Ana Sayfa Blog Sayfa 266

Kullanıcıların etkileşime girebildiği ve iki Türk girişimci tarafından Londra’da kurulan podcast uygulaması: Poddy

Podcast dinleyicilerinin de seslerini duyurabilmeleri ve içerik üreticilerin dinleyicilerle etkileşim kurabilmeleri adına “çok sesli podcast platformu” olarak geliştirilen mobil uygulama Poddy, resmen yayınlandı.

An itibarıyla iOS cihazlarda App Store uygulama mağazasından indirilebilen Poddy mobil uygulaması üzerinden podcast yayınlarını dinlemek, “podcaps” olarak ifade edilen maksimum 60 saniyeye kadar ses kayıtları paylaşmak ve diğer kullanıcılarla etkileşim kurmak mümkün.

Podcast dünyasında köklü değişim

Dünya çapında podcast yayınları yapmaya başlayan kişi sayısı ve dinleyici kitlesi büyük bir hızla artıyor. Bu artış paralelinde ses formatında dijital bir içerik türü olan podcast’e erişim için platform çeşitliliği de fazlalaşırken, içerik üreticileri ve dinleyiciler arasında etkileşim olanağı sunan; tüm kullanıcılarına sesini duyurma imkânı sağlayan bir podcast platformu bulunmuyordu. Podcast yayını yapma ve dinlemenin yanı sıra kullanıcıların birbirleri ile etkileşim de kurabilmelerine olanak tanıyan Poddy ise bu alanda yenilikçi bir uygulama olarak öne çıkıyor.

18 Ocak 2023 tarihinde kullanıcı deneyimini geliştirmek ve özellikleri test etmek amacıyla test sürümüyle kullanıma açılan Poddy’ye bu süreçte toplamda 500 kişi katılım gösterdi. 24 Şubat 2023’te ise beta versiyonun genel kullanıma açılmasıyla birlikte 5 gün içerisinde 1000’den fazla kayıtlı kullanıcı Poddy’yi kullanmaya başladı ve bu sayı hızla artmaya devam ediyor.

“Hikayenin gücüne ve herkesin anlatacak bir hikayesi olduğuna inanıyoruz”

Poddy’nin bir fikirden uygulamaya dönüşüm yolculuğunu, amacını ve kullanıma açılma sürecini anlatan Poddy CEO’su Cüneyt Göktürk,

“Bizim çok sesli podcast platformu tanımıyla hayata geçirdiğimiz Poddy, ilk defa bir fikir olarak 1 Şubat 2022 günü akşam saatlerinde dinlediğim bir podcast sonrasında içerik veya içerik üreticisi ile bir etkileşim kuramamamla ortaya çıktı. Ertesi gün ofiste bir podcast platformunun da etkileşimli olabileceği ve dinleyicilerin de seslerini duyurabileceği fikrini ekip arkadaşlarımla paylaşmamın ardından Poddy için hızlı bir çalışma sürecine giriştik. 40 kişilik bir ekiple, birbiriyle paralel çok sayıda süreci eş zamanlı olarak yürüterek uygulamayı geliştirdikten sonra test sürecini başlattık.

“Hedefimiz herkesin sesini özgürce duyurabildiği bir platform oluşturmak”

Poddy Kurucu Ortağı ve CMO’su Erman Darıcı,

“Poddy’yi içinden geçtiğimiz bu zor dönemde herkes için iyileştirici ve herkesin sesini özgürce duyurabildiği bir platform olarak kullanıma sunmuş olmaktan gurur duyuyoruz. Herkesin sesini özgürce duyurabildiği platform olma özelliğini Poddy’nin logosu ile de anlatıyoruz. Logomuz, ilk defa 80’li yılların sonunda keşfedilen ve çoğunlukla 15 ile 20 hertz arasındaki frekansta ses çıkaran diğer balina türlerinden farklı olarak 52 hertz frekansında ses çıkaran “Yalnız Balina”’dan esinlenerek tasarlandı. Bu sebeple bilim insanları tarafından da dünyanın en yalnız balinası olarak kabul edilen 52 hertz balinası, Poddy ile sesinin duyulmasını bekliyor. Biz de Poddy ile sesini özgürce duyurmak isteyen herkese bunu gerçekleştirebilme fırsatı sunuyor olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Bu özellikleri ile Poddy hem Türkiye’de hem de dünyada “Podcast Player” formatındaki diğer tüm platformlardan ayrılarak, herkesin sesini duyurabileceği çok sesli bir podcast platformu olma özelliği taşıyor.

