yana bir dizi Twitter politika kararına yön verdi. Musk, başlangıçta Twitter’ın yasa dışı olmayan herhangi bir içeriğe izin vereceğini açıklasa da, o zamandan beri kişisel nedenlerle belirli hesaplara izin vermedi.

Elektrikli araçlara şarj çözümleri sunan EnviroSpark, 15 milyon dolar yatırım aldı

Elektrikli araç sahiplerine hızlı ve kolay şarj istasyonları sunmak isteyen EnviroSpark, 15 milyon dolar yatırım aldı. Girişim, bu yılın başlarında 5 milyon dolar değerindeki Seri A turun hemen ardından aldığı yeni yatırımla toplamda 15 milyon dolar yatırım aldı.

Ultra Capital tarafından yönetilen tura Frank Blake, Tim Tassopoulos, Mark Bonfigli, Dave Stockert ve  katıldı.

2014 yılında kurulan girişim, insanların yaşadığı ve çalıştığı yerlerde anahtar teslim elektrikli araç altyapı çözümleri sağlamak için mülk sahipleri, kamu kurumları, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve hükümetlerle ortaklık kurarak elektriğe geçişi daha fazla tüketici için pratik hale getiriyor. Şu anda 5.800’den fazla şarj portunun kurulumundan sorumlu olan EnviroSpark, elektrikli araç altyapısını genişletmek için ülkedeki faaliyetlerinden daha büyük bir projenin bir parçası oluyor. Girişim, ABD’deki federal kurum lokasyonlarında elektrikli araç şarj istasyonları tasarlamak ve kurmak için bir federal hükümet sözleşmesi aldı.

EnviroSpark

EnviroSpark CEO’su ve kurucu ortağı Aaron Luque, “Milyarlarca dolar değerindeki şirketlerin kurucuları ve deneyimli kurumsal yatırımcılarla beraber mükemmel bir yatırımcı ve danışman ekibine sahibiz. Daha temiz, daha sürdürülebilir bir gelecek inşa ederken onların desteğini aldığımız için çok mutluyuz.” dedi.

EnviroSpark yönetim kurulu üyesi Kevin Mann, “İnanılmaz bir ekip, olağanüstü teklifler ve özel yatırımcılar sayesinde EnviroSpark’ın potansiyeli sınırsız hale geliyor.” dedi.

 

EnviroSparkUltra Capital genel müdürü Kristian Hanelt, “Aaron ve ekibini, karbondan arındırılmış ulaşım için kritik öneme sahip bir sektördeki ayak izlerini, ürün tekliflerini ve yeteneklerini genişletme konusunda desteklemekten heyecan duyuyoruz.” dedi.

Girişim, aldığı yeni yatırımı hizmetlerini genişletmek ve çalışan sayısını yaklaşık dört kat artırmak için kullanmayı planlıyor.

Konaklama platformları için teknolojiler geliştiren Mews, 185 milyon dolar yatırım aldı

mews

Bulut tabanlı otel yönetim platformu Mews, Seri C turda 185 milyon dolar yatırım aldı. Kinnevik ve Goldman Sachs bünyesindeki Growth Equity liderliğinde düzenlenen tura Revaia, Derive Ventures ve Orbit Capital‘ın yanı sıra eski yatırımcılar Battery Ventures, Notion Capital, Salesforce Ventures, Thayer Ventures ve henQ katıldı.

2012 yılında kurulan Mews, genellikle küçük evlerle veya yakındaki daha büyük evler için dönüştürülmüş apartman daireleriyle dolu bir sistemi kullanıcılara sunuyor. Covid’in zirveye ulaştığı ve hareket halindeki insanlara uygulanan çeşitli kısıtlamaların ardından seyahatin geri gelmesiyle yılda Mews’in gelirleri %174 arttı. Bu dönemde brüt ödeme hacmi %227 arttı. Şu anda ise 2.3 milyar dolara ulaştı. 70 ülkede toplam 3.253 otel müşterisi bulunuyor.

Girişimin müşterileri arasında Accor ve Youth Hostel Association dahil olmak üzere beş yıldızlıdan en temel konaklamaya uzanan büyük zincirlerin yanı sıra rezervasyonları yönetmek için özel araçlar için Mews’e başvuran bir dizi küçük grup ve bağımsız otel işletmecisi de bulunuyor. Ödemeler, misafir hizmetleri, analizler, otel çalışanları için vardiyaların yanı sıra önemli operasyonlarda da platform tercih ediliyor.

mews ventures

Mews, mülk yönetim sistemi Cenium‘u ve satış noktası yazılım şirketi Bizzon‘u bu yılın başlarında satın aldı. Temmuz ayında, da faaliyetlerini hızlandırmak için yatırım kolu Mews Ventures‘ı piyasaya sürdü. Girişim, yaptığı açıklamada 2022’de gelir ve brüt ödeme hacminde önemli bir büyüme gördüğünü belirtti. 

Mews CEO’su Matthijs Welle, “Misyonumuz, misafirperverliği herkes için daha ödüllendirici hale getiren bulut çözümleriyle konaklama endüstrisini dönüşüme sokmak oluyor.” dedi.

Kinnevik yatırım direktörü Akhil Chainwala, “Matthijs ve daha geniş Mews ekibi, otelcilerin ihtiyaçlarını çok iyi anlıyor ve değişime hazır bir sektörde modern bir çözüm geliştirmek için ürüne öncelik veren bir yaklaşım benimsiyor. Konaklama sektöründe bulut benimseme, daha karmaşık konuk ihtiyaçları ve artan maliyetler nedeniyle hızlanırken, Mews sektörün dijital dönüşümünü yeniden inşa etmek için en iyi konumda yer alıyor. Portföyümüze dördüncü bir seyahat yatırımını katmaktan heyecan duyuyoruz ve yolculuğunun bir sonraki aşamasında Mews’i desteklemeyi dört gözle bekliyoruz.” dedi. 

Yatırım, ürün inovasyonunun yanı sıra yeni pazarlara açılma, birleşme ve satın almaları hızlandırmak için kullanılacak.