Ana Sayfa Blog Sayfa 255

Yerli girişim Tamamlıyo, sigorta şirketlerine özel geliştirdiği Open Insurance Portal’ı duyurdu

Sigorta şirketlerini sigorta ürünü satmak isteyen dijital işletmelerle bir araya getiren Tamamlıyo, yeni geliştirdiği Open Insurance Portal’ı kullanıma açtı. Bu sayede startupların ve dijital işletmelerin sigorta ürünü geliştirme sürelerini kısaltırken, sigorta şirketlerininde hem BT yükünü hafifletiyor, hem de daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor.

Sigorta sektörü, teknolojinin gelişmesiyle birlikte pazarın geleceğine yön verecek yeniliklere kapı aralıyor. Birçok sigorta şirketi, müşterilerine daha nitelikli hizmet sunmak ve operasyonel süreçlerini iyileştirmek için geleneksel çalışma modellerini terk ederek 2023 ajandalarının ilk sırasına dijital dönüşümü koyuyor.

Tamamlıyo kurucu ortağı Metin Öngüç tasarladıkları platformun, uygulama programlama arayüzü olarak bilinen API kullanımının, sigorta sektörünün daha etkili ve verimli hale getireceğini belirtti. Open Insurance Portal ile sigorta ihtiyaçlarının daha anlaşılır kılınacağını da ifade eden Metin Öngüç, açıklamasında şu ifadelere değindi:

“Open Insurance Portal, sigorta şirketlerinin ürün ve hizmetlerine daha pratik bir şekilde erişebilmeleri için geliştirdiğimiz bir platform. Buradaki API’ler sayesinde, geliştiriciler sigorta API’lerini diğer farklı uygulamalarla entegre edebiliyor. Müşterilere daha iyi hizmet sunmanın yanı sıra, sigorta ihtiyaçlarının da daha iyi anlaşılmasını mümkün hale getiriyor.” 

İş süreçlerinde verimliliği artırırken zamandan tasarruf ettiriyor

Metin Öngüç sözlerine şöyle devam etti: “Farklı kitlelere ulaşmada önemli bir rol üstlenen portalımız sayesinde sigorta şirketleri, API’lerin hatalarıyla zaman kaybetmiyor, hatasız bir şekilde kullanıma sunuyor. Örneğin;  bir seyahat uygulaması, kullanıcılarına seyahat sigortaları konusunda öneri verebiliyor veya bir sağlık uygulaması kullanıcıların sigorta bilgilerini kontrol etmelerine olanak tanıyabiliyor. Sigorta şirketlerine birçok kolaylık sağlayan portal, böylece şirketlerin BT yükünü de hafifletiyor.” 

Dünya çapında ilke imza attılar

Tamamlıyo Teknoloji Sorumlusu ve Kurucu Ortağı Deniz Gül de sigorta sektöründe gelecek dönemde daha fazla açık API’nın kullanılması beklendiğini söyleyerek portallarının kullanımına dair şu bilgileri paylaştı: “Sigorta uygulaması geliştirmek isteyen işletmelerin, portala ulaşmak için internet sitemizden başvuru yapması gerekiyor. Ardından rahat bir şekilde, talep edilen sigorta ürünlerinin API’lerine ulaşarak istedikleri sigorta uygulamalarını geliştirilebiliyor.” 

Şirket içi iletişimi yeniden tasarlayan Talk-a-Bot, 3.5 milyon euro yatırım aldı

Yapay zekanın gücüyle kurumsal dünyada iletişim kültürü değişikliği yapmak isteyen Talk-a-Bot, 3.5 milyon euro yatırım aldı. Tur, Szechenyi Funds ve Rakuten-Viber tarafından yönetildi.

Yapay zekanın hem işte hem de iş dışında etkileşimlerimizi ve süreçlerimizi değiştirebilen, giderek daha güçlü hale gelen bir yapıya sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Şirketler, telefon, e-posta ve sosyal medya gibi klasik müşteri hizmetleri kanallarının yanı sıra müşterilerle etkileşim kurmak için chatbot’ları kullanıyor. Aynı zamanda ekipleri birbirine yaklaştırmak ve işyeri verimliliğini ve mutluluğunu artırmak için iç iletişime de önem veriyorlar. Talk-a-Bot, Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde bu teknolojinin geliştirilmesine öncülük ediyor.