Poddy’de yer alan etkileşim özelliklerini kişisel kılmak üzere, Poddy’de her kullanıcı kişiselleştirilebilir bir profile sahip oluyor. Kullanıcıların profillerinde tüm podcaps kayıt ve alıntıları, varsa podcast yayınları, kullanıcının üretimine ortak olduğu ya da etiketlendiği podcaps/podcast yayınları ve dilerse dinlediği içerikler bu profilde görüntülenebiliyor. Bu profiller aracılığıyla Poddy’nin bir kullanıcısı olan herkes platformdaki diğer içerik üretici ve dinleyicileri takip edebiliyor ve onlar tarafından takip edilebiliyor. Bu sayede de Poddy aynı zamanda bir sosyal medya platformundan farksızdır ancak yenilikçi olarak podcast odaklıdır” dedi.

Yeni podcast içerikleri keşfetmeyi kolaylaştıran özellikler Poddy’de

Sahip olduğu fonksiyonel araçlar ile erişilebilirlik açısından başarılı çözümler ve podcast üretiminde kullanıcılarına büyük kolaylıklar sunan Poddy’nin özelliklerini detaylandıran Erman Darıcı,

“Yenilikçi bir podcast platformu oluşturmak üzere her teknik ayrıntısını incelikle düşünerek şekillendirdiğimiz Poddy’de, yeni içerik keşfetme konusunda kullanıcılarımıza kolaylık sağlamaya odaklandık. Bu kapsamda Poddy’nin gelişmiş algoritması ve makine öğrenimi kabiliyetleri ile kullanıcıların özel beğenilerine hitap eden içeriklere ulaşmalarını kolaylaştıran bir “keşfet” bölümü bulunuyor. Podcaps ve podcast olmak üzere iki farklı başlıkta aktif olan keşfet bölümü sonsuz kaydırma özelliğiyle kullanıcılara içeriklere hızlı bir şekilde ulaşabilme imkânı tanıyor. Bu ekranda kullanıcılar öncelikli olarak takip ettikleri kullanıcıların içeriklerini görüntüleyebiliyor ve ardından Poddy’nin makine öğrenimi yetenekleri sayesinde onların ilgi alanlarına en uygun olan içerikler gösteriliyor. Böylelikle Poddy’de yeni içerik keşfetmek kolaylaşırken kullanıcıların bir kelimeyi arama çubuğunda aratarak doğrudan ilgi alanlarına yönelik içerikleri bulmaları ve keşfetmeleri de mümkün hale geliyor.”

Web3 ve blokzincir alanında faaliyet gösteren GAMI Teknoloji, 3.5 milyon TL yatırım aldı

Web3 ve blokzincir teknolojileri alanında faaliyet gösterilen GAMI Teknoloji, ilk kurumsal yatırımını girişimcilik ekosistemindeki tecrübesiyle tanınan Bulls Girişim’den 3.5 milyon TL yatırım aldı.

Şirket, geliştirdiği Web3 teknoloji ürünlerini hem küresel ölçekte kullanıma sunuyor hem de teknoloji ihraç ediyor. Alanında uzman isimler tarafından kullanıma açılan ürünlerin dünyanın 55 ülkesinde kullanıcısı bulunuyor. Öte yandan, GAMI Teknoloji global rakipleriyle girdiği rekabet yarışında dikkat çekiyor. Aktif olarak kullanımda olan ürünler arasında Web 3.0 Pazarlama Platformu, Blokzincir Tabanlı Kitlesel Fonlama Platformu ve NFT ile Çalışan Egzersiz Mobil Uygulaması yer alıyor.

Kurucu kadro farklı disiplinlerden bir araya geldi

40 kişiden oluşan uzman ekibi ve güçlü yapılanmasıyla ürünlerin yayına hazırlanması ve yayın sonrasındaki tüm süreçler, kendi iç kaynaklarıyla İstanbul’da bulunan ofis üzerinden yönetiliyor. Ekibin kurucu kadrosu finans, hukuk, yatırım ve pazarlama gibi alanlarda tecrübe sahibi önemli isimlerden oluşuyor.

“Küresel ölçekte zirveye oynayan bir yapıya bürünmeyi hedefliyoruz”

GAMI’nin aldığı ilk kurumsal yatırıma ilişkin değerlendirmelerde bulunan GAMI Teknoloji CEO’su Gökhan Altın, “GAMI Teknoloji olarak, Web3 ve blokzincir ekosistemine yönelik yenilikçi teknolojiler üretiyoruz. Yürüttüğümüz Ar-Ge süreçleriyle önemli tecrübeler kazanırken, ciddi bir bilgi birikimi de elde ettik. Çalışmalarımızın sonucunda birçok vizyoner girişime yatırım yapan Bulls Girişim’den ilk kurumsal yatırımımızı aldık. Öncelikle yatırım sürecindeki tüm taraflara emeklerinden ötürü teşekkür etmek istiyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımıza hız kazandırarak, küresel ölçekte zirveye oynayan bir yapıya bürünmeyi hedefliyoruz. Şimdi bizleri daha güçlü̈ bir ekiple daha yoğun bir çalışma dönemi bekliyor.

GAMI Teknoloji’nin globaldeki büyüme hedefleri doğrultusunda Ar-Ge ve üretim faaliyetlerine devam ettiğini ifade eden Altın, “GAMI, blokzincir ve Web 3.0 alanındaki sahip olduğu know-how ile birlikte Türkiye’nin yeni unicorn’u olabilir.” diye ekledi.

“GAMI, blokzincir dünyasında adından sıklıkla söz ettiriyor”

GAMI Teknoloji yatırım sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bulls Girişim Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akkaya, “GAMI Teknoloji, hayata geçirdiği merkeziyetsiz uygulamalarla blokzincir dünyasında adından sıklıkla söz ettiriyor. Marka, faaliyet gösterdiği alanlarda Türkiye’nin öncü ve örnek teknoloji markası olarak anılıyor. Türk uzmanlar tarafından geliştirilen ve kullanıma açılan blokzincir fonlama ve Web 3.0 tabanlı pazarlama platformlarının yanı sıra Metaverse, cüzdan ve trade platformlarının da 2023 yılı içerisinde kullanıma açılması planlanıyor.” dedi.

Samsung, sağlık takibi için AR tabanlı gözlük ve yüzük geliştiriyor

Güney Koreli elektronik devi Samsung, kullanıcıların sağlık takibini yapabilmek için Galaxy Glass ve Galaxy Ring yani gözlük ve yüzük üzerinde çalışıyor. Cihazlar, ticari marka başvurusu esnasında ortaya çıktı.

Ticari başvurusu yapılan markalarda Galaxy Ring ve Galaxy Glass için dosyalar yer alıyor. Ortaya çıkan iddialara göre bu ürünler, Apple’ın geliştirdiği AR / VR ürünlerine oldukça benziyor. Önümüzdeki dönemde düzenlenecek olan Galaxy Unpacked etkinliğinde karma gerçeklik ya da artırılmış gerçeklik odaklı yeni ürünleri görme ihtimalimiz bulunuyor.

Samsung’a 23 Şubat tarihinde KIPRIS (Korea Intellectual Property Rights Information Service) tarafından Galaxy Ring ticari markası da verildi. Dosyalarında ürünle alakalı herhangi bir bilgi bulunmasa da adından da anlaşılacağı üzere bir yüzük olduğu tahmin ediliyor. Bu yüzüğün tıpkı bir akıllı saat gibi nabız takibi, kandaki oksijen miktarı ölçümü, vücut sıcaklığı ve birçok temel fiziksel aktivitelerini izleyeceği düşünülüyor.

Samsung, 1 Şubat’ta düzenlenen Galaxy Unpacked etkinliğinde XR (genişletilmiş gerçeklik) cihazı üzerinde çalıştığını resmen açıkladı. Marka, bu kulaklığı oluşturmak için Google ve Qualcomm ile ortaklık yapıyor. Şimdi ortaya çıkan KIPRIS (Kore Fikri Mülkiyet Hakları Bilgi Servisi) dosyalaları bu konuda ipucu veriyor.