2016 yılında kurulan girişimin yapay zeka tabanlı sistemi, şirketlerde kültür değişikliği yaratma misyonuyla iç ve dış iletişimi otomatik hale getiriyor. İletişim, şirketler için zamanında ve maliyetli bir süreç olabiliyor. Talk-a-Bot, dijital iş görüşmelerini hem müşteriler hem de çalışanlar için güvenli, uygulama benzeri hizmetlere dönüştürerek daha akıcı hale getirmeyi hedefliyor. Bu, anlamlı dönüşümlerin elde edilmesini ve iletişimin daha hızlı ve daha etkili olmasını sağlıyor. 

Tescilli iletişim aracı CHEQ, aslen endüstriyel, lojistik ve ticari şirketler için geliştiriliyor. Birçok dile programlanan botlar yerel olarak 100’den fazla dili destekleyen ve 30’dan fazla entegre edilebilir işlev modülünden oluşturulan bir bot yer alıyor. Girişim, içerik-iletişim bilgisinin, müşterilerin sohbet botlarıyla en az %85 – %95 oranında yanıt doğruluk oranı elde etmelerine yardımcı olduğunu iddia ediyor.

Bugün, Talk-a-Bot’un chatbot’ları, aralarında Macaristan Merkez Bankası, Auchan, Burger King, Bosch, GoodMills, Polonya-Macar kodlama okulu Codecool ve Erste Bank’ın da bulunduğu yerel kuruluşların ötesinde birçok uluslararası marka için uygulanıyor.

Talk-A-Bot kurucusu ve CEO’su Ákos Deliága, “Misyonumuz açık, şirketlere iç iletişim kültürü değişikliği getirmek istiyoruz. Çözümümüz Macaristan’da önemli bir pazar ve yeni hizmet yarattı. Şu anda 100’den fazla uluslararası ve yerli şirket tarafından kullanılıyor. Başta imalat sektörü olmak üzere Orta ve Doğu Avrupa kurumsal yaşamının dijitalleşmesini desteklemek için yurt dışına açılıyoruz. Szechenyi Funds, sadece şirket ve ekipte değil, şirket büyüklüğü ve sektör ne olursa olsun artık giderek daha fazla talep gören iç iletişim ürünümüzde de hayal gücünü gördü.” dedi.

Yatırımla beraber Macaristan merkezli girişim, Orta  Avrupa ve Doğu Avrupa pazarında çalışmalarını daha da genişletmeyi planlıyor.

Kişiselleştirilmiş eposta hizmeti veren Nureply, Boğaziçi Ventures’tan 200 bin dolar yatırım aldı

Yenilikçi teknolojilere ve inovatif teknoloji ürün ve hizmetlerine yatırım yaparak ülkemizdeki girişimcileri destekleyen Boğaziçi Ventures, yapay zeka alanında çalışmalar yürüten Nureply‘a 200 bin dolar yatırım yaptı.

Nureply, yapay zeka temelli ilk kez temas edilecek (cold outreach) müşteriler için oluşturulan kampanyaları benzersiz ve etkili hale getirmek için kişiselleştirilmiş epostalar hazırlanmasını sağlıyor. Aynı zamanda kampanyaların yönetimi, duygu analizi ve CRM gibi özellikleri de barındıran ürüne özellikle büyük kurumların ilgisi oldukça yüksek. Kısa zamanda 1000 adedin üzerinde uluslararası müşteriye hizmet vermeye başlayan Nureply şirketinin kurucusu Onur Geneş “Eski bir yazılım ajansı sahibi olarak kendi halkanız ve referanslarınız dışında müşteri bulmanın ne kadar zor olduğunu yaşayarak tecrübe ettim.

Nureply ile tüm ajans sahiplerinin sorunlarını, modern teknolojiler kullanarak çözmek en büyük hedefimiz. Zamanın en değerli olduğu günümüzde, her an kullanabileceğiniz bir asistan olarak yapay zekayı kullanmak tüm sürecinizi kısaltarak, kısa zamanda büyük dönüşler almanıza yardımcı olacak. Boğaziçi Ventures’ın yaptığı bu değerli yatırımla global operasyonumuzu her gün daha ileri taşıyıp SaaS modelimizi yeni yeteneklerle genişletiyor olacağız. Boğaziçi Ventures ailesine katıldığımız için çok heyecanlı ve mutluyuz.” dedi.

Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Barış Özistek yaptıkları bu yatırımdan ve Nureply ekibinden duyduğu mutluğu dile getirdiği açıklamasında, “iş insanları olarak hepimiz hemen her gün birçok pazarlama odaklı epostalar alıyoruz. Ciddi bütçeler harcanarak, özenle hazırlanmış pazarlama kampanyalarının önemli bir iletişim mecrası olan epostaların konusu ya da ilk cümlesi bile daha okunmadan silinmelerine neden olabiliyor. Eposta ile pazarlamanın önemi her geçen gün artıyor ve Nureply’ın yapay zeka temelli teknolojisi, eposta ile pazarlama alanında büyük bir fark yaratma söz konusu, bu da bizim “disruptive innovation” odaklı yatırım stratejimize çok uygun oluyor. Nureply’ın geliştirdiği yapay zeka temelli ürünün bu kadar kısa sürede binlerce müşteriye ulaşmasının sebebi de bizim yatırım yapma kararımız ile aynı. Bu iletişim mecrasının geleceğine inanıyoruz ve Nureply’ın sunduğu kişiselleştirilmiş eposta üretebilen ürünün hem fikrine hem de bu fikri başarı ile hayata geçiren teknolojisine inanıyoruz. Nureply bu uzun yolculuğunda bizlerle yola devam edeceği için çok mutluyuz” dedi.

Şarj istasyonları geliştiren Park ‘n Charge, 16.4 milyon euro yatırım aldı

Elektrikli hızlı şarj istasyonları geliştiren Park ‘n Charge, düzenlenen turda 16.4 milyon euro yatırım aldı. Yatırım, Hollanda merkezli çok uluslu bankacılık ve finans şirketi Rabobank‘tan geldi.

Hollandalı girişim, Avrupa Birliği’nin sürdürülebilir hedefleri doğrultusunda Hollanda’daki şarj istasyonlarının sayısının katlanarak artması gerekeceğinden bunun acilen yapılması için düğmeye basıyor. 2035 yılına kadar AB, fosil yakıtla çalışan yeni araçların satışını aşamalı olarak tamamen durdurmayı planlıyor. Hollanda hükümeti ise bu hedefe 2030 yılına kadar ulaşmayı umuyor. Bu, önümüzdeki yıllarda şarj noktalarının sayısının da artması gerektiği anlamına geliyor.

Park ‘n Charge’ın kurucusu Gerwin Hop, “2030’da ulusal olarak yaklaşık 2 milyon şarj istasyonuna ihtiyaç duyulacak ve bunların 514.000’i kamusal alanlarda olacak. Bu, önümüzdeki yıllarda günde en az 500 şarj noktasının kurulması gerektiği anlamına geliyor. Alınan yatırımla beraber haftada 75’ten fazla şarj noktası kurabiliriz.” dedi.

Rabobank’tan Ronald Linthorst, “Park ‘n Charge gibi girişimleri destekleyerek, Energy-as-a-Service’i haritaya koymak ve enerji geçişini herkes için erişilebilir kılmak istiyoruz.” dedi.

Rabobank, enerji dönüşümünü hızlandırmak için emin adımlarla ilerliyor. Bu nedenle banka, Energy-as-a-Service sunan girişimleri teşvik etmek için yatırımlar yapıyor. Yatırım yapılan alanlar arasında piller, ısı pompaları, şarj istasyonları ve güneş panelleri gibi enerji altyapı alanları yer alıyor. Park ‘n Charge gibi girişimler de şarj istasyonlarına erişimi olan elektrikli araçları olan müşterilere yardımcı oluyor.