Samsung Galaxy Glass ve Galaxy Ring’in özellikleriyle ilgili henüz bir bilgi bulunmuyor. Yeni bilgiler hakkında bizleri takipte kalın.

Meta, Instagram, WhatsApp ve Messenger’a yapay zekayı entegre etmek istiyor

Meta, bünyesinde yer alan Instagram, WhatsApp ve Messenger uygulamalarına yapay zekayı entegre etmek istiyor. Mark Zuckerberg, şirketin üretken yapay zekayı milyarlarca kullanıcı tarafından kullanılan hizmetlerine entegre etmek için “yeni bir üst düzey ürün grubu” oluşturduğunu duyurdu.

Zuckerberg, ekibin ilk başta yaratıcı araçlar oluşturmaya odaklanacağını, ancak uzun vadeli hedefinin “insanlara çeşitli şekillerde yardımcı olabilecek yapay zeka karakterleri” oluşturmak olduğunu söyledi. Şirketin bu “fütüristik” deneyimleri kullanıcılarla paylaşmadan önce çok sayıda temel çalışma yapması gerektiği konusunda uyardı.

Şirket, muhtemelen ChatGPT tarzı chatbot’ları olan WhatsApp ve Messenger’da metin tabanlı yapay zeka araçlarını test ederek başlıyor. Bunlar, kullanıcılar için eğlenceli bir kullanım durumu olsa da Meta, sonunda bu özellikleri satış ve müşteri desteği gibi alanlarda işletmelere sunarak geliştirebiliyor.

Meta ayrıca, “video ve çok modlu deneyimler” ile birlikte Instagram’da yapay zeka destekli filtreler ve reklam biçimleriyle deneyler yapıyor. Ortaya çıkan raporlara göre proje, Apple eski yöneticisi Ahmad Al-Dahle tarafından yönetilecek ve ekip, Baş Ürün Sorumlusu Chris Cox‘a rapor verecek.

OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT, yapay zeka alanında devrim yarattı. Birçok şirket ve platform, ChatGPT altyapısı ile kullanıcılarına yepyeni bir hizmet sundu. Bu hizmeti henüz kullanmayan şirketler de kendi özel çalışmalarını yapıyor. Çalışmalar yapan şirketler arasında şüphesiz Meta’nın da bulunduğu biliniyor.

Meta’nın yapay zeka üzerine çalışamalar yapması şaşırtıcı görünmüyor. Zuckerberg’in metaverse üzerindeki büyük bahsi henüz sonuç vermedi ve şirketin gelir elde etmek için yeni yollar bulması gerekecek. Yapay zeka ile beraber bir kurtuluş oluşma ihtimali bulunuyor.

Veri güvenliği platformu Metomic, 20 milyon dolar yatırım aldı

SaaS uygulamalarındaki hassas verileri korumaya yönelik yeni nesil veri güvenliği çözümü geliştiren Metomic, düzenlenen Seri A turda 20 milyon dolar yatırım aldı. Evolution Equity Partners tarafından yönetilen tura Resonance ve Connect Ventures katıldı. 

Yazılımcılar Rich Vibert ve Ben van Enckevort, son 10 yıldır neredeyse her gün Slack ve Google Drive gibi bulut uygulamalarını kullanıyor. Bu ikili, uygulamaların popülaritesi arttıkça özel verilerin her gün daha sık yüklendiğini ve paylaşıldığını fark ettiler. Yapılan işlem, sıradan insanların güvenliğini ve mahremiyetini tehlikeye atıyordu.

2018 yılında Rich Vibert ve Ben van Enckevort, SaaS uygulamalarındaki hassas verileri koruyan veri merkezli bir güvenlik yazılımı olan Metomic’i kurmaya karar verdiler.

Metomic’in kodsuz süreçleri, SaaS uygulamalarında veri kurallarını otomatikleştirmek için güvenlik, gizlilik ve uyumluluk ekipleri tarafından kullanılıyor. Bu sistem, personel üyelerini gizli verileri yanlış ayara yüklediklerinde derhal uyarma kapasitesini içeriyor. Böylece kuruluş genelinde bir insan güvenlik duvarına etkin bir şekilde izin veriyor.

Girişim, çalışma araçlarının veri katmanına bağlanarak kuruluşlara Google Apps, Slack, Jira ve Zendesk dahil ortak çalışmaya dayalı SaaS uygulamalarında verilerinin görünürlüğünü ve kontrolünü sağlıyor. Güvenlik uzmanlarının saklanan verileri, konumunu ve kullanıcılarını görüntülemesini sağlıyor.

Metomic, son 18 ayda SaaS ağlarında gizlenen iki milyondan fazla veri ihlali riskinin otomatik platformu tarafından durdurulduğunu bildirdi. Ayrıca SaaS uygulamalarının yüzde 99’u gereksiz veya yetkisiz kullanıcıların kullanımına açık olan yüz milyonlarca hassas veri noktası içerdiğini tespit etti.

Yeni yatırımla beraber girişim, ABD pazarında faaliyetlerini artırmayı ve ArGe planlarını gerçekleştirecek. Bununla beraber Metomic, yapay zeka platformunu büyütmek ve çalışan sayısını artırmak istiyor.

Huawei ve SERES, üst seviye akıllı otomobiller geliştirmek için ortaklık kuruyor

Elektronik üreticisi Huawei, otomobil markası SERES ile iş birliği yaparak akıllı ve elektrikli araçlar geliştirecekler. Daha önce AITO serisinde ortaklık yapan iki şirket, amiral gemisi akıllı araçlar için uzun vadeli bir anlaşma yapıyor.

Huawei araç birimi CEO’su Yu Chengdong‘a göre en derin yatırım ve en verimli modellerle Huawei ile işbirliği yapan ilk otomobil şirketi olan SERES ile ortaklık yeni bir başlangıcı işaret ediyor. Ayrıca iki şirketin geçmişte sınır ötesi iş birliği için iyi bir temel oluşturduğunu, karşılıklı güvene sahip olduklarını ve gelecekte de uzun süre ortaklık yapmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Huawei ve SERES, akıllı sürüş sistemine sahip amiral gemisi modellerini bu yıl içinde piyasaya sürmeyi planlıyor. Yeni anlaşmaya göre akıllı elektrikli araçlar yeni bir platform altında piyasaya sürülecek. Bu ortaklık kapsamında SERES, endüstriyel kaynaklar sağlayacak ve yeni teknolojiler ve süreçler toplayacak. Öte yandan Huawei, akıllı ve yenilikçi bir kullanıcı arayüzü, gelişmiş akıllı sürüş teknolojisi ve en son Harmony OS tarafından desteklenen bir kokpit ile yazılım ekosistemini sağlayacak. 

Her iki şirket de bu ortaklık için iddialı hedefler belirledi. 2026 yılına kadar bir milyondan fazla elektrikli araç satmayı planlıyorlar. Bununla beraber ileri otomotiv teknolojisini geliştirmek ve desteklemek için ortak bir inovasyon merkezi kuruyorlar.

Drone üreticisi Skydio, Seri E turda 230 milyon dolar yatırım aldı

Drone ve otonom sürüşlere odaklanan Skydio, düzenlenen Seri E turda 230 milyon dolar yatırım aldı. Linse Capital tarafından yönetilen tura Andreessen Horowitz, Next47, IVP, DoCoMo, Nvidia, Walton Family Foundation, UP.Partners, Hercules Capital, Axon ve Taser katıldı. Yatırım sonrası girişimin değerlemesi 2.2 milyar dolara ulaştı.

2014 yılında kurulan Skydio, tüketiciler, işletmeler ve devletler için kullanılmak üzere dünyanın en akıllı done’larını üretmek için yapay zekadan yararlanıyor. Girişimin ekibi, dünyanın dört bir yanından en iyi şirketlerden, araştırma laboratuvarlarından ve üniversitelerden yapay zeka, robotik, kameralar ve elektrikli araçlarda önde gelen uzmanlardan oluşuyor.

Skydio, drone’larının ABD Savunma Bakanlığı’nın her şubesinde, ABD Dışişleri Bakanlığı Ulaştırma Bakanlığı’nın yarısından fazlası ve 47 eyalette 200’den fazla kamu güvenliği kurumu tarafından kullanıldığını söylüyor.