Girişim, aldığı yatırımı önümüzdeki yıllarda şarj ağını daha da genişletmek için kullanacağını açıkladı. Önümüzdeki iki yıl içinde Park ‘n Charge, Hollanda geneline yayılmış mevcut 6.000 şarj istasyonunu ikiye katlamak istiyor.

L’Oréal’in kurumsal girişim sermaye fonu BOLD, ABD merkezli Digital Village’a yatırım yapıyor

Dünyanın en büyük kozmetik ve güzellik firmalarından olan L’Oréal‘in Kurumsal Girişim Sermaye Fonu BOLD (Business Opportunities for L’Oréal Development); ABD merkezli bir girişim olan, Metaverse ve NFT pazarında markalara hizmet sunan Digital Village için yatırım yapacağını duyurdu.

L’Oréal’in bu yatırım hamlesi, Metaverse ve Web3 alanındaki ilk risk sermayesi yatırımı olması nedeniyle önem taşıyor. Bu yatırım aynı zamanda 2022’de kadın girişimcilerin kurduğu start-up’ları desteklemek için yaratılan fon BOLD’un ilk yatırımı olarak lanse ediliyor.

ABD, Avrupa ve Asya pazarına uzanan uluslararası bir ekip tarafından yönetilen Digital Village; sanal dünyalarda dijital kimliklerin, varlıkların oluşturulmasını ve etkileşimini sağlayan oldukça yeni ve ölçeklenebilir teknolojiler sunuyor. 2021 yılında kurulan şirketin kurucusu Evelyn Mora, sektöründe lider markaların dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik danışmanı olarak görev alıyor. Mora, bugüne kadar tamamen dijital ortamda gerçekleştirilen Helsinki Fashion Week de dahil olmak üzere pek çok projeyi de hayata geçirdi. Digital Village’ın Danışma Kurulunda; PANGAIA, The Sandbox ve Wave’in kurucu ve üst düzey yöneticileri de yer alıyor.

L’Oréal’in Metaverse ve Web3 Başkanı Camille Kroely, konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde açıkladı: “L’Oréal olarak, Web3’te bir yandan güzelliğin ne anlama geldiğini keşfetmeye devam ederken, bir yandan da mümkün olan en yüksek teknik standartlara bağlı kalan girişimlerle birlikte çalışmayı sürdürüyoruz. Bu sebeple, markalarımız için kolaylaştırıcı bir rol üstlenecek olan Digital Village ile ortaklık yapmaktan dolayı büyük bir heyecan duyuyoruz. Metaverse veya Web3’te sürdürülebilirlik, erişilebilirlik ve birlikte çalışabilirlik ideallerini paylaşmaktan son derece memnunuz.”

Digital Village’ın Kurucusu ve CEO’su Evelyn MORA, yatırım ile ilgili heyecan duyduklarını söyledi: “Doğrusu, BOLD tarafından desteklenmekten dolayı büyük bir heyecan duyuyoruz. L’Oréal’in markaları için son teknolojiyle donatılmış sanal deneyimler yaratmayı ve güzellik endüstrisinde devrim yaratacak girişimlerde bulunmayı dört gözle bekliyoruz. Birlikte sınırları zorlayacak ve endüstriye yeni bir soluk kazandıracağız. Metaverse ve Web3’te güzelliğin çıtasını biz belirleyeceğiz.”

VR ve AR konusunda uzmanlaşmış Silikon Vadisi merkezli bir teknoloji şirketi olan Venture Reality Fund (VR Fund), BOLD ile birlikte Digital Village’daki çekirdek sermayeyi yönetiyor.

Coca-Cola, geliştirdiği akıllı telefonu için Realme ile iş birliği yapıyor

İçecek üreticisi Coca-Cola, akıllı telefon pazarına giriş yapmak için Realme ile iş birliği yapıyor. Cocal-Cola’nın geliştirdiği cihazın yenilenmiş sürüme sahip Realme 10 Pro 5G olabileceği tahmin ediliyor.