Skydio kurucu ortağı ve CEO’su Adam Bry, şirketin “her vatandaş için önemli olan ihtiyaçları karşılayan kuruluşlardan küresel olarak olağanüstü talep” gördüğünü söyledi. Ona göre bu, ulaşım, kamu güvenliği, enerji, inşaat, iletişim, savunma ve daha fazlası gibi temel endüstrileri içeriyor.

Skydio’nun son üç yılda 30 kat büyümesi , Deloitte Technology Fast 500™ ödüllerinde en hızlı büyüyen Kuzey Amerika şirketlerinden biri olarak tanınmasını sağladı. 

Linse Capital Genel Müdürü Bastiaan Janmat, “Skydio drone’ları, sadece birkaç yıl önce kulağa bilim kurgu ürünü gibi gelse de hayat kurtarmak ve kritik altyapının bakımına yardımcı olmak için kullanılıyor. “Dünyanın en yenilikçi drone teknolojisi şirketi olarak konumlarını sağlamlaştırdıkları için Skydio ile ortaklığımızı sürdürmekten daha fazla heyecan duyamazdık.” dedi. 

Aldığı yatırımla beraber girişim, yeni tesis açmayı ve çalışan sayısını artırmayı planlıyor.

Xiaomi, 300W şarj teknolojisiyle bir telefonu 5 dakikada tamamen şarj ediyor

Çinli teknoloji markası Xiaomi, 300W hızlı şarj teknolojisiyle bir akıllı telefonu yalnızca 5 dakikada tamamen şarj eden sistemini videoyla beraber paylaştı. Henüz demo versiyonunda bulunan teknoloji, gerçek hayata entegre edildiğinde kullanıcıların şarj konusunda rahatlığa kavuşacağı tahmin ediliyor.

Ekim ayının sonlarında Xiaomi, Redmi alt markası aracılığıyla 210W mobil şarj teknolojisini piyasaya sürdü. Şubat ayı başlarında Oppo ve OnePlus ailesinin bir parçası olan Realme’nin 240W versiyonu, Redmi’nin geliştirdiği şarjın önüne geçti. Buna karşılık Xiaomi de 300 W’lık devasa bir demo ile rakiplerine hızlı bir şekilde yanıt verdi.

Xiaomi, bu yeni 300W şarj cihazının, daha iyi bir modüler tasarım ve içerideki ısı dağılımı sayesinde önceki 210W muadili ile aynı boyutta geldiğini ekledi. Yeni şarj, 10W Redmi Note 12 Discovery Edition’daki 4.300 mAh’den biraz daha küçük olan 4.100 mAh pille değiştirilmiş bir Redmi Note 12 Pro+ için kullanıldı.

Videoda da görüldüğü gibi, telefon bir dakikadan biraz fazla sürede yüzde 20’ye, ardından 2 dakika 12 saniyede yüzde 50’ye ve daha sonra 5 dakikadan biraz daha kısa bir sürede yüzde 100 şarja ulaştı. Şirket, burada kullanılan pilin geleneksel grafit parçaların yerine yeni karbon malzemelerden oluşan ve böylece elektrotların kalınlığını yüzde 35 oranında azaltan daha güçlü 15C hücrelerini (Discovery Edition’daki 10C hücrelerinin aksine) paketlediğini söyledi. Geliştirilmiş bir elektrolit formülü ile birlikte lityum iyon pil, daha hızlı bir şarj ve deşarj oranı ile daha yüksek bir güç yoğunluğu sağlayabiliyor. Bu süreçte üretilen ısı miktarı da görünür bir şekilde azaltılıyor.

Güvenlik söz konusu olduğunda Xiaomi, her bir şarj çipinde akım, voltaj ve sıcaklığı takip etmek için sistemde yerleşik 50’den fazla özellik olduğunu iddia etti. 300W hızlı şarj teknolojisinin ne zaman hayata geçirileceği henüz bilinmiyor.

Elektrikli şarj istasyonu projesi Q Charge, 37.5 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Şirketleri arasında BinBin markası da yer alan 1000 Yatırımlar Holding bünyesindeki Meta Mobilite Enerji’nin ilk projesi elektrikli şarj istasyonu Q Charge, kitle fonlama platformu fonbulucu’da 37.5 milyon TL fon talebiyle yatırım turuna çıktı.

Ağustos 2022’de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’dan Şarj Ağı İşletmeci lisansı alarak ülke genelinde şarj ağı işletmeciliği faaliyeti göstermeye hak kazanan ve başlangıç operasyonları sonucunda iki ay içerisinde 2,9 milyon TL’lik 20 adet cihaz satışı ve kurulumu gerçekleştiren Q Charge, yatırım turunda şirket paylarının %7’sinin arzıyla 37,5 milyon TL fon talep ediyor. Yatırım turunun başlama tarihi olan 27 Şubat Pazartesi saat 10.00 itibari ile ilk 10 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %7 fazladan pay vereceğini duyuran Q Charge, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirme neticesinde ülke genelindeki 19 şehirde toplamda 73 adet elektrikli şarj ünitesi için teşvike ve 10,3 milyon TL desteğe hak kazanmış durumda. En az 5 milyon TL sermayeye, 50 şarj ünitesine ve markalarına ait sistem yönetim yazılımı ve mobil uygulamaya sahip olma kriterlerini sağlayarak, ülkemizde halihazırda bu lisansı alan 90’nın üzerinde şirket bulunmakla birlikte, devlet teşviki alan yalnızca 18 firma var.

Girişim, teşvik bölgelerindeki ünitelerin hazır hale gelmesiyle İstanbul’un Batı ve Orta Karadeniz’e uzanan karayolu koridorunun mobilite ağına dahil olmasını sağlayacak. 2023’ün ilk yarısında en az 150 şarj ünitesi kurulumu ve 150 şarj ünitesi satışı yapacağını öngören Q Charge, 2023 yılının 3. çeyreğinde 1000 Yatırımlar Holding A.Ş.’nin almayı hedeflediği yatırım tutarı sonucunda 15 milyon dolarlık bütçeyi Meta Mobilite Enerji’ye ek yatırım olarak aktarmayı amaçlıyor. Ayrıca 1000 Yatırımlar Holding’in Borsa İstanbul’da halka arz olması durumunda elde edilecek fonun önemli bir tutarının yine şirkete aktarılması planlanıyor. Q Charge, globale yapacağı yatırımları ve elde edeceği gelirleri yıllar içerisinde artırarak 2025 yılı sonunda döviz bazlı bilançosunda %50 global, %50 yerel oranına gelmek noktasında da kararlı.

Elektrikli araç şarj sektörü 2030’a kadar 1 milyar dolarlık hacme ulaşacak

Yatırım turu hakkında konuşan Kurucu Ortak ve CEO Kadir Can Abdik, “Şirket olarak kitle fonlamasını çok önemsiyor ve yalnızca finansmana ulaşım olarak değil, aynı zamanda işimizi yatırımcılarımızla büyütmek adına önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Kitle fonlaması ile yatırım yapacak yatırımcılarımız, fosil yakıtların kullanımının azalması ile her geçen gün talebin arttığı elektrikli şarj alanına ilk giriş yapan markalardan birine yatırım yaparak önemli bir büyüme potansiyeli olan iş modeline erkenden ortak olmuş olacaklar. Şirketimizin hali hazırda 5 milyon TL’lik ödenmiş sermayesi bulunuyor. Bu turda yatırım yapan yatırımcılarımız tüm sermayeye yatırım yaptıkları oranda ortak olacakları gibi 2023 itibarıyla 350 milyon dolar yatırım yapılmış ve 2030’a kadar toplamda 1 milyar dolarlık bir pazara dönüşecek olan elektrikli araç şarj hizmeti ve altyapısı sektörünün ilk günden bir parçası haline gelecekler. Yatırımcılar 2040 yılına kadar holding bünyesinde kurulan Altay Enerji şirketi ile tüm enerji ihtiyacını yeşil enerji kaynaklarından elde ederek, global pazarı da kapsayacak şekilde Türkiye’nin her noktasına erişmeyi planlayan Q Charge’a yatırım yapma şansına sahip olacaklar” dedi.