Realme Hindistan, herhangi bir açıklama yapmadan web istesinde Coca-Cola’ya göndermede bulunduğu bir etkinlik oluşturdu. Bununla beraber şirketin üst düzey yöneticisi Madhav Sheth, sosyal hesabında Realme 10 Pro 5G’nin arka paneline yansıyan bir Coca-Cola kutusunu gösterdiği gönderi paylaştı. Fragmanlar, Realme markalı Coca-Cola telefonun yakında ülkede piyasaya sürüleceğini ima ediyor.

Coca-Cola’nın akıllı telefon üzerinde çalışmalar yaptığını daha önce sizlere aktarmıştık. Bahsi geçen gelişmelerden hareketle Realme, Amerikan içecek şirketi Coca-Cola ile ortaklık yapma ihtimali daha da artıyor. Sheth’in paylaştığı görseldeki telefonun Realme 10 Pro 5G olduğu görülüyor. Cihazın çift kamera halkaları ve lenslerin yanında Matrix AI Camera metni akıllı telefonu daha şık hale getiriyor.

Şirketin web sitesinde ‘Really Refreshing’ ve ‘Cheers for Real’ gibi Coca-Cola’yı ima eden sloganlar yer alıyor. Ortaya çıkan akıllı telefonun arka kısmında içecek şirketinin temasıyla eşleşen kırmızı renkli bir arka panel bulunuyor. Panelin sağ tarafının tamamında bir Coca-Cola logosuna yer veriliyor.

Realme 10 Pro 5G’de 120 Hz yenileme hızına sahip 6.7 inç büyüklüğünde Full HD+ LCD ekran, 108 MP üçlü arka kamera, Snapdragon 695 işlemci ve 33W hızlı şarj destekli 5.000 mAh pil bulunuyor.

Akıllı telefonun 2023’ün ilk çeyreğine kadar ülkede piyasaya çıkması bekleniyor. Cihaz hakkında pek bir şey bilinmese de yeni tasarımın yanı sıra Coca-Cola temalı kullanıcı arayüzünün de cihazda bulunması bekleniyor.

Aylık Kıyafet Aboneliği platformu UnoMoi, 2 milyon dolar değerleme üzerinden yeni yatırım aldı

Dünyada “Modanın Netflix’i” olarak bilinen iş modelinin Türkiye’deki tek örneği UnoMoi, geç tohum yatırım turunu 2 milyon değerlemeyle kapattığını açıkladı.

Yatırım turuna; yeni nesil etki fonu Founder One, teknoloji şirketi Litum’un kurucu ortakları Özgür Ülkü ve Kamil Sözen ve Ludus Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Emre Gönül tura katılan isimler oldu.

İki kadın girişimci Gözde Atasoy ve Ayşe Kefli tarafından kurulan ve teknik partnerliğini PATH’in kurucusu Murat Kader’in üstlendiği UnoMoi, 400 bin dolarlık tohum yatırım turunu Haziran 2021’de kapatmıştı. İlk yatırım turunu Yemek Sepeti’nin kurucusu Nevzat Aydın, Gizia’nın kurucusu İsmail Kutlu ve Can Eren’den aldığı yatırımla kapatan UnoMoi, bu süreçte envanterini günlük elbiselerden abiyeye; kayak kıyafetlerinden çocuk ürünlerine kadar genişleterek önemli marka işbirliklerine imza attı.

UnoMoi nasıl çalışıyor?

UnoMoi, ulaşılabilir lüks segmentteki kıyafetleri, üyelerine, abonelik yoluyla 1 ay süreyle kiralıyor ve kadınlara beğendikleri her kıyafeti satın almadan kullanım hakkı sunuyor. Üyeler UnoMoi’nin envanterinden kendi seçtikleri 5 ürünü, 1 ay boyunca kiralıyor; bir ayın sonunda ürünler kapılarından özel kuryelerle teslim alınıyor ve kullanıcıya seçtiği 5 yeni ürün teslim ediliyor. Böylece kadınları paylaşım ekonomisinin bir parçası yapan UnoMoi, kullanıcılarına ‘bulut’ta sınırsız bir gardırop sunarak, alışveriş alışkanlıklarını kökünden değiştiriyor.