Yatırım turu kampanyası dahilinde fonbulucu, Magna Mari, MKK ve Takasbank masraflarının toplanan yatırımdan değil şirket öz sermayemizden karşılanacağının da altını çizen Kadir Can Abdik, kampanyaya katılan yatırımcılara Q Charge şarj ağından 1 yıl boyunca %10 indirim, Q Charge’ın Ortak İşletelim iş modelinden 6 ay boyunca %5 indirim, 1 yıl boyunca her BinBin kullanımında 1.000 TL ve üzeri yatırıma %5, 2 bin 500 TL ve üzeri yatırıma %7,5, 5 bin TL ve üzeri yatırıma %10 indirim sağlanacağını belirtti.

fonbulucu platformunda Türkiye’nin bugüne kadar talep edilen en yüksek tutarlı paya dayalı kitle fonlaması gerçekleştiriliyor

fonbulucu Kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız ise, “37,5 milyon TL ile platformumuzda Türkiye’nin bugüne kadar talep edilen en yüksek tutarlı paya dayalı kitle fonlaması kampanyasını gerçekleştiriyoruz. Yatırım miktarı ve yatırımcı sayısında rekor kıracağımızı düşünüyorum. Q Charge; lokasyon, kurulum süreçleri ve yoğunluk gibi farklı sorunlara yazılım ve veri alanında uzman şirketlerle yaptığı iş birlikleriyle veri odaklı çözümler üretiyor, kendi AR-GE merkezinde hayata geçirdiği yazılımla veri işleme çalışmaları yapıyor. İş süreçlerini tamamen bilimsel temellere oturtan ve böylece sürdürülebilir enerjiyi elektrikli araç kullanıcılarına en etkili şekilde ulaştıran girişim şirketinin bu sektörün öncü, yenilikçi, sürdürülebilir ve lider markası olacağına inanıyoruz. Öte yandan yatırımcılarımız Q Charge’a yatırım yaparak yalnızca Türkiye’de operasyonları olan bir şirkete değil, önemli global hedefleri olan bir kuruluşa da ortak olacaklar” dedi.

Spotify, artı ikonuyla birçok özelliği tek çatı altında topluyor

Müzik ve podcast platformu Spotify, uygulama içerisinde göz yoran özelliklerin hepsini artı ikonuyla beraber tek bir alana getiriyor. Beğenilen şarkılar ve çalma listesine ekleikonları birleştirildi. Kullanıcıların tüm şarkıları, albümleri, çalma listelerini, sesli kitapları, podcast’leri veya bölümleri tek dokunuşla kitaplıklarına kaydetmelerini sağladığı duyuruldu.

Kullanıcılar, “Beğenilen Şarkılar”a bir şarkı eklemek için “Şu An Çalınan Görünümü”nün sağ tarafında bulunan artı düğmesine dokunuyor. Üzerine dokunduktan sonra, kullanıcıya listeye kaydedildiğini bildirmek için simge yeşil bir onay işaretine dönüşüyor. Hemen ardından kullanıcılar, şarkıyı başka bir çalma listesine eklemek isterlerse artı simgesine tekrar dokunabiliyorlar. Benzer özellik podcast için de yapılıyor. 

Küçük bir değişiklik olsa da bazı kullanıcıların alışması zor olacak gibi görünüyor. Kalp simgesi, Apple Music gibi Spotify rakiplerinin yanı sıra Twitter, TikTok ve Instagram gibi sosyal medya platformları da dahil olmak üzere birçok popüler uygulamada yaygın olarak kullanılıyor. Bu yüzden kullanıcıların nasıl reaksiyon vereceği henüz bilinmiyor.

Spotify, yeni artı düğmesinin, kullanıcılara aynı anda birden fazla çalma listesine ekleme olanağı sağladığından, kullanıcıların zamandan tasarruf etmesine yardımcı olacağına inanıyor. Özelliğin test edilmesi sırasında Spotify, kullanıcıların favorilere eklenen parçayı kaydedildikten sonra tekrar dinleme olasılıklarının daha yüksek olduğunu söyledi.

Son aylarda Spotify, kullanıcı deneyimini denemek ve iyileştirmek için birçok yol başlattı. Kullanıcı deneyiminin her zaman en iyi şekilde olması platformun amaçları arasında yer alıyor. Yeni simge, dünya çapında iOS ve Android cihazlarda kullanıma sunuldu. Önümüzdeki haftalarda tüm Spotify abonelerinin kullanımına açılacak.