Fintech uygulamalarına işlevsel özellikler katan Method, 16 milyon dolar yatırım aldı

method

Bankacılık ve finans uygulamalarına geri ödeme, bakiye transferi ve fatura ödeme gibi işlevsel özellikler ekleyerek kullanımı kolaylaştıran Method, Seri A turda 16 milyon dolar yatırım aldı. Andreessen Horowitz liderliğinde düzenlenen tura Truist Ventures, Y Combinator, Abstract Ventures ve SV Angel katıldı.

2021 yılında kurulan girişim, kurucu ortaklardan Jose Bethancourt ve Marco del Carmen‘in borçların geri ödenmesine yönelik bir sistemi önceki şirketleri GradJoy’a entegre ederken yaşadıkları sorunu çözmek üzere hayata geçirildi.

Method, 2010 Dodd-Frank Yasasının bir parçası olarak yasayla çıkarılan tüketici kredisi erişim korumalarından yararlanarak çalışıyor. Kredi bürolarından ve kablosuz taşıyıcılar ve operatörlerden alınan kimlik doğrulama verilerini kullanarak finansal kurumların temel bankacılık sistemlerinden gelen gerçek zamanlı verilerle birleştiriyor. Method, bir kişinin yükümlülüklerini dünyadaki 60.000’den fazla kurumda harmanlayabiliyor. ABD’de bakiye transferleri, ödemeler, fatura ödemesi ve daha birçok işlevsel özellikler kolayca yapılabiliyor.

method

Girişim, 35 müşterisi ve 75.000’den fazla kullanıcısı olduğunu ve yıllık tekrar eden gelirinin yaklaşık 2.25 milyon dolar olduğunu iddia etti. Girişim, Plaid, MX, Spinwheel ve Dwolla gibi büyük isimlerle rekabet ederken özellikle platformun önümüzdeki birkaç ay içinde eş zamanlı kredi kartı işlemleri, anında bakiye transferleri ve gelişmiş canlı yayın dahil olmak üzere yeni özellikler sunacak. Bu sayede Method’un kendi alanını kendisinin oluşturduğu görülüyor. 

Method kurucu ortağı Mit Shah, “Şu anda, yeni çağdaki fintech’lerin altyapıya erişimi yok ve geleneksel finans kurumlarının tüketici kredisi hatlarındaki gerçek zamanlı verileri almak veya onlara çek yoluyla ödeme yapmak için ayarlanmış manuel süreçleri bulunuyor. Anahtar teslimi eş zamanlı veri ve ödeme operasyonlarımızla fintech’lere daha hızlı yenilik yapma ve daha büyük bankalarla rekabet etme yeteneği sağlıyoruz.” dedi.

Yeni yatırımın ürün geliştirmeye ve şirketin çalışan sayısını yıl sonuna kadar 8 kişiden 28’e çıkarmaya harcanmak için kullanılacağı açıklandı.

Honor, yenilenen X serisi akıllı telefonlarını Türkiye’ye getiriyor

Küresel teknoloji markası Honor, yeni modellerini Türkiye’deki kullanıcılar ile buluşturmaya devam ediyor. Akıllı telefon ve ekosistem ürünlerinde dünyanın her yerindeki kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik ürünlere imza atan firmanın globalde 100 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan X serisi çok yakında yeniden Türkiye pazarında satışa çıkıyor.

Huawei’nin alt markası olarak faaliyet gösterirken X serisinde orta-üst segment cihazları ülkemize getiren şirket, şimdi de bağımsız bir marka kimliğiyle seriyi  yenileyerek tekrar karşımıza çıkıyor. Yenilenen serinin ülkemize gelen ilk modeli Honor X9a oluyor

Bulunduğu segmentte öne çıkan özellikler

HONOR’un ürün yelpazesinin önemli bir parçası olan Honor X serisi, firmanın yıldız ürün kategorilerinden biri oluyor. Her nesil yenilik ve atılım konusunda cesur adımların atıldığı bu seride, tüketicilere fiyatına göre mükemmel performans sağlayan cihazların sunulması hedefleniyor. Güvenilir donanım, olağanüstü işçilik, istikrarlı iletişim ve sorunsuz bir sistemin tasarlanması, Honor X serisinin DNA’sında yer alıyor.

Globalde büyük başarı yakalayan X serisi, kullanıcılara hem tasarım hem de özellikler açısından yepyeni bir deneyim yaşatıyor. Segmentinde lider özelliklere sahip olan bu yeni model, sınıfının en iyisi özellikleri bünyesinde barındırıyor.

Endüstri standartını yükselten çalışmalar

Tüm dünyada 30 binden fazla deneyim mağazası bulunan ve dünya çapındaki toplam çalışan sayısının yüzde 60’ını ArGe çalışanlarının oluşturduğu Honor’un biri Fransa’da biri de Japonya’da olmak üzere altı ArGe merkezi ve 100’den fazla inovasyon laboratuvarı bulunuyor.

Bu Ar-Ge merkezinde her ürünün titiz kalite testi için binlerce cihaz kullanılıyor ve bazı cihazlar 24 saat x 365 gün boyunca durmaksızın çalıştırılıyor. Örneğin cihazın düğme testi ele alındığında, Honor endüstri standardını 200.000 kez basımdan 1 milyon kez basıma çıkarmıştır, bu da 18 yıllık kullanımdan sonra hasar görmeyeceğini garanti edebiliyor.

Bu yatırımları sayesinde kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik ürünlere odaklanan ve bu ürünlerde daha önce görülmeyen yeniliklere imza atan firma, 2023 yılında X serisi başta olmak üzere Türkiye’ye yeni ürünler getireceğini açıkladı.

Audi Activesphere elektrikli konsept aracını tanıttı

Audi Activesphere

Alman otomotiv devi Audi, geçtiğimiz yaz duyurduğu Activesphere konsept elektrikli aracını gün yüzüne çıkardı. Arazi koşullarında sorunsuz ilerleme kaydetmesi için kaldırılabilir süspansiyon, dayanıklı alt tasarım gibi dikkat çekici özelliklerle geliyor.

Crossover segmentinde fark yaratacağı düşünülen aracın arka kısmı, spor malzemelerini taşımak için özel bir tasarımı bünyesinde barındırıyor. Bununla beraber sedan benzeri bir profili ve otonom sürüş modundayken rahat bir ulaşım sağlamak için geniş ve parlak bir iç mekan sunuyor.

Kabin, Audi’nin artırılmış gerçekliğe olan güvenini yansıtıyor. Yolcular, bilgi-eğlence ve sanal asistan kontrollerinin yanı sıra sürücüler için önemli performans sayıları veren AR gözlükleri taktırıyor. AR gözlükte geleneksel ekran ve gösterge yerine arazide e-bisiklet sürerken sağlığınızı bile takip edebiliyor. Kontrolü almaya hazır olduğunuzda gösterge paneli ve direksiyon simidi yerine oturuyor. 

Audi, 800V mimarisi kullanarak 372 milden fazla menzil ve hızlı 270kW şarj imkanı sunuyor. 100kWh pillerin yüzde 5’ten yüzde 80’e yalnızca 25 dakikada şarj olacağını iddia ediyor.

Önceki konsept modellerde olduğu gibi Activesphere için de üretim süreci geçiş yapıp yapmayacağı henüz bilinmiyor. Konsept araçlar, Audi’nin yakın gelecekte otomobil kullanma vizyonu, teknik hünerlerini sergileme için kullanılıyor. Otomotiv devi, şimdilik sadece mevcut modellerin elektriklendirilmesi ve e-Tron GT gibi varlığını kanıtlamış modelleri müşterileriyle buluşturuyor. Bu sayede güven oyu alarak emin adımlarla ilerliyor.

Marka, 2026 yılına kadar elektrikli araç modellerini önemli ölçüde genişletmeyi planlıyor. Bu plan dahilinde Activesphere oldukça önemli rol oynuyor. Activesphere’den ilham alacak araçların 2026’ya kadar piyasaya sürüleceği tahmin ediliyor.